Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Son şekli verilen sosyal güvenlik paketinde değişik emekJilik yaş seçenekleri yer aldı
Reform paketi taraflara sunulduANKARA /ADANA (Cumhuriyet) -
Bakanlar Kurulu 50-55 yaşında ilke ka-
ran alırken ve Çalışma Bakanlığı ayn-
caek önlemler paketi hazırlarken Eko-
nomik ve Sosya! Konsey'de (ESK)
oluşrurulan komisyonun hazırladığı re-
form paketinin son şekJi sosya) tarafla-
ra sunuldu. EmekJilik yaşımn 50-55 sı-
nırının da üzenne çıkartılmak istenme-
sine sert tepkı gösteren DİSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak, sendikalı olsun
olmasm herkes! yürümeye ve meydan-
lara çıkmaya çağırdı.
Türk-îş, DlSK, Hak-İş, TtSK, TESK,
Türkije Işçı Emeklıleri Cemıyeti'nce
dün son kez yapılan toplanttda sunulan
reform paketinde. 50-55 yaş üzerinde
Bakanlar Kurulu'nda prensıp karanna
vanlmasına karşın degişik yaş seçenek-
lerine yer verildi.
Raporda. emeklilik yaşı konusunda
üzerinde uzlaşmaya vanlan 50-55 yaş
• Türk-îş, DÎSK, Hak-Iş, TİSK, TESK, Türkiye tşçi Emeklileri Cemiyeti'nce son kez yapılan
toplantıda sunulan reform paketinde, 50-55 yaş üzerinde Bakanlar Kurulu'nda prensip karanna
vanlmasına karşın değişik yaş seçeneklerine yer verildi. Emeklilik yaşının 50-55 sınınnm üzerine
çıkartılmak istenmesine tepki gösteren DİSK eyleme hazırlanıyor.
seçeneği dışında TÎSK'in orta vadede
ıstediğı 55-60, Hazine Müsteşarlığı'nın
ve DPT koordinatörlüğünde oluşturu-
lan kunıluşlann katılımıyla hazırlanan
Sosyal Güvenük Temel Yasası Tasla-
ğı'nda öngörülen 58-60, yüksek yaş sı-
nın olarak da 60-60 önerilenne yer ve-
nldi. Geçişli-geçışsiz olmasına göre ge-
tireceği katkı ve kurumlann finansman
açık durumu hesaplanan raporda, 15 yıl
geçiş süreli 50-55 yaşının getırilmesi
durumunda finansman açığının gayn
safi müli gelire (GSMH) oranının
1998'de yüzde 3.37, 2000 yılında yüz-
de 5.14, 2050 yılında ise yüzde 14.84
olacağı hesaplandı. Geçışsiz olarak 60-
60 sınınnm uygulanması durumunda
ıse açık miktannın 1998'den ıtibaren
düşmeye başlayarak 2050 yılında yüz-
de 1.93'e ineceği belirtildi.
Raporda- işçi, işveren ve esnaf kesi-
minin sosyal yardım zammının de\am
ettirilmesı, ancak ödemelerin Hazine
tarafından karşılanması ıstemine kar-
şın. mevcut gösterge tablosuna eklene-
rek sosyal güvenh'k kuruluşlannın öde-
meleri karşılığında prim almaları öne-
rildi.
SSK ve Bag-Kurgöstergelerinin me-
mur maaş katsayısından aynlması öne-
rilen raporda, Bakanlar Kurulu'nca be-
lırlenecek >eni bir katsayıya bağlanma-
sı gerektiği kaydedildi. Raporda, sosyal
yardım zammının göstergeye dönüştü-
rülmesiyle prime esas kazancın alt ve
üst sınırlannın yükseltilmesinin sağla-
nabileceği, böylece yılda yaklaşık 54
trilyon lira ek gelir elde edileceği kay-
dedildi. Prim tahsılat oranınında her 1
puanlık artışın SSK'de 6.4 trilyon lira,
Bağ-Kur'da 2 trilyon lira gelir sağlaya-
cağı belirtildi.
Prime esas kazanç üst sınınnm TB-
MM 'deki tasanda olduğu gibi asgari üc-
retin 3 katına çıkanlması durumunda
tahakkuk bazında 88 trilyon lira, 4 katı
olması durumunda da 132 trilyon liraek
gelir oluşacağı kaydedildi. Raporda,
Türk-lş'in bunu kabul etmedi|i. Hak-
Iş ve TlSK'in ise bu durumun emeklı
aylıklanna da yansıtılmasını istediği be-
lirtiJdi.
Raporda, devletin denetiminde iste-
ğe bağlı olarak uygulanacak özel sigor-
tacılığın da teşviic edilmesi önerisine de
yer verildi.
Emeklilik yaşının 50-55 yaş düzeyi-
nin de üzerine cekilmek istenmesine.
"Bumın adı rnezardaemekliliktir " diye
tepki gösteren DÎSK Genel Başkanı Bu-
dak, "Ilk uyan olarak arakk ayının ilk
haftasında bütün yöneticüer, işçi temsü-
cileri ve işsizkalan arkadaşlanmjzla An-
kara'ya yüriiyeceğiz" dedi.
Sorunun çözümünün prim miktannı
ya da çalışma süresini artırmakian değil
kayıt dışı ekonomiye müdahale edilme-
sinden ve sigortalı işçi sayıstnı çoğalt-
maktan geçtiğini vurgulayan Budak
"Sosyal patiama ohnaz drvenJer, bugün
olnıaz, yann ofanaz ama öbiir gün oiur.
Gelin hep birtikte konuşup çözfim buJ-
maya çalışaJım" diye konuştu.
İCDAS'ın yayını toplatıldı
Ilköğretim
okuüannda
Erdoğon
propogandosı
lstanbul Haber Servisi - İGDAŞ
tarafından hazırlanan ve ilköğretim
okuilanna ücretsiz dağıtılan "'Çevre
flkokul Ünite Dergisi''nde, lstanbul
Büyükşehır Belediye Başkanı Recep
Tayyip Enioğan'ın propagandası
yapılıyor Ayet ve hadislere de yer
verilen dergide "örtülü din
propagandası" yapıiırken, dergidekı bir
şiirde "dua etmemek için bilgisayar
öf^ettiler" ifadesi dikkat çekıyor.
lstanbul U Milli Eğitım Müdürü Ömer
Baiıbey. Küçükyalı Merkez İlköğretim
Okulu'na gönderilen 400 adet derginin
toplatılarak okul müdürü hakkında
soruşturma başlatıldığmı belirtırken, 50
bin adet bastınlan derginin lstanbul'daki
çok sayıda okula dağıtıldığı öğrenildı.
RP'li lstanbul Büyükşehir Belediyesı 'ne
bağlı lGÖA#*arafından yaklaşık 50 bın
adei hazn-lanan ilköğretim öğrencileruıe
yonelik dergide, lstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın. göreve geldiğinden bu yana
hava kirliliğine karşı savaş açtığı
belirtılerek şu görüşlere yer veriliyor:
"tstanbul'un havasuu temizlemeye,
doğalgaa yayguılaştırnıaya çalışmaktadır.
Onun başaniı çalışmaJan sonucu, 1986
yılında kurulan İGDAŞ bugün 4 milyon
ıstanbulluya doğalgaz ulaştırnuştır. Arnk
televizyonlarda kirlilik raporian
açıklannuyor, sokağa çıkma yasaklan
konulmuyor. ÇocukJar tertemiz ha*avı
ciğerlerine çekerek güvenle okuilanna
gidiyorlar. Güle oynaya parklarda
koşuyoriar. Belediye Başkanımız R.
Tayyip Erdoğan'a ve İGDAŞ'a önce
çocuklar olmak üzere, tüm Istanbullular
teşekkür ediyor." Dergide yer alan
Me\1ana İdris imzalı bır şıırde ıse "İneği
yalnız süt kutulannda görroek / Çiçeği
tanımamak / Ve dua etmemek için /
Bügisayar öğrettüer" ifadesiyle
telaiolojiye karşı mesaj veriliyor.
Dergide Erdoğan'ın çocukJara çevre
bihnciyle ilgili bir yazısı da yer alıyor.
Dergide aynca "Yiyiniz, içiniz. israf
etmevüıiz, Muhakkak ki AUah israf
edenleri sevmez" şeklındeki ayet iie
"Kıyamet gûnünde bile olsanız, eğer
eünizde bir fidan varsa onu dikûıiz" ve
"Nehir kenaruıda bile olsanız abdest
alırken suyu israf etme\iniz" hadislerine
yer veriliyor.
Soruşturma sürüyor
Tunceli'de
yinefaiU
meçhul cinayet
Yurt Haberleri Servisi -Tunceli 'de uzun
bir aradan sonra bir faili meçhul cinayet
daha işlendi. 36 yaşındaki Ali Ekber
Şahin, Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı
Aktarlar Köyü'nde elleri arkadan
bağlandıktan sonra kafasından
kurşunlanarak öldürüldü.
Ailesiyle birlikte Almanya'da işçi olarak
;alıştıktan sonra bir süre önce tek başına
runceli'ye dönen Ali Ekber Şahin,
inceki gün öğle saatlerinde bir faili
neçhul cinayete foırban gitti. Cesedi
Uctarlar Köyü'nün dışında bulunan
iahin'in ellerinin arkadan bağlandığı ve
afasma iki kurşun sıkıldığı belirlendi.
löyMierin. durumu Mazgirt Cumhuriyet
avcılığı'na bıldirmesine karşın Şahin'in
;sedinin 48 saat arazide beklerildiği
ldırildi. Köylüler, savcılığın cesede
)kunulmasını istemediğini,
ndarmanın da güvenlik nedeniyle köye
Imediğini öne sürdüler. Eşi ve
cuklannın halen Almanya'da yaşadığı
lirtilen Şahin'in kimler tarafından,
;in öldürüldüğü konusunda bilgi
inilemedı. Cinayeti gördükleri öne
•ülen bazı köylülerin de can güvenliği
knıyle olayla ilgili konuşmak
:medikleri bildirildi. Cınayetle ilgili
uşrurma sürdürülüyor.
Seslerinî ancak simit satarak duyurabilen küçük sanatçılar' artık okullu ofdular
Urfa'nın her köşesi müziği yaşıyor
MEHMETFAR4Ç
ŞAiNLR RFA - Kimi
zaman mağaralardaki
u
dağ yaülan"'nda, kimi
zaman da Osmanlı mi-
marisının en güzel ör-
neklerini oluşturan saray
örneği evlerde, "sırage-
celeri"nde sergiienen
Urfa müziği artık "mek-
tepfi." Alaylı sanatçılann
gıpta ile baktığı Urfa'run
yenı "İbo"lan anık
okullarda yetişıyor.
İbrahim Tatlıses ten
Mirkelam'a değin sayı-
sız sanatçı yetıştiren
Şanlıurfa'da, kimılerine
göre suyu. kimilerine
göre de "isofu nedeniy-
le büyük bir türkücü po-
tansiyeli var. Bupotansi-
yelin akademik olarak
değerlendırilmesi için
devlet 7 yı1 öncehareke-
te geçmiş. Urfa'da önce
Kültür Bakanlığı'na
bağlı bir TürkHalk Mü-
ziği Korosu oluşturul-
muş. Bu koro sıra gece-
Koridorlannda her an bir L'rfalı gencin sesinin yankılandığı okula müzisyen olnıaya karar vermiş 54
genç,özel$ınavlariaaünnıış. (Fotoğraf: ÖZCANGÜNEŞ)
lennde yetişen çok sayıda Urfalı sanat-
çıyı bünyesine almış ancak bu yetersız
kalmış. Ürfa'lılar. güzel seslerini ancak
sokaklarda sımit, kacak tütün ya da su
satarken duyurabilen küçük fbo'lann da
elınden tutulması gerektiğıni belirtmce
bu kez Mılli Eğitim Bakanlığı harekete
geçmiş. Bakanlık Karaköprü yolu üze-
rindekı eskı öğretmen okulunu geçtıği-
miz yıllarda önce Müzık Lisesi ardın-
dan da Güzel Sanatlar Lisesi "ne dönüş-
türmüş. Kondorlannda her an bir Urfa-
lı gencin yanık sesinin yankılandığı ıkı
katlı bu okula müzisyen oimaya karar
vermiş 54 Urfalı genç, özel sınavlarla
alınmış.
Gençlerönce nota, sonra ses sonra da
enstrümaîi eğitimi ahyorlar. Okulda iki
müzik öğretmeninin yanı sıra Urfalı ye-
rel sanatçılar da ders veriyor.
Yakasmda Atatürk rozetli çağdaş öğ-
retmenlerin görev yaptığı Güzel Sanat-
larLisesi. Urfa'nın gözbebeği olarak nı-
teleniyor. Yerel yöneticilerin bağnazlığı
hakım kılmaya çalıştıkları kentte, eşraf
da kız çocuklannı bu okula göndererek
güzel sanatlar eğitimi aldınyor.Sokak-
larda simit satan yoksul Urfalı ile kentin
eşrafmın çocuklan aynı sıralarda müzik
eğitimi alıyor, kımı zaman pıyanonun
başmdakimi zaman da ellennde keman-
larlayeteneklerinı sergilıyorlar. Kenteş-
rafinın çocuklarından Mdiha DemirkoL
Semra Şelli, Neşe Ozta$, Nedinı Kara-
dağb. Bedih YbUuk, L mut Bakikol,Dflek
Bayır. Canan Yusufoğlu, Dt'na Ozülkü,
Alımet Fedai v e Abmet Çakalb gibi ara-
lannda çok yeteneklilerin de bulunduğu
çocuklar, Türk Halk ve Türk Sanat mü-
ziği için umut venyorlar. Hepsi ana ders
olarak piyanodersı alıyor. Hiçbiri nota-
sız çalamıyor. okuyamıyor.
Bu yıl ilk kez mezun verecek okulda,
çocuklar arasında Harran Üniversıte-
si'nde yeni açılan mürik bölümünü ve
büyük kentlerdekı konservatuvarlan he-
defleyetıler de var. OkuJ yöneticileri tüm
öğrencilerin konservatuvarlar ile güzel
sanatlar fakültelerinin müzık bölümleri-
ne yönlendirildiğini söylüyorlar.
Tüm bu güzellikler içinde Gözel Sa-
natlar Lisesi'nin sorun-
lan da var. Ömeğin 13
branş öğretmeni gerek-
sinimi tüm girişimlere
karşın giderilememiş.
Okulda 5 piyano, 8 ke-
man, 1 viyola, 4 gitar ve
vıırmaJı-üflemeli çok sa-
yıda müzik aleti olması-
na karşın öğrenciler öğ-
retmen sıkmhsı çekiyor.
Urfa'da müzik bir ta-
raftan akademik çizgiye
kayarken, ŞURKAV
Halk Müziği Korosu gi-
bi ekjplerde yerel müzik
kültürünü yaşatmak için
mücadele veriyor. Asün-
da alaylı olarak nitele-
nen bu tür gruplarla,
akademik eğitim alan
öğrenciler arasında gizli
bir kıskançlık, bir çekiş-
me de yaşanıyor. Çok
güzel hoyrat. gazel ve
türkü okuyan ses sa-
natçılannı bünyesinde
banndıran ŞURKAV
Korosu'nun şefi Necati
Aydınlı. müzığin mek-
teplere girmesinın Urfa
gibi müzikle yoğrulan bir kentte yerel
kültürü dejenere edeceği endişesinde.
Ona göre."îyi müzisyen korolarda yeti-
şir. Müzik okullan yerel kültürü yaşata-
mazlar-."
"Merkebin makamla anırchğı kent"
olarak anılan Şanlıurfa'da nota ile oku-
yan gençlerle. yüzyıllardır süren gazel
geleneğinin temsiicıleri arasında türkü
gibi yanıJc, şarkı gibi neşeli bir rekabet
sürüyor. Türkü. Urfa'nın mağaralann-
da. Necati Aydınlı ve arkadaşlannın ye-
rel kültürü yaşattığı saray ömeği konak-
larda, Harran Ünıversitesı'nin kam-
pusunda ve Güzel Sanatlar Lisesi'nin
kondorlannda da susmuyor... Urfa her
köşesinde musikiyi yaşıyor.
ffazeteeilerden NadirV tel^raf
Asü Nadir
'
den
grt^ci^CllCl u c i l n d l U I C IVMglOl va
pü
.EskiGün
^ gazetecüer
vapü.EskiGüneş.GünajdınveTangazetesiçalışaıı-
lan, Asil Nadir'in Lefkoşa'daki adresinc telgraf çekerek •alacaklannı ödemesiru" istediler. İstanbuL Ankara ve İzmir'de dün alışıla-
gelmişin dışında bir gösteri yaşandı. Bugüne kadar eylemcüeri izleyen gazetecOer,dün kendi haklanm alabilmek için Istanbul'da Sir-
kecL Ankara'da Cinnah Caddesi'ndeki Kavaklıdere Postanesi. izmir'de ise Cumhuriy et Vleydanı'ndaki Bü>ük Postane öniindeydi-
ler. Asil Nadir'in sahibi olduğu Güneş, Giinaydın. Tan gazetelerinde çaiışan ve birikmiş ücretlerini kidem ta/minatlannı alamayan
gazeteciler, i>i niyetii bir şeküde 7 yıldır alacaklaruun ödenmesini bekledikierini söylediler. Gazeteciler, "GösterdJgimiz tüm iyi tü-
yet suiistimal edildi. Şunu herkes biuneli ki bizim emeğimûin karşılığı son kuruşuna kadar ödenmeden ldmse Tiirki>e'de başka bir
tkari girişinıde bulunamaz. Buna izin verme>iz. Asil Nadir de bunu çok hi bilmeü'dir" açıklamasını yapftlar. (TJĞUR GÜNYÜZ)
İP lideri Perinçek'e beraat
İstanbul HaberServisi- Aydınlık Dergisi 'nde
6 şubatta yayımlanan yazısında "Sincan'da
tanklann şeriatçıuğın üzerine yüriimesini al-
kışlarla karsdıyorum" sözlerine yer verdiği için
"Halkı din, diL ırk farkı gözeterek kışkırrmak"
suçundan yargılanan fşçi Partisı Genel Başka-
nı Doğu Perinçek beraat etti. Mahkeme heyeti.
suçun unsurlannın oluşmadığına karar verdi.
lstanbul 1 Vo'lu DGM'de görülen davanın
dün yapılan son oturumunda esas hakkındaki
görüşü sorulan savcı, derginin sorumlu yazıiş-
len müdürü Zahide Kuhsar Şenoğlu'nun ceza-
sının sorumlu yazıişleri müdürlerinin cezala-
nnı erteleyen yasa gereğince ertelenmesinı,
Doğu Pennçek'in ise beraat etmesini ıstedı.
Perinçek ıse Sıncan'da "şeriatprovalanmn"
yapıldığı günlerde kendisinin "TankJar, şeriat-
çıiığm üzerine yürüdüğü zaman, onlan elbette
alkışlıyonız. Çünkü ortaçağ güçlerine karşı
Cumhuriyet Devrinti'ni savunmak, herkesin
görevidir" açıklamasını yaptığını anımsattı.
Suçun unsurian oluşrnadıği gerekçesiyle Perin-
çek'ın beraatine karar veren mahkeme heyeti.
Aydınlık Dergisi sorumlu yazıişlen müdürü
Zahide Ruhsar Şenoğlu'nun cezasını da, "so-
rumluyazıişleri müdürlerinin cezaiannın crte-
lenmesini" öngören 4304 sayılı yasa gereğin-
ce erteledi.
Perinçek sav tınmasında seriatçj-
lığı tasfıve etmenin Cumhuri-
vet'in görevi olduğunu söyledi.
Levent
LPG tüpü
patladı:
20 yaralı
İstanbulHaber Servi-
si - Levent'teki bir büfe-
de LPG tüpünden sızan
gaz nedeniyle dün sabah
bir patiama meydana
geldi. Patiama sonucu
3 'ü ağır 20 kişi yaralan-
dı. lstanbul Valisı Kuttu
Aktaş, olaya açık bıra-
kilan tüpten sızan gazın
ateşie temas etmesinin
yol açüğını belirtti. AJc-
taş, yaralılann tüm teda-
vi ücretlerinin valilikçe
karşılanacağını söyledi.
Sanayi Mahallesi
Sultan Selim Caddesi 1
numarada bulunan Hü-
seyin Alan'a ait "Tuana
Bûfe" adlı kafeteryada
saat 07.45 sıralannda,
LPG tüpünden sızan
gaz, büyük bir gürüitüy-
le patladı. Olayda. büfe-
de bulunan ve yoldan
geçen yaklaşık 20 kişi,
çeşitli yerlerinden yara-
landı. KaldınldıkJan
Özel Levent Hastane-
si'nde tedavi altına alı-
nan yaralılardan 2'sinin
sağlık durumlannın cid-
di olduğu öğrenildi. Pat-
iamayerine gelen Aygaz
Müşteri Hizmetleri Mü-
dürü Gürkan Topuzlar
da olayuı kesinlıkle tüp-
gazpatlaması olmadığı-
nı, LPG tüpünün hortu-
mundan sızan gazın si-
gara veya elektrik kon-
tağından patladığının
sanıldığını belirtti.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Madalyonlar Hep İki
Yüzlüdür!
"Madalyonun Öteki Yüzü" başlıklı yazımdaki
ana düşünceye büyük destek geldi. Hiç bekleme-
diğim kadar.
O yazıda, aydın kişinin de Güneydoğu'daki as-
ker kadar yürekli olması gerektiğini savunmuş-
tum. Mayına basma olasılığını bıle bıle doğru bil-
diği yolda yürümesini.
Yaşar Kemal ve Eşber Yağmurdereli olayla-
nndan yola çıkmıştım.
Düşüncem coşkuyla paylaşılırken, bir not geldi
Istanbul'dan. Cumhuriyet'in uzman isimlerinden
Halil Nebiler'in bir notu.
Ben madalyonun "öteki yüzü'nü vurgulamış-
tım. Sayın Nebiler ise "asil yüzü"ne -Yağmurde-
reli olayı ile ilgili olarak- ışık tutuyordu.
• • •
Çok özlü ve özenli hazırlanmış olan bilgilerde 5
nokta dikkatimi özellikle çekti.
1) Eşber Yağmurdereli hakkında ilk dava 1978
yılında Samsun'daaçılıyor. Savcı "suç konusu eş-
ya"yı saklamaktan iki yıl hapsıni istiyor. Bu arada
sıkıyö'netim ilan ediliyor. Ve aynı savcı bu kez 7-
dam" istiyor.
Olayaynı olay. Sanık aynı sanık. Savcı aynı sav-
cı.
Avukat Nebi Barfas soruyor:
- Ne değişti de idam istediniz?
Savcı, cüppesini çıkanp duruşma salonunu terk
ediyor.
2) Sanıklann hepsine de işkence yapıldığı dok-
tor raporian ile kanıtlanmış. Yağmurdereli'nin ba-
şındaki yanık izleri, sekız ay sonra bile iyileşme-
miş. Oysa kendisinin "örgüt lideri" olduğuna da-
ir, işkence görmüş bu kişilerin ifadelerinden baş-
ka da kanıt yok.
Mahkemenin gerekçelı karannda, "bu konuda
yazılı kanıt bulma olanağının bulunmadığı" yazı-
lı... ve Yağmurdereli 13 yıl cezaevinde kalıyor.
3) Şartlı tahliyenin gerçekleşmesinden kısa bir
süre sonra, Yağmurdereli bir açıkhava toplantı-
sında kısa bir konuşma yapıyor. Bölücü propagan-
da yaptığı öne sürülerek hakkında dava açılıyor.
Polis konuşmaları kaydetmiş. çözmüş ve sav-
cılığa göndermiş. Avukat mahkemede soruyor:
- Tutanak doğru değil! Tutanakta adı bulunan
polıslerin yansı tutanağı ımzalamamış. Soruldu-
ğunda, bazıları ya tutanağı ya da bandı hatırlamı-
yoriar. Böyie bir tutanağa nasıl itibar edelim?
Mahkemenin söz konusu bandı istetmesi iste-
niyor... Herkesin önünde dinlensin ve o sözlerin
gerçekten de söylenip söylenmedikleri anlaşılsın
diye.
Ama öne sürülen suçun tek kanıtını ne mahke-
me, ne sanık ve hatta ne de Yargıtay göremıyor.
4) Aynı toplantıda yaptığı konuşmadan dolayı,
Hava-lş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin de yar-
gılanmaktadır. O'nun suçu da aynı... "Bölücülük
propagandası".
Ikisi için de ayn ayn bant çözüm tutanaklan var.
Ikisi de ellennde yazılı bir metin olmadan "irti-
calen" konuşmuşlar. Ve ne kadar ilgınçtir kı ikisi
de "tutanaklardaki 14- 75 satırtık bölümlerde her
nasılsa noktası virgülüne kadar aynı şeyleri söy-
ledikleri için" mahkûm oluyorlar.
CMUK'a göre, mahkeme kararlan gerekçeli ya-
zılmak zorunda. Oysa Yağmurdereli'nin son
mahkûmiyetinin onaylanmasıyla ilgili Yargıtay ka-
rannda gerekçe yok. Ve avukatın "gerekçe yazıl-
sın" talebi bile reddediliyor.
5) Yağmurdereli 1977 sonuna kadar Samsun
Havza'da yaşamış ve avukatlık yapmış. DİSK ve
TÖS-DER davalarına bakmış. Evı ıkı kez kurşun-
lanmış.
Savunduğu sanıklaria, önderi olduğu öne sürü-
len Acilciler grubunun çizgısi hiç de birbırine ya-
kın değil. Yakın/an kendisinin PKK örgütünü sık sık
eleştirdiğini söylüyorlar. Ve ekliyorlar:
- Siyasal çizgisi PKK hareketine değil, ÖDP'ye
yakın.
Zaten kendisi de Özgürlük ve Dayanışma Par-
tisi'nin kuruculanndan!
•••
Halil Nebiler'in yolladığı nottaki bilgilerin büyük
çoğunluğu somut şeyler. Ve de çok düşündürü-
cü.
Ama beni düşündüren bir başka nokta daha
var.
Yargıtay nasıl olup da her iki mahkûmiyet ka-
rarını da onaylamış?
Herşey ortada... Şimdı karar sizlerin...
Cüldal Mumcu'ya para cezası
Savcı Ulkü Coşkun'a
açılan dava reddedildi
A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Askeri
Yüksek Idare
Mahkemesi, Uğur
Mumcu cinayetinin
sonışturmasını
savsakladığı
gerekçesiyle eski DGM
savcısı Ulldi Coşkun
hakkında açılan davayı
reddederek davacı
Güldal Mumcu'ya 600
bin lira para cezası
verdi. Ortak Hukuk •
Bürosu'ndan yapılan
yazılı açıklamada,
TBMM Faili Meçhul
Cinayetleri Araştırma
Komisyonu iie Uğur
Mumcu Cinayetini
Araştırma
Komisyonu'nun
Mumcu suikastını
araştırmakla
görevlendirilen eski
DGM savcısı Ülkü
Coşkun hakkmda
soruşturmayı
savsakJadığı, iz ve delil
kaybertirdiği
gerekçesiyle suç
duyurusunda bulunduğu
anımsatılarak şöyle
denildi:
"GüJdal Mumcu'nun
Adalet Bakanlığı'na
yaptığı şikâyet
sonuçlanmış ve İ Ikü
Coşkun'un görevi
savsaklamadan dolayı
cezalandınlması
istenmiştir. Ancak bu
istem, Vlilli Savunma
Bakanlıgı'nca
gerekçesiz olarak
reddedilince, Güldal
Mumcu, Askeri Yüksek
jdare Mahkemesi'nde
dava açmıştır."
Açıklamada, bu davanın
oyçokluğuyla
reddedildiği belirtılerek
Güldal Mumcu'ya da
600 bin lira para cezası
verildiğine dikkat
çekildi.
Açıklamada. "Böylece,
soruşturmayı
savsaklayan Ülkü
Coşkun hakkmda hiçbir
işk'm yapılmazken. bu
konuda şikâyet te dava
açma hakkını kullanan
Güldal Vfumcu
cezalandınlmış olmakte
ve iç hukuk yotlan da
tüketilmektedir"
denıldı.