Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Demirel:
Siyasetten
vazgeçümez
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, siyaset
ve siyasetçiden
vazgeçilemeyeceğini
belirtirken, eski
politikacılardan çok şey
öğrenilebilecegini kaydetti.
Cumhurbaşkam Demirel,
dün Çankaya Köşkü'nde
Türk Parlamenterler
Birliği'nin "tşleyen devlet,
işleyen demokrasi" konulu
toplantısma katildı.
Demirel, eski
parlamenterlerin köşeye
atılmadığını kaydederek
onlardan öğrenilecek çok
şey oldugunu vurguladı.
Daha iyi bir Türkiye için
çırpındıklannı anlatan
Demirel, "Siyasetin çeşitli
zeminlerinde kızdık, itiştik,
zaman zaman bırbirimizi
incittik. Neticede siyaset ve
siyasetçi vazgeçilemez bir
olaydır" dedı.
Cindoruk'tan
Yılmaz'a uyan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokrat
Türkiye Partisi(DTP)
Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, Başkanlık Divanı
toplantısı öncesınde
düzenledıği basın
toplantısında, son
gelişmeleri değerlendirdi.
Cindoruk, "'Başbakan
Mesut Yılmaz'ın, bundan
sonraki mesaisıni iç
politıkaya çevirmesi ve dış
politika çalışmalannı
Dişişleri Bakanhğf na
bırakmasını diliyoruz"
dedi.
Öğrenci eytemine
tutıddama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -TBMVTde
pankart açan öğrencılerin
de aralannda bulunduğu
sanıklann Yargıtay'daki
duruşmalarına destek
vermek amacıyla Kızılay'da
gösten yapan öğrencilerden
gözaltında bulunan tbrahim
Güllü, "yasadışı örgüte üye
olmak" ve "polisin silahını
gasp ermek"' suçlamasıyla
tutuklandi. Öte yandarr
üniversitelerde yaşanan
faşist saldınlan protesto
etmek amacıyla Beyazıt'ta
basın açiklaması yaparken
polis tarafından gözaltına
alman 144 öğrenci dün
çıkanldıkları mahkemede
beraat ettiler.
AtatüPk'ün
Ankara'ya gelişi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kültür Bakanlığı
ve Ankarahlar Vakfı'nca
Atatürk'ün Ankara'ya
gelişinin 78. yıldönümü
nedeniyle düzenlenen tören
dün Selim Sım Tarcan Spor
Salonu'nda gerçekJeştirildi.
Törene katılan
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, 27 Aralık
gününün aynı zamanda
Kurtuluş Savaşı'mn
başlaması, laik. demokratik
huİcuk niteliklerini taşıyan
dünya ülkesi Türkiye'nin
kumluşunu da temsil
ettığıni kaydetti. Ankara'yı
"Atatürk'ün en büyük
esen" dıye nıteleyen Kültür
Bakanı Istemihan Talay da,
gelişen ve büyüyen
başkentin Türkiye'nin
gözbebeğı oldugunu
sövledi.
Işkence gören Manisalı gençler sanık polisleri fotoğraflarından teşhis ettiler
Polislerin ' geldiNECATİAYGEN
GÜLCANGÖRDES
MANİSA - Manisalı gençler,
kendilerine işkence yapan polis-
leri teşhis etti. Mahkeme başkanı
oturumu kapalı gerçekleştirirken
CHP izmirMilletvekili SabriEr-
gül, Türkiye'nin zor bir sınavdan
geçtiğıni söyledi.
Manısa'da çoğunluğu lise öğ-
rencisi olan 16 kişiye işkence
yapmaktan yargılanan 10 polisin
dunışması dün Manisa Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde yapıldı. Ma-
nisa Adliyesi'ne 150 metre uzak-
lıktaki Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli, 70'er yıl ağır hapis ceza-
sı istemiyle yargılanan 10 polis
dünkü duruşmada da yoktu. 19
aydır süren ve 7 duruşmadır da
y_üzleştirme için bekJenen Levent
Ozvez, TurgutDemirel, Engin Er-
doğan, Fevzi Akdağ, Musa Geçer,
Mehmet Tan, Turguz Ozcan,Atil-
la Gürbüz, Ramazan Kolak, Ha-
lil Emir adlı polıslerin gelmeme-
si üzerine mağdurlar, polisleri fo-
toğraflardan teşhis etti.
