Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYI"A CUMHURİYET 14 KASIM 1997 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Rus ve Yunan Yayılması
METİN ERKSAN
6
- ^ v - - w - unan Yayümacı-
^ ^ g hğ1
' (emperva-
\ / hzmı) Rus-Sİav,
^ f Pan- Sla\, Orto-
• doks-Slav yayıl-
- ^ L . macıhğımn
oluşturduğu bır •yaraükür'. Bu 'yaraö-
ğı* Rus Ingılız Fransız yayılmacılık-
lan beslemış ve buyutmuştur Rus ve
Yunan yayılmacılıklannın tek \e baş
hedefı TurkJenn yerleşık olduğu yer-
len ele geçırmektır A.macı, Turk enge-
lını yok edıp <\kdenız e ulaşmak olan
Rus-Pan-Slav- Ortodoks yayılmacılığı,
XXI vuzyılaıkı yıl kala. Yunan yayıl-
macılığı> la bırlıkte 'tehlikeli ve tutkulu
şansınT Kıbns'ta S-300 fuzelenyle de-
nemektedır
\kdenız'e ulaşmayı amaçlavan 'Rus
Yajılmacılığı'nın onunde once Bızans
Devletı, sonra Turk-Osmanlı Devletı
sonra da Turkıye Cumhunyetı Devletı
vardır Bu uç devlet 'Rus Yayılmacıb-
ğı'nın Akdenız'e doğru ılerlemesını on-
lemış vedurdurmuşlardır Bızans Dev-
letı ve Turk-Osmanlı Devletı engelını
aşamavan 'Rus Yavümacılığ]', Turk-Os-
manlı yonetımındekı (Turkokratya) Yu-
nanlılarda 'Yunan Yayılmacüığı' duşun-
cesını oluşturarak 'Rus Yayümacdı-
ğı'nın Akdenız tutkusunu gerçekleştır-
me\e çalışmıstır
Rus Prensı (knez) Oleg (1 S ''-912),
kuzey-guney doğrultusunda Akde-
nız'ın kapısı olan Bızans Başkentı
Konstantınopolıs'e (Istanbul), 907'de
buvuk bır ordujla ve donanmayla sal-
dırdı Ruslar. Istanbul'u alamadı Rus
Prensı İgor (875-945) 941 de, savaşçı
dolu bın gemı buyuk bır orduyla İstan-
bul'a saldırdı Ruslar tstanbul'u ala-
madı Rus prenslen bu sırada Hınstıyan
değıllerdı Hınstıyan olma>an Pagan
Ruslar, Ortodoks- Hınstıyan Bızans
başkentı Konstantınopolıs surlannı
aşıp, Akdenız'ın kapısı Istanbul'u ala-
madılar Oleg'ın eşı 'CMga' ya da 'Hd-
ga' (
7
-969) 945 te Rus Buyuk Prense-
sı oldu Rus saltanatının ılk kadın yo-
netıcısı olan Prenses Helga, Hınstıyan
olmayan Pagan Ruslann savaşlaalama-
dıklan Istanbul'a 957'de banşla geldı
Bızans împaratoru ünlu tanhçı-yazar
Konstantinos Porphyrogenetos (905-
959) Rus Prensesı Helga onuruna bu-
yuk bırtorenduzenledı Prenses Helga,
İstanbul'da Hınstıyan oldu ve Grekler
ıçın kutsal bır ad olan Helen ya da Hel-
len adıyla vaftız edıldı Rusya'da Orto-
doks Hınstıyanlık, resmı dın olduktan
sonra Hellen'e, Rus kılısesının 'Azizle-
ri' arasında ustûn bır yer venldı Rus
Prensesı Hellen, bılınçlı ya da bılınçsız
duşunsel bır çabayla, Rusya ıçın Akde-
nız ın kapısı olan Istanbul'un sahıbı Hı-
nstıyan-Ortodoks Bızansı ozumleme-
yen Rus yayılmacılığının Akdenız'e çı-
kamayacağını bılmıştı
Prenses Hellen'den sonra Rus dev le-
tını yoneten JCnezler ve Çarlar 'Rus-
Sİav, Pan- Slav, Ortodoks-Hıristiyan-
Slav; Rus Yayılmacıhğı' ıçınde. Pan-
Hellen, Ortodoks- Hınstıyan-Hellen,
Yunan Yayılmacılığını oluşturmuş ve
gelıştırmışlerdır Bızans'm son Împa-
ratoru XI. Konstantinos'un yeğenı Zoe
Sofiya Paleolog'la (1448-1503) evlı
olan Bızans Dev letı'nın arması 'ikibaş-
h kartah" Rusya dev letının arması ya-
pan IIL tvan (1462-1505 Knez), Mos-
kova Knezlığını Bızans dev letıyle oz-
deşleştırmıştı III Ivan dan sonra 'Rus
SarayT, 1917 Sovyet devnmıyle yok
edılene dek Yunan- Rum subay ve sıvıl
gorevlılenyle doludur Kımılen Rus
çarlannın yaverlığıne ve danışmanlığı-
na kadar yukselmış olan bu Yunan-
Rumgorevlılen, 'Rus Yayümacıuğı'nın
çıkarlan doğrultusunda, once Turk- Os-
manlı yonetımıne karşı 'Yunan Başkal-
dınsı'nın, sonra 'Yunan Yayümacıh-
ğı'nın onderlen olmuşlardır
'Rus Yayümacıuğı' yalnız Rus Sara-
yı'na, devletıne ve ordusuna ılışkın bır
futkuveakımdeğıldır 'Rus Yayılmacı-
hğı', Rus aydınlan arasında da etkın ve
yaygın bır tutku olmustur Buyük Rus
romancısı Dostayevsld (1821-1881),
Grajden dergısınde 1873-74 yıllannda
yayımladığı 'Bir YazannGünluğû' baş-
lıklı yazılannda 'Rus Yayılmacdığı'nın
kaynağı olan Pan-Slavcı duşuncelennı
şoyle açıklar "Istanbul bızım olmalı-
dır. Rusya, İstanbul'u alınalı ve Istanbul
sonsuza dek Rus kalmalıdır. İstanbuL,
yalnız Ruslann olmaudır. Çunku Turk-
Osmanlı devletinin yok edilmesı sorunu
olan 'Doğu Sorunu , Ortodoks Hıristi-
yanüğuı yazgısı sorunudur. Ortodoks
Hıristiyanlığuı vazgısu Tann'nın isten-
çiyte (iradesiyle) Rusya ıçin saptanmış
olan yoldan, hiçbır bıçimde avrılamaz.
' Doğu Sorunu' ne Slavcüar ne de bu- ki-
şi tarafindan uydurulmuş değildir. Do-
ğu Sorunu' kendiliğinden doğmuştur.
'Doğu Sorunu' çok eskiden. Slavcılar-
dan önce, bizlerden önce, sizlerden on-
ce, Buyuk Petro'dan once, Rus İmpara-
torluğundan once doğmuştur. Doğu
Sorunu buyuk Rus ulusunun bir Rus
devleti oluşumunda var olması uzerine,
Moskova Çarüğı'vla birlikte yeniden
doğmuştur.'".
"Turk Yönetimi"ne karşı Yunan-
Rum başkaldınsı 6 Mart 1821 gunu
başladı Başkaldınyı Rus Çan I. Ale-
sandr'ın (1777-182*5) yaverlen, Yunan-
Rum asıllı yüksek rutbelı Rus subayla-
n yonetti Rus Çan I. Nikola (1796-
1855) Rusya başkentı Petersburg'da, In-
gıltere devletı delegelenyle 4 Nısan
1826da 'Petersborg Protokolü'nu (tu-
tanak) ımzaladı Bu tutanak şu koşul-
lan ıçenyordu "Yunanistan içişlerinde
bağunsız bir devlet olacak. Vunanistan,
Turk-Osmanlı devletıne vergı verecek.
Turk asıllı Turk-Osmanlı uy ruklan, Yu-
nanıstan'dan çıkanlacak." Bu tutanak,
Fransa, Prusya ve Avusturya devletle-
nne bıldınldı Turk- Osmanlı devletı,
bu protokolu geçerlı saymadı 6 Tem-
muz 1827'de Londra'da, Rusya, Ingıl-
tere, Fransa arasında 'Petersburg Proto-
kolü'nu doğrulayan ve onayan 'l.Lond-
ra Protokolu' ımzalandı Uç devlet,
Londra Protokolü'nu Turk- Osmanlı
devletıne sundu Turk-Osmanlı devle-
tı, bu anlaşmayı şıddetle kınadı ve gen
çevırdı 20 Ekım 1827'de Rus, lngılız,
Fransız donanması Navann lımanında
demırlı Turk-Osmanlı donanmasını yok
ettı Çanakkale Boğazı'nıkuşattı Rus-
ya, 26 Nısan 1828'de Turk- Osmanlı
devletıne savaş açtı Savas., Turk-Os-
manlı devletının yenılmesıyle sonuç-
landı 16 Kasım 1828'de Londra'da,
Rusya, Ingıltere. Fransa, 2 Londra Pro-
tokolunu ımzaladılar Buprotokolgere-
ğınce bu devletler, 'Mora' >anmadası-
nın tumunu ve Ege-Adalar denızınm or-
talanna kadar uzanan Kiklad' adalar
grubunu korumalan altına aldı Bır su-
re ionra Yunanıstan sınırlannı saptaya-
cak olan Rusya, Ingıltere, Fransa tara-
tından 'Mora' vanmadası ıle bırlıkte
"Vunanıstan'a venlecek olan bu 'Kik-
lad' adalar grubu, Kuzey-Guney doğ-
rultusunda tstanbul-Avrupa denız yo-
lunu geçış ve denetım sınırlan ıçıne alı-
yordu 14 Eylul 1829'da Turk- Osman-
lı devletı ve Rusya devletı arasında
'EdirneAndlaşması'ımzalandı Buan-
laşmaya gore Türk- Osmanlı devletı,
'Petersburg Protokolü'nu onadı 13 Şu-
bat 183O'da Londra'da, Rusya, tngılte-
re, Fransa 'Protecting Powers' (Koru-
yucu Guçler) olarak '3. Londra Proto-
kolü'nu ımzaladılar Bu protokol uya-
nnca, Yunanıstan, Turk- Osmanlı dev -
letınden ayn bağımsız bır devlet oldu ve
Y'unanıstan devletının ulusal sınırlan
saptandı 24 Nısan 1830'da Türk-Os-
rnanlı devletı, yayılmacı ve zorba dev-
letler olan Rusya, Ingıltere ve Fran-
sa nın '3. Londra Protokolu' ıle yarat-
tığı bağımsız Yunanıstan de\ letının var-
lığını zorunlu olarak onadı Yunanıs-
tan, yüzölçümü 47 516 km kare olan
bır dev let olarak kuruldu
1844'te krallık. Yunanıstan'ında ılk
kez seçım yapıldı Seçıme adlan, 'Rus
Partisi', İngiliz Partisi', 'Fransız Parti-
si' olan Yunan sı>asal partılen katıldı
Seçımı Fransız Partisi kazandı Fransız
Partisi Başkanı loannis Kolettis (1788-
1847) Yunan Anayasası yapılırken
Meclıs'te şu konuşmayı yaptı
"Yunanistan kralhğı, rum Yunanıstan
değildir. Şımdikı sınırlanmız ıçinde bu-
lunan topraklarunız. Nunanıstan'ın en
kuçuk ve en fakir bir bolumudur. Yu-
nanlı; yalnız krallık sınırlan içinde ya-
şayan Yunanhlar değildir. Yanya'da, Se-
lanik'te, Serez'de, Edirne'de, Konstan-
tinopolis'te (İstanbul'da). Trabzon'da,
Girit'te, Sısam'da yaşayan ve tarihin çe-
şitlî donemlerınde, değişık topraklarda
yaşamış Yunan ırkına ilişldn herkes Yu-
nanlıdır. Hcllcniznı'in iki buyuk başken-
ti vardır. Atina ve Konstannnopolis. An-
na yalnız krallıgımızın başkentidir.
Konstanrinopolis; bütun Hellenlenn
umudu, krvancucoşkusu ve sonsuz (ebe-
di) başkentidir.''
Kolettis 'Enossis' ve 'Hettenizm' ılke-
len doğrultusunda. Turklenn yerleşık
olduğu topraklann Turklerden gen alın-
masına ılışkın 'Yunan Yayılmacıuğı'nı
açıkça belırtmıştı
1864'te tngıltere, Adnyatık Dem-
zı'nde Turk-Osmanlı devletı topraklan
ıçınde bulunan, fakat îngılız ışgaluıde
olan, yuzolçumu 2260 km kare olan
'Yedi Ada'yı Yunanıstan'ın ısteğıne
uyarak Yunanıstan'a armağan ettı 1877
Turk-Rus savaşından sonra 1878'de
toplanan 'Berlin Kongresi'ne, Rus-
ya'nın ısteğıne uyularak davet edılen
Yunanıstan, kongreye katılan devletler-
den, Turk- Osmanlı topraklan olan Te-
sel>a,EpırveGıntadasıruıstedı Kong-
re Yunanıstan'al881'deGıntAdasıdı-
şında 13 500 km kare Türk- Osmanlı
toprağı verdı 1897 Turk-Yunan savaşı
sonunda Yunanıstan ağır bır yenılgıye
uğradı Rus Çan D. Nikola nın (1868-
1918) kanşması sonucu II. Abdülhamit
(1842-1918) savaşı durdurdu. Turk-Yu-
nan'BanşAndlaşrnası' Rusya'nın bas-
kısı sonucu Yunanıstan çıkanna sınır
düzeltmelen yapılarak ımzalandı Yu-
nan Yayılmacıhğı Rusya'nın özendır-
mesı sonucu, Bulgar, Sırp Karadağ dev-
letlen ıle bırlıkte başlattığı 1912-1913
'Balkan Savaşı' bıtımınde, Türk- Os-
manlı dev letınden yuzolçumü 55 000
km kare olan toprak aldı Gınt Adası ve
tum Ege Denızı adalan, Yunanıstan
devletının oldu Hıç doymayan Yunan
yayılmacıhğı, 1912'deTurk-ltalyan sa-
vaşı sonucu Turk-Osmanlı devletınden
ahnıp ttalyan topraklanna ekJenen Ege
Denıza'ndekı 'On iki Ada'yı ve Doğu
Akdenız'dekı 'Meis Adası'nı, 1951'de
bır andlaşmayla alıp topraklanna kattı
'Yunan Yayılmacıhğı' şımdı yıllardan
ben topraklanna katamadığı 'Kıbns
Adası'nı. çok eskı 'koruyucusu' olan
'Rus YayıhnacıhğT ıle bırlıkte, S-300
fûzelennı kullanarak topraklanna kat-
mak ıstıyor
ARADA BIR
M.İSKENDER ÖZTURANLI
Türkçe Ezan
"Insanlıkta dın duygusu ve bılgısı, bılım ve tek-
nığın ışıgında arınıp olgunlaşıncaya değtn dın
oyunu aktöherıne heryerde rastlanacaktır"
Bu tumce, buyuk devlet adamı M. Kemal Ata-
türk'undur
Emeklı vaız Muhammet Dafi, ne yazık kı sayı-
ları az olan aydın ve Ataturkçu dın adamlanmız-
dan bırıdır Dın oyunu aktorlennın cınt attığı bırTur-
kıye'de, gazetenız Cumhurıyet'te ara sıra Ata-
türk'un yaşamı boyu ozlemını çektığı bır dılle ko-
nuşmakta, çok ılgınç yazılar yazmaktadır Dınsel
konuları bılımın ışıgında ıncelemeye ve değerlen-
dırmeye çalışmaktadır
1 Kasım 1997 gunu "Namaza Çağn" başlığı al-
tında yayımlanan yazı da bunlardan bırıdır Eza-
nın Turkçe okunmasının neden gereklı olduğunu
çarpıcı bıçimde anlatmıştır bıze "Bır ulke kı ca-
mısınde Turkçe ezan okunur I Koylu anlar mana-
sını namazdakı duanın" gerçeğını dıle getırmış-
tır
Ataturk, 1 Mart 1922 tarıhlı Meclıs'ı açış konuş-
masında, "Hutbelenn halkın anlayacağı dılle ol-
ması" gereğıne değınmıştır 7 Şubat 1923 gunu
Balıkesır'de Paşa Camısı'nın mınberıne çıkarak
"Hutbelenn Turkçeleştınlmesım" açıkça savun-
muştur Daha sonra da ezanı Turkçeleştırmekle
yetınmemış, hadıslenn çevırısını, Kuran'ın çevırı-
sı ve yorumunu yaptırtmış ve yayımlatmıştır Ne
var kı 1950'lerın sıyasal ıktıdarı, Ataturk'ten ve
Ataturkçulukten uzaklaştığı ıçın bırakınız hutbele-
n ve Kuran'ı, ezanın bıle Turkçe okutulmasına kar-
şı çıkmıştır Ne yazık kı "Ezanın Arapça'dan baş-
ka dılle okunamayacağı" ve "Kuran çevınsıne Ku-
ran denemeyeceğı" yolundakı bağnaz anlayış gu-
numuzde de surup gıtmektedır
Oysa 1923 devnmcılerı ıçın ezanın Turkçe oku-
tulması yeterlı değildir Kuran da Turkçe okırtul-
malıdır Çunku Kuran, "Anlaşılabılmesı ıçın nastl
Arapça ındmldıyse, kışılere guçluk çıkarmak ıçın
gelmış değılse" onun denn anlamını çozebılmek
ıçın de "ulusal dıle çevnlerek okunması tannnın
bır buyruğu" sayılmıştır
Bu duşuncenın oncusu hıç kuşkusuz Ata-
turk tur Ataturk'un devnmcı atılımıyla başlatılan
Turkçe ezan donemı, 1950'ye kadar surmuştur
Tam 17 yıl mınarelerden "Tann uludur" seslen du-
yulmuştur
Turkçe ezanın Arapça ya donuşturulmesı, ge-
rıcılere verılen ılk buyuk odundur Başka bır de-
yışle, şerıat yandaşlannın devrımden aldıklan ılk
kale Turkçe ezandır Ataturk devnmcılenne gore
Turkçe ezan uygulaması, bır "dın sorunu" değıl,
bır "dıl sorunu "öur
Bu nedenle Ataturkçulenn gen almak zorunda
olduğu ılk kale Turkçe ezan olmalıdır Ikıncısı ıse
laıklıkle bağdaşması olanaksız zorunlu dın ders-
lerıdır
Goreve başlarken laık devlet uzenne ant ıçen ve
tannnın gunu Ataturk'ten soz eden devlet adam-
larımızdan Turkıye Cumhunyetı'ne ve laıklığe sa-
hıp çıkmalarını ıstemek, her yurttaşın en doğal
hakkı değıl mıdır'?
Yargıya Ilgisizliğin Böylesi
Av. BİRDAL ERTLGRUL
Y
argımızın sonınlan uzenne yıl-
lardan ben so>lenmedık soz,
yazılmadık yazı, yapılmadık
eleştın kalmadı Sonuca ulaş-
mak ıçın yıne de yazmak gere-
kıyor Bır kez daha, bır kez da-
ha yazmak gerektığıne ınanıyorum Geçen yıl
ulkemızde c savcılıkianndakı soruşturma sayı-
sı2 5mılyon,DGM'dekısoruşturmavedavasa-
yısı 400 000, ceza mahkemelenndekı dava sa-
yısı 3 mılyonun uzenndeydı Aynı yıl hukuk
mahkemelennde açılan dava sayısı 3 mılyon cı-
vanndaydı Yargıtay ıncelemesınden bozularak
dönen dosyalara gore bu sayılann arthğını da be-
lırtehm tcra mudurluklennde ıse 5 5 mılvonun
uzennde dosya vardı Idareve vergı mahkeme-
lenndekı dava sayısı da200bın dolayında Tum
ceza, hukuk, ıdan ve vergı davalanyla ıcrados-
yalan sayısı 12mılyonubuluyor Busa>ıyıldan
yıla da artmakta Bır anlaşmazlıkta en az ıkı ta-
raf bulunduğuna gore anlaşmazlık ve çekışme
ıçındekı ınsanlanmızın sayısı 25 mılyondan az
değıl
Dolayısıyla ulke nufiısunun yansına yakını
hukuksal yonden anlaşmazlık ve çekışme ıçın-
de, bırbınyle davalı
Ulkede nüfiısun yansı çekışme ıçındeyken bu
çekışmelen çozecek olan yargıç ve savcı kad-
rosu 8 500 dolayında ve bu kadrolann 1/4'u de
halen doldurulamamaktadır
Bugun memur kadrosu tam olan mahkeme
sayısı da az, yanı çoğu mahkeme eksık memur
kadrosuyla çaiışmak zorunda Bu nedenle yar-
gının >Tjkü çok ağır, her mahkemeye, yargıca,
savcıya günde en az 50-60 dosya düşmekte, sıs-
temden de kaynaklanarak davalar uzuyor, bır
dav a ıçın yılda en çok üç belkı dort duruşma ya-
pılabılıyor, adalet gecıkıyor, kımı zaman ger-
çekJeşmıyor, yargıya guven kalmıyor ve doğan
boşluklan mafyalar dolduruyor Şunu da belır-
Barosu Başkanı
terek başka sorunlan ve şenatçılann hukuka el
atma tutkulanna geçelım Bu ulke, bu kadar ağır
yargı yuku altındayken >argı yılda 45 gün tatıl
yapabılıyor Adiı tatılde bırçok davanın gorul-
mekte olması nedenıyle tum yargıç ve savcılar
ve hele avukatlann tüme yakını ıse bu tatılden
yararlanamıyor 192O'lı yıllarda adlı tatıle gerek-
çe yapılan koylunün yaz günu mahkemelere ge-
lıp gıtmesının zaman ve hasat kaybı ıse günü-
muzün gelışen koşullannda geçerlılığını yıtır-
mış durumda
Bundan oncekı ıktıdar donemınde, ulkemız
yonunden de yargımız yonunden de rejım teh-
lıkesı boyutuna ulaşan, laıklık karşıtı, şenat dü-
şuncesının ağır bastıgı kotü bır donemı gende
bıraktık Geçen dönemde, yargı yonunden, ın-
san hakkı yenne kul hakkını, hukukun ustunlü-
ğu yenne kul hakkının üstünluğunu savunan ve
hukukun kaynagını hâlâ gokyûzunde, dogmalar-
da arayan kafa yapısına dayalı bır anlayışın tah-
nbatını yaşadık Bu tehhkelı gıdış, aydın Turk
ınsanının, demokratık kıtle örgutleny le meslek
odalan, demekler, sendıkalardan başlayıp gıde-
rek genışleyen tepkılen sonunda gende kaldık-
tan sonra bugün yargımızın gerçek sorunlany-
la yeniden karşı karşıyayız
Gerçek demokrası, ınsan haklanna dayalı
çağdaş hukukun ve hukuk ustunluğunun ege-
men olduğu toplumlarda uygulanabılır Bu ne-
denle yargının çağdaş olması gerekır Bugün
yargımız bırakın çağdaşlığı, bağımsız bıle de-
ğildir Yargımızın temel sorunu, önce anayasa-
dan kaynaklanmaktadır 12 Eylul faşıst cuntası-
nın dayattığı anayasa ıle yargı bağımsızlığı yok
edılmıştır Yargı bağımsız olmadan gerçek de-
mokrasıden söz edılemeyeceğı açıktır Onun
ıçın bır an once anayasa değışıklığı ıle yargı, yü-
rutmenın, Adalet Bakanlığı'nın egemenhğın-
den kurtanlmalı. bagımsızlığına kavuşturuhna-
lıdır Hâkımler v e Sav cılar Yüksek Kurulu, sek-
retaryası ıle bırlıkte bağımsız olmalı ve kurul
üyelen sadece bu gorevı yapmalıdır
Yargıya bugün devlet bütçesmden Dıyanet ış-
lennden daha az pay aynlmaktadır Boyle bır
yargı, çağdaş olamayacağından, yargıya genel
butçeden çok daha fazla pay aynlmalı ve yargı,
bınasından kadrosuna, kırtasıyesınden kutup-
hanesıne ıyıleştınlmeh ve gereken saygınlığına
kavuşturulmalıdır
Adalet devletın, savunma da adaletın temelı-
dır dıyoruz, ama bugün savunma mesleğının ör-
gutü barolarda, barolann uyelen avukatlar da so-
runlar ıçınde boğulmaktadır Yargının genel so-
runlan ıçınde olan savunma mesleğı bunlardan
ayn kendı sorunlan mesleğımızı gıderek zorlaş-
ürmış, kımı zaman yapılamaz duruma getırmış-
ür Avukatlann orgutu barolar, Adalet Bakanlı-
ğı'nın vesayetı altındadır Avukatlar kazanma-
dıklan halde bellı bır mıktann üstunde vergı
odemek zorundadırlar Hayat standardı esası,
başta mesleğe yenı başlayanlarolmak uzere tum
meslektaşlanmıza ağır yukler getırmektedır
SSK'ye buyuk oranlarda pnm odedığımız
halde sağlık sıgortasından yararlanamıyoruz
Bu bakımdan anayasa değışıklığı ıle once baro-
lar yurütme bölumunden çıkanlıp gerçek yen-
ne. yargı bolümüne alınmalı, daha sonra Avu-
katlık Yasası değışıklığı ıle mesleğımızde ver-
gı, SSK dahıl, uygulamaya yonehk ıyıleştırme-
ler bır an once gerçekleştınlerek savunma mes-
leğı demokratık gelışmeye uygun olarak hak et-
tığı yere getınlmelıdır
Unutulmamalıdır kı savunma hakkı en temel
haklardandırveherkesegereklıdır Savunmaya
venlen değer, demokrasıye venlen değerle eşıt-
tır
Yargının ve demokratık yaşamın en önemh
sorunlanndan bın de uygulamadakı yasalann
eskılığı ve yetersızlığıdır Yargıyı hızlandıracak
demokratık yaşamı yenıleyıp yükseltecek bı-
çimde hukuk reformu adıyla yasal duzenleme-
ler gehnlmelıdır
PENCERE
Refah Başsavcıya ;
Savaş Açtı...
Refah Partisi Cumhunyet Başsavcısı Vural Sa-
vaş'a karşı savaş açtı
1) Saldınyor.
"Şovmen Stalin ya da Hitler donemlerının
trajık fenomenı Demagog " dıye nıtelıyor Baş-
savcıyı
2) Tehdıt edıyor
"Yassıada Mahkemesı'nın Savcısı Artay Ege-
sel ve yargıcı Salim Başol'un durumuna duşe-
ceksın" dıye Başsavcı Savaş'ın gozunu korkut-
maya çabalıyor
3) Şantaj yapıyor
"Refah kapatılırsa ıkı saat ıçınde yenısını kurar
yolumuza devam edenz" dıye gozdağı venyor
Refah Partisi ıddıanameyı bır yana bırakmış,
Gumhunyet Başsavcısı'yla uğraşıyor
•
Bır ceza davasının uç ayağı vardır
Yargıç.
Savcı
Sanık
Savcı yasalara gore gorevını yurutmek zorunda-
dır, sanık ıddıanameyı ele alarak kendısını savun-
maya çalışır, yargıç "ıkı taraf"\ dınleyerek kararını
venr
Savcıya saldırmak savunma değildir
Savcıyı tehdıt etmek savunme değildir
Şantaj savunma değildir
Yassıada Mahkemesı" bır thtılal mahkemesı" ıdı,
'Anayasa Mahkemesı' ıle hiçbır benzeriığı yoktur
•
Turkıye Cumhunyetı Anayasası'na gore dın te-
melınde devlet kurmak yasaktır, ılgılı madde bu
yola sapan partının kapatılmasını ongorur
Yasa uygulanacak mıdır?
Bu konuda uç soru var
1) Demokrasılerde partı kapatma yasağı olur
2) Yurüriuktekı yasalanmıza gore Refah Partisi
kapatılma cezasını hak ettı mı">
3) Refah kapatılırsa sonuçlan ne olur?
Ancak bırbınnden farklı bu uç sorunun tartışılma-
sı gun geçtıkçe anlamsızlaşıyor Çunku sanık san-
dalyesınde oturan Refah Partisi Turkıye'dekı hu-
kuk ve kanun duzenını hıçe sayan bır azgınlık su-
recıne gırdı Davada, ıddıanameyı ele almak yen-
ne savcıya saldırmaları kanun devletını tanımazlı-
ğın gostergesıdır Dava ıddıanamesını kenara ıtıp
Başsavcı'nın kışılığıne yonelerek şantaj ve tehdıt
yoluna sapmak, suçlulann telaşıdır
Dava oyle bır noktaya geldı kı, Refah Partisi Ana-
yasa Mahkemesı'nde aklanırsa, Turkıye'de ırtıca-
yı kımse tutamayacak, venlen karar polıtıkada şe-
natçılığın meşruluğu gıbı yorumlanacaktır
•
Adam dıyor kı
"- Refah kapatılırsa yenısını kuranm "
Aynı kafayla kurarsan ne olur?
Yine aynı şey olur
Laık Turkıye Cumhunyetı'nde, ulusal ıstenç, dın-
cılıkyapanpartıyı ıçıne sındıremıyor, polıtıkada dın
pazarlaması hem gunah hem suçtur HitJer done-
mını yaşayan AJmanya'da Nazı partısıne, Musso-
lini donemını yaşayan Italya'da faşıst partısıne ge-
çıt yok' Laık Ataturk Cumhunyetı'nde dıncı par-
tının onu kapalıdır
Pekı, Refah'ın Cumhunyet Başsavcısı'na savaş
açması, bu partıde, merkezeyakın ılımlı Islam kım-
lığı arayanların gozlerını açacak mı'?
KONGRE İLANI
ATATURKÇL DÜŞÜNCE DERNEĞT
ISTANBUL 1L MERKEZ ŞUBES!
YÖNETTM KURULU BAŞKANLıĞı'NDAN
Şubemızın 4 Olağan Genel Kurul Toplantısı 15'11 1997
CUMARTESİ gunü 11 00-18 00 saatlen arasında Mecıdıye-
kov Kultür Merkezı Konferans Salonu'nda yapılacaktır
Tum üvelenmızın hazır bulunmalan önemle nca olunur
GÜNDEM:
1-Açılış ve Yoklama
2- Dıvan Teşkılı ve Savgı Duruşu
3- Yönetım ve Denetırn Kurullarının faalıyet ve hesap
raporlanmn okunması,
4- Raporlar üzennde goruşme.
5- \ önetım Kurulu'nun aklanması,
6- Gelecek tahmını bûtçenın okunması,
7- Organ seçımlen (GızlıOyla)
a) Yönetım Kurulu (7 asıl ve 7 >edek)
b) Denetleme Kurulu (3 asıl ve 3 >edek)
c) Genel Merkez Delege (10 asü),
8- Dılekler
9- Kapanış
Tel:{0212)292 19 9S
KEMANTAŞ
PANJUR
PART - TIME ÇALIŞACAK
INGILIZCE BILEN i
ELEMAN ARANIYOR »
TERCIHEN OĞRENCI i
OLABILIR
K.uiturler Mozayığının Sımgesı Ataturkçuluğûn
tnatçı Sa\unucusu Zamanımızın En Elusu ve Ardası
DoçDrOp
SALİH BEDREDDİN
NOYAN
Hakk a >r
urumûştur Hakk a yurujen ruhunun sevınçlı
\ e mıracının kutsal olmasmı myaz eder saygıdeğer eşı
Dr SE\ltHABEDRİNO\AN A>ABACI'ya
\e merhumun aılesı bıre>lenne başsağlığı dılenz
ALİSLMER
HALİFEBAB4
ARDIÇVAYINLARJ
ŞAKİR KEÇELİ
TEL (0212) 225 09 91
234 18 74
Turkıye Gazetecıler
Cemıyetı'nın yayınladığı
gunluk
Bizim Gazete
Ulke sooınlanna ılışkın
raporiarıyia araştırmalarıyla
koşe yazılanyla tarafsız
haberlenyle sıvıl toplumlann
gazetesı
Duzenlı okumak ıçın abone
olun Tel 0 212 511 08 75
Futbol lısansımı kaybettım
Hukumsuzdur
AYDINMLRATHEPER
34PFF 12ruhsatımı
kaybettım
Hukumsuzdur
MUTTALİP DELİCAN
Açıkoğretım kımlığımı
kaybettım Hukumsuzdur
AYŞEMNEL
ECumhuriyet
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
KASİM AYf ETKİNLÎKLERİ
SOYLESİ
'CARMENOLMAKKOLAYMI?'
MEZZO SOPRANO
JAKLİN ÇARKÇI
(Turkıye'nın Carmen'i)
CARMEN dışı mı9
Erotık mû Erkeksı mı1
'' Mesierde
solıstlık denemelen ÇARKÇI rsenkamasyonu
anlatıyor Astronot olabılmek tutkusu mu opera mı'
Ya polıtıka' Yaşamından kesrtler ve muzık ağırlıklı
sohbet
14 Kasım Cuma Saafi 7 30
Cumhunyet Kıtap Kulubu Söyleşı Salonu
ECumhuriYejt
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
KASIMAYifcırvırtLlKLEI
İZLEYİC! KATtUMINA AÇIK
DRAMA ATÖLYESÎ
AYLA.ALGAN
UĞUR DEĞİKfHEMCİOĞLU
TARIKGUNERSEL
İLKNUR AÇIKEL
ŞİİR-MUZİK-DRÂMA Uzerine
Deneysel Çalışmalar
16 Kasım Pazar Saat 16 30
Cumhunyet Kıtap Kulubu Soyleşı Salonu
Katılmak ısteyenlerın (212) 252 38 81/82 Telefon
numaralarından Ahmet Ince kanalıyla yer
ayırtmaları rıca olunur
ECumhuriyet
kitap kulübü
CAĞALOĞLU Sergi Salonu
18 Kasım Salı Saat 15 00-18 00
ATAOL BEHRAMOGLU
Kıtaplarını, kasetlennı ve yenı çıkan
CD'sını ımzalıyor
Adres Turkocağı Cad No 39/41 Cağaloğlu
Adres Istıkla' Cad (Aksanat KarşısıjTaksım Adres Istıklal Cad (Aksanat Karşısı)Taksım
KİRALIK DAİRE
Tuzla'da kalorıferlı, yuzme havuzlu,
2 oda, 1 salon
Ttf.: (0216) 336 49 51 Saat 17 00'den sonra