25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 1997 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Tarih Yazmak Zordur METLN ERKSAN 4 ^ H ^ M M anh Vazmak Zordur' • I ' özdevişını Ataturk I so>lemıştır Tum bı- I lımler denevsel \ e du- • şunsel bır yontem -M±. ıçınde bılımsel bılgı- ler ureterek oluşur Tanhbılım deneysel bır > ontem ızlevemez Tanhbılım. bılgı belge \ e bulgulann dogruluğunu kanıtlar, tanıtlar denetler ve duşünsel bır yontem ıçınde bılımsel bılgıler ureterek oluşur \ öntembılımsel düşunce tanhbılımın baş yontenudır Tanhbılım, mantıkbılım ve duşuncebılım (felsefe) bırbınnı bütunle- >en uç bılımdır Ataturk, tanhbılımın bı- lımler ıçındekı bu ayncalıklı konumunu belırtmek ıçın, ozel bır tanım kapsamın- da bu ozdevışı soylemıştır Bu oluşum ıçınde Ataturk un yaşam olgusunun bır \aruruirdelemek suregıden sabuklamala- n (hezeyanlan) çozumlemek ıçın yararlı olacaktır \taturk 1893 te Selanık Asken Ruştı- vesı ne (ortaokul) gırer O sırada adı yal- nız'Mustafa'dır Osmanlıdonemındedo- ğan erkek ve kız çocuklara ıkı ad venlır- dı Asıl 'ad' \e 'göbek adı.' Gobek adlan çogu kez baba va da anne-babalannın ya da annelennın adlan olurdu Şımdı elı- mızde bulunan belgeler Ataturk'un bır go- bek adı olduğunu yazmamaktadır Gene o donem torelen ıçınde erkek ve kız çocuk- lann adlannm yanında 'baba adı'nı kul- lanmalan geleneğı vardı Ataturk un ba- basınrn adı 'AB Rıza'dır Ataturk'un 'Mus- tafa' adırun yanında hıçbırzamanAlı Rı- za va da Alı Rıza adlan yoktur On ıkı yaşında Selanık Asken Ortaoku- lu na gıren Ataturk un ustun aklı yete- neklen çahşkanlığı ve gorgusu kısa bır sure sonra belırgınleşır Matematık öğret- menı \ uzbaşı Mustafa Efendi, oğrencısı- nın bu avncalığını, 'Mustafa' adının ya- nına 'Kemal' adını ekleyerek behrtır Bu tanhten sonra Ataturk'un adı 'Mustafa Kemal' olur 'Kemal' sozcüğu, 'Mustafa' sozcuğu gıbı Arapça bır sozcükrur Os- manlı devletı donemmde Turkler, Arap adlan kullanmışlardır Arapça 'Kemal' sozcuğu, yetkın, olgun değerlı bılgın tam, eksıksız, ıyı ahlak anlamlannı ıçeren bır sozcuktür Doğruluğu kanıtlanmamış belgelerden ve uydurma (turrehat-saçmasapan) soy- lentılerden oluşan tanhler Ataturk'un o dönem yalnız 'Mustafa' olan adınm > anı- na oğretmenının'Keınal' adını eklemesı- nı şoyle açıklar Öğretmen. kendı adı olan 'Mustafa' adından, oğrencısırun 'Musta- fa' olan adının ayırt edılmesını ıstedığı ıçın, oğrencısırun 'Mustafa' adının yanı- na 'Kemal' adını eklemıştır Ya da oğret- men sınıftakı dığer 'Mustafa' adlı oğren- cılenn adlanndan ayırt etmek amacıyla 'Mustafa' adının yanına 'Kemal' adını ek- lemıştır Bu ıkı so>lence ve yakıştırma yöntembılımsel duşunce mantıksal du- şunce, eytışımsel duşunce, kuramsal du- şunce bılımsel düşûnce d^gelen (sıstem- len) kapsamında, tanhbılımın bılımsel bıl- gı kurallanna uygun değıldır Şımdı bu sorunu ırdeleyelım Oğretmenm göbek adı olarak ya da admın yanına ekledığı baba adı olarak bır ıkıncı adı olup olma- dığını bılmıyoruz O donemın koşullan ve kurallan ıçınde gobek adı ya da baba adı olmamasına ılışkın aynksı bır konum olanaksızdır Aynca Selanık Asken Orta- okulu'nda matematık ogretmenı Yûzbaşı Mustafa Efendi duzeyındekı bır kışının ıkı adının olmaması ıyıce olanaksızdır Bu dunımda öğretmenın 'Mustafa' olan adı, Ataturk'un 'Mustafa' olan adından, öğret- menın asıl adının başına ya da sonuna bır ıkıncı ad ekJendığı ıçın kesınlüde aynlır Kaldı kı tum olanaksızlığınakarşın oğret- menın bır tek adı olduğunu. ıkıncı bır adı olmadığını düşunelım Öğretmen kendı adı olan 'Mustafa' adıyla bır oğrencısırun 'Mustafa' olan adının ayırt edılmesı, bır- bınne kanştınlmaması ıçın neden o oğren- cısırun 'Mustafa' olan adının yanına 'Ke- mal' adını eklesın Öğretmen ve oğrencı hele bır asken okuldakı öğretmen ve öğ- rencı bırbınnden düzencelı (dısıplınlı) bır aşama (hıyerarşı) ıle avnlmış ıkı ast ve usttur Öğretmen ıle oğrencının adbenzer- lığınden kavnaklandığı varsa> ılan kanşık' lık, bu ekleme 'Kemal' adı ıle gıdenlmış olamaz Lstelık Ataturk ûn öğrencı olarak bulunduğu sınıfta, 'Mustafa' adında bır- çok oğrencı vardır 'Mustafa' adını taşıvan bu oğrencılenn adlannın başında olması gereken gobek adlan ve adlannm yanın- da bulunması gereken baba adlan yok mu- dur° Öğretmenın kendı adı olan 'Musta- fa'dan ya da sınıftakı 'Mustafa' adlı oğ- rencılenn adlanndan aynlması ıçın Ata- turk'un 'Mustafa' olan adının yanına 'Ke- mal' adını eklemesı ıkı ayn soylencedır Bu ıkı ayn soylence bırbınnı doğrulama- yan hatta bırbınnı yanlışlayan ıkı uydur- ma soylencedır Tanhbılım dışı tanhler yazan sozde tanhçıler bu soruna ılışkın doğrular ve yanlışlar ustunde duşünme- mış ve araştırma yapmamışlardır Ata- turk'un o donem 'Mustafa' olan adının yanına 'Kemal' adının ekJenmesı, bu ıkı ayn soylencenın oluşturduğu kanşıklık ve yanlışlığı onlemez On dûşuncede sorun- sallık gorunumundekı bu olgunun kesın doğrusu şudur Selanık Asken Ortaokulu matematık ogretmenı Yüzbaşı Mustafe Efendi, oğrencısı 'Mustafa'da, duşunce vetenek çalışma ve gorgu ayncalıklan saptadığı ıçın. onun 'Mustafa' olan adının yanına, bu ayncalıklan ıçeren bır sozcuk olan 'Kemal' adını eklemıstır Ataturk'un 1893'ten sonra adı 'Musta- fa Kemal'dır Ataturk 10 Şubat 1902'de Savaş Okulu'nu teğmen rûtbesıyle bıtınr Ataturk un bu tanhten sonra adı ve sanı 'Mustafa Kemal Bey'dır Ataturk 1 Nısan 1916'da 'Paşa' olur Ataturk'un bu tanh- ten sonrakı adı ve sanı 'Mustafa Kemal Paşa'dır Ataturk 5 <\.ğustos 1921'de 'Baş- komutan' olur Ataturk'un bu tanhten sonrakı adı ve sanı 'Başkomutan Musta- fa Kemal Paşa'dır 19 Eylül 1921 de Bu- yuk Mıllet Meclısı, Atatûrk'e 'Gazi' sanı ve 'Maneşal* rutbesı venr Ataturk'un bu tanhten sonrakı adı ve unvanı 'Başkomu- tan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır 29 Ekım 1923 'te Ataturk'un kurduğu Tur- kıye Cumhunvetı Devletı Buyük Mıllet Meclısı tum oylanyla Ataturk u 'Cum- hurbaşkanı' seçer Ataturk'un bu tanhten sonrakı adı ve sanı 'Turkıye Cumhunye- ti Devleti Cumhurbaşkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır 24 Kasım 1934 te Turkıye Cumhunyetı Devletı Bu- yük Mıllet Meclısı Cumhurbaşkanı Ma- reşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ıste- ğıne uyarak kendısıne 'Ataturk'soy adını venr Ataturk'un bu tanhten sonrakı adı ve sanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cum- hurbaşkanı Mareşal Gan Mustafa Kemal Atatürk'tür Bu tanhten sonra 'Ataturk' kendısıne yalnız 'Ataturk' denmesını ıs- ter Arap dılıne ılışkın ıkı sozcuk olan 'Mustafa' ve 'Kemal' adlannı Ataturk bu tanhten sonra kuilanmaz v e terk eder Ata- turk adı ya da sanı Turk tanhınde v e Turk dılınde yenı bır Turk duşuncesı donemını başlatan bır ad ve sandır Büyuk ve uzun Turk tanhı ıçınde Turk kımlığı ve Turk bı- lıncı Ataturk adı ya da sanı ıle başlamış- tır Ataturk'un kurduğu Turkıye Cumhun- yetı devletı sınırlan ıçındekı yazılı, sozlü, goruntüsel basın ve yavın, yenı moda adıyla 'medya', Atatürkçu yazarlar Ata- turk karşıtı vazarlar Ataturk'u şöyle ta- nımlar 'Mustafa Kemal', "Gaa Mustafa Kemal', 'Mustafa Kemal Paşa'. 'Gaa Mustafa Kemal Paşa', 'Mustafa Kemal Ataturk'. 'Gazi Mustafa Kemal Ataturk', 'Kemal Ataturk', 'Gan Kemal', 'San Pa- şaYSanZeybek.' Bu tanımlann tumu 'ey- yamcı' (her nabza gore şerbet veren) ta- nımlardır Fakat bu tanımlan kullananla- nn bır bolümü ıyıce sabuklamaya başla- mıştır Şöylekı. telev ızyon ekranında tore ve saygı kurallan dışı bır 'Mustafa Ke- mal', sozudûr gıdıyor thtıyan, gencı dı- şısı erkeğı, oğlanı, kızı, bılgını, bılmezı, solcusu, sağcısı şenatçısı, devnmcısL. Ke- malıstı, antı-Kemalıstı zengını fakın, soytansı, cıddısı 'Mustafa Kemal' dıye çığlıkçığlığa.barbarbağınyor Eskılerbu gıbı konuşanlara "Sozünü ertiğın kışının göbeğini mi kestin derlerdi." Şundıye ka- dar uğraşısının nıtelığını ve yontemını ço- zemedığım 'RTUK' de bu olanlara (beşuş far) guler yuzle bakıyor Bu durum bır, akıl bılgı, duşunce mantık. görgü (terbı- ye-edep), töre gelenek, etık (ahlak) eksık- lığı, kargaşası ve anarşısıdır Bu kargaşa- ya son donemlerde \taturkçü-şenatçı tum gazetelerde ara sıra yayımlanan bır totoğ- raf eşlık etmektedır •Salıncaktaki Ata- turk'fotoğrafi Tozluklu(guetreFr)ayak- kabılany la salıncakta sallanan Ataturk gö- runtusu bu tehlıkelı boşluğun görsel do- ruğudur Ataturk'un yaşamına ılışlan ta- nhsel ve estetık değen eşsız bınlerce fo- toğrafın arasından bu fotoğrafın seçımı ayn bır sorundur Bu fotoğraf Ataturk ım- gelemını (hayalmı) bozan bır goruntûdür Bu fotoğrafin seçımı, basımı, yayını 'Ata- turk karşıtı ışlenen suçlar'la ılışkılı '20.7.1951 tarih ve 5816 sayıh yasa'nın 1 ve 2 maddelen kapsamına gırer Ozellık le Atatürkçu ya da Kemahst gorumünde- kı kışıler bu gorgu dışı kargaşanın kışkır- tıcı dövuşçülendır (provokator gladyator) Romada, arenada dovuşmek ıstemeyen gladyatorlen dovuşe zorlayan gladyator turune 'kıskırücı gladyator' (provokatör gladyator) denırdı Romalı düşunur Cice- ro'nun (İ Ö 106-43) bu tûr gladyatörlere ılışkın kapsamlı bır duşün yazısı vardır Ataturk un kurduğu Turkıye Cumhun- yetı devletı sınırlan ıçınde her kışı Ata- tûrk'e yalnız 'Mustafa Kemal' dıyemez Hele tum gün televızyon ekranında Tûrk ulusuna seslenen televızyon spıkerlen hıç dıyemez Ataturk'un adının ağzaalınma- smın bır gorgusü, btr toresı olmalıdrr Kı- şı büyuğünden soz ederken, kışı buyüğu- ne söz yoneltırken (hıtap ederken) gorgu- lü ve törelı davranmak zorundadır Uste- lık Atatûrk sıradan bır kışı değıldır, Ata- turk çok sıradışı, çok olağanustu, çok ozel- lıklı, çok tekıl (müfret) çok saygın, çok kutsal bır kışılıktır Ben oncekı yazılanm- da pek çok kez 'Catastrophe Finai, İng.' (Felaketlı Son) deyışını geleceğın goster- gesı olarak kullanmıştım Yanılmışım Doğrusu, 'Catastroph Fmal'ın. felaketlı sonun tam ıçındeyız ARADABİR Av. HASAIN SUBAŞI Antah a Buyukşehır Beledn e Başkanı Partileri Önemsemeliyiz izmır'de unıversıte ağırlıklı, Bılımsel Eğıtım ve Sanat Vakfı tarafından yapılan araştırmada, Izmır- lılenn yuzde 91 'ı sıyasetın yozlaştığını belırtmış- ler Guvenılıriık sıralamasında da 1 sıraya ordu- yu 2 sıraya sıvıl toplum orgutlennı, parlamento- yu ıse 9 sıraya yerieştırmışler Bu araştırmalan ta- bıı KJ mutjak doğru kabul edemeyız Ancak sıya- seîın ve iıyasetçının oluşturduğu ya da egemen oldujğu kyru.mların yıprandığı bır gerçek Guvenılırlık sıralamdSının 1 ve 2 sırasında or- du ıle sıvıl toplum orgutlennın olmasını yadırga- madım Halk, bu ıkı kurumu sıyaset ya da sıya- setçının egemenlık alanı dışında ve halkın kurum- ları olarak goruyor Hatta sıyasetçının bu kurum- lara mudahalesı yenne bunların sıyasete muda- halesını hoşgoruyle karşılayabılıyor Gonul ısterdı kı yargı ve parlamento ust sıralar- da guvenılır kurumlanmız arasında yer alsın Demek kı yargı tam bağımsız olmadıkça sıya- setçının egemenlık alanında goruntu venyor Parlamento ıse halkın ıradesını temsıl eden yu- ce kurum, halkın ta kendısı ama parlamenter de- mokrasıyı savunanlar tarafından bıle guvenılır bu- lunmuyor Halbukı temsılcılenmız ya da seçtıklenmız tara- fından oluşturulan kurum seçmedıklerımızden daha az guvenılır, dığer bır deyışle seçmedıklen- mızı daha bızden ve guvenılır buluyoruz Işın garıbı, halk onca deneyıme ve bınkıme kar- şın her geçen yıl bıraz daha sıyasetçısınden uzak- laşıyor Her geçen yıl bıraz daha partısınden uzak- laşıyor Bu çelışkılerden her partı ve sıyatçı ken- dısırı kurtaımak ıçın dığennı suçlamalarta vakıt geçınrken elbırlığıyle tehlıkeyı rejıme yoneltmış bulunuyoruz Sı/aset ve sıyayetçı, rejımın ve rejımın sahıp ol- duğu kurumlann temel altyapısıdır Yanı vazgeçe- meyz Ama bunlar sureklı guven kaybedıyorsa da oturjp sonucunu beklemeyız Lderlerın halkın karşısınageçıp "Artıkben de- ğışttv" demesı hıçbırşeyı çozmez Esas olan za- ten sıyasetçının ya da lıderienn sureklı gelışme ıçınce olması, değışen toplumlara ayak uydur- mas hatta onderlık etmesıdır Sıyasetçı artık ken- dısıne ya dapartısıne oy toplamak ıçın yenı soy- lemeraramaktan vazgeçmelıdır Gerçekten halk- takıdeğışıme ve bınkıme paralel bır reform sure- cıne gırmelıdır Halkın guvenılır saydığı kurumla- ra savaş açmak kımseye yarar sağlamaz Çazum, halka yabancı kalan, gen duşen sıya- setıhalkın kılmaktır Bunu, halkla sıyaset arasın- daktıkanan kanallanaçarakyapabılınz Tıkanma bolîelerı partılerdır Partılerdekı "Az olsun, bızım OISJI" bencıllığı kırılmalı, halkın katılım ve dene- tım steğı kucaklanmalıdır Bugunku toplum, ka- tılrradığı denetlemedığı kurumları dışlayacaktır Kşıye bağımlı ve sadece lıderı ayakta tutmaya kerstlenmış sıyaset modelı çağdışıdır Iflas etme- ye nahkûmdur llkemızde sıyasetı onemseyen, tartışan, yenı- derbır partı ve demokrası projesı hazırlığına baş- layan partı, hem atak yapacak, hem umut olacak- tır. Çarpık Düzenden Çarpık Sesler PROF. DR BEDİA AKARSU Y ıllardanben ozellıklede80sonra- sı, ulkemızde her şey çarpıtılıp yoz- laştınlır oldu Her alanda ınanıl- maz boyutlara vanyor bu yozlaş- ma Kavramlartersyuzedıhpsunu- luyor Sağ-sol, gencı-ılencı, laık- şenatçı, sıvıl- asker kavramlan, anlamsız tartışma- lar ıçınde anlamlannı da yıtınvorlar \e butun bu anlamsızlıklar, televızyon ekranlanna da yansıyor, ortalık busbutun bulanıyor Çoktan aşılmış sorun- laryenıdengundemegerınlıyor Arap harflenru ye- nıdenonerenlerrra ıstersmız,Osmanlıcayı yenıden dınltmeyı one surenler mı Abdulhamit ılen bır pa- dışah mıymış gıbı sozde sorunlar TV'lerde Sosyaî devletı savunanlan bırakın, taşımacılık ıçın demıryolunu önerenlen bıle komünıstlıkle suç- layanlar mı 9 Hele geçenlerde bır ışadamı TV 'de hıç çekınmeden, "Dunyada bır tek komunist dev- let kaldı: Tûrkiye'' demez mı 0 Espn > apmış olacak dıveduşundük Demek kışımdıyedek bızdekıdev- let yönetıcılen hep komunıstmışler Pekı, neden yıllardan ben hemen hepsı de solcu avına çıkıyor- lar Zaten kım sağ kırn sol, kım Atatürkçu kım de- ğıl bellı mı'' Kendılennı ılencı solcu dıye ılan eden- ler, bakıyorsunuz yenı bır tıp somurgecılıkten baş- ka bır şey olmayan globalızmı, dahası yenı manda- cılığı ya da şenatçılığı savunuyorlar Çarpık seslere bır ornek de sıvıl-asker karşıtlığı öne sürerek halkımızda şımdıye dek htç görûlme- dık bır şekılde, kımılen hakaret ederek kımılen sozde eleştırerekaskerlerekarşıçıkıyorlar Farkın- da değıller, ama bu, eskılenn mekteplı-alaylı kar- şıtlıgırun bır uzantısı ve alayh olan dakendılen, bu- tûn öğretım görmûşlûklenne, hatta kımılennın Prof unvanını almış olmalanna karşın Eskının de mektephlen aslında askerler, sıvıllen de ılmıye sı- nıfi değıl mıydı 9 Tanzımatla başlayan yenıleşme hareketlen ıÛc once askenye sınıfında olmamış mıydı9 Turkıye Cumhunyetı ordusunu krahyet or- dusu sanıyorlar anlaşılan Oysa bızım ordumuz Atatûrk tarafından bağımsızlık sa\aşı sırasında ku- rulmuş olan halk ordusudur ve Atatûrk Dûşûncesı ve Devnmı'nın, Turkıye Cumhunyetı'nın savunu- cusu ve koruyucusudur, aynca ülkemıztn en çağ- daş, en ılen ve Turk halkının en guvendığı bır ku- rumdur Tûrk Sılahlı Kuvvetlen Katlanamadıklan da bu aslında Asker karşıtlanna bakınız Ya şen- atçıdırlar ya da Osmanlıcı, ıkısı de Atatûrk ve TC karşıtı Çarpık seslere bır ornek de yakın bır zamandan Geçenlerde, bır ay kadar önce Hurnyet gazetesın- de çıkan son derece duzeysız bır yazıda Cumhur- başkanlığı Senfonı Orkestrası'na hakaretler yağdı- nlıyordu Yıne Türk ınsanının ovunduğu değerler- den bın olan CSO yu ınanılmaz bır cüretle "nal- buriye işleri" yapmak (nonmal bır ınsan bır orkest- tayı boyle bır sözcukle nıteleyemez) ve sıyasete kanşmakla suçluyordu zavallınıri bın Sıyaset de- dığı de CSO'nun çağdaşlaşma seferber4^me baş- laması ve seçılen pılot bolgelerde konserler verme gınşımı Aslında yazann katlanamadığı, orkestra- run Ankara'da verdığı on bın kışının ızledığı "9. Senfonı Konseri"nde halkın gosterdığı coşku ve "Turkıye laiktir, laık kalacak" sözlennm, ozellık- le Ataturk Dûşuncesı'nın yenıden şahlanışının gos- tergesı oluşudur Buna katlanamıyorlar TC karşıt- lan Son bır ornek de geçen haftakı ûnıversıtelerle ılgıh haberlerden Bu henûz durulmamış bulanık ortamda. 8 yıllık kesıntısız eğıtım uygulaması baş- layacağı umudımun. yureklenmızı bıraz ferahlatn- ğı sırada, bılım yolunda, aydınlık yolunda olması gereken ûnrversıtelenn duruma el atmalan, ornek olmalan, ortalığı aydınlatmalan gerektığını duşu- nurken bır de bakıyorsunuz, çevresıne ışık saçan bır unıversıtenın rektorüne YOK Başkanı hakaretler yağdınvor hem de "Sen kim oluyorsun- laiklik ve demokrası sana mı kaldı" dıyerek Gazetede bunlan okudugum zaman gozlenme ınanamadım Mersın Unıversıtesı Rektorü Sayın Prof Dr Viıral Ulkü ıdı söz konusu olan Onun gı- bı ulkemızın nadır yenştırdığı değerlerden bınne mı bu sözler söylenebıhyordu' 7 Sayın Vural Ulkü ıle Çukurova Ünıversıtesı'nde dekanken felsefe bölü- münu kurmak uzere ıkı yıl bırlıkte çalıştığmı ıçın yakındantanımamutluluğunuyaşadım Gerçekten unıversıtelenmız arasında çok değerlı bır yen olan Çukurova Lraversıtesı'nde Sayın Rektör Prof Dr Mhhat Özsan ve Sayın Dekan Prof Dr Vural Ul- kü ıle bırlıkte çalıştığım yıllar benım ıçın çalışma yaşamımın en değerlı ve mutlu yıllan arasrnda yer alır, hıçbırolumsuzlukla karşılaşmadım o aydın or- tamda Sayın Ulku'nün Sayın Rektor Mıthat Oz- san'la bırlıkte nasıl canla başla çalışarak eğınm fa- kultesmı kurduğunu, elbtrlığı ıle çağdaş ünıvera- tenın çağdaş bır fakultesı halıne getırdıklennı, Sa- yın Ülkû'nun kendı bılımsel meslek alanında son derece yetkın olması yanında felsefı kultünı de olan gerçek bır aydın gerçek bır bılım adamı ve gerçek bır Atatürkçu olarak verdığı hızmetlen yakmdan ız- ledım Bundan dort yıl önce Mersın'de kurulacak ünıversıteye kendısmı rektör olarak atadıklannı duyduğum zaman, Mersın'ın gerçek bır unıversı- teye kavuşacağı guvenı ıçınde çok sevındım Ger- çekten de Sayın Ulkü çevresını aydınlatan bır unı- versıte kurdttMersmlılerlebtrtıktt Çevresındese- vildı sayıldryapdımgördü Ornversıteaeöğreönr 1 *'' vebdımsel ışter yanmda kultur ve sanat^tkmlıkle- n de gerçekldştınyordu Bunlardan bın âi îçfel Sa- nat Kulubü ıle bırlıkte gerçekleştınlen, bu yıl da 10 Ekım deyapılacak olan Felsefe Günlen Bundan ıkı yıl önce Felsefe Günlen'nde 2 gun Uzuncaburç'ta yapOğımız felsefe panelını bının üstunde gencın, tartışmalı konuşmalara katılarak ızledığrru, oğleden sonra açıkhava tıyatrosunda v enlen konsen beyaz başortülenyle köylü kadınlann da nefessız dınle- dıklennı ve konser sonrası orta yaşlı bınnın -muh- tardı saranm-yanıma gelerek "Her zaman getm,bi- zi canlandınyor, kalkmdmyorsunuz"' dedığını bu- gün bıle ıçım ûrpererek anımsıyorum Bütün bu ış- len çocuk gıbı sevınerek gerçekleştıren, aynca ta- nıdığım en alçakgonullu, en nazık ınsan olan Sa- yın Vural Ülkû'nun bu hakaretlere uğramasını ben de kaldıramıyorum Yanlış bır şey yapıldığı kesın Evnm kuramını Kuran'a aykın düşüyor gerek- çesı ıle bılımsel bulmayan, hem de bıyolojı doçen- tı veprofesorü olankımselenn ıçınde banndıği ünı- versıtelere pnm veren, onlan baştacı eden YOK, çevresını aydınlatan bır unıversıtenın rektörune ha- karet edebılıyor Sayın Ülkuağlamış TV de, ben gormedım Ama gerçekten ulkemızın en değelı kurumlanna ve kı- şılenne böylesıne hakaretler yapılabılmesı, aslın- da o hakaretlen yapanlan aşağılıyorsa da, yıne de ınsarun ağnna gıdıvor Büyuk hızmetler veren de- ğerh kışılen çekemıyor kımı ınsanlanmız. Bu, du- zeysızlenn duzey lılere başkaldınşıdır Ataturkçuluk bır kez 1960 yılında şahlandı, kat- lanamadılar Llkeyı genye goturmek ıçın her çare- ye başvurdular 1990'lardan sonra yenıden şahlan- dı Ataturkçuluk Işte katlanamadıklan bu PENCERE BUGUN 10:45 BAŞBAKAVLIK GUMRUK MÜSTEŞARLIĞI Gümrükler Genel Müdürlüğü İstanbul Gümrükleri dşmüdürlüğü (Hukuk İşleri ve Kaçakçdık Şube Müd) İLANEN TEBIİGAT Savı B02 1 GUM 4 06 10 00 Konu 09HİK92 10 12815(91)13589 Temur ve Hanıfe oğlu 19:>8 do^umlu İstanbul ılı, Be- >5lu ılçesı Kadımehmet malılcovu hane sayfa no 22, jtuk sıra no 506 nüfusuna kavıtlı olup halen İstanbul ılı, ^hçelıev ler ılçesı Sıyavuşpaşa mah/köyu 25'4 sok no da oturur) kaçakçıhk suçundan sanık Halıt Adıyaman ıkkında Fatıh 1 Aslıve Ceza Mahkemesı nın esas J94 298 karar 1994 U^savılı 9 12 1994 tanhlıkesın- >mış karan gereğı mahkum olduğu 243 612 433 TL ağır ıra cezasına aıt odeme emn ıle tum aramalara rağmen adı %ene teblıe ettinlememıştır llanen teblıg olunur Basın 42694 Mete Akyol ile her Cumartesi, Dün neydi, bugün ne oldu... Şakıp Sabancı anlatıyor: İhracatta nereden nereye... N"TV SOLMUS KUPURLER Sosyalizme Ne Oldu?.. 199O'lı yıllara değın dunyamıza egemen ıkı ku- tup vardı, ıkı kutup, ıkı ıcteolojı anlamına da gelı- yordu, Moskova ıle VVashıngton, yeryuzunde ve uzayda çatışıp yanşırlarken, propagandaya do- nuk ıdeolojı savaşı da surup gıdıyordu Turkıye'de yaşayan bır kımse ıçın, ıkı kutuplu dunya, ıkı fıkır kaynağı demektı, Karl Marks'ın 19'uncu yuzyılda tohumladığı sosyalızmı savu- nanlardan kımılen de Doğu Bloku'na aşılanmış- lardı Ulkemızde 'Aydınlanma' tam anlamında ger- çekleşmedığınden, bızım toplumda 'akılcılık'tan çok 'nakılcılık' ağır basar, sosyalızm tartışmala- nnda 'bağımsız düşunme' bu yuzden zorlaşıyor- du Sovyetler yıkıldıktan sonra, dunyamız, tek ku- tuplu buyurganlığın gezegenıne donuştu Bızım ıçın buyuk tehlıke bu1 Neden? • 1923 Devnmı'nın ozellığı 1789 ıle 1917'nın har- manında oluşmasıdır Ikı devnm deTurkıye'yı etkılıyordu, 1789'u Tan- zımat'tan ben ıçımızde yaşıyor, 1917'nın coğraf- yasında soluk alıp venyorduk, 1923 devrımının halkçılığı, kuzey ruzgârtanyla beslenıyordu Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra çok partılı re- jıme geçıldığınde, 1917'den ben alışvenş ıçınde bulunduğumuz ıdeolojıye tam açılışı sağlayama- dık Sağcılann baskıları ve yasaklannın yanı sıra, kımı sosyalıstın 'Aydınlanma' çarkından geçme- mış bağnazlıkları da bu tutuklukta rol oynadı. Şımdı çogu 'donek' olan 'nakılcıler' Marks'ı Al- lah, Lenin'ı peygamber sayarak sosyalızmı bır dın gıbı kalıplaştıran bağnazlıkta dırenmeseler- dı, toplumculuk Anadolu'daayaklannı dahasağ- lıkla toprağa basabılırdı Ancak o donemde aklı başında sosyalıstler de vardı, ıkı kutuplu dunya- da kaprtalızmın eleştınsını Turkıye gundemınde tartışmak olanaklan, eleştırel aklın aydınlattığı oranda zengınleşebılıyordu Sovyetler denemesı 20'ncı yuzyılın son on yı- lına gırerken yıkılınca dunya tek kutupluya do- nuştu Pekı, sosyalızm tukenmış mıydı? • Moskova'nın her dedığını kutsal buyruk sayan sozde sosyalıstlenn çoğu bugun donek Onlar ıçın 'Kâbe' artık VVashıngton 1 Moskova'nın devreden çıkışı, Turkıye ıçın ıyı ol- madı Tek kutuplu dunyada ıthal malı ıdeolojının ustunde tek damga var "MadeınUSA' " Sosyalıst doneklerte kapıtalıst kompradorlann bugun Kemalıst ıdeolojıye karşı ıttıfak etmelen, ıkı omuzları arasındakı kafalannı çalıştırmaktan yoksun bulunmalan yuzundendın ozçıkarlan ne- denıyle ıhanetı meslek edınen kurnazlar, ortaklı- ğın başını çekıyorlar • Pekı, sosyalızm ne olacak? Guzelım dunya gonjşu, rafa mı kalktı 9 uf. Butonjya sevdiğım yazartann ılk sırasında bu- lunan Stefan Zweig yanıt venyor "Hıçbır zaman galebe çalmış bırgerçeğın ka- tıbına gıremeyen duşunce bıle evrende dınamık bırguç olarak etkılı kalır, en aşılamayan ve unu- tulmayan ıdeallerıse gerçekleşmemış olan ıde- allerdır Bundan oturv bırduşuncenın henuz ger- çekleşmemış oluşu, o duşuncenın ne yenılgısı- nı ne de yanlışlığını kanıtlar ( ) Daha yüksek bır hümanızmanın egemen olacağı bır çağın gele- ceğıne ılışkın duşunceyı ınsanlann yureklennde ınançla yenıleyenlere ınsanlığın her zaman ıhtı- yacı olacaktır " POSTA İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜFETTİŞ YARDLMCILIĞIGİRİŞ SEVAVI TC Posta tşletmesı Genel Mudurluğü nde görevlendı- nlmek üzere yanşma sınavı ıle 20 mufettış vardımcısı alı- nacaktır Yazılı sınav, 14 Aralık 1997 Pazar günu Ankarada ÖSYM tarafından adavlara daha sonra bır vazıv la bıldın- lecek yer ve saate vapılacaktır Yazılı sınavı kazananlar Ankara da Posta lşletmesı Tef- tış Kurulu Başkanlığı nda sozlu sınava tabı tutulacaktrr I- Gınş şartlan Sınava gırecek adavlann 1) 657 sa> ılı Dev let Memurlan Kanunu nun 48 madde- sınde belırtılen şartlan taşımalan 2) 1 Ocak 1997 tanhı ıtıbanvla 30 vaşmı doldurmamış olmalan, 3) Hukuk, sryasal bılgıler, ıktısat, ışletme, ıktısadı ve ıdan bılımler fakültelen ıle ODTÜ, Boğazıçı, Hacettepe Üruv ersıtelennın ıktısat, ışletme ıstatıstık ıdan bılımler ve uluslararası ıhşkıler bolumlennden veva en az dort yıllık lısans eğıtımı veren verlı ve vabancı benzen fakûlte ya da yusekokullardan mezun olmalan gerekmektedır II- İstenılen belgeler 1) Form dılekçe (başvuru sırasında venlecektır) 2) Yuksek oğrenım dıploma veya bıtırme belgesmın as lı veva noterden onavlı suretı 3) 2 adet (6x9) ebadında fotoğraf 4) Sabıka kaydı belgesı 5) Nüfus cazdanınm noterden onavlı suretı, 6) Askerlık gorevını >aptığını veva tecıl durumunugös tenr belgenın aslı veva onavh suren 7) Saglık durumu bakımından vurdun her taraflna gı- derek görev vapmava elvenşlı olmak, akıl hastahğı ve vu cut sakatlığı bulunmamak (buna ılışkın sağlık kurulu ra- poru yazılı sınavı kazananlardan ıstenır) 8) Kendı el yazısı ıle kısa ozgeçmışı (özgeçmış yazısın- da, baba ve ana adlan ıle bunJann ış ve mesleklen ılk, or- ta ve vuksek oğrenım vaptığı okullar ve yerlen kendısı hakkında bılgı verebılecek ıkı kışının ad ve adreslen vuk- sek oğrenımden sonra ne gıbı ışler vaptığı belırttlır) 9) OSYM nın Yapı Kredı Bankası Ankara Guvenevler Şubesı'ndekı 1034-8 nolu hesabına 2 500 000 - (ıkı mıl- yon beş vüz bın) TLnın vatınldığına ılışkın dekontun aslı (Başvurulan kabul edılıp sınava gırmevenler ıle koşullan uvma>an adavlann sınav ucretlen ıade edılmeyecektır) III- Sınavın şeklı Konulan notlann değerlendınlmesı, mufettış yardımcılanna sağlanan ozluk haklarına ılışkın bılgıler, Mufettış yardımcılığı gınş sınav ı broşuründe gos- tenlmıştır IV- Form dılekçe ve bro^urun temın edıleceğı yerler 1) Posta ışletmesı genel mudurluğü - Teftış kurulu baş- kanlığı Ulus Ankara 2) \nkara dışında bütunü ıl merkezlenndekı posta ış- letmesı başmudürluklen, V- Başvuru adresı Başvuracak adavlann istenılen belgelen en geç 14/11/ 1997 Cuma gunü mesaı sonuna kadar posta ışletmesı genel müdurluğü -teftış kurulu başkanlığı- Ulus. Ankara adresıne elden teslım etmelen veya posta ıle ulaştırmalan gerekmektedır Basın 42617
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle