27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 1997 PERŞEMBE HABERLER PKK itirafçısı Kahraman Bilgiç, Yüksekova çetesinin içyüzünü aynntılanyla anlattı 'Çete cinayetlerîraıı çoğu hatır işTYdrt Haberieri Servisi - Yüksekova çete- sinin bir numaralı ısmi PKK itirafçısı Kah- nunan Bflgiç, Yüksekova'da "hanr için" ci- nayet ışlendığıni öne sürdü. Bilgiç. "Abdullah Canan adlı yurttaşın Yüksekova Belediye Başkanı Ali îhsan Zey- dan'uı-haart için Binbaşı Mehmet Emın Yur- dakul taranndan öldürülmüş oJabüecegini düşünüyorum'' dedı. Bilgiç, bölgede subay- lar tarafindan öldürüldükten sonra yakılan yurttaşlann cesetlerinin çöplükJere atıldığı- nı öne sürdü. Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ta- HmatıylaDiyarbakır2. AğırCezaMahkeme- si'nde ifade veren Kahraman Bilgiç. Yükse- kova çetesinin işlediğı cinayetleri bu kez ay- nntılanyla anlattı. Bilgiç, ıfadesinde çete ci- nayetlerinin çoğunun "haür işj" olduğunu öne sürdü. Yüksekova'da yaşanan cinayetlerden tlçe Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul'un sorumlu olduğunu iddia cden Bilgiç, cinayetlenn Yurdakul'un emriy- le Yüzbaşı Nihat Yiğiter ve Üsteğmen Bü- ientYetüd tarafindan gerçekleştirildiğıni ıle- ri sürdü. Çete itirafçısı Kahraman Bilgiç, Yükseko- va'da yaşanan faili meçhul cinayetlerden 3"ünün nasıl ve nerede işlendiğini Diyarba- kır2. AğırCezaMahkemesi'nde verdiği ifa- dede şöyle anlattı: "1995 yüırun sonbahar ayiannda İran s»- nınnda teröristkrle girdigiıniz bir çabşma sonrasuıda Ağaçlı köyünden ikisi genç biri yash3 köylüyü alarak tabura döndük.Tabur- da bu köylüler Binbaşı Yurdakul tarafindan dayakla sorgulamyordu. Köylülere PKK'li- lerin nerede saklandıklan sonıluyordu. Sor- guda yaşlı kövlü davağa dayanamayarak öi- dü. Ben, Binbaşı Yurdakul, Nihat Yüzbaşı ve Bülent Üsteğmen bir araya gelip ne yapaca- ğımıza karar venneye çabşryorduk. Binbaşı diğer iki gencin de öMürülüpyaşb adamJa bir yere gömülmesini istedi. Sabah anş alanına gittik, gençlerden birini Yüzbaşı Nihat ve di- ğerini de İ'steğmen Bülent, G-3'le tarayarak öMürdüler. Dahasonra bunlanbirçukura bı- raktdar ve üzerierine gaz dökerek vaknlar. Bunlan kendi gözlerimle gördüm. Hatta ce- sederi iyi gömmediğüniz için köpekler tara- findan bulundu. Binbaşı bu kez cesetleri ken- di arabasına > üklctip Yüksekova çöplüğü ya- kmlanndald dereye atürdı." 'Hatır için öldürüldü' Kahraman Bilgiç, Yüksekovah işadamı Abdullah Canan'ın öldürülmesiyle ilgili ver- diği ifadede ise aynen şunlan söyledi: "Gözalüna ahndığuıı benden yardım iste- yen yakınlanndan öğrendim. Ancak Binba- şı Yurdakul, Abdullah Canan'ın gözalüna alınmadığını yakuılanna so\lemişti. Ben ise yaptiğun araştirmada \ üksekova taburunda okluğunu öğrendim ve Hakkâri Tugayı'ndan izin alarak helikopterle Abdullah Canan'ın sorgusuna ginnek için Yüksekova'ya gittim. Canan'ın bırakılması için Binbaşı Yurdakul ile yakınlan arasında arabulucu oldum, an- cak Binbaşı bana 'Bu senın işın değıl, ilgi- lenme' dedL Aradan 10-11 gün geçtikten sonra ise Binbaşı. NihatYüzbaşı'yı çağırarak Abdullah Canan'ın temizlenmesini sö\ledi. Yüzbaşı Nihat da Canan'ı alarak Yükseko- va Esendere arasında bir bölgeye götürdü. Ben de Binbaşı'nuı emriyle Yüzbaşı Nihatia beraberdim. Yüzbaşı bir köprii üzerinde as- keriere çevregüvenUgi aldırdıktan sonra Ab- dullah Canan'ı öidürdü. Ceset köyiüler tara- findan birkaç gün sonra bulundu.'" Itırafçı Kahraman Bilgiç, Abdullah Ca- nan'ın öldürülmesi olaymda Yüzbaşı Nihat Yiğiter'tn kendı silahmı kullandığînı ve si- lahın boş kovanlannın köylüler tarafindan bulunduğunu sözlerine ekledi. Bilgiç, "Ab- dullhah Canan yaptiğun araşarmaya göre P- KK'ye kesinlikle yardım vapmryordu. Yal- nızca Yüksekova Belediye Başkanı Ali İhsan Zeydan'la aralannda kan davası vardı. Ca- nan'ın. Zeydan'ın habn için Binbaşı Yurda- kul tarafindan öktürüunüş olabikceğini dü- şünüyorum" dedı. Yüksekova çetesi davalannda yargılanan Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul ile Yüzba- şı Nihat Yiğiter ve Üsteğmen Bülent Yetüd, Hakkâri'deki son duruşmada tutuksuz yargı- lanmak üzere tahliye edildiler. TBMM Başkanvekili Gürkan açıkladı 'Uyuşturucupamsı PKK'yegidiyor' Haber Merkezi - TBMM Baş- kanvekili Uluç Gürkan. gazetemi- zindünkü savısında "Bucak PKK'ye Uyuşturucudan Ps> Veriyor" başlı- ğıyla yayımlanan haber üzenne bir açıklamayaptı. Gürkan. Almanya'da yaptığı bir konuşmada, Güneydo- ğu'da özellikle koruculann deneti- mine bırakılmış bölgelerde çok sa- yıda eroin imalathanesı \ e yoğun bir uyuşturucu trafıği olduğunu söyle- diğine dıkkat çekti Uyuşturucudan elde edilen paranın bir kısmının PKK'ye de gıttığını söylediğıni vur- gulayan Gürkan, kamuoyunda Sedat Bucak'ın bu ışlerle ilgısı olup olma- dığı konusunda kuşkular uyandığı- nı ve bu kuşkulann açığa kavuşma- sı için milletvekilı dokunulmazlıkla- nnm kaldınlması gerektiğıni söyle- digini ifade etti. Gürkan'ın açıklaması şövle: "19 Kasım 1997 güniü gazeteni- zin 1. sayfasında AA mahreciyle, be- nim .Almanya'da yapbğun bir konuş- mada, 'Sedat Bucak'ın PKK'ye uyuşturucudan pay verdığını" söyte- diğhni haber \eriyorsunuz. Bu haber ötiinde yanlışür ve be- nim, PKK'nin Güneydoğu bölgesin- deki uyuşturucu işleriy le ilgili değer- lendirmelerimi isimlendirirken önemli öiçüde çarpıtmıştır. Nkekim, AA da uyanm üzerine haberi yeni- den değerlendirmiş ve bu biçimhte iptalederekdoğru biçimiyleyeniden servise kay muşrur. \ncak sayuı gaze- teniz haberi doğnı olan biçimiyle de- ğil, iptal edilen çarpıtünuş biçimiyle kullanmıştır. Bu yanhşın düzeltilmesi için be- nim konuyla ilgili sözlerinü, konuş- ma notlanmdan aşağıda özetiiyo- rum: 'Güneydoğu'da özellikle korucu- lann denetımine bırakılmış bölge- lerde çok sayıda eroın imalathanesı ve yoğun bir uyuşturucu trafiği var- dır. Parasal değeri yıllık 10 milyar doları bulduğu tahmin edilen bu işin Susurluk'ta uç veren mafyaya yarat- tığı kaynak 4-5 milyar dolar dola- yındadır. Buradan PKK'ye en az 1 milyar dolarlık pay gidiyor. PKK, hem bazı ımalathanelere korumalık yapıyor. belki de bannıyor; hem de eroinin Avrupa'ya taşmması işine katılıyor. PKK, sözde korucubölge- lerine korktuğu, yıldığı için değil, aynı zamanda uyuşturucu işinden pay aldığı için de saldırmıyor.' Berün konuşmasmda Sedat Bu- cak'ın adı, bu işlerie ilgisinin ne ola- bileceği yolunda doğan istifhamlar üzerine, taranmdaru milletvekili dokunulmazlıklarının kalkmasıyla bu sorulann da yanıtını bulacağının' ifade edilmeskür. .AA, yayımladığınız haberini, be- nim bu sözlerimin özedeniş biçiminin maksadımı aşbğını beliriediği için ip- tal etmiştir." i 'de *temİ7 heledive' evlemi si' 11 ™ önünde dün açıkia- m a y a p a n T ü m ^ ^ Memurian Sendikası (Tüm BeJ-Sen) 2 No'lu Şube ve Belediye-tş Bevoğlu Yakası Şubesi'ne bağh Şişli Bele- diyesi çaJışanlaru son üç buçuk yıhn personcL, gelir ve gider poütikası gözler önüne serUmeden Şişli'de temiz bir yönetime geçilmesinin mümkün olmadığını savundular. Memurlar, bekdiyede ortaya çıkan skandaldan Gülay-.Aslrtürk kadar belediye meclisi üyelerinin de sorumlnluğunun bulundnğunu savundular. Güli^ Ashtürk'ön istifasuun ardından ŞişM Bekdiye BaskanRğı'nıVe- kâleten yürûten ANAP Belediye Meclisi Başkanvekili Cemil Can Bıçakçı da "objektif koşullar- da çafaşabilmek'' gerekçesiyle dün partisinden istifa etti. Bıçakçı, yann gerçekleştirilecek olan Şişli Belediye Başkanlığı seçiminde bagımsız olarak adaylıgını koyacağını açıkladı. Belediyede dün basın toplantısı düzenleyen Belediye BaşkamekiU Cemil Can Bıçakçı. "Şişli Bdediyesi'nin üzerinde adeta kara bulutlann dolaşüğ^nı" belirterek istifa gerekçesini "objektif koşullarda ça- uşabilmek" olarak açıkladı. Bıçakçı, Gülay Aslıtürk hakkındaki volsuzluk iddialanyla ilgili u Ba- na yöneltilen sorulann cevabını araştırma komisyonu verecek" dedi. (İPEK YEZDANI) Cüneydogu Korucular uyuşturucu kaçakçısı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM bünye- sinde kurulan Susurluk Ko- misyonu'nun raporunda. koruculann Güneydoğu'da görev yapan bazı resmi yet- kililerle birlikte uyuşturucu kaçakçılığına bulaştıklan anlatıldı. TBMM Susurluk Komisyonu üyesi, CHP İçel Milletvekili FıkriSağiar, bir süre önce yaptığı açıklama- da uyuşturucu kaçakçılığı kaynaklı paranın tutannın 50-55 milyar dolara ulaştı- ğını belirtti. Susurluk Ko- misyonu raporunda şu sap- tamalarda bulunuldu: 9 Korucubaşı ve timba- şı konumundaolanlann, gü- venlik güçlerinin yetkilileri ile temasta önemli bir ayn- calık elde ettikleri, örneğin askeri gamizonlara ve em- nıyet dairelerine çok rahat şekilde ginp çıktıklan ve bu ilişkilerini halk nezdinde kötüye kullanarak çıkar sağ- ladıklan. # Vekâlet sistemi ile ko- rucubaşlannın emrindeki personelin maaşlannı aldık- lan, bunun tamamını terör- le fiilen mücadele eden ko- ruculara vermedikleri, on- lara un, şeker, çay gibi gıda maddesi verdıkleri, kalanı- nı zimmetlenne geçirdikle- ri. # Aynca kendılerinin fi- ilen terörle mücadeleye ka- tılmadıklan, şehırde oturup bir yandan devlet yetkilileri ile özel ilişkilerini geliştir- dikleri, öte yandan ticaretle uğraştıkJan. # Yine aynı kişilerin devletle ılişkilerinden de ya- rarlanarak silah ve uyuştu- rucu kaçakçılığı yaptıklan. # Korucu yetkilerini su- listjmal edip vatandaşlardan •"föraç aldıklan. hatta PKK'li yaftası vurarak bazı vatan- daşlan öldürdükleri iddiası- nın bulunduğu. # Yine koruculuk yetki- lerini kullanarak PKK gö- rüntüsü altında adam kaçır- ma ve fıdye alma hatta öl- dürme eylemlerine kalkış- tıklan. 160. fezlekeden 48'i 'hakaret', 45'i çeşitli yasalara muhalefet, 38'i de görevini kötüye kullanmaktan kaynaklanıyor Mflletveldfleri hakaret etmeyi seviyor AYŞESAY1N7 HÜLYA KAR\BAĞL1 ANKARA - TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'nda bekleyen doku- nulmazlık fezlekelerinin bü>ük bölümü- nün içeriğini "hakaret" suçlaması oluş- turuyor. 85 milletvekili hakkındaki 160 fezlekeden 48'inin "hakaretsuçu" nede- niyle düzenlendiği belirlenirken 45'ini çeşitli yasalara muhalefet. 38"ini de gö- revini kötüye kullanma ve ihmal oluştu- ruyor. Milletvekillerinin "hakaretlerinden'' en fazla payı ise kamu görevhlen alıyor. RP'liler özellikle cumhuriyetintemel ni- telikleri ve kurumlanna yönelik hakaret- leriyle baş sıraya oturuvor. MilleUekil- lerinin hakaretlerine hedef olan konular özetle şöyle: "Görevö memura hakaret (11 fezleke), devletin askeri kuv>etlerine hakaret (9), hükümetin manevi şahsiyetine hakaret (8), basm yoluy la hakaret (8>, Atatürk' ün haorasına hakaret(3), görevli bakana ha- karet(3), Cumhurbaşkanı'na hakaret (2), TBMM'nin manevi şahsiyetine hakaret (2), adlhenin manevi şahsiy etine hakaret w Haklannda fezleke düzenlenen diğer milletvekilleri ve dosyalan şöyle: 17 - Hasan Hüseyin Ceylan (Bağım- sız-4): Din farkı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek. 5816 sayılı yasaya muhalefet. Kitabıyla halkı kin ve düşmanlığa itmek. Devletin aske- ri kuvvetlenni alenen tahkir etmek. 18 - Yasin Hatipoğlu (RP-3): Kanunun cürüm saydığı fiıli övme. 2911 sayılı ya- saya muhalefet. TCK'nin 159/ l'e muha- lefet. 19 - Bekir Sobaa (RP-1): 298 sayılı yasaya muhalefet. 20 - Aydın Menderes (RP-1): Atatürk Aleyhine Işlenen Suçlar Hakkındaki Ya- sa'ya muhalefet. 21 - Ali Talip Özdemir (ANAP-4): Görevini ihmal (3 fezleke). Taşınmaz üzerinde imar mevzuatına aykın inşaat yapılması. 22 - AMRızaGönül(DYP-l): Meskûn mahalde silah atmak. 23 - MuhsinYazıcıoğhı (BBP-1): Si- yasi Partiler Yasası'na muhalefet. 24 - Yıldınm Aktuna (DTP-1): Göre- vini ihmal. 25 - tbrahim Gürdal (ANAP-1): Gö- revli memunı tehdit. 26 - Şevld Yıhnaz (Bağımsız-/ 18): Hükümetin manevi şahsiyetini alenen tahkir v e tezyif etmek. amir ve komutan- lara karşı güven hissini yok etmeye ma- tuf alenen tahkir ve tezyif etmek. (4 fez- leke.) Atatürk Aleyhinde Işlenen Suçlar Hakkında Yasa'ya muhalefet, yasanın suç saydığı evlemi övmek. Hükümetin manevi şahsiyetini ve TBMM'yi alenen tahkir ve tezyif (3 fezleke). Gerçeğe ay- kın sağlık raporlan alarak kullanmak. Din farklıhğı gözeterek halkı din düş- manlığına açıkça kışkırtmak. Resmi ev- rakta sahtecilık. Cürümü övme ve yasa- ya itaatsizliği iyi gördüğünü belirtme. Devletin askeri kuvvetlenni tahkir ve tez- yif (2 fezleke). Devlet Bakam'na gıya- bında alenen hakaret. Cumhurbaşkanına hakaret. Adliyenın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif. 27 - Hüseyin An (RP-1) hükümetin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tez- yif etmek, amir ve komutanlara karşı gü- ven hissini yok etmeye matuf alenen tah- kir ve tezyif etmek. 28 - Avni Doğan (RP-2): Görevli me- mura hakaret. Devletin askeri kuvvetle- nni alenen tahkir ve tezyif etmek. 29-Sabri Ergül (CHP-4): lzinsiz pan- kart açmak, 2911 sayılı yasaya muhale- fet. Devletin emniyet muhafaza kuvvet- lerini tahkir ve tezyif etmek. Görevli me- mura görev başında silahla tehdit. tzin- siz gösteri yürüyüşüne katılmak. 30 - Abdülillah Fırat(RP-l): Görevli memura hakaret. 31 - Murat Karayalçın (CHP-/ 13): Belediye başkanlığı döneminde görevi ihmal (2 fezleke). Görevini kötüye kul- lanmak (6 fezleke). Ilk defa memuriye- te atanacaklara ait sınav yönetmeliğine muhalefet. Mahkeme karannı uygulama- mak. Devlet thale Yasası'na muhalefet (2 fezleke). Yasaya aykın eleman istıhdam etmek. 32 - SemaPişkiıısüt(DSP-l): Görevi- ni kötüye kullanmak. 33 Atauflah Hamidi (ANAP-3): Be- lediye başkanlığı döneminde görevini kötüye kullanmak (2 fezleke). ihmal ve zimmet. 34-RasünZaimoğlu (ANAP-1): 298 sayılı yasaya muhalefet. 35 - Bekir Kumbul (CHP-1): Dikkat- sizlik, tedbirsizlik ve meslekte acemilik neticesi yaralamaya sebebiyet. 36 - Ekrem Pakdemirli (ANAP-1): Görevli memura hakaret. 37 - Ömer Vehbi Hatipoğlu (RP-1): Görevi kötüye kullanmak. Yarın: Listenin öbür isimleri 'SIFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR oral.calıslar(g raksnet.com ŞIRNAK - Van'dan başladı- ğımız gezinin ikinci gecesini Şırnak'ta geçirdik. İkinci günün sabahı ilk olarak Mezra Belde- si'ne gittik. Bizi bu beldede Şır- nak'ta konuşlanmış 23. Jan- darma Tümen Komutanı Tüm- general Ömer Keçecigil karşı- ladı. 4000 nüfuslu bu beldenin Betediye Başkanı DYP'li aşiret reisi Hüsnü Timur. Bu yörede- ki bütün yerleşim birimleri gibi buradaki halk da daha önce geçimini hayvancılıklasağlıyor- muş. PKK'nin eylemlerinin baş- lamasıyla birlikte bir çok köy boşaltılmış, hayvancılık da bit- me noktasına gelmiş. Ömeğin mezrada 30.000 baş hayvan- dan hemen hemen hiç kalma- mış. Hâlâ hayvancılık yapama- dıklannı söylüyorlar. Çünkü dağlara ve yaylalara çıktıklann- da, PKK'nin hayvanlarına el koyduklannı söylüyorlar. Mezra Belediye Başkanı Ti- mur, önceden hazırladığı ko- Şırnak Yöresinde, Smır Boylarında nuşmasında, geçici köy koru- culuğunun sürekli hale getiril- mesini istedi ve 25 milyon olan maaşlannın 60 milyona çıkan- larak sosyal haklannın yasalaş- tırılması talebinde bulundu. Benzer taleplerle hemen her yerde karşılaştığımızı söyleye- bilirim. Çünkü koruculuk birge- çim kaynağı haline dönüşmüş. Bunun tipik ömeklerinden biri- sini yine koruculuğun esas ol- duğu Şenoba beldesinde ya- şadık. 6000 nüfuslu beldenin korucu başı Hazım Babat bel- delerinde 500 köy korucusu- nun bulunduğunu anlattı, ilginç vetipik bir konuşma yaptı. Şun- ları söyledi: "Basınımızterörist- lerin ekmeğine yağ sürüyor. Kürt sorunu diye birşeyyoktur. Bu Ermeni uydurmasıdır. Hır- sızlık.yolsuzluk ve terör vardır. Hepimiz Türküz." Gezimizin ikinci günündeki en çarpıcı yer, Irak'ın Zaho böl- gesi karşısındaki Gürvil Da- ğı'ydı. PKK'yle yoğun çatışma- lann yaşandığı Sinad vadisine bakan Gürvil tepelerinde, Irak sınır bölgesi taşlannın arasında konuşlanan yüzlerce asker, ola- ğanüstü doğa koşullannda te- peleri kontrol ediyoriardı. Ka- yalar arasında günlerini gecele- rini geçiren askerler, havalar so- ğuyup kar yağınca burayı terk edeceklerini belirttiler. Çünkü o zaman bu bölgede yaşama ko- şullan ortadan kalkıyonmuş. Zaten şimdiki koşullarda bile yasamak büyük güçlükler taşı- yor. Gürvil tepelerinden çevreyi izlemek bile çok ürperticiydi. Bu tepeterde korucular da var- dı. Korucubaşı Yasin Benek, çevredeki Hilal kasabasından olduğunu söyledi. On yıl önce 7000 kişinin yaşadığı Hilal ka- sabasında kimse kalmamış. Önemli bir kısmının yakınlarda- ki Şıhan'da yaşadıklannı söy- lediler. Şıhan'da ise 3500 kişi kalmış. Geri kalanın önemli bir bölümü Mersin, Adanagibi Ak- deniz kentlerine göçmüş. Gürvil'den helikopterierle uç- tuğumuz bir başka tepe ise Si- yahkaya karakoluydu. Cudi Dağlannın eteklerindeki bu ka- rakolda bir tabur kalıyor. Geçen yılın 31 Aralık'ında PKK bu ka- rakola tam yılbaşı gecesi 800 kişilik bir kuvvetle saldınmış. Askerler bu saldınyı başarıyla püskürttüklerini ve Irak içlerine buradan harekâtlar düzenle- diklerini açıkladılar. Siyahkayâ karakolundan Irak'ın terk ettiği sınır karakollan ve araba yolla- n görünüyordu. PKK'lilerin bıra- kıp gittiği iki araç hemen sınınn öte yanında göze çarpıyordu. Akşam üzeri Şırnak'a dön- dük. Vali Ha]il Ulusoy, Tümen Komutanı Ömer Keçecigil, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak, Belediye Başkanı Beşir Tatar ve Cumhuriyet Savcısının katıl- dığı bir akşam yemeği yedik. Oldukça geniş bir yemek ma- sası çevresinde, bölgedeki so- runlardan, Türkiye'nin içinde yaşadığı sıkıntılara uzanan açık birtartışmayaptık. Bu bölgede görev yapan devlet yetkilileri- ne görüşlerimizi, saptamalan- mızı ve eleştirilerimizi dile getir- dik. Düşünce özgürlüğü, koru- culuk, bölgedeki petrol taşıma- cılığı, basının güneydoğu soru- nuna yaklaşımını da içeren sohbetin yararlı olduğunu söy- leyebilirim. Şımak'ta dolaşırken bir grup gazeteci arkadaş da CHP ll Merkezi'ni ziyaret ettik. ll Baş- kanı Mehmet Uğur'la konuş- tuk. Uğur, geçmiş dönemde yaşadıkian sıkıntılan, koruculuk sisteminin zararlannı anlattı. Koruculuğun kaldınlması ge- rektiğini belirtti. Seçim sırasın- da devlet yetkililerinin CHP'ye çıkardığı güçlükleri dile getirdi. Şımak'a bağlı 40 köyden yal- nızca 6'sının dışındakilerin bo- şaldığını söyledi. Özellikle RE- FAHYOL iktidarı döneminde yapılanlan sert bir dille eleştir- di. Sivil devlet görevlilerinin bu bölgede çalışmaktan kaçmala- n ortak şikâyet konusu. Hemen herkes bundan yakınıyor. Böl- gede en çok oy alan ikinci par- ti HADEP'in Şımak'ta il merke- zi yok. Güneydoğu 'nun bu en kritik bölgesinde yaptığımız kritik ve yararlı gezinin bugünkü ayağı Siirt ve çevresi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Karanlık Dosyalar İntennete! (Demokrasi için büyük bir proje önerisi) Ulkemizde internetçilerin ulusal konferansı bu hafta sonu Ankara'da başlıyor. intemet, istediğiniz bilgilere, kütüphanelere, araş- tırma konularına, dergi içeriklerine, merak ettiğiniz konulara nerede ve nasıl ulaşacağınıza yardımcı olan, bazefı de istediklerinizi, yazılı metin.'resim, çi- zim, program vb. olarak bilgisayannıza rahatça ak- tarabileceğiniz bir dünya eiektronik bilgi ağı. "Küçülen dünya" kavramı. ifadesini, belki de en iyi bu eiektronik ağda buluyor. Ve küreselleşmenin Türkiye ve dünyanın büyük kesimleri üzerindeki ekonomik ve siyasi, olumlu ve olumsuz etkilemelerini göz önüne aldıgınızda, bu küreselleşmenin başka bir boyutta aracı olan Inter- net, belki de Türkiye'nin, Türkiye insanının en çok yararlanabileceği bir yapılanmadır. Çünkü bilginin üretim kaynağının esas olarak Ba- tı ülkeleri olduğunu varsayarsak, İntemet bu kay- naklara hızlı ulaşmada Türkiye'ye yeni olanaklar sağlıyor. Ankara'da başlayacak toplantının gündemi ol- dukça yüklü. Internetçiler, intemet olanaklanndan Türkiye'nin en üst düzeyde yararlanabilmesi için var olan sorunlan görüşecek ve öneriler geliştirecek. • • • Amacım burada Internet'i ve Internet'in Türki- ye'deki sorunlarını anlatmak değil. Amacım, Internet'in, Türkiye'nin siyasi bakımdan demokratikleşmesi, demokrasi mücadelesi için de etkin bir şekilde nasıl kullanılabileceğini tartışmak. ••• "Aydınlık Türkiye İçin Yurttaş Girişimi"n\n, Su- surluk için bir veri tabı oluşturduğu açıklandı. Bu- nun anlamı, Susurluk olayı ile ilgili bütün bilgilerin bilgisayar ortamına girildiğidir. Bu girişimi çok geniş boyutlara yaymak ve bütün bilgileri herkes için kolayca erişilebilir kılmak gere- kir. Bunun en iyi ortamı da Intemet'tir. Orada açıla- cak bir srte, konu hakkında bilgi sahibi olmak ve araştırma yapmak isteyenlere büyük hizmet vere- cektir. Böyle bir İntemet sayfası, sadece Susurluk'u de- ğil, Türkiye'nin karanlık bütün olaylan hakkında el- dekı bilgileri, dosyalan da kapsamalıdır. Böylece Türkiye'nin belleği unutkanlıktan kurta- nlmalı, sürekli taze tutulmalıdır. Uğur Mumcu cinayetiyle eldeki bütün verilere ulaşılabilmelı. Ömeğin Abdi Ipekçi cinayeti dosyası bütün yön- leri ve belgeleri ile ulaşılabılir olmalıdır. Örneğin Ecevit'e Çiğli suikastı olayı dosyası da oluşturulmalıdır. Kanlı pazar ile ilgili bütün bilgiler de... Faili meçhul bütün cinayetlere sayfa açılmalı, el- deki bütün bilgiler dosyalara konmalıdır. Bu dosyalarda, yayımlanan kitaplar, Meclis araş- tırmalannın tam raporian, mahkeme karartan, kişi- ler bulunmalı. Önemli gazete haberieri, makaleler, röportajlar ulaşılabılir olmalı. Siyasetçilerin tutariı veya tutarsız demeçterine de göndermeler yapılmalı, onlann kaynaklan belırtil- meli. TV'de konular üzerine üretilen filmlere ulaşım sağ- lanmalı. Yapılan TV programlannın listeleri yer alma- iı. Bütün bu sayfalar, çeşitli indeksler ve arama/ta- rama makineleri ile donatılmalı. Dosyalar ve kişiler arasında link bağlantılan kurulmalı, okur veya araş- tırmacı, ilgili başka dosyalara yönlendirilmeli veolay- lar arasındaki ilişkilerde bütünlükler sağlanmalı vb. Bu konular üzerine bütün kişisel arşivler gün ışı- ğına çıkanlarak bütünleştirilmelidir. Bu siteye konan bütün bilgiler, doğru olmalıdır. Çok iyi bir süzgeçten geçirilmelidir. Araştırmaya da- yanmalı ve kaynaklan güvenilir olmalı ve belirtilme- lidir. Bunun için de Türkiye barolanyla işbirliği ya- pılmalı, onlann denetimi sağlanmalıdır. Yani, bu site, cıddi bir çalışmanın ürünü olmak zorundadır. Bu amaçla da önceden ciddi birkunımlaşma ge- rektirmektedir. • • • Türkiye'nin demokratikleşmesinde, böyle bir ça- lışmanın (Hatta Ingilizce versiyonu ile birlikte) büyük yararian olacağına inanıyorum. İntemet konferansında da, düzenleyicilerin, bu konuyu gündeme getireceklerinı ve tartışacaklannı umuyorum. Oltan Sungurludan girişim Yargı tehdîdine bakanlık araşturnası ANKARA (Cumhuri- v^tBûrosu)-Adalet Baka- nı Oltan Sungurlu, son günlerde bazı hâkimlenn davalardan çekilmesini araştırmak üzere Teftiş lCurulu Başkanlığı'nı gö- revlendirdiğini -söyledi. Sungurlu. "Hâkimlerin görevden çekilmesi işi, bir görevi savsaklamavsa bu da Hâkimler ve Savcılar YüksekKunılu'nunetko- vacağı bir olavdır" dedi. 1. Adliye Etkinlikleri dûn Ankara'da Başbakan MesutYılmaz'ın katıldığı bir törenle başladı. Yıl- maz, devlet yönetiminde adalet dağıtmayı düriist bir davranış haline getır- meyenlerin millete ancak zarar vereceklerini, bu bi- çimde davTanan yönetim- lerin kaçınılmaz sonlan- nın da çöküş olacağını söyledi. Yılmaz. mahke- melerin bağımsızlığı ve yargıç güvencesinın sağ- lanması. adalet hizmetle- rinde adil, hızlı ve etkin sonuç alınması, mevzu- atın yenilenmesi, yargı teşkilatının yeniden yapı- lanması. yargı sisteminin modern araç ve gereçler- le takviyesi, duruşma gü- venliği ve saygınlığının sağlanmasını adalet ala- nında öncelikli hedef ola- rak belirlediklerini söyle- di. Gazetecilerin sorulan- nı yanıtlayan Adalet Ba- kanı Oltan Sungurlu, Me- tin Göktepe ve Yaşar Öz davasında hâkimlerin çe- kildiğinın anımsatılması üzerine, yargıyla ilgili ko- nulann çok duyarlı oldu- ğunu, bu konuyu araştır- ması için Teftiş Kurulu Başkanı'nı görevlendirdi- ğini söyledi. Teftiş Kuru- lu'nun ilk olarak çekilme unsurunu araştıracağını belirten Sungurlu, hâki- min davadan çekilmesinin yargı lamanın bir aşaması olduğunu bildirdi. Sun- gurlu "Bu bir yargdanu- dır. Dolavısr. la bizünAda- let Bakanhğı olarak hâki- min yargüamasma taalhık eden bir işte herhangi bir müdahalemizolamaz" di- ye konuştu. Davadan çe- kilmelerde araştınlacak diğer bir konunun da hâ- kime yönelik baskılar ol- duğunu kaydeden Sun- gurlu, "Eğer hâkimlerin üzerinde bir baskı varsa bu baskılann ne olduğu- nu öğrenip bunlan kakür- mak görevinıiz'' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle