02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RP, savunmasını bugün veriyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RR Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında açılan kapatma davasına ilişkin hazırladığı yazılı savunmayı, Anayasa Mahkemesi'ne bugün sunuyor. RP"nın esas hakkındaki savunmasının Anayasa Mahkemesi'ne ulaşmasından sonra Başkan Yekta Güngör Özden'in belirleyeceği bir gün. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ile RP Gend Başkanı Necrnettin Erbakan veya birparti yetkilisi sözlü açıklamalarda bulunacak. Bu aşamalardan sonra dava dosyası raporun hazırlanması için raportöre verilecek. Anayasa Mahkemesi heyeti, raporun kendisine ulaşmasından sonra dosyayı ıncelemeye alacak ve RP'nin kapatılma istemini karara bağlayacak. Parti yetkilileri, son savunmanın 250-300 sayfadan oluşacağını bildirdi. RP'ye miicavip darbesi • ANKARA (ANKA)- Hükümet. RP'nin özellikle büyükşehir belediye başkanlan aracılığıyla gelir kaynağı ve 'yandaşlanna çıkar sağlama' yolu olarak kullandığı "mücavir alan' uygulamasını kaldınyor. Bakanlar Kurulu'nda kabul edilerek Başbakan Mesut Yılmaz imzasıyla TBMM Başkanlıği'na sunulan yasa tasansıyla belediyelerin daha önceden mücavir alanlarda yaptığı tüm planlama ve imar uygulamalan da gözden geçirilerek gerekirse iptal edilecek. Diş Hekimliği Kurultayı • KONYA (Cumhuriyet) -Rt'.DH Hekimliği Özlük Haklan Kurultayı dün sona erdi. Konya'da düzenlenen ve ıki gün süren kurultay sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde. diş hekimlerinin kamu yarannı göz önünde tutarak verimli bir şekilde mesieklerini uygulayabilmeleri için özlük haklan sorunlannın çözülmesi gerektiği savunuldu. Avukatlık da fiyop ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avukatlann şirketleşmesine olanak sağlayan yasa tasansı TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Tasanya göre aynt baroda kayıtlı iki veya daha fazla avukat, bir şirket bünyesinde mesleklerini icra edebilecekler. Avukatlık şirketi, ortaklannın bağlı olduğu baro yönetim kurulunca, sözleşmesinin, Avukatlık Şirketi Tip Ana Sözleşmesi'ne uygunluğunun onaylanması \e barolarca tutulan 'Avukatlık Şirketi Kütüğü'ne tescil edilmesiyle tüzel kişilik kazanacak. Avukatlık şirketinin en az bir milyar lira sermayesi olacak ve faaliyetleri ticari iş sayılmayacak. Şirketin ortaklan başka bir büro açamayacak, bağımsız olarak dava ve iş takip edeme>ecekler. Avrasya Feriüotu firarisi • MUĞLA (Cumhuriyet) - Muğla Valisi Cemil Serhadlı, Avrasya Feriboru'nun kaçınlması evleminin liden, hükümlü Muhammed Tokcan'ın Dalaman Tanm Açık Cezaevi'nden firannın yetkililerden gizlenmediğini söyledi. Serhadlı. fırann ortaya çıkmasının ardından cezaevi görevlileri tarafindan durumun yetkılilere bıldırildiğıni, bunun üzenne polis ve jandarmanın firarinin yakalanması için hemen yol arama çalışmalanna çıktığını bildirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı için zorlu hafta; partiler birbirini kolluyor Seçimin kflidi CHP'deANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Başkanlığı için 14 Ekim günü başla- yacak oylama turlan öncesinde, partiler birbirini kollayaraktavırlanm netleştirme hazırlığına girdi. ANAP'lı Hayrettin Uzun, adaylığını açıklarken adı geçen di- ğer kişilerin olası gelişmelere göre bu haf- ta içinde karar verecekleri bildirildi. Kilit parti konumuna gelen CHP, Gaziantep Milletvekili Hikmet Çetin'i TBMM Baş- kanı seçtırme arayışlannda. DSP yöneti- minin aday çıkarmayarak hükümet orta- ğı ANAP'ın olası adayı Mustafa Kalem- H'yi destekleme eğiliminde olması parti- de sıkıntı yaratırken sayılan 10 dolayında bulunan muhaliflerin, aday olması duru- munda Hikmet Çetin'i destekleyecekleri bildirildi. Meclıs Başkanlığı seçimleri yaklaşır- ken DSP dışındakı partilerin adaylan net- leşmeye başladı. Meclis Başkanlığı için ilk başvuruda bulunan ANAP'lı Hayret- tin Uzun'dan sonra Bitlis Milletvekili Kâmran İnan'ın da adaylık için nabız yokladığı öğrenildi. Adı geçenler ANAP yönetiminin Mustafa Kalem- li'yi. Refah Partisi'nin AydınMenderes'i, DYP'nın AyvazGökdemir'i. CHP"nin de Hikmet Çetin'i aday gösterme hazırlığı yaptığı bildirildi. Aday çıkarmayı düşünmeyen DSP'nin ise hükümet ortağı ANAP'ın adayını des- tekleme eğiliminde olması, partide rahat- sızlık yarattı. Bazı milletvekilleri Meclis Başkanvekili Uluç Gürkan'ın aday göste- rilmesini isterken bazılan da CHP adayı- nı destekleyeceklerini bildirdiler. Sayıla- n 10 dolayında olan DSP içindeki muha- lif milletvekilleri. partilerinin aday göster- memesini eleştirirken *BLrim dışımızda her parti aday çıkamor. Biz de kadrolaş- masL yaptıklan eleştirilere hedef olan Ka- lemli'yi desteklemeye kalkıyoruz. Doğal olan, sosyal demokrat adayı destekleme- mizdir"dediler. İstanbul Milletvekili Cev- det Selvi, konunun grupta değerlendiril- mesı durumunda görüşlerini açıklayacak- lannı söyledi. TBMM'de son dönem arka arkaya çıkan olaylara dikkat çeken Selvı. "TBMM'de çok ciddi düzeltme yapılma- sı gerektiği açık. Gerek personeL gerek harcamalara ilişkin tasamıflar değerlen- dirilecektir" dedi. Bu arada kilit parti ko- numuna gelen CHP. kendi adayını seçti- rebilme umudu içine girdi. CHP lideri De- niz Baykal, kendisini ziyarete gelen Baş- bakan Mesut Yılmaz'a "Kalemli'yi des- tekleyebiliriz, ancak kendi arkadaşımızın seçUmesi durumu ortaya çıkarsa gayret gösteririz" mesajı \erdı. Baykal'ın son günlerde hakkında çeşit- li savlar ortaya atılan K.alemli"yi destek- leyebileceklerine ilişkin sözleri partisin- de tepkılere yol açtı. Erzincan Milletve- kili Mustafa Kul başta olmak üzere bazı milletvekilleri "Çetin'in RP oylanyla se- çilmesinin kabul edilemeyeceğini" söyler- ken bazı milletvekilleri de iktıdar partile- rinin desteğiyle Çetin"ın seçılmesinin sağ- lanabileceğini söylediler. Çete sanıklan tahliye edilir, dokunulmazlıklar sürerken yurttaşlar gözaltma alınıyor Sokak sokak aydınlık eylemiHaberMerkezi-Izmjr'in Yamanlar semtinde "Sü- rekli Aydınbk İçin Bir Da- Idka Kaı-anuk" eylemine katılan 28 kişinin polis ta- rafindan gözaltına alındığı iddia edıldi. DtSK'e bağlı Nakliyat-lş Ege Bölge Temsilcisi Yusuf Gencer. yaptığı yazılı açıklamada, sendika üyesi Ahmet Yıl- maz'ın da dövülerek gözal- tına alındığını öne sürerek "Türkiye'nin her yerinde yapılan aydınlık eylemini. baskı ve zorla bastırmaya çalışan İzmir Emniyet Mü- dürlüğü'nü ve İzmir Vaüli- ği'ni halkın meşru ve de- mokratik haklanna savgı göstermeye çağınyoruz" dedi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yetkilileri de gözaltına alınmalann ay- dınlık eylemiyle bir ilgisi olmadığını belirterek. "O bölgelerde çahşma yapıyo- ruz. Gözaltına almalar ey- lemden çok önceydi. Konu çarpıtilmak isteniyor"dedı- ler. Antalya Cumhuriyet Meydanı'nda önceki gece Cazi Halk Meclisi tarafindan dün akşam saat 21.00'de gerçekleştirilen cv leme yaklaşık beş yüze yakın yurttaş ka- tıldı. Köşe Durağı'nda toplanan kalabahk İsmetpaşa Caddesi'nde yolu trafiğe kapatarak halaylar çekti. "Çete- lerden hesabı halk meclisi soracak" sloganlan atan grup olay çıkmadan dağıldı. ( AYK.UT KÜÇÜKKAYA) yağmuraltında gerçekleşti- rilen eyleme ise 34. Altın Portakal Film Festivali için Antalya"da bulunan Çağdaş Sinema Oyunculan Derne- ği (ÇASOD) Başkanı Nur Sürer ile Mahmut Cevher, Neslihan Acar, Berhan Şimşek, Lale Mansur, Fü- sun Demirel ve Yönca Cev- her'in de aralannda bulun- duğu çok sayıda sanatçı ve yurttaş katıldı. "Susma sus- tukça sıra sana gelecek" sloganı atan sanatçılar ve yurttaşlar, sağanak yağmu- ra aldırmadan mum yakıp halay çekti. Gazi Halk Meclisi tara- findan dün gece yapılan cy- lemde de.*Gazi davası sa- nıklannın cezalandınlma- sır istendi. Eylemle ilgili Gazi. Okmeydanı. Nurte- pe-Güzeltepe. Alibeyköy, Gülsuyu. Çağlayan ve Ar- mutlu halk meclislerinden \apilan açıklamada, "Su- surluk'un ü/.erinin örtül- mesine i/jn vermemek için halk meclislerinde buluşup mücadele etme" çağnsı ya- pıldı. "Çete üyeleri bir bir serbest bırakıhrken, Halk Meclisi üyesi Mehmet Ak- demır'in keyfi bir şekilde gözaltına alındığı'' ilen sü- rülen açıklamada. "Susur- luk denince artık faşizmin kontrgerilla devleti, mafya, çeteler. özel tim, uyuştunı- cu. batakhaneler. Bu- cak'lar, Kocadağ'lar. Çat- lı'lar yani devletin ta kendi- si akla geliyor" denildi. Su- surluk'un aydınlatılması için Çiller'in, Ağar'ın, Bu- cak'ın yargılanmasının yet- meyeceğinin belirtildiği açıklamada. tüm yurttaşlar "operasyonlaruı sorumlu- lanndan hesap sorulması a- macıyla" sokaklara çık- mayaçağnldı. CHP GENEL SEKRETERİ M4K4TYA'DA KONUŞTU Keskin 1den Demirel veEcevit'e ekştiti SELAHATTtN GÖKATALAY MALATYA - CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, tLKSAN yolsuzluğu ve başkanlık sistemi konusunda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel' i, yerli arabaya binerek "solculuk kelamı" yaptığı gerekçesiyle de DSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'i eleştirdi. Doğu ve Güneydoğu'da sürdürdüğü gezi nedeniyle Malatya'ya gelen CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, konuşmasmda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i eleştirerek "Yüz binlerce öğretmenin hakkımn bulunduğu İLKSAN gibi bir kurumun kaynağmı bir kişiye'Verdiysem ben verdim ne olmuş' diye harcamaya kalkan bir mantığı siyaset yaşamında egemen kılarsanız o sistem elbette bkanır" diye konuştu. Keskin. sistemi tıkayan olumsuzluklan yaratanlann, bu durumdan rahatsız olarak "Başkanlık sistemine geçeüm" tezlerini ortaya atmalannı doğru bulmadıklannı söyledi. ANAP'ın atamalanna da değinen Keskin, "İnsanımız dünür hükümetinden kaçarken bacanak hükümetine çatıyor" dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit'e de yüklenen CHP Genel Sekreteri Keskin, Ecevit'in "yerli araba" merakmı eleştirdi. Keskin. sözlerini şöyle tamamladı: "Bir gün Kartal marka arabaya biniyor. Onda yeterli gösterişi sağlavamav ınca havaalanuıdan dönüşünde minibüsün arka koltuğuna oruruyor. soiculuk kelamı ediyor. Böyle sokuluk olacaksa, sosyal demokrat dünya görüşünü demokratik sol diye yutturanlara hayuiı uğurlu olsun." ANAP GENEL BAŞK.4N YARDIMCISI YALOVA 'DYPlideri, eşini yargtya tesUm etnteli9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Yalova. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e eğer hukuka zerre kadar saygısi varsa eşi Özer Uçuran Çiller'i elinden tutarak yargıya teslim etmesi gerektiğıni söyledi. Yalova, Tansu Çiller'e de son günlerde kullandığı dil nedeniyle "Argo Bacı" diye sesleneceklennı bildirdi. Yalova. dün ANAP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, REFAHYOL hükümetı ortaklannın zihniyet bunalımına düştüğünü ve alışılan muhalefet dili yerine yepyeni bir muhalefet dili kullandıklannı söyledi. Yüksel Yalova. Çiller'in onbaşılara "şerefsiz" dediğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Çiller, Tansu Bacı olmak yerine 'Argo Bacf olmay ı tercih etmiştir. ÇUler'e göre, bu ülke için canını veren onbaşılar şerefsiz, ama kanundışı uygulamalar ile Çiller ailesine hizmet veren 'tonbaşılar' şerefli kabul edilmiştir. Cumhuriyetin kuruluşunda kadın onbaşılar vardır ve bu bir şeref mertebesidir." Türkiye Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde savcılann bir başbakan eşi için; Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller için harcadığı kadar mesai harcamadığmı kaydeden Yalova. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Sayın Çiller, askeri ve idari yargı şeklinde bir demokrat kisve altında hukuk rcformu savunması yapıyorsa kendisine tavsiyemiz şudur: Once yargıya inanmalıdır. Eğer milyarda bir yargıya saygısı varsa, eşi Sayın Özer Çiller ilgili yazılıp çizilenlere kulağmı tıkamak yerine, elinden tutarak bağımsız Türk adaletine teslim etsin ve hukuk nezdinde aklasın." IRMIKI AYDIN ENGİN Başlıktaki terimi anımsadınız mı? Sovyetler Birliği ile Ameri- ka arasında kurulmuş nükleer silah dengesi için kullanılırdı. Çılgın ve fren tutmayan silah- lanma yarışı atom başlıklı füze- lere ulaşmış ve her iki tarafın elinde yeryüzünü birkaç yüz kez ortadan kaldırabilecek kadar nükleer silah birikmişti. Buna "dehşet dengesi" den- di. Gerçekten dehşet vericiydi, çünkü bu kılpayı, bu pamuk ip- liğine bağlı denge bozulduğu anda, ağır basan taraf, silahla- rın düğmesine, tetiğine basıp öteki tarafı yok etmekte durak- samayacak kadar karaıiı görü- nüyordu. Bu ise dünyanın vebi- zim sonumuz demekti. Bir da- ha asla var olamayacağımız bir son. • • • Bu giriş 1997 Türkiyesi'ne bir gönderme yapmak için yazıldı. Türkiye de bugün bir (mini) deh- şet dengesi yaşıyor. Parantez içinde "mini" sözcüğünün ek- lenmesi, evrensel boyutta bir denge olmadığını, salt Türkiye ile sınıriı olduğunu, biryıkım, bir yok oluş yaşanacaksa bunun Dehşet Dengesi bütün dünyayı altüst edecek bir genişlik ve derinlik taşımadığını vurgulamak için. Yani "mini" olan "dehşet" değil. • • • "Dehşet dengesi'ne giden süreçler aşın hızlandı. Izlenme- si olanaksızlaştı. Art arda paragraflar sıralaya- rak bakalım: Düne kadar Türkiye, dünya uyuşturucu trafiğinde adı anılan bir ülkeydi. Ama kilit ülke konu- munda da değildi. Şaşırtıcı bir hızla uyuşturucu trafiğinin mer- kezi konumuna yükseldi(l). Bu- rada durmadı. Bugün dünyada tüketilen eroinin yüzde38'i Tür- kiye'de üretiliyor; alıcı pazarla- nna Türkiye'den yollanıyor. Tür- kiye mafyası, artık uluslararası önem, ağırlık ve etki gücüne sa- hip. Daha düne kadar Türkiye'de adı "baoa"ya çıkmış cahil, abul- labut, dangalak birtakım adam- lann örneğin Beyoğlu'nun arka sokaklanndaki esrarlı sigara ve sidik kokan bitirimhanelerde iş- lettikleri kumarhanelerden söz edilirdi. Bugün kendi gitti adı kaldı yadigâr örneği "Kumarha- neler krah"rr\\z var ve her "casi- no "nun ardında bir başka kral var. 500 milyon dolarlık servet- lere sahip olmuş krallar bunlar. (Son loto çılgınlığına konu olan paranın 11 milyon dolarcıktan ibaret olduğunu anımsayın). Gladio hemen her NÂTO ül- kesinde vardı ve kuruluşlan da şöyle böyle 50 yıl gerilere gidi- yor. Türkiye Gladiosu da öyle. Öteki NATO ülkeleri, Gladioları- nı az ya da çok tasfiye ettiler; et- kinliklerini sınırladılar. Türkiye Gladiosu ise tam tersine, geliş- ti, serpildi, büyüdü ve denetim dışına çıktı. Bugün çokça du- yulan "derin devlet" teriminin aşın kullanım kazanmasına yol açtı. Siyasal hedefleri ile kara ya da kanlı servet edinme hedefle- ri iç içe geçti, birbirini tamamlar oldu. Devlet görevlileri. politika- cılar, mafyalaşmış faşist kadro- lar. organik bir bütünleşmeye tırmandılar. Devlet aygıtlan özerkleşti, ba- şına buyruklaştı. Mahalle kara- kollarından polis örgütünün en tepelerine kadar her yerde yurt- taş, yasa çiğneyenlere karşı ko- runacağını mı, yoksayasalarüs- tü güçler tarafindan ezileceğini, hırpalanacağını, yok edileceği- ni mi hesaplar oldu. Çoğu olay- da bu endişelerinde hiç de hak- sız olmadığına ya tanık oldu ya bizzat yaşayıp kuşkusunu pe- kiştirdi. Başbakan "Devlettekî kirien- me hiçbirinizin kavrayamayaca- ğı ölçülerde" diye demeç verdi. Yargıtay Başkanı hepimizin gö- zünün içine baka baka "Yargı bağımsızdırdiyemem" dedi. Ül- kede katillerin, vurguncuların, hırsızların, rüşvetçilerin, soy- gunculann yakalanıp cezalan- dırılması kural olmaktan çıktı "istisna'ya donüştü. Bu dehşet dengesinin bir ta- rafı. Dengenin öbür tarafı görü- nüşte çok cılız, çok etkisiz ve çaresiz. Boyun eğmemek için evleri- nin pencerelerine göz kırptıra- rak çok banşçı bir protesto ey- leminden öte çıkış yolu bulama- yan milyonlar ve milyonlar. Cumhuriyet tarihinde görülme- miş bir ataklıkla pisliğin, haksız- lığın, yasadışılığın, hukuk tanı- mazlığın üstüne giden ve sergi- leyen "birkısım" (sahiden birkı- sım) medya. Bir de ayakta ka- labilmiş birkaç kurum; dürüst kalabilmiş bir avuç bürokrat ve politikacı... Ama hâlâ ve henüz adaleti yargıçlar yerine mafya babala- rı, çeteler dağıtmaya resmen başlamadı. Uyuşturucu üretimi ve ticareti hâlâ ve henüz yasa- lara göre suç. Haluk Kırcı, Yal- çın Ozbey, Engin Civan, Ay- şegül Nadir, Fuat Bezmen fi- lan gibi her boydan ve soydan uğursuz, bulunmasalar bile he- nüz ve hâlâ "arananlar" listesin- deler. Hâlâ ve henüz gözaltında adam kaybetmek, karakolda iş- kence yapmak, rüşvet vermek ve almak "suç kapsamında fiil- ter"den sayılıyor. Ama bir sabah uyandığımız- da bunun artık böyle olmadığı- nı görünce sanki şaşırmayacak gibiyiz. Bu bir "dehşet dengesi" değilse nedir? POLTrtKA GU1NLUGU HİKıMET ÇETİNKAYA . . .Özal'ın Şeyhleri MÜSİAD Başkanı Erol Yarar, Kızılcahamam'da kesintisız zorunlu eğitimı, 'kesin dinsiz eğıtim' o- larak yorumlayıp ekiiyor: "Şimdi de kesin dinsiz hayatı gündeme getirmek ve gerçekleştirmek için 163. maddeyi yeniden hortlatıyorlar..." Şeriatçı kesimin destekçileri takkesız liboşlarda aynı telden çalıyorlar. Bir dönemin hızlı sosyalistleri şimdilerinçanakyalayıcılandahergün'demokrasi adına' cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşlarına karşı saldırıya geçıyorlar... Onlar için bayan öğretmenlerin karaçarşaflı der- segirmesi, sankh-sakalh öğretmenlerin öğrencilere 'Selamünaleyküm' diyerek derse başlamaları demokrasinin vazgeçilmez koşullarından birisi oluyor... Türkiye, tarikatların kuşatması altında bugün. Okul veyurtları. dershaneleri ve finans kuruluşlany- la ülkeyi çepeçevre ele geçirmiş durumda. Polis okullannda. askeri liselerde hâlâ etkinliklerini ko- ruyortarikatlar... Deniyor ki: "Refah'a karşı tankatları devreye sokalım, Türkiye'yi Cezayir'e dönüştürmeyelım..." Bu noktada 'şeriatçı kesim'Mye bölünüyor, saflar RP ve tarikatlar çevresinde toplanmaya başlıyor... Ancak, birdurum saptaması yapmanın yararlı o- lacağı düşüncesindeyiz. Çünkü tarikatlar birbirleri- ni yiyor, kimi şeyhler ve şıhlar Mehmet Şevki Ey- gi'nin deyişiyle para saymaktan tespıh çekmeye zaman bulamıyor... • • • Bugün RP'ye destek verir gibi gözüken takkeli ve takkesiz lıboşlar, ABD'nın güdümünde CIA ajan- lanyla 'yükselen değerier' için herşeyı yapabilirier... Acaba Korkut Özal, Demokrat Parti Genel Başkanhğı'na neden geçti, geçiş öncesı kimlerie ilişki kurdu? İki önemli tarikat şeyhiyle... Şeriatçı gazetede yayımlanan aşağıdaki yazıya gelin bir göz atalım ve kımi ipuçlarını birlikte yakalayalım: "Geçtiğimiz pazar günü, ANAP'tan aynian vebır süredir bağımsız milletvekili olan Korkut Özal'ın DP kongresine gelip genel başkan seçilmesi, sadece ağızalşkanlığı olarak bır 'sürprız' oldu. Yok- sa Korkut Bey'in uzun süredir bir sıyasi parti hazıhığında olduğu siyasi kulislerde bılıniyordu. A- ma o herzaman olduğu gibi iyı bır hesap adamının yapması gerekenı yaparak, muhtemelen bir seçime katılma hakkını elde edecek kadar teşki- lattanmış ve de hâlâ ısım olarak büyük önem taşıyan DemokratParti'yegıtmeyi tercih etti. Gider gitmez de altını çızdı: 'Biz bu çızginin hizmetkânyız.' Bu cümlenin kuşkusuz bir parti kongresinde delegelen heyecana getırmenın otesınde taşıdığı bir anlam var. Korkut Özal, ılk adımını attığı yeni siyasi oluşumun, Türkiye 'deki mevcut çatışmada hangi safta olduğunu açıklamış oldu bu sözleriyle. Bu hareket büyür mü? Büyürse lideri Özal mı olur, yoksa daha sonra kendi liderini mi bulur? Bu sorulann hiçbiri önemli değildir. Önemli olan Türkiye'de bu çizgide oluşumlann önümüzdeki dönemde hız kazanacağı ve RP'nin durumuna göre de gücünün ortaya çıkacağıdır. Kaldı ki kulislerde yüksek sesle, Korkut Bey'in. iki büyük cemaat lideriyle bu konuda sürekh temasta olduğu ve destek sözü aldığı da konuşuluyor." • • • Çevrenıze şöyle bir bakın göreceksinız ki: takke- li ve takkesiz liboşiar. ABD ve CIA'nin ağzıyla aynı şeyleri koro halınde söylüyorlar: "Din elden gidiyor, demokrasizedelenıyor..." Çağdaşlaşmayıbılgisayarteknolojisınegeçmek, demokrasiyi de yasa tanımazlık olarak nite- lendirenler Türkiye'yi Cezayir'e çevırmek isteyen- lerdir... Son 10 gün içinde ünlü bır tarikat şeyhinden aynian ve yaşları 22-24 arasında değişen 20 gençle tanıştım... Bu gençler. tarikat şeyhinın Ankara ve İstanbul başimamlarının: belde, bölge. semt ve ev ımam- lannın neler yaptıklannı. köşeyı nasıl döndüklerini uzun uzun anlattılar bana... 20 genç şu anda ruhsal tedavi görüyor... Söyledikleri şu: "Milli Eğitim ve polis örgütü bu tarikat şeyhinın denetiminde. 1992-93 yılına dek askeri liselerin sınav sorulan tarikata önceden geliyor, o okullara öğrenciler yerleştiriliyordu. Amaçları laik, demokratik cumhurıyeti yıkmaktı..." Korkut Özal, iki önemli tarikat şeyhiyle neler konuştu ve ne gibi destek aldı? MÜSİAD Başkanı Erol Yarar. kesintisiz zorunlu eğitime mçin kesin dinsiz eğıtim' diyor? Nakşibendi Korkut Özal. Nurcuların bir koluy- la işbırliğı yapıp Demokrat Parti'yi iktidara mı taşı- yacak yoksa RP'nin radikal dinci oylarım mı alacak? Türkiye'yi karanlığa gömmek isteyen düşünce- ye, ülkemızin demokratik güçleri geçit vermeye- cektir... Ben her gece saat 21.00'de ışıklanmı bu amaçla söndürüyorum... E. Posta: Hikmet.CetinkayaCn raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAGDAŞ^YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Cumhuriyet Kitap Kulübu Çağ Pazartama A.Ş. Yerebatan Cad. Saikımsöğüt Sok. No:9/B Cağaloğtu-istanbut Tet:5U 01 95/36 Posta çeki no:666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle