Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÎÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolgay Odabaşı, ormanlann özelleştirilmesine karşı çıkıyor
'Ormancılık de>iet hizmeti'
CAN GAZALCI
ANKARA-Türkiye'deki ormanlann
verimli duruma getirilmesi için kısa v a-
dede kâr amacı gütmeyen çalışmalar
yapılması gerektiği, özelleştirme çalış-
malannın kısa süre içinde "orman yağ-
masına" dönüşebileceği belirtildi.
Istanbul Üniversitesi Orman Fakülte-
si öğretim üyesi Prof. Dr. Tolgay Oda-
başı, hazırladıgı "Türkiye Ormanlan-
nm Durumu" başlıkh raporunda. Tür-
kiye'de 20 milyon hektar orman alanın-
da, ağaçlandırma çalışmalanyla kurul-
muş orman alanının yalnızca 2 milyon
hektar olduğuna dikkat çekti. Odabaşı.
ülkedeki ormanlık alanlann yüzde
80'inde ekolojik dengenin bozuk oldu-
ğunu vurgulayarak "Bu alanlan, çok
• Prof. Odabaşı, hazırladıgı "Türkiye Ormanlannın Durumu" başlıklı raporunda, ormanlan kişilerin
yararlanmasına bırakacak seçenekler aramanın, her gün biraz daha önem kazanan "sürdürülebilir
doğal zenginlikleri korumak ve arttırmak" anlayışına tümüyle aykın olduğunu vurguladı.
yönlü yararianmaya yönelik bir örtüye
kavuşturabilmek için uzun süreti. eko-
nomik bakımdan gelir getirmeyen yan-
nmlara gereksinim vardır. Doğaya uy-
gun bir ormancıhk anlayışıyia yapılan
orman kurma ve iyfleştirme çalişmala-
n, genellikle yavaş, siirekli ve uzun siire-
li çalışmalardır'" görûşünü kaydetti.
Odabaşı'nın raporunda yer alan bilgiler
şöyle:
• Türkiye'deki ormanlann yüzde
31'i verimli koru. yüzde 13'ü verimli
baltalık, yüzde 23'ü verimsiz koru ve
yüzde 33'ü verimsiz baltalıktan oluşu-
yor. Verimli olduğu belirtilen koru or-
manlannın yüzde 26'sının kapalılığı
çok düşük. Bu durumda ormanlann ve-
rimli baltalıklarla birlikte en çok yüzde
34'ü doğal gençleşme olanaklanna sa-
hip. Baltalıklann çok yönlü yararlan-
ma olanağına sahip olmadığı düşünü-
lürse, bu oran ancak yüzde 20. Yani or-
manlann yüzde 80'inde ekolojik denge
bozuk.
0 Ormanlardan beklenen yararlar,
ya tümüyle ya da büyük ölçüde yitiril-
miş. toprak erozyona uğramış. Doğanın
kendini yenıleme olanaklan çok uzun
bir süre için ortadan kaldınlmış.
# Ormancıhk, ormandan beklenen
yararlar tümüyle göz önüne bulunduru-
larak ele alındığı zaman görülecektir ki
ticari bir işletme değil. ormana yakın ya
da uzakta yaşayan bütün insanlann ya-
şama koşullanna yönelik bir devlet hiz-
metidir. Bu anlayıştan uzaklaşarak or-
manlan kişilerin yararlanmasına bıra-
kacak seçenekler aramak, her gün biraz
daha önem kazanan "sürdürüJebüir do-
ğal zenginKlderi korumak ve artdrmak"
anlayışına tümüyle aykın.
Cumhunyet'ın sorulannı yanıtlayan
Prof. Dr. Tolgay Odabaşı, devlet işlet-
meciliğinin iyi uygulanmamasından
doğan sakincalar nedeniyle başka sis-
temler aramanın yanlış olduğunu belir-
terek "Son dönemlerde başlatılan bazı
alanlan orman rejimi dışına çıkarma
çalışmalanyla, onnancılığın çanşma
alanlan daramlmaktadır'' dedi.
Özel sektörün ağaçlandırma çalışma-
lanna önem vermediğinin, bugüne ka-
darki uygulamalarla ortaya kanduğuna
dikkat çeken Odabaşı, "Türkiye or-
manlaruun büyük çoğunlugu, beklenen
yararlan sağlayabilecek düzeye getirUe-
biunesi için ancak devletin üstienebile-
ceği büyük ryikştirme önlemlerine muh-
taçtır. Uygulanacak farklı seçenekler,
çok kısa süredeorman yağmasına dönfi-
şebifir" görûşünü kaydetti.
Calısma Bakanlıgı
DSP'ü bakanhkta
sağcı kadrolaşma
BANUSALMAN
ANKARA-DSP'lı Çahş-
ma ve Sosyal Güvenhk Ba-
kanı Nami Çağan'm
ANAP'a yakınlığıyla bilı-
nen Ahmet Şağar'ı müsteşar
olarak atamasının ardından
üst düzey görevlere de Ma-
liye kökenli bürokratlar ge-
tirildi. Bakanlığın alt birim-
leriyle üst yönetim arasında
tıkanıklık yaşandığı belirti-
lirken Maliye kökenli bürok-
ratlann Çalışma Bakanlı-
ğı'nın sosyal boyutunu göz
ardı ettiklerı ıleri sürüldü.
REFAHYOL dönemındeki
partizan atamalarla göreve
gelen daire başkanlannın
hâlâ görevlennde olduğuna
dikkat çekildi.
RPli Necati Çelik'ın ba-
kanlığı döneminde yoğun
kadrolaşmaya sahne olan
bakanlık ve bağlı bınmlerin-
de DSP'li Çahşma ve Sosyal
Güvenhk Bakanı Namı Ça-
ğan'ın da müsteşar olarak
Ahmet Şağar'ı atamasının
ardından ANAP'lı ve sağ
eğilimli kadronun korundu-
ğu savlandı. Çahşma Bakan-
lığı'nda uzun yıllar görev
yapan yaklaşık 15 üst düzey
yöneticınin bu dönemdeki
personel politıkasına tepki
olarak ıstıfa edeceklen.
emekhlik düzeyinde olanla-
nn emekli olacaklan ya da
özel sektöre geçebilecekleri
bildirildi.Çahşma Bakanlı-
ğı'na atanan ve daha önce bu
bakanlığa getinlen Maliye
kökenli üst düzey bürokrat-
lar şöyle:
Müsteşar Ahmet Şağar,
Müsteşar Yardımcısı Abdül-
halik Berber. SSK Genel
Müdürü Kemal Kıltçdaroğ-
lu, Iş ve lşçi Bulma Kururnu
Genel Müdürü Harun Oz-
türk. Bağ-Kur Genel Müdü-
rü Nizamettin TemeL
Çahşma Bakanlığı'na
REFAHYOL döneminde
atanan daire başkanlannın
hâlâ görevlerini sürdürdüğü-
ne dikkat çekildi. Personel
Dairesi Başkanhğfna RE-
FAHYOL döneminde getin-
len Hakkı Şirin'in, görevden
alınmalanna ilişkin yazı ha-
zırlanan kişilere daha önce-
den bilgi verdıği savlandı.
Bu kişilerin izne aynlmalan
ya da rapor almalan sonu-
cunda görevden ahna yazısı-
nın tebliğ edilemediği, bu
nedenle eski göre\'leri düze-
yinde maaş aldıklan öğrenıl-
di. Bakanlık çahşanlan, sur-
günlerin yanlış olduğu belir-
tılerek geri ahndığını anım-
satarak "Eğerböyledeniyor-
sa. bu işlemleri vapanlarm da
cezalandırılması gerekiyor.
Cezalandırma değil. hâlâ
haksızlıkla geldikleri görev-
lerini sürdürüyorlar" dedi-
ler. Maliye kökenli atamala-
ra tepki gösteren çahşanlar,
şu görüşleri dile getirdiler:
"Bu ekipten kim kamu
sendikalanıu, işsizlik sigor-
tasını savunacak? Altyapı
yukarrya tepki gösteriyor.
Yalnızca denileni yapıyor,
yardımcı olmuyor. l.iyakat
yerine dışandan atamalar
nedeniyle sorun yaşamyor.
Maliyeve Hazine kökenli bu-
rokratiarla bireyselstgortao-
hk önem kazanryor. Çahşma
sosyal sigortacıukür."
Ulus Hastanesi'nde çalı-
şırken Imren Aykut'un ba-
kanlığı döneminde Van-Tat-
van Hastanesi'ne sürülen,
ancak yargı karanyla geri
dönen Crolog İbrahim Ba-
larcı'nın bu dönemde de
SSK Siirt Hastanesi'ne gön-
derilmesi için yazı hazırlan-
dığı. yönetim düzeyinde bu
ışlemin önlendıği belirtildi.
REFAHYOL döneminde kı-
lık-kıyafet yönetmeliğine
uymayan hemşireleri uyaran
Bakırcı'dan DSP Muğla il
örgütünun kurulmasında
yardım istendiği ifade edil-
di.
MHP kökenli olduğu ve
RP döneminde demokrat
personehn teftışlenni yapa-
rak ceza almalanna neden
olduğu ileri sürülen Musta-
fa Konuk da SSK Temş Ku-
rulu Başkanhğı'ndan Genel
Müdür Yardımcıhğı'na ge-
tirildi.
Gü>enpark'ta dün düzenlencn oturma eyleminin ardından emekliler. bugün de 50 ilden gelecek yönetkileruı kablunıyla Başbakannğa yürüyecek. (A A)
Memurlardan sonra, emekliler de sendika yasalannı istiyor
Ejneklîlerden sendika eyleını
ANKARA/İSTANBUL (Cumhu-
riyet)-DlSK'e bağlı Emekliler Sen-
dikası (Emekli- Sen), haklannda açı-
lan 3 ayn kapatma davasımn düşme-
si ve Avrupa Yaşlı-Emeklı Sendika-
lan Konfederasyonu'na (FERPA)
üyeliklerinin kabul edilmesinin ar-
dından sendika yasalannın çıkanl-
ması için harekete geçtıler. Orgütlü
bulunduklan illerde basm açıklama-
sı yapan emekliler. bugün Ankara'da
saat 11 .OO'de Güvenpark'ta buluşa-
rak taleplerini hükümete iletecekler.
Ankara'da Güvenpark'ta dün dü-
zenlenen oturma eyleminde konu-
şan Emekli-Sen Genel Başkanı tb-
rahimŞahin, hazırladıklan sendikal
haklanna ilişkin yasa taslağı TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli ye sun-
duklannı ve bu düzenlemenin Sağ-
lık ve Sosyal tşler Komisyonu'na
sevk edildiğini söyledi. Şahin. bu
düzenlemenin ivedilikle gündeme
alınmasını istedi.
Şahin, 55. hükümetı emeklilerin
sorunlanna duyarlı olmaya çağınr-
• Örgütlü bulunduklan illerde basın açıklaması yapan
emekliler, bugün Ankara'da saat 11.OO'de Güvenpark'ta
buluşarak taleplerini hükümete iletecekler. Istanbul'da da bir
grup Emekli-Sen üyesi, Kadıköy Iskele Meydanı'nda basın
açıklaması yaptıktan sonra sorunlannı kamuoyuna duyurma
amacıyla Ankara'ya "uyan yürüyüşü"nü başlattı.
ken örgütlülük ve demokratik geliş-
me sağlanmadıkça emeklilerin de
sorunlannın bitmeyeceğini söyledi.
Emeklilerin grev yapma şansını ge-
nde bıraktıklannı. seslerini ancak bu
tür etkinliklerle duyurabileceklerini
belirten Şahin, sendikalannın mah-
keme kararlanyla hukuki geçerlilik
kazandığını, uluslararası düzeyde de
kabul gördüğünü anımsatarak "Ül-
kemizdeki yöneticilerin hâlâ gör-
mezden geunesi anlaşılır değir dedi.
Emeklilerin sosyal güvenhk ku-
rumlan ve yere! yönetimler nezdin-
de taraf olarak kabul edilmesıni is-
tediklerinı vurgulayan Şahin, bugün
yapılacak kitlesel basın açıklama-
sında 500 emeklinin bulunabileceğı-
ni bildirdi. Emekli-Sen'in örgütlü
olduğu 50 ilden gelecek yöneticiler
ve emekliler, bugün saat 11 .OO'de
Güvenpark'ta buluşacaklar, daha
sonra Başbakanhğa giderek taleple-
rini içeren yazılı metni hükümet yet-
kililerine vermeye çahşacaklar.
İstanbul'dan tepki
lstanbul'da da bir grup Emekli-
Sen üyesi, Kadıköy Iskele Meyda-
nı'nda basın açıklaması yaptıktan
sonra sorunlanm kamuoyuna duyur-
ma amacıyla Ankara'ya "uyan yü-
rû\üşü"nü başlattı. Sendika üyele-
rinin adına açıklama yapan Genel
Sekreter Rasim Öz, sendika üyeleri;
Meclis Başkanı'na ve siyasi parri
gruplannın başkanlanna ilettikleri
ve halen komisyonda bulunan
"Emekliler Sendika» Yasası" tasan-
sının, parlamentonun açılışıyla bir-
likte ıvedi olarak yasallaştınlması
amacıyla Ankara'ya gittiklenni kay-
detti. Emeklilerin insanca yaşama-
sını sağlamak amacıyla devlet tara-
findan Sosyal Güvenlik Kurulu'na
katkı yapılması gerektiğinin belir-
tildiği açıklamada. "Asgari geçün
endeksi İTO verflerine göre 98 mil-
yonfirayıaşarken her geçen gün ya-
pılan zamlar alnnda ezilen emekli-
lerünizi 30 milyon lira maaşa mah-
kûm eden zihniyeti kmıyoruz'" de-
nildi.
Başta SSK olmak üzere Emekli
Sandığı ve Bağ-Kur'un olanaklan-
nı bugüne kadar keyfi olarak kulla-
narak kurumlan iflas ettiren siyasi
iktidarlann ellerini bu kurumlardan
çekmesı gerektiğinin vurgulandığı
açıklamada. SSK'den emekli olanlar
arasındaki maaş ve her türlü eşitsiz-
liklerin giderihnesi amacıyla istern-
lerini de Ankara'ya duyuracaklan i-
fade edildi.
lHEczacıbaşı
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
1913 - 1993
Eczacıbaşı Topluluğu Kurucusu
Topluluğumuzun Kurucusu
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
aramızdan ayrılalı
dört yıl oldu.
Saygıyla anıyoruz.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Başkanlık Yerine
Beş Basit Önlem
Sistem tıkanmış durumda.
Düzen çalışmıyor ve işler yürümüyor.
Rejim kendini koruyamıyor.
Düzen çalışamadığı için rejim kendini koruyamıyor.
Rejim kendini koruyamadığı için düzen çalışamıyor.
Hükümet değışikliği sahte bir umut ve geçici bir ra-
hatlama sağlamıştı.
Şimdi halk. özellikle "zamlann ve tahliyelerin ardın-
dan", "eskl tas eski hamam, sadece tellaklar değiş-
ti" demeye başladı bile.
Hukuk ve ekonomi; çeteterin, siyaset ise liderlerin
ipoteğinde.
Polrtikacılar iş takipçiliği, iş takipçileri, politikacılık
yapıyor.
Ulke sorunlanna çözüm araması gereken liderler,
kendi sorunlannı, "ülke sonınu" diye yutturma peşin-
de.
Üstelik bir ateş çemberi içinde yaşıyoruz.
Güneydoğu'dan ülkemize karşı başlatlan saldın ve
savaş, olanca şiddeti ile, hatta sınırlanmızı da aşarak
sürüyor.
Tüm komşu ülkelerte sorunlanmız var. Çoğu da ha-
yat".
Bu durumda, ülkenin en üst makamında oturan
Demirel, rejim sorunlannı gündeme getirmesin de ne
yapsın?
Ben, ülkenin çetelere teslim olduğu, tüm vatan-
daşlann kaderierini, mafya babalanyla ortak olan po-
Irtikacılann ve onlann tetikçilerinin beürlediği ve poli-
tikanın kendi yozlaşmalan içinde bu sorunlara çözüm
üretme aczine düştüğü bir ortamda rejimin tartışılma-
sını çok yararlı hatta zorunlu görüyorum.
• • •
Ben "Başkanlık sistemi"ne karşıyım.
Bu sistem Amerika Birieşik Devletleri dahil, hiçbir
"demokratik" ülkede "etkin" olarak çalışmaz.
Nitekim Amerika'da da etkin olarak çalışmıyor.
Bizdeki cahiller de "Bak Amerika'da ne güzel çalı-
şıyor, bizde de uygulayalım" diye ahkâm kesiyor.
Ülkede her kesimin yozlaştığı bir noktada, köşe ya-
zarianndan da hem politikacılann, hem de üniversite
hocalannın bilgisini ve görevlerini beklemek herhal-
de olanaklı değil.
Onun için sitemim köşe yazarianna değil, pdrtika-
cılara.
Her neyse, meraklısı Amerikan sistemi üzerine il-
kokul düzeyinde bir iki ders kitabı alıp okursa, siste-
min neden etkin olarak çalışmadığını zaten görecek-
tir.
Aslında ben bugün, demokrasi açısından Türki-
ye'de hiçbir işe yaramayacak, hatta başımıza pek
çok yeni bela açacak olan başkanlık sistemini tartş-
mak yerine, elimizdeki sistemi deıtıal işler kılacak bir
iki çok basit öneride bulunmak istiyorum.
•••
1) Bürokraside vatandaşına güvenen bir işlem sis-
temi kuralım. (Bürokrasi reformundan söz etmiyo-
rum).
Ehliyet almaktan, işyeri açmaya, evlenmekten fab-
rika kurmaya kadartüm başvurular. sadece tek bir be-
yanname içinde, başka hiçbir belge, tasdik vs. aran-
madan istek sahibinın sözüne dayalı olarak kabul
edilsin ve işlemler yürütülsün. (Yalan beyan çok ağır
cezalandınlsın).
2) Yargıyı etkin ve bağımsız hale getirelim. (Hukuk
reformundan söz etmiyorum).
Bakanı ve müsteşan, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'ndan çıkaralım. Aynca sırf yargının hizmetin-
de çalışacak bir kolluk kuvveti kuralım.
3) Delege sistemini kaldıralım ve lider hegemonya-
sını kıralım. (Siyasal reformdan söz etmiyorum).
Adaylık sıralaması zorunlu olarak, tüm kayıtlı par-
tililer tarafından ön seçimle yapılsın.
4) Parlamentoyu çalıştıralım. (Rejim değişikliğin-
den söz etmiyorum).
Meclis. hiçbir mevcut milletvekili sayısı aramadan
çalışma günlerinde otomatik olarak açılsın, oylama-
lar, toplantıya katılanlann yandan bir fazlası ile kara-
rabağlansın.(Buönerimi, "Ben Müsteşarken"ad\\ ki-
tabımda uzun uzun anlattım. Merak eden okur.)
5) Demokratik hak ve özgüriükleri, siyasal partiler
tarafından, bu hak ve özgüriükleri sınıriamak ya da kı-
sröamak için kullanılmalannı (yani şeriattehlikesini) ön-
leyelim. (Rejim değişikliğınden söz etmiyorum.)
Anayasa Mahkemesi'nin rejim denetimi görevini, si-
yasal partileri biraz daha mercek altına alarak, güç-
lendirelim.
Işte size "koskocaman bir Başkanlık Reformu" ye-
rine, "kûçücük beş öneri."
Tabii. "siyasal reformun" lafı ile oyalanıp, ceplerini
doldurmaya devam etmek niyetinde olanlara değil,
gerçekten ülkeye hizmet etmek isteyen politikacılar
için!
Medya notu: Antalya'daki cam piramidin açılış tö-
reninden haber veren arkadaş, "bu azaametli yapı"
diyerek, "azamet" kelimesini. ikinci "a"yı iyice uzata-
rak telaffuz etti. Oysa, "azamet"te her iki "a" da kısa
okunur. "A"y\ uzatırsanız, hatanız "muazzam"olur.
e-posta: Emre.Kongar@raksnetcom
web sayfası: http^/remzi.com.tr/yazar.html
Kadm subaylara
yeni haklar
Haber Merkezi - Türk Silahlı Kuv\ etleri (TSK) Perso-
nel Yasası. bayanlara da subay olabilme hakkı verilmesi-
nin ardından ortaya çıkan aksaklıklann giderihnesi ama-
cıyla yenıden düzenleniyor. Milli Savunma Bakanhğı'nca
hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nda benimsenen yasa de-
ğışikliği TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Tasanya göre, bayan subaylar. doğumdan önce üç haf-
ta, doğumdan sonra da 6 hafta süreyle "doğum izni" ya-
pabilecek. Doğum ıznınden sonra da 6 ay süreyle günde
1.5 saat "sfltizni" alabilecek olan bayan subaylar, istek-
leri halinde en çok 6 aya kadar ücretsiz izin kullanabile-
cek. Ancak bu izin süresi "znnınlu hizmet''süresinden sa-
yıhnayacak.Yurtdışı süreklı gönderilen personele, bura-
larda geçen süreler kadar ilave hizmet yükümlülüğü ge-
tiriliyor. .Ancak yaş haddinden veya kadrosuzluktan emek-
li edilme durumunda olan personele bu yükümlülük uy-
gulanmayacak. Yurtdışındakı subay, astsubay ve eşlerine
de her defasında 1 yıldan az olmamak üzere en çok dört
yıla kadar ücretsiz ızm verilecek.
Tasan bunlann yani sıra, subay ve astsubaylara bakma-
ya zorunlu olduğu ve refakat etmediği takdirde yaşamı
tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocuklan ile kardeşle-
nnden birinin ağır bir kaza geçirmesi ya da önemli bir has-
talığa tutulmalan halinde. bu durumun belgelenmesi ko-
şuluyla. üç aya kadar ücretli izin verilmesini öngörüyor.