03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eski İsrail Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Ankara'nın izlediği su politikasını eleştirdi 'Türkiye, suyu boşa alaüyor'• Şimon Peres, ! Türkiye'nin sulannı denize akıtmaması gerektiğini belirterek "Çünkübalıklar suya para ödemiyor" dedi. Türkiye'nin Ortadoğu'da stratejik bir denge unsuru olabileceğinin altmı çizen Peres, banş sürecinin işlemesinde Başbakan Netanyahu'yu eleştirdi. SERKANDEMJKTAŞ KUDÜS - Dünyanın en sorun- lu bölgelerinin başında gelen Or- tadoğu'da. lsrail-Arap banş süre- ci kadar "su sorunu" da insanla- n dûşündûrûyor. Kısıtlı olan su rezervlerinin yakın gelecekte bit- mesi olasılığına karşı bugünden çahşmalarda bulunan israil de Arap ülkeleri gibi Türkiye'ye tep- kili. Israil'in politikacılanndan öğretim üyelerine, halkından ba- sın-yayın organlanna kadar her- kes, Türkiye'nin su kaynaklannrn bolluğuna dikkat çekerek "Türid- ye'nin, suyundan bölge filkeierini yeterince yarartandırmadığı** eleştirisinde bulunuyor. Bu eleş- tiriyi getirenlerden biri de Isra- il'in önde gelen politikacılann- dan. eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şimon Peres oldu. Israil'de bulunan Tûrk gazete- cilerle lsrail parlamentosu Knes- set'te bir araya gelen Peres, Tür- kiye-Israil ilişkilerinin gelişme- sinde ulusal bir uzlaşma yaratıldı- ğını, Likud Partisi'nin iktidarda olmasının bu gerçeği değiştirme- yeceğini kaydetti. Peres, Türki- ye'nin, bölgedeki tüm durumu değiştirebilecek bir güç olduğunu belirterek "Türkiye. bölgeye stra- tejik bir denge sunabilir" dedı. Türkiye'nin su kaynaklanna da değinen Peres, "Türkiye. sulannı ticarileştirmeli. Petrolün sudan daha önemü olduğunu düşünen- leri anlamıyorum. İnsanlar, susuz yaşayamaziar. Türkiye'nin çok su- yu var. Bu sulan denize boşa akıt- mamah, çünkü balıklar su için pa- ra ödemiyorlar'" diye konuştu. Banşın hükümetlerden, tarihin de politikadan daha önemü oldu- ğunu vurgulayan Peres, Türk ga- zetecilenn Ortadoğu banş süre- ciyle ilgıh sorulannı da yanıtla- dı. Peres, sağcı Likud Partisi'nin hatalan nedenıyle sürecin durdu- ğunu. terör hareketleri olmasına karşın banş için çabşmaya devam edilmesi gerektiğini kaydetti. Te- röristlerin kazanmasına izin ve- rilmemesi gerektiğini belirten Pe- res, Başbakan Benjamin Netan- yahu ile ilgili olarak şunlan kay- detti: "Benpolitikacılannesöyle- dikleri fle değil, ne yapüklan fle değerlendiririm. Likud'un yap- üklan işler konusundaki karnesi çok zayıf. Hata yapmada zengin, başanlı oimada zayıf. Bu iyi bir karne değU." KIBRIS SEMPOZYUMü 'Rusya sıcak bölgelere inmeyi amaçlıyor' LEYLA TAVŞANOĞLU Genelkurmay Başkanlığı'mn ts- tanbul'daki Silahlı Kuvvetler Akade- mısi'nde dün başlayan Kıbns Sem- pozyumu'nda ağırhklı olarak Kıb- ns'la ilgili senaryolar üzerinde du- rulurken Ankara'nın izlediği politi- kalar eleştirildi; özellikle de Türki- ye'nin Batılılaşma anlayışının AB üyeliğine endekslenmesinin yanlışlı- ğına dikkat çekildi. ABD'nin askeri bakımdan Kıbns'a her zaman büyük önem atfettiği belirtilen sempoz- yumda, Sovyetler Birliği'nin dağıl- masından sonra kendini dünya dip- lomasisinden soyutlanmış hisseden Rusya Federasyonu'nun Kıbns'a ya- kın ilgi göstermekteki esas amacının "sıcak bölgelere inmek" olduğunun altı çizıldi. Bu arada bazı konuşma- cılar, Ankara'nın KKTC politikasın- da yapüğı önemli hatalar üzerinde de Bakanlar Kurulu Vergi oranları düşürülecek ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Maliye Bakanlı- ğı'nın vergi reform paketi Ekonomik ve Sosyal Konsey "(ESK) fiytsi işçi ve işveren ' örgütleriyle meslek odalan- na sunulduktan sonra Bakan- lar Kurulu'nda görüşüldü. Sendikalann, "vergl indi- rimkrininsermayeye yönetik otanası ve çalışanlar için özei vergi indirimi getirmcmesi" yönündekı eleştirilerine kar- şın Bakanlar Kurulu'nda bü- yük ölçüde kabul gören re- form paketinde, gelir veıgisi oranlannın yanı sıra serma- yeye yönelik olarak kurum- lar ve gayrimenkul vergisin- de indırim öngörüldü. Toplantı sürerken yapılan açıklamaya göre, getirilen yeni düzenlemeler şöyle: "Servet beyanı üzerinden vergüendirme; fırmalann marvaruğryla ilgili envanter düzeniemesine gidilmesi; kimlik numarasıyla tek bir vergi sistemine geçilmesi; gö- türü verginin değiştirümesi; nrai kazançlann vergüendi- ritaıesi; gelir vergisinin 2 yıl ' içinde yüzde 2S'ten yüzde 15'e,tavan vergidüzeyinin de yüzde 55'ten yüzde 40'a dü- şûrülmesi; kurumlar vergia- nin bir yılda yüzde 40'tan yüzde 32'ye indirilmesi; KDV oranının 1998'te yüzde 15'e, 2000'e kadar da yüzde 10'a çekitmesi: vergi affina son verflerek kaçuılan vergi- nin red değeri kaybounadan tahsiledilmesL" durdular. Sempozyumun açış konuş- masını Silahlı Kuvvetler Akademisi Komutanı Orgeneral Necati Ozgen yaptı. Orgeneral Özgen, Rusya'nın geçen yıl S-300 fuzelerini KRY'ye satma karanndan sonra dikkatlerin Rusya-KRYjlişkiIerine çevrildiğine işaret eden Özgen, şöyle devam et- ti:"Rusya, KRVnin toplanı nüfusu- nun yüzde 5'ine eşit sayıda vatanda- şını Güney Kıbns'a yeıieştirdL Bun- lar 30 bin kişL Bankacılar, işadamla- n, askeri daıuşmanlar_ KRY'ye ya- pılan silah testimlerinden sonra bu Rus danışmanlar Rumlara silahlan nasıl kullanacaklannı öğretiyoriar. 1960larda Sovyetler Birligi aynı bi- çimde davranarak Suriye üzerinde nüfuzunu artnrmışa." Daha sonra "Kıbns'taMevcutDu- nımun Degerlendirilmesi" konulu oturuma geçildı. Oturumda konuşan Prof. Erol Manisah, 1995'te Türki- ye'nin AB'yle Gümrük Birliği An- laşması'nı imzalayacağı sırada Güm- rük Birliği Anlaşması'na karşılık KRY'nin AB üyeliği arasında ilk kez bağlantı kuruldugunun altmı çizdi. AB'nin bu şekilde ilk kez KRY'den "Kıbns'ın meşru hükümeti" olarak açıkça söz ettiğini belirten Prof. Ma- nisah, böylece Avrupa'da bir tutum değişikliği meydana geldiğine işaret etti. Prof. Manisah, "Kıbnstasorun, böylece Kıbns hükümetiyle (KRY) annhk bir toplum (KKTC) arasm- daki sorun olarak kabul edilmeye baslandL Şimdi AB, Kıbns'ta uyuş- maziık çözülmezse de adayı bütün olarak üyeüğe alaragnn diyor" biçi- minde konuştu. Prof. Dr. Yaşar Gürbûz de Rus- ya'nın Kıbns politıkasvna dikkat çe- kerek "Rusya adanuı sflahlanmasmı istiyor. NATO gücünün Kıbns'a ko- nuşlanmasına da kesinlikk karşı ç> kıyor. Öte yandan ^unanistan'ın Rusva ve Balkan ülkelerine Orto- dokskıskacı' siyaseti desürihor. Rus- ya Kıbns'ta iki kesimlu iki tophımlu federasyon fikrinin uluslararası are- naya taşınması fikrinden hiçbir za- man \azgeçmedi" dedi. Sempozyumda AB'nin özellikle KRY'yi tam üyeliğe ahnak eğilimle- ri gösterebileceği görüşlerine de yer verilince, emekli büyükelçi Coşkun Knxa şu görüşleri ileri sürdü: "Muğ- lak politikalanmızla AB'yi bu nokta- ya biz getirdik. Nedenini başka yerde aramayahm. Muğlakhğı fazilet bildi- ğûniz için AB bugün bizden yerine getiremeyeceğimiz şarüar istiyor. Bir- takun hayalperestter de Türkiye'nin ckkH bir baskı altına ahnabfleceği sa- nıa içüıdeler. Bu sanıyi gidermek la- zım.BanUaşmayida AB üyefiğüıe en- dekslemelhîın.'' Katılımın çok geniş olduğu sem- pozyumda Dışişleri Bakanı tsmail Cem'in yanı sıra ANAP'lı Büfcnt Akarcah. DYP'li Sedat Aloğlu, DSP'li MümtazSoysaL eski dışişle- ri bakanlanndan Vahit Halefoğlu, Dı- şişleri Bakanhğı Yunanistan-Kıbns Dairesi Müdürü Büyükelçi tnal Ba- tu, işadamı Haüs KomiK gibi isimle- rin salonda hazır bulunduklan dikkat çekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Erdoğan, çöp îhalesi önergesini yaıuüaımyor İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Devlet tha- le Yasası'naaykın olarak özel kuru- luşlara verdiği 7 trilyonluk çöp iha- lesiyle ilgili, muhalefet partili mec- lis üyelerinin soru önergelerini ya- nıtlamıyor. Belediye yetkilileri, iha- lenin yasaya aykın olduğu iddiala- nna, "Bizim yorumladığunız şeküy- le ihale yasaya uygun" savunmasmı yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Özkal Yîd, çöp ihalesiyle ilgili ver- diği soru önergesine, aradan yakla- şık bir ay geçmesine karşın hâlâ bir yarut verihnediğini söyledi. Yaklaşık 7 trilyonluk çöp transfer istasyonlannın işletilmesi ve çöple- rin depolama alanlanna taşınması işinin, belediye encümeninin belir- lediği "muhammen bedeJ" üzerin- den, 2886 sayıh Devlet İhale Yasa- sı'nın 71. maddesine göre belediye- nin yan kuruluşu olan ISTAÇ'a pro- tokolle devredildiğini belirten Özkal Yici şunlan söyledi: "Yasanın ilgili maddesine göre protokoDe devredi- len iş, bizzat o kuruluş, tarafindan vapdması yasal zorunhıluk. Ancak ISTAÇ AŞ 4d bu kunıluşun yöneti- dleri belediye bürokratiandır- pro- tokoDe devraldığı bu işi davet edilen fîrmalardan alınan tekliflere göre özel kuruluşlara ihale etmiş. Yasa- nın bu konudaki hükmü, yoruma izin vermeyecek şekilde net Yasanın ilgili hükmü, 'İhale konusu mal ve hizmetlerle taşıma işlerinin bizzat o kuruluşlar tarafindan üretilmesi ve yapılması zorunludur' diyor. Bu hü- kûm varken 'biz farklı yorumluyo- ruz' denilemez. Bu işte açıkça yasa çiğnenerek beliıii kişilere trilyonluk ödemeler yapılmısOr.'' İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmaıu Hüseyin Besli, "Yapılan ihalenin yasal olmadığı id- dialan da bîzce doğnı değiL İşin e- mek ağırlıklı kısımlan ihale edilmiş- tir. Birim yonımladığımız şekliy le de yasa buna izin veriyor" dedi. Düzenleyecekleri eylem konusunda dün bir açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, siyasete müdahaleyi tarihsel bir görev olarak gördüklerini belirtti ve "•Kendimiz için değil, Tûrkiye için yürüyoruz'' dedi. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) DİSK'ten haklaryihiiyüşü 8 Aralık'ta İstanbul'dan başlayacak Sendikal Haklar Yürüyüşü, Gebze, Izmit, Adapazan, Bozüyük ve Eskişehir'i izleyerek 16 Aralık'ta Ankara'da sona erecek Haber Merkezi - Türkiye Devrimci tşçi Sendıkalan Konfederasyonu (DtSK), işsiz- 'lik, yoksidlıık ve scfSyal adaletsizliğin top- lumsaî dengeleri altüst etmesi. siyasetin tı- kanmaa -ıwdeniyle "Sendikal Haklar Yi»- rüşü" düzenh'yor. Siyasete müdahale etme- yi tarihi görev gördüklerini vurgulayan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, "Ken- dimiz için değil Türkiye için yürüyoruz'* de- di. DlSK'in 8 Aralık'ta İstanbul'dan başla- yacak olan Sendikal Haklar Yürüyüşö, 16 Aralık'ta Ankara'da son bulacak. DİSK Ge- Cumhurhret kitap kulübü ÇA6 PAZARLAMA A.Ş. "KİTAP KURDU" OLDUĞUNUZ ARTIK BELGELENMELİ "CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'nün kimı olanaklanndan yararlanmak için üye olmak, üye olunca da ceplerde kart taşımak gerekiyor. Yani bir anlamda ınsan "KİTAP KURDU" oldu mu, bu olgusu "Kitap Kurtlan" kulübünce belgelenmeli. Belgelenmesi ıçın ıse üyelık ilk koşul. Hem "Cumhuriyet Kıtap Kulübü" lyıce yenilendi. Artık üyelere telefonla sipanş verme ve ıstenilen kitaba kısa süre içinde ulaşma olanağı sağlanıyor. Istenilen kitap "ÇAĞDAŞ YAYINLARI"ndan yayımlanmışsa %20, başka bir yayınevinın ise %10 indinm yapılıyor. Her ay, Türkiyede piyasaya çıkan yaprtlann tam lışteşi, bir öncekı ay etkınliklennden haberierle üyeye ulaştınlıyor •CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ" şimdilik Istanbulda hem Taksım, hem Cağaloğlu sergı salonlannda, Adana'da ve de Izmir flerı (Konak), Temmuz (Kemeraltı), Aydın (Kipa/Bornova) kıtabevlerinde "Indinmli Kitap Kampanyası" ve "Resım Sergısi" gıbı etkinlikler; "Söyteşi", "Dinleti", "Imza" gibi günler bırbırinı ızliyor. Yıllık kıtap kataloğu adreslere bedelsız olarak postalanıyor. ALLEGRO TOUR yurt ıçı ve yurt dışı tur rezervasyonlanndan %7; uçak bıleti sıparişlennde %"4 indinm sağlıyor. ÖZEL ACIBADEM HASTANESİ ıse "CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ" üyelerine tanı ve sağaltımda %10 indirim uyguluyor. lleride uygulanacak benzeri yarariar, aynca sürece katılıyor. "CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ"ne uyelık, aşağıdaki formun doldurulup gönderilmesiyle tamamlanacak, "Kitap Kurdu" kartınız hemen göndenlecek. ÜYELİK FORMU Üye No:(Yenileyenler için) Adı Soyadı: Adresi: Posta kodu: Kent:. Telefon/Faks: Cinsiyeti: Doğum tarihi: Medeni durumu:.. Eğitim durumu: Mesleği: (Öğrenci ya da Öğretmen ise) Okul adı: Okul numarası: (Lütfen işaretleyiniz) ÜYE ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ YENİ ÜYE 5.000.000 TL 2.500.000 TL YENİLEME 3.000.000 TL 1.500.000 TL nel Başkanı Rıdvan Budak, konfederasyo- na bağlı bazı sendika yöneticileriyle birlik- tedün düzenledıği basm topatısmda, Anka- ra'ya başjatacaklan "Sendikal Haklar Yü- rüyüşü "nün gerçekçelerini ve takviraini açıkladı. Toplumun siyasete ve parlamentoya güve- nini yitirdiğini ve gelecekten umudunu kes- tiğıni savunan Budak,"Bu koşullarda Tür- kiye yüzde 1 bile ofanayan küçük bir azuıo- ğın egemenliği altına giriyor: irticacılar. maf- ya Türkiyeyi istediği gibi yönetme olanağı- na kavuşuyor" dedi. Yürüyü§ sırasında aralannda, BülentTan- la, Züllü Livaneli, Fatih Altayh'nın da bu- lunduğu çok sayıda milletvekili, gazeteci, sanatçı ve kitle örgütü temsilcisinin yanla- nnda olacağmı \-urgulayan Budak, yürüyüş gerekçelerini şöyle açıkladı: "İşsiziiğin azalmasu işten ablmalann son ' bulmasL sendikal haklar önündeld engeDe- rin kaldınlması için yiirüy onız. Hayat paha- hhğma, zamlara karşı adil gelir dagüum, sos- yal adalet için yürüyoruz. Irticacıkra. maf- yaya, çetelere karşı hukukun egemen olması için yürüyoruz, Bu ülkenin aydınlık yannla- n için yiirüy onız. Kendimiz için değil hepi- miz için, Türkiye için yiirüy eceğiz.'* Sendikal Haklar Yürüyüşü 8 Aralık günü saat 10.00'da DİSK Genel Merkezi önün- den başlayacak ve Gebze. Izmit, Adapaza- n, Bozüyük, Eskişehir güzergâhını izleyerek 16 Aralık'ta Ankara'da Çalışma Bakânlığı önünde son bulacak. Yûrüyüşe destek Ankara'da Yüksel Caddesi'ndeki Insan Haklan Anıtı önünde basm açıklaması ya- pan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfiın Görgün de çalışma yaşamında 12 Eylül ya- salanmn bütün gücüyle varhğını sürdürdü- ğünü ammsattı. Açıklamadan sonra, "Işye- rinde sendika. toplumda demokrasi", "Da- yanışma-Birlik-Mücadele*' yazılı önlükler giyen sendika üyeleri "Sendflal Haklar Yü- rüyüşü" bildirileri dağıttılar. Izmir'de yûrüyüşe ilişkin basm toplantısı düzenleyen sendika yöneticileri, kamuoyu oluşturmak amacıyla "DİSK'in 86»" broşü- rünüdağıtBİar. Adana'da dalnönüParkı'nda basm açıklaması yapan DtSK Genel SekTe- teri MuratTokmak "Bu yürüyüş çeteterin ol- madığı, demokrasinin kurumlasüğı, toprak- lanndan silah sesteri değil kardeşlik türküle- rinin y üksekügi bir ülke içindir'' dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Katliam Sanıkları Madımak Oteli katliamının sorumlulan, bu kez ckj- di bir biçimde mahkûm oldular. Aslında verilen ce- zanın "uygulanabiliriiği" olmadığını, mahkûm olan- lar da biliyor, mahkûm edenler de. Dünyanın hiçbir demokrasisinde, bir dava sonrasında 33 kişiyi asa- mazsınız. Kaldı ki ben zaten idam cezasına karşı- yım. Dünyanın hiçbir demokrasisinde bir dava sonra- sında 33 kişiyi asamazsınız, ama dünyanın hiçbir de- mokrasisinde devlet, Madımak Oteli'nde yaşanan insanlık dramına izin veremez. Yöneticilerin basiret- sizliği, emniyet güçlerinin kararsızlığı ve Sıvas dışın- dan gelen bir grubun provokasyonlan, bu dramı ya- şamamıza neden oldu. Bu acı olayda yıtirdiğimiz değerii insanlan, bir kez daha analım ve Allah'tan rahmet dileyelim. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin işi bu kez sıkı tırt- masına memnun oldum. Kimsenin asılacağı yok a- ma, "suçluluk" ve "sorumlulukları" tescil edilmiş ol- du. Zira daha önce verilen ve Yargrtay'dan dönen hafrf cezalar sonrasında, öylesine "edepsizlik" et- mişler di ki o günlerde yazdığım ve verilen cezala- nn düşüklüğünü dile getirdiğim bir yazımda, "Bun- larherhalde madalya bekliyolardı" demiştim. Sıvas'taki bir siyasal partı il başkanının konuya yaklaşımı, hâlâaynı kafadaolduklannı gösteriyordu. Bu sanıkJara 146/1'in uygulanmasını eleştiriyordu. "Aziz Nesin'e karşı çıkmak, neden devlete karşı çıkmak olsun" diyordu. Aziz Nesin'i hedef aldıkları- na göre istedikleri gibi otel yakabileceklerini ve bun- ca değerin ölümüne neden olabileceklerini düşünü- yordu herhalde. Kafa işte... Sıvaslı arkadaşlanm da bu konuda çok duyarlı. Ancak tüm suçu, "dışarıdan" geldiğini idida ettikle- ri ve olaytann hemen ardından "kaybolan" bir gru- ba yıkıyorlar. Kentlerini ve hemşerilenni koruma iç- güdüleri ön plana çıkıyor. Gereksiz bir duygusallık bu. Elbette bu canilertüm Sıvas halkını temsil etmez. Fakat "Cumhuriyet, Sıvas'ta kuruldu, Sıvas'ta yıkı- lacak" sloganını dile getirenlerin tümünün Sıvas dı- şından geldiğini iddia etmek de anlamsız... Artık, "gün gibi aşikâr." Devletin kimi kurumlan- nın kimi görevlileri, 12 Eylül öncesinde ve sonrasın- da kendilerini "ülkücü"ve "milliyetçi"olarak göste- ren kimi canilerie, işbiriiği yapmış. Daha sonra da bu işbirliğinin getirdiği "dokunulmazlık" içinde, bu ca- niler "kendi hesaplanna" birtakım "işlere" girişmiş- ler, "dünyalıklannr doğrultmuşlar. Günümüzün kimi MHP'lileri bu canilere sahip çık- makla ve "Türkiye sizinle gunır duyuyor" diye slo- gan atmakla, aynı "ayncalığa" ve "dokunulmazlığa" sahip olacaklannı sanıyoriar. Aslında "pratikte" bir ölçüde faydasını dagörmüyordeğiller. Fakat ış "res- miyete" döküldüğünde, "kazm ayağının"peköyle olmadığını görüyorlar. Geçenlerde Edebiyat Faküttesi'nde çıkan olay- larda, polislerin götürmeye çalıştıklan bir genç, "Bı- rakın beni" diye isyan ediyordu, "ben ülkücüyüm." Ülkücü olduğu zaman, canının istediği her haltı yi- yebileceğini sanıyordu. Ama pek haksız da sayıl- mazdı. AUah bilir kimler sıvazlamıştı sırtını. Allah bKi lir kimler, "Hadi aslanım göreyim senı. Merak etme- yin, bizarkanızdayrz" diye gaza getirmiati. Şimdi po- lisler kendisini gözaltına almak istedikleri zaman, büyük bir şaşkınlık içine düşmüştü. "Bırakın beni" diye bağınyordu, kapılan tekmeliyordu. Son zamanlarda, üzerlerinde "tahliye meleği" do- laşan kimi sanık emniyet görevlilerinde de aynı gay- reti görüyoruz. Cezaevi arabalanyla mahkemeye ge- tirildiklerinde, gene emniyet görevlısı olan arkadaş- lan onlan, uygunsuz bir el işaretine benzeyen işa- retlerie karşılıyoriardı. Sonra da bu adamlar, "taraf- sız" bir biçimde görev yapacaklar... Hadi canım. Tahliyeleri sırasında "kutlamalarda" da aynı el işa- retlerini sergiliyorlardı. Altlanndaki arabalar, beş altı yıllık maaşlannın toplamı kadardı. Ama bu beyler, milliyetçi ve ülkücü... Sıvas davası sanıklannın bir bölümü de aynı işa- reti yaparak girdiler duruşma salonuna ve aynı işa- reti yaparak ve "idama mahkûm" hükmünü sırtla- nnda taşryarak, terk ettiler duruşma salonunu. Bu kez hâkimlere çakmak kalem vb gibi maddeleri at- maya cüret etmediler. Zira "esen rüzgânn" farklı bir rüzgâr olduğunu anlamışlardı. Âlmanya'da Nazi Partisi'ne (Nationalsozialistisc-. he Deutsche Arbeiters Partaei - Milliyetçi Sosyalist Alman İşçi Partisi), ya da Italya'da Faşist Parti'ye baktığımız zaman da üyelerinin birbölümünün, "ye- raltı gülleri" olduğunu görürüz. Yeraltı güçleri Hit- ler'e iktidaryolunu açtıktan sonra "emeklerinin kar- şılığım" isteyince, Hitler müthiş bir katliama girişmiş ve bunlan bir ölçüde temizlemişti. Buna "Uzun bı- çaklar gecesi" denir. rtatya'da yeraltı dünyasıyla faşist yönetim arasın- daki işbiriiği, 2. Dünya Savaşı'nda "tepetaklak" ol- duklan güne kadar sürmüştü. Hitler'in yaptığını Mussoiini yapamamıştı. Diyeceğim şu ki bu "yapı", sağ otoriter partiler- de yaygın bir biçimde görülür ve bu "yöntem" hep kullanılagelmiştir. Bir kısım "adamlannı" devlet için- de "kJlit noktalanna" getirmek ve daha sonra "ye- raltı güçleriyle" işbiriiği yaparak rakiplerini "sindir- mek" ve gerekirse "bertarafetmek." Aynı "yöntem", yıllardır uygulanıyor ülkemizde. Ve kendini çok akıllı zanneden kimi yöneticiler; bun- lan, kendilerinin kullandığını sanıyoriar. MHP'nin ye- ni genel başkanı Devlet Bahçeli, partisiyle bu tür "mafya uzantılannın" bağlannı koparmaya karariıy- mış. Eğer bu duyum doğaıysa ve eğer bunu başa- rabilirse, gerçekten hem kendi partisine ve hem de ülkeye ve demokrasimize büyük katkıda bulunmuş olur. Yurtseverlikle kaynaşan bir milliyetçilik, bu kadar kirii bir ideoloji değildir. * Işaretlediğim tutan kredi kartı hesabımdan alınız. •VISA DEUROCARD Kart no: DMASTERCARD Son kullanma tarihi: Çağan: Kesîntîler maaşa yansıyacak 1 ! ] | * Işarettediğim tutann banka dekontunu adresinize/faksınıza göndereceğim. Çağ Pazariama A.Ş.'nin: D Iş Bankası Cağaloğlu Şb.405543 • Akbank Nuruosmaniye Şb.1571801 G Yapı Kredi Bankası Çemberiitaş Şb. 32529 ^ D Halkbank Cağaloğlu Şb. 39035380 * Işaretlediğim tutarı posta çeki hesabına gönderdim.\ F»TT Çek No: • 666322 Çağ Pazariama A.Ş. Hesabı Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 (34334)Cağaloğlu-İstanbul Tel:(212)512 05 05 Faks:(212)512 48 30 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, zorunlu ta- sarruf fonunun Türk Telekom his- seleriyle tasfıyesini savunurken, iş güvencesi çalışmalarınm da yılba- şına kadar bitirileceğini söyledi. Çağan, zorunlu tasarrufta memur- lardan yapılan yüzde 2'lik kesinti- nin maaşlarayansıtılacağını, işsiz- lik sigortası için işçilerden yapı- lan kesintinin sürdürüleceğini bil- dirdi. Çağan, zorunlu tasurruf fonu- nun Telekom hisseleriyle devri ve kesintilere yüzde 2'lik devlet kat- kısı eklenerek işsizlik sigortası oluşturulması durumunda, geçmiş dönemlerde çalışanların birikim- lerinden diğer kesimlere yapılan kaynak transferi nedeniyle mey- dana gelen kayıplann da giderile- ceğini söyledi. Çağan, mülkiyetin tabana yayıl- masına örnek olarak sunduğu Ka- rabük Demir Çelik Fabrikalan'nın 40 milyon üralık hisse senetleri- nin 2 yılda 37 kat değerlendiğini. bu hisseler borsaya kote edilirse değer artışımn 3 bin 500 kata çı- kacağının hesaplandığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çağan, Türk Telekom'un yüzde 5İ'lik hissesinin devlette, yüzde 10'unun posta işletmelerin- de, yüzde 5'lik paymın çalışanlar ve küçük tasarruflarda kalmasının öngörüldüğünü, geriye kalan top- lam 1.3 katrilyon liralık yüzde 34'lük hissenin ise 800 trilyon li- ralık bölümünün zorunlu tasarruf birikimleri olarak devredilebilece- ğinı söyledi. ÖİB Başkanı Uğur Bayar, Eti- bank'ın satış görüşmelerinde, zorunlu tasarrufun Telekom his- seleriyle tasfıyesini makul bul- duğunu belirtti. Bayar, Çağan'ın açıklamalannı "Bir kere, 'Yüz- de 34'ü şu kadar ediyor, bütün zorunlu tasarrufu karşılıyor gibi açıklamalar biraz izafidir. Bu beyanat. çok doğru değil. 'Bor- saya açsak, milyonlarca dolar danışman firmalara ödenmeye- cek' gibi bir beyanat da talihsiz- liktir. Her halükârda borsaya arz edilecek bir hisse için SPK'nin emrettiği gibi bir danışman fir- magereklidir" diyerek eleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle