05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA HABERLER Yüksel geri dönmüyop • ANKARA(AA)- Balıkesir Valisi Alaaddin Yüksel, Emniyet Genel Müdürlüğü"ne dönmesini sağlayan yargı karanndan "sarfı nazar" etti. Eski İçişleri Bakanı Meral Akşener tarafından görevden alındıktan sonra Çankın Valiliği'ne atanan Yüksel. bu atartıa işleminin iptali ve yürütmenın durdurulması istemiyle Bölge tdare Mahkemesı"ne dava açmış ve mahkeme yürütmeyi durdurma karan vermişti. Yüksel, Emniyet Genel Vlüdürlüğü görevine döndükten bir süre sonra Bakanlar Kurulu karanyla Balıkesir Valiliği'ne atanmıştı. Bu atama işleminin iptali için de dava açan Yüksel'in bu istemi Danıştay'da kabul edilmişti. Ancak Alaaddin Yüksel'in, lehıne çıkan bu karardan yararlanmak istemediğini geçen hafta tçişleri Bakanlığı'na bildirdiği öğrenildi. Cumhurbaşkanlığı İnternet'te • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlığı'nın, bugünden itibaren İnternet'e bağlanacağı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre. aboneler Internet'ten Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in günlük programlannı. basın açıklamalannı görebilecekler. Cumhurbaşkanlığı lnternet sitesinin adresi şöyle: "http :/' 'www.cankaya.gov.tr" Sözleşmelere onay • İstanbul Haber Servisi - Tüm Belediye Memurlan Sendikası (Tüm Bel-Sen) Genel Başkanı Vicdan Baykara, 8 yıldır grevli toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlükler mücadelesini kesintısiz sürdürdüklerini belirterek "Sendikamız. kamu emekçilerinin mücadele tarihinde bir ilke imza attı. Yargıtay 4. Ceza Daıresi'nin aldığı kararla kamu çalışanlannın toplusözleşmeleri onandı" dedi. Asil Nadir mağdurları • İstanbul Haber Servisi - 18 mayısta Türkıye'ye gelen ve 30 mayıs tarihinde düzenlediği basın toplantısında eski çalışanlanna olan tüm borçlannı ödeyeceğıni söyleyen ünlü işadamı Asil Nadir hâlâ sözünü yerine getirmedi. Nadır'in eski çalışanlan cuma günü saat 20.00'de Türkiye"Gazeteciler Cemiyeti'nde toplanarak tepkilerini dile getirecekler ve konunun çözümü için yapacaklan girişimleri belirleyecekler. Özal anıldı • \\ASH1NGTON (Cumhuriyet)-8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal. ABD'de anıldı.ABD'nin düşünce ve politika üreten etkin kuruluşlanndan VVashington Enstitüsü'nün. 8. Cumhurbaşkanı Özal anısına bundan böyle her yıl gerçekleştireceği toplantılan başladı. llk toplantıda Devlet Bakanı Işın Çelebı ve ünlü tarihçi Bernard Lewis birer konuşma yaptı. Lewıs, demokratik yapısıyla Türkiye ve teokratik yapısıyla tran'ı gelecek için bölge ülkelerine alternatifler sunan çok önemli iki ülke olarak tammladı. Kısa Kısa... • İstanbul Diş Hekimleri Odası, kentteki sağlık sorunlannın çözümünde koordinasyonu sağlamak amacıyla tstanbul îl Sağlık Müdürlüğü öncülüğünde bir "sağlık platformu" oluşturulmasını önerdi. • İstanbul Vaiiliği, 14 ekim günü başlayan ve birçok ilçede etkisini gösteren yağışlann neden olduğu su baskınlanndan zarar gören 1003kişiye,toplam25 mflyar 75 milyon lira yardım yapn. • Türkiye'nin ilk "hava durumu" sunucusu. meteoroloji uzmanı Ali Esin'in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Anayasa Mahkemesi, 20 dosyadan oluşan kanıtlan savunma hazırlaması için RP'ye gönderdi Cilıat kasedi de dosyaya kondu DİSK kurucularından ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral Savaş. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın partililerden "cihatiçin Kanal 7'ye yardım istediği'' konuşmasının kasedini çözümüyle birlikte kapatma davasını sonuçlandıracak olan Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi. Anayasa Mahkemesi de 20 dosyadan oluşan "ek kanıtian" RP'ye tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıîığrnın RP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açtığı kapatma davasındaki hukuki süreç işliyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın geçen hafta parrisinin grup toplantısında açıkladığı ve Kanal D'de yayımlanan. Erbakan'ın Kanal 7 için yardım istediği konuşmasına ilişkin soruşturma sürerken. RP Genel Başkanı'nın konuşmasının yer aldığı kaset kapatma davasma kanıt oluşturdu. Kanal D'den Erbakan'ın konuşma kasetini isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, kaseti deşifresi yapılmak üzere Ankara DGM Başsavcılığı'na göndermişti. Erbakan'ın konuşmasını. "RP'nin şeriatçı eylemkrin odağı olduğu" suçlamastmn kanıtlan arasında değerlendiren Başsavcı Savaş, kasedi davanın kanıtlan arasmda yer almak üzere önceki gün Anayasa Mahkemesi Başkanlığfna gönderdi. Alınan bilgiye göre Anayasa Mahkemesi Başkanhğı da davada bugüne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer kanallardan ulaşan kanıtlan davayla ilgili bularak 20 dosya halinde "ek kanıt" olarak RP'ye iletilmek üzere başsavcılığa gönderdi. Kanıtlann RP yetkililerinin çeşitli yerlerde yaptıklan konuşmalardan oluştuğu bildirilirken kanıtlann gönderilmesiyle RP'nin 11 kasımda Anayasa Mahkemesi heyeti önünde yapacağı sözlü savunma öncesinde, bunlan da dikkate alarak savunma yapmasına olanak sağlandı. RP'li beledıyelerin RP Genel Başkanı Erbakan'ın istemi doğrultusunda Kanal 7'ye yaptıklan maddi yardımlara ilişkin soruşturma sürüyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlıgf nın eşgüdümünde soruşturma yürüten İçişleri ile Sanayi Bakanlığı müfettişleri, önceki gün yaptıklan toplantıda soruşturmaya ilişkin olarak yöntem belirlediler. Soruşturma sonunda Kanal 7 televizyonunun yayıncısı Yeni Dünya tletişim'i feshetmesi durumunda Radyo Telev izyon Ost Kurulu'nun da söz konusu kuruluşun yayınlanna son vereceği bildirildi. 'Kan'pmpagandasınaferfeke Ankara DGM Başsavcılığı, RP'li Asiltürk hakkında, 'halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği' gerekçesiyle fezleke hazırladı ANKARA/GEBZE (Cumhuriyet) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı. RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'ün "haUa kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği" gerekçesiyle Türk Ceza Yasası uyannca yargılanması için fezleke hazırladı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi. Atatürk'e hakaretten 3 yıl hapis cezasına mahkûm olan RP'li Çayırova Belediye Başkanı Yaşar Alkan'ın cezasını oybirliğı ile onadı. DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafindan hazırlanan fezlekede. Oğuzhan Asiltürk'ün RP'nin 14. kuruluş yıldönümü kutlamalan nedeniyle yaptığı konuşmanın dava konusu yapıldığı belirtildi. Fezlekede şöyle denildi: "RP'nin 14. kuruluş yıldönümünde konuşma yapan Genel Sekreter Oğuzhan Asiltürk, RP hakkında Anayasa Mahkemesi'nde açılmış olan kapatma davası söz konusu olduğunda, 'Sıze söz veriyorum. RP için herkes canını ve mahnı ortaya koymaya hazırdır" demek suretiyle TCY'nin 312/2 maddesinde düzenlenmiş olan 'halkı sınıf. ırk, din. mezhep veya bölge farkhlığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik' suçunu işlemiştir. Zira bu sözlerle siyasi görüşü farkb olan bir kısım insanlara partilerinin kapaOlması halinde yapacaklan mücadele için mesaj verilmiştir. Bu insanlar. kendileri gibi düşünmeyen kişüere karşı kin ve düşmanlığa tahrik ediunişlerdir. Nitekim bu konuşma, o anda topluluğu galeyana getirmiştir. Toplulukta meydana gelen büyük coşku üzerine söylenen 'Bu dava şimdilik bizden can vermemizi istemiyor" sözünde de 'ileride gerektiğinde can vermemizi isteyebılir' anlamı vardır. Can pahasına verilecek mücadele demokrasilerde söz konusu olamaz. Bir siyasi partinin genel sekreterinin bu sözleri sarf etmesi tahriktir, halkı birbirine karşı düşmanlığa sevk etmektir." Fezlekenin son bölümünde, RP Grup Başkanvekili ve Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk'ün. TCY'nin 312/2 maddesi gereğince yargılanabilmesi için TUSIAV TÜRK SAN.VTİCİ ve İŞADAMLARi VAKFI TBMM Başkanvekili Gürkan, TÜSİAV'm "Cinnah SohbederTne konuk olarak katikfa. Dokunubnazhk sancısı ANKARA(AA)-TBMM Baş- kanvekili ve DSP Ankara Millet- vekili Lluç Çûrfcan^mjlletvekili dokunulmazlıgının son derece ra- hatsız edici birolay olduğunu be- lirterek "Dokunulmazlıkla ilgili yasa, bu döncmde çıkanlmazsa, 20. dönemin üstünebirçizgi çekfl- sin"dedı. TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan, Türk Sanayici ve tş Adamlan Vakfi'nm (TÜStAV) geleneksel, "Cinnah Sohbetk- rFnin bu haftaki konuğu oldu. Milletvekili dokunulmazlığı konusunda, toplum baskısuıın kendinı göstermeye başladıfıni bildiren Gürkan, dokunulmazlı- ğın kaldınlmasına ilişkin olarak hazırlanan yasa tasansının, Re- fah Partisi (RP) dışındaki tüm partilerin milletvekilleri tarafin- dan imzalandığını söyledi. Dokunulmazlığın kaldınlma- $inın. 3 a^dırTBMM gündemine getirilmemesinin, milletvekilleri üzerinde bir eziklik yarattığmı düşündüğünü söyleyen Gürkan, "Tasannın erteJenmesini, ben de doğrn butmuyonım" diye konuş- tu. Gazetecilik yaptığı dönemler- de, kendisinin de dönemin Cum- hurbaşkanı Turgut Özal ile yaşa- dığı bir olay nedeniyle, "doku- nubnazhk magduru" olduğunu anımsatan Gürkan, bu yasama döneminde, dokunulmazlık ya- sasının çıkanIması gerektiğini bildirdi. Gürkan. u Eğer bunu TBMM çıkaramazsa, 20. döne- min üstüne bir çizgi çekflsin. Bu yasayı çıkaramayan TBMM'nm üstüne de bir çizgj çeküsnT diye konuştu. Gürkan, milletveküleri- nin bütün gelişmiş demokrasiler- de olduğu gibi milletvekili seçil- dikten sonra işlerini, tasfıye et- meleri gerektiğini kaydederek şunlan söyledi: "Kamubankalarmaborchıbir miUetvekili. bu bankalardan so- rumlu bakanobnamabdır. Bu bir ahlak sorunudur. Vergi kaçakçısı olan, milletvekili seçilmemeSdir. Türkiye de iki ahlak var. Birinci- siresmiahlaktır. Bu ahlak anlayı- şında, devletin matına el sürül- mez. İkincisi, gayri ahlak anla>> şıdır. Bunda da 'devletin malı de- niz, yemeyen domuzdur" fefeefe- si gecerlkür. İşte bu iki anlaytş bir- birrvle çarpışmakta »e çelişmek- tedir. Dolayısıyla temizliği, toplu- mun her kesiminden başlatmak gerekmektednf anayasanm 83. maddesine göre dokunulmazlığının kaldmlması istendi. Asiltürk'ün fezlekesi, Başbakanhğa gönderihnek üzere Adalet Bakan lığı'na sevk edildi.Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Atatürk'e hakaretten Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanarak 3 yıl hapis cezasına mahkûm olan RP'li Çayırova Belediye Başkanı Yaşar Alkan'ın cezasını oybirliği ile onadı. CHP Ilçe Başkanı Mustafa Kaya ve Atatürkçü Düşünce Derneği Gebze Şubesi Başkanı Şendoğan Tezyüksd. belediyedeki Atatürk büstünü tuvaletin önüne koydurtan Alkan hakkında Atatürk'e hakaretten dava açmışlardı. RP'li belediye başkanı Alkan, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 27 Mart 1996'da sonuçlanan davada 3 yıl ağır hapis cezasına çarptınlmıştı. Bir süredir ABD'de bulunan Alkan, Atatürk büstünü tuvaletin önüne koydurtmasından sonra kendisine yöneltilen sorulara "Benün fanilerie işim yok, ben fanilerie uğraşmam" karşıhğmı vermişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın, RP'nin kapatılması davasında Anayasa Mahkemesi'nde yapacağı sözlü savunma sırasında, "partinin laiklik karşıü eylemkrin odağı haline geldiğini" kanıtlamak için onama karannı delil olarak göstereceği öğrenildi. Hayali sirketle anlaşma RP'nin yeni Mercümek'i Muhittin Taş ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Be- delsiz ithalatın tanıtımı gerekçesiyle yandaş şirketlere Ziraat Bankası'ndan para aktanlmasını sağlayan REFAH- YOL iktidannın, henüz kurulmayan şir- ketle anlaşma yaptığı da ortaya çıktı. Yurtdışında reklam ve tanıtım işlemle- rini yapmak üzere seçilen Adve-Trise isimli şırketin anlaşma tarihinden 2 ay sonra Köln Sanayi ve Ticaret Odası'na tescil işlemini yaptırdığı belirlendi. Ban- kanın yurtiçindeki reklam kampanyası- nı yürüten An Ajans'tn ortağı ve Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni, RP'li Mus- tafa Çdik'in kardeşi olan Süleyman Çe- Hk'in temsilcisi olduğu Adve-Trise Şir- keti'nin Başbakanlık talimatıyla tercih edildiği, Ziraat Bankası'nın resmi ev- raklannda da yer aldı. RP'li belediyeler ile Kanal 7 arasın- daki parasal bağlantılara ilişkin ıddiala- nn ardından gündeme gelen ve "RPyan- daşı şirketierce Ziraat Bankası'nın hor- tumlandığT yorumlanna neden olan belgeler art arda ortaya çıkmaya başla- dı. REFAHYOL iktidan döneminde çı- kanlan yönetmelikle başlatılan "Özd it- halat, döviz besabı karşıhgı bedebiz itha- lat" uygulamasınm y-urtiçi ve yurtdışın- daki tanıtımına ilişkin yazışmalar, yan- daş şirketlerin kollandığını ortaya koy- du. Ziraat Bankası Genel Müdür Yar- dımcısı Metin Akpınar ve Genel Müdür Vekili, Yönetim Kurulu Başkanı SaHh Şe\ki Doruk imzasıyla RP'li Devlet Ba- kanı Sabri Tekir'e gönderilen yazıda, "Başbakanlık'ça yurtdışı tanıtımının Adve-Trise, yurtiçi tanıtımının da Maya Fuarcılık Şirketi'ne verilmesinin bildi- rildiği" belirtildi. Belgelere göre Adve- Trise Şirketi ile 750 bin mark, Kanal 7'nin Ankara Temsilcisi ZahH Ak- man'ın kardeşi Turgut Akmanın ortak olduğu Maya Fuarcıhk'la da 3 milyon Alman Markı tutannda anlaşma imza- landı. Belgelere göre Adve-Trise Şirketi ile yapılan anlaşmanın tarihi 11 Nisan 1997. Şirketin Köln Ticaret Sicili'ne, bu tarihten iki ay sonra 12 Haziran 1997'de kaydolduğu belirtildi. RP'li belediyele- rin Kanal 7 ile bağlantılannı ortaya ko- yan belgelerde ilginç bulgular ortaya çıktı. RP'li belediyelerin Kanal 7'ye doğrudan parasal kaynak aktaramadık- lan için reklam ve tanıtım işlerini yürüt- mek üzere taşeron olarak kullandıklan Yurt Haberler Ajansı ile Kanal 7'nin ay- nı kişiye vekâletname vermeleri dikkat çekti. Muhittin Taş'a kurum adına iş ta- kibi yapması için Kanal 7, Yurt Haber- ler Ajansı. Dost Filimcilik ve Haber Ajansı ve Ticaret Şirketi'nin ayn ayn vekâletname düzenledikleri belgelendi. Öte yandan eski Devlet Bakanı Sab- ri Teldr ve May Ajans, bedelsiz ithalat projesi çerçevesinde TV, radyo ve gaze- telere verilen reklamlarla ilgili birer açıklama yaptılar. May Ajans ve Tekir, verilen spot ilanlann çizelgesini ekle- dikleri açıklamalannda, ilanlann en uy- gun koşullarda dağıtımımn yapıldığını savundular. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Oral.Çalışlar(n raksnet.com.tr Türkiye'de düşünce özgür- lüğü konusu gündeme gelin- ce bütün yaldızlar dökülüp gerçek ortaya çıkıveriyor. MHP'yi bir ölçüde mazur gö- rüyorum. Örneğin MHP yakı- nı Ortadoğu gazetesinde şöy- le bir manşet benim için ilgi çekici biledeğil: "Eşberb/rfe- rörist." Süleyman Demi- rel'den Mesut Yılmaz'a, Er- bakan'dan Tansu Çiller'e ka- dar olan siyasetçilerin kafa ya- pısını da biliyorum. Biliyorum da bazılarının onlarda son dö- nemde birtakım hikmetler keşfetmesine dayanamıyo- rum. Merkezi devlete yakın, cumhuriyetçi olduğunu bildi- ğimiz bazı kimseler, son yıllar- da Süleyman Demirel'de ve Mesut Yılmaz'da keramet bul- maya başladılar. Liberal de- mokrat bazı yazarlar ise mer- kezi devletle yüzeysel bir he- saplaşma içinde olan Erba- kan-Çiller ikilisinde, sivilleş- menin ana unsurunu keşfet- tiklerini zannettiler. Erbakan-Çiller, Yhmaz-De- Zincirin Halkalan mirel çiftleri, düşünce özgürlü- ğü konusunda hep engelleyi- ci bir rol oynadılar. Bunların daha önceki gerekçeleri ko- münizmdi. "Komünistlere ko- nuşma ve ifade özgüriüğü ta- nıyamayız, yoksa çok kötü olur. Onlarzaten vatan haini" diyorlardı. Sosyalist sistemin dağılmasıyla "bölücülük" ge- rekçesine sarıldılar. Her za- man onlar için, düşünceyi en- gelleyecek bir düşman bulu- nuyor. Dün komünizm, bugün bölücülük. Yarın gerekirse ye- ni şeyler de icat edebilirler. Eşber'in tutuklandığı gün- den bu yana, siyasi Islamın ra- dikal seslerinden birisi olan Akit gazetesini izliyorum. Bu gazetenin manşetinden bazı örnekler aktarınca manzara iyice anlaşılır: "Adalet sizlere ömür: Postere 17.5 yıl, 'fü- ze'ye af." Haber şöyle devam ediyor: "Evinde poster bulu- nan Nureddin Şirin 17yıl 6 ay hapse mahkûm edilirken evin- de füze ve mermilerele geçen Eşber Yağmurdereli 'fikir suç- lusu' kılıfı altında affedilmek isteniyor... Ülkeyibölmekgiri- şiminde bulunan ve bu suçtan dolayı idam cezasına çarptın- Ian Eşber Yağmurdereli için Demirel, 'Af dosyası önüme gelsin, gelince derhal imzala- yacağım' şeklinde konuştu." Akit gazetesinin 'demokrat' yöneticileri, bu manşetle ye- tinmeyip ertesi gün şu manşe- ti atıyor: "Afsoytanlığı." Spot- larda şunlar söyleniyor: "Ku- düs Gecesi'nde düşünceleri- ni ifade eden Nureddin Şi- rin'in, 'Bir Hak Düşmanı' adlı oyunu sergileyen tiyatrocular ile yüzlerce Aczmendi ve ke- sintisiz eğitimi eleştiren yüz- lerce Müslümanın hapislerde çürütülmesini görmezden ge- len devletin tepesindekilerin, terör faaliyetlerinde bulunan ve hakkında idam cezası veri- len Eşber Yağmurdereli'nin tahliyesi için seferber olması, hukukçulan dahiisyan ettirdi." Akit gazetesini dikkatle in- celiyorum, her tarafından bil- diğimiz, tanıdığımız düşünce- ye düşmanlık fışkırıyor. Yaşar Kemal'esaldm, Eşber'e saldı- rı. MHP'lilerin şoven çıkışlan- nı destekleyen tutum dikkat çekiyor. Akit'i bırakıp Demi- rel'in açıklamalannı izliyorum, yaklaşım aynı, tutum paralel. Yaşar Okuyan'dan Akit ga- zetesine, Süleyman Demi- rel'den Altemur Kılıç'a ben- zer bir tutum içine girmeleri; benim gibi bu ülkede "düşün- ce suçu"ndan başına olmadık belalar gelen birisi için fazla garip değil. Benim anlamadığım, Demi- rel'in, Tansu Çiller'in veya Er- bakan'ın demokrat olduğunu sananlar. Üstelik son dönem- de Demirel'i demokrat ilan edenler, Erbakan'a ve onu destekleyen 'liboşlar'a kızı- yorlar. Halbuki iki taraf da bil- miyor ki yoktur bunlann birbir- lerinden farklan. Türkiye'de imam-hatipleri kuran, yıllarca siyasi Islamcı akımlann güçlenmesi için her yolu açan Süleyman Demirel değil miydi? Siyasi Islamcılar hakkında brifingler düzenle- yen askerler, 12 Eylül'de zo- runlu din derslerini yasalara geçirmemişler miydi? Imam- hatip mezunlarının üniversite- ye alınmasını sağlayan da 12 Eylül cuntasının başbakanı emekli Oramiral Bülend Ulu- su değil miydi? Mayalan aynı, şu anda ara- larındaki yüzeysel iktidar kav- gası bizi yanıltmamalı. Temel meselelerde aynı düşünüyor- lar. Eşber Yağmurdereli'ye karşı tutum bu açıdan iyi birsı- nama olanağı yarattı. Açın ga- zeteleri, sayfa sayfa çevirin ve o çok demokrat sandıklarını- zın hâlâ nerelerde dolaştığını bir kez daha görün. Demokrat olmak ciddi bir birikimi gerektiriyor. Bizimkile- rin birikimi askeri darbelerle şekillendi. Ortaya çıkan man- zara beni şaşırtmıyor, ya sizi? SendikocıRıza Kuasaıulıyor • Eski Lastik-Iş Sendikası Genel : Başkanı Rıza Kuas, ölümünün 16. yıldönümünde anılıyor. Anma töreni yann saat 11.00'de Kuas'ın Edirnekapı'daki mezan başında gerçekleştirilecek. İstanbul Haber Servisi- ğını mahkeme kanalryia Lastik-İş Sendikası. DİSK ve TİP kuruculanndan Rt- za Kuas. ölümünün 16. yıldönümünde Edirnekapı Hava Şehitliği yanındakı mezan başmda yann saat 11 .OO'de anılacak. Lastik-lş Genel Sekre- teri Halil Altunay yaptığı açıklamada. Rıza Kuas'ın Türkiye'nin önemli işçi önderlerinden biri oldu- ğunu belirterek ülkemizde çağdaş bir demokrasinin kurulması yolunda. çalı- şanlara direnmeyi ve ka- rarlılığı öğrettiğini vıırgu- ladı. Açıklamasında. Ku- as'ın "Bu mücadele adı bitmeyen bir kavgadır \e işçi haklan verilinceye ka- dar devam edecektir" söz- lerine yer veren Altunay. tüm emekçileri. Kuas için yapılacak anma törenine davet etti. Altunay açıkla- masında Kuas'ı şöyle an- lattı: "Sendikal harekete, 1949yıhnda Derb) Lastik Fabrikası'nda çalışırken işyeri temsikiliğiyle başla- yan büyük işçi önderi. 12 Şubat İ967 şılında arka- daşlanyla birlikte DİSK'i kurarak. devlet güdümlü sendikal anlayişın karşısın- da sınıf sendikacılığını ha- yata geçirdi. Kuas ilk kez 1968 yılında referandum yohiyla işçilerin kendi sen- dikalannı bettriemeolana- Yılmaz'a rapor sağlamış oldu. Yine 1968 yılında Derby Lastik Fab- rikası'nda hak alma mü- cadelesinde işçilerin başı- na geçerek günlerce süren ilk işyeri işgah'ni gerçekleş- tirdi. Kuas, fabrikalarda çauşanlann hiçbir zaman hırsız olamayacağını ve üstkrinin aranamay acağı- Rıza Kuas nı savunarak 'Üstünü Aratmama' kampanyası başlatti ve ülkeçapuida ha- yata geçirdi İşçi sınınnın siyasi gücü- nün de bulunmasun savu- nan Kuas, 13 Şubat 1%1'de eski DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler ve 12 arkadaşıyla biıükte TİP'i kurdu. 1965 jıünda Ankara, 1%9'da da İstan- bul MiUetvekili olarak TB- MM'yegirdi." soygun sürüyor: ^ ( Ç yet Bürosu) - Geçfhişteki yolsuzluklarla ilgili dava- lan süren TURBAN'ın es- ki yönetim kurulu üyesi Faruk Özdiker. Başbakan MesutYılmaz'a yeni usul- süzlük savlanyla ilgili ih- bar mekrubu gönderdi. ANAP İstanbul Millet- vekili Halit Dumanka- ya'nın önerisiyle Başba- kan Yılmaz tarafından TURBAN Yönetim Kuru- lu üyeliğinden alınan Fa- ruk Özdiker, kurumda olup bitenler hakkında ra- por hazırladı. Özdiker, Başbakan Yılmaz'a gön- derdiği raporda, kurumda eski soygun düzeninin de- vam ettiğini ileri sürerek. hakkında idari ve hukuki işlem sürdürülen çok sayı- da yöneticinin halen ku- rumda görevli olduğunu bildirdi. Raporunda, yönetim kurulu üyeliğine atandık- tan sonra yönetimin teke- rine çomak soktuğu için daha sonra bu görevinden alındığını belirten Özdi- ker, "Şu anda kurumda yapılan tek şey. belgelerin yok edilmesidir. Ozelleştir- me projesinin yarattığı boşluk ve denetimsiziik so- nucu birtakım kişiler eliy- le suüstimalin sürdürül- mesidir." dedi. Özdiker şunlan kaydet- ti: "TURBAN'da kamu adına getirildiğim yönetim kurulu üyeliğj görevinde çok önemli boyutta ihmal- lerin olduğunu, volsuziuk zemininin korunduğunu, yolsuzluğa bulaşmış kişile- rin halen maaş alması ya- nında evraklann kontrol ve denetim aJtına alınma- dığını, kaynaklann rasyo- nel kullanılmadığını ve amaçlı olarak bazı beya- natlarla. çauşanlann olumsuz yönde etkilendi- ğinL baskı altında tutuldu- ğunu gördüm. Bu konuda- ki vamlı başMirulanm so- nucu kirli amaçlar için en- tegreolmuş kişUerin tezgâ- hıyla, sürpriz bir şekilde daha sonra görevden ahn- dım." Özdiker, mevcut genel müdür ile birlikte halen kurumda çalışan üst düzey yönetıcılerin büyük bölü- münün geçmişte yapılan yolsuzluk ve suiistimalle- re bulaştığmı iddia etti. Yunanistan şikâyet edildi Bir, Karadayı'nın mektubunu doğruladı \NKAR'\ (Cumhuri- yetBürosu) -Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çe- vik Bir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadavı'nın. NA- TO Komutanı'na Yunanis- tan'la ilgili gönderdiği şi- kâyet mektubunu doğrula- dı. Rusya-Yunanistan iş- birliğine dikkat çeken Bir. "İlk kez NATO üyesi bir ülke ile NATO dışuıdan bir ülkenin büiikteliği söz ko- nusu; mektupta bu konu- ya da değinildi" dedi. Bir, MGK Genel Sekre- teri Ergin Celasun ve Ka- ra Kuvvetleri Kurmay Başkanı Necdet Timur ile birlikte TBMM'yi zıyare- tinde gazetecilerin sorula- nnı yanıtladı. Mektubun, NATO komutanının yanı sıra, konsey başkanı, böl- geyle ilgili komutanlar ve NATO Ulkeleri Genelkur- may Başkam'na gönderil- diğıni ifade eden Bir. olay yeni olduğu için henüz ya-. nıt gelmediğini bildirdi. Bir, Yunanistan ve Rusya arasındaki S-300 füzeleri ile ilgili birlikteliğe dikkat çekerek şunlan söyledi: "Mektupta, son günlerde gelişen olaylar hakkında bilgi verildi. Bir N.ATO ül- kesinin, NATO dışı bir ül- keyle birlikteliği söz konu- su; bu vurgulanıyor. İlk kez olu>or bu ve çokönem- lidir. Mektupta, olaylann kirn tarafindan nasıl çıka- nldığı ifade edilmiştir. Mektupta bunlar aynnülı - olarak anlarjlmıştır." MGK Genel Sekreteri Celasun, Cumhuriyet Bayramı kutlamalannın MGK tarafından organize edileceğı yönündeki ha- berlerin doğru olmadığını söyledi. Yazanmız Ergin Yıldızoğlu yıllık izninin bir bölümünü kullandığından dolayı yazısını yayımlayamıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle