25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genelkurmay Başkanlığı'nın Istanbul'daki Silahlı Kuvvetler Akademisi'ndeki sempozyumda Kıbns tartışıldı 4 Dünya, Kıbns gerçeğmi görmelf LEYLA TAVŞANOGLU Genelkurmay Başkanlığı'nın Istan- bul'daki Silahlı Kuvvetler Akademi- si'nde düzenlenen "Kıbns Sempozyu- mu"nda sürekli olarak yinelenen tema, "Türkhe'nin dörtbir yandan kuşatümış olduğu^ydu. Sempozyuma katılan "şa- hin" kanadtn savunduğu senaryo ise Kıb- ns Rum Yönetimi'nin AB'ye tam üyeli- ğinin kabulü durumunda, KKTC'nin Türkiye'ye "entegre" edilmesinde odak- lanıyordu. Bu senaryoda hep "entegras- yon" yada "bütiuüeşme" temalan işlen- mesine karşın gerçeğın daha net ortaya konmasına yarayacak "flhak" sözcüğü ise telaffuz edilmiyordu. Sempozyumun sabahki oturumunda, Türkiye'nin "dört bir yandan kuşaülmışüğT senaryolan dinlenirken dinleyici sıralanndan şu tep- ki geldi: "İki gündür bu sempozyumu kuşatu- nuştık psikozu içinde dinlryorum. Sürek- li olarak Pan-helenizmden söz ediliyor. Bu bir ideolojik söylem olabiiir. ama hiç- bir gerçekçilik yanı yoktur." Bu tepki, havayı biraz sarsar gibi oldu. Ancak sonunda telaffuz edilen cümleler yine geldi, "entegrasyon"da odaklaştı. Emekli Büyûkelçi Coşkun Kırca, Türki- ye'nin Kıbns'taki hedeflerinin neler ol- ması gerektiği konusunda "Bugün Kıb- ns'ta bir konfederasyon kurulmas tezi var. Ama bundan önce KKTC'nin tanın- ması gerekir. Rumlan AB üyesi olmakta serbest bıraksak bile böyle bir konfede- rasyona ran olacaklar mı? Kaldı ki bu konfederasyonun organlan olaeakür. Ay- ruıblara girince konfederasyonun gerçek- leşmesinin fev kaladezorolacağuu sanıyo- nım" dedi. Kırca "Birarahkfederasyonfikrivar- dı. Türkiye üe KKTC bunu benimsedi, a- ma bir türlü gerçekleşemedi. Oradaki araziden taviz vennemiz mümkiin değil- dn-."dedi. Prof. Mümtaz Soysal ise Türkiye'nin AB'ye tam üyelik konusunda "uzunca bir süre haar görünmemesi" gerektiği- ne işaret ederek, bunun "Türkiye'yi Ba- tı'ya yönelişten ayırnıayacağuu düşünme- nin" zorunluluğunu vurguladı. Soysal. Kıbns ıçin Türkiye açısından iki çözüm olabileceğini şu cümlelerle ifa- de etti: "Birinci çözüm şu Avrupa bizi dışladı- ğına ve Güney Kıbns'ı üyeüge alacağına göre, köprükri abp eDtegrasyon Uan et- mek. Bunu, şu aşamada çok pratik gör- müyorum. 12-13 Arank'ta Lüksem- burg'daki AB zirvesinde tablodaha net or- taya çüanca, örneğin bir savunma antlaş- masıvebaşka bazı antlaşmalar imzalana- bilir. Bir şeyler muüaka yapılmah, ama sonra daha dikkatii olunmah. ABDbura- da destek verebiKr. Ama bir bedel isteme- side beklenebilir. Bakın şündiden nıhban okulunun açıtanasmdan söz ediliyor. KK- TC'nin hukukentanınması konusu için d- verişli bir durum bdiriyor. Nisan görüş- melerinden (Güney Kıbns'm AB'ye tam üyelik görüşmeleri) önce bunun üzerinde durmak bize avantajlar kazandırabinr." Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel de "KKTC, egemen, eşit statüsü karşı taraf- ça kabul edflirse, ancakyeniden ve bu kez devieder arası görüşmelere baştayabüe- cektir. Şimdidünyanın Kıbns'taki gerçek- leregözünü açması zamanıgeuruştir" de- di. 5 bin kişinin aşı olması gerekiyor Bayrampaşa'da Hepatit-B aşısına izin verflmedi tstanbul Haber Servisi - Ölüm orucunda tutuklula- nn tedavisinde gösterdiği başan nedeniyle tstanbul Tabip Odası ve Türk Tabip- ler Birliği tarafından ödül- lendirilen tstanbul Tabip Odası lnsan Haklan Ko- misyonu üyesi, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi doktoru Levent Aydemir, Bayrampaşa Cezaevi'nde yaptıklan araştırma sonu- cunda yaklaşık 50 kişinin uyuşturucu bağımlısı oldu- ğunu tespit ettiklerinı söy- ledi. Aydemir, "Bu tutuk- lular tedavi olmak istediler. Ben de AMATEM'den ar- kadaşlarla görüştüm. Ceza- evi yönetimine bu insanla- nn tedavi dabilmderi için ayn bir yerin verihnesini is- tedim. Ancak idare bir yer verTnedi"dedı. Aydemir. ölüm orucu sonrasında Bayrampaşa'da tutuklulan muayene ettigı- ni belirtti. Muayene sonu- cunda tutuklulann karaci- ğer enzımlennın yüksek çıktığını, bu durumun da Hepatit-B'den kaynaklandı- ğını düşündüklerini anlatan Aydemir, 120 tutuklunun kanında yapılan tahlıllerde yüzde 10'unda Hepatit-B, yüzde 2'sinde Hepatit-C, yüzdc 88'inde ise Hepatit - A virüsü tespit edildiğine dikkat çekti. Aydemir, adli ve siyasi tüm tutuklu ve hü- kümlülerle cezaevi perso- nelinin de arasında bulun- duğu toplam 5 bin kişinin aşı olması gerektiğine ka- rar verdiklerini ifade etti. Hepatit-B aşısı için ilaçla- nn Fırmalardan ahndığını, aşıyı da cezaevi doktorlan- nvn yapabilmesi için çalış- tıklannı söyleyen Aydemir, ancak cezaevi savcısı Neca- ti Özdemir' in buna izin ver- medığini söyledi. Aydemir, ölüm orucu sı- rasında cezaevi ve personel araçlannın yetersiz olduğu gerekçesiyle tutuklu ve hü- kümlülerin hastaneye görü- rülmediğini belirterek, ts- tanbul Cumhuriyet Başsav- cısı Ferzan Çhki'nin ölüm orucunun 68. gününde ls- tanbul Tabip Odası'ndan bir heyetm cezaevi doktoru nezaretinde içeriye girme- sine izin verdiğinı anlattı. Doktor Aydemir, Istan- bul Tabip Odası lnsan Hak- lan Komisyonu'nun, Ada- let Bakanlığı 'nın birçok ce- zaevinde sürdürdüğü hücre tipıne de karşı olduğunu, bu durumun tutuklu ve hü- kümlüler arasında daha faz- la hastahğa ve rahatsızlığa yol açacağım da vurguladı. 19 yıllık taksi şoförü Ahmet Dündar'ın aracvnda yolculuk edenler cappucinodan sahiepe her türlü içeceği bulabiliyoriar. Onun arabası var, özel mi özel AYŞEYILDIRIM Arka kapılann ikisinde birer bar- dak. Ön taraf kahve ve çay çeşitle- riyle dblu. Sıcak yaz günlerinde müşteriyi serinletmek için aspira- tör, kolonya ve şeker. tki koltuğun arasında. içinde alkollü hariç her türlü içeceğin bulunduğu buzdola- bı, şofBr mahallindeki kapıda kah- ve makinesi. Günlük gazeteler ve dergiler. Tabii bir de araç telefo- nu... Hani şu reklamlardaki, müşteri- sine gazete, walkman sunan. tele- fon hizmeti verip "Başka bir arzu- nuz?" derken kahve ikram ederek durumu "abartan" taksi şoforü var ya. aslında o Ahmet Dündar'ın 'Taksi Cafe'si... Ahmet Dündar, 19 yıllık taksi şoforü. 1993 yılının temmuz ayın- da sıcaktan bunalmış. Aldığı pet şi- şe su arabada ısınıp içilmez hale gelince karar vermış: "Şu arabaya bir buzdolabı almaü™" Buzdolabını buhnak kolay olma- mış. Türkiye'de iki koltuğun arası- na sığacak kadar küçük buzdolabı olmadığı için Rusya'dan getirtmek zorunda kaldığını söylüyor Ahmet Dündar. Ardından aküye bağladığı kahve makinesini yerleştirmiş. GOREVLER EL KİTABINDA ANLATILDI Niifus sayımı RP'nin kontrolünde yapddı Haber Merkezi - Türkiye genelınde 30 Kasım'da yapılan nüfus sayımı ve seçmen kütüklerinin yenilenmesi çahşmasında, Re- fah Partisı'nin, görevli memurlan kontrol al- tmda tuttuğu bildinldi. RP Genel Başkanı Necmctnn Erbakan'ın özellikle seçmen kü- tüklerinin yenilenmesinde görev yapan ya- zım memurlannı denetlediği belirlendi. Öte yandan Seçim tşleri BaşkanlığYnın, ANAP'ın "baskın seçime hanriandığına" ilişkın Erbakan'a verdiği rapor, RP'ye bom- ba gibi düştü. Raporda ANAP'ın tüm sandık- lardaki görevlılenni hazırladığı belirtilerek "Bir iktidar partisi 3 yü son- ra yapılacak seçim için san- dık çahşması yapmaz. Bunun anlamı baskın seçimdir. AISAP10 ay içinde seçim he- deffiyor" denildi. Nüfus tespiti ve seçmen yazımı için 30 Kasım Pazar günü yapılan sayım. RP'lile- rin denetiminde yapıldı. RP Genel Merkezi'nden gönde- rilen bir genelge ile uyanlan taşra örgütlerinin kayıtlar sı- rasında yapacaklan görevler, hazırlanaıı el kıtaplan ile ay- nntıh bir biçımde anlatıldı. RP Konya tl Başkanlığı'nın Seçim tşleri Başkanlığı bin- mi tarafından hazırlanan "El Kitabı"nın 6. sayfasında de- netlemenin şu şekilde yapı- lacağı belirtildi: "Daha önceki seçmen Us- tesi yaam memurunun eMnde bulunur. Memurun elindeki seçmen listesi sokaklardaki mahalk krokisi ve bina cer\ç- h dahilinde kontrol edilerek flk sajım yapuacak evegeonir. tlk evden çıkan seçmenlerin adı. soyadı. seçmen listesinden okunur. Evde olupoimadığı sorulur. Seçmenlerevde iseba- ba adı, anne adı, doğum tarihi ve doğum ye- rinin doğru olup olmadığı sorulur." El Kitabı'nın 8. sayfasında ise RP üyesi- nin görevleri şöyle sıralandı: 1- Görev mahallinde saatınde bulunmalı, 2- Memurla tanışıp iyi diyalog içinde olma- h, 3- Seçmen yazımında sokaktaki evlerde kimin olup olmadığına dikkat edihneli, 4- Yazım esnasında mevcut seçmenlerin yazı- mı sağlanmalı, 5- Yaşını dolduran daha ön- ce yazılmamış fakat evde bulunan seçmen- lerin yazımı ve imza atması sağlanmalı, 6- Kımlik kontrolünde memura yardımcı olun- • RP Konya tl Başkanhğı'nca hazırlanan kitapta denetleme hakkında şöyle denildi:"Daha önceki seçmen listesi yazım memurunun elinde bulunur. Memurun elindeki seçmen listesi sokaklardaki mahalle krokisi ye bina cetveü dahilinde kontrol edilerek ilk sayım yapılacak eve gelinir. İlk evden çıkan seçmenlerin adı, soyadı, seçmen listesinden okunur. Evde olup olmadığı sorulur. Seçmenler evde ise baba adı, anne adu doğum tarihi ve doğum yerinin doğru olup olmadığı sorulur." malı, 7- Vefat, nakil, evlenip gidenler ile as- ker ve tutuklulann başka yerlerde olanlann yazılması uyanlarak önlenmeli. 8- Yazımda yeterlı form yoksa önceden seçim kurulu ile göriişüp o mahallede seçmen sayısınm fazla oldugundan bahisle form teminı ılçe ile bir- likte sağlanacak, 9- Yazılımın doğru olması ıçin evler teker teker gösterilmeli, 10 - Muh- tarlık krokisi ve binalar cetvelınde ohnayan yeni yerleşim bırimleri varsa bunlann yazı- mı sağlanmalı, lüzumu halinde seçim kuru- lu ile görüşülmeli, 11 - Yazım esnasında çö- zülmeyen bir konu çıkarsa ilçeye bilgi ver- meli, hukuken işin çözümü- nü sağlamalı, 12 - Sokak içe- risindeki eve kasıtlı seçmen getirilmiş ise o şahsın orada ikamet etmediği memura usuli lisanla söylenmeli, bu- na ragmen yazıhmşsa müna- kaşaya girmemeli, yazılan seçmenin adı, soyadı, baba adı, anne adı. doğum yeri ve yazıldığı hane ve adres alına- rak ilçebaşkanlığına bilgi ve- rilmelidir (Kasıtlı seçmen ya- zımında muhtarlık askı liste- si asıldığında süresinde itiraz edilecektir). 13 - Seçmen ya- zım listesi seçim kuruluna verilir. (Memur verir) Anka- ra Genel Müdürlük bügisa- yara girer. Bilahare işlem bi- tince mahallelerde askıya çı- kar. Itirazlar bu askı süresin- de yapılır. itiraz süresi geçin- ce kesinleşir." Seçim tşleri Başkanlı- ğı'nın, RP'nin son yapılan Başkanlık Divanı toplantısın- da sunduğu seçmen yazımıy- la ilgilı raporunda, ANAP'ın baskın seçim yapacağı uyan- sında bulunuldu. Raporda, koalisyon ortak- lannm icraat hükümeti gibi bir görüntü ver- melerine karşın tüm hazırlıklannın "erken ve baskın bir seçime yönefik" olduğu belirtildi. Parti yönetımi hükümetin enflasyonla mü- cadele için hedefledigi uzun dönemli istikTar programının IMF tarafından kabul görme- mesını de "Hükûmet ortaklarunn zamanını kendi beurlemey« çalışacağı. rakiplerini hazır- Uksız yakalamayı hesaplay acağı bir erken ve baskın secimden başka çaresi kalmadı" şek- lınde değerlendırdi. Bu dogrultuda parti teş- kilatlanna kapatma davasını hiç düşünmeden tüm hazırlıklann baskın seçime yönelik o- larak gerçekleştirilmesi talimatı verildi. Sevdiklerinize Cumhuriyet Armağan Edin Kitaplar Edinin "Cumhuriyet" in dünyaya açılan penceresi "CUMHURİYET HAFTA'dan dostiarınızı, sevdikterinizi de yararlandınn " GUMHURİYET HAFTA" aboneliği armağan edın. Ve armağan kazanın. Bir yıllık abone karşılığında altı; altı aylık için üç kitap armağanımız olacak. Armağan Kitaplanmız: Bir Imparatortuğun Ölümü (1908-1923) Paul Dumont/Francois Georgeon Devrim Hareketleri içinde Atatürkçülük Tarık Zafer Tunaya Atatürk'ün İzmit Basın Toplantısı ismail Arar 200 Yıldır Neden Bocalıyoruz (1) Niyazi Berkes 200 Yıldır Neden Bocalıyoruz (2) Niyazi Berkes Devrimcinin Takvimi Ceyhun Atıf Kansu (Altı aylık abone armağanlarında ilk üç kitap gönderilmektedir.) Aşağıdaki adı yazılı kişiye "Cumhuriyet Hafta" aboneliği armağan etmek istiyorum. Kitaplarımı adresime gönderiniz Adım Soyadım: Adres: Posta kodu: Kent: Ülke: Tel: ABONE OLACAK KİŞİNİN: Adı Soyadı: Adresi: Posta kodu: Kent:. Ülke:. Tel:. ABONE KOŞULLARI (Lürfen işaretleyiniz) ' 6 AYLIK Almanya Diğer Avrupa Ülkeleri ABD, Kanada, Avustralya 91 DM 135 DM 165 US$ 1 YILLIK ' 169 DM 250 DM 300 US$ Işaretlediğim tutarın banka dekontunu abone formuyla aşağıdaki faksa/adrese gönderiyorum. • Yapı ve Kredi Bankası-Çemberiitaş 5162800 C Akbank-Nuruosmaniye 14460-0 Işaretlediğim tutarı kredi kartı hesabımdan alınız. LHVISA ZİEUROCARD Kart no: •MASTERCARD Son kullanma tarihi: TARİH: İMZA: Cumhuriyet ABONE SERVİSİ Türkocağı Cad. No:39/41 (34334)Cağaloğiu-lstanbul Tel:00.90.0212 512 05 05 Faks:00.90.0212.512 48 30 Nescafeleri deçeşitlendirmiş; gold ve klasik. Elma, kuşbumu ve nane çaylannı da eklemiş. Hatta cappu- cino. kışın soğuk havalarda ise sah- lep. Müşterinin isteğine kalmış ne içeceği, tabii bir de güzergâhına. "Suyıın ısınma süresi nedeniyle uzun bir yol iseya da sıkışık bir tra- flkse kahve veya çay ikram edebiU- yorum" diyor Dündar, "isterse su, koia, mey>e suyu da içebinr." tsteyen müşteri hiçbir şey içmeyip arka koltukta gün- lük gazetelere ve dergilere de göz atabilir. Bütünbunlarayda 11 mil- yon liraya mal oluyor. Ama müşteriden bu hizmetler için aynca para talep etme- yen Ahmet Dündar, "Müş- teri zaten bunlan görünce fa/iasıy la veriyor, tabii baa- lan" diyor. Taksi Cafe'de turistler ve gideceği yeri bilmeyenler de düşünülmüş; adres kitapçı- ğı, turist rehberi ve tstanbul rehberi el altında.Telefon fa- turası da yüklü geliyor el- bette. Ayda 7-8 milyon lira- yı bulduğu için ancak kısa konuşmalara izin verebildi- ğini belirtiyor Ahmet Dün- dar. Arabasına bınen müşte- rilerin mutlu aynldığını, bu- nun da kendisinı mutlu etti- ğini anlatıyor: "Keşkebütün arkadaşlar benim gibi yapabilse. Her- halde masraftan çekiniyor- lar." Dündar. acil hastalan da düşünmüş: "Hastaneye yetişmesi gereken birisi ara- bama bindiğinde bemen ta- van lambasına ambulans lambası takıp siren çalıyo- rum. Ambutans sıfatına ge- çerek hastay ı yetiştirebiHyo- rum.'' Bunlarla yetinmiyor Tak- si Cafe'nin mucidi, ileriye dönük hedefleri de var: "Arabamı büyütüp tele- vizyon ve vkfco koymiçı dü- şünüyorum. Müşteriyle şo- foriin irtibaünı kesecek bir cam. ,4rka tarafa ayn bir müzik seti. İsterse ayn bir müzîk dinlcr." tşini çok sevdiğini söyle- yen Ahmet Dündar, pazar günleri hariç kravatsız di- reksiyon başına geçmediği- ni vurguluyor. Bir de şikâyeti var: •*Özelliklegeceteritektük de otsa bayan müşteriler ka- ptyı acıp bardağı gördükle- rinde tedirgin oluyorlar. Herfaaldeşarapcı sanıyorlar. Kapıyı kapatıp gidiyorlar. Sayımız çoğalsa belki onlar da ürkmezler. Benim tek is- tediğim müşterinin arabada rahat etmesi. Soğuk veya yorgun bir günün ardından bir nescafe içerek rahatia- mak onlan mutlu eder ber- halde." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Özelleştipsek de mi Yesek, Özelleştirmesek de mi?.. 1995 yılı kân 22 trilyon 700 milyar lira olan bir KİT düşünün.. Başındaki yönetici bir yıl önce şöyle di- yordu: "Yatınma gereksinmemiz var. Ama borçlanarakya da kendi kaynaklanmızla yapmamız olanaksız. Çün- kû özelleştirmede öncelikli kuruluş durumundayız." Bir ekonomik kuruluşu niçin özelleştirirsinız? Ya zarar ettiği, ülke ekonomisine yük oluşturma- ya başladığı için.. ya da daha ileri bir teknolojiye geçmesini sağlamak ıçin... Ikisi de söz konusu değil. Son yanm yüzyılın sağcı hükümetleri arpalık yap- mış. Devlet eliyle kişileri zenginleştirmenin aracı ola- rak kullanmış. Birkaç oy için tıka basa işçi doldur- muş. O yetmemiş.. Zarar etmeleri için adeta zorlanmış. "Buyılşu kadarzarar göstereceksinız" diye buyruk- lar yollanmış. Niçin? Yeni dünya düzeninin 'resmi ideolojisi' öyle iste- diği için! "Bari talan edilmeyip, değerine uygun satılsın" dediğinizde.. "hiç değilse her şey hukuka uygun oi- sun" çabastnıgösterdiğinizde... Stratejıkonemde- ki bazı kuruluşlann yabancı sermayenin eline geç- memesini savunduğunuzda.. ise... Etiket hazır: - Dinozorlar!.. Ekonomimizi sabote edenler!.. Çağdışı kalmış solcular!.. 'Kutsal devlet'yanlısı Ke- malistler!.. • • • DlE'nin "Nisan 1997 hane halkıişgücü anketi'so- nuçlanna bakın! Çalışabilirnüfusun yarısı ışsız. Eğitimlı gençler bi- le iş bulamıyor. Nüfus artıyor, ama iş olanaklan aza- lıyor. Egemen dünya ideolojisinin gelişmiş ülkelerdeki sonuçlanna bakın! Daha çok işsiz.. Daha çok suçlu... Işsiz insan mutsuzdur, huzursuzdur... Zengin ül- kenin işsız genci çete kuruyor, Güneydoğu'nun iş- siz genci dağa çıkıyor... Batılı ülkelerin birçok büyük kentindeki bazı semt- lerde, gece sokağa çıkmak yürek işi.. Daha az devlet... Daha az sosyal adalet... Daha ileri teknoloji... Ve daha mutsuz bir dünya!.. Fransa'da sosyalist hükümet bir ilkin peşinde. Haftalık toplam çalışma saatlerinin 35'e inmesi ka- rannı yaşama geçırmeye çalışıyor... Böylece hem çalışanlann kendilerine ayırabileceklerı zaman arta- cak hem de işsizlik azalacak. Ama kıyamet kopuyor! Çünkü -diğer gelişmiş ülkeler de aynı yola gitme- diği için- bu Fransız ekonomisinin rekabet gücünü zayıflatabilecek. Teknoloji ilerledikçe, rekabet arttıkça, işsizlik de artıyor.. Oysa makine insanının işini kolaylaştıhnca, işçi çıkarmak yerine, iş saatlerini azaltmak daha doğru değil mi? ••• Gelişmiş ülkeleri bHetoplumsal barıştan uzaklaş- tıran, çıkmaza sürükleyen bir yoldayız... Geçenler- de telefonumun öteki ucundaki yaşlı bir bayanın se- si ağlamaklıydı. - Tüm cumhuriyet tarihinin birikimlerini haraç me- zat satıyoriar. Peşkeş çekiyorlar. Oysa bunlar hepi- mizin, geçmişteki ve gelecekteki kuşaklann ortak malı... Gücümyetse, elime bayrağı alıp sokağa çı- kardım. Ne oluryazın! Kemalist devletçilik bir ekonomik büyüme muci- zesi yarattı. Türkiye, Japonya ve Rusya ile birlikte, dünyanın en hızlı sanayileşen üç ülkesınden bıri ol- du. Ama Kemalizm o dönemde bile, 'özel girişim esastır' ilkesinden aynlmadı. Kemalizme göre 'özelleştirme' yapılamaz mı? Elbette ki yapılabilir.. Eğer yapılmasında toplum yararı varsa! Ama Kemalizme göre kamulaştırma da devlet eliyle yeni yeni yatınmlar da yapılabilir. Eğer yapıl- masında toplum yaran varsa! Sözümüz, Kemalizmin mirasını cömertçe tüketir- ken 'devletçilik' ilkesinden utananlaradır... Kemaliz- mi tek laiklik ilkesiyle özdeşleştırıp rahatlamaya ça- lışanlaradır... Devletçilik ilkesinden değil, kendi bilinçsizliklerin- den utansınlar! Sanlıurfa Uzman çavuşa telefonla tehdit ÖZCANGÜNEŞ ŞANLILIRFA-Şanlıur- fa Valiliği Yazıişleri Mü- dürlüğu, Basın ve Halkla tlişkiler Müdürlüğü, Vali- lik lojmanlan, Harran Üniversitesı ve NTV bü- rosundan açılan telefon- larla 3. Hudut Alay K.o- mutanlığı'nda görevli bir uzman çavuşun ölümle tehdit edildıği, eşine de cinsel tacizde bulunuldu- ğu belirlendi. Cumhuriyet savcılığınca soruşturma başlatılırken bir ordu mensubu ve eşinin, devle- ti temsil eden üst düzey görevlilerin telefonundan tehdit ve taciz edildiği id- diası Sanlıurfa'da "skan- dal" olarak nitelendirildi. Sanlıurfa Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı bir soruşturma valilik, Har- ran Ûniversitesi ve NTV bürosutelefonlannın fark- lı amaçlar için kullanıldı- ğını ortaya çıkardı. Sanlı- urfa'daki 3. Hudut Alay Komutanlığı Ha\3 Sa\ım- ma Bölüğü'nde görevli ÖJL adlı uzman çavuş bir süre önce Sanlıurfa Cum- huriyet Savcılığf na baş- vurarak ev telefonundan eşi ve kendisınin sürekli rahatsızedildiğini belirte- rek suçlulann bulunması- nı ve cezalandınlmasını istedi. Cumhuriyet savcılığı, Telekom Başmüdürlü- ğü'ne yazı yazarak uzman çavuşun ev telefonunun dinlenmeye alınmasını ve cinsel tacizde bulunulan telefonlann saptanması talimatım verdi. Yapılan incelemelerde uzman çavuş Ö.B'nin evi- ni arayarak tehdit ve taciz- de bulunulurken kullanı- lan telefonlann Valilik Ya- zıişleri Müdürü Sait İpek" in makarmndaki 314 92 63, Basın ve Halkla İlışkiler Müdürü M. Ka- mil Güler'in kullandığı 314 34 70 ve Valilik loj- manlannda oturan Vali Şehabettin Harputun makam şoförü Fethi Top- rak'a ait 313 17 34 numa- ralı telefonlar olduğu be- lirlendi. Uzman çavuşun evinin arandığı telefonlar arasında "Nurculann kur- tanlmış bölgesi" olarak adlandmlan Harran Ûni- versitesi Rektörlüğü'nün de içinde bulunduğu Ye- nişehir Kampusu'nun 312 8456(4Hat)ıle3146986 (3 Hat) nolu telefonlar ile NTV Bürosu" nda kullanı- lan Kâzun Atmaca adına kayıtlı 315 31 86 numara- h telefon da tespit edildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle