Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 1997 SAU
HABERLER
Bir ameliyat hemşiresinin ölümle yaşam arasında geçen 24 saati
Ylelımetçiğe kurşun sıkaıı
teröıisti yaşattık
AN EVRENSEL
O, beni ve doktoru izliyordu. Bilinci açıktı. Gerçekten tedavi edip
etmediğimizi kontrol ediyordu. Öleceğini biliyordu belki de ama hâlâ bize
bakıyordu. Kanlı ellerimizi inceliyor, iğne yapan parmaklanmıza bakıyor,
gözlerimizin içini yokluyor, konuşmalarımızı duymaya çalışıyordu.
Y
ırmı bır yaşındayım tlk
amelıv atımda dığer hem-
şırelere karşın ne kus-
tum, ne de korktum llk
kadavra dersınde de pek
etkılenmedım Oağırko-
kulu suyun ıçınde vatan şev, bana sıradan
bır nesne gıbi gozukmuştu Sadece cese-
tın ayağmdakı nasın görunce ırkıldığımı
hatırlıyorum Ne ganp. bana gore tek ın-
sanı ıpucu o nasırdı Hep boyle olurmuş
ılk dersı ancak bırkaç kışı bıtırebılmiştık
Sankı kırk yıllık neştervermış. pansuman
yapmış gıbı soğukkanlılığıma okuldakı
hocalanm da sonradan bırlıkte çalıştığım
doktorlardaşaşırmışlardı Sanınmhâlâda
öyleyım Bır de 3 >ıllık Gune>doğu tec-
rubesı gelınce, zaten buzdağları ıle çev-
relenmış yureğımın hıç çalışmadığını du-
şünmeye başjadım
Belkı psıkolojıkbırrahatsızlıkbu Çığ-
lıklar ıçınde getınlen hastava bır makıne-
ye bakar gıbı bakmak. amelıvat masasın-
da son nefesını veren bınnın gozlennı ka-
pamak. doktorun kestığı bır kolu, bır ba-
cağı varalının yanma bırakıvermek On-
dan sonra da gıdıp u> umak Ya da > emek
yemek Veya alışvenşe çıkmak llk gun-
ler ganp gelırdı bovle şev ler ama zaman-
la alıştım Başka turlu de vurumuyor bu
meslek Bırçoklan bundan dolayı benı
daha doğrusu hemşırelen ve doktorlan
duygusuz sanır Gerçekte bu meslekler
duvgulann en ıyı gızlenmesı gereken mes-
leklerdır Çunku ne olen bın ıçın ağlama-
ya, ne kesılen bır bacak ıçm uzulmeve. ne
de kapıda bekleyen eş ıçın gozyaşı dok-
meye vakıt yoktur Acıl serv ıstekı nobet-
lenm esnasında ıyıce oğrendım bunu Ce-
berrut bır hemşıre olmak her şeyı o kadar
kolay voluna sokuyor kı
Çok acı >aşadım Çok yaralı gordum
Yüzlerce yaralıv. a pansuman vaptım Göz-
yaşlartm yaralının kanına karrşa fcanşa
çok dıkış attım Her karşılaştığım vaka
ayn bır olav Hıçbınnı dığerınden ayırt
edemıyorum Ama ılk aklıma gelen has-
talardan bın, karnının orta&ında bır boş-
lukla getınlen bır askerdı
Yıne acılde nobetçı>dım O gece sade-
ce bır mayın ola> ı v ardı Sakın geçen no-
betlenmden bın sayılabılırdı Doktorlar da-
hıl hepımız sabahın ılk ışıklannın vucut-
tabıraktığı rehavetle sarhoş gıbıydık Sa-
bahakarşı bırbınmıze yaslanarak sızdığı-
mız koltuklardan kaldırdılar bızı Dığer
hemşıre ıle hemen amelıvat masasını ha-
zırladık Serumlan, oksnen tuplennı kont-
rol ettık Ambulansın hazırlanmasına ne-
zaretettık Gelen haberlere gore bır tek ya-
ralı vardı ve durumu agırdı Tum hazır-
lıklanmızı bıtınp bekleme>e başladık
Doktorlardan bın telev ızyonun karşısın-
dakı koltukta oturmuş uykusuzlukutan
başı onune düşup duruyordu Dığen de ayıl-
mak ıçın hastanenın bahçesınde sıgara
ıçıyordu
Aradan beş-on dakıka kadar geçınce
ben de muayene masasının uzenne otur-
dum Duvara da yaslanınca u> umuş kal-
mışım Bağmş-çağırışlara uvandım Ye-
nmden zıpladığım gıbı hastanenın kapı-
sına koştum Yaralı asker ambulanstan çı-
kanlıyordu Askerler -Sallamayın. vavaş
yavaş" dıye bağınp duruyorlardı \aralı-
yı boğazına kadar, kandan kıpkırmızı ol-
muş, beyaz bır ortu ıle ortmuşlerdı "Vol-
da takılan serumun yanv a ındığını gorun-
ce, hemen dolu şışe> le değıştırdım Ara-
da sırada da askerın vuzunu ıncehvor-
dum Kalın kaşlan buvuk dudaklan. çı-
kık elmacık kemıklen ıle sıradan bır Ana-
doluçocuğuvdu Ba>gindı Nabzını kont-
rol eden doktor, emırler yağdırmava baş-
lamıştı Hemen her soyledığını vetıştırme-
yeçalışıyorduk Nobetçı olmayan ıkı hem-
şıre ıle bırdoktordaha amelıvathaneye gel-
mış, onlar da bır şe> lerle uğraşıyorlardı
Ameliyat masasına v atırdığımızda henuz
yaşıyordu Yarasını daha gorememıştım
Bu sırada dı^andan ba^ka sesler geldı
tkı ambulans daha hastahanenın kapısına
yanaşmış\e uç yaralı daha amelıyathane-
ye taşınıyordu Boyle zamanlarda kımse
bırbınnın ıkazma bakmadan ışbolumu ya-
pılırdı Doktorlarve hemşıre arkadaşlanm-
la artık telepatık bır anlaşma yolu bul-
muştuk Kaş-goz ışaretlen ve bakışlarla
bırbınmızın ısteklenm venne getınyorduk
Dığer varalılar ıçen gırerken boşta oldu-
ğumu fark ettım ve doktorun yuzune bak-
tım Göz goze gelınce "gft" mesajmı al-
dım vedığermasavageçtım Nobetçı ol-
ma>an dığer ıkı doktor da yenı gelen >a-
ralılara mudaheleye başlamışlardı
Sonradan gelen ve salondakı dığer va-
taklara alınan uç askenn durumu hafıftı
Bınnın başında bırkaç sıynk vardı Dıger
ıkısının de tum vucudu şarapnel parçala-
n ıle doluydu Hemen yaralan temızleme-
ye başladık Her gece olduğu gıbı acıl ser-
vıs, gerçekhavasınakavuşmuştu Herka-
fadan bır ses çıkıyor, bağınşlar, ınleme-
ler emırler kanı vucudun ıçınden çek-
mek ıçın kullandığımız aspıratörün sesı-
nekanşıyordu Bır ara, ılk gelen askenn
ka bır şey demıyordu Dığer y aralılardan
ıse çıt çıkmıyordu
Bır ara dığer ıkı yaralıya geçtım tkısı
dehafîfınlemelerleoylecevatıyordu Son
mudahale ettığım askenn gozlennı bır ye-
re dıktığını fark ettım Oraya baktım llk
gelen >aralıya bakıyordu Başımı tekrar
gen çevırdım Ve ılk gelen askenn vucu-
dunda gorduğum manzara, gozlenmden
beynıme ulaştığında tekrar dondum Ikı
doktor, bır hemşıre v aralının kamına eğıl-
mışlerdı Dıkkatlıce bakınca askenn ka-
nn bolgesının tamamen dağılmış olduğu-
nu fark ettım tlk aklımdan geçen "kur-
tulmaz" oldu Tekrar başımı çevırdım
Onumdekı askenn yuzune baktım Y uzü
buruş buruştu Ağlıyordu tncecık, sıcım
gıbıgözyaşlanmasayadamlıyordu Kan-
lı saçlanyapışyapışolmuş,dağınıktı Al-
nı terlıydı Daha fazla bakmasın dıye ba-
şının önune geçum Bu kez gozlennı ba-
na dıktı Sessız sessız ağlıyordu Amabu
gözyaşlan acısından değıldı Islak gozka-
paklannın arasından bana bakıyordu Bır
şeyler mıraldandı Eğıldım Sozlennıtek-
de ağn kesici vapacam. Hiç ağnn kalma-
vacak. \>dın'ın neresındensin?
- lçinden komtanım.
- Hûkumet konağını bilir misin?
- Komtanım gozum çok...
- Tamam aslanım, sen so>le hükümet ko-
nağını bürvor musun?
- Bılhorum komutanım.
- tşte onun arkasındakı caddede otur-
dum ben beş yıl aslanım. Camının orda.
Sen boyle bağınp dunıvorsun. Sonra ne
derter aslanım bıze. Bu \vdınlılar ne bi-
çim adam demezier mi?
Doktorumuzun nerelı olduğunu tam
olarak bılmıyorum O hem Trabzonluy-
du. hem Gazıanteplı, hem Kırklarelılı Bu
numara çoğu zaman rutu>ordu Her ılde
bır hukumet konağı ve >akınında da bır
camı muhakkak vardı Zaten amaç yara-
lıyı ılk şoktan kurtarmaktı
Yanm saat kadar sonra dığer hafif ya-
ralılann ışı bıtmıştı Bınyoğıınbakımaalın-
mıştı bıle Ama ılk gelen yaralı uzennde
hâlâ ıkı hemşıre ve ıkı doktor çalışıyor-
du Doktorlardan bın sureklı küfredıvor-
başındakı doktorun "\man Allahım. na-
sıl toplavacağım bunu ben" dedığını duy-
dum Ama donup orav a bakmay a \ aktım
olmadı Askerlerden bın vırtınarcasına
bağınyordu \detaortalığıyıkıvordu Me-
talparçalardanbıngozunesaplanmıştı O
bolgey ı doktor temızlıv, or, ben v e bırhem-
şıre arkadaşım bacaklan ve kollan ıle ıl-
gılenıyorduk Hastane personelınden as-
kerler de elımızdekı varalının kollannı
bacaklannı tutuvordu
Çok doktorla çalı^tım Herkesın kendı-
ne gore bır metoduvar ICımı bağınp-ça-
ğırana daha vuksek sesle bağınr, kımı de
guzel sozlerle av utup susrurmaya çalışır
Ama bana gore hıçbınsı de ışe varamaz
Çunku herkesın karakten tarklı Bazı as-
kere sesını hafıfçe vûkseltırsın susup ka-
lır Kımı de tam akstnı yapar O gece de
doktor ortalığıavağakaldıranasken gu-
zel sozlerle susturmav a çalişıvordu "Yav-
nım. aslanım.cKanım. koçum. bir tanem.
canım™" hıçbınü fa\da etmedı Bır turlu
busmak bılmıvordu Hepımızın bumundan
getırmıştı *
4
Va>anamgözum"dı\or baş-
rarladı Yıne anlamadım Bıraz daha eğı-
lınce'Obenimarkadasım.neoluronukur-
tann" dedı "Tamam. sen merak erme.
bir şeyi yok" dedım Tekrar elımdekı pa-
muklarla ışıme devam ettım
Bağıran askenn başmdakı doktor bu
kez her zamankı taktığıne başlamıştı
- Sen nerelisin bakayım?
-\a> anamgo/um.
- Bak ama işimızı zorlaştırrvorsun. Sö>-
iesene oğlum nerelisin?
- Vav anam gozıim.
- Bu çocuk nereli olduğunu unutmuş
vahu. Biliyorum aslanım. gozün acıvor.
Şimdi halledecenı hadi sen nerelisin soyle
bakavım:
- Gozum acıvor komutanım.
- Bılbomm vavrum. Şimdi bithor. Ne-
relisin sen canım?
- Komtanım, Ajdınlıjim.
- Vav Aydın efesi senL Bir de hemşerim
olacaksuı yahu sen. Lan Avdınlılar boyle
bağınr mı? Sen ne biçim erkeksüı?
- Komtanım valla gozıim çok yanıyor.
- Bak canım. az kaldt Şimdi bithor. Bir
du Boşta kalan doktorlardan bın ıle ben
bu askenn vanınagıttık Durumu umıtsız-
dı O ana kadar v aşaması bıle mucızeydı
Kann bolgesı tanf edemeveceğım durum-
dajdı Ne olduğunu merak edıyordum
Ne olmuştu da bu asker bu kadir büyuk
bır vara almıştı Belkı bır roket kamında
patlamıştı Kapalı gozlen ıletaşkesılmış-
tı Nabzı çok duşuktu Beş dakıka kadar
sonra da şehıt oldu Mumkun olduğu ka-
dar yaralannıdıkmeyeçalıştık Yapmarruz
gereken son ışlemlen vapıp salondan çı-
karttık Derın bır nefes çektıkten sonra
ağlavan ve halâ >aralan temızlenen asker-
le goz goze geldım Yıne gözlen doluy-
du Yanınagırtım Saçlanndakı kanlan te-
mızlemeve ba^ladım Başını tavana dık-
mış övlece bakıvordu Onu da koğuşa
alıncalavabovagıttım Elımı.vTJzumüvı-
kadım Telev ızyonodasındakı koltuklar-
dan bmne oturdum Gun ışımıştı Pence-
remızın tam karşıstndan doğan güneş oda-
dan ıçen gınvor ve gozlenmı kamaştın-
vordu Son hatırladığım, şehıt olan aske-
nn başındakı doktorun odaya gelıp bır dı-
ğer koltuğa yığılmasıydı Yıllann cerra-
hıhıçkınklarlaağlıvordu GözkapakJan-
ma hâkım olamayıp uyumuşum
Saatler sonra bır hemşıre arkadaşım
uyandırdığında doktor hâlâ aynı koltukta
ağlıyordu Arkadaşımın yüzune baktım
"Şehitasker, mevnye atilan el bombasının
uzerine arJamış. Sekiz arkadaşım kurtar-
nnş" dedı Doktorun saatı ışte bu haber-
le dolmuştu Çızgının otesıne. bunu oğ-
renınce geçmıştı Ben hâlâ geçemedım Za-
ten o çızgının hep bu tarafında oldum
Hemen her olay gıbı bu olay da benı o dok-
tor kadar etkılemedı
Ben en çok bır terönstı tedav ı ederken
yaşadıklanmdan etkılendım Çatışmadan
yaralı olarak getınlmışlerdı Dortkışıydı-
ler tkısı çok ağırdı Bır duygu karmaşa-
sı yaşanır onlara bakarken Her ne kadar
"inssuTda desenız, sız de bır ınsansınız
Aylarca, hatta > alnızca başını orterek kal-
dırdığınız askerlerle aynı masada yatan bır
teıönstedokunmakbıleıstemezsınız Ama
yıne de bakarsınız tçınızden gelmese de
ığrensenız de serumunu takarsınız, yara-
lannı temızlersınız, dıkışını atarsmız Ben
kola>ını buldum, bu ığrenç durumdan
kurtulmanın.
u
Buaşağdık\'aratıklasava-
şan asker bile "bunu >aşat diye getirmiş-
se, benim yapacağun bir şev yok arbk
n
dı-
> e sanldım v aralanna O gun de aynen oy-
leoldu Ağırv aralılardan bınnın başınday-
dım "Olmekuzere"dıyeduşunuvordum
ama o, benı ve doktoru izliyordu Bılıncı
açıktı Gerçekten tedavi edıp etmedığı-
mızı kontrol ediyordu Oleceğını bılıyor-
du belkı de ama hâlâbıze bakıvordu Kan-
lı ellenmızı inceliyor, ığne >apan parmak-
lanmıza bakıyor. gozlenmızm ıçını yok-
luyor, konuşmalanmızı duymaya çalışıyor-
du Bunun nedenını bılıyordum Orgut
ıçınde yıllarca almış olduğu propaganda-
nın etkısı>le bır şok >aş.ıyordu O boyle
baktıkça, ben de Tcendımı daha fazla ışı-
me venyordum O bakjşlanvla
u
Ha>ır,
bunlar numara yapıyor. şimdi beni öldu-
recekler" dıyor, ben de tav ırlanmla "Ulan
eşşekogJu eş^ek, yinedeseni vaşatacagım"
dıyordum
Bu sırada bazı sesler duyduk Pencere-
den dışan baktığımda bazı askerlenn ust
kattakı kondora dızılmış olduklannı gor-
dûm Bır yandan ellennı, kollannı sallı-
vorlar. bır vandan da "Bakmayın lan on-
lara. Bıraksana hemşire. l lan bıraksana
o piçL Benim ayağımı koparan ptç belki de
o lan, doktor" dıve bağınv orlardı Bır dı-
ğen de "Yahu hiç mi vkdanuuz yok sizin,
gözumü alan o_ çocuklan onlar" dı>or-
du Doktorun uyansını beklemeden açık
pencerey ı kapattım Ama olanca kufüru
ve tehdıtı de yedım Askerlerden bın de
koltuk değneğını firlattı, ama pencereye
kadar ulaşmadı Gen donduğumde ame-
lıvat masasında yatan teronstın daha bır
canlandığını, doktoru, benı ve dığer hem-
şıre arkadaşımı daha bır dıkkatlı ızledığı-
nı fark ettım O hâlâ bakışlanvla "Hah,
şimdi okturecekkr beni" dıyordu Ben ıse
"Ha>^«noğlu hav^aa ben yine de sana
bakacam. Olursen kendin 01" dıyordum
O gun o teronstlerden olen olmadı Ger-
çekten, ıkısı çok ağır olmasına rağmen
olmedıler Daha ya^anacak omurlen v ar-
mış Vıcdanlan varsa eğeT onun azabıy-
layaşayacaklangünlervarmış Benolsay-
dım o gun olmeyı yeğlerdım Hastanede
kaldıklan sure ıçınde başlan onlennden
hıç kalkmadı O teronst de bır daha >u-
zume bakmadı
Bense hep gozlenmn ıçıne baktım Ay-
nı masaya vatırdığım askerlenn ve tero-
nstlenn gozlenmn ıçınden bana ulaşan
cumlelen tahlıl ettım Ve şu sonuca var-
dım K.ım affederse affetsın. sadece ben,
ev et sadece ben kalsam bu dun\ ada boy-
le ınsanlık dışı bır guruhu affetmeyeceğım
Bağışlamavacağım onları Olseler de
yaşasalardâ
SÜRECEK
'SJFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Abdı Ipekçi cınayetı sırasında Hasan
Fehmı Güneş Içışlen Bakanı'ydı Onun
gayretlenyle bazı ıpuçlan ele geçınkjı Ağ-
cayakalandı,bazıılışkıleraydınlatıldı Ne
yazıkkı, Hasan Fehmı Guneş'ın bakan-
lığı uzun surmedı, bır buyuk gazetenın
aleyhınde yuruttuğu kampanyayla ba-
kanlığı terk etmek zorunda kaldı 12 Ey-
lul donemınde Ipekçi cınayetıyle ılgılı el-
dekı olanaklar da bırer bırer uçtu gıttı
Agca, askerı cezaevınden kaçınldı Oral
Çelik'e, Abdullah Çatiı'ya yeşıl pasa-
portlarvenldı Uyuşturucu kaçakçılarıy-
la, devlet gorevlılerı ve "ulkuculer' bır-
bınne kanştı Yalçın Özbey de adı ge-
çen ulkuculer lıstesınde onemlı bır yer
tutuyordu
CHPlçelMılletvekılıRkriSağlar son
gunlerde yakalanıp yenıden bırakılan
Yalçın Ozbey dosyasının peşıne duştu
Yalçın Ozbey konusunda devletın tutu-
munusorgulamayagınştı Içışlen Baka-
nı Murat Başesgıoğlu'nun Sağlar ın
Yalçın Özbey ve 'Ülkücülük'
soru onergesıne verdığı cevaplarla or-
taya çıkan tablo tam anlamıyla ıçler acı-
sı
Sağlar, Almanya'da tutuklu bulunan
Yalçın Ozbey'ı bırTurkyetkılının sorgu-
layıp sorgulamadığını ve kendısme kım-
lık ve pasaport venlıp verılmedığını so-
ruyor Yalçın Ozbey bırrfadesındeMeh-
met Alı Ağca'nın Kartal Maltepe Aske-
n Cezaevı'nden kaçırılmasında kullanı-
lanarabanınkendısıneaıt olduğunu ka-
bul etmıştı Ağca'yla Yapı Kredı Banka-
sı Gebze Şubesı'nde ortak hesabı oldu-
ğu daortayaçıkmıştı Almanya'da uyuş-
turucu kaçakçılığından tutuklu bulunu-
yordu Onuncıddışekıldesorgulanma-
sıyla onemlı ıpuçları elde edılebılırdı
Içışlen Bakanı Başesgıoğlu, Sağlar'a
verdığı cevapta Ozbey'le ılgılı gelışme-
lerı şoyle anlatıyor "Yalçın Özbey'ın
1993yılında Alman makamlan tarafın-
dan 1 5 kılogram eroınle yakalanma-
sıyla ılgılı olarak tutuklandığı ve verdığı
ıfadenın onemıne bınaen anılan ulke
polısınce koruma altına alındığı, adı ge-
çenın talebı uzenne, ılgılı polıs bınmle-
n nezaretınde dış temsılcılığımız yetkı-
lılennce on goruşme yapıldıgı, bu go-
ruşmede kendısının koruma altına alın-
masını ve yenı bırkımlık venlrnesını ta-
lepederek, Turkıye'dengorevlendınle-
cek yetkılı şahıslarla ayrıntılı olarak go-
ruşmesının sağlanması halınde faydalı
bılgıler temın edebıleceğını ıfade ettı-
ğı, Almanya 'da bulunan Emnıyet Irtı-
bat Gorevhsı Nail Aydın'/n gorevlendı-
nldığı, 3-8 Şubat 1995 tanhlennde anı-
lan ulke yetkılılennden oluşan heyetle
goruşmenın gerçekleştmldığı ve goruş-
me netıcesınde elde edılen tutanakla-
nn gereğı ıçın ılgılı makamlara gonde-
nldığı anlaşılmıştır"
içışlen Bakanı, Yalçın Ozbey'e başka
bır kımlık veya pasaport verıldığı ve
Fransa'ya goturulduğu hususunda ba-
kanlığın kayrtlannda "bılgı ve belge'bu-
lunmadığını da belırtıyor Boyle bır şey
olmadı demıyor bılgı yok dıyor
Bakan'ın verdığı cevaplar bıle ışın ne
kadar vahım boyutlara ulaştığını goste-
nyor Oncelıkle şu çok vatansever ulku-
culenmız, eroın ışıne ıyı dalmışlar Vatan
ıçın oradan oraya uyuşturucu taşımak-
tan bır hal olmuşlar Yakalandıklan za-
man ıse hemen o ulke polısıyle ışbıriı-
ğıne gırışmışler ve dunya çapında "em-
peryalıst" ulkelerın ışbırlıkçısı ve muh-
bın durumuna gelmışler
Bu ozellıklerıyle tutuklanmaktan da
kurtulmuşlar Kımılerı de Çatlı gıbı ce-
zaevtennden kaçınlıp uluslararası arena-
ya surulmuş Şımdı Ozbey, sefbest ka-
lıp Turkıye'ye donse, ulkuculer buyuk bır
olasılıkla onu da davul zurna ıle karşı-
layıp, "Turkıye senınle gurur duyuyor"
dıye slogan atıp bağırlanna basacaklar
Altına Mercedes'ler, emrıne mılyarlar
venp ona yenı ışler teklrf edecekler Bu
nasıl "ulkuculuk", bu nasıl sıyaset, me-
rak edıyorum Devlet acısından durum
daha karmaşık Sağlar, TBMM Susur-
luk Komısyonu'nun uyesıydı ve Özbey'ın
Almanya'da devlet gorevlılenne verdığı
rfadedenhaberdardeğıl Içışlen Bakan-
lığı'nın bırımlen bellı kı bu rfadeyı sakla-
mışlar Belkı de Özbey'ın ıfadesını alan
gorevlı, ışın uzenne gıtmemış
Ortadaıçleracısı bırmanzaravar 21
yuzyıla gırerken bu ulke bu kadar pıslı-
gelayıkmıdıyeduşunupduruyorum Ka-
tıllerle ve uyuşturucu kaçakçılanyla şurur
duyanların ulkesınde yaşıyoruz Belkı
de bız buna layıkız, kım bılır
Kadın eşitlik istiyor
'Kadm hakları ;
yasada, yargıda
vetoplumda :
uygulanmıyor'
Istanbul Haber Servisi-
Turk Yurttaşlar Yasası'nın
yururluğegırmesının 71
jıldönumunde kadınlar,
yasalar onunde erkekler-
le eşıt olmanın mücade-
lesını venyor Istanbul Ba-
rosu Kadın Haklan Ko-
mıs>onu Başkanı Tennur
Kovııncuoğlu 1997 Tur-
kıyesı nde kadın haldan-
nın yasalarda, toplumda
ve yargıda uygulanmadı-
ğını vurguladı
Istanbul Barosu Kadın
Haklan Komısyonu, Turk
Yurttaşlar \asası'nın yü-
rurluğe gınşının 71 yıl-
donumu nedenıyle >ap-
tığı açıklamada kadınlar
ıle erkeklerın hukuksal
alanda eşıt olmadığı ko-
nulara dıkkat çektı Ko-
mısyon. kadınlann eşıt
sayılması ıçın yapılması
gerekenlen şo> le sıraladı
• TBMM'yedahafaz-
la kadının gn-mesiiçin par-
tilere, belli sayıda kadın
aday önermesi zorunlu-
luğu. daha da onemlisi se-
çime girecek kadın adav-
lara\ar olan sosval nsk ne-
dcnivlc maddi katkı va-
pılması yönunde > eni ya-
sal duzenleme yapılmalı-
dır.
# Evlenen kadının ko-
casının tapulu malı>Tnış
gıbı ızlenım veren kadı-
nın evlenmekle kocasının
soyadını alacağı yolunda
buyurucu kuraldan vaz-
geçılmelıdır
# Evlenenlerinevlen-
dikleri tarihten başlava-
rak edındıklen mallarda
yasal olarak eşıt pav laşım
ongorulmelu boşanma ve
olum durumunda bu mal-
lar eşit olarak boluşulme-
üdir.
0 Evlı kadın gelırver-
gısı be> annamesmı koca-
sınınjmzasınagerek kal-
madan te"k başına vere-
bılmelıdır
• Evlilikvnsası 18 er-
genlik yaşuia çekilmeli.
# Gın^el tacız adı al-
tında bağımsız bır suç ya-
sada yer almalıdır
Komısyon kadınlan
mağdur eden bazı yasal
uygulamalan da şoyle
açıkladı
# Kadm zina yupar-
sa evlüikbirliği sarsılır.er-
kek zina vaparsa evliük
sürebilir.
9 Irza geçılırken dı-
renme bıçımı, cmsel lam-
lıkle 'tahnk' nıtehğınde
olabılır
# Beşyaşındakiçocu-
ğun ırzınageçme tamam-
lanmamışsa ırza geçme
suçu yoktur.
# Altı yaşındakı bır
çocuğun ırzına geçılme-
de çocuğun eylemın ko-
tuluğunu anlayacak olup
olmamasına gore venle-
cek ceza değışır
0 Kızlık bozulmadaH
once ev lilik sozu alındığı-
nın kanıtlanması gerekir.
Turkıye Cumhunyetı
yurttaşlannın kışısel du-
rumlannı. aıle ılışkılen-
nı mallaruzenndekıvet-
kılennı borç ılı^kılennı,
olumlennden sonra miı
raslannın akıbetını du-
zenleyen kurallann yer
aldığı Turk Yurttaşlar Ya-
sası, 17 Şubat 1926'da
kabuledıldı lsvıçreMe-
denı Kanunu'nun Fran-
sızca metnının çevınsı
esas alınarak hazırlanan
ve TBMM'de butun ola-
rak kabul edılen TYY, 4
Ekım 1926tanhındeyu-
rurluğe gırdı
Yasa.~
u
Şahsın Huku-
ku". "Aile Hukuku",
"Miras", -A>ni Haklar
w
olmak uzere dort kıtaptan
oluşur TYY'nınbeşıncı
kıtabı sayılan, aynı za-ı
manda tamamlayan Borç-
lar Kanunu 8 MaytS
1926'da kabul edılmiş ve
yıne 4 Ekım 1926'da
yururluğe gırmıştır i
Başka yatırımları da var
Sedat Bucak'ın
Kuşadası'ndaki
inşaatı sürüyor
• Musluk mevkıındekı
ınşaatın öncelen otel
olarak planlandığı,
Susurluk kazasının
yankılan sonrasmda ıse'
konuta çevrıldığı
;
behrtıldı. î
LATİF SANSÜR
KUŞADASI-Susurluk
kazasının onemlı ısmı
DYPUrfaMıllervekılı Se-
dat Bucak'ın Kuşada-
sı ndakı ınş^atı hızla yuk-
selıyor Musluk mevkıın-
de 315 ada 5*S numaralı
pafta uzenndekı ınşaatın
öncelen otel olarak plan-
lanmasına karşın, Susur-
luk kazasının yankılan
sonrası konuta çevnldığı
belırtılırken ruhsatın a^ı-
retın guvenılır ısmı Cen-
giz Turkmen"ın uzenne
geçınldığıkavdedıldı Es-
kı çopluğun bulunduğu
alan ıle Tansu Çiller ın
çıftlığının bulunduğu yer
ara^ında 26 donum arazı
satın aldığı one surulen
Bucak'ın DavutlarveGu-
zelçamlı'dadabırçokya-
tınm vaptığı oğrenıldı
tnşaat ruhsatı bızzat Se-
dat Bucak uzennde ışlem
goren Kuşadası-Soke çev -
re volu uzennde 315 ada
55 parseldekı ınşaat Su-
surluk'un gundeme gel-
mesıyle Bucak'ın koylu-
su sağ kolu veaşıret ıle-
n gelenlennden Cengiz
Turkmen uzenne çevnl-
dığı oğrenıldı tlk once 5
kat olarak planlanan ınşa-
atın aynı gerekçeyle daha
sonra konuta çevnldığı
de bıldınldı
Kuşadaii ndayayımla-
nan verel Değişım gaze-
tesınde de yer alan haber-
de geçen hafta sonu Se-
dat Bucak ıle adamlan-
nın bolgeye gelerek ınşa-
atta ınceleme vaptıklan
yer aldı Beledıye ve
DSt'den habersız gızh bır
artezyen açıldığı yonun-
de ıddıalann yer aldığı
Değışım gazetesındekı
haberde şu ıddıalara yer
venldı
"DY P milletveyii ve
toprak ağası Sedat Bucak,
Efes Pilsen Bolge Bav ii ile
Tespo arasında bulunan
arsada inşaat vapıyor. Ön-
ce otel olan daha sonra
konuta çevrflen inşaat 518
metrekare uzerine oturu-
vor. Sedat Bucakve adanv
lan geçen cumartesi gunu,
bu inşaatlarda inceleme
yapü."
Ote yandan Bucak'ın
DYP Genel Başkanı Tan-
su Çıller'ın çıftlığının bu-
lunduğu alan ıle Kuşada-
sı eskı çopluğunün bulun-
duğu yer arasında 26 do-
num arazı aldığı bıldınl-
dı Kuşadasıtapuyetkjlı-
lerı konuyla ılgılı bılgj
vermezken sanşı da y alan-
lamadı Sedat Bucak. Abi
dullah Çatlı ve Huseyin
Kocadağ'ın Kuşadası nın
Davutlar \e Guzelçamlı
yorelennde de adı açıklan-
mavan bır emlakçı aracı-
lığıyla genış arazıler aldı-
ğı, ancak bunlann devır ış-
lemlennın tepkı çekılme-
mesı ıçın yapılmadığı ıd^
dıa edıldı
Son uç aydır Kuşada-
sı'ndan aynlmayan \e
Özer Çiller ıle bırlıkte sık
sık yat gezılen yapıp Kı-
razlı Koyu'ne pıknığe gı-
den.jaguarcı olarak bılı-
nen Zeki Küçıikberber'ın,
de bu arazı alımlarında,
onemlı rol oynadığı ılerı
suruldu