Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
;İM 1997 SALl CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
luslararası Finans Kurumu Direktörü Declan Duff, 2 milyar insanın temiz sudan mahrum kaldığını belirtti
'Tikkiye sıılan israf ediyor'VLE SARIİBRAHtMOĞLU
NKARA - Dünyanın kozmetik
:vlerinden, Yahudı asıllı Estee
auder'ın oğlu, eski büyûkelçi Ron
auder, Tüık sulan için proje
eliştLrdi. Israil Başbakan Benjamin
Jetanyahu'nun yakın dostu olan Ron
,auder, Türkiye'den başlayvp Suriye
ızennden Necef Çölü'ne su akıtacak
>ir boru hattı yapılmasını önerdı.
*Dünya Sulannın Finansal GeteceğT'
oaşlığı altında Istanbul'da düzenlenen
konferans ile su konusu yemden
uluslararası düzeyde tartışmaya
açüırken Fırat ve Dicle üzerine
Türkiye'nin sıcak bakmadığı bır dizi
proje de geliştiriliyor. Bu projelerden
en yenisi, kozmetik dünyasının ünlü
ismi Estee Lauder'ın ABD'nin
Avusturya Büyükelçiliği görevini
yaptıktan sonra iş yaşamına atüan
oğîu Ron Lauder'dan geldi. Ron
Lauder, 22 eylülde Avusturya'yı
ziyaret eden lsrail Başbakanı
Netanyahu ile bu ülkede buluştu.
Avusturya'daki Yahudi toplumuna ait
bir anaokuluna para bağışlayan Ron
Lauder, 23 eylül tanhinde îsrail
basınına demeç verdi ve Türk sulanna
ilişkin projesuıi açıkiadı. Lauder,
ozmetikte dünyaca ünlü, Yahudi asıllı Estee Lauder'ın oğlu, eski büyûkelçi Ron Lauder, Türk
sulan için proje geliştiriyor. tstanbul'da yapılan ve Suriye'nin protesto ettiği su konferansmda,
Türkiye'nin suyun israfi konusunda yüzde 44 ile Nepal düzeyinde bulunduğu vurgulandı ve
suyun artık halkın kendi raah gibi gördüğü bir sosyal kaynak olmaktan çıkıp ekonomik kaynak
olarak benimsenmesi gerektiği kaydedildi.
lsrail'de yayımlanan Haaretz
gazetesine verdiğı demeçte. projesi
için Netanyahu dahil îsrail'deki siyasi
parti liderlennin onayını aldığını
söyledi. Ancak haberde Lauder'ın
Türk tarafı ile bir teması olup
olmadığı belirtilmedi. tsrail basırunda
yer alan haberlere göre Lauder,
Türkiye'den başlayıp Suriye üzerinden
tsrail'in Necef Çölü'ne su akıtacak bir
boru hattı yapılmasını önerdi. Su
anlaşmazhğı nedeniyle Ortadoğu'da
yeni bir savaş çıkmasından
endışelendiğini dile getirerek projeyi
gelistirdiğini belirten Lauder'ın,
konuyu Suriye'deki ABD Büyükelçisi
ile de görüştüğü, ancak Suriye'nin,
Ortadoğu banş görûşmelerinde önemli
adım atılmadan su konusunda bir
uzlaşmaya yanaşmayacağmı dile
getirdiği kaydedildi.
Suriye'nin protesto ettiği ve diğer
Ortadoğu ülkelerini de katümamaya
çağırdığı tstanburdaki su
konferansmda. suyun finansal boyutu
üzerinde agırlıkh olarak duruldu.
Ürdün'ün. Türk tezlerine aykın olarak
Fırat sulan konusunun Türkiye, Suriye
ve Irak arasında çözülmesi için bir
uluslararası komisyon kurulmasıru
önerdiği ve 30 eylül-1 ekim tarihleri
arasında yapılan su konferansı,
lnternational Herald Tribune
gazetesinin bu konuda dünyada
düzenlediği ilk konferans olma
özelliğini de taşıyor. Konferansvn bir
diğer özelliği de suyun finansmam ve
özelleştirilmesi ile sosyal ve
ekonomik boyutlan üzennde
durulması oldu.
Konferansın organizatörleri. Dünya
Bankası gibi uluslararası kuruluşîann
Suriye ve lrak'ın tepkileri nedeniyle
kredi vermeyi bugüne kadar geri
çevırdikleri Güneydoğu Anadolu
Projesıne (GAP) artan ılgınin, su
konferansınm gerçekleşmesinde etken
olduğuna işaret ettiler. Türkiye'nin dış
krediler açılmayınca kendi olanaklan
ile yürüttüğü dünyanm en büyük
sulama projeleri arasında yer alan
GAP için bugüne kadar 8.5 milyar
dolar harcandığına işaret eden Devlet
Su lsleri (DSÎ) Genel Müdürü Doğan
Attuıbitek, projenın tamamlanması
için bir o kadar daha paraya
Î
;ereksinim bulunduğunu vurguladı.
stanbul'daki su konferansmda bir
sunus yapan Uluslararası Finans
Kurümu (İFC) Direktörü Declan Duff,
gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 2
milyar insanın temiz sudan mahrum
kaldığmı belirtirken Türkiye'nin
sulannın yüzde 44'nün boşa aktığıru
belirtti. İFC verilerine göre Türkiye;
Filipinler, Tayland ile Bangladeş ve
Gana'dan sonra su kaybında Burundi
ve Nepal ile aynı kategoride
bulunuyor.
IFC Drrektörü Duff ve diğer
konuşmacüar, suyun artık halkın
kendi malı gibi gördüğü bir sosyal
kaynak olmaktan çıkıp, ekonomik bir
kaynak olarak görütmesi gerektiğine
işaret ettiler. Bu konuda halkın
büinçlendirümesinin önem taşıdığı
vurgulanırken etkin bir su yönetiminin
belirlenmesi ve suyun özelleştirilmesi
gerektiği kaydedildi.
lFC'ye göre su projelerini fmanse
etmek aylar ve hatta yıllar süren
tnüzakareleri de kapsayan yavaş ve
karmaşık bir iş ve btrçok ülke, suyu
"egemen yenilenebttir kaynak" olarak
görüyor ve fmans ışıni yabancı
şirketlere bırakmak istemiyor. IFC, bu
yüzden de bu ülkelerin bazı büyük su
projelerini *yap-işlet-devret" modeline
uygun olarak gerçekleştirdiklerine
işaret ediyor. Dünya Bankası'na göre
ise gelişmekte olan ülkelerin su
bunalımını yenmek için 600 milyar
dolara gereksinimleri var. Dünya
Bankası, dünya nüfusunun yüzde
90'ının temiz su bulamadığmı. yüzde
40'vnvn da yeterli su bulamadığmı
kaydetti.
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.'DEN
İKİNCİ MENKUL KIYMETLERYATIR1M FONU
YATİRIMC1LAR1NA
DUYURUYapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nın kurucusu oldugu Üçüncû Menkul Kıymetler Yatınm Fonu'nun,
Ikincı Menkul Kıymetler Yatınm Fonu bunyesinde bırleştnlmesı ve 19.12.1996 tanhve 22852
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri: VII. No: 10 sayılı "Yatınm
Fonlanna İlişkin Esaslar Teblığf ne uyum saÇlarnası amacıyla. Yapı ve Kredi Sankası A.Ş. Ikincı
Menkui Kıymetler Yatınm Fonu Içtuzu^ü, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 12.9.1997 ve KYD/590
sayılı ızni ile değıştırılmsş olup. soz konusu değışıklıkler 23.9.1997 tanhinde ticaret sıcılıne
tescıl ve 29.9 1997 tarih ve 4386 sayılı TTSG'nde ılan edılmıştır.
Bırleşme nedeniyle ihraç edılecek katılma belgelerinm kayda alınması ıçın Sermaye Piyasası
Kurulu'na 13.10.1997 tanhinde başvurulacaktır. "Fon Tutarı ve Pay Sayısı" hanç. diğer
maddelerdeki değışıklıkler ise 21.10.1997 tanrnnden ıtıbaren yururluğe konulacaktır.
Yapılan değışjklikler çerçevesıncte;
UHVANI: Eski: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ikincı Menkul Kıymetier Yatınm Fonu
Yeni: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. B Tipı Değışken Fon
TUTARI: Eski: 7 milyar TL
Yeni: 8 milyar TL -
l
*^ \* -
1
PAY SAYISI: Eski: 700 bin -" "
Yeni: 800 bin '
YÖNETlClSl: Eski: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Yeni: Yapı Kredi Yatınm A.Ş.
TÛRÛ: Eski: -
Yeni: Değışken Fon
TİPI: Eski:
Yeni: B Tipı
FON STRATEJİSİ: Eski: Fon yonetımı. yatınm yapacağı sermaye piyasası araçlannın seçiminde
nakde dönuşümu kolay ve nskı az olanlan tercih eder ve Sermaye Piyasası
Kurulu'nun Serr. Vll. No: 2 Tebliğı'nın 17. maddesmde belırlenmiş olan
yonetırrr ilkelerine uyar
Yeni: Fon yönetımmde yatınm yapılacak sermaye ptyasası araçlannın
seçiminde nakde donüşumu kolay ve nskı az olanlar tercih edılir.
İÇTUZUK SIN1RUMALARI:
Eski:
MENKUL KIYMETİN ADI
Nakıt
Devlet Iç Borçlanma Senetlen
Konut Sertıfıkaları
Hısse Senetlen
Ozel Sektor Borçlanma Araçlan
Yeni:
MENKUL KIYMETİN ADI
Nakit
Devlet lç Borçlanma Senetlen
Gayrımenkul Sertıfıkaları
Hısse Senetlen
Özel Sektör Tahvllen
Oıel Sektor Fınansman Boncları
Ters Repo
PORTFÖYÜN MİN. %
0
0
0
0
0
PORTFÖYÜN MİN. %
0
0
0
0
0
0
0
PORTFÖYÜN MAKS. %
5
100
10
30
95
POFITFÖYUN MAKS. %
5
100
100
100
100
100
100
KATILMA BELGESİ AUM SATIM ESASLAR1:
Eski: Katılma belgesi satn almak veya elden çıkarmak ısteyen yatınmcılar,
Banka'nm Istanbul'daki Fon Yönetım Merkezı'ne veya ılan edecegi katılma
• belgelerinm alım satımının yapıîacağı dığer yerlere. 9.00-13.45 saatierı
içinde başvurarak. bu ıçtuzukte belirtilmış olan esaslara gore saptanan
fiy3t uzerinden alım satımda bulunabı'ırler.
Yeni: Katılma belgesi satın almak veya slden çıkarmak ısteyen yatınmcılar,
Kurucu'nun ızahnamede ılan edecegı katılma belgesinın alım satımının
yapılacağı yerlere ış günlerınde 9.00-13.45 saatierı ıçınde başvurarak,
bu ıçtuzukte belırtılmiş esaslara gore saptanan fiyat üzerinden alım ve
satımda bulunab.lırler. Bu saatlerin dışında alım satm ışlen yapılamaz.
Fon'a katılmak veya ayrılmakta başka herhangı bır şart aranmaz.
olarak degıştırılmıştır.
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.'DEN
ÜÇÜNCÜ MENKUL KIYMETLERYAT1R1M FONU
YATIR1MC1LARINA
DUYURUYapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nın kurucusu olduğu Uçüncü Menkul Kıymetier Yatınm Fonu. Sermaye
Piyasası Kurulu'nun Sen: VII, No: 10 sayılı Tebiığı'nin 54'üncü maddesi çerçevesınde Ikincı
Menkul Ktymetler Yatınm Fonu bunyesır.de bırleştınlecegınden. Sermaye Piyasası Kurulu'nca
12.9.1997 tarih ve KYD/590 sayı ile onaylanan soz konusu Yatınm Fonu Içtuzuğü'nun tadi!
edılen sureye ılışkın 3.2 maddesi. 23.9 1997 tanhinde ticaret sıcılıne tescıl ve 29.9.1997 tarih
ve 4386 sayılı TTSG'nde ılan edılmiştır
Içtüzuk değışıklıgi ile bırlıkte. Uçuncü Menkul Kıymetier Yatınm Fonu'nun Ikincı Menkul
Kıymetier Yatınm Fonu bunyesınde bırlesmesıne ve soz konusu Fon'un tüm mal varhğının
Ikincı Menkul Kıymetler Yatınm Fonu'na devredı'mesıne ımkân sağlanmıştır. •
IÜ'den Sabancı'yafahridoktora
İstanbul Cnrversitesi İşletme Fakültesi'nce işadamı
Sakıp Sabancı'ya, işletmecilik konusunda bugüne dek
yapoklan, üıüversite4ş dürryass ilişkileri ve eğitime
verdiği önemden dol»ı "fahri işletme doktorası*
verildi. tü Rektörü Prof. Dr. Büknt Berkarda,
Sabancrnın, çok sayıda işadamından farklı olarak
ülke sorunlanru irdeleyip çözüm üretmesi, eğitim
yaünmlan yapması ve iş dütvyasına kalite ka\ramını
getirmesi nedeniyle bu unvana la>ık görüldüğünü
söyledi. Sabancı ise iş dünyasına getirdiği kalite
kavramının arkasında İÜ'nün bulundugunu belirtti.
Sabancı, konuşmasında işadamlannın enflasyon
istemediğini söyledi. Zamlardan bordrolu çalışanlarla
birtikte bütün ülkenin etkilendiğini belirten Sabancı,
"Daha böyük zamlar yapılacak, yapılmak zorunda"
diye konuştu. Sabancu İl 'den aldığî unvarua,
dökuzuncu fahri doktora olduğunu anunsatarak "Bu
unvanlan almak için gece gündüz çahşıp dokuz
doğurdum. Onuncuyu alınca, sayın rektör bana da
profesör yardımcüıgı verir mi" diye espri yapö.
TÜRSAJB'm hazırladığı sistem yılbaşı turlannda yürürlükte
Tatücüer sigortalı olacak
SERPtL GÜNDÜZ
Türkiye'den yurtdışına gıdecek olan
her tüketicitatilini tamamlamak. ülke-
ye geri dönmek ve şikâyet konusu olay-
larda yüzde 25'e kadar tazminatı al-
mak hakkına ilişkin sigortah olacak.
TÜRSAB'ın hazırladığı çizelge sıs-
temi, yılbaşıturlanndayürürlüğe gire-
cek. Bu sistemle tüketicihaklan sigor-
talanmış olacak. Buradan yola çıkarak
seyahat acentelerinin tüm ürünleri ve
vasıflan güvenli ve sigortalı hale geti-
rilecek.
Türkiye'ye yılda 476 bin turist geti-
ren TURSEM şirketinin krize girmesi
üzerine şirketin Türkiye'ye getirdiği
15 bin turist ortada kaldı. TURSEM
Başkanı HalukSemiz'in turistlerin si-
gorta kapsamında ülkelerine gönderi-
lecegini açıklaması "turteminaüanso-
runu"nu yeniden gündeme getirdi.
Dünyadaki sigorta sistemi 1994'te
Avrupa Birliği'nin yeni seyahat yöner-
gesini kabul etmesiyle gündeme geldi.
Bu sistem tüketicilerin kendi ülkele-
rmden dışanya giderken ülkelerine ge-
ri dönmelerini teminat altma alma
amacını güdüyor.
Bugün Türkiye'de tüm seyahat acen-
teleri yurtdışına yaptıklan turlarda bir
teminatı Turizm Bakanlığı emrine ver-
mek zorunda. Tüketicilerin başına bir
şey gelmesı durumundateminatlarpa-
raya çevnliyor. TÜRSAB Hukuk Mü-
şavıri Av. İlker Ünsever 1972 yılmda
Türkiye'de yapılan düzenlemenin ol-
dukça ileri olduğunu behrterek, yıllar
içinde bu sıstemin yaşamadığınm orta-
ya çıktığını belirtti.
Tur teminatlarmın teminat mektubu
olarak bakanlığa teslim edilmesinin
çok fazla bir uğraş gerektırdiğinı belir-
ten Ünsever. "Her tur içjn a>n bir te-
minaünhesaplanması da imkânsız. Bir
başka olumsu/luk isekanun yüzde 25' i
kadanru, ancak teminat olarak vtril-
mesigerektiğini iterisürüyor. Blzbu ek-
sikliği gidermek için dünvada var olan
sigorta sisteminiTürkrye'ye uyarlama-
yaçalışük" şeklınde açıklama yaptı.
fCRSAB HukukMüşaviri'nin açık-
lamalanna göre tamamen tüketıciyi
koruyan bu sistemi Avrupalılar uygu-
luyor. Almanya'da 95'ten beri bu sı-
gortayı yaptırmayan yurtdışına paket
tur düzenleyemiyor.Teminat yatınlma-
dan vurtdışma insan gönderilmiyor. îl-
ker Ünsever, TÜRSAB'ın Tütrkiye'de
bu eksikliği gidermekle kalmayıp bir
üst boyuta geçirdığinı belirtti.
Bakanhk devrede
TURSEM adlı şirketın knze girme-
si nedeniyle Türkiye'ye getirdiği 15
binturistin ortadakalması ihtımali üze-
rine, Turizm Bakanlığı devreye girdi.
Tunzm Bakanı İbrahim Gürdal,
AA'ya yaptığı açıklamada, TURSEM
şirketinin Türkiye'ye getirdiği turist-
lerin zor duruma düşmemesi için gıri-
şımlerde bulunduklannı belirterek
"Turistkrin mağdur olmamasıiçin sek-
tör örgütieriyle çahşmalanmız sürü-
yor" dedi.
K.oçbank Genel Müdürlüğü de bir
açıklama yaparak bankanın, TUR-
SEM'e ortak olması ve yönetime gir-
mesinin söz konusu olmadığını bildir-
di. Açıklamada, "Koçbank,TURSEM
ileilgiBalacakhtoplam 14bankadan sa-
dece biridir. Bankalann TURSEM'i
desteklemesi hususunda henüz kesin
karar alınmanustır" denildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Karamsarlık Buluttan ya
da Yeniden Kuvayı Nfilliye'
"Çetelere dokunun" kampanyasına ilgi, görebildı-
ğim kadanyla fazla sevindiricı değil. "Çeteciler de
kampanyaya katıldığından, insanlann bevesi kaçtı"
gibisinden açıklamalar yapmak istemiyorum. Fakat
insanlann heveslerinin kaçmış olduğuna kuşku yok.
Genel bir umutsuzluk ve karamsarlık havası egemen,
Ve işin kötüsü, aynı karamsarlık ve umutsuzluk girdap-
lanna zaman zaman ben de düşüyorum.
Yanlış anlaşılmak istemem. Susuriuk'u asla unutma-
yacağızve bu topluma da unutturrnamak içintüm gü-
cümüzü kullanacağız. Fakat Susurluk'un ardındaki
"p/s/ı'Werin" giin ışığınaçıkanlması konusundaki umu-
dum azaldı. "Pistik" toplumumuzun tüm kesimlenne,
kanserti hücreler gibi yayılmış. Sorunun çözümü mah-
kemelerde ya da emniyet güçlerinde değil. Sorunun
çözümü "siyasette."
Eğer bu toplumda dürüst bir siyasal Midann önü-
nü açabilirsek ve bu iktidara biraz zaman tanıyabilir-
sek, Susuriuk vb. olaylann açıklanması mümkün ola-
bilir. Zira toplumumuzun belli kesımlen öylesine deje-
nere edilmiş, öylesine çürütülmüş ki; bu çürümenin
önü alınmadıkça, ne yapsak boşuna. Istediğimiz ka-
dar ışıklan yakıp sondürelim, belırlı olaylan ve ilişkile-
ri aydınlatmamız mümkün olamayacak.
12 Eylül sonrasında egemen kılınmaya çalışılan
"çarpık anlayış" maalesef egemen kılınmış. Marma-
ris'teki emekli general ve arkadaşlan artık bir yerien-
nekınayaksınlar...
Adam hırstz. Oturmuş belediye başkanlığı kortuğu-
na, çalıp çırpıyor. Hırsız olduğunu herkes biliyor, ama
"Olsun" diyortar, "hiç o/mazsa bir şeyier yapıyor..."
Adam katil ve eroin kaçakçısı. "Zanir falan değil,
"suçlu." Mahkeme kararlan var hakkında. Dönemin
başbakanı kalkıyorTBMM Meclisgruptoplantısında,
insantann gözten'nin içine baka baka adamı "şereflı"
ilan ediyor, saygı duyduğundan soz ediyor. Adam kun-
dakçı ve şeriat devletı kurmaçabasında. Sıvas'ta otuz-
dan fazla insanın yakılmasından yargılanıyor. Utan-
madan, "Onlaranarşistti" d'ıye savunuyor kendini. Ge-
ride kalanlan tehdit ediyor...
Adam hırsız. Hakkında otuzdan çok dosya var. Bir
punduna getirilerek milletvekili yapılmış. Hakkında ku-
rulan araştırma komisyonunun raporunu okuyanın yü-
zünün kızarmaması mümkün değil. Ama çıkıyor kür-
süye, vatanseverlikten dem vuruyor, milliyetçilikten
dern vuruyor. Ve işin ilginci, hakkındaki dosya rafa kal-
dınlıyor...
Bu ömekleri çoğattmak mümkün. Yüzlerceolay sa-
yabilirim. Fakat hiçbir sonuç alınamıyor. Zira alınma-
sı mümkün değil.
Topal cınayetiyle ilgili telefon kayrtlan ortada. Cina-
yetin öncesınde ve sonrasında müthiş bir telefon tra-
fıği var. Adam "Konuştumsa ne olmuş?" diyor, "Biz
bambaşka konular konuştuk..."
Neyi, nasıl ispat edebilırsinız?
Adam çete zanlısı. "Çete/ere dokunun" kampanya-
sına katılacağı açıklanıyor. Bir sürü sanık, getirteriyle
bağdaştınlmas! mümkün olmayan koşullarda yaşıyor-
lar. Ama bunlara "Nerden geliyor bu değirmenin su-
yu" diye soran yok. Tam tersıne, mahkeme tutukluluk
halterini kaldınnca, beraat etmişçesine törenler yapı-
Ityor, omuzlara alınıyorlar. Ve değışmeyen slogan,
"Türkiye sizinle gurur duyuyor..."
İşin ilginci, gerçekten "birileri" bunlarlagurur duyu-
yor. Emekli subay bir arkadaşım var. Dürüstlüğüne ve
yurtseverliğıne asla kuşku duyamam. Geçenlerde tar-
tıştık. Çatlı'lan savunuyordu. "Bunlar ASALA'nın ne-
fesini kestiler" diyordu. Ne anlattıysam inandırama-
dım.
TBMM Tansu ÇiHer hakkındaki dosyalan rafa kal-
dınrken, "Ne cesaret" diye düşünürdüm. "Bunlarya-
nn seçmenlerine nası! hesap verecekler?" Ama son-
ra baktım, seçmenteri de bunlar gibi düşünüyor. "Bal
tutan parmağını yalar" diyorlar. Hattaçaltpçırpmayan-
lar eteştiriliyor, "Bu adamlann kendilerine hayn yok, bi-
ze ne hayırian olur" deniyor.
Tam bir kokuşma, tam bir çürüme...
Toplumumuzun kimi kesımlen, insanı insan yapan
tüm değerieri yitirmiş durumda. İşin ilgınci, bunlann bir
bölümü kendini "milliyetçr olarak tantmlıyor.
Toplumu bu çürümeden kurtaramazsak, ne yapsak
boşuna. Birilerinı omuzlanna alıp "Türkiye sizinle gu-
rur duyuyor" diye bağırmaya devam edecekter.
Geçen hafla Fenerbahçe'nin Steau Bükreş maçını
izledim televizyonda. Her ne kadar gözümüz Beşik-
taş'tan başkasını görmezse de Fener"ın yenilgısine
kahroldum. Tel tel döküldüler ve avuçlannın içindeki
tur şansını yitirditer. Ama maçtan sonra baktım, Fener-
bahçe seyircileri futbolculannı tribün önüne çağınyor.
"Herfıaide protesto edecekler" diye düşündüm. Bir
gün sonra gazetede okudum, alkışlamışlar. Hem de
"Se/erie gurur duyuyoruz" d'ıye slogan atarak.
Bu çocuklanrnızın kafalan allak bullak olmuş, tüm
kavramlar yerinden oynamış. Nesiyte gurur duyuyor-
lar, neden gurur duyuyorlar? Gurur duymanın ne de-
mek olduğunu tümüyle unutmuşlar mı?
Bir gece sonra Galatasaray'ın Parma ile maçı var-
dı. Baktım, kendini bilmez kimi Fenerbahçe fanatikle-
ri, Parma bayraklan getirmiş sallıyorlar. Gene gazete-
de okuduğuma göre Parma için tezahürat da yapmış-
lar. Hiç mi ulusal duygulan kalmadı bu zibıdilerin? Ken-
dilerine "milliyetçi" srfatını yakıştıranlann kafalannda
"millet" kavramı yok.
Kavramlar böylesine karışmışken ve "değerler"
böytesine ayaklar altına alınmışken, ne Susuriuk ola-
yı aydınlatılır, ne de çetelerin marifetlerinin hesabı so-
rulabilir. Işıklan boşuna yakıp söndürüyoruz...
Fakat çetetere "dokunmayı" sürdüreceğiz. Her ze-
mindeve her zaman. 1920'lerin Türkıyesı'ndeki kırlen-
me ve çürüme bugünkünden çok daha fazlaydı. Fa-
kat "Kuvayı Milliye" ruhu bu kirlenme ve çürümenin
üstesinden gelmışti.
O haldeyeniden "Kuvayı Milliye." Umutla ve inanç-
la.
Gazi Üniversitesi'nin açılış töreninde eğitimle ilgili sıkıntılar dile getirildi
' Vakıf ümversitelerikadrolaramızıhortıınıluyor9
Haber Merkeri - Maliye Baka-
nı Zekeriya Temizel, Türkiye'de
eğitimdeki kalitesizliğin ekono-
mik gerekçelere dayandınlamaya-
cağını \xırgulayarak 'Eğitimdeki
bu ihmalin nedeni demokrat ve
çağdaş kuşaklann yetişmesinden
korkulmasıdır" dedi. Gazi Üni-
versitesı Rektörü Prof. Dr. Enver
Hasanoglu. vakıf üniversitelerinin,
devlet üniversitelerindeki kadro-
lan çekici önerilerle hortumlama-
lanndan yakındı.
Yurt genelindeki bazı üniversi-
teler, 1997-1998 öğretim dönemi-
ne dün törenlerle başladı. Gazi
Üniversitesi'nin rektörlük binasın-
da düzenlediği törenin açılış ko-
nuşmasını yapan Rektör Prof. Dr.
Enver Hasanoglu, devlet üniversi-
telerine torba kadro ve torba büt-
çe gibi uygulamalarla mali ve ida-
ri özerklik verilmesini istedi. Ha-
sanoğlu, "Vakıfüniversiteleri öğre-
tim üyesiyetiştinne sıkmnsuıa kat-
lanmadan bi/im yetişmi^ eleman-
lanrrun elimizden çekip almak is-
tiyor.Caziptekliflerk meslegm zir-
vesindeki elemanlanmızı kendi
kadrolanna kauyorlar" diye ko-
nuştu.
Maliye Bakanı Zekeriya Temi-
zel de Türkiye'de eğitim süresi or-
talamasmın 3.7 yıl olduğunu vur-
guladı. Temizel, "Bubilgidüzeyiv-
le çağdaş ülkekrle acınıası/ reka-
bet koşuUannda yanşmakolanak-
sa" diye konuştu.
Devlet Bakanı Mehmet Batalh
ile Tarım ve K.öyişleri Bakanı
MustafaTaşar da Gaziantep Üni-
versitesi'nin (GAZÜ) yeni öğre-
tim yıluıa başlaması nedeniyle dü-
zenlenen törene katıldı. Batalh,
yaptığı komışmadaTürkiye'nin en
önemli davası olan eğitime tsla-
miyetin de büyük önem verdiğini
söyledi. tslamiyetin bilim ve banş
dini olduğunu da vr
urgulayan Ba-
tallı, bu yüzden halkın carniye da-
yalı şiddeti benimsemediğini söz-
lerine ekledi. 8 yıllık temel eğiti-
me gösterilentepkiyi anlayamadı-
ğını belirten Mustafa Taşar da "Bu
tepkilerin sahiplerlbasiretten yok-
sun. kısır politikalar ve suni ger-
ginlikleıie siyasi prirn elde etme
derdine düşe'nlerdir'" dedi.
Galatasaray Üniversitesi'nin
açılışında konuşan Devlet Bakanı
ve Hükümet Sözcüsü Şükrü Sina
Gürel, insan kişiliğinin oluşmasm-
daki en önemli aşama olan üniver-
site eğitiminin, "çözûm üretmevi
ve akh kullanmayı" öğretmesi ge-
rektiğini belirterek "Bu nedenle
üniversiteler sürekli olarak kendi-
lerini sorgulamah ve yenflemeli-
dfaf dedi.
Mimar Sinan Üniversitesi'nin
açlışında konuşanRektörProf. Dr.
Taner Bozoğ)u, 74 yıldır gerçek
Atatürkçülerin yetiştirildiği bir
üniversite olduklannı belirterek
bir devlet üniversitesi olmalanna
karşm devlet desteğinden yeterin-
ce yararlanmadıklannı söyledi.
Kütahya Dumlupınar Üniversi-
tesi, KarsKafkas Üniversitesi, Ka-
radenizTeknikÜniversitesi ve Sa-
karya Üniversitesi de törenlerle
yeni öğretim yılına başlarken
Cumhurbaşkanı Sülevman Demi-
rel, 11 üniversitenin rektörüne kut-
lama mesajı gönderdi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin
30. kuruluş yıldönümü. bugün dü-
zenlenen törenle kutlandı.
Törenin yapldığı oditoryum bi-
nasınm önündeki Atatürk büstü-
nün açılışını yapan İstanbul Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Büknt
Berkarda da 400 öğretim üyesi ve
3 bin ögTencisi bulunan Cerrahpa-
şa Tıp Fakültesi'nin çok geniş bir
öğretim kompleksi olduğunu söy-
ledi. CerrahpaşaTıp Fakültesi De-
kanı Prof. Dr. Ahmet Nejad Özbal
da Cerrahpaşa'nın Türkiye'nin en
önemli eğitim ve sağlık kurumla-
nndan biri olduğunu söyledi.
Konuşmalann ardmdan, 1996
yılmda emekli olan öğretim üye-
lerine birer plaket verildi.