04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bahçelievler katiiamı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan TtP üyesi 7 öğrenciyi Ankara'nın Bahçelievler semtinde 8 Ekim 1978'deöldürdûkleri gerekçesiyle, 4 sanığın yargılanmalanna devam edildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında mahkeme hâkimi. sanıklar hakkında verilen gıyabi tutuklama müzekkeresinin yerine getirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan yazının yanıtınııı geciktirilme nedeninin sorulmasına ve Fransa'da oldugu ileri sürülen sanık Kadri Kürşat Poyraz'ın savunmasının yurtdışında saptanması için yazılan talimat yanıtının beklenmesine karar verildiğini açıkladı. baskılar• İstanbul Haber Servisi - Basm Konseyi. Türk basınının, kasım ayını da "toplatma, kapatma, gözaltı ve baskılar" ile geçirdiğini bildirdi. Türkiye Gazeteciler Cemıyeti (TGC) raponına göre ise basınla ilgili 24 davanın sonuçlandığı, 17 yeni dava açıldığı, 7 kişi ve 4 kurumun da fıili saldınya uğradığı belirtildi. Temup'dan suç duyurusu • İstanbul Haber Servisi - Nüfus sayımı ve seçmen kütûklerinin yenilenmesi amacıyla önceki gün yapılan sayım sırasında hile yapıldığı ıddiasıyla olaya müdahale etmek isterken sılahlı saldınya uğrayan CHP Kıraç Belde Başkanı Necatı Temur, dün Büyükçekmece Cumhunyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Temur. Ali Yalnızoğlu, Mehmet Yalnızoğlu. Hasan Çebi ve kimliği belirlenemeyen bir kişı hakkında "silah çekmek. hedef gözeterek ateş etmek ve sayıma hile kanştırmak" suçlannı işlediklerini ıddiSs^yi&saVcıhğa başvurdu. Tüpgaz faciası: 4okı • İstanbul Haber Servisi - Bayram Akalp (29) ile aynı • ev i paylaştığı arkadaşlan Hasan Çakır. Behzat Taş (32) ve Kasım Çatalkaya (16), Fatih îbrahim Çavuş ı Mahallesi'ndeki evlerinde dün ölü bulundular. Dört kışinin ısınmak için yaktıklan katalitik sobanın ' gece sönmesi ve gazın • çevreye yayılması üzerine • zehirlenerek öldüğü anlaşıldı. Bu arada, . zehirlenerek ölen 4 kişınin, Altılı Ganyan'dan 2 milyar 700 mılyon lira kazandıklan öğrenıldı. AH Haydar Aksoy öldü . • İstanbul Haber Servisi - ! Marmara Üniversitesi (MÜ) 1 Öğretim Cyesı Doç. Dr. Ali , Haydar Aksoy, dün vefat ettı. ; Doç. Dr. Aksoy, Fırat Plastik ; Kauçuk Sanayıi'nde | danışman olarak da görev • yapıyordu. Aksoy'un cenazesi, bugün MÜ '• Göztepe Yerleşkesi'nde • i düzenlenecek törenden sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda ' toprağa verilecek. Cihan Bektronik iflasetti ; • İstanbul Haber Servisi - i Cihan Elektronik AŞ'nin, '. AnadoluDeniz Acenteliği'ne olan 22 bın ! dolar ve 4.5 milyar liralık i borcunu ödeyemediği : gerekçesiyle mahkemece i iflasına karar verildi. İHD'den ödül j • ANKARA(AA)-İHD, 10 ı Aralık Dünya İnsan Haklan | Günü dolayısıyla "İnsan I Haklan Ödülü" verecek. ! tHD tarafından yapılan i açıklamada, karar uyannca, | ödüllerin çevre konusundaki { duyarlılıklan ve bu konudaki örgütlü mücadeleleri gerekçesiyle Bergamalılara; özelleşürme politikalan sonucu, sendikal mücadele, sigorta, sekız saatlik işgünü talebi ile mücadele eden Tıb- Set, Gaziantep-Ünaldı, Amasya İplik, Reslan ve Retrans işçilerine; düşünce özgürlüğü ve vicdani ret hakkını gündeme taşıyan Osman Murat Ülke'ye verilmesınin kararlaştınldığı belirtildi. Başbakan ile Maliye Bakanı Zekeriya Temizel aynı açıklamayı yaptı Ydıııaz: 6 ay zatn yokHaber Merkezi - Daha önce ekonomide bu kışın zor geçeceğini belirten Başbakan Mesut Yümaz. dün. 1998 yıluıın ilk yansın- da yalnızca akaryakıta değil, hiçbir KÎT ürü- nüne zam yapmamayı vaat etti. Ancak bır- kaç üriinde zam yapma zorunluluğunun do- ğabileceğini belirten Yılmaz, enflasyon he- defıni gerçekleştirmek için başvurduklan bu düzenlemenın Uluslararası Para Fonu'yla (TMF) ilgisi olmadığını savundu. Maliye Ba- kanı Zekeriya Temizel de lstanbul"da yaptı- ğı açıklamada, aynı vaatte bulunarak "Tür- krye'nin enflasyonu psikotojik" dedi. Ücret artışlan, faizler ve gelir hedefleri Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen 1998 yılı bütçesiyle kesinleşen ve açıklan Ecevit'e suclama kapatmak için 1998 yılı programında KÎT ürünlerine yıllık ortalama yüzde 77.5 zam öngören hükümetin ilk 6 ayda zam yapılma- yacağına ilişkin vaadi gerçekçi bulunmadı. tç borçtakı tıkamklığı dış borçla aşabılmek için IMF ile anlaşmaya çalışıldığına ve ka- mu açıklannın da KİT ürünlerine gerçekleş- tirilen zamlardan sağlanan artı gelırle kapa- tıldığma dikkat çekılirken, "enflasyonun yüzde 50'ye indirikcegi bedefînde inandın- ahk sagtamaya" çalışan hükümetin piyasa- larda psikolojik etki yaratmak istediğine dik- kat çekildi. 1998 yılı içinde akaryakıttan di- ğer KİT ürünlerine kadar fıyat artışlan don- durulsa bile 1997 yılı içinde bu hükümet dö- neminde de gerçekleştirilen yüksek oranlı zamlar nedeniyle enflasyonda görülür bir et- ki oluşmayacağı savlandı. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşa- virler Odası'nın FındıklTdaki "Staj Eğitim Merkezrni dün hizmete açan Maliye Baka- nı Temizel de, burada yaptığı açıklamada, " Benrinde ve diğer girdilerdeönümüzdeki 6 ay içerisinde hiçbir arüş olmavacağını taah- hüt ediyoruz" dedı. Maliye Bakanı Temizel, yapılacak vergi düzenlemesinin büyük bir ihtimalle bu haf- ta içinde Bakanlar Kurulu'ndan geçeceğini, ondan sonra aynntılarıyla açıklanacağını be- lirtri. Temizel, "Benzineyapılan son zam, ge- çecek zor kışın ilk belirtisi mi~ şeklindeki bir soruyu ise esprili bir şekilde şöyle yanıtla- dı: "Son beiûüsL Bundan sonra çok büyük ölçüde, yapdan zamlann hiç bir tanesi keyfi zamlar degildir. Olmamabdırda zaten. Şim- diye kadar eğer yapılnuş belirli fiyat düzen- lemeleri varsa bunun mutlaka bir ekonomik gerekçesinin olması gerekir. Şündiye kadar olanlarda vardı. Bu program, bütün kesim- lerin geriye dönüp maliyette gerçekten bir arbs varsa ona göre fiyat düzenlemeleri yap- malan haünde basanlı olur. Onun için özel sektör de kamu ve kamu malian ile ilgili fi- yat düzenlemelerine dikkatte bakıp bu dü- zenlemeleri daha sonra kendileri de yansrt- mafadır. Tabii afetler dışuıda, benzinde veya diğer girdilerde önümüzdeki 6 a> içerisinde hiçbir aruş olmayacagını taahhüt ediyoruz.'' 'Dev adam genel merkeze hâkiııı değiP • DSP'den ihraç edilmesine karşın muhalefeti sürdüren Edime rnilletvekili Erdal Kesebir, Rahşan ve Bülent Ecevit ile genel sayman Yaşar Mengi'yi suçladı. DSP yönetimi de Erdal Kesebir hakkında suç duyurusunda bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DSP'den ih- raç edilmesine karşın "Çile Çi- cekleri" hareketiyle bir- likte muhalefetini sür- düren Edirne milletve- kili Erdal Kesebir, mal- varlığı ile ilgili olarak çeşitli savlar gündeme getirdiği genel sayman Yaşar Mengi'ye kurul- tayda sorumluluk veril- memesini istedi. Kesebir, DSP liden ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevif e "Dev adam genel merkeze hâ- kim değil" eleştirisini yöneltti. DSP'nin 7 Ârahk pa- zar günü yapılacak ku- rultayı öncesinde "ÇUe Çiçekleri" hareketi tem- silcileri muhalefetlerinı yükseltirken genel mer- kez, Erdal Kesebir hak- kında suç duyurusunda bulundu. Kesebir ise dün düzenlediği basın toplantısında şunlan söyledi: "Partide yalnızca Sa- yın Ecevit'in düriist ol- ması yeterli degildir. DSP'nin Hazine yardunı olarak aldığı mUyaıiar- ca lira genel saymanın kontrolü altındadır. Ge- nel sayman, 28 Şubat 1990 tarihine kadar Id- rada oruran. 62 model Volkswagen otomobilleri olan, kocası ile emeldi maaşlannın dışında geli- ri olmayan bir insandır. Bugün serveti milryar- laria ifade edilmektedir." Edirne Milletvekilı Erdal Kesebir, genel sayman Yaşar Men- gi'nin Ankara ve Bod- rum'daki emlaklannın yanı sıra şirketleri ve 5 otomobili bulunduğunu söyledi. Bu mallann na- sıl edindiği sonısunu gündeme getirdiğinı anımsatan Kesebir, "Bu, iftira mıdır? Sayın Ece- vit, tarihi yanılgılannı sürdürmekte mi- dir" dedi. Kesebir. kendi- sine gönderilen genel merkeze ait bağış makbuzu ve dip koçanlannın çalıntı ol- duğu belirtilerek hak- kında suç duyurusunda bulunulduğunu aktardı. Kesebir, "Çahntı ol- ması, Sayın Ecevit'in ge- nel merkezde bilgisi dı- şında işlerin yapıldığının itirafıdır. Dev adam, ge- nel merkeze hâkim de- gildir. Sürekli yanıltıl- maktadır. DSP'nin Ha- zine'den aldığı mirvar- larca lira güvenli ellerde degildir. Genel merkez- d mayanlar milyonlann* - haklannı nasıl koruya- caklar" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Türkiye işkence yapöğı için Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde tazminat ödemeye mahkûm oldu. Meclis Başkanı Çetin, ikinci tur öncesi partilerin grup başkanvekillerini topladı Dokvuıubııazhk için zirveANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dokunulmazlıklann sınırlanduıl- ması için anayasa değişikliğinin 2. tur oylamaları öncesinde TBMM Başkanı Hikmet Çetin, kendisine gelen değişiklik önerileri ve siyası partilerin görüşlerini almak üzere dün grup başkanvekilleri ile "mini zirve" yaptı. Bu toplantıda, millet- vekilı dokunulmazlığının sınırlan- dınlmasına ilişkin partilerin verdi- ği farklı önenlerin partiler arası uyum komısyonunda ele alınması kararlaştınldı. ANAP ve DSP grup yöneticileri de anayasa değişikliklerinin "açık oyla" yapılmasına olanak tanıyacak değişiklik önerisiru 188 imza ile dün TBMM Başkanı Çetin'e sundular. TBMM Anayasa Komisyonu'nun CHP'li başkanı Atila Sav ise açık oylama ile ilgili değişikliğin bir an önce ele alınmasını isteyen ANAP ve DSP grup yöneticilerine, "Bu de- ğişiklik,dokunulmazhklaıiadeğişik- liğin kilidini açma amacı taşryor. An- cak, bu kilidi açmak istemeyenlerin, açıkoy önerisini de reddedebiluier" diyerek kaygısını dile getirdi. ANAP Grup Başkanvekılı Uğur ,\ksöz ve DSP Grup Başkanvekilı Metin Bostanaoğlu. dün sabah Çe- tin'i ziyaret ederek topladıklan im- zalar eşliginde değişiklik önensinı verdiler. .\ksoz, dokunulmazlıkla- nn sınırlandınlmasına ilişkin ilk tur görüşmelerde "gizlioy''kullanılma- sı nedeniyle olumlu sonuç alınama- dığına dikkat çekerek anayasa deği- şikliklerinin açık oyla yapılmasına ilişkin anayasa değışikliği önerisi- nin bir an önce Meclis'ten geçiril- mesini istedi. Metin Bostancıoğlu da daha ön- ce açık oya tabi olan anayasa deği- şikliklerinin 1987'den itibaren gizlı oyla yapılmaya başlandığına dikkat çekti. TBMM Başkanı Çetin de ki- şisel görüşünün, anayasa değişikli- ğinin "açık oyla" yapılması yönün- de oldugunu \iırguladı. Çetin, ana- yasanın, dokunulmazlıklann sınır- • Zirvede, milletvekili dokunulmazlığının sınırlandınlmasına ilişkin partilerin verdiği farklı önerilerin partiler arası uyum komisyonunda ele alınması kararlaştınldı. landınlmasına yönelik 83. maddesi ile ilgili anayasa değişikliği metni üzerinde yeni bir uzlaşmanın zorun- lu olduğuna dikkat çekti. Çetin. ge- rek kendisine iletilen öneriler ve ge- rekse gruplann görüşünü almak için grup yöneticilerini toplantıya çağır- ma karan aldığını ifade etti. Aksöz ve Bostancıoğlu, daha sonra Anayasa Komisyonu Başkanı Atila Sav'ı ziyaret ederek öncelikle komisyon gündeminde değişiklik önerilennin ele alınmasını istediler. Uğur ,AJcsöz, komisyonun perşem- be günü DYP'lı Sedat Bucak ve Mehmet Ağar'la ilgili görüşmele- rin ardından anayasa değişikliğinin görüşülmesı önerisinde bulundu. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, akşam saat 17.00'de dokunulmaz- lıklarla ilgili anayasa değişikliği için uzlaşma arayışı çerçevesinde siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile bir araya geldi. Çetin, kendisine ge- len değişiklik önerileriyle ilgili uz- laşma arayışı çerçevesinde. grup yö- neticileriyle toplantı yaptığını belir- terek "Gerekirse 2. tur oylamamn da tarihini saptayacakşekilde bir ça- hşma yapacağız" dedi. DYP Grup Başkanvekili SafFet Ankan Bedük. tereddütler üzerinde uzlaşma sağlanmasma DYP'nin sı- cak baküğım toplantıda dile getirdi- ğinı söyledi. Konunun "siyasi çekiş- me" haline getirilmesine izin veril- memesi gerektiğini kaydeden Be- dük, "Uyum komisyonunda millet- vçkillerinin rahatsızokluğu noktalar dikkate alınarak tek bir uzlaşma metni çıkar" dedi. Toplantıda, grup başkanvekillerinin ilk oylama so- nuçlanna dikkat çektikleri. DTP Grup Başkanvekili Mahmut Yü- baş'ın da, "Aynı metin yeniden oy- lanırsa durum degişmez*' dediği öğ- renildi. RP Grup Başkanvekili SaKh Kapusuz'un da dokunulmazhklar konusundaki tutumlannı değiştir- meyeceğini söylediği, ancak deği- şiklik önergelerini inceleyecekleri- ni bildirdiği kaldedildi. Bayrampaşa Cezaevi'nin eski müdürü, içerideki sorunlann yumak oldugunu söyledi Tabutlukta 6 ay unutulan mahkûm var'İstanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Cezaevi'nde 8 hücre bulunduğu, "koğuş ağalaruun" adli tutuklu ve hükümlülere baskı yapnğı, cezaevlerine uyuşturucu- nun da "organize" biçimde sokulduğu öne sürüldü. Admınaçıklanmasınıistemeyen eski Bayrampaşa Cezaevi müdürü. 15 günden fazla tutulmaması gereken tutuk- lulann cezaevindeki 8 hücrede altı aydan fazla bekletildiğini belirtti. Geçmişten beri sağlık koşullan kötü, sosyal olanaklan kısıtlı olan cezaevlerin- de tutuklu ve hükümlüler koşullann iyi- leştirilmesi için açlık grevi, ölüm orucu yaptılar. Son olarak dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın 6-7 Mayıs 1996 tarihli genelgeleri üzerine yurt çapındaki ceza- evlerinde yüzlerce tutuklu ve hükümlü ölüm orucuna başladı. 69 gün süren ölüm orucu sırasında 12 tutuklu ve hükümlü yaşamını yitirdi. Ölüm orucu sonrasında kısa bir süre iyileşen koşullar yıne eski haline döniin- Emir koğuş ağasından' Admm açıklanmasını istemeyen eski Bayrampaşa Cezaevi müdürü, özellikle bir buçuk yıldır Bayrampaşa Cezaevi'nde koğuş ağalannm istediğini yapmayan, onlar tarafından dışlanan tutuklulann cezaevinin alt katında bulunan hücreye yerleştirildiğini söyledi. ce, tutuklu ve hükümlülerin şikâyetleri de arttı. Adalet Bakanı ANAP'lı Oltan Sun- gurlu. kamuoyunda "14Temmuzgenelge- si" olarak bilinen ve cezaevlerinde "hüc- retipi"negeçilmesini öngören genelgesi- ni yayımladıktan sonra cezaevlerinde hu- zursuzluk tırmandı. Bu genelge sonrasında yurt genelinde onlarca cezaevinde Adalet Bakanhğı'nın çizdiği projeler çerçevesinde 4'erve6'şar kişilik odalar yapılmaya başlandı. Sun- gurlu 29 Eylül 1997 tarihinde yayımladı- ğı yeni genelgesinde büyük mali kaynak- lar harcanarak yapılan bu tadilatlann ger- çek amacının kalabalık koğuşlarda bulu- nup diğer tutuklu ve hükümlüler ile bir arada bulunması sağlık ve güvenlik açı- sından mümkün olmayanlar olarak adlan- dırdığı "Homoseksüelkr, çiftcinsiyetliler, can güv enligi olmayanlar,yalnız kalnıak is- teyenler, sanhk, verem gibi bulaşıcı hasta- lık taşıyanlar, koğuşlarda kalmak isteme- yenler. psikopatter, akıl hastalan, koğuş ağaları, mafya tetikçileri ve lideıierir> nin bu hücrelere konulacağını açıkladı. Ancak uygulamamnın belirtildiği şe- kilde işlemediği kısa sürede ağıça çıktı. Niğde Cezaevi'ne götürülen İBDA-C da- vası tutuklusu 12 kişi istemleri dışında hücrelere yerleştirildi. Aynı cezaevinde 20 Aczmendi davası hükümlüsü de 4 ay- n hücreye yerleştirildi. Niğde Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin dönüşümlü olarak sürdür- dükleri açlık grevi hâlâ sürüyor. Niğde dışında hücre tipi uygulamasına geçilen cezaevleri arasında Batman, Or- du (Efili), Adana (Kürkçüler) bulunuyor. Admm açıklanmasını istemeyen eski Bayrampaşa Cezaevi müdürü, özellikle bir buçuk yıldır Bayrampaşa Cezaevi'nde koğuş ağalannın istediğini yapmayan, on- lar tarafından dışlanan tutuklulann ceza- evinin alt katında bulunan hücreye yerleş- tirildiğini belirterek şunlan söyledi: "Tirvaleti içindeolan topiam 8 hücre var. Ancak bir tutuklunun hücreye atılması için doktor, müdür ve savcınm da bulun- duğu disiplin komisyonunun onayı gerekir. Buna uyulnıadığı gibi 15 günden fazla tu- tulmaması gereken ruruklulardan bazılan burada 6 ay kalryor." POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Polatın Katili... 6 Kasım 1997 Perşembe... İstanbul'un Fatih Çarşamba'daki Vasıf Çınar Hköğ- retim Okulu'nun Müdürü Fevzi Polat, İmam H. Ömer Arayıcı tarafından öğrencilerinin gözteri önünde bıçak- lanaraköldürükjü... Katil imam, cinayeti işledikten sonra şöyle konuş- tu: "öğretmeni kanma sarkıntılıkettiğı için öldürdüm...' Olay şu anda yargıda... Acaba okul müdürü Fevzi Polat, imamın eşine sar- kıntılık yapmış mıydı? Hayır! Fevzi Polat; Atatürkçü, yurtsever, demokrat bir ki- şiydi; katil, okul müdürünü bu yüzden öldürmüştü. Katil aynı zamanda "ruh hastası"yö\ ve tedavi görü- yordu... Gazeteler ve televızyonlar bu olayın üzerine fazla git- mediler... Fatih'in Çarşamba semti "şeriatçı yapılanma "nın en yoğun olduğu, İBDA-C, Hizbullah militanlannın bann- dığıbirbölgedir... Kısaca Fatih-Çarşamba, şeriatçılann kurtanlmış böl- gesi... Okul Müdürü Fevzi Polat, 8 yıllık kesintisiz eğitimi desteklediği için öldürülmüştü... Katil imam H. Ömer Arayıcı tetikçiydi... Müdür Polat, çalışkan, dürüst bireğitimciydi... 8yıl- lık kesintisiz eğitimi savunuyordu... Ataiürk devrim ve ilkelerıni benimseyen demokrat- yurtsever bir öğ- retmendı... Fevzi Polat öldürülmeden önce çevredekı yasadışı aşın dinci örgüt mılitanları tarafından ölümle tehdit edi- liyordu... Okulun bahçesındeki Atatürk büstündeki "Egemen- lik kayıtsız şaıisız mılletindir" yazısı bir süre önce sö- külmüştü... Bu yüzden Fevzi Polat yakın arkadaşlanna şöyle di- yordu: "Ölümle tehdit ediliyorvm..." • • • Fatih-Çarşamba'dakı Vasıf Çınar llkögretim Oku- lu'nda bir Atatürk köşesı ile 40-50 öğrencinin yararla- nabilceğı "Atatürk kitaplığı" 6\kkat\ çekiyor... Bir öğretmen arkadaşı, cinayetten önce Müdür Po- lat'la sohbet ediyor. Müdür Polat öğretmen arkadaşı- na şöyle diyor "Çarşamba 'da yaşayanlarbu çalışmalanmızı bir tür- lü anlamıyor. Kendıleri, çocuklanna yapılan hizmeti görmüyoriar..." Öğretmen arkadaşı Fevzi Polat'a yanıt veriyor "Bu çevrede öğretmenlikyapmak da zor, ıdarecilik yapmakda..." Fevzi Polat "Evet öyle" deyip ekliyon "Bazı karanlıkgüçlerAtatürk büstüne takmışlar, onu kaldırmamı istiyortar. Biryıl önce de müdürüm Hay- dar Bey bu okula büyük hizmetleryaptı. O da çok zor- luk çekti." Fevzi Polat öldürüldükten sonra masasında bir not bulundu... Müdür Polat, 10 Kasım'da yapacağı konuşmayı ön- ceden yazmıştı... Konuşması şöyle noktalanıyordu: "Atatürk devrim ve ilkelerine sahip çıkmak, onun izinden yürümek, demokratik laik cumhuriyeti koru- mak, çağdaş bir eğitim için mücadele etmek en te- mel görevımiz olmalıdır..." Fevr.i Polat öldürülmeden önce vasiyetıni yazmıştı sanki... • • • Dün sabah Fatih-Çarşamba yöresındeki kimi öğret- menlerle konuştum... Şöyle dedilen "istanbul'un Fatih ilçesinde türbanlı derse giren ba- yan öğretmenler oldukça fazla... Bunlann bırçoğu ise mesleğe yeni atanan öğretmenler. Neden Fatih ilçesinde bannabiliyoriar? Çünkü bu ilçe tarikatçılann-şeyhlerin, radikal dincilerin yuvası konumunda. Milli Eğitim teşkilatı da aynı kişilerin ege- menliğinde. Halböyle olunca da bayan memuriar, ba- yan öğretmenler hiç çekinmeden türbanlı olarak gö- rev yapabiliyorlar. Okul müdürleri, emiryukandan geldiği için bu gidi- şe ses çıkaramıyor. Ses çıkaran bazı müdürierin mü- düriükgörevlerinden alındığı, başka okullara sürüldü- ğü bilınmekte... Müfettişler, rehberlikya da teftiş için okullara gtttiğinde; türbanlı olanlarraporya da izin ala- rak okulda görünmüyorlar. Ancak ıhbartar sonucun- da haklannda soruşturma açılabiliyor. Özellikle VakıfGureba Hastanesi'nden, kendilerigi- bi türbanlı olan doktoriardan aldıklan, gerçeği yansıt- mayan 'Başını sıcaktutması uygun olur' gerekçelira- poriarı göstererek savunmaya geçebilıyoriar. Tankat- çılann, kimi parti yandaşlannın egemenlığinde olan Milli Eğitim, eğitim-öğretimle ilgilenmiyor artık. Onlar için önemlı olan örgütsel tarikatçılık, partile- rine hizmet etmek. Bu alanda epeyceyol katettiler, ba- şanlı da oldular... Bu gidişe dün de bugün de dur diyen çıkmadı." • • • Yasadışı aşın dinci örgütler "tetikçi" kullanıyor... Gümüşhane Barosu Başkanı Avukat Ali Güniday da şeriatçı İzzet Kıraç tarafından yazıhanesinde silahla öldürülmemiş miydi?.. Fevzi Polat da H. Ömer Arayıcı tarafından okulda bıçakla vurularak katledildi... Son günlerde Sıvas sanıklanna verilen 33 idam karanna tepki gösteren "şeriatçı gazeteler"e bir bakın... idam karan isteyen müdahil avukatJann tek tek adlannı açıklıyor, onları hedef gösteriyor... Kimileri "Bokiu Nesin Ağa" diye yazı yazıyor, TC ateist dev- let mı" diye soruyor... Acaba laik demokratik cumhuriyetin savcılan tüm bu olup bitenleri görmüyor mu? Yargı, katillerin arkasındaki karanlık güçlerin kim ol- dugunu merak etmiyor mu?.. E. Posta: HikmetCetinkaya (5 raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ölüm bile davayı düşüremedi Ekmekçi bölücülük suçuyla yargdanıyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - 21 Mayıs'ta yaşamım yitiren gazete- miz yazan Mustafa Ek- mekçi'nin. DGM'de yargı- lanmasma hâlâ devam edi- liyor. İnsan Haklan Der- neği'nin (IHD) 10-12-14 Aralık 1996 tarihlerinde İnsan Haklan Haftası ne- deniyle düzenlediği "Ba- nş Haftaa" konulu toplan- tılardaki konuşmalannda "bölücülük propagandası yapnklan; halla sınıf, ırk ve bölge farklılığı gözete- rek kin ve düşmanlığa açıkcatahrikcttikkri" ge- rekçesiyle aralannda Ek- mekçi ve tHD Genel Baş- kam Akın Birdal'ın da bu- lunduğu 5 sanığın yargı- lanmasına devam edildi. Davamn Ankara 2 No'lu DGM'de dün yapı- lan duruşmasında, sanık avukatlanndan LeventKa- nat ise eski Dıyarbakır Va- lisı Doğan Hatipoğlu'nun, Doğu ve Güneydoğu'daki göçün nedenlerini araştı- ran TBMM Komisyo- nu'na yaptığı ve gazeteler- de yayımlanan açık- lamalan mahkemeye delil olarak sundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle