27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 1997 PAZARTESİ HABERLER TBMffyeHBÜn I ANKARA(IBA)- Villehekıllerı, Genel Korul'da 16 Arahk'ta bişlayan ve 25 Arahk'ta scna erecelc olan 1998 Yılı Bltçe Tasansı görüşmelerinin ardından tarile çıkmaya hazırlanıyor. Bitçe maratonu sırasında sabah saat 10.00'dan gece geç saatlere kadar çalışan miîletvekılleri, 25 Aralık akşamından ıtibaren 6 Ocak 1998 Salı gününe kadar 11 gûn süreyle tatil yapacaklar. Memurdan emekliye destek • ANKARA(LBA)- Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay'dan; yaşadıklan sorunlan anlatmak ıçin düzenledikleri toplantıya hıçbir hükümet yetkılısinın gelmemesi ûzenne sabaha kadar toplantı salonunda kalan Türkiye tşçi Emeklilen Cemiyeti'ne destek geldi. Hükümeti dar gelirli kesimle normal diyalog yollannı kapatarak olaylan hızla gerginleştirme noktasına götürmekle suçlayan Akay, işçı emeklilerinin 30-40 milyon lirayla yaşam mücadelesi verdiklerine dikkat çekerek. "Hükümet acilen bir özür dileme heyeti oluşturarak emeklilen ziyaret etmelidir" dedi. Sendikacı Kendirligil öldü • İstanbul Haber Servisi - DlSK'e bağh ASİS (Ağaç Sanayi tşçilen Sendikası) Genel Başkanı Rıfat Kendirligil. önceki gün öldü. 1948yıhnda Adıyaman'da doğan Kendirligil, ELKA kaplama fabrikasında işçilik yaptıktan sonra sendikacı oldu ve ASlS'ın çeşıtlı birimlennde görev aldı. 12 Eylül döneminde sendikayla ilgili davalardan ötürü toplam 4.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra ASlS'in genel başkanlıgina seçilen Rıfat Kendirligil bekârdı. Kendirligil'in cenazesı yann Adli Tıp'tan alınarak Feriköy Mezariığı'nda toprağa verilecek. KKTC'de yasak • LEFKOŞA(AA)- îzinsiz olarak KKTC'ye girmeye çalışan ve 1. derecede askeri yasak bölgeyi ihlal eden Spiros Lilef (24) isimli Yunanlı tutuklandı. KKTC polis yetkililerinden edindiği bilgiye göre, dün sabah saat 05.00 sıralannda, meydana gelen olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Sınırda çatışma • ŞANLILRFA (Cumhuriyet) - Akçakale sınır yoluyla Suriye'den Türkiye'ye geçmek isteyen 5 kişi. güvenlik güçleriyle girdikleri silahlı çatışmada öldüriildü. Sının geçerek mayın alanına girdikleri termal kamerayla belirlenen silahlı 5 kişiye "dur" ihtan verildi. Güvenlik güçlerinın uyansına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada 5 kişi yaşamını yitirirken olay yerinde 4 adet Kalaşnikof. şarjörler ve çok sayıda mermi bulunduğu bildirildi. RP'lilerle görüşen SDP lideri Scharping: Parti kapatmayı anlamıyoruz Erbakan destek arıyorANKARA (ANKA) - RP Ge- nel Başkanı Necmettin Erbakan partısi hakkında açılan kapatma davasından sonra başlattığı Batı yanhsı söylemini daha üst boyu- ta taşıyarak Avrupa'dan destek arayışına girdi. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ıle Di- yarbakır Milletvekili Haşim Ha- sjmi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykaiın konuğu olarak Türki- ye'ye gelen Alman Sosya! De- mokrat Partisi Meclis Grubu Baş- kanı ve Avrupa Sosyal Demok- rat Partisi Başkanı Rudotf Schar- ping ile kapatma davası konu- sunda görüşme yaptüar. Baykal ile birlikte AB'nin üye- likten dışlayan Lüksemburg ka- ran sonrasında düzenlediği basın RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ve Diyarbakır Milletvekili Haşim Haşimi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuğu olarak Türkiye'ye gelen Alman sosyal demokrat lider Scharping ile kapatma davasını görüştüler. toplantısıyla Türkiye'ye verdiği destekle dikkatleri çeken Schar- ping, RP'lilerin de ilgi odağı ol- du. RP'nin dış politikadan so- rumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ile Doğu ve Güney- doğu konusundaki çalışmalany- la öne çıkan Diyarbakır Millet- vekili Haşim Haşimi, Scharping ile ayn ayn birer görüşme yapa- rak Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatmadavası konusunda bilgi verdiler. Kapatma davasında son haftaya girilmesi nedeniyle de önem kazanan ilk görüşmede Ab- dullah Gül'ün RP lideri Erba- kan" ın bilgisi dahilinde Schar- ping ile davanın seyri \ e karara ilişkin olası gelışmeler üzerinde görüş alışverişinde bulunduğu öğrenildi. Haşim Haşimi ise Scharping ile Doğu ve Güneydogu'daki sorun- lann ağırlıklı olduğu bir görüş- me yaptı. Haşimi görüşmede böl- gedeki sorunlann çözümünün ekonomik iyileştirmelerin yanı stra asıl olarak insan haklan ala- nında atılacak adımlarla çözüle- ceğini ifade etti. Haşimi ile Schar- ping arasındaki görüşmede de kapatma davası ele alındı. Scharping'in soruları üzerine Gül ve Haşimi, RP'nin 4 milyon üyesi. 6 milyon seçmeni bulu- nan TBMM'nin en fazla sandal- yeye sahıp partisi olduğunu be- îirterek kapatma davasına yöne- lik eleştirilerde bulundular. Schar- pıng'tn ise Türkyargısını etkile- yecek bir yorumdan kaçmak ge- rektiğini belırtırken "Ancak bi- zün demokrasi kültürümüze uy- gun bir durum değil. Parti ka- patmayı manrjğımız alnuyor" de- di gi öğrenildi. Bu aradakararyaklaştıkça ka- patılma olasılığının artması üze- rine Erbakan, hukukçulanna Av- rupa İnsan Haklan Komisyonu ve Mahkemesi'ne başvuru konu- sunda hazırlık yapma talimatı verdi. Erbakan "Türkiye'ninulaş- ması gereken çağdaş standartta demokrasi" olarak nitelediği Ba- tı değerlerini, en iyi, AsTupa İn- san Haklan Komisyonu ve Mah- kemesi'nin temsil ettiğini vur- gulayarak kapatılma halınde bu- raya yapılacak başvurunun "ba- sit birtazminat kazanmaktan öte içhukukta parti kapaülmalanna soo verecek" yasal düzenleme kazanmaya yönelik olması gerek- tiğini ifade etti. RP dava icin umutlu Kazan, Refah'ın kapatılacağına inanmıyor • Kazan, önceki gün kurulan Fazilet Partisi ile bağlan olmadığını öne sürdü ve "Fazilet Partisi'ni kuranlar, partiyi ne için kurduklannı kendileri bilirler" dedi. ANKARA(UBA)-Par- tinın kapatılmasıyla ilgi- li olarak Anayasa Mahke- mesi'nde süren davada "kapatma" ıstemıyle ha- zırlanan raporla ilgili gö- rüşmelere de- vam edilirken RPTıler, kapa- tılmayacağı yö- nündeki umut- lannı koruyor- lar. RP Genel Başkan Yardım- cısı Şevket Kazan. RP'nin yoluna devam ettiğini be- lirterek "Refah Partisi, her platformda sesini yük- seltivor ve ortava kovu- yor" dedi. Kazan, parti- nin kapatılmasıyla ilgili dava konusunda ise "RP kesinlikle kapatılrnaya- caknr. Bu konuda inanç- diye konuştu. Ka- zan, olası birka- patma karanna hazırlık için RP'nin yedeği olarak kuruldu- ğubelirtilen Fa- zilet Partisi'ne ilişkin olarak da "Fazikt Partisi, Refah Partisinden ba- ğımsudır. Fazilet Parti- si'ni kuranlar, partiyi ne içinkımhıldannı kendfleri bilirler" dedi Dr. Sen: Türkiye haklı 4 Kıbns ve Yunanistan AB gündeminden çıkmalı' İZMİR (AA) - Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen. "Türkiye, Avrupa Birtiği'ne karşı serüeşmekte hakLdır" dedi. Prof Dr. Şen, Lüksem- burg Zirvesi'nde, AB'nin Türkiye'yi dışlayan tutumunda ilen sürülen gerekçeleri inandıncı bulmadığını kaydetti. Şen, Türkiye'nin, insan haklan. doğu sorunu gibi konu- larda son zamanlarda akılcı adımlarattığını, AB'nin, Kıb- ns ve Yunanistan konusunda Türkiye'den daha fazla taviz istemesini de Türk halkının ve devletinin kabullenemeye- ceğinı belırtti. Prof. Dr. Faruk Şen, Türkiye'nin bundan sonra AB'ye yönelik politik görüşmelere ara vermesini de akılcı buiduğunu söyledi. TAM Başkanı Prof. Dr. Şen, Türkiye'nin bundan sonrakı süreçte daha so- mut adımlar atarak, birli- ğin haksızlıktan dönmesi- ru sağlaması gerektığini kaydetti. "Kıbns veYunanistan sorunlan AB'nin günde- minden çıkmalı" diyen Şen. Türkiye ile Yunanis- tan arasında ikıli görüş- melerin başlatılmasını önerdi. Prof. Dr. Faruk Şen, bu ikili görüşmelerin başlamasıyla Yunanis- tan'ın AB baskısının elin- den alınmış olacağını ve Türkiye'ye yaptınmlann azalacağını kaydetti. Abdullah Baştürk'ün öiümünün 6. yıhnda, Zincirtikuyu'daki mezan başında yapılan anma töreninde konuşan DİSK Genei Sekreteri Nİurat Tokmak; emekçilerin haklannı geİiştirmek, özgürlüğe ve demokrasiye ulaşmak için mücadeleye, Baştürk'iin yolunda inançla devam edecekJerini açıkladı. DİSK lideri Baştürk anüdıİstanbul Haber Senisi - Eski Devrimci Işçi Sendikalan Konfe- derasyonu (DİSK) genel başkan- lanndan Abdullah Baştürk, öiü- münün 6. yılında Zincirlikuyu'da- ki mezan başında anıldı. Mezara çelenk konulmasının ardından yapılan saygı duruşun- dan sonra konuşan DtSK Genel Sekreteri Murat Tokmak. "Tûr- kiyeişçismmnın en önemlieylem- lerinden birisini. Çorum- Ankara Yürüyüşü'nü gerçekleştiren genel başkarurruzın talepleri bugün bi- zim de talepterimiz" diye konuş- tu. Yaşarm boyanca işçi sınıfının sendikal haklan ve örgütlenme özgiirlüğü için mücadele eden Baştürk'ün ulaşmak istediği hedef- lerin kendi hedefleri olduğunu ifa- de eden Tokmak, emekçilerin hak- lannı geİiştirmek, özgürlüğe ve demokrasiye ulaşmak için müca- deleye inançla devam edecekleri- ni açıkladı. Tokmak şöyle devam etti:"*Bugün ülkemiz bu mücade- leye belki de her zamankindcn da- ha çokihtiyacduyuyor. Onlarca yıl- uk sağ iktidariar, sorunlan için- den çıkılmaz halegetirdi SevgiB Ge- nel Başkanımıan mezan başında. ölenönderierimize ve çocuklanmı- za, mücadele bayragıru düşürme- yeceğunize söz veriyoruz.'* Genel-lş Sendikası Genel Baş- kanı Atilla Öngel de, Abdullah Baştürk'ün emanetini, işçilerle yan yana, kol kola girerek yüksek- lere çıkartacaklannı söyledi. Anma törenine Abdullah Baş- türk'ün eşi Ayten Baştürk, oğlu Bü- lent Baştürk. gelinı Olca> Baş- türk. CHP tstanbul Milletvekili AhmetGüryüz Ketenci ile çok sa- yıda sendikacı katıldı. 'Yasak Tümceler'e sövme cezası HALİLNEBtLER Aydınlanmacı yazar AbduBahRt- za Ergüven tarafindan Türkiye'de- ki geriliğin, bunahmların, dinin olumsuzyönlerinin halkta yaptğı et- kilerin anlatılması amacıyla yazılan 'Yasak Tümceter' adb roman hak- kındakı dava, cezayla bitti. Roma- nın yazan Abdullah R122 Ergüven'e veriien 1 yıl 8 ay hapis ve 266 bin lira ağjrpara, yayıncısı İsmetAsfem'a ise 3 milyon 291 bin lira ağır para cezası Yargıtay'da kesinleşti. "Ben şüpheli kitabı kapağından tanınm" demeciyle ünlü tstanbul Basın Savcısı Cevat Ozel tarafin- dan, 'YasakTümcder' adlı romana. "Basmyohıyla Alab'a.dme, peygam- bere, kutsal kitaba hakaret etmek" iddiasıyla 1994 yılında açılan dava sonuçlandı. Yargıtay 4. Ceza Da- iresi, İstanbul 2. Asliye Ceza Mah- kemesi'nin, kitabtn yazan Abdullah Rıza Ergüven için verdiği 1 yıl 8 ay hapis ve 266 bin lira ağır para ce- zasını ve kitabm yayıncısı İsmet As- lan için verdiği 3 milyon 291 bin li- ra ağır para cezasını onayladı. 'Yasak Tümceler' hakkında ya- pılan yargılama sırasında mahke- meye Prof. Dr. Kayıhan JçeL Doç. Dr. Burhan Kuzu, Doç. Dr. Adem Sözüer tarafindan sunulan bilirkişi raporunda, romanın amacı şöyle an- latılıyordu: "Roman kahramanla- rv,AnadoAu'daki insanlana>dırtlat- ma ve dinin olumsuz yönleri hakı- nundan halkı uyarma gezileri ya- parken, bu Idşflerin halkta ^riştik- leritarttşmalarsözkonusu romanın temel olayuu ohışturmaktadu-. Bn tarhşmalardaverilmek istenen me- saj. Islam dininüı topiumu sosyal, ekonomik yönden geri bırakngi ve insanlan mutsuz küdığıdır." Amacın böylebelirlenmesmekar- şın geıek bilirkişi raporu, gerek ts- tanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi ve gerekse Yargıtay 4. Ceza Daire- si, kitapta Allah'a, dine,peygambe- re sövüldüğüne hükmetti. Ilıale Kanunu partfli müteahlıitler yaraüyor • Devlet thale Kanunu'ndaki 44. maddeye göre özel davetle ihaleye çağnlan müteahhitlere veriien işler her dönemde baş ağntıyor. Müteahhitler, partner olarak seçtikleri ve parasal desteklerini esirgemedikleri partiler iktidara geldiklerinde yaptıklannın karşılığını istiyorlar. MİYASEtLlCVUR Kamu kuruluşlannın açtığı ihalelerde kayırmacılık ve yolsuzluk söylentileri, her dönemde muhalefetin başlıca kozu olu- yor. Türkiye'de üyehk aidan toplama alış- kanlığı olmayan partilerin, Hazine yar- dımı dışındaen önemli gelirkaynaginı bas- ta müteahhitlik şirketleri olmak üzere çe- şitli iş çevrelerinden alınanbağışlaroluş- turuyor. Müteahhitler partnerolarak seç- tikleri partinin ya da partilerin olası ikti- dannda kamu kuruluşlannda ihale kapa- bilmek için özellikle seçim harcamalann- da destek oluyorlar. Tabii zor zamanda ya- pılan bu iyilikleri karşılıksız kalmıyor. Bu müieahhitlere çeşitli bakanlıklann ve bu bakanlıklara bağh kurumlann açtığı ihalelerde İhale Kanunu'nun 44. madde- si işletilerek iş veriliyor. Bu yöntem en son Karadeniz Otoyolu thalesi'nde gün- deme gelerek tartışmaya açüdı. Kanunun bu maddesine göre gazete- lere ilan verme zorunluluğu bulunmuyor ve en az üç müteahhitlik firması ihaleye davet edilerek iş, istenen şirkete ihale ediliyor. Bu tür ihalelerde çoğunlukla ya müteahhitler kendi aralannda anlaşarak ihaleye giriyorlar ya da işi veren kunım ihaleye davet ettiği işi müteahhitler ara- sında paylaştınyor. Bazen de ihaleye çı- kanlan iş. istenilen şirkete verilirken da- vet edilen diğer şirketlere başka işler va- at edilerek anlaşma sağlanıyor. Iş ehline verilmiyor Tabii öncelik veriien müteahhitlerin ilk de iktidardaki partilere yakın olma- sı gerekmiyor. İşi ihale eden bakanlık ya da bakanlığa bağlı kuruluşlann üst düzey yetkililenne yakın olmak da yeterli ola- biliyor. Kayırmacılığa ve yolsuzluğa ge- çit veren Devlet İhale Kanunu'ndaki 44.madde aslında iyi niyetle, uzmanhkge- rektiren işlere bu konuda deneyimli şir- ketlerin girmesi amacıyla konmuş. An- cak kapsamı çok geniş tutulan bu mad- de, pratikte başka amaçlara hizmet et- mesi için kullanılıyor. "İşiehBnevenne'' amacıyla yasaya konulan madde, zaman içinde iktidara yakın müteahhitleri koru- ma ve kollama maddesi haline dönüş- müş. Muhalefetteyken bu maddeyi kullana- rak bazı müteahhitleri kayıran iktidarla- n yolsuzluk ve suiistimal yapmakla suç- layan partiler, kendi iktidarlannda bu maddeyi değiştirmek ya da yeniden dü- zenlemek yerine aynı yöntemı kullanma yolunu seçiyor. Uzmanhk gerektiren iş- ler için yasaya konan 44. maddenin kap- samı oldukça geniş tutulmuş. Bu madde- de bina yapımı dışında hemen her tür iş. uzmanlık gerektiren iş kapsamına alın- mış. Uçak, harp gemisi, harp mühimma- tı, elektronik cihaz, askeri tesisat ve le- vazımat, silah ve malzeme sistemleri, ba- rajlar, elektrik sanrrallan, sulama tesisle- ri, limanlar, rıhtımlar, hava meydanlan, demiryollan, lokomotifler, tüneller ve köprüler gibi uzmanhk gerektiren işlerin yanı sıra savunma sanayiine yedek par- ça alımı, akaryakıt tesislen, kentlerin ula- şım sistemlerine ilişkin planlar, su, kana- lizasyon gibi hemen hemen bütün müte- ahhitlik şirketlerinin yapabileceği sıra- dan işler de 44. madde kapsamına alın- mış. Kanunda köprü derken bir açıklık ge- tirilmemiş. Boğaz Köprüsü ile bir viya- dük de veya kavşaktaki kısa mesafeli sı- radan bir köprü de bu madde kapsamın- da ele alınarak ihale edıliyor. Ozal döneminde özellikle otoyol iha- leleri davet usulü ıle çağnlan ANAP'a ya- kın müteahhitlere verildi ve hakedişten fazla ödemeler yapıldı. Sonraki iktidar- iar döneminde yolsuzluk söylentileri üze- rine sonışturma açıldı ve iki bakan Yü- ce Divan'da yargılandı. Bakanlar aklan- dı, ancak çıkar sağlamakla suçlanan, dö- nemin Karayollan Genel Müdürü Atalay Coşkunoğlu mahkûm edildi. Ancak bu yöntemi sadece Özal ve bürokratlan kul- İanmadı. ANAP iktidarlanndan sonra ik- tidara gelen siyasi partilerde kullandı. Her dönemde kanalizasyon. tünel ve otoyol ıhalelennde aynı yöntemlerkullanılarak çeşitli müteahhitlenn kaynldığı söylen- tileri sürekli gündemde kaldı. Ancak bu iddialar ciddi bir şekilde soruşturulma- dığı için sadece söylenti düzeyinde kal- dı. Karadeniz Otoyolu thalesi'nde de ik- tidara yakın bazı müteahhitlerin kaynl- dığı iddiasıyla Bayvndırlık Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru önergesi veril- mesiyle birlikte Devlet thale Kanunu ye- niden tartışmaya açıldı. Bu ihalede de 44. maddeye göre davet usulüyle müte- ahhitlere çağn yapıldı. Erman Şahin(Bayındırlık eski Baka- nı): u Devlet thale Kanunu tümüvie yeni- den ele alınıp tüm maddelerinin yeniden düzenlenmesi zorunlu hale geuniştir. Ka- nundaki 44. maddeye göre, davet ve ha- kem usulüik yapılanihalelerde >olsuzluk iddialanher dönemdedflegetirilmiş.Ozel- fikle Özal döneminde otoyol ihalelerinde bazı müteahhitlere 'Git sermaye bul gel veotoyolabaşla' denilerekişlerverihniş, bu madde dejenere edilmişti. Benim ba- kanhğun döneminde yapördığım araş- ürmada davet ve hakem usulü ile yapo- nlan otoyollarda müteahhrüere 25 trfl- yon Bra fazla ödeme yapıldığı ortava çık- û. 'Hızlı yapalım, hantallığı ortadan kal- dıralım' bahanesi>ie\'erUen işlerkayırma- lar ve suüstimallere neden oluyor. Aslın- da thale Kanunu'ndaki44. maddede 'Bu işten anlayanlar gelsin" deniyor." Prof. Dr. Osman Altuğ(Marmara Üni- versitesi öğretim üyesi): "Kamu ihalele- rinde AB'ye uyum sağlamak zorundayız. AB'ye uymamn en önemli koşulu şeffaf- hkür. Şeffafhğm ise 4 önemli koşulu var. Birincisi; 44. maddeye göre belli isteUikr arasında yapılan ihaleleri de ilan ederek duyurmak. tldncisi; ihale sonucunuda ilan etnıek. Üçüncüsü; ihaleyi kaybeden şirketlere reddedUiş gerekçelerini bikth*- mek. Dördüncüsü; ihale konusu ilan edfl- meyecek hacimdeyseşartnamenin, yerin- de görülebilecegini duyurmak." BÎZBİZE ERDAL ATABEK Kendi Olmak.••• 'Ya olduğun gibi görün Ya göründüğün gibi o/...' Mevlana Celaleddin-i Rumi Mevlana, bizim kültürümüzün birdüşünürü. Ama bizim düşünce ufkumuzun içinde hakettiği yeri ve- remedik. Ünlü yapıtı 'Mesnevi'y] okumak, orada yer almış ibret verici öyküleri, düşünceleri, duygu- lan anlamak için gerekii çabayı harcamadık. So- nuçta Mevlana, Islam kültürünün bir parçası ola- rak algılandı, laik kültürün özenle yorumlaması ge- reken anlamlaryanlış birönkabul nedeniyle değer- lendirilmedi. Şimdi Mevlana'yı değerlendirmek bi- zim aklımıza nerden düştü? Şurdan düştü ki, Avrupa ile ilişkilerin düğümlen- diği nokta bizim 'kendimiz olmak' erdeminesahip olamadığımızyerdir. Mevlana'nın yukandaki sözü bizim içinde bulunduğumuz durumu açıklıkla or- taya koymaktadır. 'Ya olduğun gibi görün...' sözü çok derin an- lamlartaşımaktadır ve herkesi düşündürecek bü- yük bir doğruyu açıklamaktadır. 'Olduğun gibi gönjnmemek', sonuçta 'olmadı- ğın gibigörünmek' demektir. Bunu büyük bir ma- rifet saymak da sonuçta hiç kimseyi aldatamaz, kişinin (ya da toplumun) kendisini yanıltır. Enflasyonunuz yüksektir. işsiz sayınız yüksektir, nüfus artış hızınız yüksektir, nüfusunuz gençtir ama, onlan tanımamakta, neyapacağınızı bileme- mektesiniz. Ülkenizde 'dürüst olmak' ender rast- lanır bir nitelik olmuş, herkeste bulunması gereken bu nitelik 'ender bulunduğu için çok değerii' bir övgü durumunu almıştır. Ülkenizde düşünce öz- güriüğü yoktur, olacağına ilişkin umut da yoktur. Ülkenizde işkence yaygındır ama, siz bütün bun- lan inkâr ederek görmezden gelmektesıniz. Size bunları söyledikleri zaman çok kızmakta, ağzını- za geleni veryansın etmektesiniz, Bütün bunlan kim- seler gönmez, kimseler duymaz sanmaktasınız. Bunlar size söylendiği zaman kötü niyet aramak- tasınrz, gücünüz yeterse şiddet kullanarak sus- turmaktasınız. Şimdi durumunuz nedir? 'Olduğun gibi görünmemek', 'olmadığın gibi görünmek'. Durumunuz budur. İşte, size böyle ol- mamanızı söyleyen düşünür, sizin kültürünüzün büyük düşünürüdür ama.. siz onun söytediklerinı ya bilmiyor ya dinlemiyorsunuz demektir. Eğer size yönelik eleştiriler haklıysa yapmanız ge- reken kızmak değil, eleştirilere kulak vererek yan- lışlannızı düzeltmektir. Yok, bu eleştiriler haksızsa o zaman durumunuzu anlatmak ve yolunuza de- vam etmeniz gerekir. Haklı eleştirileri dinlemiyor- sanrz, henüz olgunlaşmadığınızı gösterirsiniz; hak- sız eleştirilerden rahatsız oluyorsanız kendinize güveniniz yok demektir. Neden kendi ınsanınıza saygı duyarak yapma- nız gerekenleri Avrupa Topluluğu'na girmeye bağ- lıyorsunuz? Neden işkence konusunda içten dav- ranmıyorsunuz? Neden işkencecileri cezalandır- ma yoluna gitmiyorsunuz da işkencenin sürmesi- ne göz yumuyorsunuz? Neden işkence yaptığı belli olan resmi görevlileri açıkça koruyorsunuz? Neden onlan yargı önüne çıkarmaya gücünüz yet- miyor? Demek ki asıl iktidar siz değilsıniz? Ya Öa bu iktidar da işkence yapanlarla ortak düşünüyor, ortak hareket ediyor. Neden haksızlıkları, yotsuz- luklan cezalandırmıyorsunuz? Neden eş dost ka- yınmayı bile bile önlemiyorsunuz? Toplumda ada- lete güven kalmamasına neden yol açıyorsunuz? Bunlann sonuçlannı düşünmek bile istemiyorsu- nuz. Demokratik ülkelerde üzerinde bile durulma- yacak öğrenci eylemlerine 'örgüt suçu işlemişler- dir' diyerek yıllar boyu süren cezalar veriyorsunuz da asıl örgütlü suçlan işleyenlere gücünüzün yet- mediğini neden söylemiyorsunuz? Bütün bunlan yapmak Avrupalı olmayı gerektir- miyor Bütün bunlan yapmak için 'dürüst, güçlü, adaletli bir siyasal iktidar' olmak yeterli değil mi? Bunları Türkiye için yapmanız gerekmiyor mu? Şimdi Avrupa'ya kafa tutmak için hangi uygar normlann hangi uygar ilkelerin hayata geçirildiği- ni söyleyeceksiniz? Bütün emek örgütlenmeleri- nin önünü kestiniz. İşçi, sendikasızlaştınlıyor. Me- mur örgütlenmeleri her yolla engelleniyor. Demok- ratik örgütlenmelerin tıkanması yasadışı örgütlen- melere yol açıyor, görmezden geliyorsunuz. Yann- kı gelişmelerin bugünü de aratacağına aldınş et- miyorsunuz. Sizi uygar dünyaya ortak yapacak olan, Avrupa Topluluğu'na girip girmemek değil, topiumu çağdaş uygaıiık düzeyine çıkaracak uy- gulamalardır. Yetkin birey yetiştiren eğitim. Güçlü toplum yaratacak olan örgütlenme. Devleti denetleyebilecek toplum. Topiumu üretici kılacak sistem. Bunlan yapabiliyorsanız Avrupa da dahil htçbir yere girmeye gerek yok. Bunlan yapamıyorsanız yalvar yakar da olsa, tehditle de olsa nereye girseniz önemi yok. Önemi olan tek şey, kendi insanınız için neyi la- yık gördüğünüzdür. Gerisıfasafiso... Türkiye 3 yıl önce onayladı Çocuk hakhmmla hiçgelişme olmcıdı ANK\RA(Cumhumet Bürosu) - Uluslararası Ço- cuk Haklan Sözleşmesi'ne 9 Arahk 1994 tarihinde im- za atan Türkiye, çocuklara sağlanması gereken güven- celer konusunda "bir arpa boyuyol" alamadı. Sözleş- mede, 18 yaşmdan küçük- ler "çocuk" diye tanımlanır- ken, Türkiye'de yargı siste- mı kendıni bu düzenleme- ye uyduramadı. İlgili yasalar, sözleşme hükümlerine göre değişti- rilmediği için 15-17 yaşın- daki çocuklar, Çocuk Mah- kemelerinde değil, Devlet Güvenlik Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemeleri dahil, çeşitli mahkemelerde yar- gılanıyor. Uluslararası Çocuk Hak- lan Sözleşmesi'nin birinci maddesinde 18 yaşından küçük herkes çocuk olarak kabul edılıyor. 2253 numa- ralı Çocuk Mahkemele- ri'nin Kuruluşu, Görev ve Yetkileri'ne Dair Yasa'da ise 15 yaşını bitirmeyen ço- cuklann yargılanmalannın bu mahkemece yürütülme- si öngörülüyor. Bu konuda yasal boşluk- lar olduğuna dikkat çeken Avukat Hande Berktin, Sözleşme hükümlerine gö- re yargılama aşamasında 18 yaşından küçük herke- sin Çocuk Mahkemeleri kapsamında ele alınması gerektiğini vurguladı. Berktin, "16-18 yaşlan arasındaki çocuklann da Çocuk Mahkemeleri'nce yargılanmasını talep etme- mize karşm. uygulamada bunu sağbnamryoruz. Sade- ce çocuk suçluiann sorgu- lanmasmmcumhuriyetsav- ahğı tarafindan yaptlmast talebimizi kısmen saglava- büiyoruz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle