Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Aimanya'dan
PKK'ye ret
• BERLİN(AA)-
Almanya'nın başkenti
Berlin'de idare mahkemesi,
PKK ve yan kuruluşlanna
karşı konulan faaliyet
yasağınm kaldınlması
amacıyla Köln'deki
"Kürdistan Komitesi' adlı
dernek tarafindan açüan
davayı reddetti. Mahkeme
Heyeti Başkanı Werner
Meier, Berlın İdare
Mahkemesi'nde görülen
davaya ilişkin gerekçeli
karan açıklarken.
"Kürdistan komitesinin,
Almanya'run iç güvenliğini
tehdit etmesi ve amacı
PKK'ye hizmet ve destek
olmasi nedeniyle yasağm
kaldınlması isteği
reddedilmiştir" dedi.
Gazeteci için
kampanya
• GAZİANTEP(AA)-
Devlet Bakanı Mehmet
Batallı ile Tanm ve
Köyişleri Bakanı Mustafa
Taşar'ın 19 temmuzdaki
Gaziantep programını petek
otobüsü ûzerinden izledıği
sırada havaalanı takına
çarparak yaralanmasının
ardmdan bitkisel hayattan
çıkamayan yerel Güncel
gazetesî muhabiri Nuri
Karabulut için yardım
kampanyası başlatıldı.
Güncel gazetesi sahibi
Yakup Çiçek, Karabulut'a
yardım etmek isteyenlerin,
gazetecınin annesi Zahide
Karabulut adına Vakıflar
Bankası Merkez Şubesi'ne
açılan 2028434 numaralı
hesaba bağışta
buhınabileceklerinı söyledi.
Kaçırrian tüccar
kuptarıldı
• BURSA(AA)-
îstanbul'dan 12 gûn önce
silah zonıyla kaçmldığı
belırtilen İran uyruklu Resul
Mehdi Pur adlı tüccar,
Bursa'da kurtanldı. Olayla
ilgili olarak aralannda 1
Çeçen, 1 de Moldova
uyruklunun da bulunduğu 4
kişi gözaltına ahndı.
Köstebek davası
^amböyunda "Köstebek '
uavası" olarak bilinen,
Deniz Kuvvetleri
Komutanhğı'nda
oluşturulan Batı Çalışma
Grubu'na ait gizlı belgelerin
Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne
sızdınlmasıyla ilgili davanın
bugünkü duruşmasında
askeri savcı. esas
haklcındaki görüşûnü
bildırecek.
Cezaevi müdürü
tutuklandı
• KIRŞEHİR(AA)-
Kırşehir E Tipı Kapalı
Cezaevi Müdürü tsmail
Oğuz ile muhasebe
servısinde çalışan mutemet
memurlan Tanju Özdemir
ve Selim Şahan, evrak
üzerinde tahnfat yaparak
zımmetlerine 2 milyar 500
milyon lira geçirdikleri
iddiasıyla tutuklandı.
Cezaevine ait evrakı
inceleyen teftiş
uzmanlannın, Ziraat
Bankasfna ait sahte kaşe ve
evrak ele geçirdiği de
bildirildi.
YSK kararı
• ANKARA (AA) - Yüksek
Seçim Kurulu, il genel
meclisirıde bir partiden
boşalan asıl üyelik yerine
meclise katılacak yedek
üyenin aynı partiden olması
gerektiğinden hareketle,
herhangi bır nedenle
partiden ilişiği kesilmiş
yedek üyenin o partiden il
genel meclisine
kaülamayacağına karar
verdi.
Açıklama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemizin 24
Kasım 1997 tarihli sayısında
"Tartışmalı fîrmaya ihale"
başlıklı habere ilişkin Erg
tnşaat açıklama yaptı.
Açıklamada, Çatalan
Barajrnın kamu finansman
sıkıntılan nedeniyle
gecıktıği belirtilerek,
fîrmanın ödemelerin
aksaması yüzünden zarar
ettiğı belirtildı. Baraj yapımı
için süre uzatımının DSİ
Genel Müdürlüğü'nce
yapıldığı anımsatılan
açıklamada, projede görevli
ikı mühendisin tayini,
personelin görevinin
azalmasına bağlandı. Erg
tnşaat, DSl'den itirazla talep
ettigi mıktann 2.5 trilyon
liradeğıl. "dahaaz"
oiduğunu bıldirdi.
Topçu'nun kullandığı 'ihale mevzuatı'nı tüm partiler de sırayla kullanmışlardı
Yağma hukuku sorgulanımyor
OKTAYEKtNCt
Bayındırlık Bakanı Yaşar Top-
çu hakkında Karadeniz otoyolu
ihalesiyle ilgili verilen gensoru-
daki "yobuzhık" iddiasına daya-
nak tutulan iki ayn gerekçe daha
var. DYP ve RP sözcüleri özetle
diyorlar ki: "thalesi yapdan yolun
uygulama projesi olmadığ) gibi,
ÇED raporu da düzenlenme-
• Karadeniz otoyolu, yıllardır "uygulama projesi
olmadan" ve "ÇED raporu düzenlenmeden" ihale
edilen sayısız devlet yatırımı arasında ne ilk ne de
sonuncu olacak. Çünkü gensorular, yolsuzluklara ve
yağmaya hizmet eden ihale mevzuatına değil, bu
mevzuatı "kullanma sırası gelenlere" veriliyor...
ş
thalede gerçekten yolsuzluk ya-
pıhp yapılmadığı, 15 parçaya ay-
nlan yol inşaatının her bir parça-
sının "benzer indirim oranlam-
la" ve "ayn ayngruplar arasmda"
adeta beîli bir "denge" de gözeti-
lerek ortakJaşa yüklenilmesinin
sadece bir "rastianndan" ibaret
olup olmadığı, elbette kı gensoru
dışındaki soruşturma yöntemle-
riyle de kolayca açığa çıkartılabi-
lir. Nitekim, özellikle CHP'nin bu
tür bir yöntemle konunun takipçı-
si olması da gerekir...
Ne var ki gensoruya dayanak
tutulan diğer iki gerekçe, aslında
bir yolsuzluğun sorgulanmasıyla
birlikte yıllardır uygulanan bir
"ihale ve yatınm potitikasjnın" da
sorgulanması anlamına geliyor.
Aynı zamanda bu gibi "şaibeti
ihalelerer
de her zaman "uygun
bir ortamı" hazırlayan bu politı-
ka yani "projesiz ve ÇED'siz iha-
le''' anlayışı, sadece ANAP'ın ve
Yaşar Topçu'nun değil, 1980'ler-
den bu yana iktidarlan paylaşan
"tûm siyasal partikrin" ve "tüın
yatmmcı bakanlann" ortak dav-
raıuşı olarak devletin inşaat uygu-
lamalanna "karanhkdamgasnu"
vuruyor...
YıDann suç tabtosu
Nitekim. bugüne kadar sayısız
yatınm ihalesi işte bu eksiklikler
giderilmeden, hatta "önemsenme-
den" gerçekleştirildi. Yine bugü-
ne kadar hiçbir siyasal parti de (is-
ter iktidarda olsun, ister muhale-
fette olsun) 12 Eylül'den sonraki
özellikle otoyol atılımlanyla bir-
likte "yasal" hale getirilen bu bi-
lim dışı ve şaibeli yöntemin terk
edilmesi için herhangi bir "yasa
değişikliği tektifıni" gündeme ge-
tirmedi.
Şimdi de Bayındırlık Baka-
nı 'na "Neden bunlan yapmadın"
diye gensoru venlirken, öne sürü-
len suçlamalara hukuksal ortam
sağlayan ihale mevzuatının düzel-
tilmesi için yine kimseden bir ses
çıkmıyor. Bu yasa böylesi sonuç-
lara olanak sağladığı sürece, bu-
gün gensoru verenlerin ve verme-
yenlerin, dün olduğu gibi yann da
aynı türden tartışmalı ihalelere
imza atmalannın "önü açık kal-
mış'' oluyor...
Peki; acaba yasanın bu olanak-
lan, yolsuzluklara nasıl davetiye
çıkanyor?..
Birincisi çok açık. "Lygulama
projesi olmadaıT. o yatınmın ke-
sin maliyeti de önceden doğnı
saptanamaz. Bu nedele ihale bir
tür "varsayımlar" üzerine yapılır
ve bundaki olası yanügılar da
"tartışmab ve karanhk ödemele-
re" kapı aralar. Hele ki uygulama
projesini *işveren" olan devlet de-
ğil de "yüldenid" olan fırmalar
hazırladığında, (uygulama yıllar-
dır böyledir) o firmarun kamu ya-
rannı ve bilimi değil, "kendi ka-
zancını artbracak" bir teknik ve
tasanmı aynı projeye yansıtması
da "yolsuzluğun kümnT hazırla-
mış olur...
Bu gibi yatınmlarda "ÇED ra-
ponımındevredtşma çıkarılmasr
ise hiç tartışmasız "çevrenin ko-
runmasınmhiç önemsenmemesT
anlamına geliyor. Yine yasalarda-
ki eksildiklerden ve açıklardan ya-
rarlanılarak yıllardır ÇED raporu
olmadan gerçekleştirilen projeler-
le Türkiye'nin ne denli yüksek dü-
zeylerde çevre tahribatına uğjadı-
ğı da bugün açıkça ortada... Özel-
likle "Karadeniz kıyı kuşağT gi-
bi, Ege ve Akdeniz'in düştüğü du-
rumdan ders ahnması gerekra, ül-
kenin elde kalmış son büyük do-
ğa ve kültür zenginliğini şimdi bir
otoyola kavuştururken. bu yarınm
için ÇED süresirü ertelemek bir
yana, Türkiye'de bugüne dek ya-
pılan "en titiz" ÇED çalışmasının
bu projede "önkoşuT olarak be-
nimsenmesi. "gerçek Karadeniz-
severliğin'' göstergesi değil mi-
dir?..
Ne var ki yürürlükteki yasalar
bunu da bir "zorunluluk" olarak
fazla dayatmadığından, gensoru
tartışmalan da "içerikaz" kalıyor.
DYP ve diğer tüm partiler ise "ya-
sayı duyariı hale getirmek" için
harekete geçecekleri yerde. "aynı
duyarsızkğtn kendieBerinegeçme-
si" için bu siyasal polemik yanşı-
na girdiklerinden, kamuoyu da
olanı biteni yeterince kavrayamı-
yor... Evet. Bu gensoruyla hükü-
met belki gerilimli günleryaşadı.
Ama "Türkiye'yi kemiren" bır
ihale mevzuatından yıllardır sü-
rekJi yararlanan siyasi ve ekono-
mik çevreler, olanı biteni yine gü-
lerek izliyorlar. Çünkü nasıl olsa
gensorular "yağma hukukuna"
verilmiyor...
CHP lideri, hükümetin partisine yönelik eleştirilerini yanıtladı
Baykal: Hişt hişt saldn olA>K\RA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
ekonomi politikası ile Ba-
yındırlık ve tskân Bakanı
Yaşar Topçu hakkındaki
gensorusu nedeniyle ken-
disine sert eleştiriler yö-
nelten iktidar ortaklanna
"Hişt hişt sakin ol, sinirie-
rine hâkim ol" sözlenyle
uyanda bulundu.
Yaşar Topçu hakkında-
ki gensoru önergesinin o>-
lamalanna katılmayacak-
lannı yineleyen Baykal.
"Bu önerge nedeniyie ikti-
dar bizi muhalefetin arka-
sma takılmakla suçluyor.
Biz ne muhalefetin arkasj-
na takıhnz ne de hüküme-
tin. Ayn bir partiyiz ve hü-
kümeti yönlendirmek,
elcstirmek için bUinçH ola-
rak hükümete girmedik*'
dedi.
Sözlerini seçti
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, dün parti-
sinin grup toplantısında
hükümet ortaklannın eleş-
tirilerini "dikkaür bir dil-
le yanıtladı. Başbakan
Yardımcısı Bülent Ece-
vit'in, geçen hafta sonu
partisinin kurultayında
"şantaja" sözlerinin he-
defî olan Baykal'ın üslu-
bunu sertleştirmemesi
dikkat çekti. KİT ürünleri-
ne 6 ay zam yapmama sö-
zünün, enflasyonun indi-
rilmesi yönünde gerçekçi
birçözüm olmadığını kay-
deden Baykal, hükümet
ortaklannın "RP'nin ka-
paülması, DYP lideri Tan-
su Çiller'in Yüce DKan'a
gönderilmesi"' üzerine se-
çim hesabı yaptığını söy-
ledi. Hükümete kendileri,
sendikalar ve kamuoyu ta-
rafindan verilen desteğin
yaptlan yanlışlar nedeniy-
le hızla eridiğine dikkat
çeken Baykal, "Bugün hü-
kümette bir tedirginlik. si-
nirlilik görülü>or. O\sa
özellikle koalisyon hükü-
metierindeolgunlukolma-
bdır. Olgunluk yerine ge-
reksiz kabadayıhğa başlar-
sanız hükümet sorumlulu-
ğu olmayanlar daha rahat
cevap veririer. Efer eevap
vermhoriarsa bu sizin şan-
sınudır~ dedi.
Hükümet onagı partile-
rin sözcülerinin "meydan
okuyan" tavnndan duy-
duğu rahatsızlığı da dile
getiren Baykal, "Ancakbu
yapbklan tahrik, meydan
okuma>a karşıhk, aynı şe-
kflde karşıhk \crmek onla-
nn işine gelse de Türki-
ye'nin işine gelmez. Biz
Türkiye'nin çıkariannı
düşündüğumüz için onla-
ra uymayacağız. Mutiaka
bir cevap vermek gerekir-
se onlara Sertap Ere-
ner'in bir şarkıstnın söz-
leriyle cevap veriyorum;
hişt hişt sakin ol, sinirle-
rine hâkim ol" diye ko-
nuştu.
Hükümet ortaklannın,
CHP ile uğraşmayı bırak-
malan önerisinde bulunan
Baykal, "Hükümet,
CHP'nin ne yapacağına
da karar vermek istiyor.
Öyle şey olmaz. Herkes
kendi işine baksın, kendi
hükümetine, partisine
baksın.CHP'yikendiilke-
lerinden sapurmak müm-
kündegüdir'-dedı
CHP lideri Deniz Baykal, Bayuıdırhk ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında-
ki gensoru ovlamasına kaölmavacaklannı yineledi. (Fotograf: A A)
YAŞ'ın gündemi irticacı subaylar
A>fKARA (Cumhumet
Bürosu) - Yüksek Askeri
Şûra (YAŞ) yann yapacağı
aralık ayı toplantısında,
irticai faaliyetlere
kanştıklan gerekçesiyle
ilişikleri kesilecek Türk
Silahh Kuvvetleri (TSK)
mensuplannın durumunu
görüşecek. Toplantıda
aynca, TSK personelinin
özlük haklanna ilişkin
düzenlemeler de ele
alınacak. YAŞ, aralık ayı
olağan toplantısını yann
Başbakan Mesut Yılmaz
başkanlığmda Genelkurmay
Karargâhı'nda yapacak.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral tsmail Hakkı
Karadavı, Başbakan
Yardımcısı ve Milli
Savunma Bakanı tsmet
Sezgin'in yanı sıra komuta
kademesindeki askeri
yetkililerin katılacağı
toplantıda, "yıkid-bölücü"
faaliyetlere kanşan TSK
personelinin ordudan ihracı
görüşülecek. YAŞ,
Erfoakan'ın başbakanhğı
döneminde 1 'i olağanüstü 3
toplantıda, Ağustos 1996'da
13, aralıkta 58, mayısta da
161 olmak üzere 232 TSK
mensubunu irticai
faaliyetlere kanştıklan
gerekçesiyle ordudan ihraç
etmişti. Erbakan,
toplantılarda kararlann altını
imzaladıktan sonra
duyarlılıklan nedeniyle
Genelkunnay Başkanı
Orgeneral Karadayı ve
kuvvet komutanlanna
teşekkür etmişti.
YAŞ, Başbakan Mesut
Yılmaz başkanlığmda
yaptığı toplantısında ise
73'ü irticacı olmak ûzere 76
TSK mensubunu ordudan
atmıştı.
Censoru
Onerge
Karadeniz
kavgasma
donuştu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DYP'nın Bayındırlık ve
tskân Bakanı Yaşar Topçu hak-
kında verdiği gensoru önergesi,
Karadeniz kavgasına dönüştü.
Karadenızliler Meclıs'e taşuıır-
ken Başbakan Mesut Yılmaz,
diğer muhalefet partileriyle bir-
likte CHP'nin de Karadeniz sa-
hil yolunu istemedığıni ıleri sür-
dü. CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ise bu yolla ilgili ilk so-
mut adımınkendileri tarafindan
atıldı^nı söyledi. " •
Bayındırlık ve İskân Bakarfl
Yaşar Topçu hakkındaki genso-
ru önergesinin görüşmelerinin
ardından venlen güvensızlik
önergesi yann TBMM Genel
Kurulu'nda görüşülecek. Gen-
sorunun gerekçesi olan ihalede
yapılan yolsuzluk iddıalanndan
çok, Karadeniz'e hangi partinin
sahip çıktıği tartışmalan ön pla-
na çıktı. Karadeniz'den gelen
çok sayıda sivil toplum örgütü
temsılcisi ve yurttaş, siyasi par-
tileri ziyaret ederek Karadeniz
sahil yolu projesine ve kendile-
rine sahip çıkılmasını istediler.
Başbakan Yılmaz, gensoru-
nun gündeme alınmasına dolay-
lı destek veren CHP'nin de di-
ğer muhalefet partilen gibi Ka-
radeniz'e "dubleyor yapılma-
sına karşı olduğunu ileri sürdü.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı EdipSafderGaydah da
dün parti genel merkezinde dü-
zenledıği basın toplantısında,
Orta Asya'daki enerji kaynakla-
nnın faaliyete geçmesiyle bir-
likte Karadeniz'in ekonomik
anlamda çekim merkezi haline
geleceğini, Rusya ve Kafkasya
ile gelişen ricari ilışkiler de dik-
kate almdığında zaman kaybe-
dilmeden Karadeniz sahil yolu-
nun hızla tamamlanması gerek-
tiğıni anlattı. Gaydalı. "Böylesi-
ne önemli bir konuda, hükümet
zamana karşı savaş verirken bu
projeyi geciktirid çabalar Kara-
deniz'e, Karadenizliyeve ülkeye
ihanettir" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal da dün parrisınin Meclis
grup toplantısındayine Karade-
niz sahil yolu projesine değindi
ve Karadeniz'e sahip çıktığını
ortaya koymaya çalıştı. Baykal,
ANAP'ın şimdiye kadar yalnız-
ca konuştuğunu, Karadeniz'e
yol konusunda en somut adımı
ise sosyal demokrat bakanlann
attığını söyledi.
PKK'ye karşı süpürge operasyonuDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Olağanüstü Hal Bölge Valisi Aydm Arslan.
son 10 yıl içinde Doğu ve Güneydoğu'da
19.622'si ölü olmak üzere toplam 24.697
PKK'lirun etkisiz hale getirildiğini açıkla-
yarak "Eşkıya hiçbirzaman hükümdarola-
mamışOr. Ormanda yangm söndü. Şimdi
ağaçlandırma çabşmalarma başladık" de-
di. Arslan, Kuzey Irak'ta ve ülke içerisinde
PKK'ye karşı yürütülen "süpürge operas-
yonu"nun bütün hızıyla sürdüğünü söyle-
di.
OHAL Bölge Valisi Arslan, teröre karşı
yürütülen operasyonlarla ilgili dün bir ba-
sın toplantısı düzenledi. TSK tarafindan
Kuzey Irak'ta başlatılan sınır ötesı operas-
yonlarda, PKK'nin etkin olduğu Hakurk
bölgesinde denetimin tamamıyla güvenlik
kuvvetlerinin eline geçtiğini belirten Ars-
lan şunlan söyledi:
"Yer yer sıcak temas sağlamyor. Öldürü-
len PKK'li say ısında sağlıklı bir bilgi şu an
alamrvoruz. Askeri biriikfcr karadan Ha-
kurk vadisinin Anboğazı mevkii, Gerdi böl-
gesi ve Şüı bölgelerinde konuşlandınldılar.
Hava muhalefetine rağmen uçaklar bom-
bardımana devam ediyor."
10 yüın bilançosu
OHAL'in ilan edıldiği 1987 yılından bu-
güne kadar Doğu ve Güneydoğu'daki 11 il-
de toplam 16 bin 111 terör olayının meyda-
na geldiğini ifade eden Ayduı Arslan, terö-
rün 10 yılhk bilançosunu da şöyle açıkla-
dı: "Bu otaylarda 4 bin 444 şehit verdik. 4
bin 323 vatandaşunız ise hayabnı kaybetti.
Terör örgütünden ise 19 bin 622'si ölü, 555'i
yarau, geri kalaru sağ, 2 bin 50'si de teslim
olmak üzere toplam 24 bin 697 kişi etkisiz
hale genrildi"
Arslan, 68 bin köy korucusunun görev
yaptığı bölgede, son on yılda 3 bin korucu
hakkında soruşturma açıldığını, 1997 yı-
lında ise 117 'sinin görevine son verildiğini
bildirdi.
Vali Arslan. son bir yılda Diyarbakır'ın
Lıce ilçesi başta olmak üzere bölge gene-
linde 4084 kılo uyuşturucu ile 36 milyon
kök dişi hintkeneviri ele geçirildiğine de
dikkat çekti.
Yapılan son nüfus sayımmda, bölge nü-
fusunun tam sayılmadığı yolundaki şikâ-
yetlerin yersiz olduğunu anlatan Bölge Va-
lisi Arslan, 3 milyon 874 bin 965 olan böl-
gedekı 11 ilin nüfusunun yüzde 29 artışla
4 milyon 929 bin 86 l'e ulaştığını, bunun da
Türkiye ortalamasmın çok üstünde oldu-
ğunu savundu.
Habur kapısı açıldı
OHAL Valisi Aydm Arslan, Habur güm-
rük kapısının dün sabahtan itibaren yeniden
araç trafiğine açıldığım da bildirdi. Arslan,
yapılan anlaşma gereği Kuzey Irak'tan ma-
zotu eskiden olduğu gibi 3.5 dinardan satın
alan ilk tanker kafilesinin de dün sabah
Habur kapısından Türkiye'ye giriş yap-
tığını söyledi.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
'Bomba Gibi Dosya../
TBMM Susurluk ve Faili Meçhul Cınayetleri Araş-
tırma komisyonlannın raportörü yargıç Akman Ak-
yürek, istanbul'da Maslak yolunda kuşkulu birtra-
fik kazasında yaşamını yitirdi...
CHP'Iİ Fikri Sağlar, Akyürek'le ilgili açıklamasın-
da, "Elinde çok önemli bilgiler ve birarşiv vardı" der-
ken Susurluk Komisyonu Başkanı RP'li Mehmet
Elkatmış da kazanın "kuşkulu" olduğunu bildirdi...
Acaba yargıç Akman Akyürek bir trafik kazasına
mı kurban gitti, yoksa birileri onu doğnjdan ölüme
mi sürükledi?
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan,
'kuşkulu trafık kazası' üzerinde dururken olayın ge-
niş çapta araştınlması gerektiğini vurgulayıp şöyle
dedi:
"Bazı varsayımlar, senaryolar ûzerinden hareket
edersek yargıç Akyürek'in otomobili bir ya da iki
araç tarafindan sıkıştınlıp ölümlü kazaya meydan
verilmişolabılir..."
ANAP'lı Tevtik Diker ise olayı değeriendirirken
hemen hemen aynı varsayımdan yola çıkıp görüş-
lerini şöyle açıklıyordu:
"Bu olay trafik kazasına değil, ınfaza benzıyor.
Başbakan Mesut Yılmaz da tıpkı benim gibi düşü-
nüyor..."
Başbakan Mesut Yılmaz'ın da bu konuda kuşku-
lan olduğu kesin...
Yargıç Akman Akyürek, yakın çevresine sık sık
şöyle diyordu:
"Tehdit ediliyonjm!.."
Kaza sonrası yargıç Akyürek'in ûzerinden 10 bin
dolar ve 4 milyar liralık banka dekontu çıktı...
• • •
Yargıç Akman Akyürek, gazetecilere ilginç bir
açıklamada bulunuyor, Istanbul'a gitmeden önce...
Diyor ki:
"Bomba gibi dosyalarla döneceğim..."
Yargıç Akyürek, önceki gün sabah saat 04.45'te
özel otomobiliyle bir kamyona arkadan çarpıyor...
Acaba yargıç Akyürek o saatte nereden geliyor-
du?
Olayın bu yönü henüz bılinmiyor!..
Bir başka önemli konu da şu: Yargıç Akyürek, Su-
surluk Komisyonu'nda iki ay görev yapıyor, daha
sonra bu görevden aynlıyor...
Yargıç Akyürek, görevinden niçin aynlmıştı?
Konuştuğumuz komisyon üyeleri yargıç Akyürek
hakkında görüş birlığindeler:
"Her türiü bilgiye sahipti. Onun bıldıklerı daha
sonra kamuoyuna aktanlıyordu..."
Yargıç Akyürek, 11 Mart 1997'deTBMM Susur-
luk Komisyonu Raportörlüğü görevinden istifa edi-
yor...
Neden mi?
Bazı çevrelerin duyduğu rahatsızlık üzerine...
Yargıç Akyürek, kimi gazetelerde yer alan "Komis-
yonda MİT'çi Kuşkusu" başlıklı haberlerden de te-
dirgin olmuştu...
O tarihte 'Radikal' gazetesine yaptığı açıklama-
da ise şöyle demişti:
"Çalışmalanmdan rahatsız olan malum çevreler,
komısyonun ta/ımafıy/a hazırtadıâım ve gerçekleri
yansıtan Faili Meçhul Cınayetlen Araştırma Komis-
yonu'nun raporvnu dikkate alsalardı, hem ülkemiz
hem de kendileri bugün bu kadar pisliğe btjlaşmkj
mış oluhardı. Kanunlardan ve Allah'tan başka hiç-
bir şeyden korkmam. Yeryüzü tannlânn'a inanmam.
Beni MlTmensubu gibi göstermeye çalışarak ben-
den dolayı bu kurumu zan altında bırakmaya çalış-
manın vicdan, akıl, mantık ve hukukkurallanyla bağ-
daşır bir yönü bulunmamaktadır."
• • •
Yargıç Akman Akyürek'in 'kuşkulu bir trafik ka-
zası'nda yaşamını yitirmesi 'devlet içinde örgütlü
çeteler'\ yeniden gündeme getirdi...
Yargıç Akyürek'in ûzerinden 10 bin dolar çıkma-
sı bır haylı düşündürücüdür.
Bir devlet memuru 10 bin dolan niçin cebinde ta-
şısın?
Bu konuda yeni senaryolar ortaya atılacak, yar-
gıç Akyürek'in kuşkulu bir trafik kazasında yaşamı-
nı yitirmesi uzun süre tartışma konusu olacak!
Türkiye'de hukukun üstünlüğü inancı toplumda
egemen olmadığı sürece ınsanlar her ölum olayına
kuşkuyla bakacak...
Savcılar ve yargıçlar bugün tehdit altında mıdır,
değil mıdır?
Eğer bu ülkede savcılar ve yargıçlar bağımsız ha-
reket edebiliyorlarsa, polis görevıni sağiıklı yapabi-
liyorsa 'hukukun üstünlüğü' inancı toplumun her
kesiminde oluşur...
Siz, savcılann veyargıçlann 'koruma/annı' ve 'fa-
şıma araçlan'nı kaldınp onlara gözdağı verirseniz
onlan sindirirsiniz!..
Yargıç Akman Akyürek, önce sindirilmiş ve ardın-
dan 'güvence' verilip görevlendirilmiştir...
Sonra?
Kuşkulu bir trafik kazasında da yaşamını yitirmiş-
tir...
Yargıç Akman Akyürek, 'çete-mafya-eroin ka-
çakçılığı' bağlantılarını çok iyi biliyor, özellikle 'faili
meçhul cinayetler'\e ilgili belge ve bilgiler elinde bu-
lunuyordu.
Yargıç Akyürek, bu arada 'gizlı köy koruculuğu'y\a
da yakından ilgilenip bağlantılan üzerinde duruyor
muydu?
Böyle önemli birinsan nasıl olurdatekbaşınado-
laşır, ona devlet koruma vermez?..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Mustafa Gürsel öldü
tstanbul Haber Servisi -
Bizimkiler Dizisi'nin ba-
sın ve halkla ilışkiler da-
nışmanı, TGC üyesı Mus-
tafa Gürsel (53) dün Ci-
hangır'dekı evinde şofben
zehirlenmesi sonucu ha-
yatını kaybetti.
Cihangir Özoğul Sokak
Özüm Apartmanı 2 Na-
maralı daırede yalnız ya-
şayan Mustafa Gürsel. eve
gelen arkadaşı Asuman
Ozer tarafindan banyoda
kendinden geçmiş olarak
bulundu. Alman Hastane-
si'ne kaldınlan Gürsel.
yapılan tüm müdahalelere
rağmen kurtanlamadı.
Gürsel, cuma günü Teş-
vikiye Camii'nde kılına-
cak cenaze namazının ar-
dından Zincirlikuyu Me-
zarlığı'nda toprağa verile-
cek.
1944 yıhnda Istan-
bul'da doğan Gürsel, Ro-
bert Kolej'i bitirdikten
sonra Ohio Evalet Cniver-
sitesi, Güney Kaliforniya
ve Harvard üniversitele-
rinde okudu. Mustafa
Gürsel, Türkiye'ye dön-
dükten sonra Eskişehir
Anadolu Üniversitesi ve
Boğazıçi Üniversitesi'nde
öğretim üyehği yaptı.
Mesleğe 1964 yılında
gazetemizin Dış Haberler
Serv isı'nde başlayan Gür-
sel, daha sonra Amerikan
ABC Televizyonu'nun
Londra muhabırliği, Mil-
liyet gazetesinin Atina
temsılciliğı, TRT Genel
Müdür Danışmanlığı gö-
revlerinde bulunmuştu. 2
kız çocuğu babası olan
Mustafa Gürsel, Hürgün,
ve Politika gazeteleriyle
AP Ajansı. Daily Nevvs ve
Mega 10 TV'de de çalıştı.