Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Maden sahalannm santrallara ait olmadığı ve bu nedenle devredilemeyeceği belirtildi
Kömür ocaldarmm devri yargıda
BANUSALMAN
ANKARA - Türkiye Elektrik Üretim
ve tletim AŞ'nin (TEAŞ), 10 termik
santralın 20 yillık işleöne hakkını verir-
ken, Türkiye Kömür Işletmeleri'ne
(TKl) ait olan kömür ocaklannı devre-
demeyecegine dikkat çekildi. Açılan
davalarda. Maden Yasası uyannca dev-
letçe işletilmesi gereken sahalann özel
sektöre verilmesinde "ruhsat devri ol-
maksızm işletme hakkmın devri" adı al-
tında "kanuna karşı hik yoluna" başvu-
rulduğu savunuldu.
Türkiye Maden-lş Sendikası'nın,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
hakkında açtığı davada, 12 termik sant-
raldan kömür ile çalışan 9'unun işletme
hakkının maden sahalan ile birlikte
devri karannın iptali ve yürütmenin
durdurulması istendi. Resmı Gazete'de
16 Kasım 1996 tarihinde yayımlanan
12 termik santralın 20 yıllığına devrine
T1
A. ürkiye Maden-lş Sendikası'nın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hakkında açtığı davada, 12
termik santraldan kömür ile çalışan 9'unun işletme hakkının maden sahalan ile birlikte devri karannın
iptali ve yürütmenin durdurulması istendi. Resmi Gazete'de 16 Kasım 1996 tarihinde yayımlanan 12
termik santralın 20 yıllığına devrine ilişkin ilan üzerine aynı tarihlerde açılan davanın dilekçesinde, maden
sahalannm söz konusu santrallara ait olmadığı, bu nedenle devrin olanaksız olduğu vurgulandı.
ilişkin ilan üzerine aynı tarihlerde açı-
lan davanın dilekçesinde, maden saha-
lannm söz konusu santrallara ait olma-
dığı, bu nedenle devrin olanaksız oldu-
ğu vurgulandı.
llanda yalnızca devredilecek 12 sant-
ralın kurulu güçleri ve tahmini işletme
hakkı bedellerinin yer aldığına dikkat
çekilen dilekçede, 20 yıllık işletme hak-
kı devredilecek santrallardan Hamita-
bad, Ambarlı ve Çatalağzı dışındaki 9
santralın hammadde kaynağının lınyit
kömürü olduğu ve bunlann kendilerine
ait maden sahalan bulunmadığı kayde-
dildi. Madenleri işletme hakkının TE-
AŞ'ta değil TKt'de olduğu ve bu ku-
rum tarafından 9 santrala kömür veril-
diği vurgulanan dilekçede, devir işle-
minin "maden sahalan ile biriikte (kö-
müıie çalışanlar için)" bölümü için yü-
rütmeyı durdurma ve iptal istendi.
Termik santrallarla birlikte Ege Lin-
yitleri Işletmesi Bölge Müdürlüğü'nden
kömür alan Soma A ve Soma B termik
santrallan ile Garp Linyitleri Bölge
Müdürlüğü'nden kömür alan Tunçbi-
lek santralının maden sahalanyla biriik-
te devrinden vazgeçildi.
TBMM Başkanvekili DSP'li Uluç
Gürkan ile bağımsız Ankara Milletve-
kili Gökhan Çapoğiu'nun Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı aleyhine açtık-
lan davanın dilekçesinde de maden sa-
halannın devri gündeme getirilmişti.
Dilekçede, bakanlığın ilanında. idare
hukukunda olmayan "maden sahalan-
nın ruhsat devri olmaksızın işletme hak-
kmın devri'" gibı "yeni bir kavnun ka-
zandınJdığı" belirtilirken, 3213 sayıh
Maden Yasası'nda ve ilgili yasalarda
böyle bir düzenlemenin olmadığı vur-
gulandı. 2840 sayılı linyit ve demir sa-
halannın bazılannın iadesini de düzen-
leyen yasaya göre, devredilecek maden
sahalannm "kamu kuruluşlan uhdesin-
de kalması ve devletçe işktilmesi" öngö-
rülüyor. Dilekçede, Anayasa Mahke-
mesi'nin karanyla 2840 sayılı yasa kap-
samına giren maden sahalannm işletil-
mesinin idari bir işlemle devredileme-
yeceğinin kesinleştiği belirtilirken,
"Anayasa gereği, maden sahalannın
müUdyetinin devri zaten mümkün değö-
dir" denildi.
Bakanlığın işleminin, anayasanın 6.
maddesindekı "Hiçbirorgan kaynağuu
anayasadan almayan bir devlet yetkisi
kullanamaz" hukmüne de aykın oldu-
ğu vurgulanan dilekçede, bakanlığın iş-
letme izninden söz ediyor ohnası duru-
munda Maden Yasasf nın işletme izni-
nin devredilemeyeceğine ilişkin açık
hükmüne aykın davrandıgı belirtilirken
şöyle denildi: "Davalı idare eskidüzen-
temedeki rejimi çağnştıracak bir yön-
tem benimsemiş, yarattığı terim karma-
şasıyia 3213 sayılı kanununrejiminido-
lanmaya çalışmıştır. Bakanlığın işlemi
Maden Kanunu'na aykındır ve bu ay-
kınlık gizlenmek için' kanuna karşı hile
yolu' kuilanılmışbr."
EMO Danıştay'a başvurdu
'Yap-lşlet
Yasası'na
iptal yoluANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Elektrik Mühen-
disleri Odası (EMO), hükü-
metin enerji sektöründeki
özelleştirmelerde bırçok
projeye dayanak yaptığı
Yap-lşlet Yasası'nın iptal
edilmesı için Danıştay'a
başvurdu. EMO'nun avuka-
tı Gökhan Candoğan, Da-
nıştay'ın bu istemi Anayasa
Mahkemesı'ne göndermesı
ve yüksek mahkemenin de
iptal karan vermesi duru-
munda hükümetin yargı ka-
rarlanna karşın sürdürdüğü
ihalelerin de iptal edileceği-
ni söyledi.
Avukat Candoğan, Yap-
lşlet Yasası'nın "somut
norm denetimi" yoluyla in-
celenmesi için Anayasa
Mahkemesi'ne başvurul-
masına ilişkin istemlerini
Danıştay'a dün verdi.
EMO'nun dilekçesinde,
Bakanlar Kurulu karan ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nın 10 Temmuz
1996 tarihli tebligi ile açılan
Gebze, lzmir, Adapazan,
Ankara doğalgaz santralla-
n ve Iskenderun ithal kömü-
re dayalı santral ihalelerinin
iptali için açılan davada 19
Şubat'ta yürütmenin durdu-
rulmasma karar verilmesı-
ne karşm, 28 Şubat'ta ihale-
nin gerçekleştirildiği belir-
tildi.
Dilekçede. Danıştay'ın
yürütmeyi durdurma kara-
nnın kesinleşmesiyle ihale-
lerin yasal dayanaktan yok-
sun kalması karşısında, ba-
kanlığın ihaleleri iptal et-
mek yerine 4283 sayılı Yap-
tşlet Yasası'nı çıkararak iş-
lemlere devam ettigi, 17
Ekim'de de ihalelerin so-
nuçlandınldığı kaydedildi.
EMO'nun başvurusunda,
elektrik enerjısinin bir "ka-
mu hizmeti" olması nede-
niyle, sektörde özel sektö-
rün yatınm yapabilmesi için
"imtivaz sözleşınesi" yapıl-
ması zorunluluğunun bu-
lunduğuna dikkat çekti. Ya-
sayla sözleşmelerin Danış-
tay denetiminden kaçınl-
mak istendiği belirtilen di-
lekçede, "Danıştay deneti-
minden kaçınma isteğinin
altinda, yabancı şirketlerin
ülke yöneticilerine kendi is-
teklerini kabul ettirme çaba-
sında başanlı olmalan yat-
maktadır. Yabancı şirketkr
uluslararası tahkün konu-
sunda ısrar etmektedir" de-
nildi. Anayasaya göre, iha-
lelerin Özelleştirme Yasa-
sı 'na göre yapılması gerek-
tıği belirtilen dilekçede. ba-
kanlığın yasaya dayanma-
dan işlem yapması nedeniy-
le işlemlerin iptalinin gerek-
tiği savunuldu.
Yap-lşlet Yasası'nın, yar-
gı karanyla dayanaksız ka-
lan ihalelerin tamamlanma-
sı amacıyla çıkanldığı kay-
dedilen dilekçede. "Yasaçı-
karümış olmasına rağmen,
yok hükrnünde işiemlere da-
yanan ihalenin canlandınl-
ması olanakh değildir. \ asa-
ya rağmen, Danıştay'ın yü-
rütmeyi durdurma karan
geçerlidir ve idare bu kara-
ra rağmen işlem tesis ettiği
için anayasayı ihfaüetmiştir"
görüşüne yer verildi. Yasa-
ya eklenen ek geçicı mad-
deyle, hukuksal olarak dur-
ması gereken ihalelerin. bu
yasayla tamamlanacağının
hükme bağlandığının belir-
tıldiği dilekçede, "Geçmişe
etkili yasa çıkararak, yok-
lukla malûl idari işlemlere
dayah fıili durumlar yasa ile
geçerli duruma getirilemez.
Bu nıadde anayasa aykın-
dır" denildi.
Candoğan, EMO'nun
başvurusunun kabul edile-
rek iptal karan verilmesi du-
rumunda, ihalesi tamamla-
nan 5 santralla birlikte, fizi-
bilite çalışmalan süren 6-7
santral ihalesinin de Yap-lş-
let Yasası ile yapılması yo-
lunun kapanacagını belirtti.
1
X .
iVT^^liei t n r k l n n r l ı Türidycl.ÇocukMecfisiİstanbuI'datoplandL'
4
Dahai>ibirçc*TE, daha ivi bir yaşanT
İTI.C1/1IS1 l u p i c u i t u g ? m ı a rtı n datoplanançocuklar,nasıl bir Türkiye istediklerine karar vereeekler. Sıvı gıda
slo-
ganı altında toplanan çocuklar, nasıl bir Türkiye istediklerine karar verecekler. SIM gıda işle-
me ve ambalaj kuruluşu Tetra Pak'ın "Yeniden Kazanma Postası" kampanyası çerçevesinde gerçekleştirdiği Türkiye 1. Çocuk Meclisi dün Ho-
liday lnn Otelinde toplandı. 80 ilden 160 çocuğun kaüldığı mecliste konuşan Tetra Pak Genel Müdürü Jerome Bayİe, "Çocuklanmız içinde >»•
şadıklan çe\re hakkında bügi verecekler. Nasıl bir Türkiye görmek istedikkrini anlatacaklar" diyekonuştu. (Fotoğraf: SAADET USLU)
Sosyal güvenlik
için savaşıyorlar
Eddie Kirkland & The Energy Band
Nappy Brown & The Electric City Band
Allison B. King
İstanbul Blues Kumpanyası
BLUES...BLUES...BLUES...
Sonbaharın, aşkın ve hüznün müziği blues'u
doya doya dinlemeye hazır mısınız? O halde
Efes Pilsen Blues Festivali'nde buluşmak üzere...
ANKARA HILTON
7,8,9 Kasım 1997 Saat 19 30
Bllet satış: 24 Ekım 1997 den rbbaren Vakkorama (0-312) 425 22 85,
Pok) Karum (0-312) 426 82 34, Dost Music Center (0-312} 425 80 57.
Attantıs & Hi-R Musıc Center (0-312) 426 90 29 Taylan Elektronik (Ataku!e( (0-312) 439 32 79
İSTANBUL HILTON CONVENTION & EXHIBITION CENTER
12,13,14 Kasım 1997 Saaf 19.30,15 Kaam 1997 Saat 14 00 ve 19 30
Bilet satış: 24 Ekım 1997den ıtibaren Vakkorama Suadıye .'0-216) 350 87 42,
Rumeli (0-212) 234 42 81. Taksım (0-212) 251 28 88 Gallena 10-212) 559 54 44. Akmerkez (0-212) 282 09 65
İZMİR HILTON
17,18,19 Kasım 1997 Saat: 19.30
ş: 31 Ekim 1997"der ıtibaren Vakkorama Alsancak (0-232) 421 65 90, Beymen Abancak (0-232) 422 72 75
ANTALYA SHERATON
21.22 Kasım 1997 Saat: 19 30 * '. " •
BHet satış: 7 Kasım 1 9 9 7 ^ ıtibaren Vakkorama Antalya (0-242) 241 93 67.
MERSİN HILTON j . '
24,25 Kasım 1997 Saat: 19 30 f
ş: 7 Kasım 1997den ıtibaren Mersın Hılton (0-324) 326 50 00, Vakkorama Adana (0-322) 453 30 52
Kapılar konserlerden 1 saat önce açılacaktır. Gece boyunca fast-food servisi vardır.
Organizasyon:
(0-212) 244 33 94
EFES Pilsen in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
SERPtLGÜNDÜZ
Burhanettin Demircioğtu
veHatkeEser...
Bu iki insan sosyal gü-
venlikle yatıyor sosyal gü-
venlikle kalkıyor. Sosyal gü-
venliği kendilerine meslek
edinmişler. Sosyal güvenlik
konusunda sorunlan olanla-
ra yol gösteriyorlar. 11 yıl-
dan beri bu işi yapıyorlar ve
binlerce kişiyi emeklı etmiş-
ler. Neredeyse tanıştıklan
her insanın yüzüne bakıp
"sosyal güvenliği var mı, yok
mu" anlar durumdalar.
Sosyal güvenlik uzmanı
olan bu iki insan sosyal gü-
venliğin Türkiye'de uzman
kişiler tarafından masaya
yatınldığına inanmıyorlar.
Sosyal güvenlik uzmanı ola-
rak Burhanettin Demircioğ-
lu geç emekliliğe şiddetle
karşı olduğunu vurguluyor.
Sosyal güvenliğin kurtulu-
şunun da yaşta olmadığını
savunuyor.
Kişilerin sigortalı olduk-
lan tarihten emekli olacakla-
n tarihe kadar bütün sosyal
güvenlik işlerini izlemek,
damşmanlık yapmak ve bil-
gi vermek amacıyla böyle
bir iş seçmişler. Burhanettin
Demircioğlu'na göre dünya-
da anayasası olan ülkelerin
içinde en çok sosyal güven-
likle ilgili madde Türkiye'de
var. İnsan Haklan Evrensel
Beyannamesi'nde ise "tn-
san olmak sıfaöv la her insan
sosyal güvenlik hakkuıa sa-
hiptir" der. "Şimdi kim geüp
sizin sigortanız hakkında bfl-
gi verdi" diye soruyor Bur-
hanettin Demircioğlu.
- Peki Türk vatandaşlann-
da, sosyal güvenlik uzmanı-
na danışmak gibi bir alışkan-
lık var mı? "Yeni yeni oluş-
maya başladı. Kişinin yaşı ne
olursa olsun sosyal güvenlik
içinde yer almasmı arzu edi-
yoruz.kişilerin çeşhti hakla-
nnın olduğunu onlara anla-
• Sosyal güvenlik
konusunu kendilerine
meslek edüımiş iki insan
Hatice Eser ve
Burhanettin
Demircioğlu. 11 yıldır bu
işi yapıyorlar ve binlerce
kişiyi emekli etmişler.
Neredeyse tanıştıklan her
insanın yüzüne bakıp
"sosyal güvenliği var mı,
yok mu" anlar
durumdalar.
nyoruz. Sosyal güvenlikte e-
sas amaç sigortahlann ve
hak sahiplerinin korunma-
SL"
Türkiye'de sosyal güven-
liği sağlayan çok fazla ku-
rum var. Emekli Sandığı,
Bağ-Kur. SSK. özel şirketler
ve özel sandıklar. Hepsi be-
lirli aşamalarda bir katkı
sağlıyor. Demircioğlu ve Es-
er'in üzerinde çalıştıklan
konu "Vatandaş en pratikşe-
kildesosyal güvenliği nasıl el-
de eder, nasıl emekli olur ve
havatmı nasıl garantini alb-
na alabilir.r
"Kimsc anlamasm diye
kanşık bir meıaıat yapmış-
lar. Bir kere en büyük sıkın-
ö bu" diyor Burhanettin De-
mircioğlu.
Konuşmasının devamında
"Bağ-Kur'da koşullar çok
farkk Emekli Sandığı ve
SSK'de de farkh. Türkiye'de
2 mihon 600 bin civannda
bir emekli olduğu sanılıyor.
Şimdi emekli olan bu insan-
laruı her birisinin farkh fark-
h hizmetteri var. Türkiye'ııin
nüfusu ile emekli oranına
baktığınız zaman emeklile-
rinin az olduğu; anıa toplam
sigortab ile emeklilik oranına
baktjğmız zaman aktif sigor-
tah savısının daha azolduğu,
kaçak çahşan insanlann sa-
vmnın çok olduğu ortaya ÇH
kıyor. Emekli olan insanla-
nn yaş ortalamasının ise
5Tye geldiği gözlenhor. Bu-
nu 60'kra çekmeveçahşıyx)r-
lar" diyor Demircioğlu.
Sosyal güvenlik uzmanı
olarak Burhanettin Demırci-
oğlu geç emekliliğe şiddetle
karşı olduğunu vurguluyor.
Açıklamalanna göre emek-
lilik yaşının 57-60 olması
durumunda bile sosyal gü-
venlik meselesi 2035 yılın-
da ancak düzlüğe çıkabilı-
yor. Gelişmiş ülkelerdeki
yaşamstandartlan ile Türki-
ye'deki koşullar farkh oldu-
ğu için emekliliğin yaşa bağ-
lanmış olmasını doğru bul-
madıklannı belirtiyor De-
mircioğlu ve şöyle diyor:
"Sosyal devietm içinde sos-
yal güvenlikte olmak güzel
bir şe>. Eğer devlet sosyal
devlet değüse sıkınü yarab-
yor" Şili, Arjantin? bazı Gü-
ney Amerika ülkelerinde uy-
gulanan özel sigorta mode-
linin Türkiye'ye monte edil-
meye çalışıldığını anlatan
Demircioğlubunun Türkiye
Cumhuriyeti'ni sosyal dev-
let olmaktan çıkardığını söy-
lüyor. Burhanettin Demir-
cioğlu ve Hatice Eser bu ko-
nuyla ilgili bir vakıf kurma-
ya karar vermişler ve bir yıl
kadar önce çahşmalar baş-
latılmış. "Sosj-al güvenüğe
yaşam vakfi." Slogan ise
*l Ike sosyal güvenliksiz kal-
masın."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
İki Önder, Tek Yanlış
Fikret Bila'nın CTV'deki programında Ecevit
ve Baykal'ı birer hafta ara ile izledik. Farkiıydılar.
Ama bir yanlışta buluştular.
Ecevit, Atatürk'ü "ideolojiler üstü" yaptı çıktı.
Kemalizmi unuttu.
Baykal ise gergindi, sinirliydi. Kıvrandı durdu.
Açık olmamak, kafalan kanştırmak için elinden ge-
leni yaptı. "Kemalistiz" ya da "Kemalist değiliz"
dememek için, tüm hünerlerini döktürdü.
Kemalizmin mirası sayesinde orada olduklarını
unuttular. Kemalizmi dışlayanlan gücendirmeme-
ye çalıştılar.
•••
Sayın Ecevft'in savı bilimsel değildi.
Çünkü Kemalizmin kendisi bir ideolojidir. İdeolo-
jiler üstü bir ideoloji de elbette ki olamaz.
Kemalizm "demokratik toplumcu" bir çağdaş-
laşma ideolojisidir.
Kemalizmi oluşturan altı ilkeden "Cumhuriyet-
çilik, Ulusçuluk ve Laiklik" Fransız Devrimi ile ide-
olojik yakınlığını oluşturur. "Halkçılık, Devletçilik
ve Devrimcilik" ise toplumcu ideoloji ile, yani sos-
yalizm ile buluşulan noktalardır.
Ama belirli bir ideoloji ile tam anlamıyla çakış-
mamak, iki ayrı ideolojinin Türkiye koşullarında
"özgün" birsentezinioluşturmak.. "ideolojilerüs-
tü" olmak anlamına gelmez. (Sosyal demokrat
ideolojinin kendisi de sosyalizm ile liberalizmin bir
sentezidir.)
Kemalizm "demokrasi, kalkınma ve sosyalada-
let" gereksinmelerini karşılayan bir ideolojidir. Ba-
zı ideolojilerie yakınlığı vardır. Ve bazı ideolojilere
de "kesin çizgilerte" karşıdır.
Ama ideolojiler üstü değildir!
• • •
Sayın Baykal kendi kendisiyle çelişkiliydi.
Bir yandan, Kemalizmin bir dogma, bir katı ka-
lıp olmadığını.. değişime ve gelişime açık olduğu-
nu vurguladı. Ama öte yandan da 1920'lerden
farklılıklannı kanıtlamak istercesine, inatla "Biz Ke-
malist bir partiyiz" demekten kaçındı.
Atatürk'e sahip çıktı, Altıok'un partinin malı ol-
duğu anlamına gelecek şeyler söyledi. Ama "Ke-
malistiz" dememekte kahramanca direndi.
Peki Altıok başka, Kemalizm başka bir şey mi?
Ya da CHP'nin bugünkü genel başkanı acaba
şöyle mi düşünüyor:
- Altıok'u kabul ediyoruz, ama onunla yetinmi-
yoruz. Dünyanın ve Türkiye'nin koşulları değişti;
biz de Atatürk'ün ilkelerinin üzerine başka şeyler
ekledik. Kemalizmi aştık ve adımıza da "Yeni Sol"
dedik...
Bu durumda da iki olasılık var.
Ya o "eklenenler Kemalizmle, yani Altıok'un
oluşturduğu çerçeve ile çelişkilidir. O zaman Altı-
ok'un hangilerini atacağınıza karar vermeniz ve
Kemalizmden vazgeçtiğinizi açıklamanız gerekir.
Ya da ekledikleriniz Kemalizmle uyum ıçindedir,
yani Altıok'un çağın koşulları içinde geliştirilmesin-
den ve açılmasından ibarettir. O durumda da "Ke-
malistiz" demenize hiçbir engel yoktur.
"Yeni Sol" dediğiniz zaman oy deste.ğiniz artı-
yor mu ki, Kemalist kimliği vurgulamaktan kaçlntp,
kendinize başka yaftalar arıyorsunuz?
*••
1920'lerinCHP'si.. 1950'lerinCHP'si.. 1970'le-
rinCHP'si..
Üçü de birbirinden çok farklıydı. Çünkü Türki-
ye'nin koşulları değişmişti.
Ama üçü de Kemalist çizgiye sadıktı.
Kemalizmin özünden sapmadan. O ilkelerden
yolaçıkarak, aklın ve bilimin ışığında, çağın gerek-
lerine uygun "yeni ve daha ileri" çözümlerin tem-
silcisi olarak sahnedeydiler.
Üçü de Kemalisttiler. Ama değişen koşullara o
uyumu sağlayacak ve toplumun hep öncüsü ola-
cak bir konumu korumasaydılar, işte asil o zaman
Kemalist olmaktan çıkarlardı.
Kemalizm, 1920'lerin bekçilıği değildir. Ama
Anadolu Aydınlanması'nın temelindeki özün ve o
özü oluşturan ilkelenn bekçiliğidir!
Bugün eğer Atatürk, 59 yıl öncesinden daha
güçlüyse.. bu, değişen ve gelişen koşullann Ke-
malizmi haklı çıkarmış oluşundandır. Çünkü Ata-
türk ve O'nun yaptıklannın çerçevesini oluşturan
Kemalizm bir bütündür.
Ecevit'in de Baykal'ın da şöyle demeleri gere-
kirdi:
- Hiç kuşku yok ki, biz Kemalist bir partiyiz. A-
ma Kemalizmi geçmişin bekçilıği olarak değil. ge-
leceğin öncülüğü olarak anlıyoruz!.. Biz 1920'ler-
de yanan ışığın, iki binli yıllara taşınmasına talibiz!
Bir araya gelebilseler ve bu söylemde birleşe-
bilseler. hem kendileri büyürier, hem partileri bü-
yür, hem de Türkiye esenliğe çıkar.
Asil Nadiretelgraf çekecekler
Mağdur gazeteciler
haklannı anyorlar
• Işadamı Nadir'den alacağı olan gazeteciler
ikinci toplantıyı yaptılar. Toplantıda aldıklan
kararla bugûn Nadir'e telgraf çekecek olan
gazeteciler haklannın ödenmesini yineleyecekler.
tstanbulHaberServisi- muştu. Nadir"le görüşme
İşadamı Asil Nadir'den çağnsına yanıt alamayan
alacağı olan eski Güneş. komite, önceki gün T-
Günaydın ve Tan gazete- GC'de ikinci toplantısını
leri çalışanlan, bugün ls- yaptı. 76 gazetecinin ka-
tanbul, Ankara ve Iz- tıldığı toplantı so:ıunda,
mir'de telgraf eylemi ya- bugün saat 11.00'de Iştan-
pacak. Gazeteciler. Na- bul/Sirkeci Büyük Posta-
dir'e çekecekleri telgrafla ne, Ankara'dan Kavakh-
"Hakkımızı öde" diye- dere Postanesi ve Iz-
cekler. mir/Alsancak"taki Büyük
Nadir'in Türkiye'ye Postane'den Nadır'e telg-
gelişiyle paralannı alabi- raf çekme karan alındı.
lecekleri yolunda umutla- Alacaklı gazeteciler önü-
nan çalışanlar, aradan ge- müzdeki haftalarda Anka-
çen yaklaşık altı aya rağ- ra'ya giderek eski Güneş
men bir sonuç alamayın- çalışanı olan TBMM Baş-
ca, bir araya gelerek hak- kanvekili Uluç Gürkan ve
lannı aramaya karar ver- Dışişleri Bakanı tsmail
mişlerdi. Bu amaçla 3 ka- Cem'le görüşecekler.
sım'da Türkiye Gazeteci- Eski Güneş ve Günay-
ler Cemiyeti (TGC) Bur- dın gazetelerinın patronu
hanFelekSalonu'ndatop- olan Asil Nadir, geçen
lanan mağdur gazeteciler. mayıs ayında K.KTC"den
Asil Nadir'den Alacaklı tstanbul'a gelerek kentin
Gazeteciler Komitesi en pahalı otelı olan Bey-
(ASİLALACAK) adını lerbeyi'ndeki Basphorus
taşıyan bir komite kur- Hotel'de kalmıştı.