Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hâkim-savcı
atamalarına
onay
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu) - Danıştay, eski
Adalet Bakanı Şevket
Kazan döneminde yapılan
sınavda, yedek listeden
alınan 423 yargıç ve savcı
adayı ile ilgili işlemde
usulsüzlük olmadığına
karar verdi. Danıştay ldari
Dava Daireleri Genel
Kumlu, yedek listeden
alınan 423 yargıç ve savcı
adayı ile ilgili verilen
'•yürütmeyi durdurma"
karannı kaldırdı. Salim
Özkan başkanlığında dün
toplanan genel kurul, işlem
hakkında Danıştay 12.
Dairesi'nin daha önce
verdiği "yürütmeyi
durdurma" karannı
görüştü. Heyet, oy çokluğu
ile dairenin karannı bozdu.
'Meczuplar'
pazartesi
DGM'de
• ANKARA (AA) -
Atatürk'ün 59. ölüm
yıldönümü dolayısıyla
düzenlenen anma
törenlerinde gösteri yapan
ve kendilerine "'Tebliğ
Memurlan" adını veren 4
kışinin emnıyetteki gözaltı
süresi uzatıldı.
Soruşturmayı yürüten
Ankara DGM Cumhuriyet
Savcısı Nuh Mete Yüksel,
soruşturmayı derinleştirmek
amacıyla gözaltı süresini 3
gün uzattı. Savcı Yüksel, 4
kışinin, gelecek pazartesi
günü DGM'ye
sevkedileceğini bildirdi.
IMTO
Başkomutanı
geliyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - NATO Avrupa
Müttefik Kuvvetler
Başkomutanı Orgeneral
Wesley Clark, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Ismail
Hakkı Karadayı'nın resmi
konugu olarak 17-18 Kasım
günlerinde Türkiye'ye
resmi bir ziyarette
bulunacak. Orgeneral
Karadayı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
Baştekan Mesut Yılmaz ve
Dışişleri Bakanı tsmail
Cem'le bir araya gelecek
olan konuk komutan, 18
lCasım'da Türkiye'den
aynlacak.
Özden'den
Akire dava
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı,
bir haberde Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden'in kişilik
haklanna hakaret ettikleri
gerekçesiyle, Akit gazetesi
muhabırleri Serdar Arseven
ile Ibrahim Acar hakkında,
4'er aydan 16'şar aya kadar
hapıs cezası ıstemiyle dava
açtı. Cumhuriyet Savcısı
Hamza Uçar"ın hazırladığı
iddianamede, Akit
gazetesinin 27 Mayıs 1997
günlü nüshasında. Serdar
Arseven ile tbrahim Acar'ın
imzası bulunan "Dürüstsen
Istifa Et" başlıklı bir haber
yayımlandığı belirtiliyor.
Erdemip
ürüıUepine zam
• ZONGULDAK (AA) -
Ereğli Demir Çelik
Fabrikalan'nda
(ERDEMÎR) üretilen yassı
mamullere, yanndan geçerli
olmak üzere yüzde 2 ile
yüzde 5 arasında değişen
oranJarda zam yapıldı.
Yapılan zamdan sonra
üriinlerin yeni fıyatlan, ton
başına KDV hariç şöyle
oldu: Teneke 134 milyon
470 bin, soğuknıloCR71
milyon 730 bin, soğuk rulo
CCR 74 milyon 560 bin,
sıcak rulo 56 milyon 780
bin, levha 65 milyon 860
bin lira.
Silah ruhsatı
sahtekârlığı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bazı
milletvekillen adına
TBMM'den İstanbul
Valilıgi'ne faks çekilerek
silah ruhsatı alınması olayı,
Ankara ve İstanbul Emniyet
Müdürlükleri tarafından
soruşturuluyor. TBMM
Genel Sekreter Vekili
Orhan Dülgerler, konuya
ilişkin soruyu
cevaplandınrken, TBMM
Başkanlığı'nın talimatı
üzerine gerekli belge ve
bilgilenn Ankara ve
İstanbul Emniyet
Müdürlükleri'ne iletildiğini,
soruşturmanın bu emniyet
müdürlükleri tarafından
yüriitüldüğünü bildirdi.
Aydmlatamaması durumunda başbakanlığın kendisine 'haram' olacağını söylemişti
Ydmaz'dan Sıısurlıık çarlaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Susurluk'u aydınlatama-
ması durumunda başbakanlığın
kendisine haram olacağını söy-
leyen, 1 ay önce Susurluk bom-
basının 15 günde patlayacağını
açıklayan Başbakan Mesut Yıl-
maz. partililerle yaptığı toplan-
tıda soruşturmanın tıkandığını
belirterek çark etti.
Başbakan Yılmaz, hafta ba-
şında Başbakanlık Konutu'nda
bakanlar. partisinin başkanhk di-
vanı üyeleri ve grup yönetim ku-
rulu üyelerine verdiği yemekte,
'Tlkdfldlk' Başbakan Mesut Yılmaz, bakanlar ve partisinin başkanhk divanı
üyelerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanvekili Kutlu Savaş'ın yürüttüğü
soruşturma hakkında bilgi verdi. Partisinin bir mitinginde "Susurluk için bütün
yetkilerimi kullanmazsam başbakanlık bana haram olsun" diye konuşan Yılmaz,
partililerle yaptığı toplantıda "Tıkandık. Ben bunun böyle olacağını bilseydim
bu işin içine girmezdim" dedi.
tam yetkiyle donattığı Başba-
kanlık Teftiş Kunılu Başkanve-
kili Kutlu Savaş'ın yürüttüğü Su-
surluk soruş,turması konusunda
bilgi verdi.
Geçen ay Almanya'ya yaptığı
gezi sırasında uçağına aldığı 3
büyük gazetenin yazanna "Su-
surluk bombası 15 gün içinde
patiayacak" diyen Yılmaz, par-
tililerine "Susurluk meselesinde
olaylar o kadar kanşfı Id çeteler
devlctin içinde yuvalanmış. Çok
kanşık organizasyonlar var. Siz
olaylaruı sadece yüzde 5'ini bifi-
yorsunuz. Ben olaylaruı yüzde
20'sine vakıfım. Geriye kalan
yüzde 80'ini siz tahmin edin. Ben
tahmin etmek bfle istemiyorum"
dedı. Susurluk raporunun 10 gün
içinde tamamlanacağını belirten
Anayasa
DYP'den
fire
beklentisi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-DYP Genel
Başkanı Tansu ÇiDer'ın,
milletvekili dokunul-
mazlığının sınırlandınl-
masına karşı çıkması,
anayasa değişikliği ön-
cesındeDYP'de"U"dö-
nüşüne neden oldu.
ANAP Grup Başkanve-
kili Ülkü Güney, "Deği-
şiklik teklifınin görüşüle-
ceği gelecek hafta, kamu-
oyu, kimlerin imzalanna
sahip çıktığını göstere-
cek. tmzalanna sahip
çıkmayanlan kamuoyu
yargısına havale ediyo-
rum" dedi.
TBMM Danışma K.u-
rulu'nun önceki gün gö-
riişülmesi karan alması-
na karşın, iktidar kana-
dının komisyonlara yeni
üye seçimi tamamlana-
madığı gerekçesiyle ge-
lecek hafta çarşamba gü-
nüne bıraktığı anayasa
değişikliği için siyası
partilerbirbirlerini yakın
takibe aldılar. îktidar ka-
nadı, Çiller'in kendisi ile
ilgili iddialar nedeniyle
"çarkedeceğT kuşkusu-
nu yaşarken. DYP kur-
maylan, "10 gündür gö-
rüşmeleri tıkayan, ikti-
dar kanadı. İmzamıza
sahibiz, ancak yargıya
güvenmiyoruz" diyerek
"koşullu evet" mesajı
vermeye başladı.
ANAP Grup Başkan-
vekili Güney, geçen haf-
ta komisyonlara yeni üye
seçimi yapılamadığı için
değişiklik önerisinin ele
ahnamadığını belirterek
"Ancak bu hafta. komis-
yonseçimleriyapılsın ya-
pdmasın, hükümet ora-
da olacak. DYP'h' komis-
yon başkanı da görüşme-
İerde hazır bulunursa,
görüşmeleri yapanz" de-
di. DY? lideri Çiller'in
önceki gün yapılan bir
konferansta. yargıya gü-
venmediğini söyleyerek,
dokunulmazlıklann sı-
nırlandınlmasına karşı
çıktığını anımsatan Gü-
ney, "Ama bu tekfifın al-
ünda RPdçındaki bütün
liderlerin.yani Tansu Çil-
ler'in de imzası var. Ger-
çi bu, ÇUJer'in ilk l dö-
nüşü olmayacak. Ama
eğer bu değişiklikgerçek-
leşmezse, imzasına sahip
çıkmayanlan kamuoyu
yargısına havale edece-
ğfc"dedi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
Yılmaz, "Çokönenüiipuçlarıel-
de edildi ama sonuç almak için
daha fazla üzerine gidUemiyor.
Askeri istihbarattan bügi gelmi-
yor. MİT ise 10 kere, 20 kere süz-
geçten geçirdikten sonra bilgi ve-
riyor. O da bir işe varamrvor" de-
di".
Partisinin bir mitinginde ''Su-
surlukiçin bütün yetkilerimi kul-
lanmazsam başbakanlık bana
haram olsun" diye konuşan Yıl-
maz, partililerle yaptığı toplan-
tıda "Tıkandık. Ben bunun böy-
le olacağını bilseydim, bu işin içi-
ne girmezdim" dedi.
Yılmaz, Susurluk'un çö-
zülmesi için çaba harcadık-
lannı, ancak sonuca ulaş-
malannın güç olduğunu
belirterek "Biz çözülmesi
için, başkalan da çözühne-
mesi için uğraşıyor" dedi.
Umuttar söndü
Muhalefet dönemi ve
başbakanlığının ilk hafta-
lannda Susurluk skandalı
konusunda oldukça iddialı
konuşan Yılmaz'ın geri
adım attnası, kamuoyunda-
ki umutlan sekteye uğrattı.
Yılmaz, Susurluk kaza-
sının ardından ortaya çıkan
bağlantılarla ilgili açıkla-
malan nedeniyle 23 Kasım
1996'da Macaristan'da
yumruklu saldınya uğra-
masında rol aldığı öne sü-
rülen "Yeşffl" kod adlı Mah-
mut Yıldırun'ın öldürül-
müş olabileceğini söyledi.
"Susurluk olayında hangi
taşı kaldırsanız arandan ÇH
kan bir isim var: YeşiT di-
yen Yılmaz. şöyle devam
etti:
"Macaristan'daki saldı-
ndan bir gün önce Türki-
ye'den çıkış yapmış. Şimdi
nerede belli değiL Bir süre-
dir kendisüıden haber ah-
namadığı söyleniyor. Bü-
yük ihtimalle Yeşil öldürül-
müş olabilir. Cem Ersever'i
nasıl ortadan kaldırdıysa-
lar Yeşil''i de ayru şekilde or-
tadan kakürmtş olabifirier."
Savaş, RP davasında ileriyi düşünerek karar verilmesi gerektiğini söyledi
'Kapatuıca alvilhui başlanna geliyor
9
. ANKARA (UBA) - Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa-
vaş'ın, Anayasa Mahkemesi'ne
verdiği 39 sayfalık dilekçesini
okurken dilekçede yer almayan
konulara da değindiği ortaya çık-
tı. Savaş'ın RP konusunda kalıcı
bir çözüm arayışı içinde olduğu
ve "Her kapatma akülannı baş-
lanna getiriyor, yeni bir strateji
oluşturuyoriar" dediği tutanak-
larda yer aldı. Tutanaklara göre
Sa\aş 'idam' sözcüğünü de kul-
landı
Anayasa Mahkemesinde gö-
rüşülen RP kapatma davası ile il-
gili duruşma tutanaklanna göre
Başsavcı Savaş. RP'nin 'irtkanm
odağT olmakla suçlanmasının ge-
rekçesini konuşma metni dışında
şöyle dile getirdi:
" Efendim, ileriyi düşünmek la-
zun. Ben RP ile ilgili dosyayı ince-
ledigimden beri kafama hep bu
takıldı. Niye açmadım. Çünkü şu-
nu düşündüm. Bir an farzettim,
bu genel başkanların, böyle bir
partinin veya yeni kunılacak bir
partinin, çünkü mütcmadiyen bi-
liyorum ki, birini kapaöyorsunuz,
kabında diğerini açıyorlar. Ağzı-
nı tutsa, genel sekreter, üç kişi, 100
tane millervekili olsa, hepsi Şevki
• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, Refah
Partisi gibi düzeni değiştirmek isteyen partilere
karşı yapılacak tek şeyin anayasayı uygulamak
olduğunu söyledi.
Yılmaz gibiolsa, 163 deyok.4mil-
yon üyenin 4 milyonu da böyle ol-
sa, bir parti hakkında laikliğe ay-
kınhktan ne yapabiUriz. Ancak
Anayasa'yı uygulamakla biz,
Anayasa'yı hayata geçirebiliriz
inancı ile yaptun. Çünkü her ka-
patma akülannı başlanna getiri-
yor, yeni bir strateji oluştunıyor-
lar. Hatta hatta ben, en aşın ey-
lemcileri partiye de kaydetmem
vc demin konuşmamın başuıda da
yapüğun gibi parti için çalıştıkla-
n açıkça beUi yazariar, çizerler,
miting düzenkrler,' RP'ye oy ve-
rin' derier... tşte Ahnan Anayasa
Mahkemesi, bunlan düşünerek D-
ke karannı öyle tespit etmiş. sizin
de bilgilerinize sundum. Artık bu
metinleri (RP'lilerin konuşma
metinleri), okumadan, sadece ha-
üriatmakla yctineccğim; 'Geçiş
dönemi sert mi, tatlı mı olacak'
Bu konuda çok geniş açıklamalar
yapülar. Hiçbirisiniinandıncı bul-
madım. Siz bulursanız bunu tak-
dir edersiniz."
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı
Savaş, sözlü savunmasmın bası-
na yansımayan bölümünde ayn-
ca türban' konusunda da Ana-
yasa'ya aykın hareket edildiğini,
RP liden Necmettin Erbakan ve
RP'li yönetıcilerin bu harekete
destek verdiğini belirterek şunla-
n söyledi:
"Ben yalmz hukuk dûzenimiz
bakımından. Anayasa Mahkeme-
si karannın laikliğe aykın olup ol-
madığı en son mcrci olarak tespit
edecek bir de küık kıyafet yönet-
meüklerimiz var. Halen yürüriük-
te. Ama Memurin Muhakemaü
var, dava açılamryor veya yükse-
köğretimde YÖK Yasası gereğln-
ce soruşturma yapılamıyor. Hal
böyleyken, okullarda öğrencilerin
dinsel kurallann emrettiği biçim-
de taküan başörtüsü ile bulunma-
lanrun laiklik ilkesinc ay kın oldu-
ğu kesinleşmiş \ üksek Mahkeme
karan ile belirlenmesine rağmen,
Genel Başkan Necmettin Erba-
kan dahil RP'nin tüm yönetkfle-
ri, kendilerine oy getirdigi inancı
ile hemen her konuşmalannda
okullarda, hatta devlet dairelerin-
de başörtüsü ile öğrenim görmeve
çahşmamnanayasal bir hak oMu-
ğunu ısraria iddia ederek halkı
kışkırtmışlar, eylemler düzenle-
mişler ve hatta Genel Başkan Er-
bakan, iktidar olduklannda rek-
törierin başörtüsüne selam dura-
cağını, bir seçim konuşmasmda
ileri sürebOnüştir."
Anayasa Mahkemesi tutanak-
lannda, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş'ın idam
konusuna da açıkça değindiği or-
taya çıktı.
Savaş'ın, yazılı metinde yer al-
mayan, ancak idam sözünün geç-
tiği konuşma mahkeme tutanak-
lanna şöyle yansıdı:
"254'üncü maddemize göre işin
temeli hâkimin vicdani kanaati-
dir. Şu davada işte göriiyorsunuz.
Vkleo bantianyla, kasetierie,teyp-
lerle tespit ettiğimiz hususlara da-
hi yalan deyip çıkryoriar. Bilirkişi
incelemelerine gidiyoruz, bilmem
ne.- Aslında bir ceza mahkeme-
sinde icabında bir tek tanıkla da-
hi adamın idanuna karar verilir.
Yeter ki o tanığın doğnı söyledigi
vicdani kanaatine vanlsm."
TlRMIK IAYDIN ENGİN
12 Eylül sonrası 12 yıl boyun-
ca Avrupa'da sürtüp, yeniden
kürkçü dükkânına dönüp,
Cumhuriyet'te işe başladığım-
da gazete yönetiminin bana
verdiği ilk iş, Türkiye'nin sosyal
güvenlik sistemi üstüne bir dizi
hazırlamak oldu. Kim nereden
bulup yakıştırdıysa adımız
"araştırmaa gazeteci"ye çık-
mış ya, "Sorunu şöyle enine
boyuna ortaya koyacaksın" de-
diler; "SSK, Bağ-Kur, Emekli
Sandığı'nda durum nedir; ak-
sayan yanlar nedir filan, hepsi
sergilenmeli."
Maç öncesi ısınan futbolcu-
largibi ilkin İstanbul Zeyrekte-
ki SSK'nin yolunu tuttum. En
azından "On ikiyılda ne değiş-
ti, ne olduğu gibi kaldı, ne da-
ha da beterieşti" sorusuna ye-
rinde yanıt aramak gibi hesap-
lanm vardı.
Sabahın köründe sıraya gir-
dim, öğlene doğru sıram geldi.
Güya emekli olacakmışim da
"eksik günüm var mı yok mu"
diye soracağım. O masadan
ötekine yollanıp sonunda bom-
boş bir odada, bomboş bir ma-
sada, bomboş oturan bir ada-
Bir Bakanm Bıyıkları
mın karşısına çıktım. Adamın
yüzünde iki günlük sakal, sura-
tından düşen birkaç bin parça,
başını önüne eğmiş, elindeki tü-
kenmez kalemi şaşırtıcı bir hız
ve hünerle parmaklan arasında
dolaştınyor. Mapushanelerde
tespih dolaştırmanın çeşitli hü-
neıierini gördüm ama tüken-
mez kalemi bu kadar usta do-
landıranı görmedim. Olanca şi-
rinliğimi takındım:
- Günaydın, dedim.
Herif başını bile kaldırmadı:
-Ha?
Nonnal koşullarda bu "Ha"
ancak "Oh-ha" diye yanrtlanır.
Yutkundum.
- Günaydın demiştim efen-
dim.
Herif başını kaldınp şaşkın-
hklayüzümebaktı:
- Haaaa!.. dedi, durdu ve sor-
du; Ne istiyon dayı?
Odadan sessizce çıktım.
Araştırmacı gazeteci "yerinde
gözlem "in ilk adımını tamamla-
mıştı.
Günlerce istatistiklerle bo-
ğuştum. Sıralarda umutsuzca
bekleşen sigortalılardan genel
müdüre kadar bantlar dolusu
söyleşiler yaptım. SSK'nin,
Bağ-Kur'un, Emekli Sandığı'nın
can sıkıcı, iç karartıcı faaliyet ra-
porlarını satır satır okudum,
notlar çıkardım. Sonunda bir
gazete dizisi için yeterii bilgiler
derlendi, Türkiye'deki sosyal
güvenlik ağının fotoğrafı iyice
belirdi, sıra dönemin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı'yla
görüşmeye geldi.
Önce 39 yaşında bile emekli
olunabildiği, Türkiye'nin bir
genç emekliler cennetine dö-
nüştüğü anımsatıldı; Alman-
ya'nın ünlü Bild gazetesinin
"Garip Ama Gerçek" köşesin-
de bir Türk kankocanın fotoğ-
raflannı basıp altına "Ister ina-
nın, ister inanmayın. Erkek 43
yaşında, kansı da 40 ve ikisı de
emekli" yazdığı aktanldı. Bu
yaşta insanlann üretimden çık-
malarına olanak vermenin Tür-
kiye gibi bir ülke için lüks olup
olmadığı soruldu. Yanıt çarpı-
cıydı:
- Ne yani, benim insanım
mezarda mı emekli olsun? Bu
emeklilikhakkı, çalışan insanla-
nmızabirekgelir, birsosyalgü-
vencedir...
Gel de sus. Hollanda'da
emekliler ile çalışanlar arasın-
daki "altın oran" kabul edilen
"1 'e 5" dengesinin biraz attına
inildi diye alarm çanlan çalındı-
ğı; Türkiye'de ise bu oranın "Ve
2"nin altına indiğı, yani her
emekliye ancak ve en çok 2 ça-
lışan düştüğü anımsatıldı. Ce-
vap gene çarpıcıydı:
- Türkdevleti emeklilerini na-
merde muhtaç etmeyecek
güçtedir.
Inat edeyim dedim. "Ama
efendim emekliler namerde
muhtaç. Hastanelerde sağlık
hizmeti rezalet boyutlarında.
Emekli maaşlan ile geçinmek
değil aç kalmak bile zor. Üste-
lik hergün daha kötüye gidiyor.
SSK iflas bayrağını çekti çeke-
cek. Bağ-Kur ondan farksız.
Bunlann hepsi genel bütçeye
yükleniyor."
Yanıt, Türkiye'nin siyasetçi ti-
pini bire bir yansıttı:
- Bütün bunlar bizden önce
gelen iktidariann hatalanndan
kaynaklanmıştır. Bizim iktidan-
mızda ise...
Son bir hamle yaptım. "Sayın
bakan, çalışanlann yansına ya-
kını kaçak, yani sigortasız çalı-
şıyor. Sigortalı olanlann büyük
kesimi yılda birkaç hafta çalış-
mış gösteriliyor. Işverenlerin
kestiği primler SSK'ye aktanl-
maksızın ucuz, çok ucuz, çok
çok ucuz kredi olarak gene iş-
verenlerde kalıyor. Kaçak işçi-
lerizlense, işverenlerden borç-
lu olduklan primler tahsil edil-
se..."
Bakan sözümü kesti. "Teybi
kapat" dedi. Kapattım. Arkası-
na yaslandı:
- Bak kardeşim, dedi. Bu yıl,
bilemedin gelecek yıl seçim
var. Bana bu dediklerinin yan-
sını yapacak bir tane bakan
göster, ben bu bıyıklan kese-
rim...
Bakan bıyıklannı kesmedi.
Şimdi bakan değil. Ama hâlâ
bıyıklı.
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Aşiret...
Izol Aşireti, DYP lideri Tansu Çiller'e niçin
'bağlılık yemini' etmedi?
Izol Aşireti'nin Ankara'daki tanışma yemeği bir
hayli sönükgeçti...
ANAP'tan RP'ye, HADEP'ten BBP'ye,
DYP'den YP'ye dek tüm siyasi partilerde boy
gösteren, sayılan bir milyonu aşan Izol Aşireti, sart
Güneydoğu'da değil, her tarafta yaşıyor...
Izol Aşireti kalabalık ama dağınık...
Tansu Çiller, Güneydoğu'da aşiretlere göz dik-
miş...
Diyarbakır'dan Urfa'ya, Bitlis'ten Siirt'e dek
aşiret oylarını DYP'ye çekmek istiyor...
Safkan Atatürkçü olan Tansu Hanım, belki Hiz-
bullah ve islami Hareket gibi yasadışı dinci terör
örgütlerinden de Güneydoğu'da destek isteye-
cek bir süre sonra...
Başkent Ankara'dan gelen haberlere bakılırsa
Izol Aşireti'nin yemeği çok sönük geçmiş ve bu
arada da Tansu Hanım'a kimse bağlılık yemini et-
memiş. Yine öğrendiğimize göre DYP lideri, Izol
Aşireti'ne küsmüş...
Ankara'daki İzol Aşireti'nin yemeğine kimler
katılmış?
HADEP Genel Başkan Yardımcısı AhmetTürk,
ANAP Diyarbakır Merkez llçe Başkanı Irfan Ak-
ba, Malatya izollu (Kale) Belediye Başkanı BBP'li
Alkame Temur, Yeni Parti Şanlıurfa ll Başkanı
Sami Izol yemeğe katılanlar arasındaymış...
RP Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar Izol, toprak
ağası Feti Aslan yemeğe katılmamış...
Izol Aşireti kan davası yüzünden birbirine dü-
şen bir aşiret...
Şimdi küçük bir not:
"Izol Aşireti'nin Tansu Çiller'e bağlılık yemini
etmeye hiç niyeti yok!..."
•••
Izol Aşireti'nden aradığını bulamayan DYP li-
deri Tansu Çiller Ege'de, Akdeniz'de, Karade-
niz'de, iç Anadolu'da, Marmara'da aradığını bu-
labiliyor mu?
Bir DYP mılletvekılinin bu soruya yanıtı şöyle:
"DYP eriyor, ama Tansu Hanım ve yakın çev-
resi bunun farkında değil..."
Soru:
"Niçin eriyor DYP?"
Yanıt:
"DYP lideri kime sesleniyor? Hangi seçmeni
yanına çekmek istiyor? İşte sorun burada. Tan-
su Hanım'ın açıkhava toplantılanna katılanlann
büyük çoğunluğu RP seçmeni. DYP'nin siyasi
kimliği kalmadı. Tansu Hanım sanıyor ki, mey-
danlara gelen 4-5 bin kişi DYP seçmeni. Değil.
Çünkü, DYP iç dinamiğini kaybetti."
"Neden kaybetti DYP iç dinamiğini?"
Yanıt:
"Parti yönetimi, yani tavan, tabanla, yani seç-
menle ilişkisini kopardı. DYP, merkez sağ parti
kimliğini yitirdi. Parti yönetiminde bir grup,
DYP'yi aşiretlere, şeyhlere, şıhlara çekiyor; bir
grup, tarikatlaria işbirliği yapmayazoriuyor. Oy-
sa o aşiretler, şeyhler, şıhlar ve tarikatlar RP ile
dirsek temasında. Bu yüzden DYP siyasi kimli-
ğini yitirdi..."
Soru:
"Tansu Hanım'ın askeriere karşı tutumu, ta-
banda çözülme yaratmadı mı?"
"Elbet yarattı. Bizim tabanımız tepki gösteri-
yor böyle davranışlara. Tansu Hanım'ın uçağı
Konya Askeri Havaalanı'na inemiyor. Bu, çok
düşündürücü. Eğer, Tansu Hanım politikacı ol-
saydı, bir liderde olması gereken donanım ken-
disinde bulunsaydı, başımıza bunlar gelmezdi.
Tansu Hanım'da ne birikim var, ne de dona-
nım..."
"O zaman Tansu Hanım ne yapmak istiyor?"
Yanıt:
"Ne yapmak istediğini de kendisi bilmiyor. Ba-
kın Tansu Çiller'e medya karşı, iş dünyası karşı,
askerter karşı, üniversiteler karşı, esnaf karşı,
sendikalar, üreticiler karşı. Biz DYP olarak bu-
günlere nasıl geldik?"
• • •
Izol Aşireti, Çiller'e bağlılık yemini etmedi...
Sanırız Tansu Çiller ve Özer Uçuran Çiller bu
duruma çok kızmışlardır...
Bana kalırsa, Nazlı llıcak, Izol Aşireti'nin ön-
de gelenlerini Kanal 7'ye çıkarmalı, bu işi birgü-
zel tartışmalıdır...
Tartışmanın bir hayli ilgi toplayacağını şimdiden
söyleyebilirim...
Tansu Hanım, Özer Bey, Izol Aşireti'nin temsil-
cileri bu tartışmaya katılabilirler...
Canlı yayında Ibrahim Şahin de olmalıdır. Naz-
lı Hanım, bir ünlü tarikat şeyhini de programa ça-
ğırabilir...
Sedat Bucak ve Haluk Kırcı da tartışmaya te-
lefonla katılırlarsa harika olur...
Bu arada Bülent Orakoğlu ile Kadir Sar-
musak'ı da unutmamak gerekir...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A Ğ D A S Y A Y I N L A R I
ÇAĞIHIN TAHIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
2S0 0O0TL
KUBİIAY OLAYI V I TARİKAT
KAMPLARI
3. BASI
350 000 71.
SANCILIYILLAR KUŞATILMI*
SOKAKLAR
4 BASI
3CO000TL
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
450 0O0U
ZAMBAK SANA DA BUUJTI KAN
2 BASI
45C00CTL
DİN BARONUNUN KAZLARI
150 000 Tl
A$IK KADINLAR SOKA&I
450 000 TL
ŞERİAT PAZARI500 000 TL
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad.
No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel-512 05 05 Posta çeki no666322