Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Aydınlık Için Yurttaş Girişimi'nce hazırlanan' Yurttaşın Susurluk Raporu' kamuoyuna açıklandı
^Dolamııhııazhklar kakhrıisıır• Yurttaşın Susurluk Raporu'nda,
dokunulmazlıklarla ilgili demokratik bir
yasal düzenlemenin hemen yapılması
çağnsında bulunuldu. Bu düzenleme
yapılıncaya kadar, TBMM'nin gerekirse
gece gündüz çahşarak yargının talebini
zaman geçirmeden yerine getirmesi gerektiği
vurgulanan raporda mafya ile mücadele için
yeni yasal önlemler alınması istendi.
İstanbul Haber Servisi - Aydınlık İçin
Yurttaş Girişimi'nce hazırlanan "Yurtta-
şın Susurluk Raporu" kamuoyuna açık-
landı Raporda. DYP Şanlıurfa Milletve-
kili Sedat Bucak \e DYP Elazığ Millet-
vekiL MehmetAğar'ın dokunulmazlıkla-
nnın kaldınlarak yargılanması, Mafya ile
Mücadele Yasa Tasansı 'nın. ceza alt sııu-
nnın 10 yıla çıkanlarak bir an önce yasa-
laştınlması, yargı bağımsızlığı ile yargıç
ve savcı güvenliğinın tam olarak sağlan-
ması gerektiği vurgulandı. Çete davalann-
da tanıklann korunması, Gladio/Mafya
örgûtlenmeleriyle mücadele için adli kol-
luk gücü kurulması ve ilgili savcılıkJann
adli kolluk gücünün sicil amiri olarak yet-
kilendirilmesi istendi. Raporda aynca, çe-
şitli yer, kişi ve kuruluşlarda bulunan bil-
gi ve belgelerin güvenli biçimde toplanıp
saklanacağı bir "Susurluk Bilgi Bankası"
oluşturulması için çalışmalann yürütûl-
düğû belirtildi.
Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi'nce ha-
zırlanan "Yurttaşın Susurluk Raporu",
dün düzenlenen basın toplantısıyla Avu-
kat Ergin Cinmen tarafindan kamuoyuna
sunuldu. Basın toplantısının yapıldığı
Onat Kutlar Salonu'nun duvar ve tavan-
lanna yazılmış, Susurluk'a giden belli
başlı dönûm noktalannı gösteren tarihler
ve şema dikkati çekti.
Yurttaşın Susurluk Raporu'nda, yurtta-
şın şu taleplerine yer veriliyor:
# Dokunulmazlıklarla ilgili demokra-
tik bir yasal düzenleme hemen yapılma-
lıdır. Ancak bu düzenleme yapılıncaya
kadar, TBMM gerekirse gece gündüz ça-
hşarak, yargının talebini zaman geçirme-
den yerine getirmeli, Sedat Bucak ve
Mehmet Ağar'ın dokunuImazlıkJannı
derhal kaldırmalıdır.
0 Toplumsal infiale neden olan tahli-
yelerin asıl nedeni, yme yasal düzenleme
yetersizliğidir. Devlet içinde yuvalanmış
Gladio/mafya türii örgütlenmeler, Türk
Ceza Kanunu'nun 313. maddesiyle ve
Ceza Muhakemleri Usulü Kanunu'ndaki
genel düzenlemeyle çözülemez. "Mafya
De Mücadele Yasası" adıyla anılan tasan,
derhal toplumun tartışmasına açılmalı, ta-
sandaki yetersiz yaptınmlar ağırlaştınl-
malıdr. Orneğin, suçu sabit olanlara veri-
lecek cezalann alt sının 10 yıl olmahdır.
Daha sonra çıkanlacak Pişmanlık Yasası,
ancak böylesi bir yaptınm söz konusu
olursa istenen sonucu verebilir.
0 Yargı bağımsızlığı tam anlamıyla
gerçekleştirilmeli, yargıç ve savcılara gü-
venlik sağlanmalıdır.
0 Çetelerin yargılandığı davalarda ta-
nıklar mutlaka korunmahdır. Bunun için
genel bütçeden ödenek aynhnalı, özel ku-
rallar getirilmelidir.
0 Adli Kolluk Gücü kurulana kadar,
Gladio/mafya örgütlenmesiyle mücadele
için özel kolluk gücü oluşturulmalı, ilgi-
li savcılıklar bu güç üzerinde sicil amiri
olarak yetkilendirilmelidir.
0 Tüm yurttaşlann medyadan izleye-
bildigı fiili raporlann, MtT'ın ilgili yasa
gereği Başbakanlık'a sunması gereken ra-
porlardan daha çok gerçeği yansıttığı gö-
rülmektedir. Bu saptama doğruysa, so-
rumlular Başbakanlık'ça hemen saptan-
malı. idari önlemler, kimsenin gözünün
yaşına bakılmaksızın alınmalıdır.
0 Silahlı Kuvvetler içinde, hakJannda
çok ciddi kanıtlar bulunan kişiler vardır.
Bu kişilere de neredeyse bir tür "dokumıi-
mazhk" sağlanmış, haklannda hiçbir iş-
lem yapılmamıştır. Bütün kurum ve ku-
ruluşlanmız gibi TSK de kendisiyle he-
saplaşmalı, bu kişilerden ve onlann üze-
rine sıçrattığı kuşkulardan annmalı, yurt-
taşın ondan beklediği mesleki ve demok-
ratik duyarlılık içinde davranmalıdır.
0 Çağdaş devlet, saydam devlettir.
Yurttaşın devlet bilgilerine ulaşma hakkı
güvence altına alınmalıdır. Her önüne ge-
lenin, "devlet sun" ya da "ticari sff" pa-
ravanının ardına sığınmaması için, "sır"
kavramı, objektif ölçütlerle, yasal olarak
yeniden belirlenmeli.
Kutlu Savas
'Topal'ın evi
cinayetten
sonra arandı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
BaşbakanhkTeftiş Kurulu Başkanı
Kutlu Savaş, Ömer Lütfü Topal'ın öldü-
rülmesinden 15-20 dakika sonra, polis
olduğunu belirten kişilerin Topal'ın evi-
ne giderek telefon fihristi, bazı fotoğraf-
lar ve belgeleri yok ettiği iddiası bulun-
duğunu söyledi. Savaş. "Doğru mu de-
ğil mi bilemiyorum, ama bunu fstanbul
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün süratle
soruşturması için talepte bulunacağun"
dedi.
Kanal D televizyonunda dün gece
yayımlanan Arena programına katılan
Kutlu Savaş, Susurluk skandalı ve Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın Macaristan'ın
başkenti Budapeşte'de uğradığı saldın-
da ismi geçen "Yeşü" kod adli kişinin
kamu görevlileriyle ilişkisi oldugunu
bildirdi. "Yeşü" kod adli Mahmut Yıl-
dırun'ın Budapeşte ya da Beyrut'a git-
tığini belirledikJerini kaydeden Savaş,
Yttitata-'Hi hangi ütkeye gittiğinin
önemlı olmadığını belirtti. Bu kişinin
ilişkisinin bulunduğu kamu görevlileri-
ni ortaya çıkarmaya çalıştıldannı vurgu-
layan Savaş, kamuoyunu tatmin edici
bir sonuca ulaşmaya çalıştıklannı söy-
ledi.
Susurluk Komisyonu Başkanı Meh-
met Elkatmış. Susurluk kazasının 1. yıl-
dönümünde yeni iddialar ortaya atarak
kumarmafyası ile siyasetçi ilişkilerinin
aydınlatılmasının olayda anahtar oldu-
gunu söyledi. Elkatmış, Kanal 7 televiz-
yonunda katıldığı programda, öncelik-
le Tansu Çiller başbakanlığından kuru-
lan DYP-SHP hükümetini, Tunzm Ba-
kanlığı'nı kumar mafyasını dolaylı ola-
rak korumakla suçladı. Turizm Bakan-
lığı'nda 1995 yılında tşlehneler Genel
Müdürü olarak MevhibeCan'ın imzası
ile Topal'ın yasadışı kumarhanelerine
izin verildiğini savunan Elkatmış,
"Ömer Lütfü Topal'ın kumarhaneleri
ile ilgili belgelerde imzalar dönemin
müsteşan, bakanına kadar çıkıyor" de-
dı.
IP ve DYPIiler catıstı
DYP: Yargıya
baskı yapılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP, devlet içindeki çete örgütlenmele-
rini açığa çıkaran Susurluk skandalı ko-
nusundasavunmayageçti. DYPGençlik
Kollan üyesi bir grubun Işçı Partisi Ge-
nel Merkezi önüne siyah çelenk koymak
istemesi üzerine iki grup arasında çatış-
ma çıktı.
DYP grup başkanvekilleri Saffet An-
kan Bedük ve Turhan Güven. düzenle-
dikleri basın toplantısında savunmaya
geçtiler. Grup başkanvekilleri açıklama-
lannda, Başbakan Mesut Yılmazı yar-
gıya müdahale etmekle suçlarken Susur-
luk olayımn da "abarbJdığuu" ileri sür-
düler.
Taşh sopah kavga
DYP Gençlik Kollan, dün bir mini-
büsle Mithatpaşa Caddesi üzerindeki İP
Genel Merkezi önüne geldiler. DYP'li-
lerin binaya siyah çelenk brrakma girişi-
mine engel olmak isteyen İP'liler, karşı
grupla çatıştı.
Taşlı sopalı kavga sırasında araya gi-
ren güvenlik güçleri, havaya iki el ateş
erti. DYP'li gençler, camlan kınlan mi-
nibüsle birlikte olay yerinden uzaklaştı-
lar.
İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan
Yakçın da olay sonrası düzenlediği top-
lantıda, bir grup DYP'linin genel mer-
kezlerine saldırdıklarını öne sürerek
"DYP'nin ÇatJı kaJintısı silahlı grubu,
Susurluk'un yıldönümünü, İP"ye saldın
düzenleyerek kuttamakistedi" dedı. Top-
lantıda kavgayı videodan izlettiren Yal-
çın, "Bütün Türkiye Çöler'edersverme-
ye çahşryor. Bu dersi henüz almadı. Önü-
müzdeki günler, ÇiHer'in sanık sandarye-
sine oturduğu günler olacaknr" dedi.
tstanbul'da Galatasaray Lisesi önünde toplanan CHP'liler, ellerinde "Çeteler halka hesap verecek", "Çeteler Mediste öğrenciler hapiste" yaalı dövtder taşıdılar.
Çetelere öflke dîııırıiyorHaber Merkezi - Devlet için-
deki kirli ilişkilerin ortaya çık-
masına yol açan Susurluk'taki
kazanın 1. yıldönümünde, An-
kara, Istanbul, tzmir, Bursa,
Adana, Kocaeli, Trabzon, Te-
kirdağ ve Zonguldak'ta protes-
to gösterileri yapıldı, çetelerden
hesap sorulması istendi. Siyasi
partiler, sivil toplum örgütleri
ve öğrencilenn düzenlediği ey-
lemlerde milletvekili dokunul-
mazlıklannın kaldınlması is-
tendi.
Ankara Demokrasi Platfor-
mu, Kızılay Meydanı'nda mi-
ting düzenlerken CHP'li genç-
ler TBMM Başkanı HikmetÇe-
tin'e 150 bin imzalı dilekçe ile
"Susurluk Çiçeği" adı altında
49 karanfil sundular. CHP
Gençlik Kollan Başkanı Erhan
Baydar başkanlığında bir he-
yet, zıyaret ettikleri Çetin'e
"Susuriuk'un unurulması süre-
cinde görev almayın, Susurluk
unutubnasın" dileklenni ilettı-
ler. Çetin ise Susurluk olayıyla
bağlantıh olarak haklannda fez-
leke düzenlenen DYP'li Meh-
metAğar ile Sedat Bucak hak-
kında TBMM Anayasa-Adalet
Komisyonu'nun "dosyalann
dönem sonuna bırakılnıası* ka-
rannın yenileneceğıni bildirdi.
Çetin. "Konu genel kurula gel-
diğinde inanryorum Id vereceği-
niz karanfiller en az birkaç 49
olacak" dıye konuştu.
Adalet Bakanı Oltan Sun-
gurlu da bugün Türkiye'de dev-
letin içine suç örgütlerinin sız-
madığının söylenemeyeceğini
belirterek "Susurluk hadisesi
gösterdi ki. Türkiye'de ülkeyi
yöneten meşru güçlerin bazı ha-
diselerden haberleri olmuvor.
Bunu ispat edemedik ama ka-
naat bu yönde" dedi.
lçişleri Bakanı Murat Bases-
gnğlu da Susurluk sorununun
çözülmesi için kamuoyu ve top-
lum olarak biraz daha hoşgörü-
ye ihtiyaç oldugunu belirtti.
Ankara Demokrasi Platfor-
mu Susuriuk'un yıldönümü ne-
deniyle Kızılay'da 500'ü aşkın
yurttaşın katılımıyla bir eyiem
düzenledı. "Çetelerhalka hesap
verecek", "Eşber dışan çeteler
içeri", "ÇetelerMecüs'te,öğren-
cfler hapiste" sloganlannı atan
göstericilerin dağılması sırasın-
da emniyet güçleri, eylemcile-
rin ellerindeki pankartlan topla-
mak istedi. Bazı göstericiler tar-
taklanırken4 kişi gözaltına alın-
dı.
Susurluk olayı Istanbul'da si-
yasi partiler, demokratik kitle
örgütleri ve öğrenciler tarafin-
dan protesto edildi. tnsan Hak-
lan Demeğı Istanbul ll Orgütü,
Eşber Yağmurdereli ile düşün-
ce suçlulannın serbest bırakıl-
ması, düşünceyi ifadenin önün-
deki yasalann kalkması için ge-
leneksel olarak yaçrığı eylemin
18. haftasında TÜYAP Sergi
Sarayı'nın önünde buluştu.
İHD'liler yürüyüş yaparak Ga-
latasaray Postanesi önüne geldi-
ler. İHD'lilerin burada toplandı-
ğı saatlerde üzerlerine "Millet-
Kırşehir'de kavga
MEHMET ATDLGAN
KIRŞEHtR - DYP lideri Tansu Çilfcr' in Kırşehir'e geli-
şi sırasında olaylar çıktı. Çiller'in şehre girişinde "Çeteter
seninte gurur duyuyor" pankarb açan CHP'lilere, bir grup
DYP'linin sopalarla saldırması sonucu çok sayıda kişi ya-
ralanırken olay daha fazla büyümeden yatıştınldı.
Dün Kırşehir'de halka hitap eden Çiller, ANASOL-D
hûkümetinin tekeller, karteiler ve kumarhaneler tarafindan
kurulduğunu iddia ederek "Kurulan minetvekfli pazarlarry-
ia, halkuı milM iradesini çakülar" dedi.
DYP il binası önünde "Ana" adli parti otobüsünde ko-
nuşan Çiller, konuşmasının büyük bir bölümünü Başbakan
Mesut Yıbnaz'a ayırdı. DYP liderinin konuşması sık sık
"Komünist Mesut" ve "Vur vur inlesin, baba-oğul dinte-
S4B" sloganlanyla kesüdi.
Çiller, yaklaşık 2 bin kişinin izlediği mitingde milliyet-
çileri ve Müslümanlan DYP'de birleşmeye çağırdı.
Çatlı anıldı
SELAHATTtN ŞAHTJV
NEVŞEHİR - Susurluk yakınlanndaki trafık kazasında
hayatını kaybeden eski ülkücülerden Abdullah Çattaölümü-
nün 1. yıldönümünde, doğum yeri olan Nevşehir'de sade bir
törcnle anıldı. Çatlı için 8 Kasım tarihinde daha geniş kaü-
lımlı bir anma töreninin düzenleneceği ögrenildi.
Abdullah Çatlı1
nın babası Alunet Çatlı ile iki kiz karde-
şinin evinde, sadece aile yakınlannın kadldığı bir mevlit
okutulurken, yıne sadece Çatlı ailesi ve arkadaşlan gruplar
halinde Abdullah Çatlı'nın bulunduğu Kaldınm Mezarlı-
ğı'ndakj mezanna giderek Kuranıkerim okuyarak dua etti-
ler. Bu arada Çatlı'nın yakın arkadaşlan da mezannı ziya-
ret ettiler. Çatlı ailesine yakın kaynaklardan edinilen bilgi-
lere göre 8 Kasım'da mevlit okutulacak ve mezan başında
görkemli birtören düzenlenecele Bu arada tüm masraflan
ailesi ve Çatlı'nın yakın arkadaşlan tarafindan üstlenilecek'
anıt mezar için de çalışmalann yoğunlaştınldığı ögrenildi.
Kayıt dışı çahşaıılar arbyor
TİSK'in raporuna göre Türkiye'de 2 milyon 700 bin kayıt dışı istihdam var
ANKARA (AA)- Türkiye'de açık işsizlik
kadar, düşük katma değer ve düşük gelir bi-
çiminde kendinı gösteren "eksik istihdam"
sorununun da ciddi boyutlarda olduğu bil-
dirildi.
TİSK tarafindan hazırlanan "İstihdam ve
İşsizlik" raporunda, Türkiye'nin en önemli
sosyoekonomik sorunu olan işsizliğin, özel-
likle son 10 yılda etkisinı giderek arttırdığı
belirtilerek işsizlikle mücadele ve istihda-
mın artınlması sorunlannın sosyal tarafla-
nn katılımı ile orta ve uzun vadede ele alın-
ması gerektiği kaydedıldı. Nitelikli istihda-
mın yeterince gelıştiritmediği Türkiye'de,
istihdamın yüzde 45.6'sının ücretlerin çok
düşük olduğu tanm sektöründe gerçekleşti-
ği belirtilen TÎSK raporunda, sanayi kesimi-
nin istihdam içindeki payınrn yüzde 21.6,
hizmet kesiminin ise yüzde 32.8 olduğu ifa-
de edildi.tşsizliğin, kentlerde krrsal kesime
göre daha fazla olduğu, göç olgusunun, kır-
sal kesimdeki açık ve gizli işsizliği kentle-
re taşıdığı belirtilen TİSK raporunda, şu gö-
rüşlere yer verildi: "Türkiye genelindeki iş-
sizlerin yüzde 48.7'si, kentsel yerlerde >üzde
45.4'ü, kırsal yerlerde ise vüzde 52.2'si ilko-
kul mezunudur. Kentlerde bile her iki işsiz-
den birinin ilkokul mezunu olmasuun nede-
ni, büyük ötçüde kırsal alandan işgücü akı-
mıdır. Işsizler arasında meslek okulu me-
zunlannm ve üniversite mezunlannın bu-
lunması da bu kurumlann, mezunlanna ye-
terHnitelikvebecerikazandıramadığuugös-
termektedir."
Sosyal politikalann maliyetinin sürekli
olarak kayıtlı sektöre yüklenmesi, devletin
vergi, sigorta, fon şeklindeki istihdam ver-
gılerinin ağırlığı ve toplusözleşme sistemi-
nin işletmelerin yatınm ihtiyaçlannı gözet-
memesi gibi gerekçelerle istihdamın kayıt-
dışına yöneldiğı ve sendikal sistemden ka-
çışa neden olduğu kaydedilen TİSK rapo-
runda, Türkiye'de kayıt dışı istihdamın 2
milyon 700 bin dolayında bulunduğu belir-
tildi. TİSK raporunda, işsizliğin temel ola-
rak ekonomideki hatalı kaynak dağılımına
dayandığı, Türkiye 'nin yatırun eğilimi zayıf
ülkeler arasında yer aldığı ifade edildi.
vekili dokunuunazhklan sınır-
laDdırusın" yazılı önlükler gi-
yen ve ellerinde "Çeteler halka
hesap verecek". "Çeteler Mec-
Bs'te öğrenciler hapiste" yazılı
dövizler taşıyan CHP'liler de
Galasataray Lisesi önünde top-
landılar. CHP milletvekilleri
Fikri Sağlar. Ercan Karakaş ile
Algan Hacaloğlu. 1stanbul tl
Başkanı Mehmet An' Özpolat
Kadın Kollan Genel Başkanı
Güldal Okutucu ile tl Kadın
Kurulu Başkanı Muazzez Çete-
bi'nin de olduğu grup daha son-
ra İHD'lilere destek verdiler.
IÜ Merkez Kampusu'ndaki
rektörlük binasının önünde top-
lanan üniversite öğrencileri, Su-
surluk kazasının yıldönümü ne-
deniyle "Ulkemizi- üniversite-
mtn çetelere bırakmavacağız"
pankartuıı açarak Beyazıt Mey-
danı'na yürüdü. Yaklaşık 400
öğrencı, "Çeteler halka hesap
verecek", "Susma sustukça sıra
sana gelecek" ve "tnadına is-
yan, inadına özgüriük" slogan-
lannı atarak çetelerin yargılan-
masını istedi. tÜ Edebiyat Fa-
kültesi'nden alkışlar ve slogan-
larla tramvay yoluna çıkan yak-
laşık 100 öğrenci de çeteleri
protesto etti. İTÜ Maçka ve
Maslak kampuslannda da öğ-
renciler çetelere karşı protesto
yürüyüşü yaptı. Sultanahmet
Meydanı'nda çeteleri protesto
etmek için açıklama yapmak is-
teyen Demokratik Lise İçin Mü-
cadele Komiteleri üyesi 16 öğ-
renci ise polis tarafindan tartak-
lanarak gözaltına alındı. KESK,
Susurluk'taki kazanm yıldönü-
mü nedeniyle dün akşam 19.
00'da Galatasaray Lisesi önün-
de protesto gösterisi düzenledi.
Susurluk kazasının birinci yı-
lı dolayısıyla Istanbul'dan yürü-
yüş başlatan ve kendilerine
"Halk Mechsleri Kanlımcılan"
admı veren gruptan Eskişehir'de
gözaltına alınan 29 kişi, tutuk-
suz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı.
İP lzmir 11 örgütü de Başba-
kan Mesut Yılmaz'ın 'Susurluk'
sözünde durmasını istedi.
Öte yandan Susurluk kazası-
nın "kahraman şoför"ü Hasan
Gökçe, aradan geçen bir yılın
kendisini perişan ettiğini belir-
terek. "Olay beni çok yıprattı"
dedı. 20 RC 721 plakalı kamyo-
nun sahibi Gökçe, "Olaybenim
açımdan çoketkili gelişti veolan
bitenler beniçoketküedL Hiçbir
şey yapamazdurumdayım" dı-
ye konuştu.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Dış Itibarımız
Bir yandan enflasyon boğazımızı sıkryor, bir yan-
dan düşünce özgürlüğü çerçevesindekı sorunlar
yüreğimizi bunaltıyor. Ve birdenbıre, dış sorunlar
gündemimizi işgal ediyor. Özellikle Kıbrıs Rum ke-
siminin Avrupa Birliği'ne üye olma sürecinin başla-
ması ve Yunanistan'la ilişkilerimizin bir "çatışma"
noktasınagelmesi, bu konularda "akıla" vesoğuk-
kanlı politikalar "üretilmesini" zorunlu kılıyor.
Akılcı politikalar üretilebilmesi için; önce, doğru
tespitler, doğru saptamalar yapılması gerekiyor. Zi-
ra eğer bu yapılmazsa, hem yanlış karariar alınıyor
ve hem de yanlış beklentilere giriliyor. Ve sonunda
büyük bir hayal kınklığı ve hiçbir "kıymet-i harbiye-
si" olmayan duygusal tepkiler ortaya çıkıyor.
Kimi arkadaşlanmızın "paranoyaklık" diye isim-
lendirdiği birsaptamayı yeniden vurgulayalım: "Tür-
kiye'nin, dünya üzerinde denge belirieyen odaklar-
da dostuyoktur." Yani ne Batı Avrupa'nın etkili mer-
kezlerinde, ne Moskova'da, ne VVashington'da ve
ne de Islam dünyasında Türkiye'ye sıcak bakan
göz bulamazsınız.
Bu durum bir paranoya olmadığı gibi, iftihar edi-
tecek bir durum da değildir. Fakat beğensek de, be-
ğenmesek de; iftihar etsek de, etmesek de durum
budur. Ve bence acı verici ve haksız bir durumdur.
Bu durum, Türkiye'nin 1918-1923 arasındaki beş
yıl içinde yapmış olduğu inanılmaz mücadetenin ve
inanılmaz direncin ardından; savaş sonrası için ya-
pılan planlan bozmasının bir sonucu olarak karşı-
mıza çıkmaktadır. Ve Türk milletıne yaşama hakkı
vermek istemeyen emperyalizmin, bugün başka
biçimlerde sahneye koyduğu "hain" biroyundur.
1. Dünya Savaşı sonrasında, Osmanlı Imparator-
luğu'nun "parçalanması" ve "Avrvpa'dansürülme-
si" karartaştınlmıştı. Bunu, uluslann kaderini tayin
hakkını, işine geldiği gibi yorumlayan ve tezgâhla-
yan ABD Başkanı Wilson'ın "14 maddesi" içinde
net bir biçimde görebileceğimiz gibi, Versay'da top-
lanan Banş Konferansı'nda alınan ilke kararlannın
tümü bu doğrultudadır.
Osmanlı Imparatorluğu parçalanacaktı. istan-
bul'un, zaten fngilizlerle işbirliği içindeki Araplann
topraklan üzerinde bir talebi olamazdı. Geri kalan
topraklar üzerinde bir Kürt devleti ve bir Ermeni
devleti oluşturulacak, Doğu Trakya Yunanistan'a
verilecek; Boğazlar ve Istanbul, uluslararası birde-
netim altına sokulacaktı. Ve bunlardan da geri ka-
lan bölgelerde, özellikle "verimli" yörelerde, "etki
alanlan" kurulacaktı. Yani Osmanlı devleti tarih sah-
nesinden siliniyordu. Sevr budur...
Mustafa Kemal'in önderliğindeki Türk halkı bu
planı bozdu. Önce Ermenistan ve Kürdistan hayal-
lerini çöp sepetine attı, sonra Batı Anadolu'daki iş-
gali kanla temizleyerek hem Yunan ütopyasını so-
na erdirdi ve hem de "Avrupa'dan kazıma" hayal-
lerini boşa çıkardı. Yıllar süren savaşlardan yorgun
düşen Avrupa devletleri, planlannın böyle bozulma-
sına seyirci kalmaktan başka bir şey yaparnadılar.
Mustafa Kemahn Türkiyesi, çok saygı duyulan bir
Türkiye idi. Zira "Batılı", bükemediği bileği öpme-
sini de biliyordu. Kaldı ki; tüm mazlum milletler, göz-
lerini Türkiye'ye dikmişlerdi. Emperyalizmin planla-
nnı böylesine bozan bir ülkenin prestiji, doruk nok-
tasında idi.
Cumhuriyetin ilk çeyrek yüzyıh, mucizevi başan-
laria doluydu. Türkiye bir yandan yaralannı sanyor,
biryandan ekonomisini düzeltiyor ve biryandan da
karTnaşıkbiretnikyapıdan, gururlu birulusoluştur-
manın çabasına ginşıyordu. Bugün, kimi süper ze-
kâlılann "tek parti diktatöriüğü" diye isimlendirdi-
ği o dönemde Türkiye, elbette bugünkü anlamda
bir demokrasi değildi. Ama o günlerin dünyasında,
hiçbir ülkede bugünkü anlamında demokrasi yok-
tu. Kaldı ki; eğer bir sıralama yapılırsa, Türkiye
1930'lann dünyasında, "en özgür" ülkeler arasın-
da yer alırdı.
2. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye, emperya-
lizmin dümen suyuna girdi. Devlet eliyle paiazlan-
maya başlayan Türk burjuvazisi, henüz bir sınıf ola-
rak ortaya çıkmamıştı, fakat, Sovyet tehditlerinden
de ürken Ismet Paşa, Türkiye'yi ABD'nin koruma
şemsiyesinin altına soktu. Hele "Hermahallede bir
milyoner" yaratmanın hayali içindeki Adnan Men-
deres, Türkiye'yi tam anlamıyla, ABD'nin dümen
suyuna itti.
Bu dönemde; eskiden gözlerini Türkiye'ye dikmiş
olan "mazlum milletler", Türkiye'ye olan saygılan-
nı yrtirdiler. Zira Türkiye artık, emperyalizmin uzan-
tısı durumunda idi. Aynı şekilde Batı Avrupa ülke-
leri de Türkiye'ye olan saygılannı yitırdiler. Zira ar-
tık Türkiye "oltadaki balık" olmuştu. Ve sonunda öy-
le bir noktaya gelindi ki, Soğuk Savaş sürecinde
Türkiye'nin payına Batı dünyasının "hamallığı" düş-
tü.
Tüm bu olumsuzluklara karşın, Türkiye ayakta
kalmasını bildi. Zira Türkiye "büyük ülkedir" ve içi-
mizden birilerinin bile göremediği bir dinamizmi var-
dır.
1960 sonrasında, Avrupa'ya işçi göçü başladı.
Önceteri kentlerde yasayan ve dikiş tutturamayan
"maceracı" gençler Avrupa kapılannı zorlarken da-
ha sonra, kırsal kesimin, yaşamında kasaba-kent
görmeyen insanlan Avrupa'ya göçtü. "Kimlik bu-
nalımı" içindeki bu kitleler hem Avrupa'daki Türki-
ye imajını daha beter bozdu hem de dinsel örgüt-
lenmenin temellerini yurtdışında attı.
1974 Kıbnsçıkarması, "Batı'yı" sert önlemlere it-
ti. "Artık bu Türider de çok oluyoriardı..." Önce bir
ambargo ve ekonomik çöküntü, ardından terör ve
anarşi, ardından 12 Eylül ve Özal, ardından da tüm
değerierimizin çökertilmesi... Plan başarılmıştı. A-
ma 12 Eylül'ün ürünü olan "şeriatçılık", iktidar ada-
yı olunca, Atatürk'ün ruhu toplumu yeniden kucak-
ladı. Bazı şeyler sorgulanmaya başlandı.
Batılı; yüzyıllarca, "Türkler geliyor" diye korkut-
muştu çocuklarını. Bugün bize sıcak bakar mı?
Moskova bizim yüzümüzden inemedi sıcak deniz-
lere. Bunu unutur mu? ABD'nin Yunan ve Ermeni
lobisine rağmen Türkiye'ye dost olması mümkün
mü?
Ancak "güçlü" olursak itibarımız olur. Bunun
koşulu da "Kuvayi Milliye" ruhunu canlandırmak-
tır.
Bu konulara gene döneceğim.
SATILIK
Maslak Gazeteciler Sitesi'nde 160 m'
zemin dubleks daire 100.000 Dolar.
Te/. (Akşam) : 556 69 35
Gündüz Cep: 0542 42328 72