Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Orkestralar yeni yıl konserlerinde klasik yapıtlar ve müzikallerden seçmeler seslendirecek
Klasik müzik, rock ve Viyana valsleriKültürServisi -Sanatseverler yeni yı-
h önce klasik müzik konserleriyle kut-
layacak. Başta Ankara ve İstanbul olmak
üzere lzmir'de de müzikseverler ldasık
müziğin ünlü isimlerinin yapıtlanmn
yorumlanacağı konserlerle farklı bir yıl-
başı geçirecekler.
Bu konserlerden belki de en ilginci
bugün Hacettepe Üni\ersitesi Konserva-
tuvan Büyük Senfoni Orkestrası'nın.
rock grubu Bulutsuzluk Özlemi ile bir-
likte saat 20.00'de Atatürk Spor Salo-
nu'nda gerçekleştirilecek. Anadolu Çağ-
daş Eğitim Vakfi (ANAÇEV) yaranna
düzenlenen konserde. klasik müzik ile
rock müziği bır araya getirilecek.
Konserde. söz ve müzikleri Nejat Ya-
vaşoğullan'na ait olan şarkılann senfo-
nik orkestra düzenlemelerini vıyolacı-
besteci Nejat Başeğmezleryapıyor. Kon-
serin birincı bölümünde şef Rengün
Gökmen yönetimindeki orkestra ve so-
lıstler Çaykovski-ltalyan Kapriçyosu,
Romeo ve Jülyet, Bizet-Borne Carmen
Fantezi'yi yorumlayacaklar.
Darmstadt Devlet Orkestrasrnda gö-
revli tenor Hakan Aysev ise arya ve na-
politenler seslendirecek. lkincı bölüm-
de ise HÜ Devlet Konservatuvan Büyük
Senfoni Orkestrası. Bulutsuzluk Özle-
mi ile birlikte. grubun sevilen şarkıla-
nndan biri olan 'Sözlerimi Geri Ala-
mam'ı seslendirecek. Şarkıya tenor Ha-
kan Aysev eşlik edecek. Tam 1.5 mıl-
yon TL, öğrencı 1 milyon TL olarak be-
lirlenen konserbiletlen Dost Music Cen-
ter, Sevda Cenap And Müzik Vakfi, OD-
TÜ Kültür İşleri ve DKNY'den temin edi-
lebılecek.
The British Council'ın Sevda Cenap
And Müzik Vakfi ve Hilton Oteli'nin kat-
kılanyla düzenledıği yılbaşı konserin-
de îngiliz soprano Kerrie Sheppard ile
piyanıst BruceO'Nealklasik repertuva-
nn popüleryapıtlannı seslendirecekler.
Konser, 28 Ârahk'ta Hilton Oteli Kavak-
lıdere Salonu"nda gerçekleştirilecek.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası da
yeni yıla konserlerle giriyor. 26 Aralık
saat 19.00'dave 27 Aralık saat 11.00'de
şef Nir Kabaretti yönetimınde soprano
• Şef Rengim Gökmen'in yöneteceği Hacettepe Üniversitesi Konservatuvan Büyük Senfoni
Orkestrası ve rock grubu Bulutsuzluk Özlemi'nin konseri bugün Ankara Atatürk Spor
Salonunda. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın soprano Ulrike Maria Sych, tenor Christian
Bauer'ın katılacağı yeni yıl konserinde "Viyana'dan Valsler ve Aryalar" sunulacak. Bilkent
Senfoni Orkestrası'nın solistleri ise Igor-Valery Oistrakh ve Ayla Erduran.
Ulrike Maria Sych, tenor Christian Ba-
uer bir konser verecekler. Konserde *VT-
yana'dan Valslerve Aryalar' sunulacak.
Bilkent Senfoni Orkestrası (BASSO)
da yılbaşı konserlerine erken başlayan-
CSO,şefGürer
Aykal yönetiminde
üç gün konser
verecek.
Şef Rengim
Gökmen'in
yöneteceği İzmir
Devlet Senfoni
Orkestrasrnın yeni
yıl konsennin solisti
ise Yıldız
tbrahimova.
Konserterde klasik
yapıtlar.
müzikallerden
seçmeler ve aryalar
sunulacak.
lardan. Igor Oistrakh'ın, piyanoda Na-
taiia Zertsalova eşliğinde vereceği ke-
man resitali 23 Aralık Salı günü saat
21.00'de gerçekleştirilecek. Konserde,
Mozart, Paganini, Çaykovsld ve Rims-
ki Korsakof-Zimbalist'ten yapıtlar ses-
lendirilecek. BASSO'nun 30 Aralık Sa-
lı günkü ikinci konseri Igor Oistrakh
yönetecek. Oistrakh'ın aynı zamanda
solist olarak katılacağı konserde, piya-
noda Ayla Erduran ve Valery Oistrakh
yer alacak.
CSO'dan ûç gün konser
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra-
sı CSO. şef Gürer Aykal yönetiminde-
ki konserlerine 25 Arahk Perşembe gü-
nü başlayacak. Konserde Borodin'in
'Poloveç Danslan', C.OHTun 'Carmi-
na Burana', MuammerSunun "Kurtu-
luş Film Müziği', "Arya' ve 'Valsler'
seslendırilecek. Devlet Çoksesli Koro-
su'nun soprano Aytül Büyüksaraç'ın ve
bariton Suat Ankan'm da yer alacaği
konserlerle Ankaralılar yeni yıla gör-
kemli bir merhaba diyecekler. 26 ve 27
Aralık tarihlerinde tekrarlanacak olan
konserin biletleri, CSO gişesı, Sevda
Cenap And Müzik Vakfi. Dost kitabe-
vi, Arkadaş Kitabevi ve Vakkorama'da
satışa sunuldu.
ODTÜ'nün yılbaşı nedeniyle hazır-
ladığı özel programda ise GSMB Ti-
yatro öğrencileri Viyana valsi örnekle-
ri sunacaklar. Eşli Danslar Topluluğu
ve The Company grubunun 'Müzikal-
lerden Seçmeler' adh göstenlennden
sonra. CSO üyelerinden oluşan Yeni Yıl
Orkestrası sahne alacak. Konser, ODTÜ
Mimarlık Amfisı'nde 24 Aralık çar-
şamba günü saat 17.30'da başlayacak.
İZDSO'nun konseri Atatürk
Kapalı Spor SalonıTnda
İzmır De\ let Senfoni Orkestrası ise ye-
ni yıl konserini 30 Aralık Salı günü sa-
at 20. 30"da Atatürk Kapah Spor Salo-
nu"nda gerçekleştirecek. Şef Rengim
Gökmen yönetimindeki konsere Yıkkt
İbrahimova ve İzmir Devlet Senfoni Or-
kestrası Cocuk Korosu katılacak. Kon-
serde. Brahms, Bach, Mozart ve Bi-
zet'nin yapıtlanmn yanı sıra 'Carmen',
'Damdaki Kemancr, 'Dont Cry For Me
Argentina' gıbı tanınmış yapıtlardan Be-
aties'ın popüler parçalanna kadar geniş
bır yelpazeye yayılan yapıtlar yorumla-
nacak. Bugün satışa sunulacak olan bi-
letler, tZDSO gişesi ile Alsancak Vak-
korama, Uzelli ve KarşıyakaTemizocak
mağazalanndan temin edilebilecek.
AzizNesin 8İ doğumgünündeçocutiarıvedostları tmftndm anıldı
'Dünyanın en hayald
ve en gerçekçi MşisiydVKültür Servisi - Aziz Nesin 83. do-
ğum gününde, Nesin Vakfi Demeği ço-
cuklan. Şükran KurdakuL Semih Po-
roy, İsa Çelik, Duygu Asena, Genco
ErkaL, Deniz Kavukçuoğlu. Sıdıka Su
ve vakıf üyeleri ile birlikte Taksim Sa-
natevi'nde anıldı.
AB Nesin yaptığı konuşmada Aziz
Nesin Vakfi'nın gelırinin azaldığını
ve giderlerinin de arttığını söyledi.
"Açığunızuı bir kısınını gayrimenkul-
fcrle kapatmayaçalışryoruz.ama bu ne-
redeyse olanaksız. Nesin Vakfi'nın ge-
leceği konusunda uykulanm kaçryor
ve doğrusu benden başka kimsenin de
uykulanmn kaçtığını sanmıyorum.
Gelecekle ilgili birçok projemiz var.
Bunlardan ilki Çatal- — —
ca'da yapılacak olan U-
köğretim okulu. 35 dö-
nümlük bir arazi üzeri-
nekurulacakokulun da-
ha sonra lise bölümü de
yapılacak. Buokulun çpk
güzdotmasmıistiyorum.
Oğrencilerle öğretmen-
ler arasındagüzel ilişki-
ler olacak. Orneğin öğ-
retmen geldiği zaman — — • — —
öğrenci ayağa kalkmak zorunda kal-
mayacak. Nasıl bir e\de anne baba
odayagirdiğindeçocukayağa kalkmı-
yorsa öğretmen de suufa girdiğinde
öğrenciayağa kalkmayacak. Çocuklar
hiçbir estetikdeğeri olmayan şarkuar,
marşlaröğrenmeyecekya da gereksiz
törenler yapılmayacak. Ben okulun,
çocukların her zaman gelmek isteye-
cekleri ve sevecekleri bir mekân olma-
suu istiyorum. BiHm ve sanat, hem ta-
rihi hem de uygulamalı olarak uygu-
lanacak. Ancakbu okulun yapımı için
200mflyaraihtiyaanuzvar. Bugüneka-
dar bu pararunçok azınıtoplayabfldik.
Umuyorum bu miktar artar. Şimdiye
kadar Aziz Nesin camisi yapacak o\-
say dım 10 tane cami yapardmı bugü-
ne kadar."
Nesin, Aziz Nesin'in mirası olarak
geçen yıl köktendincilik konusunda
bır konferans düzenlediklerini söyle-
di. Ali Nesin. bu yıl da Istanbul'da
halkın daha fazla ilgisini çekmek için
bir laiklik şenliği düzenleyeceklerini,
bu kapsamda gençlere ve çocuklara la-
ikliğin bize sağladJdan anlatılarak bir
konferansın da gerçekleştirılebilece-
ğinı anlattı.
Ali Nesin, Aziz Nesin Kültür Mer-
kezi ile Aziz Nesin ve Çağdaşlan Mü-
zesı kurmak istediğini, bunun yanı sı-
ra babasının eski Türkçe notlannın
Türkçeye çevrileceğini de belirttı.
li Nesin, gelecekle ilgili birçok projeden ilkinin
Çatalca'da yapılacak olan ilköğretim okulu
olduğunu belirterek, "200 milyar liraya ihtiyacımız
var. Bugüne kadar bu paranın çok azını
toplayabüdik. Umuyorum bu miktar artar. Şimdiye
kadar Aziz Nesin camisi yapacak olsaydım 10 tane
cami yapardım bugüne kadar" dedi.
MEF Dersanelen öğretmenleri ve sa-
hiplerinden İbrahim Ankan'a Aziz
Nesin Vakfi "na yaptıklan yardımlar-
dan dolayı ödül verildi. MEF öğretmen-
leri adına ödülü kabul eden Hüseyin
Altunyağ. konuşmasında Aziz Ne-
sin'in yaşarken gündemi belirleyen
birkişiliği olduğunu dile getirdi: "Dü-
şünemediklerimizidüşünür,düşünüp
de söyleyemediklerimia söylerdi. Bu-
gün de gündemi o beliriedL Bir yan-
dan doğum günü için bir yandan da
Aziz Nesin İlköğretim Okulu için biz-
leri bir araya getirdi. Nesin Vakfi co-
cukları Aziz Nesin'in vasiyetleri dog-
rultusunda yetiştirinyon"
Aziz Nesin'i anma toplantısında ay-
nca Ali Nesin'in yazdığı bir yazı da
okundu. "Bundantam 83 yıl önce doğ-
du. Yöksul doğdu, yoksul büyüdü, va-
ruu yoğunu halkına vererek bir yok-
sul gibi yBşadı ve öMü. Oysa bir eli yağ-
da bir eli balda y aşay^biürdi. Yapma-
dı, yapamadı. Kendini borçlu duyum-
sadığı halkına, o hiçbir zaman ödene-
meyeceğini düşündüğü borcunu öde-
meye çalışo. bir ömür boyunca. Şim-
di bizim kendisine bir borcumuz var,
hem de hiçbir zaman ödenemeyecek
bir borç. Son yıllannda halkına kızı-
yordu. Hakarete kadar gjttibu kızgın-
lık. Ama buna hakkı varm, bu hakkı
ona halkı vermişti. Hep doğru bikliği-
ni söyledi; korkmadan. inanümaz bir
dirençle. Hapisler,tutuk-
lamalar. sürgünler, sor-
gulanıalar. soruşturma-
lardan tmmadı. Yok edü-
mek, Bnç edilmek, y akıl-
mak, öldürühnekisten-
di, ama o pes etmedi. İş-
sizkakn,en\3kınlansırt
çevirdi,yofcİa selam ver-
mediler. Parasız kaldı
hem de iki çocukla. Bak-
— ^ — i — mam gereken bir ailem
var sözüne sığınmadı hiçbir zaman.
Hiçyıunadthep doğrubildiğini,inan-
dığını söyledL Buyüzden adından kor-
kulur; hey keli dikilemez; bir caddeye,
bir sokağa, bir okula, bir parka adı
verilemez. Okul kitaplannda adma
rastiayamazsınız. Onun khaplanokul-
lara,kışlalaragirem<;z,yasaknr.Kule-
K.\skeri Lisesi'ninbir duvan Kufcti'den
mezun olmuş yazarlara aynlmıştır,
orada adına da rastlayamazsınız, kimi
20. yüzyü Türk öykü seçkilerinde de
adı anılmamıştır. Durmadan çahşü,
durmadan oğrettü yazdı, hep yazdı,
hep çizdi ve düşündü en olumsuz ko-
şuilarda bfle. Dünyanın en hayald ve
en gerçekçi kisisiy di"
Bnkırt Kınıç,tiyatrolaraısayısınm IZ'öen iS'ya çftacağmı nytedl
'Hedefimiz Avrupa
yerine ABD olmalı'
• Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Bozkurt Kuruç, Türk sosyal
yaşamım tiyatro aracılığıyla Balkanlar'a. Kafkas ülkelerine. Batı
Avrupa ve ABD'ye götürmek istediklerini belirtti. Dünya
tiyatrosuyla seviye, kalite ve aktör yeteneği bakımından bir farkımız
olmadığını iddia eden Kuruç, teknolojide eksiğimiz olduğunu
savunarak, "Hedefimiz Avrupa yerine, ABD olmah" dedi.
KONYA (AA) - Devlet Tiyatrolan Ge-
nel Müdürü Bozkurt Kuruç, önümüzde-
ki dönemde Devlet Tıyatrosu sayısını
12'den 16'ya çıkaracaklannı belirtti.
Bozkurt Kuruç, değişik illerde Devlet
Tıyatrosu sahnesı açma fikrinin. Muhsin
Ertuğrurdan ben devam edegelen bir
proje olduğunu kaydetti.
Halka. herkentte "kendisanat dallann-
da" önce sosyolojik, sonra estetik anlam-
da ortam yaratma çabasında olduklannı
dıle getiren Kuruç, Kültür Bakanı İstemi-
han Talay ile önlerindeki bütün engelle-
nn aşıldığını. Sıvas, Erzurum, Van ve
Konya'da De\ let Tıyatrosu açıldığını söy-
ledi.
Başka illerde de Devlet Tiyatrosu aç-
mak istediklerini anlatan Kuruç, şöyle
konuştu: "Önümüzdeki dönemde, önce-
Bkle Elazığ ve Gaziantep'e Devlet Tiyat-
rosu kurulacak. Ancak, bunu hemen ger-
çeklestirmemiz mümkün değil. Çünkü,
konservatuvartardan mezun olmuş sanat-
çılann tamamını değeriendirdik. Yeni sa-
natçılann mezun olması için bir yıl gere-
kecek. Son nüfus tespitine göre nüfusu 1
milyonu aşan illerimiz var, Bir mityon \e
üstü nüfusa sahip illerimizde mutlaka gü-
zel sanatlarla ilgili ünitelerin çoğalması
gerekir. Sosyolojik anlamda da bu illeri-
mizde tiyatro sanatuun mutlaka olması
gerekir. Şu anda Devlet Tiyatrosu 12 il
merkezinde faauyet gösteriyor. İnşallah
bu sayı 16'ya doğru gklecektir."
Seyircinin açık desteğinin kendilerini
yüreklendirdiğıni dile ge-
tiren Kuruç, tiyatronun,
artık halkın malı olmaya
başladığını vurguladı.
Bozkvırt Kuruç, 27 Ara-
hk'ta, .Ankara Küçük Ti-
yatro'nun açılışının 50.
yılını kutlayacaklannı. 27
Mart "Dünya Tiyatrolar
Günü"nde de Ankara'da
bir tiyatro binasının te-
melini atacaklannı bildır-
di.
Devlet Tiyatrolan Ge-
nel Müdürü Kuruç, Türk
sosyal yaşamını tiyatro
aracılığıyla Balkanlar'a,
Kafkas ülkelerine, Batı
Avrupa'ya ve ABD'ye ta-
şıyacaklannı söyledi.
Hava muhalefeti nede-
niyle iptal edilen Gürcis-
tan seyahatinin Mayıs
1998'de gerçekleşeceğini
anlatan Kuruç, "Ocak
ayında Yunanistan'a gi-
dilecek. Atina Tiyatrosu,
Ankara ve tstanbul'a gel-
di, biz de karşıüklı kültü-
rel ilişkiler çerçevesinde, orada ovnnlan-
mızı sahneleyeceğiz" dedi.
Para ve teknolojide sorun
"Dünya tiyatrolan ile seviye, kalite, in-
san kapasitesi ve aktöryeteneği>önünden
fark olmadığına, ancak teknolojideeksik-
ler bulunduğuna" dıkkati çeken Kuruç,
"Paramız da onlannki kadar değil" de-
di. ABD'deki prodüksiyonlann iyi oldu-
ğunu kaydeden Kuruç. şöyle devam etti:
"Çünkü,orası bir pazar,bir endüstri. Go-
nüL Istanbul'da da öyle bir endüstri ku-
rulmasuıı isterdL ABD'nin 3^ milyon nü-
fuslu Chkago kentinde 100'ün üzerinde
tiyatro var. Burada çeşitli kesimlerden in-
sanlarla görüştük. Bizeaynen şunlan söy-
ledikr: 'Ermenilenn ve Yunanlılann aley-
hinizde ne söylediklerini bilıyoruz. Tür-
kiye'ye turist olarak geldik, gezdik, on-
lann anlattığı gibi olmadığınızı gördük.
Neden riyatronuzla gelip de burada ken-
dinizi anlatmıyorsunuz? Bu konuda ha-
rekete geçersenız, burada gösteri alabilir-
siniz.' Konya'dakiçalışmalanmızdan son-
ra, dikkatimizi o tarafa yönelteceğiz. Bu
çerçevede proje üreteceğiz.''
Güzel sanatlarda hedefın, "Avrupa ye-
rine ABD" olması gerektiğinı ıfade eden
Kuruç. Avrupa'nın gözünün de "çok iyi
pazar olması dolayısıyla" ABD'de oldu-
ğunu belirtti. Bozkurt Kuruç, ABD'de iyi
bir pazara sahip olunması halinde, Avru-
pa'nın zorunlu olarak Türkiye ile ilgile-
neceğini sözlerine ekledi.
Konyu Devlet Tiyatrosu, Refik Erduran'ın yazdığL Tansu
Ayiar'm yönettiği 'Tamirci' adh oyunu sahneliyor.
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Tertev Naili Boratav'a Saygı'
Türkiye Yazarlar Sendikası ile Truva Folklor Araş-
tırmalan Demeği'nin ortaklaşa düzenlediği toplantı-
da, anrt adamlanmızdan biri olan Pertev Naili Bo-
ratav'ın kişiliği, ulusal küttürümüze katkılan konuşu-
lacak.
Belleğimde Pertev Hoca için Yaşar Kemal'ce söy-
lenmiş bir tümce var:
"Ulusal kültürümüzün en köklü dalını yaratan
adam."
Söyleminin yaşam suyunu Anadolu'dan alan ro-
mancımızın "ulusal kültürümüzün en köklü dalı" ola-
rak nrtelediği halkbilimdir.
Deryagibi bir folklora sahip olduğumuzu daCum-
huriyetle birlikte görmeye başlamadık mı biz?
Toplumsal kimliğimizi algılamanın ilk aşaması sa-
yılan yıllar Halkbilim dersleri de İstanbul Üniversite-
si Türkiyat Enstitüsü'nde ancak 1924te programa
alınabilmişti.
Boratav, Fuad Köprûlü'nün başkanlık ettiği bu
bölümü bitirdikten bir yıl sonra ilk çalışması Köroğ-
lu Destanı'nı yayımladı (1931).
Çagdaş Türk Edebiyatı'nda 1931 'de başlayan bu
uzun çalışma döneminin ürünlerini şöyle değerlen-
dirmiştim:
"Köroğlu Destanı'ndaTürk halk hikâyeleri saz sa-
irierine ait metinler ve tetkikler'den oluşur. Yazar, ki-
tabın giriş bölümünde halk hikâyelerinin karakterle-
ri üzerinde dururken, Köroğlu söylencelerinin çeşit-
li öğelerini inceler ve halk hikâyelerinin temalanyla
karşılaştırmalar yapar.
Folklor ve Edebiyat'ta (1939) halk edebiyatıyla il-
gili sorunlann tartışıldığı yazılar ağıriıktadır. Folklor ne-
dir? Bu alandaki çalışmalar, dünyada ve Türkiye'de
bilimsel olarak ne zaman başlamıştır? Halk edebi-
yatı ve âşık edebiyatı hangi özellikleriyle bırbirierin-
den aynlıriar? Boratav bu türden sorulann yanrtlan-
nı ararken, araştırmalannın sonuçlannı koyar ortaya.
Aynca halk edebiyatıyla edebiyat ilişkilerini Wilhelm
Müller, Goethe, Heine gibi ünlü Almarı yazadann-
dan, şairlerinden aldığı ömeklerie incelemeye çalı-
şır. Ahmet Rasim, Ahmet Mrthat Efendi, Hüseyin
Rahmi ve Sabahattin Ali'nin kimi yaprtlannda halk
edebiyatinın etkilerini araştınr. 1945 tarihini taşıyan
Folklor ve Edebiyat II, çoğunluğu Yurt ve Dünya
(1941-43) dergisinde çıkmış yazılardan oluşmakta-
dır.
Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği'ndeyse (1946)
hikâyelerin doğuşu ve gelişimi, tarihle ilgisi, konula-
nnın kaynaklan üzerinde durulmuş, "Ali Şîr", "Kö-
roğlu", "Celali ve Mahmut Bey" hikâyelerinin me-
tinleri gerekli açıklamalaria birlikte verilmiştir.
Türk halkbilimınde, özellikleTürk halk edebiyatı ala-
nında bilimsel erki ve verimliliği (Prof. Sedat Veyis)
kabul edilen Boratav, yayınlannın yanı sıra ülke için-
de ve dışında katıldığı kongre, seminer ve sempoz-
yumlarda bildirileriyle yöntem, araştırma, inceleme
ve tür sorunlanna değınir. Boratav'a göre sözlü halk
edebiyatı: 1- Destanlaria hikâyeler, 2- Masallar, fık-
ralar, zinciriemeli masallar, efsaneler, 3- Atasözleri,
bilmeceler, 4- Halk şiiri, 5- Halk tiyatrosu, dramatik
temsil görünüşüyle meddah sanatı, karagöz, kukla
...türierine aynlarak incelenmeli, âşıklann geliştirdi-
ği destan, güzelleme, taşlama, koçaklama, ağıt, mu-
amma gibi türler de ayn bir bölümde ele alınmalıdır.
(îurkDili,Arakk1968). ;
Kimi yazılannda "ulusal kültür" ve halk edebiyatı-
mızın ulusal kültürle bağlantısı konulannda görüşle-
rini açıklayan Boratav, öncelikle "yazılı kültür" aşa-
masından önce, çoğunluğun tek anlatım aracı olan
sözlü edebiyatın (halk edebiyatının) dışlanmaması ge-
rektiğini vurgulamıştır. Çünkü eli kalem tutan âşıkla-
nn yapıtlanndan sözlü geleneğin yasa ve yöntemle-
rine göre yetişmiş göçebe ve köylü ozanlann deyiş-
lerine, destanlara, masallara, efsanelere, atasözle-
rine ve çocuk tekertemelerine kadar bütün söz ya-
ratmalan Türk kültürünün biryönüdür. Sorun, bu bü-
tünselliği kavramaktır. Dil aynlıklannın bilebu bütün-
lüğü bozmadığı düşünülmelidir. Yalnız Farsçayazan
Mevlâna değil. başka başka dilleri konuşan toplu-
luklar daTürkiye'nin uygariık mozaiğine renk katmış-
lardır. Bu nedenle lürk ve tslam öncesi çağlann sa-
nat, teknik, düşün mirası da bu topraklarda oluştu-
ğuna göre ulusal kültürün dışında kalamaz. Geçmi-
şin küttür, sanat ve düşün mirası bütündür." (Çağ-
daş Türk Edebiyatı 4. cilt, s i 234-235.)
Pertev Naili Boratav'a saygılanmı yineliyorum.
Cuso Itami intihar etti
Kültür Servisi - Ünlü Japon
yönetmen Cuso Itami cumartesi
günü ofisinin bulunduğu binanın|
sekızinci katından aşağı
atlayarak intihar etti. 1933
yılmda dünyaya gelen ressam,
yazar ve oyuncu Itami, 1984
yıhndan sonra yönetmenlik
denemelerine de başlayarak
çagdaş Japon mizahını dünyaya
tanıtmıştı. Yönetmenin çalışma
odasında bulunan 'Masumiyetimi ölümümle
kanıtlayacağım' notu bir magazin dergisinde çıkan ve
Itami'nin 26 yaşında bir kadınla ilişkisinin olduğu
yönündeki haber nedeniyle intihar ettiğini
düşündürüyor. Oyuncu Nobuko Miyamoto ile evli
olan yönetmen çıkan söylentileri yalanlamak için
pazartesi günü bir basın toplantısı düzenlemeyi
amaçlıyordu. Tampopo, Osaşiki ve Marusa no Onna
gibi filmlere imza atan yönetmen on yılı aşbn bir
süredir Japon kültürünün geçirdiği değişimler üzerine
çektiği taşlama niteliğindeki komedi fihnleriyle ilgi
topluyordu. Yönetmen Japon suç şebekeleri
Yakuzalara karşı mücadele veren bir kadınm öyküsünû
konu alan Marusa no Onna'nın ardından Yakuzalann
boy hedefi haline gelmiş 1992 yılında bıçaklı bir
saldınya uğrayarak aylarca hastanede yatmıştı.
Pertev Naili Boratav'a
Saygı Sempozyumu
• Kültür Servisi - Tru\a Folklor Araştırmalan
Deraeği ve Türkiye Yazarlar Sendikası, bugün
10.30-17.00 arasında AKM'de "Pertev Naili
Boratav'a Saygı Sempozyumu" düzenliyor. Pertev
Naili Boratav'ın çalışmalannın Türkiye'ye
getirilmesi konusunun gündeme geleceği
sempozyumun ardından saat 20.30'da Truva Folklor
Araştırmalan Derneği'nin "Truva Kültür Sanat
Ödülleri 97" töreninde Pertev Naili Boratav'a
"Halkbilimi" ödülü verilecek. Sempozyumun ilk
oturumunda TYS Genel Başkanı Ataol Behramoğlu
ve Kültür Bakanı Istemihan Talay'tn konuşmasının
ardından bildiriler okunacak. İlk oturumda; Mehmet
Başaran, Vedat Günyol, tlhan Gülek, 1. Güldağ
Kayaoğlu, M. Sabri Koz, Uhan Selçuk, Orhan Güler,
Dr. Muhsine Helimoğlu Yavuz bildirilerini
okuyacaklar. Nehir Tülay Maslak'ın yöneteceği
ikinci oturumda ise Yusuf Çotuksöken, Konur Ertop,
lsmet Zeki Eyüboğlu, Necati Mert, Arzu Öztürkmen,
Osman Şahin, Muzaffer Uyguner ve Haşmet Zeybek
bildirilerini okuyacaklar.