Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
SİRKETLERDEN
• FULDA'dan trafik
kazalannı önleme'de
büyük adım...Fulda'nın
lastik kontrol cihazı
Laser-Check Türkiye'de
kamucnıınun hizmetine
sunuldu. Laser-Check
kullanımı sonucu
alınabılecek önlemler,
hatalı lastik kullanımı
sonucu oluşan kazalan
yanva ındiriyor.
• BİLKOM AŞ_ Mart
Ltd ve Mac Wbrid
Türkiye Dergjsi
tarafından düzenlenen 3.
ADOBE Photoshop ve
Web Sitesi Tasarun
Yanşması sonuçlandı.
Nutuk'un 70. yüdönümü
dolayısi) la "Atariirk İlke
ve DevrimlerT konulu
yanşmada birincilik
ödülünü Kemal Hayıt
Kazandı.
• EMtRATES Tanzanya
seferine başladı. 28
Ekim'den itibaren haftada
iki gün Dar Es
Salaam(Tanzanya) sefen
yapan Emırates
Havayollan, böylece 43
uçuş noktasına ulaşmış
oluyor. Tanzanya seferine
uygulanan fiyat 880
dolar.
• OLD
HIICKLEBERRY
Türkiye'de. 7 kuşak ve
200yıİlıkwhisky
üretiminin ürünü olan Old
Huckleberry, kasım ayında
phasaya ar/ edilerek Türk
Bourbon sevenlerin
beğenisine sunuldu. OM
Huckleberry"nin tüketid
fıyaü3,000,ÖO0TL_
• PlYALE'den hem
vitamin hem
oyuncak...Pıyale'nin
Vitaminli Pirinç Unu
Kampanyası kasım
ayından itibaren büyük
marketlerde
gerçekleştınlecek. Pıyale
Vitaminli Pirinç Unu
paketlerinde şans
kartlannı bulan
tüketiciler. eğitici-
eğlenceli Intertoy
oyuncaklan kazanacaklar.
• RENAULT Mais'in
nisan ayında Türk
pazanna sunduğu ve
büyük ilgi gören
Twingo'nun. Elite
Mankenlik Ajaası
ışbirüğiyle Fransa'da
piyasaya çıkardığı sınıriı
seri "Tvringo e" arûk
Türkive'de.
• 3M, 3 adet Scotch
Brite ovma ürünü alan
tüketicilere çamaşır
makinesi sahibi olma
şansı tanıyor. 30 Kasım
1997tanhinekadar
devam eden kampanya
süresince herhangi üç
adet boş Scotch Bnte
ovma paketıni biriktiren
tüketiciler 15 Aralık
Pazartesi günü yapılacak
çekilişk 100 adet General
Elektrik çamaşır
makinesinden birini
kazanabileceklcr
! • BİL'S Gömlekleri,
Türkiye'nin her yerindeki
62 seçkin saüş noktası ve
Nişantaşı Rumeli
Caddesi'ndeki
mağazasında satışa
sunuluyor. BiTs
gömleklerinin satış
fiyatlan 6 milyon ile 7.5
miryon arasında
değişiyor.
• IBM firmasının
Başkan Yardımcısı
Richard Thoman'ın
Xerox Corporation
' Başkanı ve Murahhas
, Azası olarak atandığı
, açıklandı.Xerox
! Corporation Yönetim
' Kurulu Başkanı Paul A.
Allaire tarafından
, yapılan açıklamaya göre
Allaire ve Thoman yeni
bir güç birliği
olusturacak.
Hükümetin, 'Gümrük birliğinden vazgeçeriz' uyansını ekonomi çevreleri değerlendirdi
4
Aı*tık çok geçEkonomi Servisi - Hükümetin. Türkiye
ile Avrupa Birliği arasında yaklaşık ikı yıl-
dır uygulanan gümrük birliğinin ortadan
kalkabileceği uyansının "teknik açıdan"
mümkün olmadığı, aynca "tazminat" ge-
rektırecek ölçüde hulcuki sorunlar yarata-
cağı belirtıldi.
Türkiye'nin uluslararası finans çevrele-
rindeki ımajınm da "tepetaklak" olacağı-
nı söyleyen ekonomi çevTeleri, hammadde
ve ara madde açısından "bağunu" Türk sa-
nayıinin de "baltalanacağınT savundu.
ICıbns ve Avrupa Birliği (AB) ilışkilerin-
den sorumlu Devlet Bakanı Şükrii Staa
Gürel'in Türkiye'ye tam üyelik perspekti-
finin verilmemesi durumunda "ABflegöm-
rük birliğinin (GB) ortadan kalkabileceği-
ni" ima etmesi üzerine ekonomi dünyasın-
dan çeşitlı kuruluş temsilcileri sorulanmı-
zı yanıtladı. İKV Genel Sekreteri Emre Gö-
nen, GB'den vazgeçmenin en başta tekrar
gümrük vergilerini getirmek anlamına gel-
diğinı belırttı. Türkiye'nin aynı zamanda
WTO üyesi olduğunu belirten Gönen, şöy-
le konuşru: "GB'den vazgeçilmesi, Türki-
Gümrük BMiği'nden çıkılırsa ne olur?
• Uluslararasıfinans çevrelerinde Türkiye nin imajı zedelenir.
• Gümrükvergilerininyeniden getirilmesi kamugelirlerini arttırır
ancak hammadde ve ara madde açısından bağımlı Türkiye
sanayisi "baltalanır."
• AB 'ye tanınmış haklardan yararlanamayan Dünya Ticaret
Örgütü(WTO) üyesi ülkeler tazminaî isteyebilir.
• Türkiye 'nin sanayi malında ithal muafiyetini içeren eski
sistemine geçmesinde WTO sorun yaratır.
• Türkiye 'nin AB ülkelerine olan ihracatında sıkıntı yaşanır,
özellikle tekstil sektörü orta ve uzun vadede büyüksıkıntıya girer.
ye'ninNVTO'ya konsoüdeettigibu anlaşma-
nın tek taraflı olarak yırnlıp atüması demek-
tir. Bu, uluslararası hukukta canımızı sık-
maktan çok Türkiye'nin finansal dünva-
daki imajının büyük ölçüde sarsılmasıdır.
Uluslararası hukuk açısından ise bunca se-
ne Türkiye'nin AB've taıudığı haklardan ya-
rarlanamarruş olan diğer bütün \\TO ül-
keierinin bir anlamda bir tazminat isteme
hakkıdoğar.'7
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Baş-
kanı Başkanı Sakıp Sabana AB ile güm-
rük birliği uygulamalannda. birbirini ta-
mamlayan takım çahşmalannın yeterince
yapılamadığıtu belirterek "Baa sektörler-
de daha yavas olabiliriz ama ne oiursa oJ-
sun korkmadan suya atiayahm. Ayağunıza
ağuiıklar gehr de 'yandım anam' dersekyi-
ne durmayalım." dedi.
Türk-Alman Işadamlan Demeği (ATİAD)
Başkanı Ahmet Aydın. bitirmek yerine bi-
raz daha çaba göstererek gümrük birliğin-
de kalmamız gerektiğini belirtti.
Türkiye thracatçılar Meclisi (TtM) Okan
Oğuz da GB sürecinin henik oluşmaya ve
oturmaya başladığını ifade ederek "Dün-
yanın bütün ülkeieri çeşhU yapılanmalarla
globalleşmeye doğnı gidiyor. Bu birlıkte-
likten vazgeçiyoruz' diyemeyiz. Denemez."
dedi. Türkiye Giyim Sanayıcileri Derneği
(TGSD) Başkanı TuranSangülleise güm-
rük birliğinin biteceğine inanmadığını söy-
leyerek "Bö>1e birgefişmeolınaz. Ancak ohir-
sa dinamik sektörleri kısa vadede etkile-
mez. Tekstil sektörü AB pazannda hakim
ve belli bir paya sahip olmuş dunımda. Bu
nedenle kısa vadede değiL ama orta ve uzun
vadede etkilenir. A\ rupa, Türkiye'ye ambar-
go koymaz" diye konuşru. Sangülle, böy-
le bir gelişme olmadığı sürece. GB'nin
kalkmayacağını vurgulayarak "Biz sabtrh
olmalı ve ödevimizi yapmalıyız. GB'yi kal-
dırmak bizi bir yere ulaşürmaz"
Devlet Bakanı Taner'den yeni bir öneri
6
Stand-by'a gereksînim var'
FUATKOZLUKLU
WASHINGTON-ANA-
SOL-D koalısyon hüküme-
tinin ekonomi yönetimi,
Uluslararası Para Fonu
(IMF)ileenaz5.ençokda
10 milyar dolar kredi koşul-
lu stand-by görüşmelerini
sürdürüyor.
IMF'yle ilk anlaşmasını
1958 yılında yapan Türki-
ye, bu kez de Devlet Baka-
nı Güneş Taner'in ağzın-
dan "ekonomide düzlüğe
çıkmak için stand-by'a ge-
reksiıümduyulduğunu'' di-
le getınyor. Taner, öncekı sa-
bah başladığı stand-by ma-
ratonunun ilk ıki gününde,
IMF yönetiminden, şartlı
bir anlaşma yaparak Mek-
sika ve Tayland örneğinde
olduğu gibı kullanılabile-
cek kota tavanının delin-
mesi talebinde bulundu.
IMF yetkilileri. Meksi-
ka ve Tayland'a açılan kre-
dilerm, kaosu önlemeye yö-
nelik acil yardım paketleri
olduğunu belirterek Türki-
ye'nin şu anda bir para kri-
zi yaşamadığıru söylediler.
Bu arada, Türk ekono-
misinin kurmaylan, IMF
Birincı Başkan Yardımcısı
Stanley Fısher ile IMF'nin
Avrupa departmanı direk-
törü Slichael Deppler baş-
kanlığındaki heyetlerle gö-
rüştüleT.
Hazine Müsteşan Mah-
fi Eğümez. hükümetin ya-
pısal reformlan hedef aldı-
ğını söyledi. Hükümetten
herkesin 'durumu idareet-
mesini' beklediğini kayde-
den Eğilmez. Türkiye'de
bir-iki sene içınde seçim
göriinmediğini iddia etti.
Eğümez, koalısyon hükü-
metinden beklenmeyen bir
taahhüde girişildığini ileri
sürdü. Yapılması planlanan
yapısal reformlan için ge-
rekli paranın sağlanacağı
IMF ve Dünya Bankası gi-
bi kuruluşlara bu durumu iyi
anlatmaran gerektiğini söy-
leyen Eğilmez. Türkiye'de
siyasi istikrarvarmı, erken
seçim olur mu sorulannın
azaldığını da öne sürdü.
'Antmadan kıırtulıış yok'
ANKARA (AA) - ÇevTe
Bakanı İmren Aykut Erge-
ne Nehri'nı kirleten Çorlu
ve Çerkezköy'dekı 37 fabri-
ka ve sanayi kuruluşunun sa-
hibinden, antma tesisi kur-
malan için taahhütname al-
dı.
Aykut, bakanlığa davet et-
n'ği Çerkezköy, Çorlu ve Mu-
ratlı ilçelerinde kurulu fab-
rika ve sanayi kuruluşlannın sahipleriy-
le yaptığı görüşmede, çeşitli nedenlerden
dolayı çevrenin ihmal edildiğini, bu du-
rum karşısmda bazı yaptınmlar uygula-
maya mecbur kaldıklannı ifade etti.
Aykut, Ergene Nehri'nin bir kanali-
zasyona dönüştüğünü vurgulayarak "Bu
nebirden yapılan sulamalar. kimyasal ve
zirai ilaçlamalar sonunda, artık Trak-
ya'da tehlike çanlannın çakügını görüyo-
ruz" dedi. Aykut, sadece taahhütname alı-
nan işyerlerinin değil, böl-
gedeki diğer fabrika ve sa-
nayi kuruluşlannın da hız-
la hareket etmesi gerektiği-
ni bildirdi. Aykut, sanayi-
leşmeyi durdurmak isteme-
diklerini de vurgulayarak,
antma tesisi olan fabrika ve
sanayi kuruluşlan için elekt-
rik fiyatlannda indirim dü-
şünüldüğünü de söyledi.
Aykut 'un konuşmasından sonra söz
alan fabrika ve sanayi kuruluşlannın
temsilcileri, taahütnameyle verilen sü-
renin çok kısa olduğunu kaydederek sü-
renin uzatılmasını istediler.
Çevre Bakanı Aykut, bu tepkiler üze-
rine, "Bugüne kadar çok fazla süre veril-
dL Bu kurulıışlann. antma tesislerini baş-
tan yapmış olmaJan gerekirdi. Süre ta-
mya tanıya bugüne kadar gelindi" diye
konuştu.
Sakıp Sabancı'dan
vergi ve balo vaadi::
Ekonomi Servisi - Sabancı
Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Sakıp SabancL geçen
yıl verdikleri 46 trilyon liralık
vergiyi bu yıl 100 trilyon liraya
çıkaracaklannı söyledi.
Sabancı. Istanbul'a 3 bin
kişilik bir balo ve kongre
salonu yapacaklannı vaat etti. Sakıp Sabancı, önceki
akşam TLISLAD - Kal-Der Kalite Odülü nedeniyle
verilen kokteylde. tekstil sektörünün borsaya girmesi
haberleriyle ilgilı olarak "Herkes borsaj'a girsin.
Borsa demek mülkiyetin tabana >-a> ılması demektir.
Mülkhet tabana yayıhrsa binlerce Idşi bir yerlere
ortak oiursa bu iyi olur. Korkmadan suya atlayacağız.
Borsa değirmenine su vereceğiz'' dedi.
Okan Hokting'in Kazakistan'ın yeni başkenti Akmola'da Mart 1998'de hizmete açacağı ilk 5 yıldızh otel olma
özelliğini taşıyan tesisin. uluslararası oteller zinciri Interconrinental'le ardaşmasuun imza töreni önceki akşam
Başbakan MesutYılmaz'ın da kaülımıyla Istanbul Cejlan Intercontinental'degerçekleşti". (HATlCE TUNCER)
Hem şehir içi hem şehîr
dışı: Rav 4 ve CRV
B
u hafta ülkemizde pazar payı
giderek artmakta olan 4x4 diye
de tanımlanabilen 2 ayn jeepin
testini gerçekleştirdik. Toyota Rav
ve 4 ve Honda CRV. Bu 2 Japon
markası, Avrupa ve Amerika'daki
küçük ve de şehir içi kullanıma yö-
nelik olan jeepler segmentinde kü-
çümsenmeyecek satış rekamlanna
ulaşmış araçlar.
Test sürüşünü gerçekleştirdiğimiz
Rav 4,3 kapılıydı, alışılagelmiş jeep-
lerde görülen ikinci arazi vitesi bu
araçta bulunmuyordu, çünkü Rav 4
her türtü yolda her an 4 çekişli ola-
rak ilerteyen bir teknoloji ile donatıl-
mış. Otomatik vitesli Rav 4'ün üze-
rinde 2000 cc hacminde 16 supap
127 hp güç üreten bir motor bulu-
nuyordu. 1180 kg'lik bu araci 11.2
gibi kısa bir süredeO'dan 100km/s'e
çıkaran bu motor hacmine göre makul seviyelerde ya-
kıt tüketiyor.
Standart donanımında manuel sökülebilir (biraz
zahmetli) çift sunroof, klima, elektrikli cam ve dikiz ay-
naları, hidrolik direksiyon ve radyo teypin yer aldığı
Rav 4'ün kullanımı oldukça rahat ve basit. Küçük bo-
yutları ile otomobil jeep arasında yer alan bu aracın
dış görünümü ise gerçekten çekici.
Arka koltuklardaki diz mesafesi biraz dar, darbe
emişi ve işçilik kalitesi pek fazla tatmin edici olmayan
Rav 4'ün 5 kapılı ve aksesuarlı versiyonu kasım ayın-
dan itibaren satışa sunulacak.
2. test aracımız ise Honda CRV.
2. Ort ve 128 hp güç üreten 5 kapılı
olan CRV'nin içine oturduğumda or-
ta konsolda vitesi göremeyince ol-
dukça şaşırdım, çünkü vites kolu es-
ki Amerikan arabalarında bulunan
yerde, yani silecek kolunun hemen
gerisinde idi. Amerika'da bu tarz oto-
mobiller oldukça fazla rağbet gördü-
ğünden dolayı Honda mühendisleri
otomatik şanzımanlı bu aracı koldan
vitesli hale getirmişler.
Kullanımı oldukça kolay ve kon-
forlu olan CRV, yol tutuşu, darbe
emişi, ivmelenmesi ve de sessizliğiy-
le, jeepten öte sürücüsüne bir oto-
mobil konforu sunuyor.
CRV'nin bir diğer özelliği ise Rav
4 gibi arazi vitesinin bulunmuyor ol-
ması; çünkü CRV arazi veya yol ko-
şullanna göre gerektiğı zaman 4x4
konumuna geçiyor. Standart donanımı oldukça zen-
gin olan CRV'de çift hava yastığı. ABS, klima, elekt-
rikli sunroof, radyo teyp, elektrikli cam ve dikiz ayna-
lan, masaya dönüşebilen bagaj ve hidrolik direksiyon
bulunuyor. CRV, işçilik olarak sınıfına göre oldukça iyi.
Rav 4 ufak ve de sportif karoseriyle gençlere hitap
ederken, CRVtipik bir aile otomobili görünümü ve kon-
foru sergiliyor. Arazi kullanımına pek uygun olmayan
2 araç da zor koşullarda limitlerde kullanıldığında kı-
nlabilecek gibi duruyor ve sürücüsünde o hissi uyan-
dınyoriar. Bu yüzden hafta sonlan pikniklerde kulla-
nılabilecek fakat off-roada kıyamayacağınız araçlar.
Fren yağı kontrolü
F
ren hidrolik kabı ve
buradan fren
balatalartna kadar
ulaşan ince hortumlann
içinde hidrolik yağ bulunur.
Hareket halindeki aracı
yavaşlatmak ya da
durdurmak amacıyia frene
bastığınızda, fren
mekanizması hidrolik kapta
bulunan yağa basınç yapar.
Hidrolik yağın sıkışma
özelliği olmadığı için, basınç
eşzamanh olarak fren
balatalannı etkiler ve istenen
yavaşlama gerçekleşir.
OTOMOBİL DÜNYASINDAN HABERLER
• Auto Show Otomobil Fuan 27 Kasım'da açılıyor. Yeşilköy'deki Dünya
Ticaret Merkezi'nde gerçekleşecek fuarda Türkiye'de satışa sunulan en son
modeller sergiienecek.
• Seat, tekrar ithal edilmeye başlıyor. Auto Show fuan ile bitiikte gelecek
modeller; Arosa, Ibiza, Gordoba, Toledo, Alhambra ve Inca.
• Mercedes'in büyük yatrımlar yaparak üretimini
gerçekleştirdiği yeni A sınıfı otomobil, Isveç'te yapılan
bir test sürüşü esnasında 60km/s hızla virajı alamaya-
rak devrildi, karoseri oldukça sağlam olan aracın göz-
den geçirileceği ve dengesini koruması için gerekli
değişikliklerin yapıldığı bildirildi.
• Tofaş'tan yeni bir station Marea VVeekend. 1.6 It
16 V ve 2. Olt 20Vlik motor seçenekleri ile ithal edil-
meye başlanan VVeekend'lerin anahtar teslim fiyatlan, 3 milyar 346 milyon
ile 5 milyar 7 milyon arasında değışiyor.
• Italyan Mistrall S.R.L şirketinin ithalatını gerçekleştirdiği Mistrall Silobas-
lannın tanıtımı Dünya Ticaret Merkezfndeki Tıcan Araç Fuan'nda yaprtdı.
İSCİMNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kaçış
Gülay Aslıtürk, büyük haksızlıklara uğramış, so-
nuna kadar kavga etmeye hazır rollerde televizyon
ekranlannda boy gösterdikten sonra, Şişli Belediye
Başkanlığı ve ANAP'tan istifa ederek hızlı bir yurtdı-
şına kaçış yaptı.
Belli ki hesap vermeden kurtulmak, yaptıklannı ya-
nında kâr tutmak üzere en akılcı, kestirme yol bu gö-
rülmüş. Kimi arkadaşlanm, Şişli Belediye Başkanı ile
ilgili tartışmalar aşamasında çok duyarlı bir konu üze-
rinde haklı olarak durdular. Bir kadının yıpratlması aşa-
masında özel yaşamının kullanılmasını eleştirdiler. İl-
ke olarak söyledikleri doğru; ancak, Gülay Aslıtürk'e
ilişkin tartışmalar gerçeğine uymuyor.
Gülay Hanım, kadınlığını politik yaşamda kullan-
mayı kendisi seçmiş bir kişi. Tıpkı Çiller gibi politik
yaşamda yaptıklan ile değil, çağdaş kadın kimliğini
kullanarak çok kolay ve çok ucuz bir yoldan var olup
yükseldi. Kadın haklan, kadının sosyai, siyasal yaşam-
da var olma hakkt ve kavgası ile kadmlık kullanıiarak
bir yertere gelme, birbiıieri ile çakışan değil, çatışan
kavramlar.
Kadının güzelliğini, bedenini, görünümünü, kadın
olma halini, kadınca bütün özelliklerini, bazen göz-
yaşlannı, bazen zayıflığı, yumuşaklığı, bazen da er-
kek zaaflarını kullanarak iş yaşamında, sosyai ve si-
yasal yaşamda kolayca var olma yöntemi, tarihimiz-
de Kösem Sultan, günümüzde Çiller örneği ile do-
ruk noktalara ulaşmış, Gülay Hanım da Çiller'in bir
başka tür kopyasını oluşturmuştur.
En son olayda bile evliliğini. hamileliği.. öncelikle
kendisi gündeme getirmiştir. Bu nedenle bu tartış-
malara katılan kadın gazetecilerin, kadın haklan sa-
vunuculuğu ile çelişkiye düştükleri yargısına katılmı-
yorum. Gülay Hanım'ın maskesinin düşmesinde en
önemli katkılan yapan gazeteci arkadaşımız Yalçın
Bayer5
! kutluyorum.
Gülay Hanım'ın kaçışının Özal ile topluma pom-
palanan 'yükselen değerienn', yakalanmadığı süre-
ce her tür ahlaksızlığı geçerli kabul edilen lider pro-
totiplerinden kurtulma yolunda bir başlangıç olma-
sını diliyorum.
Ülkemizde, hepsi para ve büyük yolsuzluklara, çı-
kara bulaşmamış olsa da, her tür kirienmeye, defor-
masyona uğramış, bulunduğu yerin olmazsa olmaz
değerierini yitirmiş liderler çoğunlukta. Çok ciddi bir
demokratik temizliğe gereksinimimiz var. Yasa, hu-
kuk çiğnemiş, vurguna, yolsuzluğa bulaşmışlarta,
yargısal yerini hak etmeyenlerle demokratik hesap-
laşmaya şiddetle gereksinimimiz var.
Tabii ki yükselen değerienn geçerli kalması süre-
cinde, bu lider prototipi mantar biter gibi çoğalmış,
siyasi partilerimiz ve sendikalanmızdan başlayarak
yaşamın bütün alanlanndaki liderlere kötü ömek oluş-
turmuşlardır. Eski namuslu bilinen liderler hızla de-
forme olurken, onlara baskın çıkan yenileri Türki-
ye'de bugün yaşanan kaosta önemli rol oynamışlar-
dır.
Gülay Hanım kamuoyunda bütün nitelikleri ile faz-
lacatanınmadığı için, televizyonlardaki söylemleri ile
kamuoyunu yanılttı ve kaçışı da biraz sürpriz oldu.
Çiller'in kaçabileceği ise yıllardır söyleniyor. Ama o
hiç de kaçmaya niyetli görünmüyor. Konumu, Gülay
Hanım gibı kaçıp kurtulma şansı bırakmadığı için mi?
Bildiklerimiz sadece kamu oyuna yansıyanlaria st-
nırlı olduğu için Gülay Hanım'ın kendisi ve çevresi-
ne sağladığı çıkariann hukuk dışılığının boyutlannı
bilmiyoruz. Ancak ANAP'ın, yetkili, sorumlu kurum-
lann "gitti kurtulduk, olay kaipandı"yaklaşımı içinde
olmamalan gerekiyor. Suçlamalar kanıtlanamasa,
sonunda suçsuz çıksa da, bu kadar ciddi suçlama-
lann hesabının sorulması gerekir ki, yükselen değer-
lerle yükselen lider tiplerinin temizlenmesinde ciddi
bir başlangıç oluştursun.
Doğrusu Türkiye'de ciddi bir "temiz toplum, hu-
kuk devletine geçiş, kirienmiş liderierden kurtul-
ma.."sürecine girebildiğimizin henüz ortalıkta ciddi
belirtileri yok. Aksine, kıvırtıp, hesaplaşmagündemi-
ni değiştirme, işin içinden sıyırtma eğilimleri ağır bas-
makta. Binleri, Gülay Hanım'ın hesaplaşmak zorun-
da kalmadan istifasından çok fazla sevinmişler izle-
nimi alıyorum. Çok daha önemlisi "Yeşil öldürüldü"
savunmasına sığınılıp, iktidar eliyle Susurluk hesap-
laşmasının dondurulmasından, unutturulmak isten-
mesinden kaygılanıyorum.
Çlt'l'Çİ D O S T U / SAPULLAH USUMİ
Zeytinciler Yas TutuyorBURSA - Çiftçi, dünyanın bütün ül-
keterinde baştaa edilirken Türkiye'de
"şamar oğlarn'na çevrildi. Önüne ge-
len tokatlıyor, sömürüyor. Bu yüzden
milyonlarca çiftçi şaşkına döndü. İş
başına gelen her hükümet değişik bir
uygulama yapmayı âdet haline getir-
di. Ancak bu uygulamalann içinde çift-
çilerin yüzünü güldürecek bir tek ka-
raryok. Helebazı milletvekıllerinin bol-
geterinde ayn, Ankara'da ayn tavırkoy-
malan işleri daha da kanştınyor!..
Akdeniz ve Ege bölgesindeki zey-
tinler genellikle yağlık. Bu bölgelerde
geçen yıl zeytinyağı rekoltesı çok yük-
sekti. Ama üretici zeytinyağını maliye-
tinin attında sattı. Buyıl iserekolteve
kalite berbat.
Marmara Bölgesi'ndeki zeytinter ise
yemeklik. Geçen yıl ürün iyi olduğu
halde, bu bölgenin üreticileri zarar et-
ti. Çünkü Marmara Birtik'in ilan ettiğı
fiyatlar maliyetinin altında ıdi. Birlik,
ortaklardan 120 bin ile 240 bın lira ara-
sında alım yaptı. Ancak 170 ile 180
bin liranın üstünde zeytinini satabilen
üretici çok azdı. Çoğunluk 150 bin li-
ranın altında sattı. Tüccara 100 bin li-
raya zeytin satanlar bile oldu. Buna
karşılık bir kilo zeytinin maliyeti 150
bin liraya yakındı.
Bu yıl Bandırma, Erdek ve Edincik'in
dışında kalan Mudanya, Gemlik, Iznik
ve Orhangazi'de yemeklik zeytin yok
gibi. Durum tam bir facia. Hem veri-
len yeni fiyat çok düşük, hem de ağaç-
ta kalabilen tanelerin kalitesi bozuk.
Köylerde yapılan bir araştırmaya gö-
re, verim en azından yüzde 80 eksık
olacak. Tecrübeli üreticiler son 30 yı-
lın en kötüsünü yaşadıklannı belirti-
yorlar.
Bu dört ilçede hangi köye veya ka-
sabaya giderseniz gidiniz, gülen bir
tek yüz göremezsiniz. Temmuz ve
ağustos aylannda sürekli yağan yağ-
murlar, zeytin ağaçlannda "mantar"
hastalığının oluşmasına yol açmış. Üre-
ticiler milyonlarca liralık ilaç kullanma-
lanna rağmen hastalığı uzun süre ön-
lemek mümkün olamamış. Üreticilerin
ve ilgili kuruluşlann çabalan ve milyar-
larca lira masraf bir bakıma boşuna git-
mış. Bazı bölgelerde yüzde 70 ile 80,
bazı bölgelerde ise yüzde yüze varan
tahribat var.
15 ile 20 gündür hava yeniden bu-
hariaşmaya ve nemli bir havanın oluş-
masına neden oldu. Mantar hastalığın-
dan kurtanlabilen çok az sayıdaki zey-
tin taneleri büzüşmeye başladı. Üreti-
ciler bu büzüşmenin ikinci kez oluşan
mantar hastalığı olduğunu ilen sürüyor-
lar.
1997 yılı ürünü zeytin için verilen fi-
yat da ayn bir facıa. Bu yıl maliyet he-
saplan bile altüst oldu. Zeytin üretici-
lerinin kullandığı tüm girdilerde fiyat
artışlan yüzde üç yüzü geçti. Mantar
ve diğer hastalıklar ıçın kullanılan zirai
ilaç fiyatlanndaki artışlar yüzde 400'e
yaklaştı. Gübre fiyatlanndaki artış yüz-
de 200'ü buldu. Uç sene öncesine gö-
re bir hesap yapmaya kalkarsak, güb-
redeki artış 20 katı geçti. Tam yüzde
iki bin.
Ortıangazı Ziraat Odası İkinci Baş-
kanı Hulusi Kocatürk'ün verdıği birör-
nektüyter ürperticı. Kocatürk, 27 ay ön-
ce 430 milyon liraya aldığı bir traktö-
rün şımdi 2 milyar 50 milyon liraya sa-
tıldığını söylüyor. Çiftçilerın kullandık-
lan bütün girdilerdeki artışlar korkunç.
Akaryakıta yapılan zamların ardı arka-
sı kesilmiyor. Zirai kredı faizlen son ar-
tışlarla dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Özel bankalann faızleri zaten yüksek.
Hiçbırinınyanınayaklaşmak mümkün
değil. Üreticilerin "ayaW/öanAa"adını
taktıklan tefeciler de faizlere zam yap-
maya doyamıyoriar.
Fiyatlara tepki
Üreticilerin içinde bulunduğu ağır
koşullara rağmen, geçen yıl 120 bin ile
220 bin lira arasında olan yemeklik
zeytin alım fiyatlan, bu yıl 220 bın ile
440 bin lira arasında ilan edildi. Mar-
mara Bırlık en kaliteli zeytinleri 400 bin
liranın üstünde satın alacak. Böylesı-
ne kaliteli zeytinleri pıyasalarımızda
görmek mümkün değiidir. Zira en iyi üre-
tianin elındeki zeytınlerin bileyüzde 9O'ı
bu paralan göremez. Bu nedenle or-
talama fiyatlan hesap ettiğimiz zaman
artış yüzde 80' i geçmeyecektir.
Buna karşılık, büyük kentlerdeki zey-
tin fiyatlan iki milyon lirayadayand!. İkin-
ci, üçüncü kalite zeytinler bile 700 bın
ile bir milyon 200 bin lira arasında fi-
yat bulmuş.
İşin daha da acı yanı, bir milyon lira
ile iki milyon lira arasında satışa sunu-
lan zeytinler, geçen yıl üreticilerden
150 bin liraya satın alınan zeytinler.
Tam 17 yıldan ben bu sömürü çarkı ış-
liyor. Sömürü çarkını durduracak tek
kuruluş Marmara Birtik. Hükümet bir-
liği biraz desteklese veya yönetimini ta-
mamen üreticilere bıraksa, hem üreti-
cının malı daha fazla fiyatla satılabile-
cek, hem de tüketici zeytini bugünkü
fiyatlann yarısına yiyebılecek.
Yeni ürün zeytınlerin fiyatı 250 ile
300 bin lirayı geçmeyecek. Ancak bu
zeytinler gelecek yıl sarnıçlardan çık-
tıktan sonra market ve bakkallarda 2
milyon 500 bin liraya, belki de 3 mil-
yon liraya satışa sunulacak.
Yemeklik zeytınlerimizde yüzde 80'e
varan tahribat var. Hükümet bu dört ıl-
çeyi "afef bölgesi" ilan etmelı ve yar-
dım yapmalıdır Yoksa üreticilerdeğil ge-
lecek yılın ürününe bakmak, karnını
doyuramayacaktır. •