27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12ŞUBAT 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Askerlepi serbest bırakalım' • AJNKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DYP Genel Ba^k_an Yardımcısı Mehmet Gölhan, darbelerin ve müdahalenin çöziim olmadığını belırterek "'Askerleri serbest bırakalım" dedi. DYP'nin içinde hükümete ve genel başkan Tansu Çıller'e yönelık çıkışlann görüş aynlıklanndan kajîiakİandığını savunan Gölhan, DYP'nin bıttiği yönünde yapılan haberleri "asparagas" diye degerlendirdi. Gölhan, dün düzenlediği basın toplantısında Büyük Birlik Partisi'nin(BBP) koalisyon ortaği olmak için koşul öne sürdüğüne ilişkin haberlerin doğru olmadığını savundu. Kazan Avrasya sanıklapıyla görüştü • tZMfk (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir Buca Cezaevi'nde denetimlerde bulunan Adalet Bakanı Şe\ket Kazan 'ın. geçen sene Avrasya adlı feribotu kaçırdıklan gerekçesıyle tutuklanan Muhammet Emın Tokcan. Ertan Coşkun, Erdinç Tekin ve Sedat Temiz ile gızlice görüştüğü bildirildi. Kazan "ın ziyaretinin, Avrasya feribotunun kaçınlması davasının hemen öncesine rastlaması dikkat çektı. Kazan, göruşmenin ardından gazetecılenn sorulannı yanıtsız bıraktı Aküzüm Ağar'ı savundu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Ankara Mılletvekıli Ilhan Aküzüm, devlet içındekı çeteleşme bağlantılanndan sorumlu tutularak dokunulmazlığının kaldınlması ıçin hakkında fezleke düzenlenen Mehmet Ağar'a sahıp çiktı. Aküzüm, teröre karşı potıtikanın hükümetin başındaki kişi tarafından yönlendırildiğıni vurgulayarak "Terör niye bitrnedi diye her gün azarlayacaksın sonra da hesap soracaksın, bu olmaz" dedi. Aydınlık eylemi genişliyor • Haber Merkezi - "Sürekli Aydınlık tçin bir Dakika Karanlık" eylemi dün gece de İstanbul'un çeşitîi semtlerinde sürdü. Gülsuyu'nda 200; Nurtepe, Okmeydanı ve Ömektepe'de toplanan 50 kjşilık gruplar ateş yakıp halay çektı. Gruplar daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı. Ote yandan Ankara Güvenpark'taki Atatürk anıtı önünde her gün yanm saat sessız bekleyiş eylemi yapan Atatürkçü Düşünce Demeği, Ankara dışındaki yurttaşlan da. her gün 12.00-12.30 saatleri arasında bulunduklan ilin Atatürk anıtlan önünde sessız bekleyiş eylemi yapmaya çağırdı. Yabancı uyruklu mirasçı • ANKARA (A.A) - Yargtav, yabancı uyrukJu kişibrin Türk vataıdaşlanna mirasçı olablmesi için gereken şartlın belirledi. Yargıtay 2. Hikuk Dairesi, Türk vataıdaşına bir yabancının mircsçı olabilmesinin, o kiş-irin ülkesınin insaılanna bir Türk vataidaşının mirasçı olableceğinin kabul edilnesine bağlı olduğuna karsr verdi. Dava konusu olavia. babası öldüğü sıraıa bir başka ülkenin vataıdaşı olan, ancak bir siire sonra Türk vataıdaşlığına geçn kışiyi mirasçı olarak tespt eden yerel makemenin karanna, diğf hak sahipleri. itirazda bıxlınarak Yargıtay "a ba-şurdu. ltirazı inceleyen Yantav 2. Hukuk Daresi'nin karannda, mCrveffa baba ile oğulun mirsın açıldığı tarihte ayn ayrJevletlerin tabiyetinde bımlnduklan belirtilerek, uyTjmazlığın çözümünde Deetler Özel Hukuku kmrJlannın uygulanması .gergıne ışaret edildi. ISKt'nin Sangazi'de bulunan sürgün binasındaki olumsu2 koşullar geçen >ıl yaptoğunız haberin ardından giderilmeye çalışdmısrj. Ordudan atılan şeriatçı subaylar İSKİ'de terör estiriyor Sürgün kaıııpı w Nazi kampı9 olduMtYASE İLKMJR RP'nın yerel yönetımlerde ıktıdara gelmesının üzerın- den üç yıla vakın bir zaman geçti. Başlangıçta kendi kad- rolannı yerleştirebilmek için boş kadrolar yaratmak ama- cıyla eski kadrolar üzerinde yoğunlaştınlan baskılann bir süre sonra bıteceği sanılıyor- du. Eskı kadroların tümünü görevden alıp pasıf görev le- re atamasına karşın RP'li yö- netimın baskılan bıtmek bıl- mıyor. Baskılar sonucu bır- çok teknık eleman istıfa et- mek zorunda kaldı. Kalanla- n ıstifaya zorlamak için yö- netimın en büyük sılahı. per- sonelı akıl almaz uygulama- larla tahrik etmek ve stcille- riyle oynamak. Geçen vıl yaptığımız bir haberde SHP döneminde IS- Kl'de üst düzeyde görev ya- pan teknik elemanlann San- gazi'de servis. telefon, yeter- • SHP döneminde İSKİ'de üst düzeyde görev yapan teknik elemanlan Sangazi'de işlevi olmayan ve hiçbir iş üretilmeyen boş bir binaya süren RP yönetiminin, disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şûra tarafından ordudan atılan şeriatçı subaylan yönetime getirmesinden sonra "sürgün kampı" olarak adlandınlan binada personel üzerinde terör estiriliyor. lı sayıda çalışma masasının bulunmadığı ve hiçbir işin yapılmadığı boş bir binaya sürdüğünü duyurmuştuk. Personele hiçbir iş venlme- digi halde görev ine baglılığı ve iş heyecanı bulunmadığı gerekçesıyle sıcıllenyle oy- nandığı da haberde belırtil- mışti. Haberden sonra San- gazi'dekı "sürgün kam- pı"nda birkaç ay da olsa olumlu gelişmeler görülmüş- tü. Ta kı. 1995 yılında ordu- dan atılan şerıat yanlısı su- baylann Sarıgazi'dekı APK'nin başına getınlişine kadar. Yüksek Askeri Şûra karanyla ordudan atılan Bın- başı Halil Şahin APK Daire Başkan Vekıllığine, aynı dö- nemde ordudan atılan Rasim Ormanda tdarı lşlerŞeflığı- ne getinldı. APK Daire Başkanlığını vekâleten yürüten eskı bin- başı Halıl Şahın, göreve ge- lir gelmez eski olumsuz ko- şullan da aratan uygulamalar başlattı. Sık sık kafasına gö- re genelgeler yayımlayarak yeni yasaklar getiren Şahin. keyfi uvgulamalanyla ışye- nni kışlayaçevirdı. Sangazi'deki sürgün kam- pında geçen yıl olduğu gibi teknik elemanlann görev yapması için yeterli sayıda masa \e sandalye bulunmu- yor. Telefon krızi bu yıl da sürüyor. Personel dışanyı an- cak ankesörlü telefondan ara- yabilıyor. Bunların dışında şenatçı Halıl Şahın tarafın- dan uygulanan yeni yasak ve uygulamalar şöyle: -Çay ve sigara, saatte bir 15 dakikalık süre içinde içi- lebılecek. Aksıne davranan personele uyan, kınama ve maaş kesintisi cezası uygula- nıyor. -Sigara hava iyiyse bahçe- de. kötüyse tuvalette içilecek. -Dışandan sandv ıç dahi ol- sa ıçen yemek sokulmaya- cak. -Öğlen yemek saatleri Başkanvekılı Şahin'ın uygun gördüğü saatte venlecek. lti- raz eden olursa yemek saatı bir iki saat ertelenebılecek. -Ramazan nedeniyle öğlen yemeği venlmeyecek. Dışa- ndan yemek getirmek yasak olduğu ıçın personel. oruç tu- Hekîmlerden 'acM'uyan İstanbul Tabip Odası tarafından sağuk sorunlannın tarüşüması amacıyla her salı değişik bir hastanede yapılan toplu nöbet ey leminde, dün Taksün Devlet Hastanesi'nde acil hizmetin sorunlan tarüsıldı. Toplanüda konuşan Tabip Odası Başkam Orhan Anoğul, hükümetin yeni oluşturulan sağiık reformuyla hastalan müşteri haline getirdiğini kmdederek, "Toplumla alay etmekle eşdeğer anlamı olan böylesi bir davatmanın zaten karmaşa içinde olan acil sağiık hizmetlerini daha da perişan edeceği açıkür" dedi. Anoğul, yaralanmada ölümlerin yüzde eUisinin ilk 30 dakikada yaşandığına dikkat çekerek, bir an önce hastane dışı hizmetlerin kurulmasmı istedi. Tabip Odası yetkilileri daha sonra acil servisi gezdiler. (SAADET USLU) tanlar gibi öğlen yemeği ye- meyecek. -Personele zıyaretçı kesin- likle gelmeyecek. -Yıllık iznin ne zaman kul- lanılacağı başkanvekili Şahin tarafından belırlenecek. lste- diği'zaman izın süresıni per- sonele haber vermeden de- ğiştırebılecek. -Mazeret ızni alınmaya- cak. Çünkü h'çbır mazeret Şahin tarafından kayda değer değıldır. -Ani hastalanmak yasak. Hasta mutlaka Halil Şahin ta- rafından görülecek ve hasta- lığı kabul görürse \ ızite kâğı- dı venlecek. -Hasta olan personele ızin almak ıçın eşi ve arkadaşının başvunı yapması yasak. -Sevk kâğıdı yalnızca Ha- lil Şahın tarafından verilecek. Kendısı olmadıği zaman has- talanmak ve sevk kâğıdı ıste- mek yasak. Mutlaka kendısı beklenecek. Geçen yıl sicıli bozulan personele bu yıl da disıp- lınsızlikten cezalandınlan emekli Binbaşı Halıl Şahın tarafından disiplin cezası verilerek sicillen bozuldu. Sicilın belırlerunesi için yö- netmelikte belirlenen 9 madde bulunuyor. Şahın. sıcilini bozduğu personele bu 9 maddenın tümünden olumsuz puan venyor. Personelden üç yıl sıcılı bozulaniar yasa gere- ği bir daha kamu görevi ya- pamıyor. Sangazı APK bı- nasında çalışan personel- den ıki yıl üst üste sicili bo- zulan 4 personel bulunuyor. Bu binaya sürülen persone- le tüm gün boyunca hiç gö- rev verilmediğı ve vatan- daşla hıç yüz yüze gelme- dikleri halde sicıldekı "iş sahiplerini karşı tutum ve da>ranışlan" ile "görevine baglılığı. iş heyecaıu ve te- şebbusfikri"nı ıçeren mad- delerden de eksı puan ven- lıyor. Mustafa Kamalak ve Avni Doğan TSK'yi elestirdi RP'den tanklara tepki SERMETÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ - RP Kahra- manmaraş milletvekilleri Mustafa Kama- lak ve Avni Doğan, Sıncan'dan tanklann geçişı nedeniyle TSK'yesert eleştırileryö- neltti. Milli Gençlik Vakfi'nca Spor Salo- nu'nda düzenlenen "Kurtuluş Gecesi"ne katılan RP Kahramanmaraş milletvekille- n Mustafa Kamalak ve Avnı Doğan, Sin- can'dan tanklann geçişini sertdilleeleştir- diler. Kamalak, Sincan'da, belediyece düzen- lenen •'Kudüs Gecesi'nde \apilanlann. orada toplanan Miislümanlann Filistin'de- ki mücahit kardeşlerine kalben beraber- liklerini göstermek ve dua etmekten başka bir şey olmadığun" öne sürdü. Erbakan'ın özel danışmanı da olan Kamalak. şunlan söyledi: "Sincan'da yürütülen tanklar bi- ze tehdit için yürütülmüş isc bir daha hay- kırryonız. Geçenler tank değil cehennem ateşi olsa bağnmızda sondürürüz. Bu yol ki Hak yoludur. dönmez \ürürüz. Bizim darbelerden korkumuz yoktur. Onca kili- senin olduğu Taksirn'e bir de cami >-apmak kadar doğal ve insani bir şey olabilir mi? Kurban dcrisini dDeyen dilediği yere vere- mez. Böyle yasa böyle kanun olur mu?' Avni Doğan da RP'yi milletin iktidara getirdiğini ve ancak isterse milletin götü- rebıleceğini, "ayakoyıınlanyla RP'yi ikti- dardan düşürmeyi tasariayanların avuçla- rını valavacağını" söyledi. Doğan. Sin- can'dan tanklann geçışine de sert tepki göstenrken şöyle dedi: "TSK'nin görevi iktidar değistirmek de- ğil, ülkenin sınıriannı korumaktır. Demok- ratik bir ülkede hiçbir darbe meşru ve ya- sal değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin tek shil partisi RP'dir. Asker kendi görevini vapsın. Sincan'da tanklann yürütülmesini tehdit olarak kabul etmiyoruz. Zorbauk kimden geürsc gelsin, kim olursa olsun kim- seye pervamız yoktur. Tanktan tüfekten korkumuz yok. Empenalizme maşa olan- larkorksun. RP,orduyugüçlendirmekiçin işbaşuıda. Orduva 100 bin tank, 10 bin top vermek için iktidara geldik." Yazıcıoğlu da elestirdi BBP liden Muhsın Yazıcıoğlu da bazı çevrelerin orduyu tahrik ettığıni öne sürdü ve iktidara "Sincan'dan tanklan geçiren ordu hakkında soruşturma açması" çağrı- sında bulundu. Yazıcıoğlu, Kahramanma- raş"ta yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Küçük meseleler rejim sorunu haline getirilerek ihtilal sendromu oluşturuluyor. Ordu tahrik ediliyor. Türk Silahlı Kuvvet- leri her türiü övgüye layıkbr. Ancak siyase- tebulaştınlarakyıpratılmakisteniyor. Geç- mişteki macerayı bu millet istemiyor. Yasa- lar herkese u>gulamrsa o devlet hukuk dev- leti olur. İktidar, tanklan yürütenlere so- ruşturma açmıyorsa bu iktidar yok demek- tir. Ordunun kendi görevi var. Kıbns. Su- riye, V unanistan, Azerbavcan, Kafkasya ve Güneydoğu'daki bölücülerle mücadele gö- revi var. Onlan bırakıp tahrik ve teşvik et- meyelim. Biz Sincan'da tanklann yürütül- mesini tehdit olarak kabul etmivoruz." Subat "SEVGILİLER GUNÜ" (St.Valentine'sDay) Sevgi sözcükleriniz, sevgi dolıı bir günde Cumhuriyet ile, ulaşması gereken ''sevgiliye..." îlan -ı Aşklarınızı bekliyoruz. 1 st. (3.6 cm.) x 5 cm.'lik ilanlar: 3.000.000 TL. (KDV Dahil) 1 st. (3.6 cm.) x 2.5 cm.'lik ilanlar: 1.500.000 TL. (KDV Dahil) Bilgi için: Kader Zan Medya C Turkocağı Cad. 3941 Cagaloğlu'lSTANBUL Telefon (0212) 513 84 60 - 61 Faks: (0212) 513 84 63 Kitap yazdı Polis polise bunlan yaparsa CELAL YILMAZ IZMİR - Emnıyet örgü- tündekı 23 yıllık görevınde üç kez meslekten ihraç edi- len, on ikı kez sürülen, sa- yısını bilmediği kadar di- siplin cezasına çarptınlan ve her şeye karşın emekli olmayı da "başaran" polis memuru Nurhan Varlı ken- disine yöneltılen "PKK'li suçlamasrndan da aklan- dı. Mahkeme, Varlı hakkın- da "PKK'B" suçlamasıyla rapor düzenleyen polis me- munınu hapis ve para ceza- sına çarptırdı. Polishkmes- leğinde karşılaştığı iftira ve haksızlıklan "Sakıncalı Kaduı Polis" adlı kitapta toplayan Nurhan Varlı. Tuncelili \e Alevi bir aile- ninkızı."PKK1i"lıkiftıra- sıyla hakkında düzmece ra- por hazırlanan o günleri ve olayları "Sakıncab Polis" şöyle anlatıyor: "Mumcu katledilmisti. I Adana'nın İskenderun ilçe- sinde görev liydim. İlçede düzenlenmesi düşünülen tepki etkinliğine kaOlmak istedim. EtkinUge kanuna- mam yönünde baskılarla karşılasüm. Bu arada, ilçe- de avukatiık yapan ve daha önce PKK üyesi olduğu sa- vıyla yasal işlem gören avu- kat Hasan Hüseyin Rey- han'ın eşiyle konuştuğum görülmüş. Bu göriişmevi uzaktan izleyen polis me- muru Nıhat Gülağız, bunu üst makamlara iletmiş. Hatta daha da ileri giderek bir de rapor düzenlemiş. İş- te bu doğrultularda gelişen şartiı reflekslt PKK'lioidu- ğumuz iddia edildi." Olayların gelışmesı ve raporun düzenlenmesinden sonra Tokat'a ataması ya- pılan Nurhan Varlı, Isken- derun'la ilışkısıni kesme- mış. Bu arada Adana Idare Mahkemesi"nde "atama- nın durdurulması" ıste- miyle dava açmış. Mahke- me. kısa sürede Varlfnın istemini haklı bularak "yü- rütmeyi durdurma" karan venniş. Olaylann bu aşa- masındaki gelişmeleri ve Varh'nın onur mücadelesi- ni yıne kendi ağzından din- leyelim: "PKK'li olduğuma iliş- kin onur kıncı. hakarerJeeş- değer vç kisiliğimi aşağüayv cı bu iftira temizlenmeliydL Yani aklanmalıydım. Baş- vurumu haklı gören ve İs- kenderun 2. .islive Ceza Mahkemesi'nde başlayan dava. 28 Arahk 19% tarihin- de sonuçlandı. Mahkeme karannda, 'sanık Nihat Gülağız'ın gerçekdışı rapo- nıyla Nurhan Varh'nın şe- refine dokunulduğu ve kü- çük düşürüldüğünü". rapo- run gerçekleri vansıtmadı- ğuıı belirterek sanık Gülağız hakkında 4 av hapis \e ağır para cezasına hükmetti." I HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI Askere Çağrı Çıkaranlar Darbe yapması için askerleri kışkırtanlar çoğaldı. Aslında bu yeni de değil... Aylardır yapıyorlar. Son günlerde ise tam anlamıyla gemı azıya aldılar. Sen hem demokrasinin tüm olanaklannı -hatta de- mokraside olmayanian bile- kullan... Sonra da çık, açıktan açığa askere "çağn"çıkar... Olacak iş mi! Demokrasiyi korumak için bu gibileri iyi tanımak gerek... Ne tür çağnlar çıkardıklarını her fırsatta ser- gilemekgerek... Onlann sesleri kısıldıkça. azgelişmış demokrasimi- zin tümden yok olma tehlikesi de azalacaktır. • • • Şimdi bakın şu sözlere: "Istediğimiz zaman Türkiye'de çok büyük tartış- malaryarattnz. Inandığımtzşeylerin hâkim olmasıiçin her şeyi yapacağız... Kendimize örnek aldığımız re- jim Humeyni rejimidir... Biz Türkiye 'de Islami rejim is- tiyoruz. Islami rejim istemek, şeriat istemektir." Bu sözler tam dört ay önce söylenmiş. Basında yer almış. Ama savcılann kılı bile kıpırdamamış... Askere çağrı çıkaranlann başında ışte o savcılar var! • • • Kim söylemiş o sözleri? Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız. Yargı mekanizmalan işlememiş... Partisi memnun... O da giderek yüreklenmiş. Belediye başkanlığı yap- tığı sınırlarda "şeriat düzenı"r\\ adım adım uygulama- ya başlamış. Meyhaneleri, bufelen kapatmış. Içki satışını yasak- lamış. Yeşil bayraklı, Kalaşnikof biçiminde başlıklı "şe- riat yuvalan" köşe başlannı tutmuş. Kanlı militanlar be- lediye görevlisı olmuş. Ve sıra gelmiş "ünlü" geceye... Islam adına masum insanlann kanını döken iki ör- gütün önderlerinın resimleri altında şeriat çağnlan ya- pılmış. Yıldız Efendi, şeriatın toplumumuza zorla "şı- nnga" edileceğini açıklamış... Yolsuzluk batağındaki bayanın Içişleri Bakanı hâlâ havanda su dövüyor... Soruşturma açtırmış da, so- nucuna göre hareket edecekmiş de... Ne zamana kadar? Tanklar yürüyünceye kadar... Tanklara çağn çıkaranlann başında işte o Içişleri Bakanı var! • • • Adının başında doçent yazılı, derslerinde Sıvas vah- şetinı dolaylı savunan bir adam Kayseri'ye belediye başkanı olmuş... Kendi partisinin iktidarda olduğunu görünce 10 Kasım'da bas bas bağırmış. Atatürk'e, Cumhuriyete karşı açıktan kın kusmuş... "Intikam" yeminleri etmiş, halkı intikama yönlendir- miş.. Yargı suskun... Içişleri Bakanı -herhalde genel baş- kanının yolsuzluk dosyalannı düşündüğü için- sus- kun... Erbakan Efendi ve partisi zaten suskun! Bekır Efendi'nın gözaltına alınmasından sonra, RP kendi belediye başkanı hakkında göstermelik bir so- ruşturma açmış. "Suçsuz" olduğuna karar vermiş... RP ağırlıklı Sincan Belediye Meclisı gözaltına alınan Yıldız'ın aylığına bir de güzel "büyük" zam yapmış.. Sözün özii... "Biz yapılanlan onaylıyoruz, hodri meydan!" demişler! Bekir Efendi'yi hemen partiden kovmayan Re- fah'tan daha öte asker çağncısı kim var? Aslında RP'den de öte, baş kışkırtıcı Şaibe Hanım var. Ama o kişisel özürtü... Kendini kurtarmak için par- tisini de, demokrasiyi de, ülkeyi de ateşe atabilece- ğini zaten bilmeyen yok! "Malumu ilan" gerekir mi!.. Denize düşmüş bir ke- re, tüm umudu sarmaşık gibi sanldığı yılanda... • • • Askere çağrı çıkaranlara çok kızıyorum. Ama en önde gelenlerinden ve de "en kumaz"\anndan birinin bir sözüne bayıldım. Tayyip Efendi, bazı olaylardan ve darbe söylenti- lerinden "rahatsız" olduğunu belirtmiş. (Rahatsız ol- masına ne kadar da üzüldük... Vah vah!..) Ve de "ger- çek demokratlan, demokrasiye sahip çıkmaya" ça- ğırmış... Okuyunca kahkahalaria gülmekten alıkoyamadım kendimi. Bir yandan demokrasinin attını oy, içıni boşaltma- ya, ölüme terk etmeye çalış; her haftı ye... Öte yan- dan da, başın sıkışınca "gerçek demokratlar"dan yar- dım iste!.. Asmaya kararlı olduğun insandan "sağlam sicim" istemek gibi bir şey yani... Yüzde 20 oyla yüzde 80'e keyfince hükmetme ve de demokrasiyi yıkma özgürlüğü, hangi demokrasi anlayışında vardır? En büyük salak, başkalannı salak yerine koyandır! Ölümden korkuyorlar Infaz koruma nıemurları silahlanmak istiyor ALPERTURGUT Cezaev lerinde görevlı in- faz koruma memurlan, mafya ve terörle karşı kar- şıya kaldıklannı söyleyerek devletten silah istıyorlar. Tüm Yargı ve Infaz Kurum- lan Çalışanlan Sendikası (Tüm Yargı-Sen) Genel Başkanı Hacı Çoban. u Biz- ler. banşı savımuyoruz, si- lahlanmava karşı>iz. Arka- daşlanmızı silahlanmanın gereksizliği konusunda ikna etmejeçalışnoruz" dedi Kayseri Özel Tıp Ceza- evi'nde görev \apan ınfaz koruma başmemur \e me- murlan, zor şartlar altında görev yaptıkJannı belırterek "Devletin diğer memurlara tanıdığı bayram, yılbaşı ve resmi tatillerden yarariana- mıyoruz. Adü ve siyasi mah- kûmlann her türlü sorunla- ny la ilgilenen bizler, mafya ve terörün ölüm tehditleri ve saldınlanyla karşı karşıya kalıyoruz. Devletin asker, polis hatta zabıta memurla- nna tanıdığı silah hakkını bizler de istiyoruz" dedıler. Devletten silah \e 5 yıllık yıpranma payı istedıkîennı ıfade eden ınfaz koruma memurlan, Adalet Bakanlı- ğı 'na gönderdıklen dılekçe- de şu görüşlere yer verdiler: "Her zaman terörve maf- ya ile karşı karşıya kalan bizlerin silah hakkınuz var. Ancak maddi yönden zor durumda olduğumuz için alamıyoruz. Devlet; asker, polis ve zabıtalarda olduğu gibi bizlere de silah versin. Çünkü asker ve polisin bir- kaç günde > akaladığı tutuk- lu ve hükümlüleıie vıllarca biz uğraşıyoruz. Gasp edi- len özel hizmettazminaüan- mızı geri istiyoruz. Aynca asker ve polise tanınan yıp- ranma payından yararlan- mak için yetkilileri göreve çağınyoruz. Arkadaşlan- mızdan emekli olanlar. 5 yıl bileyaşavamadan ölüyorlar. İnfaz koruma memuiiann- dan yüzde 6O'ı ise mesiek hastalıgına yakalanıyor." Kamu Fmekçıleri Sendi- kaları Konfederasyonu'na (KESK) bağh Tüm Yargı- Sen 'in Genel Başkanı Hacı Çoban, silahlanmaya karşı olduklannı vurgulayarak "Kayseri Özel Tip Ceza- evi'nde örgütlü değiliz. An- cak diğer cezaev lerindeki arkadaşlanmız da silahlan- mak isfivorlar. Biz sendika olarak banş için mücadele ediyoruz. İ yelerimizi de si- lahın gereksizliği konusun- da ikna etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle