Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
• TLSİAD'ın
hazırladığı
"Ormancılık
R a
P°m
"n d a
-
yapılan yasal
değişikliklerle orman
alanlannın daraltıldığı ve
orman niteliği dışına
çıkarma işleminin
kolaylaştınldığı ileri
sürüldü.
• YAZ SAATİ 25 Ekım
cumartesi gününü, 26 Ekim
pazara bağlayan gece, saat
22.00'de saatlerin bir saat
geri alınmasıyla sona erecek
"yaz saati" uygulamasın-
dan, yaklaşık 5 trilyon lıralık
enerji tasarrufu sağlanması
hedefleniyor.
• ÖZEL
İNDİRİM
ZAMMI
Maliye
Bakanlığı,
kalkınmada
1. derecede
öncelikli illerde çalışan
personele getirilen özel
indirim zammından. teftiş,
denetim veya geçıcı görevle,
bu yörelere gönderilen
görevhlerin
yararlanamayacağını
bıldirdi.
• PUMA Spor malzemeleri
üreten ünlü Fransız firması
Puma, Erciyes'ın Hacılar
ilçesini kayak turizmine
açmak için yatınm
araştırması yapıvor.
• VERİMLİLfK Verimlilik
Konseyi, Milli Prodüktivıte
Merkezi'nin
organızasyonunda, 7
Kasım'da Gaziantep'te
toplanacak.
• SANAYİ Sanayi üretimi
bu yılın ağustos avında.
geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 13 oranında artış
eösterdi.
• SHELL
Uluslararası
petrol şirketi
Shell'ın Birincı
Başkan
Yardımcısı Mark Moody-
Stuart. Kafkas petrollerinın
boru hattı ıle Türkiye
üzerinden Ceyhan'a
akıtılmasından yana
olduklannı açıkladı
• ATAMA Finans
Yatınm'ın Genel Müdürlük
görevıne, grup
şırketlennden Finans
Fınansal Kiralama I Finans
Leasing) Genel Müdiirü
Hakan Emınsoy atandı.
• KÖYTAŞ ın, 5 Ekım
1997*arihındeNazilli'de
yapılaiBOİağamJstü genel
kurul toplantısında, 700
milyar lira olan kayıtlı
sermaye tavanı 5 trilyon
lirayaçıkanldı.
• TEKEL. Tekirdağ'da bir
aylık süre içerisinde 7
milyon 600 bın kilo çeşitli
üzüm alarak karşılığında
üreticiye 302 mılyar lira
ödedi.
• TOTAL Fransız
sermayeli Total firmasının
Iran ile 2 mılyar dolarlık
petrol anlaşması yapması,
ABD ıle Fransa'nın arasının
açılmasına neden oldu.
Egefi çiftçiler
yürüyecek
• MANİSA(AA)-Ege
yöresındeki çiftçiler,
hükümetın sorunlanna
çözüm bulmasını sağlamak
amacıyla. 15 Ekim
Çarşamba günü uyan amaçlı
mıting ve yürüyüş
gerçekleştirecek. Ege
Bölgesi'nde faaliyet
gösteren ıl ve ilçe ziraat
odalan başkan ve
yönetıcilerinin, Türkiye
Ziraat Odalan Birliği
Başkanı Faruk Yücel
başkanlığında Manisa'da
yaptıidan toplantıda, eylem
karan çıktı. TZOB Başkanı
Faruk Yücel, yaptığı
açıkhmada, Salihli'deki
miting ve yürüyüşten de
sonuç ahnamaması
dunmunda. Türkiye
gene.indeki bütün çiftçılerin
kasım ayı içinde Ankara'da
veya Konya-Ankara arasında
yürüyeceklennı bıldirdi.
Su seviyesi
düşüyor
• KONYA (Cumhuriyet)
- Konya'dakı göl ve göletler
ıle bırajlardaki su
sevhesinin geçen yıla oranla
azaldığı açıklandı. DSİ
yetküennceyapılan
açıkamaya göre 1 Ekim
199* tarihınde yapılan
ölçirnlerdı Apa Barajı'ndaki
9 mılvon 10 bin metreküp su
mikannın 1 Ekım 1997'de
yapıan ölçümlere göre 6
mir\on 900 bin metrekübe
düştiğü belirtildi.
îhaleler, aracı bankalarca yapılacak. İç borçlanmada vadeler 1-1.5-2 yıl olarak belirlenecek
Iç borca sınırlama geliyor
ESRA YENER
• Hükümet programının gerçekleşebilmesi için dış borçlanmanın çok
önemli rol oynadığı belirtilirken IMF'le anlaşma yapılması ve dış piya-
salara güven verilmesinin en önemli koşul olduğuna dikkat çekiliyor.
Hükümet, 1998'de 14 milyar dolarlık dış borçlanma programlıyor.
lacak. İç borçlanmada vadeler 1 -1.5 ve 2
yıl olarak belirlenecek.
Bütçe harcamalannın yüzde 40'ına
ulaşan ve gelecek yıl 14.8 katrilyon lira
olarak hedeflenen bütçede, yalnızca faiz
ödemeleri 5.8 katrilyon liralık bir büyük-
lüğü oluşturuyor. tç-dış borç sarmalın-
dan kurtulmaya çalışan hükümet, istikrar
paketiyle birlikte borçlanma için de prog-
ram hâzırladı. Devlet Bakanı Işın Çete-
bi'nın programın en önemli paketi ola-
rak gösterdiği çahşmayla, iç borçlanma-
nın düşürülmesine çalışılacağı öğrenildı.
ANKARA - Bütçe içinde en büyük ka-
lemı oluşturan ve kamu kesimi açığının
sarmal halinde büyümesine neden olan iç
borçlanma miktanrun düşürülmesi için
program hazırlandı. İç borçlanmanın
1998 yılında bütçe açığıyla yasal olarak
sınırlandınlacağı, bütçe dışında bırakı-
lan ana para birikiminüı dış borçtan kar-
şılanacağı öğrenildi. Hazine. ıhaleleri be-
lirlenecek bankalarla yapacak; kâğıtlar
piyasalara bu bankalar aracılığıyla satı-
Hazine'nin halen 5 katrilyon liralık iç
borç yükümlülüğü bulunuyor. 50 mılyar
dolar düzeyinde dış borç yükümlülüğü
de bulunan kamu kesimi, bu borçlan
ödemek için yüksek faizle yeniden borç-
lanmak zorunda kalıyor. 1998 bütçe ya-
sasında iç borçlanma miktan, 4 katrilyon
lira olan bütçe açığı hedefiyle smırlandı-
nlacak. Hazine yalnızca, bütçeaçığını ve
yine bütçeden yapılan borç faiz ödeme-
lerinı karşılamak için kâğıt satacak.
Bütçe dışında tutulan ancak yaklaşık
3 katrilyon lira gibi dev bir rakama ulaş-
ması beklenen iç-dış borç ana para öde-
melerinin ise 2 yıldan daha uzun vadeli
dış borçlanmayla fınanse edilmesi prog-
ramlanıyor. Hükümetin bu yolla iç borç
stokunu düşürmeye çalışacağına dikkat
çekildı. Hazine, dış kredi bulamadığı son
3 yıldır iç-dış borç ana para ve faiz öde-
melerinin tümünü, iç piyasadan kısa \a-
deli ve yüksek faizli borçlanarak ödeye-
biliyordu. İç borçlanmanın tek kaynak
haline gelmesi nedeniyle, borç stoğu her
yıl yüzde 100'ünüzerindeartıyor.
Hazine'nin iç borçlanmada vadeyi
uzatmak için de ihalelen 1 -1.5 ve 2 yı1 va-
deli olarak düzenleyeceği bildirildi. Ay-
nca Hazine, iç borçlanmada yenı bir
programı daha devreye sokacak. Avru-
pa'da da uygulanan yönteme göre iç borç
ihalelerinebelirli bankalar katılacak. Kâ-
ğıtlar piyasaya bu bankalarca satılacak.
Bu yolla borçlanmada faiz oranlannın
düşürülmesi ve para piyasalannın derin-
leştirilmesı programlanıyor.
En büyük çekişmenin İTO ve ATO'da gerçekleşmesi bekleniyor
Odalarda seçim heyecanıEkonomi Servisi - Siyaset sahnesinde
önemli bir baskı grubu oluşturan oda ve
borsalan seçim heyecanı sardı. 1 Ekim-
30 Kasım tarihleri arasında yeni yönetım
kurulu ve meclis başkanlanru belırlemek
zorunda olan ticaret ve sanayi odalan ıle
ticaret borsalannda adaylık için kulısler
şimdiden başladı.
1 Aralık tarihine kadar yeni yönetim
kurullan ve meclis başkanlannı belirle-
mek zorunda olan oda ve borsalarda se-
çim hazırlıklan sürüyor. Bu yıl da en ha-
reketli geçmesi beklenen yer. üye sayısı
250 bıni bulan İSO. Seçimlerde ikı yıl ön-
ce göreve gelen İTO Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Yıldınm'ın karşısına
Ömer Besim Küfrevi'nın çıkması bekle-
nirken Yıldınm'ın yine de güçlü olduğu
öne sürülüyor. Yıldınm, oda seçimleriy-
le ılgili olarak, "Şu anda yönetim kuru-
lu başkanlığına benden başka aday yok.
Ama meclis başkanlıgı için birkaç isim
dolaşryor" dıye konuştu
İTO'da en büyük çekişmenin ise "mec-
lis başkanlığında" yaşanacağına dikkat
çekiliyor. Meclis Başkanı Atalay Şahi-
noğlu'nun Toprak Holding'teki Genel
Koordınatörlüğü'nden rahatsız olan
önemli bir kesim bulunuyor. Bu nedenle
meclis başkanlıgı için şimdiden 10 kişi-
nin ısmi dolaşıyor.
Aydın Siüvrili, Temel YaşarÇonıh, Se-
lami Kumoğlu, Dündar Uçar, Yılmaz
Uhısoy, Osman DevecL Abdullah Kiğüı
ve Yusuf Dildar'm adlan meclis başkan-
lıgı için kulislerde dolaşırken AtalaKŞa- v
hinoğlu'nun da başkanlıkta-^ifen«egı iç
belirtiliyor. Bu arada Rıza Yükse'kdağ'a
T
"Idşisel karar verdiğp için MÜSlAD'ın
destek vermeyeceği ilen sürülüyor.
lTO'da 9 Ekim günü ya-
pılacak olan olağan mec-
lis toplantısında kesin se-
çim tarihinin de görüşüle-
rek karara bağlanacağı
kaydediliyor.
ITO'da seçımler için
>oğun aday trafiği devam
ederken Jstanbul Sanayi
Odası oldukça sakin bir
dönem geçinyor. Ekım
sonunda yapılacak olan
seçimlerde Yönetim Ku-
rulu Başkanı Hüsamettin
Kavi ile Meclis Başkanı
İTO Başkanı Yıldınm'ın
karşısına Ömer Küfre-
vi'nin çıkması bekleniyor.
Ömer Dinçkök'ün değiş-
mesi beklenmedığı gibi
yönetim kurulundaki deği-
şikliğin de 3-4'ü geçmeye-
ceği ıleri sürülüyor.
Öte yandan Odalar ve
Borsalar Kanunu'na göre
yönetim kurulu veya mec-
lis başkanlığında 10 yılını
doldurmuş kışilerin bir da-
ha seçileaıeyecek olması .. ,
Ba&anı AhrnetjÇa-, OmertKüfrevi ITO adayı.
VuşoğhTnun önünü kesiyor. Çavuşoğ-.
lu'nun yenne Koç Grubu'ndan Turgut
Tokuş, Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Cumhur-
başkanlığrnm avukatlığını yapan Gün-
Hüsamettin
Ka\i'ninde-
ğişmesi bek-
lenmezken
Atalay Şahi-
noğlu'nun
karşısına
Toprak Hol-
ding'deki
görevi engel
olarak çıkı-
vor.
ATO Başkanı Ahmet
Çavuşoğlu 10 yıhnı
doldurdu.
görYenergibi isimlerdola-
şıyor. Bu sayının seçim ta-
rihine kadar 5-6'ya ulaşabi-
leceği kulislerde dolaşan
söylentiler arasında. Bu ara-
da Ankara Sanayi Oda-
sı'nda da Zafer Çağlayan'la
devam edileceğı beklentisı
hâkim.
Adana'da ise Sabancı-
lar'ın ağırhğı hissedilıyor.
yılında tıca^t
ile yollannı ayıran Sanayi Odası'nda Sa-
kıp Sabancı ve Hacı Sabancı hakimiyeti
ile devam eden oda başkanlıgı yine Sa-
bancılar'ın genel müdürü Aül Sarval ta-
rafindan götürülüyor. 1996
Aralık ayında Hacı Saban-
a'nın rahatsızlığı nedeniy-
le görevi devralan ve aynı
zamanda SASA'nın genel
müdürü olan Atıl Saryal'ın
yönetim kurulu başkanlı-
ğına bu dönem de kesin
gözüyle bakılıyor. Adana
Ticaret Odası'nda ise 1987
Mart ayında göreve gelen
Fettıi Kamışh için de yasa-
da belirlenen 10 yılhk sü-
re doluvor.
Özelleştirme
hız kazandı
Ekonomi Servisi - Hükümetın, ya-
tınm ve bütçe dışındakı harcamala-
n karşılamada en önemli kaynak
olarak gördüğü özelleştirmede ön-
celik stratejik KİTTere verılecek.
Hükümetin, 1.2 katnlyon düzeyinde
belirlediği yatınm ödeneğini yük-
seltmek ve bütçe dışında tutulan
borç ana para ödemelerini karşıla-
mak için en büyük kaynağı bekle-
diği özelleştirmede ılk aşamada bü-
yük KİT'ler satılacak.
Ankara Cumhuriyet Büro-
su'nun haberine göre özelleştirme
gelirlennın Özelleştirme Fo-
nu'ndan Hazıne'de tutulan Kamu
Ortaklığı Fonu'na aktanlacağı, bu
yolla Hazine'nin bütçe dışındaki
ödemelerine kaynak yaratılacağı
bildirildi.
Yıl sonuna kadar şu KlT'lerin sa-
tışı planlanıyor: Etibank ile Sümer
Holding, TURBAN, ORL S, Deniz
Nakliyat, limanlar ve işletmeler.
Hükümet bu uygulamalardan 900
milyon dolarlık gelir bekliyor. Ra-
rınerilerden 3 milyar dolar elde et-
meyi hedefleyen hükümet. Türk
Telekom'un da yüzde 20'lik hısse-
leri yaz aylanna kadar satışı planla-
nıyor. 1998 başında Petrol Ofisi'nin
akaryakıt istasyonlan satılacak. Hü-
kümet. gelecek yıl başında ERDE-
MİR'i de tekrar satışa çıkaracak.
Hükümet, özelleştirme uygulama-
lanndan lftmilyar dolarlık kaynak
elde etrtteyi planlıyor.
Avrupa'da özeUeştirme
AvTupa'nın büyük böiümünde.
telecom hizmetleri üzerinde devlet
denetimi yavaş yavaş kalkarak ulus-
lararası piyasalarda rekabete açılı-
yor. AA'nın haberine göre Fransa'da
hükümet, Fransa-Telecom'un yüz-
de 20'sini özelleştırileceğıni bildir-
di. Telecom'un hısse senetlerinden
yaklaşık 8.2 milyar dolar gelir elde
edilmesinı bekleniyor. Italya, geçen
hâfta sonu, Italya-Telecom'un 10
milyar dolar değer biçilen geri ka-
lan hisselerinin satışı için yeşil ışık
yaktı. Portekiz hükümeti de bu haf-
ta Telecomu'nun yüzde 26'sının sa-
tışını yapaca.\.
BENCE
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMI
Tütünde Amerikan OyunuİZMİR - Tekel'e ait sıgara fabrika-
lannın yabancı şirketlere satışı ıle il-
gili tartışmalar sürerken, Philip Mor-
ris-Sabancı ortaklığı olan Philsa'nın
yeni Genel Müdürü Marco Terribi-
lini'nin yaptığı açıklama ortalığı da-
ha da kanştırdı.
Philsa'nın yeni Genel Müdürü'nün
düşlerini şöyle sıralayabiliriz:
1. Türkiye, Philip Morris için büyük
potansiyele sahip çok önemli bir ül-
kedir.
2. Tekel topyekûn özelleştirilmelı-
dir.
3. Özelleştirme tek tek de yapılsa,
topyekûn da olsa Philip Moms özel-
leştirmede her şartla rol alacaktır.
Tembilini'nin sözleri, yabancı tütün
ve sigara şirketlerınin asıl amacını
açıkça ortaya koyuyor. Yeni Genel
Müdür, "Tûrkiye'de devlet de dahil
olmak üzere, herkes tütün ve sigara
işinden elini ayağını çeksin. Bize bı-
raksınlar, bizyönetelim" demek isti-
yor. Üstelık, Terribilini'nin açıklama-
sı ültimatomdan farksız. Genel Mü-
dür, Türk tütün üreticisini ve sigara
tüketicisini "yolunacak kaz" gibi gö-
rüyor. Buna rağmen bizim devlet ve
hükümet yetkililerimizden tek satır
yanıt yok? Işin en acı yanı da bura-
sı.
Tütün ve sigara pıyasalanmız ya-
bancı şirketlerin eline geçtiği zaman,
üreticilerimizin ve tüketicılerimizin
nasıl sömürüleceklerini önceki ya-
zımda belirtmiştim. Ama asıl facıa
bundan sonra başlayacak. Yabancı
şirketler, kendi ülkelerinin pazarların-
da giderek azalan satışlannı Tûrki-
ye'de kapatmaya çalışacaklar. Sa-
tışlannı yükseltmek için her türlü ça-
reye başvuracaklar. Yeni tiryakiler
peşınde koşacaklar. Belki de özen-
dirici reklam kampanyaları yeniden
başlayacak. Tabii yeni tiryakiler de
körpecık gençlerimiz olacak. Ameri-
kan gençliği kurtanlacak, buna kar-
şılık Türk gençleri zehirlenecek.
Amerika ve Avrupa'da sigara aley-
hıne yürütülen kampanyalar öylesı-
ne tuttu ki bundan sonra o ülketerde
içenlerin sayısı kesinlikle artmaz.
Tûrkiye'de ise tam tersi bir gelışme
var. Ne yazık kı sigara içen gençlen-
mızın sayısı giderek artıyor Eğer, ya-
saklar kalkar da güzel reklamlarla ye-
niden özendırme dönemi başlarsa
sıgaraya başlayanlann sayısı gide-
rek artacaktır.
ABD Türkhe'ye zehir satryor
Geçen yıl Amerika'da düzenlenen
yerli ve yabancı 1300 doktorun ka-
tıldığı 12. Ulusal Kardiyoloji Kongre-
si'nde Prof. Dr. Eugene Bnaun-
vard "Amerika sigarayı bırakıyor, a-
ma satmaya devam ediyor. Amerika,
Türkiye 'ye zehirsatargibi sigara sa-
tıyor. Bu bir utançtır" demişti.
Amerika'da sigara sanayicileri ile
40 eyaletın başsavcısı, ülkede siga-
ra ıçen gençlerin sayısının yüzde 60
azaltılması ıçın anlaşma ımzaladılar.
Aynca Philip Morris şirketinin üst dü-
zey yöneticılennden Geoffrey Bible,
. Amerika'da her yıl sigaradan 100 bın
kişınin öldüğünü kabul etti. Georgia
eyaletınde bir sağlık kuruluşunun
yaptığı araştırmaya göre her yıl siga-
radan ölenlerın sayısı 419 bin.
Dünya Sağlık Örgütü'nün, 1997 yı-
lında Istanbul'dayapılan Avrupa böl-
ge toplantısında Amerikan sigara sa-
nayıinin gelışmış ülkelerde pazarını
kaybetmeye başladığı ve bu neden-
le yatınmlannı gelişmemiş ülkelere
kaydıracağı ilen sürüldü ve Türki-
ye'nin çok dıkkatli olması ıstendi.
Nıtekim Amenka'da sigara tüketi-
mi sürekli geriliyor. 1976-1980 dö-
neminde 620 mılyar adet olan siga-
ra tüketimi, 1995 yılında 487 mılyar
adede kadar düştü. Amenkan şirket-
leri bu nedenle Türkiye'de yerleşme-
ye ve pazarını geliştirmeye çalışıyor-
lar.
Tütün Platfotmu
Ege Bölgesı tütun konusunda çok
hassas. Türkiye'de ihracata yönelık
en kalıtelı tütün Manısa, izmır, Aydın,
Denizli, Muğla, Uşak, Balıkesirıllerin-
de yetışiyor. Ege Bölgesi'nde üretim
sınırlaması kaldınldığı için rekolte bir
haylı yüksek. Geçen yıl 123 milyon
kilo olan üretımin bu yıl 145 milyon
kıloya çıkması bekleniyor. Ayrıca
Türkıye'de geçimini tütünden sağla-
yan insan sayısı üç milyon civannda.
Tütün genel olduğu kadar yerel eko-
nomiyi de etkiliyor. Eğer tütün kalite-
li olmamışsa, yeteri kadar fiyat bula-
mamışsa, o yörelerin tüccan da es-
nafı da ekonomık knze girıyor. Köy
kahvelerine ve bakkal dükkânlanna
kadar.
Bu nedenle Ege illerinde tütün de-
yinceilgilenmeyecektekınsanbulu-
namaz. Nıtekim ıki yıl önce Tekel'e ait
sigara fabrikalannın satışı gündeme
gelince, Ege Bölgesi'nde görev ya-
pan 9 kuruluş bir araya gelerek "Tü-
tün P/afformu"oluşturmuşlardı. Ku-
ruluşun başına da eski Tekel genel
müdürlerinden Orhan Özet getiril-
miştı.
Platform hâlâ görev başında.
Eyüp Aşık Tekel sigara fabrikalannın
satılacağını açıklaraçıklamaz hemen
ilk toplantısını yaptı ve hükümeti
uyardı.
Platformun yayımladığı bildiri şöy-
le:
"Türkiye, Bay Terribilini'nin ifade
ettiği gibi çok önemli bir pazardır.
Çünkü Türkiyeyine Ternbilini'ye gö-
re 45 yaşın üzerindeki nüfus oranı
yüzde 18'den ibaret olan yani Ame-
rikan sigaralan ile zehırienmeye ha-
zır genç nüfus oranı en yüksek ülke-
lerden biridir.
Amacımız bu bildiri ile kendi ülke-
lerinin halkını ve özellikle gençlerini
ürettikleri sigaralaria zehirieme ola-
naklan kısıtlandığı için Tekel sigara
fabrikalannı ve Türkiye pazannı ele
geçirmeye çalışan çokuluslu şirket-
lerin ve onlann yerii yardımcılannın
gayri insani amaçlannı gözler önüne
sermektir. Amerikan sigaralannın
Türkiye ıç pazarianna hâkim olması,
Türk tütûnünden üretilen sigaralann
kendi ülkesinden kovulması sonu-
cunu doğuracaktır. Bay Terribilini'nin
temsilcıliğını üstlendiği Amerikan
şirketleri, bunu sağlamak için Türki-
ye 'ye saldmyorlar. Bu nedenle Tekel
sigara fabrikalannın özelleştirilmesı
Türkiye'nin gündeminden çıkmıyor.
Özelleştirme fıkri terk edılmezse ses-
sızlik fena halde bozulacaktır." •
elinizde!
• Dr. Can Fuat Gürlesel:
GAP halka açılsın
^ İstanbul'un çöpü de
değerlendi
yun
İZZETTİN ÖNDER
Kamu Girişimciliği
TMMOB adına Elektrik Mühendisleri Odası Istanbul Şube-
sı tarafından düzenlenmiş olan ve bugün üçüncü ve son gü-
nü gerçekleştirilen "Kamu Girişımciliğının Geçmışi, Bugünü
ve Geleceği" başlıklı uluslararası sempozyum, duyarlı kamu-
oyu için hem güncel hem de yararlı bir etkinlik oldu. Dünya
Bankası ve IMF'nın özelleştirme dayatmalan, içteki çıkar çev-
relerince alkışla karşılanırken düzenlenmiş olan bu sempoz-
yum, Atatürk'un, Dolmabahçe önünde demihemiş olan in-
giliz gemilerine bakarak "Geidikleri gibi giderier!" tepkisıni ha-
tırlatmaktadır. Sempozyumun başlangıç tarihinin 6 Ekim ola-
rak seçilmış olması da güzel ve anlamlı bir tesadüftür.
Kapitalıst düzenin sömürü ağlannı ulusal ve uluslararası dü-
zeyde yaygınlaştırma aracı olan özelleştirme politikalannı salt
teknik bir uygulama olarak algılamak, görmeden bakmak de-
mektir. Böyle bir bakış, çıkar çevrelerince durmadan toplu-
ma pompalanırken bu sempozyum, "bakan göz"ü, "gören
göz"e dönüştürme ışlevini yüklendiği için fevkalade anlamlı
ve yararlı olmuştur.
Uluslararası kapitalizmin çok rafine bir uygulaması olan
özelleştirmeyı hem ulusal çtkartar hem de tüm insanlık açı-
sından yorumlayabilmek için, somut algılamaya açık nesnel
verilerle soyut düzeydekı olasılıklan karşılaştırmak gerekmek-
tedir. Özelleştirmenın doğru değeıiendirilmesınin yapılama-
mış ve buna karşı gerekli tepkilerin yeteri kadar geliştirileme-
miş olması, dünya kaprtalizminin dayatmalan ve yoğun ide-
olojik bombcirdıman yanında, söz konusu somutla soyutu
karşılaştırma güçlüğünden kaynaklanmıştır.
Somut olan nedır? Duyu organlan ile algılanan ve hiçbir yo-
ruma ve beyinsel işleve tabı tutulmadan geçerliliği onayjanan
bilgi ve ona bağlı olarak gerçekleştirilen şartlanmadır. Örne-
ğin, piyasanın hür ve demokratik bir süreç olduğu; kâr gös-
tergesi ile çalıştığından dolayı özel kesim işletmelerınin hem
toplum için yararlı olduğu hem de aksi durumda elimıne edi-
lebileceğı inancı; KlT'lerin insan ambarı olduğu için topluma
yuk olduğu gibi savlar gerçekten somut algılamalara ve te-
orik aldatmacalara dayalıdır. Gerçekten günumüzdeki gö-
rüntüleri ile KİT'ler savunulur gibi değildir; kamu kesimi ve
devlet ciddi bir baskı aracıdır; demokrasi cıddi biçimde en-
gellidir.
Somut algılamalar ve ılk gözlemler aslında en ham düzey-
de bilgidir ya da daha doğru ifade ile sadece veridir. Bu ve-
rilerikullanarakbaktığımızıgörmeyeçalışırsak.çokfarklınok-
talara gidebiliriz: Acaba piyasa, gerçekten topluma hür ve de-
mokratik bir ortam sağlıyor mu? Bireyler eğitim ve sağlık hız-
metı sağlamak gibi en temel ve insancıl haklarını kullanma
açılanndan serbest mı? Toplumsal ve siyasal kararlarda kım-
ler ve ne derecede etkili? Vergi yasalanndaki çok ciddi degi-
şıklikler, meydanlarda taleplerini dıle getiren yüzbinlerin ter-
cihlerine göre mi. yoksa bir babanın yazdığı tek bir mektuba
göre mi yapılıyor? Özel kesimin kâr göstergesi toplum ve
emekçileraçısından ne anlama geliyor? Kâr, ücretle çatışma-
lı olduğundan dolayı, daha yüksek kâr daha az ücret ve onun
yanında. daha fazla kaynak üzenndeki söz ve karar gucünün
belirli kesımlere aktanlması demek değil mıdır? Acaba zan-
nedildiğı gibi, özel kesimde verimsiz çalışanlar deıtıal elimi-
ne oluyor mu? Yoksa bunlar, kısmen kamusal destekle, kıs-
men monopolıstik güçleri ile ayakta kalıyor, hatta kâr dahi edi-
yor olmasın? Acaba KİT'ler niçin bu durumda, bunlar niçin
insan amban görüntüsunde? Devletin bir baskı aracı olduğu
çok doğru, ama devlet, maddi ve ideolojik aygıtlan ile kimin
adına kime baskı uyguluyor? Kısacası devlet kimin çıkarını
güdüyor? Tüm vergi yasaları, harcama kalıplan ve yasal dü-
zenlemeler kimlerden yana? Görülduğü gibi, aklı ve yureği
olanlar için, somut verilerden üretilebilecek soyut görüntüler
çok çeşitli ve farklıdır. Sempozyumun en büyük işlevi ve ya-
ran, oturumlardaki tartışmalarta soyut düzeydekı algılama
potansiyelimizi açmak olmuştur.
Sempozyumda, tüm hâkim çevrelerin ideolojik propagan-
da ve dayatmalan altında hiçbir eziklik duymadan, devletin
niteliği ve ekonomik gelişmede yeri, sosyalist düzenin küre-
sel kazanımları, özelleştirme karşıtı olarak toplumsallaştırma
gibi konular görüşüldü ve tartışıldı. Bunlara ilaveten, eğitim,
sağlık, enerji ve tanm sektörlerini konu edinen özel alan bil-
dirileri de genel ve teonk tartışmalan destekler nitelikte sem-
pozyumda tartışıldı.
TMMOB adına EMO Istanbul Şubesi tarafından düzenlen-
miş olan bu sempozyum, tüm dünya insanlarını köleleştirme-
ye çalışan özel mülkiyetteki sermaye canavannın, açlığını gı-
dermek ıçın girişmış olduğu saldınya karşı etkili bir başkaldı-
n nitelığindedır. Bu bir başlangıçtır. Umalım ki birincı aydılan-
ma aşamasını bağnaz din baskısı ve engizisyona karşı ba-
şarmış olan insan, ikinci aydınlanma aşamasını da canavar-
laşan özel sermayeye karşı gerçekleştıriyor olsun.
firma
K
j
Ne tekstilleflj
irtiTOnsuz...
Tekstilin lokomotifine
hangı s
TREND
HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