Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 1997 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Tarih Yazmak Zordur
METLN ERKSAN
4
^ H ^ M M anh Vazmak Zordur'
• I ' özdevişını Ataturk
I so>lemıştır Tum bı-
I lımler denevsel \ e du-
• şunsel bır yontem
-M±. ıçınde bılımsel bılgı-
ler ureterek oluşur Tanhbılım deneysel
bır > ontem ızlevemez Tanhbılım. bılgı
belge \ e bulgulann dogruluğunu kanıtlar,
tanıtlar denetler ve duşünsel bır yontem
ıçınde bılımsel bılgıler ureterek oluşur
\ öntembılımsel düşunce tanhbılımın baş
yontenudır Tanhbılım, mantıkbılım ve
duşuncebılım (felsefe) bırbınnı bütunle-
>en uç bılımdır Ataturk, tanhbılımın bı-
lımler ıçındekı bu ayncalıklı konumunu
belırtmek ıçın, ozel bır tanım kapsamın-
da bu ozdevışı soylemıştır Bu oluşum
ıçınde Ataturk un yaşam olgusunun bır
\aruruirdelemek suregıden sabuklamala-
n (hezeyanlan) çozumlemek ıçın yararlı
olacaktır
\taturk 1893 te Selanık Asken Ruştı-
vesı ne (ortaokul) gırer O sırada adı yal-
nız'Mustafa'dır Osmanlıdonemındedo-
ğan erkek ve kız çocuklara ıkı ad venlır-
dı Asıl 'ad' \e 'göbek adı.' Gobek adlan
çogu kez baba va da anne-babalannın ya
da annelennın adlan olurdu Şımdı elı-
mızde bulunan belgeler Ataturk'un bır go-
bek adı olduğunu yazmamaktadır Gene o
donem torelen ıçınde erkek ve kız çocuk-
lann adlannm yanında 'baba adı'nı kul-
lanmalan geleneğı vardı Ataturk un ba-
basınrn adı 'AB Rıza'dır Ataturk'un 'Mus-
tafa' adırun yanında hıçbırzamanAlı Rı-
za va da Alı Rıza adlan yoktur
On ıkı yaşında Selanık Asken Ortaoku-
lu na gıren Ataturk un ustun aklı yete-
neklen çahşkanlığı ve gorgusu kısa bır
sure sonra belırgınleşır Matematık öğret-
menı \ uzbaşı Mustafa Efendi, oğrencısı-
nın bu avncalığını, 'Mustafa' adının ya-
nına 'Kemal' adını ekleyerek behrtır Bu
tanhten sonra Ataturk'un adı 'Mustafa
Kemal' olur 'Kemal' sozcüğu, 'Mustafa'
sozcuğu gıbı Arapça bır sozcükrur Os-
manlı devletı donemmde Turkler, Arap
adlan kullanmışlardır Arapça 'Kemal'
sozcuğu, yetkın, olgun değerlı bılgın
tam, eksıksız, ıyı ahlak anlamlannı ıçeren
bır sozcuktür
Doğruluğu kanıtlanmamış belgelerden
ve uydurma (turrehat-saçmasapan) soy-
lentılerden oluşan tanhler Ataturk'un o
dönem yalnız 'Mustafa' olan adınm > anı-
na oğretmenının'Keınal' adını eklemesı-
nı şoyle açıklar Öğretmen. kendı adı olan
'Mustafa' adından, oğrencısırun 'Musta-
fa' olan adının ayırt edılmesını ıstedığı
ıçın, oğrencısırun 'Mustafa' adının yanı-
na 'Kemal' adını eklemıştır Ya da oğret-
men sınıftakı dığer 'Mustafa' adlı oğren-
cılenn adlanndan ayırt etmek amacıyla
'Mustafa' adının yanına 'Kemal' adını ek-
lemıştır Bu ıkı so>lence ve yakıştırma
yöntembılımsel duşunce mantıksal du-
şunce, eytışımsel duşunce, kuramsal du-
şunce bılımsel düşûnce d^gelen (sıstem-
len) kapsamında, tanhbılımın bılımsel bıl-
gı kurallanna uygun değıldır Şımdı bu
sorunu ırdeleyelım Oğretmenm göbek
adı olarak ya da admın yanına ekledığı
baba adı olarak bır ıkıncı adı olup olma-
dığını bılmıyoruz O donemın koşullan
ve kurallan ıçınde gobek adı ya da baba
adı olmamasına ılışkın aynksı bır konum
olanaksızdır Aynca Selanık Asken Orta-
okulu'nda matematık ogretmenı Yûzbaşı
Mustafa Efendi duzeyındekı bır kışının
ıkı adının olmaması ıyıce olanaksızdır Bu
dunımda öğretmenın 'Mustafa' olan adı,
Ataturk'un 'Mustafa' olan adından, öğret-
menın asıl adının başına ya da sonuna bır
ıkıncı ad ekJendığı ıçın kesınlüde aynlır
Kaldı kı tum olanaksızlığınakarşın oğret-
menın bır tek adı olduğunu. ıkıncı bır adı
olmadığını düşunelım Öğretmen kendı
adı olan 'Mustafa' adıyla bır oğrencısırun
'Mustafa' olan adının ayırt edılmesı, bır-
bınne kanştınlmaması ıçın neden o oğren-
cısırun 'Mustafa' olan adının yanına 'Ke-
mal' adını eklesın Öğretmen ve oğrencı
hele bır asken okuldakı öğretmen ve öğ-
rencı bırbınnden düzencelı (dısıplınlı) bır
aşama (hıyerarşı) ıle avnlmış ıkı ast ve
usttur Öğretmen ıle oğrencının adbenzer-
lığınden kavnaklandığı varsa> ılan kanşık'
lık, bu ekleme 'Kemal' adı ıle gıdenlmış
olamaz Lstelık Ataturk ûn öğrencı olarak
bulunduğu sınıfta, 'Mustafa' adında bır-
çok oğrencı vardır 'Mustafa' adını taşıvan
bu oğrencılenn adlannın başında olması
gereken gobek adlan ve adlannm yanın-
da bulunması gereken baba adlan yok mu-
dur° Öğretmenın kendı adı olan 'Musta-
fa'dan ya da sınıftakı 'Mustafa' adlı oğ-
rencılenn adlanndan aynlması ıçın Ata-
turk'un 'Mustafa' olan adının yanına 'Ke-
mal' adını eklemesı ıkı ayn soylencedır
Bu ıkı ayn soylence bırbınnı doğrulama-
yan hatta bırbınnı yanlışlayan ıkı uydur-
ma soylencedır Tanhbılım dışı tanhler
yazan sozde tanhçıler bu soruna ılışkın
doğrular ve yanlışlar ustunde duşünme-
mış ve araştırma yapmamışlardır Ata-
turk'un o donem 'Mustafa' olan adının
yanına 'Kemal' adının ekJenmesı, bu ıkı
ayn soylencenın oluşturduğu kanşıklık ve
yanlışlığı onlemez On dûşuncede sorun-
sallık gorunumundekı bu olgunun kesın
doğrusu şudur Selanık Asken Ortaokulu
matematık ogretmenı Yüzbaşı Mustafe
Efendi, oğrencısı 'Mustafa'da, duşunce
vetenek çalışma ve gorgu ayncalıklan
saptadığı ıçın. onun 'Mustafa' olan adının
yanına, bu ayncalıklan ıçeren bır sozcuk
olan 'Kemal' adını eklemıstır
Ataturk'un 1893'ten sonra adı 'Musta-
fa Kemal'dır Ataturk 10 Şubat 1902'de
Savaş Okulu'nu teğmen rûtbesıyle bıtınr
Ataturk un bu tanhten sonra adı ve sanı
'Mustafa Kemal Bey'dır Ataturk 1 Nısan
1916'da 'Paşa' olur Ataturk'un bu tanh-
ten sonrakı adı ve sanı 'Mustafa Kemal
Paşa'dır Ataturk 5 <\.ğustos 1921'de 'Baş-
komutan' olur Ataturk'un bu tanhten
sonrakı adı ve sanı 'Başkomutan Musta-
fa Kemal Paşa'dır 19 Eylül 1921 de Bu-
yuk Mıllet Meclısı, Atatûrk'e 'Gazi' sanı
ve 'Maneşal* rutbesı venr Ataturk'un bu
tanhten sonrakı adı ve unvanı 'Başkomu-
tan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır
29 Ekım 1923 'te Ataturk'un kurduğu Tur-
kıye Cumhunvetı Devletı Buyük Mıllet
Meclısı tum oylanyla Ataturk u 'Cum-
hurbaşkanı' seçer Ataturk'un bu tanhten
sonrakı adı ve sanı 'Turkıye Cumhunye-
ti Devleti Cumhurbaşkanı Mareşal Gazi
Mustafa Kemal Paşa'dır 24 Kasım
1934 te Turkıye Cumhunyetı Devletı Bu-
yük Mıllet Meclısı Cumhurbaşkanı Ma-
reşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ıste-
ğıne uyarak kendısıne 'Ataturk'soy adını
venr Ataturk'un bu tanhten sonrakı adı ve
sanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cum-
hurbaşkanı Mareşal Gan Mustafa Kemal
Atatürk'tür Bu tanhten sonra 'Ataturk'
kendısıne yalnız 'Ataturk' denmesını ıs-
ter Arap dılıne ılışkın ıkı sozcuk olan
'Mustafa' ve 'Kemal' adlannı Ataturk bu
tanhten sonra kuilanmaz v e terk eder Ata-
turk adı ya da sanı Turk tanhınde v e Turk
dılınde yenı bır Turk duşuncesı donemını
başlatan bır ad ve sandır Büyuk ve uzun
Turk tanhı ıçınde Turk kımlığı ve Turk bı-
lıncı Ataturk adı ya da sanı ıle başlamış-
tır
Ataturk'un kurduğu Turkıye Cumhun-
yetı devletı sınırlan ıçındekı yazılı, sozlü,
goruntüsel basın ve yavın, yenı moda
adıyla 'medya', Atatürkçu yazarlar Ata-
turk karşıtı vazarlar Ataturk'u şöyle ta-
nımlar 'Mustafa Kemal', "Gaa Mustafa
Kemal', 'Mustafa Kemal Paşa'. 'Gaa
Mustafa Kemal Paşa', 'Mustafa Kemal
Ataturk'. 'Gazi Mustafa Kemal Ataturk',
'Kemal Ataturk', 'Gan Kemal', 'San Pa-
şaYSanZeybek.' Bu tanımlann tumu 'ey-
yamcı' (her nabza gore şerbet veren) ta-
nımlardır Fakat bu tanımlan kullananla-
nn bır bolümü ıyıce sabuklamaya başla-
mıştır Şöylekı. telev ızyon ekranında tore
ve saygı kurallan dışı bır 'Mustafa Ke-
mal', sozudûr gıdıyor thtıyan, gencı dı-
şısı erkeğı, oğlanı, kızı, bılgını, bılmezı,
solcusu, sağcısı şenatçısı, devnmcısL. Ke-
malıstı, antı-Kemalıstı zengını fakın,
soytansı, cıddısı 'Mustafa Kemal' dıye
çığlıkçığlığa.barbarbağınyor Eskılerbu
gıbı konuşanlara "Sozünü ertiğın kışının
göbeğini mi kestin derlerdi." Şundıye ka-
dar uğraşısının nıtelığını ve yontemını ço-
zemedığım 'RTUK' de bu olanlara (beşuş
far) guler yuzle bakıyor Bu durum bır,
akıl bılgı, duşunce mantık. görgü (terbı-
ye-edep), töre gelenek, etık (ahlak) eksık-
lığı, kargaşası ve anarşısıdır Bu kargaşa-
ya son donemlerde \taturkçü-şenatçı tum
gazetelerde ara sıra yayımlanan bır totoğ-
raf eşlık etmektedır •Salıncaktaki Ata-
turk'fotoğrafi Tozluklu(guetreFr)ayak-
kabılany la salıncakta sallanan Ataturk gö-
runtusu bu tehlıkelı boşluğun görsel do-
ruğudur Ataturk'un yaşamına ılışlan ta-
nhsel ve estetık değen eşsız bınlerce fo-
toğrafın arasından bu fotoğrafın seçımı
ayn bır sorundur Bu fotoğraf Ataturk ım-
gelemını (hayalmı) bozan bır goruntûdür
Bu fotoğrafin seçımı, basımı, yayını 'Ata-
turk karşıtı ışlenen suçlar'la ılışkılı
'20.7.1951 tarih ve 5816 sayıh yasa'nın 1
ve 2 maddelen kapsamına gırer Ozellık
le Atatürkçu ya da Kemahst gorumünde-
kı kışıler bu gorgu dışı kargaşanın kışkır-
tıcı dövuşçülendır (provokator gladyator)
Romada, arenada dovuşmek ıstemeyen
gladyatorlen dovuşe zorlayan gladyator
turune 'kıskırücı gladyator' (provokatör
gladyator) denırdı Romalı düşunur Cice-
ro'nun (İ Ö 106-43) bu tûr gladyatörlere
ılışkın kapsamlı bır duşün yazısı vardır
Ataturk un kurduğu Turkıye Cumhun-
yetı devletı sınırlan ıçınde her kışı Ata-
tûrk'e yalnız 'Mustafa Kemal' dıyemez
Hele tum gün televızyon ekranında Tûrk
ulusuna seslenen televızyon spıkerlen hıç
dıyemez Ataturk'un adının ağzaalınma-
smın bır gorgusü, btr toresı olmalıdrr Kı-
şı büyuğünden soz ederken, kışı buyüğu-
ne söz yoneltırken (hıtap ederken) gorgu-
lü ve törelı davranmak zorundadır Uste-
lık Atatûrk sıradan bır kışı değıldır, Ata-
turk çok sıradışı, çok olağanustu, çok ozel-
lıklı, çok tekıl (müfret) çok saygın, çok
kutsal bır kışılıktır Ben oncekı yazılanm-
da pek çok kez 'Catastrophe Finai, İng.'
(Felaketlı Son) deyışını geleceğın goster-
gesı olarak kullanmıştım Yanılmışım
Doğrusu, 'Catastroph Fmal'ın. felaketlı
sonun tam ıçındeyız
ARADABİR
Av. HASAIN SUBAŞI
Antah a Buyukşehır Beledn e Başkanı
Partileri Önemsemeliyiz
izmır'de unıversıte ağırlıklı, Bılımsel Eğıtım ve
Sanat Vakfı tarafından yapılan araştırmada, Izmır-
lılenn yuzde 91 'ı sıyasetın yozlaştığını belırtmış-
ler Guvenılıriık sıralamasında da 1 sıraya ordu-
yu 2 sıraya sıvıl toplum orgutlennı, parlamento-
yu ıse 9 sıraya yerieştırmışler Bu araştırmalan ta-
bıı KJ mutjak doğru kabul edemeyız Ancak sıya-
seîın ve iıyasetçının oluşturduğu ya da egemen
oldujğu kyru.mların yıprandığı bır gerçek
Guvenılırlık sıralamdSının 1 ve 2 sırasında or-
du ıle sıvıl toplum orgutlennın olmasını yadırga-
madım Halk, bu ıkı kurumu sıyaset ya da sıya-
setçının egemenlık alanı dışında ve halkın kurum-
ları olarak goruyor Hatta sıyasetçının bu kurum-
lara mudahalesı yenne bunların sıyasete muda-
halesını hoşgoruyle karşılayabılıyor
Gonul ısterdı kı yargı ve parlamento ust sıralar-
da guvenılır kurumlanmız arasında yer alsın
Demek kı yargı tam bağımsız olmadıkça sıya-
setçının egemenlık alanında goruntu venyor
Parlamento ıse halkın ıradesını temsıl eden yu-
ce kurum, halkın ta kendısı ama parlamenter de-
mokrasıyı savunanlar tarafından bıle guvenılır bu-
lunmuyor
Halbukı temsılcılenmız ya da seçtıklenmız tara-
fından oluşturulan kurum seçmedıklerımızden
daha az guvenılır, dığer bır deyışle seçmedıklen-
mızı daha bızden ve guvenılır buluyoruz
Işın garıbı, halk onca deneyıme ve bınkıme kar-
şın her geçen yıl bıraz daha sıyasetçısınden uzak-
laşıyor Her geçen yıl bıraz daha partısınden uzak-
laşıyor Bu çelışkılerden her partı ve sıyatçı ken-
dısırı kurtaımak ıçın dığennı suçlamalarta vakıt
geçınrken elbırlığıyle tehlıkeyı rejıme yoneltmış
bulunuyoruz
Sı/aset ve sıyayetçı, rejımın ve rejımın sahıp ol-
duğu kurumlann temel altyapısıdır Yanı vazgeçe-
meyz Ama bunlar sureklı guven kaybedıyorsa da
oturjp sonucunu beklemeyız
Lderlerın halkın karşısınageçıp "Artıkben de-
ğışttv" demesı hıçbırşeyı çozmez Esas olan za-
ten sıyasetçının ya da lıderienn sureklı gelışme
ıçınce olması, değışen toplumlara ayak uydur-
mas hatta onderlık etmesıdır Sıyasetçı artık ken-
dısıne ya dapartısıne oy toplamak ıçın yenı soy-
lemeraramaktan vazgeçmelıdır Gerçekten halk-
takıdeğışıme ve bınkıme paralel bır reform sure-
cıne gırmelıdır Halkın guvenılır saydığı kurumla-
ra savaş açmak kımseye yarar sağlamaz
Çazum, halka yabancı kalan, gen duşen sıya-
setıhalkın kılmaktır Bunu, halkla sıyaset arasın-
daktıkanan kanallanaçarakyapabılınz Tıkanma
bolîelerı partılerdır Partılerdekı "Az olsun, bızım
OISJI" bencıllığı kırılmalı, halkın katılım ve dene-
tım steğı kucaklanmalıdır Bugunku toplum, ka-
tılrradığı denetlemedığı kurumları dışlayacaktır
Kşıye bağımlı ve sadece lıderı ayakta tutmaya
kerstlenmış sıyaset modelı çağdışıdır Iflas etme-
ye nahkûmdur
llkemızde sıyasetı onemseyen, tartışan, yenı-
derbır partı ve demokrası projesı hazırlığına baş-
layan partı, hem atak yapacak, hem umut olacak-
tır.
Çarpık Düzenden Çarpık Sesler
PROF. DR BEDİA AKARSU
Y
ıllardanben ozellıklede80sonra-
sı, ulkemızde her şey çarpıtılıp yoz-
laştınlır oldu Her alanda ınanıl-
maz boyutlara vanyor bu yozlaş-
ma Kavramlartersyuzedıhpsunu-
luyor Sağ-sol, gencı-ılencı, laık-
şenatçı, sıvıl- asker kavramlan, anlamsız tartışma-
lar ıçınde anlamlannı da yıtınvorlar \e butun bu
anlamsızlıklar, televızyon ekranlanna da yansıyor,
ortalık busbutun bulanıyor Çoktan aşılmış sorun-
laryenıdengundemegerınlıyor Arap harflenru ye-
nıdenonerenlerrra ıstersmız,Osmanlıcayı yenıden
dınltmeyı one surenler mı Abdulhamit ılen bır pa-
dışah mıymış gıbı sozde sorunlar TV'lerde
Sosyaî devletı savunanlan bırakın, taşımacılık
ıçın demıryolunu önerenlen bıle komünıstlıkle suç-
layanlar mı
9
Hele geçenlerde bır ışadamı TV 'de
hıç çekınmeden, "Dunyada bır tek komunist dev-
let kaldı: Tûrkiye'' demez mı
0
Espn > apmış olacak
dıveduşundük Demek kışımdıyedek bızdekıdev-
let yönetıcılen hep komunıstmışler Pekı, neden
yıllardan ben hemen hepsı de solcu avına çıkıyor-
lar Zaten kım sağ kırn sol, kım Atatürkçu kım de-
ğıl bellı mı'' Kendılennı ılencı solcu dıye ılan eden-
ler, bakıyorsunuz yenı bır tıp somurgecılıkten baş-
ka bır şey olmayan globalızmı, dahası yenı manda-
cılığı ya da şenatçılığı savunuyorlar
Çarpık seslere bır ornek de sıvıl-asker karşıtlığı
öne sürerek halkımızda şımdıye dek htç görûlme-
dık bır şekılde, kımılen hakaret ederek kımılen
sozde eleştırerekaskerlerekarşıçıkıyorlar Farkın-
da değıller, ama bu, eskılenn mekteplı-alaylı kar-
şıtlıgırun bır uzantısı ve alayh olan dakendılen, bu-
tûn öğretım görmûşlûklenne, hatta kımılennın
Prof unvanını almış olmalanna karşın Eskının de
mektephlen aslında askerler, sıvıllen de ılmıye sı-
nıfi değıl mıydı
9
Tanzımatla başlayan yenıleşme
hareketlen ıÛc once askenye sınıfında olmamış
mıydı9
Turkıye Cumhunyetı ordusunu krahyet or-
dusu sanıyorlar anlaşılan Oysa bızım ordumuz
Atatûrk tarafından bağımsızlık sa\aşı sırasında ku-
rulmuş olan halk ordusudur ve Atatûrk Dûşûncesı
ve Devnmı'nın, Turkıye Cumhunyetı'nın savunu-
cusu ve koruyucusudur, aynca ülkemıztn en çağ-
daş, en ılen ve Turk halkının en guvendığı bır ku-
rumdur Tûrk Sılahlı Kuvvetlen Katlanamadıklan
da bu aslında Asker karşıtlanna bakınız Ya şen-
atçıdırlar ya da Osmanlıcı, ıkısı de Atatûrk ve TC
karşıtı
Çarpık seslere bır ornek de yakın bır zamandan
Geçenlerde, bır ay kadar önce Hurnyet gazetesın-
de çıkan son derece duzeysız bır yazıda Cumhur-
başkanlığı Senfonı Orkestrası'na hakaretler yağdı-
nlıyordu Yıne Türk ınsanının ovunduğu değerler-
den bın olan CSO yu ınanılmaz bır cüretle "nal-
buriye işleri" yapmak (nonmal bır ınsan bır orkest-
tayı boyle bır sözcukle nıteleyemez) ve sıyasete
kanşmakla suçluyordu zavallınıri bın Sıyaset de-
dığı de CSO'nun çağdaşlaşma seferber4^me baş-
laması ve seçılen pılot bolgelerde konserler verme
gınşımı Aslında yazann katlanamadığı, orkestra-
run Ankara'da verdığı on bın kışının ızledığı "9.
Senfonı Konseri"nde halkın gosterdığı coşku ve
"Turkıye laiktir, laık kalacak" sözlennm, ozellık-
le Ataturk Dûşuncesı'nın yenıden şahlanışının gos-
tergesı oluşudur Buna katlanamıyorlar TC karşıt-
lan Son bır ornek de geçen haftakı ûnıversıtelerle
ılgıh haberlerden Bu henûz durulmamış bulanık
ortamda. 8 yıllık kesıntısız eğıtım uygulaması baş-
layacağı umudımun. yureklenmızı bıraz ferahlatn-
ğı sırada, bılım yolunda, aydınlık yolunda olması
gereken ûnrversıtelenn duruma el atmalan, ornek
olmalan, ortalığı aydınlatmalan gerektığını duşu-
nurken bır de bakıyorsunuz, çevresıne ışık saçan bır
unıversıtenın rektorüne YOK Başkanı hakaretler
yağdınvor hem de "Sen kim oluyorsun- laiklik ve
demokrası sana mı kaldı" dıyerek
Gazetede bunlan okudugum zaman gozlenme
ınanamadım Mersın Unıversıtesı Rektorü Sayın
Prof Dr Viıral Ulkü ıdı söz konusu olan Onun gı-
bı ulkemızın nadır yenştırdığı değerlerden bınne mı
bu sözler söylenebıhyordu'
7
Sayın Vural Ulkü ıle
Çukurova Ünıversıtesı'nde dekanken felsefe bölü-
münu kurmak uzere ıkı yıl bırlıkte çalıştığmı ıçın
yakındantanımamutluluğunuyaşadım Gerçekten
unıversıtelenmız arasında çok değerlı bır yen olan
Çukurova Lraversıtesı'nde Sayın Rektör Prof Dr
Mhhat Özsan ve Sayın Dekan Prof Dr Vural Ul-
kü ıle bırlıkte çalıştığım yıllar benım ıçın çalışma
yaşamımın en değerlı ve mutlu yıllan arasrnda yer
alır, hıçbırolumsuzlukla karşılaşmadım o aydın or-
tamda Sayın Ulku'nün Sayın Rektor Mıthat Oz-
san'la bırlıkte nasıl canla başla çalışarak eğınm fa-
kultesmı kurduğunu, elbtrlığı ıle çağdaş ünıvera-
tenın çağdaş bır fakultesı halıne getırdıklennı, Sa-
yın Ülkû'nun kendı bılımsel meslek alanında son
derece yetkın olması yanında felsefı kultünı de olan
gerçek bır aydın gerçek bır bılım adamı ve gerçek
bır Atatürkçu olarak verdığı hızmetlen yakmdan ız-
ledım Bundan dort yıl önce Mersın'de kurulacak
ünıversıteye kendısmı rektör olarak atadıklannı
duyduğum zaman, Mersın'ın gerçek bır unıversı-
teye kavuşacağı guvenı ıçınde çok sevındım Ger-
çekten de Sayın Ulkü çevresını aydınlatan bır unı-
versıte kurdttMersmlılerlebtrtıktt Çevresındese-
vildı sayıldryapdımgördü Ornversıteaeöğreönr
1
*''
vebdımsel ışter yanmda kultur ve sanat^tkmlıkle-
n de gerçekldştınyordu Bunlardan bın âi îçfel Sa-
nat Kulubü ıle bırlıkte gerçekleştınlen, bu yıl da 10
Ekım deyapılacak olan Felsefe Günlen Bundan ıkı
yıl önce Felsefe Günlen'nde 2 gun Uzuncaburç'ta
yapOğımız felsefe panelını bının üstunde gencın,
tartışmalı konuşmalara katılarak ızledığrru, oğleden
sonra açıkhava tıyatrosunda v enlen konsen beyaz
başortülenyle köylü kadınlann da nefessız dınle-
dıklennı ve konser sonrası orta yaşlı bınnın -muh-
tardı saranm-yanıma gelerek "Her zaman getm,bi-
zi canlandınyor, kalkmdmyorsunuz"' dedığını bu-
gün bıle ıçım ûrpererek anımsıyorum Bütün bu ış-
len çocuk gıbı sevınerek gerçekleştıren, aynca ta-
nıdığım en alçakgonullu, en nazık ınsan olan Sa-
yın Vural Ülkû'nun bu hakaretlere uğramasını ben
de kaldıramıyorum Yanlış bır şey yapıldığı kesın
Evnm kuramını Kuran'a aykın düşüyor gerek-
çesı ıle bılımsel bulmayan, hem de bıyolojı doçen-
tı veprofesorü olankımselenn ıçınde banndıği ünı-
versıtelere pnm veren, onlan baştacı eden YOK,
çevresını aydınlatan bır unıversıtenın rektörune ha-
karet edebılıyor
Sayın Ülkuağlamış TV de, ben gormedım Ama
gerçekten ulkemızın en değelı kurumlanna ve kı-
şılenne böylesıne hakaretler yapılabılmesı, aslın-
da o hakaretlen yapanlan aşağılıyorsa da, yıne de
ınsarun ağnna gıdıvor Büyuk hızmetler veren de-
ğerh kışılen çekemıyor kımı ınsanlanmız. Bu, du-
zeysızlenn duzey lılere başkaldınşıdır
Ataturkçuluk bır kez 1960 yılında şahlandı, kat-
lanamadılar Llkeyı genye goturmek ıçın her çare-
ye başvurdular 1990'lardan sonra yenıden şahlan-
dı Ataturkçuluk Işte katlanamadıklan bu
PENCERE
BUGUN
10:45
BAŞBAKAVLIK GUMRUK
MÜSTEŞARLIĞI Gümrükler Genel
Müdürlüğü İstanbul Gümrükleri
dşmüdürlüğü (Hukuk İşleri ve Kaçakçdık
Şube Müd) İLANEN TEBIİGAT
Savı B02 1 GUM 4 06 10 00
Konu 09HİK92 10 12815(91)13589
Temur ve Hanıfe oğlu 19:>8 do^umlu İstanbul ılı, Be-
>5lu ılçesı Kadımehmet malılcovu hane sayfa no 22,
jtuk sıra no 506 nüfusuna kavıtlı olup halen İstanbul ılı,
^hçelıev ler ılçesı Sıyavuşpaşa mah/köyu 25'4 sok no
da oturur) kaçakçıhk suçundan sanık Halıt Adıyaman
ıkkında Fatıh 1 Aslıve Ceza Mahkemesı nın esas
J94 298 karar 1994 U^savılı 9 12 1994 tanhlıkesın-
>mış karan gereğı mahkum olduğu 243 612 433 TL ağır
ıra cezasına aıt odeme emn ıle tum aramalara rağmen adı
%ene teblıe ettinlememıştır llanen teblıg olunur
Basın 42694
Mete Akyol ile her Cumartesi,
Dün neydi, bugün ne oldu...
Şakıp Sabancı anlatıyor:
İhracatta nereden nereye...
N"TV SOLMUS KUPURLER
Sosyalizme Ne Oldu?..
199O'lı yıllara değın dunyamıza egemen ıkı ku-
tup vardı, ıkı kutup, ıkı ıcteolojı anlamına da gelı-
yordu, Moskova ıle VVashıngton, yeryuzunde ve
uzayda çatışıp yanşırlarken, propagandaya do-
nuk ıdeolojı savaşı da surup gıdıyordu
Turkıye'de yaşayan bır kımse ıçın, ıkı kutuplu
dunya, ıkı fıkır kaynağı demektı, Karl Marks'ın
19'uncu yuzyılda tohumladığı sosyalızmı savu-
nanlardan kımılen de Doğu Bloku'na aşılanmış-
lardı
Ulkemızde 'Aydınlanma' tam anlamında ger-
çekleşmedığınden, bızım toplumda 'akılcılık'tan
çok 'nakılcılık' ağır basar, sosyalızm tartışmala-
nnda 'bağımsız düşunme' bu yuzden zorlaşıyor-
du
Sovyetler yıkıldıktan sonra, dunyamız, tek ku-
tuplu buyurganlığın gezegenıne donuştu
Bızım ıçın buyuk tehlıke bu1
Neden?
•
1923 Devnmı'nın ozellığı 1789 ıle 1917'nın har-
manında oluşmasıdır
Ikı devnm deTurkıye'yı etkılıyordu, 1789'u Tan-
zımat'tan ben ıçımızde yaşıyor, 1917'nın coğraf-
yasında soluk alıp venyorduk, 1923 devrımının
halkçılığı, kuzey ruzgârtanyla beslenıyordu
Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra çok partılı re-
jıme geçıldığınde, 1917'den ben alışvenş ıçınde
bulunduğumuz ıdeolojıye tam açılışı sağlayama-
dık Sağcılann baskıları ve yasaklannın yanı sıra,
kımı sosyalıstın 'Aydınlanma' çarkından geçme-
mış bağnazlıkları da bu tutuklukta rol oynadı.
Şımdı çogu 'donek' olan 'nakılcıler' Marks'ı Al-
lah, Lenin'ı peygamber sayarak sosyalızmı bır
dın gıbı kalıplaştıran bağnazlıkta dırenmeseler-
dı, toplumculuk Anadolu'daayaklannı dahasağ-
lıkla toprağa basabılırdı Ancak o donemde aklı
başında sosyalıstler de vardı, ıkı kutuplu dunya-
da kaprtalızmın eleştınsını Turkıye gundemınde
tartışmak olanaklan, eleştırel aklın aydınlattığı
oranda zengınleşebılıyordu
Sovyetler denemesı 20'ncı yuzyılın son on yı-
lına gırerken yıkılınca dunya tek kutupluya do-
nuştu
Pekı, sosyalızm tukenmış mıydı?
•
Moskova'nın her dedığını kutsal buyruk sayan
sozde sosyalıstlenn çoğu bugun donek
Onlar ıçın 'Kâbe' artık VVashıngton
1
Moskova'nın devreden çıkışı, Turkıye ıçın ıyı ol-
madı Tek kutuplu dunyada ıthal malı ıdeolojının
ustunde tek damga var
"MadeınUSA' "
Sosyalıst doneklerte kapıtalıst kompradorlann
bugun Kemalıst ıdeolojıye karşı ıttıfak etmelen,
ıkı omuzları arasındakı kafalannı çalıştırmaktan
yoksun bulunmalan yuzundendın ozçıkarlan ne-
denıyle ıhanetı meslek edınen kurnazlar, ortaklı-
ğın başını çekıyorlar
•
Pekı, sosyalızm ne olacak? Guzelım dunya
gonjşu, rafa mı kalktı
9
uf. Butonjya sevdiğım yazartann ılk sırasında bu-
lunan Stefan Zweig yanıt venyor
"Hıçbır zaman galebe çalmış bırgerçeğın ka-
tıbına gıremeyen duşunce bıle evrende dınamık
bırguç olarak etkılı kalır, en aşılamayan ve unu-
tulmayan ıdeallerıse gerçekleşmemış olan ıde-
allerdır Bundan oturv bırduşuncenın henuz ger-
çekleşmemış oluşu, o duşuncenın ne yenılgısı-
nı ne de yanlışlığını kanıtlar ( ) Daha yüksek bır
hümanızmanın egemen olacağı bır çağın gele-
ceğıne ılışkın duşunceyı ınsanlann yureklennde
ınançla yenıleyenlere ınsanlığın her zaman ıhtı-
yacı olacaktır "
POSTA İŞLETMESİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ MÜFETTİŞ
YARDLMCILIĞIGİRİŞ SEVAVI
TC Posta tşletmesı Genel Mudurluğü nde görevlendı-
nlmek üzere yanşma sınavı ıle 20 mufettış vardımcısı alı-
nacaktır
Yazılı sınav, 14 Aralık 1997 Pazar günu Ankarada
ÖSYM tarafından adavlara daha sonra bır vazıv la bıldın-
lecek yer ve saate vapılacaktır
Yazılı sınavı kazananlar Ankara da Posta lşletmesı Tef-
tış Kurulu Başkanlığı nda sozlu sınava tabı tutulacaktrr
I- Gınş şartlan
Sınava gırecek adavlann
1) 657 sa> ılı Dev let Memurlan Kanunu nun 48 madde-
sınde belırtılen şartlan taşımalan
2) 1 Ocak 1997 tanhı ıtıbanvla 30 vaşmı doldurmamış
olmalan,
3) Hukuk, sryasal bılgıler, ıktısat, ışletme, ıktısadı ve
ıdan bılımler fakültelen ıle ODTÜ, Boğazıçı, Hacettepe
Üruv ersıtelennın ıktısat, ışletme ıstatıstık ıdan bılımler ve
uluslararası ıhşkıler bolumlennden veva en az dort yıllık
lısans eğıtımı veren verlı ve vabancı benzen fakûlte ya da
yusekokullardan mezun olmalan
gerekmektedır
II- İstenılen belgeler
1) Form dılekçe (başvuru sırasında venlecektır)
2) Yuksek oğrenım dıploma veya bıtırme belgesmın as
lı veva noterden onavlı suretı
3) 2 adet (6x9) ebadında fotoğraf
4) Sabıka kaydı belgesı
5) Nüfus cazdanınm noterden onavlı suretı,
6) Askerlık gorevını >aptığını veva tecıl durumunugös
tenr belgenın aslı veva onavh suren
7) Saglık durumu bakımından vurdun her taraflna gı-
derek görev vapmava elvenşlı olmak, akıl hastahğı ve vu
cut sakatlığı bulunmamak (buna ılışkın sağlık kurulu ra-
poru yazılı sınavı kazananlardan ıstenır)
8) Kendı el yazısı ıle kısa ozgeçmışı (özgeçmış yazısın-
da, baba ve ana adlan ıle bunJann ış ve mesleklen ılk, or-
ta ve vuksek oğrenım vaptığı okullar ve yerlen kendısı
hakkında bılgı verebılecek ıkı kışının ad ve adreslen vuk-
sek oğrenımden sonra ne gıbı ışler vaptığı belırttlır)
9) OSYM nın Yapı Kredı Bankası Ankara Guvenevler
Şubesı'ndekı 1034-8 nolu hesabına 2 500 000 - (ıkı mıl-
yon beş vüz bın) TLnın vatınldığına ılışkın dekontun aslı
(Başvurulan kabul edılıp sınava gırmevenler ıle koşullan
uvma>an adavlann sınav ucretlen ıade edılmeyecektır)
III- Sınavın şeklı Konulan notlann değerlendınlmesı,
mufettış yardımcılanna sağlanan ozluk haklarına ılışkın
bılgıler, Mufettış yardımcılığı gınş sınav ı broşuründe gos-
tenlmıştır
IV- Form dılekçe ve bro^urun temın edıleceğı yerler
1) Posta ışletmesı genel mudurluğü - Teftış kurulu baş-
kanlığı Ulus Ankara
2) \nkara dışında bütunü ıl merkezlenndekı posta ış-
letmesı başmudürluklen,
V- Başvuru adresı
Başvuracak adavlann istenılen belgelen en geç 14/11/
1997 Cuma gunü mesaı sonuna kadar posta ışletmesı
genel müdurluğü -teftış kurulu başkanlığı- Ulus. Ankara
adresıne elden teslım etmelen veya posta ıle ulaştırmalan
gerekmektedır Basın 42617