Jale Kurt, Hüseyin Korkut, Se-
ma Taşar, Ayşe Mine Balkanu,
Özgür Zeybek, Minüre Apaydın
sanık polisleri fotoğraflanndan
teşhis ettiler.
Hüseyin Korkut'un fotoğrafla-
ra bakması sırasında kendisine iş-
kence yaptığını savladığı polis-
lerle ilgili, Mahkeme Başkanı
Mehmet Y ılmaz'a bilgiler verir-
ken, bir de pusula vermesi dikkat
çekti. Yılmaz'ın pusulayı okuma-
sının ardından, duruşmada mağ-
durlann bu koşullarda teşhis ya-
pamayacağını ve konuşamayaca-
ğını belirterek duruşmanın gizli
yapılmasına karar verdi.
Bu sırada sanık polislerin avu-
katlan teşhise karşı çıktı. Sadece
yargılanan 10 polisin resminin
mağdurlara gösterilmesinin yan-
lış oldugunu belirten sanık avu-
katlan, emniyet müdürlüğünde
görevli başka polislerin deresim-
lerinin getirilmesini ve bunlann
içinden mağdurlann teşhis yap-
ması gerektiğini söylediler.
Ancak mağdurlann avukatla-
n, mahkemenin uygulamasının
yasal ve hukuka uygun oldugunu
dile getirerek teşhis sırasında han-
gi sanığm hangi mağdura işken-
ce yaptığımn bugünkü yöntemle
belirleneceğini söylediler.
Bunun üzerine oturumun gizli
yapılmasına karar verdildi.
Salonun boşaltılmasının ardın-
dan teşhise devam eden Hüseyin
Korkut, bu sırada baygınlık ge-
Ozden
'însan
hukuksuz
kalamaz'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi Baskanlığı
görevi 31 Aralık'ta sona
erecek olan Yekta Gün-
gör Özden. namus ve şe-
refıyle görevinden ayn-
lacağını söyledi.
Ankara Barosu Baş-
kanhğı, Özden'in onu-
runa dün müzik dinleti-
si ve açık oturum düzen-
ledi. Müzik dinletisin-
den sonra konuşma ya-
pan Ankara Barosu Baş-
kanı avukat Cnsal To-
ker, Anayasa Mahke-
mesi'nin bugün geldiği
yenn, demokrasi hava-
riliği yapan birçok ülke-
den daha ileride oldugu-
nu kaydederek, bunun
Türk insanının hukuka,
demokrasiye ve devlete
olan sarsılmaz inancın-
dan kaynaklandığını
söyledi.
Özden de konuşma-
sında, 1956 yılında staj-
yer a\Tikat olarak Anka-
ra Barosu'nda göreve
başladığıru anımsatarak,
daha sonra sırasıyla gel-
diği görevleri anlattı.
Kendisine destek olan
Anayasa' Mahkemesi
üyeleri ile her zaman
uyum içinde çahştığını
anlatan Özden, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Halk içinde bir söz
vardır: 'Boynuz kulağı
geçmezse, o kulağın
önemi yoktur.' Sonında
buradan kaynaklan-
maktadır. Ben şimdive
kadar, hukukun üsrün-
lüğünü hukuk devleti ile
pekiştjrmeye çahşüm.
Hukuka katlanmayan-
lar ya da hukuksal dene-
timden kaçınmak iste-
yenler, hukuk devletine
gölge düşürürler. Her
zaman söylüyorum: In-
san ekmeksiz, susuz ka-
labilir, ama hukuksuz
kalanmT. Anayasa Mah-
kemesi içinde ve dışında
bir şeyler söyleyebilirier.
Kin deposu gibi yaşryor-
lar. lnaüanndan vazgeç-
meyenler, demokratik
bağlamda kendilerini
özgür saymaktadıriar."
Ozden'e ayrıca Anka-
ra Barosu tarafından ve-
da yemeği verildi. Ye-
meğe Başbakan Mesut
Yılmaz, CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal
ve yüksek yargı organla-
rının temsilcileri katıldı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
çirdi, salona çağnlan doktorun
müdahalesinin ardından hastane-
ye gönderildi. Korkut, tedavisinin
ardından tekrar duruşmanın ya-
pıldığı salona geldi. Korkut, "Ben
üd kez gözaltında gördüğünıüz iş-
kenceler sonucu bayıldım. İki kez
de cezaevinde sağlık koşullanmn
yetersiznginden dolayı bayıldım.
Duruşmada. polislerin fotoğrafla-
nnı görünce işkenceler akhma gei-
di ve kendimi kaybettinr dedı.
Gençlenn işkencecileri teşhis-
lerinden sonra, mahkeme heyeti
ara karannda, avukatlann teşhis-
le ilgili bölüme ait tutanaklan ga-
zetecilere vermemeleri konusun-
da uyanda bulundu. Mah-
keme, mağdurlardan gör-
dükleri işkence sonucu has-
tanelerde tedavi gören Mü-
nire Apaydın, Ayşe Mine
Balkanh ve Sema Taşar'la
ilgili doktor raporlannın
mahkemeye gönderilmesi
için tzmir Atatürk Devlet
Hastanesi'ne yazı yazılma-
sını kararlaştırdı. Aynca
mağdur avukatlannın son
iddialannı hazırlamalan ve
hasta olduğu için duruşma-
ya gelemeyen M. G'nin du-
ruşmaya getirilmesi içm ya-
zı yazılmasına karar verdi.
Sabn Ergül duruşmadan
sonra yaptığı açıklamada.
gençlerin gördükleri işken-
ceyi detaylı bir şekilde bir
kez daha anlattıklannı ve
teşhiste bulunduklannı be-
lirterek Türkiye'nin Mani-
sa, Göktepe ve Gazi Mahal-
lesi davalanyla zor bir sı-
navdan geçtığine dikkat
çekti. Ergül, "Türkiye
AB'yegirmekiçin çahşırken
Başbakan, Adalet, tçişleri
bakanlan Türkiye'de işken-
cenin önlenmesi için yasata-
sanlan hazıriarken Türki-
ye'ye gelerek Manisa ve
Göktepe davalannı izleyen
New York Tımes ga/etesi
ABD gezisi sırasında şöyle
başuk atü: 'Mahkemeler.
polise yenildi.' Bu da gös-
teriyor ki, yabancılar bizde-
ki insan haklan ihlallerini ti-
tizHkle izliyoriar. Türkiye,
insan haklan uygulamasu-
da hukuku işjetmelidir" de-
di. ' - •
Refah Partili milletvekilleri Anayasa Mahkemesi'ni dilekçe yağmuruna tuttu
RP, kararı geciktirmeye çahşıyor
ANKARA/KAYSERİ
(Cumhuriyet) - RP, kapatılması
istemiyle açılan davayı görüşen
Anayasa Mahkemesi'ni dilekçe
yağmuruna tuttu. RP, mahkeme
karannın Baskan Yekta Güngör
Özden'in görev süresinin sona
ereceği 1998 yılına sarkması için
bazı yetkililerin "bilgisiııe
başvuruunasuu" talep etti. RP'li
Kayseri Büyükşehir Belediye
Başkanı Şükrü Karatepe,
partinm üyeliğine son vermesini
beklemeden istifa etti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden, dün saat
14.00'te başlayan ve yaklaşık 3
saat süren toplantıdan sonra
gazetecilere yaptığı açıklamada.
göriişmelere bugün saat 09.30'da
raporun okunarak devam
edilecegini söyledi. Raportör
Yusuf Oztürk tarafından
hazırlanan 470 sayfahk raporun
okunmayan çok az bir
bölümünün kaldığını kaydeden
Özden şunlan söyledi:
"Rapor okunduktan sonra
görüşmelere geçeceğiz. Bugün,
ctıma günkü gibi değişen hiçbir
şey yok. Raporun okunması
yann muhtemelen bitebilir.
.\ncak bu. davanın biteceği
anlamına gelmez. Rapor birtikten
sonra görüşmelere geçüir.
Sonışturmamn genişletihnesi
istenir mi, istenmez mi; birisi
sözlü açıklama için çağrüır mı,
çağnlmaz mı; bir başka belge
RP Genel Başkan Yardımcısı
Ahmet Tekdal ile RP Trabzon
Milletvekili Şeref Malkoç, saat
17.05'te yüksek mahkemeye
gelerek, 4 ayn dilekçe verdiler.
Partisinin kapatılması davasına
ilişkin iddianamede kendisine
yönelik suçlamalar bulunduğu
gerekçesiyle savunmasmın
• Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından halkı kin ve
düşmanhğa teşvik eden sözler ettiği gerekçesiyle 1 yıl
hapis cezasına çarptınlan Kayseri Büyükşehir Belediye
Başkanı Şükrü Karatepe dün RP'den istifa etti. Anayasa
Mahkemesi heyeti kapatma davasını görüşürken RP'liler
yüksek mahkemeye gelerek 4 ayn dilekçe verdiler.
aranır mı. aranmaz mı ona
balahr veya kurui, 'Biraz ara
verelim, bir gün sonra bakalım.
bazı şeylen araştıracağız" der mi,
demez mi hiç belü olmaz. Yann
saat 17.00'ye kadar hiçbir
değişikHk olmaz."
RP'nin dilekçeleri
Anayasa Mahkemesi heyeti
kapatma davasını görüşürken,
alınması istemiyle yüksek
mahkemeye başvuruda
bulunduğunu belirten Tekdal,
"Dilekçemde. A%rupa İnsan
Haklan SözleşmesPnin 6.
maddesine ve anayasamızm 36.
maddesine dayanak olarak
savunma hakkımın
kullanıhnasını tstedim. Aynca,
anayasamı/ın 149. maddesine
istinaden de dinlenmemi talep
ÜZ YAZI/ ORHAN BİRGİT
Avar Turizm'e ait yolcu oto-
büsü, önceki gece Edirne- is-
tanbul TEM Otoyolu'nun 17'n-
ci kilometresinde baskına uğ-
ramasaydı; gizli bölmelerinde
yaklaşık 23 milyar liralık döviz
bulunduğunu hiç kimse bile-
meyecekti.
Bilemeyenlerin başında, Ka-
pıkule'deki gümrük ve güven-
lik sorumlulannın geldiğini ön-
celikle söylemek gerekiyor.
Otobüsün içinde, sürücü da-
hil 7 kişi var. Bunlardan dördü,
Kapıkule'den giriş yapanlar.
Poionya uyruklu genç kadın ve
öteki iki erkek ise sınınn hemen
giriş kapısından sonraki bölü-
münde biniyor. Belli ki bir kar-
şılama görevlen var. Zaten iç-
lerinden birisi, sürücünün og-
lu. Ama Poionya ile iş bağlan-
tıları olduğu da biliniyor.
Bir gerilim filmine taş çıkara-
cak kadar heyecanlı ve ilgi çe-
kici öykü, dün gazetelerimizin
belli başlı haberleri arasınday-
dı.
Edirne'deki güvenlik örgüt-
lerinin, bu gerilimli filmin senar-
yosundan prodüktörüne kadar
bütün ilgilileriniaçığaçıkarabil-
Mafyayla İç İçe Yaşamak...
mek amacı ile soruşturmayı
sürdürdüğü de.
Dün bu haberleri okurken,
Avar katliamından sağ kalan
tek tanığın, Polonyalı genç ka-
dının jandarma yetkililerine
söylediklerinin altını kalın bir
kırmızı kalemleçizmek istedim:
"Çok korkuyonım. Konuşa-
mam. Hayatım tehlikede."
Hayatı tehlikede olduğu için
konuşmak istemeyen Renata
Kinga VVeselovska adlı Po-
lonyalı genç kadın, ünlü bir fil-
min adını anımsatan konum-
dadır:
"Cinayeti Gördüm" fHminin
daha değişik bir biçim ile "Kat-
liamı Gördüm" adı ile çevrilmiş
oldugunu söylersek, Edirne-ls-
tanbul Otoyolu'nun 17'nci kilo-
metresinde Avar otobüsünü
durdurup binen iki kişinin, pa-
saportuna baktıktan sonra
kendisini niçin sağ bıraktıklan-
nın nedenini bilmese de VVe-
selovska, konuşursaöldürüle-
ceğini düşünmektedir.
Ve galiba. konuşursa haya-
tının tehlikeye gireceğinin ne-
denlerini deadamakıllı bilecek
bir durumdadır.
Koskoca bir yolcu otobüsü,
Polonya'dan istanbul'a, sade-
ce sürücüsü ve onun yardım-
cısı ile bir de arkadaşlan oldu-
ğu halde bomboş geliyor. Sınır-
dan sorunsuz geçiyor ve orta-
ya çıkan katliam olayından
sonradır ki zulasında 23 milyar
liralık dövizle giriş yaptığı orta-
ya çıkıyor.
Peki, bu otobüs Istanbul'dan
Polonya'ya giderken ne götür-
dü?
Bu ve daha başka taşıtlar,
böyte rahat rahat giriş çıkış ya-
pıyorlar. Türkiye'nin adı, aday-
lığı yüzgeri edilen Avrupa Birii-
ği ülkeleri dahil, bütün birdün-
yada eroin ticareti ile özdeşleş-
tirilerek ünlendiriliyor.
Eroin mafyasının parmak iz-
leri, Susuriuk olayından Topal
cinayetine kadar birçok olayda
kendisini gösteriyor.
Ve devlet, kendi sınırlannda-
ki gümrük giriş kapılannda
egemenliğini, mafyaya terk et-
miş olmaktan hicap duymuyor!
Şayet Kanal D televizyonu,
Avar otobüsünde öldürülen al-
tı kişinin adlarının "Arena"
programının arşivindeki birSa-
mi Hoştan belgeselinde oldu-
gunu bildirmeseydi, Edirne-ls-
tanbul otoyolunun 17. kilomet-
resindeki baskını, tıpkı Edirne
Valisi gibi, birçok kişi, sıradan
bir kara para hesaplaşması sa-
nacaktık. Ne var ki Polon-
ya'dan bir kış günü koskoca
bir otobüs ile yola çıkan Ömer
Balaban, Halil Arbnoy, Ayhan
Fındık veBedri Kara'nın. ken-
dilerini sınınn hemen içinde
karşılayan Murat Balaban ve
Nedim Sevim ile birlikte, ünlü
"Arnavut Sami" adına geçen
mayıs ayındaki bir kara para
aklama olayına kanştıklan, ya-
ni bu tür konularda yeterince
deneyimli olduklan, önceki ak-
şam bu televizyon yetkilileri ta-
rafından ekrana getirildi. Boy-
lelikle Susuriuk dosyasında,
yeni bir sayfa daha açılacak
hale gelindi.
Avar otobüsünde olmadığı
için ölümden kurtulan ismail
Balaban dışında "AmavutSa-
mi" çetesinden altı kişi, önce-
ki geceki hesaplaşmanın kur-
banlan...
Polis, bu tür olaylarda çete-
lerden birisinin, diğeri ile he-
saplaşmasını "Su testisisuyo-
lunda kırıldı" diye özetler ve
defterin kapanmış olmasından
da bir toplum düşmanının or-
tadan kalkmış olmasından da
memnun oldugunu saklamaz.
Ama bu kez, öyle görülüyor,
defterin kapatılması kolay de-
Avar otobüsü olayı, sadece
Türk mafyasının sınırlarötesin-
deki serüvenlerinden birisine
değil, zaman zaman toplumu
sarsan bütün bir serencamına
bile ışık tutacak bulgulan orta-
ya çıkarabilir.
Susurluk'taki kamyon kaza-
sında kaçınlan fırsat, acaba
Avar otobüsündeki hesaplaş-
mada yakalanamaz mı?
Mafya ile böylesine iç içe
yaşamaktan sıkılmış olanlar bu
soruyu sormakta hâklıdır.
ettim" dedi. RP Trabzon
Milletvekili Şeref Malkoç da
yüksek mahkemeye aynca 3
dilekçe daha verdiklerini
bildirdi. Malkoç, bu
dilekçelerden ikisinin,
iddianamede geçen bazı olaylar
hakkında bilgileri olduğu için
eski Içişleri Bakanı Meral
Aksener ile eski Başbakanlık
Müsteşar Vekili Kadri Keskin'in
dinlenmesi istemini içerdiğini
belirtti.
Karatepe'nin Lstifası
Devlet Güvenlik Mahkemesi
tarafından halkı kin ve
düşmanhğa teşvik eden sözler
ettiği gerekçesiyle 1 yıl hapis
cezasına çarptınlan Kayseri
Büyükşehir Belediye Başkanı
Şükrü Karatepe dün RP'den
istifa etti. Mahkûmıyet
karanndan sonra RP Genel
Merkezi'ne yazı yazan Yargıtay
Başsavcısı Savaş Vural. bir ay
içinde Karatepe'nin partisinden
ihraç edilmesini istemişti. RP
Genel Sekreter Yardımcısı Rıza
Ulucak, bu isteği
uygulayacaklannı
belirterek u
Karatepe'y«
pazartesi günü parti
^ ^ üyeliğinin düştüğüne dair
kendisine bir yazı
göndereceğiz'' demıştı.
Karatepe bu yazıyı
beklemeden dün parti il
başkanlığına bir dilekçe
göndererek istifa etti.
Karatepe dilekçesinde
"Gördüğüm lüzum
üzerine partinizden istifa
ediyorum'*dedı.
POLTltKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİTNKAYA
'Silahlı Çete../
17 Aralık 1997...
TBMM'ye pankart astıklan için 'örgüt üyesi' ol-
duklan gerekçesiyle toplam 96 yıl hüküm giyen se-
kiz üniversite öğrencisine destek vermek için An-
kara Kızılay'da basın açiklaması yapan 24 kişi gö-
zaltına alındı...
Polis öğrenci yakınlanna, arkadaşlanna ve avu-
katlanna hukuka aykırı bir biçimde saldırdı...
Sonuç: Tolga Subaşı Huri Şeyda Ünsal, Esra
Soylu, Binali Yıldınm, Oltan Evcimen ve Köksal
Kayısı tutuklandı...
Suç öğesi: Toplantı ve Gösteri Yasası'na muha-
lefet ve kamu malına zarar vermek...
Aynı saatlerde Başbakan Mesut Yılmaz Was-
hington'da şu açıklamayı yapıyordu:
"Demokrasi ve insan haklannı daha işler hale
getireceğiz..."
Yargısız infazlara, ışkencelere, faili meçhul cina-
yetlere bağışıklık kazanmış toplumumuz suskun-
du...
12 Eylül 1980'in baskısı, aradan 17 yıl geçmesi-
ne karşın hâlâ sürüyordu...
96 yıla hüküm giyen üniversiteli gençlerin 'örgüt
üyesi' olduklannı önesürenler, ülkemizde 'demok-
rasi ve insan haklannı işler hale' nasıl getirecekler-
di?
Içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu ile Ankara
Valisi Erdoğan Şahinoğlu na ilk tepki üniversiteli
gençlerin avukatlarından Şenal Sanhan'dan gel-
di:
"17 Aralık 1997 tarihinde polisin müdahalesi ve
kötü muamelesı ile gelişen olaylann ağırsorumlu-
luğu albnda bulunan idare, kendisini bağımsızyar-
gı organlan yerine koyarak ve devam eden bir da-
va hakkında, karan etkileyici yayın yapma yasağı-
nı da hiçe sayarak, dosya içeriği ile çelişen ve mü-
vekkillerimi de 'terörıst' olarak ilan eden ve tümüy-
le polis iddialanna dayanan açıklamalaryapmışlar-
dır.
Yargılama dosyası mahkemenin elindedir ve yar-
gıçlar, müvekkillehmizin hangi iddialarla yargılan-
dıklan ve ceza aldıklannı Içişleri Bakanhğı ve Vali-
lik makamından daha iyi bilmektedııier. Çünkü yar-
gılama görevi sayın açıklamacılann değil, mahke-
melerindir.
Başkent Valiliği ve Içişleri Bakanhğı göreviniyü-
rütenlerin, devam eden bir davada 'kamuoyunu
bilgilendirme' görüntüsü altında, üstelik yanlış bil-
gi vermek suretiyle giriştikleri bu eylem açıkça yar-
gıya müdahaledir. Bu gerçeği bilmeden davrandık-
lan düşünülemez. Asıl endişe verici olan da budur."
• • •
Hiçbir politikacı ve yöneticı bir dava bitmeden
açıklama yapamaz...
Elif Kahyaoğlu Ahmet Aşgın Doğan, Mah-
mut Yılmaz, Bülent Karakaş. Özgür Tufekçi,
Metin Murat Kalyoncugil Deniz Kartal ve Nur-
dan Bayşahan toplam 96 yıl hüküm giymışlerdir
ama dava hâlâ bitmemıştır. Çünkü, sanık avukat-
lan hükmü temyiz etmişlerdir. Dava şu anda Yargı-
tay'da sürmektedir. Karar kesinleşmemıştir.
Bakın, bu davayla ilgili sanık avukatlan ne diyor:
"Iddia makamının esas hakkındaki mütalaasın-
da müvekkiller Ahmet Aşgın Doğan, Bülent Kara-
kaş, özgür Tüfekçi ve Metin Mı^rat Kalyoncugil
hakkında 30. 3.1996 tarihindeki korsan mitingde
ellerindeki molotofkokteyllenni yola atmak suretiy-
le yolu trafiğe kapattıklannın yergösterme ve olay
yeri zabıt tutanaklanndan anlaşıldığı, silahlı çete-
nin gayesine uygun tarzda hareket edip gayesini
benimsedikleri, bu nedenle TCY 168/2., 3713/5,
TCY 265/6-7 maddeleh gereğince cezalandınl-
malan: Müvekkil Mahmut Yılmaz'ın üst kurul üye-
si olduğu, Bülent Karakaş ile birlikte kaldığı evde
yapılan aramada dokuz adet molotofkokteyli, bir-
çok yayın bulundurduğu, eylemlerinin yoğunluğu
nedeniyle silahlı çetenin sair efradı olduğu, bu ne-
denle TCY 168/2, 3713/5 gereğince cezalandınl-
ması: Müvekkiller Elif Kahyaoğlu, Deniz Kartal ve
Nurdan Bayşahan'ın silahlı çetenin hal ve sıfatla-
nnı bilerek işlevini kolaylaştırdıklan, bu nedenle T-
CY 169, 3713/5 gereğince cezalandınlmalan, di-
ğer tutuksuz yargılanan müvekkiller hakkında ise
beraat karan verilmesi istenmiştir. Öncelikle şunu
belirtmek istiyoruz ki, müvekkil hakkında tek delil
işkenceyle alınmış çelişkili emniyet anlatımlan ile
DGM savcısı tarafından 26.4.1996 tarihinde biz-
zat Terörle Mücadele Şubesi'nde alman savcılık
anlatımlandır."
• • •
Şimdi soralım:
"Silahlı çete öraütü üyesi olmak nedir?"
Avukat Fikret flkiz, bu soruya şu yanıtı veriyor:
"Silahlı çete örgütü organize bir bihiktir, emir ve
kumanda zinciri vardır. Herhangi bir kişinin silahlı
çetenin 'sair efradı' olabilmesi için çeteyi sevk ve
idare edenlerte irade bihiğinin bulunması gerekir.
örgüt üyeleri aynı amacı taşımalıdır. Aksi takdirde,
'irade birliği' kanıtlanmadan herhangi bir sanık hak-
kında silahlı çetenin sair efradı olmak suçundan
mahkûmiyet karan verilemez. Tüm kanıtlar inandı-
ncı ve hukuka uygun olmalıdır.
Askeri Yargıtay kararlannda ve birçok yargı ka-
rannda, emniyet tarafından toplanan bilgilerin ham
bilgiler ve doğruluğu kanıtlanmamış veriler oldu-
ğu için suç kanıtı olamayacağı, mahkümiyete esas
alınmadığı bilinir. Bunu, devletin Içişleri Bakanı bil-
mek zorundadır..."
Acaba toplam 96 yıl hüküm giyen öğrencilerin
suçları kanıtlandı mı?
Bize ve hukuka göre hayır!.. Çünkü 'molotofkok-
teyli' olayının dışındaki tüm eylemler demokratik-
tir...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya ı raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
YIL3AŞI ÖZEL ÇEKİLİŞİ