28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI • TLSİAD'ın hazırladığı "Ormancılık R a P°m "n d a - yapılan yasal değişikliklerle orman alanlannın daraltıldığı ve orman niteliği dışına çıkarma işleminin kolaylaştınldığı ileri sürüldü. • YAZ SAATİ 25 Ekım cumartesi gününü, 26 Ekim pazara bağlayan gece, saat 22.00'de saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona erecek "yaz saati" uygulamasın- dan, yaklaşık 5 trilyon lıralık enerji tasarrufu sağlanması hedefleniyor. • ÖZEL İNDİRİM ZAMMI Maliye Bakanlığı, kalkınmada 1. derecede öncelikli illerde çalışan personele getirilen özel indirim zammından. teftiş, denetim veya geçıcı görevle, bu yörelere gönderilen görevhlerin yararlanamayacağını bıldirdi. • PUMA Spor malzemeleri üreten ünlü Fransız firması Puma, Erciyes'ın Hacılar ilçesini kayak turizmine açmak için yatınm araştırması yapıvor. • VERİMLİLfK Verimlilik Konseyi, Milli Prodüktivıte Merkezi'nin organızasyonunda, 7 Kasım'da Gaziantep'te toplanacak. • SANAYİ Sanayi üretimi bu yılın ağustos avında. geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 oranında artış eösterdi. • SHELL Uluslararası petrol şirketi Shell'ın Birincı Başkan Yardımcısı Mark Moody- Stuart. Kafkas petrollerinın boru hattı ıle Türkiye üzerinden Ceyhan'a akıtılmasından yana olduklannı açıkladı • ATAMA Finans Yatınm'ın Genel Müdürlük görevıne, grup şırketlennden Finans Fınansal Kiralama I Finans Leasing) Genel Müdiirü Hakan Emınsoy atandı. • KÖYTAŞ ın, 5 Ekım 1997*arihındeNazilli'de yapılaiBOİağamJstü genel kurul toplantısında, 700 milyar lira olan kayıtlı sermaye tavanı 5 trilyon lirayaçıkanldı. • TEKEL. Tekirdağ'da bir aylık süre içerisinde 7 milyon 600 bın kilo çeşitli üzüm alarak karşılığında üreticiye 302 mılyar lira ödedi. • TOTAL Fransız sermayeli Total firmasının Iran ile 2 mılyar dolarlık petrol anlaşması yapması, ABD ıle Fransa'nın arasının açılmasına neden oldu. Egefi çiftçiler yürüyecek • MANİSA(AA)-Ege yöresındeki çiftçiler, hükümetın sorunlanna çözüm bulmasını sağlamak amacıyla. 15 Ekim Çarşamba günü uyan amaçlı mıting ve yürüyüş gerçekleştirecek. Ege Bölgesi'nde faaliyet gösteren ıl ve ilçe ziraat odalan başkan ve yönetıcilerinin, Türkiye Ziraat Odalan Birliği Başkanı Faruk Yücel başkanlığında Manisa'da yaptıidan toplantıda, eylem karan çıktı. TZOB Başkanı Faruk Yücel, yaptığı açıkhmada, Salihli'deki miting ve yürüyüşten de sonuç ahnamaması dunmunda. Türkiye gene.indeki bütün çiftçılerin kasım ayı içinde Ankara'da veya Konya-Ankara arasında yürüyeceklennı bıldirdi. Su seviyesi düşüyor • KONYA (Cumhuriyet) - Konya'dakı göl ve göletler ıle bırajlardaki su sevhesinin geçen yıla oranla azaldığı açıklandı. DSİ yetküennceyapılan açıkamaya göre 1 Ekim 199* tarihınde yapılan ölçirnlerdı Apa Barajı'ndaki 9 mılvon 10 bin metreküp su mikannın 1 Ekım 1997'de yapıan ölçümlere göre 6 mir\on 900 bin metrekübe düştiğü belirtildi. îhaleler, aracı bankalarca yapılacak. İç borçlanmada vadeler 1-1.5-2 yıl olarak belirlenecek Iç borca sınırlama geliyor ESRA YENER • Hükümet programının gerçekleşebilmesi için dış borçlanmanın çok önemli rol oynadığı belirtilirken IMF'le anlaşma yapılması ve dış piya- salara güven verilmesinin en önemli koşul olduğuna dikkat çekiliyor. Hükümet, 1998'de 14 milyar dolarlık dış borçlanma programlıyor. lacak. İç borçlanmada vadeler 1 -1.5 ve 2 yıl olarak belirlenecek. Bütçe harcamalannın yüzde 40'ına ulaşan ve gelecek yıl 14.8 katrilyon lira olarak hedeflenen bütçede, yalnızca faiz ödemeleri 5.8 katrilyon liralık bir büyük- lüğü oluşturuyor. tç-dış borç sarmalın- dan kurtulmaya çalışan hükümet, istikrar paketiyle birlikte borçlanma için de prog- ram hâzırladı. Devlet Bakanı Işın Çete- bi'nın programın en önemli paketi ola- rak gösterdiği çahşmayla, iç borçlanma- nın düşürülmesine çalışılacağı öğrenildı. ANKARA - Bütçe içinde en büyük ka- lemı oluşturan ve kamu kesimi açığının sarmal halinde büyümesine neden olan iç borçlanma miktanrun düşürülmesi için program hazırlandı. İç borçlanmanın 1998 yılında bütçe açığıyla yasal olarak sınırlandınlacağı, bütçe dışında bırakı- lan ana para birikiminüı dış borçtan kar- şılanacağı öğrenildi. Hazine. ıhaleleri be- lirlenecek bankalarla yapacak; kâğıtlar piyasalara bu bankalar aracılığıyla satı- Hazine'nin halen 5 katrilyon liralık iç borç yükümlülüğü bulunuyor. 50 mılyar dolar düzeyinde dış borç yükümlülüğü de bulunan kamu kesimi, bu borçlan ödemek için yüksek faizle yeniden borç- lanmak zorunda kalıyor. 1998 bütçe ya- sasında iç borçlanma miktan, 4 katrilyon lira olan bütçe açığı hedefiyle smırlandı- nlacak. Hazine yalnızca, bütçeaçığını ve yine bütçeden yapılan borç faiz ödeme- lerinı karşılamak için kâğıt satacak. Bütçe dışında tutulan ancak yaklaşık 3 katrilyon lira gibi dev bir rakama ulaş- ması beklenen iç-dış borç ana para öde- melerinin ise 2 yıldan daha uzun vadeli dış borçlanmayla fınanse edilmesi prog- ramlanıyor. Hükümetin bu yolla iç borç stokunu düşürmeye çalışacağına dikkat çekildı. Hazine, dış kredi bulamadığı son 3 yıldır iç-dış borç ana para ve faiz öde- melerinin tümünü, iç piyasadan kısa \a- deli ve yüksek faizli borçlanarak ödeye- biliyordu. İç borçlanmanın tek kaynak haline gelmesi nedeniyle, borç stoğu her yıl yüzde 100'ünüzerindeartıyor. Hazine'nin iç borçlanmada vadeyi uzatmak için de ihalelen 1 -1.5 ve 2 yı1 va- deli olarak düzenleyeceği bildirildi. Ay- nca Hazine, iç borçlanmada yenı bir programı daha devreye sokacak. Avru- pa'da da uygulanan yönteme göre iç borç ihalelerinebelirli bankalar katılacak. Kâ- ğıtlar piyasaya bu bankalarca satılacak. Bu yolla borçlanmada faiz oranlannın düşürülmesi ve para piyasalannın derin- leştirilmesı programlanıyor. En büyük çekişmenin İTO ve ATO'da gerçekleşmesi bekleniyor Odalarda seçim heyecanıEkonomi Servisi - Siyaset sahnesinde önemli bir baskı grubu oluşturan oda ve borsalan seçim heyecanı sardı. 1 Ekim- 30 Kasım tarihleri arasında yeni yönetım kurulu ve meclis başkanlanru belırlemek zorunda olan ticaret ve sanayi odalan ıle ticaret borsalannda adaylık için kulısler şimdiden başladı. 