Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2KASIM1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Beşiktaş'ta
esrarengiz
cinayet
• İstanbul Haber Servisi -
Beşiktaş'ta uyuşturucu ve
ruhsatsız silah
bulundurmak suçundan
emniyette kaydı bulunan
Sûleyman Aydın adlı bir
kişi, otomobili içinde
silahla öldürüldü. Aydın'ın
Abdi Ipekçi Spor
Salonu'nda İstanbul Ülkü
Ocaklan tarafından
dûzenlenen 'Milli Birlik ve
Demokrasi Şöleni'ne
gelmek içın özel otosuyla
yola çıktığı ve
Balmumcu'da trafık
ışıklannda durduğu sırada
içinde 4 kişi olduğu
belirtilen bir araçtan inen
kişiler tarafından
öldüriildüğü bildirildi. Çek-
senet tahsılatçılıgı yaptığı
belirtilen Aydın'ın
Arabasında MHP amblemli
kâğıtlar bulundu. Aydın'ın
bir akrabasının geçen hafta
Sefaköy'de silahla
öldüriildüğü de ögrenildi.
CKK şiirle
mertıaba' dedi
• ADANA(Cumhuriyet
Güney İDeri Bürosu)-
Cumhuriyet Kitap Kulübü
(CKK) Adana Şubesi dün
okurlanyla 'şiirsel bir
ortamda' buluştu. CKK'nin
uzunca bir aradan sonra
yeniden okurlanyla
buluştuğu açılışına
Cumhuriyet Gazetesi
Yönetim Kurulu Üyesi
Üstün Akmen, Idare
Müdürü Hüseyin Gürer,
Yazıişleri Müdürü Fikret
llkiz ve kalabalık bir
yurttaş gurubu katıidı.
Açılışta, sanatçı Haluk
Çetin gitan ve sesiyle bir
dinleti sunarken gazetemiz
yazarlanndan şair Ataol
Behramoğlu da şiir okudu.
Cumhuriyet Güney llleri
Temsilcisi Çetin Yiğenoğlu
ve tüm büro çalışanlan ise
açılışta ev sahipliği
yaptılar.
Savcı'nın
durumu ciddi
• İstanbul Haber Servisi -
Geçirdi ği ağır en farktüs
sonucu geçen çarşamba '
günü AlmaıvıHastanesi' ne
kaldınlan gazetemiz yazan
Bahri Savcı'nın durumu
ciddiyetini koruyor. Ağır
bir enfarktüs yüzünden
kalbi görevini yerine
getiremeyen Bahri
Savcı'nın tedavisi Alman
Hastanesi Yoğun Bakım
Servisi'nde devam ediyor.
Savcı'nın doktoru Prof. Dr.
Kutay Akpir, hastanın
şuurunun kapalı olduğunu
söyledi. Bahri Savcı'nın
kalbinin iflas ettiğini
belirten Akpir, "Bizim
yapabildiğimiz ancak
hastayı solunum cihazı ve
ilaçlarla desteklemek" diye
konuşfu.
Turgut
Yılmaz'dan
açıklama
I Haber Merkezi - Taksim,
Gümüşsuyu'-ndaki tarihi
"Hayırh Apartmanı"nın
üzerine inşa edılen kaçak
katla ilgili olarak
Cumhuriyet'te yayımlanan
haberler üzerine açıklama
yapan Turgut Yılmaz,
"Buradaki kaçak inşaatın
ailemizle hiçbir ilgisi
yoktur'" dedi. Turgut
Yılmaz konuyla ilgili
olarak şu açıklamayı yaptı:
"Hayırlı Apartmanı ile
ilgili olarak önceki gün
yayınlanan haberde
Apartmandaki kaçak katın
annem Güzide Yılmaz'a ait
olduğu öne sürülmüştür. Bu
doğru degildir. Gazetenizde
dün yayınlanan haberde bu
hata düzeltilirken, bu kez
de 'Kaçak katın aynı
binanın üçüncü katmda
oturan Mesut Yılmaz'ın
babası Hasan Yılmaz'ın
apartman yöneticiliği
döneminde yapılmış olması
ise eleştiri konusu oldu'
denilmekte, aynı olaya bu
kez de babamın adı
kanştınlmaktadır. Babam
1986 yılında vefat etmiştir.
Buradaki kaçak
yapılaşmayla ne annemin
ne de babam Hasan
Yılmaz'ın hiçbir ilgisi
yoktur. Kaçak yapılaşma
olayına ailemizin adının
kanştınlmasına bir anlam
veremiyoruz. Doğru
habertiliği ilke edinmiş
Cumhuriyet gibi bir
gazetenin haberlerinde
böyiesine hatalar
yapmasını yadırgıyor ve
daha hassas davranmasmı
bekliyoruz."
Dövülerek komaya sokulan 13 yaşındaki H.T., Hacettepe Üniversitesi'nde yoğun bakımda
Kuran kursunda namaz dayağıANKARA (Curahuriyet Bürosu) - An-
kara'nın Bâlâ ilçesindeki bir yatılı özel
Kuran kursunda. sabah namazına kalk-
madığı için dövülen H.T. 6 gündür yoğun
bakımda tedavi görüyor. Çağdaş Hukuk-
çular Derneği, Kuran kurslanndaki ben-
zeri uygulamalann ortaya çıkanlması ge-
rektiğıni bildirerek, "Oğrenri yurdu adı
altında şeriatçı kadrolar yetiştirilh or. Bu-
nun önüne geçilmelidir" açıklamasını
yaptı.
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel
Başkanı Aydın Erdoğan dün dûzenlenen
basın toplantısında H.T.'nin namaza kalk-
maması üzerine Kuran kursu hocası Bur-
hanetön Sert tarafından ağır şekilde dö-
• Oğlunun, sabah namazına kalkamadığı için akciğerlerine ve
böbreklerine zarar verecek şekilde dövüldüğünü kaydeden
Ahmet Topaç, Kuran kursu öğretmeni Burhanettin Sert'ten
davacı oldu. Öğretmen Burhanettin Sert'in ifadesinin
alnımasından sonra serbest bırakılmasına da isyan eden Baba
Ahmet Topaç, "Bu ne biçim adalet" dedi.
vüldüğünü açıklayarak, soruşturmanın
ciddiyetle yapılmasını istedi. Erdoğan, bu
ve benzeri yurtlarda neler olup bittığinin
ortaya çıkanlması gerektiğıni belirterek.
Burhanettin Seri ve olayda hatası bulunan
dernek ve yurt yöneticılerinin cezalandı-
nlması için yetkilileri uyardı.
H.T.'nin inşaatlarda amelelik yapan ba-
bası Ahmet Topaç da basın toplantısında
yaptığı konuşmada, ailelere çağnda bulu-
narak bu tür kurslara çocuklannı götür-
memelennı söyledi.
Topaç. "Biz cahiliz. Büemedik. Analar
babalar, araştumadan böyle yertere ço-
cuklannı vermesinler" dedi. Hacettepe
Üniversitesi lhsan Doğramacı Hastane-
si'nde tedavi altına alınan ve 6 günden
beri yoğun bakımda bulunan H.T.'nin ba-
bası Topaç, olaydan son derece üzüntü
duyduğunu söyledi. Oğlunun sabah na-
mazına kalkamadığı için akciğerlerine ve
böbreklerine zarar verecek şekilde dövül-
düğünü kaydeden Ahmet Topaç, Kuran
kursu öğretmeni Burhanettin Sert'ten
şikâyetçi oldu.
Öğretmen Sert'in ifadesinin alınmasın-
dan sonra serbest bırakılmasına da isyan
eden Baba Topaç. "Bu ne biçim adalet"
dedi. Ahmet Topaç tepkisini dile getirir-
ken, yılda her bin için 65 milyon lira ve-
rerek Kuran kursuna yolladığı iki çocuğu-
nu da kurstan aldığını açıkladı.
DYP lideri Trabzon'da
Çiller'den
gaf zinciri
HÜLYAKARABAĞLJ
AHMET ŞEFİK
TRABZON-DYP Ge-
nel Başkanı Tansu Çiller,
"yeni demokrasi" müca-
delesi yaptığını savunur-
ken, devlet zirvesi ıle 55.
hükümeti "müdaheleci
cumhurryetçiMkJe" suçla-
dı. DYP Genel Başkanı
Çiller, dün Trabzon'da be-
lediye alanında düzenle-
diği mitingde. DYP Genel
Sekreteri Nurhan Teki-
nd'in "Sevgjli poüsimizin.
çevikkuvvetimizin göz be-
beği'' anonsuyla kürsüye
davet edildı.
Trabzon'dan "Sam-
sun" diye söz eden DYP
lideri, ezanın okunması-
nın ardından da "Bu ezan
bu gökkrde edebiyete
lebedıyete) kadar dinme-
yecek" dedi.
"Yülar boyu" sözcük-
leri yerine, "OnyıDar bo-
yu" ifadelerini kullanan
Çiller, Karadeniz'de oldu-
ğunu unutarak, "Akde-
niz'i bütün denizlerin inci-
si yapacağınT vaadinde
bulundu.
Çiller. "Bugünkü mü-
cadele müdahaleci cum-
huriyetçileıie demokrat
cumhuriyetçilerarasında-
dır. Kimse şunu unutma-
sın,eğer isteseydik. bizbu-
gfin iktidarda olurduk. Eğ
başını geç şuradan, dedi-
ler. Geçmedik. Eğip başı-
nı geçenler emret ağam,
emret paşam, dedikr" di-
ye konuştu.
fîlmi v n & n l r l f i n r l ı 1990-91 yıllannda Zonguldak maden işçisinin yapmıs olduğu
ı ı ı ı ı ı ı > a ^ t u v u ı ı u ı ı y e ^ ü j i i k ^ ^ y ü n i y ü ^ n ü k o n u ailm a E k m e k " a d h
film, Kültür Bakanlığı tarafından sakıncalı bulundu. Fttmin yönetmeni Faik Ahmet Akıncu konunun bakanlık tarann-
dan bir üst komisyona havale edildiğini belirterek "Bu komisyon Milli Güvenlik Kurulu'ndan bir kişinin başkanlık
ettiği birçok bakanüktan oluşuyor. Eğer Türkiye hukuk devleti ise filmin Milli Güvenlik Konseyi'nde işi ne" dedi
Tes-Iş Sendikası, santralların özelleştirilmesinin şirketlere kaynakyarattığını belirtti
Özonur: Ülkemizingüvenliği hiçe sayılıyorANKARA(Cumhuri\«Bûrosu)-Türk-
Iş'e bağh Tes-lş Sendikası, bakanlara
mektup göndererek, santrallann ve dağı-
tım şebekelerinin özelleştirilmesinin, id-
dia edildiği gibi bütçeye değil, şirketlere
kaynak yarattığını belirtti. Sendika, daha
önce satılan santrallarda kilovatsaati 86.5
liraya mal olan elektriğin, TEAŞ'a ortala-
ma 7 bin 200 liraya satılmaya başlandığı-
na dikkat çekti.
Tes-tş Sendikası Genel Başkanı Mah-
mut Özonur ile Araştırma ve Sosyal tşler
Sekteri Kamil Özdemir'in imzasıyla ba-
kanlara göndenlen mektupta, "Enerji üre-
tim ve dağrtımı gibi ülkemizin bütünlüğü,
bağunsıznğı vc ulusal savunması açılann-
• Tes-tş, santrallarda özelleştirmeden önce kilovatsaati 86.5 liraya (0.08 cent)
mal olan elektriğin, devirden sonra özel şirketler tarafından TEAŞ'a ortalama 7
bin 200 liraya (4.08 cent) satılmaya başlandığına dikkat çekti.
dan son derece stratejik önemde olan ve
mutiaka merkezi planlama ile yürütülme-
si gereken bir işletmenin. 20 görev bölgesi-
ne aynlarak parsel parsel saûlması suretrv-
le devletimizin işletiminden ve doğnıdan
denetiminden çıkmasu halkınıız. ülkemiz
ve üniter devlet yapımız açısından çok cid-
di sakıncalar yaratacaktır'' uyansında bu-
lunuldu.
Mektupta. enerjidekı özelleştirmenin
kayıplan özetle şöyle anlatıldı:
Ekonomik bakımdan: DPT'nin 1995-
2000 yıllannı kapsayan 5 yıllık planlama
raporunda, TEAŞ'ın 1997 yılı kârhedefi
15 rnlyon lira, TEDAŞ'ın ise 45 trilyon li-
ra olarak gösterilmiştir. Şirketlerden tah-
sil edileceği belirtilen devir bedellerinin,
tarife yolu ile şirketlere geri verileceğı çok
açıktır. Gerçekte tahsil edilen bu bedeller
iddia edildiği gibi bütçeye kaynak yarat-
ma değil, şirketlere kaynak yaratmaktır.
Kamu yaran bakımından: Hazar 1-2
hıdroelektrik santrallan gibi 27 adet küçük
sanrral 20-25 yılhğına. işletme hakkı be-
deli dahi alınmadan özel şirketlere devre-
dilmiştir. TEAŞ tarafindan işletilirken 1
kilovatsaat elektrik enerjisi 86.5 liraya
(0.08 cent) mal olurken, devirden sonra
aynı santrallarda üretilen 1 kilovatsaat
enerji özel şirketlertarafından TEAŞ'a or-
talama 7 bin 200 liraya (4.08 cent) satıl-
maktadır. 1990-1991 yıllannda işletme
haklannı devralarak elektrik dağıöm ko-
nusunda faaliyet gösteren Aktaş ile Kay-
seri ve Civan AŞ'nin bilançolan incelen-
diğinde. devirden önce ^iizde 12-14 ara-
sında değışen kayıp ve kaçak oranlannın
devir tarihınden sonra yüzde 18-24 arasın-
da olduğu anlaşılacaktır.
Çauşma ha>-aü, işçi haklan bakımın-
dan: Devir halinde işçilerin
iş güvenceleri ortadan kal-
kacağı gibi, bir kısım mük-
tesep haklan da ortadan
kaldıracaktır.
İş Yasası'nın işverene
bildirimsiz fesih hakkı ve-
ren 1475 sayılı yasanın 13.
maddesi ile cezai müeyyi-
delerle desteklenmiş İcı-
dem tazminatını düzenle-
yen 14. maddesi hükümle-
ri değiştirilmeden 3096,
4046 sayılı yasalar ile devir
sözleşmelerine konulacak
hiçbir hüküm bu gerçeği
değiştirmeyecektir.
Özellestirme
Bağdat Caddesi ve Etiler polikliniklerinden sonra,
Göztepe Soyak Sitesi'nde
ACIBADEM SOYAK POLİKLİfMİGİ
ile 3 Kasım I 997'de hizmetinizde olacaktır.
Acıbadem Hastanesi Tel (0216) 326 33 36 Acıbadem Soyak PoBkliniği übadıye Cad Üçpınar Sok. 19 Blok Unalan/Uskudar Tel: (0216) 472 44 +4 Faks (0216) 472 44 55
Santrallar
öügörücüye
çıkıyor
• ABD Enerji Bakanı
11-12 Kasım günlerinde
Türkiye'yi ziyaret
edecek. Ziyaret
sonrasında Türkiye'deki
enerji yatınmlan da
değerlendirilecek.
ANKARA (UBA)-Özel-
leştirme kapsamına giren
termik santrallar, ABD
Enerji Bakanlığı başkanh-
ğındaki heyet nezdinde gö-
rücüye çıkarken kasım ayı-
nın ikinci haftasında, Türki-
ye'deki eneşji yatınmlan da
değerlendirilecek.
ABD Enerji Bakanfnın
11-12 Kasım tarihlerinde,
üst düzey enerji uzmanlan
ve enerji yatınmcılanndan
oluşan bir heyetle Türki-
ye'ye geleceği bildirildi. Bu
ziyaret sırasında, özellestir-
me kapsamındaki termik
santrallar görücüye çıkarken
Türkiye'nin enerji yatınm-
lan da yeniden gözden geçi-
rilecek ve Amerikalı yatı-
nmcılar projelere davet edi-
lecek.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Yarını Haarlamak...
Alanya'da bir çay bahçesindeydik.
Az ilerimizdeki masada, genç bir Alman ailesi
oturuyordu. Karı-koca sakin sakin kahvelerini yu-
dumlamaktaydı. Ancak iki yaşlarında olan çocuk-
lan da kendi kendine oynuyordu.
Oynarken, yanı başlarındaki çöp kutusunu de-
virdi. Ve hemen oradan uzaklaştı.
Baba sakin ayağa kalktı. Çocuğu elinden tutup,
yeniden devrik kutunun yanına götürdü. Ona sa-
kin bir dille bir şeyler anlattı. Çocuğun, devirdiği
çöpleri teker teker yerden alıp kutuya doldurma-
sını sabırla bekledi.
Ne bağrışma oldu ne çağnşma... Baba ile an-
ne sohbetlerine, küçük çocuk da oyununa devam
etti.
Kendi kendimize sorduk... Acaba orada Alman
ailenin yen'nde bir Türk ailesi olsaydı nasıl davra-
nırdı diye?..
Birinci olasılık... Aldırış etmezdi.
İkinci olasılık... Çocuğu pataklayıp, döktükleri-
ni kendisi doldururdu.
• • •
Kaldığımız otelde Türk müşteri sayısı parmak-
la sayılacak kadar azdı. Çoğunluğu Alman turist-
ler oluşturuyordu. Az sayıda da Rus turist görülü-
yordu.
Büyüklerin havuzunun yanında küçüklerin ha-
vuzu vardı. Ve her iki havuzda sabahtan akşama
eğlenen çok sayıda çocuk...
Amanerahatsızedicibağırmalarduyuluyordu..
ne de ikide bir ağlayan hırçın, şımank yaramazlar.
Yemekhanede de dikkatımizi çekti.
Bir keresinde bir Alman küçük çocuk, isteği ol-
madığı için yere oturup kalkmamakta direndi. Ai-
lesi oralı olmadı... O da kimsenin aldırış etmediği-
ni görünce, bir süre sonra kalkıp tıpış tıpış yerine
oturdu.
Aralarında yemek yemek istemeyip mızmtzla-
nanlar da oluyordu kuşkusuz.
Ama aileleri ısrar etmiyordu. Aç kalacağını an-
layan çocuk da mızmızlığı tadında bırakmak zo-
runda kalıyordu...
Acaba onların yerinde Türk aileleri olsa nasıl
davranırlardı dersiniz?
Acaba o ailelerin yetiştirdiği çocuklardan bir
avucu bir araya gelse, etraftakilerin huzuru kalır
mıydı dersiniz?
• • •
Bir süre önce Mehmet Yılmaz'ın Radikal'deki
biryazısı çok ilgimi çekmişti. Başlığı "Benim Ço-
cuğum Yapmaz"ü\.
Bir araştırmadan esinlenerek, çocuğun gelecek-
teki yanlışlarını hazırlayan sekiz kural sıralıyordu.
"1- Daha küçükken çocuğa istediği her şeyi
vermeye başla(!). Bu şekilde o, bütün dünyanın o-
nun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inana-
caktır.
2- Kötü sözler söylediği zaman gül(!). Böylece
o, kendisinin akıllı, başkalarının aptal olduğuna
inanacaktır.
3- Ona manevi ve ahlakî eğitim verme; 21 ya-
şma gelince kendisi karar versin diye bekleÇ).
4- Yerde bıraktığı her şeyi kaldır; onun için her
şeyi sen yap ki, o bütün sorumluluklan başkalan-
na yüklemeye alışsınf!).
5- Onun önünde sık sık kavga edin(!). Bu saye-
de bir gün aile parçalanırsa, o da o kadar şaşır-
mayacaktır.
6- Çocuğa istediği kadarharçlık verin; hiçbir za-
man kendi parasını kendisi kazanmasın(!). Hayat-
ta karşılaştığınız güçlüklerle onun da karşılaşma-
sının ne anlamı var ki?
7- Yiyecek, içecek ve konfoha ilgili bütün arzu-
lannı yerine getirin(t). Istediklerini yapmamak teh-
likeli soğukluklara neden olabilir.
8- Komşulara, öğretmenlere, polislere, arka-
daşlanna karşı hep onun tarafını tutunÇ)..."
Işte size sekiz "altın" öğüt... Çocuğunuzun iler-
de mutsuz, başarısız, sorumsuz, huysuz, sevim-
siz ve hatta "suçlu adayı" olması için!
• • •
Kültür nedir?
Geçmişle gelecek arasında bir köprü... Kuşak-
tan kuşağa aktanlan bir değerler ve davranışlar bü-
tünü.
Bize aktardılar, biz de aktanyoruz.
Ve de ektiğimizi bıçiyoruz!
Orhaneli Termik Santralı
Ersümer yargı
kararctıa karşı
• Ersümer, Bursa Birinci Idare Mahkemesi'nin
termik sanrral kapatma karanna esas olan
mahkeme bilirkişi heyeti raporunun 'doğru
olmadığının bilimsel olarak kanıtlandığını' iddia
ederek kesin yargı kararım reddetti.
ANKARA (ANKA) - tigj bilirkişi heyerinin Or-
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Cumhur Ersü-
mer Orhaneli Termik
Santralı'nın faaliyetinin
durdurulmasıyla ilgili
mahkeme karannın yan-
lış olduğunu öne sürerek
herkesi bağlaması gere-
ken yargı karanna karşı
çıktı.
Ersümer, Bursa Birinci
Idare Mahkemesi'nin ter-
mik sanrral kapatma kara-
nna esas olan mahkeme
bilirkişi heyeti raporunun
doğru olmadığının bilim-
sel olarak kanıtlandığını
iddia ederek, kesin yargı
karannı reddetti.
Ersümer, ANAP'a yeni
katılan Bursa Milletveki-
li Ertuğrul Yalçınbayır' ın
Bursa Orhaneli Termik
Santralı'nın mahkeme
karanna rağmen çalıştınl-
maya devam edilmesiyle
ilgili yazılı soru önergesi-
ni yanıtladı. Ersümer,
santralın çalıştınlmasını
şu gerekçeye bağladı:
"Bursa Birinci Idare
Mahkemesi'nin tayin et-
haneli Termik Santra-
lı"nın me\ cut halijie çalış-
bnlması durumunda,
çe\Tede geri dönülmez
tahribatlar oluşacağı şek-
lindeki görüşünün doğru
olmadığı bilimsel olarak
kanıtlanmış ve santralın
mevcut durumuyla çevre-
ye zarar vermeden kont-
rollü olarak çalışünlabile-
ceği ortaya konmuştur.'"
Bakan Ersümer, Orha-
neli Termık Santralı'nın
faaliyetinin Bursa Birinci
Idare Mahkemesi tarafın-
dan 24.6.1994 tarihinden
itibaren Baca Gazı Kü-
kürt Antma Tesisi kuru-
lup çalıştınlıncaya kadar
durdurulduğunu da anım-
sattı. Tesisin bugünlerde
test için çalıştırıldığını,
Kasım ayından itibaren
de tamamen çalıştınlaca-
ğını anlatan Cumhur Er-
sümer. Orhaneli Termik
Sanrralfnın mahkeme
karanna karşın "deneme
amaçlı olarak" bir yıldır
çalıştınldığını sözlerine
ekledi.