Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordinatörü; Hikmet
Çetinkava # Yazrişleri Müdürien: Ibrahim
Yddız - Dinç Tayanç # Sorumlu Müdür
Fikret llkiz # Haber Merkea Müdürü.
Hakan Kara • Gorsel Yöneönen: Fikret Eser
Dış Haberier Şinasi Danışoğlu • lsühbarat: Cengiz
Yddımn 9 Ekonomı Mehmet Saraç • Kültûr
Handan Şeoköken • Spor Abdülkadir Y ücelman
• Makaleter Sami karaörrn • Düzetane Abdulbh
Yazıa • Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bügı-Belge
Edibe Buğra # Yurt Haberien Mehmet Faraç
Ya>m Kurulu. tltuın Setçuk (Başkan I.
Orhan Erinç, Oktıy Knrtbökc,
Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner,
Ergun Baku Dinç Tayanç. tbrahim
\ ıldız. Orhan Bursalı. Mnstafa
Balbay, Hakan Kare.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No.
125,Kat:4,Bakanhklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks
4195027 • Izmır Temsılcısi Serdar Kızık, H. Zıya
Blv 1352 S.2 3Tel:4411220, Faks: 4419117» Adana
Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd 119 S. No: 1 Kar: 1,
Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Müessese Müdüru: l stün Akmen •
Koordınatör: Ahmet Korulsan #
Muhasebe Büknt Yener^tdare Hüseym
Gürer • tşletme Önder Çefik • Bılgı-
Işlem Nail İoal # Bıigısayar Sıstem.
Mürüvtt Çiler#Saüş Faalet Kuza
MEDYA C: • Yonenm Kurulu
Başkam - Genel Müdûr Gülbin
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtman # Genel Müdür Yardnncısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
^aynnlavan >e Basao: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A.Ş
Tjrkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks: (0/212) 513 85 95
15KASIM1997 Imsak: 5.15 Güneş: 6.44 Ögle: 11.56 îkindi: 14.29 Akşanv. 16.53 Yatsı: 18.17
Ege'de deprem
panik yarattı
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Ege
Denizi'nın Sakız Adası'nda
meydana gelen ve Richter
ölçeğıne göre 5.3
şıddetinde olan deprem
panik yarattı. Deprem,
başta Izmir olmak üzere
Ege Bölgesi'ndeki ıllerle
Çanakkale, Bursa ve
tstanbul'da hissedildi.
Boğaziçi Üniversitesı
Kandillı Rasathanesi
yetkilileri, dün saat
23.39'da meydana gelen
depremde can kaybı
olasılığının çok düşük
olduğunu belirttiler. Izmir
Emniyet Müdürlüğü
ekıpleri başta gecekondu
semtleri olmak iizere kentin
her yerine araçlarla
ulaşarak hasar olup
olmadığına ilişkin
çalışmalar yürüttü. Kentin
boş alanlanna akın eden
vatandaşlar ıse yeni bir
deprem olacağı endişesi ile
evîerine gırmek yerine
dışanda beklemeyi tercih
etti.
'Anadolu'nun
• SAMSUN (Cumhuriyet)
- Kültür Bakanı Istemihan
Talay, "Anadolu'daki tüm
kültür ve medeniyetler
bizimdir. Biz Anadolu'nun
kiracısı değil ev sahibiyiz"
dedi. Atatürk Haftası
kutlamalan nedeniyle
Samsun'da bulunan Talay,
Amisos Hazıneleri'nin de
açılışını yaptı. Anadolu'nun
açıkhava müzesi gibi
olduğunu söyleyen Talay,
"Gelecek yıllarda
müzeciliğe ve yeni müze
yapılmasına, eserlerin en
iyi şekilde korunmasına
devlet olarak gerekli önem
verilecektir" dedi.
Üğrenci afffı
• ANKARA (AA)-
Uygulamasına son verilen
Yaykur'dan atılan 12 kişi,
"Bu kurumun halen eğitim-
öğretim yapmadığı"
gerekçesiyle. üniversrteden
atılan öğrencilere af
getiren, "Yükseköğretım
Kanunu'na Bir Geçici
Madde Eklenmesi"
hakkındaki kanundan
yararlanamadı. Yaykur'dan
atılan 12 kişi ıle Milli
Eğitim Bakanlığı .Ankara
Akşam Tekniker Okulu,
Ankara Eğitim Enstitüsü ve
Malatya Eğitim
Enstitüsü'nden çeşitli
nedenlerle atılan 3 kişi
YÖK'e başvurdu. YÖK.
Yürütme
okullarda halen eğitim-
öğretime devam
edilmediğıne işaret ettı.
Yangınlara önlem
• ANKARA (UBA) -
Ankara Üniversıtesi
TÖMER Dil Ögretim
Merkezi Başkanı Mehmet
Hengirmen, orman
yangınlannı önlemek için
çam ormanı oluşturma
ısrannın yersiz olduğunu
savunarak "Çam ormanı
yerine günlük ormanı
yapıldığı zaman, hem
büyük bir ekonomik gelir
elde edilır. hem de orman
yangınlan önlenir. Günlük
ağacının yandığı hiç
duyulmamıştır" dedi.
Günlük ormanlannın
dünyada sadece Kanada ve
Türkiye'de bulunduğuna
işaret eden Hengirmen.
"Köyceğiz"de bu
ağaçlardan özel sektör
yararlanıyor. Esans, ilaç,
sabun. ülser ilacı yapılıyor"
dedi.
Dünyada 120 milyonun üzerinde, Türkiye'de 2 milyona yakın şeker hastası bulunuyor
200 bin şeker hastası insüline bağınılSAADET USLU
Dünyada 120 milyonu etkileyen di-
yabet hastalannın 10-12 milyonu in-
süline bağımlı. Uzmanlar 2010 yılma
kadar dünyada diyabetli sayısmın 230
milyonun üzerine çıkacağını tahmin
ediyor. Türkiye'de ise 1.5-2 milyon şe-
ker hastasından yaklaşık 200 bini in-
süline bağımlı olarak yaşıyor.
Türkiye'de 3.5-4 milyon gizli şeker
hastası olduğu tahmin ediliyor. Mali-
yeti oldukça yüksek olan diyabete,
ABD'de 92, Ingiltere'de 29, Türkiye'de
de 1.1 milyar dolar yıllık harcama ya-
pılıyor. ABD genel sağlık bütçesinin
yüzde 15'ini, Yeni Zellanda yüzde
10'unu, tngiltere ise yüzde 5'ini diya-
bet için ayırmış durumda. Dünyada
genel sağlık bütçesinden diyabet için
pay ayırmayan ülkelerin oranı yüzde
25 civannda ve Türkiye de bu ülkeler
arasında bulunuyor.
Diyabete bağlı hastalıklann ergen-
lık çağına girdikten 5 yıl sonra ortaya
çıktığını belirten Kocaeli Tıp Fakülte-
si Çocuk Saglığı ve Hastalıklan Ana-
bilim Dalı Oğretim Üyesı Doç. Dr.
Şükrü Hatun, bu yaşlardakı tedavinin
daha bir önemlı olduğunu vurguluyor.
Doç. Hatun, maliyeti oldukça yüksek
olan diyabet tedavisinin SSK. tarafın-
dan karşılandığını, ancak insülin ve
şeker ölçüm çubuğunun verilmediğı-
• Maliyeti oldukça yüksek olan diyabete, ABD'de 92,
Ingiltere'de 29, Türkiye'de de 1.1 milyar dolar yıllık
harcama yapılıyor. Türkiye genel sağlık bütçesinden
diyabet için pay ayırmıyor.
ni ammsatarak. şunlan sövlüyor:
"SSK,EmekliSaııdığıv«Bağ-Kıır'un
vermediği insülin ve şekerötçüm çubu-
ğunun fiyattan dolara endeksii oldu-
ğu için devamh artryor. Çocuklar ye-
terli kan şekeri ölçümleri yapdmadan
tedavi edümek zorunda kalıvor. Oysa
tam tedavi için bu işlem de şart Tür-
kiye'nin de alüna imza attığı Çocuk
Haklanna Dair Sözleşme'nin gereği
de bu çocuklara ihthacı olan Uaçlann
sağlanmasıdır."
Diyabetli hasta sayısındaki artışın
dünya nüfusunun artış hızından daha
yüksek olduğu vurgulanırken, Türki-
ye genelınde diyabet taraması yapıla-
cak. "Türkiye Diyabet Epidemjyotoji-
si Araşarma Projesi" diyabetin teda-
visi ve bakım kalitesinin yükseltilme-
si, ölümlerin azaltılması ve işgücü ka-
yıplannın düşürülmesi amacıru taşıyor.
Sağlık Bakanlığı, tstanbul Tıp Fakül-
tesi ve Devlet Istatistik Enstitüsü ta-
rafından organize edilen proje, Dün-
ya Sağlık Orgütü, Türkiye Endokrin ve
Metabolizma Derneği, Türkiye Diyabet
Tedavi ve Eğitim Vakfı tarafindan da
destekleniyor. Proje dahilinde seçilen
15 ilde toplam 26 bın 410 kişi tarana-
cak. Istanbul'da da Eyüp. Sanyer, Ça-
talca, Gaziosmanpaşa, Pendik ve Bey-
koz ilçelerinde bu ay içinde toplam
bin 760 kişinin ücretsız olarak kan şe-
ker düzeyleri ölçülecek.
Tedavinin önemi
Diyabet süresi 40 yılı aşan tsmet
Inönü ve Vehbi Koç gibi birçok kişi-
nin iyi tedavi sonucu etkilenmedikle-
ri hastalıkla ilgili bazı rakamlar şöyle
sıralanıyor
• Diyabet ABD'de ölüm nedenle-
ri arasında dördüncü sırada.
• 20 yaş ve üstü grupta görülen gör-
me kaybı nedenleri arasında birinci sı-
rada.
• Böbrek yetmezliği vakalannın
yüzde 36'sı şeker hastası.
• Kalp hastalığı 2-4 kat fazla gö-
rülüyor.
• Gebelikte doğumsal sakatlık ve
çocuk ölümleri 2-4 kat fazla.
• tyi bir tedavi ile göz bozuklukla-
nnın yüzde 70'ini. diğer organ bozuk-
luklannın ise yüzde 50'sini azaltmak
mümkün.
Kışa 'sade'karşüama
Akmerkez'den sonra Nişantaşı Akkavak
Sokak'ta açılan Bunterrys'in 1998
sonbahar-kış tanıtun çekimleri
tamamlandı. Y'enJ mağazanın dekorunda
gerçekleştirüen çekimtere Jessica
CampbeU, Sevcan Zabit, Halil Can gibi
mankenler kabldı. Sadetiği ve zarafeti ön
plana çıkaran Burrberrvs, kadın, erkek ve
çocuklar için kreasyon hazırladı.
Schneider, 'Onemli kararlannızı puro içerken verin' diyor
Ehıdaldar arasındaki keyif
• Dr. Ernst Schneider'e
göre puro içmek bir kültür...
"Az yemek yiyin, az içki
için, hele tütünü çok az
için..."
SERPÎL GÜNDÜZ
"Puroyu az için. Ama içtiğinizdeen
iyisini için. Onunla bir ayin, bir felse-
feyapuı!"
Zino DavidofT, bu cümleyi neden-
sız söylemedi. Kaderi onu daha 5 ya-
şında ister istemez tütüne sürüklemiş-
ti ve DavidofT markasını da bugünle-
re taşıdı.
İstanbul "bir pahalı zevkle" daha ta-
nıştı. Dünyaca ünlü puro üreticisi Da-
vidoff. Türkiye'deki ilk mağazasını
MaçkaCaddesi'ndeaçtı. lstanbul Da-
vidofT, Tokyo, Seul, Nevv York, Ams-
terdam gibi büyük kentlerde bulunan
DavidofTmağazalannın 41 'incisi...
Davidoff'un Dominık Cumhuriye-
ri 'nde bir puro okulu var. Ambiork Pic-
hardo ise bu okulun bir öğretmeni.
Puronun nasıl sanldığını gösteriyor
bıze. 8 yaşından beri puro saran Pic-
hardo şimdı 44 yaşında ve 8 yaşından
beri puro tüttürüjOTmuş.
îyi bir puronun hazır hale gelebil-
mesi için tütün yapraklannın 3-4, hat-
ta 7 yıl beldetilmesi gerektiğıni söy-
lüyor. Okulda puro sanlırken öğren-
cilere "Tütün nasıl yetiştirilirve tarih-
çesi" konusunda kıtaplar okutulur-
muş. Öğrencilerbirtaraftan tütün sa-
np bir taraftan da bilgilendiriliyor-
muş. Pichardo'ya göre en iyi tütünün
amacı bütün duygulan harekete geçir-
mek. İyi kalitede bir puroyu anlamak
da iyi kalitede bir şarabı anlamak gi-
DavidofT Yönetim Kurulu Başkanı
Ernst Schneider.
bi bir şey.
DavidofT Yönetim Kurulu Başka-
nı Dr. Ernst Schneider'e göre puro iç-
mek bir kültür... "Az yemek yryin, az
içki için, hele tütünü çok az için.-"
1970'ten beri Davidoff Grubu Baş-
kanı olan Dr. Schneider "Bir puro
içimlik zaman ayınn ve en önemli ka-
rarianıuzı bu sükûnet anında verin'"
diyor.
1994 yılında 88 yaşında ölen Zino
Davidoff'un "iyi hayat yaşama" fel-
sefesini sürdürdüklerini anlatan 76
yaşındaki Dr. Schneider ise "yeni ku-
şak puroyu" yaratanlardan. "Çok tü-
tün içerseniz zarannı da görürsünüz"
diyor.
Davidoff gibi bir dünya markasına
ismini veren Zino Davidoff. Ukray-
na'da doğar ama 191 l'de ailesiyle bir-
likte Rusya'yı terk etmek zorunda ka-
lır. Üç ay süren bir yolculukla Cenev-
re'ye gelirler ve ilk dükkânlannı açar-
lar. Kaderin garip bir cilvesi ilk müş-
terilerinden birisi Vladimir lr>iç
Ulyanov yani Lenin'dir. Zino, tütünün
üretim, kurutma ve fermantasyonu.
kanşım ve tatma sanatınj öğrenir ve
puro tüccarlığına başlar. 1970 yılın-
da da Basel'deki Oettinger grubuyla
birleşir. "Tadına >
F
aracak zamanınız
yoksa puroyu hiç yakmayın" diyen
Davidoff'un puro ıçme sanatı ile il-
gili önerileri şöyle:
-İyi bir puro yüzde yüz tütünden ve
el sanmı olmalı.
-Dünyanın en kaliteli purosu diye
bir şey yoktur. Size gevşeme ve ya-
şamdan zevk alma hislerini tattıran
bu puronun para karşılığı olamaz.
-Puro içmek sofistike bir gelenek-
tir. Gerçek puro seven başkalannı ra-
hatsız etmeden purosunun tadına va-
rabilir.
-Gerçek puro seven "tüttürmez", ta-
dar.
-Gerçek puro seven her tip purodan
zevk almasını bilir.
-Puro içenlerin en çok merak etti-
ği konulardan biri içerken puro etike-
tinin çıkanlıp çıkanlmayacağıdır. Bant
çıkanlırken puroya zarar verme ihti-
malıne karşın puronun üçte biri içil-
meden bant çıkanlmamalıdır.
-Puronun kesimi kahnlığıyla oran-
tılı olmalı. Birden fazla şekilde kesi-
lebilir.
-En iyi sonuçlar için, puro 1 cm
uzaklıktan kjsa bir alevle yakılmalı-
dır. Puronun ucu döndürülerek eşit
oranda yanışı sağlanır. Ancak yanış
sağlandıktan sonra puro ağza alınır
ve ilk nefesin tadına vanlır.
-Günde 2-3 puro makul miktardır.
CEM VAKFI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI CANPOLAT
'Alevi dernekleri 1998
bütçesinden pay îstiyor'
tstanbul Haber Servisi-Türkiye'deki tüm
Alevi dergâh, dernek ve vakıflannın, Ale-
vilere bütçeden pay aynlmasına sıcak bak-
tıklan ve 1998 yılı bütçesinden 30 trilyon
lira talep edecekleri belirtildi. Alevi ör-
gütleri bir üst kurul oluşturarak paranın
nasıl kullanılacağına karar verecek.
Yaklaşık 3 yıl önce DYP-CHP koalis-
yon hükümeti döneminde, zamarun DYP'li
Devlet Bakanı Yıkunm Aktuna tarafin-
dan dile getirilen, bütçeden Alevilere pay
aynlması konusu netlik kazandı. Sözko-
nusu dönemde bu öneriye soğuk bakan
Alevi örgütlerinin de artık öneriyi destek-
ledikleri ve konuyla ilgili olarak bir üst
organ kurulacağı bildirildi. Cem Vakfı ls-
tanbul Şube Başkanı Cemal Canpolat,
aralannda Pir Sultan Abdal Külrür dernek-
leri, Hacı Bektaş Veli demekleri, Şahku-
lu dernekleri ve Karacaahmet Sultan der-
neklerinin de bulunduğu tüm Alevi örgüt-
lerinin bütçeden pay aynlmasını istedik-
lerini söyledi. Canpolat, geçmişte öneri-
ye karşı çıkanlann da fikirlerinin değiş-
tiğini vurgulayarak şunlan söyledi:
"Bu amaçla bir üst kuruloluşturulacak
ve paranın nerelere ne şekilde harcanaca-
ğı kararlaşünlacak. Ayncabu kurum dev-
letin muhatabı da olacak. Biz resmi ola-
rak 1998 bütçesinden 30 trilyon lira talep
ediyoruz. Kurulan bu üst kurul zamanla
bir tür bütünleşmeye de yönelecek."
Hacı Bektaş Veh Dernekleri Genel Baş-
kanı ve Cem Vakfı kurucusu Erol Şencan
da bu aşamaya gelinmesinden dolayı Ata-
türk'ün kurduğu laik cumhuriyeti savu-
nan tüm Alevilerin çok sevinçli oldukla-
nnı belirtti.
Şencan "Bu işte önemli olan, bütçeden
pay alınması değiL Sorunun kaynağı 1000
yıl gerilerde aranmalıdır. Önemli olan,
Alevi örgüöeri arasında birliğin sağtanma-
sı, Alevilerin inançve kültürlerinin devlet-
çe tanınmasKÜr" diye konuştu.
Bir katili yüceltmekle suçlanıyor
Cinayeti müzikal yapan
Paul Simon'a sert eleştiıi
NEW YORK (AFP) - Yeni müzikaliyle
Broadvvay'de perde açmaya hazırlanan ün-
lü şarkıcı Paul Simon. daha galaya iki ay
varken sert eleştinlere hedef oldu. Simon,
11 milyon dolarlık müzikali "TheCape-
man"de bir katili yüceltmekle suçlanıyor.
Simon'ın. Nobel ödüllü şair Derek Wal-
cott'la ortaklaşa yazdığı ve koreografısi
Mark Morris tarafindan yapılan müzika-
lin konusu, 1959 yılında New York'u sar-
san bir olaydan yola çıkıyor. 16 yaşındaki
Portorikolu Salvador Agron, o yıl bir çete
kavgası sırasında iki beyaz genci bıçakla-
yarak öldürmüş ve Amerikan tarihinın
elektnkli sandalyede idamamahkûm edi-
len en genç suçlusu olmuştu.
Duruşması boyunca pişmanlıktan eser
göstermeyen genç Portonkolunun idam
cezası, daha sonra dönemin Nevv York va-
lisi John Rockefeller tarafindan müebbe-
te çevrilrruşti. 1979 yılında salıverilen Ag-
ron, kendisini dine ve Marksizme adamış.
serbest bırakıldıktan yedi yıl sonra da öl-
müştü.
Paul Simon'ı hedef alan eleştiriler, ci-
nayetin bir müzikal konusu olarak işlen-
mesine karşı çıkıyor. Müzikali ve Simon'ı
eleştiren gruplann başında gelen Cinayet
Kurbanlanmn Yakmlan Derneği'ninbaş-
kanı Christine Baumgardt Simon'a "Siz-
cecinayet hakkmda şarkılar söylenip dans-
lar edilebilecek bir konu mu?" diye soru-
yor. Yüz bin üyesi bulunan dernekten
Nancy Ruhe da. "Çocuğunuz ya da bir se\-
diğiniz öldürüldüğünde birilerine kâr maK
zemesiolmamalı*' diyor. "Nevar ki bu eleş-
tirmenlerin hiçbiri müzikalin senaryosunu
okumamışlar. Okusalardı eleştirileri yu-
muşardi" diyen 56 yaşındakı Paul Simon.
"Müzikalde bir suçluyu >üceltmiyoruz. Bu
konuda özellikle çok tjtiz da\ ranmaya ça-
bşük. Hikâye, kurbanlann ve Salvador'un
ailcsinin bakış açdanndan aktanldı" di-
yor.
e-posta : tan (g prizma.net tr
MESELA DEDIK ERDALATABEK
i r^üfürüzma tarihi'ne geçecek
J\. ünlü küfuristlerimizin dökü-
münü yapma zamanı geldi de geçi-
yor. Dünyada geçihnemizin söz ko-
nusu bile olamayacağı birkaç konu-
dan birisi olan •küflirüzma' başan-
mızı yok saymak bağışlanmaz bir
hatadır. Bir gün elbette yazılacak
olan bu tarih alanını şimdiden tara-
yıp ilerde olacak yanlışlan önlemek
hepimize düşen bir görev değil mi?
Korkanz ki böyle giderse Yunanlı-
lar bu başanmızı da kıskanıp bizim
olan değerleri kendilerine mal ede-
bilırler. Italyanlann durumu da kuş-
kuludur. Yann öbürgün bizim canım
küfürlerimizı çalıp da kendilerine
malederlerse çok yananz. Bu alan-
da neden patent kanununu işletmiyo-
ruz, yönetıcılenmiz uyuyormu? Bel-
ki ilerde bu satırlanmız büyük bir
hak kaybını önleyebilir. İşte tarihi
değer taşıyan küfürlerimizden ör-
nekler.
Avrupa'dan gelmls fahlşeler
D elki sözcükler tam olarak böyle
D değildi ama, zamanm Devlet Ba-
kanı Ayvaz Gökdemir'in, AvTupalı
parlamenter Claudio Roth'a kızıp
'Avrupa'dan gelip de bizim işlerimi-
ze kanşmava kalkan fahise' dediğı id-
dia edilınce kıyametler kopmuştu.
Ayvaz Bey erkek milletimizin erkek
Büyük Küfüristler...
bir temsilcisidir. Aslında bu sözleri
söylediyse bile kötü bir niyetten söy-
lememiştir. Böyle sözler bizde dil
alışkanhğıdır. Fahişe, şıllık, kaltak,
yosma gibi sözcükler dilimizde 'ne-
şeli, canh, civelek, şıkırdım" gibi hoş
anlamlardakullanılır. Bizde öyle
k
ap-
taL kafasız, beyinsiz' gibi sözler kü-
fur sayılmaz. Bunlan aile içinde ya
da okullarda çocuklara karşı kulla-
nınz. Birçocuğa 'aptal, kafasız' de-
mek 'Dersini zamanında yapsana"
demektir. Bu nedenle küfürleri anla-
mak için bir toplumun kültürünü bil-
mek gerekir.
Zavallı Cladio Roth bunlan bil-
mediği için alınmış olmalı. Zaten za-
manm Başbakanı Tansu Çiller de
bunu demeye getirmiş, 'Sen bizim
işlerimize kanşma" diyerek Cla-
udio'ya ağzının payını vermişti. Av-
Peyyus...
rupalı kadıncagız sonradan dava açıp
kazanmış olabilir ama bizim işleri-
mize burnunu sokamaz. Biz de böy-
lece Avrupa topluluğuna hiç değilse
küfurlerimizle girmiş olduk ki az şey
değıldir.
A ğzına biber sürülecek millerve-
j~L kilı ŞevkiYılmazda bu sözü ga-
liba "MecÜs'tekideyyuslar" bıçimin-
desarfetmişti. "Deyjns'jArarjçabir
sözcük olup "kansmın veya kendisi-
ne çok yakın olan bir kadının iffetsiz-
Bğinegözvuman kimse" anlamına ge-
liyor. Türkçe sözlükteki durum bu.
Şevki Yılmaz Bey biraz ağzıbozuk
tanınmıştır. Konuştukça coşar. coş-
tukça konuşur, bu arada dinleyenle-
ri heyecana getirirken biraz da küf-
reder. Ermesine eder de onun lafıy-
la kimse deyyus olmaz. K.em söz sa-
hibine aittir.
Şevki Bey bunu neden söylüyor?
Ona göre, kansmı bir toplantıya gö-
türmek caız değildir. Öyle içkili top-
lantılara, resepsiyonlara, kokteylle-
re kansmı götüren kişi deyyus sayı-
lır. Kadın dediğin çarşafa sokulup
evde kalmalıdır, sokağı da kafes ar-
kasmdan seyretmelidir. Böyle yap-
mayıp da kansını başka erkeklenn bu-
lunduğu yere götürenler deyyustur.
Böyle olunca da ortalıkta Şevki Beyie
onun gibi düşünenlerden başkalan
deyyus mu oluyor? Elbette ki olmu-
yor. Çünkü "dejyus" sözcüğünde
-kansmın iffetsizfiğine göz yummak"
var. Şevki Bey bu sözle yanlış yapı-
yor, içinı boşaltmak isterken hızını
alamıyor, ağır bir küfur sarfediyor.
Böyle küfürler savururken içinde
hangı kıvnmlann zembereklendiği bi-
linmıyor. Ama Şevki Bey, bize göre
iyi bırruh analizine alınmahdır. Için-
dekı ufunetler, biriken kötülükler
şöyle bir ortaya çıkanlmalıdır ki bi-
raz rahatlayıp dünyanın kendisinden
ibaret olmadığını görebilsin. Belki bi-
raz mani tedavisi de iyi gelebilir.
Çünkü ruhbilimciler böyle sağa
sola küfürler yağdıran kişilerin ken-
di ruhsal dunımlannm bu konularla
aşın dolu olduğunu söylerler. lçin-
deki ruhsal egilimleri kontrol edeme-
yenlenn durumlannı kuşkulu bulur-
lar. İşin ruhsal yanını bir yana brra-
kırsak Şevki Yılmaz Beyefendi'nin
de dünyanın en büyük küfüristleri
arasında yer aldığından kuşku duy-
mamalıyız. Yandaşlanna mübarek
olsun.