27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yaym Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdûrien lbmhim Yıldız - Dinç Tayanç • Sorumlu Müdür: Fikret llkiz • Haber Merkea Müdûrü: Hakan Kara •Görsel Yönetmen; Fücret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoglu • lstıhbarat- Cengiz Yıldırun • Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultur. Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir Yüceknan 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehme AbduHah YazKi0 Fotograf: Entoğan Köseoğtu 0Büı3-Bolge Edib« Buğm 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Yaym Kurulu tfcan Sdçuk(Başkan), Orhan Erinç, Oktay Knrtböke. Hikmet Çetinkaya, Şökran Soner, F.rgnnBtJcı.Dire; Tayanç, tbrahim Vlldız. Orhan Bursalı. Mustafa Batbav Hakan Kara. Ankara Temsılcısi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel-4195020(7hat), Faks- 4195027 • îzmır Temsılcisı: Serdar Kmk, H. Zıya Blv. 1352S 2'3Tel 4411220. Faks:44191170Adana Temsıkisı: Çetin Yiğenoğhı, Inönü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel:363 12 11,Faks:363 12 15 Müessese Miklûrij: Cstûn Akmen # Koordınatör Ahmet Kornban # Mıteebe: Böfcnt YenerVtdare: Hüseyta Gürer • tiletme Önder ÇeBk • Bılgı- Işlem Nail tnal • Bılgısayar Sıstem Mirirvet ÇUer • SaHş. Fazilet Koza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gfilbin Erduran 0 Koordınatör Rena Işıtman 0 Gene! Müdür Yardnocısı* Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 «Wl, Faks: 5138463 \ayımla>an ve Basao: Yem Gün Haber Ajansı. Basm \e Yaymcılık A Ş. TürkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 lsı PK 246 Istanbul Tel |O'2U| 512 05 05 (20 hat) Faks (0(212)513 85 95 14KASIM1997 tmsak: 5.14 Güneş: 6.43 Öğle: 11.56 îkindi: 14.30 Akşam: 16.54 Yatsı: 18.18 Jaklin Çarkçı CKK'de • Kültür Servisi - Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün bu haftaki konuklanndan bıri. ilk kez başrol oynadığı 'Carmen'le sanat dünyasının gündemini değiştiren mezzo sopTano Jaklin Çarkçı. Jaklin Çarkçı, bugün saat 17.30'da Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün Taksim Sergi Salonunda Carmen'i Ying ve Yang felsefesi ışığında yorumlayacak. Dominant, atılgan, aktif olan Carmen ile dışa dönük. erkeksi Carmen kişilıklerini anlatacak. Çarkçı aynca Danimarka'da sahnelenen 'Carmen' izlenimlerinden de söz edecek. Başarılı öğrencilere burs • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başanlı 1000 öğrencinin devlet bursu ile yurtdışına gönderilmesine ilişkin Kanun Hükmünde Kararname (KHK), TBMM Genel Kurulu"nda kabul edildi. BunagöreÖSYSUe başanlı olan ilk 200 öğrenci ile üniversite mezunlannın girebileceği bir smav düzenlenerek başanlı olan 800 öğrenci devlet bursu ile yurtdışında öğrenım görecek Diyabet sohbeti • Haber Merkezi - Bugün dünya diyabet günü. Dünyanın her yerinde olduğu gibi bugün Türkiye "de de dıyabetlilerin etkinlikleri var. Sabah Taksim'deki Atatürk anıtına çelenk koyacak olan diyabet tedavi ve eğitim vakfının yöneticileri 10.30'da başlayacak Diyabetle Yaşam paneline katılacaklar. Mimar Cengiz Bektaş'ın "Davutpasa Ivledresesi'nde diyabet ve eğitim merkezıne doğru" dialı konferansmdan sonra şeker sohbeti yapılacak. Şeker sohbetine Prof. Erdal Inönü, Zeki Alasya, Hürriyet'in Ankara temsilcısı lsmet Solak, Prof. Yavuz Nutku ve Prof. Temel Yılmaz katılacaklar. Sanal Harem Dairesi • Haber Merkezi - Ulusal düzeydeki ilk internette müze projesi olan İnteraktif Türkiye Müzesi üzerinde, 21. yüzyılın bilgisayar grafiğinde devrim yapması beklenen yeni multimedya teknolojileri uygulanacak. İnteraktif Türkiye Müzesi web sayfası teknoloji sponsoru Apple-Bilkom, yeni Apple multimedya teknolojisi ile Topkapı Sarayı Harem Dairesi "nin gerçeğine çok benzeyen tam bir sanal filminin yaratılabileceğini bildirdi. Gazetecilik semineri • Haber Merkezi- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Konrad Adenauer Vakfı ile birlikte düzenlediği Olağanüstü Hallerde Yerel Basın ve Yerel Gazetecilik' konulu seminer bugün Diyarbakır'da başlıyor. TGC Başkanı Nail Güreli'nin açış konuşmasını yapacağı seminere çok sayıda gazeteci katılacak. Toroslar'a sığınan tarihi Cevizli'de 'Atatürk'ün planladığı evler'den oluşan bir mahalle var 6 10. yü evleri konuımalr• Hemen her Cumhuriyet Bayramı'nda ve Atatürk'ü anma günlerinde Akseki'ye bağlı Cevizli beldesi duygulu bir bekleyişe girer. Acaba birileri gelir de cumhuriyetin 10. yıhndaki o büyük yangından sonra "Atatürk'ün tasarladığı" ilk imar planının nasıl da uygar bir kent dokusu yarattığını görür diye... OKTAY EKİVCİ Akdeniz bölgesini Iç Anadolu'ya bağla- yan Alanya-Konva yolu birkaç yıl önceye ka- dar Cevizli'den de geçerdi. Böylece Akse- ki'nin bu tarihi ilçesıni herkes görür, ya- kmdan tanımasa bıle adını ve varlığını öğ- renirdi. Şimdi yeni yol Torosları kestirmeden vurup geçince. Cevizli gizemli geçmişiyle ve yeşil dünyasıyla baş başa kaldı. Bir de Atsrtürk'ün planladığı "cumhuriyetevteriv- fc_" Evet. Yanlış okumadınız. Cevizli'de "Ata- türk'fin yapbğı imar planına göre" inşa edil- miş evlerden oluşan bir mahalle var. Hem de ne güzel evler ve ne güzel bir mahalle!.. Bugünlerde bizler 59. ölüm yıldönümün- de Atatürk'ü anarken, Cevizli halkı da Cum- huriyet'in o unutulmaz "10. yıbnı" anımsı- yor. Bütün Türkiye'de olduğu gibı önce "coşkuyla" başlayan, sonra ansızın "fetake- te" dönüşen, sonra da Atatürk'ün kucakla- yarak yeniden uygarlıkla buluşturduğu o "hüzün ve umut dohT 10. yılı... Belediye Başkanı Ahmet Işüoğhı anlatı- yor: "1933 yıhnın cumhuriyet bayramıydı. Halk. öğrencikrin marşlanna eşGk ederek bayramı kutlamak için şu ovanın kenann- daki Harmanyeri'ndetoplanıruştL Birden Ce- vizü yanmaya başladı. Kayanın (Kak'nin) aJ- ündaki evden çıkan yangın, biuşik nizamda- kiahşapevierede açraymca,bütünevtecahır- lar, çarşıdaki dükkânlar vandı. 10. yılda fe- Cumhuriyetin 10. >ılındaki \angından sonra Atatürk'ün tasarladığı yerieşme pla- nına göre yapılan geleneksel Cevizli e\leri_ (Fotoğraf: OKTAY EKJNCt) laket yaşanmıstı_" Sonra? Sonra Atatürk, "kendi kesesin- den" 1000 TL. venyor. Bir o kadar da de\ - let veriyor. Yine Atatürk bizzat ilgılenerek, hatta tanf ederek, yeni evlenn planlı yapıl- masını sağlıyor. Her arsa 520 m2 olarak ay- nlıyor. Bunlann içine 80 m2'lik evler inşa ediliyor. Her iki ev arasında 7 mt. boşluk bı- rakıhyor. Yollar ise 15 mt. genişHğinde dü- zenleniyor. Böylesı bir imar hareketiyle bir- likte o yıllara kadar "köy"olan Cevizli "na- hrj'e" yapılarak da ödüllendiriliyor... Şimdi Cevizli'de hem bu Atatürk evleri, hem de 1933'teki yangından kurtulan bin- lerce yıllık antik kaluıtılar, yine aynı kent dokusu içindeki yakın yıllara kadar yapımı devam eden "gekmekselevler'" ve böylesi bir anlamlı birlikteliği sarmalayan yeşil yamaç- lar, ormanlar ve bereketli yayla güzellikle- ri, cumhuriyetin 75. yılına doğru da öpkı 64 yıl önceki gibi "devtetin Ugjdni" bekliyor- lar. Belediye antik kale ve çevTesinin "StT" olması için 3 yıl önce başvurmuş, hâlâ bir sonuç alınamamış. Halk yapı sanaünın en- der kalan ömeklerinı oluşturan geleneksel evler "tescilK" bile değiller. Antalya'daki Koruma Kurulu'nu bekliyorlar, gelen gi- den olmuyor. Hele yeni yolda uzaktan ge- çınce, Cevizli sanki yazgısıyla baş başa bı- rakıhnış durumda... Belediye Başkamyla "Asar"a (Kale'ye) doğru çıkan eski sokaklara yürürken; "bu- ranın ilk adı Gağıras'mış'' diyor. Yani, "gâ- vurasar'' anlamında. Sonra "YeşUköy" den- diği de ohnuş; cumhunyetten bu yana da Ce- vizli. Romadöneminden (belki de Bizans) kal- dığı söylenen kalenin hemen altındaki Tür- be Sokağı. Başkanın öncelıkle korunması- nı istedigi özgün evlerden oluşuyor. Hele, SuhıyerSokağı'mnköşesindeki bahçeli za- rifevin imar planında bile "yoksavıklıgıııı'' öğrenince, Cevizli için daha fazla geç ka- hnmaması gereği açıkça ortaya çıkıyor... Eski fotoğraflar sergisi Çarşıdaki "07 DaDas Gençlik Kıraatha- nesni" ise özellikle belirtmeliyim. Sadece çay içmek için girdiğimiz kıraathanede Ce- vizli'nin bütün tarihsel zenginliğini belge- leyen eşsiz zengüılikte bir "eski fotoğraflar sergisiyle'' karşılaşıyoruz. 07 Dallas'ın sa- hibi OsmanG<^gün,çevTedekı tüm antik ka- lıntılan da belgelemış. "Yeter ki gekinkr" diyor Koruma Kurulu'nu kastederek, "gel- smler ve buralan konımaya alsuüar-." O gün Cevizli'den aynlırken, belediye baş- kanına burasının belkı de Türkiye'de ilk kez "cumhuriyet StT alanı" olabileceğini söy- lüyorum. Şimdilerde her yangından ve her sel bas- kuundan sonra devletin ve halkın parasını yine "sh'asal gösterüerine" harcayan yöne- ticiler ve politikacılar belki bu SlT'i zıya- ret ederler de 64 yıl önce benzer bir durum karşısında cumhuriyet yönetiminin neler yaptığını görüp "utamriar" diyerek... Acaba, Cevizli'yi şu sevinçle karşılama- ya hazırlandığımız "cumhuriyetin 75. >ib- nı kutiama şölerüne" de alamaz mıyız? Ata- türk'ün imar planını ve o plana göre yapı- lan evleri de bir "cumhuriyet miras" ola- rak tescil edip, böylesi bir uygarlığı da gelecek kuşaklara u kültür zengjnliğimiz'" olarak aktaramaz mıyız? Çorhılu sanayici Aykut'tan ek süre istiyor ERDAL ÖZCAN ÇORLU- Trakya'daki akarsu- lar ve tanm alanlanm zehirlediğı belirtilen 37 sanayi tesisinin kaşa- tılması ile ilgilı tartışmalar süıtr- ken Çevre Bakanı Imren Aykut fabrika sahiplerinı taahhütname vermeleri için Ankara'ya çağırdı. Bölgedeki belediye başkanlan sa- nayi tesislerine derhal müdahale edilmesinı isterken, Trakya Sana- yiciler Derneği Başkanı Doğan İ naL "Bakanhk bir süredaha ve- rirse antmalan kuranz" dedi. ÇevTe Bakanlığı'nın bir süre önce antma tesisi kurmalan için uyardığı 37 sanayi tesisiyle ilgili daha sonra verilen kapatma kara- n, dün de uygulanmadı. Ergene Nehri ile bölgedeki diğer akarsu- lar, göller ve tanm alanlanm kir- lettiği belirlenen sanayi tesisleri- ne Tekirdağ Valiliği hiçbir işlem yapmayıncaçevre örgütleri ve yurt- taşlarolaya Çevre Bakanlığı'nın ye- niden el koymasını istediler. Çe\Te Bakanı tmren A>1cut, Çer- kesköy, Çorlu ve Muratlı ilçelerin- de kurulu 37 fabrikanın sahipleri- ni antma tesisi kurmalan için son kez süre vermek üzere Ankara'ya çağırdı. Bugün Ankara'da sanayi- ci lerle bir toplantı yapacak olan Aykut, çevreyi kirlettiği saptanan bu işletmelerin sahiplerinden taah- hütname alacak. Belirlenecek bir süre içinde antma tesisi kurulaca- ğına ilişkin taahhütname nedeniy- le sanayicilere belirli bir süre ve- rilecek. Bu süre içinde de antma tesisleri kurulmazsa fabrikalar ka- patılacak. Trakya Sanayiciler Der- neği Başkanı Doğan UnaL bölge- deki sanayileşmenin hızla sürdü- ğünü, tekstil ağırlıklı kuruluşlann yüzde 90'ının da antma tesisleri- ni kurduğunu öne sürdü. Doğan, "Çevre Bakanlığı bize kısa bir sü- re daha verirse tesisierin hepsini çalışnracağu" dedi. Sanayi tesislerinin çevreyi kir- lettiği beldelerin belediye başkan- lan da sanayi tesislerine bir an ön- ce müdahale edilmesini istediler. Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, sanayi tesislerinden kay- naklanan kirliliğin önlenmesi için her tür desteği vermeye hazır ol- duklannı söyledi. Sanayi tesisle- rinden olumsuz etkilenen Velime- şe beldesinin Belediye Başkanı Mustafa Arslan da soruna derhal çözüm bulunmasıra isteyerek "Ar- ük bardak taşmak üzere" dedi. Çerkesköy'e bağlı Veliköy Be- lediye Başkanı Hayrettin Donmez. "Kiıiilrgeçözüm bulunmazsa bun- dan yeraitı sulan da etkilenecek. O zaman felaket olur" dedi. ^.nahh ninnitifln karfınin turvi İstanbul Tıp Fakültesi ;.L a.-, MZ öğrencinin ahıuşuun 75. OUgllh. UİUmnUU IUUUnUl y e r i > l b b i r s e m p o z v u m l a kutiandı. İstanbul Tıp Fakükesi De- ontoloji ve Ttp Tarihi Anabilim Dalı ile İstanbul Tabip Odası'nın ortaklaşa düzenledikleri 'Sağlık Alanında Türk Kadını' sempozyumu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim üah'nda yapıldı. Bayan çalışanlann sağlığa katkı- lannın vıırgûlandığı sempozyumda, uzun vıllar hizmet etmiş 27 hekime şükran plaketi verildi. İki gün devam ede- ceksempozyumda kadın hekimler. tarihten günümüze çalışmalannı anlatacak. (Fotoğraf: SA.\DET USLU) TÖPIAM Uzaya yollanacak yıldızlar aranıyor e-posta : tan (â prizma.net. tr MOSKOVA (AA) - "Uzayda çekilecek fihnde rol ahnak iste- yen aktör ve aktrisler, benimle, Internet aracdığıyla bağlanü knrun_.r Rus yönetmen Yuri Kara (43). uzayda çekilecek ilk bilim- kurgu filmi için ilan vererek "sağhkh" iki yıldız anyor. Po- lisiye filmlerin ünlü yönetme- ni Kara, böyle bir film için Mel Gibson ve Isabelle Adjani'yi uzaya göndermeyi hayal etti- ğini söyledi. Kara, tamamı Rus olmak üzere şimdiye kadar 20 kadar adayın başvurduğunu, bu kişilere Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü'nde bazı testler uygu- lanmakta olduğunu kaydetti. MIR uzay istasyonunda çe- kilecek film için 80 milyon do- larlık bir bütçe hazırlandığı ve Rus Uzay Dairesi'nin bu pro- jeye yeşil ışık yaktığı belirtili- yor. Soyuz uzay gemisinin ge- lecek yılın sonbahar aylartnda biri kadın, diğeri erkek olmak üzere iki yıldızı uzaya götür- mesi bekleniyor. Rus yönetmen Yuri Kara, Kırgız yazar Cengiz Aytma- tov'un 1994 yılında yayımla- nan "Kasandra'mn tşareti" ad- h romamndan esinlendiğmi söy- ledi. Romanda, yaklaşan bü- yük bir tehlikeyi insanlığa du- yurmak için uzaydan kaçan bir bilim adamının, kendisini orta- dan kaldırmaya çalışan Rus ve ABD gizli servislerine karşı verdiği mücadele ve ABD giz- li servisince görevlendirilen bir gazeteci ile yaşadığı aşk konu ediliyor. Bergamalılar tazminat davası açacak ASUMANABAaOĞLU İZMİR- Bergama-Ova- cık altm madeninin kapa- tılması yönündeki Danış- tay ve îzmir tdare Mahke- mesi kararlannın uygulan- ması için tanınan 30 gün- lük süre 22 Kasım'da do- luyor. Eurogold yetkilile- ri, Çevre Bakanlığı'nın temyize gitmesini gerek- çe göstererek yasal sürecin henüz tamamlanmadığını ileri sürüyorlar. Bergama köylülerinin avukatı Senih Ozay, ma- den şirketinin faaliyetinin durdurulmaması halinde 650 Bergama köylüsünün 1 'er mih/ar liralık tazminat davası açacağını bildirdi. Özay kendisinin ve Ber- gama Belediye Başkanı Se- fa Taşkın'ın Ankara Asli- ye Hukuk Mahkemesi'ne 1 'er milyarlık tazminat da- vası açtığmı anımsattı. Hukukçulann, meslek odalarmrn ve kitle örgütle- rinin uyanlanna karşın, Danıştay ve Izmir 1. tdare Mahkemesi'nin Bergama alnn madeninin kapaülma- sı yönündeki kararlan uy- gulanmadı. Kararlarm ilgi- li kuruluşlara tebliğ edilme- sinden itibaren tanınan ya- sal süre olan 30 gün, 22 Kasım'da sona eriyor. Avu- kat Senih Özay, madende- ki faaliyetin devam ettiği- ni belirterek madenci şir- ket Eurogold'un, Çevre Ba- kanlığı'nın temyize gitme- sini gerekçe göstererek ya- sal sürecin henüz tamam- lanmadığını savunduguna dikkat çekti. Senih Özay, şöyle ko- nuştu: "Çevre Bakanlı- ğı'nın temyize gitmesinin hiçbir krymet-i harbiyesi yoktur. Temyiz,sonuçtayi- ne Damşta> 6. Dairesi'ne gklecektir ve madenin ka- patlmasıyönündeki kara- n alan da Dantştav 6. Da- iresi'dir. Anayasa ve yasa- lardaki "yaşama ve çevre hakkı'na dayanarak siy^- nüriü altm madenciliğinin çevre ve insan yaşamına tehdholuşturduğu yönün- de karar veren Damştay 6. Dairesi'nin bu karanndan vazgeçmesi mümkün gö- zükmemektedir." Seragazı çevreye zarar veriyor İstanbul Haber Servisi - Greenpeace, seragazı yayı- lımındaki mevcut eğilimin sürmesi halinde, 2100 yı- lında Akdeniz kıyılannda deniz seviyesinin yüksele- ceğini. tatlı surezervlerive akarsularda tuzlanma görii- leceğini ve kıyı alanlannın da su alnnda kalacağını be- lirtti. Crreerrpeace'in "İkfcn De- §şiti§ veAkdenizBâJgesT konulu raporu, Ortaköy'de örgütun Akdeniz Ofisi Ener- jı Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin tarafmdan açıklandı. Petrol ve kömür yakılması sonucu artan kar- bondioksit emısyonlannın bölgedeki insan sağhğını, ekosistemleri ve ülke eko- nomilerini tehdit ettiğine dikkat çeken Keskin, "Se- ragaa ya^ilımındaki mev- cut eğfim devamederse böJ- gedesıcakukartacak,yağış- lar azalacak" dedi. tklim degişikliğinin ilk etküerinin su kaynaklan üze- rinde hissedileceğini belir- ten Melda Keskin, "Bunun en çok hissedfleceği yer Gü- ney Akdeniz ülkeieri. Iklim degişikliğinin tüm ckkü et- kflerl KuzeyAfrika veTür- ki> e gibi Doğu Akdeniz ül- kderinde hissedflecek* diye konuştu. Greenpeace Akdeniz Ofısi'nden dün yapılan ya- zılı açıklamada, kamuoyu- na sızan Kanada Bakanlar Kurulu'nun gizli belgele- rinde Türkiye'ye iki reaktör satabilmek için bir buçuk milyar dolar kredi verme karan eleştırildi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Önce 'Tarihine' Sahip Çıkmak!... Bâbıâli (İstanbul), 1950: sevimsiz bir kış; külren- gi bir soğuk kol geziyor. ustura gibi bir ayaz. Es- ki 'Vakit Yurdu'nöa, TSP'nin 'merkez yayın organı' 'Gerçek' gazetesini çıkanyoruz. Soğuk Savaş'ın Merkez/sağf na göre bu gazete,'Pravda'dır, öyle di- yorlar; oysa Moskova Radycsu'nun 'yorumcusu' Er- demVoldaş, başkatüriüsöylüyor 'Amerikancı'bir gazeteymiş! Peki, hangisiydi? Ne o, ne o: 'Ger- çek'in kabahati, bağımsız ve özgüıiükçü, 'ulu- sal' bir sosyalizm taraftan olmasıydı. Bu düşün- ce, her iki 'tarafı'da korkutmuştur. Bir akşam, gaze- tede Hasan'la (Tannkut) öyle ağdalı bir tartışmaya dalmışız ki. Esat Bey'ın (Adil Müstecabi) geldiği- ni duymamışız; o yorgun sesiyle, birden irkildik; diyordu ki: "-...siz ne konuşuyorsunuz? Türk sosyalizminin tarihi, beyhude harcanmış adam- lanntarihidiri..." Bunlan söylerken, o 'adamlardan' birisinin de kendisi olabileceğini, düşünmüş olabilir mi? Bu ihtimal, o gün bugün, yüreğimi karartmıştır. Harcanmadı diyebilir miyiz? Onu kim hatıriıyor? 40 karanlığının o belâlı ortamında, her riski göze alarak çıkardığı 'Gün'deki, daha sonra 'Gerçek'teki, sağ- duyu ve iyiniyet yüklü yazılan, neden bir 'derieyen' çıkmadı? Türk Sosyalistliğini nereye koyduğu, niçin araştınlmıyor? Neden, -eğerısteseydı- Balıkesir'den ve Brüksel'den 'kader ortağı' Sıtkı Yırcalı gibi, pe- kâlâ Demokrat Parti'ye girebileceği; hiç şüphesiz milletvekili, daha sonra da bakan olabileceği; oysa bütün bunlan elinin tersiyle itip, Türk sosyalistliği adına, ağırceza mahkemelerinde 141/142'den sü- rünmeyi tercih ettiği düşünülmüyor? Sosyalist Sol, yekpâre bir platform oluştur- mayı düşünüyorsa, bence, her şeyden önce ta- rihinin' böyle 'harcanmış' adamlanna sahip çık- masını öğrenmelidir. Sultan Galiyef'in 'hayaleti' Hâlide Edip, yazmıştır: Hakkı Behiç Bey'in, Milli Mücadele'nin en ağır, en ümitsiz yıllannda ona hediye olarak gönderdiği köpeğin adı, "Yoldaş' imiş! Hakkı Behiç'i hatıriayan kaldı mı? Meraklısı, onun adına, hem 'Yeşilordu Cemiyeti' kuruculan arasın- da, hem -Gâzi'nin kurulmasında ısrarlı olduğu- Tür- kiye Komünist Fırkası'nın kuruculan arasında rast- layacaktır. Size Müdafaa-i Hukuk Ankara'sından, bazı 'komünist isimleri saymamı ister misıniz? Bu- yurun: Mahmut Esat (Bozkurt), Tevftk Rüştü (Aras), Yunus Nâdi (Abalıoğlu), 'Baytar' Sâlih (Hacıoğ- lu), Doktor Nâzım (Resmor) vb. Hepsini elbette aynı kaba koyamazsınız, ama çoğunun anti/emper- yalist ve anti/kaprtalist bir sosyalizm düşündüğünü kim inkâr edebilir. 'Solcu Kemalist'lerden bahsetti- ğim zaman, haksız mıyım? Gâzi Mustafa Kemal'in 'denetlediği' Türkiye Komünist Fırkası'nın 'nâşir-i efkân', Yunus Nâdi Bey'in 'Yeni Gün' gazetesi idi; orada Yunus Nâdi Bey, 'kurulması öngörülen düzenin ne olduğunu', nasıl anlatıyordu biliyor musunuz? 'SSCB'nin bir kopyası olmayacaktı, ideal programını, ülkenin ko- şullannı göz önünde tutarak hazırlayacaktı; islâmlı- ğın, sosyalizmetaban oluşturduğu ileri sürülüyor; bü- tün dünya yerine yalnrz Türkiye'yi amaçlayan bir sos- yalistlik düşünülüyordu. Fırka Beyannamesi, ilginç- tir, SSCB'den 'farklı' üstelik 'ulusal' olmak isteyen bu 'fırka'ya göre, 'düşman' dışarda, emperya- lizm'dir, içerde -sıkı durun- kaprtalizm! Nihai gâ- ye ise, Türkiye'nin 'Bati Kapitalizmi'nden kurta- nlması!... Bu program, bir manada Gâzi'nin 'Halkçılık Prog- ra/n/'dır ya; bir manada, 'yukarda' -yânı SSCB'de- Mirseyit Sultan Galiyefin bayraktarlığını yapb- ğı, MUSKOM Komünistliği'nin, önemli bir *yan- sıması' değil midir? lyi de, Yeşilordu Cemryeti'ne nebuyrulur? 'Veş//'otarihte, 'şenaf gericiliğinin de- ğil, Müslüman tabanlı komünistliğin rengi; 'Cemiyet', neredeyse aynı isimler tarafından yönetiliyon Hak- kı Behiç, Yunus Nâdi, Dr. Adnan, Muhrttin Baha, Doktor Nâzım, Sım (Bellioğlu) beyler...; Eskişe- hir"deArif Oruç Bey'in çıkardığı gazetenin adı, 'Ye- ni Dünya'dır; Hele bakın, Galiyef'in Kınm'da Mus- tafa Suphi'ye yayınlattığı gazetenin adı değil midir bu? Ya Türkiye Halk istirâkiyûn Frkası"? TBMM'de- ki 'Halk Zümresi' ile 'Yeşilordu' takımının arasın- da yer alan bu 'fırka' da, hemen hemen aynı kuru- culara, üstelik 'müslümanlığın solayakınlığını' savu- nan bir platforma sahipti. Uyuşmazlık hangi noktada idi? Uç aşağı, beş yukan, Anadolu Ihtilâli ve Inkılâ- bı'nın, oluşma ve gelişme süreci içinde ortaya çıkmış olan, bu 'sosyalist' iddialı örgütler; temelde, anti/emperyalist ve anti/kaprtalist'tirier. Bunu si- nek pislemedik, bir yere yazınız! Müdafaa-i Hukuk Cemryeti'nin, -Gâzi Mustafa Kemal'in- onlarta uyu- şamadığı nokta aralarından bazılarının, Rusla- nn denetimine ciddi şekilde açık oluşlanydı. O, biliyorsunuz, "Hürriyet ve Istiklâl benim karakte- rimdir" diyen bir halk lideridir; Türkiye'de sosya- listliğin de, olacaksa, 'hür ve bağımsız' olmasınıis- temişti. Bugün, 7iürvetoağ/ms/z'olmayan, Rus de- netimine açık 'sosyalizmlerin', ülkelerini ne halege- tirmiş olduğunu görüyoruz. Dünya Sosyalizm Tari- hi'nin Gâzi'yi haksız çıkardığını söyleyebilir misiniz? Sosyalist sol, yekpâre bir cephe oluşturmayı düşünüyorsa, Türk ve Müslüman ülkelerdeki sosyalist hareketleri, onlann liderlerini ve dü- şünceierini, 'Rus/Sovyet ipoteğinden' kurtanp da değerlendirmeyi öğrenmelidir. http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http-7/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle