27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI SİRKETLERDEN • FULDA'dan trafik kazalannı önleme'de büyük adım...Fulda'nın lastik kontrol cihazı Laser-Check Türkiye'de kamucnıınun hizmetine sunuldu. Laser-Check kullanımı sonucu alınabılecek önlemler, hatalı lastik kullanımı sonucu oluşan kazalan yanva ındiriyor. • BİLKOM AŞ_ Mart Ltd ve Mac Wbrid Türkiye Dergjsi tarafından düzenlenen 3. ADOBE Photoshop ve Web Sitesi Tasarun Yanşması sonuçlandı. Nutuk'un 70. yüdönümü dolayısi) la "Atariirk İlke ve DevrimlerT konulu yanşmada birincilik ödülünü Kemal Hayıt Kazandı. • EMtRATES Tanzanya seferine başladı. 28 Ekim'den itibaren haftada iki gün Dar Es Salaam(Tanzanya) sefen yapan Emırates Havayollan, böylece 43 uçuş noktasına ulaşmış oluyor. Tanzanya seferine uygulanan fiyat 880 dolar. • OLD HIICKLEBERRY Türkiye'de. 7 kuşak ve 200yıİlıkwhisky üretiminin ürünü olan Old Huckleberry, kasım ayında phasaya ar/ edilerek Türk Bourbon sevenlerin beğenisine sunuldu. OM Huckleberry"nin tüketid fıyaü3,000,ÖO0TL_ • PlYALE'den hem vitamin hem oyuncak...Pıyale'nin Vitaminli Pirinç Unu Kampanyası kasım ayından itibaren büyük marketlerde gerçekleştınlecek. Pıyale Vitaminli Pirinç Unu paketlerinde şans kartlannı bulan tüketiciler. eğitici- eğlenceli Intertoy oyuncaklan kazanacaklar. • RENAULT Mais'in nisan ayında Türk pazanna sunduğu ve büyük ilgi gören Twingo'nun. Elite Mankenlik Ajaası ışbirüğiyle Fransa'da piyasaya çıkardığı sınıriı seri "Tvringo e" arûk Türkive'de. • 3M, 3 adet Scotch Brite ovma ürünü alan tüketicilere çamaşır makinesi sahibi olma şansı tanıyor. 30 Kasım 1997tanhinekadar devam eden kampanya süresince herhangi üç adet boş Scotch Bnte ovma paketıni biriktiren tüketiciler 15 Aralık Pazartesi günü yapılacak çekilişk 100 adet General Elektrik çamaşır makinesinden birini kazanabileceklcr ! • BİL'S Gömlekleri, Türkiye'nin her yerindeki 62 seçkin saüş noktası ve Nişantaşı Rumeli Caddesi'ndeki mağazasında satışa sunuluyor. BiTs gömleklerinin satış fiyatlan 6 milyon ile 7.5 miryon arasında değişiyor. • IBM firmasının Başkan Yardımcısı Richard Thoman'ın Xerox Corporation ' Başkanı ve Murahhas , Azası olarak atandığı , açıklandı.Xerox ! Corporation Yönetim ' Kurulu Başkanı Paul A. Allaire tarafından , yapılan açıklamaya göre Allaire ve Thoman yeni bir güç birliği olusturacak. Hükümetin, 'Gümrük birliğinden vazgeçeriz' uyansını ekonomi çevreleri değerlendirdi 4 Aı*tık çok geçEkonomi Servisi - Hükümetin. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yaklaşık ikı yıl- dır uygulanan gümrük birliğinin ortadan kalkabileceği uyansının "teknik açıdan" mümkün olmadığı, aynca "tazminat" ge- rektırecek ölçüde hulcuki sorunlar yarata- cağı belirtıldi. Türkiye'nin uluslararası finans çevrele- rindeki ımajınm da "tepetaklak" olacağı- nı söyleyen ekonomi çevTeleri, hammadde ve ara madde açısından "bağunu" Türk sa- nayıinin de "baltalanacağınT savundu. ICıbns ve Avrupa Birliği (AB) ilışkilerin- den sorumlu Devlet Bakanı Şükrii Staa Gürel'in Türkiye'ye tam üyelik perspekti- finin verilmemesi durumunda "ABflegöm- rük birliğinin (GB) ortadan kalkabileceği- ni" ima etmesi üzerine ekonomi dünyasın- dan çeşitlı kuruluş temsilcileri sorulanmı- zı yanıtladı. İKV Genel Sekreteri Emre Gö- nen, GB'den vazgeçmenin en başta tekrar gümrük vergilerini getirmek anlamına gel- diğinı belırttı. Türkiye'nin aynı zamanda WTO üyesi olduğunu belirten Gönen, şöy- le konuşru: "GB'den vazgeçilmesi, Türki- Gümrük BMiği'nden çıkılırsa ne olur? • Uluslararasıfinans çevrelerinde Türkiye nin imajı zedelenir. • Gümrükvergilerininyeniden getirilmesi kamugelirlerini arttırır ancak hammadde ve ara madde açısından bağımlı Türkiye sanayisi "baltalanır." • AB 'ye tanınmış haklardan yararlanamayan Dünya Ticaret Örgütü(WTO) üyesi ülkeler tazminaî isteyebilir. • Türkiye 'nin sanayi malında ithal muafiyetini içeren eski sistemine geçmesinde WTO sorun yaratır. • Türkiye 'nin AB ülkelerine olan ihracatında sıkıntı yaşanır, özellikle tekstil sektörü orta ve uzun vadede büyüksıkıntıya girer. ye'ninNVTO'ya konsoüdeettigibu anlaşma- nın tek taraflı olarak yırnlıp atüması demek- tir. Bu, uluslararası hukukta canımızı sık- maktan çok Türkiye'nin finansal dünva- daki imajının büyük ölçüde sarsılmasıdır. Uluslararası hukuk açısından ise bunca se- ne Türkiye'nin AB've taıudığı haklardan ya- rarlanamarruş olan diğer bütün \\TO ül- keierinin bir anlamda bir tazminat isteme hakkıdoğar.'7 Sabancı Holding Yönetim Kurulu Baş- kanı Başkanı Sakıp Sabana AB ile güm- rük birliği uygulamalannda. birbirini ta- mamlayan takım çahşmalannın yeterince yapılamadığıtu belirterek "Baa sektörler- de daha yavas olabiliriz ama ne oiursa oJ- sun korkmadan suya atiayahm. Ayağunıza ağuiıklar gehr de 'yandım anam' dersekyi- ne durmayalım." dedi. Türk-Alman Işadamlan Demeği (ATİAD) Başkanı Ahmet Aydın. bitirmek yerine bi- raz daha çaba göstererek gümrük birliğin- de kalmamız gerektiğini belirtti. Türkiye thracatçılar Meclisi (TtM) Okan Oğuz da GB sürecinin henik oluşmaya ve oturmaya başladığını ifade ederek "Dün- yanın bütün ülkeieri çeşhU yapılanmalarla globalleşmeye doğnı gidiyor. Bu birlıkte- likten vazgeçiyoruz' diyemeyiz. Denemez." dedi. Türkiye Giyim Sanayıcileri Derneği (TGSD) Başkanı TuranSangülleise güm- rük birliğinin biteceğine inanmadığını söy- leyerek "Bö>1e birgefişmeolınaz. Ancak ohir- sa dinamik sektörleri kısa vadede etkile- mez. Tekstil sektörü AB pazannda hakim ve belli bir paya sahip olmuş dunımda. Bu nedenle kısa vadede değiL ama orta ve uzun vadede etkilenir. A\ rupa, Türkiye'ye ambar- go koymaz" diye konuşru. Sangülle, böy- le bir gelişme olmadığı sürece. GB'nin kalkmayacağını vurgulayarak "Biz sabtrh olmalı ve ödevimizi yapmalıyız. GB'yi kal- dırmak bizi bir yere ulaşürmaz" Devlet Bakanı Taner'den yeni bir öneri 6 Stand-by'a gereksînim var' FUATKOZLUKLU WASHINGTON-ANA- SOL-D koalısyon hüküme- tinin ekonomi yönetimi, Uluslararası Para Fonu (IMF)ileenaz5.ençokda 10 milyar dolar kredi koşul- lu stand-by görüşmelerini sürdürüyor. IMF'yle ilk anlaşmasını 1958 yılında yapan Türki- ye, bu kez de Devlet Baka- nı Güneş Taner'in ağzın- dan "ekonomide düzlüğe çıkmak için stand-by'a ge- reksiıümduyulduğunu'' di- le getınyor. Taner, öncekı sa- bah başladığı stand-by ma- ratonunun ilk ıki gününde, IMF yönetiminden, şartlı bir anlaşma yaparak Mek- sika ve Tayland örneğinde olduğu gibı kullanılabile- cek kota tavanının delin- mesi talebinde bulundu. IMF yetkilileri. Meksi- ka ve Tayland'a açılan kre- dilerm, kaosu önlemeye yö- nelik acil yardım paketleri olduğunu belirterek Türki- ye'nin şu anda bir para kri- zi yaşamadığıru söylediler. Bu arada, Türk ekono- misinin kurmaylan, IMF Birincı Başkan Yardımcısı Stanley Fısher ile IMF'nin Avrupa departmanı direk- törü Slichael Deppler baş- kanlığındaki heyetlerle gö- rüştüleT. Hazine Müsteşan Mah- fi Eğümez. hükümetin ya- pısal reformlan hedef aldı- ğını söyledi. Hükümetten herkesin 'durumu idareet- mesini' beklediğini kayde- den Eğilmez. Türkiye'de bir-iki sene içınde seçim göriinmediğini iddia etti. Eğümez, koalısyon hükü- metinden beklenmeyen bir taahhüde girişildığini ileri sürdü. Yapılması planlanan yapısal reformlan için ge- rekli paranın sağlanacağı IMF ve Dünya Bankası gi- bi kuruluşlara bu durumu iyi anlatmaran gerektiğini söy- leyen Eğilmez. Türkiye'de siyasi istikrarvarmı, erken seçim olur mu sorulannın azaldığını da öne sürdü. 'Antmadan kıırtulıış yok' ANKARA (AA) - ÇevTe Bakanı İmren Aykut Erge- ne Nehri'nı kirleten Çorlu ve Çerkezköy'dekı 37 fabri- ka ve sanayi kuruluşunun sa- hibinden, antma tesisi kur- malan için taahhütname al- dı. Aykut, bakanlığa davet et- n'ği Çerkezköy, Çorlu ve Mu- ratlı ilçelerinde kurulu fab- rika ve sanayi kuruluşlannın sahipleriy- le yaptığı görüşmede, çeşitli nedenlerden dolayı çevrenin ihmal edildiğini, bu du- rum karşısmda bazı yaptınmlar uygula- maya mecbur kaldıklannı ifade etti. Aykut, Ergene Nehri'nin bir kanali- zasyona dönüştüğünü vurgulayarak "Bu nebirden yapılan sulamalar. kimyasal ve zirai ilaçlamalar sonunda, artık Trak- ya'da tehlike çanlannın çakügını görüyo- ruz" dedi. Aykut, sadece taahhütname alı- nan işyerlerinin değil, böl- gedeki diğer fabrika ve sa- nayi kuruluşlannın da hız- la hareket etmesi gerektiği- ni bildirdi. Aykut, sanayi- leşmeyi durdurmak isteme- diklerini de vurgulayarak, antma tesisi olan fabrika ve sanayi kuruluşlan için elekt- rik fiyatlannda indirim dü- şünüldüğünü de söyledi. Aykut 'un konuşmasından sonra söz alan fabrika ve sanayi kuruluşlannın temsilcileri, taahütnameyle verilen sü- renin çok kısa olduğunu kaydederek sü- renin uzatılmasını istediler. Çevre Bakanı Aykut, bu tepkiler üze- rine, "Bugüne kadar çok fazla süre veril- dL Bu kurulıışlann. antma tesislerini baş- tan yapmış olmaJan gerekirdi. Süre ta- mya tanıya bugüne kadar gelindi" diye konuştu. Sakıp Sabancı'dan vergi ve balo vaadi:: Ekonomi Servisi - Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp SabancL geçen yıl verdikleri 46 trilyon liralık vergiyi bu yıl 100 trilyon liraya çıkaracaklannı söyledi. Sabancı. Istanbul'a 3 bin kişilik bir balo ve kongre salonu yapacaklannı vaat etti. Sakıp Sabancı, önceki akşam TLISLAD - Kal-Der Kalite Odülü nedeniyle verilen kokteylde. tekstil sektörünün borsaya girmesi haberleriyle ilgilı olarak "Herkes borsaj'a girsin. Borsa demek mülkiyetin tabana >-a> ılması demektir. Mülkhet tabana yayıhrsa binlerce Idşi bir yerlere ortak oiursa bu iyi olur. Korkmadan suya atlayacağız. Borsa değirmenine su vereceğiz'' dedi. Okan Hokting'in Kazakistan'ın yeni başkenti Akmola'da Mart 1998'de hizmete açacağı ilk 5 yıldızh otel olma özelliğini taşıyan tesisin. uluslararası oteller zinciri Interconrinental'le ardaşmasuun imza töreni önceki akşam Başbakan MesutYılmaz'ın da kaülımıyla Istanbul Cejlan Intercontinental'degerçekleşti". (HATlCE TUNCER) Hem şehir içi hem şehîr dışı: Rav 4 ve CRV B u hafta ülkemizde pazar payı giderek artmakta olan 4x4 diye de tanımlanabilen 2 ayn jeepin testini gerçekleştirdik. Toyota Rav ve 4 ve Honda CRV. Bu 2 Japon markası, Avrupa ve Amerika'daki küçük ve de şehir içi kullanıma yö- nelik olan jeepler segmentinde kü- çümsenmeyecek satış rekamlanna ulaşmış araçlar. Test sürüşünü gerçekleştirdiğimiz Rav 4,3 kapılıydı, alışılagelmiş jeep- lerde görülen ikinci arazi vitesi bu araçta bulunmuyordu, çünkü Rav 4 her türtü yolda her an 4 çekişli ola- rak ilerteyen bir teknoloji ile donatıl- mış. Otomatik vitesli Rav 4'ün üze- rinde 2000 cc hacminde 16 supap 127 hp güç üreten bir motor bulu- nuyordu. 1180 kg'lik bu araci 11.2 gibi kısa bir süredeO'dan 100km/s'e çıkaran bu motor hacmine göre makul seviyelerde ya- kıt tüketiyor. Standart donanımında manuel sökülebilir (biraz zahmetli) çift sunroof, klima, elektrikli cam ve dikiz ay- naları, hidrolik direksiyon ve radyo teypin yer aldığı Rav 4'ün kullanımı oldukça rahat ve basit. Küçük bo- yutları ile otomobil jeep arasında yer alan bu aracın dış görünümü ise gerçekten çekici. Arka koltuklardaki diz mesafesi biraz dar, darbe emişi ve işçilik kalitesi pek fazla tatmin edici olmayan Rav 4'ün 5 kapılı ve aksesuarlı versiyonu kasım ayın- dan itibaren satışa sunulacak. 2. test aracımız ise Honda CRV. 2. Ort ve 128 hp güç üreten 5 kapılı olan CRV'nin içine oturduğumda or- ta konsolda vitesi göremeyince ol- dukça şaşırdım, çünkü vites kolu es- ki Amerikan arabalarında bulunan yerde, yani silecek kolunun hemen gerisinde idi. Amerika'da bu tarz oto- mobiller oldukça fazla rağbet gördü- ğünden dolayı Honda mühendisleri otomatik şanzımanlı bu aracı koldan vitesli hale getirmişler. Kullanımı oldukça kolay ve kon- forlu olan CRV, yol tutuşu, darbe emişi, ivmelenmesi ve de sessizliğiy- le, jeepten öte sürücüsüne bir oto- mobil konforu sunuyor. CRV'nin bir diğer özelliği ise Rav 4 gibi arazi vitesinin bulunmuyor ol- ması; çünkü CRV arazi veya yol ko- şullanna göre gerektiğı zaman 4x4 konumuna geçiyor. Standart donanımı oldukça zen- gin olan CRV'de çift hava yastığı. ABS, klima, elekt- rikli sunroof, radyo teyp, elektrikli cam ve dikiz ayna- lan, masaya dönüşebilen bagaj ve hidrolik direksiyon bulunuyor. CRV, işçilik olarak sınıfına göre oldukça iyi. Rav 4 ufak ve de sportif karoseriyle gençlere hitap ederken, CRVtipik bir aile otomobili görünümü ve kon- foru sergiliyor. Arazi kullanımına pek uygun olmayan 2 araç da zor koşullarda limitlerde kullanıldığında kı- nlabilecek gibi duruyor ve sürücüsünde o hissi uyan- dınyoriar. Bu yüzden hafta sonlan pikniklerde kulla- nılabilecek fakat off-roada kıyamayacağınız araçlar. Fren yağı kontrolü F ren hidrolik kabı ve buradan fren balatalartna kadar ulaşan ince hortumlann içinde hidrolik yağ bulunur. Hareket halindeki aracı yavaşlatmak ya da durdurmak amacıyia frene bastığınızda, fren mekanizması hidrolik kapta bulunan yağa basınç yapar. Hidrolik yağın sıkışma özelliği olmadığı için, basınç eşzamanh olarak fren balatalannı etkiler ve istenen yavaşlama gerçekleşir. OTOMOBİL DÜNYASINDAN HABERLER • Auto Show Otomobil Fuan 27 Kasım'da açılıyor. Yeşilköy'deki Dünya Ticaret Merkezi'nde gerçekleşecek fuarda Türkiye'de satışa sunulan en son modeller sergiienecek. • Seat, tekrar ithal edilmeye başlıyor. Auto Show fuan ile bitiikte gelecek modeller; Arosa, Ibiza, Gordoba, Toledo, Alhambra ve Inca. • Mercedes'in büyük yatrımlar yaparak üretimini gerçekleştirdiği yeni A sınıfı otomobil, Isveç'te yapılan bir test sürüşü esnasında 60km/s hızla virajı alamaya- rak devrildi, karoseri oldukça sağlam olan aracın göz- den geçirileceği ve dengesini koruması için gerekli değişikliklerin yapıldığı bildirildi. • Tofaş'tan yeni bir station Marea VVeekend. 1.6 It 16 V ve 2. Olt 20Vlik motor seçenekleri ile ithal edil- meye başlanan VVeekend'lerin anahtar teslim fiyatlan, 3 milyar 346 milyon ile 5 milyar 7 milyon arasında değışiyor. • Italyan Mistrall S.R.L şirketinin ithalatını gerçekleştirdiği Mistrall Silobas- lannın tanıtımı Dünya Ticaret Merkezfndeki Tıcan Araç Fuan'nda yaprtdı. İSCİMNEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Kaçış Gülay Aslıtürk, büyük haksızlıklara uğramış, so- nuna kadar kavga etmeye hazır rollerde televizyon ekranlannda boy gösterdikten sonra, Şişli Belediye Başkanlığı ve ANAP'tan istifa ederek hızlı bir yurtdı- şına kaçış yaptı. Belli ki hesap vermeden kurtulmak, yaptıklannı ya- nında kâr tutmak üzere en akılcı, kestirme yol bu gö- rülmüş. Kimi arkadaşlanm, Şişli Belediye Başkanı ile ilgili tartışmalar aşamasında çok duyarlı bir konu üze- rinde haklı olarak durdular. Bir kadının yıpratlması aşa- masında özel yaşamının kullanılmasını eleştirdiler. İl- ke olarak söyledikleri doğru; ancak, Gülay Aslıtürk'e ilişkin tartışmalar gerçeğine uymuyor. Gülay Hanım, kadınlığını politik yaşamda kullan- mayı kendisi seçmiş bir kişi. Tıpkı Çiller gibi politik yaşamda yaptıklan ile değil, çağdaş kadın kimliğini kullanarak çok kolay ve çok ucuz bir yoldan var olup yükseldi. Kadın haklan, kadının sosyai, siyasal yaşam- da var olma hakkt ve kavgası ile kadmlık kullanıiarak bir yertere gelme, birbiıieri ile çakışan değil, çatışan kavramlar. Kadının güzelliğini, bedenini, görünümünü, kadın olma halini, kadınca bütün özelliklerini, bazen göz- yaşlannı, bazen zayıflığı, yumuşaklığı, bazen da er- kek zaaflarını kullanarak iş yaşamında, sosyai ve si- yasal yaşamda kolayca var olma yöntemi, tarihimiz- de Kösem Sultan, günümüzde Çiller örneği ile do- ruk noktalara ulaşmış, Gülay Hanım da Çiller'in bir başka tür kopyasını oluşturmuştur. En son olayda bile evliliğini. hamileliği.. öncelikle kendisi gündeme getirmiştir. Bu nedenle bu tartış- malara katılan kadın gazetecilerin, kadın haklan sa- vunuculuğu ile çelişkiye düştükleri yargısına katılmı- yorum. Gülay Hanım'ın maskesinin düşmesinde en önemli katkılan yapan gazeteci arkadaşımız Yalçın Bayer5 ! kutluyorum. Gülay Hanım'ın kaçışının Özal ile topluma pom- palanan 'yükselen değerienn', yakalanmadığı süre- ce her tür ahlaksızlığı geçerli kabul edilen lider pro- totiplerinden kurtulma yolunda bir başlangıç olma- sını diliyorum. Ülkemizde, hepsi para ve büyük yolsuzluklara, çı- kara bulaşmamış olsa da, her tür kirienmeye, defor- masyona uğramış, bulunduğu yerin olmazsa olmaz değerierini yitirmiş liderler çoğunlukta. Çok ciddi bir demokratik temizliğe gereksinimimiz var. Yasa, hu- kuk çiğnemiş, vurguna, yolsuzluğa bulaşmışlarta, yargısal yerini hak etmeyenlerle demokratik hesap- laşmaya şiddetle gereksinimimiz var. Tabii ki yükselen değerienn geçerli kalması süre- cinde, bu lider prototipi mantar biter gibi çoğalmış, siyasi partilerimiz ve sendikalanmızdan başlayarak yaşamın bütün alanlanndaki liderlere kötü ömek oluş- turmuşlardır. Eski namuslu bilinen liderler hızla de- forme olurken, onlara baskın çıkan yenileri Türki- ye'de bugün yaşanan kaosta önemli rol oynamışlar- dır. Gülay Hanım kamuoyunda bütün nitelikleri ile faz- lacatanınmadığı için, televizyonlardaki söylemleri ile kamuoyunu yanılttı ve kaçışı da biraz sürpriz oldu. Çiller'in kaçabileceği ise yıllardır söyleniyor. Ama o hiç de kaçmaya niyetli görünmüyor. Konumu, Gülay Hanım gibı kaçıp kurtulma şansı bırakmadığı için mi? Bildiklerimiz sadece kamu oyuna yansıyanlaria st- nırlı olduğu için Gülay Hanım'ın kendisi ve çevresi- ne sağladığı çıkariann hukuk dışılığının boyutlannı bilmiyoruz. Ancak ANAP'ın, yetkili, sorumlu kurum- lann "gitti kurtulduk, olay kaipandı"yaklaşımı içinde olmamalan gerekiyor. Suçlamalar kanıtlanamasa, sonunda suçsuz çıksa da, bu kadar ciddi suçlama- lann hesabının sorulması gerekir ki, yükselen değer- lerle yükselen lider tiplerinin temizlenmesinde ciddi bir başlangıç oluştursun. Doğrusu Türkiye'de ciddi bir "temiz toplum, hu- kuk devletine geçiş, kirienmiş liderierden kurtul- ma.."sürecine girebildiğimizin henüz ortalıkta ciddi belirtileri yok. Aksine, kıvırtıp, hesaplaşmagündemi- ni değiştirme, işin içinden sıyırtma eğilimleri ağır bas- makta. Binleri, Gülay Hanım'ın hesaplaşmak zorun- da kalmadan istifasından çok fazla sevinmişler izle- nimi alıyorum. Çok daha önemlisi "Yeşil öldürüldü" savunmasına sığınılıp, iktidar eliyle Susurluk hesap- laşmasının dondurulmasından, unutturulmak isten- mesinden kaygılanıyorum. Çlt'l'Çİ D O S T U / SAPULLAH USUMİ Zeytinciler Yas TutuyorBURSA - Çiftçi, dünyanın bütün ül- keterinde baştaa edilirken Türkiye'de "şamar oğlarn'na çevrildi. Önüne ge- len tokatlıyor, sömürüyor. Bu yüzden milyonlarca çiftçi şaşkına döndü. İş başına gelen her hükümet değişik bir uygulama yapmayı âdet haline getir- di. Ancak bu uygulamalann içinde çift- çilerin yüzünü güldürecek bir tek ka- raryok. Helebazı milletvekıllerinin bol- geterinde ayn, Ankara'da ayn tavırkoy- malan işleri daha da kanştınyor!.. Akdeniz ve Ege bölgesindeki zey- tinler genellikle yağlık. Bu bölgelerde geçen yıl zeytinyağı rekoltesı çok yük- sekti. Ama üretici zeytinyağını maliye- tinin attında sattı. Buyıl iserekolteve kalite berbat. Marmara Bölgesi'ndeki zeytinter ise yemeklik. Geçen yıl ürün iyi olduğu halde, bu bölgenin üreticileri zarar et- ti. Çünkü Marmara Birtik'in ilan ettiğı fiyatlar maliyetinin altında ıdi. Birlik, ortaklardan 120 bin ile 240 bın lira ara- sında alım yaptı. Ancak 170 ile 180 bin liranın üstünde zeytinini satabilen üretici çok azdı. Çoğunluk 150 bin li- ranın altında sattı. Tüccara 100 bin li- raya zeytin satanlar bile oldu. Buna karşılık bir kilo zeytinin maliyeti 150 bin liraya yakındı. Bu yıl Bandırma, Erdek ve Edincik'in dışında kalan Mudanya, Gemlik, Iznik ve Orhangazi'de yemeklik zeytin yok gibi. Durum tam bir facia. Hem veri- len yeni fiyat çok düşük, hem de ağaç- ta kalabilen tanelerin kalitesi bozuk. Köylerde yapılan bir araştırmaya gö- re, verim en azından yüzde 80 eksık olacak. Tecrübeli üreticiler son 30 yı- lın en kötüsünü yaşadıklannı belirti- yorlar. Bu dört ilçede hangi köye veya ka- sabaya giderseniz gidiniz, gülen bir tek yüz göremezsiniz. Temmuz ve ağustos aylannda sürekli yağan yağ- murlar, zeytin ağaçlannda "mantar" hastalığının oluşmasına yol açmış. Üre- ticiler milyonlarca liralık ilaç kullanma- lanna rağmen hastalığı uzun süre ön- lemek mümkün olamamış. Üreticilerin ve ilgili kuruluşlann çabalan ve milyar- larca lira masraf bir bakıma boşuna git- mış. Bazı bölgelerde yüzde 70 ile 80, bazı bölgelerde ise yüzde yüze varan tahribat var. 15 ile 20 gündür hava yeniden bu- hariaşmaya ve nemli bir havanın oluş- masına neden oldu. Mantar hastalığın- dan kurtanlabilen çok az sayıdaki zey- tin taneleri büzüşmeye başladı. Üreti- ciler bu büzüşmenin ikinci kez oluşan mantar hastalığı olduğunu ilen sürüyor- lar. 1997 yılı ürünü zeytin için verilen fi- yat da ayn bir facıa. Bu yıl maliyet he- saplan bile altüst oldu. Zeytin üretici- lerinin kullandığı tüm girdilerde fiyat artışlan yüzde üç yüzü geçti. Mantar ve diğer hastalıklar ıçın kullanılan zirai ilaç fiyatlanndaki artışlar yüzde 400'e yaklaştı. Gübre fiyatlanndaki artış yüz- de 200'ü buldu. Uç sene öncesine gö- re bir hesap yapmaya kalkarsak, güb- redeki artış 20 katı geçti. Tam yüzde iki bin. Ortıangazı Ziraat Odası İkinci Baş- kanı Hulusi Kocatürk'ün verdıği birör- nektüyter ürperticı. Kocatürk, 27 ay ön- ce 430 milyon liraya aldığı bir traktö- rün şımdi 2 milyar 50 milyon liraya sa- tıldığını söylüyor. Çiftçilerın kullandık- lan bütün girdilerdeki artışlar korkunç. Akaryakıta yapılan zamların ardı arka- sı kesilmiyor. Zirai kredı faizlen son ar- tışlarla dayanılmaz boyutlara ulaştı. Özel bankalann faızleri zaten yüksek. Hiçbırinınyanınayaklaşmak mümkün değil. Üreticilerin "ayaW/öanAa"adını taktıklan tefeciler de faizlere zam yap- maya doyamıyoriar. Fiyatlara tepki Üreticilerin içinde bulunduğu ağır koşullara rağmen, geçen yıl 120 bin ile 220 bin lira arasında olan yemeklik zeytin alım fiyatlan, bu yıl 220 bın ile 440 bin lira arasında ilan edildi. Mar- mara Bırlık en kaliteli zeytinleri 400 bin liranın üstünde satın alacak. Böylesı- ne kaliteli zeytinleri pıyasalarımızda görmek mümkün değiidir. Zira en iyi üre- tianin elındeki zeytınlerin bileyüzde 9O'ı bu paralan göremez. Bu nedenle or- talama fiyatlan hesap ettiğimiz zaman artış yüzde 80' i geçmeyecektir. Buna karşılık, büyük kentlerdeki zey- tin fiyatlan iki milyon lirayadayand!. İkin- ci, üçüncü kalite zeytinler bile 700 bın ile bir milyon 200 bin lira arasında fi- yat bulmuş. İşin daha da acı yanı, bir milyon lira ile iki milyon lira arasında satışa sunu- lan zeytinler, geçen yıl üreticilerden 150 bin liraya satın alınan zeytinler. Tam 17 yıldan ben bu sömürü çarkı ış- liyor. Sömürü çarkını durduracak tek kuruluş Marmara Birtik. Hükümet bir- liği biraz desteklese veya yönetimini ta- mamen üreticilere bıraksa, hem üreti- cının malı daha fazla fiyatla satılabile- cek, hem de tüketici zeytini bugünkü fiyatlann yarısına yiyebılecek. Yeni ürün zeytınlerin fiyatı 250 ile 300 bin lirayı geçmeyecek. Ancak bu zeytinler gelecek yıl sarnıçlardan çık- tıktan sonra market ve bakkallarda 2 milyon 500 bin liraya, belki de 3 mil- yon liraya satışa sunulacak. Yemeklik zeytınlerimizde yüzde 80'e varan tahribat var. Hükümet bu dört ıl- çeyi "afef bölgesi" ilan etmelı ve yar- dım yapmalıdır Yoksa üreticilerdeğil ge- lecek yılın ürününe bakmak, karnını doyuramayacaktır. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle