Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
KISA KISA
• AYT*ASYA
BORSALARI
FEDERASYONU nun
(FEAS) 3'üncü Genel
Kurulu. Pakistan'da
yapıldı. Genel
Kurul'da. halen
başkanlık görevini
yürüten Osman
Birsen'in 1999 yılına
kadar federasyon
başkanlığına devam
etmesi kararlaştınldı.
• TEKEL'in
özelleştirilmesi ile
ilgili çalışmalara
tepküer yogunlaştı.
Ege Tütün Platformu
yönetim kurulu
öniimüzdeki hafta
içınde toplanarak
eylem yapılacak
bolgeleri tespit edecek.
Aynca. Özgürlük ve
Dayanışma Partisi. 8
KasınYda Eşme'de.
özelleştirme
çalışmalannı ve
tütünde sömürüyü
protesto edecek.
• POSTA Işletmesi,
gelırlerini arttırmak
için posta
işletmecıliğinin
dışındaki alanlara
yöneldi. Posta
Işletmesi Genel Müdür
V'ekili Nuri Alagöz.
yasal düzenlemeler
yapılması halinde
borsaya girileceğini,
postbank \ e
postshoplar
kurulacağını belirttı.
Aıagoz.
helikopterlerle.
postanın 1 -2 saatte
adrese ulaştınlması
konusunda çalışmalar
yapıldığını da ifade
etti.
• FORD Motor
firmasının. hatalı
üretilen 769 bın aracı
tekrar elden geçıreceği
bıldinldi. Ford sözcüsü
Karen Shaughnessy
açıklamasında.
Windstar
minibüslerinin 1995-
96, Mustang spor
arabalannıse 1994-95
modellennin. Ford
servislerince elden
seçiriieceğini kaydetti.
• COMMERCIAL
Union Sigorta. 3
Eylül'de gerçekleşen
yangın sonucu büyük
hasar gören ASAŞ
Ambalaj Sanayi ve
Ticaret A.Ş.'ye
Türkiye'de bugüne
kadar ödenen en
büyük yangın
tazminatı olan 2
trilyon 350 milyar TL
tutannı ödedi.
• DIŞBANK'ın
murahhas üyeliğıne
Dr. Vural Akışık
getirildi. 12 yıllık
bankacılıktan
endüstriye kadar
uzanan değişik
şirketlerde görev alan
ve geçmışte TÜSİAD
yönetim kurulu üyeliği
yapmış olan Akışık,
özellikle Interbank'ta
Genel Müdüriük
yaptıği dönemde
dikkatleri çekti.
• TÜBİTAK,
TTGVveTÜSlAD'ın
ortaklaşa düzenlediği
"Teknoloji Ödülü"ne
baş\uran firmalar,
dün yapılan bır
toplantıda açıklandı.
Enformasyon.
elektronik gibi
alanlarda faaliyet
gösteren 29 firmanın
basvurduğu "Başan
Ödülleri" ve "Büyük
Ödül" olmak üzere iki
kategoride düzenlenen
"Teknoloji Ödülü"nün
sonuçlan, 1998 yılı
Mayıs ayında
düzenlenecek
"Teknoloji Kongresi"
sırasında açıklanacak.
• PAMUKBANK
tarafından düzenlenen
"Ekonomiye
Genel Bakış ve
Vergi Sistemindeki
Yeni Uygulamalar"
konulu toplantı
yann Antalya'da
yapılacak.
Enflasyonun büyük artış gösterdiği ekimde TEFE yüzde 6.7, TÜFE yüzde 8.3 oldu
Enflasyon 'dalya' dediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü-
metin istikrar paketiyle gelecek yıl sonunda
yüzde 50'ye indirmeyi hedeflediği enflas-
yon, ekim ayında büyük artış gösterdi. Fiyat
artışlan toptan eşyada (TEFE) yüzde 6.7, tü-
ketici fiyatlannda da (TÜFE) yüzde 8.3 ola-
rak gerçekleşti. Bir öpceki yıla göre TEFE yüz-
de 87.5 artarken, TÜFE'deki artış yüzde 93.2
oldu.
DtE'den yapılan açıklamada. TEFE'de ekim
ayındaki artışın yüzde 5.7'sinin özel sektör-
den, yüzde 1 'inin de kamu sektöründen kay-
naklandığı behrtildi. Ekim ayı enflasyonun-
da. kışa hazırlık ve okulların açılmasının bü-
yük etkisinin olduğu görüldü. Giyim ve ayak-
kabı grubundaki artış yüzde 18.7 olurken,
eğitim grubunda yüzde 16.8, eğlence ve kül-
tür grubunda da yüzde 11.8 artış görüldü.
DİE'nin açıkladığı enflasyon rakamlanna
göre, TEFE ekim ayında yüzde 6.7 oranında
artarken. tanm sektöründeki artış yüzde 9.6,
madencilik sektöründeki artış yüzde 2.9. ima-
lat sanayıindeki artış yüzde 5.7. elektrik gaz
ve su sektöründeki artış da yüzde 6.5 oldu.
Yıl başına göre yüzde 71.6 olan TEFE'dekı
artış. yıllık yüzde 87.5 olarak gerçekleşti.
TÜFE de ekimde büyük artış göstererek yüz-
de 8.3 oldu. Yıl başına göre yüzde 77.6 olan
TÜFE'deki artış, yıllık yüzde 93.2 oldu.
DlE'nin açıklamasına göre. TÜFE'de en yük-
sek artış yüzde 18.7 ile giyim ve ayakkabı gru-
bunda gerçekleşirken. gıda, içki v e tütün gru-
bunda yüzde 9.9, konut grubunda yüzde 6.
ev eşyası grubunda yüzde 7.8, sağlık gru-
bunda yüzde 0.4. ulaştırma grubunda yüzde
4.2, eğlence ve külür grubunda yüzde 11.8.
eğitim grubunda yüzde 16.8, lokanta. pasta-
ne ve otel grubunda yüzde 5.6, ceşitli mal ve
hizmetler grubunda da yüzde 3.3 oranında ar-
tış oldu.
Tüketici fiyatlanndaki artışın bölgelere
göre dağılımında yüzde 8.9 ile lç Anadolu Böl-
gesi ilk sırada yer alırken, en düşük artış yüz-
de 7 ile Doğu Anadolu Bölgesi'nde gerçek-
leşti. lllere göre dağılımda ise. en yüksek ar-
tış yüzde 9.6 ile Diyarbakır'da olurken. en dü-
şük artış yüzde 6.9 ile Zonguldak'ta oldu.
Tüketici fiyatlannın yıllık artışında, ılk sıra-
yı yüzde 100 ile Kocaeli alırken, Kayseri yüz-
de 86. l'lik artışla en düşük artışın gerçekleş-
tiği il oldu.
Istanbul Ticaret Odası'nm (ITO) 1997 yı-
lı eylül ayında yüzde 5.5 artış gösteren Istan-
bul Ücretliler Geçinme Endeksi, geçen ay
yüzde 13.4 oranında artış gösterdi. Sözkonu-
su endeks. geçen yıl ekim ayında yüzde 14.5
oranında artış göstermişti. Geçen ay. bir ön-
ceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında
artış oraru yüzde 93.6 olurken, ekim aylan iti-
bariyle yıllık ortalama artış oranı ise yüzde
89.8 olarak gerçekleşti.
İTO tarafından hazırlanan Toptan Eşya Fi-
yatlan Endeksine göre. toptan fiyatlar geçen
ay yüzde 7.6 oranında artış gösterdi. Aynı
endeks geçen yılın aynı döneminde yüzde
4.4 oranında artış göstermişti. Bir önceki yıl
sonuna göre artış oranlan incelendiğınde,
1996 ekim ayında yüzde 65.7 olarak gerçek-
leşen on aylık artış oranı bu yılın aynı döne-
minde yüzde 73.2 olarak belirlendi.
Rekabet Kurumu
incelemelere başlıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Kuruluşu yılan hi-
kâyesine dönen Rekabet Ku-
rumu. Sanayi ve Ticaret Ba-
kanı Yalım Erez ile Rekabet
Kurulu ve Kurumu Başka-
nı Aydın Ayavdın'ın katıldı-
ğı törenle çalışmalanna bas-
ladı.
Rekabet Kurumu, reka-
bete aykın uygulamalara iliş-
kin şikâyetleri yanndan tti-
baren değerlendirmeye baş-
layacak. Erez. 11 üyeden 3"ü
hükümet tarafından atanan
kurulun siyasi
otoriteden ba- y^
ğımsız olacağı-
nı ileri sürerek,
hiçbirorgan.ma-
kam ya da kişi-
den emir alma-
yacağının hü-
küm altına alın-
dığını kaydetti.
Avrupa Birliği
ile yapılan güm-
rük birliği anlaş-
ması gereğince
kurulun en geç
yıl başına kadar
faaliyetegeçme-
si gerekiyordu.
Açılışta konuşan Sanayi
ve Ticaret Bakanı Erez, re-
kabete ilişkin düzenlemele-
rin girişimcilere eşıt ve ser-
best rekabet olanağı sağla-
mayı amaçladığını söyledi.
Erez. amaçlarının Türki-
ye'nin rekabet gücünü arttır-
Rekabet
Kurulu'nun
şirketleri bir
önceki yıl
cirolannın
yüzde 10'una
kadar para
cezasına
çarptırma
yetkisine sahip
olduğunu
vurguladı.
mak, dünyayla entegrasyo-
nu sağlamak ve tüketicıyi
korumak olduğunu belirtti.
Rekabet politikasının, reka-
bet hukukunun yanı sıra teş-
vıkler. iç ve dış ticaret, dev-
let tekelleri, kamu satımla-
n politikalannı da ıçeren ge-
ruş bir kavTam olduğunu vur-
gulayan Erez, "Rekabet ya-
salanna phusa ekonomisi-
nin anayasası. rekabet ku-
rumlanna da bu anayasayi
u> gula>an mahkeme gözüy-
kbakıimaktadır" dedi.
Rekabet Kurulu
Başkanı Ayaydın,
soruşturmalara fi-
ili olarak başlana-
cağını belirten teb-
liğin,göre\
>
ebaşla-
dıklanndan bu ya-
na2biniaşkınba§-
vuru aldıklannı
kaydederek altya-
pılannı oluştura-
madıklan için bu
şikâyetleri değer-
lendiremedikleri-
ni söyledi. Yann-
dan itibaren, reka-
betiengelleyici,kı-
sıtlayıcı her türlü anlaşma-
nın imzalandığı tarihten iti-
baren 30 gün içinde kurula
bildirilmesi zorunluluğu bu-
lundugAmu vıırgulayan Ayay-
dın, kurulun incelemesin-
den geçmeyen hiçbir anlaş-
manın geçerliliğinin bulun-
mayacağını belirttı.
Islam dünyası
dayanışma
arayışında
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. acılışını yaptığı 13.
İslam Ülkeleri Ekonomik
İşbiriiği Daimi
Konferansı'nda (İSEDAK),
İslam ülkelerinin.
kiireselleşme sürecinde
orta> a çıkan yeni
uluslararası eğilimleri
yakalaması gerekdğinj
belirtti. Demirel. İslam
ülkeleri arasındaki
işbiriiginin geiiştirilmesi
genektiğinJ sövledi
İhale öncesi üst düzey iki bürokrat görevden alındı
Telekom mayısa kaldı
OLCAYAYDİLEK
ANKARA - Özelleştirme Idaresi
Başkanı (ÖİB) UğurBayar. Telekom
hisselerinin satışı için uluslararası bor-
salara mayıstan önce çıkılmasının zor
olduğunu söyledi. Bu arada Türk Te-
lekom'un değer tespit çalışmalarmı yü-
rüten Golldman Sachcs'm yanm bı-
raktığı işler için açılması kararlaştı-
nlan ihale öncesi komisyon üyesi üst
düzey iki bürokrat görevden alındı.
ÖİB Başkanı Bayar, Telekom'un
satışa çıkanlabilmesi için ön çalış-
malann en erken nisan ayında bitiri-
lebileceğini belirterek. "Abnan Tele-
kom'u 27 a>da sablabildi. Biz satışı
1998'in ilk yansında bitirebilirsek bü-
yük basandır" dıye konuştu. Tele-
kom'daki yolsuzluk iddialannın satı-
şı olumsuz etkilememesı gerektiğini
kaydeden Bayar. "Tahkikat sürüyor.
Bizünle ügisi yok. Bizim için şirketin
isleyişi önemli" açıklamasını yaptı.
Fransa ve Italya başta olmak üze-
re pek çok sayıda ülkenin telekomla-
nn\ satışa sunmasmm, Türk Tele-
kom'un satışına "sekte vnracağına"
dikkat çekildi.
Trilyonluk ihale karannın alınma-
sından kısa bir süre sonra, ihale ko-
misyonu üyesi Malzeme Dairesi Baş-
kan Yardımcısı Nurettin Cevizkaya
ve 3. Satınalma Şube Müdürü Nesrin
Çetin. gerekçe gösterilmeksizin apar
topar idari bir kararla görevden alın-
dı. Yetkililer, Cevizkaya ve Çetin'in
makine-teçhizat ile yapı. bina. gayri-
menkul, arazi ve arsalann değerleri-
nin tespiti için açılacak ihale komis-
yonunda görev yaptıklannı belirte-
rek, "TeJekom'daki300trilyonlukyol-
suzluk davası sanıklanndan Malze-
me Dairesi Başkanı Mustafa Gülte-
kin görevden ahnmazken, başmüfet-
tiş kadrolu Nurettin Cevizkaya ve Nes-
rin Çetin'in görevden aunmasına an-
lam veremediklerini" söyledıler.
tngiltere'de bulunan Golldman
Sachcs Türkiye Temsilcisi ÜmhTaf-
tata. Türk Telekom Yönetim Kuru-
lu'nun karanna karşm 14Kasım"da de-
ğer tespit çalışmalannın eksiksiz tes-
lım edıleceğıni ileri sürdü.
İŞÇİNİN EVREINİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Konuk Sanatçı
Susuriuk yıldönümü bağlantılı yapılan söyleşilerde, ik-
tidar partilerinin sorumlu bakan, milletvekillerinin söyledik-
lerinin satır aralanndan havayı koklamaya çalışıyoruz. ik-
tidann çaktırmadan ipin ucunu bırakıp bırakmadığını, çe-
telerle hesaplaşmanın rafa kaldınlıp kaldınlmadığını anla-
maya çalışıyoruz..
Susurluk'ta açığa çıkan çetelerle hesaplaşılmadıkça.
demokrasiye, hukuk devletine doğru adım atılamayaca-
ğı gerçeğini yadsıyabilen yok. Bu işin nasıl olacağına ge-
lince, sorumlu bakan ve milletvekilleri, sorumluluktan sıy-
nlıp hesap sorulmasını isteyen iyi niyetli, sıradan vatan-
daş rolüne geçiyoriar. Sanki bu hesaplaşmada sorumlu
bakan, milletvekili değil de konuk sanatçı gibiler.
"Medya bu işin peşini bırakmasın" sözünü ilk kez Cum-
hurbaşkanımızdan duymuş, Cumhurbaşkanımızın çete-
lerin ortaya çıkmasını isteyen, bu nedenle her gece ışık-
lannı söndüren vatandaşlanmızia aynı cephede olduğu-
nu öğrenmiştik!
O tarihlerde ışık eylemini "mum söndü"\\e kanştıran bir
başbakanımız ve çete üyelerini vatan kurtaran kahraman
olarak ilan eden başbakan yardımcımız oiduğu için, Cum-
hurbaşkanımızın, sorumlulugu üstlenmese, çetelerin or-
taya çıkması yolunda kılını kıpırdatmayacağı anlaşılsa da
çetelerin açığa çıkanlmasını dileyen bu sözleri kötünün iyi-
si gibi gelmişti.
Şimdi her lideri, her sorumlusu çeteleıie hesaplaşılma-
sından yana olan yeni bir hükümetimiz var. Çok daha
önemlisi, muhalefette iken çetelerle hesaplaşılmasını is-
tediği için burnundan yumruk yemiş başbakanımız, he-
saplaşmaya yemin etmış bakanlanmız var. Koalisyon or-
takhğının oluşumunda, şeriatla olduğu kadar çetelerle de
hesaplaşılacağı, demokrasi, hukuk devleti yolunda adım-
lar atılacağı umudu pompalanmıştı.
Şimdi bu noktada, iktkdann sorumlu bakanlan. millet-
vekilleri, Susuriuk yıtdönümü, çeteler üzerine konuşurlar-
ken, konuk sanatçı konumunda, "Medya bu işlerin peşi-
ni bırakmamair diye söze girdiler mi işin rengi değişiyor.
Hele de açıklamalannın içinde, "Yargının önüne yeter-
li kanrt sehlemezse, dokunmazlıklarkaldınlsa da kanıtye-
tersizliğinden aklanmalar gelebilir" saptaması olursa...
Dahası Susurluk'u en iyi bılen yetkili milletvekilleri, kamu-
oyunun, medyanın da zaman zaman doğrudan çetenin ta-
rafı kişiler aracılığı ile yanıltıcı bilgilerie, yanıltıldığının altı-
nı çizerlerse. Yanlış yönlendirmelerie gerçeğe ulaşmanın
giderek zoriaştığını, medyanın da bu işe alet edildığıni an-
latıriarsa...
Biz zaten Susurluk'ta Mercedes'e çarpan kamyonun bir
günahı olmadığını, Susuriuk çetesini, çetelerin iç hesap-
laşmasının ortaya çıkardığını bilmiyor muyduk? Çetelere
ilişkin medyaya sızan bütün önemli bilgi ve belgelerin de
aynı iç hesaplaşma kaynaklı olduğunu. Bunlardan sağlık-
lı bilgiye ve sağlıklı hesaplaşmaya uzanacak yol, ancak he-
sap sorabilecek bir iktidar, o olmazsa pariamento, o da
kaytanrsa toplumun kararlı direnişi ile onlann hizaya ge-
tirilmelerinden geçebilirdi.
Susurluk'un pattak vermesi sonrası hesap sormaya ka-
rarlı bir kamuoyu ve medya oluşmuş gibiydi. İktidar çete-
lerin yanında, pariamento bir kamuoyu baskısının etkisın-
de, bir iktidar havasında kırrtmaktaydı. Sonra kamuoyu-
nun yanındaki muhalefet iktidar oldu. Susuruluk'la he-
saplaşma da güya farz oldu.
Oysagörünen o ki çetelerie hesaplaşmalan farz gibi gö-
rünenler, REFAHYOL iktidan gibi çeteler yanında olduk-
lannı ılan etmek gibi bir yanlışa düşmeseler de çetelerie
hesaplaşmayı göze alamayarak, çeteleri unutturmak üze-
re politikalar üretmekteler. Şimdi Yılmaz hükümetı ıktida-
nnın çeteler yandaşı görünmeden, çetelerie hesaplaşma-
dan sryırtma, kıvırtma stratejilerinin çeşitli aşamalannı ız-
lemekteyiz.
İşin ilginci, bir zamanlar ana haberierini kapsayan du-
yurulan. gazetelerinde tam sayfalan ile çeteler hesaplaş-
masına baş koymuş medya da yavaştan yavaştan çark
edişin önemli örneklerini veriyor. Medya ucuz kahraman-
lıkla yetinip asla en küçük bir bedel ödememeye niyetli po-
litikalannda, uyutma, unutturma, bıktırma startejisinde
tam puan alıyor.
Elbette zora. bedel ödemeye hiç de niyetli olmayan, hep
ucuz şovlarda rol almış, kimi isim olarak önemli, ama iç-
leri boşaltılmış, özellikle de liderieri her tür oportünizme,
kiriiliğe bulaşmış kimi sivil toplum örgütleri de yavaş ya-
vaş sahneden çekiliyor. Çetelerie hesaplaşma sadece so-
lun can aası ile bir tür intikam peşinde koştuğu bir konu,
bir sorunmuş gibi bir görüntü oluşmaya başlıyor.
Bundan sonrası yine toplumun ve biraz daha nitelikli,
sağlıklı örgütlenmelerin ne yapacaklanna kalmış. Onlar
da teslım olup konuk sanatçı, bildik seyircı rolünü benim-
serierse, biz daha çok hiçbir şey yapılmamış, yol alın-
mamış Susuriuk yıldönümleri yaşanz.
ÇIIT.LÇI D O S T T J SADLXLAH LSUMÎ
9_m
Özelleştirme Uğruna Bir Cinayet Daha!..Özelleştirme uğruna ne yazık ki bir
cinayet daha işleniyor Hem de göz gö-
re göre... Hükümetlerimiz bir yandan
"hayvancılık bitti, bitiyor" diye kıya-
metler koparırken dtğer yandan da
hayvancılığımızın batmasına neden
olacak en ters uygulamalan yapmak-
ta ısrar ediyor.
Dünyanın diğer ülkelerinde hayvan-
cılıkta büyük bir gelişme var. Beş yıl
önce, inek başına yılda ortalama dört
veya beş bin kilo süt alabilen ülkeler,
şimdi 10 bin kilonun üstüne çıktılar. Et
verimleri ikiye katlandı. Hem ülkeleri
büyük kazançlar sağladı hem de hay-
vancılık yapanlar zenginleşti.
Türkiye'de ise 1980 yılından sonra
tam tersi gelişmeleryaşandı. izlenen
yanlış hükümet politikalan, hayvancı-
lığımızı bitirdi. Her iş başına gelen ik-
tidar partileri önce "hayvancılığı kur-
taracağız" dediler. Bu arada 40 ile 50
trilyon liraya kadar düşük faizli veya
sıfır faizli krediler vaat ettiler. Hepsi
lafta kaldı. Dağıtılabilen üç beş ku-
ruşluk krediler de üreticilere değil, ti-
caretini yapanlara gitti...
Hayvancılığın can damarı sayılan
SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sana-
yiı, gene özelleştirme bahanesi ile özel
sektöre haraç-mezat satılınca, üreti-
cıler korumasız kaldı. Bakım masraf-
lan ve yem fıyatları füze gibi fırlarken
üreticiler, süt ve etlerini ucuza satmak
zorunda bırakıldılar. Böylece, hayvan-
cılık bir kez daha en azından 50 yıl da-
ha geriye gitti...
Bir kapı daha kapanıyor...
Devlet, şimdi de hayvancılıkta en
önemli kuruluşlardan biri olan "Suni
tohumlama laboratuvariannı" elden
çıkarmaya başladı. Adana'daki labo-
ratuvar bir süre önce kiraya verildi.
Ege Bölgesi'nin tek laboratuvarı olan
Menemen istasyonu da önümüzde-
ki günlerde ihaleye çıkanlacak. Kira-
ya mı verilecek, yoksa satılacak mı he-
nüzbelli değil...
Türkiye'de zaten beş suni tohum-
lama istasyonu var. Üçüncüsü Sam-
sun'da, dördüncüsü Istanbul'da, be-
şincisı de Ankara'da. Hepsi kendi böl-
gelerinde verimli sığırlar üretmek için
kuruldu. Ancak, yakında ihaleye çıka-
rılacak olan Menemen istasyonu, 20
aydan beri kapalı. Çünkü, boğalan
önce İBR. sonra da BUD hastalığına
yakalandılar. Tedavi edilmedikleri için
de kesime verildiler.
Izmir, Manisa, Balıkesir. Kütahya,
Eskişehir, Afyon, Burdur, Isparta, An-
talya, Denizli, Uşak, Aydın gibi 13 bü-
yük ile hizmet veren Menemen istas-
yonu, 1996 yılının nisan ayında kapı-
larına kilit vurulduktan sonra da unu-
tuldu. Binlerce, on binlerce hayvan
üreticisi kaderlerine terk edıldi. Çoğu
iç ve dış piyasalarda istediği kalite ve
fiyatta sperma bulmakta zorlandı. He-
men hepsi ucuz ve kalitesiz ithal to-
humlan kullanmak zorunda kaldı. Böy-
lece, Ege Bölgesi'nde kültür ırkının
yayılması ve gelişmesi için yapılan
çalışmalardan beklenen sonuç, tam
olarakalınamadı. Zaman ve paraiar bo-
şuna harcanmış oldu...
Amerika'dan, Hollanda'dan, Fran-
sa'dan, Almanya'dan dondurulmuş
sperma ithalatı hâlâ devam ediyor.
Ancak, kaliteli spermaların fiyatlan
çok yüksek. Bir tek doz 10 milyon li-
ranın üstünde. Türkiye'ye maliyeti 60
dolan buluyor... İki kez tohumlamak
gerekirse bir sığınn gebe kalmasının
maliyeti 20 milyon lirayı geçecek. Hiç-
bir üretici, hayvancılığın para kazan-
madığı bır dönemde 20 milyon Iirayı
gözden çıkaramaz... Çıkaranlar da
zarar eder... Dozu bir milyon liraya
gelen tohumlarda var ama, onlaria ye-
ni bir kültür ırkı yaratmak mümkün
değil. Üstelik, bu spermalann bir kıs-
mı ineği ya gebe bırakmıyor ya da
doğan buzağı çok yaşamıyor. Yaşa-
yanlar da Türkiye'de hedeflenen da-
mızlık ırkına uymuyor...
Özel sektör ne yapacak?
Eğer. et ve süt verimi yüksek olan
sığır ırkına kavuşmak istiyorsak, ön-
celikle amacımıza uygun boğalanmı-
zı yetiştirmek zorundayız. Bunun yo-
lu da "suni tohumlama istasyonları"
ile "araştırma laboratuvarlan"ndan
geçer. Bu gerçeği Tanm Bakanı'ndan,
bürokratına ve üreticilerine kadar bil-
meyen yok... Üstelik bunu öğrenebil-
mek için ne büyük faturalar ödedik.
Ama, şimdi gene aksini yapıyoruz.
Devletin elindeki suni tohumlama is-
tasyonlannı "özelleştirme bahanesi"
ile özel sektöre satacağız veya işlet-
me hakkını devredeceğiz... Adana git-
ti, sıraMenemen'de... Daha sonra dı-
ğerierinde...
Peki özel sektör ne yapacak?
Devlete ödeyecegi kira veya satış
bedelini çıkarabilmek için önce mali-
yeti düşürmeye çalışacak. Maliyeti
düşürmenın tek yolu da kaliteyi dü-
şürmektir. Ucuz ve kalitesiz sperma-
lar üretecek. Onlardan yetişecek sı-
ğır ırkı da kalitesiz olacak. Sonuçta hay-
vancılığatümü ilevedaedeceğiz. Böy-
lece yüzlerce trilyonluk servetimiz yok
olupgidecek...
İzmir Tanm il Müdüriüğü'nün Me-
nemen istasyonu için hazıriayıpTanm
Bakanlığı'na gönderdiği bir rapor var
ki evlere şenlik. Üç, beş boğayı has-
talıktan koruyamayan ve sonra da
yerterine yenisini koyamayan İl Müdür-
lüğü, hazıriadığı raporda istasyonun
özel sektöre devrini öneriyor... Sanki
rapor değil de itirafname... Üstelik
çelişkilerledolu... Tanm Bakanhğı'nın
bu rapora göre vereceği karar tam bir
fiyaskoolur...
Suni tohumlama istasyonlan hay-
vancılığımızın geleceği açısından son
derece önemli bir iştir. Üç beş tüccann
para kazanması için feda edilemez.
Türkiye'de 5 milyon 300 bin civann-
da yerii ırk, 4 milyondan fazla melez
ırk, 2 milyona yakın da saf kültür ırkı
inek var. Şu anda boğaların dışında 2
milyon doz sperma kullanıyoruz. Hay-
vancılık biraz daha geliştiği takdirde
ihtiyacımız 5 milyon dozu da geçebilir.
Bu işleri ya devlet ciddi biçimde
yapmalı ya da bu istasyonlan üretici
birliklerine devretmelidir. Ege Böl-
gesi'nde 32 ilimizde "Holstein Süt
Sığırian Yetiştiricileh Birliği" kurul-
muştur. İzmir Birlik Başkanı Halil
Tokoğlu, "Tanm bakanı, yardımcı
olursa almaya hazınz" diyor... Birlik
yöneticilerinı dinlemekte de yarar var...
İKTİSAT BANKASI T.A.Ş.
SAYIN A TERTİBİ PAY SAHİPLERİNE
Yönetim Kunılumuzun 30.10.1997 tarih 17 sayıh toplantısında, bankamız A Tertibi Pay Sahiple-
ri Genel Kurulu'nun aşağıdaki gûndemı görüşüp karara bağlamak üzere 20.11.1997 Perşembe günü
saat 11.00'de Büyükdere Cad. No: 165 Esentepe-lstanbul adresindeki genel müdüriük binasında top-
lanması kararlaştınlmıştır.
Bankalar Kanunu ile ana sözleşmemiz hükümlerine göre, pay sahiplerimiz bu toplantıya bizzat ka-
tılabilecekleri gibi diğer bir pay sahibine aşağıdaki örneğe uygun şekilde vekâlet vermek suretiyle
bu toplantıda kendilerini vekâleten temsil de ettirebilirler. Ancak esas sermayenin %1 ve daha faz-
lasına sahip pay sahiplerimiz ile bankamızın Yönetim Kurulu Başkan, üyeleri ile denetçiler ve birin-
ci derecede imza yetkisine sahip mensuplanna vekâlet verilmesi mümkün olmayıp bunlar dışında
kalan pay sahiplerimize ise vekil olarak kullandınlabilecek oy sayısı toplam oy sayısının %1 'ini ge-
çemez.
Pay sahiplerimizin bu toplantıya bizzat veya vekâleten katılmalannı diler, henüz yasa gereği ha-
miline yazılı hisse senetlerini nama yazılı hisse senetleri ile değiştirmeyenlerin toplantıya katılama-
yacaklanna bilgilerinizi rica ederiz.
Saygılanmızla
İktisat Bankası TA.Ş.
Yönetim Kurulu
NedimUsta
Yönetim Kurulu üyesi
Gürbüz Tümay
Yönetim Kurulu Başkanı
GÜNDEM:
1. Başkanlık Di\anı'nın seçilmesi,
2. Genel Kurul toplantı tutanağının imzalanması konusunda Başkanlık Divanı'na yetki verilmesi,
3. İktisat Bankası T.A.Ş.'nin son olağanüstü genel kurul toplantısı kararlannın A tertibi pay sahip-
lerinin onayına sunulması.
\TKÂLETNAME
Hissedan olduğum İktisat Bankası T.A.Ş."nin 20.11.1997 Perşembe günü Büyükdere Cad. No: 165
Esentepe-lstanbul adresinde saat 11,00'de yapılacak A tertipi pay sahipleri genel kurul toplantısında
beni temsil etmeye ve gündemdeki maddelerin karara bağlanması için oy kullanmaya 'yı
vekil tayin ettim.
VEKÂLETİ VEREN:
İsim imza tarih
VEKÂLETİ VERENİN
Sermaye miktan :
Hisse adedi :
Oy miktan :
Adresi :
Not: Vekâletnamenin noter tasdiksiz olması halinde vekâleti verenin noter tasdikli imza sirküleri
vekâletnameye eklenecektir.