27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14KASIM1997CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI SIRKETLERDEN • YERLl HYUNDAI'ler satışa sunuluyor. 20 E\lül'de Lzmit Ali Kâhya beldesınde açılışı yapılan Hyundai Assan fabrikasında üretılen ilk yerli tıcan araç ve bınek otomobiller satışa sunuldu. 12 bin adet otomobil ve hafıf ticari araç üretim kapasiteli fabrikadan, aynca Türk cumhuriyetlen, komşu ülkeler ve diğer dış pazarlara ıhracaı yapılacak. • AKBANK-Amerikan Express Kart sahipleri 17- 3€ Kasım tarihleri arasında vüzlerce seçltin mağazadan yapılacak alışverişlerde >üzde 20'ye varan indirimlerden fa> dalanabilecekler. U>gulama CapitoL, Carousel \e Galleria'daki mağazatarda geçerü. • ARISTON Dialogic Türkiye'de.. Merloni Elettrodomestıcı firmasının ürettiği "dünyanın en zeki çamaşır makinesi" Tüjkiye'de satılmaya başlanıyor. Çamaşır ıçin en temiz ve en ekonomik programa karar \ eren akıllı Dialogic, bu a> piyasaya sunuldu. • PlNARSüt'ündoğal meyve lezzeti sunan Kido siitleri. marketlerdeki yerini aldı. 200 gramlık ambalajında piyasava sunulan sütlcrin hedef kitiesi çocuklar. KaJsiyum. protein ve karbonhidrat kaynağı Kido siitleri enerji paketi olarak tanımlanıvor. • İPEK İCAĞIT. Selpak Havlu'nun sevımlı fil maskotunun anahtarlığını dağıtıyor. Kasım ayı başından itibaren büyük marketlerde bir Selpak alan herkese anahtarlık verilecek. Kampanyanın amacı Selpak kâğıt havlunun kullanımını arttırmaJc. • PROCTER & GAMBLE'ın şampuan markası Pantene Pro-V, kasım ayından itibaren yeni bir kimlikle piyasaya sunuluyor. Aynı anda paketini ve formülasyonunu değiştiren Pantene Pro- V'nin formülündcki yeniBk Pro Mtamin B5'in vüzde 10 arttınlnıası. • POLAROİD'in yeni model fotoğraf makinesi Polaroid 600 piyasaya sunuldu. Darfilm aracılığıyla Türkiye'de dağıtımı yapılan Polaroid 600 fotoğrafın sonucunu anında veriyor. "Anı Yaşa" sloganıyla tanıtılan fotoğraf makinesının tanıtımı 15-16 Kasım tarihlennde Carousel 'de Serçekleştinlecek. I ULUSOY, kuruluşunun 60. vılında dünyanın en güvenü otobüslerini filosuna katü. JJhısoy, güveniik yönünden her tiiriii tedbirin alındıgL, 1997'de vılın otobüsü seçilen Alman yapunrNeoplan Starline"rN516SHOTeri basına tanıttı. I BENETTON, adının güvenli seksle birlikte anıldığı Avrupa'da yeni atılımlara hazırlanıyor. Şu anda Japonya'da satışı süren renkli Benetton prezervâtıfleri, Benetton Grubu ile lisans anlaşması yapan Ansell firması tarafından Avrupa'da satışa sunuluyor. Prezervatifler kjsa bir sûre içinde Tiirkiye'dekiler dahil 7000 Benetton mağazasında alıcısına ulaşacak. Batı'da satışlan düşen sigara şirketleri yatırım yapmak için gözlerini üçüncü dünyaya çevirdi Bir sigara yakmaz ıııısıııız?MUTLU DEMtRKAN Gelışmış ülkelerde sigaraya karşı yüriitülen kampanyalar ve ödenen >r üksek dûzeydekı tazminatlar nedeniyle çokulus- lu sigara şirketleri. yatırımlan- ru azgelişmiş ütkelere kaydın- yor. Batı'da sigara tûketiminin giderek azalmasıran pazan da- raltması ve ödenen yüksek be- deller nedeniyle bu ülkelerde üretim ve satış maliyetinin gi- derek artması büyük sigara şir- ketlerinin gözlerini üçüncü dün- ya pazarlanna çevirmesine ne- den oldu. Son olarak Dünya Sağlık Ör- gütü'nün (WHO), 2000 yılına kadar Avrupa'daki tüm ülkeler- de tütün reklamlannm yasaklan- masını kararlaştırması, sigara şırketlerinın durumunu daha da güçleştirdi. Oysa sigara tüketi- mi giderek artan ve henüz taz- minat uygulamasının olmadı- ğı Türkiye'de, Phılip Morris, R.J Reynolds gibi çokuluslu siga- ra şirketlerinin satışlan son yıllar- da hızlı bir yükseliş grafıği izledi. Sağlık Bakanhğf nda bugün bir basın toplantısı düzenleyecek olan Birleşrniş Milletler'e bağlı Dünya Sağlık Örgütü'nün (WH0) Avru- pa Bölgesi Tütün Kullanımıyla Mücadele Bölümü Yöneticisı Ne- il E.Collishaw. Amerika'da sigara fabrikalanna yönelik tazminatlann ne düzeyde olduğu yönündekı so- ruya şu yanıtı verdi: "Şu sıralar Amerika'da iki eya- lettc. sigara fabrikalanndan alına- cak ödentiler ile oluşturulacak eya- letfonlannınkurulması için bir ya- TekeVin kârı iştah kabartıyor Sürekli kâr etmesine kar- şın Tekel'in özelleştırilme- sinde ısrar edilmesinin, bu sektördeki kamu tekelini, çokuluslu sigara devlerine bırakmayı amaçladığı id- dia edıliyor. Aynca Tekel'in yabancı sigara tekellenne satılma- sı durumunda tütün üretı- cilerinin ve sektörde çah- şanlann çok zor durumda kalacaklan belirtiliyor. Ziraat Mühendisleri Oda- sı(ZMO]BaskanıveHa- cettepe Ûnıversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğ- retim Üyesi Prof. Dr.Gü- rolErgin. Tekel'in sürek- li yükselen kânnın "Baa kesimlerin iştahını kabart- uğmı" ileri sürdü. Ergin, özelleştirmeye neden ola- rak gösterilen gerekçelerin hiçbirinin Tekel için geçer- li olmadığını söyledi. Mülkiyetin devri yoluy- la yapılacak özelleştirme- nin. "Neönlem ahnırsa alın- sm,yönetimde,üretimdeve TEKEL'inkârçizelg^p sa tasansı gündemde. Yasa taslağı- nın kabul edilmesi durumunda. si- gara yüzünden sağhğı zarar gören- lerin yararlanabileceği 15 mihar dolarlık birfonkurulacak." Türkiye'de sattşlar artıyor Marlboro, Parliament, L&M, Chesterfield sigaralannı üreten ABD kökenli Philip Morris firma- smın Sabancı Holding ile kurduğu PhilSa adlı ortaklık, son üç yılda hızla gelişti. Dörtte üçü Phılip Morris'e ait olan ve dağıtım ve pazarlama bi- rimlerine de sahip Philip Morris- SA 1996"da Türkiye sigara paza- nndakı payını 95'e göre 4.3 puan arttırarak yüzde 19.2'ye ulaştırdı. Philip Morris Sabancı Sigara ve Tütün Sanayi Şirketi, lSO'nun 500 büyük fırma genel sıralamasında 1994'te lö.durumdayken 1995'te 10, 1996'da da 9. sıraya yükseldi. PhilSa, geçen yıl 500 büyük özel fırma sıralamasında bir basamak yükselerek 3. sırada yer aldı. Philsa'nın üretimden satışlan 19% yılında bir önceki yıla göre TL bazında yüzde 130 artarak KDV hariç 52.5 trilyona yaklaşmış du- rumda. Şırketm, kapasıtesinı 28 milyar adede ulaştıran ve 200 mil- yon dolardan fazla yatınm yapılan pazarlamada inisiyatiıîn ço- kuluslu şirkederin efine geç- mesiyle" sonuçlanacağını ifade eden Ergin, yeni hü- kümetin de özelleştiımeden yana olduğunu, Tekel'in sa- tışı durumunda alım için en kuvvetli adayın da Sa- bancı Holding ile ortaklığı olan dünya liderlerinden Philip Morris şirketinin ol- duğunu belirtti. Uluslararası tekellerin büyük oranda Amerikan tütünü kullandığını söyle- yen Ergin. çokuluslu siga- ra tekellerinın yerel piyasa- yı ele geçirmeleri durumun- da Türkiye'de tütün üretimi- nin duracağını ve 2.5 mil- yon dolayında kişinin işsiz kalacağını belirtti. lzmir Torbalı'daki tesislerinin ek bö- lümleri ise salı günü Milli Savun- ma Bakant İsmet Sezgin'in de ka- tıldığı bir törenle açılmıştı. Winston, Monte Carlo, Camel ve Salem sigaralannın üreticisi R J Reynolds yetkililerinden alınan ve- rilere göre ise şirken'n Türkiye'de- ki satışlan son 3 yılda4katınaçık- mış bulunuyor. Yine yetkililerin veriJerine göre, Reynolds'ın sanş ra- kamlan 1993'ten 1994'e yüzde 72, 1994'ten 1995'e yüzde 48,1995'ten 1996'ya ise yüzde 78 arth. Ziraat Mühendisleri Odası Baş- kanı ve Hacettepe Ünıversitesi Gı- da Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.Gûrol Ergin. Ame- rika'da sigara tüketimi azalırken üretimin arttığını belirterek "ABD'de 1976-80 döneminde 620 milyar adet olan sigara tüketimi. 1995'te487 milyar adetdüzeyine in- dL Tüketimdeki azahşa karşıhk, ay- DIdönemde üretim 694 miharadet- ten 745 milyar adede çıku" dedi. Toplumlarda bilinç düzeyı yük- seldikçe kendi sağlıklannı her şe- yin önüne aldıklannı söyleyen Gü- rol Ergin, bu ülkelerde sigara üre- timinin giderek azaldığını, azgeliş- miş ülkelerin hemen tümünde ve de Türkiye'de ise sigara tûketimi- nin arttığını ifade etti. D O S T U / SADULLAH USUMİ Yabancı sigaraya karşı savaş açıldı G eçen yıl çıkanlan Tütün ve Tü- tün Mamullerinin Zarariannın önlenmesi" ile ilgili yasanın ka- bul edilişinin birind yıldönümün- de Istanbul'da çeşitli etkinlikler düzen- lendi. Ama, ne yazık ki hükümet yetkilile- ri ve medya olağanüstü ciddi hazırlanan bu programlara yeterince ılgi gösterme- di. Düzenlemekurullannınveyüzlercebi- lim adamı ve uzmanın çabalan da böyle- ceboşagitti... H _ _ " Etkinlikterin en önemlisi 'Sigara veSağ^ lık Ulusal Kongresi" idi. Kongre düzenle- me kurulu başkanı Prof. Nazmi Bilir, sek- retaryadan Prof. Elrf Dağlı, Prof. Feyza Erkan, Prof. Erol Sezer iki gün süren toplantılann başanlı ve amaca uygun geç- mesi için insanüstü bir gayret gösterdi- ler. Ama, asıl amaçlan, toplantıdaki et- kinliklerin kamuoyuna yansımasıydı. Tabii, televizyon ve gazeteler, uzman- lann konuşmalannı ve düzenleme kuru- lunun açıklamalannı yayımlamayınca, asıl amaca ulaşmak mümkün olamadı. Bu arada Cumhurbaşkanımız Süleyman De- mirel de eleştirilere hedef oldu. Seneler- den beri hemen her gün üç beş açılışa gi- den, temeller atan, kurdeleler kesen Cum- hurbaşkanımızın Türkiye'nin ve halkmm ge- leceğini ilgilendiren böylesineönemlitop- lantıya katılmayışı büyük bir eksikJikti. Kongrenin en ilginç yanı, Türk tütün üreticilerinin haklannı savunan kadrolar ile sigaraya karşı savaş açanlann güçbirliği yapmasıydı. Bugüne kadar tütün üretici- lerinin haklannı savunanlar, konuya sağ- lık açısından yaklaşanlarla bir araya ge- lemiyorlardı. Sigaranın insan sağlığına za- rar verdiğini iddia edenler de tütün üreti- cilerinin haklannı savunanlara sıcak bak- miyoHafdı.' — -*" Ancak," çokuluslu yabancı firmaların Türk tütün ve sigara piyasalannı ele ge- çirmek için atağa kalkması, ardından da TEKEL'e ait sigara fabrikalannı ele geçir- mek için Türk yetkililerle pazarlık masa- sına oturmalan sigaraya savaş açan der- neklerin bile tepkisine yol açtı... İlk büyük tepki de üniversitelerden gel- di. Öğretim üyelerinin kurduğu TORAKS derneği 1997 yılı başında önce Istan- bul'da, sonradaAnkara'da yapılan iki bi- limsel toplantıda, yabancı tütün ve siga- ra ithalatının zamanla Türk tütününe ve ekonomisine darbe vuracağı görüşü ağır- lık kazandı. Aynca, bu konuda çalışan diğer kuru- luşlarla da işbirliği yapılması kararlaştınl- dı. Nitekim, ıstanbul'da 30 kuruluşun kat- kısı ile düzenlenen "Sigara ve Sağlık Ulu- sal Kongresi'nde yabancı sigara ve tü- tün firmalannın geri kalmış veya geliş- mekte olan ülkelerde nasıl yerleştikleri ör- neklerle anlatıldı.Dünya Sağlık Örgütü'nün görüşlenni Neil E. Collishavv, Kanada'da tütün kontrolü ile ilgili çalışmalan Merv Ungrain açıkladı. Dünya sigara ile sava- şanlar örgütünün temsilcisi Davit Simp- son ise çok düşündürücü bilgiler verdi, benzetmeleryaptı... Davit Simpson çokuluslu yabancı tü- tün ve sigara tekellerinin çok güçlü oiduk- lannı, Türkiye'de başlatılan savaşı kazan- manın zor okjuğunu iddia etti. Hatta, Ingiltere'de bazı başbakanlann, ilgili bakanlann ve yüksek bürokratiann gö- revlerinden aynldıktan sonra Ingiliz siga- ra firmasının yönetim kurullanna büyük ma- aşlarta atandıklannı söyledi. Özellikle iki eski Maliye Bakanı'nın yönetim kurulla- nnda görev almasını çeşitli esprilerle süs- leyerek eleştirdi. Davit Simpson sözlerini şöyle tamam- ladı: "Üsteliköu Ingiliz firması dünyanın en büyüğü bile değil. Daha da büyükleri var..." İki gün süren çalışmalar sırasında 4 pa- nel ve bir konferans vardı. Panelistlerden biri de Istanbul Barosu'nun eski başkan- lanndan Turgut Kazan'dı. Turgut Kazan adeta soru yağmuruna tutuldu. Dinleyi- cilerin en büyük tepkisi, yasak olduğu halde, yabancı sigara firmalannın cadde ve marketlerde reklamlannı teşhır edebil- mesiydi. Hatta, bazı dinleyiciler polise ve savcıhklara başvurduklan halde reklam- lan kaldırtamadıklannı ilen sürdüler..._Ege Tütün Platformu Başkanı Orhan Özet ise, TEKEL'in özelleştirilmesi halindeAme- rikan, Ingiliz ve Fransız sigara tekellerinin Türkiye'de piyasalan elegeçirdikten son- ra Türk tütününün de üreticisinin de yok olacağını ileri sürdü... Sonuçta, sigaraya karşı savaş açan 30 kuruluş ile yabancı sigara ve tütüne kar- şı örgütlenen 9 kuruluş ortak çalışma ka- ran aldılar. Bilimsel danışma kurulunda 27 profesör ve bir doçent var. Turgut Ka- zan da hukuki çalışmalan sürdürecek ve danışmanlık yapacak... Kongreye katılan yabancı uzmanlar, özellikle Dünya Sigara ile Savaşanlar Der- neği Başkanı Davit Simpson, yabancı si- gara firmalannın büyük reklam kampan- yası yaparak insanlan özendirdiklerini id- dia ettiler. Davit Simpson bu arada çok etkileyici bir benzetme daha yaptı: "Benim ülkemde sigara içenlerin sayı- sı azaldıkça, sizin ülkenizde sigara içen- lerin sayısı artacaktır." • Kalit<k Büyük Ödiflü Arçeük'm Ekonomi Servisi - Türk Sa- nayicilen ve İşadamlan Der- negi (TÜSİAD) ve Kalite Der- neği (Kal-Der) tarafından bu yıl beşincisi verilen "Kalite Bü\ükÖdülü"nü Arçelik ka- Arçelik 1955 yılında çelik ofis eşyası üretmek için kurulan Arçelik, bugün 200 trilyon liralık ciroya sahip. Beyaz eşya üretiminde Avrupa'da ilk 7 şirket arasında sayılan Arçelik'inhedefi2O05 yılında ilk 5 arasına girebilmek. Arçelik, bu yıl İSO Çevre Odülü'nü de kazanmıştı. ipek Kâğıt 1970 yılında Selpak markasıyla üretıme başlayan fırma. Türkiye'nin temızlik kağıdı ihtiyacının yaklaşık üçte ikisini karşıhyor. Yıllık üretim kapasitesi 35 bin ton olan firmada 350 bin kişi çalışıyor. zandı. Avrupa kalite ödülleri baz alınarak buyıl iöc kez oluş- turulan "Başarı Ödülü" ise Eczacıbaşı bünyesindeki Ipek Kâğıt'a verildi. TÜStAD Kal-Der Ulusal Kalite Ödülleri, dün akşam Lütfi Kırdar Kongre Merke- zi'nde düzenlenen törenle sa- hiplerine verildi. Toplam kalite yönetimı ve ekonomi yönetiminde kalite konulu 6. Ulusal Kalite Kong- resi'ne bu yıl Türkiye'den ve dünyadan uzman 108 konuş- macı katılarak son gelişmele- ri ve teknikleri tartıştılar. ilk olarak 1992 yılında 400 izleyiciyle toplanan kongre- ye buyıl 2000'in üzerinde ka- tılım gerçekleşti. Bu yıl ödül için 12 firma başvuruda bulundu ve 5'i fi- nale kaldı. Arçelik ve İpek Kâğıt'ın yanı sıra Ardem. Tür- kiye Elektrik Endüstrisi ve Er- ciyas Biracılık da finalistler arasında yer ahyordu. Kalite Büyiik Odülü'nü kazanan Ar- çelik, daha önce 3 kez başvu- ruda bulunmuş ve 2 kez finale kalmıştı. VTfl - KalDer 1997 Kalite Büyük Odülü'nü Arçelik adına Genel Müdür Mehmet Ali Berkman aldı. Taner, IMF temaslarına başladı 'Kriz yok? her kesim sıkıntıya girecek' FUAT KOZLUKLU \VASHINGTON - IMF. Dünya Bankası ve ABD yö- netimiyle temaslarda bulun- mak üzere Washington'da bulunan Devlet Bakaru Gü- neşTaner, Türkiye'nin cid- di sorunlan bulunduğunu ve uygulanacak orta vadeli program nedeniyle, her ke- simin "süantiya" gireceği- ni söyledi. Washington'da Türk ga- zetecilere açıklamalarda bu- lunan Taner, gezisinin bir anlamda Başbakan Mesut Ydmaz'ın aralık ayı sonla- nna doğru ABD'ye yapaca- ğı gezi öncesinde "havayı koklamak" olduğunu be- lirtti. Taner, IMF ile klasik anlamda bir stand-by ko- nuşmaya gelmediklerini, bir süredir devam eden danış- malann süreceğini tekrar- layarak "Sdonbda ohıp da para ahp kendini düzeltme- ye gelen bir heyet değiliz. Tam tersi profesyonel ola- rak IMF ile konsültasyon yapma hakkumzı kullanı- yonız" dedi. Taner, "Orta vadeli istik- rar programı uygulamaya başladığımız zaman, bu programdan bugüne kadar sikıntı çeken vatandaşa ila- veten Türkiye'de her kesimin etkileneceği bir ortama gi- riyoruz demektir" dedi. Devlet bürokrasinın ge- reksiz harcamalannı kısma- sı gerektiğinı ve dış temsıl- ciliklerde gerekli olmayan masraflann kısılmasını da ele aldıklannı anlatan Ta- ner, bu konuda yeni bir sis- teme geçtiklenni söyledi. Güneş Taner, "çok etkili bir kişi olan" ABD Hazine Bakan Yardımcısı Larry Sunımers ile görüşeceğıni de ifade etti. Ses çıkaran'ın parası iade edilir! E ylül ayında, Adana'da Ihlas Organizasyon'un 25 ay vadeli olarak Broadvvay otomobil kampanyasına katılan okurumuz Mehmet Koyuncu, aynlma karan verınce ödediği 210 milyon liradan yüzde 15'lik (katılma payı dışında) bir kesinti yapılacağını öğrenmesi üzerine bizi aradı. Yazdığı mektupta, Enver Ören'e güvenerek bir ay önce araba kampanyasına kayrt olduğunu ve 210 milyon lira yatırdığını anlatmış. Koyuncu, hesapta olmayan bazı problemlerden dolayı aynlmak istediğinı firmaya bildirmiş ve parasını geri istemiş. Kendisine verilen yanıtın, paranın Cumtturlyot Oazatasf 1 Türkocağt Cad 39/4 1 CağaloğTu/ISTANBUL. t TEL 5 72 O5 O5 ' f=AX 514 OY 5 1 ; sadece 153 milyon lirasının iade edilebileceği yönünde olduğunu . söyleyen Koyuncu, organizasyona bir tanıdığının tavsiyesi üzerine katıldığını ve sözleşmeyi okumadan imzalamak durumunda kaldığını anlatıyor. Sözleşmede yüzde 15'lik kesintiye yer verildiğini belirten Koyuncu, başka firmalarda bu uygulamanın olmadığı kanısından hareketle ödemesıni yaptığını ifade ediyor. Koyuncu'nun şikâyeti üzerine aradığımız Ihlas Organizasyon yetkilileri, uygulamada katılma payı dışında yüzde 15'lik kesinti yaptıklannı, buna karşın söz konusu müşterınin parasından kesinti yapılmayacağını, Koyuncu'ya 210 milyon liranın 180'inin Iş Bankası Islahiye Şubesi'ne yatırılacağını (hatta yatırılmış olabileceğini) söylediler. Sonucu ilettiğımiz Koyuncu, parasını aldı. • YORUM OZTİN AKGUÇ Vergi Gelirleninin Çözümlenmesi Ocak-Eylul/1997 dönemine ilişkin olarak açıkla- nan genel bütçe geliıieri içinde yer alan vergi gelir- lerinin tahakkuk ve tahsilat rakamlan, Türkiye'de vergi düzenlemesinin gerekli olduğunu ortaya koy- maktadır. Vergi gelirleri içinde dolaylı vergiler önem- li pay taşıdığı gibi gelir vergisi de daha ağırlıklı bir şe- kilde kesinti (tevkifat-stopaj) yoluyla tahsil edilen bir vergi şeklini almaktadır. Yıiın ilk dokuz ayında vergi gelirlerindeki gelişmeler, ana hatlan ile şöyle özetle- nebilir. * Vergi gelirleri bir önceki yılın eş dönemine gö- re yüzde 104.2 oranında artmıştır. Ocak-eylül döneminde vergi gelirleri cari fıyatlar- la bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 104.2 ora- nında artarak 3.081.2 trilyon TL'ye yükselmiştir. Ver- gi gelirierinde artışın fıyat artış hızının üstünde olu- şu, reel vergi artışı olduğunu göstermektedir. Bu ar- tışın çok önemli bir bölümü esas itibanyla ücretlile- rin gelirierinden kaynakta kesilen gelir vergisinden kaynaklanmıştır. •*• Vergi getırlerinin yüzde 58.6'sını dolaylı vergiler oluştururken gelir ve servetten alınan vergilerin pa- yı yüzde 41.4 düzeyinde kalmaktadır. Yılın ilk dokuz ayına ilişkin verilere göre toplam ver- gi gelirleri içinde gelir vergisinın payı yüzde 31.3, ku- rumlar vergisinın payı yüzde 9.1, servetten alınan ver- gilerin payı da sadece yüzde 1.0'dir. Buna karşı mal ve hizmetlerden alınan vergilerin payı yüzde 41.2, dış ticaretten alm^n vergilerin payı da yüzde 17.4'tür. Dahilde alınan KüV, ek vergi ile birlikte, mal ve hiz- metlerden alınan vergilerin yüzde 45.7'si, toplam vergi gelirterinin yüzde 18.8'ni oluşturmaktadır. Ithal- de alınan KDV, dış ticaretten alınan vergilerin yüzde 84.4'ünü, toplam vergi gelirlerinin de yüzde 14.7'si- ni sağlamaktadtr. Böylece KDVnin toplam vergi ge- lirleri içindeki payı, yüzde 33.5'e ulaşmaktadır. * Gelir vergisinin yüzde 86.7'si kaynakta kesinti yolu ile tahsil edilmektedir. llke olarak beyana dayanan gelir vergisi, ülkemız- de kaynakta kesinti (tevkikaf, stopaj) yolu ile tahsil edilmektedir. Yılın ilk dokuz ayının sonuçlarına göre kaynakta kesinti yolu ile tahsil edilen gelir vergisi, top- lam gelir vergisi tahsilatının yüzde 86.7'sine ulaşmak- tadır. Kaynakta kesintinin omurgasını da ücretlerden kesilen gelir vergisi oluşturmaktadır. Kaynakta kesi- len gelir vergisi. bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 115.0 gibi önemli artış göstermektedir. * Beyana dayanan vergiler, toplam vergi gelirle- rinin yüzde 7.5'ini oluşturmuktadır. Türkiye'de tüm işadamlarının, kurumlann (banka- lar, holdingler, KlT'ler dahil), serbest meslek kazan- cı sahiplerinin, büyük taşınmaz mal gelirleri alanla- nn daha genel bir anlatımla yıllık beyanname vermek- le, gelirierini beyanname ile bildirmekle yükümlü olanlann ödedikleri vergi tutan, toplam vergi gelirle- rinin sadece yüzde 7.5'idir. "Vergi ödüyoruz" caka- sının, vergi ödülleri törenlerinin gerçek yüzü budur. Türkiye'de yıllık beyana dayalı olarak ödenen vergi- lerin oranı, son derece düşüktür ve düşme eğilimi göstermektedir. Kamuoyunda yanlış izlenimler uyan- dırılmamalıdır. Kuşkusuz Türkiye'de beyannameli mükelleflerin sayısı bir ölçüde arttırılmahdır, ama esas beyan edilen gelirterin düzeyi yükseltilmeli, da- ha gerçekçi hale getirilmelidir. Türkiye'de vergi gelirleri, vergi düzenlemeleri ko- nusunda fazla iyimseriiğe, hayale kapılmamak ge- rekir. Ülkemizde vergi dairelerinin kapasitesi bellidir. Bunlar yetersiz sayıda olan beyannameli mükellef- leri dahi gereğince izleyememektedir. Aynca genel- leştirelim, hepimizin vergiye bakış açısı bellidir. Tür- kiye'de vergi oranlan yüksek; devlet, gelirleri savur- ganca kullanıyor gibi özürier, kendimizi ya da kamu- oyunu kandırmaktan başka bir anlam taşımaz. Böy- le olmakla beraber, yapılması, alınması gereken ön- lemler vardır. Bunlar arasında beyannameli mükel- leflerin daha iyi denetlenmesi, gerçek gelirierine ula- şamadığımız kişileri götürü yollarla vergilendirme, menkul sermaye iradı sahipterinin, daha genel bir de- yişle rantiyenin vergi ayncalıklannı azaltma, ucretler dışında kaynakta vergi kesinti oranlannı yükseltme, alınması gereken önlemler olarak görülmektedir. Kaygım odur ki vergi konusunda ayartılara kapılıp sis- temi daha da işlemez, daha az vergi toplanır hale ge- tirme yönünde değışmeler, düzenlemeleryapılmasıdır. O ^ n " ^ I O Q hU OQQ l°jnl nnn y l 00 Kooperatiflerde vergi telaşı ANKARA (AA) - Ko- nut kooperatifi yönetici- leri, vergi muafıyeti sağ- layan yasalann uygula- ma sürecınin yıl sonunda sona erecek olması nede- niyle panik yaşamaya baş- ladı. Türkiye Kent Koope- ratifleri Merkez Birliği (TÜRKKENT) Genel Başkanı Oğuz Soydan. yaptığı açıklamada. ko- nut kooperatiflennm bü- yük bir açmazla karşı kar- şıya kaldığını belirtti. 1984 yılında vatanda- şın kooperatifler eliyle konut sahibi yapılmasını teşvik amacıyla çıkanlan ve konut kooperatifleri- ne her türlü vergi, resım ve harç muafiyeti getiren 2982 sayılı kanun ile KDV istisnası sağlayan 3065 sayılı kanunun uy- gulama süresinin yıl so- nunda sona ereceğini ha- tırlatan Soydan, hüküme- tin yeniden süre uzatımı- na gitmesini istedi. Bundan önce 3 kez yi- nelenen süre uzatımlan- nın, gerek dar ve orta ge- lirlilerin konut edinmesi. gerekse devam eden ko- operatif inşaatlannın ya- nm kalmaması için yeni- den yapılması gerektiği- ni kaydeden Soydan. sü- re uzatımı yapılmadığı takdirde. dargelirli geniş bir kitlenin konut edin- me umutlanm zora soka- cağını söyledi. Soydan, "Vergi muafi- yetinin kakünlmasıylaya- şanacak en önemli sonın konut yapı kooperatifleri- mizin konut>apuncılan De mahkemelik olmalandır. Çünkii konut yapımcıla- n ile yapılan sözleşmeler- de geçerli muafiyet hü- kümlerinc göre madde- leryer alnııştır. Bu yüzden ortava çıkacak maliyet ar- üşlan. büv ük ihtilaflar ya- ratacak, konut malivetle- rinde yüzde 30'dan az ol- mamak üzere artışlar gö- rülecektir. Bu durumda on binlerce konut koope- ratifi batağa saplanır, her- kes birbiriyle mahkemelik olur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle