Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7EKİM1997SALI
10 HABERLER
Pascal Bonfface
btanbıri'da
• İstanbul Haber servisi -
Çağımızın önde gelen
uluslararası ilişkiler
uzmanlanndan Fransız
siyasetbilimci Pascal
Boniface Yapı Kredi
Yayınlan'nın davetlisi
olarak Türkiye'ye geldi.
Fransa Başbakanı ve
Dışişleri Bakanı'na sıyasal
danışmanlık da yapan
Boniface. bugün saat
18.30'da Yapı Kredi Plaza
Konferans Salonu'nda
"Uluslararası Tutkulann
Sonu mu?" konulu bir
konferans verecek.
Kuzeylrak
operasyonu
• Yurt Haberieri Servisi -
Türk Silahlı Kuvvetleri'nın
(TSK) Kuzey Irak'taki
operasyonlan devam
ediyor. TSK'ye ait uçaklar
dün de bölgedekı çok
sayıda kampı bombaladı.
Operasyonlarda 10 terörist
öldürüldü. Miziri
bölgesinde PKK'nin büyük
bir cephaneliği ortaya
çıkanldı. Güneydoğu'da
sürdürülen operasyonlarda
ise son bir hafta içerisinde
18 terörist öldüriilürken 8'i
teslim oldu.
Öztekin
LDP'ye katHdı
• Haber Merkezi -
tşadamı Maral Öztekin,
düzenlenen törenle Liberal
Demokrat Parti'ye katıldı.
Öztekin'irrpartiye katılma
töreninde konuşan Genel
Başkan Besim Tibuk. "Bir
dönem siyaset hayatına
katılan çok değerli bir
insanın LDP'yi tercih
etmesinden büyük
mutluluk duyuyorum"
dedi.
DSPden kongre
• İstanbul Haber Servisi -
DSP İstanbul 11 Başkanlığı
dün yaptığı yazılı
açıklamada partinin
büyûmesinden rahatsız
olanlann davranışlannm el
altmdan saldınya
dönüştüğü bıldirildi.
Açıklamada, İstanbul il
yönetiminin 27 eylülde
gerçekleştırdiğı 4. olağan il
kongresınde yaşanan
huzursuzluklann Ümit
Ülgen ve Seher Dertop
tarafından çıkanldığı
belirtilerek bu kişilerin
partiden ihraç edildiği
kaydedildi.
AydınArat
toprağa verildi
• ESKİŞEHİR(AA)-
Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aydın
Arat, asri mezarhkta
toprağa verildi. Arat için
Reşadiye Camii'nde
yapılan cenaze törenine
DYP Genel Başkanı Tansu
Çıller ıle DTP Genel
Başkanı Hüsamettin
Cındoruk da katıldı. Çiller,
Arat'ın eşi Ayfer Arat ile
kızı \ e gelınıne başsağlığı
dileğinde bulundu.
Giillük'te şilep
tehlikesi
• MUĞLA(Cumhuriyet)
- Güllük lskelesi'ne iki yıl
önce bir anza sonucu
demirlenen ve daha sonra
kaderine terk edilen
Arnavutluk bandralı
"Durresi" adlı şilebin
batmak üzere olduğu
bildinldi. Halen içinde 4
bin ton perlit, 250 ton
yakıt, 50 ton sintine
bulunan şilebin batması
halinde Güllük
Körfezi'ndedeniz
yaşamının 'felç' olacağı
belırtiliyor. Çevreciler,
şilebin bir an önce
körfezden çıkanlmasını
isterken, Çevre Bakanı
Imren Aykut'un konuyu
Bakanlar Kurulu'na
götürdüğü öğrenildi.
Grup Başkanvekili Karamollaoğlu, Anayasa Mahkemesi üyelerini örtülü şekilde uyardı
RP savunmasmı verdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP,
kapatma davasıyla ilgıli olarak Anayasa
Mahkemesı'ne son savunmasmı verdi. RP
Grup Başkanvekili Temel Karamollaoğlu,
Anayasa Mahkemesi üyelennı örtülü şe-
kilde uyararak "Her ne kadardelildenyok-
sun bir dava ise de Anayasa Mahkemesi
ûyeleri hukuki bir karar vereceklerdir.
l nutulmamalıdır ki yargılayanlar da bir
gûn yargılaıurlar'" dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral
Savaş"ın esas hakkmdaki mütalaasına ya-
nıt niteliği taşıyan son savunmasmı dün
veren RP. ICaramollaoğlu aracılığıyla Ana-
yasa Mahkemesi üyelerini uyardı. Parla-
mentoda düzenlediği basın toplantısında
demokratik ülkelerde partilerin kapatılma-
sı diye bir olayın bulunmadığmı iddia eden
Karamollaoğlu, "Partikapatmak,halkira-
desine pranga vurmak demektir. Anarşiye,
terörc başvurarak düşüncelerini kabul et-
tirmekisteyen partilerzaten partioima vas-
fını yitirmişlerdir. Fikir ve düşüncelerin-
den ötürii partilerin kapatüması da kesin-
üklc söz konusu edilmemeli" diye konuşru.
RP ile ilgili kapatma davası konusunda ka-
muoyunda iki ayrt görüş bulunduğunu kay-
deden Karamollaoğlu sözlenni şöyle sür-
dürdü: "Küçük bir azmhk, aydın demok-
rat geçinen bir çevTe RP'nin kapatüması
konusunda karaıiı görünüyor. Davanın si-
yasi olduğunu savunuyorlar. Ancak genel
kanı davanın hukuki olduğu yönündedir.
Her ne kadar delilden yoksun bir dava ol-
sa da Anayasa Mahkemesi hukuki bir ka-
rar verecektir. Unutulmamabdır ki yargı-
tayanlarda birgün yargılanırlar. Mahkeme
üyeleri önyargıh hareket ederlerse tarih
önünde mahkûm olmaktan kurtulamaz-
lar."
Karamollaoğlu, karar tarihine ılişkin bir
soru üzerine. "1 ay ya da 6 ay sonra olma-
sının bir önemi yok. Yeter ki hukukun ge-
reği yerine getirilsin. Biz Anayasa Mahke-
mesi üyelerinin sayın başsavcı gibi hareket
etmeyeceklerine, hukuka bağh kalacakla-
nna inanıyoruz. Karann olası bir seçim
sonrasına bırakılması bir hukukayıbı olur"
yanıtını verdi.
RP'nin esas hakkındakı savunması, AH
Oğuz, Mehmet AM Şahin ile Şeref Malkoç
tarafından dün Anayasa Mahkemesi Genel
Sekreterliği'ne sunuldu. RP millervekılle-
ri, toplam 313 sayfadan oluşan esas hak-
kmdaki savunmayı Genel Sekreter Bülent
Serim'e verdiler. Basın mensuplanna bil-
gi veren milletvekilleri, savunma hazırla-
nırken Almanya ve Fransa'ya gönderdik-
leri arkadaşlannın, o ülkelerin hukuk sis-
temlerini tarandıklannı belirtti.
Anayasa Mahkemesi. son yazılı savun-
manın ardından. davayı açan başsavcı Vu-
ral Savaş ile RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan veya onun belirleyeceği bir yet-
kiliyı sözlü ifadeye çağiracak. Daha sonra
dosya, Anayasa Mahkemesi raportörüne
verilecek. Bu aşamadan sonra dava dosya-
sı, raporunu hazırlaması için raportöre ve-
rilecek. Anayasa Mahkemesi heyeti, rapo-
run kendisine ulaşmasmdan sonra dosya-
yı incelemeye alacak ve RP'nin kapatılma
istemini karara bağlayacak.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden, dün konuyla ilgili soru
üzerine "Gereken işlemler yapıhr. Her şey
ne ise o olur. Bizim için hiçbir işin diğerin-
den farkı yoktur. Her işe ne işlem yapıyor-
sak ona da o işlem yapılır" dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş,
RP'nin "Laiklik karşrtı eylemlerin odağı
halinegeldigi gerekçesryle*1
kapatılması is-
temiyle 21 mayıs günü dava açmıştı. Yük-
sek mahkemenin. aleyhte karar vermesi
durumunda partinin kapatılmasına "eytem
ve işlemleriyle neden otduklan" saptanan
ve gerekçeli karann altında isimleri bulu-
nan milletvekiliennin, 5 yıl süreyle siya-
set yapmalan yasaklanacak.
Rüsvet iddiası
4 polis
hakkmda
dava açıldı
KEREMILGAZ
Sahte pasaportla gözaltı-
na aldıklan bir kişiden rüş-
vet aldıklan öne sürülen tu-
tuklu 4 motosikletli polıs
hakkında 10 yıla kadar ha-
pis cezası isteniyor.
İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü'ne bağlı motosikletli
ekipte görev lı Birol Özder,
HüseyinTuran, Erhan Kay-
nak ve Nadir Deniz Aksa-
ray'da yaptıkları arama so-
nucu Firouz Moghadan
isimli kişinin Renault 19
marka otomobılinde sahte
pasaport ele geçirdiler. Fi-
rouz Moghadan'dan 4 bin
mark aldıktan sonra parayı
aralannda paylaştılar. Daha
sonra polislenn kendısinden
sürekli para ıstemesinden
rahatsız olan Moghadan,
polisleri savcılığa ihbar et-
tikten sonra yakalatarak gö-
zaltına alınmasına neden ol-
du. İstanbul Cumhuriyet
Savcılığı tarafından hazırla-
nan iddianameye göre tu-
tuklu bulunan sanıklann
"cebri irtikap" suçunu ger-
çekleştırdikleri öne sürüle-
rek haklannda dava açıldı.
CHP heyeti, TIBSET'ten çıkanlan işçileri Petrol-lş İstanbul Şubesi'nde ziyaret etti. (KADER TUĞLA)
TIBSET işçüerine CHPdesteği
İstanbul Haber Servisi
- CHP İstanbul milletve-
killeri ve kadın kollan
üyeleri, sendika istedik-
len ıçın işten çıkanlan
TIBSET ışçilerini dire-
nişlerinin 64. gününde zi-
yaret ederek destek verdiler. CHP
İstanbul mılletvekillerinden Algan
Hacaloğlu, 12 Eylül'den bu yana
Türkiye'de hukuksuzluk, kuralsız-
lık ve keyfiliğin egemen olduğunu
söyleyerek emekçilerin örgütsüz-
leştirilmek istendiğini belirtti.
Mehmet Sevigen ise CHP'nin tüm
çalışanlanB, ezilenkrin ve emekçi-
lerin partisi olduğunu vurgulayarak
"Sizinle day anışma içinde otrnak. si-
ze destek vermek bizim en önemli
görevimizdir" dedi.
CHP İstanbul milletvekilleri Al-
gan Hacaloğlu ve Mehmet Sevigen,
• Sendikal hak istedikleri için işten çıkanlan
TIBSET işçilerini ziyaret eden Algan
Hacaloğlu, 12 Eylül'den bu yana sendikal
mücadele ve dayanışmanın geriletildiğini
söyledi. Hacaloğlu. CHP'nin emekçilerle
dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
CHP Kadın Kollan Başkanı GûJdal
Okuducu ve tstanbul Kadın Kolla-
n üyeleri tıbbi gereçler üreten TIB-
SET'ten, sendika istedikleri için çı-
kanlan işçileri Petrol-tş tstanbul
Şubesi'nde ziyaret ettiler. Algan
Hacaloğlu, 64 gündür direnişte
olan işçilere CHP olarak destek
verdiklenni belİFterek 12 Eylül'den
bu yana sendikal mücadele ve da-
yanışmanın geriletildiğini anımsat-
tı. Hacaloğlu, CHP'nin emeğin kit-
le partisi olarak tüm emekçılerle ve
çalışanlarla dayanışma içinde oldu-
ğunu vurguladı. Hacaloğlu "Tür-
Idye'de 12 Eylül'den bu
yana hukuksuzluk, ku-
ralsızhk ve keyfilik ege-
men. Örgütsüz toplum
yaratılmak isteniyor.
Çalışma ve içişleri ba-
kanlannı huradan göre-
ve çağuıyor,gerekli ortamın sağlan-
masına çahşmalannı istiyoruz" de-
di. Mehmet Sevigen ise dayanışma
olmazsa, başanya ulaşılamayaca-
ğını kaydetti. CHP Kadın Kollan
Başkanı Okuducu da emeğe karşı
yoğun saldınlann yapıldığı Türki-
ye'de emeğin örgütsüzleştirilmeye
çalışıldıfını vurguladı.
CHP'liler daha sonra Gazi Ma-
hallesi'ne giderek TIBSET'ten çı-
kanlan Ayten-Çetin Aktaş çifti ile
Eylem Oral ve Ayhan Gündoğdu
adlı işçilen evlerinde ziyaret ettiler
ve gıda yardımında bulundular.
Sigara
Her nefeste
fare zehiri
soluyoruz
ANKARA (AA) - "Gaz
odalannda insan (Udürmek
için kullaıulan hidrojen siya-
nürü koklamak ister misi-
niz? Ve>a bo\ a sökücü aseto-
nu ağnnızasürmekya da fa-
re zehiri arseniğini içinize
çekmeyi düşünür müsü-
nûz?" Herkesin ilk etapta
"Kesinlikle ha>ır" diye ya-
nıtladığı bu sorulan, ne ya-
zık ki sigara tiryakilerinin
aynı kararlılıkla reddetmesi
mümkün değil.
Milyonlarca insanın elin-
den düşürmediği, sigarada
kanserojen maddelerin yanı
sıra, akla hayale gelmeye-
cek pek çok zehir var. Tirya-
kiler, her sigara içiminde
normalde ellerini bile süre-
meyecekleri maddeleri içle-
rine çekiyor. Boya sökücü
olarak kullanılan aseton, ni-
kotin, roket yakjtı olan me-
tanol, zehirli gaz karbonmo-
noksit, sigarada yer alan
Sinlaffce zehmten sadece
bırkaçı... Naftalin, fare zehi-
ri olarak kullanılan öldürü-
cü zehir arsenik, çakmak ga-
zı bütan, haşarat öldürücü
DDT, yine sigarayla alınan
zehirler arasında bulunuvor.
'Kamu girişimciliği' sempozyumunda, üretim araçlannın toplum yaranna kullanılması istendi
Soysal: Ozelleştirme karşı devrimdir
MümtazSoysal
İstanbul Haber Servisi-DSP Zon-
guldakMilletvekıli MümtazSoysal.
özelleştirmenın aslında bir "karşı
devrim" atağı olduğunu vurgulaya-
rak yeniden karma ekonomi ve plan-
lama dönemine geri dönülmesi ge-
rektiğini söyledi. Bozulanı sokağa
atmak yerine düzeltmek felsefesini
savunan Soysal. "Nasıl 1919'da sö-
mürgeciliğin şahikaya yüksddiği bir
dönemde gidiş döndürüldüyse bu-
gün de geri döndürülebUir. Bunu
yapmak zorunda>ız. Yenildi denen
kavramlann ycnilmediğini ispatla-
mahyız" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odala-
n Birliği'nin özelleştirmeye karşı bir
platform oluşturmak ve mücadele
stratejileri belirlemek amacıyla dü-
zenlediği 3 günlük "Kamu Girişim-
ciliginin Geçmişi, Bugünü ve Gelece-
ği" adlı sempozyum dün Lütfü Kır-
dar Kongre Merkezi'nde başladı.
Sempozyumun açış konuşmasını ya-
pan Soysal, U
1945'ten başlayarak
masum bir görüntû altında nasıl
cumhuriyet de\Tİmleri yıkılıyorsa
şimdi de özelleşrirme adı altında kar-
şı devrim yapılmaktadır" dedi. Soy-
sal şöyle devam etti:
"Soldayız diyenler, güç birliği ya-
parak özelleştinne karşın kampan-
yada yer almalılar. Işte bu sempoz-
vıım bir dönüm noktası olabilir. Bel-
ki de bugün bir mücadelenin ileride
hatıria>acağınuz başlangıç tarihidir."
Sempozyumun "temel ka\Tam-
lar" konulu ilk oturumunda "Devle-
ti Doğru Algılamak" başlıklı tebliğ-
si sunulan Prof. Dr.Cem Eroğul, sö-
mürülen sınıflann egemen sınıflann
elindeki devleti kendi etkileri altına
almak için çabalamalan gerektığinı
savunarak bunun aksi bir durumun
"sömürülen smıflann intihan" ola-
cağını kaydetti. Eroğul. "Beğenelim
ya da beğenmeyelûn, toplumun en
güçlü hizmet vc baskı a\gıö devlettir.
Bu aygıtj daima birUeri kullanır. Bu
gerçeğe gözünü yuman toplumsal
güçjer,kendidurumlannıdüzeltmek
Telekom davası
Bürokratiarayurtdışı
yasağı görüşülecek
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara 6. Asliye Ceza Mah-
kemesi, Telekom ve Posta Işlet-
mesi'ndeki yolsuzluk dosyalan
nedeniyle 34 bürokrat hakkmda
açılan davada. yann başsavcıhğın
"sanıklara yurtdışı >asağı ve ehü-
yetlerine el konuhnasr istemini
hükme bağlayacak. Yargılananes-
ki Ulaştırma Bakanı Oğuz Tez-
men'in avukatı Hasan Bıyıkh, da-
vanın siyasi hesaplar yapılarak
açıldıgını ve sorumlu olrnası gere-
ken bazı bürokratlann kaymldığı-
nı iddia etti.
Tezmen'in. Belçika'daki oğlu-
nun üzerindeki malvarlığını kaçır-
dığına ilişkin suçlamanın doğru
olmadığını sa\Tinan Bıyıklı. savcı-
nın iddianamede yer yerçelişkile-
re düştüğünü ileri sürdü. Bıyıklı
şunlan söyledi: "İddianamede,
müvekkUime yöneltilen suçlama
ile iddianamenin öyküsü birbiriy-
leçakışmamaktadır. Müvekkilim.
sebebi açıklanamayan mahaıiığı-
na sahip olmakla suçlanıyor. Bu
nedenle cezalandınhnamız isteni-
yor. O)*sa iddianamenin öykü bö-
lünıünde anlanlan olaylar başka.
Savo, bizden mal beyanmı son an-
da alnuşdr. Henüz bunu inceteme
firsaü bulmadan, beyan ettigimiz
mallann gelirfcrimizle izah edile-
meyecegi hükmüne varmış, dava-
yı bu şekilde açmışür."
Tezmen'ın, Belçika'daki reşit
oğlunun malvarlığının beyanına
kanşamayacağını söyleyen Bıyık-
lı şöyle devam etti: "Müvekküi-
nrin reşit olan, 25 yaşında pian oğ-
lu içinbeyandabulunmasidiye bir
şey söz konusu depdir. Hiçbir hu-
kukçu, bir kimseden bir anne ba-
badan, yabancı ülkede çahşan ço-
cuklan adına mal beyanında bu-
huunasmı isteyemez."
Savcının iddianamesinde, mal-
lann rayicini belirtmemekle suç-
laması konusuna karşılık Bıyıklı,
"Rayiç bedel takdire bağh birşey-
dir. Ben malımı beyan etmişim.
Rayiç bedelini tespit etmekisteyen
gider. keşif yapar, biiirldşi getirir,
tespit eder" dedi.
Davanın siyasi amaçlarla açıldı-
gını savunan Bıyıklı. aynı yönetim
kurulunda görev yapan 2 kişı* suç-
lanırken geri kalan 5 kişimn l4
süz-
geçüstünde" tutulduğunu söyledi.
Nükleer çöplük girişimine tepki
'Dünyanın baş belasını
ülkemize sokmayalımy
CMJTOTAN
İZMİR - Akkuyu'da nükleer
santralın yanı sıra bir de "nükleer
çöplük'' kurulmasıyla ilgili çalış-
malar yapıldığı yaklaşımını nük-
leer karşıtlan ve çevreciler "deh-
şet verfci'' olarak nitelendirdiler.
Girilmesi yasak olan Akkuyu'da-
ki santral bölgesine nükleer atık
gömüldüğü savıyla daha önce sav-
cılann göreve çağnldığını belir-
ten yöre çevre örgütlerinin temsil-
cileri, nükleerteknolojiyi terk ede-
rek geri kalmış ülkelere pazarla-
yanlann atıklannı da bu ülkelere
gömmek istediklerini öne sürdü-
ler.
Nükleer karşıtlan, yıllardır üze-
rinde hassasiyetle durduklan nük-
leer atıklann gizlice Türkiye'ye
gömülmesi konusunda tahminle-
rin doğru çıktığmı, Akkuyu'ya
nükleer santral yapılması duru-
munda çöplüğün de işlerlik kaza-
nacağını belirterek nükleer ihale-
den vazgeçilmesini istediler.
Doğu Akdeniz Cevre Dernekle-
ri Ortak Sekreteri Oktay Demir-
kan, nükleer teknolojiyi savunan-
lann radyoaktif atıklardan kurtul-
manın kalıcı ve güvenli bir yönte-
mini bulamadıklannı vurgulaya-
rak, "Ne yaak ki çöp mafyaa ara-
cılığıyiaaöklan uluslararası deniz-
lere atmak veya azgelişmiş ülkele-
re depotamaktan öteye geçemedi-
ler" dedi. Demirkan, yetkilileri
nükleer ihaleden vazgeçmeye ça-
ğırarak, "Dünyanın baş belası
nükkeraüklan ülkemize bubşbr-
mayahm" diye konuşru.
ODTÜ Kimya Bölümü'nden
Prof. Dr. İoci Gökmen de mevcut
koşullaruı nükleer santral yapma-
yı kesinlikle gerektirmediğini vur-
guladı.
Öte yandan Danıştay 6. Daire-
si. sivil toplum örgütlerinin, Ak-
kuyu'da nükleer santral kurula-
mayacağma ilişkin dava baş-
vurusunu reddeden yerel mah-
kemenin karannı onayladı. Danış-
tay, nükleer santral yapımına iliş-
kin çalışmalann kalkınma planlan
ve mevzuata uygun olduğunu, in-
şaat aşamasına gelinmediğı için
ÇED raporunun hazırlan-
mamasının da aykınlık oluştur-
madığını kararlaştırdı..
için kullanabilecekleri en büyük ola-
nağı tepmiş olurlar" diye belirtti.
Araştırmacı-yazar Metin Çulha-
oğlu ise son dönemde sıkça kullanı-
lan "toplumsal mülkiyet'' gibi kav-
ramlann, devlet mülkiyetinden ayn,
başka bir mülkiyet biçimıne karşılık
düşmediğıni vurgulayarak üretim
araçlannın tüm toplum yaranna kul-
lanımını anlatan bir kavTam olduğu-
nu ıfade etti. Çulhaoğlu, kapitalist
sıstemin çelişkılenne son vermenin,
ancak üretim araçlannın özel mülki-
yetıne son verilmesiyle mümkün
olabıleceğinı söyledi. Sungur Sav-
ran da özelleştirmeye karşı çözümün
sınıfsal mücadelede yattığını belirte-
rek emekçilerin ortak bir
cephe oluşturması gerekti-
ğini ıfade etti. Devlet mülki-
yetinin, işçi sınıfinın ve in-
sanlığın toplumsal kurtulu-
şu için vazgeçilmez bir araç
olduğunu söyleyen SavTan.
"Ancak devlet mülkiyeti,
toplumsal mülkiyete doğru
yükselen merdivende sade-
ce bir basamakbr. GerekU-
dir, ancak yeteıii değUdir"
dedi.
Dr. Tanay Sıdkı Uyar ise
kamudan önce asıl özel sek-
törün özelleşririlmesi gerek-
tiğini vurgulayarak özel sek-
töriin sürekli olarak devlet
desteğıyle ayakta durdugu-
nu bildirdı. 3. köprünün bi-
le özel sektörü desteklemek
için yapılmak istendığine
dikkat çeken Uyar. özel sek-
töre bugün tanınan imkân-
lann. artık ülke insanlannm
çıkarlanyla çatıştığını söy-
ledi. Sempozyumda tebliğsi
okunan gazetemiz yazan
Prof. Dr. Yakup Kepenek,
gelişmeci devlet anlayışının
günümüzde bilim ve tekno-
lojiye dayalı olması gerekti-
ğini öne sürerek şunlan kay-
detti: "Günümüzde geüşme-
ci devlet, üretim olanaklan-
nı geliştirmenin programla-
yicısıdır. Türkiye'nin ana so-
mnu sermayey i yakalamak-
ür. Para sermayesinin üreti-
me dönüştürülmesi yaşam-
saldır ve bu sorun, ancak
ulusal düzenlemelerk çözü-
me ulaşırT
Dünya Cocuk Cünü
Düı, ırk.- Ne adına olursa olsun, 'savaş oyunu'nda ta-
raf ounadıklan halde en fazla çocuklar zarar görüyor.
Büyükler
savaşıyor
onlar ölüyor
İstanbul Haber Servisi - "Kalkınnıay la ilgili sorunlar
arasında hiçbiri, çocuklann da>ası kadar geniş ölçüde
kabul görmüş değUdir, başka hiçbir dava çocuklann
davası kadar harekete getirici güç taşımamaktadırf
Eski Birleşmış Milletler Genel Sekreten Butros
Gali'nin, bu umut veren sözleri günümüzde ne kadar
geçerlıliğini korumaktadır? Dün kutlanan 'Dünya ;
ÇocukGünü' başta savaşlar olmak üzere beslenmeden.,
eğıümc kadar dünya çocuklannı bekleyen sayısız \,
tehlikeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Yapılan ""'''
araştırmalar günümüzde dünyamızdaki her 100
çocuktan 85'inin bir veya bırkaç sorunla birlikte
büyüdüğünü ortaya koyuyor. Bir başka deyişle her 100
çocuktan, ancak İ5'ınin mutlu olabildiğı göz önüne
alınacak olursa bugün dünya yüzünde 2 milyar 125
milyon çocuk sorunlanyla baş başa durumda.
Lzmanlar dünyada sürmekte olan savaşlar neticesinde
son 10 yıl içinde 2 milyon çocuğun öldügünü 4-5
milyon çocuğun da sakat kaldığını, 5 milyon aşkın
çocuğun da mülteci kamplanna sürüldüğüne dikkat
çekiyor. Savaşın ardında bıraktığı bir başka gerçek de
12 milyon çocuğun evsiz barksız ortamda yaşamlanm
sürdürmeleri. Tüm bunlara açlıktan ve sağlık '
koşullannın yetersizliğinin yol açtığı ölümler de J
eklenecek olursa dünyanın çocuklar için hıç de öyle
yaşanılası bir cennet olmadığı gerçeği ortaya çıkıyor. '
UNTCEF raporlanna göre uluslararası ölçekte ele
alındığı takdirde dünyada en yoksul durumdaki 40-50
ülkenin dünyanın toplam geliri içindeki payının
azalmasıyla toplam gelirden sadece yüzde 1 -1.5 pay
alabıldığinı ortaya koyuyor. Tek tek ülkeler açısmdan
bakıldığında ise gerek
gelişmekte olan gerekse
sanayıleşmış ülklerde,
nüfusun en yoksul
kesimleri yine aynı
süreci yaşıyor. Bunun
sonucunda da bugün
600 milyon çocuk
beslenme yetersizliği
içinde. 1 milyar 300
milyonu ise yoksulluk
sınınnm altında ve
sağlıklı ev ortamından
uzakta yaşıyor. Yaşlan
6-11 arasında değişen
130 milyon çocuk okula
gidemezken 400
milyonu temiz suya
hasret bir biçimde
yaşamlanm sürdürüyor.
Tüm bu utanılacak
istaüstiklere karşın 1990
yılında gerçekleştirilen
'Dünya Çocuk Zirvesi'nde alınan kararlar paralelınde
yapılan çahşmalar ağır aksak da olsa olumlu bir
görüntü çizıyor. Örneğin gelişmekte olan ülkelerdeki
çocuklann yüzde 90'ından fazlasının yaşadığı 100
kadar ülke, bugün saptanan ıdeal hedeflere ulaşma
yolunda önemli mesafeler almış durumda. Bir başka
gelişme de her yıl özürlü duruma düşen. kör olan sakat
kalan ya da zihınsel geriliğe uğrayan çocuk sayısında
görülen azalmalar. '1990 Çocuklar İçin Dünya
Zirvesi'nin ardından. hemen hemen bütün ülkelerin
üzerinde anlaşmaya vardığı 2000 yılmın hedefleri
öncelikli olarak şu başhklarda özetleniyor:
- Beş yaşından küçük çocuk ölüm oranının üçte bir
azaltılması ya da bu ölümlerin 1000 canlı doğumda
70'in altına düşürülmesı.
-1990 yılı anne ölüm oranlanntn yan yanya
azaltılması.
- Beş yaşından küçük çocuklar arasında görülen
beslenme yetersizliği vakalannın yan yanya
azaltılması.
- Bir ya^ından küçük çocuklar arasında bağışıklama
oranının yüzde 90'a çıkanlması; çocuk felcinin yok
edılmesi; kızamık vakalannda yüzde 95 azalma
sağlanması.
- Ishale bağh çocuk ölümlennin yan yanya azaltılması.
- Bütün çocuklara temel eğitım sağlanması; ilkokul
eğıtıminı tamamlamayan çocuk oranının, kız çocuklar
dahıl yüzde 80'e yükseltilmesi.
- Akut solunum yolu enfeksiyonlanna bağh çocuk
ölümlennin üçte bir oranında azaltılması.
- Bütün topluluklara temız su imkânlannın sağlanması.
• Bugün 600
milyon çocuk
beslenme
yetersizliği içinde, 1
milyar 300 milyonu
ise yoksulluk
smınnın altında ve
sağlıklı ev
ortamından uzakta
yaşıyor.Yaşlan
6-11 arasında
değişen 130 milyon
çocuk okula
gidemezken 400
milyonu temiz suya
hasret bir biçimde
yaşamlanm
sürdürüyor.