1 Aralık tarihine kadar yeni yönetim kurullan ve meclis başkanlannı belirle- mek zorunda olan oda ve borsalarda se- çim hazırlıklan sürüyor. Bu yıl da en ha- reketli geçmesi beklenen yer. üye sayısı 250 bıni bulan İSO. Seçimlerde ikı yıl ön- ce göreve gelen İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldınm'ın karşısına Ömer Besim Küfrevi'nın çıkması bekle- nirken Yıldınm'ın yine de güçlü olduğu öne sürülüyor. Yıldınm, oda seçimleriy- le ılgili olarak, "Şu anda yönetim kuru- lu başkanlığına benden başka aday yok. Ama meclis başkanlıgı için birkaç isim dolaşryor" dıye konuştu İTO'da en büyük çekişmenin ise "mec- lis başkanlığında" yaşanacağına dikkat çekiliyor. Meclis Başkanı Atalay Şahi- noğlu'nun Toprak Holding'teki Genel Koordınatörlüğü'nden rahatsız olan önemli bir kesim bulunuyor. Bu nedenle meclis başkanlıgı için şimdiden 10 kişi- nin ısmi dolaşıyor. Aydın Siüvrili, Temel YaşarÇonıh, Se- lami Kumoğlu, Dündar Uçar, Yılmaz Uhısoy, Osman DevecL Abdullah Kiğüı ve Yusuf Dildar'm adlan meclis başkan- lıgı için kulislerde dolaşırken AtalaKŞa- v hinoğlu'nun da başkanlıkta-^ifen«egı iç belirtiliyor. Bu arada Rıza Yükse'kdağ'a T "Idşisel karar verdiğp için MÜSlAD'ın destek vermeyeceği ilen sürülüyor. lTO'da 9 Ekim günü ya- pılacak olan olağan mec- lis toplantısında kesin se- çim tarihinin de görüşüle- rek karara bağlanacağı kaydediliyor. ITO'da seçımler için >oğun aday trafiği devam ederken Jstanbul Sanayi Odası oldukça sakin bir dönem geçinyor. Ekım sonunda yapılacak olan seçimlerde Yönetim Ku- rulu Başkanı Hüsamettin Kavi ile Meclis Başkanı İTO Başkanı Yıldınm'ın karşısına Ömer Küfre- vi'nin çıkması bekleniyor. Ömer Dinçkök'ün değiş- mesi beklenmedığı gibi yönetim kurulundaki deği- şikliğin de 3-4'ü geçmeye- ceği ıleri sürülüyor. Öte yandan Odalar ve Borsalar Kanunu'na göre yönetim kurulu veya mec- lis başkanlığında 10 yılını doldurmuş kışilerin bir da- ha seçileaıeyecek olması .. , Ba&anı AhrnetjÇa-, OmertKüfrevi ITO adayı. VuşoğhTnun önünü kesiyor. Çavuşoğ-. lu'nun yenne Koç Grubu'ndan Turgut Tokuş, Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Cumhur- başkanlığrnm avukatlığını yapan Gün- Hüsamettin Ka\i'ninde- ğişmesi bek- lenmezken Atalay Şahi- noğlu'nun karşısına Toprak Hol- ding'deki görevi engel olarak çıkı- vor. ATO Başkanı Ahmet Çavuşoğlu 10 yıhnı doldurdu. görYenergibi isimlerdola- şıyor. Bu sayının seçim ta- rihine kadar 5-6'ya ulaşabi- leceği kulislerde dolaşan söylentiler arasında. Bu ara- da Ankara Sanayi Oda- sı'nda da Zafer Çağlayan'la devam edileceğı beklentisı hâkim. Adana'da ise Sabancı- lar'ın ağırhğı hissedilıyor. yılında tıca^t ile yollannı ayıran Sanayi Odası'nda Sa- kıp Sabancı ve Hacı Sabancı hakimiyeti ile devam eden oda başkanlıgı yine Sa- bancılar'ın genel müdürü Aül Sarval ta- rafindan götürülüyor. 1996 Aralık ayında Hacı Saban- a'nın rahatsızlığı nedeniy- le görevi devralan ve aynı zamanda SASA'nın genel müdürü olan Atıl Saryal'ın yönetim kurulu başkanlı- ğına bu dönem de kesin gözüyle bakılıyor. Adana Ticaret Odası'nda ise 1987 Mart ayında göreve gelen Fettıi Kamışh için de yasa- da belirlenen 10 yılhk sü- re doluvor. Özelleştirme hız kazandı Ekonomi Servisi - Hükümetın, ya- tınm ve bütçe dışındakı harcamala- n karşılamada en önemli kaynak olarak gördüğü özelleştirmede ön- celik stratejik KİTTere verılecek. Hükümetin, 1.2 katnlyon düzeyinde belirlediği yatınm ödeneğini yük- seltmek ve bütçe dışında tutulan borç ana para ödemelerini karşıla- mak için en büyük kaynağı bekle- diği özelleştirmede ılk aşamada bü- yük KİT'ler satılacak. Ankara Cumhuriyet Büro- su'nun haberine göre özelleştirme gelirlennın Özelleştirme Fo- nu'ndan Hazıne'de tutulan Kamu Ortaklığı Fonu'na aktanlacağı, bu yolla Hazine'nin bütçe dışındaki ödemelerine kaynak yaratılacağı bildirildi. Yıl sonuna kadar şu KlT'lerin sa- tışı planlanıyor: Etibank ile Sümer Holding, TURBAN, ORL S, Deniz Nakliyat, limanlar ve işletmeler. Hükümet bu uygulamalardan 900 milyon dolarlık gelir bekliyor. Ra- rınerilerden 3 milyar dolar elde et- meyi hedefleyen hükümet. Türk Telekom'un da yüzde 20'lik hısse- leri yaz aylanna kadar satışı planla- nıyor. 1998 başında Petrol Ofisi'nin akaryakıt istasyonlan satılacak. Hü- kümet. gelecek yıl başında ERDE- MİR'i de tekrar satışa çıkaracak. Hükümet, özelleştirme uygulama- lanndan lftmilyar dolarlık kaynak elde etrtteyi planlıyor. Avrupa'da özeUeştirme AvTupa'nın büyük böiümünde. telecom hizmetleri üzerinde devlet denetimi yavaş yavaş kalkarak ulus- lararası piyasalarda rekabete açılı- yor. AA'nın haberine göre Fransa'da hükümet, Fransa-Telecom'un yüz- de 20'sini özelleştırileceğıni bildir- di. Telecom'un hısse senetlerinden yaklaşık 8.2 milyar dolar gelir elde edilmesinı bekleniyor. Italya, geçen hâfta sonu, Italya-Telecom'un 10 milyar dolar değer biçilen geri ka- lan hisselerinin satışı için yeşil ışık yaktı. Portekiz hükümeti de bu haf- ta Telecomu'nun yüzde 26'sının sa- tışını yapaca.\. BENCE ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMI Tütünde Amerikan OyunuİZMİR - Tekel'e ait sıgara fabrika- lannın yabancı şirketlere satışı ıle il- gili tartışmalar sürerken, Philip Mor- ris-Sabancı ortaklığı olan Philsa'nın yeni Genel Müdürü Marco Terribi- lini'nin yaptığı açıklama ortalığı da- ha da kanştırdı. Philsa'nın yeni Genel Müdürü'nün düşlerini şöyle sıralayabiliriz: 1. Türkiye, Philip Morris için büyük potansiyele sahip çok önemli bir ül- kedir. 2. Tekel topyekûn özelleştirilmelı- dir. 3. Özelleştirme tek tek de yapılsa, topyekûn da olsa Philip Moms özel- leştirmede her şartla rol alacaktır. Tembilini'nin sözleri, yabancı tütün ve sigara şirketlerınin asıl amacını açıkça ortaya koyuyor. Yeni Genel Müdür, "Tûrkiye'de devlet de dahil olmak üzere, herkes tütün ve sigara işinden elini ayağını çeksin. Bize bı- raksınlar, bizyönetelim" demek isti- yor. Üstelık, Terribilini'nin açıklama- sı ültimatomdan farksız. Genel Mü- dür, Türk tütün üreticisini ve sigara tüketicisini "yolunacak kaz" gibi gö- rüyor. Buna rağmen bizim devlet ve hükümet yetkililerimizden tek satır yanıt yok? Işin en acı yanı da bura- sı. Tütün ve sigara pıyasalanmız ya- bancı şirketlerin eline geçtiği zaman, üreticilerimizin ve tüketicılerimizin nasıl sömürüleceklerini önceki ya- zımda belirtmiştim. Ama asıl facıa bundan sonra başlayacak. Yabancı şirketler, kendi ülkelerinin pazarların- da giderek azalan satışlannı Tûrki- ye'de kapatmaya çalışacaklar. Sa- tışlannı yükseltmek için her türlü ça- reye başvuracaklar. Yeni tiryakiler peşınde koşacaklar. Belki de özen- dirici reklam kampanyaları yeniden başlayacak. Tabii yeni tiryakiler de körpecık gençlerimiz olacak. Ameri- kan gençliği kurtanlacak, buna kar- şılık Türk gençleri zehirlenecek. Amerika ve Avrupa'da sigara aley- hıne yürütülen kampanyalar öylesı- ne tuttu ki bundan sonra o ülketerde içenlerin sayısı kesinlikle artmaz. Tûrkiye'de ise tam tersi bir gelışme var. Ne yazık kı sigara içen gençlen- mızın sayısı giderek artıyor Eğer, ya- saklar kalkar da güzel reklamlarla ye- niden özendırme dönemi başlarsa sıgaraya başlayanlann sayısı gide- rek artacaktır. ABD Türkhe'ye zehir satryor Geçen yıl Amerika'da düzenlenen yerli ve yabancı 1300 doktorun ka- tıldığı 12. Ulusal Kardiyoloji Kongre- si'nde Prof. Dr. Eugene Bnaun- vard "Amerika sigarayı bırakıyor, a- ma satmaya devam ediyor. Amerika, Türkiye 'ye zehirsatargibi sigara sa- tıyor. Bu bir utançtır" demişti. Amerika'da sigara sanayicileri ile 40 eyaletın başsavcısı, ülkede siga- ra ıçen gençlerin sayısının yüzde 60 azaltılması ıçın anlaşma ımzaladılar. Aynca Philip Morris şirketinin üst dü- zey yöneticılennden Geoffrey Bible, . Amerika'da her yıl sigaradan 100 bın kişınin öldüğünü kabul etti. Georgia eyaletınde bir sağlık kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre her yıl siga- radan ölenlerın sayısı 419 bin. Dünya Sağlık Örgütü'nün, 1997 yı- lında Istanbul'dayapılan Avrupa böl- ge toplantısında Amerikan sigara sa- nayıinin gelışmış ülkelerde pazarını kaybetmeye başladığı ve bu neden- le yatınmlannı gelişmemiş ülkelere kaydıracağı ilen sürüldü ve Türki- ye'nin çok dıkkatli olması ıstendi. Nıtekim Amenka'da sigara tüketi- mi sürekli geriliyor. 1976-1980 dö- neminde 620 mılyar adet olan siga- ra tüketimi, 1995 yılında 487 mılyar adede kadar düştü. Amenkan şirket- leri bu nedenle Türkiye'de yerleşme- ye ve pazarını geliştirmeye çalışıyor- lar. Tütün Platfotmu Ege Bölgesı tütun konusunda çok hassas. Türkiye'de ihracata yönelık en kalıtelı tütün Manısa, izmır, Aydın, Denizli, Muğla, Uşak, Balıkesirıllerin- de yetışiyor. Ege Bölgesi'nde üretim sınırlaması kaldınldığı için rekolte bir haylı yüksek. Geçen yıl 123 milyon kilo olan üretımin bu yıl 145 milyon kıloya çıkması bekleniyor. Ayrıca Türkıye'de geçimini tütünden sağla- yan insan sayısı üç milyon civannda. Tütün genel olduğu kadar yerel eko- nomiyi de etkiliyor. Eğer tütün kalite- li olmamışsa, yeteri kadar fiyat bula- mamışsa, o yörelerin tüccan da es- nafı da ekonomık knze girıyor. Köy kahvelerine ve bakkal dükkânlanna kadar. Bu nedenle Ege illerinde tütün de- yinceilgilenmeyecektekınsanbulu- namaz. Nıtekim ıki yıl önce Tekel'e ait sigara fabrikalannın satışı gündeme gelince, Ege Bölgesi'nde görev ya- pan 9 kuruluş bir araya gelerek "Tü- tün P/afformu"oluşturmuşlardı. Ku- ruluşun başına da eski Tekel genel müdürlerinden Orhan Özet getiril- miştı. Platform hâlâ görev başında. Eyüp Aşık Tekel sigara fabrikalannın satılacağını açıklaraçıklamaz hemen ilk toplantısını yaptı ve hükümeti uyardı. Platformun yayımladığı bildiri şöy- le: "Türkiye, Bay Terribilini'nin ifade ettiği gibi çok önemli bir pazardır. Çünkü Türkiyeyine Ternbilini'ye gö- re 45 yaşın üzerindeki nüfus oranı yüzde 18'den ibaret olan yani Ame- rikan sigaralan ile zehırienmeye ha- zır genç nüfus oranı en yüksek ülke- lerden biridir. Amacımız bu bildiri ile kendi ülke- lerinin halkını ve özellikle gençlerini ürettikleri sigaralaria zehirieme ola- naklan kısıtlandığı için Tekel sigara fabrikalannı ve Türkiye pazannı ele geçirmeye çalışan çokuluslu şirket- lerin ve onlann yerii yardımcılannın gayri insani amaçlannı gözler önüne sermektir. Amerikan sigaralannın Türkiye ıç pazarianna hâkim olması, Türk tütûnünden üretilen sigaralann kendi ülkesinden kovulması sonu- cunu doğuracaktır. Bay Terribilini'nin temsilcıliğını üstlendiği Amerikan şirketleri, bunu sağlamak için Türki- ye 'ye saldmyorlar. Bu nedenle Tekel sigara fabrikalannın özelleştirilmesı Türkiye'nin gündeminden çıkmıyor. Özelleştirme fıkri terk edılmezse ses- sızlik fena halde bozulacaktır." • elinizde! • Dr. Can Fuat Gürlesel: GAP halka açılsın ^ İstanbul'un çöpü de değerlendi yun İZZETTİN ÖNDER Kamu Girişimciliği TMMOB adına Elektrik Mühendisleri Odası Istanbul Şube- sı tarafından düzenlenmiş olan ve bugün üçüncü ve son gü- nü gerçekleştirilen "Kamu Girişımciliğının Geçmışi, Bugünü ve Geleceği" başlıklı uluslararası sempozyum, duyarlı kamu- oyu için hem güncel hem de yararlı bir etkinlik oldu. Dünya Bankası ve IMF'nın özelleştirme dayatmalan, içteki çıkar çev- relerince alkışla karşılanırken düzenlenmiş olan bu sempoz- yum, Atatürk'un, Dolmabahçe önünde demihemiş olan in- giliz gemilerine bakarak "Geidikleri gibi giderier!" tepkisıni ha- tırlatmaktadır. Sempozyumun başlangıç tarihinin 6 Ekim ola- rak seçilmış olması da güzel ve anlamlı bir tesadüftür. Kapitalıst düzenin sömürü ağlannı ulusal ve uluslararası dü- zeyde yaygınlaştırma aracı olan özelleştirme politikalannı salt teknik bir uygulama olarak algılamak, görmeden bakmak de- mektir. Böyle bir bakış, çıkar çevrelerince durmadan toplu- ma pompalanırken bu sempozyum, "bakan göz"ü, "gören göz"e dönüştürme ışlevini yüklendiği için fevkalade anlamlı ve yararlı olmuştur. Uluslararası kapitalizmin çok rafine bir uygulaması olan özelleştirmeyı hem ulusal çtkartar hem de tüm insanlık açı- sından yorumlayabilmek için, somut algılamaya açık nesnel verilerle soyut düzeydekı olasılıklan karşılaştırmak gerekmek- tedir. Özelleştirmenın doğru değeıiendirilmesınin yapılama- mış ve buna karşı gerekli tepkilerin yeteri kadar geliştirileme- miş olması, dünya kaprtalizminin dayatmalan ve yoğun ide- olojik bombcirdıman yanında, söz konusu somutla soyutu karşılaştırma güçlüğünden kaynaklanmıştır. Somut olan nedır? Duyu organlan ile algılanan ve hiçbir yo- ruma ve beyinsel işleve tabı tutulmadan geçerliliği onayjanan bilgi ve ona bağlı olarak gerçekleştirilen şartlanmadır. Örne- ğin, piyasanın hür ve demokratik bir süreç olduğu; kâr gös- tergesi ile çalıştığından dolayı özel kesim işletmelerınin hem toplum için yararlı olduğu hem de aksi durumda elimıne edi- lebileceğı inancı; KlT'lerin insan ambarı olduğu için topluma yuk olduğu gibi savlar gerçekten somut algılamalara ve te- orik aldatmacalara dayalıdır. Gerçekten günumüzdeki gö- rüntüleri ile KİT'ler savunulur gibi değildir; kamu kesimi ve devlet ciddi bir baskı aracıdır; demokrasi cıddi biçimde en- gellidir. Somut algılamalar ve ılk gözlemler aslında en ham düzey- de bilgidir ya da daha doğru ifade ile sadece veridir. Bu ve- rilerikullanarakbaktığımızıgörmeyeçalışırsak.çokfarklınok- talara gidebiliriz: Acaba piyasa, gerçekten topluma hür ve de- mokratik bir ortam sağlıyor mu? Bireyler eğitim ve sağlık hız- metı sağlamak gibi en temel ve insancıl haklarını kullanma açılanndan serbest mı? Toplumsal ve siyasal kararlarda kım- ler ve ne derecede etkili? Vergi yasalanndaki çok ciddi degi- şıklikler, meydanlarda taleplerini dıle getiren yüzbinlerin ter- cihlerine göre mi. yoksa bir babanın yazdığı tek bir mektuba göre mi yapılıyor? Özel kesimin kâr göstergesi toplum ve emekçileraçısından ne anlama geliyor? Kâr, ücretle çatışma- lı olduğundan dolayı, daha yüksek kâr daha az ücret ve onun yanında. daha fazla kaynak üzenndeki söz ve karar gucünün belirli kesımlere aktanlması demek değil mıdır? Acaba zan- nedildiğı gibi, özel kesimde verimsiz çalışanlar deıtıal elimi- ne oluyor mu? Yoksa bunlar, kısmen kamusal destekle, kıs- men monopolıstik güçleri ile ayakta kalıyor, hatta kâr dahi edi- yor olmasın? Acaba KİT'ler niçin bu durumda, bunlar niçin insan amban görüntüsunde? Devletin bir baskı aracı olduğu çok doğru, ama devlet, maddi ve ideolojik aygıtlan ile kimin adına kime baskı uyguluyor? Kısacası devlet kimin çıkarını güdüyor? Tüm vergi yasaları, harcama kalıplan ve yasal dü- zenlemeler kimlerden yana? Görülduğü gibi, aklı ve yureği olanlar için, somut verilerden üretilebilecek soyut görüntüler çok çeşitli ve farklıdır. Sempozyumun en büyük işlevi ve ya- ran, oturumlardaki tartışmalarta soyut düzeydekı algılama potansiyelimizi açmak olmuştur. Sempozyumda, tüm hâkim çevrelerin ideolojik propagan- da ve dayatmalan altında hiçbir eziklik duymadan, devletin niteliği ve ekonomik gelişmede yeri, sosyalist düzenin küre- sel kazanımları, özelleştirme karşıtı olarak toplumsallaştırma gibi konular görüşüldü ve tartışıldı. Bunlara ilaveten, eğitim, sağlık, enerji ve tanm sektörlerini konu edinen özel alan bil- dirileri de genel ve teonk tartışmalan destekler nitelikte sem- pozyumda tartışıldı. TMMOB adına EMO Istanbul Şubesi tarafından düzenlen- miş olan bu sempozyum, tüm dünya insanlarını köleleştirme- ye çalışan özel mülkiyetteki sermaye canavannın, açlığını gı- dermek ıçın girişmış olduğu saldınya karşı etkili bir başkaldı- n nitelığindedır. Bu bir başlangıçtır. Umalım ki birincı aydılan- ma aşamasını bağnaz din baskısı ve engizisyona karşı ba- şarmış olan insan, ikinci aydınlanma aşamasını da canavar- laşan özel sermayeye karşı gerçekleştıriyor olsun. firma K j Ne tekstilleflj irtiTOnsuz... Tekstilin lokomotifine hangı s TREND HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle