03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denizlı K K K PB PB PB PB PB 2 -1 2 1 5 5 7 5 Sinop K 1 Adana -1 Samsun K 2 Mersin Trabzon 6 Diyarbakır Y 1 Giresun 5 Şanlıurfa Ankara K 1 Mardın Eskışehır K 0 Sıırt Konya B 1 Hakkârı K -1 Van Zonguldak K 1 Antalya PB 12 Kars 11 Tum bölgeler parçalı çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusu, Karade- nız, Iç Anadolu'nun ku- Oslo B 0 zey ve doğusu, Doğu Helsinkı K -4 Akdenız, Doğu ve Gu- S t O ckholm PB -1 neydoğu Anadolu ya- ğışlı geçecek. Yağışlar Londra Doğu Akdenız. Guney- Amsterdam doğu Anadolu tle Doğu gruksel Karadenız kıyılarında 5 yağmur. dığer yerlerde " a r l s karta karışık yağmur ve Bonn kar yağışlı geçecek B B B Munih Bertin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Wm B B Y PB K K Y Y 1K -2 -2 12 0 -1 -2 12 6 B 0 Mılano Y 10 A S ¥ A Moskova K -14 Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre Y K K K Y K B 8 4 4 4 6 5 20 Şam 15 Parçalt bulutlu Sıslı Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmuhu Kartı \A.-A>-° Sulukar 1 Gok gûrultulu G U N C E L CÜNE\T ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada hangi yayın organına bakarsanız bakınız, hemen hepsi Çemomır- din'ınkışiliğındeRusya'yaaşki- lan ediyor. Oysa, Rusya'yı överken Rus- ya ile dostluğumuzu pekiştirmek istediğimizı birgün boyu söyler- ken hesaplan şu: AB'ye "gizli şantaj" yapmak! Tabii bu, "bah- sidiğer". AB'nin kararlannaTürkiye'nin gösterdıği tepkiyı yadsımakola- naksız. lyi, güzel ama; Rusya'yagös- terdiğimiz birdenbire ortaya çı- kan "yakın ilgiyı" nasıl açıklaya- cağız? Sanki her şey bır günde oluşmuş, anlaşmalar üç günde kotarılmış gibı Ankara'dan Mos- kova'ya demet demet çıçek ne- den? Herhalde AB'ye, kımi ustala- nn yazdığı gibı "Rus kartı" gös- teriyoruz? Iki ülke arasındaki resmi ziya- rettecyıllardırkesikti. Rusya Baş- bakanı Çernomırdin'in gelişi en azından bir aydır gündemdeydı. Elbette Rusya'dan başbakan düzeyinde bir zıyaret önemlıydi. Moskova'nın Çeçenler'e karşı PKK'yı öne sürmesı, Asya'daki Türki cumhuriyetlenne yaklaşı- mımizdan kuşku duyması ara- mtzdaki soğuk duvarlan Mosko- va'nın haylı pekıştirmesıne yol açmıştı. Devlet, "Adrıyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk variığı" söylemınden Moskova'nın te- dirgin olduğunu bılıyordu. Bir değışim yaşandı: Rus- ya'nın Türkiye'nin yaşamsal enerji sorununa. ister tıcaret ya da dolar aşkına, ısterse politık amaçlarla deyiniz, olumlu bir gözle bakması çok önemli bir aşamaydı. Karadeniz boru hattı; 2.100 metre derınlikten geçerek bıze ulaşacak, 640 trilyona mal ola- cak, ancak 16 milyar metreküp doğalgaz sağlayarak konuttan ^şamâyıye önemli katkıda bulu-. nacak. Biraz daha dikkat Bu anlaşmanın metni, günler- ce önceden hazırlanmış, kırmızı kapaklı cılde çoktan yerleştiril- miş, imza bekliyor. Imzalar atılı- yor, medyamız yuzünü Batı'ya dönmüş, hep bir ağızdan sesini duyurmaya çalışıyor: "Avrupa Avrupa dikkat, duy sesimizi!" Oysa; eski çamlar bardak ol- muş. Sovyetler tarihı yolculuğa çıkmış. Batı'yla kaynaşan "libe- ralbirRusya" gelmiş... Gerçeklere bir kez daha göz atınca; çok çok eski tarihterde tezgâhlanan bir proje bir günde AB'ye nasıl ve neden "mesaj" oluyor, akıl almıyor. AB'ye üyeliğimizi ilan etseler- di; Çernomırdin'in gelişi ve Türk- Rus görüşmelerini medyamız bu denli büyütecek miydi? Hayır! Batı'nın, hangi döne- meçlerden geçerek Rusya'nın bizimle anlaşmalar ımzalama noktasına vardığını bilmediğini varsaymak, hatta Rusya ile "ye- ni bir dünya kuracağımızı do- kunduran bir yayın siyaseti be- nimsemek" pek akıl kân olma- sa gerek. Rusya'yla Sovyetler döne- minde başlatılan ve Türkiye he- sabına siyasal ve ekonomik iyi ilişkilerin yeniden başlaması ya- ranmıza sonuçlar veriyor, vere- bılir. Ancak Moskova ile ilişkile- ri şantaj sıyasetine kurban et- memek koşuluyla. Müteahhitlerimizin 17 milyar dolarlık yatırım yaptığı geniş bir alanda hâlâ etkili büyük bir ülke Rusya. Bölgede 600 milyon nü- fus. Çernomırdin'in gelişini yalnız kalan bır ülkenin Türkiye'ye sa- nlması gibı degeriendirmek baş- lı başına bir yanlış. Unutulma- malı kı Moskova, Yunanistan ile "ittıfak" halinde. Güney Kıbrıs'a, bizi hayli kaygılandıran füze ve silah satımından vazgeçmış de- ğil- Ermenistan planına dokun- durmuyor. Bogazlar'dan ayrıca- lıklı geçiş hakkı istiyor. Önümüzdeki zamanlarda bu konularda Moskova ile terse dü- şecegimiz kımi yeni gelişmeler olursa, bugün medyamız koya- cağı yer bulamadığı Mosko- va'ya rjasıl ve. neler yazacak- acaba? Biraz "basiretli" hareket et- mek... Biraz daha "temkinli" ol- mak... Yararlarımızı savunurken bu- günün koşullannda Batı'ya Do- ğu'ya gerçekçi özen göster- mek... Acaba fazla bir şey istemek midır? Bizim medya, matrak medya! Türkiye'nin kararına tepkiler sürüyor 'Çifte standart uygulandı' Bill Clinton: Türkiye Batı dünyasında demirli kalmalı' DışHaberlerServisi-Türkıye'nin Lük- semburg zirvesinden sonra aldığı "AB De siyasi diyaloğu kesme" karannm yankıla- n sürûyor. Avnıpa Parlamentosu'nda en fazla san- dalyeye sahip Sosyalıst Grup, Türki- ye'nin tepkisini "mantıklı bulmadjğmr ifade ederken Yeşıller. "AB, Türkiye'ye çifte standart uyguladı, Yılmaz'ın tepkisi- ni anlıvoruz" dedı. Hınstıyan Demokrat- lar da, Türkiye-AB dıyaloğunun kopma- masını istedıklennı kaydettıler. AB Komısyonu'nda Türkiye sonımlu- su Hans Van den Broek, Türkiye'nin tep- kisini anlayamadığım kaydettı. AB'nin Türkiye Büyükelçisi Mkhaei Lake de, Lüksemburg zirvesının Türkiye'>i AB üyelığine hazırlayan bir stratejı ortaya koyduğunu savundu. Konuya bugün de yer ayıran Avrupa basını. "Türkiye'nin tepkisinin haklı olduğu~ yorumunda bir- leştı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ja- mes Fole>', önceki gün verdıği brifîngde. ABD'nın, Türkıye-AB gerginliğinın uzun vadede kaybolmasını ve Türkiye'nin bir- Hğe üye olmasmı dilediğini belirtti. Kıbns'ın AB üyeliğınin, Kıbns sorunu- nun çözümüne katkıda bulunacağmı ile- ri süren Foley, "AB zirvesinde, Kıbns'ın (Rum yönetimi) tam iiyetik müzakereleri sırasında Kuzey Kıbns Türk Cumhuri- yeti'nin de (KKTC) temsil edilmesi yö- nündeyapılanaçıklamalannotaldık" de- dı. Avrupa Parlamentosu, bugün Türki- ye'nin tepkisine yönelik olarak basın top- lantısı düzenledi. Toplantıda, Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Klaus Hench, "Türkiye'nin sert tepkisini mantıklı bul- nıadjğını" bıldırdı. Hınstıyan Grup lıde- ri Wilfried Martens de. Başbakan Mesut Yılmaz'ın tepkisini "kınadığuıT ifade etti. Türkiye'de bir zamanlar en çok eleş- tın yağmuruna tutulan Yeşıller'ın liderle- rinden Claudia Roth ıse AB karannı "çif- te standart" olarak niteledı. ingilteTe'nin The Guardian gazetesinin başyazısında, Türkiye'nin AB've üyelik- ten uzaklaştınlmasının endişe verici bir gelışme olduğu behrtılerek "Batı,Türki- ye'yi rahatsızedici şekilde itmekyerine,in- ce bir yöntem kuUanmah" denıldı. Hollanda'da yayımlanan Volkskrant gazetes: de. konuyla ılgilı haberini "AB liderieri, Yunanistan'ın zirveyi esir alma- sına izin verdi" başlığıyla duyurdu. Türkiye ve KKTC'nin, AB'nin Rum kesimi ile tam üyelik görüşmelerine baş- lanması kararına sert tepki göstermesi üzerine, Rum Milli Muhafiz Ordusu te- yakkuz durumuna geçti. FUAT KOZLUKLU >\ASHINGTON - ABD Başkanı Bill Clinton, 1997'nin son basın toplantısında AB'nin Türkıye'yle ilgili olarak aldığı karara değinerek "Türkiye'nin Batı dünyasında kalmasını sağlamak için mümkün \e makul olan her şeyin yaptlmasınuı çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi. Clinton. Türkıye'den söz ederken "Güvenilir, laik bir tslam yöneümidir. Bizim iyi müttefikimiz olnıuşlardır" diye konuştu. Clinton, birbuçuk saat süren 1997'nin son basın toplantısında Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbns konusundaki görüşlerini açıkladı. Yaklaşık 100 gazetecinin katıldığı toplantıda sorulan yanıtlayan Clinton. Başbakan Mesut Ydmaz'la cuma günü yapacağı görüşmede Türk-Yunan ılişkılerindeki sorunlann gündeme geleceğini söyledi. Clinton, Yunanlı bir gazetecinin sorusuna veTdiği yanıtta şunlan söyledi: "Türldye ile Yunanistan arasındaki problemler ve Avrupa Birliği'nde Türkiye ile ilgili alınan kararlar, bize Amerikan halknun yeni bir yüzyda girerken çok önemsediği iki amaca işaret ediyor. Her şeyden önce Türkiye'yi Baü'ya perçinlemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye Körfez savaşuıdan beri kayiplara uğrama pahasına tran ve Irak'taki operasyonlanmızı destekkyen güvenilir, laik bir tslam yönetimidir. Bizim iyi bir müttefikimiz olmuşlardır. Eğer ülkenin çapına, jeostratejik önemine. nerede olduğuna, neyi bloke edebileceğine ya da neye kapılan açabileceğine bakarsanız müthis derecede önemli bir ülkedir. İkinci olarak, bence Türkiye ve Yunanistan arasındaki ihtilaflan gidermek de bizim için çok önemhdir." Kıbns sorununun çözülmesını çok istediğinı kaydeden Clinton, Türkiye ve Yunanistan'ın birbiriyle ilgili endişelerini bırakması gerektiğinı de söyledi. Demirel: Moralimizi yüksek tutmalıyız • Baştarafı 1. Sayfada sansı üzenndeki konuşmalann da oda- ğına oturdu. CHP Genel Başkanı De- niz BaykaL "Duygusalbkla. küsküıdük- le, meydan okumaylaTürkiye'yi istedi- ğimiz yere taşı>amavacağımızı bümeii- yiz. Bu hayal kınklığını aşmalıyız" de- di. Cumhurbaşkanı Demirel, dün Ulus- lararası Bilim Olimpıyatlan'nda dere- ceye gıren öğrencılere ödüllennı v erir- ken AB'nin aldığı karan anımsattı. Türkiye'nin zaman zaman moral ge- reksinimı ıçınegirdiğınibelırten Demi- rel. "Bu bize moral verir. Biz. zaten za- man zaman gerek olaylan yorumla- makta çok çabuk-paniğe kapıünaktan, gerekse zaman zaman bize yoneltflnû| yanlış değeriendirmelerden dolayı mo- ral ihtivacı içine gireriz. Bence morali- mizi yüksek tutnıak için çok sebep var- du*. Çocuklanmız bize başan getirmiş- lerdir. Her alanda başan, aradığımız 0- dur" dedı. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ise "Hayal kınklıgına uğramadık. çün- kü hayatterimiz yoktu. Gümrük birtiği anlaşması sırasında pazartık gücü kul- lanılmadığı için bu noktaya gelindi" dc- di. Ecevit. " Üyelik hakkımızdan asla vazgecmeyiz, ama Türkiye için tek se- çenek AB'den ibaret değildir. Bir kapı kapanır, başka kapılar açıur" görüşü- nü de dıle getırdi. Lüksemburg zirvesinde alınan kara- ra gösterdıkleri tepkilen anımsatan Ecevit, "Bu tepkilerden sonra telaşa, paniğe kaptldıklan anlasıbyor. Amaçla- rugünün birinde üyeolacağı umudunu vererek Türkiye'yi baskı alüna alma ça- basıdır. Mınanistan. Kıbns. bölücü te- rörkonusunda Türkiye'yi ödünlerver- meye zoriamak istiyorlardı. Türki- ye'nin nüfusunun büy üklüğünden ve ekonomik olanaklanndan korKuyoır; lardı" dedi. Ecevit sözlenni şöyle sür- dürdü: "AB,Türkiye'yi neiçinesığdıra- biliyor ne de içine sindirebiliyor. Bazı Avrupahlar da haçlı zihniyeti ve ırkçı- hk eğilimi bttinçalonda var. Belli ki bu çevrelende Türkiye'yi küçültme eğilimi var. Bizim sınırlanmızı Avrupa çizme- di, gerekirse müttefiklerimize rağmen biz sınırlanmın koruruz. Şimdi ne ya- pacağız? Tam üyelik başvnrumuz ge- çerli kalacak: bu bizim hakkunız. ABile üyelık bağlamında değil. ama ikili iliş- kilerimiz dev am edecek. Arük biz, hiç- bir Av rupa ülkesiyle ne Ege'yi, ne Kıb- ns'ı ne de güneydoğuyu tarnşuiz. İs- metînönü, "Yenı bir dünya kurulur'de- mişti. Şimdi yeni bir dünya kurulmak- tadır ve 0 dünya da AB'den ibaret de- ğfldü:'' Deniz Baykal da, "bakstzkarann ha- yal kınklığı yarattığınr vurguladı. "Rejimimizde bizi de üzen ohımsuzhık- larvardır" dıyen Baykal sözlerini şöy- le sürdürdü: u Hayal kınklığını anlıyo- nım fakat uzunvadeli gelecek gözönün- de tutularak yeni bir arayışa girilmelL Türkiye'nin dünyadaki yeri bellidir. Türkiye'nin bu tarihiyönelişini, şu hüjL.. kümetin, bu hükümetin engellemesi mümkün değildir. Türkiye'nin tepki sergileyerek tarihi doğnıltusunu sapur- ması söz konusu değildir. Bu hayal kı- nklığını aşmak zorundayız. Başbakan Yılmaz, Heunut Kohll'le görüştükten sonra, istediğimizı akük, demişti. Keş- ke alsaydL, ama alamadı. Birisi alacak- ür. Bu güç dönemi aşmak için dayaıuş- nıava ihtiyaç var. Bu karardan dolayı Türkiye, tarihini inkâr ederek 70 yılhk siyasetini terk edecek değildir." DYP lideri Tansu ÇiDer, Türk dış politikasının ikı ayağından birini tslam ülkeleri, diğer ayağını çağdaş Batı'nın oluşturduğuna dikkat çekerek "Şimdi siz buiki ayağı birdençökerttiniz. Dışa- nda size bu ülkeyi kimyönetiyordiye so- rarlar. Buna cevap veremediğiniz za- man dış gezileriniz turistik geziye döner. Türkiye'yi Avrupa, İKÖ kapılannda btrakırsınız" diye konuştu. Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk da, AB'nin Türki- ye'ye kapılan kapatmasmın Türkiye için büyük bır kayıp olmadığını belir- terek "AB birçok şeyden mahrum kal- dı.CzüJeçekolajıAB'dir'' dedi Cindo- ruk, Turkıye'nın eksiksiz bır demok- rasıyi AB için değıl kendısı için uygu- laması gerektiğinı söyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh Oktay Güner. bütçe görüşmele- nnde, hükümetin AB'ye karşı tavnnı takdırle karşıladıklannı belirtince, DYP ve RP sıralanndan, "geç kaldı" laflan atıldı. Bunun üzenne Güner, "Biz degü. asıl Türk bayrağuun üzeri- ne morfin yapüırken susanlar geç kal- dı'' karşılığını verdi 6 Zina suç olmasın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Zına yapan taraf- lara eşıt ceza öngören yasa tasansı TBMM Adalet Ko- misyonu'nda oyalanırken, Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Vural Savaş, zınanın suç olmaktan çıkanlması ge- rektıği yönünde görüş bildir- dı. Savaş'ın, Yargıtay 1. Ceza Daıresi'nde üye ıken, eski SHP Milletvekıh Erdal Kal- kan'uı, "Kadmveerkeğinzi- na suçlanna verilen cezala- nn eşitknmesini" öngören yasa önensınin görüşülmesı sırasında, Yargıtay'ı temsı- len TBMM Adalet Komıs- yonu'ndaki tartışmalara ka- tıldığı öğrenildı. Savaş, daha sonra Yargıtay Dergısı'nde kaleme aldığı bir makalede, konu ıle ılgilı görüşlerini kaydetti Savaş, "Kanun önünde eşitlik ilkesi, gerekmediği halde bazı eykmleri suç say- manın haklı gerekçesi oiabi- lir mi?" başlıklı makalesm- de, kadın ve erkeğin zına suçlanna venlen cezalann farklılığını savunan yerli ve yabancı bılım adamı hukuk- çulardan alıntılar yaparak farklılığı savunanlann gö- rüşlenne anayasa hukuku açısından katılmadığını kay- dettı. Savaş, konunun ana- yasa değil, kültür sorunu ol- duğunu vurgulayarak şu gö- rüşlere yer verdi' "Örneğin, yasalanmıza göre kadınlar emeklilik hakkını, aynı işte çalışan erkeklere göre beş yd önce kazanmaktadırlar. Ka- nun önünde eşitlik ilkesini, karşı görüşte olanlann koy- duğu ilkeler doğrultusunda anlarsak. eşitlik sağlanması gerektiği gerekçesiyle Emek- li Sandığı Kanunu'nda ko- nuya ilişkin hükümler iptal edilmeii ve kanun koyucu- nun eşitliği sağlayKI hnküm- ler getirmesi için iptal kara- nnm yürürtüğe gireceği ta- rih ileriye ertelenmelidir. Halbuki eşimiz, sevgjlimiz, çocuklanmmn annesi olan kadınlara daha pek çok ko- nuda erkekkrden daha leh- te yasal düzenlemeler yapıl- mahdır. Eşitlik adına sosyal zorunluluk hasıralö edile- mez." Ford kullanıcılarının kali âafcSfiSJ^r - ^ . — £621 M fl Ford Otosan, Türkiye'deki başanlı üretimiyle, Uiuslararası Standartîar Örgütü'nün kalite belgeleme kuruluşu VCA tarafmdan, dünyanın en önemli kalite belgesi ISO Q001"i almaya la^ak görûldü. Bu belgeyle, otomobilden minibûse, vandan kamyona kadar ürettigimiz Ford markasıru taşıyan her aracm kaîitesi ve hizmet anla>oşımız evrensel boyutta onaylanmış oldu. Ford Otosan olarak, müşterilerimize verdiğimiz değertn bir karşıhğı olan bu belgeyi almaktan, ülkemiz adma gurur dmııyoruz. Ford'da hep daha fazlasını bulacaksmız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle