Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 1997 CUMARTESİ
8 DIŞ HABERLER
Rusya lideri komünist ağırlıklı parlamentoyu feshedebileceğini söyledi
Yeltsin rest çektiDı$ Haberler Servisi- Rusya Dev-
let Başkanı Boris Yeltsin, muhalefe-
tin çoğunlukta olduğu parlamentonun
alt kanadı Duraa'yı feshedebilece-
ğini söyledi. Komünist Parti lideri
Gennadi Zyuganov da Yeltsin'in ko-
nuşmasının ardmdan yaptığı açıkla-
mada karşı saldınya geçti.
Boris Yeltsin iktidar ile uyumsuz
biçimde çalışan Duma'ya son uya-
nsını yaparak "HalkmvçDevtetBaş-
kanı'nın sabn sınırsız değüdir" de-
di.
Geleneksel haftalık radyo konuş-
masının dünkü bölümünde parla-
mentonun alt kanadı Duma'nın ça-
lışmalanna değınen Yeltsin. 1993 yı-
lında meydana gelen kanlı parlamen-
to baskmını anımsatarak parlamen-
toyu fesh etmeyi düşünebileceği uya-
nsında bulundu.
"Milletvekilleri ve vürütme ara-
smdald görüşavnlıklan o tarihte kan-
lıotavlarlasonuçlanmışü" diyen Yelt-
sin "Rusya'nın bir parlamentoya ge-
reksinimi var. Ama pariamento. si\a-
sal çıkariar için değU. Rusya ve Rus-
lar için çaksmalT dedi.
Yeltsin, Duma'nın hükümet ile
uyumsuzluğunun örneklerini \erir-
ken de bütçe oylaması. toprak yasa-
sı, sosyal haklarpaketi ile. Duma'mn.
dış politika alanında Rusya'yı zor
duruma düşüren çalışmalaruıa dik-
kat çekti. Yeltsin hükümetinin öner-
digi bütçe önümüzde hafta oylana-
cak.
Yeltsin. Duma tarafından kabul
edilen Toprak Yasasf nın, çiftçinin
kendi toprağına sahip olmasını engel-
lediğini, sosyal hakîarpaketinde yer
alan 15 yasa tasansımn hiçbirine de
Duma'nın yeşil ışık yakmadığını be-
lirttı. Yeltsin "•Çokyavaşçalışıyoriar,
gereksiz ve iyi hazırianmamış birçok
vasa>ı ise hızla geçüiyorlar" dedi.
Duma'nın. rüşvete ve yolsuzluğa
karşı yasayı da hâlâ kabul etmeme-
sinden yakınan Yeltsin "Dış politika
alanında aldıklan karariarla Rus-
ya'yı dışandazor durumda bırakıyor-
lar" dedi. Komünist Parti lideri Gen-
nadi Zyuganov, Yeltsin'ın eleştirile-
rine karşılık olarak Yetsin'in reform-
cu hükümetini "BeyinJeriiflasetmiş
şantajcılar" olarak nitelendirdi. Zyu-
ganov basına yaptığı açıklamada.
"Yehsinseçimlerden önceverdiği söz-
lerin hiçbirini tutmadı. Yeltsin'in hü-
kümeti düşünsel ve mali anlamda if-
la^ etmiştir" dedi
Gelecek hafta yapılacak olan büt-
çe oylamasında olumsuz oy kulla-
nacaklannı belirten Zyuganov Yelt-
sin'in iyi hazırlanmamış bır bütçenin
kabul ettirmek için millervekillerine
şantaj yaptığını ve baskı uyguladığını
söyledi. Boris Yeltsin
GöRÜŞ/
150 BİN KİŞİ İŞTEN ATILIYOR
Çin'de işçi kıyıım
PEKİN(AFP)-Çin Komünist Partısi'nin ge-
çen ay gerçekleştırilen 15. Kongresi'nde dev-
let kuruluşlannın büyük bir bölümünün özel-
leştirilmesi \e küçültülmesinin kararlaştınl-
masımn ardından Çin Havacılık Endüstrisi'nde
(AV1C) çalışan 150 bin işçinin 2000 yılına ka-
dar işten çıkanlacağı bildirildi.
İngilizce yayımlanan China Daily gazetesı-
nin haberine göre AVIC'in işgücünün dörtte
birini oluşturan 150 bin işçinin verimliliğin
arttınlması gerekçesiyle ışten çıkanlmasıyla
AVIC'in işçi sayısı 500 bine düşecek. AVIC
kitlesel işten çıkarmalara gidileceğini açıkJa-
yan ilk büyük şirket oldu. Gazetenin haberin-
de "Havacılık endüstrisi verimliliği ve kâriıb-
ğın arttınlması amaeı\la gereksiz konumlarda-
ki fazla işçileri işten çıkarmava kararüdır" den-
di. AVIC yetkilisi Ren YVei gazeteye verdiği
demeçte işten çıkanlacak işçilerin ortada bı-
rakılmavacağını belirterek "AMCyatınmlan-
nın bir bötiimünü başkaendüstrüerevesivfl alan-
lara kaydırarak işten çıkanlacak işçilereyeter-
li iş ulanağı sağlayacak" dedi. Özelleştırmeyi
içeren veni ekonomik reformlann devreye gir-
mesiyle ortaya çıkması beklenen toplumsal
huzursuzluk Çin yönetimini korkutuyor
. Dev-
let Başkanı Ciang Zemin. 15. Kongre'de yap-
tığı konuşmada dev let sektöründe çalışan 113
milyon işçiye düşünce bıçimlennı değiştinp *be-
şikten mezara" dev let desteğine güvenmeme-
leri çağnsı yapmıştı. Başbakan Li Peng de ge-
çen çarşamba günü Ulusal Gün nedeniyle v ap-
tığı konuşmada yenı iş arayan işçileri zorgün-
lerin beklediğinı söylemişti. işçi Bakanlığı yet-
kililen ülkedeki işsızlik oranının yüzde 20-30
arasmda olduğunu belirtiyorlar. Ülkenin çeşit-
lı kesimlerinde bazı olaylar çıktığı. gösteriler
yapıldığı haber veriliyor.
Prof. Dr. EROL MANİSALI
Yunanistan Krizi Neden Tırmandırıyor? (2)
2) Türkiye 1970-1980 arası krizli, çalkan-
tılı birdönem yaşadı. Bu dönemde, Yunanis-
tan da pek rahat değildi. Türkiye'de 12 Eylül
1980 darbesi geldi, Yunanistan bunu da
ABD'yi arkasına alarak iyi kullandı. "Verilen,
fakat yerine getirilmeyeceği baştan kesin
olan sözler" ile Ankara, Rogers Planı ile kan-
dınldı. Türkiye, elindeki bir kozu, Yunanis-
tan'a kaptırmış oldu. Özal hükümetleri dö-
neminde Ankara'dakiler "Yunanistan'ın Tür-
kiye karşıtı ulusal politikasını sürekli bir po-
litika olduğunu" kestiremedikleri için hep
zeytin dalı uzattılar, Yunanistan pozisyonun-
dan bir milim kıpırdamadığı halde, özellikle
Bush Amca'nın telkinleri ile, ödünler verile-
ceği ortamını hem Yunanistan'da hem de
dünya kamuoyunda yarattılar. Atinalara git-
tiler, ABD'de Yakovaslarla kucaklaştılar, an-
cak karşı tarafta yaprak kıpırdamıyordu. Kı-
pırdayamazdı da, çünkü karşı tarafta "Türki-
ye'ye karşı uzun vadeli bir politika belirlemiş
ve bu politikayı inatla yürüten, üstelikAB içi-
ne dahil olarak eline Türkiye'ye karşı yeni
kozlargeçirmiş olan birdevlet ve onun ödün-
süz yaklaşımı" vardı.
Türkiye'de kamuoyu ve bazı etkili çevre-
ler de farkında olmadan, Yunan politikasına
hizmet ediyorlardı. Nasıl mı? Yunanistan'ın Tür-
kiye karşıtı politikasının değişebileceğini san-
dıkları için, iç kamuoyunu, bazı ödünlere ha-
zırlıyorlardı. Bunu gören Atina, ortamın ken-
disi için iyileştiğini anlıyor ve çıtayı daha da
yükseltiyordu. Basın-yayın organlan, sanat ve
düşünce çevreleri genellikle hümanist ve ev-
rensel algılama ve değerlendirme içinde ol-
duklanndan, Yunanistan'ı da, herfiangi bir
dünya ülkesi gibi ele alarak Yunanistan'ın ek-
megine yağ sürüyorlardı. Yunanistan Ortodoks
Kilisesı'nden işadamına kadar çok bilinçli ve
planlı bir biçimde, Türk tarafındaki paralel
çevreleri yönlendirme ve etkileme uygula-
masını rahat bir biçimde yürütegelmektedir.
Bu ortam Yunanistan'a şu avantajı sağlıyor:
Türk kamuoyu ve genış anlamda ilgilı çevre-
ler "Yunanistan 'ın mutfakta pişirdiklerinı gör-
mekten çok, vithnde gösterdiğı noktalara" eği-
liyorlar ve yanılgıya düşüyorlar.
Türkiye'deki bu ortam, Yunanistan'ı, kriz
politikasından elde etmeyi umduğu husus-
larda daha da umutlandmyor ve pozisyonu-
nun daha da katılaşmasına yol açıyor. Itiraf
edelim ki Yunanistan bu oyunu Türkıye'den
çok daha iyi oynuyor. Atina bir taraftan PKK'ye
her türlü maddi desteği veriyor, Ege'yi silah-
landırıyor, patrikhaneyi deviet içinde devlet
halinde getiriyor. Batı Trakya'daki Türkleri
"Hem de AB içinde, tam anlamı ile eziyor"
dığer taraftan bazı sanatkârlan ve işadamla-
n kanalı ile Türk kamuoyunda banş gösteri-
leri yapabiliyor. Bu konuda Yunanistan'ın ba-
şarısındaki en büyük katkının bizim zaaflan-
mızdan ve yanlış algılamalanmızdan kaynak-
landığını itiraf etmemiz gerekir.
Yunanistan, Türk tarafının bu zaaflannı
gördüğü içindir ki kriz politikasını tınmandı-
rarak yarar sağlayacağını ummaktadır.
3) 1989 sonrasında dünyadaki köklü de-
ğişmeler ve Rusya Federasyonu'nun farklı
bir konuma gelmesi Yunanistan'ı, Türkiye
karşıtı politikasında etkileyen öğeler oldu.
Aynca Iran ve Suriye ile kötüleşen ilişkiler, Er-
menistan'ın bağımsızlık kazanması ve Mos-
kova ile, Batı'nın da desteği ile gelişmekte olan
ilişkileri, Yunanistan'a malûm politikasında
olumlu katkı yaptı. Yunanistan, yeni ortaklar
bulmuştu. Bu da kendisini, daha da güçlü his-
setmesine neden oluyordu. Moskova, Erme-
nistan ve Suriye ile askeri anlaşmalar yaptı.
Kimin Türkiye ile sorunu varsa, hemen o ül-
keye koştu ve Türkiye'ye karşı yeni bir cep-
he açmaya çalıştı.
4) Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa ile ya-
kınlaşmasını kendisi için çok tehlikeli gör-
mektedir. Yunanistan'a göre bunun neden-
leri şöyle sıralanabilir: a) Avrupa ile iyice ya-
kınlaşması, hele AB'ye üye olmuş bir Türki-
ye demek, "Türkiye'nin ve Yunanistan'ın AB
içinde iç içe geçmesi" anlamına gelir. Bu da
Ege'nin ve B.Trakya'nın Türkiye'nin sosyo-eko-
nomik potası içinde erimesi demektir ki bu
da Yunanistan'ın bölgede silinmesi sonucu-
nu doğurur. Bu nedenle Avrupa'nın sınırlan
Yunanistan'da bitmelidir. b) Avrupa ile bütün-
leşmiş bir Türkiye Balkanlar, Doğu Akdeniz
ve Ortadoğu'da Avrupa'nın politikve ekono-
mik bir uzantısı haline gelir ve nüfuz alanı ge-
nişler. Bu ise, Yunanistan'ın etki alanının da-
ralması demektir. Yunanistan bu nedenle de
Avrupa ile Türkiye'nin yakınlaşmasını, sürek-
li bir kriz polıtikası yürüterek engellemelidir.
5) Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı sürekli kriz
politikası yürütmesinin en önemli öğelerinden
birisi. Batı'yı arkasına alabilmesidir. ABD ve
Avrupa, Soğuk Savaş dönemi hariç, sürekli
olarak Yunanistan'ı az ya da çok destekler ko-
numdaolmuşlardır. Birikiıstisnaidönem var-
dır ki bu dönemlerde Batı'nın öncelikleri ola-
ğanüstü koşullardan dolayı değiştiği için, Tür-
kiye ile Yunanistan'a eşit mesafede durmuş-
lardır. Bu kısa sürelerde Türk-Yunan ilişkileri
güllük gülistanlık oldu, çünkü Yunanistan Ba-
tı'yı arkasında bulamadı ve aynca, kendisi
de, içerde çok kötü durumdaydı. Bunlardan
birincisi, Ikinci Dünya Savaşı öncesi yıllar ve
savaş dönemindeki yıllardır. Ikincisi ise, sa-
vaşı izleyen çok kısa bir dönemdir. Ancak ne
zaman ki dünyada işler düzelmeye başladı
ve taşlar yerli yerine oturdu ve Batı tekrar
"klasik" pozizyonunu aldı, bundan cesaret alan
Yunanistan vakit geçirmeden kendi "klasikpo-
zisyonuna" dönüverdi.
Yunanistan bugün ABD ve Avrupa'ya Mos-
kova'yı dahil ederek, kendi destek cephesi-
ni genişletme çabaları içindedir.
Yunanistan'ı bugün Türkiye karşısında,
10.5 milyonluk tehdit altındaki bır ülke ola-
rak algılamak hatalann en büyüğü olur. ABD
ve Avrupa Birliği içindeki politik, sosyal ve kül-
türel ağırtığı ve diğer bölgelerdeki ticari etkin-
liği göz önünde tutulur ise, Yunanistan'ı tüm
dünyadaki ağırlığı içinde 50 milyonluk bir Ak-
deniz ülkesi olarak değerlendirmek çok da-
ha gerçekçidir. Türkiye'nin de dünyadaki
uzantılarını ele alalım ve eşit politik ve eko-
nomik ölçüler içinde degerlendirelim. Türki-
ye'ye, 50-60 milyonluk bir Akdeniz ülkesi
dersek, herhalde çok büyük hata yapmış ol-
mayız.
Batı, Yunanistan'a tekyanh desteginı çek-
tiği zaman Yunanistan'ın ağırlığı, siyasal sı-
nırlan içindeki boyutuna düştüğü içindir ki
Türkiye'ye karşı kriz politikasını derhal sona
erdirmekte ve gerçekçi bir politika izlemek zo-
runda kalmaktadır.
6) Türkiye'nin son 25 yıldır yaşamakta ol-
duğu iç sorunlar ve Güneydoğu sorunu Yu-
nanistan'ın Türkiye'nin iç sorunlarına "müda-
hil" olmakta ve Türkiye'yi yıpratacak her tür-
lü faaliyete tam destek vermektedir. Burada
sebep-sonuç ilişkisi iç içe geçmiştir.
Sonuç olarak bugün Yunanistan, çok açık
bir biçimde "kendisini Türkiye'nin bir numa-
ralı düşmanı olarak" ilan etmiş bulunmakta-
dır. Politikacıları, askerleri, din adamlan. bi-
lim adamlan (çoğunlukla) bürokratları, arma-
törleri Türkiye ile, sanki sıcak bir savaşın için-
deymiş gibi hareket etmektedirler.
Pangalos New York'ta Türkiye'ye karşı
ağza alınmayacak sözler sarfettiği zaman ne
deliydi nedesonradan üzüleceği biranlıktep-
kisini ortaya koyuyordu.
Sadece ve sadece, Yunanistan'ın Tür-
kiye'ye karşı izlemekte olduğu fiili politikasını,
diplomatik olmayan bir biçimde ortaya
koyuyordu.
MİMAR SİNAN ÜNİVTRSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Cniversitemiz birimlerine 2547 sayılı yasa ve ilgilı yönetmelik esaslanna göre öğre-
tim elemanı alınacaktır.
- Yardımcı doçentlik için: Başvurduklan anabilim dalını ve bildikleri yabancı dili be-
lirttikleri dilekçelerine; öğrenim belgelerini (yurtdışından alınmış diplomalann Cniver-
sitelerarası Kurul'ca denkliğinin onaylanmış olması şarttır). özgeçmişlerini, onaylı nüfiıs
cüzdanı suretini. (2) adet fotoğraf, var ise yayınlanmış veya yayınlanacak olan bilimsel
çalışmalannı, doktora belgelerini dosyalan ile birlıkte (4) takım halinde ekleyerek ılgili
dekanlığa başvurmalan gerekmektedir.
- Diğer adaylar için: Başvurduklan anasanat dalını, programı ve bildikleri yabancı di-
li belirttikleri dilekçelerine; öğrenim belgelerini. özgeçmişlerini, nüfus cüzdanı ömeği-
ni, (2) adet fotoğraf. var ise yayınlanmış veya yayınlanacak olan bilimsel'sanatsal çalış-
malannı ekleyerek ilgili dekanlığajmüdürlüğe, uzman adaylannın ise Üniversite Rektör-
lüğü'ne başvurmalan gerekmektedir.
Başvoıru süresi ilanımızm yayınu tarihinden itibaren 15 gün olup, postadaki gecikme-
ler dikkate almmayacaktır.
Kadro dereceleri için öngörülen şartlar ile sınava ilişkin diğer tamamla>ıcı bilgiler il-
gili birimlerden adaylara aynca bildirilecektir.
Ilan olunur.
FEN EDEBİVAT FAKCLTESİ
Anabilim Anasanat Dalı
ivgulamahSosyolojı
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESt
Halı-K.ılım ve Eskı
Kumaş Desenlen
MESLEK \UKSEKOKLXU
Moda-Konfeksıyon
Proeramı
SOSYAL BlLtMLER ENSTİTÜSÜ
Lnvanı
Yrd. Doç.
Arş. Gör
ÖğrGör
Adet
1
1
1
Aranan Mtelikler
Gıizel Sanatlar Fakûlteleri'nin Geleneksel Türk
Ei Sanatlan Bölümü Hah-Kilun ve Eskı Kumaş
Desenlen Anasat Dalı mezunu ve asgari yûksek
lısans öğrencısı olmak.
Givım eğıtımı komısunda lisans ögrcnımli, eğitım
ve öğrenm dene>imlı olanlar tercıh edjlecektır.
BatıSanatneÇagdaş
Sanat Programı
Rektörluk
Arş Gör. 1 Batı Sanatı \ e Çagdaş Sanat Progıammda
Iısansûstıi öğrencısi olmak.
Uzman 2 Kütüphanecılik bölümü mezunu. tngılizce bilgisi
olan ve bıigisayar kullanma tecrûbesı olanlar
tercıh edılecektır.
Basın: 43379
DOĞAN CANKU
ETÜT
ÖZEL MÜZİK EĞİTİM MERKEZİ
Klasik Gitar - Flamenco Gitar - Caz Gitar -
Bas Gitar - Flüt (Yarı Fl.) - Keman - Piyano -
Ney - Ud - Davul - Perküsyon - Nota - Solfej -
Klasik Armoni Pop ve Caz Armonisi - Müzik
Tarihi - Müzik Formlan - Çalgı Bilgisi ve
Orkestrasyon - Ritmik Dersi - Çocuk Korosu
Konservatuvar Hazırlık Kursları.
• • •
Hafta içi ve hafta sonu kurslan kayıtlanmız
başlamıştır. Geniş bilgi ve kayıt için lütfen
aşağıdaki adrese müracaat ediniz.
Koşuyolu - Muhittin Üstündağ Cad.
(Camiönü Otobüs Durağı yanı)
Tel: 327 59 36-327 59 37
T.C.
ANTALYA 6. ASLİYE HUKIJK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1996 785 esas 1997 725 karar
Davacı Nesrin Tuncer tarafından davalı Ahmet Bülent Tuncer aleyhine açılan boşan-
ma davası sonunda, davacının davasının kabulü ile Istanbul ili Eyüp ilçesi Merkez C:
013/04, S: 57. K: 267'de nüfusa kayıtlı Mehmet Asaf oğ. 1959 D.'lu Ahmet Bülent Tun-
cer ile Nuriddin kızı 1963 D.'lu Nesrin Tuncer'in MY 134/1 bendi hükmü gereğince şid-
detli geçımsizlik nedeni ile boşanmalanna karar venlmiştir.
Baîciye 180.700.- TL karar harcının davalıdan tahsilıne. müşterek çocuklan Melehat
Gülümhan Tuncer'in velayet hakkının davacı anneye verilmesıne. davalı baba ile her ayın
15. gününe rastlayacak şekilde sabah saat 09.00'dan akşam saat 17.00'ye kadar ve dıni
bayramlann 2. günü ile milli bayTamlann ilk günü çocukla babasınm şahsi ilişkisinin te-
sisine, tazminat istemi bulunmadığından bu hususta hüküm vermeye yer olmadığına, top-
lam 4.046.600.- TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesıne,
davacının >
r
üzüne, davalının yokluğunda karar verildiğinden işbu kararın davalı Ahmet
Bülent Tuncer'e tebliğ mahiyetinde olup, ilanm yayım tarihinden itibaren 15 gün içeri-
sinde kararı temyiz etmediği takdirde karann kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur.
12.9.1997
Basın: 41711
KARMA RESİM SERGİSİ
17RESSAM
25 YAPIT
Mustafa Pilevneli, İbrahim
Çiftçioğlu, Ramiz Aydın, Devrim
Erbil, Mustafa Aslıer, Vural Yıldırım,
Sadık Altınok, Hayati Mismen,
Muzaffer Akyol, Veysel Günay,
Mehmet Özet, Umur Türker,
Alptamer Ulukılıç, Mahmut Celayir,
AN Atakan, Ahmet Özel, Tanju
Alpay.
(Bilim Sanat Galerisi Katkılarıyla)
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
Salonlarında
Adres: Istiklal Cad. Zambak Sok. No:4/1 (Aksanat Karşısı)Taksım
Kanlı anılar dört yaşında "*II •• V II
GUNLUGl
HAKAN AKS
Yaşamımın en önemli günleri
arasmda, tıpkı 1 mayıs 1977 gi-
bi, 3-4 ekim 1993 kanlı olaylan da
ayn bir yer tutuyor. Bundan tam
dört yıl önce Başkan Boris Yelt-
sin ile parlamento arasmda adım
adım tırmanan gerginlik, parla-
mento binasının tank ateşleri al-
tında yakılması sonucunu doğur-
muştu.
Keskin nişancılar binada dire-
nen milletvekillerini uzaktan kur-
şunluyorlardı. En korkuncu da bu
iç savaş görüntülerine, toplumun
önemli bölümünün pek ilgi gös-
termemesi, hatta kimilerinin olay
yerinde kovboy filmi izler gibi ne-
şeyle dolaşmasıydı. Sonuçta
150'ye yakın insan öldü (kimile-
rine göre çok daha fazla), Parla-
mento Başkanı Ruslan Hasbu-
latov, Rusya Devlet Başkanı Yar-
dımcısı Aleksandr Rutskoy ve
daha pek çoklantutuklandı. 3-
4 ekimden çok şey kaldı aklım-
da. Örnegin, kendini"demo/craf"
ilan edenlerin kaypaklığı... Orto-
doks Kilisesi'nin kan dökülmesi-
ni önlemek için kılını kıpırdatma-
ması... Soruna tarafsız yaklaşa-
rak uzlaşma zemini arayan Rus-
ya Anayasa Mahkemesi'nin ka-
patılması... Ordunun Yeltsin'ides-
teklemeden önce geçirdiği kısa
süreli kararsızlık... Cumhuriyetde
dahil pek çok gazetede, 21 eylül
1993'den itibaren, gelişmelerin
kanlı olaylara yol açacağını öngö-
ren yazılar çıkmasına karşın ün-
lü haberalma örgütü ClA'nın "Yelt-
sin duruma hakim, yakında olay
kapanırgider" raporu vermesi...
Moskova kışa hazır
Moskova'da şu sıralarda iki söy-
lenti birbiriyle yanşıyor: Birincisi,
bu yıl çok sert bir kışın yaşanaca-
Ikincisi ise, başkentin içki stok-
tannın aşın düzeyde yoğuntaşma-
sı. Yetkililer, geçen yıla göre Mos-
kova'daki votka miktannın 2 kat,
konyak miktannın ise 5 kat arttı-
ğını, ama şampanyada yüzde
. 23'lük, birad^ise yüzde 13'lükbır
azalma olduğunu açıkladılar.
2 milyon
kişi
gbç etti
Son 15 yılda 2 milyon
kişi Rusya'yı terk etti.
(Günde ortalama
365 kişi.)
Çoğu etnik azınlıklardan
olan eski Rusya
yurttaşlarının en fazla
tercih ettiği ülke
Almanya (yüzde 63).
Ardından Israil (yüzde
14), ABD (yüzde 10) ve
Yunanistan (yüzde 7)
geliyor.
Halklar biraz
yavaş anlıyor
3-4 ekim 1993 kanlı olaylannın hemen ar-
dından ve dört yıl sonra yapılan iki anke-
tin sonuçları şöyle:
Parlamento binasını yakan Yeltsin'in hak-
lı olduğunu düşünenler 1993'te yüzde 31
iken, bugün yüzde 21'e düştü. Yeltsin'i
suçlayanlar dört yıl önce yalnızca yüzde 28
iken, bugün yüzde 37'ye çıktı.
m
T'JFKiYE 3AZETECLER CEMiYE^I
BASIN MÜZESİ
KÜLTÜR VE SANAT SEMİNERLERİ
Pes.m hccaian: MERAL HIZAL - NESRİN SAĞLAM
Dr. NAUVN ÖZTÜRK
PESIM ÇALıS'/ALAPI
• Desen * fag.ıccva * Pastei •«• Suiuoova * Kola
Haftaca ZT gun saat 11 00-16.33 arası
• Çocuklara Resim Çalışmalan
3-12 yaş gr^ciarı ıçn. Haftada cır g^n Saat
11.00-16 :0 arası 'Surekü'ı.
• Mirjitj' - NERGİS AKÇURA
Haftaaa o.r gû^. Saat: 11.00-13.C0 arası
KAYHLAR DEVAM EDİYOR.
• Seminerler
hafta içı: 08 Ekim 1997 Çarşamba, Hafta scnu:
11 Ekim 1997 Cumartesı, Ocr&t ayda 5.00C.OOO TL
DOĞRU, ETKİLEYİCİ, GÜZEL TÜRKÇE
KONUŞMA SEMİNERLER!
MÜGE VVÖBER îaraf'ndan haftada bır gün.
2 ay sureıı. Tcp.am ücret 10 Tiiiycn P^.
• HIZLJ OKUMA SEMİNERLERİ
Haftaaa ,<ı gUi. Topıar^ ucret 10 miiycn Tl.
• TÜRK EL SANATLARI VE CAM BOYAMA
BENGI TÜRKOĞLU tarafından naftaca cır gün.
Ay'iK ucet 5 ,Ti!ycn TL.
Adres: Basın MüZesi, D'vanyclu Cad.
No:84 Çemberıitaş/İSTANBUL
Tel: iO.212) 513 84 58 - 511 Û3 75
Cumhuriyet
Kitap Kulübü'nden
SONBAHAR
KİTAP ŞENLİĞİ
Degişik
İndirimler
Ucuz
Fiyatlar
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
Taksim Sergi Salonumuza gelin
indirim için ayırdığımız bölümden
kitaplarınızı seçin
Adres: istiklal Cad. Zambak Sok. No:4/1 Beyoğlu-lstanbul
Tel:252 38 81/82
T.C.
ANKARA 8. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1996 38
Davacı Songül Tutuk tarafından, davalı Sami Tutuk aleyhine açılan şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davasının
yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince; Davalı Sami Tutuk adına çıkanlan tebligatın bıla ikmalen iade edil-
miş. Zabıta tahkikatından da adresi meçhul kaldıgından dava dilekçesinin ve duru^ma gününün ilanen teblığıne karar ve-
rilmiş olup budava ile ilgili ibrazetmek ıstediğiniz belgeleri duruşmanın bırakıldığı 20.11.1997 günü saat 10.30'a kadar
göndermenız veya duruşmaya getirmeniz gerektiği, duruşmaya gelmediginiz veya bir vekil tarafından kendinizi temsil
ettirmediğiniz takdirde HUMK'nin 213 ve 377. maddesi gereğince yargılamaya yokluğunuzda devam edilip hüküm ve-
rileceği dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen duyurulur. 19.9.1997
Basın: 42052