Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 KASIM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DTP'lilepden
opgan bağrçı
• İstaobul Haber Senisi -
Devlet Bakanı Mehmet
Batalh, DTP Çanakkale
Milletvekili Hamdı
Üçpmarlar, DTP Genel
Başkan Yardımcısı Orhan
Keçeli ile birlikte 58 partili
organlannı bağışladı. DTP
Şişli Uçe Başkanlığı'nca
önceki akşam Dedeman
Oteli'nde 'Demokrat
Tûrkiye' gecesi
düzenlendi. Geceye,
Batalh'nın yanı sıra DTP
Genel Başkan Yardımcısı
Orhan Keçeli, DTP
Çanakkale Milletvekili
Hamdi Üçpınarlar, DTP
Istanbul ll Başkanı Feridun
Bayoğlu ve çok sayıda
partili katıldı. Devlet
Bakanı Batalh. yapılacak
ilk seçimlerde partisinin
yüzde 21 oranında oy
alacağını söyledi.
Fransız
gazeteciden
setnmer
• İstanbul Haber Servisi -
tÜ lletişim Fakültesi ile
Fransız Lille Gazetecilik
Yüksekokulu'nun işbirliği
ile düzenlenen öğrencilere
yönelik gazetecilik
seminerleri başladı.
Konuşmacı olarak katılan
gazeteci Jean-Jaques
Potiron. genç gazeteci
adaylanna Fransa'daki
gazetecilik teknikleri
konusunda bilgi verdi.
Erez'den
özeUeştirme
bütçesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı bütçesini
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'na sunan
Bakan Yalım Erez, 1998'de
bakanhğa baglı kuruluşlar
ile varhklannın
özelleştirmesini
hızlandıracaklannı söyledi.
Erez. muhalefet
milletvekillerince, bazı
gazetelenn yasaya aykın
promosyon yapmasına göz
yummakla ve Tüketicinin
Korunması ye Haksız
Rekabetin Önlenmesi
yasalannı gereği gibi
uygulamamakla suclandı.
Köprüde
intihar
• tstanbul Haber Servisi -
Elektrik Mühendisi Osman
Zeki Çelik (34), dün
sabahbindıği34TED91
plakalı taksinin şoförünü
bıçak tehdidiyle etkisiz
hale getirdikten sonra
Boğaziçi Köprüsü'nden
atladı. Çelik'in cesedi
aramalara rağmen
bulunamadı. Çelik'in
önceki gün ABD'den
döndüğü öğrenildi.
Uyuşturucu
operasyonlam
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul'un çeşitli
semtlerinde
gerçekJeştirilen
operasyonlarda, İstanbul
DGM'ce hakkında 3 ayn
gıyabi tutuklama karan
nedeniyle aranan tsmail
Caner'in de aralannda
bulundugu biri lran
uyruklu 7 kişi, yaklaşık 1
kilogram eroin, 2 kilo 300
gram eroin katkı maddesi
ve ruhsatsız 2 tabancayla
yakalandı.
Tserler restore
• İstanbul Haber Servisi -
Vakıflardan sorumlu
Devlet Bakanı Metin
Gürdere, vakıf eserlerinin
hemen hemen tümünün
restorasyona ihtiyacı
olduğunu söyledi.
Gürdere, "Vakıf
eserlerinin bakım, onanm
ve korunmalan konusunda
yeni bir anlayış ve
uygulama getireceğiz.
Restore et-işlet-devret
modelini uygulayacağız"
dedi.
Bakanlar Kurulu emeklilik yaşınm kadınlarda 50, erkeklerde 55'e yükseltilmesini benimsedi
Sigorta kavıtlaıı lıata tlolu• Toplam 4 milyon 650
bin sigortahdan 930 bin
sigortahnın kayıtlannda
hatalara rastlandı. Başta
mükerrer sicil numarası
olmak üzere, kişi ile
ilgili bazı bilgilerin
hatalı olduğu da tespit
edildi. Sigortalıya ait
künye kayıtlanndaki
hatalann işverenlerin
yanlış bildiriminden
kaynaklandığı ifade
ediliyor.
NURSEL KARSAVXfRAN
SSK Genel Müdürlüğü,
çalışanlarla ilgili veri taba-
nını güncelleştrmeden, Ba-
kanlar Kuruluemeklilik ya-
şının 5 yıllık geçiş süreci ile
50-55'e yükseltilmesini ve
prim ödeme gün sayısını da
5 bin olarak benimsedi. Top-
lam sigortahların yüzde
20'sinin sigorta kayıtlannın
hatalı olduğu oelirlendi.
SSK Genel Müdürlüğü
Bilgi Işlem Merkezi, veri tabanın-
daki bozukluklan gidermek için
7-8 aydır yoğun bir çalışma içinde
bulunuyor. Belirlemelere göre, top-
lam 4 milyon 650 bin sigortalının
yüzde 20'sinin sigorta kayıtlann-
da başta "mükerrer sici] numara-
sı" olmak üzere çeşitli hatalar ol-
duğu görüldü. SSK öncehkle veri
tabanını yeniden düzenlerken,
'Siyaset SSK'den elini çeksin'
İstanbui Haber Servisi - SSK Ge-
nel Müdürü Kemal Kıhçdaroğiu
SSK'nin özelleştirilmesinin başta
Anayasa'ya aykın olduğunu ancak
idari ve mali açıdan derhal "özerk-
leşnnhnea" gerektiğini söyledi. Bu-
nun için işçinin de desteğine ihtiyaç
duyduklannı vurgulayan Kıhçdaroğ-
lu,*O\'AKnhçbatmiM)r?Çüııkflber
açıdan özerktir ve bu sayede Türki-
ye'mn3. büyük sektörûkonumunda-
dff" dedi. Hükümet yeni bir sosyal
güvenlik paketini açıklamaya hazır-
lamrken Türk- Iş 1. Bölge Temsilci-
liği dün SSK konusunda geniş kaü-
lımh birtoplann düzenledi. SSK Os-
küdar misafirhanesinde gerçekleş-
tirilen toplantıya SSK hastaneleri
başhekimleri ve Türk-tş'e bağlı 85
sendika şube başkanı da katıldı. Top-
lantıda konusan SSK Genel Müdü-
rü Kemal Kılıçdaroğlu, SSK'yi bir
aysberge benzeterek "Suyun attmda
isebir dev yahyor. Öylebir dev Id yıl-
da 40 müyoostgortahyı ağıriıyor, nü-
fiısun yüzde53' ünü oluştunıyor. Büt-
çesifeeyaldayık 1 katrflyoıT diye ko-
nuştu. Kılıçdaroğlu, böyle büyük bir
kurumun hâlâ 1945 yılında çıkan bir
yasayla yönetiliyor olmasımn önem-
li sorunlar yaratüğını belirtirken iş-
çi kesimini de hiçbir sorun karşısm-
da ses çıkarmamakla suçladı. Kılıç-
daroğlu, çözüm önerilerini de şöyle
sıraladı:
*- EmektfHk yaşı yükserataıetL
-Devtetsosyalgüvenüfe katkı saf-
bunalı.
-Kimnekadarprim ödüyorsaYö-
netim Kurulu'nda o kadar temsil
edilmelL
-GeneiKnrurda' tbra Organı' ol-
-Gend müdürkendisiııinve yakm-
lannın maivarhğnı açıklamak Yar-
için kulanmayacaf?na venrin etme-
i.
- MaH özerktik ohnah. Kurumun
mali iştemleri aktüaryel hesapian
dikkate afanarak kurum tarafindan
yapdmah.
- SSK bütçesi, devtetin tüm dene-
tim organianna açık ohnah.
- Merkezi yönetim kaldınlmaü.
Hastanefer kendi butçeteri olan birer
-Gend müdürseçünleişbaşına ge-
tirOraeü ya da bdü süre için atamaa
yaptlmaİL
^ ş ş
Toplantıda konuşan Türk-lş 1. Böl-
ge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da
siyasilerin SSK'den elini çekmesini
istedi. Büyükkucak, hükümetin
SSK'nin özelleştirilmesi konusun-
da IMF ve Dünya Bankası'nın direk-
tiflerine göre davranacağına, sendi-
kalan taraf olarak alması gerektiği-
ni söyledi.
emekli sayısını da belirlemeye ça-
hşıyor. Her yaş grubu ıçın yapıla-
cak olan emekli sayısı tespitinde ilk
işe giriş tarihi, prim ödeme gün sa-
yısı kriterleri de dikkate alınacak.
Toplam 4 milyon 650 bin sigor-
tahdan 930 bin sigortalının kayıt-
lannda hatalara rastlandı. Başta
mükerrer sicil numarası olmak üze-
re, kişi ile ilgili bazı bilgilerin ha-
talı olduğu da tespit edildi. Sigor-
talıya ait künye kayıtlanndaki ha-
talann işverenlerin yanlış bildiri-
minden kaynaklandığı ıfade edili-
yor. SSK yetkilileri, 35 tane ayn si-
cil numarasına sahıp olan sigorta-
lılara rastlandığını. "ana- baba adT
hanelerinde harf hatalanndan do-
layı yeni bir sigorta sıcıl numara-
sı verildiğinin belırlendiğini ifade
ettiler. Çalışanlann da sigorta sicil
numaralannı bilmedikleri, heT iş
değişikliğinde yanlış numara ver-
melerinin kayıtlarda hatalara yol
açtığı kaydedıliyor.
SSK Genel Müdürlüğü, zaman
zaman yaptıgı çalışanlarla ilgili en-
vanter çalışmasını, emeklilik yaşı-
nın yükseltilmesi nedeniyle daha
kapsamlı hazırlıyor. Öncelikle ve-
ri tabanındaki hatalann gide-
rihnesine çalışıhyor. Künye
kayıtlannın çeşitli hanelerin-
deki bilgiler birleştirilerek,
mükerrer kayıt yapıhnasının
önüne geçilmeye çalışıhyor.
Turizm sektörü başta olmak
üzere bazı sektörlerdeki mev-
simlik çalışma nedeniyle
Ekim ayı baz alınarak yapı-
lan araştırmada, her yaş gru-
buna göre emeklilik envante-
ri çıkanlacak.
Çalışma ilk işe giriş tarihi,
prim ödeme gün sayısı gibi
kriterlere göre de yapılacak.
SSK yetkilileri, tam istihdam
sağlanmadan emeklilik yaşı-
nm yükseltılmesının kuru-
mun ek finansman açığını ka-
patmada yeterli olmayacagı-
nı belirtiyorlar.
Işsizlik oranının yüksek ol-
ması nedeniyle çalışanlar için
sosyal güvenliğın ütinci plan-
da İcaldığı ifade ediliyor. Ay-
nca. yüksek maaşla çalışan-
lardan daha fazla prim kesi-
lerek emekli maaşınm arttı-
nlabilmesi ve özel sağlık ku-
ruluşlarmdan yararlanabilme imkâ-
nı getirilmek isteniyor.Yetkililer,
emeklilik yaşının yükseltilmesinin
ardından resmi işyerlerinde kıdem
tazminatlan ödenmek suretiyle iş-
ten çıkarmalann olabileceğini be-
lirtiyorlar.
Ancak seçim beklentisinin işten
çıkarmalan bir süre erteleyebilece-
ği de ifade ediliyor.
Sorusturma baslatıldı
Yolsuzlukla
suçlanan
başhekimin
atanmasına tepki
SAADETUSLL'
Zimmetine para geçirdiği, röntgen fum-
lerini çaldığı iddia edilen ve çalışanlara
kötü davrandığı gerekçesiyle maaştan
kesme cezası alan Şişli Etfal Hastane-
si'nin eski başhekimi Ahmet Cevri Yıl-
dız. HaydarpaşaNumune Hastanesi Rad-
yoloji Klinigi'neşef olarak atandı. İstan-
bul Tabip Odası Yönetim Kurulu, ata-
mayla ilgili sorusturma başlattıklannı be-
lirtirken Yıldız, suçlamalann asılsız ol-
duğunu savundu. İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu üyesini Dr. Rıfat Yücel,
meslek ahlak ilkelerine aykın davrandı-
ğı iddialan nedeniyle ceza verilen bir he-
kimin. bu şekilde atanmasınm anlamsız
olduğunu belirtti.
1997 Mayıs ayında gerçekleşen ata-
mayla ilgili olarak sorusturma başlattık-
lannı söyleyen Yücel, "Hakkmdaki cid-
di iddialar nedenhie ceza verilen ve hu-
kuki yargılanmag devam cden bir kişmin,
aym statüde atanmasına anlam veremiyo-
rue" dedi. Yücel, oda olarak Sağlık Ba-
kanlığı'na da başvuracaklannı kaydetti.
Haydarpaşa Numune Hastanesi hekimle-
ri de olaydan rahatsız olduklannı vurgu-
ladı.
1989 yıhndan itibaren radyoloji klini-
ği şefliği ve Mayıs 1995-Şubat 1996 ta-
rihİeri arasında da Şişli Etfal Hastane-
si'nde başhekimlik yaptığmı belirten Ah-
met Cevri Yıldız ise iddialan şöyle ya-
nıtladı: "Bunlar tekrar başhekim olabi-
leceğini korkusuyla yeni başhekimin id-
dialan. O zaman müfettişler geldi. Belge-
ler didik didik incelendi. Bir şev buluna-
madı. Daha sonra 10 yıllık röntgen fılm-
lerinin kayit defterine baküdL 200 kutu rHm
açığı olduğu tespit edildi. Maiiye Bakan-
hğı bizeyüzde45israf payiverir.Bulunan
rakam > üzde 2 bile değiL l steiik orası bir
eğitim hastanesi. Dava da devam ediyor."
Gdeceğjuı büim adamhmmı bcısan belgesi
tstanbui Üniversitesi (tÜ) Fen
Fakültesi'nden 1996-1997 döneminde
mezun olanlara. başan belgeleri dün
törenle verildi. Törenin başlangıcında
tÜ De\let Konservatuvan Nefesli
Çalgriar Orkestrasrnın verdiği
konserle coşan öğretim üyekri,
öğrenciler ve veliler, orkestranın
seslendirdiği "10. Yıl" ve "Dağ Başuıı
Duman Almış" marşlannı toplu halde
söylediler. Konserin ardından Fen
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer
Gülen, mezunlara hitaben yapüğı
konuşmada öğrencilerden^ ülkenin en
sayguı ve köklü ünhersitesinin fen
fakultesinden mezun olan bilim adamı
adayı olmalannın bilinciyle Türkiye
Cumhuriyeti yasalan ve Atatürk
ilkelerine bağlı kalarak
araşürmalarmı yürütmelerini istedi
(Fotoğraf: KADER TUĞLA)
îlim Yayma Cemiyeti kendi yaptırdığı okullarda faaliyet gösteriyor
Şeriatçı cemiyete imam-hatiplerde oda
İstanbul Haber Servisi - Şe-
riatçı tlım Yayma Cemiyeti'nin,
kendi yaptırdığı Sultanbeyli,
Ümraniye ve Kartal Imam-Ha-
tip Lisesi'nde verilen dernek
odalannda faaliyet gösterdiği
belirlendi. Refah Partili (RP)
Sultanbeyli Belediyesi'nin. Mil-
li Eğitim Bakanhğı'mn (MEB)
tavsiyesı olmamasına karşın
"MEB Talim-Terbiye Kuru-
lu'nun okullara tavsiye ettiği-
ni" öne sürdüğü, RP'nin siya-
si görüşlenni içeren bir kitabı.
okullarda izinsiz dağıttığı belir-
lenerek kitabın toplatılması ka-
rarlaştınldı. Sultanbeyli ilçe-
sindeki üç ilköğretim okulun-
da görevli bazı kadın öğretmen-
lerin derslere türbanla girdikle-
rinin belirlenmesi üzerine ilçe
kaymakamlığı, valilikten so-
ruşturma açılmasını istedi.
Sultanbeyli Kaymakamlı-
ğı'nca İstanbul Valılıği'ne gön-
derilen yazıda. bir velinin ihbar
dilekçesi sonucu yapılan araş-
tırmayla. llim Yayma Cemiye-
ti'nin, kendi yaptırdığı Sultan-
beyli Imam-Hatip Lisesi bına-
sının kendilerine aynlan bir
odasında faaliyet gösterdiğinin
belirkndiğıkaydedildi. Ka\Tna-
kamlığın valiliğe gönderdiği
yazıda, "İI genelinde bu husus-
ta beraberliğin sağlanması için
ne gibi bir işlem yapılacağı*' so-
ruldu.
Öte yandan RP'li Sultanbey-
li Belediyesi'nin, Milli Eğitim
Bakanhğı'mn tavsiyesi ohna-
masına karşın "MEB Talim-
Terbiye Kuruhı'nun tavsiye et-
tiğjni" iddia ettiği ve RP'nin
sıyasi görüşlenni içeren Rıfat
Gokçen'inyazdığı "Sukanbey-
li"' adlı kitabı okullarda izinsiz
olarak dağıttığı ve bu arada da
Sultanbeyli ilçesindeki bazı
okullarda öğretmenlerin tür-
banla derse girdikleri belirlen-
di.
CjÜNEYDOĞU İZLENİMLERİI^ BEDRİ BAYKAM
ŞIRNAK - Bir gün yolunuz şayet Köp-
rülü'de Dağlıca ve Ikiyaka gibi dev dağ-
larla çevrili Kaysen Komando Tugayı'na
götürürse, aynı zamanda brifing ve haber-
leşme odası olarak kullanılan çadınn ve
erlerin yartığı çadırlann içinde şu levhaya
rastlarsınız: "Temas Muhakkak". Bunun
da anlamı şudur "Bu dev 3500 kışilik tu-
gayda sakın rehavete kapılmaya kalkma-
yın, düşmanla her an karşılaşabilirsiniz."
Hele bu "tetikte olmak" anlamına gelen
"temas muhakkak", benim gibi, Genelkur-
may'ın güneydoğu gezisine katlan birçok
gazeteci-yazann dilinetakılıyor. Aslında bu
ilginç kelime, bölgedeki gerçekler deşil-
dikçe güneydoğu sorununu çözücü iki
sihirli sözcük haline geliyor. Güneydoğu
halkı, ülkenin batısından da, Akdenizin-
den de, her noktasından da heyecan için-
de ilgi, temas, sıcaklık ve güven bekliyor.
Arbk dışlanmadan "öcü" gibi görülmeden
"oyuna dahil olmak istiyoriar."
Güneydoğu halkı, hiç haketmediği bu
yıpratcı ve yorucu sıcak harpten de, si-
nir harbinden de bıkmış. Yöreye tayin ol-
duğu halde görevine gelmeyen, korkan
doktordan, hemşireden, mühendisten
usanmış. Bunca mücadele, zorluk ye acı-
dan sonra artıkyolunu, hastanesıni, dok-
torunu, okulunu istiyor. Aslında yoğun bir
program içerisinde, bir helikopterden di-
ğerine, gün boyu tüm bölgeyi gezerken
o aşamaya çok yaklaşıldığını hissediypr
insan. Inanılmazgüçşartlaraltında büyük
birözveriyle mücadelesini sürdüren Meh-
metçik, disiplini, samimiyeti, ciddiyeti ve
'Temas Muhakkak' Ama Halkla
cansiperane tavırianyla güneydoğuda bü-
yük hamleleri artık başarmış. Dev sarp
kayalıklann arasında, çoğunlukla alçak-
tan, vadiler arasmda uçtuktan sonra kon-
duğumuz ve birçoğu Kuzey Irak sının ile
iç içe geçmiş olan tepelerde artık bayra-
ğımız ve askerimiz daha güvenli duruyor.
Terör örgütünün en büyük kaleteri artık tes-
lim alınmış, Kuzey Irak'ın homurdanma-
lanna rağmen, düşmanı gidip ininde vur-
mada büyük baş^lar şağlanmış. Hatta
bu konularda inisıyatif kimi zaman bölge-
de operasyonlan yöneten tuğgeneralle^
re bırakılmış. Hem de bu büyük askeri •
başanlar, Sunye ve Iran'ın PKK'ye sağla-
dığı, Talabani'nin de onca katkıda bulun-
muş olduğu desteklere rağmen gerçek-
leşmiş. Terörün artık gerçeicten belinin kı-
nlmış olması, tamamen ortadan kalktığı
anlamına gelebilir mi? Gerek Tuğgeneral
Fıkri Gönüttaş, gerek Tuğgeneral Nec-
det MükJür. etrafındaki dağlan ışaret ede-
rek "\şte şunalardan heran üç beş kişiaşa-
ğıya doğru ateş edebilirier, bunu yok sa-
yamazsınız, ama bunun eski durumla bir
alakası yoktur, sonuçlar net olarak orta-
dadır" diyorlar.
Terörün neredeyse yok olacak şekilde
geri çekilmesi, artık günlük hayatı da es-
kiye oranla bir hayti rahatlatmış. Genel-
kurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol
Özkasnak "Zaten halkın desteğı olma-
sa, halk karşı çıksa, bu güzel ortam ke-
sinlikleyaratılamazdı" diyor. PKK'nin pro-
pagandalanna kendini kaptıran güney-
doğulu gençler, artık neredeyse bir iki elin
parmağında sayılıyor. Birçok insan, tuza-
ğa düşervgençlerin istanbul, Mersin ve-
ya Almanya'dan çıktığı, onlann da büyük
çoğunluğunun zor şartlara dayanamaya-
rak erkenden pes ettiği vurgulanıyor. Ay-
nca askerlerin bir başka ilginç cümlesi
şu: 'VHalk kim güçlüyse, onunyanndayer
alır, bu iş halkstz olmaz. Güneydoğuda as-
ker, siyasilerin kulağı çınlasm- kendi ûs-
tünevazifeolmayanbirçokhizmeteelat-
mış: Yöre halkının eğitimi, okullannın in-
şası, sağlık hizmetleri, parasız yapılan
ameliyatlar, tedaviler,yolaçmalar... Tugay
komutanlannın eşleri de bu halka yöne-
lik samimi yakınhkta önder rol oynuyor-
lar Konuştuğumuz birçok insan bu ger-
çeği vurguluyor. Askerartıknormalde çe-
şitli bakanlıklar veya belediyelerin ver-
mesi gereken hizmetlere mecburen el
atmış ve sonuç almış... Ama tabıi ancak
elinden geleniyapabiliyor. RamazanÖz-
lû isimli yerel giyimli arkadaş. kalabalık ara-
sından çıkıp ısraria vurguluyor 1992 olay-
lanndan sonra Beytüşşebap Çığlıca Emek-
li Mahallesi'ninyerle bir olduğunu, insan-
lann naylon barakalarda donduğunu an-
latıyor. Ankara'dan acil konut istiyor. Biz
de onun bu haklı isteğini iletiyoruz. Çün-
kü iki hafta sonra yine kar gelecek ve dört
ay her şeyi donduracak.
Evet güneydoğuda çok umutlu bir kı-
pırdanma var. Sorunun çözümü ertte) plat-
formlarda ortaya atılan ayrtmcı, dışlayıcı
"Kürt, halkının kaderi" nutuklannda, ya da
"federasyon" tartışmalannda değil. Bu
insanlar böyle düşüncelen cdmadığını açık
açık haykınyorlar. Onlar, kışın yol açmak
için dozer, greyder, hastane, iş, ekmek
kapısı istiyoriar.Yöreye dehşet şaçmış ve
bu yatinrnlan engellemiş olan örgüte la-
net okuyorlar Ama onlara polis memuru
Bozan Akay gibuinsanlar lazım. 1992'de
Cumhurbaşkanlığı konjmasıyken, Akay
bugün Şırnak'ta görevli. Aynen eski Baş-
bakanlık kofuması Bekaru Bebek gibi.
Onlar bu yöreden son derece memnun-
lar. Herkes aynı şeyi söylüyor: "Bizi din-
leyin; buraya gelin. Bize destek olun. Bur-
da verilen görevleri kabul edin."
Evet, işte böyle. Güneydoğuda acil
çözüm için şart'Halkla Temas Muhakkak."
Bu size bir şeyler ifade ettiyse, tayininiz
Cizre veya Şımak'a çıkarsa, kendinizi sü-
rülmüş saymayın artık. Yurdumuzun sizi
çağıran bir sesine ümit taşımak için ko-
şun. Silopilı gençlerin bilgisayar kursu ar-
zulanna, hatta bilardo sevgilerine kulak ve-
rin. Yeni ve başanlı bir profil çizen ve dev-
letin eski hatalannı tekrarlamayacaga ben-
zeyen Şımak Valisi Halil Ulusoy'un °Şır-
nak festivah" onenlerini ciddiye alın. Ki-
tap, giyecek, anlayış, sevgi yollayın, ya-
tınm yapın; küçüğünü büyüğünü hesap-
lamayın. Biz de bu yazıya sığdıramadık-
lanmızı nasıl topariayabiliriz diye kara kara
düşünelim.
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
Bir Partinin SonuŞimdiye dek otuza yakın kitabım yayımlandı. Bun-
lardan 23 tanesi, geçen yıl, bir CD-Rom'da toplan-
dı. E- Mail numaram olmasına karşın, bilgisayan dak-
tilo olarak bile kullanmayan bir insanın kitaplannın CD-
Rom'ta toplanmasının pek mantığı yoktu. Ama bu iş-
leri büyük özveriyle yürüten arkadaşlar, "İlk olacak Ho-
cam" deyince, dayanamadım. Anladığım kadanyla
pek de satılmadı. Zaten Türkiye'de bir CD-Rom'un
satş şansı ne olabilir ki?
Şu anda piyasadayirmiden fazla kitabım var. Ümit
Yayıncılık, Çınar, DerYayınlan. Sarmal Yayınlan, Çağ-
daş Yayınlan, Tekin Yayınevi tarafindan yayımlanmış
krtaplar bunlar. Daha önceleri Süreç Yayınlan, Cre-
attfe Yayıncılık ve Rliz Kitabevi tarafindan yayımla-
nan kitaplanm da vardı. Şimdi bunlar bulunamıyor.
Bu kitaplardan bazılan; hem beni hem de yayım-
layanlan şaşırtacak kadar çok sattı. Ayda birkaç bas-
kı yapan kitaplanm oldu. Şimdi öyle "talep patlama-
lan" yaşanmıyor ama, sanıyorum düzenli olarak alı-
nıyor ve okunuyor.
Son dönemlerdeki kitaplanm, çoğunlukla bu sü-
tundayayımlanan yazılann belli bir mantık içinde dü-
zenlenmesinden sonra yayimlanan krtaplar oluyor. Fa-
kat son bir yilda böyle bir düzenleme de yapamadım.
Umuyorum mart ayında Izmir TÜYAP Kitap Fuan'na
birkaç kitap yetiştireceğim. Bu arada sevgili arkada-
şım Hüsnü Terek'e üç yıl önce vermiş olduğum "In-
kılap Tarihi" ders kitabım da yazamamış olmanın
ezikliğini duyuyorum. Umanm onu da bu yaza yetiş-
tireceğim.
Tüm bu konulan sizlerte paylaşmamın nedeni, es-
ki yazılanmı düzene sokarken gözüme çarpan ilginç
birkaç noktaoldu. Özellikle Refah Partisi ile ilgili ola-
rak yaptığım kimi saptamalann ne derecede doğru
çıktığını, memnuniyetle gördüm. Bugun bunu sizler-
le paytaşmak istiyorum. Zaten sanıyorum, tam sıra-
sı...
•••
Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi'nin bir koalisyon
hükümeti oluşturmalannı izleyen günlerde, Refah'ı
ve koalisyonu bekleyen tehlikeler arasında en önem
verdiğim tehlike, "Refah Partisi'nin bünyesindeki ra-
dikalleri denetlemesinin güçlüğû" olmuş.
Gerçekten, REFAHYOL hükümetinin sonunu ha-
zırlayanlar, RP içindeki radikal isimler ve diğerlerinin
buna ayak uydurması oldu. O günlerde ısraria yaz-
dıklanmı, bugün de aynı ısraria yineliyorum ki Refah
Partisi'nin seçmenlerinin çoğunluğu ve yönetici kad-
rolannın önemli bir bölümü, radikal Islamcı falan de-
ğildir.
Bunlar, yaşadıklan toplumda haklan olduğuna inan-
dıklan itiban görmek ve daha iyi bir yaşam standar-
dına ulaşmak isteyen insanlardır. Büyük metropolle-
rimizi kuşatan gecekondularda halk neden RP'ye oy
verdi sanıyorsunuz?
Daha sağlıklı bir konut, daha yüksek gelirii ve gü-
venceli bir iş, çocuklanna daha iyi bir eğitim, daha
insanca sağlık hizmetleri vb beklentileri içinde oy
verdi insanlar RP'ye. 1995'e dek RP'ye yüz verme-
yen bu insanlar, iki yıl içinde mi "Islam şeriatçısı" ol-
dular?
Aynı şeyi Refah milletvekillerinin çoğu için de söy-
leyebiliriz. Bir anket yapsanız, çoğunun "adil düzen-
den" bile haberi yoktur. Ama muhafazakâr yapılı bu
insanlar, bulunduklan çevredeki saygınlıklan nedeniy-
le aday yapılmış ve TBMM'ye taşınmışlardır. Ne bir
şeriat düzeninin kavgası içindedirler, ne de böyle bir
çatışmadan medet umariar.
Ama parti merkezleri, radikallerin büyüsüne kapı-
lınca, bunlar da aynı telden çalmaya başladılar. Ço-
ğunlukla zor mücadelelerin içinde pişerek oralara
yükselen radikaller, adamakıllı etkili ve "yaygaracıy-
dılar". (Bunlardan önemli bir bölümünün, yurtdışın-
da deneyim kazanıp gelmiş olmalan da altı çizilme-
si gereken bir nokta...)
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. ANAP ve DYP için-
de öyle isimler vardır ki Refah Partisi içindeki insan-
lann çoğunu mumla aratırlar. Fakat onlann "liderkad-
rolan" farklı...
•••
Bir diğer saptamam, RP'li yöneticiler konusunda
olmuş. Refah'ın ait kadrolarının iyi niyetli olmalanna
karşılık, parti yöneticilerinin ve taşra örgütlerinin ön-
de gelenlerinin, ne ryi niyetle ve hatta ne de Islami bir
mücadele ile ilgilerinin olmadığını vurgulamışım.
Birkaç yazımda, "Refah'ın lider kadrosu din kav-
gası içinde değil, rant ve ekonomik çıkarsağlama kav-
gası içindedir" demişim. "Bunlarsiyaseti dinsel inanç-
lan, yani Islamiyetin iktidan için değil; Islamiyeti ve
halkın din duygulannı, siyasetleri için kullanıyorlar."
Ve doğrusu adamakıllı haklı çıkmışım. Ancak bu-
gün bu "yapılan", herkes tarafindan anlaşıldı.
•••
Mahkeme Refah'ı kapatır mı kapatmaz mı bilemi-
yorum. Zira son zamanlarda siyasetle ilgili duruşma-
larda öyle kararlar çıkıyor, öyle "tahliyeler" ve bera-
atlar veriliyor ki insanın tüyleri diken diken oluyor.
Fakat mahkemeden nasıl bir karar çıkarsa çıksın,
Refah artık brtmiştir. Şükrü Karatepe'nin balerinle
dans etmesi de kurtaramaz Refah'ı, Meiih Gökçek'in
Mustafa Sandal'a konser verdirtmesi deTayyip Er-
doğan'ın İstanbul Belediyesi ŞehirTiyatrolan'na mü-
dahale etmemesi de.
Radikal Islamcılar, Refah'a artık kolayına oy vermez-
ler. Zira nasıl "ortada bırakjldıklanm" görmüşlerdir. Hiç-
bir beklentileri kalmamıştır.
Refah'ın "adil düzen" yalanına inanıp, daha yük-
sek bir yaşam standardı için oy veren kitleler de ar-
tık Refah'a oy verirken çok düşüneceklerdir. Sanıyo-
rum "ılımlı Islamcılar" da "deşifre olmamış" bir kad-
royu tercih ederler.
Kısaca söylemek gerekirse, Refah1
ın sonu görünü-
yor gibi. Ve bu durumda tek umutlan, şimdiki hükü-
metin onlardan daha başansız olması.
Acaba Mesut Yılmaz ölüyü diriltir mi? Bekleyece-
ği2 ve göreceğiz.
7 Hizbuilahçı yakalandı
11 PKK'li öldürüldü
Yiırt Haberieri Servisi -
Diyarbakır'da çok sayıda
öldürme eylemini gerçek-
leştirdikleri belirtilen ya-
sadışı Hizbullahörgütü üye-
si 7 kişi yakalandı. Güney-
doğu Anadolu'da sürdürü-
len operasyonlarda 11
PKK'li öldürüldü. Kuzey
Irak'ta Kürdistan Demok-
ratik Partisi (IKDP) peş-
mergeleriyle çaöşmaya gi-
ren PKK'lilerin ağır kayıp
verdiği bildirildi.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan açık-
lamaya göre, Diyarbakır il
merkezinde düzenlenen
opejasyonlarda, çeşitlı tarih-
lerde çok sayıda öldürme ve
yaralama eylemini gerçek-
leştiren şeriatçı Hizbullah
örgütünün 7 üyesi yakalan-
dı. Orgüt üyeleri, sevk edil-
dikleri adli mercilerce tutuk-
landı.Güneydoğu Anado-
lu'da sürdürülen operasyon-
larda çıkan çaüşmalarda ise
Diyarbakır'ın Kulp ve Li-
ce ilcesi kırsalmda 4, Hak-
kâri'nin Yüksekova ilçesi,
Bingöl 'ün Yayladere, Mar-
din'in Dargeçit ilçesi kırsal
kesımlerinde ikişer, Tunce-
li'nin Mazgirt ilçesi kırsa-
lında da bir olmak üzere
toplam 11 terörist öldürül-
dü.