Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EKİM 1997 CUMARTESİ • * • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
tetanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Zonguldak
•Y
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
•17
2Ü
17
18
24
24
2b
22
16
Sinop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Antalya
nY
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
a16
19
23
21
15
17
20
15
26
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Kars
mY
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
•26
25
24
26
19
21
19
18
16
Butun bölgelenmız çok
bulutlu, Marmara'nın
doğusu, Guney ve Iç
Ege, Karadenız, iç Ana-
dolu ile Doğu ve Gü- Helsınkı
MMMMJL
13 Berlın Y 17
Y 11
neydoğu Anadolu'nun Stockholm
batısı yağmuriu yer yer Londra
Y 13
sağanak yağışlı geçe- A t d
cek. Hava sıcaklığı yur-
A m s T e r a a m
19
dun kuzeybatısında Bruksel Y 20
hissedilir derecede ol- Parıs
mak uzere bütün yurtta Bonn
B 21
Y
MünÜT Y 16 Mılano
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
15
20
15
20
12
24
24
PB 23
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
7
32
27
31
26
28
22
30
Şam PB 29
ParyaT i Sıslı L Çok bulutlu Ifc Yağmuriu \jJAflJ
Karlı luiıltülu
G U N C E L CCVEYTARC4YÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
nıpa'ya aidiyetini teyit etmiştir."
Manşetin yanında da Yılmaz'la Kohl'ün neler ko-
nuştuğu bir "zabıt (tutanak) titizliği" ile aktanlıyor-
du.
Doğrusu, mesleğimiz adına gurur veren, kıvanç
duymamızı sağlayan bir haberdi bu ve Alman Baş-
bakanı'nın başdanışmanına ikili görüşmeyi nasıl
yazdırdığını öğrenme becerisine uzanan bir gaze-
tecilik başansıydı.
24 saat bu duygularla yaşadık. Dünkü Hürriyet
gözlerden kaçması için sayfanın bir köşesine iliş-
tirdiği küçücük bir haberle keyfimizi kaçırdı.
Başbakan Yılmaz, "Işte tarihi zabıtlar"a bir ya-
lanlama gönderiyor. "Türk-Alman ilişkileri açısın-
dan olumlu birşekilde sonuçlanan Bonn gezisin-
den sonra Almanya tarafından yayımlanan basın
bildirisini daha iyi anlaşılması için (medyatik) ga-
zetecilerin sonjlan üzerine vermiş olduğu izahatın
bir tutanak çerçevesine sokularak yansıtılmasın-
dan" üzüntü duyduğunu bildiriyor.
Aslına bakarsanız, yalnız Yılmaz değildi "rahat-
sjzlıkduyan"...
Türkiye'ye bir ölçüde hoşgörüyle bakmayı -ne-
dense birdenbire- yeğleyen Kohl'ün ana sorunla-
ra yaklaşımı Türk basınında zafer çığlıklan ile sap-
tırılınca, Ankara'daki büyükelçilik, Bonn'da yayım-
lanan Alman açıklamasından -dün sözünü ettiği-
miz- "birkesiti" gazetelere fakslıyor.
AJmanların Türkiye'nin AB'ye üyelik sorununda-
ki yaklaşımlannın Türk basınında aktanldığı gibi ol-
madığını Bonn'un resmi açıklaması kanıtlıyor.
Tabii, basını zorduruma sokan bu türden gel-grt-
ler, üzerinde durulması zorunlu olan asıl gerçeğin
üstünü örtmüyor.
Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın kendilerine
uygun gördükleri kimi gazetecileri, özel uçakları-
na alarak medyanın tümünü dışlayan önemli açık-
lamalar yapmaları; kuşku yok, çeşitli açılardan iz-
lediğimiz sakıncalan değiştirmiyor.
Böyle gider mi?
Uçaktaki özel seanslarda biyografilerini yazdır-
salar, hadi bir derece. Ama Demirel de, Yılmaz da
eleştirdikleri Turgut Özal'dan miras sakat bir ba-
sın politikasını özene bezene sürdürüyorlar.
'Medyatik gazeteciler" sanki Türk kamuoyunun,
üstelik medyanın bütününü temsil ediyormuş gi-
bi,.. Ya da dört-beş gazeteci, öteki gazetecilere her
açıdan meslekifarkatıyormuşgibi... Bu kısıtlı kad-
ro ile Demirel'le Yılmaz "havada basın toplantıla-
n" yapmayı siyasi bir beceri sayıyorlar.
Devlet adamları, sorunları basın toplantılan dü-
zenleyerek duyurabilir, tartışmaya açabilirler. Ama
n"modyalik"' gazetecileri yeğlemeleri bastn sektö-
-Tûndeki sululuklara destek oluyor.
" Rahmetli Özal, gazetecileri üç sınrfaayırırdı: Ölü-
münü bekleyen. öldüresiye üzerine giden gazete-
ciler. Her fırsatta aleyhine yazanlar. Ozal'ı anlayan
vesevenler...
Demirel'le Yılmaz gazetecileri kaç sınıfa ayırıyor
acaba?
Başımızdan def edemediğimiz Şaibe Hanım,
"özel uçak gazetecilerinin " siyaset dünyamıza ar-
mağanı değil mi? Siyaset sanki bir bayrak koşu-
süymuş gibi; Şaibe'yi Demirel'den aldılar, "leydi-
nin topuk seslerini" öve öve demokratik rejimin ba-
şma bela ettiler.
Aynı kalemler bugün Şaibe'ye sövüyortar.
Şaibe de "yeniden dirilebilmek" jçin koşturup
duruyor.
Eline verilen yazılı metni grup kürsüsünde okur-
ken, "Karşımızda bir dehşet ittifakı var" diyor.
Yazılı metinden öteki partilerle siyasetçilere,
Çankaya'ya, medyaya ve askerlere söylemediği-
ni bırakmıyor.
Cumhurbaşkanı'nın yapmakta olduğu gibi, "de-
mokratik rejimi yeniieyecek" arayışlara gerek yok.
Türkiye'yi Şaibe Hanım'dan (şaibelilerden),
Cumhuriyet'in temel niteliklerini yok etmeyi amaç
edinen Necmettin'den (takkelilerden) kurtarmak;
rejimin selamete çıkması için ilk aşamada yeter de
artar bile.
Ama efendim nerede, bizler nerede...
ÖrgüÜerden Telekom
yolsuzhığuna tepki
AİVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Elektrik Mühendisleri Ödası (EMO)
ile Haber-Sen, Türk Telekom ve Pos-
ta tşletmesi genel müdürlerinin gö-
revden alınmalanna ve çok sayıda üst
düzey bürokrata yargı yolunun açıl-
masına neden olan trilyonluk yolsuz-
luk savlannın yıllardır sürüncemede •
bırakılmasına tepki gösterdiler. EMO
Ankara Şubesi Baskanı M. Sıtkı Çiğ-
dem ve Haber-Sen Ankara Şubesi
Başkanı Abdullah Kahraman. dü-
zenledikleri basın toplantısında. yol-
suzluk incelemesi konusunda açıkla-
ma yaptılar. Yeni bazı iddialara da
yer veren Kahraman. gereksinimle-
rin ötesinde alınan telefon direkleri
için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar-
Iıği'ndan açılan akreditiflere ilişkin
belge ya da bilgi olmadığmı ileri sür-
dü. 5 Nisan 1994'te başlayan ekono-
mik bunalım nedeniyle bakım-ona-
nm dışında, bütün harcamalann kısıl-
dığına dikkat çeken Kahraman. "Anı-
lan döncmde akreditif açılması. ba-
kım hizmetleri dışında yatınma para
harcanması yasak edilmişken Finlan-
drya, Güney Afrika, Almanya gibi ül-
kelerden Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşartağı'na akreditif açnrüarak, mil-
yonlarca mark vedolarlık direk aiunı-
na gjdilmiştir" dedi. Kahraman, şun-
lan kaydetti: "Bu işlemler okluktan
bir süre sonra ise Nevzat Sa>gılıoglu,
Murat KuraL Oğuz Tezmen Hazine
ve Dış Ticaret Müsteşaruğı'ndan
Türk Telekom AŞ'yegeçerek yönetim
kunıtu üyesi olmuşlardîr. Savgıboğlu
ve Kural halen Türk Telekom AŞ'de
yönetim kurulu üyesidir."
Kahraman, Türk Telekom Yöne-
tim Kurulu üyesi Şevki Develioğ-
lu'nun 1.5 milyon direğin satın alın-
dığı Finntrepo adlı Finlandiya şirke-
tinde 1 yılı aşkın çalıştığını vurgula-
dı. Kurura bünyesinde yeterli teknik
"donanım-ve-personel btılunurken X-"
1
Bar santr&flânnın bakım ve temizlik
işlerinin tNFO ve ETAŞ adlı şirket-
lere ihale edildiğini belirten Kahra-
man, şöyle devam etti: "Türk Tele-
kom'da bu konuda yetişmiş uzman
eleman olmasuıa ve stoklannda yıl-
larca yetecek rnalzeme bulunmasına
rağmen, altı ayda bir bu fırmalara 1
trilyon Türk Lirası ödeme yapılacak-
tır. Aynı durum ankesörlü telefonlann
bakımında da söz konusudur. Bu iş de
ihaksiz olarak TELETAŞ AŞ'ye veril-
mek üzeredir. Vuıe radvoiink istasvon-
lannın bakımı. Nokia firnıasına veril-
meve çalışılmaktadır."
Dağlık bölgelerde yayınlann rahat
izlenmesi için 3 milyon 700 bin do-
lara alınan, ancak yaygın olarak kul-
lanılmayan Mikro DalgaTV Dağıtım
Sistemleri'nin (MMDS) Savunma
Gereçleri Sanayii'nden alınmasının
"Cefi Kamhi'nin hatınna" yapılıp
yapılmadığı sorusunu gündeme geti-
ren Kahraman. U
SGS Profilo firma-
sından alınan ve kaba bir hesapla abo-
ne başı 2 mibar Türk Lirası tutan bu
\atınmın Cefl Kamhi'nin hahnna ya-
pıldığı doğru mudur?" diye konuştu.
Kahraman. başta DYP olmak üzere
Meclis'teki bütün partilerin Tele-
kom'a çok yüksek oranda borçlan ol-
duğunu. DYP'ye gösterilen sınırsız
hoşgörünün nedenini de uzun süredir
Ulaştırma Bakanhğı görevinin
DYP'li bakanlarca üstlenilmesine
bağladığını söyledi.
Kahraman. şu sorulann da ilgili-
lerce yanıtlanmak üzere beklediğini
söyledi:
- Idari personel olmasına rağmen
23 civannda ilin TV yayınının bakım.
işlerme ve yatınmından sorumlu olan
Ankara Bölge Vericiler Müdürü Sey-
fi Apa>dın. TRT'de ikmal müdürüy-
ken. hakkında "bir üst göreve gele-
mez" şeklinde müfettiş raporu olma-
sına rağmen neden halen bu görevde-
dir. kim veya kimler tarafından rutul-
maktadır'1
- Yüzlerce cep telefonunun bilgisa-
yarlara kaydedilmediği. görüşme üc-
retlerinin Türk Telekom AŞ Muhase-
be ve Finansman Dairesi "nce ödendi-
ği ve bu telefonlann şu anda kimler
tarafından kullanıldığının bılinmedi-
ğj doğru mudur?
- Son zamanlarda Türk Telekom
AŞ'ye yüzlerce memur ve mühendis
alınmıştır. Bu işe alınan kişilerin sı-
navsız olarak aiındığı ve kurum bü-
rokratlannın yakınlan olduğu dogru
mudur?
- 1993 yılında Türk Telekom
AŞ'nin Ogulbey deposundan çalınan
200 ton bakır (yaklaşık 15 kamyon)
ile ilgili olarak. bir bekçi dışında (1
yılhapisteyatmıştır)hiçbiryetkilinin
sorumlu turulmadığı doğru mudur?
Kahraman. konunun teknik boyu-
tuyla ilgileri nedeniyle Haber-Sen'in.
malfkemeye müdahil olarak katılmak
istediğini bildirdi.
Çiğdem ve Kahraman, davanın si-
yasi boyutuyla ilgili olarak şunlan
söylediler: "Amacımız,bu davanın da
Susurluk davası gibi olmamasıdır. Şu
anda rüm belgelerin üzerinde, gerek
adı sanık olarak geçenler. gerekse o
dönemde müşterek sorumluluğu
olanJaroturmaktadır. Olaylann oldu-
ğu dönemlerdeki tüm jöneticüer so-
ruşturma kapsanuna alınmalıdır."
Telekom davası açüdı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk Telekom ve Posta
Işletmesi'ndeki 300 trilyon lira-
hk yolsuzluk dosyalan üzerine
açılan dava Ankara 6. Asliye Ce-
tii za MahkTepı&si'nde görüjecek..
Hakkında dava açılan eski U-
laştırma Bakanı Oğuz Tezmen.
mal beyanında kendisi ve ailesi
adına 7 adet ev-arsa. toplam 12
milyar lirahk döviz mevduatı
bildirdi.
Türk Telekom ve Posta tşlet-
mesi'ndeki 34 üst düzey bürok-
ratı kapsayan ve genel müdürlei"
Cengiz Bulut ile Veli Bettemir'in
görevden ahnmasına kadar uza-
nan yolsuzluk soruşturmasıyla
ilgili davada, savcınm, bürokrat-
lara yurtdışı yasağı konulması
ve ehliyetlerinin geri alınmasına
ilişkin istemleri de karara bağla-
nacak.
-'i3>4,bür(}kHrtın malvarlıkları üe
banka hesaplanna ailelerinin-
kiyle birlikte "•ihtiyati tedbir"
koyduran savcı Ahrnet Adil Ku-
bat'ın yeni istemlerinin en geç
pazartesi günü sonuçlandınlma-
sı bekleniyor.
"Haksız mal edindikteri" gc-
rekçesiyle 3628 sayılı yasanın
19-son maddesi uyannca yargı-
lanan samklar hakkında 3 'er yıl-
dan 5"er yıla kadar hapis cezası
istenivor.
CHP Cenel Sekreteri Adnan Keskîn
'Telekom soruşturması eksikyapıldı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin.
Türk Telekom ve Posta tşletmesi Ge-
nel Müdürlüğü'ndeki yolsuzluk sav-
lannın görüşüldüğü davanın, yolsuz-
luklann sadece bir bölümünü kapsa-
dığını söyledi. Keskin. "Organizebir
soygunun yürütüldüğü gerçeği. tna-
alesef açılan davada yakalanamamış-
tir" dedi.
Keskin, düzenlediği basın toplan-
tısında. "kamu kurumlannın varük-
lannın usulsüz vöntemleıie kişisel zen-
ginUklere akıanlmasının" Türki-
ye'nin gündemindenyıllardırdüşme-
diğini belirterek. bu durumun devle-
tin denetim. araştırma ve soruşturma
raporlannda da saptanmış olduğunu
söyledi. Türk Telekom'daki yolsuz-
luğun bunun en sıradan örneğini oluş-
rurduğunu belirten Keskin. usulsüz-
lüklerle ilgili olarak haklannda dava
açılanlardan yalnızca ikisinin göre\-
den alındığını belirterek, kanıtlann
ortadan kaldınlma tehlikesinin oldu-
ğunu söyledi.
Keskin, gelişmelerin, L'laştırma
Bakanı NecdetMenzir'in "gözbo>"a-
ma> a yönelik. yasak savnıa anlayişını
\Bnsittiginr öne sürdü.
ECumhuriyet
kitap kulübü
Türkiye'nin ilk Kitap Kulübü
Yenilenerek Açıldı
Ozbey dosyası 22 aydır rafta
Pazartesi hariç hergün saat 10.00-19.00
İMZA
GÜNLERİ
S/V
KARMA
SERGİ
TAKSİM SERGİ SALONU
Adres: Istıklal Cad. (Aksanat karşıs) Taksim-lstanbul Tel:252 38 81/82
B Baştarafı 1. Sayfada
kanı Murat Başesgioğlunun \erdigi bilgi.
Özbey'in 1997 yılı temmuz ayında tahli-
ye edilmesinden sonra da bakanlığın hiç-
bir girişimde bulunmadıâını ortaya koy-
du. CHP Içel MilleUekiirFikriSağlar, 11
Ağustos 1997 tarihinde İçişleri Bakanı Ba-
şesgioğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdi-
ği soruönergesinde. Ipekçi cinayeti önce-
si Mehmet Ali Ağca'ya para yardımında
bulunduğunu. Ağca'nın Kartal Maltepe
Askeri Cezae\i"nden kaçınlmasında kul-
lanılan arabanın kendisine ait olduğunu
kabul eden Özbey'in Temmuz 1997'de Al-
manya'nın Delmold Cezae\i'nde tutuklu
bulunmasına karşın iadesiyle ilgili işlem-
lerin ihmal edildiğini belirtti.
Başesgioğlu. soru önergesine \erdiği
yanıtta, 1978 yılında Almanya'ya kaçan
Özbey'in Gelsenkirchen Mahkemesi'nde
yargılanması sırasında "Mehmet .\li Ağca
ile birlikte Abdi İpekçi ve Papa suikastına
adının kanştığı ve Türkhe'ye iadesi duru-
munda idam cezasına çarptınlacağuu" be-
lirten savunmasıyla birlikte iltica talebi-
nin Alman makamlannca kabul edildiği-
ni belirterek. bu nedenle iadesinin redde-
dildiğini kaydetti.
Özbey'in 1993 yılında Almanya'da 1.5
kilogram eroinle yakalanarak tutuklandı-
ğını ve verdiğı ifade sonucu koruma altı-
na almdıgını bildiren Başesgioğlu. Öz-
bey'in talebi üzerine Dışişleri Bakanhğı
adına Almanya'da bulunan emniyet irtibat
görevlisi Nail Aydın'm kendisiyle görüş-
tüğüne dikkat çektı.
Başesgioğlu. görüşmede Özbey'ın ko-
ruma altına alınmasını ve yeni bir kimlik
verilmesini istediğini kaydetti. Bu geliş-
melerin ardından. Özbey'e
u
ölüm cezası"
uygulanması olasılığının ortadan kalktığı
ifade edilerek iade talebinin yeniden de-
ğerlendirilmesi yönündeki baş\
-
urunun Al-
man Federal Cumhuriyeti"ne 10 Ocak
1996da iletildiğini belirten Başesgioğlu.
-Alman tarafi son iade talebimizi cevapsız
bırakmısrır" dedi. CHP Milletvekili Sağ-
lar. soru önergesinde şu sorulan da yönelt-
mişti:
- Türkiye'de işlenmiş birçok cinayet ve
karanlık olay la ilgili önemli bilgilere sahip
olduğu söylenen ülkücü terörist Yalçın Öz-
bey'in iadesi. 1995 tarihinden sonra Al-
man hükümetinden neden talep edilme-
miştir? Bu konuda sorumlularla ilgili her-
hangi bir soruşturma açmayı düşünmekte
misiniz? Özbey'in Türkiye tarafından Ara-
Iık 1995'te iade talebi Alman hükümetin-
ce niçin yerine getirilmemiştir?
- Özbey e de Abdullah Çatü, Oral Çelik
v e Haluk Kırcı gibi diğer örgüt arkadaşla-
nna "şerefli vatandaş" statüsü ile tanınan
devlet olanaklan kullandınlmış ve kolay-
lıklar sağlanmış mıdır? Özbey'le Dışişle-
ri 'nden iki kişi ve Türk polisinden bir he-
yetin Detmold Cezaevi'nde görüştüğü id-
diası doğru mudur? Aynca Türk yetkililer
tarafından Özbey'e yeni kimlik ve pasa-
port verildiği de söylenmektedir. Bu iddi-
alar doğru mudur?
- Özbey'in Alman hükümetinden iki gün
izin alınarak Nebil Aydın ve başka yetkili-
lerce cezaevinden çıkanlıp Fransa'ya gö-
türüldüğü iddia edilmektedir. Böyle biro-
lay gerçekleşmişse bu hangi nedenlerle ya-
pılmış ve Özbey. Fransa'da kimlerle gö-
rüştürülmüştür? Interpol nezdinde bu id-
dialan araştırmayı düşünüyor musunuz?
Meclis
ihalesinde
kuşku
• Baştarafı 1. Sayfada
Genel Kurul Şalonunu'n
yeniden yapılmasına ilişkin
ihaienin. TBMM Genel Sek-
reteri NecdetBasanı'nın kız
kardeşinin daire başkanı ola-
rak görev yaptığı Emlak Ko-
nut'a verilmiş olmasına dik-
kat çekildi. Basanı, TB-
MM'de son günlerdeki kad-
rolaşrna hareketınde Kalem-
li ile birlikte suçlanmış ve i-
ki kız kardeşi ile bir yeğeni-
ni Meclis'e aldığı belirtil-
mişti. TBMM Genel Kurul
Salonu'nun yenilenmesi sı-
rasında koltuk. tahta sıralar
ve avizelerin sökülmesine
ilişkin ihalede usulsüzlük
yapıldığı. en fazla 50 milyar
liraya yapılabilecek bir iş
için 503 milyar lira ödendi-
ği için dönemin DSP'li TB-
MM Idare Ajniri. Devlet Ba-
kanı Mustafa Yılmaz ödeme
emnne imza atmamıştı. Bu-
nun üzerine ödeme. döne-
min TBMM Başkanı Mus-
tafa Kalemlf nin imzası ile
gerçekleşmişti. O sıralarda.
tartışma açmaması için yurt-
dışı gezisi önerilen Mustafa
Yılmaz'ın bunu kabul etme-
diği de kulislerde dile getiril-
mişti.
tddialarla ilgili olarak 7
Ocak 1997'de gazetemizde
çıkan haber üzenne hareke-
te geçen DSP Grup Yönetim
Kurulu, genel kurul salonu-
nun yenilenmesi amacıyla
yapılan harcamalann genel
harcama usullerıne uyulma-
dan gerçekleştirildiği ve
yüksek miktara ulaştığı izle-
nüni ile TBMM Idare Ami-
ri Mustafa Yılmaz tarafın-
dan onaylanmayan belgeler
konusunu ele aldı. DSP
Grup Yönetim Kurulu top-
-lannsiHda. îıartarna belgele-
rinin aynntılı biçimde ınce-
lenmesine ve gerekirse Mec-
lis'in denetim yollannın iş-
letilmesine karar verildi. O
dönemde şimdikı Maliye
Bakanı Zekeriya Temizd ta-
rafından hazırlanan incele-
me raporunda. TBMM Ge-
nel Kurulu'nun yenilenmesi
işinin Emlak Konut'a veril-
mesi sırasında 2886 sayılı
ihale yasasma aykın davra-
nıldığı görüşü savunuldu.
Bunun üzenne DSP. TBMM
Başkanlığfna başvurarak
konunun ıncelenmesıni iste-
di. Kalemji ise incelemenin
Sayıştay tarafından yapılma-
sını önerdı. Sayıştay tarafın-
dan >apılan ilk ıncelemede,
ihalede usulsüzlük yapıldığı
yolunda rapor venldiği, an-
cak daha sonra bu raporun
"ihalcdt usulsüzlük yok"
şeklinde değiştirildî|i ileri
sürüldü. TBMM Genel Ku-
rul Salonu'nun ihalesinin
Emlak Konut'a verilmesin-
de, işi yüklenen NUROL ve
MESA'ya fazla para öden-
mesinde mevzuata aykın bir
durum olmadığı görüşünü
bildiren Sayıştay denetçisi
İbrahim Lzunoğlu'nun oğlu
Olcay Lzunoğlu'nun. rapo-
run verilmesinden birkaç
gün sonra TBMM TV'ye
açıktan memur olarak atan-
dığı ortaya çıktı. Kalem-
li'nin. Sayıştay raporunu
gizlediğı de ileri sürüldü.
Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlayan Kalemlı. tüm ıddi-
aları reddettı. Sayıştay de-
netçısinin oğlunun TBMM
TV'de göreve başlatılması-
nın raporla bir ilgisi olmadı-
ğmı sav unan Kalemli, "Söz
konusu çocuğu. Sajıştay kö-
kenü İbrahim adlı arkadaşı-
mızın ricası üzerine ve rapo-
run verilmesinden çok sonra
işe almışız. Bana birçok rica
gelhor. ben bunlann bir bö-
lümünü kabul ediyorum.
Bunda herhangi bir sorun
yok" diye konuştu. Önce
olumsuz, sonra olumlu rapor
verilmesinin de söz konusu
olmadığmı belirten Kalemli.
"İsteyen arkadaşlara raporu
verebileceğimi söyledim.
Hatta bunu Başkanlık DKa-
nı zabıtlarına da geçirdim"
dedi.
Kalemli. yeniden aday o-
lup olmama konusunda.
"Once arkadaşlar değerlen-
dirmelerini yapıp kararlan-
tu vcrsin. ben daha sonra ka-
ranmı vereceğim" dedi. Ka-
lemli'nın. adaylık başvuru-
su için tanınan lOgünlüksü-
renin sonunu bekleyeceği
tahmin ediliyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
temsil edilmesini sağladılar.
ANAP, BBP'yi Meclis'e taşıdı. Odateşekkürola-
rak, REFAHYOL'la işbirliği yaptı.
DYP cephesinde, ortak azığı Çiller'den kazığı
olanlar bir araya geldi, Demokrat Türkiye Partisı'ni
(DTP) kurdu. DTP, belki de bir rekora imza attı, ku-
ruluşundan az sonra iktidara ulaştı. Grubunu da ik-
tidarın ardından kurdu.
Seçimde baraja takılan MHP'nin hesabına da i-
ki milletvekili düştü.
Son olarak Meclis'te bir şağ partimiz daha oldu.
ANAP'tan aynlan Korkut Özal DP'nin başına ge-
çerek, partiyi de Meclis'e taşıdı.
Merkez sağın rakamsal dökümü şu:'
ANAP 136, DYP 91, DTP 21, BBP 8, MHP 2, DP
1.
Tümünü toplasan bir iktidar etmiyor.
Ne zaman birlik tartışması olsa işin kolayına ka-
çanlar, "Sandık" der, "bu işisandık çözer. Bizisan-
dık birteştirsin".
1995tedesonuçsandıktasandık. Ama, herse-
ferinde aynı sonuçtan usandık:
ANAP'la DYP burun buruna...
Zamanla DYP eridi. Çiller, istikrarlı bir biçimde
partiyi birincilikten üçüncülüğe düşürdü.
DYP'nin salı günkü grup toplantısına 30 millet-
vekilinin katılmaması önümüzdeki dönem yeni çö-
zülmelerin olabileceğini gösteriyor.
Sağdaki hesaplar, seçime kadar. Rakamsal dö-
kümün ardından hesapsal dökümü aktaralım:
ANAP'lı milletvekilleri partiye daha fazla DYP'li
gelmesini istemiyor. Eğer gelirse önümüzdeki se-
çimde "liste başı" olma şansı azalacak. ANAP'a ge-
çenlerin verdiği ilkdemeç. "Yuvama döndüm"olu-
yor. Yuva neresi?
Listenin seçilebilecek bir sırası...
DYP'de kalanlar ıkılı hesap yapıyor...
"Ohh giden gitsin, kalan liste başlan bizimdir" di-
yenler var.
"Biz de gitsek, liste garantisi verirler mi" soru-
suna yanıt arayan var.
DTP ise iktidara erken ulaştı ama, toplumda is-
tediği yere ulaşamadı. Anadolu örgütlenmesi iste-
nen hızda değil. DTP'nin grup kurarken yaşadığı
sancının benzeri Anadolu'da örgüt kurarken yaşa-
nıyor.
Demirel'in Türkiyesi.. affedersıniz Demokrat Tür-
kiye Partisi'nin yeni bir merkez sağ yaratma çaba-
sının kısa sürede sonuç vermesi güç görünüyor.
Once iki kolunla sar da...
Korkut Özal'ın başına geçtiği DP'ye önümüzde-
ki günlerde ANAP ve DYP'den katılımlann olabile-
ceği iddia ediliyor. Yuşuf Bozkurt Özal'ın YP'si de
ağabeyine katıjacak. Özal kardeşler siyaset sahne-
• sinde, Turgut Özaiın. askerlerin hazıriayıp sunöu-
ğtftitkensiz gül bahçesinde yaptıklannı hayal ede-
rek hayalet gibi dolaşıyorlar.
Korkut Bey, ANAP ve DYP'yi, ola ki RP kapatı-
lırsa tabanını ben alırım diye korkutuyor.
MHP, Turancılıktan komünizm düşmanlığına, var-
lık nedenini oluşturan kaynakların kurumasının ar-
dından, yeni düşman ve zenginlik arayışlarına de-
vam ediyor.
Genel görünüm böyle. Merkez sagda siyasetya-
panlar bu kaygılar içindeyken Demirel'in parla-
menter sistemin tıkandığını vurgulayıp başkanlık
sistemi istemesine eski yol arkadaşlan da soğuk
bakıyor.
Önceki akşam siyasetin sağ ve sol yelpazesin-
den katılanların olduğu bir yemekte bu konuyu da
konuştuk. Mehmet Dülger. Demirel'in bu sistem-
den umudunu kesip yeni sıstem aramasına şu fık-
fayla karşılık verdi:
Genç kızla delikanlı parkta oturuyor. Genç kız
sevgilisine soruyor:
- Ne düşünüyorsun?
"Ahh" diyor, "ahtapot olsam da seni sekiz kolum-
lasarsam".
Genç kız karşılık veriyor:
- Önce iki kolunla sar da...
Basma K. Irak yasağı
SERKAN DEMİRTAŞ
HABfR - Türk basını.
Genelkurmay Başkanlığı ile
Dışişleri Bakanlığı'nın bıl-
gisi ve desteği dahilinde ger-
çekleştirilen Türkmen Ku-
rultayı'nı izlemek üzere gel-
diği Habur'dan Irak'a sokul-
madı. Türkmen gruplannın
birleştirilmesine yönelik
olarak düzenlenen kurulta-
yın kamuovoına daha geniş
ulaştınlması için götürülen
gazeteciler. Habur'da üç sa-
at bekletildikten sonra sınır-
dan geçmelerine izin veril-
medi.
Kürt partileri KDP ve
KYP'nin yönetimindeki
Kuzey Irak'ta Türkmenlerin
de pozisyon bulmalanna yö-
nelik olarak düzenlenen
Türkmen Kurultayı, Türk
basınına uygulanan Kuzey I-
rak yasağını yeniden günde-
me getirdi. Türk basınını da-
vet eden Türkmenler Vakfı
yetkilileri. KDP'nin gazete-
cilerin güvenliğini sağlama
garantisini veremediğini.
Genelkurmay Başkanı'nın
da yalnızca Anadolu Ajan-
sı'nın Irak'a geçebileceğıni
ilettiğini kaydettiler. KDP
peşmergeleri ise kendilerine
isimleri önceden bildirilen
gazetecilerin K. Irak'a gıre-
bileceklerini söylediler. Ku-
rultaym. TSK'nın PKK'ye
karşı düzenlediği operasyo-
na rastlaması dikkat çektı.
PKK saldırdı: 5 şehit
• Baştarafı 1. Sayfada
zenleyen bir grup terörist-
le güvenlik güçleri arasın-
da çatışma çıktı. Teröristle-
rin ilk ateşi sırasında bir
astsubay, bir uzman çavuş
ve 3 er şehit oldu. bir uz-
man çavuş ve 7 er de yara-
landı. Şehitlenn cenazele-
ri dün Van Askeri Hasta-
nesi'nde Van Valisi Ab-
dülkadirSan'nında katıl-
dığı törenin ardından top-
rağaverilmek üzere mem-
leketlerine gönderildi.
Genelkurmay Başkanlı-
ğı Genel Sekreterliği. TSK
tarafından icra edilen sı-
nırötesi harekâta katılan
personelin durumlanndan
ailelerini bilgilendirmek
amacıyla Diyarbakır Jan-
darma Asayiş Komutanlı-
ğı Karargâhfnda irtibat
bürosu kurulduğunu açık-
ladı. Ailelerin. 0-414-
2288210-14 numaralıtele-
fonlardan bilgi alabileceği
bildirildi.
Sınırötesi operasyonla-
nn durdurulması için giri-
şimlerini sürdüren Irak Dı-
şişleri Bakanı Muhammed
El-Sahaf, dün BM Genel
Kurulu'nda yaptığı konuş-
mada, Türk hükümetini
"iyi komşuluk ve tarihi iliş-
kilere ters düşen tehükeli
bir politika uygulamakla"
suçladı.
Sahaf. ABD'ye de ağır
suçlamalarda bulundu.