Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARAUK 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
Yurdun kuzey kesımle-
ri çok buluttu, Marma-
ra'nın doğusu, Karade-
niz, Doğu Akdeniz. İç Oslo
Anadolu'nun kuzeyı ile
Doğu Anadolu'nun ku-
zeyvebatısıyağışlı.dı- StOCkholm
ğer yertef parçalı bulırt- Londra
Denizli
Zonguldak Y 10 Antalya PB 12 Kars
kesımlerı ile iç ve Do- Brüksel
ğu Anadolu'nun kuze- •„;
yınde yer yer karla kan-
Ş4k yağmur ve kar şek- Bonn
lınde olacak. M ü n j n
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
B
B
PB
Y
PB
Y
Y
-4
5
1
0
7
0
6
20
Şam 13
0Açık Parçalı buiutlu i Stsl> k Çok buiutlu > Yağmuriu Kartı ı Gok gürültûkj
G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Başkan Bill Clinton ile "baş başa" görüştükten
sonra sczlerini "basının 'yanlış' değeriendirdiğini"
öne sürüverdi.
Me çar
e; bir gazeteci ortaya çıkıp, Başbakan'a,
6 ay tehdit içeren müthiş açıklamasının ceplerin-
den eksk etmedikleri ses alma gerecinde kendi se-
siyle sakJı bulunduğunu, şayet belleğini tazelemek
istiyorsa, dinletebileceklerini söyleyemiyor.
Çünkü medyanın büyük bölümünün Yılmaz hü-
kümeti işbaşından gidecek diye adeta ödü koptı-
yor. 55. hükümete medyadan bu muhabbetin, bu
sevginın sebebi nedir? Doğrusu kımi bildiklerimiz
var, ama daha derinde nelerin yattığını insan öğ-
renmek ıstiyor.
Yılmaz hükümetinin yanlış sakat kimi uygulama-
larını eleştiımemelerindeki nedeni sorduğumuz-
da, medyamızı yönetenlerin yanıtı sade ve yalın:
"Bırakalım da Refah mı gelsin? Bu hükümetin
seçeneği yok" diyoriar.
Ûnlü sözler çuvala girmiş; hani demokrasilerde
çare tükenmezdi? Demek ki TBMM, Refah'sız bir
hükümet arayışında tıknefes olmuş; demokrasi-
mizde (tek seçenek seçim dışında) çaresizlik dö-
nemi başlamış bulunuyor.
Zayrf bir olasılık ama, Refah gelirse hükümete,
üstelik kin ve intikam duygularıyla yanıp tutuşan
Şaibe Hanım; keskin Bursa bıçağı gibi medyanın
kimi yararlannı kesip doğrayacak!
Korkunun bir yüzünde bu hesaplar yatıyor.
Başka başka olaylar
Aslında önemi büyük kimi olaylar var ki sonuç-
larıyla hemen her kesimi kaygılandırması gereki-
yor.
Örneğin, lletişim Vakfı'nın son anketi dikkatinizi
çekti mi?
Malum soruyu yanıtlayan halkımız; "bugün se-
çim " olsa seçmenin yüzde 20.22'sinin RP'ye, yüz-
de 22.17'sinin de ANAP'a oy vereceğine işaret edi-
yor.
Sonra düşüş başlıyor. Yüzde 16.36 ile CHP
üçüncü sırada, DSP yüzde 12.72, DYP11.29. Yüz-
de 10'un altındakiler MHP, HADEP, BBR ÖDP.
DYP'ye seçenek olsun diye kurulan DTP oy fuka-
rası: Yüzde 1.98.
1991 'den beri oy oranlarının sürekli düştüğü or-
tada. 62 milyon nüfuslu Türk demokrasisinde her-
hangi bir parti, seçmenin dörtte birini temsil ede-
miyor. Yüzde 25 oy toplayamıyor.
Onca çeteli, şaibeli olaylardan ve enflasyonun
perişan eden yükselişinden sonra; bu ankete gö-
re demek oluyor ki alttsı büyük, gerisi küçük mü
ç
Ovünegeldiğimiz partiler demokrasisinde son
anket sonucu, işte bu.
Üstelik RP oylannın düşmediğini gösteriyor.
Bu sonuçlar rejim adına ıstırap verici.
Her sabah, karamsarlığı yırtıp atmayı düşlüyo-
ruz. Ne ki hemen her gün gelişen güncel olaylar
bilinen sorunlara bir yenisini ekliyor.
Hükümetin geleceğine umutla bakmadığımız
için eleştiri oklannı bizden esirgemeyenlere; Bülent
Ecevit'in bugün Cumhuriyet'te yayımlanan de-
mecini özenle okumalarını salık veriyoruz.
Ecevit, siyasal kargaşaların doruğa çıktığı gün-
lerde hükümetin sürmesine olanak veren olumlu
davranışların sahibi. Oysa, "üçpartiden kurulu bir
hükümet işbaşında olduğu için 'belirsizlik orta-
mında' bulunduğumuzu" açıkça söylüyor.
Bu ortamda "belirsizliği giderici strateji sapta-
manın" zorluğuna değiniyor ve hükümet için:
"Kalıcı mıyız, gidici miyiz belli değil" diyor.
Belirsizliğin aşılmasında umutlu görünmüyor, so-
ruyu "Kolay değil" diye yanıtlıyor Ecevit.
Karamsar mı? Hayır, gerçekçi!
Ecevit'in devlet yönetimi anlayışıyla Yılmaz'ınki-
nin çakışma aşamasına girdiği anlaşılıyor.
Hayırlısı!
Demirel: YdmayacağızHaber Merkezi- Cumhurbaşkanı
Sûieyman DemireL Asteğmen Ku-
büay'ın yobazlarca katledilmesinin
67. yıldönümü nedeniyle yaptığı
açıklamada "irtica tehdidinin sür-
düğü" mesajı verdi. Dünyadaki her
büyük devrimde olduğu gibi Türki-
ye Cumhuriyeti devriminin de en-
gellenmek istendiğini vurgulayan
Cumhurbaşkanı, laik, sosyal. hukuk
devleti olarak çağdaş uygarlık hede-
finden dönülmeyeceğini bildirdi.
Başbakan Mesut Yılmaz da Türki-
ye'nin çağdaş uygarlık ve demokra-
si yolunda ilerlemeye. kararlılıkla
devam edeceğini bildirdi.Demi-
rel'in. Kubilay'ı anma günü nede-
niyle yayımladığı mesaj şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti. demok-
ratik. laik. sosyal hukuk devleti ola-
rak, çağdaş u\garlık seviyesine yük-
selme iddiasıvla kuraJmuştur. Ge-
rek de\kt vapısında. gerek ekono-
mik, sosyal, sivasal. kültürel alanlar-
da gerçekleştirilen köklü değişiklik-
ler ile Cumhuriyet bizatihi bir dev-
rim. bü>ük bir çağdaşlaşma proje-
skür. Dünvanın her verinde her bü-
yük devrimdeolduğu gibi, Türkiye-
mizde de bu büyük çağdaşlaşma au-
lımından rahatsız olup engeüemeye
çakşanlar olmuştur.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın Kubi-
lay'ın şehit edilişinin 67. yıldönümü
nedeniyle yayımladığı mesaj şöyle:
"Laik ve demokratik cumhuriyetj-
mizjn çağdaşlaşma yolunda atüğı
adımlarkarşısında korkuya kapılan
gerici ve bağnaz fıkiriere sahip kişi-
lerce. hain bir saldınyla hayabnı
kavbeden inkılap şehidi Kubilay,
genç cumhuriyetimiziıı aydınlık yü-
zünün bir simgesi olarak tarihimiz-
deki yerini almıştir. Birlik ve bera-
berlik icinde,güç birliği ederek,çağ-
daş uygarlık ve demokrasi yolunda
kat ettigimiz ilerlemeye. kararlılıkla
devam edeceğiz. Bizi bu yoldaıı hiç-
bir güç vazgeçiremez."
DlSK Genel Başkanı Rjdvan Bu-
dak. yaptığı yazılı açıklamada.
"Bugün hâlâ Kubilay'ı şehit eden
zihniyettere özenenler var. Kimikri
hâlâ yeni Menemen olaylannın öz-
lemi içinde. Kahraroanmaraş'ta,
Çorum'da; daha dün Sıvas'ta yaşa-
nanJar, bunun açık göstergesL Ülke-
mizin karanhk güçlerin eline geçme-
sini istemiyorsak ne Menemen'i, ne
Kahramanmaraş'ı, ne Çorum'u ne
de Srvas'ı unutmamalı ve herzaman
uyanık olmauyız"
Devrim şehidi Kubilay Istan-
bul'da da anıldı. Istanbul Universi-
tesi'ndeki Devrimci Cumhuriyetçi
Gençler, Merkez Kampusu'ndaki
Atatürk Anıtı önünde düzenledik-
leri törenle Kubilay'ı andılar. ÎÜ lk-
tisat Fakültesi Öğretim Üyesi vega-
zetemiz yazan Prof. Dr. Toktamış
Ateş'in de katıldığı anma töreninde
gençler. Kubilay'ı savunmanın
cumhuriyeti savunmakla aynı anla-
ma geldiğini belirttiler.
Ellerinde Kubilay'ın resimlerini
taşıyan gençler, Atatürk Anıtı'na
karanfil bıraktıktan sonra sessizce
dağıldılar. Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği Kadıköy Şubesı'nce
yapılan açıklamada ise 31 Mart'ta,
Şeyh Sait lsyanı'nda. Menemen'de
ve Sıvas'ta gerçekleştirilen tüm şe-
riatçı hareketlerin Ata'irk ilke ve
devrimlerine bağlı Türk ulusu tara-
Çağdaş Türidye Kubilay'ı unutmadı
HAKANDtRİK
MENEMEN-1930 yılında yobazlar tarafindan
katledilen Kubilay için Menemen Yıldvztepe'de-
ki anıtımn önünde düzenlenen tören, yurttaşlann
ve sivil toplum örgütlerinin yoğun katıhmıyla ger-
çekleşririldi. Kubilay için düzenlenen törene Ege
Ordu Komutanı Orgeneral Doğu Aktulga, tzmir
Valisi ErolÇakır, lzmir Emniyet Müdürü Amhet
Demir, Menemen KaymakamıNurettin Yücel,
Menemen Belediye Başkanı İlhami Cürsoy, Ata-
türkçü Düşünce E)ernegi'nin Ege'deki şubelerinin
üyeleri, sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar katıl-
dı. Tören sırasında sık sık "Türki>t laiktir, laik
kalacak" sloganlannın yanı sıra "Kahrobun şe-
riat, vaşasın aydınlık Türkiye" ve "Kubilsç canı-
î g
Menemen Belediye Başkanı Hhami Gürsoy, ko-
nuşmasında, Kubilay olayının Menemen'de mey-
dana gelmesinden büyük üzüntü duyduklannı di-
le getirerek şunlan söyledi:
"Ancak bu olay yurdumu2un başka bir köşesin-
de olmuş obaydı dahi aynı üzüntüyü duyardık.
2000'ii yıllara yaklaşırkeD cumhurivedn 1920'H
yülarda >apbğı hamleleri hangi noktaya getirdik?
lleriye mi gittik. geriye mi? Bunun vicdan nıuha-
sebesini yapmahyız. Hâlâ 1930'lardaki olaylann
benzeri yaşanıyor ve bunlar tartışılryorsa. bu dü-
şündürücüdür. Kubilay olayma bakarken Türid-
ye'nin yannlanmn çok daha aydınlık olacağma
inanıyoruz. Çünkü bizler cumhuriyetin çocukla-
Ege Ordusu Topçu AJayı Komutan Vekili Şâk-
rfi Şahin, din duygusunun aynmcı amaçlarla kul-
lanılmasmın Türkiye'nin düşmanlanndan başka
kimseye yarar getirmeyeceğini kaydederek laik-
liğin aynmcılığı ortadan kaldıracak en önemli
araç olduğunu \"urguladı. Menemen Kaymakamı
Nurettin Yücel. Atatürk'ün "Türkiye Cumhuri-
yeti, şeyhler, müritler ve dervişter ülkesi olamaz"
sözünü anımsatırken lzmir Valisi Erol Çakır, Me-
nemen olayını "bir avuç vobazın marifeti" olarak
niteledi. Çakır, "1350>'üöncekiiArabistan'av«o-
nun şarüanna sapiamlmamabdır. Laiklik, sadece
din ve devlet işlerinin birbirinden aynlması değil,
aynı zamanda bir özgüriük alanıdır. Bu olayı. Ata-
türk ilkek'rine yönelen saklınlann, yobazhgm ve
gericüiğin neretere varabikceğmi görmek için her
zaman haürlamalıyız'" dedi.
Anıt önündeki törenin ardından Atatürkçü Dü-
şünce Derneği üyeleri laiklik sloganlanyla ilçe
merkezine yürüdü. Daha sonra da Belediye Dü-
ğün Salonu'nda "Atatürk ve KubBay" konulu pa-
nel düzenlendi. ADD Balçova Şube Başkanı Zu-
hal Taşezen, Karşıyaka Şube Başkanı Reha Ka-
raca ve Merkez Şube Yönetim Kurulu üyesi Şa-
binDemirel'in katıldığı panelde Menemen olayı-
».yaratan gerici güçkrin, bjg^in de ayn) tçhlik,e-
jderi yaratma amacında olduklan belirtilerek. çı-
kış yolunun Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sı-
kıya sanlmak olduğu dile getirildi.
23 Aralık 1930'da Nakşibendi tarikatına bağh
Derviş Mehmet ve İbrahim Hoca'nın kışkırtma-
lanyla gericiler, Menemen halkının yeşil bayrak
altında toplanmasını isteyerek ayakJandı. Olaya
müdahale eden manganın başında bulunan Asteğ-
men Mustafa Fehmi Kubilay, gericiler tarafindan
öldürüldü. Kubilay'ın başı daha sonra kesilip ye-
şil bayrağın ucundaki sopaya takılarak sokaklar-
da dolaştınldı.
Gericiler, duruma müdahale eden iki bekçiyi de
öldürdüler. Daha sonra askeri birliklerin müdaha-
lesiyle elebaşı Derviş Mehmet ve iki adamı öldü-
rüldü. Menemen olayından sonra Baükesir, Ma-
nisa ve Menemen'de sıkıyönetim ilan edildi. 2
bin 200 kişi sıkıyönetim mahkemesince yargı-
landı. Içlerinde Nakşibendi tarikatının önde ge-
lenlerinden Esat Efendi'nin de bulunduğu 34 ki-
şi idama mahkûm edildi. Esat Efendi hapiste öl-
dü. 29 kişi ise Kubilay'ın şehit edildiği yerde asıl-
dı. Daha sonra Menemen Yıldıztepe'de Kubilay
anısına bir anıt dikildi.
findan püskürtüleceği ve cezalan-
dınlacağı vurgulandı. Mustafa Ke-
mal Derneği Genel Başkanı Kâm-
ran Baran da yaptığı açıklamada.
halkın uyutularak ve kandınlarak
şaşkınlığa, suskunluğa ve çaresizli-
ğe itildiğini vurguladı.
Adana'da da Aiatürk Parkı'nda
Kubilay'ı anma töreni düzenJendi.
Törende konuşan Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇYDD) Ada-
na Şube Başkanı Özden Altinok.
"Bugün dinsel tcmcllcre dayanan
birde\ let kurmak için ayaklanan ge-
ricüere. aydınlık bir Türkiye için
kendini siper eden KubQa>'uı katle-
dildiği gündür. Bugün aydınlanma
devrimi sa\aşçılannın ortaçağ ka-
ranlığına karşı sonuna dek mücade-
lede karaıiı olduklannı bir kez da-
ha hay kırdıkian gündür" dedi. Tö-
rene ADD Şube Başkanı AkifAkay,
Baro Başkanı Ziya Yergök, İP tl
Başkanı Cemal Gören, Pir Sultan
Abdal Kültür Derneği Başkanı Sa-
dık Boral da katıldılar. Törende
CHP, DSP ve BP'den yetkili hiç
kimsenin bulunmaması dikkati çe-
kerken ÇYDD üyeleri daha sonra
"Unutmayın" başlıklı bildirileri
halka dağıttılar.
ADD Mersin Şube Başkan Yar-
dımcısı Fethi Karaduman da yaptı-
ğı açıklamada şöyle dedi: "Ata-
türk'ün 'Bizi yanhş yola sürükle-
yenlerbiliniz ki çoğunlukla din per-
desine bürünmüşlerdir. Saf ve nezih
halkımızı hep şeriat sözleriyle alda-
tagelmişlerdir' saptamasını Şeyh
Sait isyanında. Menemen'de, yakın
tarihimizde Kahramanmaraş'ta.
Çorum'da ve Sıvas'ta yaşanan olay-
larda görmek mümkündür. Büyük
bedeOerödenerek kurulan laikcum-
huriyete yönelik olan tüm saldınla-
ra, bugüne kadar olduğu gibi bun-
dan sonra da gereken yanıt cumhu-
riyet bekçileri tarafindan ergeç veril-
ecekür."
Pevrim şehidi Kubilay, Bursa'da
rita ö f ö f f Ö ö ö ig
adı "Muafflm Mektebi" olan Çele-
bi Mehmet Lisesi'nde de düzenle-
nen törenle anıldı. Çelebi Mehmet
Lisesi'nin kendi bünyesinde düzen-
lediği anma töreni, çağn yapılma-
masına rağmen, kitle örgütleri ve
vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
Yıldınm Kaymakamı Hikmet Tan,
törende yaptığı konuşmada, şunlan
söyledi: "Devrim şehidiKubilay,bi-
zeve topluma unutturulmaya çahşı-
hyor. Kubila>. sadece Menemen'de
ve mezun olduğu okulda mı anılma-
bydı? Tüm okullarda ve başka yer-
lerde de törenler düzenlenmeliydL
trtkaya karşı nasıl mücadele verfl-
diğL Kubilay ola>ı ile gençlere anla-
tilmahydL Yıldınm Kaymakambğı
olarak Milli Eğitim Müdürlüğjü'ne
buradan talimat veriyorum. Önü-
müzdeki yıl tüm okullarda anma tö-
reni düzenlensüı. Belki biz. bunun
öncülüğünü yaparak, Kubilay'ın
anma törenlerini tüm Bursa'ya, bu-
radan da Türkiye'ye yayanz."
MGK'nin gündemini İslami finans, Boğazlar ve AB oluşturdu
Irticaya karşı mücadele alanı genişliyor
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu)
- Şeriatçı vakıflar ve yayınlar konu-
sunda, daha önceki toplantılannda
önlem almması için hükümete bildi-
rimde bulunan Milli Güvenlik Ku-
rulu (MGK), İslami finans kuruluş-
lannın da aralannda bulunduğu özel
finans kuruluşlanndaki mevduatla-
nn sigorta kapsamına alınarak ayn-
calıklann giderilmesi konusunda
görüş birliğine vardı. Kurulun aske-
ri kanadı, terörle mücadelede aske-
ri açıdan başanya ulaşıldığını belir-
terek ekonomik ve sosyal konular-
da yatınm yapılması gerekliliğini
\\nguladi. Askeri kanadın bu görü-
şü kurul nezdinde kabul görürken
gerekli çalışmalann zaman yitiril-
meksizin yapılması konusunda gö-
rüş birliğine vanldı. Toplantıda Sön-
mez Köksalın Paris Büyükelçili-
ği'ne atanmasının ardmdan boşala-
cakMlTMüsteşarlıgı'nagetirilecek
isimtartışıldı.
MGK, aralık ayı olağan toplantı-
sını dün Cumhurbaşkanı Sükyman
Demirel başkanlığında yaptı. Çan-
kaya Köşkü'nde saat 09.30'da baş-
layan toplantıya. kurul üyelerinin dı-
şında gündemle ilgilen nedeniyle
detıizcilikten sorumlu Devlet Baka-
nı BurhanKara. Devlet Bakanı Gü-
neş Taner ile Maliye Bakanı Zeke-
rija Temizel de katıldı.
Alınan bilgiye göre 5 saat 20 da-
kika süren toplantıda, ağırlıklı ola-
rak iç ve dış güvenlik gelişmeleri
ele alındı. İç güvenlik gelişmeleri
bölûmü alnnda terörle mücadelede
gelinen son nokta ile kentlerdeki ge-
nel güvenlik durumu değerlendiril-
di. Terörle mücadelenin kararlı bir
biçımde sürdürülmesinin yanı sıra
terör nedeniyle aksayan eğitim, sağ-
lık personeli olmak üzere diğer yö-
netici ve idari personel eksiklikleri-
nin bir an önce giderilmesinin öne-
mi ve gerekliliği üzerinde görüş bir-
liğine vanldı.
Dış güvenlik ve gelişmelerle ilgi-
li bölümünde ise Kıbns sorunu ko-
nusunda son gelişmeler, Türk-Yu-
nan bunalımıyla AB ilişkileri görü-
şüldü.
Yunanistan'ın AB'yi yönlendir-
diği görüşüne işaret edilen toplantı-
da, AB-Güney Kıbns Rum Yöneti-
mi arasındaki tam üyelik görüşme-
leriyle eşzamanlı olarak Türkiye-
KKTC sırasmdaki entegrasyon sü-
recinin de işletilmesi konusundaki
kararlıhğın altı çizildi.
Toplantının diğer bir gündem
maddesinde. "yasadışı irticai faaö-
yetleri destekleyen özel finans kunı-
luşlan"nın durumu ele alındı. Top-
lantının bu bölümüne katılan Taner,
hazırhklannı sürdürdükleri mali
sektörreform taslağı konusunda ku-
rul üyelerini bilgilendirdi. Alınan
bilgiye göre Merkez Bankası ile Ha-
zine Müsteşarlığı'nın hazırlıklannı
ortaklaşa yürüttükleri mali sektör
reform taslağının yürürlüğe girme-
si durumunda, özel finans kuruluş-
lanna mevduat munzam karşılığı
ayırma ve disponibilite yükümlülü-
ğü getirilecek. Reformla, kaynak
kullanımı destekleme fonu (KKDF)
kesintisinden muaf olan faizsiz fi-
nans kuruluşlanna, kredilerde yüz-
de 6 oranında KKDF kesintisi uygu-
lanacağı öğrenildi. Tasannın yasa-
laşması durumunda faizsiz finans
kuruluşlannın bağlı olmadığı tasar-
ruf mevduatı sigorta fonu (TMSF)
mevduatlannın da sigortalanacağı
bildirildi.
8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın, başbakanlığı döneminde
1983'te kurulmalanna olanak tanı-
dığı faizsiz finans kuruluşlannın,
bankalara karşı sahip olduklan
avantajlar yardımıyla "faizsiz ka-
zanç" vaadiıde bulunarak yurttaşla-
nn dini duygulannı kullandıklanna
dikkat çekildi. Kâr ortaklığı sistemi
adı altında çalışan özel finans kuru-
luşlannın bazı yükümlülüklerden
muaf olmalan nedeniyle bankalara
karşı haksız rekâbet yarattığına işa-
ret edildi.
MGK Genel Sekreterliğf nden
yapılan yazılı açıklamada, toplantı-
da "güvenlik bakumndan önera ta-
şıyan ekonomik konularda kurula
bÛgi v^rfldigi'' kaydedildi.
Boğazlar'ın güvenliğinin değer-
lendirildiği bölümde. kurul üyeleri-
ne "Türk Boğaztan'nda seyrüsefer
güvenliği'' için daha önceki MGK'de
alınan karann uygulanması konu-
sunda bilgi veren Devlet Bakanı Ka-
ra, çalışmalannı özetledi. Alınan
bilgiye göreq Boğazlar'ın güvenli-
ği için daha önce iki kez denenen,
ancak başanya ulaşamayan radar
trafik programı çalışmalannda iha-
le takviminin açıklandığını kayde-
den Kara, 1200 ila 2 bin olan gün-
lük Boğaz trafiğinin, çevre için teh-
like yaratmayacak biçimde gerçek-
leştirilmesi için alınacak önlemleri
sıraladı. MGK, kurulun önceki top-
lantılannda kararlaştmlan uygula-
ma planında yer alan konulann za-
man yitirilmeksizin yaşama geçiril-
mesi konusunda görüş birliğine var-
dı.
Anıt, Cumhuriyet'in
girişimiyle yapılmıştı
İstanbul Haber Servisi - Terakkipener
Cumhuriyet Fırkası'nın ardından Doğu'da
Cumhuriyet rejimıne karşı ayaklanmalar ve
îzmir'de Atatürk'e suikast girişimi oldu. Ser-
best Fırka olayı ise karşıdevrimci yeni bir ye-
şil ışık yakmış gibi Menemen isyamnı gün-
deme getirdi. Serbest Fırka'nın kapaölmasın-
dan 5 gün sonra patlak veren Menemen olay-
lan halkta derin izler bıraktı. Bu olay. Viya-
na'da öğrenimiyle birlikte Cumhuriyet'in mu-
habirliğini de yürüten Nadir Nadi'nin bir ya-
zısının ilk kez başyazı sütu-
nunda yayımlanmasma ne-
den oldu.
Nadir Nadi'nin. babası Yu-
nus Nadi'ye yolladığı ve 11
Mart 1931 tarihli Cumhuri-
yet'in başyazı sütununda Yu-
nus Nadi tarafindan bazı par-
çalan nakledilen mektubun-
da, Nadir Nadi şöyle yazıyor-
du: "ŞuCumhuriyet kurbanı
Kubila> Bey namınaCumhu-
riyet gazetesi bir abide yap-
maya teşebbüs etse nasıl olur
dersiniz? Beş-alü sene evvel
Yeni Gün çok muvaffak ol-
muştu. Bana kalırsa bu sefer-
Kubilay'ın oğlu Vedat Ku-
bilay, babasının resmiyle
Anıtkabir'i zharet etti.
bir abide dikmek ve bu eseriıı \ ücude gelebü-
mesi için bütün >atandaşlan ve bilhassa Me-
nemenlilerive Izmhiüeri iştirakedaveteünek."
Nadi, Menemen Hükümet Meydanı'nda
yükselecek tunçtan bir Kubilay abidesi saye-
sinde bir daha kjmsenin oralarda yeşil sancak
dikmeyi aklına getiremeyeceğini de belirtiyor
ve mektubunu şöyle bitiriyordu: "Emin olun
uzun bir müddet sonra efsane şeklinde tarihe
kanştinlacak olan Kubilay. inkılap tarihinde
çok derin, çok samimi ve çok canlı izler bıra-
kacaknr. Millet Cumhuriyet
sayesinde yaşayacaksa, Cum-
huriyet de ancak böyle derin
vecanh izlersayesindeyaşaya-
bilecektir." Bir Cumhuriyet
kurumu olan gazetemiz. Ku-
bilay anısına yapılacak abi-
deye katkıda bulunanlartn ad-
lannı ve bağış miktarlannı
kamuoyuna duyururken bu
işin idaresi için de TBMM
Başkanı Kazım Paşa'nın yö-
netimindebirmerkezkomite-
si oluşturulur. Komitede dö-
nemin Muğla Milletvekili
Yunus Nadi Bey de bulun-
maktadır.
kiteşebbüsün muvait'akiveti deondan geri kai-
maz ve mana îtibariyle belki de daha ideakür.
Bir milletin medeni seviyesi ancak o miDetin
duyduğu heyecanlaruı guzeDiği ileölçülür. He-
yecan otanayan bir yerde hayatin ne manası
var?" Nadi mektubunda. halkın tepkisiz bi-
çimde duruşmayı izlemesinin kendisini çok
üzdüğünü de belirtiyor, halka heyecan vere-
bilmek konusunda Cumhuriyet gazetesinin
millete önder olabileceğini vurguluyordu. Na-
di, yapılacak işi şöyle özetliyordu: "Mene-
men'de zabitin öldürüldüğü yerde muhteşem
Gazetemizin girişimi başanyla sonuçlanır
ve anıt Menemen Ovası'ndaki Ayyıldız Tepe-
si'nde, 20 binı aşkın bir yurttaş topluluğunun
katıldığı bir törenle 26 Ocak 1934 tarihinde
açılır. Yunus Nadi 26 Ocak 1934 tarihli baş-
yazısını bu konuya ayınrken, anıtın açılışını
yapan Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Yazga-
nı (Genel Sekreter) Recep Peker açış konuş-
masmda şöyle demektedir:
u
Bu çahşmalara yardım teşvikleri yapan
Cumhuriyet gazetesine, bu teşebbüsü yapan
Nadir Nadi'ye teşekkür ederim."
Katliamın ucu
• Baştarafı 1. Sayfada
atv'de yayımlanan haber-
de, ölen şoförlerden Ayhan
Fındık'm, Susurluk kazasın-
da ölen Abduuah Çam'nın
eşi Meral Çatlı'nın da ortak
olduğu Sultan Tekstil firma-
sı için yurtdışından para ta-
şıdığı belgelendi. Meral Çat-
lı'nın bir süre önce Sultan
Tekstil'deki hissesini satarak
bu şirketten aynldığı belir-
tildi. Ayhan Fındık'm ismi,
daha önce İstanbul DGM'de
süren Susurluk davasının tek
gıyabi tutuklu sanığı Sami
Hoştan adına Türkiye'ye dö-
viz getirmek olayında da
geçmiştı.
Uğur Dündar'm hazırla-
yıp sunduğu Arena progra-
mmda, Ömer Lütfü Topal'ın
ortağı Sami Hoştan'ın bir
akrabası ile yaptığı hayali ih-
racatta elde ettiği 7 milyon
700 bin dolanTEM'de öldü-
rülen A^han Fındık. Bedri
Kara, Omer Balaban, Halil
Altmoy, Nedim Sevûn, Isma-
il Balaban ve Mehmet Ber-
ber'in yurda soktuğu belir-
lenmişti. Öldürülen şofor,
daha önce TV programında
yaptığı göriişmesinde para
getirmediğini iddia ederken
Ayhan Fındık, para getirdik-
lerini kabul etmişti.
Katliamdan canlı olarak
kurtulan Polonya uyruklu
Renata Kinga \\esolows-
ka'nın polise farklı ifadeler
vermesi kafalarda soru işa-
retleri bıraktı. Wesolowska,
ilk ifadesinde hiç kimseyi
görmediğini söyledi. Weso-
lowska daha sonra verdiği
ifadedeyse otobüs hareket
etmek üzereyken iki kişinin
silahlannı çekerek otobüse
bindiğini, otobüs şoförünü
ve diğer yolculan alarak ar-
kaya gittiklerini belirtti. Sal-
dırganlarla katledilenlerin
^İİE^ÜÇÇ konuştuğunu, aneak
bunlan anlayamadığını kay-
deden Wesolowska, daha
sonra silah seslerini ve inil-
tileri duyduğunu söyledi.
Saldırganların kendisine
doğru gelerek pasaport de-
dilderini anlatan Wesolows-
ka, bu sırada bıyıklı bir kişi-
yi gördüğünü ikinci saldır-
gana ise korkudan bakama-
dığını bildirdi. Wesolowska,
tabanca sesi duymayı bekle-
diği sırada saldırganların git-
tiğini belirtti. Polonya uy-
ruklu Wesolowska ile öldü-
rülen Nedim Sevim'in oto-
büsten önce ayn ayn yürüye-
rek Kapıkuleden giriş yap-
tıklan tespit edildi. Olayda
yaşamını yıtiren Murat Ba-
laban'in ise yaklaşık bir ay-
dır Türkiye'de bulunduğu
belirlendi.
Edırne Emniyeti'nde gö-
revli üst düzey bir yetkili, so-
ruşturmanın sürdüğünü, bu
nedenle aynntı vermesinin
yanlış olacağını belirterek
şöyle konuştu: "Öldürülen
Omer Balaban (44), Nedim
Sevün (45) ve Bedri Kara'nın
(35), 1997 > dında içki ve siga-
ra kaçakçüığmdan sabıkala-
n var. Olavın bir mafya he-
saplaşması olduğunu tahmin
ediyoruz."
Öldürülen 6 kişinin arka-
daşı olan ve hakkında gıya-
bi tutuklama karan bulunan
fhsan Küçükali. dün yaka-
landı. thsan Küçükali. Ata-
türk Havalimanı Koruma
Şube Müdürlüğü'nde verdi-
ği ilk ifadesinde, Edirne'de
meydana gelen ve 6 kişinin
ölümüyle sonuçlanan olaya
çok üzüldüğünü ve yakala-
nacağını bile bile Türkiye'ye
dönüş yaptığını bildirdi. Kü-
çükali, arkadaşlannın maddi
durumunun kötü olduğunu
belirterek "Laleli piyasasın-
da birçok kişi onlan tanır.
Boğaz tokluğuna çauşıyor-
lardı" diye konuştu.
Olayda hayatını kaybeden
Bedri Kara'nın kayınbederi
Mehmet Kurtuldu da "Da-
madım otobüsle yurtdışın-
dan Türkiye'ye devamlı yol-
cu getirip götürüyordu. Bu-
günekadar herhangi birteh-
dit altnadık. Düşmanımız
yok. Öldürüldüğünü duyun-
ca çok şaşırdık" dedi.
Olayda ölen Ayhan Fın-
dık. Nedim Sevim. Halil Al-
tmoy tstanbul'da toprağa ve-
rilirken Ömer Balaban ve
Murat Balaban'ın cenazele-
ri de memleketleri olan
Samsun'agönderildi. Ailesi
Bulgaristan'ın Şumnu ken-
tinde bulunan Bedri Ka-
ra'nın cenazesi de Edirne'de
bırakıldı.
CHP Genel Sekreten Ad-
nan Keskin, katliama, Su-
surluk olayını çözemeyen
hükümetin zemin hazırladı-
ğuıı iddia etti. Keskin, çete-
lerin devlete kafa tutarcası-
na 6 kişiyi yolun ortasında
kurşuna dizecek cesareti
kendilerinde bulduğuna işa-
ret etti. DTP lideri Hüsamet-
tin Cindoruk ise "Bu konu
önemli bir araşürmayı ge-
rektirmektedir. Gerekirse
TBMM bir araşnrma ve so-
ruşturma komisyonu kura-
rak olavı derinlemesine araş-
urmahdır'* dedi.
'Önümüzü göremiyoruz'
• Baştarafı 1. Sayfada
ilişkilerin gelişmesinde iki
ülkenin yaran var. Ben da-
ha 70'li yıllann sonunda iki
kutuplu dünya varken, Sov-
yetler Birliği ile ilişkilerin
geliştirilmesi için çaba gös-
terdim. Olumlu sonuçlar al-
dım. Yunanistan'la aramız-
daki deniz sorunlannı müza-
kereye kabul ettiremiyoruz.
Rusya ile çok rahatlıkla hal-
letmiştik. ABD bizi AB'den
daha ıyi anhyor. Global bakış
açısı var. Aslında Clinton'ın
sözü doğru, Türkiye'nin
önemini anlamak için hari-
taya bakmak yeterli.
- AB. üzerine ahnmamış
görünüyor. Türkiye'nin tav-
nnı gözden geçirmesini isti-
yor. Siz nasıl görüyorsunuz?
- Türkiye açısından. olay-
lan biraz seyrine bırakmak-
ta yarar var. Bizim karanmız
karar. Ama kendilennin te-
laşa kapıldığı görülüyor.
- "Ülke içindeki muhale-
fette de dışlanıyoruz" eleşti-
rileri var. Buna kauhyor mu-
sunuz?
- Bu Türkiye'nin doğnı-
dan elinde olan bir şey değil-
di. Aslında Avrupa, Türki-
ye'den elde edeceğini güm-
rük birliği ile elde etti. Bizim
de pazarlık gücümüz kulla-
nılmadı. Artık AB Türki-
ye'ye bir şey verme ihtiyacı
hissetmiyor. Bize beş yıl
içinde 3.5 milyar dolar ver-
meleri gerekirdi. Bunun an-
cak 450 milyon dolan hibe i-
di. Kalanı proje kredisi. Ya-
ni veren de kazanıyor. Ama
bunu bile vermediler.
- Yani bir bakuna ambar-
go mu var?
- Evet. Ambargo koydular.
Bir de şu durum var. Eğer bi-
zi birinci gruba alsalardı ki-
şi başına bin dolar vermeleri
gerekirdi. tkinci gruba alsa-
lardı 600 dolar vereceklerdi.
Nüfusa oranladığınızda bi-
rincide 62 milyar, ikincide 36
milyar dolar eder. Ellerini
ceplerine atmayacaklan bel-
lıydi. Biz GB sırasında işi
ucuza kapattık.
-Odönemdesorumlu olan
kişikr, madem hata var şim-
di neden üzerine gîdilip dü-
zeJtihniyor diyoriar. Bu yola
neden gjdilmiyor?
- Elbette gündeme getire-
ceğiz. Ama bir defa ödün
verdikten sonra geri almak
çok zor.
-Yümaz'm ABD'ye gider-
ken Brüksel'de yaptığı "AB
üyeliğimizi çekeriz" değer-
lendirmesinde yaklaşım
farkhhğuuz oldu. Bu gideril-
dimi?
- Sonradan. "Olabilir de-
dim" dedi. Aslında askıya al-
makla geri çekmek arasında
büyük fark yok. Yalnız geri
çekmek sanki üyelik hakkı-
mızdan vazgeçmek izlenimi
yaratır diye kaygı duydum.
Bu bizim hakkımız. Bundan
vazgeçmeyiz.
-Içeriyedönersek,RPileil-
gili bir süreç işliyor...
- Bu bizim dışımızda.
- 98'e siyasi olarak biraz
befirsizgiriyoruz. Sizce nasıl?
- Evet, belirsizlik ortamın-
dayız. Bu doğal. İşbaşında üç
partili azınlık hükümeti
olunca bu ortam doğuyor. Bu
da strateji belirlemenin za-
manlamasını güçleştiriyor.
Kalıcı mıyız, geçici mıyiz, o
belli değil. Kalıcıymışız gibi
çalışıyoruz. ama belirsizlik
önemli faktör.
- Bu beh'rsizliğuı neüesme-
si için asüması gereken eşik-
lerneler?
- Kolay değil. Tahminde
bulunmak, tarih vermek
mümkün değil. Elde olma-
yan etkenler de var.