29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 1997 CUMARTESİ 12 KULTUR Akbank Caz'mııfku geniş Cumhur Canbazoğlu IMUZIK Çarşamba gecesi Sabancı Center'da açıla- cak 7. Akbank Caz FestmJi, bu yıl isminde- ki uluslararası kelımesini silerek ve Anka- ra'ya da konuk oiarak iki yapısal değişikJik- le cazseverlerin önüne çıkıyor. Bunun dışın- da espn oiarak festıval yine sııadışı isimle- rin, deneysel projelerin, vitrindekiler yerine cazı saz yapanlann peşinde. Biletleri bırbu- çuk milyon TLden (öğrenciye yan fıyat) sa- tılacak festivalin programıyla ilgilı bilgiler verelim: Festivalin açılışını Sabancı Center'da Bet- ty Carter ve triosu (Bruce Flowers: piyano, Neal Caıne: bass. Enc Harland: davul) yük- lenıyor. Daha önce iki kez tstanbul'a konuk olan 68 yaşındaki Carter'ın olağanüstü ses tekniğinin yanında gençlere taş çıkaran sah- ne performansı hem açılış gecesi hem de 9 Ekim gecesi için bir caz ziyafetini garanti ediyor. Festivalin konserler bölümü Betty Car- ter'dan sonra 14 Ekim'e kadarmola veriyor. 14 Ekım, yapıtlan filmlerde kullamlmış, Garbarek'ten Charlic Haden'e dek birçok önemli ısimle çalışmalar yapmış, sürekli de- neylere girişerek gıtann ufkunu genişletmiş Brezılyalı usta Egberto Gismonti ve iki dos- tu. Jose Assumpcao (bass) ve Femando R. Carneiro'ya (gitar) aynlmış... 77 yaşına vartnış Vusef Lateef ile vurma- lılarda dünyanın sayılı isimlerinden Adam Rudolph birlıkteliğı ise festivalin en ilginç konserlerinden biri olacak. Lateef ın Asya ve Afrika kökenli etnik nefeslileriyle Ru- dolph"un vurmalılannın paslaşmasını iki ge- ce ızleyebılecek cazseverler. Cazırı genç kuşağından James Carter ise Craig Taborn (piyano) Jaribu Shahid (akus- tik bass) ve Tani TabbaTla (davul) birlikte on- lara aynlan iki günde standartlarla deneyle- rinden oluşan bir program sunacak. Yıne gençlerden oluşan Ned Rothenberg's Sync Ned Rothenberg: alto saksofon, bass klamet, Jerome Harris: gitar, bass, Samir Chatterjee: tabla) farklı dil arayanlara Ankara ODTU'de ve CRR'de seslenecek... Reggae ve punktan gelen tngiliz cazcı Courtney Piııeda yedi ki- şilik ekibiyle hem Ankara'da hem de lstan- bul'da çalacak. Cazla yetinmeyip ŞeytanÇık- mazı gibi popüler filmlere mûzik yazması dinleyıcilerini kızdırsa da Pine'ın saksofon- daki dehası sahnede her şeyi lehine çeviriyor. Deneysel arayışlan sevenler için MuhalRk- hard Abrams Quartet'ın piyanoyla şekille- nen doğaçlamalanndan oluşacak konser önemli. Festivalin yalnız Ankara'ya mahsus iki konserinden binncisinde bizden genç vete- nekler İmer Demirer(trompet), Mahmut Ya- lay(bass) ve AteşTezerf davul), TunaÖtcnel ustayla (piyano, saksofon) birlikte standart- lan ve albümlerinden bestelerini yorumlaya- caklar. Ikıncı konseri ise ODTÜ bünyesınden çıkan Türk Halk Bilimi Topluluğu Deneysel MûzikGrubuverecek. 14 kışilıkgrup. kla- sik Türk müziği ve halk müziğini caza uyar- larken aynı yolda yürüyen Asiaminör'den Ta- hir Aydoğdu ve Yahya Dai'den de destek ala- cak... SunRa ve Abdullah İbrahim'le çaldıktan sonra Cold Sweat grubuyla cazın zirvesine oynamaya başlayan Craig Harris ve dört ki- şilik ekibi, uzun yıllardır Tûrk müziğinin ya- nında cazı da inceleyen Barbaros Erköse'yle Ankara ve İstanbul'da cazseverin önüne çı- kacak. Bu arada Erköse'nin caz kokan bıral- bümünün piyasaya çıkmayı beklediğmi de ekleyelim. Son dönem cazla ilgili büyük yerli orga- nizasyonlarda çalmaya özen gösteren Acid Trippin imzalı özgün çizginin cazseverler ta- rafindan desteklenmesinin zamaru geldi. Bir albüm üzerinde çalışan Acid Trippincilerbu- güne dek değişik caz formasyonlannda mü- ziksevere çalmış başanlı isimlerden oluşu- yor: AH Perret (İdavye), Yataya Dai (sakso- fon), Sarp Maden (gitar), Raci PişmişoğJu (bass), Erdinç Şenol (davul), MuratOzbek (vurmalılar). Festiva] programı konserlerle sınırlı değiJ. Seminerler. fılm gösterileri ve sergilerle caz- severin bilgisini de arttırma girişimleri bu yıl da sürüyor. Aksanat'taki fılm gösterile- rinde ağırlık konser görüntülerinde. Charks Mingus'un beş dostuyla 1964'te Norveç'te verdiği konser, Rahsaan Roland Kirk'ün 1972'de Montreux Caz'daki performansını yansıtan görüntüler. Montreux'nün 25. yaşı- nı kutlamak üzere 1991 'de bir araya gelen Mites Davis'le Quincy Jones'un konseri, yi- ne Montreux'nün 30. yılından alınma Less McCann üçlüsüyle EdcBe Harris performan- sı, Don Cherry'nin "multi kulti" başlığıyla Stuttgart'ta verdiği deneysel konser gibi uzunluklan bir saat civannda on fılm ve Bertrand Tavernier'nın iki saatlık Round Midnight adlı uzun metrajlı fılmi Ingilizce altyazısız gösterilecek. Aksanat'taki seminerler de çok yönlü. Üc- retsiz ızlenecek seminerlerde Yusef Lateef yanm yüzyıla yaklaşan müzik deneyimleri- ni, Adam Rudolph ritim ve davul teknikleri- ni, James Carter caz dünyasında yaşananla- n, Craig Harris trombon çalma tekniklenni, Muhal Rıchard Abrams, dogaçlamanın do- ğasını, Ned Rothenberg de nefeslı sazlan an- latacak. Aksanat'ın festivaldekı ağırlığı bun- larla bitmıyor. Miles Davis'in 80'li yıllann başından ölümüne dek yaptığı tablolar da 25 ekime kadar sanatseverlere sunulacak. Cazın tadını, esprisini gece geç saatlere taşımak isteyenler için de Eski Yeşil'de jam sessionlar düşünmüş festivali düzenleyenler. Taksün'deki kulüpte, 14 Ekim'den başlaya- rak İlhan Erşahin, davulcu Kenm Wbflesen, basscı Doug Weissbeş gece çalacak. festiva- le katılan diğer cazcılann da sazlannı kapıp Erşahin'e katılacağını umuyoruz. Türküler Sevdamız Parlak bir sezon geçiren halk müziği pazanna dikkat çekıci bir albüm daha ka- tıldı. Erdal Erzincan. İsmail Özden, Tol- ga Sağ'm yorumlanndan oluşan Türküler Sevdalanmız adlı ASM Müzik etiketli al- büm, bu dalda özgün çalışmalar arayan- lara sesleniyor. Halk müziğini HBB, Flash TV, Kanal 7, Mesaj TV Samanyolu TV gibi kanal- lara bırakıp yalnız A Takımı'nda ya da İbrahim Tatiıses'ın belden aşağı espriler- le dolu şovu gibi magazın programlann- da anımsayan iddıalı özel televizyonlann, artık halk müziğinin gücünü görmelerinin zamanı geldi. Bugüne dek albüm tırajla- nna bakarak arabeskçilen ya da popçula- n tercih eden, Anadolu'ya ve kentlenn varoşlanna yapa> bir imaj pompalayan bu kanallara satışlarla da ders vermeye hazır- lanıyor halk müzikçileri. Ekipten Tolga Sağ, Bir Haber (söz-mü- zik: tsmaii Özden), MorKoyun (gelenek- sel), Gör Nic'ohır (söz: Şah Hatayı - mü- zik: Yüksel Yıldız), Erdal Erzincan, Yü- dız(kaynak: Ali Ekber Çiçek), Yar Senin Derdinden (söz-müzik: Davit Sulari), Ye- roen EDerinden (derleyen: Haydar Ağba- ba), tsmaii Özden, Ölüm (söz: Kemal Eroğlu - müzik: Ismail Özden). Oğul(söz- müzik: Mustafa Atıcı). Kimselerim Yök- tur Derdimi Yana (geleneksel) türküleri- ni yorumluyor. Albümde sanatçılann bir- likte seslendırdığı Ey Erenler (gelenek- sel) ve Aglasam mı (söz-müzik: Âşık Mahsuni) adlı iki türkü de yer alıyor. Legend çıkıyor Her yıl bizim festivallerin liste- sinde adı mutlaka geçerdi.Görüş- meler bu yıl tam rayır.a oturmuş- kenbukezdesağ- M r i!u * K TI lık sorunlan ne- lN.FauhAl.Han d e n i y l e 1 5 0 k i ] o _ luk Pakistanlı dev sanatçı Nusret Fatih AMHan (Nusrat Fateh Ali Khan) geleme- mişti. 16 Ağustos'ta ölüm haberi geldi Nusret Fatıh'in. Bin yıl önce Iran'da or- taya çıkan Kavvali adlı tasavvuf müziği- nin günümüzdekı en önemli icracısı olan, Ptter Gabriel'in Real World fırmasına yaptığı albümlerle, Günaha Son Çağn, Katil Doğanlar ve Ölüm Yolu adlı film- lerde kullanılan yâpıtlanyla uluslararası üne kavuşan 'Dt^u'nun gospekisi', yine EnConcertaRMİsVoL l.GarbarekKhan Ragas and Sagas, The Last Prophet, De- votional Songs, Shahbaaz, Mustt Mustt, Love Songs, Shanen Shah. Mght Song gi- bi bizim piyasada bulunan albümlerin- den sonra ünlü Legend albümü (Hag Ali Ali, Be Wafa. Kamli Wala Mohammed) Trikont etiketiyle piyasaya çıkıyor. Yüzünü Doğu 'ya çevirdi Loreenacılar'ın dikkatıne: Kanadalı arp- çı ve şarkıcının yedincı albümü The Book of Secrets (Gizemler Kitabı) geçen hafta Balet Plak etiketiyle yayımlandı ve özellik- le Beyoğlu'nda yok satmaya başladı. Türkiye'de tüm zamanlann en fazla sa- tan yabancı albümü ya da 45'liği hakkında elde kesin bir ven yok. Şirketlerin kayıtla- n en fazla on yıl öncesine kadar gidebili- yor. işin içıne bir de korsan mal ginnce bu konuda net bir rakam verebilmek zorlaşı- yor. Buna rağmen görünen köy lulavuz is- temiyor; Goran Bregoviç'in Arizona Dre- am'ıyle birlikte son dönemin en fazla sa- tan albümü The Mask and Mirror'la ve dı- ğer yâpıtlanyla Loreena McKennitt ilginç bir seyir izliyor Türkiye'de. Altı albümüy- le (Elemental- '85, To Dnve The Cold Win- ter Away- '88, Parallel Dreams- '89, The Visit- '92, The Mask and Mirror- '95, A Winter Garden Five Songs For The Season- '95) dünya çapında dört milyon satan, ttal- ya, Ispanya, ABD ve Avustralya'da hatın sayılır bir dinleyici kitlesine sahip olan McKennith bızde hiçbir videoklip yardımı almadan Mkhael Jackson ve Madonna da- hil uluslararası birçok megastan geride bı- rakıyor. Son oiarak Nflüfer ve Hümeyra ta- rafından kullanılan Tango To Evora'yla (The Visit albümünden) gündeme gelen Loreena McKennitt, Peter Gabriel'e ait Wiltshire Real World stüdyolannda. kendi şirketi Quinlan Road adına kayıt ettiği ye- ni albümünde sekiz yeni parçaya yer veri- yor. Seyahat ettiği her yerde etnik müziği in- celemeye çalışan, geçen yıl festival için gel- di ği Istanbul 'dan bol malzemeyle evine dö- nen McKennitt'ın dağarcığına girebilmiş üç Doğulu parça Prologue, Night Ride Ac- ross The Caucasus ve Marco Pblo, dığerle- n The Mummer's Dance, Skeüig,The High- wayman, La Serenissima. Dante's Pra>er alışıldığı gibi bir bütün halinde baştan so- na dınlenecek çalışmalar. Meraklısı için ekleyelim. Albümün ka- yıtlannda, beraber turnelere çıktığı Hugh Marshall. Brian Hughes, Donald Quan. Hos&am Ramz> ve Rkk Lazar'dan başka Saint Petersburg Korosu. Danm Thomp- son. Carotine Lavelle, Manu Katche. Nigel Eaton ve David Rhodes'dan yardım gör- müş Mc Kennıtt. Ispanya Bjork'a yaramiş Ingıliz müzik sahnesindekı aşın yoğun- luk, müzisyenleri kalitesi ne olursa olsun yenı bir şeyler bulup öne çıkmaya zorluyor; insanlan 'şaşırtma>a' yönelik bu yapay ya- nşın sonunda çoğu kez ortaya bir armoni kirliliği ve bıktıncı tekrarlar çıkıyor. Tabiı yanşın ruhsal faturası da haylı kabank. Bu nedenle son dönemde birçok isim yenilıği, aydınlığı doğada arayıp endüstri toplumu- nun tekdüzeliğinden kurtulmaya calışıyor. Ömeğin Smiths'in eskı lideri Morrisey gi- bi birçok yıldız tspanya'da, Italya'da yaşı- yor; bir süredır albümü beklenen Bjork da, yeni birvolbulabılmek ıçın altı aylığına Is- panya'ya kaçanlardan. Bjork'un geçen hafta yayımlanan yeni albümünün adı Homogenk. Debut Post ve Tetegram'dan sonra yapıştınlan pop yıldı- zı roîünü benimsemek istemeyen, bu arada Los Angeleslı dengesiz bir hayranının gön- derdiği bombalı paket sokunu kolay atlata- mayan Bjork'un o meşhurazmi ve meydan okuma dürtüsüyle neler yaptığını öğren- mek için iyi bir örnek oldu Homogenic. Bizim de katıldığımız genel kanıya gö- re 'culture chıb'lann lzlandalı kraliçesi bir kez daha kariyerinde yeni sayfa açmayı ba- şarmış. bir dizi yenılikle ozgün hava getir- miş. Nelerbu yenilikler? Öncelikle birkaç yıl- lığına kontrat yapöğı Graham '808 State' MassejT 'in düzenlemeleri yenne 'acid ho- use'un iyi gruplanndan LFO'nun beyni MarkBell'in kalemini seçmiş. Sonra, eski- den beri büyük aşk yaşadığı yaylılann yü- künü, deneyimlı Eumir Deodato'ya ver- miş, yaylılan The Icelandk String Octet's grubunaçaldırmış. lzlanda geleneksel mü- ziği üzerine araştırmalan olan DJ Asa XXX da son izlenimlerini aktarmış Bjork'a. Yaylılarla Bell'in sibernetik ritimlerini çarpıcı bir ustalıkla yan yana getiren albü- mün prodüktörlüğünü de yüklenmiş Bjork. Bu noktada yeni albümde de birkaç kez saptadığımız şekilde bazen detone olma ris- ki yaşayan, fazla bağıran, kelimeleri yiyen Bjork'un yanında, uyaran birinin bulunma- sı gerekiyordu bizce. Bu aksaklık albümün başansını gölgele- mıyor yine de; Budizm yardımıy la ıç huzu- runu bulan Bjork, geçmişe göre denn tema- larla Ali Neon Like, Shape Sifter Jq>gibı i- ki çok başanlı baladla Homojenic'i daha ıd- dialı koyuyor plakçı vitrinine. it? ü Eğjendirmezsen medyada yerin yok'Cem ve AH yani Cemali küçük- ken aileleriyle Malatya'dan ABD'ye göçmüş iki kardeş. Cem aile psikoloğu olmuş Yeni Dün- ya'da, Ali de sinema eğitimi gör- müş. Ancak müziği seçmişler ve uzun süre ABD'de grup müziği ve DJ'lik yaptıktan sonra bestelerini Türkiye'de değerlendirmeye karar vermişler. Grubun ilk ürünlerini iki yıl ön- ce adlannı taşıyan albümde dinle- miştik. Duymak tstiyorum gibi sı- h bir parçanın klibine rağmen is- tediği çıkışı yapamayan Cemali sonraritmikBttiyorum Sonumı'yla geniş kitlelere seslenmişti. Parça derin parçaydı ama göbek attırma- ya meraklılann elinde yanlış ad- reslere gitmişti. Cemali şimdi ikinci albümü Yuh Yuh'la geliyor. Âşık Mahzuni'nin ünlü parçasına modem bir yorum getiren grup, bu kez de eleştiriyi sevmeyen medyayı rahatsız etmiş durumda. Parçanın kJibi beyaz ek- randa neredeyse hiç yer bulamı- yor. Yaptıklan bazı işlere 'Anado- hı pop'un 1997 versiyonu diyebi- leceğimiz Cemali'yle yeni albümü ve yerli pop piyasasını konuştuk: - Yap&ğınız müziğe ne ad \-erile- bileceğj hiç taraşılmadı.Bu yeniso- und nasıl tanımlanabilir? Müzikal oiarak pop furyasm- dan kopuğuz, özgün işier yapıyo- ruz. Sözde de anlatım şeklimiz ya- • Cem ve Ali yani Cemaü, şimdi ikinci albümü Yuh Yuh'la geliyor. Âşık Mahzuni'nin ünlü parçasına modern bir yorum getiren grup, bu kez de eleştiriyi sevmeyen medyayı rahatsız etmiş durumda. lın, genellikle aşkla mistisizmi bir arada veriyoruz. Geldiğimizde bi- zi nonnal popa sokama>r ınca alter- natif pop dediler, bız de kabul et- tik. Daha o zaman ortalarda Özlem Tekin'in alternatif popu yoktu. Türkiye'deki poptan farklı olarak yaptıklanmızda felsefe ve derinlık var, bu nedenle seve seve alterna- tif pop adını benimsiyoruz. - Pekiyi ABD'de nasıl pazarlan- dıbu müzik? Amerika'da yaptığımız Whirl adlı albüm dünya müziği (world musıc) diye satıldı ve ilgi gördü. Değişik şekilde sentezledık çün- kü; Batılı altyapırun üzenne Türk müziğinin oturması hoşlanna git- ti. PeterGabrid ve Led ZeppeHn'in denemelerinden sonra insanlar Doğu'dan gelecek yenı müzikler duymak ıstiyor artık. - ABD'de ve burada farklı' ol- manın avantajlan ve dezavantajia- n neler? Farklı bir şeyler yapmanın avan- tajını daha fazla yaşadık; belli so- undun dışında hiçbir şey dinleme- yen kulaklara değişik müzik sun- duk ve sivrildik. 60-70'lerdeki ara- yış şimdi yeniden başlıyor, insan- lar da bu yeniliklere destek veriyor. Tek sorun televizyonculann farklı işleri sevmemeleri. Kendimızi ta- nıtmamız için fazla seçenegimız yok, çünkü televizyonlar ratingi yüksek tutmak için insanlan yalnız eğlendirmeye calışıyor. Doğru dürüst konuşacak prog- ram bulamıyoruz. sorularhep bel- li, 'Kiminle berabersin?'. 'Gecele- ri neler yapıjDrsun?' Yani politık, sosyal konulan konuşmak, tartış- maİc yasak. TRT'ye gittik, Yuh Yuh 25 yıl denetimden geçmemiş, bizim yaptığımızı da geçirmedıler. Ülkede rezillikler, Susurluk yaşa- nırken bu parça denetimden geç- meliydi. "Abıik parçalar geçiyor, neden bizi engellivorsunuz" diye sorduk. cevap vermediler. Anlaşı- lan herkesin göbek attırmak istedi- ği bir ortamda medyatik parça de- ğıl Yuh Yuh. - Halk müziğinden başka pro- tt-st düzenlemeler \ar mı dağarcık- ta? Amerika'daki dost çevremiz çok yakmdan izliyor halk müziğimizi, ellerinde Türkiye'de kolay bulun- mayacak taş plaklar ve malzeme var. Onlann akıttığı bilgileri ince- liyoruz, âşık müziğinin sürekli içınde kalmaya çalışıyoruz. Bu tip parçalan kullanmak biraz da ruh işi. Örnegin lntemet'te her gün Su- surluk'u anlatan Türk gazetelerini okurken çok etkilendik ve Yuh Yuh çıktı. Anlatım şeklimiz aslında yu- muşak, eleştinyi dolayh yollarla yapmayı seviyoruz. Türkiye'de iki dünya var, bıri büyük şehirlerde ve Ege, Akdeniz kıyılannda az kişi- nin yaşadığı parlak yaşam. dığeri de Doğu ve Istanbul'un etrafında- ki yaşam. Televizyon gerçeklerden tama- men kopuk bir hayatı göstererek özellilde gençleri boş hayallere sü- rüklüyor. Batılılaşma adına veri- len altı boş şeyleri kısa süre sonra gençler sindiremiyor ve mutsuz oluyor. tşte biz kendi bakışımızla bunlan eleştiriyoruz. tki kaset ka- famızdakileri tam olarak yansıt- maya yetmedi. tavizler verdik ama mutlaka içımizdekini tam yansıta- cağız bir gün. rnpı'ıe ANDAK MESAM'da Genel Kurul Toplantısı Ülkemizin müzik alanında yaratıcı olarak uğraş verenler önemli bir olay yaşayacaklar. Besteci, müzik sözü yazarı, aranjör (orkestra düzenleme- si yapan) ve editör (yayıncı) kesimini oluşturan, kısaca "yaratıcı" kitlenin telifhaklarıru koruyan tek meslek bir- liği MESAM'\n 5. Olağan Genel Ku- rul Toplantısı yapılıyor. Bugün Tak- sim'de "The Marmara Oteli" Opera Salonu'nda başlayacağı bildirilen, an- cak çoğunluk sağlanamaz ise 5 ekim pazar (yarın) saat 11 'den itibaren yi- ne aynı yerde yapılacak olan bu top- lantının, ülkemizde değişen vegelişen sosyo-ekonomik koşullar ve buna bağlı sorunlar nedeniyle müzik sektö- ründeki yaratıcılar için büyük önemi ve değeri var... MESAM'ın 1995 yılından bu yana görevli olan başkan ve yönetim kuru- lu üyelerinin çalışmalarına göre, edin- diğimiz bilgiler doğrultusunda yapı- lanlar, üzerinde durulan konular ve ye- ni dönemde yapılması öngörülenler hususunda, müzikle ilgilileri ve okuyu- culanmızı kısaca bilgilendirmeyi ya- rarlı bulmaktayım. Gerçekleşenler dı- şında, her alanda olduğu gibi doğal sayılan eksikler ve hatalar kuşkusuz vardır ve olacaktır. Gelelim olanlara: 5846 sayılı yasanın değiştirilmesi ve 47 70 sayılı yasanın çıkarılması sağlandı. 47 70 sayılı yasada yer alan "eser sahiplen"ri\n hakları konusun- daki eksik ve yanlış hükümlerin düzel- tilmesı için çalışmalar yapıldı, Kültür Bakanlığı 4110 sayılı yasayı yeniden ele aldı. TRT Kurumu'na ayrıcalık sağlayan 5846 sayılı kanunun 43. maddesının değiştirilmesi sağlandı. Radyo-Televizyon Üst Kurulu'nun (RTUK) Radyo-TVyayınlanndaki Telif Hakları Yönetmelıği'nin çıkarılması ve yürüriüğe konması sağlandı. Mahkemelerde uzun süren davalar sonunda, 4110 sayılı yasaya, "Ihtisas Mahkemelerı" kurulmasına ilişkin madde konulması istendi. Yargının bilinçlenmesi ve bilgilen- dirilmesi için Istanbul Barosu ile or- taklaşa paneller düzenlendi. Başta atv, Show TV, Kanal D, Interstar, TGRT olmak üzere bölgesel ve yerel birçok Radyo-TV ile telif hakları söz- leşmesi imzalandı. Mağaza, dükkân, otel, disco vb. yerlerden telif tahsila- tı yapılmaya başlandı. Belediyeler ile birlikte çalışarak "fems//a/an/"telifle- rinin tahsiline ilişkin yasa hazırlanarak TBMM'ye sunuldu. MESAM'ın üye olduğu uluslararası konfederasyorv CISAC ve dolayısıyla sözleşmelerle bağlantılı SACEM ve GEMA ile ilişki-: ler sürdürülmekte. Önemli ve yeni ge-^ lişen bir olay: Ülkemizdeki yabanc£ müzik temsilcileri editör (yayıncı) ku-^ ruluşlan MESAM ile ilişki kurmuşŞ bulunmaktadır. nugjaraYerli popta Tarkan haftalardır üçüncir albümü Ölürüm Sana'yla zirvedeki yeri- ni koruyor. Çelik, dördüncü albümü Sev- dan Gözümün Bebeği'yle bir türlü Tar- kan ' ı geçemedi. Sibel Can ise Sibel Can'la Bu Devirde ile üçüncülükteki yerine geri döndü... Türk sanat müziğinde zirvedeki sırala- ma pek değişmıyor: Emel Sayın filmlerde seslendirdiği parçalardan oluşan Başrol- deEmelSayuı'labinnci, BütentErsoj.Ma- azallahia ikinci. Muazzez Ersoy, Nostalji 2 ile üçüncü. Halk müziğinde Yavuz BingöL ikinci ça- hşması Baharun Sensin'le bu dalın uzun süredir 1 numarası. Ceylan. listeye Güldes- tim ile ikinci sıradan girdi. Musa Eroğhı- onuncu solo albümü HaKl İbrahim/Kerbe- la Destanı'yla üçüncü sırada. Yabancı müzıkte yeni lider,The Book of Secrets'la Loreena McKennitt Rkky Mar- tin, A Medk) VTvir adlı albümüyle ikinci; Spice Girls, Spice'la üçüncülüğe indi. yeniler- The Big Picrure - Elton John - Grace of Mj Heart - O. S. T. - Lemon Popsicle 1 - O. S. T. - Papermoon - Papermoon -LiarLiar-O. S. T. - My Way/The Best of Frank Sinatra - MTV Ûnplugged - Maxwel 1 - The Best of - Henry Mancini - Greatest Hits - Boston - Honey - Mariah Carey - Everyone Says I Love You - O. S. T. - Get on The Bus - O. S. T. - Vanishing Point - Primal Scream - Passion Dance - Herb Alpert - Duygular - Aslı Hünel - Dinle - Şebnem Paker - Rdaxing - Kerem Görsev - Harman Yeri - Arzu Görücü - Merhaba - G ü1ben Ergen - Güldestim - Ceylan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle