Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
ALLECRO EVtN İLYASOĞLU
Müziğin geniş ldtlelere yayılma çabasıTürkiye'de 1997, müzik dün-
yasının renkli bir yılıydı. Bir
yanda yurtdışı turneleri artarken
öte yanda yurtiçinde klasik mü-
ziği yayma kıpırtılan hızlandınl-
dı. Her şeyden önce, yalnız bü-
yük kenılerde değil. Anado-
lu'nun çeşitli yörelerinde büyük
orkestralarla müzik dinleme ola-
nağı genışietildi. Yeni lcurulan
Bursa Senfoni Orkestrası; Ege
Senfoni Orkestrası, Karadeniz
Senfoni'yi kurma çabalan ile
Cumhurbaşkanhğı Senfoni'nin
Anadolu kentlerindeki konser-
leri ve Bilkent Senfoni Orkest-
rası'nın Anadolu Festivali bu gi-
rişimlerin gûzel örnekleri.
Bilkent Senfoni Orkestrası,
bu yıl geniş bir alanda konserler
verdi. Anadolu Festivali kapsa-
mında antik kentleri değerlendi-
rirken bu yörelerde konser ko-
şulianna elverişli mekânlar oluş-
turdu. Ömeğin Saygun'un doğu-
munun 90. yıldönümü nedeniy-
le Yunus Emre Oratoryosu'nun
Yunus Emre'nin mekânmda ses-
lendinlmesı tarihi bir olaydı.
Antalya'da Cam Piramit'in açı-
lışını yine Bilkent Senfoni Or-
kestrası yaptı. bu kez solistleri
Güher-Süher Pekinel'dı
Festivaller
Festıvaller giderek kendi kim-
lıklerini oluşturuyor ve eskıdik-
çe daha özenli programlarla çev-
reden daha büyük kabul görü-
yorlar. lstanbul Müzik Festivali,
bu yıl 25. kuruluşunu kutladı.
Hem de dünyanın en görkemli
üç büyük senfoni orkestrası ve
üç büyük şefi ile VV'olfgang Sa-
vvallLsch Amsterdam Concertge-
bouvv'ı; Leonard Slatkin BBC
Senfoni Orkestrası'nı ve Ricar-
do Muti, La Scala Filarmoni Or-
kestrası'nı yönettiler. Her biri-
nin konserleri son derece etkile-
yiciydi. İtalyan şef Scimonneyö-
netimindeki Barok Operası Or-
feo ise festivalin bir tatlı ıkramı
gibiydi. Aynca Gidon Kre-
mer'ın Tango'su, Maxim Venge-
rov'un büyüleyici resitali ve bır-
bırinden niteliklı korolar 25. ls-
tanbul Festivali'ni seçkinleştirdi.
14. Ankara Müzik Festivali
ise aylarca geniş kitlenin ve ba-
smın dilinden düşmeyen bir
konserle açıldı. Beethoven'in
kardeşliğe çağn 9. senfonisi ile.
Tüm Ankara orkestra ve korola-
nnın bırleştirildiği konser Türk
Metal Sendikası Salonu'nda
binlerce kişiye seslendi. Cum-
hurbaşkanf nın açış konuşma-
sındaki aydınlık, zamanın Re-
fahlı Kültür Bakanı'na tepkiler,
bu konseri politik bir odak hali-
ne getirdı. Aspendos Opera ve
Bale Festivali de bu yıl 4.'sünü
gerçekleştirdi.
Dördüncü yılını tamamlayan
bir başka festival de Eskişehir
Festivali. Bu yıl dünya orkestra-
lanndaki Türk sanatçılanna çağ-
n yaparak Betin Gfineş yöneti-
minde bir grup oluştunılması ta-
rihi bir olaydı.
Yapı Kredi Müzik Festivali,
bu yıl gençlik festivali kimliğin-
den sıynlıp, sonbaharda yinele-
nen olgun bir festivale dönüştü.
En çok ses getiren etkinlik de
bariton Hvorostovsky'nın resi-
taliydi.
Başarıtar
Cumhurbaşkanhğı Senfoni
Orkestrasf nın Gûrer Aykal yö-
netimindeki Amerika turnesi;
tstanbul DevletOperası'nm Da-
nimarka'daki Carmen temsilleri;
Ankara Devlet Balesi'nin 2. Bal-
kan Bale Festivali'ne katılımı ve
Mısır'da Kahire Operası'ndaki
temsilleri, yurtdışında sesimizi
• Bu yıl müzik dünyasının renkli bir yılıydı. Bir yanda yurtdışı turneleri
artarken, öte yanda yurtiçinde klasik müziği yayma kıpırtılan
hızlandınldı. Yalnız büyük kentlerde değil, Anadolu'nun çeşitli
yörelerinde büyük orkestralarla müzik dinleme olanağı genişletildi.
Festivaller giderek kendi kimliklerini oluşturdu ve eskidikçe daha özenli
programlarla daha büyük kabul gördüler.
1) Zehra Yüdız, 2) 'Carmen', 3) Gidon Kremer, 4) Kamran Ince, 5) Gürer Aykal, 6) Ricardo Muti
duyurmaya yarayan etkinlikler-
dendi.
Aynca sanatçılanmız bireysel
olarak yurtdışında seslenni du-
yurmayı sürdürüyorlar. Piyanist
Özgür Aydın Alman Radyo ve
Televizyon Kurumu'nun bu yıl-
ki yanşmasında en yüksek ödü-
le değer bulundu. Kamran İn-
ce'nin yeni CDsi 'FaUof Cons-
tantinople'un getirdiği ses; pi-
yanist Mehmet Okonşar'ın Slo-
venya Festivali "ndeki başansı;
piyanist Fazd Say'ın Teldec sa-
natçısı ve Young Artists sanatçı-
sı olarak tırmanışı; soprano Zeh-
ra Yüdız'ın Avrupa'daki başan-
lan; soprano Yelda Kodallı'nın
Amerika ve Avrupa'daki temsil-
leri. kıvanç verici.
lstanbul Büyük Şehir Beledi-
yesi Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda kurulan yeni orkest-
ra ve opera topluluğunun başa-
nlı etkinlikJeri arasmdaki Doni-
zeöi'nin Aşktksiri Operası gen-
cecik bir kadro ile gerçekleştiril-
di.
lstanbul Devlet Opera ve Ba-
lesi tlkbaharda Carmen'i ve on
beş yıldır ilk kez Tosca'yı sah-
neledi. Her ikisi de başanlı reji-
leriyle dikkati çekti bu operala-
nn. Zehra Yıldız, Tosca'da bir
kez daha seçkinleşti.
Yapı Kredi'nin düzenlediği, i-
ki yılda bir yinelenen Leyla
Gencer Şan Yanşması'nın ikin-
cisi dünyanın dört bir yanından
büyük ilgi gördü. Leyla Gen-
cer'in de bu yanşmalara katılı-
mı ayn bir duyarlıhk yaşatıyor
izleyicilere. Ne de olsa onu sınır-
lanmızın ötesinde, ulaşılması
güç bir sanatçı olarak algılamı-
şız bugüne dek! Eurovisyon'da
aldığımız üçüncülük derecesi bu
kez gerçek bir başanydı. Beste-
ci ve yorumculannın konserva-
tuvar kökenli olması. bu başan-
run sırnydı.
Bu arada çeşitli kuruluşlarca
düzenlenen caz festivalleri dün-
yanın neredeyse tüm ünlü cazcı-
lannı Türkiye'ye topladı.
tstanbul'da bu yıl ılk kez bir
müzik şenliği düzenlendi. tki
gün süren şenlikte müziğin her
dalında dinleti, panel, konferans
ve söyleşi vardı. Pozitif ve açık
radyo işbirliği ile düzenlenen ve
çok büyük ilgi gören şenliğin
ikincisi 1998 ilbahannda ger-
çekleşecek.
Sevda Cenap And Vakfı Altın
Onur Madalyası bu yıl besteci
Nevit Kodallı'ya verildi. Ülke-
mizde çok az olan bu tür ödüller
arasında Sevda Cenap And Vak-
fı'nın her yıl verilen bu ödülü
saygın bir yer taşıyor.
Oda müzikleri
Her zaman oda orkestralan-
nm ve oda müziği topluluklan-
nm yetersizliğinden, ömürsüz-
lüğünden yakınınz. Oda müziği
topluluklan bu yıl disiplinli et-
kinlilder sundular. Istanbul'da
Milli Reasürans, Akbank ve Bo-
rusan gibi kuruluşlann oda or-
kestralan müzik dünyasına renk
katıyor ve yaşamlannı kuruluş-
lannın desteği ile sürdürebili-
yorlar. Ankara'daki Ancyra Oda
Orkestrası' nın başanlı konserle-
ri ise kişisel özverilere bağlı.
Onlar da yaşamlannı sürdürebil-
mek için bir kuruluşun desteği-
ni bekliyorlar. Aynca oda müzi-
ği topluluğu sınıfında tstanbul
Kuvartet'in tutarlı ve kendine
güvenli adımlarla ilerleme gös-
terdiğine de tanık oluyoruz.
Yayınlar
Geçen yılki Sevda Cenap And
Vakfı Altın Onur Madalyası
ödülünün sahipleri Suna Kan ve
İdil Biret için Müşerref Heki-
moğhı ve Uner Birkan tarafin-
dan birer kitap yazıldı.
'Galatasarayh Besteciler' baş-
lığı altında dokuz besteciyi içe-
ren bir kitap ve CD Evin İlyasoğ-
hı ve Müzikotek tarafmdân ha-
zırlandı. 24 Mayıs gecesi Lütfii
Kırdar Salonu'nda Gürer Ay-
kal'ın yönettigi Bilkent Senfoni
Orkestrası, Galatasaray Cemiye-
ti' nin desteklediği bir konserle 9
besteciyi bir arada halka sundu.
Galatasaraylı elektronik müzik
bestecilerinin yapıtlan ise aynı
konserde Geyvan McMiDen tara-
findan dansa uyarlandı.
Müzik konusunda yayımla-
nan diğer kitap ve CD'lerden ba-
zılan da şöyle: Ccvat Memduh
Altar'ın Estetik Dersleri; Mu-
ammer Sun'un Şarkılarla Tür-
külerle Temel Müzik Eğitimi;
Evin Ilyasoğlu'nun Cemal Reşit
Rey- Müzikten tbaret Bir Dün-
yada Gezintiler başlıldı iki CD
ekli, kitabı. Gülper Refiğ'ın Ata-
türk ve Saygun başlıldı bir CD
eklı kitabı; YetkinOzer'ın Bilim
Perspektifinde Müzik adlı kita-
bı. Rengün Gökmen yönetimin-
deki ikı CD de müzik dünyamı-
za katılan zenginlikler arasında;
Ankara Devlet Operası ile kay-
dedilen Midasın Kulaklan ope-
rası ve Düsseldorf Senfoni Or-
kestrası ile kaydedilen birCD'de
iki genç Türk bestecisinin, Nejat
Başeğmezler ile Türgay Erde-
ner'in yapıtlan, Schubert'in 5.
Senfonisi ve Verda Erman so-
listliğinde Beethoven'in ikinci
piyano konçertosu yer alıyor.
Yttenler
Bu yıl yitirilen üç büyük mü-
zik adamı dünya müzik çevrele-
rinde büyük üzüntü yarattı: Piya-
nist Sviatoslav Rkhter, orkestra
şefı George SoHi ve caz müzikçi-
sı. kemancı Stephane GrapeİK.
Biz de besteci Cengiz Taoç ve
soprano Zehra Yıknz'ı yitirdik.
Dilekler
Ülkemizde yaygmlaşan festi-
vallerde her zaman olduğu gibi
hep uluslararası bir başlık yer
alıyor. Bız de sınırlanmızın dı-
şından dinleyicileri çağırabilme,
onlara kendimizi duyurma yol-
lannı aramalıyız. Artık intemet
ile güçlenen iletişim kanallann-
da Türkiye festivalleri ve diğer
müzik etkinlikleri daha alımlı
bir şekilde yer almalı. Böylece
gerçek uluslararası kimliğe ka-
vuşabilirler.
Bu arada genç bestecileri, yo-
rumculan ve orkestra kuruluş-
lanmızı destekleyecek sponsor-
lara büyük ölçüde gereksinim
var. Nice ticari kuruluş bir bes-
tecimizi, bir konseri ya da bir yo-
rumcumuzu desteklemekle hem
kendi imajına entelektüel bir
çizgi getirebilir hem de müzik
dünyamıza, kültür yaşamımıza
yararlı olur. 1998'de daha bilinç-
li bir dinleyici kitlesi ve daha
nitelikli yonımcularla buluşmak
üzeıe.
'Büyük Uyku' uyaniyorKültür Servisi-1930-50 yıllan arası 'si-
yah-beya/ fîlmkrin' yıldızlannın parla-
dıklan dönemdır. İşte bu dönem içinde
büyük yankı uyandıran filmlerden birta-
nesi de, başrollerini Humphrev Bogart\c
Lauren Bacall'ın paylaştıklan 'Büyük
Uyku'dur. RaymondChandler'in ilk ro-
manı olan "Büyük Uyku' (Le Grand
Sommeil), ilk kez 1946 yılında Hovvard
Hawks tarafindan 'beyazperde'ye akta-
nlmıştı. Filmin üçüncü versiyonu geçen
günlerde Fransa'da gösterime girdi.
'Büyük Uyku' ilk gösterime girdiği
yıllarda. 'sijah-beyaz film dünyası'nda
farklı bir sayfa açmıştı. O dönemde fil-
min iki versiyonu yapıldı. Ancak 1945
yılındaki ilk versiyonu gösterime bile
girmedi. Diğer versiyonun çekımine ise
ilkinden birkaç ay sonra başlandı. Ray-
mond Chandler'm 1938 yılının nisan
ayındayazdığıburoman, ilk olarak 1939
yılında Amerika'dayayımlandı. 1948 yı-
lında da Fransa'da. Boris VTan'ın çeviri-
siyle. Chandler, bu ilk romanını daha ön-
ce yayımlanan 'Un Tueur Sous La Pluie'
(Yaömur Altında Bir Katil), 'Le rideau"
(Perde)ve 'LnMordu'(Aşık)adlıkitap-
lannın devarru olarak yazdı. Ancak ro-
manda herkesın kafasında soru işareti
uyandıran bir nokta vardı. Havvks,
Chandler'abusoruyuyöneltti: 'Roman-
daki karakterlerden bir tanesi öklürülü-
yor muydu, yoksa intihar nıı ediyordu?'
Hawks, bu sorusuyla filmde bir katilin
olup olmayacağı sorusuna da yamt bul-
maya çalışıyordu. Ancak Chadler'ın ya-
nıtı yine aynıydı: 'Siz bilmiyorsanız, ben
de bilmrvonım.'
İkilinin konuşmalan uzaüldı
Kitap çıkar çıkmaz Hawks, kitabın
tüm haklannı satın aldı. Havvks'ın, Bo-
gart ve Ba^al1'ı başrollerinde oynattığı ve
büyük başan kazanan bir önceki filmi
'Port de I'Angoisse'm yapımcısı Jack
Warner. bu filmde de aynı ikiliyi bir ara-
ya getirme konusunda ısraretti. Yıl 1944.
Hawks, bunun üzerine bir önceki filmin-
de de birlikte çalıştığı VVUIiam Faulkner
ve Jules Furthman'ı de çağırdı.
Filmin çekimlerine 1944 yılının Ekim
ayında başlandı. Ancak Bogart'm kişisel
sorunlan yüzünden çekimler ancak 1945
yıknrn Ocak ayında bitti. Bogart, biryan-
dan hasta olan kansıyla ilgiîenirken. di-
ğer yandan da Bacall'a âşık oldu. Film
çekirnlerinin bitmesine rağmen film gös-
terime girmedi. Çünkü II.Dünya Savaşı
sona ermiş ve bunu fırsat bilen yönet-
menlerle yapımcılann tümü savaşı ko-
nu edinen filmlerinin gösterime girmesi
için çalışmaya başlamışlardı bile. Jack
Warner ise yeni filmlerinin gösterime
girmesinin tam zamanı olduğunu düşün-
mekteydi. Bu zaman süreci içinde La-
uren BacalLbaşrolü Charles Boyer'lc bir-
likte paylaştığı Hennan Shunüin'in 'A-
gent Secret' (Gizli Ajan) adlı filminde
rol aldı. Ancak Bacall'ın oyunculuğuna
dair yapılan eleştiriler pek de iç açıcı de-
ğildi. Bunun üzerine yapımcılardan bir-
kaçı Warner'a mektup yazarak, 'eğer fü-
mi kurtarmak istnorsa Bacall'la Bogart
arasmdaki konuşmalan uzatnıasını" söy-
lediler. Zaten halkın yakından tanıdığı
bu ikilinin artık evli olmasının da getir-
diği birtakım avantaj vardı. Warner en
iyi ara-konuşmalan hazırlayanlardan bir
'Büyük Uyku'da başroOeri Humpnrey Bogart ve Lauren Bacail paylaşmışa.
tanesıni, Philip Epstein'ı çağırdı. Çiftle
arası bozuk olan Havvks'ı, sete döndür-
mek içinse bir 10 bin dolarlık çek yeter-
liolmuştu! Sadece6günlükçekimiçin...
Bazı mekân değişiklikleri yapıldı ve
ikilinin arasında geçen konuşmalann sü-
resi uzatıldı. Bu konuşmalardan en ün-
lüsü. Bogart'la Bacall'ın bir barda otu-
rurken yanş atlan konusunda yaptıklan
konuşmadır. Konuşma yavaş yavaş ateş-
li bir biçimde seks konusuna doğru kay-
maya başlar. Filmin en ilgi çeken karesi
de budur.
Eklemeler, çıkarmalar, tarüşmalar ve
banşmalardan sonra 1946 yılının Ağus-
tos ayında gösterime giren filmin elde
ettiği başan ise hem yapımcısını hem yö-
netmenini şaşırtmıştı. Fransa'da yeni ver-
siyonuyla gösterime giren film bizleri ne
zaman şaşırtacak?
bOB'da 'Adriana Lecouvreur'
openası sahnelenecek
• Kültür Servisi - lstanbul Devlet Opera ve Balesi,
Francesco Cilca'nm tanınmış yapıtı 'Adriana
LecouvTeur'ü 27 Aralık tarihınden itibaren
sahnelemeye başlıyor. İstanbul'da ilk kez
sahnelenecek olan opera, bestecisı Cilea'ya ilk
temsilinde büyük başan kazandırmış bir yapıt. Eugen
Scribe'in tiyatro oyunundan yola çıkarak librettosunu
Arturo Colautti'ninyazdığı 'Adriana LecouvTeur', 18.
yüzyıl başında yaşamış bir kahramanın. Paris'te
'Comedie Française Tiyatrosu'nun efsanevi oyuncusu
Adriana LecouvTeur'ün fırtmah aşk yaşamından bir
kesiti ve yine o dönem Paris'te büyük skandal yaratan
ölümünü anlatıyor. Özgün dilde yorumlanan op>eranın
orkestrasını şef Serdar Yalçın yönetiyor. Yapıtı
sahneye Aytaç Manizade koydu. Dekor tasanmı Yücel
Tanyeri'ye, kostüm tasanmı Figen Koyunoğlu'na ait.
Korosunu Yıldız Künutku'nun çalıştırdığı eserin
koreografısini Selçuk Borak gerçekleştirdi. Işık
düzeni ise Bülent Darcan'a ait. Adriana Lecouvreur
rolünü Meral Manizade ile Payam Koryak'ın
dönüşümlü olarak yorumladıklan operada diğer rolleri
Hüseyin Likos, Mesut Iktu, Işın Güyer, Elena Kenber,
Kenan Dağaşan, Lynn T. Cağlar, Ahmet Öncül, Sevan
Şencan, Timur Doğanay, Şamii Gökberk, Gizem Eren,
Nazh tktu, Nilgün Arda, Nigar Kırtay, Gökhan Ürben,
Erkan Tezcan, Kurtuluş Demirperçin paylaşıyorlar.
Opera, 3-13-15 Ocak tarihlerinde tekrarlanacak.
Sanatçı Holusi Kentmen anıldı
• Kültür Servisi - Tiyatro
ve sinema sanatçısı Hulusi
Kentmen, ölümünün 4.
yıldönümünde mezannın
başında anıldı. Sanatçıyı
anma törenine. aralannda
tiyatro sanatçısı Orhan
Kutlu ve sinema sanatçısı
Ediz Hun'un da bulunduğu
bir grup sanatçı katıldı.
Hun, anma töreninde
yaptığı konuşmada,
Yeşilçam'ın büyük
ustalanndan bin olan
Kentmen'in hayattayken herkes tarafindan sevilen
yüksek vasıflı bir sanatçı olduğunu belirtti. Törene
gelenlerin sayısının az olmasını Kentmen'e karşı bir
vefasızlık olarak görmediğini ifade eden Hun. töreni
duyurmadıklannı, bilenlerin ise çalıştıklan için
gelemediklerini dile getirdi. 1938 yılında Hisse-i
Şaiya adlı oyunla tanınan Kentmen, 1939'da da
'Sürtük' adlı fılmle sinema oyunculuğuna başladı.
Yaklaşık 50 yıl boyunca sinemaya hizmet veren
sanatçı, 72 yaşında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu
vefat etti.
İKÜ'den konser ve sergi
• Kültür Senisi - lstanbul Kültür Cniversitesi'nin
düzenlediği etkinlikleri kapsamında 26 Aralık cuma
günü saat 20.30'da Kültür Koleji Eğitim Vakfı
Salonu'nda Mesut tktu(bariton). Lynn Trepel
Çağlar (mezzosoprano) ve piyanist Joulia
Kerimova'nın 'Şan Konseri'nin ardından
ressam Gülden Kut ve Prof. Dr. Nafız
Çamlıberin resim sergisi açılışı
gerçekleşecek/6İ9 30 24)
İç hesaplaşma, sorgulama ve
yargılama odasından mesaj'
• Kültür Servisi - Marmara Üniversitesi öğretim
üyelerinden Vicdan Nalbur Taşdemir'in
öncülüğündeki İç Hesaplaşma, Sorgulama,
Yargılama Odasından Mesaj Enstalasyon Sergisi' 7
Ocak tanhınde Atatürk Kültür Merkezi'nde
açılacak. Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin,
Taşdemir'in sergisiyle endüstriyel ve nesnel
düzleme kayan hâkimiyete. kültürel düzlemde yanıt
oluşturduğunu, var olan çatışkıyı belirgin kılmak
için beden metaforlannı düzenleyen dili kullanarak
bireyi kendi yargıcı yaptığını belirtiyor.
Taşdemir'in yansıtmak istediği iki kavram:
'Yargı ve boşluk..." 1993 Ocak ayında 'Mabet: Üç
Duyu Organından Düşün Merkezine
Mesaj Enstalasyon Sergisi', 1996 Habitat-11
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin
düzenlemiş olduğu 'Öteki' sergisinde "Sorgulama
Odasından Düşünme Merkezine
Mesaj'dan sonra açılacak olan bu sergiyle izleyici
başka bir boyutta buluşacak. Sergi 23 Ocak tarihine
dek görülebilir.
Müfide Aksoy'un
heykel sergisi
• Kültür Servisi-A.
Müfide Aksoy'un
'Dans' başlıklı heykel
sergisi BlS Heykel ve
Takı Galerisi'nde
izleyenlerin beğenisine
sunuluyor.
24 Ocak tarihine dek
izlenebilecek olan sergi
Eytam Caddesi, No: 35.
Maçka Oteli adresinde
görülebilecek.
17. û*afik Üriinler Sergisi
• Kültür Servisi - Bu yıl 17'ncisi gerçekleştirilecek
olan 'Grafik Crünler Sergisi' 15 Ocak tarihinde
Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde açılacak.
Türkiye'de grafik tasanmın tüm dallannda üretilen
grafik ürünleri sergilemek, değerlendırmek ve bu
yolla grafik tasanmm gelişmesine katkıda bulunmak
amacını taşıyan sergi, 31 Ocak tarihine
dek izlenebilir.
BUGUN
• AKSANAT'ta saat 12.30'da yönetmenliğini B.
Edwards'ın yaptığı 'Breakfast at Tiffany's' adlı film
izlenebilir.
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZl'nde saat 15.00'te klasik müzik konseri
(Borusan Oda Orkestrası Yaylı Sazlar Kuvarteti).
saat 19.00'da Sarp Keskiner'in katılacağı söyleşi-
dinleti yer alıyor.
• ÇEKÜL ÇEVRE SEMlNERLERİ kapsamında
tstanbul Mimarlar Odası Salonu'nda saat 15.30'da
'Kendeşmenin Doğal Çevre Üzerine Etkisi' başhklı
seminer izlenebilir.
• CADDE BOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde
saat 17.00'de Oktay Akbal, Demirtaş Ceyhun ve
Naım Tirali'nin katıldığı 'Eebiyann Topluma Etkisi'
başlıklı söyleşi izlenebilir. (360 90 95)
• GALATASARAY LİSESİ Tevfik Fıkret
Salonu'nda saat 14.00'de Sami Karaören, Salim
Rıza Kırkpınar, Muhsine Helimoğlu Yavuz, Konur
Ertop, Sadi Cumbul'unkatılacağı 'Tevfik Fikret'i
Anma Tofrtanüsr izlenebilir.