27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 1997 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Küba'daki Sovyet füzelerinin çekilmesi karşılığında Türkiye'deki füzeleri çekmeyi kabul eden Kennedy'ye danışmanının tepkisi 'Tüıidye'yi satmış olmayacak ırnyız?'Dış Haberler Servisi - Dünya, bundan tam 35 yıl önçe, Küba'daki füze krizi sırasmda nükleer savaşm eşiğinden dönmüştû... Hatta, nükleer savaşa hiç o dönemde olduğu kadar yaklaşılmadı bir daha. Kriz, Sovyetler Birli- ği'nın, Küba'ya nükleerbaşlıklı 72 balistik fü- zeyi gizlice yerleştirmesiyle başladı. ABD'nin büyük bır bölümünü temizlemeye yetecek güçteki füzelerin yerlerinı Amerika'nın U-2 casus uçaklan tespit etti. Başkan John F. Ken- nedy, 16 Ekim 1962 günü, Ulusal Güvenlik Konseyi Gst Düzey ÎComitesi adını verdiği kurulda. üst düzey danışmanlanyla 13 gün sürecek kriz görüşmelerini başlartı. Beyaz Sa- ray'da gizlice buluşan 'akıl adamlar' tartışma- lar sırasmda "şahJnler" ve "güvercinler'' ol- mak üzere ikiye aynlırken Kennedy, kimse- ye duyurmadan görüşmeleri teybe aldı. Time dergisı. 13 ekim tarihli sayısında Ken- nedy'nin teybe aldığı bu görüşmelerin, kısa bir zaman önce deşifre edildiğinı duyurdu. Tutanaklann ılk kopyası gelecek hafta ABD'de yayımlanacak. Tarihçi ErnestR. May ve Phi- lip D. Zefiktm' un yayıma hazırladığı 700 say- fahk kitap The Kennedy Tapes (Kennedy'nin Kasetleri) adım taşıyor. Kennedy'nin önde gelen danışmanlan. za- af göstermek istemeyen, askeri müdahale yan- lısı şahinler arasında yer alıyordu. Kennedy ise temkinli bir tutum benımsemışti. Bır an- • Küba krizi sırasında ABD Başkanı John Kennedy'nin danışmanlanyla yaptığı konuşmalann tutanaklan yayımlanıyor. Kitapta Türkiye'yi de ilgilendiren bölümler bulunuyor. laşmaya varabilmek için Sovyet lideri NDdta Kruşçev'in isteği doğrultusunda, ABD'nin Türkiye'deki orta menzilli 15 Jüpiter fîizesi- ni geri çekmesini bile akılhca buluyordu. Uzun süren tartışmalar sonucunda Robert Kennedy, Sovyet Büyükelçisi Anatoti Dobrinin'ın yanı- na gönderildi. İlettiği mesaj şuydu: *Jüpiter füzeleri çok vakında Türkiye'den çekUecek." Tutanaklann, Time dergisinde yer alan ve Türkiye ile ilgili ateşli tartışmalann da yer al- dığı bir kısmı şöyle: 16 eldmDanışmanlannı Beyaz Saray'da toplayan Başkan Kennedy, Knışçev'i "Tan- n'yı oynamak"la suçlar. Doğrudan bir aske- ri müdahalenin Sovyet misillemesine yol aça- cağı beiirtilir. 18 ekim. Başkan, SSCB'den daha güçlü sı- lahlann gelmesini önlemek üzere Küba'run de- nızden ablukaya alınmasına karar verir. 19ekim. Başkan, kuvvet komutanlannı ça- ğınr. Hepsi "şahinler" sınıfinda yer alan ko- mutanlar bir işgalle desteklenecek hava sal- dınsından yanadır. Başkan Kennedy, Sovyet- ler'in bir misilleme yaparak Berlin'i ele ge- çirecekleri olasılığı üzerinde dunır. 22 ekim. Başkan televizyonda halka hita- ben yapnğı konuşmada, Küba'dan ateşlenecek bir nükleer füzenin Sovyetler'in ABD'ye sal- dınsı olarak algılanacağı uyansında bulunur. 27 ekim. Kruşçev. Kennedy'ye yazdığı bir mektupta. Küba'yı işgal etmeyeceğine söz vermesi durumunda füzelerini çekebileceği- ni söyler. Kamuoyuna yaptığı açıklamada da ABD'nin Türkiye'deki 15 Jüpiter füzesini ge- ri çekmesini ister. Gelişmeler üzerine Kennedy'nin danışman- lanyla yaptığı konuşma özetle şöyle: Başkan Kennedy: Birincisi, Türkiye'deki füzelen geçen yıl geri çekmeye çalıştık, çün- \BD Başkanı, danışmanlanyla toplantılannı gizlice kaydetniiş. kü askeri açıdan bir faydalan yok. tkincisi, ak- lı başında herhangi bir kimseye bu adil bir an- laşma gibi görünecektır. MüsteşarGeorge BaD: Türklerle konuşsak, yani dıyorum ki. bu hıç de sonuç getiren bır çözüm olmayacaktır. Başkan Kennedy: Zaten iş yetennce kan- şık George. Bizi fena kıstırdı. _ Bundy: O zaman, çıkarlanmız uğruna ken- di müttefıklerimizi satmaya çahştığımız açık- ça ortaya çıkacaktır. Başkan Kennedy: Kendimizi kandırmaya- lım. Ellerinde çok iyi bır koz var, bu yüzden öneriyi halka açıkladılar. Küba'daki füzelerin sökülmesinı, Türkiye'deki aynı füzeleri geri çekerek sağlayabilecekken Küba'yı işgal ede- meyiz. çok kanlı ve meşakkatli bir iş olur. RobertKennedy: Ola kiyann birNATOtop- lantısı düzenlense... Bazı şeyleri riske attığı- nızı kabul ediyorum, çünkü İcimi müttefıkler, "sız çıldırmışsınız" diyecekler. Başkan Kennedy: îki üç gün içmde Berlin'in ele geçirilmesine veya Türkiye'ye saldınlma- sına yol açacak bir askeri çarpışma çıkabıle- ceğinin farkında değiller. Kan dökülmeye baş- ladı mı, herkesin cesaretinin ne süratle tüken- diğını hepimiz biliyoruz, NATO'da olacağı da farklı değil. Toplantıya ara verilmiştir... Robert Kennedy: tşler nasıl gidiyor Bob? McNamara: Fena değil. ya sen nasılsın? Robert Kennedy: lyiyim. McNamara: Kafanda hiç soru ışareti varmı? Robert Kennedy:Şey... Hayır. Yapabilece- ğimiz tek şeyı yaptığımız kanaatindeyim. 28ekim. Kruşçev. kamuoyuna yaptığı acık- lamada Kennedy'nin Küba'yı işgal etmeye- ceği şeklindeki vaatlerini kabul ettiğini ve Küba'daki bütün saldın amaçlı silahlannı sö- keceğini bildinr. Kennedy'nin Türkiye'deki füzelerin çekıleceğınedair verdiği kişisel söz- leri açıklamaz. Savaşm içinde büyüyen çocuklar, ergenlik çağına gelmeden öleceklerine inanıyorlar Afgan çocuklar ölüıııü bekliyorDış Haberler Servisi - Afganis- tan'da yıllardır süren çatışmalar, başkent Kâbil'de yaşayan çocuklar- da ciddi travmalara neden oldu. UNICEF' in yaptığı araştırmaya gö- re Kâbil'deki çocuklann dörtte üçü, ergenliğe ulaşmadan öleceklerine inanıyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafindan yapılan ve so- nuçlan dün yayımlanan araştırma, Kâbil'de yaşayan çocuklann hemen hemen hepsinin uç noktalarda şid- dete maruz kaldığını ve hayatta kal- ma şanslannın bulunmadığına inan- dığını ortaya koydu. UNICEF'in çalışması, bu konuda yürütülen ilk araştırma olma niteliğı taşıyor. Yaşlan 8 ile 18 arasında değişen 300'ün üzerinde çocukla yapılan kapsamlı görüşmelerden elde edi- len bulgulara dayanan çalışma, ço- cuklarda derin psikolojik yaralar açan bır dizi vahşeti gözler önüne seriyor. Çalışmaya katılan çocuklann üç- te ikisi roket saldınlannın yol açtı- ğı ölümlere tanık olmuş ya da par- çalanmış cesetler görmüş. Çocuk- lann yansı başkalanna yapılan iş- kenceye ya da toplu ölümlere tanık olmuş. Yüzde 70'ten fazlasının ailesin- den en az bir kişi çatışmalar sırasın- da ölmüş. Çocuklann yüzde 9O'ı hayatını bir çatışmada kaybedece- ğine inanıyor. Yüzde 66'sı ergenli- ğe ulaşmadan öleceğini düşünüyor. Çalışmadan elde edilen bulgular, geçen dörtyıl içindebaşkent Kâbil'i ele geçirmek için verilen savaşlann etkileriyle ilgili önemli ipuçlan ve- riyor. UNICEF raporunun yazan Ley- la Gupta ^Çalışmadan ekleettigimiz en önemli bulgulardan birisi,çocuk- lann geçjrdiği travmanın kronik ul- duğudur" dedi. Raporda, çocuklar- daki travmanın, 1992 ile Taleban'ın Kâbil'in kontrolünü ele geçirdiği 1996 yıllan arasında meydana gel- dıği belirtiliyor. Raporda. neredey- se bütün çocuklann uzun dönemli psikolojik bozukluklardan yakındı- ğı ifade ediliyor. Gupta "Bu çocuk- lann duygusal geüşiminde şiddetin çok büyük bir rotü var, bem kendi- lerine bakıslannı hem geleceklerini geri dönülemez bir biçimde etkile- miş" şeklınde konuştu. Şu anda harabeye dönen Kâbil, sa- vaşın en şiddetli geçtiği 1993-95 yıllan arasında, bır günde yüzlerce roket ve havan topu saldınsına he- Afgan çocuklan savaşa gözlerini açtüar, savaşla büyüdüler. tnsamn insana > aptığı. bu çocuklann ruhunda onanhtıaz yaralar açti. Şimdi büyülT çoğunluğu bir çanşmada hayannı kaybedeceğine inanıyor. defoldu. Kâbil'ingüneyindedeso- kak çatışmalan aralıksız sürdü. Şehir, ilk kez nisan 1992'de Mos- kova destekli rejimin çökmesi üze- rine iktidan ele geçirmek isteyen Gulbeddin Hikmetyar'ın lideri ol- duğu Hizbi Islami fraksiyonu tara- findan bombardımana tutulmaya başlamıştı. Yurttaş Hüsamettin CindöTûk! Yurttaş İsmet Sezgin! Bız, parlamentoda mılletvekilleri yoluyla temsil edilen sade yurttaşlarız Btz, dokunulmazlıkların görüşülecegi Karma Komisyon'a -üye vermeyen partıler yerine- üye veremeyiz. Ama çetelerden arındınlmış saydam hukuk devletını özlüyoruz. Ellerımiz elektrık düğmelerine bu amaçla gidiyor. Sayın Cindoruk ve Sayın Sezgin'den de, "yurttaş sorumluluğu" içinde davranmalannı ve her gece yataklarına uzandıklarında kendilerine şu soruyu sormalarını istıyoruz: "Bugün Susurluk için ne yaptın?"  Dokunulmazlıkları kaldırın Çetelere dokunun A Y D 1 N L I K İ Ç İ N YURTTAŞ GİRİŞİMİ ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1995/251 / Karar No: 1997/1 Davacı Milli Eğitım Bakanlığı vekili tarafindan dava- lılar Fendun Top. Izzet Top, Abdullah Sert ve Semih Yıl- maz aleyhine açılan alacak davasının yapılan yargılama- sı sonunda: Sabit olan 108.376.228 lira alacağın kefîl olan davalılann sorumlu olduklan limite göre 12.106.149 lirasının davalılardan müştereken ve müte- selsilen tahsiline, bakiye kalan 96.270.079 liranın dava- lı Fendun Top'tan tahsiline, asıl alacak olan 52.061.567 liranın mesul olduklan limite göre 8.000.000 lirası için dava tarihinden ıtibaren yürütülecek % 10 faizinin müş- tereken ve müteselsılen davalılardan tahsiline, bakiye kalan asıl alacak 44.061.567 lira için dava tarihinden iti- baren yürütülecek % 10 faizin asıl davalı Fendun Top'tan tahsiline. fazla istemin reddine 1.532.544 lira harcın davalılardan tahsiline, Davacı tarafindan yapılan toplam 4.197.800 lira mah- keme masrafı ile 3.517.524 lira nispi avukatlık ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş- tir. Işbu ılamın yayımlandıgı tarihten 15 gün sonra tebliğ etmiş sayılacağından ilandan ıtibaren 15 günlük yasal süre içensinde adı geçen karan temyiz etmediğiniz tak- dirde hükmün kesinleşecegi ılanen tebliğ olunur. 16.9.1997. Ilan olunacak davalı: Semih Yılmaz. Basın:43182 T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KIYMET TAKDİR RAPORUNUN İLANENTEBLİĞİ DosyaNo: 1997/184 I.Ş. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11.6.1997 gün 1996/75 esas, 1997/616 karar sayılı ilamı ile satılmak su- retiyle hissedarlar arasındaki ortaklığın giderilmesıne ka- rar verilen Çankaya 3. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğu'nde kayıth, Çamlıtepe Mahallesi 8128 ada, 1 parselde 255 metrekare miktarlı arsa üzerine inşa edilmekte olan kâr- gir apartmanda 40/310 arsa paylı 1. kat 5 No'lu mesken hissedarlanndan Enver Gürkan'ın adresi tespit edileme- diği, mahkeme ilamı da aynı yolla kesinleşmiş olduğun- dan adına kıymet takdırraporununılanen tebligıne karar verilmiştir. Verilen karar gereğince, gaynmenkule müdürlüğümü- ze ibraz edilen 25.9.1997 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile 1.500.000.000. -TL kıymet takdiri edildiği, hissedar Enver Gürkan'ın işbu ilanın yayımı tarihinden ıtibaren rapor hakkında varsa itirazını ilgili mercie 7 gün içerisin- de yapması, aksi takdirde bu süreyi takip eden 15 gün so- nunda kıymet takdır raporunun kesinleşmiş sayılacağı, kıymet takdiri raporunun tebliğı yerine kaım olmak üze- re ilan olunur. 29.9.1997 Basın:43176 KARMA RESİM SERGİSİ 17RESSAM 25 YAPIT Mustafa Pilevneli, ibrahim Çiftçioğlu, Ramiz Aydın, Devrim Erbil, Mustafa Aslıer, Vural Yıldırım, Sadık Altınok, Hayati Mismen, Muzaffer Akyol, Veysel Günay, Mehmet Özet, Umur Türker, Alptamer Ulukılıç, Mahmut Çelayir, AN Atakan, Ahmet Özel, Tanju Alpay. (Bilim Sanat Galerisi Katkılarıyla) CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ Salonlarında Adres: istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4/1 (Aksanat Karşısı) Taksim ANKARA 10. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996/922 Davacı Ahmet Yıldız vekili tarafindan davalılar Satıl- mış Delıalıoğlu ve H. Muzaffer Özcanoğlu aleyhine açı- lan izaleyı şuyuu davasında; davanın kabulu ile dava ko- nusu Ankara Çankaya Bınncı Bölge Tapu sicilinde ka- yıth ve ımann 26769 ada 7 parsel üzennde bulunan ta- şınmaz üzerinde bulunan muhtesatlanla birlikte açık ar- tırma suretiyle umum arasında satılarak satış bedellen- nin tapu kaydındaki hissedarlara satış bedelindeki yüzde pay oranlanna göre dağıtılmasına ve taraflar arasındaki ortaklığın bu şekilde giderilmesıne temyizi kabil olarak karar verilmiş olup ış bu ilanın adı geçenlerden H. Mu- zaffer Özcanoğlu'na tebliğ olunur. Basın: 43036 NAZt İŞBİRLİKÇİSİ PAPON YARGI ÖNÜNDE Fransa geçmişi ileyüzleşecek MİŞELPERLMAM PARİS-Fransa'nın eski yük- sek devlet memurlanndan ve Valer> Giscard d'Estaing dö- nemi Bütçe Bakanı Maurice Papon, II. Dünya Savaşı sıra- sında aralannda çocuklann da bulunduğu Yahudileri sınırdı- şı ederek Almanya'daki Nazı "öJûm" kamplanna gönderil- melerinde oynadığı rolden do- layı "insanhk suçu" işledigi gerekçesiyle bugün yargıçönü- Maurice Papon ne çıkıyor. Papötı'un 16 yıl süren bir adli soruştur- ma soounda ağır ceza mahkemesinde yargı- lanmasınm, Fransa'nın Alman işbirlikçisi Vichy döneminin ızlerini silmek için geçmi- şini sorgulamaya başladığının somut bir gös- tergesı olduğu belirtiliyor. Başkent Paris'in bir dönem polis şefliği görevini de üstlenen 86 yaşındaki Papon'un en önemli özelliği üst düzey Fransız bürok- rasisi tarafindan hep yararlandınlmış ve ko- runmuş olması, bunun yanı sıra ortamın ve günün koşullanna göre kişilik ve politika- lannda bukalemum tarzı sürekli bir değişik- lik içinde olması. Usulsüzlük gerekçeleri ile birkaç kez iptal edilen davanın nihayet gün- deme gelmesmin başlıca nedenı, Yahudi na- zi avcılanyla avukatlann bu olayın peşıni bı- rakmamalanndan kaynaklaruyor. Papon'un toplam 560 bin Yahudi'nin yak- laşık 10 konvoyla Fransa'nın Bordeaux ve Drancy kentlerin- den Almanya'daki Auschwitz toplama kampına gönderilme- sinde payı olduğu 1981 yılın- da ortaya çıkmıştı. Bordeaux lsnnafMahkemesı iddiaMaka- mı tarafindan hazırlanan bel- gede. Maurice Papon'un 2. Dünya Savaşı döneminde Al- manya ile Fransa arasındaki "Yahudi karşıtı poütikadan" tam olarak haberdar olduğuna işaret ediliyor. "Zanlılann tutuklu olarak mahkemedfe hazar bulunmalannı şart koşan" Fransız y»î salan doğrultusunda 87 yaşındaki Papon'un evinden aynldığı ve Bordeaux kentinde tu- tukluluğunun süreceği Gradignan hapisha- nesine gıttiği belirtildi. Öte yandan Fransız Polis Teşkilatı (SNPT)tarafindan dün bir açıklama yapıla- rak, Fransız polisinin 2. Dünya Savaşı sıra- sında Yahudilerin toplanarak Nazı Alman- yası'nm ölüm kamplanna gönderilmesin- deki rolünden dolayı özıir dılendi. SNPT Başkanı Andre Lenfant, Fransa'da 750 bin kişiden oluşan Yahudi Cemaatı'ne gönder- diği özür mektubunda "2. Dünya Savaşı s- rasuıda Fransız polisinin Yahudilere karşı tutumundan dola>ıözürdüiyorve bizieri af- fetmenizi rica edivoruz" dedi. Oslo Konferansı'ndan mayınlara yasak çıktı Mayınlar her yıl bir milyon kişiyi öldüriiyor ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Oslo'da yapılan "Mayın Konferansrnda ABD, Rusya Federasyonu ve Çin'in dışındaki 100 ül- ke, mayınlann kullanılma- sı, üretilmesi, alım satımı ve depolanmasını yasaklayan anlaşmayıbenimsedi. 1975 yılından beri her yıl 300 bi- ni çocuk olmak üzere 1 mil- yon kişinin mayınlar nede- niyle yaşamını yitirdiğine dikkat çekilirken, halen dünya genelinde 115 mih/on patlamaya hazır döşenmiş mayının bulunduğuna işa- ret edildi. UNICEF Türkiye Milli Komitesi'nden yapılan açık- lamada, Oslo'da düzenle- nen "Mayın Konferan- a"nda 100 ülkenin mayı- nm yasaklanmasına ilişkin anlaşmayı kabul ettiği, an- cak 3 aralıktan itibaren dün- ya ülkelerinin imzasına açı- lacak anlaşmanm toplam 40 ülkenin yasama organ- lannca onaylandıktan son- ra yürürlüğe girebileceği kaydedildi. ABD'nin, an- laşma hükümlerinin savaş zamanı askıya alınması ve 9 yıl gecikme ile yürürlü- ğe girmesi yönündeki is- teklerinin kabul gönneme- si üzerine çekildiği belirti- lirken, Rusya Federasyonu ile Çin'in anlaşmayla ilgi- li görüşmelere hiç katılma- mayı tercih ettiğine dikkat çekildi. Anlaşma açıklamasında, "Avda 800 ölüm vakasına neden olan mavmlar 1975>> lından beri yilda 1 milyon öiüme neden oluyor. Bu sa- ymın yüzde30'unu 15yaşın alündald çocuklar oluştu- ruyor. Dünyada şu anda 115 milyon pafJamaya haar ma- ym. toprak albnda gblenmiş halde bulunuyor. Bu sayrya ber yıl 2 milyon mayın ek- leniyor. Mayınlann büyük bir kısmı gelişmekte olan ülkekrin oluşnirduğu 70 ül- kede bulunuyor. Bu ülkele- rin 18'ini ise Afrika ülkete- rioiuştuni)x»f denildi. An- laşmanjn tanklara karşı üre- tilen mayınlan kapsamadı- ğı belirtildi. Mayınlann yasaklanma- sı girişimleri Kanada'nın Ottovva kentinde 19% yılın- da başlatıldı. Ottovva görüş- melerinin ardından Günev Afrika tek taraflı olarak maym kullanımı. üretimi ve transferini yasakladı. An- gola, Malawi, Zimbabwe, Swaziland ve Mali tarafin- dan desteklenen bu girişi- mi, Ingiltere'nin 2005 yılı- na dek bütün mayın stokla- nnı imha edeceği yönün- deki açıklaması izledi. Al- manya, mayın stoklannm bu yıl sonuna kadar imha edileceğini açıklarken, Af- rika Birliği Orgütü'nce dü- zenlenen bir toplantıda, 40 Afrika ülkesi kıtanın ma- yından anndınlmış bölge olması konusundakı öner- geyi kabul etti. DINOZOR ALMAYI UNUTMAYINIZ YARIN BAYİNİZDE SADECE 50 BİN LİRA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle