27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYI"A CUMHURİYET 14 KASIM 1997 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Rus ve Yunan Yayılması METİN ERKSAN 6 - ^ v - - w - unan Yayümacı- ^ ^ g hğ1 ' (emperva- \ / hzmı) Rus-Sİav, ^ f Pan- Sla\, Orto- • doks-Slav yayıl- - ^ L . macıhğımn oluşturduğu bır •yaraükür'. Bu 'yaraö- ğı* Rus Ingılız Fransız yayılmacılık- lan beslemış ve buyutmuştur Rus ve Yunan yayılmacılıklannın tek \e baş hedefı TurkJenn yerleşık olduğu yer- len ele geçırmektır A.macı, Turk enge- lını yok edıp <\kdenız e ulaşmak olan Rus-Pan-Slav- Ortodoks yayılmacılığı, XXI vuzyılaıkı yıl kala. Yunan yayıl- macılığı> la bırlıkte 'tehlikeli ve tutkulu şansınT Kıbns'ta S-300 fuzelenyle de- nemektedır \kdenız'e ulaşmayı amaçlavan 'Rus Yajılmacılığı'nın onunde once Bızans Devletı, sonra Turk-Osmanlı Devletı sonra da Turkıye Cumhunyetı Devletı vardır Bu uç devlet 'Rus Yayılmacıb- ğı'nın Akdenız'e doğru ılerlemesını on- lemış vedurdurmuşlardır Bızans Dev- letı ve Turk-Osmanlı Devletı engelını aşamavan 'Rus Yavümacılığ]', Turk-Os- manlı yonetımındekı (Turkokratya) Yu- nanlılarda 'Yunan Yayılmacüığı' duşun- cesını oluşturarak 'Rus Yayümacdı- ğı'nın Akdenız tutkusunu gerçekleştır- me\e çalışmıstır Rus Prensı (knez) Oleg (1 S ''-912), kuzey-guney doğrultusunda Akde- nız'ın kapısı olan Bızans Başkentı Konstantınopolıs'e (Istanbul), 907'de buvuk bır ordujla ve donanmayla sal- dırdı Ruslar. Istanbul'u alamadı Rus Prensı İgor (875-945) 941 de, savaşçı dolu bın gemı buyuk bır orduyla İstan- bul'a saldırdı Ruslar tstanbul'u ala- madı Rus prenslen bu sırada Hınstıyan değıllerdı Hınstıyan olma>an Pagan Ruslar, Ortodoks- Hınstıyan Bızans başkentı Konstantınopolıs surlannı aşıp, Akdenız'ın kapısı Istanbul'u ala- madılar Oleg'ın eşı 'CMga' ya da 'Hd- ga' ( 7 -969) 945 te Rus Buyuk Prense- sı oldu Rus saltanatının ılk kadın yo- netıcısı olan Prenses Helga, Hınstıyan olmayan Pagan Ruslann savaşlaalama- dıklan Istanbul'a 957'de banşla geldı Bızans împaratoru ünlu tanhçı-yazar Konstantinos Porphyrogenetos (905- 959) Rus Prensesı Helga onuruna bu- yuk bırtorenduzenledı Prenses Helga, İstanbul'da Hınstıyan oldu ve Grekler ıçın kutsal bır ad olan Helen ya da Hel- len adıyla vaftız edıldı Rusya'da Orto- doks Hınstıyanlık, resmı dın olduktan sonra Hellen'e, Rus kılısesının 'Azizle- ri' arasında ustûn bır yer venldı Rus Prensesı Hellen, bılınçlı ya da bılınçsız duşunsel bır çabayla, Rusya ıçın Akde- nız ın kapısı olan Istanbul'un sahıbı Hı- nstıyan-Ortodoks Bızansı ozumleme- yen Rus yayılmacılığının Akdenız'e çı- kamayacağını bılmıştı Prenses Hellen'den sonra Rus dev le- tını yoneten JCnezler ve Çarlar 'Rus- Sİav, Pan- Slav, Ortodoks-Hıristiyan- Slav; Rus Yayılmacıhğı' ıçınde. Pan- Hellen, Ortodoks- Hınstıyan-Hellen, Yunan Yayılmacılığını oluşturmuş ve gelıştırmışlerdır Bızans'm son Împa- ratoru XI. Konstantinos'un yeğenı Zoe Sofiya Paleolog'la (1448-1503) evlı olan Bızans Dev letı'nın arması 'ikibaş- h kartah" Rusya dev letının arması ya- pan IIL tvan (1462-1505 Knez), Mos- kova Knezlığını Bızans dev letıyle oz- deşleştırmıştı III Ivan dan sonra 'Rus SarayT, 1917 Sovyet devnmıyle yok edılene dek Yunan- Rum subay ve sıvıl gorevlılenyle doludur Kımılen Rus çarlannın yaverlığıne ve danışmanlığı- na kadar yukselmış olan bu Yunan- Rumgorevlılen, 'Rus Yayümacıuğı'nın çıkarlan doğrultusunda, once Turk- Os- manlı yonetımıne karşı 'Yunan Başkal- dınsı'nın, sonra 'Yunan Yayümacıh- ğı'nın onderlen olmuşlardır 'Rus Yayümacıuğı' yalnız Rus Sara- yı'na, devletıne ve ordusuna ılışkın bır futkuveakımdeğıldır 'Rus Yayılmacı- hğı', Rus aydınlan arasında da etkın ve yaygın bır tutku olmustur Buyük Rus romancısı Dostayevsld (1821-1881), Grajden dergısınde 1873-74 yıllannda yayımladığı 'Bir YazannGünluğû' baş- lıklı yazılannda 'Rus Yayılmacdığı'nın kaynağı olan Pan-Slavcı duşuncelennı şoyle açıklar "Istanbul bızım olmalı- dır. Rusya, İstanbul'u alınalı ve Istanbul sonsuza dek Rus kalmalıdır. İstanbuL, yalnız Ruslann olmaudır. Çunku Turk- Osmanlı devletinin yok edilmesı sorunu olan 'Doğu Sorunu , Ortodoks Hıristi- yanüğuı yazgısı sorunudur. Ortodoks Hıristiyanlığuı vazgısu Tann'nın isten- çiyte (iradesiyle) Rusya ıçin saptanmış olan yoldan, hiçbır bıçimde avrılamaz. ' Doğu Sorunu' ne Slavcüar ne de bu- ki- şi tarafindan uydurulmuş değildir. Do- ğu Sorunu' kendiliğinden doğmuştur. 'Doğu Sorunu' çok eskiden. Slavcılar- dan önce, bizlerden önce, sizlerden on- ce, Buyuk Petro'dan once, Rus İmpara- torluğundan once doğmuştur. Doğu Sorunu buyuk Rus ulusunun bir Rus devleti oluşumunda var olması uzerine, Moskova Çarüğı'vla birlikte yeniden doğmuştur.'". "Turk Yönetimi"ne karşı Yunan- Rum başkaldınsı 6 Mart 1821 gunu başladı Başkaldınyı Rus Çan I. Ale- sandr'ın (1777-182*5) yaverlen, Yunan- Rum asıllı yüksek rutbelı Rus subayla- n yonetti Rus Çan I. Nikola (1796- 1855) Rusya başkentı Petersburg'da, In- gıltere devletı delegelenyle 4 Nısan 1826da 'Petersborg Protokolü'nu (tu- tanak) ımzaladı Bu tutanak şu koşul- lan ıçenyordu "Yunanistan içişlerinde bağunsız bir devlet olacak. Vunanistan, Turk-Osmanlı devletıne vergı verecek. Turk asıllı Turk-Osmanlı uy ruklan, Yu- nanıstan'dan çıkanlacak." Bu tutanak, Fransa, Prusya ve Avusturya devletle- nne bıldınldı Turk- Osmanlı devletı, bu protokolu geçerlı saymadı 6 Tem- muz 1827'de Londra'da, Rusya, Ingıl- tere, Fransa arasında 'Petersburg Proto- kolü'nu doğrulayan ve onayan 'l.Lond- ra Protokolu' ımzalandı Uç devlet, Londra Protokolü'nu Turk- Osmanlı devletıne sundu Turk-Osmanlı devle- tı, bu anlaşmayı şıddetle kınadı ve gen çevırdı 20 Ekım 1827'de Rus, lngılız, Fransız donanması Navann lımanında demırlı Turk-Osmanlı donanmasını yok ettı Çanakkale Boğazı'nıkuşattı Rus- ya, 26 Nısan 1828'de Turk- Osmanlı devletıne savaş açtı Savas., Turk-Os- manlı devletının yenılmesıyle sonuç- landı 16 Kasım 1828'de Londra'da, Rusya, Ingıltere. Fransa, 2 Londra Pro- tokolunu ımzaladılar Buprotokolgere- ğınce bu devletler, 'Mora' >anmadası- nın tumunu ve Ege-Adalar denızınm or- talanna kadar uzanan Kiklad' adalar grubunu korumalan altına aldı Bır su- re ionra Yunanıstan sınırlannı saptaya- cak olan Rusya, Ingıltere, Fransa tara- tından 'Mora' vanmadası ıle bırlıkte "Vunanıstan'a venlecek olan bu 'Kik- lad' adalar grubu, Kuzey-Guney doğ- rultusunda tstanbul-Avrupa denız yo- lunu geçış ve denetım sınırlan ıçıne alı- yordu 14 Eylul 1829'da Turk- Osman- lı devletı ve Rusya devletı arasında 'EdirneAndlaşması'ımzalandı Buan- laşmaya gore Türk- Osmanlı devletı, 'Petersburg Protokolü'nu onadı 13 Şu- bat 183O'da Londra'da, Rusya, tngılte- re, Fransa 'Protecting Powers' (Koru- yucu Guçler) olarak '3. Londra Proto- kolü'nu ımzaladılar Bu protokol uya- nnca, Yunanıstan, Turk- Osmanlı dev - letınden ayn bağımsız bır devlet oldu ve Y'unanıstan devletının ulusal sınırlan saptandı 24 Nısan 1830'da Türk-Os- rnanlı devletı, yayılmacı ve zorba dev- letler olan Rusya, Ingıltere ve Fran- sa nın '3. Londra Protokolu' ıle yarat- tığı bağımsız Yunanıstan de\ letının var- lığını zorunlu olarak onadı Yunanıs- tan, yüzölçümü 47 516 km kare olan bır dev let olarak kuruldu 1844'te krallık. Yunanıstan'ında ılk kez seçım yapıldı Seçıme adlan, 'Rus Partisi', İngiliz Partisi', 'Fransız Parti- si' olan Yunan sı>asal partılen katıldı Seçımı Fransız Partisi kazandı Fransız Partisi Başkanı loannis Kolettis (1788- 1847) Yunan Anayasası yapılırken Meclıs'te şu konuşmayı yaptı "Yunanistan kralhğı, rum Yunanıstan değildir. Şımdikı sınırlanmız ıçinde bu- lunan topraklarunız. Nunanıstan'ın en kuçuk ve en fakir bir bolumudur. Yu- nanlı; yalnız krallık sınırlan içinde ya- şayan Yunanhlar değildir. Yanya'da, Se- lanik'te, Serez'de, Edirne'de, Konstan- tinopolis'te (İstanbul'da). Trabzon'da, Girit'te, Sısam'da yaşayan ve tarihin çe- şitlî donemlerınde, değişık topraklarda yaşamış Yunan ırkına ilişldn herkes Yu- nanlıdır. Hcllcniznı'in iki buyuk başken- ti vardır. Atina ve Konstannnopolis. An- na yalnız krallıgımızın başkentidir. Konstanrinopolis; bütun Hellenlenn umudu, krvancucoşkusu ve sonsuz (ebe- di) başkentidir.'' Kolettis 'Enossis' ve 'Hettenizm' ılke- len doğrultusunda. Turklenn yerleşık olduğu topraklann Turklerden gen alın- masına ılışkın 'Yunan Yayılmacıuğı'nı açıkça belırtmıştı 1864'te tngıltere, Adnyatık Dem- zı'nde Turk-Osmanlı devletı topraklan ıçınde bulunan, fakat îngılız ışgaluıde olan, yuzolçumu 2260 km kare olan 'Yedi Ada'yı Yunanıstan'ın ısteğıne uyarak Yunanıstan'a armağan ettı 1877 Turk-Rus savaşından sonra 1878'de toplanan 'Berlin Kongresi'ne, Rus- ya'nın ısteğıne uyularak davet edılen Yunanıstan, kongreye katılan devletler- den, Turk- Osmanlı topraklan olan Te- sel>a,EpırveGıntadasıruıstedı Kong- re Yunanıstan'al881'deGıntAdasıdı- şında 13 500 km kare Türk- Osmanlı toprağı verdı 1897 Turk-Yunan savaşı sonunda Yunanıstan ağır bır yenılgıye uğradı Rus Çan D. Nikola nın (1868- 1918) kanşması sonucu II. Abdülhamit (1842-1918) savaşı durdurdu. Turk-Yu- nan'BanşAndlaşrnası' Rusya'nın bas- kısı sonucu Yunanıstan çıkanna sınır düzeltmelen yapılarak ımzalandı Yu- nan Yayılmacıhğı Rusya'nın özendır- mesı sonucu, Bulgar, Sırp Karadağ dev- letlen ıle bırlıkte başlattığı 1912-1913 'Balkan Savaşı' bıtımınde, Türk- Os- manlı dev letınden yuzolçumü 55 000 km kare olan toprak aldı Gınt Adası ve tum Ege Denızı adalan, Yunanıstan devletının oldu Hıç doymayan Yunan yayılmacıhğı, 1912'deTurk-ltalyan sa- vaşı sonucu Turk-Osmanlı devletınden ahnıp ttalyan topraklanna ekJenen Ege Denıza'ndekı 'On iki Ada'yı ve Doğu Akdenız'dekı 'Meis Adası'nı, 1951'de bır andlaşmayla alıp topraklanna kattı 'Yunan Yayılmacıhğı' şımdı yıllardan ben topraklanna katamadığı 'Kıbns Adası'nı. çok eskı 'koruyucusu' olan 'Rus YayıhnacıhğT ıle bırlıkte, S-300 fûzelennı kullanarak topraklanna kat- mak ıstıyor ARADA BIR M.İSKENDER ÖZTURANLI Türkçe Ezan "Insanlıkta dın duygusu ve bılgısı, bılım ve tek- nığın ışıgında arınıp olgunlaşıncaya değtn dın oyunu aktöherıne heryerde rastlanacaktır" Bu tumce, buyuk devlet adamı M. Kemal Ata- türk'undur Emeklı vaız Muhammet Dafi, ne yazık kı sayı- ları az olan aydın ve Ataturkçu dın adamlanmız- dan bırıdır Dın oyunu aktorlennın cınt attığı bırTur- kıye'de, gazetenız Cumhurıyet'te ara sıra Ata- türk'un yaşamı boyu ozlemını çektığı bır dılle ko- nuşmakta, çok ılgınç yazılar yazmaktadır Dınsel konuları bılımın ışıgında ıncelemeye ve değerlen- dırmeye çalışmaktadır 1 Kasım 1997 gunu "Namaza Çağn" başlığı al- tında yayımlanan yazı da bunlardan bırıdır Eza- nın Turkçe okunmasının neden gereklı olduğunu çarpıcı bıçimde anlatmıştır bıze "Bır ulke kı ca- mısınde Turkçe ezan okunur I Koylu anlar mana- sını namazdakı duanın" gerçeğını dıle getırmış- tır Ataturk, 1 Mart 1922 tarıhlı Meclıs'ı açış konuş- masında, "Hutbelenn halkın anlayacağı dılle ol- ması" gereğıne değınmıştır 7 Şubat 1923 gunu Balıkesır'de Paşa Camısı'nın mınberıne çıkarak "Hutbelenn Turkçeleştınlmesım" açıkça savun- muştur Daha sonra da ezanı Turkçeleştırmekle yetınmemış, hadıslenn çevırısını, Kuran'ın çevırı- sı ve yorumunu yaptırtmış ve yayımlatmıştır Ne var kı 1950'lerın sıyasal ıktıdarı, Ataturk'ten ve Ataturkçulukten uzaklaştığı ıçın bırakınız hutbele- n ve Kuran'ı, ezanın bıle Turkçe okutulmasına kar- şı çıkmıştır Ne yazık kı "Ezanın Arapça'dan baş- ka dılle okunamayacağı" ve "Kuran çevınsıne Ku- ran denemeyeceğı" yolundakı bağnaz anlayış gu- numuzde de surup gıtmektedır Oysa 1923 devnmcılerı ıçın ezanın Turkçe oku- tulması yeterlı değildir Kuran da Turkçe okırtul- malıdır Çunku Kuran, "Anlaşılabılmesı ıçın nastl Arapça ındmldıyse, kışılere guçluk çıkarmak ıçın gelmış değılse" onun denn anlamını çozebılmek ıçın de "ulusal dıle çevnlerek okunması tannnın bır buyruğu" sayılmıştır Bu duşuncenın oncusu hıç kuşkusuz Ata- turk tur Ataturk'un devnmcı atılımıyla başlatılan Turkçe ezan donemı, 1950'ye kadar surmuştur Tam 17 yıl mınarelerden "Tann uludur" seslen du- yulmuştur Turkçe ezanın Arapça ya donuşturulmesı, ge- rıcılere verılen ılk buyuk odundur Başka bır de- yışle, şerıat yandaşlannın devrımden aldıklan ılk kale Turkçe ezandır Ataturk devnmcılenne gore Turkçe ezan uygulaması, bır "dın sorunu" değıl, bır "dıl sorunu "öur Bu nedenle Ataturkçulenn gen almak zorunda olduğu ılk kale Turkçe ezan olmalıdır Ikıncısı ıse laıklıkle bağdaşması olanaksız zorunlu dın ders- lerıdır Goreve başlarken laık devlet uzenne ant ıçen ve tannnın gunu Ataturk'ten soz eden devlet adam- larımızdan Turkıye Cumhunyetı'ne ve laıklığe sa- hıp çıkmalarını ıstemek, her yurttaşın en doğal hakkı değıl mıdır'? Yargıya Ilgisizliğin Böylesi Av. BİRDAL ERTLGRUL Y argımızın sonınlan uzenne yıl- lardan ben so>lenmedık soz, yazılmadık yazı, yapılmadık eleştın kalmadı Sonuca ulaş- mak ıçın yıne de yazmak gere- kıyor Bır kez daha, bır kez da- ha yazmak gerektığıne ınanıyorum Geçen yıl ulkemızde c savcılıkianndakı soruşturma sayı- sı2 5mılyon,DGM'dekısoruşturmavedavasa- yısı 400 000, ceza mahkemelenndekı dava sa- yısı 3 mılyonun uzenndeydı Aynı yıl hukuk mahkemelennde açılan dava sayısı 3 mılyon cı- vanndaydı Yargıtay ıncelemesınden bozularak dönen dosyalara gore bu sayılann arthğını da be- lırtehm tcra mudurluklennde ıse 5 5 mılvonun uzennde dosya vardı Idareve vergı mahkeme- lenndekı dava sayısı da200bın dolayında Tum ceza, hukuk, ıdan ve vergı davalanyla ıcrados- yalan sayısı 12mılyonubuluyor Busa>ıyıldan yıla da artmakta Bır anlaşmazlıkta en az ıkı ta- raf bulunduğuna gore anlaşmazlık ve çekışme ıçındekı ınsanlanmızın sayısı 25 mılyondan az değıl Dolayısıyla ulke nufiısunun yansına yakını hukuksal yonden anlaşmazlık ve çekışme ıçın- de, bırbınyle davalı Ulkede nüfiısun yansı çekışme ıçındeyken bu çekışmelen çozecek olan yargıç ve savcı kad- rosu 8 500 dolayında ve bu kadrolann 1/4'u de halen doldurulamamaktadır Bugun memur kadrosu tam olan mahkeme sayısı da az, yanı çoğu mahkeme eksık memur kadrosuyla çaiışmak zorunda Bu nedenle yar- gının >Tjkü çok ağır, her mahkemeye, yargıca, savcıya günde en az 50-60 dosya düşmekte, sıs- temden de kaynaklanarak davalar uzuyor, bır dav a ıçın yılda en çok üç belkı dort duruşma ya- pılabılıyor, adalet gecıkıyor, kımı zaman ger- çekJeşmıyor, yargıya guven kalmıyor ve doğan boşluklan mafyalar dolduruyor Şunu da belır- Barosu Başkanı terek başka sorunlan ve şenatçılann hukuka el atma tutkulanna geçelım Bu ulke, bu kadar ağır yargı yuku altındayken >argı yılda 45 gün tatıl yapabılıyor Adiı tatılde bırçok davanın gorul- mekte olması nedenıyle tum yargıç ve savcılar ve hele avukatlann tüme yakını ıse bu tatılden yararlanamıyor 192O'lı yıllarda adlı tatıle gerek- çe yapılan koylunün yaz günu mahkemelere ge- lıp gıtmesının zaman ve hasat kaybı ıse günü- muzün gelışen koşullannda geçerlılığını yıtır- mış durumda Bundan oncekı ıktıdar donemınde, ulkemız yonunden de yargımız yonunden de rejım teh- lıkesı boyutuna ulaşan, laıklık karşıtı, şenat dü- şuncesının ağır bastıgı kotü bır donemı gende bıraktık Geçen dönemde, yargı yonunden, ın- san hakkı yenne kul hakkını, hukukun ustunlü- ğu yenne kul hakkının üstünluğunu savunan ve hukukun kaynagını hâlâ gokyûzunde, dogmalar- da arayan kafa yapısına dayalı bır anlayışın tah- nbatını yaşadık Bu tehhkelı gıdış, aydın Turk ınsanının, demokratık kıtle örgutleny le meslek odalan, demekler, sendıkalardan başlayıp gıde- rek genışleyen tepkılen sonunda gende kaldık- tan sonra bugün yargımızın gerçek sorunlany- la yeniden karşı karşıyayız Gerçek demokrası, ınsan haklanna dayalı çağdaş hukukun ve hukuk ustunluğunun ege- men olduğu toplumlarda uygulanabılır Bu ne- denle yargının çağdaş olması gerekır Bugün yargımız bırakın çağdaşlığı, bağımsız bıle de- ğildir Yargımızın temel sorunu, önce anayasa- dan kaynaklanmaktadır 12 Eylul faşıst cuntası- nın dayattığı anayasa ıle yargı bağımsızlığı yok edılmıştır Yargı bağımsız olmadan gerçek de- mokrasıden söz edılemeyeceğı açıktır Onun ıçın bır an once anayasa değışıklığı ıle yargı, yü- rutmenın, Adalet Bakanlığı'nın egemenhğın- den kurtanlmalı. bagımsızlığına kavuşturuhna- lıdır Hâkımler v e Sav cılar Yüksek Kurulu, sek- retaryası ıle bırlıkte bağımsız olmalı ve kurul üyelen sadece bu gorevı yapmalıdır Yargıya bugün devlet bütçesmden Dıyanet ış- lennden daha az pay aynlmaktadır Boyle bır yargı, çağdaş olamayacağından, yargıya genel butçeden çok daha fazla pay aynlmalı ve yargı, bınasından kadrosuna, kırtasıyesınden kutup- hanesıne ıyıleştınlmeh ve gereken saygınlığına kavuşturulmalıdır Adalet devletın, savunma da adaletın temelı- dır dıyoruz, ama bugün savunma mesleğının ör- gutü barolarda, barolann uyelen avukatlar da so- runlar ıçınde boğulmaktadır Yargının genel so- runlan ıçınde olan savunma mesleğı bunlardan ayn kendı sorunlan mesleğımızı gıderek zorlaş- ürmış, kımı zaman yapılamaz duruma getırmış- ür Avukatlann orgutu barolar, Adalet Bakanlı- ğı'nın vesayetı altındadır Avukatlar kazanma- dıklan halde bellı bır mıktann üstunde vergı odemek zorundadırlar Hayat standardı esası, başta mesleğe yenı başlayanlarolmak uzere tum meslektaşlanmıza ağır yukler getırmektedır SSK'ye buyuk oranlarda pnm odedığımız halde sağlık sıgortasından yararlanamıyoruz Bu bakımdan anayasa değışıklığı ıle once baro- lar yurütme bölumunden çıkanlıp gerçek yen- ne. yargı bolümüne alınmalı, daha sonra Avu- katlık Yasası değışıklığı ıle mesleğımızde ver- gı, SSK dahıl, uygulamaya yonehk ıyıleştırme- ler bır an once gerçekleştınlerek savunma mes- leğı demokratık gelışmeye uygun olarak hak et- tığı yere getınlmelıdır Unutulmamalıdır kı savunma hakkı en temel haklardandırveherkesegereklıdır Savunmaya venlen değer, demokrasıye venlen değerle eşıt- tır Yargının ve demokratık yaşamın en önemh sorunlanndan bın de uygulamadakı yasalann eskılığı ve yetersızlığıdır Yargıyı hızlandıracak demokratık yaşamı yenıleyıp yükseltecek bı- çimde hukuk reformu adıyla yasal duzenleme- ler gehnlmelıdır PENCERE Refah Başsavcıya ; Savaş Açtı... Refah Partisi Cumhunyet Başsavcısı Vural Sa- vaş'a karşı savaş açtı 1) Saldınyor. "Şovmen Stalin ya da Hitler donemlerının trajık fenomenı Demagog " dıye nıtelıyor Baş- savcıyı 2) Tehdıt edıyor "Yassıada Mahkemesı'nın Savcısı Artay Ege- sel ve yargıcı Salim Başol'un durumuna duşe- ceksın" dıye Başsavcı Savaş'ın gozunu korkut- maya çabalıyor 3) Şantaj yapıyor "Refah kapatılırsa ıkı saat ıçınde yenısını kurar yolumuza devam edenz" dıye gozdağı venyor Refah Partisi ıddıanameyı bır yana bırakmış, Gumhunyet Başsavcısı'yla uğraşıyor • Bır ceza davasının uç ayağı vardır Yargıç. Savcı Sanık Savcı yasalara gore gorevını yurutmek zorunda- dır, sanık ıddıanameyı ele alarak kendısını savun- maya çalışır, yargıç "ıkı taraf"\ dınleyerek kararını venr Savcıya saldırmak savunma değildir Savcıyı tehdıt etmek savunme değildir Şantaj savunma değildir Yassıada Mahkemesı" bır thtılal mahkemesı" ıdı, 'Anayasa Mahkemesı' ıle hiçbır benzeriığı yoktur • Turkıye Cumhunyetı Anayasası'na gore dın te- melınde devlet kurmak yasaktır, ılgılı madde bu yola sapan partının kapatılmasını ongorur Yasa uygulanacak mıdır? Bu konuda uç soru var 1) Demokrasılerde partı kapatma yasağı olur 2) Yurüriuktekı yasalanmıza gore Refah Partisi kapatılma cezasını hak ettı mı"> 3) Refah kapatılırsa sonuçlan ne olur? Ancak bırbınnden farklı bu uç sorunun tartışılma- sı gun geçtıkçe anlamsızlaşıyor Çunku sanık san- dalyesınde oturan Refah Partisi Turkıye'dekı hu- kuk ve kanun duzenını hıçe sayan bır azgınlık su- recıne gırdı Davada, ıddıanameyı ele almak yen- ne savcıya saldırmaları kanun devletını tanımazlı- ğın gostergesıdır Dava ıddıanamesını kenara ıtıp Başsavcı'nın kışılığıne yonelerek şantaj ve tehdıt yoluna sapmak, suçlulann telaşıdır Dava oyle bır noktaya geldı kı, Refah Partisi Ana- yasa Mahkemesı'nde aklanırsa, Turkıye'de ırtıca- yı kımse tutamayacak, venlen karar polıtıkada şe- natçılığın meşruluğu gıbı yorumlanacaktır • Adam dıyor kı "- Refah kapatılırsa yenısını kuranm " Aynı kafayla kurarsan ne olur? Yine aynı şey olur Laık Turkıye Cumhunyetı'nde, ulusal ıstenç, dın- cılıkyapanpartıyı ıçıne sındıremıyor, polıtıkada dın pazarlaması hem gunah hem suçtur HitJer done- mını yaşayan AJmanya'da Nazı partısıne, Musso- lini donemını yaşayan Italya'da faşıst partısıne ge- çıt yok' Laık Ataturk Cumhunyetı'nde dıncı par- tının onu kapalıdır Pekı, Refah'ın Cumhunyet Başsavcısı'na savaş açması, bu partıde, merkezeyakın ılımlı Islam kım- lığı arayanların gozlerını açacak mı'? KONGRE İLANI ATATURKÇL DÜŞÜNCE DERNEĞT ISTANBUL 1L MERKEZ ŞUBES! YÖNETTM KURULU BAŞKANLıĞı'NDAN Şubemızın 4 Olağan Genel Kurul Toplantısı 15'11 1997 CUMARTESİ gunü 11 00-18 00 saatlen arasında Mecıdıye- kov Kultür Merkezı Konferans Salonu'nda yapılacaktır Tum üvelenmızın hazır bulunmalan önemle nca olunur GÜNDEM: 1-Açılış ve Yoklama 2- Dıvan Teşkılı ve Savgı Duruşu 3- Yönetım ve Denetırn Kurullarının faalıyet ve hesap raporlanmn okunması, 4- Raporlar üzennde goruşme. 5- \ önetım Kurulu'nun aklanması, 6- Gelecek tahmını bûtçenın okunması, 7- Organ seçımlen (GızlıOyla) a) Yönetım Kurulu (7 asıl ve 7 >edek) b) Denetleme Kurulu (3 asıl ve 3 >edek) c) Genel Merkez Delege (10 asü), 8- Dılekler 9- Kapanış Tel:{0212)292 19 9S KEMANTAŞ PANJUR PART - TIME ÇALIŞACAK INGILIZCE BILEN i ELEMAN ARANIYOR » TERCIHEN OĞRENCI i OLABILIR K.uiturler Mozayığının Sımgesı Ataturkçuluğûn tnatçı Sa\unucusu Zamanımızın En Elusu ve Ardası DoçDrOp SALİH BEDREDDİN NOYAN Hakk a >r urumûştur Hakk a yurujen ruhunun sevınçlı \ e mıracının kutsal olmasmı myaz eder saygıdeğer eşı Dr SE\ltHABEDRİNO\AN A>ABACI'ya \e merhumun aılesı bıre>lenne başsağlığı dılenz ALİSLMER HALİFEBAB4 ARDIÇVAYINLARJ ŞAKİR KEÇELİ TEL (0212) 225 09 91 234 18 74 Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı gunluk Bizim Gazete Ulke sooınlanna ılışkın raporiarıyia araştırmalarıyla koşe yazılanyla tarafsız haberlenyle sıvıl toplumlann gazetesı Duzenlı okumak ıçın abone olun Tel 0 212 511 08 75 Futbol lısansımı kaybettım Hukumsuzdur AYDINMLRATHEPER 34PFF 12ruhsatımı kaybettım Hukumsuzdur MUTTALİP DELİCAN Açıkoğretım kımlığımı kaybettım Hukumsuzdur AYŞEMNEL ECumhuriyet kitap kulübü Taksim Sergi Salonu KASİM AYf ETKİNLÎKLERİ SOYLESİ 'CARMENOLMAKKOLAYMI?' MEZZO SOPRANO JAKLİN ÇARKÇI (Turkıye'nın Carmen'i) CARMEN dışı mı9 Erotık mû Erkeksı mı1 '' Mesierde solıstlık denemelen ÇARKÇI rsenkamasyonu anlatıyor Astronot olabılmek tutkusu mu opera mı' Ya polıtıka' Yaşamından kesrtler ve muzık ağırlıklı sohbet 14 Kasım Cuma Saafi 7 30 Cumhunyet Kıtap Kulubu Söyleşı Salonu ECumhuriYejt kitap kulübü Taksim Sergi Salonu KASIMAYifcırvırtLlKLEI İZLEYİC! KATtUMINA AÇIK DRAMA ATÖLYESÎ AYLA.ALGAN UĞUR DEĞİKfHEMCİOĞLU TARIKGUNERSEL İLKNUR AÇIKEL ŞİİR-MUZİK-DRÂMA Uzerine Deneysel Çalışmalar 16 Kasım Pazar Saat 16 30 Cumhunyet Kıtap Kulubu Soyleşı Salonu Katılmak ısteyenlerın (212) 252 38 81/82 Telefon numaralarından Ahmet Ince kanalıyla yer ayırtmaları rıca olunur ECumhuriyet kitap kulübü CAĞALOĞLU Sergi Salonu 18 Kasım Salı Saat 15 00-18 00 ATAOL BEHRAMOGLU Kıtaplarını, kasetlennı ve yenı çıkan CD'sını ımzalıyor Adres Turkocağı Cad No 39/41 Cağaloğlu Adres Istıkla' Cad (Aksanat KarşısıjTaksım Adres Istıklal Cad (Aksanat Karşısı)Taksım KİRALIK DAİRE Tuzla'da kalorıferlı, yuzme havuzlu, 2 oda, 1 salon Ttf.: (0216) 336 49 51 Saat 17 00'den sonra
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle