Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eski İsrail Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Ankara'nın izlediği su politikasını eleştirdi
'Türkiye, suyu boşa alaüyor'• Şimon Peres,
! Türkiye'nin sulannı denize
akıtmaması gerektiğini
belirterek "Çünkübalıklar
suya para ödemiyor" dedi.
Türkiye'nin Ortadoğu'da
stratejik bir denge unsuru
olabileceğinin altmı çizen
Peres, banş sürecinin
işlemesinde Başbakan
Netanyahu'yu eleştirdi.
SERKANDEMJKTAŞ
KUDÜS - Dünyanın en sorun-
lu bölgelerinin başında gelen Or-
tadoğu'da. lsrail-Arap banş süre-
ci kadar "su sorunu" da insanla-
n dûşündûrûyor. Kısıtlı olan su
rezervlerinin yakın gelecekte bit-
mesi olasılığına karşı bugünden
çahşmalarda bulunan israil de
Arap ülkeleri gibi Türkiye'ye tep-
kili. Israil'in politikacılanndan
öğretim üyelerine, halkından ba-
sın-yayın organlanna kadar her-
kes, Türkiye'nin su kaynaklannrn
bolluğuna dikkat çekerek "Türid-
ye'nin, suyundan bölge filkeierini
yeterince yarartandırmadığı**
eleştirisinde bulunuyor. Bu eleş-
tiriyi getirenlerden biri de Isra-
il'in önde gelen politikacılann-
dan. eski Başbakan ve Dışişleri
Bakanı Şimon Peres oldu.
Israil'de bulunan Tûrk gazete-
cilerle lsrail parlamentosu Knes-
set'te bir araya gelen Peres, Tür-
kiye-Israil ilişkilerinin gelişme-
sinde ulusal bir uzlaşma yaratıldı-
ğını, Likud Partisi'nin iktidarda
olmasının bu gerçeği değiştirme-
yeceğini kaydetti. Peres, Türki-
ye'nin, bölgedeki tüm durumu
değiştirebilecek bir güç olduğunu
belirterek "Türkiye. bölgeye stra-
tejik bir denge sunabilir" dedı.
Türkiye'nin su kaynaklanna da
değinen Peres, "Türkiye. sulannı
ticarileştirmeli. Petrolün sudan
daha önemü olduğunu düşünen-
leri anlamıyorum. İnsanlar, susuz
yaşayamaziar. Türkiye'nin çok su-
yu var. Bu sulan denize boşa akıt-
mamah, çünkü balıklar su için pa-
ra ödemiyorlar'" diye konuştu.
Banşın hükümetlerden, tarihin
de politikadan daha önemü oldu-
ğunu vurgulayan Peres, Türk ga-
zetecilenn Ortadoğu banş süre-
ciyle ilgıh sorulannı da yanıtla-
dı. Peres, sağcı Likud Partisi'nin
hatalan nedenıyle sürecin durdu-
ğunu. terör hareketleri olmasına
karşın banş için çabşmaya devam
edilmesi gerektiğini kaydetti. Te-
röristlerin kazanmasına izin ve-
rilmemesi gerektiğini belirten Pe-
res, Başbakan Benjamin Netan-
yahu ile ilgili olarak şunlan kay-
detti: "Benpolitikacılannesöyle-
dikleri fle değil, ne yapüklan fle
değerlendiririm. Likud'un yap-
üklan işler konusundaki karnesi
çok zayıf. Hata yapmada zengin,
başanlı oimada zayıf. Bu iyi bir
karne değU."
KIBRIS SEMPOZYUMü
'Rusya sıcak bölgelere
inmeyi amaçlıyor'
LEYLA TAVŞANOĞLU
Genelkurmay Başkanlığı'mn ts-
tanbul'daki Silahlı Kuvvetler Akade-
mısi'nde dün başlayan Kıbns Sem-
pozyumu'nda ağırhklı olarak Kıb-
ns'la ilgili senaryolar üzerinde du-
rulurken Ankara'nın izlediği politi-
kalar eleştirildi; özellikle de Türki-
ye'nin Batılılaşma anlayışının AB
üyeliğine endekslenmesinin yanlışlı-
ğına dikkat çekildi. ABD'nin askeri
bakımdan Kıbns'a her zaman büyük
önem atfettiği belirtilen sempoz-
yumda, Sovyetler Birliği'nin dağıl-
masından sonra kendini dünya dip-
lomasisinden soyutlanmış hisseden
Rusya Federasyonu'nun Kıbns'a ya-
kın ilgi göstermekteki esas amacının
"sıcak bölgelere inmek" olduğunun
altı çizıldi. Bu arada bazı konuşma-
cılar, Ankara'nın KKTC politikasın-
da yapüğı önemli hatalar üzerinde de
Bakanlar Kurulu
Vergi
oranları
düşürülecek
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Maliye Bakanlı-
ğı'nın vergi reform paketi
Ekonomik ve Sosyal Konsey
"(ESK) fiytsi işçi ve işveren
' örgütleriyle meslek odalan-
na sunulduktan sonra Bakan-
lar Kurulu'nda görüşüldü.
Sendikalann, "vergl indi-
rimkrininsermayeye yönetik
otanası ve çalışanlar için özei
vergi indirimi getirmcmesi"
yönündekı eleştirilerine kar-
şın Bakanlar Kurulu'nda bü-
yük ölçüde kabul gören re-
form paketinde, gelir veıgisi
oranlannın yanı sıra serma-
yeye yönelik olarak kurum-
lar ve gayrimenkul vergisin-
de indırim öngörüldü.
Toplantı sürerken yapılan
açıklamaya göre, getirilen
yeni düzenlemeler şöyle:
"Servet beyanı üzerinden
vergüendirme; fırmalann
marvaruğryla ilgili envanter
düzeniemesine gidilmesi;
kimlik numarasıyla tek bir
vergi sistemine geçilmesi; gö-
türü verginin değiştirümesi;
nrai kazançlann vergüendi-
ritaıesi; gelir vergisinin 2 yıl
' içinde yüzde 2S'ten yüzde
15'e,tavan vergidüzeyinin de
yüzde 55'ten yüzde 40'a dü-
şûrülmesi; kurumlar vergia-
nin bir yılda yüzde 40'tan
yüzde 32'ye indirilmesi;
KDV oranının 1998'te yüzde
15'e, 2000'e kadar da yüzde
10'a çekitmesi: vergi affina
son verflerek kaçuılan vergi-
nin red değeri kaybounadan
tahsiledilmesL"
durdular. Sempozyumun açış konuş-
masını Silahlı Kuvvetler Akademisi
Komutanı Orgeneral Necati Ozgen
yaptı. Orgeneral Özgen, Rusya'nın
geçen yıl S-300 fuzelerini KRY'ye
satma karanndan sonra dikkatlerin
Rusya-KRYjlişkiIerine çevrildiğine
işaret eden Özgen, şöyle devam et-
ti:"Rusya, KRVnin toplanı nüfusu-
nun yüzde 5'ine eşit sayıda vatanda-
şını Güney Kıbns'a yeıieştirdL Bun-
lar 30 bin kişL Bankacılar, işadamla-
n, askeri daıuşmanlar_ KRY'ye ya-
pılan silah testimlerinden sonra bu
Rus danışmanlar Rumlara silahlan
nasıl kullanacaklannı öğretiyoriar.
1960larda Sovyetler Birligi aynı bi-
çimde davranarak Suriye üzerinde
nüfuzunu artnrmışa."
Daha sonra "Kıbns'taMevcutDu-
nımun Degerlendirilmesi" konulu
oturuma geçildı. Oturumda konuşan
Prof. Erol Manisah, 1995'te Türki-
ye'nin AB'yle Gümrük Birliği An-
laşması'nı imzalayacağı sırada Güm-
rük Birliği Anlaşması'na karşılık
KRY'nin AB üyeliği arasında ilk kez
bağlantı kuruldugunun altmı çizdi.
AB'nin bu şekilde ilk kez KRY'den
"Kıbns'ın meşru hükümeti" olarak
açıkça söz ettiğini belirten Prof. Ma-
nisah, böylece Avrupa'da bir tutum
değişikliği meydana geldiğine işaret
etti. Prof. Manisah, "Kıbnstasorun,
böylece Kıbns hükümetiyle (KRY)
annhk bir toplum (KKTC) arasm-
daki sorun olarak kabul edilmeye
baslandL Şimdi AB, Kıbns'ta uyuş-
maziık çözülmezse de adayı bütün
olarak üyeüğe alaragnn diyor" biçi-
minde konuştu.
Prof. Dr. Yaşar Gürbûz de Rus-
ya'nın Kıbns politıkasvna dikkat çe-
kerek "Rusya adanuı sflahlanmasmı
istiyor. NATO gücünün Kıbns'a ko-
nuşlanmasına da kesinlikk karşı ç>
kıyor. Öte yandan ^unanistan'ın
Rusva ve Balkan ülkelerine Orto-
dokskıskacı' siyaseti desürihor. Rus-
ya Kıbns'ta iki kesimlu iki tophımlu
federasyon fikrinin uluslararası are-
naya taşınması fikrinden hiçbir za-
man \azgeçmedi" dedi.
Sempozyumda AB'nin özellikle
KRY'yi tam üyeliğe ahnak eğilimle-
ri gösterebileceği görüşlerine de yer
verilince, emekli büyükelçi Coşkun
Knxa şu görüşleri ileri sürdü: "Muğ-
lak politikalanmızla AB'yi bu nokta-
ya biz getirdik. Nedenini başka yerde
aramayahm. Muğlakhğı fazilet bildi-
ğûniz için AB bugün bizden yerine
getiremeyeceğimiz şarüar istiyor. Bir-
takun hayalperestter de Türkiye'nin
ckkH bir baskı altına ahnabfleceği sa-
nıa içüıdeler. Bu sanıyi gidermek la-
zım.BanUaşmayida AB üyefiğüıe en-
dekslemelhîın.''
Katılımın çok geniş olduğu sem-
pozyumda Dışişleri Bakanı tsmail
Cem'in yanı sıra ANAP'lı Büfcnt
Akarcah. DYP'li Sedat Aloğlu,
DSP'li MümtazSoysaL eski dışişle-
ri bakanlanndan Vahit Halefoğlu, Dı-
şişleri Bakanhğı Yunanistan-Kıbns
Dairesi Müdürü Büyükelçi tnal Ba-
tu, işadamı Haüs KomiK gibi isimle-
rin salonda hazır bulunduklan dikkat
çekti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Erdoğan, çöp îhalesi
önergesini yaıuüaımyor
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, Devlet tha-
le Yasası'naaykın olarak özel kuru-
luşlara verdiği 7 trilyonluk çöp iha-
lesiyle ilgili, muhalefet partili mec-
lis üyelerinin soru önergelerini ya-
nıtlamıyor. Belediye yetkilileri, iha-
lenin yasaya aykın olduğu iddiala-
nna, "Bizim yorumladığunız şeküy-
le ihale yasaya uygun" savunmasmı
yapıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi CHP Grup Başkanvekili
Özkal Yîd, çöp ihalesiyle ilgili ver-
diği soru önergesine, aradan yakla-
şık bir ay geçmesine karşın hâlâ bir
yarut verihnediğini söyledi.
Yaklaşık 7 trilyonluk çöp transfer
istasyonlannın işletilmesi ve çöple-
rin depolama alanlanna taşınması
işinin, belediye encümeninin belir-
lediği "muhammen bedeJ" üzerin-
den, 2886 sayıh Devlet İhale Yasa-
sı'nın 71. maddesine göre belediye-
nin yan kuruluşu olan ISTAÇ'a pro-
tokolle devredildiğini belirten Özkal
Yici şunlan söyledi: "Yasanın ilgili
maddesine göre protokoDe devredi-
len iş, bizzat o kuruluş, tarafindan
vapdması yasal zorunhıluk. Ancak
ISTAÇ AŞ 4d bu kunıluşun yöneti-
dleri belediye bürokratiandır- pro-
tokoDe devraldığı bu işi davet edilen
fîrmalardan alınan tekliflere göre
özel kuruluşlara ihale etmiş. Yasa-
nın bu konudaki hükmü, yoruma
izin vermeyecek şekilde net Yasanın
ilgili hükmü, 'İhale konusu mal ve
hizmetlerle taşıma işlerinin bizzat o
kuruluşlar tarafindan üretilmesi ve
yapılması zorunludur' diyor. Bu hü-
kûm varken 'biz farklı yorumluyo-
ruz' denilemez. Bu işte açıkça yasa
çiğnenerek beliıii kişilere trilyonluk
ödemeler yapılmısOr.''
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Basın Danışmaıu Hüseyin Besli,
"Yapılan ihalenin yasal olmadığı id-
dialan da bîzce doğnı değiL İşin e-
mek ağırlıklı kısımlan ihale edilmiş-
tir. Birim yonımladığımız şekliy le de
yasa buna izin veriyor" dedi.
Düzenleyecekleri eylem konusunda dün bir açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, siyasete müdahaleyi tarihsel
bir görev olarak gördüklerini belirtti ve "•Kendimiz için değil, Tûrkiye için yürüyoruz'' dedi. (Fotoğraf: KADER TUĞLA)
DİSK'ten haklaryihiiyüşü
8 Aralık'ta İstanbul'dan başlayacak Sendikal Haklar Yürüyüşü, Gebze, Izmit,
Adapazan, Bozüyük ve Eskişehir'i izleyerek 16 Aralık'ta Ankara'da sona erecek
Haber Merkezi - Türkiye Devrimci tşçi
Sendıkalan Konfederasyonu (DtSK), işsiz-
'lik, yoksidlıık ve scfSyal adaletsizliğin top-
lumsaî dengeleri altüst etmesi. siyasetin tı-
kanmaa -ıwdeniyle "Sendikal Haklar Yi»-
rüşü" düzenh'yor. Siyasete müdahale etme-
yi tarihi görev gördüklerini vurgulayan
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, "Ken-
dimiz için değil Türkiye için yürüyoruz'* de-
di. DlSK'in 8 Aralık'ta İstanbul'dan başla-
yacak olan Sendikal Haklar Yürüyüşö, 16
Aralık'ta Ankara'da son bulacak. DİSK Ge-
Cumhurhret
kitap kulübü
ÇA6 PAZARLAMA A.Ş.
"KİTAP KURDU"
OLDUĞUNUZ ARTIK BELGELENMELİ
"CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'nün kimı olanaklanndan yararlanmak için üye olmak, üye
olunca da ceplerde kart taşımak gerekiyor. Yani bir anlamda ınsan "KİTAP KURDU" oldu mu,
bu olgusu "Kitap Kurtlan" kulübünce belgelenmeli. Belgelenmesi ıçın ıse üyelık ilk koşul. Hem
"Cumhuriyet Kıtap Kulübü" lyıce yenilendi. Artık üyelere telefonla sipanş verme ve ıstenilen
kitaba kısa süre içinde ulaşma olanağı sağlanıyor. Istenilen kitap "ÇAĞDAŞ YAYINLARI"ndan
yayımlanmışsa %20, başka bir yayınevinın ise %10 indinm yapılıyor. Her ay, Türkiyede
piyasaya çıkan yaprtlann tam lışteşi, bir öncekı ay etkınliklennden haberierle üyeye ulaştınlıyor
•CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ" şimdilik Istanbulda hem Taksım, hem Cağaloğlu sergı
salonlannda, Adana'da ve de Izmir flerı (Konak), Temmuz (Kemeraltı), Aydın (Kipa/Bornova)
kıtabevlerinde "Indinmli Kitap Kampanyası" ve "Resım Sergısi" gıbı etkinlikler; "Söyteşi",
"Dinleti", "Imza" gibi günler bırbırinı ızliyor. Yıllık kıtap kataloğu adreslere bedelsız olarak
postalanıyor. ALLEGRO TOUR yurt ıçı ve yurt dışı tur rezervasyonlanndan %7; uçak bıleti
sıparişlennde %"4 indinm sağlıyor. ÖZEL ACIBADEM HASTANESİ ıse "CUMHURİYET KİTAP
KULÜBÜ" üyelerine tanı ve sağaltımda %10 indirim uyguluyor. lleride uygulanacak benzeri
yarariar, aynca sürece katılıyor.
"CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ"ne uyelık, aşağıdaki formun doldurulup gönderilmesiyle
tamamlanacak, "Kitap Kurdu" kartınız hemen göndenlecek.
ÜYELİK FORMU
Üye No:(Yenileyenler için)
Adı Soyadı:
Adresi:
Posta kodu: Kent:.
Telefon/Faks:
Cinsiyeti:
Doğum tarihi: Medeni durumu:..
Eğitim durumu: Mesleği:
(Öğrenci ya da Öğretmen ise)
Okul adı: Okul numarası:
(Lütfen işaretleyiniz)
ÜYE
ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ
YENİ ÜYE
5.000.000 TL
2.500.000 TL
YENİLEME
3.000.000 TL
1.500.000 TL
nel Başkanı Rıdvan Budak, konfederasyo-
na bağlı bazı sendika yöneticileriyle birlik-
tedün düzenledıği basm topatısmda, Anka-
ra'ya başjatacaklan "Sendikal Haklar Yü-
rüyüşü "nün gerçekçelerini ve takviraini
açıkladı.
Toplumun siyasete ve parlamentoya güve-
nini yitirdiğini ve gelecekten umudunu kes-
tiğıni savunan Budak,"Bu koşullarda Tür-
kiye yüzde 1 bile ofanayan küçük bir azuıo-
ğın egemenliği altına giriyor: irticacılar. maf-
ya Türkiyeyi istediği gibi yönetme olanağı-
na kavuşuyor" dedi.
Yürüyü§ sırasında aralannda, BülentTan-
la, Züllü Livaneli, Fatih Altayh'nın da bu-
lunduğu çok sayıda milletvekili, gazeteci,
sanatçı ve kitle örgütü temsilcisinin yanla-
nnda olacağmı \-urgulayan Budak, yürüyüş
gerekçelerini şöyle açıkladı:
"İşsiziiğin azalmasu işten ablmalann son '
bulmasL sendikal haklar önündeld engeDe-
rin kaldınlması için yiirüy onız. Hayat paha-
hhğma, zamlara karşı adil gelir dagüum, sos-
yal adalet için yürüyoruz. Irticacıkra. maf-
yaya, çetelere karşı hukukun egemen olması
için yürüyoruz, Bu ülkenin aydınlık yannla-
n için yiirüy onız. Kendimiz için değil hepi-
miz için, Türkiye için yiirüy eceğiz.'*
Sendikal Haklar Yürüyüşü 8 Aralık günü
saat 10.00'da DİSK Genel Merkezi önün-
den başlayacak ve Gebze. Izmit, Adapaza-
n, Bozüyük, Eskişehir güzergâhını izleyerek
16 Aralık'ta Ankara'da Çalışma Bakânlığı
önünde son bulacak.
Yûrüyüşe destek
Ankara'da Yüksel Caddesi'ndeki Insan
Haklan Anıtı önünde basm açıklaması ya-
pan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfiın
Görgün de çalışma yaşamında 12 Eylül ya-
salanmn bütün gücüyle varhğını sürdürdü-
ğünü ammsattı. Açıklamadan sonra, "Işye-
rinde sendika. toplumda demokrasi", "Da-
yanışma-Birlik-Mücadele*' yazılı önlükler
giyen sendika üyeleri "Sendflal Haklar Yü-
rüyüşü" bildirileri dağıttılar.
Izmir'de yûrüyüşe ilişkin basm toplantısı
düzenleyen sendika yöneticileri, kamuoyu
oluşturmak amacıyla "DİSK'in 86»" broşü-
rünüdağıtBİar. Adana'da dalnönüParkı'nda
basm açıklaması yapan DtSK Genel SekTe-
teri MuratTokmak "Bu yürüyüş çeteterin ol-
madığı, demokrasinin kurumlasüğı, toprak-
lanndan silah sesteri değil kardeşlik türküle-
rinin y üksekügi bir ülke içindir'' dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Katliam Sanıkları
Madımak Oteli katliamının sorumlulan, bu kez ckj-
di bir biçimde mahkûm oldular. Aslında verilen ce-
zanın "uygulanabiliriiği" olmadığını, mahkûm olan-
lar da biliyor, mahkûm edenler de. Dünyanın hiçbir
demokrasisinde, bir dava sonrasında 33 kişiyi asa-
mazsınız. Kaldı ki ben zaten idam cezasına karşı-
yım.
Dünyanın hiçbir demokrasisinde bir dava sonra-
sında 33 kişiyi asamazsınız, ama dünyanın hiçbir de-
mokrasisinde devlet, Madımak Oteli'nde yaşanan
insanlık dramına izin veremez. Yöneticilerin basiret-
sizliği, emniyet güçlerinin kararsızlığı ve Sıvas dışın-
dan gelen bir grubun provokasyonlan, bu dramı ya-
şamamıza neden oldu. Bu acı olayda yıtirdiğimiz
değerii insanlan, bir kez daha analım ve Allah'tan
rahmet dileyelim.
Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin işi bu kez sıkı tırt-
masına memnun oldum. Kimsenin asılacağı yok a-
ma, "suçluluk" ve "sorumlulukları" tescil edilmiş ol-
du. Zira daha önce verilen ve Yargrtay'dan dönen
hafrf cezalar sonrasında, öylesine "edepsizlik" et-
mişler di ki o günlerde yazdığım ve verilen cezala-
nn düşüklüğünü dile getirdiğim bir yazımda, "Bun-
larherhalde madalya bekliyolardı" demiştim.
Sıvas'taki bir siyasal partı il başkanının konuya
yaklaşımı, hâlâaynı kafadaolduklannı gösteriyordu.
Bu sanıkJara 146/1'in uygulanmasını eleştiriyordu.
"Aziz Nesin'e karşı çıkmak, neden devlete karşı
çıkmak olsun" diyordu. Aziz Nesin'i hedef aldıkları-
na göre istedikleri gibi otel yakabileceklerini ve bun-
ca değerin ölümüne neden olabileceklerini düşünü-
yordu herhalde. Kafa işte...
Sıvaslı arkadaşlanm da bu konuda çok duyarlı.
Ancak tüm suçu, "dışarıdan" geldiğini idida ettikle-
ri ve olaytann hemen ardından "kaybolan" bir gru-
ba yıkıyorlar. Kentlerini ve hemşerilenni koruma iç-
güdüleri ön plana çıkıyor. Gereksiz bir duygusallık
bu. Elbette bu canilertüm Sıvas halkını temsil etmez.
Fakat "Cumhuriyet, Sıvas'ta kuruldu, Sıvas'ta yıkı-
lacak" sloganını dile getirenlerin tümünün Sıvas dı-
şından geldiğini iddia etmek de anlamsız...
Artık, "gün gibi aşikâr." Devletin kimi kurumlan-
nın kimi görevlileri, 12 Eylül öncesinde ve sonrasın-
da kendilerini "ülkücü"ve "milliyetçi"olarak göste-
ren kimi canilerie, işbiriiği yapmış. Daha sonra da bu
işbirliğinin getirdiği "dokunulmazlık" içinde, bu ca-
niler "kendi hesaplanna" birtakım "işlere" girişmiş-
ler, "dünyalıklannr doğrultmuşlar.
Günümüzün kimi MHP'lileri bu canilere sahip çık-
makla ve "Türkiye sizinle gunır duyuyor" diye slo-
gan atmakla, aynı "ayncalığa" ve "dokunulmazlığa"
sahip olacaklannı sanıyoriar. Aslında "pratikte" bir
ölçüde faydasını dagörmüyordeğiller. Fakat ış "res-
miyete" döküldüğünde, "kazm ayağının"peköyle
olmadığını görüyorlar.
Geçenlerde Edebiyat Faküttesi'nde çıkan olay-
larda, polislerin götürmeye çalıştıklan bir genç, "Bı-
rakın beni" diye isyan ediyordu, "ben ülkücüyüm."
Ülkücü olduğu zaman, canının istediği her haltı yi-
yebileceğini sanıyordu. Ama pek haksız da sayıl-
mazdı. AUah bilir kimler sıvazlamıştı sırtını. Allah bKi
lir kimler, "Hadi aslanım göreyim senı. Merak etme-
yin, bizarkanızdayrz" diye gaza getirmiati. Şimdi po-
lisler kendisini gözaltına almak istedikleri zaman,
büyük bir şaşkınlık içine düşmüştü. "Bırakın beni"
diye bağınyordu, kapılan tekmeliyordu.
Son zamanlarda, üzerlerinde "tahliye meleği" do-
laşan kimi sanık emniyet görevlilerinde de aynı gay-
reti görüyoruz. Cezaevi arabalanyla mahkemeye ge-
tirildiklerinde, gene emniyet görevlısı olan arkadaş-
lan onlan, uygunsuz bir el işaretine benzeyen işa-
retlerie karşılıyoriardı. Sonra da bu adamlar, "taraf-
sız" bir biçimde görev yapacaklar... Hadi canım.
Tahliyeleri sırasında "kutlamalarda" da aynı el işa-
retlerini sergiliyorlardı. Altlanndaki arabalar, beş altı
yıllık maaşlannın toplamı kadardı. Ama bu beyler,
milliyetçi ve ülkücü...
Sıvas davası sanıklannın bir bölümü de aynı işa-
reti yaparak girdiler duruşma salonuna ve aynı işa-
reti yaparak ve "idama mahkûm" hükmünü sırtla-
nnda taşryarak, terk ettiler duruşma salonunu. Bu
kez hâkimlere çakmak kalem vb gibi maddeleri at-
maya cüret etmediler. Zira "esen rüzgânn" farklı bir
rüzgâr olduğunu anlamışlardı.
Âlmanya'da Nazi Partisi'ne (Nationalsozialistisc-.
he Deutsche Arbeiters Partaei - Milliyetçi Sosyalist
Alman İşçi Partisi), ya da Italya'da Faşist Parti'ye
baktığımız zaman da üyelerinin birbölümünün, "ye-
raltı gülleri" olduğunu görürüz. Yeraltı güçleri Hit-
ler'e iktidaryolunu açtıktan sonra "emeklerinin kar-
şılığım" isteyince, Hitler müthiş bir katliama girişmiş
ve bunlan bir ölçüde temizlemişti. Buna "Uzun bı-
çaklar gecesi" denir.
rtatya'da yeraltı dünyasıyla faşist yönetim arasın-
daki işbiriiği, 2. Dünya Savaşı'nda "tepetaklak" ol-
duklan güne kadar sürmüştü. Hitler'in yaptığını
Mussoiini yapamamıştı.
Diyeceğim şu ki bu "yapı", sağ otoriter partiler-
de yaygın bir biçimde görülür ve bu "yöntem" hep
kullanılagelmiştir. Bir kısım "adamlannı" devlet için-
de "kJlit noktalanna" getirmek ve daha sonra "ye-
raltı güçleriyle" işbiriiği yaparak rakiplerini "sindir-
mek" ve gerekirse "bertarafetmek."
Aynı "yöntem", yıllardır uygulanıyor ülkemizde.
Ve kendini çok akıllı zanneden kimi yöneticiler; bun-
lan, kendilerinin kullandığını sanıyoriar. MHP'nin ye-
ni genel başkanı Devlet Bahçeli, partisiyle bu tür
"mafya uzantılannın" bağlannı koparmaya karariıy-
mış. Eğer bu duyum doğaıysa ve eğer bunu başa-
rabilirse, gerçekten hem kendi partisine ve hem de
ülkeye ve demokrasimize büyük katkıda bulunmuş
olur.
Yurtseverlikle kaynaşan bir milliyetçilik, bu kadar
kirii bir ideoloji değildir.
* Işaretlediğim tutan kredi kartı hesabımdan alınız.
•VISA DEUROCARD
Kart no:
DMASTERCARD
Son kullanma tarihi:
Çağan: Kesîntîler maaşa yansıyacak
1
! ] |
* Işarettediğim tutann banka dekontunu adresinize/faksınıza göndereceğim.
Çağ Pazariama A.Ş.'nin:
D Iş Bankası Cağaloğlu Şb.405543
• Akbank Nuruosmaniye Şb.1571801
G Yapı Kredi Bankası Çemberiitaş Şb. 32529 ^
D Halkbank Cağaloğlu Şb. 39035380
* Işaretlediğim tutarı posta çeki hesabına gönderdim.\
F»TT Çek No:
• 666322 Çağ Pazariama A.Ş. Hesabı
Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
(34334)Cağaloğlu-İstanbul Tel:(212)512 05 05 Faks:(212)512 48 30
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Nami Çağan, zorunlu ta-
sarruf fonunun Türk Telekom his-
seleriyle tasfıyesini savunurken, iş
güvencesi çalışmalarınm da yılba-
şına kadar bitirileceğini söyledi.
Çağan, zorunlu tasarrufta memur-
lardan yapılan yüzde 2'lik kesinti-
nin maaşlarayansıtılacağını, işsiz-
lik sigortası için işçilerden yapı-
lan kesintinin sürdürüleceğini bil-
dirdi.
Çağan, zorunlu tasurruf fonu-
nun Telekom hisseleriyle devri ve
kesintilere yüzde 2'lik devlet kat-
kısı eklenerek işsizlik sigortası
oluşturulması durumunda, geçmiş
dönemlerde çalışanların birikim-
lerinden diğer kesimlere yapılan
kaynak transferi nedeniyle mey-
dana gelen kayıplann da giderile-
ceğini söyledi.
Çağan, mülkiyetin tabana yayıl-
masına örnek olarak sunduğu Ka-
rabük Demir Çelik Fabrikalan'nın
40 milyon üralık hisse senetleri-
nin 2 yılda 37 kat değerlendiğini.
bu hisseler borsaya kote edilirse
değer artışımn 3 bin 500 kata çı-
kacağının hesaplandığını söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Çağan, Türk Telekom'un
yüzde 5İ'lik hissesinin devlette,
yüzde 10'unun posta işletmelerin-
de, yüzde 5'lik paymın çalışanlar
ve küçük tasarruflarda kalmasının
öngörüldüğünü, geriye kalan top-
lam 1.3 katrilyon liralık yüzde
34'lük hissenin ise 800 trilyon li-
ralık bölümünün zorunlu tasarruf
birikimleri olarak devredilebilece-
ğinı söyledi.
ÖİB Başkanı Uğur Bayar, Eti-
bank'ın satış görüşmelerinde,
zorunlu tasarrufun Telekom his-
seleriyle tasfıyesini makul bul-
duğunu belirtti. Bayar, Çağan'ın
açıklamalannı "Bir kere, 'Yüz-
de 34'ü şu kadar ediyor, bütün
zorunlu tasarrufu karşılıyor gibi
açıklamalar biraz izafidir. Bu
beyanat. çok doğru değil. 'Bor-
saya açsak, milyonlarca dolar
danışman firmalara ödenmeye-
cek' gibi bir beyanat da talihsiz-
liktir. Her halükârda borsaya arz
edilecek bir hisse için SPK'nin
emrettiği gibi bir danışman fir-
magereklidir" diyerek eleştirdi.