03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ARALIK1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Refah Partisi'ni kapatma davası öncesi açıkladı 'Cumaya kadar karar yok'ANKARA(Cumhurryet Bürosu)-Anayasa Mah- kemesi heyeti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca RP'nın kapatılması istemiyle açılan davayı görüs,meye dün devam etti. Siyasi Partiler Yasası uyarmca. RP"nin kapatüması durumunda baş.ka bir partinin "kurucu üyesi ve yönetidsi" olamayan RP yöneticilennin. ay sonuna doğnı seri şekilde istifa edebil.ecekleri belirtildi. Aı\ayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz- den. dünkü görüşme öncesi mahkemeye gelişinde gazetecılerin sorusu üzerine, "Hepinizin zahmeti boşuna. Raporun okunıjiası tamamlanmadan. tar- toşmaya geçilmeden hiçbirşey belli olmaz. Siz, cuma- dân önce buraya hiç uğramayın,yorulmayıııT ' dedi. Özden. karann ocak ayma yetişmesınin mümkün olup olmadıği sorusu üzerine, "bunu önceden kes- tirmenin olanaksız olduğunu" söyledi. Özden, "Ne • Söz ve eylemleriyle kapatılmaya neden olan kuruculara siyaset yasağı gelebileceği gibi diğer kurucular ve yöneticiler de yeni bir partinin kurucusu olamayacaklar, ancak parti üyesi ve parlamenter olabilecekler. kadar tartışılacak, ne konuşulacak. ne karar alına- cak bilmek olanaksız" diye konuştu. Özden, bir başka soru üzerine. davayla ilgıli de- lillerin incelenmesine rapor okunduktan sonra ge- çileceğini belirtti. Anayasa Mahkemesi heyetinin dün saat 10.00'da basjayan toplantısı, saat 11.50'de sona erdi. Mahkeme Başkanı Özden. toplantmm sabahki bölümünde çeşitli yasalann iptali istemiyle açılan davalann ilk incelemesini yaptıklannı. bu nedenle RP'nin kapatılması istemli davaya geçilemediğini bildirdi. Geçen hafta kaldıklan yerden davayı değer- lendirmeye devam edeceklerini söyleyen Ozden. öğleden sonraki oturumda raportöriinraporunuoku- maya baş,layacağını söyledi. Raportöriin 470 sayfalık raporunun okunması ta- mamlanırsa, heyet. davayla ilgili değerlendirmesi- ne geçecek. RP, Anayasa Mahkemesi'nce kapatıldığı takdir- de partinin kapatılmasına söz ve eylemlen ile neden olan ve gerekçeli kararda adlan geçen parti yöneti- cileri ile üyelerine 5 yıl süreyle siyaset yasağı kona- cak. Bu kişiler 5 yıl süreyle başka bir partinin kuru- cusu, üyesi. yönetıcisi ve denetçısi olamayacaklar. Söz ve eylemlen ile partinin kapatılmasına ne- den olan milletvekillerinin, parlamenterlik sıfatlan sona erecek. Diğer mılletvekilleri de bağımsız konuma düşe- cek. Partinin diğer kuruculan ve yöneticileri ise ye- ni bir partinin kurucusu olamayacaklar, ancak par- ti üyesi ve parlamenter olabilecekler. Partinin kapa- tıldığı tarihte Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda bulunan üyelerin başka bir partinin kurucusu ve yö- neticisi olamamalan, Genel Başkan Necmettin Er- bakan'ın ekibini zor durumda bıraktı. Bu nedenle lider adaylan arasında MKYK üyesi olmayan Re- cepTayyip Erdoğan'ın adı ön plana çıkarken kemik- leşmiş kadronun yeni partiyi de yönetebilmesi içın karardan önce istifa yolunun tercih edileceği belir- tildi. Hasan Âli Yücel 100. doğum yılında anütyor ANKARA/İZMİR (Cum- huriyet)- UNESCOnun. eği- tim ve kültür alanlannda ger- çekleştirdiğı büyük reform- larla ulusal ve evrensel bir devlet adamı olarak kabul et- riği, eskı Milli Eğîrirn Bakanı, yazar ve şair Hasan ÂliYücd, dogumunun 100. yıldönü- münde çeşıtlı etkinliklerle anılacak. UNESCO Genel K.onferansrnm, 1997 yılının -lihıslararas» Hasan Âfi Yücel Vüı" olarak kabul edilmesine karar vermesınm ardından Millı Eğıtim Bakanlığı. Ha- san Âli Yucel 'm yurt genelin- de tanmlması için "özel bir progrım" yürütrae karan al- dı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Ünıversitesi'nce dü- zenknetı etkinlıklerde Türk miffi eğitiminde büyük re- formlar gerçekleştiren. Köy Enstitülen'nı kuran, dünya edebiyatı klasiklennı Türkçe- ye çe\ırten, UNESCO Kuru- luş Yasası'nı hazırlayan ve Türkıye Millı Komısyonu'nu kuran Hasan Âli Yücel"in "eŞtimci" v e "sanatçT kişılı- gi vuTgulanacak. Ankara Otıi- 'vtf*ıWBiftfe Tarih Cograf- 1 '- -fâ 1 r%kûTte l si (DTCF) Parabî •Satonu'nda bugün saat 9.30'de başlayacak "anma programı"nda Milli Eğitim Bakanı Hikhıet Uluğbaj, An- lcara Lniversitesi Rektörü Prof. Dr Günal Akbav. DTCF Dekanı Prof. Dr. Meİek Delil- baş. Milli Eğitim Bakanlığı .Müsteşan Bener Cordan acı- hş konusrnalannı yapacaklar. - Saat 10.30"de bajlayacak "Hasan ÂtiV ücel'in MilB Eğj- time Hizmetieri" başlıklı bi- nncı oturumda. Prof Dr. BeJ- kaÖzdoğan. Prof. Dr. Musta- fa Ergül Prof. Dr. Hrfa Doğan birer konuşma yapacak. Saat 11.20'de başlayacak *Hasan Âli Yücel'in Kültür Hizmetleri" adlı ikinci otu- rumda, Prof. Dr. İonna Kuçu- radi, Prof. Dr. Şerafertin Tu- rauye Prof. Dr. MustafaCan- polat bildin sunacak. Izmır Üniversiteleri Öğre- tim Elemanlan Derneğı'nin düzenleyip Ege ve Dokuz Ey- lül üniversitelerinin katkıla- nyîa gerçekleştirilen "Doğu- munun JûO. Yıldönümünde Hasan ÂB Yücel Sempozyu- mu"nun açılışında konuşan İZÜN'İDER Başkanı Prof. Dr. Hamza Bulut UNESCOnun 1997yıhnı "Hasan Âli Yücel Yıir ilan ettiğıni anımsatarak •"Ancak Türk ayduılanması- nın öDCÜkriarasındayer alan. eğitim alanında büyük re- formlaryapan.Kö\ Enstitüle- ri'ni kuran. LNESCO Türk Milli komisyonu'nu oluştu- ran\ücel'in.l99Tdeüikemiz- de yeteri kadar amlmamasm- dan dernekolarak üzüntü du- yuyoruz*' dedı. SPD Meclis Grubu Başkanı Rudolf Scharping, CHP grubunda konuştu 'Oikenizi yenin, akdcı olun' ÜGÜ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin konuğu olarak Türkiye'ye gelen Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Federal Meclis Grubu Başkanı ve Avrupa Sosyal Demokrat Partisi Başkanı Rudolf Scharping, Lüksemburg zirvesi sonuçlanyla ilgili olarak "KiTgınhğın, öfkenin üstünden gelin, akılcı olun" mesajı verdi. Scharping, -Türkiye-A>Tupa iüşkileri konusunda farklı nitelikJerde. farklı kalitelerde bekleme salonlan olamaz, ancak bir hedefe yöneHk adımlar olabilir. Kapı açıkür, biz Alman sosyal demokraüan olarak kapının daha da açümasuu sağlamaya ve ikili üynanmasını önlemeye haanz" dedi. Scharping. "Türkiye'ııin Avrupa Konferansı'na kaülmasuun da akıla olacağmı" bildirdi. Scharping dün sabah CHP lideri Deniz Baykal ile birlikte CHP'ninTBMM'deki grup toplantısına katıldı. Baykal, Türkiye'nin dünyadaki yeri ve tarihsel rotası ile ilgili bir tartışmanın içinden geçtiğine 3,dikkat çekerken,.şöyle dedi: "Türkive'nin dünvave Avrupa, ile bütunleşmesi sosyal demokrat bir projedir. Bu projenm Avrupa ayagu Avrupa"nın sosyal demokrat bir anlavış içinde konuya yuklaşunım gerektirir. Türldye ayağı da, Türkiye'nin sosyal demokrat bir anlayışla yönlendirilmesi ihtiyacını ortaya koyııyor. SPD iktidara hazıruk kurultaymı yapö. SPD'nin iktidara gelmesi Avrupa'nın her türlü aynmcılık ve dışlayıcılığına karşı adaktli bir bütünleşme yolunu açacakür." Scharping de iki ülke ilişkilerini değerlendirirken. "Biz burada güçlü istikrarh bir devlet görmek isteriz. Türkiye-Avrupa iüskilerinden bahsederken, demokratik. laik, özgürlükçü. Scharping (solda), Kıbns'ın tam üyefik müzakereleri ik ilgili olarak da, "Kıbns fle i^iK sorunlann müzakerefer tamamlanmadan bitirümesi" gereğini vurguladı. (Fotoğraf: HASAN AYDIN) azınlıklara saygıfa bir ilişkiler silsilesinden bahsediyonız" dedı. Scharping, Lüksemburg zirvesi ile ilgili olarak da şu değerfendîrrneleri yaptı: "Tûrkiye fle Avrupa üişkfleri konusunda farklı nireİiklerde. farklı kalitelerde bekleme salonlan olamaz. Ancak bir hedefe yönelik adımlar olabilir. Türkiye'nin kaydettiği ilerlemeleri biliyor ve taktirle karşüıyorum. Bugün gümrük birliği \ar. Türkiye bu statüye sahip tek ülke. Ricam, öztüikle CHP'li dostlanmdan ricam, bize yardımcı ounalandır. AB'nin koyduğu koşullar koşul' olarakdeğil, birlikte vanunası amaçlanan hedefler olmalı. Türkiye'de refbrmlar yapıldı, insan haklan koruma altma alındı. Bu siyasi gruba dahil olmamasuıa karşın, Başbakan Mesut Yılmaz da baa adımlar atılmasına katkıda bulundu. Adımlar ablması Türkiye'nin Avrupa'ya kaühmını kolayiaşnracakür. Bu arada. gümrük birliği ile ilgili finansal yardımlar serbest bırakümalıdır. Türkiye'nin de, Avrupa'ya yönelen bir perspektiil olmalıdır. Bu kızguılık ve öfkey i anlayışla karşıfayoruz. Ama akılcı davranınız. Lüksemburg zirvesinin üstesinden gelinmelidir. Türkiye'nin Avrupa Konferansı'na kaülması akılcı davramş olur." Türkiye'nin AB'ye dahıl olmasını ıstediklerinı yineleyen Scharping, "Türkiye son kararlan düş kınkîığı. kızguılık ve öfke ile algüadı. Kararlar. şart veya koşulmuş gibi algılandı" dedi. Scharping, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini değerlendirirken, iki taraf temsilcileriyle yaptığı bazı görüşmeleri aktardı. Türkiye'nin kapsamlı diyalog önensini doğru bir adım olarak gördüğünü vurguladı. Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Grup Başkanı Rudolf Scharping, daha sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafindan Çankaya ÎWsK edıldi. Kabulde, Scharping ile beraberindekı 20 kişilik heyet de hazır bulundu. Scharping'in, Genelkurmay Başkanlığı'ndan randevu istediği, ancak bunun kabul edilmediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Scharping'in Türkiye gezisi, 6 ay önceden belli olmuş; gezı çerçevesinde Genelkurmay Başkanlığı ile görüşme de söz konusu edilmişti. İlk temasta Genelkurmay Başkanlığı'ndan randevuya yeşil ışık yakıldığı. ancak son aşamada, bu randevunun kabul edilmediği kaydedildi. TV'de Erbakan. Junker'i haklı buldu 'Masaya oturulacak adam değilsiniz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Türki- ye'nin hem Avnıpa Birliği'nden hem İslam Konferansf ndan dışlandığını belirterek, "Lüksemburg Başbakanu Siz aynı masa- ya oturulacak adam değilsiniz' dedl Erbakan. TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerine verilen ara sırasmda toplanan RP grubunda Türkiye'nin layık olduğu noktada bulunmadığını belirterek istikrarh bir yönetime büyük gereksinim duyulduğunu söyledi. RP'nin oy oranının yüzde 35'i aştığını öne süren Erbakan, "Istikran sağlamak için yüzde 50-60'ı aşmamrz lazım. Bu da ilk seçimde aşılacakür. Yeniden büyük Türki- yeancak istikrarh biryönetimle kurulacak- "nr" dedi. Erbakan, yıllardan ben "Batra" oldu- ğunu savunanlann gerçek yüzlerinin orta- ya çıktığını ve "Bana değil baskra" olduk- larıru herkesin gördüğünü kaydetti. Med- yaya yönelik eleştirilerini yineleyen Erba- kan, REFAHYOL iktidan döneminde bazı medya kuruluşlannın yaptığı teşvik baş- vurusunun reddedildiğini anımsattı. Erbakan, "Ancak bu hükümet kurulduk- tan bir hafta sonra, daha güvenoyu bile al- madan tekeki sermaye bizzat başvurmaya bile gerek duymadan telekske emir veriyor ve 14.7 trilyon teşvik auyoriar" dedi. K.onuşmasında AB'nin Türkiye ile ilgi- li aldığı karan da değerlendiren Erbakan, "Lüksemburg Başbakanı 'Siz bu icraatı- nızla aynı masaya oturulacak adam değil- siniz' diyor. Adam doğru söviüyor. Demok- rasi diyeceksiniz, ama pijamay laverilen ta- limatlan yerine getireceksiniz, sonra gide- ceksinizve "Gelin beraber olaltm' diyecek- siniz. İslam Konferansı da bunlan dışlamış- br. Bu davranışlaria milli menfaaüar ko- runabilir mi" diye konuştu. Samsun polisi oyunu engelledi MemleketHikâyeleri 47'nd kezyasaklandı CEMİLCİĞERtM SAMSLTN - Susurluk kazası, Güneydo- ğu olaylan ve Cumartesi Anneleri'ni konu alan "MemleketHikâyeleri'' adlı oyuna47. yasak Samsun'dan geldi. Oyunun sahne- îenmesi öncesi Gazi Sahnesi'ne gelen po- lis "izin ahnmamasını'" gerekçe göstere- rek aralannda Bölge tdare ve fdare Mah- kemesi başkanlannın da bulunduğu seyir- cileri salondan çıkarttı. Polis. Ekin Tiyat- rosu Koordinatörü Tank Güvenç'i de gö- zaltına aldı. Haluk lşıkm yazdığı ve rejısörlüğünü Rüştü Asyalı'nın yaptığı "Memleket Hikâ- yeteri"ni 15-16 Aralık 1997 tarihleri ara- sında sahnelemek içın Samsun'a gelen Ekin Tiyatrosu oyunculan, oyunu önceki akşam 18.30'da sergıledi. Saat 20.00 sula- nnda Gazi Sahnesi'ne gelen Emniyet Mü- dürlüğü Güvenlik Şubesi'ne bağlı polisler. gerekli iznin alınmamasını gerekçe göste- rerek ikinci kez oynanmasma izin verme- di. Polisler, seyircileri de biletlerini iade etmeye çağırdılar. .\ralannda Bölge Idare Mahkemesi Başkanı Melih Yenişehirli, İda- re Mahkemesi Başkanı M. Kemal Aka ve Kültür Müdürü Orhan Pirgayipoğlu'nun da bulunduğu seyirciier salondan aynlır- ken Ekin Tiyatrosu'nun Genel ICoordina- törü Tank Güvenç de izin için gerekli baş- vuruyu yaptıklannı ıleri sürerek polislerle tartıştı. Oyunun oynanması konusunda D- SP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın Samsun Valisi ile telefon görüşmesi yap- tıgını, Vali'nin de gerekli izni sözlü olarak verdiğini anımsatan Güvenç. daha sonra "tutanak" imzalamak için götürüldüğü Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındı. Güvenç dün sabah çıkanldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakı- lırken oyun da iptal edildı. JZ YAZII ORHAN BİRGİT Önceki gün iki büyük üniversitemiz- de, Rektörlük seçimi vardı. En eski ve en büyük üniversitemiz olan Istanbul Üniversitesi ile benim en köklü yükseköğrenim kurumlarından birisi olarak gördüğüm ve uzun süre kürsülerinde ders vermekten büyük ke- yif aldığım, Eskışehir'deki^nado/u Üni- versitesi, süresi dolan yöneticileri yeri- ne yeni rektörierini beliriediler. Bakınız "seçtiler" sözcüğünü bilinç- le kullanmıyorunrr. "belirlediler" demek- le yetınmek istiyorum. Zaten, "Cum/iuriyef"in yazıişleri so- rumlulan da bu haberi, ince birzekânın ürünü olarak değerlendinniş, istanbul Üniversitesi ile ilgili olarak başlığa "Se- çimin galibiAlemdaroğlu" başlığını kul- lanmışlardı. Diğer gazetelerdeki mes- lektaşlar da benzer türden kelime oyunları içındeydiler. "Sabah", "Alem- daroğlu önde" diyordu. "Hüıriyet" ga- zetesınin yazıişleri, Istanbul Üniversi- tesi'ndeki seçimlerle ilgili bir fotoğrafın altma "Öğretim üyelerinin tercihi Prof. Vesayet Altmda Bir Seçim! Dr. Alemdaroğlu" yazmayı uygun gör- müştü. Niçin böyte yapılıyordu? Istanbul Üniversitesi'nde, 2171 öğre- tim üyesi, Anadolu Üniversitesi'nde 407 öğretim üyesi kendi kurumlannın rektörünü belirleme hakkına sahip. A- ma bu profesör ve doçentlerin seçme ehliyetleri, varolan Yüksek Öğrenim Kurumu Kanunu'nagöre, sadece aday tavsiye etmekle sınırlı. Hatta, daha doğ- ru bir söylem ile yüksek makamlara rektörle ilgili eğilim belirlemekten iba- ret. 12 Eylül 1980'den sonra Türkiye'de, üniversite gibi en yüce bilim kurumla- nnda yönetime vesayet şemsiyesi ge- tirenlerin Danışma Meclis'lerinde çı- karttıklan yasalar, üzerinden on yedi yıl geçtiği halde, önceki günkü seçim ko- medyasını hâlâ sahneden indirtmiyor. • • • Indirtmediği için de, Istanbul Üniver- sitesi'nde, kimi aksaçh, amatümü "bi- lim adamı" kimlikli 1969 öğretim üye- si, sandıklarda oylannı kullanıyor. Aynı şekilde Eskişehir Anadolu Üniversite- si'nde de, 388 öğretim üyesi sandık ba- şına gidiyor. Dün gazetelerinizde oku- dunuz. Istanbul'daki sandıklardan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Eskişehir'deki- lerden de Prof. Dr. Engin Ataç, en yük- sek oy alıyor. Ama her iki üniversitemizde de, yeni dönemin rektörlerinin kim olacağı, bu 2357 öğrenim üyesinin iradelerine kar- şın belirlenemiyor. Çünkü 12 Eylül'ün, bu ülkeye arma- ğan ettiği "biz çıkarttık oldu" mantıklı yasalar arasındaki YÖK Kanuna'na gö- re her iki öğrenim kurumunda görev başındaki rektörlerin, Yüksek öğrenim Kurumu'na sandıklardan en çok oy al- mış "6"şar profesörün isimlerini bildir- meleri gerekiyor. YOK üyeleri, bu isim- leri "3"ere indirecek bir toplantı yapa- caklar. O "3"lü isimlercumhurbaşkanı- na sunulacak. Cumhurbaşkanı, bu isimler arasın- dan dilediği kişileri Istanbul ve Anado- lu Üniversiteleri için rektör olarak "ata- yacak". Talihin cilvesi mi sayarsınız. Istanbul seçimi için aday olan öğretim üyesi sa- yısı beş. Altıncı ismi YÖK'e bildinmek zorunda olan rektörlük, bu tşlem için kuraya başvuruyor. Benzer bir işlemde Eskişehir'de gerçekleşiyor. Üç adayın dışındaki altı öğretim üyesine birer oy verildiği için, altı kişilik listeye girecek- ler için, orada da kura çekiliyor. Tam bir gülmece seyirliği. Elbette sayın öğretim üyelerinin hiç- birisinin tekdirhem kusuru olmayan; a- ma onların üzerine 12 Eylül paşalan ta- rafindan birer ucube harmaniyesi gibi giydirilmiş olan vesayet yasasının ge- reği sahnelenen bir seyirlik. Ve görev yapmakta olan parlamen- tomuz, bu komediyi içine sındirmekte ki, solundan, sağına kadar 549 millet- vekilimizden hiçbirisi, YÖK Yasası'nı değiştimnek için uğraş vermiyor. önceki günkü "seçim "ler, ya da apa- çık adı ile yeni rektörler için aday sap- taması yapılması, bu uğraşın zamanı için milletvekillerimize bir uyan değil mi- dir? ••• Avrupa Bırliği'ne alınmadığımız için alınmakta ne ölçüde haklı olup olmadı- ğımızı düşünürken, en yüksek bilım ku- rumlannda yönetici saptanmasını bile bunca uzun ve hiçte demokratik ve bir o kadar da şık olmayan labirentlerden geçirmekte ısrar edişimize anlam vere- miyorum. Ama bu karmaşalık içinde, önceki günkü yarışı başan ile bitiren iki değer- li bilim adamı dostumu, Prof. Dr. Alem- daoğlu ile Prof. Dr. Ataç'ı kutluyorum. POLİTtKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bay Başkan ve RP... Yağmur üç gündür yağıyor... Istanbul'un ulaşım sorunu yağmurlu günlerde dahada büyüyor... 10 milyonu aşkın insanın yaşadığı istanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Er- doğan acaba ne yapıyor? Bay başkan RP'nin kapatılması olasılığı üzerin- de durup yeni kurulacak bir partiye genel baş- kan olmanın yollannı arıyor... Istanbul sanki büyük bir köy!.. Istanbul, Refah'ın elınde her geçen gün yok oluyor!.. O zaman RP ne yapıyor? Refah'ın işi 'cuma eylemlen' ve istanbul Üni- versitesi önünde 'başörtüsüne özgüriük' direnı- şi düzenlemekti... Haydi gözünüz aydın olsun, 'başörtüsüne öz- güriük' eylemi de önceki gün bitmiş... Neden acaba? Söyleyelim: "Berkarda gitti, eylem bitti!" • Oyunun kuralı belli... Kışkırt veyönlendir... RP lideri Necmettin Erbakan da yollara düş- müş. Hoca, partisınin kapatılmasına kesın gözüy- le baktığı için Yeniden Büyük Türkiye Hareke- ti'ne para topluyormuş... Yurt gezilerine Konya'dan başlayan Erbakan, başta Kombassan Holding olmak üzere RP'ye yakın işadamlanna şöyle seslenmiş: "Haydi bakalım, kesenin ağzını açın..." Yine gelen habere göre Avrupa Milli Görüş Teş- kilatı, milyontarca markı Türkiye'ye getirmek için harekete geçmiş... Bugünlerde Almanya'nın pek çok kentinde do- laşan 'sakallı yobazlar', mark ve altın topluyor- larmış... ••• Arkadaşımız Oktay Ekinci, Cumhuriyet'te ya- yımlanmaya başlanan 'Şeriatın Kravatlı Başka- nı' yazı dizisinde soruyon "Erdoğan, kravatlı birgörüntü altmda, aslında Istanbul'u siyasal hedeflehne ulaşmanın eşi bu- lunmaz bir aracı olarak kullanıyor." Isterseniz geriye dönüp bir bakalım!.. Bay Başkan'ın 25 bin üniversite öğrencisine verdiği trilyonluk bursun amacı belhdir. Bir pla- nın,yani 'şeriata gidenyolun'ilkaşamasıdırbu... 25 bin öğrenci, aileleriyle birlikte 100 bin kişi eder... Evet... 100 bin kişilik bir gücü, insan 'eşi bu- lunmaz biraraç' olarak görebilir, hedefe nasıl ula- şabileceğini de böylece kendi milrtanlanna yan- sıtır... Şeriata kadar demokrasi nedir? Işte demokra- si burada bir araçtır... istanbul'daki oda seçimlerinde militanca tavır alan Bay Başkan, Oktay Ekinci'nin deyişiyle 'yağ- malamanın' öncüsüdür... Hizmet, kent yaranna değil siyasal hareket için- dir... Demokrasi amaç değil araçtır... Bu düşünce Bay Başkan'ın bilinçli bir davra- nış yöntemidır... Belediyenın bütçesinden trilyonlar 25 bin öğ- renciye burs' adı altmda aktarılırken ne düşünü- lüyordu dersiniz? Söyleyelim; 'Şeriat müfrezeleri yetiştirmek, onlara ekonomik katkıda bulunmak...' Şeriat müfrezeleri, kız ve erkeklerden oluşuyor, onlar 'başörtüsü eylemleri'nde başı çekiyor, is- tanbul'un gecekondulannda 'Allah için parti ça- lışması' yapıyoriardı... ••• Istanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin 'lle- tişim Vakfı' ile 'Dıyo;en Araşf/rma'nın 'Seçmenin Siyasal Eğilimleri ve Parti Tercıhleri'n gösteren kamuoyu araştırması, ilginç sonuçlan da berabe- rinde getiriyor... Refah Partisi'nin varoşlarındaki gücünü hangi parti kınyor? CHP! RP'nin gerilemesinde CHP'nin büyük bir payı olduğu gerçeği bu araştırmada bir kez daha or- taya çıkıyor. CHP, soldaki oylan topariamaya ça- lışıyor... Bu arada 'siyasi kökenler' de dikkati çekiyor. Her 100 Istanbullu seçmenden 15'ı kendisini 'milliyetçi', 14'ü 'Islamcı', 11 'i ise 'liberal' olarak nitelendiriyor... Istanbul binnci bölgede yine her 100 seçmenden 42'si kendisini merkezde, 27'si sağda ve 22'si solda görüyor... istanbul'da RP eriyor... Bay Başkan'ın ve RP'nin paniği belki bu yüz- den... Göreceksiniz 'camiler kışlamız, mümınler as- kerimiz' sloganları eskisi gibi tutmayacak, para- lı şeriat müfrezeleri bir süre sonra kaçacak delik arayacaklar... Az kaldı!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (« raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI 300 00011 KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 3. BASI 4O0O0OTI- SANCILI YILLAR KUSATIUHIS SOKAKLAR 4. BASI 350ÛOOU KUZU POSTUHDA KURT 2 BASİ 6»; ooo TI ZAMBAK SANA DA BÜUŞTI KAN 2. BASI eocoootı DİN BARONUNUN KAZLARI 6a: oco n. A$IK KADINLAR SOKAĞI 600 0O0U ŞERİAT PAZARI6OO0O0TL Cumhuriyet Kıtap Kulübu Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Cad No.39M1(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle