18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 KASIM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 16. İstanbul Kitap Fuan, İngiliz romancı, senarist ve belgesel yazan John Berger'i ağırlıyor ^Yaşarn, pisliğe rağmen ödüldiir'ESRA ALtÇAVUŞOĞLU ,_ "Yaşarken bakan, baktığını gören. gördüğü üzerine düşünen sonra dönerek baktıklannı yaşayan bir yazar. Bu dört eylem; bakma. görme, düşünme ve ya- şama eylemleri, hem kendi içlerinde hem birbirteri iizerine katlanarak malzeme- sini oluşturuvor.Tüsun Akatlı işte böy- le tammlıyor John Berger"i. Çoğumu- zun sanat eleştirmeni, olarak tanıdığı, ama on parmağında on marifet bir ya- zar Berger. Romancı, senanst ve belge- sel yazan. Yaşamını yaklaşık sekiz yıl- dır Fransa'da küçük bir köy komünün- de geçiren Berger, hep doğal, hep oldu- ğu gibi. Konuşurken adeta yaşıyor. Ken- disine sorulan sorulan yanıtlarken da- kıkalarca düşünüyor, tam yanlış bir şey mi sordurn derken tüm içtenliği ile sizi cevaplamaya başlıyor. Elleri, kollan, gözleri ayn ayn düşünüyor. sonra hep- si birden kelımelere dönüşüyor. Ben de herkes gibi yaşıyorum Yazar, Fransa'nın küçük bir köyünde yaşıyor olmasını 'bende herkes gibi ya- şıyorum işte* diyerek ce\aplandınyor. tnsan yaşamında bazı kararlann ancak yaşandıktan sonra ayırdına vanldıgını söyleyen Berger, köye taşındığında bu- nun nedenını kendısınin de bilmediği- nı bclırtıyor. "Göçmen işçüeri anlattıgıın 'Yedinci Adam° adlı kitabımı yazarken köy halkı hakkında pek bir şey bUmiyor- dum. Onlann terk ettiği aksi kutbu an- yor, kentin onlara getirdiği umutlan an- lıyordum. BD konu üzerine araştırmaya başladım. Köylüleri tanunaya karar ver- dim. ama >azma\ı düşiinmiiyordum. Zaten bilseydem her şey çok kontrollü olurdu ve onlan sömürmek anlamına gelirdi bu. Köylerde yaşanan birçok ger- çek ve dram var. Bunlar orada yasayan- lar tarafindan anlatılmıyordu,zaten o sı- ralar Yaşar Kemal'i tanımıyordum." John Berger için Abidin Dino'nun da özel bir yeri var. tkı gün önce bir kitap- çıda onun bir resmini gördüğünü, çok duygulandığını söylüyor ve ekliyor:"CM- YENİ KİTAPLAR ^Fuarda tiyatro yapıtlan MİTOSBOYUT Kültür Servisi - MıtosBoyut Tiyatro Yaymlan on yenı yapıt ulaştınyor bu yıl okurlara. Bertold Brecht'ın bütün oyunlannı 13 ciltte toplamayı amaçlayan yaymevı, cilt sırası gözetılmeden kronolojık sıraya göre yayımlıyor yazann oyunlannı. Bu nedenle çevırisi bıten oyunlar, cılt sırası gözetilmeden yay ımlanıyor. Yücel Erten ve Filiz Ofluoğlu"nun çevirdiği 10. cılt ile Yılmaz Onay ve Ahmet Cemal'm çev irdıği 11. cıltlerin sonlannda oyunlarla ilgilı geniş açıklamalara ve oyunlar üzenne Brecht'in kaleme aldığı yazılara da yer verilıyor. Ayşegül Yüksel ıse Çağdaş Türk Tiyatrosu"ndan On Yazar başlıklı yapıtında çağdaş tıyatronun oluşmasma katkılan bulunmuş Nâzım Hikmet Aziz Nesin, M. Cedet Anday, Oktay Rifat, Haldun Taner. S. Kudret AksaL Turgut Ozakman. Vasıf Öngören, Oktay Arayıcı ve Memet Baydur'un oyunlannı inceliyor. Çağdaş Rus Tıyatrosu'nun yaşayan en büyük tiyatroculanndan Yuri Liubimo'un KutsalAteş başlıklı yapıtı Ali Bertay'ın çevırisiyle ulaşıyor okura. Sanatçının hem özel hem de sanat yaşamında derlenen anılannda Rus tiyatrosunun biçimsel araştırma ve yenilik geleneğinı sürdüren. kendi kurduğu Taganka Tiyatrosu"ndaki yaratılanna, o zamanki Sovyet yöneticileri ile bilinmeyen ilişkılerine yer venhyor. Bu yılki Bakırköy Beledıyesi Oyun Yazrna Yanşmasında Büyük Ödül Kazanmış olan Funda Ginyol "Konstantiniye'nin Güneşi" başlıklı yapıtında, İstanbuKun Osmanlılar tarafindan alınışı sırasında, Bizans'ın iç yapısını metaforik öğelerle tarihsel bir oyun bıçiminde anlatıyor. Dinçer Sümer'ın ezılmiş insanlann dramını anlattığı 'Gecenin KullarT %e 'Memuroğlu Memur' başlıklı ıkı yapıtı 'Toplu Oyunlan 2' başlığı altmda yayımlamyor. Müjdat Gezen ise 1997 Bakırköy Belediyesi Oyun Yazma Yanşmasında Başan Ödülü almış olan 'Babam' adlı yapıtıyla ulaşıyor okurlara. Oyun dağılmış bir sanatçı ailesinın sanat yoluyla tekrar bir araya gelişlennin öyküsünü anlatıyor. (Fotoğraf: KADERTUĞLA) ^öçmen işçileri anlattığım 'Yedinci Adam' adlı kitabımı yazarken köy halkı hakkında pek bir şey bilmiyordum. Onlann terk ettiği aksi kutbu anyor, kentin onlara getirdiği umutlan anhyordum. Köylüleri tanımaya karar verdim, ama yazmayı düşünmüyordum. Köylerde yaşanan birçok gerçek ve dram var.' müş bile olsa onun resmini Istanbul'da görmek çok güzeL" Hayatvn en önemli gerçeğinin ölüm ol- duğunu düşünmüyor John Berger. Bu- nun üzerine yaşamdaki en önemli şeyin ne olduğunu soruyoruz v e yoksa aşk mı dıye ekliyoruz. Evetdiyor. Yaşamhertür- lü pisliğe rağmen bir ödüldür. Fakat gi- zemli bir ödül. 1şte en önemli şey bu. Tüm pisliklere, tüm karanlıklara rağmen... TÜ YAP Kitap Fuan'ndaki söyieşiniz- de; '"Eleştirmenlik bir meslek değildir. En iyi eleştirmenler bu ışi kısa aralık- larla yapan kişilerdir" dediniz. Eleştiri- nin süreklfliğini nasıl değerlendiriyor- sunuz? JOHN BERGER-Uzun süre eleştir- menlik yapan yazarlann yorulacağını düşünüyorum. Aynca surekli yazı, özel- likle de eleştiri yazmak insanı otomatik- leştirerek ilginç olma özelliğini kaybet- tiriyor. Bunu söylerken sanat tarihçile- rini kastetmıyorum. çünkü onlar pro- fesyoneller. Fakat bunun kesinlikle kı- sa süreli olması gerektiğini de söylemi- yonım bu benim fikrim. Kendi kendi- me: "sen iyi bir eJeştirmensin. Herkes se- ni okumak istiyor ve okuyor. İlginç şey- ter yazıyorsun" dedıkten beş yıl sonra ve söylemek istediklerimi okuyuculara söylediğimi anladığımda artık eleştiri yazmamalıyım dedim. Bunu kendinize söy lemeniz oldukça güç, çünkü bundan çok para kazanmasanız bile yaşarrunı- zı bu parayla sağlıyorsunuz. - Sanat eleştirmenliğinizin yanı sıra romancı, senarist ve belgesel yazansınız da. Bütün bunların içinde hangi alana daha yakın hissediy orsunuz kendinizi? Yazdıklanm arasında çok kesin sınır- lar olduğunu düşünmüyorum. Roman, röportaj, şiir,tiyatro ya da resim... Yaz- dıklanmın sadece biçimi farklı. Ne ya- zıyorsam sonuçta hepsini ben yazıyorum. Eğer bunlann arasından birini seçmem gerekse hikâyeciliğimle anılmak iste- rim. Kitabm geliri AIDS'Iüere -' Düğüne' adlı kitabınınn tüm getiri- ni AIDS'H hastalara yanhmı vctopiumım AIDS konusunda bilgilenmesini hedef- leyen AIDS Savaşım DerneğTne bağış- ladınız. Kitabımzda AIDS'li bir kahra- manı ele ahnakla neyi amaçladınız? Bunu bilmek biraz güç. Bunun hak- kında bir şeyler söylemeyi görev olarak görüyorum. Bu virüsü taşıyan birçok arkadaşım var. Onlann ne tür zorluklar yaşadığıru bılıyorum. En korkutucu ola- nı da bu insanlar içın hiç bir şey yapıl- mıyor olması. AJDS'liler insanlar tara- findan dışlanıyorlar, hatta çoğu insan dokunmaktan bile kaçınıyor onlara. Bu insanhk için korkunç bir şey. 'Düğüne' adlı kitabımı yazarken AIDS'li hastala- ra yapılan kötü muameleyi insanlara göstermek istedim. -TÜYAPta hapishanede buhınan sek- sen Türk gazetecisi için bir dakikahk sessizlik eylemi yaptuuz. Bazı eyiemler sessiz mi ohnalı? Bu tip eylemlerin daha etkili olduğu- nu düşünüyorum. Bu eyiemler insanla- n birbirine bağlıyor. Sessizlik hem da- ha etkili hem de insanlara daha iyi ula- şıyor. - Sizce bir sanat yapıtı nasıl ele alın- mah? Sanat yapıtlan eleştirilmemeli. Ilk ön- ce onlara bakmayı, okumayı ve dinle- meyi öğrenmelıyiz. Sanat yapıtı yaşa- mın değeridir. Sanat üzerine en iyi ya- zı onlan sevmekle başlar. Sanat yapıtı- nı eleştırirken ona saldınlmamalı, önce onu okumaya ve görmeye çalışmalıyız. tzıhc r\raz KEINT OYUNCULARJ 246 35 89 247 36 34 Saat DoLSıf.rlg% Carjamba - Perşembc Cuffla 21.00 Cınortcsi 15.00-21.00 Pazor 15.00 7KASIMDAN İTİBAREN BİLETLER GİŞE VE VAKKORAMA'URDA TİYATRO BAKIS OZGUNmım.mroa YONFSN HAUNunnı DEKM..nGEN S0TUI KtTEf.. IIHUI M1VMN (OSTUM..JtUI EUK HkM KUITOOUJItOMUSOCUZAlfIUIH EDSIN'SEIUtlN «UIMVCNUZHCT OHİH MIMTU SEVtNCMHVtT UUTUtKU İTmUSMM HUV SİN G»2»N>İI UNDUI T0NMCEVHEI.OZLUI UUHCMET MU> U.CA^»» FAT1H KO»» ^ j , Yon.: Yıldız Kenler. f^ehmel Birkıye Cev.: Mehmet Baydur. Vtldız Kenter Dekor: Osman Sengezer ; Koslum:Co!pan llhan f 1-6-7-«-14-15-20-22-Kasım Saal 21 00 2-9-16 Kasım Saal 15.00 Nutuk'un Okunusunun 70. Yılı Nedeniyle Mustafa Kemal Atatütk NUTUK Derleyen ve Ozlestıren: Prof Dr. Ozer Ozankaya Dekor Tasarımı ve Kostum: Metın Denız Yotumlayan: Mustık KENTER 10-13-21-27-29 Kasım Saat 21.00 23 Kasım Saat 15.00 :ervasyonlarımzı MASTER »e VISA Kartları ile yaplırabılirsınız. 3-4 Easım Saat I9.00-2i.is Kadıkoy Halk Eğınm Meıkea TteL (0-216) 346 98 99 11-12 Kasim Saat: 19 00-21.15 Yunas Emre Kultûr Merkea Tel: (0-216) 661 38 95 TocJü İjJefJerde ındırım vrgulanır irazaı naıiç 21.00-24.00arası TürkSanat Miiziği Fasıl'ıGazetecı Erol Demek Sok No 15 A Beyoğkj-ISTANBUL Rez.: (0212) 252 47 C7 lAtasSnemasıÇıkışı) Sinema İlanlarınız İçin (0212)293 89 78(3hat) I Galeri l Atölye Jj ilanlarınız İçin: 293 89 78 (3 hat) GALERİ ZİNDANI EMİN NACİ AKKUYU Resim Sergisi 03-23 KASIM 1997 Rogıpgümüşpala cod. Zlndanhan Z4A60 Emınonu-istanbul-TÜRKİYE .evw'Aitınsağ HJ Eyiem Pöiî Gurcan Onanr Cem Emîî Saat 25 00 de ÇARŞMKU TÖRKÜLERİMİZEBKAN05UR ISMAİL H ÖEMRCIO&U KOPUZ • S£S 0IVAN • SES SAAlaOO* PERŞEMK flÇIH RRDVO GECESİ 2: Kaam sn ,abaren Saat22Mde CUKA-CUMARnSİ PRSRPÜRTE LRTİNO '3DÜJlKHOTaD N06I "lUMr.A'JEÎiKSıM 2543509 2377250 vedat sakman Sok:2130 CABARET CİNE Vcşüpour sok. No 2 Amm«kfly Tcl: 257 74 38 Kültür - Sanat TTTİ ilanlarınız /1 \H İçin: ' ijf 293 89 78 \ (3 hat) ••; ECumhurİYet kitap kulübü TÜYAP 16. İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA İMZA GUNU 4 Kasım Salı(Bugün) ALPAY KABACALI Saat: 14.00 Stand No:85-86 A(Alt kat) Adres:Tüyap Sergi Salonu Tepebaşı-lstanbul KUTLAMA MENSURE GÜNEŞ ile Spor Yazan CAN BUDAK evlendüer. Onlara uzun mutluluk diliyor, Budak ve Güneş ailelerini kutluyoruz. CUMHURİYET SPOR SERVİSİ Ortaokul öğrencilerine uygun fiyattan matematik-fen dersleri verilir. 0 542 434 31 64 SATILIK •ACIBADEM'de kaloriferli, 3 oda, 1 salon •ESENYURT'ta kabası bitmiş dubleks daire Tel. 325 86 49 (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46 ECumhuriyet kitap kulübü TÜYAP 16. İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA İMZA GUNU 5 Kasım Çarşamba (Yann) ALEV COSKUN Saat:14.00 Stand No:85-86 A(Alt kat) Adres:Tûyap Sergi Salonu Tepebaşı-lstanbul 'Tabutta Rövaşata' Akdeniz'den ödülçıkardı VECDİ SAYAR MONTPELLIER - 24 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında Fransa'nın Mont- pellıer kentınde gerçekle- şen 19. Uluslararası Ak- ckniz Fflmleri Festivali' nde Derviş Zaimın •'Tabutta Rövaşata^sı Türkıye"ye üç ödül birden kazandır- dı. 11 filmin yanştığı ulus- lararası yanşmada "Altın .\ntigone" ödülü, Make- donya Cumhuriyeti'nden Stole Popov'un "Çingene Büjiisü" ile Tunuslu yö- netmen Nuri Bouzid'ın "Bent Ailesi" adlı filmi arasında paylaştınlırken, jüri *TabuttaRövaşata"ya özel bir mansiyon verdi. Festivalin en çok ilgı gören yapımlanndan bıri olan "Tabutta Rövaşa- ta"nın en büyük başansı. uluslararası sinema yazar- lan jürisinin verdiği u Ak- deni/Odülû"nü kazanma- sı oldu. Bu ödül. yirmı beş bin Fransız Frangı tutann- da birparasal ödülü de fil- min yönetmenine kazan- dınyordu. Eleştirmenler, Ispanyol yönermen Joaqu- imJordanın "Onnanda Bir Ceset" fılmıni de bir mansiyonla ödüllendirdi- ler. 'Yenilebilir ödül Derviş Zaim'in kazan- dığı üçüncü ödül ise Mont- pelüer Ünrvcrsitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğren- cilerinden oluşan jürinin verdiği "En İ\i FBm" ödü- lü oldu. Parasal bir karşı- lığı olmayan bu ödülün en hoş tarafı. bir güzel sanat- lar öğrencisinin tasarladı- ğı özgün ödül heykelciği idı. Metal bir fılm şeridi içine gömülmüş üç sar- dalya kutusunu iceren hey- kelcik, bugünedek bir fes- tivalde verilen en özgün ödüldü hiç kuşkusuz. Çün- kü, ıstenırse sardalya ku- Oılannı açıp ıçindekileri yemek mümkündü. Verilen bu üç ödüle kar- şın gene de festivalde Za- im'in hakkının yendiği söylenebilir. Makoden fıl- mini izleyemedim ama bü- yük ödülü paylaşan Tunus filmine bakarak bu yargı- ya varmak mümkün. Bo- uzid'inönceki fılmlerinin başan çizgisini yakalaya- mayan "BentAflesT, Arap toplumunda ezilen kadın ımgesini beyazperdeye yansıtırken üç kadın ara- sındaki dostluğu oldukça klişe bir anlatımla işliyor- du. Filmin belki de en bü- yük avantajı, bir Fransız ortak yapımı olarak ya- kında Fransa'da gösteri- me girecek olmasıydı. Yanşmada Mısır. Yuna- nistan, lsrail. Romanya, Yugoslavya ve Slovenya adına yanşan yapıtlar hiç- bir başan elde edemez- ken, Italyan Palo Virzi'nin "Ovosodo'su Genç Izleyi- ci Ödülü'nü alıyordu. Ye- rel bir gazetenin koyduğu Izleyici Ödülü ıse Nuri Bouzid'in filmınin oldu. Türk sineması Mont- pellier'de üç yapıtla tem- sil edildi: Yanşmalı bölü- me seçilen Deniş Zaim'in u Tabutta Rövaşata"sının yanı sıra yanşma dışı bö- lümde Ömer Kavur'un "Akrebin Yokruluğu" ve yanşma dışı kısa metrajlı filmler bölümünde göste- rilen SibeiVoskayın "Ev- vel Zaman İçinde... Doğu- da" adlı filmı. Yeniden Yugoslavya Pitiot, dört-beş yıllık bir aradan sonra Yugoslav sı- nemasına özel bir bölüm ayırdıklannı belirterek sa- vaşın acılannı sergileyen Yugoslav yönetmenlenn ilgiye değer yapıtlar orta- ya koydukJannı söylüyor- du, ama programdakı Yu- goslav fılmlen arasında Kusturica. Paskalyevic gi- bi ustalann dışında ilgiye değer tek yapıt BoroDras- kovic'in imzasını taşıyor- du. Yugoslav Sineması adı- na en büyük başan ise Mi- los Radovic'in "Ülkem'" adlı fılminin hem jüri, hem de ızleyici tarafindan En tyi Kısa Film ödülüne de- ğer bulunması idı. Katalan yönermen Bigas Luna"nın özgün ve çarpıcı bir bi- çemle anlattığı cınsellik ve şiddet öykülen, Mont- pellier'de izledığimız en ilginç yapıtlar arasınday- dı. Bu yılın toplu gösteri- leri arasında bir de "Ok- sitan Sineması"na ayrıl- mış bölüm vardı; Fran- sa"nın güneybatısındakı bu bölgenın dünyada pek tanınma>'an yönetmenleri- ni topluca sergileyen Montpelher Festivali, programının çeşıtliliği ve seçimlerindekı titizlik ne- deni ile Fransa'nın en ön- de gelen festivallerinden biri olduğunu bir kez da- ha kanıtlıvordu. CumhuriyetKitap Kulübü 'nde 'Edebiyat 'ta Sansür' tartışıldı Kültür Servisi-Cumhu- riyet Kitap Kulübü. The Bn- tish Council ve PEN yazar- lar Derneği evvelki alcşam Cumhuriyet Kitap Kulübü Beyoğlu Şubesinde 'Ede- biyatta Sansür' konulu bir söyleşı düzenledi. PEN Ya- zarlar Derneği Başkanı AJ- pay Kabacah'nın vönenığı söyleşide yine PEN Yazar- lar Derneği'nden Konur Ertop ile Türkiye Yazarlar Sendikası'ndan ZjeyaepAB- ye katıldı. Söyleşinin yabancı katı- lımcısı ise The British Co- uncıl'm Kitap Fuan nede- niyle ülkemizde konuk et- tiği İngiliz şair Peter POr- ter'dı. Edebiyat alanında doğrudan ya da dolaylı san- sürün yazarlar. çevirmen- ler. yayıncılar ve okuyucu- lar üzerindeki etkisınin tar- tışıldığı etkinlikte ilk olarak Alpay Kabacah Türk yazı- nında ve basuıında sansü- riin kısa bir geçmişiru an- lattı izleyenlere. Zeynep Alıye insanın düşündüğü ve düşündükJerini açıkla- dığı sürece insan olduğunu belirterek başladığı konuş- masında pek çok kişinin sı- nırlı özgürlügü gerçek öz- gürlük olarak algıladığına ve kadın yazarlann örtülü olarak da toplum tarafin- dan da süreklı sansürlen- dıklenne değindi. KonurErtop ise Türk hal- kının küçük yaşlardan ıtiba- ren önce aıleden sonra da devletten sansür gördüğü- nü belirterek özellıkle 12 Martve 12 Eylül darbele- rinin Türk yazını üzerinde- ki olumsuz etkilerine de- ğindi. Peter Porter ise çok daha farklı bir dertten mustaripti. tngiltere'de yazarlann v e kitaplann devlet ya da ya- salar tarafindan sansüre uğ- ramadığına, var olan sansür yasalannın bile işlerhğinin olmadığına değinen Porter bu ülkedeki en büyük soru- nun gızli sansür olduğunu belirtti. Insanlardan bekle- nen kodlanmış biçimlerin sanatı kısırlaştırması ve bu tür sansürlerle mücadele- nın zorluklan nedeniy le de en kötü sansürün gizli san- sür ve oto sansür olduğu görüşünde Peter. Etkınlik, şiirleri henüz Türkçe'ye çevrilmeyen Şair'in kendi şiirlerinden birkaçını oku- masıvla sona erdi. Önder Focan Grup, 'nde Kültür Servisi - Türk cazının öncü isimlerinden "Önder Focan Grup' bugün saat 20.30'da Boğaziçi Üniversitesi Büyük Toplantı Salonu'nda bir konser veriyor. 'C>nder Focan Jazz Guitar'dan sonra 'Erken', 'Sekiz" ve son olarak 'Boğazda' adlı albümleri çıkaran grubun yeni projesinde Ernst Bier (davul), Stefan Weeke (bas) ve Mack Goldsbury (saksofon) yer alıyor. Sema Mgaz'ın İzdüşümler' sergisi • Kültür Servisi - Sema Ilgaz Temel'ın 'tzdüşümler' adlı resim sergisi bugün Valcko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde açılıyor. Bugüne dek pek çok kişisel sergi açan sanatçının monotype baskilar ve akrilik çalışmalardan oluşan sergisi ^9 Kasım'a dek görülebilir. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde. Özgün Baskıresim ve îllüstrasyon dersleri veren Ilgaz'ın eserleri özel koleksiyon ve müzelerde yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle