Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4EKİM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
7ürk Banş Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli subay ve astsubaylar dolandınldıklannı iddia ettiler
KKTC'demarkvurgunuAİKUT KÜÇÜKKAYA
Kbns Türk Banş Kuvvetleri
Kmutanhğı'nda (KTBK) görevli TC
u)7uklu subay-astsubaylar, emekli Emekli
Hıva Yarbay Burhan Bayazrt'ın oğlu
Bırçin Bayazıt tarafından
ddandınldıklanm ıleri sürdüler. Yolsuzluk
idiiası üzerine Burhan Bayazıt'ın. Girne
Odu Pazan Müdürlüğü'nden tayinini
isediği belirtildi. Bayazıt aılesi ise eylül
ay başında Ankara Balgat'a yerleşti. Bu
anda, emekli Yarbay Burhan Bayazıt,
G--ne Ordu Pazan Müdürlüğü'nden
Bilgat'taki Ordu Pazan Müdürlüğü'ne
geırildi.
Bedeli için dö\iz transferi yapmadan
yurtdışında elde ettiği ve yurda getirmesi
mtcburi olmayan dış kazanç ve
tasarruflanyla bazı şahsi eşyalann yurda
ithal edilmesinden faydalanmak isteyen
subay-astsubaylardan bir kısmı kendilerine
yabancı marka otomobil alması için
Bayazıfa yaklaşık 100 bin Alman Markı
tutanndaki parayı "el senedi" karşılığında
verdı. Ancak, parayı veren astsubay ve
subaylar. Bayazıt'ın verdiği sözü
tutmadığını ve ortalıktan kaybolduğunu
ileri sürdüler. Dolandınldıklannı anlayan
subay-astsubaylar geçen ağustos ayı
içerisinde Bayazıt hakkında KKTC'de dava
açmak istediler. Ancak. subay-astsubaylar
KKTC yasalanna göre ellerindeki "el
senet"leri ile hak iddia edemedikleri için
dava açamadılar.
Burçın Bayazıt tarafından
dolandınldıklannı söyleyen subay-
astsubaylann isimteri ile Bayazıfa
verdiklerini iddia ettikleri para miktarlan
şöyle "Veteriner Teknisyen Kıdemli
Astsubay Çavuş Mahmut Öztürk - 8.000
DM. Bando Astsubay Üstçavuş Yalçın
Keskin - 5.750 DM, Ördudonatım Kıdemli
Başçavuş Sinan Akgüneş -17.000 DM,
Harita Tekniker Başçavuş Nurcan Küçiik -
11.000 DM, Gime Ordu Pazan Muhasebe
Şefı sivil memur Adem Kaya - 7.995 DM,
Astsubay Üstçavuş Uğur Özdogan - 9.000
DM, Levazım Asteğmen Nezih Tok 13.500
DM, Emekli Astsubay İbrahim Gülada -
10.000 DM."
Öte vandan. KTBK Komutanlığı
yetkililerinin olay hakkında bilgi sahıbı
olduğu öğrenildi. Burçin Bayazıt'ın ise bir
cinayete kurban giden kumarhaneler kralı
Ömer Lütfü Topal'ın geçmişte
kumarhanesini işlettiği Jasmıne Court
Hotel'de kaldığı, subay ve astsubav ların ise
KKTC'deki ülkücüler tarafından tehdit
edildiği ileri sürüldü.
KTBK mensubu subay ve astsubaylar Mercedes araba sahibi
olmanın havalini kurarken dolandınldıklannı iddia ettiler.
Hasan Ekinci
Hükümete
usulsüz ihale
suçlaması
\NKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkan Yardımcısı Ha-
san Ekinci. Karadenız'de çeşitli kara-
yollan ihalelerine "fesat karıştınkiı-
ğuu" ileri sürdü.
Ekinci. düzenlediği basın toplantı-
sında. hükümetin, "sonucu önceden
beüi olan ihalelerle"ANAP'lı inşaat
şirketlerine "diyetödediğini*' söyledı.
Ekinci. "Mflletveldli transferlerinde
basında geniş olarak yer alan ve para
yardımı yapan Başbakan Mesut Yıl-
maz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın ar-
kadaşı Rizeli işadamı Mehmet Cen-
giz'e şimdi bir büyük diyet ödemek-
tedir"dedı. Ekınci, kendisine birmü-
teahhitin karayollannda, eski Genel
Müdür Atalay Coşkunoğlu'nun yap-
tığı tarzda bir ihale yapıldığını ihbar
ettiğini belirterek. Çayeli-Hopa ara-
sındakı karayolu ihalesinin 30 eylül-
de yapıldığını ve 218 milyon dolarlık
ıhalenin yüzde 50'sınin üzerindeki
bölümünü Cengiz Inşaat'ın aldığını
kaydetti. Ekinci, bu ihalelerle ilgili
olâfafc&astfekan Yılmaz'maçıMama
J
yapması gerektiğini belirterek. "Bu"
hükümetin korulmasında katkısı bu-
lunanlar da şapkalannı önüne alıp dü-
şünmelidir" dedi.
Ekinci. gelecek günlerde.
ANAP'ın "transfer teklif ettiği'' mil-
letvekillerinden bazılannın. görüş-
meleri televizyonlardan açıklayacak-
lannı kavdetti.
IÜ'ye bağlı enstitünün öğretim üyeleri tüm Türkiye'de eğitim programma başladı
Adli Tıp'tan adalete katkıtPEK YEZDANİ
Türkiye'de adaletin tecelli-
si karşısındaki en büyük en-
gellerden biri olarak görülen
adli birimlerdeki eğitimsizlik
ve bilgisizliğe "dur" demek
için harekete geçildi. Istanbul
Üniversitesi Adli Tıp Enstitü-
sü'ndeki 18 öğretim üyesi. ad-
li birimlerdeki görevlileri bil-
gilendirmek amacıyla yurt ça-
pında eğitim programı başlat-
tı. IÜ Adli Tıp Enstirüsü Baş-
kanı Sevil Atasoy, enstitünün
kriminalistik laboratuvannda
ABD ve Avrupa'daki çok az
sayıdaki adli tıp enstitüsünde-
ki yüksek teknolojilerin kulla-
nıldığını belirtti.
Son 10 yılda kaydettiği bü-
yük gelişmelerle dünyanın sa-
yılı yükseköğretim kurumlan
arasına giren Istanbul Ünive-
sitesi Adli Tıp Enstirü-
sü."Adaletin tecellj etmesine
katkıda bulunmak" aroacıyla.
tûm Türkiye'de eğitim prog-
ramına başladı. "Bilgi paylaş-
tıkça artar" sloganıyla yola
çıkan 18 öğretim üyesinin
Bartın'da düzenlediği "Adli
Bilimler Forumu"nda ıki gün
boyunca toplam 27 saat eğitim
verildi. Türkiye'de ilk kez ger-
çekleştinlen bu foruma Bartm
Valisi Fatih Eryıimaz ile De-
niz Üs ve Garnizon Komuta-
nı Denız Albayı Mustafa Öz-
er başta olmak üzere ildeki hâ-
kim, savcı, a\iıkat, polis. asker
ve doktorlar yoğun ilgi gös-
terdi. Bartın Valiliği'nin işbir-
liğiyle düzenlenen ve Bartın
Deniz Üs ve Garnizon Komu-
tanlığf nın da desteklediği fo-
rumda dinleyenlere, cinsel
suçlarda mağdura yaklaşım-
dan. DNA teknolojılen ile
suçların aydınlatılmasına. el
yazılannın incelenmesinden
aile içi şiddete dek bırçok ad-
li bilim konusunda bilgi veril-
di.
Öğretim üyeleri, Uğur
Mumcu suıkastı başta olmak
üzere faıli meçhul kalan bır-
çok suikastın aydınlatılama-
masının arkasında yatan un-
surlardan bıri olarak gösteri-
len olay yeri ıncelemesinde ve
delıl toplanmasındaki yeter-
sizlikleri de gündeme getirdı.
Forumun açılış konuşması-
nı yapan 10 Adli Tıp Enstitü
Müdürü Prof. Dr. Sevil Ata-
soy. enstitünün Türkiye'de
gerçek anlamda kriminalistik
eğitim veren tek yer oldugunu
tÜ Adli Tıp Enstirüsü öğretim üyeleri ilk kez gerçekleştirilen bir uygulamay a imza atıyor.
söyledi. Adli Tıp Enstitü-
sü'nde üç büyük bilim dalı
olan fen, tıp ve sosyal bilim-
lerden gelenlerin adaletin hiz-
metinde çalıştığını belirten
Atasoy, bu özelliğin dünyada-
ki hiçbir yükseköğretim kuru-
munda olmadığını vurguladı.
Adli bilimler konusunda yük-
sek lisans ve doktora eğitimi
veren IÜ Adli Tıp Enstitü-
sü'nün, Adalet Bakanlığı'na
bağlı Adli Tıp Kurumu'ndan
farklı bir yapılanma olduğuna
dikkatçeken Atasoy, "Bizün
yetiştirdiğimiz çeldrdek kad-
rodan Türkiye'de 10 yıl içinde
adalet sisteminin oturacağına
inanıyorum" diye konuştu.
Atasoy enstitünün krimina-
listik laboratuvannda da ABD
ve Avrupa'daki çok az sayıda
adli tıp enstitüsünde kullanı-
lan yüksek teknolojilerin kul-
lanıldığını belirterek, "Bizim-
ki gibi bir kunıma dünyada
ikinci kez rastlanmamakta-
dır" dedi. Bartın'da başlattık-<
lan gönüllü eğitim programii .,
nı Türkiye'nın diğer illerinde
de sürdürmek istediklerini be-
lirten Atasoy. "Üniversitelerin
artık kendi kapılanndan dışa-
n çıkmalan ve bilgiyi tüm ül-
keye birebir götürmeleri ge-
rekmektedir" dedi.
Kücük Fatma'nın ölumunun ardından
Doktorlar açığa alındı
ŞANLILRFA (Cumhuriyet) - Akrep
sokması sonucu Dev let Hastanesi'ne kal-
dınlan 3 yaşındaki FatmaGülter'emüda-
hale etmeyerek ölümüne neden olmaktan
sorumlu tutulan doktor t. Halil Sakar ile
Birecik'te Cuma Karaca adli kişinin kö-
pek ısırması sonucu kudurarak ölmesine
yol açtıklan savlanan doktorlar Erdoğan
Öz ve Mehmet Gürsel açığa alındı.Şanlı-
urfa Valilıği'nden yapılan açıklamada,
Dev let Hastanesi'nde 750 bin lira muaye-
ne ücretı yatınlamadığı için tedavisini yap-
mayarak Fatma Gülter'ın ölümüne yol aç-
tığı öne sürülen Dr. Halıl Sakar'm, "görii-
len lüzum" üzerine açığa alındığı belirtil-
di.
Açıklamada aynca, birköpek tarafından
ısınldıktan sonra düzenli aşılama progra-
mma alınan Cuma Karaca'nın tedavisinin
15. gününde ölmesi nedeniyle Erdoğan Öz
ve Mehmet Gürsel adli doktorlann da açı-
ğa alındığı kaydedildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri
Sendikası (SES) Şube Başkanı thsan Av-
a, Fatma Gülter'in ölümünden hastanede
akrep serumu bulundurmayan ve hastalar-
dan ücret almması talimatını veren Sağlık
Müdürlüğü ile hastane yetkililerinin so-
rumlu oldugunu öne sürdü. Olay günü has-
tanede akrep serumu bulunmadığını, acil
servis çalışanlanmn yazılı başvTirulanna
karşın serum venlmedığıni öne süren Av-
cı "Fatma Gülter'in ölümünün gerçek so-
rumlulan da ortaya çıkanlmahdır" dedi
300 aileye 30 ton gıda dağıtıldı
Avrupa'dangıda yardımı
Yurt Haberleri Ser\isi- Avrupa İnsanlık
İçin Yardım Gırişimi ile Avrupa Kıliseler
Birliği. terörden zarar gören 300 aileye
Tunceli'de 30 ton gıda yardımı yaptı. îki
kuruluş terör yüzünden Diyarbakır, Hak-
kâri ve Mersin'e göç eden Güneydoğlu-
lara da yardım yapmayı planlıyor.
Tunceli Valiliği'yle bir süre önce ilişki-
ye geçen Avrupa İnsanlık İçin Yardım Gi-
rişimi ile Avrupa Kiliseler Birliği, terör
nedeniyle gıda kısıtlamasının uygulandı-
ğı Tunceli köylülerine yardım seferberli-
ği başlattı. Yardım fonlanndan karşılanan
30 ton gıda yardımı önceki gün iki kuru-
luşun yöneticilen, Jürgen Neitzert ile
Markus Heinze tarafından Tunceli"ye ge-
tirtildi. Gıda maddeleri daha sonra Ova-
cık Kaymakamı Yücel Yavuz'un da göze-
tıminde Ovacık Hükümet Meydam'nda
toplanan 300 aileye dağıtıldı. Tunceli Va-
liliği'nın 1994 yılında Erzıncan'dan ge-
tirrtiği 270 prefabrik konutta yaşayan aı-
lelere birer çuval un, 25'er kilo şeker. bi-
rer kilo çay ile beşer kilo da makama. pi-
rinç. sabun. sıvı yağ ve zeytin dağıtıldı. Ta-
mamı terörden zarar gören ve bu yüzden
göç eden aileler. Avrupa'dan gönderilen
yardımı almaktan se\inç duyduklannı
söylediler. AvTupa Kiliseler Birliği yöne-
ticilerinden Jürgen Neitzert de Ovacık'ta
üç yıldır ilkel koşullarda yaşayan 300 ai-
leye yardım yapmayı daha önce plandık-
lannı, yardımı yerine ulaştırmaktan mut-
luluk duyduklannı söyledi.
Evet, 21 yıldır
sadece İNGİLİZCE öğretiyoruz
* İZMİR ŞUBEMİZ KENDİ BİNASINA TAŞINDI.
440 Sokak No: 5 Konak/İZMİR (Çok katlı otopark ve hastane yanı)
MECIDIYEKOY MEKTUPLA
OĞRETIM
Cezaevi
komitesi
görev
başında
.\\KARA (Cumhuriyet
Bürosu)-tnsan Haklan Der-
neği (İHD) Ankara Şubesi
tarafından oluşturulan Ce-
zaevleri Komitesi. Iç Ana-
dolu Bölgesfnde bulunan
cezaevlerindeki incelemele-
rine dün başladı. Komitede,
lHD'nin yanı sıra Mımarlar
Odası Ankara Şubesi, An-
kara TIYAD. SES. Halkın
Hukuk Bürosu ve Sosyalist
Yurtsever Basın Platfor-
mu'ndan temsilciler yer alı-
yor.
Alınan bilgiye göre komi-
te katılımcılan, dün başla-
yan zıyaret kapsamında ilk
olarak Çankın E Tipi Ceza-
evi'ni ziyaret etti. Komite,
daha sonra Yozgat ve Amas-
ya E tıpı cezaevlerini geze-
rek cezaevlerinde yaşanan
sorunlar ve özellikle hücre
tipi cezaevi uygulamalan
konusunda veri toplayacak.
Elde edilen veriler. komite
bünyesinde çalışan uzman
katılımcılar tarafından de-
ğerlendirilerek ekim ayı or-
talannda Ankara'da basın
kuruluşlan ile sivıl toplum
örgüt yöneticilerine brifing
verilecek. Cezaevi Izleme
Komitesi, aynı zamanda el-
de ettiği verileri, değerlen-
diımelerini. ilgili dev let ku-
rumlanna ve yöneticilerine
de sunacak ve gelecek hafta
içinde de Adalet Bakanlığı
yetkılıleri ile görüşmeye ça-
lışacak.
tHD Ankara Şubesi'nce
dün yapılan yazılı açıklama-
da. cezaevlennde bulunan
adli ya da siyasi, kadın, er-
kek veya çocuk tüm tutuklu
ve hükümlülerin. her insan
gibi temel ve vazgeçilmez
haklara sahip olduğu belirti-
lerek "tnsancayaşamakon-
lann da son derece haklı ve
meşru biristeıradir" denildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Osmanlının Başlangıcı
Geçenlerde Izmirlı bir okurumdan çok nazik bir
mektup aldım. Bir süre önce yazdığım bir yazıda-
ki kimi hususlarla ilgili sorulan vardı. Söz konusu
yazımda şöyle diyordum:
"...Osmanlı Imparatorluğu bir 'din devleti' idi.
Sultan Selim, hilafet makamını Istanbul'a getir-
diğiiçin değil, daha işin başında, o zamanlar Bağ-
dat'ta oturan Abbasi halifesinin izniyle kurulduğu
için bir din devletiydi."
Izmirli okurum Sayın Zeki Büyüktanır, "...Os-
'manlı Imparatoriuğu'nun kuruluşu 1299, Hula-
gu'nun Bağdat'ı alıp Abbasi Hilafetine son verişi
1258. Arada 41 yıl var. Bu durum&a Osmanlı dev-
leti kurulurken Konya'daki Selçuklu Sultanı'ndan
izin istemesi, bu izin alınarak kendisine davul, tuğ
gönderilmesi biçiminde olacakken birsürçü lisan
mıdır. Yoksa gerçekten benim gözümden kaçan,
bilmediğim başka gerçekler mi vardır?.." diyor.
Sayın Büyüktanır'ın ilgisine teşekkür ediyorum.
Şimdi bu sorunu genişliğine irdeleyelim.
Mogolların ya da llhanlılann ilginç ve akılcı bir si-
yasetleri vardı. Herhangi bir yeri fethettikleri za-
man, tam bir "işgal" yapacaklanna, o yerde daha
önce "hükümran" olan kimsenin yanına birtakım
"danışman" ve "gözetmenler" dikerek iktidannı
sürdürmesine izin verirlerdi. Tabii vergilerini sürek-
li toplamak koşuluyla...
Örneğin Selçuklular 1243'te Kösedağ Sava-
şı'nda ağır bir yenılgi aldıklan zaman, Sultan 2. Gı-
yasettin Kevhusrev, veziri Mühezzibüddin Ali'yi
Moğol kumandan Baycu Noyin'e göndermiş ve
yıllık yüksek bir vergi ve belli sayıda hayvan karşı-
lığında tahtını koruyabilmişti.
Ancak 1243 tarihli Kösedağ Savaşı'yla 1308 ta-
rihinde son Anadolu Selçuklu hükümdarı Me-
sud'un öldürülmesi arasındaki dönemde Konya
Sultanlığı sadece biçımsel olarak varlığını sürdü-
rebilmiştir. Mükrimin Halil Yinanç bu konuda
şöyle yazar
"Moğollar evvela Anadolu sultanlığını müstakil
bırakarak yalnız kendisine vergi verir bir vaziyette
tutmuşlarsa da, sonralan siyasi müdahalelere baş-
lamışlar ve ilk önce nüfuzlan ve sonra da himaye-
leri altına alarakyavaş yavaş 'tabi devlet' haline ge-
tirmişlerdir."
Anadolu'daki Türkmen beylikleri, bu süreç için-
de yavaş yavaş Konya ile olan bağlannı koparmış-
lar ve bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Osmanlı
Beyliği bunlardan biridir.
llhanlılann Bağdat'ta da benzer bir politika izle-
diklerini tahmin edebilirız. "Abbasi Halifeliği" Mo-
ğollann Bağdat'ı almalanyla sona ermemıştır. Da-
ha sonra Bağdat'tan ayrılacak olan Abbasi hane-
danı, Mısır'a sığınacak ve Yavuz Sultan Selim
Mısır'ı aldığı zaman, son Abbasi halifesini de ora-
da bulacaktır.
Halifeyi Istanbul'a getiren Yavuz Sultan Selim,
Ayasofya'da yapılan bir törenle hem "mukaddes
emanetleri" ve hem de hilafet makamını Osman-
lı ailesi adına devralacaktır.
Konya Selçuklulannın 1308 tarihinde kesin ola-
rak tarihten silindikleri düşünülürse, 1299'da ba-
ğimsızlığını ilan eden Osmanlı Beyliği'nin, bu ba-
ğırfiselığı Konya'dan çok, Bağdat'a ve llhanlılara
karşı ilan ettiğini düşünmemiz yanlış olmaz. Fakat
bu "baö'ms/z///c"da_eksiktır.
Halil Inalcık'ın Âşık Paşazade, Oruç, Neşri
vb. gibi tarihçilerden aktardığına göre Osman Ga-
zi'ye beylik, yani siyasi hâkimiyet alametleri (ala-
met-i mulukiya), Selçuk sultanı tarafından tevcih
olunmuştur. Bu alametler Islamda, halifenin vela-
yet suretiyle hâkimiyet ve icra yetkisini valilere ve
sultanlara tevcihinde kullanılırdı. Böylece Selçuk
Sultanı, halifeden aldığı yetkileri Gazi Uç Beyi'ne
aktarmış sayılıyordu.
Bu aktardıklarım Sayın Büyüktanır'ı haklı çıkar-
tır mı bilemiyonjm. Fakat şunu biliyorum ki; Os-
manlı Beyliği bağımsızlığını ilan ettiği 1299'dan
önce oluşmuş ve daha sonra Konya'nın iyice güç-
ten düşmesi üzerine bağımsızlığını ilan etmiştir.
Gene aynı dönemde Osman Bey'in Bağdat'a
elçi gönderdiğini biliyoruz. Fakat tarihimizin o dö-
nemleri oldukça karanhktır. Zira o dönemle ilgili ilk
bilgiler 15. yüzyıl başlarında yazılan kitaplarda bu-
lunabilmektedir. Örneğin Ertuğrul Gazi'nin adına
ilk kez, Yıldınm Beyazıt zamanında yaşamış olan
Şemsettin Muhammedül Cezeri'nin "Tarihülls-
lam "ında rastlanmaktadır.
O dönem öylesine belirsizdir ki, Uzunçarşıh vb.
gibi birdizi önemli tarihçimiz, Osmanlı'nın bağım-
sızlığını elde etme tarihınin 1299 olmadığını ileri
sürmektedirler.
Osmanlı'nın kuruluş sürecini anahatlarıyla belir-
lemek istersek şöyle bir gelişim olmuştur:
Kayı boyu 1231'de Söğüt'e yerleştirilmiştir. Er-
tuğrul Gazi 1281 'de ölünce beyliğe Osman Gazi
gelmiştir. Çevredeki Bizans tekfurlarıyla başanlı
savaşlar yapan Osman Gazi'ye 1284 yılında Kon-
ya Sultanlıgı'ndan ilk "menşur" gelmiş ve bölge
Osman Gazi'ye mülk olarak verilmiştir. Daha son-
ra Konya ikinci bir menşur gönderecek ve 1289'da
"beylik alametlerini" (tuğ, davul vb.) verecektir.
1299'da Sulamış Isyanı çıkacak ve llhanlılara
karşı ayaklanan Sultan 3. Alaaddin Keykubat ye-
nilerek tahtı bırakacaktır. Konya tahtı bir süre boş
kalınca tüm Anadolu beylikleri çok rahatlayacak-
lardır. Işte "bağımsızlık" anlayışı buradan kaynak-
lanmaktadır.
Fakat llhanlılar Konya tahtına Gryasettin Me-
sut'u çıkaracaklar ve 1308 tarihinde öldükten son-
ra artık tahta kimseyi çıkarmayacak ve "genel va-
lilehe" yöneteceklerdir. Osmanlı Beyliği 1324'te
bile llhanlılara vergi ödemekteydi.
"Garip" bir gazete yazısı oldu. Ama umarım
okuriarım yararlanırlar.
İLAN
T.C.
ANKARA ASLİYE 23. HUKUK
MAHKEMESİ
Sayı: 1997 156
Davacı Başkent Elektnk vekılı tarafından davalılar
Burak Inş. Taah. ve Tufan Kundakçı aleyhine açılan ala-
cak davasında:
Davalılar Burak Inş. Taah. ve Tufan Kundakçf ya çı-
kanlan tebligatlar tebliğ edilememış ve adresleri de za-
bıtaca saptanamamış olduğundan, duruşma günü olan
20.11.1997 günü saat 11.05 'te mahkememızde tüm de-
lilleriniz ile birhkte hazır bulunmanız veya bir şekilde
vekil ile temsil ettirmeniz gerekmektedir. Aksi halde
HUMK.'nun 213-377. maddeleri uyarınca duruşmaya
gıyabınızda devam edılecegı ve karar verileceği ihtarlı
olarak tebligatlar yenne kaim olmak üzere teblıg
olunur. 17.09.1997'
Basın: 41668
/
\