Katalog

29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Rusya, Yunanistan'a S-300 satmıyop • MOSKOVA (AA) - Rus diplomatik kaynaklan, Yunanistan'a S-300 füzeleri ve SU-27 savaş uçaklan satılacağı yolundaki haberlerin doğru olmadığını öne sürdüler. Atina'da görevh bir Rus diplomat, Interfas ajansına yaptığı açıklamada. bu satışın neden gerçekleşmeyeceği konusunda aynntıh açıklama yapmadı, ancak engelin ABD olduğunu belirtti. Rus diplomat, "Yunanistan'm bir NATO ülkesı olduğu unutulmamalı. Bu ülkenin silah parası doğrudan doğruya Washington'dan geliyor. NVashington, doğal olarak Rusya"nin Yunanistan'a askeri ekipman göndermesine karşı" dedi. Çlinton, Özal'ı övdü • VVASHEVGTON (Cumhuriyet) - Ortadoğu ve Türkiye konulannda düşünce üreten saygın bır kuruluş olan NVashıngton Enstitüsü tarafından Ozal'ı anmak amacıyla düzenlenen Türk- Amenkan ilişkileri üzerine Turgut Özal'ı Anma Konferansı'na, ABD Başkanı Bill Clinton da bir mesaj gönderdi ve Turgut Özal'ı övgüyle andı. Özal'laşubat 1993'te başkanlık döneminin başında tanışma "ayncalığına sahip olduğunu" belirten Clinton, "Beni Oval Ofıs'te zıyaret eden ilk yabancı dev let başkanıydı ve Türkiye'nin kritik jeostratejik önemine ve ABD-Türkiye ilişkilerine bakışındakı önsezı ve anlayış derinliğı ıle benı etkilemişti. Özal'm kaybı, ABD ve uluslararası camiada derinlemesine hissedildi" dedi. Cezayir'de şiddet • CEZAYİR(AA)- Cezayir'de aşın dinci militanlann, yerel seçimlerin yapıldığı perşembe gününden bu yana toplam 40 sivili öldürdükleri bildirildi. Gazetelerde yer alan haberlere göre mılitanlar güneydeki Medea bölgesinde pazar gecesi 10'u çocuk 16 kişiyi boğazlannı keserek öldürdüler. Batıdaki Oran kenti yakınlannda barikat kuran militanlar da özel bir otomobilde seyahat eden 3 kışiyi öldürdüler. Doğudaki Tebesa kenti yakınındaki El- Aagla'da pazar gecesi 3 kişi, perşembe günü Grira'da düzenlenen bombalı saldında 5 kişi, Tlemcen yakınındaki Oled-Celil'de 5 kişi ve Ayn Fezza'da cumartesi günü bir kişi ö'dürüldü. Fransız aydınlar Cezayir'de • CEZAVİR (AA) - Fransız sanatçılar ve aydınlar, Cezayir'de banş ve ıstikrann sağlanması için 10 kasım ginü Paris'te bir gösteri yiirüyüşü yapacak. Fransa Kültür Bakanı Jack Lang, "Göstericilerin amacı, Cezayir hükümeti ve köktendinci gruplar arasıda cevam eden çatışmada taraf dmakdegiT'dedi. KKTC Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı Bill Clinton'ın Kıbns özel temsilcisi ile Washington'da bir araya geldi Holbrooke'tan Denktaş'a baslaFUAT KOZLUKLU VVASHINGTON -KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş, Kıbns Rum Kesimi'nin Avrupa Birliği (AB) üye- liğine destek vermesi konusunda ABD'nin kendilerine baskı yaptığını söyledi. Denktaş "Adada en kötü kri- ze doğru yol ahndığuu, Rumlann silah zoru>la yapamadıklannı müzakere yoluyla yapmalanna boyun eğmeye- ceklerini'' söyledi. Cumhunyet Bayramı kutlamalan- na katılmak üzere ABD'de bulunan Denktaş. ABD Başkanı'nın Kıbns Özel Temsilcisi Rkhard Holbrooke ile öncekı gün VVashington'da iki saate yakın baş başa görüştü. Holbrooke, Denktaş'la göreve geldiğinden beri yaptığı beşinci görüşmede adadaki so- runun çözüme kavuşması durumunda AB'nin Türkiye'ye karşı tutumunun değişeceğini, bunun için "bazı taviz- ler verilmesi gerektiğini" savundu. "BizABDolarakTürkiye'ninABiçiıı- de \erini alması için büyük çaba har- camaktayız. Elinizi açın. cömert dav- ranın, bunu bahalamayın'" dıyen Clin- ton'ın özel temsilcisi "Kıbns sorunu- nun aşılmasının Türkiye'yi önenüi öl- çiide etküeyeceğj" uyansında bulun- du. Görüşmeden sonra Holbrooke çev- resinı saran gazetecilerin sorusunu ya- • Denktaş, Holbrooke'un Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı tutumunu değiştirmesi için Kıbns'ın Avrupa Birliği'ne tam üyeliğini desteklemesini istediğini söyledi. • Holbrooke "Biz ABD olarak Türkiye'nin AB içinde yerini alması için büyük çaba harcamaktayız. Elinizi açın, cömert davranın, bunu baltalamayın" dedi. nıtsız bırakırken Denktaş yaptığı açık- lamada. Holbrooke'un, KKTC'nin statüsünü yitirmeden AB ile görüşme- lere katılmasını önerdiğini belirtti. "Sayın Holbrooke, Kıbns Rum Kesi- mi tarafından AB'ye tek taraflı olarak yapılan üyelik müraacatına KKTC'nin de destek vermesi konu- sunda beni etküemeye çahşryor. Açık- ça kastettiği, Rumlar'ın AB'ye başvu- rusunu destektememiz, tek Kıbns ola- rak AB'ye girme oyunu oynamamız. Benim anladığun biı" diye konuştu. Denktaş-HolbTooke görüşmesinde her ıki taraf. göriişlenni bir kez daha dile getirdi. "VVashington'a son sözü- miizü söyiemeyegeküm" dıyen Denk- taş. "Kıbns'ın, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini etkikyecek bir mesele oldu- ğunu söylüyorlar" dedi. Rauf Denktaş "Açıkça kastettikleri, Rumlar'ın AB'ye üyelik başvurusunu destekle- memiz" diye konuştu. KKTC Cumhurbaşkanı. gazetecile- re yaptığı açıklamada, ABD'nin me- seleye. Türkiye- Yunanıstan-AB-Kıb- ns çerçevesinden baktığını ve bır uz- laşma formülü aradığını belirtti. 'Klerides kımıldayamaz' Denktaş. şöyle de\am etti. "Türki- ye ile Yunanistan'm sık sık karşı kar- şıya kabnası. bunlan rahatsız etmek- Washington'a son sözünii söylemekiçin geldiğini belirten Rauf Denktaş, Holbrooke'un Rumlar'ın AB üyeliğine destek isteğiyle karşılaşü. tedir. Her iki tarafin biraz tavizverme- siyte, meselenin halledilebileceğini ve bunun da Türkiye için AB yolunu aça- bileceğini düşünüyorlar." Denktaş. AB'nin. Rum tarafı ıle müzakereler konusunda 13 aralıkta karar vereceği- ni hatırlatarak Holbrooke'un, Rum Kesimi lideri Glafkos Klerides'ın se- çımlerden önce "kımıldayabileceğine" inanmadığını da belirtti. Rauf Denk- taş "AB bu karan verirse, bizim de Türkiye ile aldığımız karar var" dedi. Rauf Denktaş, Holbrooke'un, S- 300 füzeleri üzerinde hassasiyetle dur- duklannı, adada konuşlanmayacağını ümit ettiklerini, buna inandıklannı ve endışe edilmemesi gerektiğini söyle- diğinı de kaydetti. Denktaş, 23 yıldır adada kan dökülmemesine karşın ABD'nin Kıbns'a ilgisinin, 2 NATO üyesi arastnda bir kriz nedeni olmayı sürdürmesinden kaynaklandığını da ifade etti. 'Blöfyapnuyoruz' KKTC Cumhurbaşkanı, Kıbns so- rununun sonımlusunun Yunanistan olduğunu, Rum-Yunan tarafının me- seleyi Megak) tdea çerçevesinde gör- düğünü de vurguladı. Cumhurbaşka- nı Denktaş sözlenni şöyle tamamladı: "VVashington'a son sözümûzü söyle- mek için geldim ve (Blöf yapağımızı sanmasınlar) düşüncesivle gddim. 34 yüdu"yapılan haksıztıktan vazgeçilme- sini vurğulamaya gddim. KKTC'nin haklannı savunmak mecburiyetinde- yim. Ama Runüarile bir kavgamız var. Bukavgaıun halledilmesini isteyen ve arzu eden taranz. Gereksiz bir kavga idL Silah zoruyla yapamadığuu müza- kere yolu\la vapmasına da boyun eğ- meyiz. Rum ile uzlaşjrsam iyi olur. ama uzlaşmazsam diye de kötümser ol- mam." İSMAİL CEM AB olmazsa dünya durmaz • Avrupa Birliği'nin Türkiye ile bütünleşmekten vazgeçmesi durumunda zararlı çıkacağını savunan Cem, birlik içinde Türkiye'yi engellemek isteyen iki üç ülkenin olduğunu söyledi. SERKAIN DEMİKTAŞ ÜSKÜP/TTRAN- Dışiş- leri Bakanı İsmaü Cem, Av- rupa Birliği'nin Türkiye ile bütünleşme hedefinden vazgeçmesi durumunda bundan AB'nin zararlı çıka- cağını söyledi. Almanya'nın tutumunda eskiye oranla iyiteşme olduğunu belirten Cem "Tünave'yi engeDemek isteyen 2-3 ulke var" dedi. Cem, Makedonya ve Amavutluk'u kapsayan gezisi sırasında, 25-26 ekim günlennde Lu- xemburg'da yapılan AB dışişleri bakanlan top- lantısının sonuçlannı da değerlendirdi. Türki- ye dosyasının yenıden tartışılmaya başlandığı- ru anlatan Cem "2-3 ülkenin Türkiye'nin üye- Bğini engelleme çabasında olduğu iztenimi al- dım" dedi. Cem, bu ülkelenn adlannı verme- meye özen gösterdi. AB'nin Türkiye'nin başlıca hedeflerinden bin olduğunu belirten Cem. şu görüşleri iletti: "AB-Türkrv-cilişiklcrinin geliştirilmesi. Tür- kiye'nin olduğu kadar AB'nin de varannadır. Bundan sonrası AB'nin kendi sonınudur. Bi- zim çabalanmız bir yere ulaşmazsa, dünya bi- zim için duracak değiL Biz kendi eksikhJderi- mid tamamlama>a çauşacağız. AB. bütünleş- me hedefımizden \azgeçerse bundan sadece biz değil kendileri de ka>beder." Ismail Cem, 3 ay önce Alman resmi politı- kasına göre Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna gı- bi görüldüğünü, ancak kendisınin ve Başbakan Mesut Ydmaz'ın ziyaretlerinin ardından bu po- lıtikada olumlu değişikler olduğunu bildirdi. Cem Tiran'da Dışişlen Bakanı Cem, dün Arnavutluk'tate- maslannı tamamladı. Cumhurbaşkanı Recep Mevdani. Başbakan Fatoş Nano ile görüşen Cem. Dışişlen Bakanı Pascal Milo ile dışişle- ri bakanlıklan arasındaki protokole imza attı. Yapılan görüşmelerde ekonomik ilişkilerin ge- liştırihnesinin yanı sıra iki ülke arasındaki eği- tim ve savunma sanayı işbirliği de ele ahndı. YıOardır Kolombiya yönetimine karşı mücadele veren Marksist FARC son a> larda gerilla savaşına hız verdi. Kolombiya'nın umudu ABD Dış Haberler Servisi- Kolombi- ya ordusunun Marksist gerillalar- la mücadele için ABD'den yardım ıstedi. Bugüne kadar Kolombiya or- dusuna doğrudan destek vermek- ten kaçınan ABD'nin, gerillalann uyuştunıcu kaçakçılanyla işbirli- ği yaptıklan iddiaian üzerine uyuştunıcu kaçakçılığıyla müca- dele için verdüderi mali yardımı gerillalarla mücadeleyeyöneltme- yi kabul ettikleri ifade edildi. Kolombiya Genelkurmay Baş- kanı Manuel Jose Bonett, ABD u>oıştunıcuyla mücadele birimi başkanı Barrj1 McCafrey'in ülke- ye düzenlediği üç günlük ziyare- tin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada "ABD uyuşturucuyla mücadeie operasyonlan içiniste- diği kadar >*ardun verebilir. Şimdi üstelik uyuştunıcu kacakçılan ile geriDalar arasmda stratejik bir it- • Ülkenin yüzde 40'ını kontrolleri altında tutan solcu gerillalann seçimleri boykot çağnsına uyan halkın çoğunluğu sandık başına gitmedi. Gerilla hareketinin giderek güçlenmesi üzerine Kolombiya yönetimi ABD'den yardım istedi. tifak da var" dedi. Bonett, ABD Kongresi'nin 30 yılı aşkın süredir gerillalarla mücadele eden Ko- lombiya hükümetinin gerillalarla mücadeleye destek paketini onay- layabileceğini belirtti. General Bonett "ABD'nin ver- diği paranın tümii uyuştunıcu ka- çakçıhğı ve uyuştunıcu kaçakçısı gerillalarla mücadele için" diye konuştu. VV'ashıngton, Kolombi- ya'nın yüzde 40'dan fazlasının kontrolünü ele geçirdikleri söyle- nen solcu gerillalann giderek ar- tan gücünden duyduğu kaygıyr daha önce dile getırmiştı. ABD bugüne kadar ülkenin iç işlenne müdahalede bulunmakla suçlan- mamak için güney yanmkürede- ki en kötü insan haklan kamesine sahip olan Kolombiya ordusuna doğrudan destek vermekten ka- çınmıştı. Ne varki McCaffrey, Kolombi- ya'da resmi temaslarda bulunduk- tan sonra orduya ABD'nin ülke- ye vermekte olduğu uyuşturucuy- la mücadele yardımını "kokain sa- nayii ile ülkedeki 15 bin kadar ge- rilla arasındaki ittifakla" savaş- mak için kullanabilecekleri konu- sunda açık bır mesaj verdi. ABD, bundan sadece bir kaçay öncesi- ne kadar ülkedeki uyuştunıcu kar- telleriyle gerillalar arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu kabul et- miyordu. Yerel seçimlere boykot Bu arada, Kolombiya'da pazar günü yapılan yerel seçimlere ka- tılımın son derece düşük olduğu açıklandı. Marksist gerillalar, halkı seçim- leri boykot etmeye çağırmış ve se- çim günü saldınlar gerçekleştire- ceği tehdidinde bulunmuştu. 38'i adâylardan olmak üzere yüzlerce kışınin ölümüne neden olan kan- lı kampanya 1879 adayın da gözü- nû korkutarak adaylıklannı çek- melerine neden olmuştu. Katılımın düşük olmasma kar- şın, nüfusun yüksek olduğu bölge- lerde katılımın da nispeten yüksek olması yetkililer tarafından Mark- sist gerillalara karşı önemli bir za- fer olarak nitelendi. Türkiye'ye lejyoner davası • Le Figaro gazetesi, Türkiye'de yâkalandığı lejyoner hastalığı yüzünden öldüğü iddia edilen Fransız vatandaşının ailesinin Antalya'daki doktorlar aleyhine dava açtığını bildirirken 7 Fransız turistin daha aynı hastalığa yakalandığını öne sürdü. PARİS(AA)-Türkiye'delejyoner^ r hastahğına yâkalandığı için öldüğü iddia edilen Fransız vatandaşının ailesinin, Antalya'daki doktorlar ve yardım şirketleri aleyhinde dava açacağı bildirildi. Fransa'da yayımlanan Le Figaro gazetesinin dünkü haberinde, lstanbul'da Festival OteB'nde kalan 7 Fransız turistte hastalık görüldüğü iddiasına geniş yer verildi. Haberde, 24 eylül tarihinde, 15 günlük bir yolculuk için 40 kişilik grupla Türkiye'ye gelen turistlerin, tstanbul ve Antalya'ya yaptıklan ziyaret anlatılarak. rehberin ve Türk hekimlerin aşın yorgunluktan şıkâyetçi olan Fransız vatandaşının durumunu yeterince ciddiye almadıklan ileri sürüldü. Söz konusu hastalık sırasında, bilgi ve materyal eksikliğinin önemli rol oynadığı öne sürülen haberde, Fransız vatandaşının eşinin çabalan ile ambulans içinde hiçbir yardım ve destek olmadan lzmir havaalanına, oradan da Paris'e getirilerek hastaneye kaldınldığı ve 7 ekim günü hayatını kaybettiği bildirildi. Le Figaro gazetesinde konu ile ilgili olarak yer alan başka bir haberde de istatisliklere göre 24 Avrupa ülkesinde bu hastahğın görüldüğü kaydedildi. Haberde, 1994 yılında 153, 1995'te 172, 1996'da 246 ve 1997 yılınm ocak ve eylül aylannda Avrupa'da 151 vakaya rastlandığı hatırlatıldı. îıştıl çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çalıştık çahştık çalıştık çalıştık çalıştık sızın ıcın. SEKERBANK