08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Aimanya'dan PKK'ye ret • BERLİN(AA)- Almanya'nın başkenti Berlin'de idare mahkemesi, PKK ve yan kuruluşlanna karşı konulan faaliyet yasağınm kaldınlması amacıyla Köln'deki "Kürdistan Komitesi' adlı dernek tarafindan açüan davayı reddetti. Mahkeme Heyeti Başkanı Werner Meier, Berlın İdare Mahkemesi'nde görülen davaya ilişkin gerekçeli karan açıklarken. "Kürdistan komitesinin, Almanya'run iç güvenliğini tehdit etmesi ve amacı PKK'ye hizmet ve destek olmasi nedeniyle yasağm kaldınlması isteği reddedilmiştir" dedi. Gazeteci için kampanya • GAZİANTEP(AA)- Devlet Bakanı Mehmet Batallı ile Tanm ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar'ın 19 temmuzdaki Gaziantep programını petek otobüsü ûzerinden izledıği sırada havaalanı takına çarparak yaralanmasının ardmdan bitkisel hayattan çıkamayan yerel Güncel gazetesî muhabiri Nuri Karabulut için yardım kampanyası başlatıldı. Güncel gazetesi sahibi Yakup Çiçek, Karabulut'a yardım etmek isteyenlerin, gazetecınin annesi Zahide Karabulut adına Vakıflar Bankası Merkez Şubesi'ne açılan 2028434 numaralı hesaba bağışta buhınabileceklerinı söyledi. Kaçırrian tüccar kuptarıldı • BURSA(AA)- îstanbul'dan 12 gûn önce silah zonıyla kaçmldığı belırtilen İran uyruklu Resul Mehdi Pur adlı tüccar, Bursa'da kurtanldı. Olayla ilgili olarak aralannda 1 Çeçen, 1 de Moldova uyruklunun da bulunduğu 4 kişi gözaltına ahndı. Köstebek davası ^amböyunda "Köstebek ' uavası" olarak bilinen, Deniz Kuvvetleri Komutanhğı'nda oluşturulan Batı Çalışma Grubu'na ait gizlı belgelerin Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sızdınlmasıyla ilgili davanın bugünkü duruşmasında askeri savcı. esas haklcındaki görüşûnü bildırecek. Cezaevi müdürü tutuklandı • KIRŞEHİR(AA)- Kırşehir E Tipı Kapalı Cezaevi Müdürü tsmail Oğuz ile muhasebe servısinde çalışan mutemet memurlan Tanju Özdemir ve Selim Şahan, evrak üzerinde tahnfat yaparak zımmetlerine 2 milyar 500 milyon lira geçirdikleri iddiasıyla tutuklandı. Cezaevine ait evrakı inceleyen teftiş uzmanlannın, Ziraat Bankasfna ait sahte kaşe ve evrak ele geçirdiği de bildirildi. YSK kararı • ANKARA (AA) - Yüksek Seçim Kurulu, il genel meclisirıde bir partiden boşalan asıl üyelik yerine meclise katılacak yedek üyenin aynı partiden olması gerektiğinden hareketle, herhangi bır nedenle partiden ilişiği kesilmiş yedek üyenin o partiden il genel meclisine kaülamayacağına karar verdi. Açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemizin 24 Kasım 1997 tarihli sayısında "Tartışmalı fîrmaya ihale" başlıklı habere ilişkin Erg tnşaat açıklama yaptı. Açıklamada, Çatalan Barajrnın kamu finansman sıkıntılan nedeniyle gecıktıği belirtilerek, fîrmanın ödemelerin aksaması yüzünden zarar ettiğı belirtildı. Baraj yapımı için süre uzatımının DSİ Genel Müdürlüğü'nce yapıldığı anımsatılan açıklamada, projede görevli ikı mühendisin tayini, personelin görevinin azalmasına bağlandı. Erg tnşaat, DSl'den itirazla talep ettigi mıktann 2.5 trilyon liradeğıl. "dahaaz" oiduğunu bıldirdi. Topçu'nun kullandığı 'ihale mevzuatı'nı tüm partiler de sırayla kullanmışlardı Yağma hukuku sorgulanımyor OKTAYEKtNCt Bayındırlık Bakanı Yaşar Top- çu hakkında Karadeniz otoyolu ihalesiyle ilgili verilen gensoru- daki "yobuzhık" iddiasına daya- nak tutulan iki ayn gerekçe daha var. DYP ve RP sözcüleri özetle diyorlar ki: "thalesi yapdan yolun uygulama projesi olmadığ) gibi, ÇED raporu da düzenlenme- • Karadeniz otoyolu, yıllardır "uygulama projesi olmadan" ve "ÇED raporu düzenlenmeden" ihale edilen sayısız devlet yatırımı arasında ne ilk ne de sonuncu olacak. Çünkü gensorular, yolsuzluklara ve yağmaya hizmet eden ihale mevzuatına değil, bu mevzuatı "kullanma sırası gelenlere" veriliyor... ş thalede gerçekten yolsuzluk ya- pıhp yapılmadığı, 15 parçaya ay- nlan yol inşaatının her bir parça- sının "benzer indirim oranlam- la" ve "ayn ayngruplar arasmda" adeta beîli bir "denge" de gözeti- lerek ortakJaşa yüklenilmesinin sadece bir "rastianndan" ibaret olup olmadığı, elbette kı gensoru dışındaki soruşturma yöntemle- riyle de kolayca açığa çıkartılabi- lir. Nitekim, özellikle CHP'nin bu tür bir yöntemle konunun takipçı- si olması da gerekir... Ne var ki gensoruya dayanak tutulan diğer iki gerekçe, aslında bir yolsuzluğun sorgulanmasıyla birlikte yıllardır uygulanan bir "ihale ve yatınm potitikasjnın" da sorgulanması anlamına geliyor. Aynı zamanda bu gibi "şaibeti ihalelerer de her zaman "uygun bir ortamı" hazırlayan bu politı- ka yani "projesiz ve ÇED'siz iha- le''' anlayışı, sadece ANAP'ın ve Yaşar Topçu'nun değil, 1980'ler- den bu yana iktidarlan paylaşan "tûm siyasal partikrin" ve "tüın yatmmcı bakanlann" ortak dav- raıuşı olarak devletin inşaat uygu- lamalanna "karanhkdamgasnu" vuruyor... YıDann suç tabtosu Nitekim. bugüne kadar sayısız yatınm ihalesi işte bu eksiklikler giderilmeden, hatta "önemsenme- den" gerçekleştirildi. Yine bugü- ne kadar hiçbir siyasal parti de (is- ter iktidarda olsun, ister muhale- fette olsun) 12 Eylül'den sonraki özellikle otoyol atılımlanyla bir- likte "yasal" hale getirilen bu bi- lim dışı ve şaibeli yöntemin terk edilmesi için herhangi bir "yasa değişikliği tektifıni" gündeme ge- tirmedi. Şimdi de Bayındırlık Baka- nı 'na "Neden bunlan yapmadın" diye gensoru venlirken, öne sürü- len suçlamalara hukuksal ortam sağlayan ihale mevzuatının düzel- tilmesi için yine kimseden bir ses çıkmıyor. Bu yasa böylesi sonuç- lara olanak sağladığı sürece, bu- gün gensoru verenlerin ve verme- yenlerin, dün olduğu gibi yann da aynı türden tartışmalı ihalelere imza atmalannın "önü açık kal- mış'' oluyor... Peki; acaba yasanın bu olanak- lan, yolsuzluklara nasıl davetiye çıkanyor?.. Birincisi çok açık. "Lygulama projesi olmadaıT. o yatınmın ke- sin maliyeti de önceden doğnı saptanamaz. Bu nedele ihale bir tür "varsayımlar" üzerine yapılır ve bundaki olası yanügılar da "tartışmab ve karanhk ödemele- re" kapı aralar. Hele ki uygulama projesini *işveren" olan devlet de- ğil de "yüldenid" olan fırmalar hazırladığında, (uygulama yıllar- dır böyledir) o firmarun kamu ya- rannı ve bilimi değil, "kendi ka- zancını artbracak" bir teknik ve tasanmı aynı projeye yansıtması da "yolsuzluğun kümnT hazırla- mış olur... Bu gibi yatınmlarda "ÇED ra- ponımındevredtşma çıkarılmasr ise hiç tartışmasız "çevrenin ko- runmasınmhiç önemsenmemesT anlamına geliyor. Yine yasalarda- ki eksildiklerden ve açıklardan ya- rarlanılarak yıllardır ÇED raporu olmadan gerçekleştirilen projeler- le Türkiye'nin ne denli yüksek dü- zeylerde çevre tahribatına uğjadı- ğı da bugün açıkça ortada... Özel- likle "Karadeniz kıyı kuşağT gi- bi, Ege ve Akdeniz'in düştüğü du- rumdan ders ahnması gerekra, ül- kenin elde kalmış son büyük do- ğa ve kültür zenginliğini şimdi bir otoyola kavuştururken. bu yarınm için ÇED süresirü ertelemek bir yana, Türkiye'de bugüne dek ya- pılan "en titiz" ÇED çalışmasının bu projede "önkoşuT olarak be- nimsenmesi. "gerçek Karadeniz- severliğin'' göstergesi değil mi- dir?.. Ne var ki yürürlükteki yasalar bunu da bir "zorunluluk" olarak fazla dayatmadığından, gensoru tartışmalan da "içerikaz" kalıyor. DYP ve diğer tüm partiler ise "ya- sayı duyariı hale getirmek" için harekete geçecekleri yerde. "aynı duyarsızkğtn kendieBerinegeçme- si" için bu siyasal polemik yanşı- na girdiklerinden, kamuoyu da olanı biteni yeterince kavrayamı- yor... Evet. Bu gensoruyla hükü- met belki gerilimli günleryaşadı. Ama "Türkiye'yi kemiren" bır ihale mevzuatından yıllardır sü- rekJi yararlanan siyasi ve ekono- mik çevreler, olanı biteni yine gü- lerek izliyorlar. Çünkü nasıl olsa gensorular "yağma hukukuna" verilmiyor... CHP lideri, hükümetin partisine yönelik eleştirilerini yanıtladı Baykal: Hişt hişt saldn olA>K\RA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomi politikası ile Ba- yındırlık ve tskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki gensorusu nedeniyle ken- disine sert eleştiriler yö- nelten iktidar ortaklanna "Hişt hişt sakin ol, sinirie- rine hâkim ol" sözlenyle uyanda bulundu. Yaşar Topçu hakkında- ki gensoru önergesinin o>- lamalanna katılmayacak- lannı yineleyen Baykal. "Bu önerge nedeniyie ikti- dar bizi muhalefetin arka- sma takılmakla suçluyor. Biz ne muhalefetin arkasj- na takıhnz ne de hüküme- tin. Ayn bir partiyiz ve hü- kümeti yönlendirmek, elcstirmek için bUinçH ola- rak hükümete girmedik*' dedi. Sözlerini seçti CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün parti- sinin grup toplantısında hükümet ortaklannın eleş- tirilerini "dikkaür bir dil- le yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit'in, geçen hafta sonu partisinin kurultayında "şantaja" sözlerinin he- defî olan Baykal'ın üslu- bunu sertleştirmemesi dikkat çekti. KİT ürünleri- ne 6 ay zam yapmama sö- zünün, enflasyonun indi- rilmesi yönünde gerçekçi birçözüm olmadığını kay- deden Baykal, hükümet ortaklannın "RP'nin ka- paülması, DYP lideri Tan- su Çiller'in Yüce DKan'a gönderilmesi"' üzerine se- çim hesabı yaptığını söy- ledi. Hükümete kendileri, sendikalar ve kamuoyu ta- rafindan verilen desteğin yaptlan yanlışlar nedeniy- le hızla eridiğine dikkat çeken Baykal, "Bugün hü- kümette bir tedirginlik. si- nirlilik görülü>or. O\sa özellikle koalisyon hükü- metierindeolgunlukolma- bdır. Olgunluk yerine ge- reksiz kabadayıhğa başlar- sanız hükümet sorumlulu- ğu olmayanlar daha rahat cevap veririer. Efer eevap vermhoriarsa bu sizin şan- sınudır~ dedi. Hükümet onagı partile- rin sözcülerinin "meydan okuyan" tavnndan duy- duğu rahatsızlığı da dile getiren Baykal, "Ancakbu yapbklan tahrik, meydan okuma>a karşıhk, aynı şe- kflde karşıhk \crmek onla- nn işine gelse de Türki- ye'nin işine gelmez. Biz Türkiye'nin çıkariannı düşündüğumüz için onla- ra uymayacağız. Mutiaka bir cevap vermek gerekir- se onlara Sertap Ere- ner'in bir şarkıstnın söz- leriyle cevap veriyorum; hişt hişt sakin ol, sinirle- rine hâkim ol" diye ko- nuştu. Hükümet ortaklannın, CHP ile uğraşmayı bırak- malan önerisinde bulunan Baykal, "Hükümet, CHP'nin ne yapacağına da karar vermek istiyor. Öyle şey olmaz. Herkes kendi işine baksın, kendi hükümetine, partisine baksın.CHP'yikendiilke- lerinden sapurmak müm- kündegüdir'-dedı CHP lideri Deniz Baykal, Bayuıdırhk ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında- ki gensoru ovlamasına kaölmavacaklannı yineledi. (Fotograf: A A) YAŞ'ın gündemi irticacı subaylar A>fKARA (Cumhumet Bürosu) - Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) yann yapacağı aralık ayı toplantısında, irticai faaliyetlere kanştıklan gerekçesiyle ilişikleri kesilecek Türk Silahh Kuvvetleri (TSK) mensuplannın durumunu görüşecek. Toplantıda aynca, TSK personelinin özlük haklanna ilişkin düzenlemeler de ele alınacak. YAŞ, aralık ayı olağan toplantısını yann Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığmda Genelkurmay Karargâhı'nda yapacak. Genelkurmay Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Karadavı, Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı tsmet Sezgin'in yanı sıra komuta kademesindeki askeri yetkililerin katılacağı toplantıda, "yıkid-bölücü" faaliyetlere kanşan TSK personelinin ordudan ihracı görüşülecek. YAŞ, Erfoakan'ın başbakanhğı döneminde 1 'i olağanüstü 3 toplantıda, Ağustos 1996'da 13, aralıkta 58, mayısta da 161 olmak üzere 232 TSK mensubunu irticai faaliyetlere kanştıklan gerekçesiyle ordudan ihraç etmişti. Erbakan, toplantılarda kararlann altını imzaladıktan sonra duyarlılıklan nedeniyle Genelkunnay Başkanı Orgeneral Karadayı ve kuvvet komutanlanna teşekkür etmişti. YAŞ, Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığmda yaptığı toplantısında ise 73'ü irticacı olmak ûzere 76 TSK mensubunu ordudan atmıştı. Censoru Onerge Karadeniz kavgasma donuştu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP'nın Bayındırlık ve tskân Bakanı Yaşar Topçu hak- kında verdiği gensoru önergesi, Karadeniz kavgasına dönüştü. Karadenızliler Meclıs'e taşuıır- ken Başbakan Mesut Yılmaz, diğer muhalefet partileriyle bir- likte CHP'nin de Karadeniz sa- hil yolunu istemedığıni ıleri sür- dü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise bu yolla ilgili ilk so- mut adımınkendileri tarafindan atıldı^nı söyledi. " • Bayındırlık ve İskân Bakarfl Yaşar Topçu hakkındaki genso- ru önergesinin görüşmelerinin ardından venlen güvensızlik önergesi yann TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. Gen- sorunun gerekçesi olan ihalede yapılan yolsuzluk iddıalanndan çok, Karadeniz'e hangi partinin sahip çıktıği tartışmalan ön pla- na çıktı. Karadeniz'den gelen çok sayıda sivil toplum örgütü temsılcisi ve yurttaş, siyasi par- tileri ziyaret ederek Karadeniz sahil yolu projesine ve kendile- rine sahip çıkılmasını istediler. Başbakan Yılmaz, gensoru- nun gündeme alınmasına dolay- lı destek veren CHP'nin de di- ğer muhalefet partilen gibi Ka- radeniz'e "dubleyor yapılma- sına karşı olduğunu ileri sürdü. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı EdipSafderGaydah da dün parti genel merkezinde dü- zenledıği basın toplantısında, Orta Asya'daki enerji kaynakla- nnın faaliyete geçmesiyle bir- likte Karadeniz'in ekonomik anlamda çekim merkezi haline geleceğini, Rusya ve Kafkasya ile gelişen ricari ilışkiler de dik- kate almdığında zaman kaybe- dilmeden Karadeniz sahil yolu- nun hızla tamamlanması gerek- tiğıni anlattı. Gaydalı. "Böylesi- ne önemli bir konuda, hükümet zamana karşı savaş verirken bu projeyi geciktirid çabalar Kara- deniz'e, Karadenizliyeve ülkeye ihanettir" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da dün parrisınin Meclis grup toplantısındayine Karade- niz sahil yolu projesine değindi ve Karadeniz'e sahip çıktığını ortaya koymaya çalıştı. Baykal, ANAP'ın şimdiye kadar yalnız- ca konuştuğunu, Karadeniz'e yol konusunda en somut adımı ise sosyal demokrat bakanlann attığını söyledi. PKK'ye karşı süpürge operasyonuDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Olağanüstü Hal Bölge Valisi Aydm Arslan. son 10 yıl içinde Doğu ve Güneydoğu'da 19.622'si ölü olmak üzere toplam 24.697 PKK'lirun etkisiz hale getirildiğini açıkla- yarak "Eşkıya hiçbirzaman hükümdarola- mamışOr. Ormanda yangm söndü. Şimdi ağaçlandırma çabşmalarma başladık" de- di. Arslan, Kuzey Irak'ta ve ülke içerisinde PKK'ye karşı yürütülen "süpürge operas- yonu"nun bütün hızıyla sürdüğünü söyle- di. OHAL Bölge Valisi Arslan, teröre karşı yürütülen operasyonlarla ilgili dün bir ba- sın toplantısı düzenledi. TSK tarafindan Kuzey Irak'ta başlatılan sınır ötesı operas- yonlarda, PKK'nin etkin olduğu Hakurk bölgesinde denetimin tamamıyla güvenlik kuvvetlerinin eline geçtiğini belirten Ars- lan şunlan söyledi: "Yer yer sıcak temas sağlamyor. Öldürü- len PKK'li say ısında sağlıklı bir bilgi şu an alamrvoruz. Askeri biriikfcr karadan Ha- kurk vadisinin Anboğazı mevkii, Gerdi böl- gesi ve Şüı bölgelerinde konuşlandınldılar. Hava muhalefetine rağmen uçaklar bom- bardımana devam ediyor." 10 yüın bilançosu OHAL'in ilan edıldiği 1987 yılından bu- güne kadar Doğu ve Güneydoğu'daki 11 il- de toplam 16 bin 111 terör olayının meyda- na geldiğini ifade eden Ayduı Arslan, terö- rün 10 yılhk bilançosunu da şöyle açıkla- dı: "Bu otaylarda 4 bin 444 şehit verdik. 4 bin 323 vatandaşunız ise hayabnı kaybetti. Terör örgütünden ise 19 bin 622'si ölü, 555'i yarau, geri kalaru sağ, 2 bin 50'si de teslim olmak üzere toplam 24 bin 697 kişi etkisiz hale genrildi" Arslan, 68 bin köy korucusunun görev yaptığı bölgede, son on yılda 3 bin korucu hakkında soruşturma açıldığını, 1997 yı- lında ise 117 'sinin görevine son verildiğini bildirdi. Vali Arslan. son bir yılda Diyarbakır'ın Lıce ilçesi başta olmak üzere bölge gene- linde 4084 kılo uyuşturucu ile 36 milyon kök dişi hintkeneviri ele geçirildiğine de dikkat çekti. Yapılan son nüfus sayımmda, bölge nü- fusunun tam sayılmadığı yolundaki şikâ- yetlerin yersiz olduğunu anlatan Bölge Va- lisi Arslan, 3 milyon 874 bin 965 olan böl- gedekı 11 ilin nüfusunun yüzde 29 artışla 4 milyon 929 bin 86 l'e ulaştığını, bunun da Türkiye ortalamasmın çok üstünde oldu- ğunu savundu. Habur kapısı açıldı OHAL Valisi Aydm Arslan, Habur güm- rük kapısının dün sabahtan itibaren yeniden araç trafiğine açıldığım da bildirdi. Arslan, yapılan anlaşma gereği Kuzey Irak'tan ma- zotu eskiden olduğu gibi 3.5 dinardan satın alan ilk tanker kafilesinin de dün sabah Habur kapısından Türkiye'ye giriş yap- tığını söyledi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 'Bomba Gibi Dosya../ TBMM Susurluk ve Faili Meçhul Cınayetleri Araş- tırma komisyonlannın raportörü yargıç Akman Ak- yürek, istanbul'da Maslak yolunda kuşkulu birtra- fik kazasında yaşamını yitirdi... CHP'Iİ Fikri Sağlar, Akyürek'le ilgili açıklamasın- da, "Elinde çok önemli bilgiler ve birarşiv vardı" der- ken Susurluk Komisyonu Başkanı RP'li Mehmet Elkatmış da kazanın "kuşkulu" olduğunu bildirdi... Acaba yargıç Akman Akyürek bir trafik kazasına mı kurban gitti, yoksa birileri onu doğnjdan ölüme mi sürükledi? ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan, 'kuşkulu trafık kazası' üzerinde dururken olayın ge- niş çapta araştınlması gerektiğini vurgulayıp şöyle dedi: "Bazı varsayımlar, senaryolar ûzerinden hareket edersek yargıç Akyürek'in otomobili bir ya da iki araç tarafindan sıkıştınlıp ölümlü kazaya meydan verilmişolabılir..." ANAP'lı Tevtik Diker ise olayı değeriendirirken hemen hemen aynı varsayımdan yola çıkıp görüş- lerini şöyle açıklıyordu: "Bu olay trafik kazasına değil, ınfaza benzıyor. Başbakan Mesut Yılmaz da tıpkı benim gibi düşü- nüyor..." Başbakan Mesut Yılmaz'ın da bu konuda kuşku- lan olduğu kesin... Yargıç Akman Akyürek, yakın çevresine sık sık şöyle diyordu: "Tehdit ediliyonjm!.." Kaza sonrası yargıç Akyürek'in ûzerinden 10 bin dolar ve 4 milyar liralık banka dekontu çıktı... • • • Yargıç Akman Akyürek, gazetecilere ilginç bir açıklamada bulunuyor, Istanbul'a gitmeden önce... Diyor ki: "Bomba gibi dosyalarla döneceğim..." Yargıç Akyürek, önceki gün sabah saat 04.45'te özel otomobiliyle bir kamyona arkadan çarpıyor... Acaba yargıç Akyürek o saatte nereden geliyor- du? Olayın bu yönü henüz bılinmiyor!.. Bir başka önemli konu da şu: Yargıç Akyürek, Su- surluk Komisyonu'nda iki ay görev yapıyor, daha sonra bu görevden aynlıyor... Yargıç Akyürek, görevinden niçin aynlmıştı? Konuştuğumuz komisyon üyeleri yargıç Akyürek hakkında görüş birlığindeler: "Her türiü bilgiye sahipti. Onun bıldıklerı daha sonra kamuoyuna aktanlıyordu..." Yargıç Akyürek, 11 Mart 1997'deTBMM Susur- luk Komisyonu Raportörlüğü görevinden istifa edi- yor... Neden mi? Bazı çevrelerin duyduğu rahatsızlık üzerine... Yargıç Akyürek, kimi gazetelerde yer alan "Komis- yonda MİT'çi Kuşkusu" başlıklı haberlerden de te- dirgin olmuştu... O tarihte 'Radikal' gazetesine yaptığı açıklama- da ise şöyle demişti: "Çalışmalanmdan rahatsız olan malum çevreler, komısyonun ta/ımafıy/a hazırtadıâım ve gerçekleri yansıtan Faili Meçhul Cınayetlen Araştırma Komis- yonu'nun raporvnu dikkate alsalardı, hem ülkemiz hem de kendileri bugün bu kadar pisliğe btjlaşmkj mış oluhardı. Kanunlardan ve Allah'tan başka hiç- bir şeyden korkmam. Yeryüzü tannlânn'a inanmam. Beni MlTmensubu gibi göstermeye çalışarak ben- den dolayı bu kurumu zan altında bırakmaya çalış- manın vicdan, akıl, mantık ve hukukkurallanyla bağ- daşır bir yönü bulunmamaktadır." • • • Yargıç Akman Akyürek'in 'kuşkulu bir trafik ka- zası'nda yaşamını yitirmesi 'devlet içinde örgütlü çeteler'\ yeniden gündeme getirdi... Yargıç Akyürek'in ûzerinden 10 bin dolar çıkma- sı bır haylı düşündürücüdür. Bir devlet memuru 10 bin dolan niçin cebinde ta- şısın? Bu konuda yeni senaryolar ortaya atılacak, yar- gıç Akyürek'in kuşkulu bir trafik kazasında yaşamı- nı yitirmesi uzun süre tartışma konusu olacak! Türkiye'de hukukun üstünlüğü inancı toplumda egemen olmadığı sürece ınsanlar her ölum olayına kuşkuyla bakacak... Savcılar ve yargıçlar bugün tehdit altında mıdır, değil mıdır? Eğer bu ülkede savcılar ve yargıçlar bağımsız ha- reket edebiliyorlarsa, polis görevıni sağiıklı yapabi- liyorsa 'hukukun üstünlüğü' inancı toplumun her kesiminde oluşur... Siz, savcılann veyargıçlann 'koruma/annı' ve 'fa- şıma araçlan'nı kaldınp onlara gözdağı verirseniz onlan sindirirsiniz!.. Yargıç Akman Akyürek, önce sindirilmiş ve ardın- dan 'güvence' verilip görevlendirilmiştir... Sonra? Kuşkulu bir trafik kazasında da yaşamını yitirmiş- tir... Yargıç Akman Akyürek, 'çete-mafya-eroin ka- çakçılığı' bağlantılarını çok iyi biliyor, özellikle 'faili meçhul cinayetler'\e ilgili belge ve bilgiler elinde bu- lunuyordu. Yargıç Akyürek, bu arada 'gizlı köy koruculuğu'y\a da yakından ilgilenip bağlantılan üzerinde duruyor muydu? Böyle önemli birinsan nasıl olurdatekbaşınado- laşır, ona devlet koruma vermez?.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Mustafa Gürsel öldü tstanbul Haber Servisi - Bizimkiler Dizisi'nin ba- sın ve halkla ilışkiler da- nışmanı, TGC üyesı Mus- tafa Gürsel (53) dün Ci- hangır'dekı evinde şofben zehirlenmesi sonucu ha- yatını kaybetti. Cihangir Özoğul Sokak Özüm Apartmanı 2 Na- maralı daırede yalnız ya- şayan Mustafa Gürsel. eve gelen arkadaşı Asuman Ozer tarafindan banyoda kendinden geçmiş olarak bulundu. Alman Hastane- si'ne kaldınlan Gürsel. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtanlamadı. Gürsel, cuma günü Teş- vikiye Camii'nde kılına- cak cenaze namazının ar- dından Zincirlikuyu Me- zarlığı'nda toprağa verile- cek. 1944 yıhnda Istan- bul'da doğan Gürsel, Ro- bert Kolej'i bitirdikten sonra Ohio Evalet Cniver- sitesi, Güney Kaliforniya ve Harvard üniversitele- rinde okudu. Mustafa Gürsel, Türkiye'ye dön- dükten sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi ve Boğazıçi Üniversitesi'nde öğretim üyehği yaptı. Mesleğe 1964 yılında gazetemizin Dış Haberler Serv isı'nde başlayan Gür- sel, daha sonra Amerikan ABC Televizyonu'nun Londra muhabırliği, Mil- liyet gazetesinin Atina temsılciliğı, TRT Genel Müdür Danışmanlığı gö- revlerinde bulunmuştu. 2 kız çocuğu babası olan Mustafa Gürsel, Hürgün, ve Politika gazeteleriyle AP Ajansı. Daily Nevvs ve Mega 10 TV'de de çalıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle