Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
istanbul 13 Sinop B 16
Edirne 13 Samsun PB 17
Kocaeli 15 Trabzon PB 15
Çanakkale Y 15 Giresun PB 16
Izmir Y 16 Ankara
Manisa _Y 13 Eskışehir 10
Aydın
Denizti
Y 1 6 Konya
Y 12 Sıvas B 11
Zonguldak Y 14 Antalya
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
B
Y
B
B
PB
PB
1b
18
8
12
11
11
7
6
19 Kars PB
Helsinki
Yurdun güney ve ba-
tı kesımleri çok bu-
lutlu, Maımara, Ege,
Iç Anadolu'nun gü-
ney ve batısı, Akde-
niz, Güneydoğu
Anadolu'nun batısı, Londra
Doğu Anadolu'nun Amsterdam
güneybatısı yağmur B ü k ,
yer yer sağanak ya-
ğışlı, diğeryerter par-
AVRUPA
K -1
K
Stockholm K 1
çaJı az bulutlu geçe- Bonn
cek. Münih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
BeJgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
6
8
17
7
10
7
13
15
4 Milano Y 12
•Mostova
.Bertın £ ^ 5
Taşkent
•Tahnrt
ASYA
Moskova
Aşkabat
AJmatı
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
Y
K
Y
B
Y
B
PB
-b
10
2
5
14
4
14
25
Şam PB 19
f ^ \ Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok bututlu • Yağmuriu k Gok gürûltülu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
armağanın değeri 140 steriini (yaklaşık 50 milyon
lira) geçerse, (3)- Bakanlığınızın olanaklannı se-
çim bölgenizde kullanırsanız, (4)-Devletin mali ola-
naklanyla kendi kişisel olanaklannızı kanştırırsa-
nız" diyor ve şu sonucu bakanlarına çok açık bi-
çimde bildiriyor:
"Bu koşullara uymadığınız taktirde.. otomatik-
man istifa etmiş sayılırsınız."
Ikide bir sözünü ettiğimiz Ingilız demokrasisi, bu
genelgeyle bir kez daha gerçek yüzünü gösteriyor
ve yan-demokratik ülkelere, elbette bize yeni bir
ders veriyor.
O kadar ki, yanıltıcı bilgi vermeyi bile bir baka-
nın istifasına neden sayarak.
Düşününüz ki muhafazakâr partiyi hiç umulma-
dık bir anda deviren bir Başbakan kendi partisin-
deki iç dengeleri umursamıyor bile.
Yolsuzluk, rüşvet gibi daha ağır suçlan bakanla-
nnın zaten işlemeyeceğini varsayarak, 4 madde-
ye sığdırdığı uyarılanna uymayanların istifalannı
vermelerı gereğini de anımsatmıyor.
Bir bakıma kulağından tutup kabine dışına bıra-
kacağı anlamına gelen bir rfadeyle peşin kararını
bildiriyor:
"Otomatikman istifa etmiş sayılırsınız."
Ülkemizde bırakınız yanıltıcı bilgi verdiği için bir
bakanın cezalandırılmasını, yolsuzluk yaptığı, hat-
tadevleti kullanıp malına, parasına mal ve para kat-
tığı için hâlâ siyaset yapabilen politikacıiar bize öz-
gü demokratik düzende yerlerini muhafaza edi-
yor.
Bizim 1947-1997 arasındaki 50 yıllık demokra-
simizde bir başbakandan Tony Blair örneğine ben-
zer bir davranış gördünüz mü? Böyle bir genelge
işittiniz mi?
Tam tersine davranışlar sergileyen küçük bir ör-
nek:
Bir bakan, görevi ekonomıyi düze çıkarmak. Öy-
le ki, geceleri uyurken bile susmuyor, demeç veri-
yor. IMFilegörüşmeleri "şo/("önlemlerebağlayın-
ca borsada büyük panik, döviz piyasalannda dal-
galanma.
Ingiltere'de olsa gitti gider ekonomi güneşimiz!
Ama hâlâ koltuğunda...
Ya Çankaya?
Işin tuhaf tarafı; bu yılki bütçesi 55 trilyon olan,
ulusumuza günde 150 milyara, saatte 75 milyara
mal olan Meclisimızde bir Allah'ın kulu Taner'in
pervasız demeçleriyle ekonominin başına gelen-
ieri sorgulamıyor.
Kâmran Inan, demokratik çarpıklıklanmızı göz-
ler önüne sermek için, Inğiltere'den verdiği başka
bir örnekte: Başbakanına yanlış bilgi veren bir ba-
kanın tam 10 yıl fakir fukara mahallelerinde hizmet
verdiğini, ancak 10 yıl sonra Kraliçe tarafından ka-
bul edilerek onurunun iade edildiğini anlatıyor.
Türkiye'de? Zenginleşiyor!
Son günlerde devlette tasarruf kampanyasında
somut bır sonucu Necati Doğm'nun yazılarıyla
alabildik. Tasarrufa önce Köşk'ten başladı TBMM
Bütçe Komisyonu. 1998 için Çankaya'nın istediği
25.5 triiyonu 6 trilyon "kırptı."
Komisyonun bu kararı aldığı gün; Çankaya'da-
ki iki kabul arasında gazetecilere Cumhurbaşkanı
Demirel'in söylediği aynen şöyle:
"Denge meselesi. Şimdi keserier yıl içinde ve-
rirler."
Cumhurbaşkanı "Bütçe komisyonunun aldığı
kararı fazla önemsemeyin" demeye getiriyor.
"Keserierse kessinler, yannyine aynıparayı dev-
letten alınz" gerçeğini "Yıl içinde verirler" ifadesiy-
le örtmeye çalışıyor.
TBMM'nin, rejimin kalbi olduğunu sık sık yine-
leyen Cumhurbaşkanı'nın, bütçe komisyonu gibi
bir numaralı ve TBMM adına görev yapan bir ko-
misyonun kararını önemsemez görünmesine ne
demeli?
TBMM'yi herkesten önce savunanlann türlü yo-
rumlara açık tutumlannı, davranışlannı nasıl izah et-
meli?
"Türlü çeşitlı" mi? Yoksa...
Evet, ne dersiniz, nasıl açıklamalı?
'Kuraklık Akdeniz'i vuracak'• Baştarafı 1. Sayfada
olarak kirletecek nükleer enerjinin
biralternatıf olamayacağını söyledi.
Enerji talebindeki artışa bağlı ola-
rak dünyadaki nûkleer reaktörlerin
sayısının440'tan 1320'yeçıkanlma-
sı halinde, yıilık 40 bin ton radyoak-
tif atığın 300 ton plütonyum içerece-
ğini belirten Keskin şunlan söyledi:
"Plütonyumun bir toz zerresinden
dahaküçük olan bir mikrogramı,so-
lunum ya da sindirim yotunda ötüm-
cül kanserlere yol açıyor. Bir tenis to-
pundandaha küçük miktardaid piü-
tonyumla mflyonlarca insanı ötdüre-
bflecek nükleer bir bomba yapdabi-
lir. tkJim değişikliğiyle mücadeleye
yönelik olarak bir araya loplanan
Hükümetlerarası İkJim Degişikngi
Paneü'nde şu ifade yer akh: Böylesi
büyük miktariarda plütonyumun
ohişturacağıgüvenliktehdididevbo-
yutta oiacakbr."
Iklim değişikliği, Akdeniz Bölge-
si'nde çölleşme, susuzluk ve besin
üretimi sorunlannı daha da arttıra-
cak.
Greenpeace'in raporuna göre, ar-
tan karbondioksit emisyonlannın y-
ol açtığı küresel ısınmadan kaynak-
lanan iklim felaketlerinin en ciddi
etkileri, Kuzey Afrika ve Türkiye gi-
bi gelişmekte olan ülkelerde görüle-
cek.
Küresel ısınmanın Akdeniz Böl-
gesi açısından potansiyel sonuçlan-
ıu inceleyen Greenpeace çevTe ör-
gütünün "tklim Değişikliği ve Akde-
niz Bölgesi 1997" raporu, bu bölge-
deki iklim değişikliğinin, insan sağ-
lığı, ekosistemler ve ülke ekonomi-
lerini yeni tehditlerle karşı karşıya
bırakacağını; var olan çölleşme, su
kıtlığı ve besin üretimindeki sorun-
lara yenilerini ekleyeceğini ortaya
koyuyor. iklim değişikliğinden kay-
naİdanan en ciddi etkılenn, Kuzey
Afrika ve doğu Akdeniz ülkelennde
hissedıleceği kaydedilen raporda,
"Eğer seragazı yayılımındaJd mev-
cut eğflim sürerse, önümüzdeki yüz-
yılda dünya sıcakhğuuıı arnşı, son
oıı bin yıkia yaşanan bir aroştan da-
ha hıziı oiacakbr" deniyor.
Rapora göre, iklim değişikliği çer-
çevesinde Akdeniz bölgesınin bütü-
nünde kışın daha fazla, yazın ise da-
ha az yağış bekleniyor. Sonuçta böl-
gedeki kuraklıklann sıklığı ve şidde-
tinin artacağı tahmin ediliyor. Uz-
manlar sıcaklığın, 2100 yılına kadar
karalarda 4 derece santigrat, Akde-
niz'in üzerinde ise bunun yansından
fazla artabileceğini söylüyorlar.
Raporda, halk sağlığı açısından
ortaya çıkabilecek yeni ve yaygın
riskler şöyle anlatılıyor: "Yiyecek
buhnagüvencesinin azahnası.güney-
de yaşayan miryonlarca insanın kötü
beslenme ve açhk riskini artüracak-
tor. Sıcaklık ve kûiiügin kanşınu,
kentii nüfustald sotunum yoDan has-
talıklannda bir padamava yd açar-
ken. aşın ha\a koşullan ölüm ve sa-
katlık oranlanıu artnrabilir. Su ke-
sintileri ve tahrip ounuş alt>apı, ko-
lera ve dizanteririskiniartüracakOı:
Daha vüksek SKaküklar, srtma, san-
Uk. san humma gibi bulaşıa hasta-
hklan arturacaktır.'"
Kadın örgüderinden tepki Onbinlerce yurttaş sayılmadı
Haber Merkea-Genel nü-
fus sayımında kadınlara mes-
leklerinin sorulmaması ve
"aik reisi" kavTamının ko-
runması, kadın örgütlerinin
sert tepkilerine yol açtı. Ka-
dın derneklerinin yöneticile-
ri. bu uygulamanın büyük bir
ayıp olduğunu belirterek
Tygulama kaba. çağdışı ve
bilimselliğe aykın. Büyük
masraflar yapilarak ve halk
eve kapaülarak yapılan sa-
yımdan çokdahaaynntıh bfl-
gflerahnabilirdi"dedıler. Ka-
dın ve aıleden sorumlu Dev-
let Bakanı Işılav Sayguı, ken-
disine de mesleğinin sorul-
madığını belirterek "Bangla-
deş gibi geri kahnış ülkelerde
bile" aileyı eşjerin ortak tem-
sıl ettiğini vurguladı.
Nüfus sayımında kadınla-
ra mesleklerinin sorulmama-
sı ve Devlet Istatistik Ensti-
tüsü (DİE) Başkanı Sıddık
Ensari'nın bu uygulama için
"Zamündaıv kâgıttan ve pa*
radan tasarruf etmek için
sormadık" şeklindekı sözle-
ri, kadınlan çileden çıkardı.
Kadın ve aileden sorumlu
Deviet Bakanı fşılay Saygın,
DlE sorulanndakı eksikleri
eleştirdi. Saygın. kendisine
de mesleğinin sorulmadığını
belirterek "Bangladeş gibige-
ri kalnuşülkelerde biîe" aıle-
yi eşlerin ortak temsil ettiği-
ni, ancak Türkiye'de Medenı
Kanun'a göre aıle reısinin er-
kek olarak kabul edildiğini
kaydetti.
_ DYP Edirne Milletvekilı
Ümran Akkan, nüfus sayı-
mında kadınlann yok sayıldı-
ğını ve meslek gruplannın
sorulmamasını kınadığım
söyledi.
Kadın örgütleri, yıllardır
Medeni Kanun'dan çıkanl-
ması için mücadele ettiği "ai-
le reisi" kavramının korun-
masına karşı çıktılar. Uygu-
lamayı şiddetle kınayan ka-
dın örgütlerinin temsilcileri.
şu görüşlere yer verdıler:
CHP tstanbul Kadın Kollan
Başkanı Muazzez Çelebi:
"Son nüfus savunında nüfu-
sun yansını oluşturan kadın-
laryoksavılmışOr. Buradaer-
kek egemen topiumun kadı-
nı Deredeysevatandaş sayma-
ması söz konusudur. Bu du-
rum ülkemizin ileriye degü.
geriyegidişinin göstergesi; ül-
keyi yönetenlerin aslında
Atatürk'ün hedefvemirasına
sahipçıkmadıklannın birişa-
retidir"
istanbul Kadın Kuruluşla-
n Birliği adına lstanbul Üni-
versitesi Kadın Sorunlan
Araştırma ve Uygulama
Merkezi Mödürü Prof. Dr.
Nccla Arat: "Bu bir meslek
sorunu değiL kadınlara karşı
büyük bir say gısızlık. Aile re-
isinin muhatap alınması yan-
lış. Biz buna 10 yildır karşı çı-
kıyoruz. Devletriinegelen fir-
saO kullanamadı. Bu bilimsel
açıdan da yanlış."
Çağdaş Yaşamı Destekle-
me Derneği (ÇYDD) Genel
Başkanı Prof. Dr. Türkan
: Sajlan: "21.yjüçila5İrerken
kadının mcsleginîn sorulma-
ması çok yanlış. Bu kadar pa-
ra harcanan ve tüm Türkiye
eve kapaülarak yapılan sa-
yundan çok önemli bilgiler,
ay nntıb veriler eJde edilebi-
lirdL Ne yaak ki büyük bir
firsat kaço." Kadın Adayla-
n Destekleme ve Eğitme
Derneği (KADER) Genel
Sekreteri Zülal Kılıç: " Bu
durumu şiddede protesto edi-
yonız."
Türk Üni\ersiteli Kadınlar
Derneği Genel Başkanı Prof.
Dr. Tüten Anğ: "DİE Başka-
nı Sıddık Ensari'nin uygula-
masında somudaşan ve kadı-
nın hâlâ 2. sınıfvatandaş ola-
rak görüldüğü anlayışı çağ-
dışı buluyor, şiddetle kınıyo-
ruz. Uygulamanın nedeni
olarak zaman, kâğıt ve para-
dan tasarruf edilmesinin
açıklanması çok talihsiz bir
açıklamadır. Bu durumdan
sorumlu olanlar kendilerine
düşeni yapsınlar."
Mor Çatı Kadın Sığınağı
Vakfı: "Nüfusun yansını
oluşturan kadınlar göz ardı
edildi."
• Baştarafı 1. Sayfada
cağı yönündeki soruyu ise Odabaşı, "Mut-
laka yapılacak. Ama bu memurlann ilçe
kay makamlıgına büdirihnesi gerekir. Kay-
makamlık kendisine ulaşan şikâyeder yö-
nünde gerekeni vapar" dıye yanıtladı.
Sayımın yapıldığı 30 Kasım Pazar günü
Halkalfdaki Cam lşçileri Yapı Kooperatifi
Örnek Evler Sitesi A Blok'ta oturan 48 ha-
nenin de Devlet Istatistik Enstıtüsü (DlE)
memurlanncasayılmadığı ortaya çıktı. Yük-
sek Seçim Kurulu'na bağlı memurlann seç-
men kütüğü işlemlerini yapmalanna karşın
nüfus açısından sayılmamalanna ıçerleyen
site sakinleri, "Madem saymayacaklar ne-
den bizi bütün gün eve hapsettiler" diye ya-
kındılar. Aralannda gözaltında öldüriilen
gazeteci Metin Göktepe"nin ağabeyi Derviş
Göktepe'nin de bulunduğu site halkı "Za-
ten bizi ne zaman adam yerine koydular ki_
Zahmetedip saymamalan da gayet nonmal"
dediler. Moda Başar Sokak No: 2 deki 16 ha-
neli apartmanın da sayılmadığı bildirildi.
Apartman sakinleri güçlükle bir nüfus me-
muru bularak kendilerini saydırdıklannı, an-
cak bütün gün evde beklemelerine karşın
seçmen olarak işlem görmedıklenni söyle-
dSet. Halkalı'da Yenıdoğan MahaHesi AJar-
çam Sokak'taki 20 haneye de sayım memu-
runun uğramadığı öğrenildi.
Genel nüfus sayımında sayılamayanlar
dernek kuruyor. Kısa adı SASAYEK olan
demeğin Girişim Komitesi adına bir açıkla-
ma yapan sayım mağduru Osman Akkuş,
"Askerealdılar,vergi aldılar saymadılar; sır-
tımı snadadüar, oy istediler ama saymadılar;
eve kapatülar, özgürlük hakkuna tecavüz et-
tiler ve yine saymadılar"dedi.
Genel sayımda "kendilerini saydırma-
yan" Bergama köylülerinin, anayasanın 25
ve 26. maddelerinde yer alan, "tepkSerini
ifade edne" haklannı kullandıklannı belir-
ten avukat Senih Özsı>', bunun, yasalar çer-
çevesindeki cezasının "650 bin Hra" olabi-
leceğini söyledi.
Siirt Belediye Başkanı Fahri Çeliker, il-
de sağlıklı bir nüfus tespitı yapılmadığmı
bildirerek sayımm iptalini isteyeceklerini
söyledi. Alanya'da da nüfus sayımının 30
Kasım gece yansına kadar sürdüğü ve bir-
çok köyde tespit ve yazım işleminin dün sa-
baha kadar hâlâ tamamlanmamış olduğu bil-
dirildi.
Van Belediye Başkanı Aydın Talay. 1995
yıhndayaptıklan numaralama çalışmalann-
da Van'ın nüfusunu 447 bin olarak tespit et-
tiklerini söyledi. Başkan Talay, 1996 yılın-
da da valiliğin resmi olmayan bir sayım yap-
tırdığını ve nüfusun 457 bin olarak belirlen-
diğini hatırlatarak "Son iki yıldır ilimiz sü-
rekli olarak göç almaktadır. Nüfusun en az
450-500 bin arasında olmasını bekliyoruz.
Bekledigimiz rakamlann albna düşerse iti-
razedeceğiz" dedi. Bıtlıs Belediye Başkanı
YaşarBuhan da ilde sağlıklı bır tespitin ger-
çekleşmediğini söyledi.
En fazla nüfus Diyarbakır'da
Türkiye"de aldığı göç nedeniyle nüfusu 5
yılda yaklaşık 3 kat artan Diyarbakır'da Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Ahmet Bügüı,
22 yıl aradan sonra ilk kez kendını Diyarba-
kır'da saydınrken. sayımın doğru yapılması
halinde 381 bin olan kent nufusunun 1 mil-
yonun üzerine çıkacağı bildirildi. Bilgin,
kendisinı Diyarbakır nüfusuna en son 1975
yıhnda yazdırdığını belirterek şunlan söy-
ledi: "Görevim nedeniyle 1980yihndaki sa-
yımda Betçika'da, 1985 sayımında tngUte-
re'de ve 1990 yılında ise Ankara'daydım.
Kendimi 22 yıl aradan sonra Diyarbakır'da
saydırmış oluyonım. Diyarbakır'da sağhkh
sayım yapılması halinde nüfusun 1 üe 1.5 nıfl-
yon olacağuıı tahmin ediyorum. Göç dalga-
sından en çok Diyarbakır etkilenmesine rağ-
men, göç edenlerin yeıieştiği varoşlar Diy ar-
balor nüfusundan sayılmıyor. tstanbul'da
250bin görevti kenti sayarken Diyarbakır'da
ise sadece 10 bin kişi sayıyor."
Geçici sonuçlar 3 gün sonra
Nüfus tespitinin sonuçlan, Devlet Istatis-
tik Enstitüsü (DlE) özel bürosuna gelmeye
başladı. DtE Sosyal tstatistikler Daire Baş-
kanı Şeref Hoşgör, nüfus tespitinin genel
olarak sakin ve sorunsuz geçtiğini belirterek,
ilk gelen verilerin bunlann "defter fistü" so-
nuçlar olduğuna dikkat çektL Hoşgör, ilçe
sayım sonuçlanndan yola çıkılarak il, ora-
dan da Türkiye genel geçici nüfusuna ulaşı-
lacağını söyledi.
İlk sayım sonuçlan, Afyon'un Kızılören.
Bolu'nun Kıbnsçık, Bartın'ın Kurucaşile.
Erzincan'm Kemah ilçelennden ve Yalo-
va'dan bildirildi. Nüfus tespitinin sonuçlan.
DlE'ye faksla ya da telgrafla bildirilmeye
devam ediyor.
Daha önceki tespitlerin Ankara ve istan-
bul'da bir haftaya kadar uzadığını anımsatan
Hoşgör, bu genel tespitte önemli bir başan
sağladıkJannı kaydetti.
Hoşgör, geçici sonuçlann tamamının 3
gün içinde ellerinde olacağuıı belirterek ke-
sin sonuçlann da 15 Aralık'ta açıklanacağı-
nı söyledi. DlE özel bürosuna ulaşan geçici
sayım sonuclanna göre, Yalova merkezde
nüfus 83 bin 612 olarak belirlenirken bucak
ve köylerin toplam nüfusu da 12 bin 89 ola-
rak bildirildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
lünün uluslararası piyasalara pompalandığı döne-
me rastlaması ve Boğazlar'dı.
Türkiye, Boğazlar'dan geçecek petrolün vana-
sının açılış törenine katılarak bir bakıma "tehlikeyi
kutlamış" oldu.
Zengingönül'ün değerlendirmelerini aktaralım:
"Orman yangınlannda ısı 700 dereceye kadar
yükselir. Şehir yangınlannda 1100 dereceyi bulur.
Petrol yangınlannda ise 1500 dereceyi aşabilir. Bir
yerde orman yangını başlayınca bazen karşı tepe-
de de birkaç yerde birden yangın başlayabilir. Ki-
mileri buna hemen sabotaj der. Oysa, yangınla ısı-
sı artan bulutlar, karşı tepeye ulaşınca orayı da tu-
tuşturabilir. »
Bu tür tehlike, petrol yangınında çok daha faz-
ladır. Boğaz'da böyle bir yangın her iki kıyıda on-
larca, yüzlerce yerde yangın çıkmasına neden ola-
biiir. Aman yetkilileri uyann..."
Sorumlu yerierde bulunan kişilerin bilerek Tür-
kiye aleyhine karar alabileceğine inanmıyoruz. A-
ma, petrolle ilgili öyle sorumlular gördük ki nere-
deyse, "Boğazlar sorunu" deyince, "Haklısınız,
can boğazdan gelir" diyecek.
Arkadaşımız Lale Sanibrahimoğlu, Azeri pet-
rolünün öyküsünü adım adım izliyor. Lale, 1997
yaz sonuna dek yaşananlan, "Kurt Kapanında Kı-
sır Siyaset - Gizli Belgelehe Bonı Hattı Bozgunu"
başlığı altında kitaplaştırdı.
Konuya ilişkin gelişmelerin her aşarr.asını ha-
berleştiren Lale artık "kitapsız" değil.
Kitapta, arada bir müjdelenen Bakû-Ceyhan bo-
ru hattının nasıl masallaştığı, masalı dinleyen yö-
neticilerimizin ne yaptığı belgeleriyle açıklanıyor.
Kitabın sekizinci bölümünün başlığı şöyle:
"ABD: Ceyhan'da esneyin."
1996'da dönemin ABD Ankara Büyükelçisi
Marc Grossman, bunu Dışişleri yetkililerimize
söylüyor. "Hergörüşmede" diyor, "Bakû-Ceyhan
diye tutturmayın. Biraz esnek olun."
Aslında büyükelçinin arada bir esneme isteme-
sine gerek kalmamış. Hep ağzı açık esnemişiz.
Önce sağlam politika...
Lale, kitabı şöyle noktalıyor:
"Bir an petrolün dünyadan yok olduğunu var-
sayalım. Batı medeniyetinin ayaklan üzerinde dur-
muş olduğu dayanaklardan bir tanesiyok olacak-
tır.
Bu denli hayati bir hammaddenin, bırakın kont-
rolünü, boru hattına bile dahil olabilmek için cid-
di, ülkenin çıkariannı kısır siyasi çekişmelere alet
etmeyecek bir oigun siyasete sahip oknak gere-
kiyor."
Ne yazık ki özellikle Tansu Çiller döneminde,
nerede boru varsa vanası bizden deyip üzerine at-
ladık.
Geldik bugüne. Neredeyiz?
Halen yılda 40 milyon ton petrolün taşındığı Bo-
ğazlar'dan kısa vadede iki katı, süreç devam eder-
se üç katı petrol taşınması söz konusu.
Yukarıda vurguladık. Bugünkü yöneticilerimizin
Türkiye'ye zarar vermek için hareket edeceğine
inanmıyoruz. Ama Boğazlar'daki çıkış yolumuzu
da iyice daraltmış durumdayız.
Petrolde taraf ülkelerin yeniden düzenlenmesi-
ni istediği "Boğazlar Tüzüğü"nün uluslararası de-
netime açık hale getirilmesinin yaratacağı dışa ba-
ğımlılığı düşünmek bile istemiyoruz.
Rusya Başbakanı Viktor Çernomırdin, 15-16
Aralık'ta Ankara'da. Gündemde doğalgaz anlaş-
ması var.
Türkiye'ye verdiği doğalgazı arttırmayı Rusya
önerdi. Bunda, Azeri petrolünü kendi limanlarına
çektikten sonra Türkiye'nin gazını alma eğilimi de
olabilir.
Inal Batu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardım-
cısı sıfatıyla 17 Kasım'da Moskova'ya gitmiş, Tür-
kiye'nin Boğazlar'ı tehlikeye atacak gelişmelere
izin veremeyeceğini vurgulamıştı.
Ama Istanbul'un "öo^az'lanmaması için herdö-
nem değişecek değil, hiçbir değişimden etkilen-
meyecek sağlam bir politika gerekiyor...
I Baştarafı 1. Sayfada
Demirel, Umman'ın baş-
kenti Maskat'a hareketin-
den önce düzenlediği basın
toplantısında, Türkiye'nin
her iki ülke ile tarihten kay-
naklanan iyi ilişkileri oldu-
ğunu. Körfez bunalımı sı-
rasında izlenen tutumun
ilişkileri daha da geliştirdi-
ğini söyledi.
İki ülkenin liderleri ile
bölgesel ve uluslararası ko-
nularda görüş alışverişinde
bulunacağım kaydeden De-
mirel, ticari ilişkilerin ge-
liştirilmesi olanaklannm da
araştınlacağmı bildirdi.
Demirel şunlan söyledi:
"Türkiye, bulunduğu böl-
gede geniş kapsamlı bir ba-
nş, ve işbirüği ortamının ya-
ratüması ve mev cut ihtilaf-
lardan doğan istikrarsızu-
ğın giderilmesi için yoğun
çaba harcamaktadır. Bu-
gün bölgemiz hassas bir dö-
nemden geçmekte. Türki-
ye'nİBbaşından beri destek-
tedigi Ortadoğu banş süre-
cinde tıkanıkbklar yaşan-
makta, Irak ve Birleşmiş
Millefler arasındaki kriz de-
vam etmektedir. Maskat ve
Abu Dabi'deki temas ve gö-
rüşnaeierinıiz. bu konulann
etrafh birşekilde eleaJınma-
sına imkân sağlayacaktır."
Ziyaretler sırasında, 2
Körfez Tüpgaz ve kâğıda yeni zam
milyar dolarlık bir savunma
pazanna sahip olan Um-
man'a savunma ekipmanla-
n satılması konusunda gö-
rüşmelerde bulunulacak.
Asker sayısı oldukça az
olan Umman, savunma ka-
biliyetini arttırmak için ge-
lişmiş ekipmanlar satın alı-
yor. Umman pazannın bü-
yük bölümünü Ingiltere
elinde tutuyor. BAE ile Tür-
kiye arasında daha önce uy-
gulamaya konan 75 milyon
dolarlık savunma sanayii iş-
birliğinin daha da geliştiril-
mesine çalışılacak.
Haber Merkezi - Akarya-
kıt ürünlerine yapılan zam-
mın ardından. halk arasında
tüpgaz olarak bilinen likit
petrol gazı (LPG) perakende
fıyatlan ile SEKA ürünleri-
nin fiyatlan da arttınldı. Hü-
kümetin 6 ay zam yapılma-
ması yolunda aldığı ilke ka-
ranndan sonra, TEDAŞ ve
Türkiye Şeker Fabrikalan,
her ay yaptıklan otomatik
zamlan ertelediklerini bil-
dirdiler.
Yapılan ortalama yüzde
9'luk zamla 2 kilogramlık
piknik tüpünün fiyatı İstan-
bul'da 266 bin liraya, 12 ki-
logramlık mutfak tüpünün
fiyatı 1 milyon 440 bin lira-
ya, 45 kilogramlık sanayi tü-
pünün fiyatı 5 milyon 450
bin liraya yükseldi. Anka-
ra'daki fiyatartışlan ise şöy-
le gerçekleşti: 2 kilogramlık
piknik tüp 264 bin lira, 12
kilogramlık mutfak tüpü 1
milyon 410 bin lira. 45 ki-
logramlık sanayi tüpü 5 mil-
yon 450 bin lira.
SEKA Genel Müdürlüğü.
bazı kâğıt ve karton çeşitle-
rinin fîyatına yüzde 5 ile 8.9
arasında değişen oranlarda
zam yaptı. Yeni fiyatlardün-
den itibarert geçerli olmaya
Sikorsky ihaleden çekfldi
• Baştarafı 1. Sayfada
Eurocopter'den "Tlger'', Bell Text-
ron'dan "KingCobra", Augosta'dan "A-
129 Intemational Mangusta" ve Ruslann
"Mi-24" üe "Mi-28" helikopterleri için
31 Arahk'a kadar teklifbekliyor. SSM,
gelecek yılın nisan ayına kadarki teklif-
leri değerlendirerek firma sayısını 2 ya
da 3'e indirecek. Savunma Sanayii lcra
Komitesi, temmuz ayında kısa listeyi
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'ye
(TAI) gönderecek. TAI daha sonra tek-
lifler hakkında genel bir değerlendirme
raporu hazırlayacak. Komitenin yıl so-
nunda ihaleyi kazanan firmayı acıkla-
ması bekleniyor.
"Comanche'' helikopterini ortak ola-
rak üreten Boeing ve Sikorsky fîrmala-
n arasında yaşanan sorun nedeniyle. adı
geçen 6 finna arasında yer alan Si-
korsky'nin ihaleden çekileceği öğrenil-
di.
Sikorsky'ninşubatta Türkiye'ye sattı-
gı 4 adet "Sea Hawk" helikopterinin
ağustosta ABD Kongresi'nde onaylan-
masmııı ardmdan 4 adet daha aynı tip he-
likopteri satmak için yaptığı görüşme-
lerde son aşamaya gelindiği bildirildi.
Savunma harcamalanna gelecek 30 yıl
için 150 miryardolarayıran Türkiye'nin
"Sea Fünvk" helikopterlerinin sayısını
28'e çıkarmayı hedeflediği kaydedildi.
başladı. Zammrn, girdi fiyat-
lanndaki artışlar nedeniyle
ahndığı bildirildi. SEKA
ürünlerinden bazılannın ye-
ni ton fiyatlan ise KDV ha-
riç şöyle oluştu:
1. hamur kâğıt (60 gr/m2)
159 bin 500 lira, 2. hamur
kâğıt (60-150 gr//m2) 121
bin 500 lira, imitasyon kraft
kâğıdı (70 gr//m2) 67 bin li-
ra, dosyalık karton (300
gr'm2) 94 bin 600 lira, bris-
tol karton (180-220 gr/m2)
129 bin 300 lira, kromo kar-
ton (300 gr'm2) 84 bin 200
lira, gn karton (300-840 gr//
m2) 60 bin lira, kitap kâğıdı
(54-60 gr/m2) 112 bin 700
lira.
Hükümetın, enflasyonu
düşürmek için akaryakıta al-
tı ay süreyle zam yapmama
karan inandıncı bulunmadı.
Petrolde dünyadaki fîyat
dalgalanmalannın Türki-
ye'ye yansımasının kaçınıl-
maz olduğu belirtilirken pet-
rolü ucuza alma olanağı bu-
Iunmadığına dikkat çekildi.
Altı ay süreyle akary akıt fi-
yatlannın dondurulmasıyla
birlikte 9 aylık bilançosunda
33.3 trilyon liralık zarar
açıklayan TÜPRAŞ'ın çok
büyük oranda zarara uğraya-
cağı ifade edilirken petrol
alanında özelleştırmeye so-
yunan hükümetin, zam yap-
mama karan almasının bü-
yük birçelişki yaratnğı belir-
tildi.
TİSK Genel Sekreteri Ku-
bilay Atasayar, "TİSK ola-
rak inanmakistiyoru/-Ama,
Türkiye'de bazı şeyler 6 ay
devam etaıiyor" dedi. Türk-
Iş Genel Sekreteri ŞemsiDe-
nizer, "HaUa inim inim inle-
tiyoıiar. Fakir fukaradan
alıp bir avuç ranoŞeye veri-
yortar. Bunlann 6 ay zam
yapmayacagına inanmıyo-
rum" diye konuşru.
TOBB Başkanı Fuat Mi-
ras. gazetecilerin "Akarya-
kıta zam gelinceher şeye zam
geiir, zamlar 6 ayı beklemez
dep mi" şeklindeki sorusu-
nu, "Gayettabü" diye yanıt-
ladı. Miras. "Devietin baka-
nı söyledikten sonra neden
inanmayaum" dedi.
Hükümetin en çok dışa
bağımh sektörden başlama-
sının yanlış olduğunu belir-
ten Petrolcüler Derneği Baş-
kanvekili Kaya Baban. ön-
celikle döviz kurunun sabit-
leştirilmesi gerektiğini söy-
ledi. Hükümetin sözünde
durması halinde esnafın da
elinden geleni yapacağını
belirten TEŞK Genel Sekre-
teri Hasan Ozcan. özellikle
toplu taşıma hizmeti veren
esnaf açısından akaryakıtın
ana girdi olduğunu anımsa-
tarak esnafın kafadan zam
yapmayacağını söyledi.
DinosoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z
Her
perşembe
teşfiis ve
tedavi
gunudur.