Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA
HABERLER
Yüksel geri
dönmüyop
• ANKARA(AA)-
Balıkesir Valisi Alaaddin
Yüksel, Emniyet Genel
Müdürlüğü"ne dönmesini
sağlayan yargı karanndan
"sarfı nazar" etti. Eski
İçişleri Bakanı Meral
Akşener tarafından görevden
alındıktan sonra Çankın
Valiliği'ne atanan Yüksel. bu
atartıa işleminin iptali ve
yürütmenın durdurulması
istemiyle Bölge tdare
Mahkemesı"ne dava açmış
ve mahkeme yürütmeyi
durdurma karan vermişti.
Yüksel, Emniyet Genel
Vlüdürlüğü görevine
döndükten bir süre sonra
Bakanlar Kurulu karanyla
Balıkesir Valiliği'ne
atanmıştı. Bu atama
işleminin iptali için de dava
açan Yüksel'in bu istemi
Danıştay'da kabul edilmişti.
Ancak Alaaddin Yüksel'in,
lehıne çıkan bu karardan
yararlanmak istemediğini
geçen hafta tçişleri
Bakanlığı'na bildirdiği
öğrenildi.
Cumhurbaşkanlığı
İnternet'te
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -
Cumhurbaşkanlığı'nın,
bugünden itibaren İnternet'e
bağlanacağı bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi'nden yapılan
açıklamaya göre. aboneler
Internet'ten Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in günlük
programlannı. basın
açıklamalannı
görebilecekler.
Cumhurbaşkanlığı lnternet
sitesinin adresi şöyle: "http
:/' 'www.cankaya.gov.tr"
Sözleşmelere
onay
• İstanbul Haber Servisi -
Tüm Belediye Memurlan
Sendikası (Tüm Bel-Sen)
Genel Başkanı Vicdan
Baykara, 8 yıldır grevli
toplusözleşmeli sendikal hak
ve özgürlükler mücadelesini
kesintısiz sürdürdüklerini
belirterek "Sendikamız.
kamu emekçilerinin
mücadele tarihinde bir ilke
imza attı. Yargıtay 4. Ceza
Daıresi'nin aldığı kararla
kamu çalışanlannın
toplusözleşmeleri onandı"
dedi.
Asil Nadir
mağdurları
• İstanbul Haber Servisi -
18 mayısta Türkıye'ye gelen
ve 30 mayıs tarihinde
düzenlediği basın
toplantısında eski
çalışanlanna olan tüm
borçlannı ödeyeceğıni
söyleyen ünlü işadamı Asil
Nadir hâlâ sözünü yerine
getirmedi. Nadır'in eski
çalışanlan cuma günü saat
20.00'de Türkiye"Gazeteciler
Cemiyeti'nde toplanarak
tepkilerini dile getirecekler
ve konunun çözümü için
yapacaklan girişimleri
belirleyecekler.
Özal anıldı
• \\ASH1NGTON
(Cumhuriyet)-8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal.
ABD'de anıldı.ABD'nin
düşünce ve politika üreten
etkin kuruluşlanndan
VVashington Enstitüsü'nün.
8. Cumhurbaşkanı Özal
anısına bundan böyle her yıl
gerçekleştireceği toplantılan
başladı. llk toplantıda Devlet
Bakanı Işın Çelebı ve ünlü
tarihçi Bernard Lewis birer
konuşma yaptı. Lewıs,
demokratik yapısıyla
Türkiye ve teokratik
yapısıyla tran'ı gelecek için
bölge ülkelerine alternatifler
sunan çok önemli iki ülke
olarak tammladı.
Kısa Kısa...
• İstanbul Diş Hekimleri
Odası, kentteki sağlık
sorunlannın çözümünde
koordinasyonu sağlamak
amacıyla tstanbul îl Sağlık
Müdürlüğü öncülüğünde
bir "sağlık platformu"
oluşturulmasını önerdi.
• İstanbul Vaiiliği, 14 ekim
günü başlayan ve birçok
ilçede etkisini gösteren
yağışlann neden olduğu su
baskınlanndan zarar gören
1003kişiye,toplam25
mflyar 75 milyon lira
yardım yapn.
• Türkiye'nin ilk "hava
durumu" sunucusu.
meteoroloji uzmanı Ali
Esin'in sağlık durumu
ciddiyetini koruyor.
Anayasa Mahkemesi, 20 dosyadan oluşan kanıtlan savunma hazırlaması için RP'ye gönderdi
Cilıat kasedi de dosyaya kondu
DİSK kurucularından
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral
Savaş. RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ın partililerden "cihatiçin
Kanal 7'ye yardım istediği''
konuşmasının kasedini çözümüyle
birlikte kapatma davasını
sonuçlandıracak olan Anayasa
Mahkemesi'ne gönderdi. Anayasa
Mahkemesi de 20 dosyadan oluşan "ek
kanıtian" RP'ye tebliğ edilmek üzere
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na
iletti. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıîığrnın RP'nin kapatılması
istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açtığı
kapatma davasındaki hukuki süreç
işliyor. CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın geçen hafta parrisinin grup
toplantısında açıkladığı ve Kanal D'de
yayımlanan. Erbakan'ın Kanal 7 için
yardım istediği konuşmasına ilişkin
soruşturma sürerken. RP Genel
Başkanı'nın konuşmasının yer aldığı
kaset kapatma davasma kanıt oluşturdu.
Kanal D'den Erbakan'ın konuşma
kasetini isteyen Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Savaş, kaseti deşifresi
yapılmak üzere Ankara DGM
Başsavcılığı'na göndermişti. Erbakan'ın
konuşmasını. "RP'nin şeriatçı eylemkrin
odağı olduğu" suçlamastmn kanıtlan
arasında değerlendiren Başsavcı Savaş,
kasedi davanın kanıtlan arasmda yer
almak üzere önceki gün Anayasa
Mahkemesi Başkanlığfna gönderdi.
Alınan bilgiye göre Anayasa Mahkemesi
Başkanhğı da davada bugüne kadar
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve
diğer kanallardan ulaşan kanıtlan davayla
ilgili bularak 20 dosya halinde "ek kanıt"
olarak RP'ye iletilmek üzere başsavcılığa
gönderdi.
Kanıtlann RP yetkililerinin çeşitli
yerlerde yaptıklan konuşmalardan
oluştuğu bildirilirken kanıtlann
gönderilmesiyle RP'nin 11 kasımda
Anayasa Mahkemesi heyeti önünde
yapacağı sözlü savunma öncesinde,
bunlan da dikkate alarak savunma
yapmasına olanak sağlandı. RP'li
beledıyelerin RP Genel Başkanı
Erbakan'ın istemi doğrultusunda Kanal
7'ye yaptıklan maddi yardımlara ilişkin
soruşturma sürüyor. Başbakanlık Teftiş
Kurulu Başkanlıgf nın eşgüdümünde
soruşturma yürüten İçişleri ile Sanayi
Bakanlığı müfettişleri, önceki gün
yaptıklan toplantıda soruşturmaya ilişkin
olarak yöntem belirlediler. Soruşturma
sonunda Kanal 7 televizyonunun
yayıncısı Yeni Dünya tletişim'i
feshetmesi durumunda Radyo Telev izyon
Ost Kurulu'nun da söz konusu kuruluşun
yayınlanna son vereceği bildirildi.
'Kan'pmpagandasınaferfeke
Ankara DGM Başsavcılığı, RP'li Asiltürk hakkında, 'halkı kin
ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği' gerekçesiyle fezleke hazırladı
ANKARA/GEBZE
(Cumhuriyet) - Ankara
Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM)
Başsavcılığı. RP Grup
Başkanvekili Oğuzhan
Asiltürk'ün "haUa kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik
ettiği" gerekçesiyle Türk
Ceza Yasası uyannca
yargılanması için fezleke
hazırladı. Yargıtay 11.
Ceza Dairesi. Atatürk'e
hakaretten 3 yıl hapis
cezasına mahkûm olan
RP'li Çayırova Belediye
Başkanı Yaşar Alkan'ın
cezasını oybirliğı ile
onadı. DGM Savcısı Nuh
Mete Yüksel tarafindan
hazırlanan fezlekede.
Oğuzhan Asiltürk'ün
RP'nin 14. kuruluş
yıldönümü kutlamalan
nedeniyle yaptığı
konuşmanın dava konusu
yapıldığı belirtildi.
Fezlekede şöyle denildi:
"RP'nin 14. kuruluş
yıldönümünde konuşma
yapan Genel Sekreter
Oğuzhan Asiltürk, RP
hakkında Anayasa
Mahkemesi'nde açılmış
olan kapatma davası söz
konusu olduğunda, 'Sıze
söz veriyorum. RP için
herkes canını ve mahnı
ortaya koymaya hazırdır"
demek suretiyle TCY'nin
312/2 maddesinde
düzenlenmiş olan 'halkı
sınıf. ırk, din. mezhep
veya bölge farkhlığı
gözeterek kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik'
suçunu işlemiştir. Zira bu
sözlerle siyasi görüşü farkb
olan bir kısım insanlara
partilerinin kapaOlması
halinde yapacaklan
mücadele için mesaj
verilmiştir.
Bu insanlar. kendileri gibi
düşünmeyen kişüere karşı
kin ve düşmanlığa tahrik ediunişlerdir.
Nitekim bu konuşma, o anda topluluğu
galeyana getirmiştir. Toplulukta meydana
gelen büyük coşku üzerine söylenen 'Bu
dava şimdilik bizden can vermemizi
istemiyor" sözünde de 'ileride gerektiğinde
can vermemizi isteyebılir' anlamı vardır.
Can pahasına verilecek mücadele
demokrasilerde söz konusu olamaz. Bir
siyasi partinin genel sekreterinin bu sözleri
sarf etmesi tahriktir, halkı birbirine karşı
düşmanlığa sevk etmektir."
Fezlekenin son bölümünde, RP Grup
Başkanvekili ve Malatya Milletvekili
Oğuzhan Asiltürk'ün. TCY'nin 312/2
maddesi gereğince yargılanabilmesi için
TUSIAV
TÜRK SAN.VTİCİ
ve
İŞADAMLARi VAKFI
TBMM Başkanvekili Gürkan, TÜSİAV'm "Cinnah SohbederTne konuk olarak katikfa.
Dokunubnazhk sancısı
ANKARA(AA)-TBMM Baş-
kanvekili ve DSP Ankara Millet-
vekili Lluç Çûrfcan^mjlletvekili
dokunulmazlıgının son derece ra-
hatsız edici birolay olduğunu be-
lirterek "Dokunulmazlıkla ilgili
yasa, bu döncmde çıkanlmazsa,
20. dönemin üstünebirçizgi çekfl-
sin"dedı.
TBMM Başkanvekili Uluç
Gürkan, Türk Sanayici ve tş
Adamlan Vakfi'nm (TÜStAV)
geleneksel, "Cinnah Sohbetk-
rFnin bu haftaki konuğu oldu.
Milletvekili dokunulmazlığı
konusunda, toplum baskısuıın
kendinı göstermeye başladıfıni
bildiren Gürkan, dokunulmazlı-
ğın kaldınlmasına ilişkin olarak
hazırlanan yasa tasansının, Re-
fah Partisi (RP) dışındaki tüm
partilerin milletvekilleri tarafin-
dan imzalandığını söyledi.
Dokunulmazlığın kaldınlma-
$inın. 3 a^dırTBMM gündemine
getirilmemesinin, milletvekilleri
üzerinde bir eziklik yarattığmı
düşündüğünü söyleyen Gürkan,
"Tasannın erteJenmesini, ben de
doğrn butmuyonım" diye konuş-
tu.
Gazetecilik yaptığı dönemler-
de, kendisinin de dönemin Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal ile yaşa-
dığı bir olay nedeniyle, "doku-
nubnazhk magduru" olduğunu
anımsatan Gürkan, bu yasama
döneminde, dokunulmazlık ya-
sasının çıkanIması gerektiğini
bildirdi. Gürkan.
u
Eğer bunu
TBMM çıkaramazsa, 20. döne-
min üstüne bir çizgi çekflsin. Bu
yasayı çıkaramayan TBMM'nm
üstüne de bir çizgj çeküsnT diye
konuştu. Gürkan, milletveküleri-
nin bütün gelişmiş demokrasiler-
de olduğu gibi milletvekili seçil-
dikten sonra işlerini, tasfıye et-
meleri gerektiğini kaydederek
şunlan söyledi:
"Kamubankalarmaborchıbir
miUetvekili. bu bankalardan so-
rumlu bakanobnamabdır. Bu bir
ahlak sorunudur. Vergi kaçakçısı
olan, milletvekili seçilmemeSdir.
Türkiye de iki ahlak var. Birinci-
siresmiahlaktır. Bu ahlak anlayı-
şında, devletin matına el sürül-
mez. İkincisi, gayri ahlak anla>>
şıdır. Bunda da 'devletin malı de-
niz, yemeyen domuzdur" fefeefe-
si gecerlkür. İşte bu iki anlaytş bir-
birrvle çarpışmakta »e çelişmek-
tedir. Dolayısıyla temizliği, toplu-
mun her kesiminden başlatmak
gerekmektednf
anayasanm 83. maddesine göre
dokunulmazlığının kaldmlması istendi.
Asiltürk'ün fezlekesi, Başbakanhğa
gönderihnek üzere Adalet Bakan lığı'na
sevk edildi.Yargıtay 11. Ceza Dairesi,
Atatürk'e hakaretten Kartal 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yargılanarak 3 yıl hapis
cezasına mahkûm olan RP'li Çayırova
Belediye Başkanı Yaşar Alkan'ın cezasını
oybirliği ile onadı. CHP Ilçe Başkanı
Mustafa Kaya ve Atatürkçü Düşünce
Derneği Gebze Şubesi Başkanı Şendoğan
Tezyüksd. belediyedeki Atatürk büstünü
tuvaletin önüne koydurtan Alkan hakkında
Atatürk'e hakaretten dava açmışlardı.
RP'li belediye başkanı Alkan, Kartal Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 27 Mart
1996'da sonuçlanan davada 3 yıl ağır
hapis cezasına çarptınlmıştı.
Bir süredir ABD'de bulunan Alkan,
Atatürk büstünü tuvaletin önüne
koydurtmasından sonra kendisine
yöneltilen sorulara "Benün fanilerie işim
yok, ben fanilerie uğraşmam"
karşıhğmı vermişti. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın,
RP'nin kapatılması davasında Anayasa
Mahkemesi'nde yapacağı sözlü savunma
sırasında, "partinin laiklik karşıü
eylemkrin odağı haline geldiğini"
kanıtlamak için onama karannı delil
olarak göstereceği öğrenildi.
Hayali sirketle anlaşma
RP'nin yeni
Mercümek'i
Muhittin Taş
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Be-
delsiz ithalatın tanıtımı gerekçesiyle
yandaş şirketlere Ziraat Bankası'ndan
para aktanlmasını sağlayan REFAH-
YOL iktidannın, henüz kurulmayan şir-
ketle anlaşma yaptığı da ortaya çıktı.
Yurtdışında reklam ve tanıtım işlemle-
rini yapmak üzere seçilen Adve-Trise
isimli şırketin anlaşma tarihinden 2 ay
sonra Köln Sanayi ve Ticaret Odası'na
tescil işlemini yaptırdığı belirlendi. Ban-
kanın yurtiçindeki reklam kampanyası-
nı yürüten An Ajans'tn ortağı ve Kanal
7 Genel Yayın Yönetmeni, RP'li Mus-
tafa Çdik'in kardeşi olan Süleyman Çe-
Hk'in temsilcisi olduğu Adve-Trise Şir-
keti'nin Başbakanlık talimatıyla tercih
edildiği, Ziraat Bankası'nın resmi ev-
raklannda da yer aldı.
RP'li belediyeler ile Kanal 7 arasın-
daki parasal bağlantılara ilişkin ıddiala-
nn ardından gündeme gelen ve "RPyan-
daşı şirketierce Ziraat Bankası'nın hor-
tumlandığT yorumlanna neden olan
belgeler art arda ortaya çıkmaya başla-
dı. REFAHYOL iktidan döneminde çı-
kanlan yönetmelikle başlatılan "Özd it-
halat, döviz besabı karşıhgı bedebiz itha-
lat" uygulamasınm y-urtiçi ve yurtdışın-
daki tanıtımına ilişkin yazışmalar, yan-
daş şirketlerin kollandığını ortaya koy-
du. Ziraat Bankası Genel Müdür Yar-
dımcısı Metin Akpınar ve Genel Müdür
Vekili, Yönetim Kurulu Başkanı SaHh
Şe\ki Doruk imzasıyla RP'li Devlet Ba-
kanı Sabri Tekir'e gönderilen yazıda,
"Başbakanlık'ça yurtdışı tanıtımının
Adve-Trise, yurtiçi tanıtımının da Maya
Fuarcılık Şirketi'ne verilmesinin bildi-
rildiği" belirtildi. Belgelere göre Adve-
Trise Şirketi ile 750 bin mark, Kanal
7'nin Ankara Temsilcisi ZahH Ak-
man'ın kardeşi Turgut Akmanın ortak
olduğu Maya Fuarcıhk'la da 3 milyon
Alman Markı tutannda anlaşma imza-
landı.
Belgelere göre Adve-Trise Şirketi ile
yapılan anlaşmanın tarihi 11 Nisan
1997. Şirketin Köln Ticaret Sicili'ne, bu
tarihten iki ay sonra 12 Haziran 1997'de
kaydolduğu belirtildi. RP'li belediyele-
rin Kanal 7 ile bağlantılannı ortaya ko-
yan belgelerde ilginç bulgular ortaya
çıktı. RP'li belediyelerin Kanal 7'ye
doğrudan parasal kaynak aktaramadık-
lan için reklam ve tanıtım işlerini yürüt-
mek üzere taşeron olarak kullandıklan
Yurt Haberler Ajansı ile Kanal 7'nin ay-
nı kişiye vekâletname vermeleri dikkat
çekti. Muhittin Taş'a kurum adına iş ta-
kibi yapması için Kanal 7, Yurt Haber-
ler Ajansı. Dost Filimcilik ve Haber
Ajansı ve Ticaret Şirketi'nin ayn ayn
vekâletname düzenledikleri belgelendi.
Öte yandan eski Devlet Bakanı Sab-
ri Teldr ve May Ajans, bedelsiz ithalat
projesi çerçevesinde TV, radyo ve gaze-
telere verilen reklamlarla ilgili birer
açıklama yaptılar. May Ajans ve Tekir,
verilen spot ilanlann çizelgesini ekle-
dikleri açıklamalannda, ilanlann en uy-
gun koşullarda dağıtımımn yapıldığını
savundular.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Oral.Çalışlar(n raksnet.com.tr
Türkiye'de düşünce özgür-
lüğü konusu gündeme gelin-
ce bütün yaldızlar dökülüp
gerçek ortaya çıkıveriyor.
MHP'yi bir ölçüde mazur gö-
rüyorum. Örneğin MHP yakı-
nı Ortadoğu gazetesinde şöy-
le bir manşet benim için ilgi
çekici biledeğil: "Eşberb/rfe-
rörist." Süleyman Demi-
rel'den Mesut Yılmaz'a, Er-
bakan'dan Tansu Çiller'e ka-
dar olan siyasetçilerin kafa ya-
pısını da biliyorum. Biliyorum
da bazılarının onlarda son dö-
nemde birtakım hikmetler
keşfetmesine dayanamıyo-
rum.
Merkezi devlete yakın,
cumhuriyetçi olduğunu bildi-
ğimiz bazı kimseler, son yıllar-
da Süleyman Demirel'de ve
Mesut Yılmaz'da keramet bul-
maya başladılar. Liberal de-
mokrat bazı yazarlar ise mer-
kezi devletle yüzeysel bir he-
saplaşma içinde olan Erba-
kan-Çiller ikilisinde, sivilleş-
menin ana unsurunu keşfet-
tiklerini zannettiler.
Erbakan-Çiller, Yhmaz-De-
Zincirin Halkalan
mirel çiftleri, düşünce özgürlü-
ğü konusunda hep engelleyi-
ci bir rol oynadılar. Bunların
daha önceki gerekçeleri ko-
münizmdi. "Komünistlere ko-
nuşma ve ifade özgüriüğü ta-
nıyamayız, yoksa çok kötü
olur. Onlarzaten vatan haini"
diyorlardı. Sosyalist sistemin
dağılmasıyla "bölücülük" ge-
rekçesine sarıldılar. Her za-
man onlar için, düşünceyi en-
gelleyecek bir düşman bulu-
nuyor. Dün komünizm, bugün
bölücülük. Yarın gerekirse ye-
ni şeyler de icat edebilirler.
Eşber'in tutuklandığı gün-
den bu yana, siyasi Islamın ra-
dikal seslerinden birisi olan
Akit gazetesini izliyorum. Bu
gazetenin manşetinden bazı
örnekler aktarınca manzara
iyice anlaşılır: "Adalet sizlere
ömür: Postere 17.5 yıl, 'fü-
ze'ye af." Haber şöyle devam
ediyor: "Evinde poster bulu-
nan Nureddin Şirin 17yıl 6 ay
hapse mahkûm edilirken evin-
de füze ve mermilerele geçen
Eşber Yağmurdereli 'fikir suç-
lusu' kılıfı altında affedilmek
isteniyor... Ülkeyibölmekgiri-
şiminde bulunan ve bu suçtan
dolayı idam cezasına çarptın-
Ian Eşber Yağmurdereli için
Demirel, 'Af dosyası önüme
gelsin, gelince derhal imzala-
yacağım' şeklinde konuştu."
Akit gazetesinin 'demokrat'
yöneticileri, bu manşetle ye-
tinmeyip ertesi gün şu manşe-
ti atıyor: "Afsoytanlığı." Spot-
larda şunlar söyleniyor: "Ku-
düs Gecesi'nde düşünceleri-
ni ifade eden Nureddin Şi-
rin'in, 'Bir Hak Düşmanı' adlı
oyunu sergileyen tiyatrocular
ile yüzlerce Aczmendi ve ke-
sintisiz eğitimi eleştiren yüz-
lerce Müslümanın hapislerde
çürütülmesini görmezden ge-
len devletin tepesindekilerin,
terör faaliyetlerinde bulunan
ve hakkında idam cezası veri-
len Eşber Yağmurdereli'nin
tahliyesi için seferber olması,
hukukçulan dahiisyan ettirdi."
Akit gazetesini dikkatle in-
celiyorum, her tarafından bil-
diğimiz, tanıdığımız düşünce-
ye düşmanlık fışkırıyor. Yaşar
Kemal'esaldm, Eşber'e saldı-
rı. MHP'lilerin şoven çıkışlan-
nı destekleyen tutum dikkat
çekiyor. Akit'i bırakıp Demi-
rel'in açıklamalannı izliyorum,
yaklaşım aynı, tutum paralel.
Yaşar Okuyan'dan Akit ga-
zetesine, Süleyman Demi-
rel'den Altemur Kılıç'a ben-
zer bir tutum içine girmeleri;
benim gibi bu ülkede "düşün-
ce suçu"ndan başına olmadık
belalar gelen birisi için fazla
garip değil.
Benim anlamadığım, Demi-
rel'in, Tansu Çiller'in veya Er-
bakan'ın demokrat olduğunu
sananlar. Üstelik son dönem-
de Demirel'i demokrat ilan
edenler, Erbakan'a ve onu
destekleyen 'liboşlar'a kızı-
yorlar. Halbuki iki taraf da bil-
miyor ki yoktur bunlann birbir-
lerinden farklan.
Türkiye'de imam-hatipleri
kuran, yıllarca siyasi Islamcı
akımlann güçlenmesi için her
yolu açan Süleyman Demirel
değil miydi? Siyasi Islamcılar
hakkında brifingler düzenle-
yen askerler, 12 Eylül'de zo-
runlu din derslerini yasalara
geçirmemişler miydi? Imam-
hatip mezunlarının üniversite-
ye alınmasını sağlayan da 12
Eylül cuntasının başbakanı
emekli Oramiral Bülend Ulu-
su değil miydi?
Mayalan aynı, şu anda ara-
larındaki yüzeysel iktidar kav-
gası bizi yanıltmamalı. Temel
meselelerde aynı düşünüyor-
lar. Eşber Yağmurdereli'ye
karşı tutum bu açıdan iyi birsı-
nama olanağı yarattı. Açın ga-
zeteleri, sayfa sayfa çevirin ve
o çok demokrat sandıklarını-
zın hâlâ nerelerde dolaştığını
bir kez daha görün.
Demokrat olmak ciddi bir
birikimi gerektiriyor. Bizimkile-
rin birikimi askeri darbelerle
şekillendi. Ortaya çıkan man-
zara beni şaşırtmıyor, ya sizi?
SendikocıRıza
Kuasaıulıyor
• Eski Lastik-Iş Sendikası Genel
:
Başkanı Rıza Kuas, ölümünün 16.
yıldönümünde anılıyor. Anma töreni yann
saat 11.00'de Kuas'ın Edirnekapı'daki
mezan başında gerçekleştirilecek.
İstanbul Haber Servisi- ğını mahkeme kanalryia
Lastik-İş Sendikası. DİSK
ve TİP kuruculanndan Rt-
za Kuas. ölümünün 16.
yıldönümünde Edirnekapı
Hava Şehitliği yanındakı
mezan başmda yann saat
11 .OO'de anılacak.
Lastik-lş Genel Sekre-
teri Halil Altunay yaptığı
açıklamada. Rıza Kuas'ın
Türkiye'nin önemli işçi
önderlerinden biri oldu-
ğunu belirterek ülkemizde
çağdaş bir demokrasinin
kurulması yolunda. çalı-
şanlara direnmeyi ve ka-
rarlılığı öğrettiğini vıırgu-
ladı.
Açıklamasında. Ku-
as'ın "Bu mücadele adı
bitmeyen bir kavgadır \e
işçi haklan verilinceye ka-
dar devam edecektir" söz-
lerine yer veren Altunay.
tüm emekçileri. Kuas için
yapılacak anma törenine
davet etti. Altunay açıkla-
masında Kuas'ı şöyle an-
lattı: "Sendikal harekete,
1949yıhnda Derb) Lastik
Fabrikası'nda çalışırken
işyeri temsikiliğiyle başla-
yan büyük işçi önderi. 12
Şubat İ967 şılında arka-
daşlanyla birlikte DİSK'i
kurarak. devlet güdümlü
sendikal anlayişın karşısın-
da sınıf sendikacılığını ha-
yata geçirdi. Kuas ilk kez
1968 yılında referandum
yohiyla işçilerin kendi sen-
dikalannı bettriemeolana-
Yılmaz'a rapor
sağlamış oldu. Yine 1968
yılında Derby Lastik Fab-
rikası'nda hak alma mü-
cadelesinde işçilerin başı-
na geçerek günlerce süren
ilk işyeri işgah'ni gerçekleş-
tirdi. Kuas, fabrikalarda
çauşanlann hiçbir zaman
hırsız olamayacağını ve
üstkrinin aranamay acağı-
Rıza Kuas
nı savunarak 'Üstünü
Aratmama' kampanyası
başlatti ve ülkeçapuida ha-
yata geçirdi
İşçi sınınnın siyasi gücü-
nün de bulunmasun savu-
nan Kuas, 13 Şubat
1%1'de eski DİSK Genel
Başkanı Kemal Türkler ve
12 arkadaşıyla biıükte
TİP'i kurdu. 1965 jıünda
Ankara, 1%9'da da İstan-
bul MiUetvekili olarak TB-
MM'yegirdi."
soygun sürüyor:
^ ( Ç
yet Bürosu) - Geçfhişteki
yolsuzluklarla ilgili dava-
lan süren TURBAN'ın es-
ki yönetim kurulu üyesi
Faruk Özdiker. Başbakan
MesutYılmaz'a yeni usul-
süzlük savlanyla ilgili ih-
bar mekrubu gönderdi.
ANAP İstanbul Millet-
vekili Halit Dumanka-
ya'nın önerisiyle Başba-
kan Yılmaz tarafından
TURBAN Yönetim Kuru-
lu üyeliğinden alınan Fa-
ruk Özdiker, kurumda
olup bitenler hakkında ra-
por hazırladı. Özdiker,
Başbakan Yılmaz'a gön-
derdiği raporda, kurumda
eski soygun düzeninin de-
vam ettiğini ileri sürerek.
hakkında idari ve hukuki
işlem sürdürülen çok sayı-
da yöneticinin halen ku-
rumda görevli olduğunu
bildirdi.
Raporunda, yönetim
kurulu üyeliğine atandık-
tan sonra yönetimin teke-
rine çomak soktuğu için
daha sonra bu görevinden
alındığını belirten Özdi-
ker, "Şu anda kurumda
yapılan tek şey. belgelerin
yok edilmesidir. Ozelleştir-
me projesinin yarattığı
boşluk ve denetimsiziik so-
nucu birtakım kişiler eliy-
le suüstimalin sürdürül-
mesidir." dedi.
Özdiker şunlan kaydet-
ti: "TURBAN'da kamu
adına getirildiğim yönetim
kurulu üyeliğj görevinde
çok önemli boyutta ihmal-
lerin olduğunu, volsuziuk
zemininin korunduğunu,
yolsuzluğa bulaşmış kişile-
rin halen maaş alması ya-
nında evraklann kontrol
ve denetim aJtına alınma-
dığını, kaynaklann rasyo-
nel kullanılmadığını ve
amaçlı olarak bazı beya-
natlarla. çauşanlann
olumsuz yönde etkilendi-
ğinL baskı altında tutuldu-
ğunu gördüm. Bu konuda-
ki vamlı başMirulanm so-
nucu kirli amaçlar için en-
tegreolmuş kişUerin tezgâ-
hıyla, sürpriz bir şekilde
daha sonra görevden ahn-
dım."
Özdiker, mevcut genel
müdür ile birlikte halen
kurumda çalışan üst düzey
yönetıcılerin büyük bölü-
münün geçmişte yapılan
yolsuzluk ve suiistimalle-
re bulaştığmı iddia etti.
Yunanistan şikâyet edildi
Bir, Karadayı'nın
mektubunu doğruladı
\NKAR'\ (Cumhuri-
yetBürosu) -Genelkurmay
2. Başkanı Orgeneral Çe-
vik Bir. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadavı'nın. NA-
TO Komutanı'na Yunanis-
tan'la ilgili gönderdiği şi-
kâyet mektubunu doğrula-
dı. Rusya-Yunanistan iş-
birliğine dikkat çeken Bir.
"İlk kez NATO üyesi bir
ülke ile NATO dışuıdan bir
ülkenin büiikteliği söz ko-
nusu; mektupta bu konu-
ya da değinildi" dedi.
Bir, MGK Genel Sekre-
teri Ergin Celasun ve Ka-
ra Kuvvetleri Kurmay
Başkanı Necdet Timur ile
birlikte TBMM'yi zıyare-
tinde gazetecilerin sorula-
nnı yanıtladı. Mektubun,
NATO komutanının yanı
sıra, konsey başkanı, böl-
geyle ilgili komutanlar ve
NATO Ulkeleri Genelkur-
may Başkam'na gönderil-
diğıni ifade eden Bir. olay
yeni olduğu için henüz ya-.
nıt gelmediğini bildirdi.
Bir, Yunanistan ve Rusya
arasındaki S-300 füzeleri
ile ilgili birlikteliğe dikkat
çekerek şunlan söyledi:
"Mektupta, son günlerde
gelişen olaylar hakkında
bilgi verildi. Bir N.ATO ül-
kesinin, NATO dışı bir ül-
keyle birlikteliği söz konu-
su; bu vurgulanıyor. İlk
kez olu>or bu ve çokönem-
lidir. Mektupta, olaylann
kirn tarafindan nasıl çıka-
nldığı ifade edilmiştir.
Mektupta bunlar aynnülı -
olarak anlarjlmıştır."
MGK Genel Sekreteri
Celasun, Cumhuriyet
Bayramı kutlamalannın
MGK tarafından organize
edileceğı yönündeki ha-
berlerin doğru olmadığını
söyledi.
Yazanmız Ergin Yıldızoğlu yıllık izninin bir
bölümünü kullandığından dolayı yazısını
yayımlayamıyoruz.