Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Cumhuriyeti Anlamak ve Anlatmak
PlX)f. Dr. TURKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneğı Genel Başkanı
D
unya hantasına baktığı- sız kalkınmamızı, bozuk gelır dağılımı
mızda, gelışmış ulke-
lerde yonetım bıçımle-
nnın yuzyıllaröncesın-
de belırlenıp oturtul-
muş olduğunu gonıruz
Buralarda, ekonomık \e teknolojık ge-
lışmelere bağlı bırtakıın çalkalanma ve
değışımler olagelse de halkın gelışmış
sağduyusu. sorunlara çok buyuk zarar-
lar oluşmadan çozumler bulur ya da or-
taya çıkan değışımlen ozumser\e rejım
korunur
Gen kalmış >a da gelışmekte olan ul-
kelerde ıse hâlâ bın yıllardan kalma aşı-
ret \e dın kavgalan, zorba yonetımlen
surmekte, karanlığın aydınlığa, demok-
rasıye, ınsanlararası eşıtlığe donuşme-
sı ıçın daha çok ama çok yol alınması
gerekmektedır
Türkiye ıse son yuzyıhn içinde, hâlâ
yaşayan pek çok msanın doğrudan ta-
nık olduğu şaşılasL, olağanustu bir degi-
şimi geçirmiş. bunu oturtabilmiş, temel-
lendirebilmiş ve laık cumhurivet vone-
timinı 74 yaşına getirebilmiş tek ulkedir.
İçinde bulunduğumuz coğrafy ayı, ye-
raltı ve yer ustü zengınlıklenmızı, On
Asya'nın tanhsel geçmışını, çevremızı
sarmışolan ınlı ufaklı ulkelenn ıç ve dış
sorunlannı, komşuluk ılışkılenndekı
açmazlan, buna karşın hızla artan genç
nufusu, cumhunyetın ta başından ben
göstenlen tum çabalara karşın, denge-
vb konulan bırhkte duşünduğümuzde,
ûlkemizin. öbiir dünya iılkelerinden çok
daha farklı bir konumda olduğu ortaya
çıkmaktadır.
Kendını bir yurttaş. sorumlu bir va-
tandaş olarak algılayan ınsanlar olarak.
bu gerçeğı gozden uzak tutmamalı ve
ulke sorunlanyla daha yakuıdan ve ey-
lemli olarak ügUenmeliyiz.
Günumüzde Batılı ınsanlar. kendı du-
zenlennın olanaklan içinde, yaşamlan-
nı bırer bırey olarak ve hep daha ıy ıyı
daha rahatı arayarak surdururler Gen
kalmış ülkelerde ıse her şey gunluk ya-
şanır, yazgıcılık ve akıntıya kapılmışlık
dışına çıkmak, bir bırey olabılmek ko-
lay değıldır
Cumhuriyet rejimimizin, dunya dü-
zenı içinde varolmamız, kendı ayakla-
nmız uzennde durup bağunsız ve banş
içinde yaşayabümemiz, yakın ve uzak
ülketerie aramızdaki eşitiikçi dengeyi ve
saygın ilişkiyi kurup sürdurebılmenıiz
ıçın ne denlı onemlı olduğu çok açıkbr.
O'nu kazanabilmek ıçın hangı koşul-
larda. hangi evrelerden geçtiğimizi,en el-
verişsiz konumlan nasıl ulkemiz çıkan-
na dönüştürebüdiğbnizi ve bütün bun-
lan kendi öz varuğımızla, canımızla ve
beynimizle, sorumluluk \e sağduyu-
muzla, yurtseverliğimizle gerçekleştire-
büdiğimizi ve de her şeyın uzanıp rutu-
vereceğimiz çok ama çok yakın bir geç-
mişte gerçekleşmış olduğunu nasıl unu-
tur, gozardı edebiliriz?
O gunlen, o buyuk savaşımı ve değı-
şımı. karanlığın aydınlığa dönüşumü-
nü, yok olmuş, her yoresı ışgal edılmış.
umutsuz ve yoksul, yüzyıllarca yazgı-
sının sınırlannı aşamayacağına ınanmış
çaresiz insanlann nasıl bir uyanışla ken-
di geleceklerine sahip çıkbklaruu kavra-
malı. çok daha bilinçli ve bilgilı olarak
kavratmalıyız.
Turkiye Cumhuriyeti'nin oluşum oy -
kusünde, dış gozlemcılen ha>ran bıra-
kan, ne yazık kı kendı aydınlanmızın bır
bolumunce ıse neredeyse yok sayılmak
ıstenen olağanustu "Aydınlanma Devri-
mi*"mLan tum kazaıumlan, birbirinden
değeriL anlamlı çağdaş yapdaruı teme-
Kni atmışnr.
Parlamenter sistemın kurulması, ışle-
tılmesı v e savaş dahil yaşamsal kararla-
nn, zorunlu tartışmalar sonucu
TBMM'de ahnması bunun en güzel ör-
negkiir.
Medeni Kanun'la kadın erkek herke-
sin hukuk dcvletinde, ınsan vapisi yasa-
lar onunde eşh bireyler olabümelerinin
buyuk anlamınu kuldan gerçek insana
dönuşmenin olağanustülüğunü algıla-
may anlara, hele hele aşıret ve tankatla-
nn hâlâ hükum surmesını doğal kabul
eden aymazlara ne demelı°
Eğrtim Birtiği yasasıyla dınsel, mıs-
yonerlık ve devlet eğıtımını bırleştır-
menın tek tıp çağdaş bir eğitime, yenı
ve kolay oğrenilir bir yazrya ve her tur-
lu kültürel geüşmenin temellerini atma-
ya yönelinmesinin o gun ve bugun ıçın
anlamı ve değeri tartışılabılır mı° Bo-
zuk para gıbı harcadığımız ve oy uğru-
na yozlaştırdığımız bu kazanımlanmı-
zı yenıden canlandınp yeşertebılecek
ve koruyabılecek mıyız0
Cumhunyetın en onemlı kazanımı-
nın "laikük'* olduğunu art nıyetlı olma-
yan kım yadsıyabılır9
Laikliğj "din ve
devlet işlerinin aynlması'* ve "dinin si-
yasete alet edilmemesT olarak oğretmiş-
lerdi bıze Son > ıllarda. laıklık tanımı-
nın her bılım adamınca (elbette bılım
kadmı da bu adamlığın ıçındedır) fark-
lı yorumlanıp "O'nun dediği değD be-
nim dediğün-." denerek tam bır kafa ka-
nştıncılığı yaratıldığına tanık olduk
Şımdı, yeniden duşünunce, son yıllarda
eylemlı olarak "din somurusü"nu ve
"dinin siyasete aletedilmesi"nı yaşadık-
ça, Afganıstan, tran veya Cezayır'den
kesıtlen her gece ev ımızde, yazılı basın-
da ızledıkçe bu tanımJann ne denli ye-
rinde olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Gelecek yıl cumhunyet 75 yaşında
olacak, Turkiye. kazanımlan ve sorun-
lanyla bu yılı da yaşayacak Ancak es-
kısı gıbı vurdumduymaz, sorumsuz ve
ılgısız kalmayıp tûm toplum olarak,
cumhunyetın coşkusunu, bıze çağdaş-
lığı, ınsan olmayı, ınsanca yaşamayı
gosteren hedefını canlandırmalı, bay-
ramı gelışım ve değışımın devamlılığı-
na dönuşturmelıyız
Son yıllann karmaşıkolaylannın, ın-
san. kadın ve çocuk haklan ihlallerinin,
din sömürusunün bu topluma kazan-
dırdığı yeni bir uyanış var. Halk, gerek
tek tek bıreyler, gerekse orgutler halın-
de kendi geleceğine sahip çıkmaya, sesi-
niduyurmaya, karariardataraf olmaya,
istemediğı şevlerin yapılmasını engelle-
mck için direnmeye başlıyor. Istenılen
ıvmede olmasa da, sessız bır koyun su-
rusu olmaktan vazgeçen, demokratık
tepkılennı gosterebılen ve nlkeçıkarla-
nnı kendi çıkarlaruun ustunde tutan in-
sanlar çoğaldıkça cumhuriyetimizjn
"Çağdaş, laık ve demokratik bir hukuk
devleti" olması yolunda ciddi adımlar
atüabilecek.
Uy garlaşmanın hukukun. eğıtımın
ve laık duzenın ergılennden (nımetle-
nnden) yararlanan bız cumhunyet ku-
şaklan,oluşum oykumıizü çok iyi bilme-
li, yazgınuzı değiştiren insan ve olaylan
en doğru kay naklardan öğrenmeii, çev -
remızdekı bılısız (cahıl) ve aymazlara,
kendı çocuklanmıza, dostlanmıza an-
latmaİL, o gunlen. ondan sonrakı ihanet-
leri, gunumuzdekı din sömürusünu, çı-
kar duzenini algılamab ve tarttşmau, ül-
ke mozayiğimizi, kültur çeşitliliğimizi
pekiştirmeli, yeni sapmalara ve ihanet-
lere geçit vermemeliyiz.
Türk ulusu olarak. "Çağdaş, laik de-
mokratik hukuk dev letı"ne taraf olan
ülkenin buyuk çoğunJuğu, yaşadığı kar-
maşa ve ucundan donduğu karanlıktan
sonra, cumhunyet rejimine ve kazarum-
lanna, bilinçli yurttaşlar ve sivil toplum
orgütleriyle daha sıkı sanlacak, siyasal
odünlere izin vermeyecek ve yazgısuıa
çok giıçlü olarak sahip çıkacaktır.
ARADABİR
Dr. FARUK GÜÇLL
Gazı Lnıversıtesı
Cumhuriyetimiz
Kutlu Olsun...
29 Ekım Cumhunyet Bayramı'nı bır kez daha
kutluyoruz Belkı bu kutlayışımız cumhunyetın ve
29 Ekım tarıhının onemını bır kez daha duşunme-
mıze neden olabılır Emperyalıst ışgal guçlennın sı-
lahlı saldırılarına maruz kalan ulkemız, bugun de
şekıl ve renk değıştırmış bu guçlenn ıçten kaynak-
lanan saldırılanyla karşı karşıyadır
On yıllar oncesınde ordularıyla ve sılahlanyia
karşımızda bulduğumuz bu guçler eskı Cumhur-
başkanlanmızdan Inonü'nun deyımı ıle "At yemı
olan yoncamızda bıle gozu olan" guçlerdır Bu
guçler bugun şekıl degıştırmışler, renk renk değı-
şık bıçımler almışlardır Kâh ırkçı, kâh şerıatçı, kâh
başka gıysıler içinde karşımıza çıkabılmektedırler
On yıllar oncesınde Kurtuluş Savaşımızın onderı
Atatürk'un denıze doktuğu bu ınsarriar bugun
adalar ya daKıtcıs gıbı gerekçeteHö savâş ortamf
yaratarak, ekonomık gelışmemlzı onlemek ıçın sı-
lahlanmaya yatınm yapmamızı ıstemektedırier
Yaklaşık bır on beş yıldır ulkemızın Guneydoğu
bolgesınde yaşanan ıç kargaşa da bu oyunun par-
çalarından bırıdır Kendı ulkelerınde ınsan kanı
emenler bıze ınsan haklan dersı anlatabılmektedır-
ler Işsız ve sefıl kaldıkları ıçın bazı yurttaşlarımızı
da bu "haın" emellerıne alet eden guçler ulusumu-
zun ulusal gelırının onemlı bır bolumunun de bu
bolgede sılah harcamasında kullanılmasına neden
olmakta, bolge halkının ve tum ınsanlanmızın re-
fahlanndan çalarak herkesın mutsuzluğuna neden
olmaktadırtar
Yine kendılerı başka dınlere mensup olmakla
bırhkte kımı dındar ınsanlarımızın ıyı nıyetlerınden
yararianarak onları "radıkal dıncı-şenatçı" kısvesı
altında orgutleyen ve bır mandacılık yaratmak ıs-
teyen bu guçler, Suudı Arabıstan'da, Kuveyt'te,
Irak'ta yarattıklan, daha rahat somurebılmelenne
neden olan ortamı Cezayır'de, Mısır'da ve ulkemız-
de de yaratmak ıstemekte ve bu amaç uğruna ın-
sanlanmızın bırbınne karşı kullanılmasına da neden
olmaktadıriar
Ulusumuz, on yıllar oncesı muhatap olduğu ey-
lemsel (fiılı) ışgalın bır benzerını bugun dın tacırle-
nnın mandacı yaklaşımlan altında yenıden yaşa-
maktadır O gun sılahsız, ordusuz, ve bılınçsız olan
ulusumuz bugun de ıçten ıçe yıkılmak ıstenmek-
tedır Işte onun ıçındır kı on yıldır devletın butun ka-
demelerıne kendı adamlarını yerleştırme çabası
içinde olmuşlardır Onun ıçındır kı taşra unıversrte-
lenne "Ataturkçu" yurtturmacası adı altında Ata-
turk duşmanı rektorteratamışlardır Çoğu devlet er-
kânı, ya bılerek ya da bılmeden bu oyuna alet ol-
muş durumdadır
Işte tum bu nedenlerledır kı, bu kez 29 Ekım'ı ve
cumhurıyetın değerını daha ıyı anlamamız ve algı-
lamamız gerekmektedır Koşullar yetmış yıl once-
sınden pek de farklı değıldır. Tek fark bugun duzen-
lı bır ordumuz ve daha eğrtımlı sayabıleceğımız bır
halkımız vardır Yoksa yurdunu satıp Ingılız gemı-
sıne sığınan Padışah Vahdettin'ın torunlan bugün
karşımıza kâh "Kurt mıllıyetçısı, kâh Turk mıllıyet-
çısı, kâh da şerıatçı" olarak çıkmaktadırlar
Su uyur duşman uyumaz ozdeyışının ne kadar
gerçekçı olduğunu duşunmemızın sanınm tam za-
manıdır
Cumhuriyeti Yüceltme Görevi
M. EMİN DEĞER
"Ey yükselen yeni kuşak, gelecek sizindir.
Cumhuriyeti biz kurduk; onu yüceltecek ve sür-
dürecek olan sizsmiz" 1924
M K.emal Ataturk
T
ürk DevnmTnı, aklı ve bılımı reh-
ber edınen kuşaklann elınde. çağ-
daş uygarlığı yakalayacak evnm-
lerle. sonsuza taşıyacak olan Tur-
kiye Cumhunyetı, yırmıncı yuz-
yılın başlannda ulusal kurtuluş sa-
vaşlannın ılkı olmak onurunu bayraklaştıran eş-
sız bır tanh olayına davanır O nedenle, bu ılk
"ulusal demokratik devrim"ın duşünce yapı-
sıyla yaratılış evjelen, cumhunyeömızın temel
ve evTensel dayanaklandır Cumhunyet ancak
bu dayanaklanyla vardır. onlann evnmıyle ya-
şayacak ve yukselecektır
Çunku cumhunyet, meşruluğunu ve gucünu
osavaşımın her evresındekı ulusal oydaşmanın
yarattığı ilkelerden alır Yaşaması, yucelerek
sonsuza doğru yol alması, o ılkelerden ve tanh-
sel kokenınden kopanlmamasına bağlıdır Bu
duşuncelerle, cumhunyetımızın 75'ıncı yaşını
bu temellen bır kez daha anımsayarak kutla-
mak ıstıyoruz
".\nadolu İsyam" da denılen ulusal kurtuluş
kavgası. Mondros Ateşkesı'nın uygulamaya
kalkışılması uzenne. yerel dırenışler ve kong-
relerle başlar "Amasya Genelgesi'"yle, halkın
yazgısına egemen olmasının on çahşmalanna,
Ulusal Kongreler donemıne geçılır Tûm bu ça-
lışmalar. Mustafa Kemal'ın halkın ıstencını
kongrelerle onaylatarak. ulusal egemenlığe ve
curnhunyete gıden yolun taşlannı döşedığı gûn-
lenn tanhsel mırasıdır
O zor ve dar gunlerde 'ulusal hedeF bu kong-
relerde saptanır ve hedefe gıden yolun kılomet-
re taşlan dıkılır Ulusal hedef, 'bağunsız vatan',
'ulusal egemenlik" ve 'tam bağımsızuk'tır Va-
tanın sınırlan "Misak-ı MUF ıle çızılır Misak-i
Milli, 'irade-i milliye'ye dayalı Kuvayı MilU-
ye'yleyaşamageçecektır "Kuvayı Müliye'yiet-
ken, İrade-i MiUiye'yi egemen" kılarak kurtulu-
şa ulaşılacaktır
Bu ılkeler 'Müdafaayı Hukuk-u MüTrye' dokt-
nnıyle ulusal oze bağlanır Evrensel nıtelık ka-
zanan "uluslann kendi yazgısını kendisinin be-
lirte>eceği''ne ılışkın ılke, Sıvas Kongresı ka-
rarlanna ulusal kurtuluş ıdeolojısı olarak yan-
sır Ulusun kendı yazgısına egemen olmasının
kabulu, ulusun egemenlığını zorla alacağının
on karan olacaktır
'Müdafaayı Hukuk-u Milliye' ıdeolojısının
uygulanması ıçın egemenlığın ulusta olması ge-
rekırdı Tam bağımsızhkve ulusal egemenlik, da-
vanınanti-emperyalistcephesındekesışırler Sa-
vaş anti-emperyalist öze, boylece kavuşacaktır
Amasya Genelgesı'ndekı "Ulus bağunsızh-
ğını kendi azim ve karanyla kurtaracakür" du-
yurusu, Sıvas'tan Ankara'ya. Buyuk Mıllet
Meclısf ne gıden bağımsızlık yolunun ışıklı he-
defı olmuştur Mustafa Kemal'ın, "Once Mec-
lis" hedefı gerçekleşmıştır Ulus, bağımsızlık
kavgasınm evTensel boyutunu ve meşruluk te-
mehnı bu "Büyûk MecKs"le sağlar, sonra ordu-
laşır Bu, bır başka ulusun tanhınde gorulmeyen
bır tanh olgusudur
Dırenışler, kongrelerle saptanan hedef ve ıl-
keler. ulusal meclısın kararlanna donuşerek ut-
k\ıya ulaşılır Lozan bu utkunun ve bağımsızlı-
ğın evTensel onayıdır MeclısTe gınlen yolun
curnhunyete ulaşması, saltanat ve hılafet ku-
rumlannın da, ulusal ıstence teslım olmalan so-
nucunu getırecektır Tam bağımsızlığın ıkıncı
oğesı böylece sağlanacaktir
Bu ılkelenn uygulanabılmesı ve cumhunye-
tın sonsuza kadar yaşatılabılmesı ıçın bır başka
ılke, laiklik ılkesı ulus yaşamına geçınlmelıy-
dı
Cumhunyet, onu var eden ılkelere dayanır
demıştık Bunun ıçın de aydın ve ozgûr yurttaş-
lann bu ılkelen özumsemesı ve savunması ge-
rekır Özgur yurttaş, kımsenın etkısınde kalma-
dan, aklını kendısı ıçın kullanabılen bırey de-
mektır Çunku ancak özgur bırey, usunu kendı-
sı ıçın kullanabılır ve haklannı savunabılu' La-
ıklık ışte bu hedefe gıden yolu açar
Laık duşunce olmadan, cumhunyetımıze sa-
hip çıkacak kuşaklar yetıştınlemez Çunku
Cumhunyet, kullann değıl ozgur bıreylenn be-
yın güçlenyle yukselecektır Mustafa Kemal,
28 Aralık 1919 gunu, Ankaralılara kurtuluşa gı-
den yolu anlatırken der kı
"Birey ler düşünur olmadıkça, baklannı anla-
ıruş bulunmadıkça. yığuılar istenilen y one, her-
kesçe iyi ya da kötu yoniere suruklenebUnier.
Kendini kurtarabihnek için her bireyin ülkenin
abnyazısıyla kendisinin ilgüenmesi gerekir."(l)
Bunun bır başka anlamı $udur -\ncak aklını
özgürce kullanabılen bıreyler, yazgılannı ken-
dılen belırler Cumhunyet boyle bıreyler yetış-
tırmeyı hedeflemıştır Bıreycı değıl, bıreysel du-
şunebılen kuşaklann, cumhunyetı var eden ıl-
kelere bağlı kalarak çağdaş uygarlığı yakalaya-
cağını bılelım
Bırey olarak da, yazgımızın, ulusal bırlık ve
butûnlük içinde aydınlığa enşeceğı gerçeğını,
bağımsızlık kavgamızdakı başanmızdan alaca-
ğımız derslerle, ulusal bır ılke olarak benımse-
yelım Bugunkü sorunlann temelınde, karşıdev-
nme geçışın yollannı doşeme, cumhunyet kar-
şıtı kuşaklar yetıştırme amaçlan yatmaktadır
Bu çabalann. cumhunyet devnmının yanm ka-
lan, aklı ve bılımı kendıne rehber edecek kuşak-
lar yetıştırmekle önleneceğını unutmayalım
Eğer Ataturk'un bu konudakı oğüdunu tut-
muş olsaydık, sorunlanmız bu denlı çapraşık
olmazdı elbet Bakın, O. cumhunyetı emanet
ettığı gençlenn nasıl yetıştınlmesını ıstıyor
"Gençüği yetiştiriniz. Onlara bilira vekültürün
olumlu duşüncelerini veriniz. Geleceğin ay dınb-
ğjna onlarla kavuşacaksuuz. Özgur duşünceler
uygulamaya konulduğu vakit Turk ulusu yük-
sekcekürr (2)
Cumhunyetı yücelterek sonsuza taşıma, tan-
hın bıze verdığı, duraklatılamayacak, ertelene-
meyecek, yakın tanhm gerçeklennden çağın ge-
reklenne bağlanarak her an yenı ıvmelerle sur-
durûlecek bır gorevdır Cumhunyetı kutlamaya
hak kazanmak ıçın, önce Mustafa Kemal Ata-
turk'un bu ışaretıne uygun davranıp davranma-
dığımızı sorgulayalım
Unutmayalım kı, "tam bagımsu". "anti em-
peryalist" ve "ulusal egemenliğin" kımseyle
paylaşılmayacağı bır sıstemı kıskançlıkla sa-
vunma, cumhunyetı savunmanın asla vazgeçı-
lemeyecek ana temelıdır Demokrasımız de bu
temeller ûzennde kurulursa yaşayacak ve ev-
nmleşecektır' Bır kez daha yıneleyelım, cum-
hunyetımız ancak, onu var eden tanh olayına
dayalı temellere sahip çıkılarak, çağdaşlığa ve
Ataturk'un gösterdığı hedefe, sonsuza taşınabı-
hr
(1) An lnan, Dıışuncelerıyle Ataturk, Turk
Tanh Kurumu Yayım 1983, s 195
(2) Samı N Ozerdım, Ataturkçunün El Kıta-
bı, Turk Dıl Kurumu Yavınlan 1981 s 223
KIRMIZI BALIK
ÇOCUKEVİ VE KULÜBÜ
CUMHURİYET BAYRAMI'NI
BAĞIMSIZ ÇAĞDAŞ UYGAR
DEMOKRAT TURKİYE ÎDEALlYLE
KUTLUYORUZ BUYUK ATATÜRK'U
ÇOK SEVIYORUZ.
K I R M I Z I BALIK A İ L E S İ
Bcstancı : ''.fetırietcık S-,. \c: l .^: r:ece ls:a
r
c^
(0.216)41716 36 Faks: (0.216) 36614 31
Mecidiyeköy : Lat o-jrr S».. Nc. 5 ' \le: d",ekc. "staobu
(0.212) 213 95 88 - Faks: (0.212) 213 87 40
Fenerbahçe ıKaamısFere'Cd 3a: Ve-'-T^.k S- V?:
T
(0.216) 414 62 92 Faks: (0.216) 414 62 61
I Ü Edb Fakültesı
öğrencı kımlık
kartımı kaybettım,
hûkumsuzdur
NECMETTIN DEMtR
Nüfus cuzdanırru ve
sürucu belgemı
kaybettım
Hükümsuzdur
DİLEK Y1LMAZ
VEFAT
Merhum Yusuf Nıhat Berker ve Zelıha Berker'ın oğlu, Bıhın Uşaklıgıl ve
Dr Halıl Çıra'ın damadı, merhum Ata Berker'ın ağabeyı,
Prof Dr Nıhat Berker'ın babası, Ahmet Berker'ın buyuk babası,
Halıt ve Carıne Uman'ın babası, Bıhın ve Sınan Uman'ın sevgılı dedesı,
Reşdan Uşaklıgıl, Zeynep Uşaklıgıl ve Emıne Uşaklıgıl'ın enıştesı,
Ayşe Berker'ın eşi
Değerli Bilim Adamı
Ord. Prof. Dr.
RATİP BERKER27 Ekım 1997 gunu vefat etmıştır 30 Ekım 1997 Perşembe gunu saat
10 OO'da İTU Taşkışla bınasında yapılacak torenden sonra Teşvıkıye
Camıı'nden oğle namazını takıben kaldınlarak Edırnekapı Şehıtlığı'ndekı
aıle kabnstanına defnedılecektır
Çelenk gonderılmemesı, arzu edenlenn Turk Eğıtım Vakfı'na bağışta
bulunmalan nca olunur
AİLESİ
ERDEMLİASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HAKİMLİĞt'NDEN
DosyaNo 1994/555
Davacı Ahmet Alptekın vekılı tarafından davalı Ka-
sım Arslan aleyhıne açılan ışbu tazmınat davasmda
Davalı Kasım Arslan - Fevzıpaşa Mah Çıçek Sok
No 59 Nızıp ' G Antep adresıne yapılan teblıgatta bu-
lunamadığından bıla ıkmal ıade edılmıştır C Savcılı-
ğı'nın yapılan tahkıkatı netıcesınde de bulunamamıı>tır
Davalı Kasım Arslan'ın 21 1 1998 gunü saat 09 OO'da
yapılacak duruşmada hazır bulunması veya kendını bır
kanunı vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde davanın
yokluğunda devam edıp karar venleceğı hususu teblığe
kaım olmak ûzere ılan olunur 1 10 1997 Basın 47100
Turkıve Bılımler Akademısı Şeref Uyesı
Ord. Prof. Dr.
RATÎP BERKER'in
vefatını buyuk bır uzuntü ıle öğrendık
Aılesıne, yakınlanna ve bılım camıasına
başsağlığı dılenz
TÜRKİYE BtLİMLER AKADEMÎSt
PENCERE
Cumhupiyet Devriminin
Türkiye'deki Anlamı...
Koşe yazarlığı olumlu ve olumsuz yanlanyla, bırbı-
nne dolanan dort kollu saç orgusu gıbıdır
Yazar çoğu zaman aynı konuyu koşesınde çıklet
gıbı çığnemek zorunda kalabılır Kendı hesabıma ben
'cumhunyet' ıle 'demokrası' arasındakı bağıntıyı an-
latmak ıçın son otuz yılda kım bılır kaç yazı yazdım''
1960'larda bu konu çok yazıldı
1990'larda yınelenıyor
•
Sıradan bır ansıklopedıyı açan meraklı, şu 'harcı-
âlem' satırlan okuyabılır
"Cumhunyet monarşının karşıtıdır Monarşı vera-
setyotuyla ıktıdara geçen bırkralya da sultanın dev-
let başkanlığı yaptığı siyasal re/ımdır Ancak her cum-
hunyet demokrası değıldır "
Evet, nıce cumhunyetın tepesınde dıktatorvar, La-
tın coğrafyasında bu tür devlet başkanına "caudıllo"
(şef) denıyon Kuzey Amenka da ıse ABD Cumhur-
başkanı demokratik bır devletın başıdır Kralın, dev-
letın başında porunduğu nıce Avrupa ulkesı de -Is-
veç Norveç fngıltere, vb - yeryuzunde demokrası-
ye omek gosterılmıyor mu9
196O'lı yıllarda bu 'basıf gerçeğı yınelrye yınelıye
dılımızde tuy bıttı 1970'lenn sonunda Iran'da şah
gıttı, yenne şenatçı cumhurbaşkanı geldı, kafalar ka-
nştı
1990'larda durum ne?
*
Şenatçı, Kurtçu, yenı mandacı takımı son yıllarda
bızım eskı yazılan yınelıyorlar, ama, başka amaçla1
Hedef Turkıye'de gerçekleşen 1923 cumhunyet dev-
nmını kuçultup azımsamaktır
Bu takım dıyor kı
"Fransa 'da devnm gereklı mıydû Bugün dunya-
nın en demokratik ülkelennde devletın başında kral
vardır, Iskandınav ülkelen bunun omeklendır, Hol-
landa, Belçıka, Danımarka ne gune duruyori Ingıl-
tere'de kralıyet aılesının yanı sıra Ispanya'da krallık
demokrasının guvencesı gıbıdır"
Demeye getınyoriar kı
"Mustafa Kemal, padışahlığıyıkmasaydı, demok-
rasıye daha kolay geçılırdı "
Cumhunyetı azımsamak uzenne bırdalga, meytia-
neden camıye dek uyuşturucu gıbı yayılıyor, yalınkat
kafa 1923 Devnmı'nın ne anlamını kavrayabılıyor ne
de felsefesını
Pekı, gerçek nedır?
•
Avrupa'da 'Ronesans-Reform-Aydınlanma' su-
reçlerı, sanayı devnmıyleyapılanan bırtoplumdade-
mokrasıyı urettı feodal duzen aşıldı, burjuva sınıfı
endustn devnmıyle siyasal ve ekonomık ıktıdan elı-
ne geçırdi, krallık, buyuk burjuvazının elınde bıroyun-
cağa donuştu, laıklık (ya da sekulanzm) toplumda ya-
şama bıçımı olarak benımsendığınden krallığın ıktı-
dar dayanaklan tanhe kanştı
Ya Turkıye'de durum neydı?
Ulkemızde demokrasının altyapısını ojuşturacak
bır sanayı devnmı olmadığı ıçın, padışahlık ve halrfe-
lık kurumunun feodal dayanaklan ve ummet tabanı
20'ncı yuzyıhn ılk çeyreğı sonunda da canlı guçlennı
koruyordu
1923 laık Cumhunyetı, Turkıye'de feodal ortaçağ
kurumlannı yıkarak 'mıllı demokratik devnm
r
\ gerçek-
leştırdı, çağdaş demokrasının yolunu açtı
•
Şerıatçı (dıncı-islamcı murteci) tehdıdı altında bu-
lunan Turkıye'de laık cumhunyet elden gıderse, de-
mokrasıyı ancak ruyamızda gorebılırız
Anadolu halkı ıçın Cumhunyet hayat memat soru-
nu.
1923 Cumhunyet Devnmı, Avrupa'dakı cumhun-
yet omeğıne benzemeyen bır tanhsel ıçenğe sahıp'
Cumhunyet, Fransa'da başka, Iran'da başka, Turkı-
ye'de ıse bambaşka bır anlamı vurguluyor, toplum-
bılımın ve siyasal bılımın abecesınde yazılı bu ay-
nm
u
Bu mücadelenin adı
bitmeyen bir
kavgadır,
sürüp giden."
Lastık-İş ve DÎSK'ın kurucusu
büyuk ışçı önden
RIZA KUAS'ı
ölümünun
16. yılında saygıyla anıyoruz.
LASTİK-İŞ
SENDİKASI
\OT Rıza Kuas'ı anma torenı 30 Ekım 1997 Perşemhe
gunu saat 11 00'de Ulubatlı Hasan Cad Edımekapı Hava
Şehıtlığı mezan başında vapılacaktır
ANMA
Yokluğunun acısını
hep ıçımızde
duyacağımız, değerlı
varlığımız
sevgili kardeşimiz
TURAN
KOÇALİ'nin
aramızdan aynlışının 1. yılında
sevgı ve özlemle anıyoruz.
Koçali Ailesi adına
SARI KOÇALİ