Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet |
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yonetmenı Orhan Erinç
Genel Yaym lCoordınatoru Hikmet
Çetinkaya 9 Yazuşlen Mûdurlen İbrahim
Yüdız - DİDÇ Ta>anç • Sorumlu Mudur.
Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdüru
HakanKara#GonselYönetmen Fikret Eser
Dış Haberier Şinasi Danışoglu • İstıhbaraı Cengjz
Y ıldınm 0 Ekononn Mehmet Saraç • Kültur
Handan Şenköken # Spor \bdülkadir \ ûcebnan
• Makaleler Sami Karaöreo • Duzehme Abdullalı
Yazıa# Fotoğraf Erdoğan Küseoğlu #Bılgı-Belge
Edib« Buğra # Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Karulu tlhan Sdçuk (Başkan),
Orhan Erinç. Oktay Kurttmke.
Hikmet Çetinkaya, Şukran Soner,
Ergun Bakv Dinç Tayanç. tbrahim
\ ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Ataturk Bulvan \ o
125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks
4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Ktzık, H Zıva
Blv 1352S.2/3Tel 4411220. Faks: 4419117 #Adaha
Temsücisı Çetin Yiğenoğtu. lnonu Cd 119 S. No 1 Kat: 1,
Tel:363 12 11. Faks 363 12 15
Muesseb£ Müdurü Üstün Akmen #
Koordınator Ahmet Korulsan •
Muhasebe Bûlent Yener^klan: Hüseyin
Gûrer • Işleone Önder ÇeHk • Bıl'gı-
lşlem Nail tnal • Bılgısavar Sıstem
Mûrihet Çiler#Saas FaziletKuza
MEDYA C: • Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman 0 Genel Mudur Yaıdımcısı:
Mine Akdağ Tel 514 O7
53 -
5139580-51384«Wl.Faks 5138463
>a>ımU\aD \e Basan: Yenı Gun Haber \jansi, Basın ve Yaymcılık A Ş
TuÂocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0,212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 6EKIM 1997 Imsak. 5 33 Güneş: 6.59 Öğle: 12.59 lkindi: 16.11 Akşam: 18.46 Yatsı: 20.06
Moskova'da
Tüpk modası
• Haber Merkezi - Türkel
Fuarcılık tarafından
Moskova'da 1-5 ekim
tanhleri arasında
düzenlenen "3. Türk Moda
Günlen" fuanna 90 Tûrk
fırması katıldı. Fuarda,
tekstıl. ıç ve dış gıyim,
deri. tnko veörme,
ayakkabı sanayi gibi
bırçok daldakı standın yanı
sıra defileler düzenlendı.
Türkel Fuarcılık şırketinin
Halkla tlişkıler Müdürü
Ayşıl Kadıoğlu.
amaçlannın, gelecek
yıllarda yurtdışmda
yalnızca Türk firmalann
değıl yabancı firmalann da
katılacağı uluslararası
sektör fuarlan düzenlemek
olduğunu söyledi.
a kontenjan
başvuruları
• ANK4RA
(Cumhumet Bürosu) -
Ünıversıte ek
kontenjanlanna başvurular
bugün sona eriyor. ÖSYM
Başkanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre 1997
ÖSYS sonuçlanyla
yükseköğretım
programlanna yapılacak
ek yerleştirme islemleri
için başvurular bugün sona
erecek Ek yerleştirme
ıcin, Açıköğretım hanç
önlısans programlannda 7
bin 421, lısans
programlannda 16 bin 539
olmak üzere toplam 23 bin
960 öğrencı kontenjanı
bulunuyor.
3 bin yıllık
mezar
• KASTAMONU (UBA)
- Kastamonu'nun Tosya
ılçesinde Frikyalılar
zamanından kalma
yaklaşık 3 bin yıllık
olduğu tahmin edilen Naho
mezan ortaya çıkanldı.
Tosya ilçesinın Yazıçam
mevkiinde bulunan bir
tepenin altında bulunan
Frikya mezan. Kastamonu
Müze Müdürlüğü
yetkılileri tarafından acil
kurtarma kazısı yapılarak
çıkanldı. Müze yetkil'leri
mezann ıçinden herhangi
bır şey çıkmadığını
açıkladılar. Yetkililer,
mezann önceden açılmış
olabileceği ihtimali
üzerinde durduklannı
belirtırken mezann iç
kısmında çıra isi olmast ve
kapağın sol üst
köşesındeki kınğın da bu
yöndeki kuşkulan
güçlendirdiğini kaydettiler.
21. yiizyıl:
Afetler asrı
• NEW YORK(AA)-
Meteorolojı uzmanlan.
gelecek yüzyılda havanın
daha sıcak olacağını,
ancak 21. yüzyılın doğal
afetler açısından "zengin"
geçeceğini bildirdiler.
Havanın ne kadar ısınacağı
konusunda kesin bir
tahmin yapılamazken,
doğal afetlerin türû, sayısı
ve sıkhğı konusunda çeşitli
tahminler ortaya atılıyor.
Buna göre, 2100 yılında
denızlerin yüzeyi 15-60
santim arasında
yükselecek. Sulann 60
santim yükselmesi, kıyı
kentleri açısından felaket
oluşturacak.
1.5 trilyonkjk
iskelet
• NEWYORK(AA)-
New York'taki Sotheby's
müzayede salonunda satışa
çıkanlan dünyanın ilk
dinozor iskeleti, 8 dakika
içinde 8.4 milyon dolara
(yaklaşık 1.5 trilyon liraya)
satıldı. Müzayede salonu
yöneticileri, başlangıçta
dinozor iskeletine bir
milyon dolar değer
biçmişlerdi. Tyrannosaur
Rex cinsi dinozora ait 65
milyon yıllık iskelet,
Chicago Doğa Tarih
Müzesi tarafından satın
alındı.
Dünya Öğretmenler Günü'nde düzenlenen etkinliklerde öğretmenler grevli toplusözleşmeli sendika hakkı istedi
'Savaşa değil, eğiliıne bütçe'• Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle îstanbul'da
Eğitim-Sen tarafından düzenlenen yürüyüşte gerici eğitim
protesto edildi. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı,
son yıllarda mesleğin büyük yara aldığını söyledi.
Haber Merkezi - Dünya Öğret-
menler Günü. tüm dünyada ve Tür-
kiye'de dün kutlandı. Eğıt-Der Ge-
nel Başkanı, CHP PM üyesı Musta-
fkGazakı, son yıllarda uygulanan po-
litikalarla ülkemizde öğretmenlığin
meslek olmaktan çıkanldığını sa-
vundu. Milli Eğitim Bakanı Hikmet
Uhığbay, hedeflennın en kısa za-
manda öğretmenlik mesleğıni eko-
nomık ve sosyal açıdan daha iyi ko-
numa getırmek olduğu belırttı. Eğı-
tim-Sen'e bağlı yaklaşık 500 öğret-
men kara tahta ve büyük bır kalem-
le dün Sultanahmet Meydanı'ndan
Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
yûrüdü.
Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa
Gazalcı, UNESCO tarafından ılan
edilen Düny a Öğretmenler Günü ne-
deniyle yaptığı açıklamada, bugün
ülkemizde öğretmenlik mesleğinin
tarihin hıçbır döneminde görülme-
mış şekılde yara aldığını savundu. Ne-
redeyse ışsız kalan bütün üniversite
bitirenlerin öğretmen yapıldığını
söyleyen Gazalcı. "Oğretmenyetiş-
tirmenin ciddi bir planlaması olma-
dığı için MiDi Eğitim Bakanhğı gerek-
sinim duyduğu ögretmenleri zama-
nında atayamamaktadır" dedi.
Öğretmenlenn ekonomik sıkıntı-
lanna da değinen Gazalcı, sorunla-
nn çözümü için şu önerilerde bu-
lundu:
- Milli Egitım Bakanhğı üniver-
sıte ile işbırliği yaparak geçmiş de-
neyimlenmizden yararlanarak gü-
nümüz koşullanna uygun öğretmen
yetiştirme işini ele almalıdır.
- Öğretmene çağdaş ülkelerde ol-
duğu gibi toplusözleşmeli, grevli
sendika hakkı venlmelidir.
- Oğretmenlerin seçimlı kanlımıy-
la yöneticiler degiştinlmeli, Atatürk-
çü kadrolar işbaşına getirilmelidir.
- Hazine'nin 12 Eylül'de aldığı
Töb-Der mallan öğretmenlere gen
verilmeli, İLKSAN demokratık bır
statüye kavuştunılmalıdır.
Kara tahtalı yürûyüş
Eğitim-Sen Istanbul Şubeleri'ne
üye yaklaşık 500 kışılik öğretmen
grubu, dün saat 13.00'te Sultanah-
met Meydanf nda toplandı. Burada
kortej oluşturan öğretmenler, "Yaşa-
sın grevli toplu sözleşme hakkunız",
"Paralı eğitime ha\ ır~,"Özel okuDar,
dershaneler kapaülsın", "Savasa de-
ğü,eğitimebütce", "Gerid,faşist eği-
time son", l
ÇetelerMedis'te,öğren-
ciler hapiste", "Yaşasın halklann
kardeşJiği", "Çetelerhalka hesapve-
recek" sloganlan atarak, alkışlarla Ca-
ğaloğlu'ndakı ll Milli Eğitim Müdür-
lüğü'ne yürüdü. Yürüyüş. sırasında
öğretmenler üzennde Dünya Öğret-
menler Günü yazılı maket kalem ile
kara tahta, iki çocuk da "Korkuyla
değü, özgür ve bağımsızyaşamak is-
tiyoruz" yazılı dövız taşıdı.
Daha sonra 11 Milli Eğitim Müdü-
rü Ömer Baubey'le makamında gö-
rüşen Eğıtım-Sen Istanbul Şube Baş-
kanhn, milli eğitim müdürüne bırra-
por sundular. Eğitim-Sen tstanbul 2
Nolu Şube başkanı Alaattin Dinçer,
"Arbk bol ve boş vaatlere karnımtz
tok, çözüm beklhoruz" dedı. Balı-
bey de raporu ınceleyerek, bakanlı-
ğa ileteceğini belirtti.
Suttanahmet"ten Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yürüyen Eğhinı-Senüyeleri,ıniDi eği-
tim müdürüne istemlerini içeren bir rapor \erdiler. (Fotoğraf: L'ĞUR GUNYÜZ)
Barmenler
ödüle
koştu
Beşinci Barmenler
Koşusu önceki giin
İstanbul'da
gerçekleştirildi.
Elmadağ Taşkışla
önünden Maçka
Svvissotel önüne kadar
sürvn koşuda barmenler
ve barmaidler, eUerinde
dolu tepsilerle yanşü.
Ji&B Rare Scotch
Whisky firması
tarafından Barmenler
Derneği'nin katkılan ve
Genvlik ve Spor İl
Müdürlüğü Atletizm İl
Temsilciliği'nin gözetimi
ile düzenlenen koşuya,
İstanbul'un değişik
lokallerinden 58 bar
görevlisi katıklı.
Bavanlarda Fatma
Ozdelen birinci, Yıldız
Can ikinci, İlkmır
Demir üçüncü olurken.
erkeklerde Deniz
Karabulut birinci,
Erdinç Ergin iltinti,
Yavuz Candan üçüncü
geidi (yanda). Koşuda
birinci gelen
yanşmacılara İngÖtere
seyahati armağan edildi
(Fotoğraf: UGUR
DEMİR)
Gediz'e tersane tehdidi
Gedizağzı'na yapılacak tersane balıkçılık ve yaban hayata darbe vuracak
ŞEVKİAVCI
FOÇ A - Foça'da Gedizagzı'na ya-
pılması duşünelen tersane, bölge ba-
hkçıhğını ve yaban hayaönı tehdit edı-
yor. Altın Gemi adlı şirkete tersane
yapılması için 49 yıllığına kıralanan
Hazine arazisinin bataklık olarak
gösterildiğı ve ÇED raporu hazır-
lanmadıgı belirtiliyor.
Kayıkbaşf nda bulunan ve tersane
yapırru için kiralanan Hazine arazi-
sinin tamamen bataklık olmadığını
ve tanma kazandınlabilecek alan bu-
lunduğunu belirten Ziraat Mühen-
disleri Genç Oluşum Grubu'ndan
AhmetTomar, Kıyı Kanunu'na gö-
re kıyıda ve sahil şeridinde planla-
ma ve uygulama yapılabilmesi için
onaylı kıyı kenar çizgisinin bulunma-
sı gerektiğini, ancak bu bölgede kı-
yı kenar çizgisi tespitinin yapılma-
dığını kaydetti. Tersane için kıyıda
derinleştirme yapılacağını. bunun da
su dengesini bozacağını ve tanmsal
üretimi olumsuz etkıleyeceğini an-
latan Tomar, şunlan söyledi:
"Kıyı Kanunu'na göre, kryının do-
ğal yapısını bozacak nitelikte kazı ya-
pılamaz. Tersane yapılacak alanın
imar planı bulunmamaktadır. Tersa-
ne jannmı. birinci sınıfgavri sıhhi mü-
essese olarak beiirlenmiştir. Ancak
yönetmeliğe göre, yatmm izni, ruh-
sat, sınıflandırma ve denetim için Bi-
rinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler tn-
celeme Kurulu oluştıırulmamtştır.
En öncmlisi de, Su Crünleri Tüzü-
ğü'nde, su ürünlerine zarar veren
maddeterin iç sulara veya denizler-
deki üretim yerlerine dökülmesi yst-
saktır maddesi >er almaktadır. Bu-
nun için bir an önce ÇED raporu ha-
zuianmandn-."
Foça Su Ürünleri Kooperatifı Baş-
kanı İsmafl Mora. bölgede avlanan
balıklann, tersanenin yapılması plan-
lanan Gedızağzı'nda büyüyüp ge-
liştiğını belirterek şunlan söyledi:
"Nişantaşrndan başlayarak Tuz-
la'ya kadar olan alan, doğal bir ba-
lık çiftngi gibidir. Balık üretme çift-
likleri bile bu bölgeden tül ağlarla
yavru balık toplaıiar. Burası aynı za-
manda her tür deniz kuşunun yem-
lenip konakladığı bir alandır. Bu ger-
çek herkesçe bilinirken tersanenin
yapımına Lrin \ermek bölge balıkçı-
lığîna veyaban ha>ata büyük bir dar-
be indirmektir."
Hayvan ve bitki adları ağırlıkta
Soyadların
kaynağı doğa
e-posta: tan @ prizma.net tr
ERZURUM(AA)-Türki-
ye'de soyadlan hayvan ve
bitkilerden maden cinsine
kadar çeşitleniyor. Çoğun-
luğu doğa varlıİdan ile mes-
lek adlan ve tamlamalann-
dan oluşan soyadlan arasın-
da, bilirdönmez, gıcık. nasıl-
bilirsin, malyemez, boynu-
kahn, köşebent, özyetün, pi-
liçve sülük gibi ilgınç olan-
lan da bulunuyor.
Türk Telekom kayıtlann-
da yer alan bilgilere göre ars-
lan, atmaca, akbaba, an, ba-
lık, baykuş, bülbül, ceykn,
kurt, çakal, dana, deve, do-
ğan,ejder, fH, güvercin, ge>ik,
kaplan.tilki gibi hayvan cins-
lerinden esinlenerek alınan
soyadlan özellikle göze çar-
pıyor.
Soyadlan arasında çiçek,
meyve, ağaç, besin madde-
leri ve bitki çeşıtleri de çok-
ça görülüyor.
Yeşil, san, mor, larmızı,
bozgıbi renkler, Karadeniz,
Akdeniz, Hazar gibi yer ad-
lan yanmda yerleşim mer-
kezlerinden esinlenerek alı-
nan Erzurumlu, Istanbullu
gibi soyadlan da bulunuyor.
Maderder de sıkça ahnan so-
yadlanndan... Bunlararasm-
da. alün, gümüş, bakır, el-
tnas, inci, tunç.en çok kulla-
nılanlardan.
Soyadlannı mesleklerden
alanlar ise yoğun biçimde
göze çarpıyor. Bunlardan bir
bölümüşöyleArabacı, ba-
kıra, baltacL bekçi, berber,
bahçeci, cerrah.çadıra, çor-
bacı, harmancı, hehacı, hı-
zarcı, kadı,işçi,kahveci,ka-
sap, kayikçı, kürkçü, semer-
ci, tahtacı, terzi, topçu.
DÜŞMAN IŞGALtNDEN KUBTULIŞUN Y1LDÖNÜMÜ KUTLANrvOR
Özgür Istanbul 74 yaşında
tstanbul Haber Senisi -
Istanbul'un düsman işgalinden
lcurtuluşunun 74. yıldönümü
bugün törenlerle kutlanıyor.
Taksim Atatürk Anıtı'na çelenkler
konularak başlayacak törenlerde
sivil toplum örgütlen de bir dizı
etkinlik düzenliyor. lstanbul'un 6
Ekim 1923'te sona eren işgali
özetle şöyle gelişmişti: Düşman
kuvvetleri, 15 Mart 1920 gecesı
150 Türk aydınını turukladılar ve
ertesi gün de lstanbul'un resmen
ışgalinı duyurdular Başta nezaret
bınalan olmak üzere resmı daıreler
işgal devletlerinin denetımine
geçti. Şehzadebaşı Karakolu'nu
basan işgal kuvvetleri 6 eri şehit
ettı, Meclis-ı Mebusan'ı basarak
Rauf Orbay ve Kara Vasıf Bey'ı
gözaltına aldılar. Istanbul, bir
yandan Anadolu'daki gelişmeleri
ızlerken bir yandan da direnış
örgütlen kurarak ulusal harekete
yardımcı oldu. Büyük zafenn
ardından Trakya'yı devralmakla
görevlendirilen Refet Paşa, 19
Ekim 1922'de Istanbul'a geldi. 1
Kasım 1922'de TBMM, hılafetle
saltanatı ayırarak saltanatı
kaldınnca Istanbul'dakı ıkı basjı
yönetim sona erdı Son padışah
Vahdettin 17 Kasım 1922'de
Ingıliz gemısıyle lstanbul'dan
kaçmca TBMM ertesi gün
Abdülmecit Efendi'yi halife seçtı.
22 Kasım 1922'de Istanbul
Komutanlığı'na atanan Selahattin
Adil Paşa 16 Aralık 1922'de
Ankara hükmetinin İstanbul
temsılcıliğine atanan Adnan Bey
(Adıvar) göreve başladı. 2 Ekim
1923'te Itilaf devletlerinin son
birlıklen de lstanbul'dan aynldı 6
Ekim 1923 te Şükrü Naili Paşa
(Gökberk) komutasındakı Türk
birlıklen coşkulu bir törenle
Istanbul'a gırdi. lstanbul'un
kurtuluşu nedeniyle ilk ve orta
dereceli okullar bugün tatil. Sabah
saat 09.00'da Taksim Atatürk
Anıtı'na çelenkler konulduktan
sonra saat 10.40'ta Vatan
Caddesi'nde tören düzenleniyor.
Kurtuluş etkinlikleri
tstanbul Büyükşehir Beledıyesi
tarafından Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda saat 20.00'de
gerçekleştirilecek resepsiyondan
sonra Okay Temiz ve Mehter
Konsen izlenebılecek. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği ve
Kadıköy Belediye Başkanlığı saat
21.00'de lstanbul'un kurtuluşunu,
Atatürk'ün büyük Söylev'ını
seslendirerek kutlayacak. Kadıköy
Evlendirme Dairesi'nde
gerçekleşecek etkinliği Meriç
N'elidedeoğlu hazırlarken Ali
Düşenkalkar ve Füsun Kostak
sunacak.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Tarih Bizi ZorluyorL'
Meraklısı bilir, Fransızcadabirdeyimvardır: "/7e-
rin noktalannı koymak!"; herhangi bir olayı ad-
lı adınca yerine koymak, açıkça değerlendirmek an-
lamına geliyor; Regis Debray, önce YDD'cı 'takı-
mının' ağızlannda gevelediklen olumsuz eleştırileri
netleştirip, i'lerin noktalannı yerine koymuş, diyor kı:
"...'daha az devlet, daha çok özgürlük', 'daha
mütevazı bir devlet ve daha girişimci bireyler is-
tiyoruz.' Ne demekse bu! Peki, bunun adını ne-
den 'daha az cumhuriyet istiyoruz' diye koymu-
yorsunuz? Yurttaşlann özerk olarak var olma-
lannın, belli bir merkezi otoriteyi gerektirdiğine;
ve kamusal çıkarlann kendinden emin ve ege-
men baskı gruplanna hâkim olması gereğine
inanmıyor musunuz? Cumhuriyet, ne jandar-
ma/devlet, ne işletmeci/deviet; o daha fazlası',
çok daha kapsamlı bir 'program'!"
Meselenın kilidı burada. Cumhuriyet -ki 'kul'un ve
'teöaa'nın yerine 'birey'\, yâni 'yurttaş'\ koymuştur-
o 'yurttaş'\n, toplumunda 'özerk' ve 'özgür' yaşa-
yabilmesi için, 'merkezi' bir otorite getirir; ancak bu
otorrte sayesindedir ki 'yurttaş', 'özerkliğini' ve 'öz-
gürtüğünü' çeşitli baskı gruplanna karşı muhafaza
edebilir. Debray, sozünün arkasını şöyle getirmiş, de-
miş ki:
"... aynı şeyler lâiklik için de geçerii, çünkü lâ-
ikiik, Fransız tarihinin değişmez değeri; sryasi uy-
gulamalar seyrekleştikçe, lâiklik daha çok tari-
katlann, çeteîerin ve kiliselerin çevresinde ara-
nıyor; oysa, devletin gücünün azalması demek,
din adamlannın ve mafialann gücünün artması
demek; bir yanda imam, papaz, mürşit bilmem
ne; bir yanda para ve media 'baba'lan..."
Lâiklik, yalnız 'ö/rey'in bireysellığinı, yânı özerklik
ve özgürtüğünü korumakla kalmıyon aynı zamanda
ulusal devletin, var olma gerekçesi; 'halifeyı', kapı
dışan etmiş bir devrimin, güç kaynağı da, 'ulusal dev-
let'! Yeni Dünya Düzeni'nin asla anlamadığı, anla-
mak istemediği de, işte bu; çünkü, yapılan farklı!
Allah'a ve Amerika'ya inanmak!..
Regis Debray'nin ABD ile Fransa arasındaki
'fa/*/;//^;'açıkladığı paragraflar, Fransa kelime-
si yerine Türkiye kelimesi konulursa, ülkemizjn ve
toplumumuzun koşullanna tıpatıp uyuyor. Önce
ABD'nin değeriendirilmesine bir göz atalım mı?
"...'Amerikan modeli'nin kafasını kemirdiği siz,
Amerikan politikasının dine bandınldığını unut-
muş olabilir misiniz? Orada federal devlet bir-
leştirici bir güce sahiptir, çünkü bir teolojiye bağ-
lanmıştır. Eğer merkezcil dinsel inancın kar-
şı/ağırlığı tarafından dengelenmemiş olsaydı,
merkezkaç eyilimli ekonomik bireycilik Ameri-
kaV çoktan bölüp parçalamtş, herhangi bir azın-
lığın komşusuna karşı savaşına çoktan yol aç-
mış olurdu. Amerika'lı olmak demek, Allah'a -ve
Amerika'ya- inanmak demektir. (In God we Trust)
...'Fransız istisnası' ile alay eden siz, Fransız ulu-
sunun, dininize karşı vücut bulmuş olduğunu, bu-
na karşılık esin kaynağı olarak gördüğünüz ku-
zey Amerika ulusunun din tarafından yaratılmış
olduğunu görmezlikten gelemezsiniz... (...) Ülke-
miz Hristiyan ideolojisinden uzaklaştı, günü-
müzde çimento olarak neyi kullanacaksınız?
Sporu mu, bilimi mi, bireyciliği mi? Yandaki ta-
pınaktan süper/marketi çıkanp almak ve ABD'nin
programını ülkemize ithal etmek demek, uzlaş-
ma sağlanmaksızın, toplumsal eşitsizlikleri, me-
sihcilik olmadan mesihciliği yayan mekanizma-
lan ithal etmek demektir. Ve 'tek ve bölünmez'
cumhuriyet'i dinsel, ırksal, cinsel cemaatlere,
bölgelere bölünmeye itmek demektir..." (Yeni
Yüzyıl, 7 Haziran 1997)
Aradaki benzerlik çok açık...
Aradaki benzerliği kuşkusuz çoktan fark ettiniz!
Osmanlı Imparatorluğu gibi, çok uluslu, çok
dinli birtopluluktan, Müdafaa-i Hukuk Doktrini, an-
cak lâikliğe yaslanarak, bir 'millet' çıkarmıştır, çün-
kü sadece lâiklik, hangi inançtan olursa olsun, in-
sanlann aynı yurt üstünde 'özgür' ve 'özerk' yaşa-
malanna imkân sağlan nasıl Fransız Cumhuriye-
ti'nde, Bröton, Bask, Flaman, vb çeşitli etnik grup-
lar ya da Katolik, Protestan, Musevı, Müslüman vb.
inançlar, ancak lâiklik sayesınde 'millet' kavramı
içinde 'özgür' ve 'özerk' olabiliyortarsa; Türkiye
Cumhuriyeti'nde de, ancak lâiklik yerieştikten son-
ra, Sunnî, Alevî, Ortodoks, Gregoryen ya da Muse-
vi olmak, 'fark etmiyor'; aynı yurt üstünde, aynı ulu-
sun 'bireyi' ve 'yurttaşı' olmak hakkını, somutlaştı-
nyor, 'Halife' egemenliğinde, hiçbir şekilde güven-
ce attında olmayan, bu nitelik, ancak cumhuriyet
döneminde 'merkezi otorite' tarafından güvence a5-
tına alınmış oluyor. Böyle yapılanmış bır toplumda,
devletin çimentosu olarak 'dinin kullanılması'müm-
kün olabilir mi?
Regis Debray, mümkün olamayacağını hangi ne-
denlere bağlamış, şöyle bir göz atmak ister miydi-
niz? Hayli öğretici ve ibret venci de, ondan öneriyo-
rum:
"...Tarih bizi zorluyor. İki yüzyıldan fazla bir sü-
re oluyor, arbk 'Amerikalı'laşmaya niyetleneme-
yiz, çünkü Fransa Cumhuriyet', 1793'de kralın ka-
fasını keserken, kendini Tann'dan kesınlıkle ayır-
dı, Tann, devletin dışında, kişisel inançlara yerieşti.
Bu, kamu güçleri açısından, artı ahlâkî, ekono-
mik ve siyasal yükümlülükler demektir; çünkü ko-
ruyucu ilâhî güçlerin yokluğunda, sosyal devle-
te ihtiyaç duyulur; para, yasadan daha hıziı ha-
rekete geçtiğinde, parayı yakalamak için, daha
çok yasaya gerek duyulur. Ne kadar çok piyasa
varsa, o kadar çok kural mevcut olmalıdır. Ne ka-
dar çok finansçı varsa, o kadar çok yargıca ve
yasa koyucuya ihtiyaç duyulur..." (Yeni Yüzyıl, 7
Haziran 1997)
Türkiye Cumhuriyerj için, sizce durum çok mu
farklı? Cumhuriyet, 'Halife' ülke topraklannı terk et-
tiği gün, din toplumsallıktan çıkıp bireyselleşmedi mi?
Cumhuriyeti 'sosyalleştırmek' ihtiyacı, bu yüzden
duyulmadı mı? Başlangıçta, 'piyasalar' merkezi oto-
ritenin kesin ve dikkatli denetimi altında değil miy-
di? Eğer hal böyieyse, Türkiye -bazılannın hâlâ san-
dığı gibi- 'Küçük Amerika' olmaya 'niyetlenebilir'
mi?
Baksanıza, -büyüklerimiz, ne derse desin- tarih bi-
zi bunun aksini yapmaya zoriuyor!
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://vwiw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm