Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriye
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yonetmenr Orhan Erinç
• Genel Yaym Koordınatorû: Hikmet
Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdüıteri: İbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç • Sonımlu Müdûr
Fikret llkiz • 'Haber Merkezı Müdûrü
Hakan Kara •Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberier. Şinasi Danışoğlu • kıhbarat: Cengiz
Yüdınm # Ekooorru Mehmet Saraç • Kültür
Handan Şcnköken • Spor Abdülkadir Yücehnan
0 Makaleler Sami karaöreo 9 DÜ2Eİtme Abdullab
Yaacı • Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Belge-
Edibt Buğra 0 Yun Haberien Mehmet Faraç
Yayın Kunılu İlhan Sdçuk (Ba$kan>,
Orhan Erinç. Oklay Kortböke,
ilikract Çetuıkaya, Şültran Soner,
ErgunBalo,DiiK Tayanç, tbrahim
V ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa
Balbay. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balba) AtaturkBulvanNo.
125, Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel. 4195020 (7 hat), Faks:
4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya
Blv 1352 S. 2 3 Tel: 4411220, Faks: 4419117» Adaha
Temsilcısi: Çetin YiğenoğhL, Inönü Cd 119 S No: 1 Kat 1,
Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Müessese Müdûrü: Cstin Akmen •
Kootdmatör Ahmet Komlsan #
Muhas*e Büknt Vcner»kbrc Ilüseym
Gürer • Iştetme Önder Çeiik • Bıl'gı-
Işlem Nail lnal • Bılgısayar Sıstem
Müriivet Çîler#Satış FazfletKuzı
MEDYA C: • Yonetun Kurulu
Ba^kanı - Genel Müdür Gûlbin
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman # Genel Müdur Yardımcısı
SevdaÇobın Tel 514 0"» 53 -
5139580-5138460*1,Faks 5138463
Vayımlayan »e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basuı Ne Yayıncıhk A S
Türkocağı Cai 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK. 246 lsıanbul f el |0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95
22ARALIK.1997 İmsak: 5.46 Güneş:7.19 Öğle: 12.10 Ikındi: 14.26 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.14
Greenpeace'in
iddiası
• İZMİR (AA)-
Uluslararası Çevre
Örgütü Greenpeace, "Izmir
Büyük Kanal Projesi"nin
sanayi kirliliğini
önlemeyeceğinı ve
kirliliğın dış körfez ile
Menemen Ovası'ndaki
tanm alanlanna
yayılmasına neden
olacağını açıkladı.
Greenpeace Akdeniz Ofisi
Toksik Maddeler
Kampanyası Sorumlusu
Tolga Temuge, İzmir
Körfezi'ni yalnızca antma
tesisı gibi sözde kirlilik
önleyici bir teknolojiyle
çözmeye çalışmanın halkjn
parasının israf edilmesi
anlamına geldiğini söyledi.
KuşCenneti'nin de
kirlilikten etkileneceğini
belirten Temuge, "Bugünc
kadar yetkilibr tzmir
Körfezi'ne zehirli ankJannı
doğrudan veya akarsular
kanalıyla bırakan yüzlerce
sanayi kuruluşuna karşı
hiçbir önlem almadılar"
dedi.
Aykut'un sağlık
durumu
• JSTANBUL(AA)-
fstanbul'da diin katıldığı bir
toplantıda şiddetli baş
ağnsı şikâyetiyle
Intemational Hospital'a
kaldınlan Çe\re Bakanı
îmren Aykut'un sağhk
durumunun iyi olduğu
bildirildi. Aykut'un daha
önce de bu tür ağnlarla
yılda bir ikı kez
karşılaştığını anlattığını
kaydeden Intemational
Hospital beyin cerrahı Doç.
Dr. Nezih Ozkan. ancak bu
sefer şikâyetin uzun
sürmesi üzerine kendisinin
hastaneye yatınldığını ifade
etti. Aykut'un sağlık
durumunun şu an iyi
olduğunu belirten Ozkan,
mıgren ağnlan nedeniyle
ilaç tedavisinin sürdüğünü
söyledi.
Namık Kemal
anıldı
• TEKİRDAĞ
(Cumhuriyet) - Vatan ve
hürriyet şairi Namık
Kemal, doğumunun 157.
yılında Tekırdağ'da anıldı.
Namık Kemal Parkı'nda
düzenlenen törende Namık
Kemal Anıtı'na, Vali Zeki
Şanal, Belediye Bas,kan
Vekili Kadir Çebi ve 8.
Mekanize Tugay Komutan
Vekili Piyade Albay
İbrahim Taşdıldıren
tarafından celenk konuldu,
saygı duruşunda bulunuldu
ve tstıklal Marşı okundu.
Daha sonra Vali Şanal
tarafından Namık Kemal
Evi'nde "Namık Kemal'in
Kitaplan ve Fotograflan"
sergisi açıldı.
AtatüPk'ün
Etüpne'ye gelişi
• EDİRNE(AA)-
Atatürk'ün Edirne'ye
gelişinin 67. yıldönümü
törenlerle kutlandı. Saygı
duruşu ve Atatûrk Anıtı'na
çıçek konulmasının
ardından halk oyunlan
ekibi belediye binası
önünde bir gösteri sundu.
Atatürk'ün Edirne'ye son
gelişinde kaldığı belediye
hizmet binası içindeki
"Atatürk Odası"nm
ziyaretinın ardından. Vali
Mehmet Canseven,
Atatürk'ün Edirne'de
kaldığı eşyalar ıle çeşitli
fotoğraflann yer aldığı
odadaki şeref defterini
imzaladı.
Kadın ve medya
toplantısı
• VTYANA(AA)-
Avusturya Atatürkçü
Düşünce Derneği,
"Cumhuriyet Döneminde
Kadın ve Medya'' konulu
bir toplantı düzenledi.
Toplantıda konuşan TRT
yapımcılanndan Gülden
Özel, Cumhuriyet
döneminde kadınlann basın
dünyasındaki varlığının
olağanüstü bir ivmeyle
arttığını, ancak şu an cinsel
aynmcılık yapıldığını
savundu. Türkıye'nin
Viyana Büyükelçisi Ömer
Akbel'in eşi Yonca Akbel,
özellikle kırsal kesimde,
eğitım yetersizliğinin ve
batıl inançlann, kadınlann
önünde hâlâ büyük bir
engel oluşturduğunu
kaydetti. Dernek Başkanı
Erol Güçlü. "Yapmamız
gereken, ulus bilincimizi
yeniden bulmak ve Atatürk
ilkelerine sanlmaktır" diye
konuştu.
Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlannın Önlenmesine Dair Kanun'un önemli eksiklikleri olduğu belirtildi
Sigaraya Vasak' var 6
ceza' yok
1 milyar kişi sigara tiryakisi
Saatte 4 can alıyor
ANKARA (UBA) -
Türkiye'de saatte yak-
laşık 4 kişinin. bir yılda
toplam 35 bin kişinin si-
garaya bağlı bir neden-
le öldüğü açıklandı.
Türkiye'de yaşayan
erkeklerin tüm kanser
ölümlerinin yüzde 40-
45 'i, akciğer kanseri ne-
deniyle ölenlerin yüzde
90-95'i, akciğer hasta-
lıklanna bağlı ölümk-
rin yüzde 75'i, damar
hastalıklarına bağlı
ölümlerin yüzde 20'si,
kalp hastalıklanna bağ-
lı ölümlerin yüzde 35'i
sigara nedeniyle mey-
dana geliyor.
Sağlık Bakanlığı'nın
araştırmasmda. sıgara-
nın bağlantıh olduğu
ölümlerin 2000'lı yıllar-
da daha da artacağı be-
liıtiliyor.
Dünya Sağlık Örgü-
tü'nün verilenne göre
ise dünyada l milyar 100
milyon kişi sigara tirya-
kisi durumunda. Bun-
lardan 800 milyonu ge-
lişmekte olan ülkelerde,
300 milyonu ise gelişmiş
ülkelerde bulunuyor.
Dünya erkeklerinin yüz-
de 47 si, dünya kadınla-
nnın ise yüzde I2'si si-
gara kullanıyor. Tüm
dünyada ise her 10 sani-
yede l kişi hayatını si-
garaya bağlı bir neden-
le kaybediyor. l990'lı
yıllarda ise 3 milyon ki-
şinin sıgaradan öldüğü
belirlendi.
Yasaklanmış yerlerde sigara içen
bir kişiye önce ihtar edilmesi,
ihtara uyulmadığı takdirde o yerin
en büyük mülki amiri tarafından
para cezası kesilmesi gerekiyor. thtan
kimin yapacağı belli değil.
Yasada"On sekiz yaşından
küçüklere tütün ve tütün
mamullerinin satışı
yasaklanmış", ancak bu yasağa
aykın hareket edenler hakkında
uygulanacak cezai müeyyide unutulmuş.
Sigara içilmesi yasaklanmış
yerlerde gerek personel hakkında,
gerekse yasağa uymayan diğer
kişiler hakkında para cezası
verilmesi için hiç kimseye bir ihbar
mükellefiyeti getirilmemiş.
İPEKYEZDANt
Sigara tüketiminin azalrılması ve pasif ıçi-
cilerin gördüğü zararlann önüne gecilme-
si amacıyla yaklaşık bir yıl önce kabul edi-
len "Tütün ve Tütün Mamullerinin Zarar-
lannın Önlenmesine Dair Kanun"un uygu-
lama ve teknik açı yönünden büyük eksik-
likleri olduğu savunuldu. Istanbul Üniver-
sitesi Adli Tıp Enstitüsü Araştırma Görev-
lisi Tanıl Başkan, kanunun fıili duruma uy-
gun olmadığından dolayı uygulama şansı-
nın olmadığını belirterek. "Eksikliklerin
giderilmesi için kanunun yeniden düzen-
lenmesi ya da ek bir tüzügün çıkartılması
zorunlu" dedi.
Tütün ve Tütün Mamullerinin zararlan-
nın önlenmesine dair yaklaşık bir yıl önce
kabul edilen ve hazırlıklannın tamamlan-
ması için verilen sürenın geçen ay doldu-
ğu 4207 sayılı kanunda, sigara içen kişiye
kımin ihtar edeceği ve cezayı kimin kese-
ceği gibi önemli konulann gözardı edildı-
ği bildirildi.
IÜ Adli Tıp Enstitüsü Araştırma Görev-
lileri Tanıl Başkan ve Tünç Demircan. Si-
gara ve Sağlık Ulusal Komitesi'ne sunduk-
lan raporda. tütün kanununun "özelbirce-
za vasasT olmasına rağmen, kanunda ya-
saklanan füllere aykın hareket edenlere ne
gibi bir ceza verileceğinin belli olmadığı
vurgulandı.
EksiklikJerin giderilmesi için kanunun
mutlaka yeniden düzenlenmesi ya da en
azından kanuna ek bir tüzük hazırlanması
gerektiğini belirten Tanıl Başkan, kanun-
daki eksiklikleri şöyle sıraladı:
Yasadaki eksikler
• Kanunda belırtılen yasaklanmış yer-
lerde sigara içen bir kişinin önce ihtar edil-
mesi, ihtara uymadığı takdirde de o yerin
en büyük mülki amirliği tarafından o kişi-
ye para cezası kesilmesi gerekiyor. Ancak
kanunda bu ıhtann kimin tarafından yapı-
labileceği belli olmadığı gibi, para cezası-
nı kesecek zabıta gelene kadar geçecek sü-
rede, o kişinin çoktan sigarasını ıçip gitme-
si söz konusu.
• Kanunun üçüncü maddesinde "On se-
kiz yaşından küçüklere tütün ve tütün ma-
mullerinin satışı yasaklannuş", ancak bu
yasağa aykın hareket edenler hakkında uy-
gulanacak cezai müeyyide unutulmuş.
• Dördüncü maddede, "TRT ve özel te-
levizyon kunımlanna aydaen az doksan da-
kika tütün mamulleri alışkanhğının zarar-
lan konusunda uyancı ve eğitici mahiyette
yaymlar yapmak" zorunluluğu getirilmiş,
ancak bu zorunluluğa uyulmaması duru-
munda da ne tip bir cezanın söz konusu ola-
cağı kanunda belirtilmemiş.
• Beşınci madde, yasaklanan yerlerde
ihtara rağmen sigara ıçenlerin zabıta tara-
fından o yerden uzaklaştmlmasına ilişkin.
Ancak kanun, düzenleme bakımından si-
gara içilmesi yasaklanan yerierin görevli per-
soneli ile buralara dışandan gelen kişiler
arasında bir aymma gitmediğinden dola-
yı, sigara içen İcişi eğerdevlete bağlı bir per-
sonel ise görevinden alıkonulması ve gö-
rev yerinden uzaklaştınlması durumunda,
o kişi "Görevi ihmal ve terk etme" şeklin-
de disiplin kovıışturması gerektiren başka
bir suç işlemiş olacak. Bu yüzden bir yer-
deki görevli personel ile dışandan gelen ki-
şılenn durumunun mutlaka birbirinden ay-
nlması gerekiyor.
• Kanunda, sigara içilmesi yasaklanmış
yerlerdeki gerek personel hakkında, gerek-
se yasağa uymayan diğer kişiler hakkında
para cezası venlmesi için hiçkimseye bir
ihbar mükellefiyeti getirilmemiş. Aynca,
ihbar edilen kişinin ihtara rağmen sigara iç-
tiğinin nasıl ispat edileceği de kanunda be-
lirtilmediğinden. bu durumun gelişigüzel
ihbarlara ve ıftiralara zemin hazırlayabil-
me ihtimali var.
Renkliyaz
Zeki Triko'nun 1998 modellerinin ilk
fotoğraf çekimi Kuzey Kıbns Türk
Cumhuri>eti'nde yapılmıştı. V'aklaşık
600 fotoğrafin yer aldığı katalog
önümü/dcki günlerde tamamlanacak.
Katalog çekimlerine 1995 Miss Intema-
tional güzeli Hınat Mirella Nazor, 19%
Düma 3. Güzeli Marija Raduioviç,
l.itvama'nın 19% Best ModeK Ruta
Bartasyiute ve yine Litvam^'dan
Gabriella Mickute ile Bulgaristan'dan
Kalina Stancheva katılmışlardı. Zeki
Triko, bu >az için renkli bir kolekshon
hanriadı. '98 plaj modasında, tek omuz
mayo ve bikiniler, asimetrik modeller,
evaze etekler, kemerii ve biyeli modeller
ile düşük belli şprtlar dikkat çekiyor.
'Ruşcenneti'ne dokıımnayın'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su)- İzmir Kuşcenneti'nin yakının-
da yapılmak istenen limanm yeniden
gündeme getirilmesi. korumacı çev-
relerin tepkisini çekti.
205 değişik kuş türünün yaşadığı
ve bunlardan 55'inin kuluçkaya yat-
tığı, Tepeli Pelikan ve Küçük Kerke-
nez gibi nesli tükenme tehlikesiyle
karşı karşıya olan kuş türlerinin bu-
lunduğu İzmir Kuşcenneti, Türki-
ye'nin önemli yaban hayatı koruma
alanlanndan birini oluşturuyor. Ikin-
ci derece doğal SİT alanı ilan edilen
Çilazmak Dalyanf nda tzmir Ticaret
Odası tarafından bir süre önce Alsan-
cak Limanı'nın >r
ukünün hafifletil-
mesi amacıyla bir liman yapımı or-
taya atılmıştı. StT engeli nedeniyle
askıya alınan proje, dalyanın hemen
önünden başlayacak biçimde yeni-
den gündeme getirildi. İzmir Kuşcen-
neti'nin yakınına yapılacak bir li-
manın kuşcennetindeki ekolojık den-
geyi bozacağı belirtiliyor.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğ-
retim Üyesı Doç. Dr. Mehmet SUa,
limanın kurulması durumunda kuş-
lann beslenme zincirinde kopukluk-
lar olacağını, mevcut canhlann böl-
geyi terk edeceğini ve kuluçkaya ya-
tan türlerin çoğalmayacağını dile ge-
tirdi.
Soluk
kestiler
RusElena
Berezhnayave
Anton
SikharuUdze
Almama'nın
Münih kentinde
düzenJenen
artistik paünaj
şampiyonasmın
finalinde çiftierde
soluk kestiler.
Geaççift
yanşmayı birind
tamamladı.
(Fotoğraf:
REUTERS)
27 Aralık-7 Ocak arası
erkeğe zdna serbest mi?
ANKARA (UBA) -
TBMM'nın 11 gün sürey-
le tatile gırmesı halinde Ge-
nel Kurul'un yeniden çalış-
malara başlayacağı ve Zina
Tasansı'nm ele ahnacağı
süre içinde zina yapan er-
kekler cezalandınlamaya-
cak.
Adalet Komisyonu'nda
kabul edilen ve zina yapan
kadın ve erkeklere 6 aydan
2 yıla kadar hapıs cezası
öngören Türk Ceza Kanu-
nu'nun440'ıncı maddesin-
de düzenleme yaparak
441'ıncı maddesini kaldı-
ran tasannın 27 Aralık'a ka-
dar yasalaşmaması halin-
de, Anayasa Mahkeme-
si'nin dahaönceki iptali ne-
deniyle erkeklerin zina yü-
zünden cezalandınlmaîan
mümkün olamayacak.
Erkeklerin zina suçunu
düzenleyen Türk Ceza Ka-
nunu'nun 441 "inci madde-
sini, Anayasa Mahkemesı,
"eşitlik ilkesine aykuı" ol-
duğu gerekçesiyle iptal et-
mişti. Yeni düzenleme için
tanınan süre 27 Arahk'ta
dolacak. Bu tarihe kadar ye-
ni bir düzenleme yapılrna-
ması halinde de boşluk or-
taya çıkacak. TBMM, 25
Aralık'ta tamamlanacak
olan bütçe görüşmelerin-
den itibaren 11 gün sürey-
le 6 Ocak'a kadar tatile gi-
recek. 6 Ocak Salı günü-
nün denetım günü olması
nedeniyle tasan en erken 7
Ocak'ta ele alınabilecek ve
bu süre içinde doğacak ya-
sal boşluk yüzünden erkek-
lere bir anlamda zsm serbest
olacak.
Meclis kulislerinde bu
konuda doğacak olan en az
11 günlük boşluk nedeniy-
le milletvekillennden bir
kısmı, "Bırakın 11 gün sü-
reylebayTamedilsin" yoru-
munu yaparken bazılan da
"Bu boşluğu ramazan doi-
dururr
görüşiinü dile geti-
riyor.
'Nükleer enerji
çağdaşlık değil'
ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu)- Do-
ğu Akdeniz ÇevTecileri,
"Nükleer enerji çağdaş-
lık değiL Çağdaşlık, o> u-
na gehnemek, tuzağa düs-
memektir" dediler.
Doğu Akdeniz Çevreci-
len (DAÇE) Ortak Sekre-
taryası adına açıklama ya-
pan Oktay Demirkan, pct-
rol işverenlennın 15 Ara-
lık'ta düzenlediği 3. Pet-
rol Şûrası'nda konuşan
Cumhurbaşkanı Demi-
rel'in nükleer enerjıyı sa-
vunduğunu ve "Nükleer
enerji yalnızca enerji açı-
sından değil, teknolojüıin
gelişmesi açısından da
önemlidir. Türkiye birta-
kım korku ve endişeleıie
nükleer enerjiye yaklaş-
mış ounaktan çeidnme-
meiidir. Nükleer enerjiyi
kullanıp kullantnamak,
Türkiye'nin adeta çağdaş-
lık sına\ ı haline gelnıiştir"
dedığini kaydetti. Demir-
kan, çevrecilerin bu ko-
nuda yıllardır dile getirdi-
ği görüşleri şöyle özet-
ledi: "Nükleerenerjidışa
bağunhhğıgeririr. Çunkü
nükleer teknoloji dünya-
da üç beş tekelin elinde
bulunmaktadır. Nükleer
enerji dünyanın en palia-
b enerjisidir. Bir nükleer
santral parasıyla 5 hidro-
elektrik santrah kurula-
bilir. Türkiye bu kadar
zengin bir üİke mi? "
Demirkan şunlan söy-
ledi: "Çağdaşlık; özgü-
ven, öngörü, akıl, bilgi,
yurt ve insan sevgisi ge-
rektirir. Çağdaşlık; oyu-
na gehnemek,tuzağa düş-
memektir_"
e-posta : tan (a prizma.net tr
SÖYLEŞf ATTİLÂ İLHAN
'TÜPkçülüğün' Yeri 'Solda' mı?
Mayıs 1975, Ankara. Niyazi Berkes, Londra'dan
gelmiş; 'Batı sorunu' üzerine bir krtabını yayımlamış-
tık ya, üzerinde konuşuyoruz; daha 50'li yıllarda, Os-
manlı'daki Türkçülük hareketi'nin, düpedüz anti/em-
peryalist bir 'savunma' hareketi olduğunu bulup çı-
karmışım ama, doğrusu 'halkçı' bir hareket olduğu-
nu. onun kaleminden öğrenmiştim; hatrlar mısınız, bu-
nu nasıl belirtmiştir
"...ilk defa olarak Tanzimatçı, Yeni Osmanlıcı
ve Islâma çeşitten olmayan bir Bat anlayışı, Meş-
rutryet'le ortaya çıkan 'Halkçı' aydınlar arasında
belirmiştir. Bugün bizde hangi edebiyat krtabını aç-
sanız, orada, Meşrutiyet'le biıiikte bir 'Milliyetçi-
lik' ve 'Millî Edebiyat' akımı başladığı iddiasını gö-
rürsünüz. 'Halkçılık' ve 'Toplumculuk' akımından
ise hiç söz etmezler. Haibuki gerçek olan şudur
'Milli Edebiyat' akımı ve 'Milliyetçtltk' 'Halkçılık' ha-
reketinden sonra ve hücumlar karşısında aldığı şe-
kil olarak doğmuştur..."
"...Peykçi Babcılar, Osmanlıcılar, Islâmcılar, yâ-
ni bütün 'alafranga' aydınlar, 'Halkçılara' hakaret
ya da alay etmek için Türkçü' adını taktılar. (Türk
o zaman, kaba cahil halk demekti. Osmanlıcılar-
la Islâmcılar okumuş kibar kişiler olduklanndan,
kendilerini Türk saymazlardı) Halkçılık, yavaş ya-
vaş Türkçülük -milliyetçilik/kavmiyetçilik- olarak
tanınmaya başladı..." ('Türk üüşünunde Batı soru-
nu', s. 233/235, Bilgi Yayınevi, 1975.)
Daha da şaşırtıcı olanı, Berkes'in Türkiye'de mey-
dana çıkan 'Halkçılık' hareketinin, aslında, eski Rus-
ya'da gelişmiş 'Narodniçetstvo' (1870/1890) Halk-
çılığı'nın, Balkanlar üzerinden Osmanlı ya yansımış
bir şekli olduğuna işaret etmesidir. Plekhanov'un
eleştirileri dolayısıyla, üstünde epey kafa yorduğum
o hareketin, aslında ülkemizde Türkçülük 'ateşinin' ilk
kıvılcımlanndan birisi olduğunu işitmek, beni heyecan-
landırmışt. Neden derseniz, nedeni belli: Türkçülüğün
sonradanNaziter tarafından Irkçı/Turancı, ABD ta-
rafından Ülkücü vb. etiketlerle, nasıl soldan sağa çe-
kildiğini farketmek kolaylaşryor.
Bunu II. Dünya Savaşı ve 'Soğuk Savaş' boyun-
ca, hayli acı çekmiş Türkçüler'in anlamaya başlama-
sı, bu açıdan da, son derece önemli sayılmalıdır.
Düşündürücü bir alıntı yapmak!..
«imdi izninizle, Türkçülük üzerine düşünen bir der-
>gıden, bir alıntı yapmak istiyorum; hem solcula-
nrfiız için, hem sağcılanmız için, yeterince düşündü-
rücü olacak, bir alıntıdır bu; bakınız ne diyor:
"...'sağ' ve 'sol' kavramlan, tarihimiz açısından,
bize hiçbir şey ifade etmezler. Doğduklan top-
rakta, büyük doğum sancılanyla dünyaya geldi-
ler ve zihinlerde silinmez izler bıraktılar. Her do-
ğan canlı gibi bir ilişkinin sonucuydular. Bir sepet
içersinde kapımıza bırakılana kadar, onlarla iş
görmüyorduk ve daha çok biz'dik..."
"...bu kavramlann bizde tabanı olmadığı için, on-
lara egemen olamıyoruz; onlar bizi yönetiyorlar.
'Milliyetçilik sağdır
1
, ya da 'sağcılık milliyetçilik-
tir
1
. Bundan daha büyük bir saçmalık düşünemi-
yorum. Ben Türkçûlüğü anlamak için bu kavram-
lara hiç başvurmuyonım. Bata'daki anlamlanyla on-
lara başvursaydım, bakın ne çıkardı..."
"...biz pek çok şey gibi, onlan da Fransa'dan al-
dık. Ama ben her işi bildiğini iddia eden gibi, Fran-
sa'nın Ihtilâl Meclisi'ne gitmeyeceğim. Fransız
Aydınlanması ve Ihtilâli aslında Ingiliz düşünce-
sinin kıt'a Avrupa'sına dikilmiş bayrağıdır, onu an-
lamamız için; Ingiliz 'amprizmini' ve 'akıl dini'ni an-
lamamız gerekir. Bu 'Sağ' bizim millryetçiliğimiz-
le, toplumculuğumuzla hiç bağdaşmaz. Bu 'Sağ'
Ingiliz sermayecilik ve ferdiyetçilik temeline da-
yanan 'Sağ'dır. Onlann muhafazakârlığı da, bun-
lan 'muhafaza' eder. Bu 'Sağ'ın süt analığını 'sö-
mürgecilik' yapmıştır..."
"...işin hem ilginç, hem de komik (aslında tra-
ji/komik) tarafı: onlarla iş göremeyiz, ama göre-
bileceğimizi varsaysak bile, şu gerçekle karşıla-
şınz: tarihimize sinen anlayış Sağ'dan çok 'Sol'a
yakındır..." (Türk/Diplomatik, Haziran 1997, s. 24.)
Peki, handiyse çeyrek yüzyıldır, biz ne diyorduk?
Kapitalizmin yüzü eskidi
Diyebilirsiniz ki, herhangi bir yazıdan rasgele alın-
mış bir pasaj, ne ifade eder? Bunu söylemeden
önce, aynı yazının başka bir pasajına da göz atmanı-
zı rica edeceğim; çünkü, Türkçü düşüncenin 'propa-
ganda'nm dışında çağın anlamını nasıl kavramaya
başladığını. pek güzel gözlerin önüne seriyor
"...kapitalizmin yüzü çok eskidi. Hakkında şa-
yialar aldı yürüdü. Yine sömürgecilik böyle usta
bir oyuncuyu kolay gözden çıkaramazdı. Çağdaş
Bat medeniyeti ona yeni kostümier dikti ve giy-
dirdi. 'Küreselleşme', 'Post/Modemizm', 'Serbest
Pazar Ekonomisi' vs. Bunlar insanlığın tercihi de-
ğil. Bunlar Doğa kanunu da değil. Bunlan kimin
n'ıye ve neye karşı dayattığını bilmek zorundayız.
Elbette, Barj'dan gelen her şey gibi, onlan da ağ-
zı açık karşılayan budalalar, onlarla iş görmek is-
teyecektir. Ontar 'Biz'den değillerdir. Birileri, bü-
tün bu kavramlan her şeyte bağdaştrabilir, ancak,
bunlann bağdaşamayacağı tek şey varsa, o da 'mS-
liyetçiliktir..." (Turk/Diplomatik, Haziran 97, s. 24.)
Ne buyrulur? Elbette, 'milliyetçinin' konumu ayn-
dır, 'sosyalistin'konumuayn; elbette, ikisininaynıçer-
çeve içinde ele alınması, -hele ülkemizde- kimsenin
aklına gelmemiş bir konu; nitekim, bu yazıda da,
'marksizmle bağdaşılamayacağının' attı çiziliyor; çi-
ziliyor da, acaba doğru mu yapılıyor Yusuf Akçura'nın,
bütün tahlillerinin, diyalektik tahlil metoduyla yapıldı-
ğını, unutmuş olmuyortar mı? BırakalımAkçura'yı, pe-
ki ya Molla Nur Vahidof, ya Mirseytt Sultan Gali-
yef? Onlar Türkçü değiller miydi? Fikirieri ve eylem-
leriyle, bırakın Asya Türklüğünü, Anadolu Türklüğü-
ne bile, çıkar yolu göstermiyoriar mı?
bttpj/ www. prizmaJiet tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlrn