Katalog

CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hiknıet Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdürien: tbrahim Yıldız - Dinç Ta\anç 0 Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 0 'Haber Merkezı Mudurü Hakan Kanı 0Görsel Y'önetmen; Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 îsnhbarat Cengiz Yıldırun 0 Kuhur Handan Şcnköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makalekr Sarai Karaören 0 Düzeltme Abduliah \ azıcı0 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge Edibe Buğra 0 Vurt Haberlen. Mehmet Faraç Yaym Kunılu: tlhan Sdçuk(Başkan). Orhan Erinç, Oktaj Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şüknuı Soner. Ergun BakL DinçTayanç, İbnüym Yıldız, Orhan Bıırsaü. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsilcisı Mustafa Balba\ AtaturkBulvanNo: 125, Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 0 Izmir Temsılcısı Serdar Kıak. H Zıya Blv. 1352S.23Tel 4411220, Faks:44191170Adana Temsılcısı:ÇetinYiğenoğİ!i, inonüCd 119S.No:lKat:l. Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Muessese Müduru Üstüo Akmeo # Koordınator Ahmet Korulsan 9 Muhasebe- Büfeot Vener»ldare Hüsnin Gflrer • tşletme Önder ÇeUk • Bılgı- [şletn Nail Inal 9 Bılgısayar Sıstem Mûrûva ÇUer 9 SaOş- Fazâe» Kuza MEDYA C: 9 Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtnun 9-Genel Mûdür Yardımcısı Mine Akdag Tel 514 07 53 - 51395 80-51384 oO61. Faks. 5138463 Y"avımla>an \e Basan: Yeru Gun Haber Ajansı, Basın \e Yaymcıhk A Ş Tıirkoca£ı Cai 3*41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 tstanbul Tel- (0212) 512 05 05 (20hat) Faks (0212)513 85 95 4 EKÎM 1997 lmsak:5.31 Güneş: 6.57 Öğle: 13.00 Ikindi: 16.13 Akşam: 18.50 Yatsı: 20.10 BiPleşme 7 • Dış Haberler Servisi - Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesınin 7'ncı yıldönümü dün coşkuyla kutlandı. Helmut Kohl'ün bir konuşma yaparak açtığı Berlin'deki gösterilerde çeşitli gnıplar, düzenlenen geçit törenine katıldılar. Berlin'in en önemli anıtı olan Brandenburg Kapısı'ndan geçen Prusya KralıFrederic'in ordusunun üniformalannı giymiş folklor grubu. güne tarihi bir renk kattı. Öte yandan Berlin'de, kutlamalan protesto eden bir grup maskeli anarşist de otomobilleri ateşe verdi. MKE'ye ön ödeme • Haber Merkezd - Başak Sigorta, Kınkkale'deki MKE'nin mühimmat deposundaki patlamada meydana gelen hasann giderilmesi için 1 trilyon liralık ödeme yaptı. Başak Sigorta yetkilileri, 2 trilyon liraya sigortalanan depolardaki hasann tam olarak belirlenmesinden sonra diğer ödemelerin gerçekleştirileceğini bildirdi. Türk genci ayın vatandaşı' • VVASHINGTON (Cumhuriyet) - Süper hafızası ile ABD'de adından sıkça söz ettiren , âmâ Türk genci Süleyman Gökyiğit, yaşadığı Ohio eyaleti Tolido belediyesi tarafından "Eylül ayının vatandaşı" seçildi. Çalıştığı bilgisayar şirketinin üstesinden gelemediği bir sorunu 350 bilgisayar programcısını geride bırakarak tek bir programla çözen 18 yaşındaki Gökyiğit, kendisi içın düzenlenen törende konuşarak başanlannın devam edeceğini ve henüz yolun başında olduğunu söyledi. Fanatik sayımı yapılacak • ANKARA (ANKA) - Devlet Istatistik Enstitüsü, spordan sorumlu Devlet Bakanı Yücel Seçkiner'in isteği doğrultusunda "Sporcular veSpor Tesisleri Anketi" yaparak fanatiklerin sayısını , belirleyecek. Devlet Bakanı Seçkiner bir süre önce DlE'ye başvurarak 30 Kasım'da yapılacak nüfus tespiti ve seçmen kütükleri genel yazımı sırasında vatandaşlara sporla ilgili sorular da yöneltilmesini istedi. Tarih Vakfı yöneticileri, Darphane binasında izinsiz restorasyon yaptıklan gerekçesiyle yargılanıyorlar 'Suçlamalar gerçek dışı'• Refahlı eski Kültür Bakanı Kahraman'ın suç duyurusu üzerine yargılanan Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı yöneticileri, Darphane binasını tahrip ettikleri iddiasının "TEMA Vakfı Başkanı'nın erozyona göz yumduğunun" söylenmesi kadar gerçek dışı olduğunu söylediler. tstanbul Haber Servisi - Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfi'nın 11 yöneticisinin, HABITAT sergisi için Darphane binasında yaptıklan restorasyon çalışması sırasında, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'ndan izin almadıklan gerekçesiyle RP'li eski Kültür Bakanı tsmail Kahraman'ın suç duyurusu üzerine açılan davada yargılanmalanna başlandı. tstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün yapılan duruşmaya. turuksuz sanıklar eski Toplu Konut Idaresı Başkanı Yîgit Gülöksüz ile İlhan Tekeli, Hakkj Zafer Toprak, Hasan KaracaL Orhan Yılmaz Sih'er, Ozkan Taner, Tülin Aren ve Mete Tunçay katıldı. Duruşmaya Ali Korkut Boratav, Hakhın Özen ve Stefanos Yerasimos ise gelmedi. İlhan Tekeli, mahkemedeki savunmasında, Darphane binasının, 17 Mart 1995'ten itibaren vakfa tahsis edildiğini belirterek bu binayı tahrip ettikleri iddiasının "TEMA Vakfi Başkanı'nın erozyona göz yumduğunun" söylenmesi kadar gerçek dışı olduğunu söyledi. Kendilerinın Darphane binasını Kültür Bakanlığı'ndan harap biçimde aldıklannı, içinden 8 bin metreküp çöp çıkardıklannı belirten Tekeli. HABITAT sergisi için hazırlanan binada, restorasyon ilkelerinin dışına çıkılmadığını söyledi. Tekeli şöyle devam etti: "Bizrestorasyonu,dünya çapında ünlü olan 2 kişhe yapürdık. Bütiin restarosyan çahşmalan sırasında, bakanhktan 2 görevU de hazır bulundu. Binaya zarar vennemek amacıyla eserlerin asılacağı panoiar yapük. Zeminin bozulmaması için, insanlann yürüyeceği yerieri yükselttik. Bu çakşmavla Ağahan Restorasvon Ödülü'ne adav olduk. Karşunza çıktığunız iddianamenin içeriği, bizim için yüz karasıdır. Ben hakkımdaki suçlanıayı kabul etmiyonım." Hakkı Zafer Toprak, sorgusunda, Darphane binasının, kendilerine sadece HABITAT sergisi için değil, ayrıca 49 yıllığına müze olarak kiralandığını söyledi. Hasan Karacal da, müze olarak kiralanan binada kendilerinin gerekli çalışmayı yaptığını, Kültür Bakanlığı'nın ise bu binayı ellerinden almaya çahştığını ileri sürdü. Diğer sanıklar ise savunmalannda, binadaki restorasyon çalışmalannda kurallara aykın hiçbir şey olmadığını belirterek haklanndaki suçlamalan reddettiler. lstanbul Cumhuriyet Başsavcılıgı'nca hazırlanan iddianamede, restorasyon çalışmalan sırasında yapılacak faaliyetlerle ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'ndan gerekli iznin alınmadığı belirtilerek sanıklann 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklap K^nunu'na muhalefetten 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptmlmalan isteniyor. 'Vakıf binayi terk etsiıT Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği lstanbul Şubesı de konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfi'nın tarihi Darphane binasını terk etmesi gerektiğini savundu. Söz konusu binalarda halen Kültür Bakanlığı'na bağlı Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü ile Merkez Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvan'nın yer aldığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Her iki kururn da ülkemizdeki gerek taşuur, gerekse taşınmaz eski eserlerin onanmında önemli hizmeder veren birimlerdir. Bunlardan lstanbul Röleve ve Anıtlar Müdürtüğü, lstanbul dahfl 10 ilde Kültür Bakanlığına bağfa tahsisli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklannın ve müzelerin bakım, onanm. inşaat. restorasyon, restitüsyon, çevre diizenlemesi, teşhir tanzim işlerine ait her türlü proje ve uygulama hizmetleri yapmaktadır." Açıklamada, Darphane binasının lstanbul Arkeoloji Müzesi ile bu müdürlüklerin genişleme alanı olarak belirlendiği ve herhangi bir sivil toplum örgütünün bu binada yer almasının yanlış olduğu vurgulandı. Kanseri kendiproteini yenecek W\SHE\GTON (REUTERS) - Amerikalı bilim adamlan, kanseri. kanser proteini kullanarak yenebileceklerini bildirdiler. Bu yöntemin bir tür akciğer, kolon ve deri kanserine karşı etkili olduğu belirtildi. Connecticut Universitesi Tıp Fakültesi'nden Pramod Srtvastava ve arkadaşlannın öncülüğünde denenen yöntemde vücudun bağışıklık sistemini tekrar harekete geçirmek için ısı şokuna uğramış kanser proteinleri kullanıldı. Isı şokuna uğramış kanser proteinleri. hücreleri strese karşı koruma ve bağışıklık sistemini çalıştırarak hücrelerin yaşamasına yardımcı olma rolünü üstleniyor. Bu proteinler kanserli hücrelere yapışarak. bağışıklık sistemini harekete geçinyorlar. Isı şokuna uğramış proteinlerin virüslere karşı da kullanılabileceği söyleniyor. Bilim adamlan akciğer kanseri olan farelerdeki tümörlerden proteini atdıktan sonra tekrar -farelere şınnga ettiler. Bunun ardından tümörün büyümesinin yavaşladığı ve kanser hücrelerinin yayılmasının durduğu belirtildi. Journal Science dergisi bu yöntemin kansere karşı önemli bir korunma yaratmadığını yazarken, kansere karşı birçok aşılama yönteminin test edildiği. fakat bu yöntemin en kolayı olduğu bıldirildi. Düşlerdeki kış "Düşterdeki Kış" temasnia sezona "merhaba" dhert Beymen Kadın, Erkek, Academia, Kİds. Studıo. Underline, Be\ mem bj - Lnciano Barfoera üe BeşTneu CJub koleksitönlan. Bey men Magazin'in 'de BüyükBuluş olarak sunulan diğer finli markalardan seçflen örneklerise BcjTnensev^rlere amodasını olanağı İstanbuVun geleceği Japonya'da tartışıldı lstanbul Haber Servi- si-Tarihsel kentlerin ge- leceği, Japonya'nın Ka- nazava kentinde 3-8 Ey- lül tanhleri arasında dü7 zenlenen "Sanatlar v$ Zanaatlar İçin KenrJeri4 Yeniden Canlandınhna 1 sı l luslararası Konferan- sı"nda tartışıldı. Konfef ransta Türkiye'yi Çekül Vakfı Başkanı Prof. Me- tin Sözen temsil etti. lstanbul, Floransa, Ko- penhag ve Kanazava'nın örnek kent seçildiği kon- feransta, bu kentlerin sa- nat ve zanaat ortamlan- nın dünü, bugünü ve ge- leceği açısından ortak ve aynlan özelhkleri tartı- şıldı. Prof. Metin Sözen; gö- rüşlerini kent-bölge-üi ke bürününe dayandınr- ken, program doğrultu- sunda Bırleşmiş Millet- ler Universitesi'nin dü- zenlediği başka bir top- lantıda da "Kentferin Ye- niden Canlandınlması" adlı bir konferans verdi. Suyun Dicle'ye akıtılmasıyla büyük bir elektrik kazancınm sağlanacağı ileri sürülüyor Van Gölü'nü tüneller kurtaracakDEVRİMSEVİMAY Van Gölü'nde 1980'den bu yana yakla- şık 15 milyar metreküplük bir su artışının görüldüğü belirtilerek, söz konusu fazla suyun bir an önce gölden uzakJaşünlma- ması halinde Van'ın zaman içinde yok ol- ma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı öne sürüldü. Fazla suyun tünellerle ta^ınması halinde Türkiye'nin önemli bir oranda elektrik kazancının da olacağı vurgulan- dı. u Van Gölü'nü Taşkmdan Koruma ve Enerji Üretimi Projesi''nirı tasanmını ger- çekJeştiren makine mühendisi Arslan Şir- zat Ölçgen. projeyi tam bir yıl önce Cum- hurbaşkanı, Başbakan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı' na sunmasına karşın hâlâ bir gelişme olmadığını söyledi. Her türlü projeye de katkıda bulunmaya hazır olduğunu belirten Ölçgen, Van"ı olası bir su taşkınından korumak için derhal böl- gede tedbirler alınması gerektiğini öne • Van Gölü'nde 1980'den bu yana yaklaşık 15 milyar metreküplük bir su artışının görüldüğü belirtilerek söz konusu fazla suyun bir an önce gölden uzaklaştınlmaması halinde Van'ın zaman içinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı öne sürüldü. sürdü. Ölçgen, Van'ın Zilan, Deliçay, Ka- rasu, Hoşaf Deresi. Gevaş Deresi, Küçük- su, Alasu gibi çok güçlü su kaynaklany- la beslendiğini belirterek, gölün daha ön- ceki yıllarda bu su artışını dibindeki çat- laklarla deşarj edebildiğinı anlattı. Son yıllarda meydana gelen depremler sonra- sında deşarj noktalan kapanan gölün ar- tık fazla su>ıınu boşaltamaz hale geldiği- ni söyleyen Ölçgen. su sevıyesinin son 17 yılda yaklaşık 4 buçuk metre yükseldiği- nikajdetti. Ölçgen, Van Gölü'ndekibu su artışı nedeniyle meydana gelen zararlan şöyle sıraladı: "- Gölün çevresindeki yaklaşık 350 km kadar çe\re yolunun 40 km'si tamamen. 20 km'si de kısmen çöktü. Yüz milyar li- ralık zarar me> dana geldi. Su >ükselmesi devam ettikçe karayoUan da zarargörme- ye devam edecektir. -, Tarvan ve Van'da iskele ve gemi ter- sane tesisleri su içinde ve çok büyük za- rarlar görmüştür. Iskelelerden Devlet De- miryollan bağlantılan raylar üç kat üst üs- te döşenmiş olmasına karşın kesilmek üze- redir. Işletme tesisleri sular içindedir. 100 milyan aşkın bir masraf yapılmasma kar- şın göl sulannın 1952 Afet Kotu'nu geç- meyeceğinin bir garantisi yokrur. - Verimli ziraat alanlan, ağaç, bağ, bah- çe, tarun topraklan ve tarihi birçok vapı su içinde kaîmış ve kalmaktadır. Afet Işle- ri Genel Müdürlüğü 2 bin 300 evin sular attmda kakhğmm işlemieriniyapmaktadır. -Tatvan,Van. Ahlat. Adilcetaz. Ereiş, Ed- remh, Gevaş, Reşadiye beledi>elerinin ka- nalizasyon ve içme suyu tesislerinin su al- tuıda kahnaktan gördükleri zarar artma- >a devam etmektedir." Ölçgen, göldeki suyun normalin üzerin- de soda içermesinden dolayı bu suyun doğrudan tanmda kullanılamayacağını be- lirterek, Van Gölü'ndeki su seviyesinin artışının ancak gölü besleyen su kaynak- lannın boru hatlanyla birtünele akıtılma- sıyla mümkün olabıleceğini vurguladı. Böylelikle hem Van Gölü'ndeki su artışı- nın önleneceğini hem de suyun tünel çı- kışından Dicle'ye akıtılmasıyla büyük bir elektrik kazancının sağlanacağını savu- nan Ölçgen, şöyle devam etti: "Gölden boru hadanyla göl havzasının dışına uzaklaşnrüan suyla hidroelekrritik enerjisi sağlayacakenerji santrallan kuru- labilir. \'ap-işlet-devret sistemiv leyapılabi- lecek tünel ve santraun 300 milyon dolara mal olacağmı hesapladık. " e-posta : tan @ prizma.net. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK ayısal Loto'da biriken 2 trilyon sonunda Hidayet Bey'e çıktı. Olay Hidayet Bey'in aniden ortadan kaybolmasıylabaşladı. Hidayet Bey loto çekilişinden sonraki gün işine gelmedi. Arkadaşlan "Hastadır za- valk,zaten son günlerdeiyi görünmü- yordu" deyip evini aradıklan zaman ev inde de olmadığını öğrendiler. Ge- ne de böyle bir şeyi kondurmuyor- lardı. Hayatmda kedi olup da bir kuş tutamamış Hidayet Bey'in lotodan iki trilyon kaldırması aklın alacagı işler- dendeğildi. Amaolanlarolmuş. Hi- dayet Bey yüzyılın talihini kapmış- tı. Artık Hidayet Bey için her şey değişecekti. Degişti de. Hane halkı nasıl defllştl?.. T 7"idayet Bey'in kansı Nazike Ha- L~L nım kendi halinde bir kadındı. bir oğullan bir de kızlan vardı. Lo- tonun çıktığını öğrendikleri ilk an- da başlanna taş düşmüş gibi oldular. Hidayet ne yapacağını bilemedi, şaş- kın şaşkın gezinmeye başladı. Nazi- ke Hanım Karadeniz'de gemileri bat- mış gibi kara kara düşünüyordu. Oğ- lanm ağzı kulaklanna vanyor, kız da gözlerine gelip yerleşen pınltıy- la bir tuhaf görünüyordu. Bir anda zengin olmuşlardı, hem de ne zen- gin. Akıllanna sığmayan rakamlar- la zengin olmuşlardı ki yerlerinde duramıyor, kendilerini tutamıyorlar- dı. Aklını ilk toplayan Nazike Hanım oldu. Şaşkın Hidayet'e gözucuyla baktı baktı, aklına bir ateştir düştü: "Şimdi bu sündük herif aklını şaşır- or, ilk işi beni boşamaya kalkar, ken- Loto sonunda çıktı... dini topla Nazike, paravı bu herife bı- rakma" diyerek kendini uyardı. Oğ- lan kendini spor bir arabanın içinde görüyor. babayla bir olup kadmlar cephesini bozguna uğratmay ı düşü- nüyordu. Kız artık evleneceğinden emindi, annesini daha bir yakın gö- rüyor, ağabeyini markaja almaya ha- zırlanıyordu. Hidayet daha şoku at- latamamıştı. Aklına evler geliyor. ürküyordu, işler geliyor, heyecanla- nıyordu, bankalar geliyor, korkuyor- du. Ama artık olanlar olmuştu. 2 tril- yon Hidayet Bey'lerin evine bomba gibi düşmüştü. Sonraki günler daha da değişik olacaktı. Kuşatma günleri... T ridayet Bey'i ilkarayan birban- ÂJ. kanınmüdürüoldu.Lototalih- lisinin kim olduğunu nasıl duymuş- tu, Hidayet Bey'i nasıl bulmuştu, bi- len olmadı. Ama işte onlann da yol- lan yordamlan vardı ve süper talih- lıyi bulmuştu. Hidayet Bey'in kor- kusu baskın çıktı. banka müdürüne yann geleceğini söyl6di, çoluk ço- cuğu toplayıp evden kaçtı, bir akra- basmın evine gitti. Banka müdürü, yanında görevlilerle eve geldiği za- man kimseleri bulamadı. Hidayet Bey'Ier yanlanna gittikleri akraba- lanna işi söylemeden duramadılar ve her şey ortaya çıktı. Ertesi günün sabahından başlaya- rak u banka kuşatmagünleri" başla- mıştı. Banka seçmek ne zor işmiş? Hidayet Bey bunu nasıl yaşadığıru hiç unutmayacaktı. Ya banka batarsay- dı? Olmamış mıydı? Bir devlet ban- kası daha emindi ya, ya memleket- te kanşıklık çıkarsa. banka hesapla- nna el koyarlarsa ne yapardı? Daha çok parayı hangisi verirdi? Neyse birine karar verdı ve paralar banka- ya yatınldı. Ertesi günlerde ziyaretine gelen iki kişi. "Hidayet Bey'i, ailesini ve parayı güvenlikte tutmak" için ko- ruma vaadiyle geldi. Hidayet Bey "NekDnıması''olduğunu sordu. Kim onlara bir şey yapsındı? Ziyaretçile- rin iri yan olanı tımaklanna bakarak "hiç belli olmavacağını, onlar koru- mazsa her şe>in olabileceğini" tava- na bakarak söyleyınce doğrusu ya Hi- dayet Bey korktu. "Koruma kuşat- ması" da böylece başlamıştı. Arka- dan "akraba kuşatmasr, "eş dost kuşatmasr. "arkadaş kuşatması" gelecektı. Ne çok akrabası olduğu- nu Hidayet Bey yeni yeni anlaya- caktı. Çevre kirlenmesi... 7_7"idayet Bey' i aruk korku basmış- ±~L tı. Hiç kimseye güvenemiyor, eski günlerini aramaya da cesaret edemiyordu. Kazara ağzından "Es- ki günlerimiz ne ijTydi" sözleri çıkar- sa paranın uçup gıdeceğinden kor- kuyordu. Oğlanın hajia olacağm- dan korkuyor, kızının havalanaca- ğından korkuyor, kansınm değişip kim bilir neler yapacağından korku- yordu. Kendisinden bile emin olamıyor, içinden gelen zaptedihnez istekle- nn neler yaptıracağını sezip korku- yordu. Yanına yaklaşan herkesin ken- disinder. para istemesinden korkuyor, arkadaşlannın aklında hep "talihli pezevenk" sözlerinin bulunmasın- dan korkuyor. kaçınlmaktan korku- yor, soyulmaktan korkuyordu. Kan- sı Nazike Hanım da gözlerini Hida- yet Bey'e dikmiş, onun ne zaman azıp kendisini boşayacağını, parayı kızlara kanlara ne zaman yedirece- ğıni düşünüp tasalanıyordu. Oğlan içindeki öfkeyı ucun ucun çıkarma- ya başlamış, "bu adamın paranın üstüneyatügmı, kendisinezırnık kok- larmayacağını" düşünüyordu. Kız acele etmeden annesiyle ortak bir yol bulmalan gerektiğini seziyordu. Ama sonuçta zengindiler, çok zen- gindiler ve şaşacak bir şey yoktu. Zengin hayatı eninde sonunda böy- leydi. Sayısal Loto yaşasındı.