Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA
10 KULTUR
Almanya'da geçirdiği beş ameliyattan sonra yürüyebilecek duruma gelen Ağaoğlu, trafijcten yakındı
6
Başıma gelen bireysel bir sorun deKühür Servisi - "Bu toplantıyı edebi-
yat üzerine yapmayı, bir edebiyat soru-
nunu tarüşmayi isterdim ama trafik ka-
zalannda ölenler her zaman konuşamı-
yorlar. Ben konuşabildiğim için bu fir-
saü bu şekilde değerlendirmek istedim."
Yaklaşık bir buçuk yıl önce geçirdi-
ği trafik kazasımn ardından birçok ame-
liyat geçiren ve son olarak Frankfurt'ta-
ki Giessen Üniversite Hastanesi'nde beş
ameliyat daha olarak yürüyebilecek du-
ruma gelen Adalet Ağaoğlu. dün trafik
saldınsının sonuçlanyla şimdikı duru-
mu üzerine bilgi vermek amacıyla The
Marmara Oteli'nde bir basın toplantısı
düzenledi.
Bu son olumlu durum karşısında bu
anı paylaşma ihtiyacı duydugunu belir-
ten Ağaoğlu, hem hayatın içinde, hem
de dışında olma durumunun yakınlan ta-
rafından bir sorun haline getırildiğini
söyledi.
Kendi sorunlannın da tıpkı Tünciye
gibi olduğunu söyleyen Ağaoğlu, ken-
dini sistemi bir türlü oturamayan Tür-
kiye gibi hissettiğini vurguladı. Başına
gelen bu durumun bireysel ve tekil bir
özellik taşımadığına da değinen Ağaoğ-
lu, evinden dışan çıkma özgürlüğünü kul-
landığını ve korkunç bir sonuçla karşı-
laştığmı dile getirdi.
"Evinden çıkıp birotobüse binerek, işi-
A. aklaşık bir buçuk yıl
önce geçirdiği trafik
kazasımn ardından birçok
ameliyat geçiren ve son
olarak Frankfurt'taki
Giessen Üniversite
Hastanesi'nde beş
ameliyat daha olarak
yürüyebilecek duruma
gelen Adalet Ağaoğlu'nun
iki ay içinde eski sağhğına
kavuşması bekleniyor.
Kendi sorunlanmn da
tıpkı Türkiye gibi
oldugunu söyleyen
Ağaoğlu, kendini sistemi
bir türlü oturamayan
Türkiye gibi hissettiğini
vurguladı.
ne gitmeözgürlüğünü kullanan insanlar
trafik kazalannda yok olup gidiyorlar.
Kaç gazeteciyi. kaç yazar arkadaşımıo,
düşünürümüzü kaybettik bu kazalar-
da... Almanya'dan döner dönmez kor-
kunç rakamlara ulaşan trafik kazala-
rryiakarşilaşnm.Bunedenkdedunıınu-
nıu hiçbir zaman tekil bir sorun gibi al-
güamadım."
Kazadan sonra kaldınldığı hastanede
hayata döndürüldü, ancak kendisini hiç-
bir zaman hayatın içinde hissedemedi
Ağaoğlu. Şimdi ise söz özgürlüğünü
kullanabildiği için kendisini tekrar ha-
yatın içinde hissedıyor yazar.
Bir buçuk yildır kendisine moral ve-
ren okuyuculanna ve dostlanna çok şey
borçlu oldugunu söyleyen Ağaoğlu. "bu
moral olmasaydı akümı l
diyor. Türk doktorlann elinden gelen
her şeyi yaptığını fakat teknik imkânsız-
lıklar nedeniyle bir sonuç alamadıkla-
nnı vıırgulayan yazann, geçirdiği son beş
ameliyattan sonra iki ay içinde eski sağ-
hğına kavuşması bekleniyor. "Alman-
ya'da bacağun, üpkı bir kalp gibi mili-
metre karelere bölünerek anjiyoya tabi
tutuldu. Bacağımda enfeksiyon duru-
mu olduğu saptandı ve tedavi yapıkh.
Üç ay kadar hastanede bu tedavinin so-
nucunu bekledik. Bu defa teşhis yapıktı
vetedavi sonuç verdi. Şu an ayağunda ba-
lenli botlarla yürüyorum ama bunlan
da iki ay sonra çıkaracağım."
Kazanın üzenndekı etkisinin kitap-
lanna nasıl yansıyacağını bilemiyor
Adalet Ağaoğlu ama her yazara nasip
olmayan bu farklı birikimın masa başı-
na geçıldiği zaman kendini ele verece-
ğini de zamana bırakmayı tercih edıyor.
Yarım kalan hikâye kitabını hasta ya-
tagında el yazısıyla bıtirdığıni belirten
Ağaoğlu, ileride yazacağı anılarkitabı-
na, geçirdiği bu dönemin girmemesı-
nin mümkün olmadığını da vurguluyor.
Yaşaması için kendisine destek veren
dostlanna ve okurlanna çok şey borç-
landığını söyleyen Ağaoğlu. kitaplan-
nı borçluluk duygusu ıle yazdığını da
her fırsatta dıle getınyor.
16- İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA YAYINEVLERİNDEN YENİ KİTAPLAR
Memet Fuat, Piraye ve Nâzım
ADAM YAYINLARI
Kültür Servisi - Adam Yay ınla-
n'nın Kitap Fuan'nda yeralacak
kitaplar arasında öncelikJe Me-
met Fuat'ın 'Gölgede Kalan Yıl-
lar' adlı kıtabı göze çarpıyor.
1920'Ierden 1950'lere Memet
Fuat'ın çocukluk, ilkgençlık, ya-
zarlığa gınş anılannı ıçeren ki-
tapta, Nâzım Hikmet ve çevresin-
deki insanlann yanı sıra o döne-
min Çamlıca ve Erenköy'ünün
sakinleri anlatılıyor.
Kitabın arka kapağında "Bu ki-
tabi yazmaya başladığıında akmış
dokuz yaşındaydım; bitirdiğim-
de, yetmiş bir... İki yıl sürdü_ Ara-
da bir gidip gelme de var. Yoğun
bakımda gözkrimi açbğunda,' Bir
ay daha yaşayıp kitabımı bıtırebil-
sem!' diye kayguanıyordum._ Bir
ay daha!" diyen Memet Fuat'ın ki-
tabı annesi Piraye Hanım'ın ölü-
müyle başlıyor. "21 Mart 1995
Salı günü gece yansına doğru, ba-
takhğa dönmüş dünyamızdan. iyi-
liğin, dürüstlüğün. onunın, bağb-
lığuı, özverinin simgesi bir kaduı
aynku-.
Bu sabrlan yazarken altnuş do-
kuz yaşındayım. Annem seksen
dokuz yaşuıdaydı. Beni yirmi ya-
şındayken doğurmuş. Arada on-
dan uzak kaldığım, dedemin ya-
nında oturduğum yıllar oldu, ama
bana hiç aynlmamışız gibi geli-
yor. En eski anını üç ya da dört ya-
şımdayken yaptıklaruna kadar
gittiğine göre demek ki altnuş beş
yıl onun çevresinde birtakun anı-
lar biriktirerek yaşamışun."
Biriken anılar, 620 sayfalık bir
kitaba dönüşüyor geçmişin çok
etkileyici güzellikteki belgeleriy-
le, fotoğraflanyla bezenerek. Göl-
gede Kalan Yıllar, Nâzım Hik-
met'in, Piraye'nin ve Nâzım'ın
çevresinden ünlü sanatçılann ya-
nı sıra Erenköylülenn, Çamlıca-
lılann o güzel insanlann sevgiyle kuşatılmış dün-
yalanna katıyor bızleri. Bu kitap aynı zamanda en
yakın tanıktan, Memet Fuat'ın inanılmaz aynntı-
larla anımsadığı geçmişle, Nâzım ile Piraye'nin
büyük aşkını; ve bu aşkın yarattığı 'benzersiz ld-
şiliği'yle Memet Fuat'ı ilk kez yakından tanıma
olanağı veriyor.
Server Tanilli, yeni kitabı 'Yaratıcı Aklın Sen-
tezi' (Felsefeye Giriş)'te yaşamın anlamı. bilim ve
teknik ile insan ilişkileri. aşk, ahlak gibi ınsan ve
toplum üstüne temel sorunlan okurlanyla tartışı-
yor, aydınlatıyor ve yol gösteriyor. Aynca Tanil-
li'nin 'Yüzyıllann Gerçeği ve Mirası' adlı kitabı-
nın 19. yüzyılı anlatan beşinci cildi de yayımlan-
mış olacak.
Zehra İpşiroğlu, 'Eğhimde Yeni Arayışlar' ad-
1 rjfemet Fuat'ın
1920'lerden 1950'lere
uzanan anılannı içeren
'Gölgede Kalan Yıllar'
adlı kitabı ve yeni şiir
dizisi Adam
Yayınlan'nın yeni
kitaplan arasında.
lı kitabında eğitim sistemini tar-
tışarak aydın ve demokratik ke-
sim, çürümüş bir eğitim sistemi
içinde ne yapılabilir sorusuna ya-
nıtlar getiriyor.
Kaan Arslanoğtu, 'Kişilikler'
adlı romanında seksen kuşağı dev-
rimcilerinin acılannı edebiyatı-
mızda benzeri görülmedik bir mü-
kemmellikte işliyor. Fethi Naci'ye
göre 'Kişilikler', son yıllann en
önemli romanı.
tlhan Berk, 'Galata'sını yeni-
den düzenleyerek yeni basımını
hazırladı. RefikDıırbaş,'Yasenım
ve Marti' adlı kitabında. ülkemi-
zin önde gelen şairleriyle yaptığı
konuşmalan ve şiir üzerine yazı-
lan bir araya toplarruş. Aynca
'Düşfer Şairi Refik Durbaş' adlı
şiir kitabında son yıllarda yazdı-
ğı yeni şiirlerini bir araya getiri-
yor. Salah BirseL 'Sevdim Seni Ey
Insan' ile son şiirlerini okurlany-
la paylaşıyor. Ataol Behramoğtu
iki yeni deneme kitabı "Nâzıma
Bir Gûz Çelengi'', "Mekanik
GözyaşlarT ile Veşim Sabnan, ye-
ni şiirlerini topladığı 'Zaman Ki-
tabı'yla okur karşısına çıkıyor.
Thilda-Yaşar Kemal çeviri siy-
le Albert Vklalie'nin Fransa'nın
taşra yaşamını aktaran, Roger Va-
dimın Brigitte Bardot'nun yo-
rumuyla sinemaya aktardığı
"Ayışığı Kuyumculan", Samih
Rifat'ın çevirisiyle Mabeyinci
Pavtos'un şiirlerinden oluşan "Al-
tın Yağmur" da yeni çıkan kitap-
lar arasında. Adam Yayınlan bu
yıl kitap fuannda yeni bir şiir di-
ziyle de okurlann karşısında ola-
cak. Bu dizisiyle Türk şiirinin bü-
yük ustalannı en güzel şiirleri.
şiir üstüne düşünceleri, yaşamöy-
küleriyle aktanlıyor.
Bu yeni şiir dizisinde Memet
Fuaf ın deriemesiyle Nâzım Hik-
met, Sabri Altınel, Edip Cansever,Oktay Rifat, Ca-
hh Külebi ve Orhan Veli'nın. Salah Birsel. tlhan
Berk, Ataol Behramoglu. Refik Durbaş'ın kitap-
lan ise kendi derlemelenyle. Özdemir Asaf ın da
ailesince düzenlenerek hazırlanmış. Mefih Cevdet
Anday'm kitabı ise daha önce kendi şiirlerinden
yaptığı bir seçmeye dayanılarak derlenmiş.
Adam Yayınlan aynca Nâzım Hikmet'in 28
ciltlik bütün yapıtlannı-yakında Piraye'ye Mek-
tuplar 2. Cilt yayımlanacak-, Aziz Nesin'in bütün
yapıtlannın yanı sıra yeni yayımlanan 4 kitabını
-Sıvas Acısı. Böyle Gelmiş Böyle Gıtmez 3, Bir
Takım Azizlikler, Gözünüz Aydın Efendim-, Sa-
lah Birsel'in bütün şiirlerini. Yaşar Kemal'ın 32
kitaptan oluşan toplu yapıtlannı, Fakir Baykurt'un
9 büyük romanını kitapseverlere sunacak fuarda.
KonuMan Maalouf,Luzi ve Ash
YAPI KREDİ YAYINLARI
Amin Maalou
afrikah leo
KûltürServisi- Yapı Kredi Ya-
yınlan, 16. lstanbul Kitap Fuan
kapsamında Mario Luzi, Amin
Maalouf ve JohnAsh' i ağırhyor bu
yıl.
1949'da Lübnan'da dünyaya ge-
len Maalouf, ekonomi ve toplum-
bilim eğitiminin ardından gazete-
ciliğe başladı. 1976yılındadaha-
len yaşamını sürdürmekte olduğu
Paris'e yerleşti. Maalouf, çeşitli
yayın organlannda yöneticilik ve
köşe yazarlığı yaptıktan sonra vak-
tinin çoğunu kıtaplanna ayırmaya
başladı.
Yapıtlannda çok iyi tanıdığı As-
ya ve Akdeniz çevresi kültürleri-
nin söylencelerini basanyla işleyen
yazar "Les Croisades vues par les
Arabes" (1983, Araplann Gözüy-
le Haçhlar) iletanmdı. Bukitapçev-
rildiği dillerde büyük başan kaza-
nırken 1986'da yayımlanan ve ay-
nı yıl Fransız-Arap dostluk ödülü-
nü kazanan ikinci kitabı (ilk roma-
nı) "Leonl'Africanr (Afrikah Le-
on) dünya yazınının klasiklerin-
den biri olarak kabul edildi.
Amin Maalouf'un 1988'de ya-
yımlanan ikinci romanı "Samar-
cande" da (Semerkant) büyük il-
gı görerek pek çok dıle çevrildi. Ya-
zar daha sonra "Les Jardinsde Lu-
miere" (1991, Işık Bahçeleri) ve
"Le Premiere Siecle apres Beatri-
ce" (1992, Beatnce'den Sonra Bı-
rinci Yüzyıl) adlı yapıtlannı kale-
me aldı. Maalouf un 1993'te ya-
yımlanan son romanı "Le Rocher
de Tanios" (Tanios Kayası) ise
Goncourt Ödülü'nü kazandı. 'Af-
rikafa Leon', 'Semerkant', 'Tanios
Kayası' ve "Doğu'nun UmanlarT
adlı yapıtlan YKY tarafından Türk-
çeye de kazandınldı.
20. yüzyıl Italyan şiirinin Unga-
retti, Quasünodo ve Montale'den
sonraki döneminde üne kavuşan en
önemli temsilcisi sayılan Mario Luzi, çocukluğun-
da Siena'da geçirdiği birkaç yıl dışında Floran-
sa'dan hiç aynlmadı. 1930'larda Frontespizio ve
Campo di Marte gibi kapalı şiirin sözcülüğünü
üstlenen dergilerdeki diğer şairlerin turumuna kar-
şı çıkmış ve "söz agırhkh şür" yerine "insan ağır-
hkh" şiiri benünsemiş. Luzi üzerine, "L'Unita e il
MohepBce" isimli kitabı olan Işıl Saatçıoğlu. Lu-
zi'nin şiirlerinde bir doğa tutkusunun egemen ol-
dugunu söylüyor. Doğa. Luzi için Pascoö'nin de-
diği gibi "somlann sorulduğu, cevaplann beklen-
diği dindar bir annedir". Ama toprak inatçı ve hü-
zünlüdür. Bu hüzün Luzi'nin şiirlerinde insana ta-
şınmış ve insanın dalgalanmalannın sözcüsü hali-
ne dönüşmüş. YKY'den 'Simone Martini'nin Dün-
yevi ve Semavi Yolculuğu' adlı kitabı çıkan Mario
Maalouf,
Mario Luzi ve John
Ash yeni yapıtlanyla
birlikte fuarda
kendilerini ve
yapıtlannı anlatacaklan
çeşitli söyleşilere
katılacaklar.
Luzi'nin yayımlanan kitaplan ara-
sında "La Barca", "Avvento Not-
turno", "Un brindisi", -Quader-
DoGotico", "Primizie dd deserto",
"Onore del vero*", "Nel Magma"
"Dal Fondo delle campagne", "Su
fondamenti invisibili". "AI fuoco
della contraversia, "Per il battesi-
mo dei nostri frammenti*", v e "Fra-
si e incisi di un canto salutare" ad-
lı kitaplan bulunu>or.
Fransız ve Amerikan şiırindekı
deneysel zorlamalardan esınlenen
'Seçme Şiirleri' YKY'den yayım-
lanan John Ash de fuann konuğu.
Binningham Üniversitesi'nde eği-
tim gören Ash, yayımlanan 6 şiir
kitabının yanı sıra çeşitli dergiler-
de de yazdi. Ash'in 1918^mda
yayımlanan ilk kitabı "Casino-Ku-
marhanc" Fransız simgeciliğinin
etkisinden kurtulma yolunda bir
girişim. 1981 yılında yayımlanan
"The Bed-Yatak" ise Ash'in Av-
rupa modernizmi üzerine çalışır-
ken yaşadığı biçem belirsizliğini
ortaya koyuyor. Şair, 1982 yılın-
da yayımlanan "Goodbyes-Veda-
laşmalar" isimli kitabında da top-
lumsal aynntıyı "şehir pastoraH"
adını verdiğı çoğu zaman mizahi
bir tarza dönüştürerek vurgular.
"The Branching Stairs" ise "ho-
caa" John Ashbery'nin yapıtlan-
na benzetılıyor. Kültüre yönelik
bir ımgeleme sahip olan Ash'in
şiirleri. insan malzemesinin hem
güzelliğinı hem de kınlganlığını ta-
şıyor.
Fuar kapsamında 2 Kasım'da
Amin Maalouf ve Nedhn Gürsel
"Tarihsel Romanın Çekiciliği''; 4
Kasım'da Mano Luzi, EnisBatur
ve Işıl Saatçıoğlu "Mario Luzi'nin
Şiiri Etrannda Lirik Şiir ile Avan-
gard Arası Çağımız Şiirine Baktş":
7 Kasım'da da John Ash. Güven
Turan \ e Roni Margulîes 'Şairüı
BirGezginOtarakPortresi'başlıklı söyleşilere ka-
tılacaklar.
YKY'nin edebiyat. şiir. sanat, cogito, iletişim.
Tübitak-özel dizi, Doğan Kardeş, Tenten Albüm-
leri gibi dızilerde bu yıl >ayımladığı kitaplan ara-
sında en yenilen ise New Yorklu bır burju\'a aile-
sinin oğlu Holden Caulficld'm 'büyümeye dair'
keyifli ve hüzünlü öyküsünü içeren "ÇavdarTar-
lasında Çocuklar". SelçukDemirerin "tz'i". Ba-
nşPirhasan'ın "Usta BeniÖldürsene"sı. Sabahat-
tin AH'nin Toplu Öy külen I- II ve "My Lady Di(es)".
Aynca Gülten Akıa, Sabaharün Kudret AksaL, Ece
Ayhan, Fünızan. Ercümend Behzat Lav, Behçet
Necatigil, Tezer Özlü, Cemal Süreya ve Nermi Uy-
gurbütün eserlenyle Yapı Kredi Yayınlan'ndayer
alıyor.
Her gün bir
belgesel
Kühür Servisi - Belgesel Si-
nemacılar Derneği. "hayata ta-
nıklık" eden, "toplumsal hafı-
za"yı oluşturan ve yeterince il-
gi görmeyen belgesel sinemayı
halka sevdirebilmek için belge-
sel film gösterileri düzenledi.
Dernek lokalinde yapılacak olan
gösteriler, "Hitit Güneşi
r
adlı
filmle başladı. Belgesel film
gösterileri, her gün saat 14.00-
18.00 arasında değişik bir film-
le devam edecek. Böylece Tür-
kiye'de ilk kez sadece ve sürek-
li belgesel film gösterimi yapı-
lan bir cep sineması oluşturu-
lacak. Bu arada, Cumhuriyet
Bayramı dolayısıyla Atatürk ile
ilgili, Halit Refig'in yönettiğı
"Atatürk w Sanat" ile uhami Al-
gör'ün yönettiği "Fikriye" adlı
belgeseller bugün gösterilecek.
13. ÎFSAKFotoğrafGünleri başlıyorsamında lOsergi,5diagösterisi,2fotoğ- luDevletGüzelSanatlarGalerisı'nde,iki herkesin yapıtıyla katılabileceği sergide
Kültür Servisi - tstanbul Fotoğraf ve
Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) ta-
rafından bu yıl 13 'üncüsü düzenlenen İs-
tanbul Fotoğraf Günleri etkinlikleri 31
Ekim - 29 Kasım tarihleri arasında ger-
çekleştirilecek. 4 hafta süreli etkinlik kap-
raf yanşması ve bir de panel yer alıyor.
13. İstanbul Fotoğraf Günleri, 31 Ekim'-
de 'Alman Reklam Fotoğrafçdan 1925-
1988' başlıklı sergi ile Mimar Sinan Üni-
versitesi Osman Hamdi Bey Sergi Salo-
nu'nda açılacak. Etkinliğe yapıtlanyla
konuk olarak katılan Slovakyalı fotoğraf
sanatçısı Karol Kallay'ın sergisi 3 Ka-
sım'da Emlakbank Tünel Sanat Galeri-
si'nde açılacak. Izmir Fotoğraf Sanatçı-
lan Derneği (tFOD), etkinliğe 'Uzak, Ya-
kuı' başlıklı sergisiyle katılıyor. Sergi, 1-
15 Kasım tarihleri arasında Tank ZaferTu-
naya Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda
ızlenebilir. Fotoğraf sanatçısı tbrahim
Göğer'in çalışmalannı derleyerek oluştur-
duğu 'Gıyabında Fotoğraflar" başlıklı ser-
gisi 5-27 Kasım tarihleri arasında Basın
Müzesi'nde görülebilir. iFSAK'ta çalış-
malannı sürdüren 'tlteriş Tezer Atölyesi'
ve 'Doğa Fotoğrafçüan Grubu', Beyoğ-
ayn tema üzerine ortak bir sergi açıyor-
lar. 'Bir Yakadan, Diğer Yakaya' ve 'Su'
başlıklı sergiler, 15-28 Kasım tanhleri
arasında izlenebılecek. 'Getecekteld Pey-
zaj' başlıklı sergi Mehmet Arslan Gü-
ven'in Polaroid çalışmalanndan oluşu-
yor. Sergi, 17-28 Kasım tarihleri arasın-
da Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde
yer alacak. Etkinlik kapsamında 18 Ka-
sım - 1 Aralık tanhleri arasında Cemil
Ağacıkoğhı'nun sinema diline göndeıme-
ler yaptığı siyah-beyaz çalışmalanndan
oluşan 'Bir Günde' ve Ozer Kanburoğ-
hı'nun renkli baskılanndan oluşan 'Detay-
lar' başlıklı sergileri Taksim Sanat Ga-
lerisi'nde görülebilir.
9 Kasım Pazar günü etkinlik değişik bir
sergiye ev sahipliği yapacak. İTÜ'nün
Taşkışla Binası'da saat 14.00'te gerçek-
leştirlecek olan serginin başlığı:
'Fotoğrafınla Gel'. Fotoğrafsever olan
konu serbest.
Etkinliğin gösteri bolümü kapsamında
ise 6 Kasım'da. Bünyat Dinç'in 'Portfol-
yo', 24 Kasım'da Kamil Fırat'ın 'Perva-
neninÖyküsü' başlıklı gösterileri Tank Za-
fer Tunaya Kültür Merkezi'nde yer alıyor.
13 Kasım'da Merih Akoğul'un 'Dönü-
şümler". 20 Kasım'da Nusret Nurdan
Eren' in' Yansımalardaki Sonbahar' baş-
lıklı gösterileri ise Aksanat'ta ızlenebilir.
Bedri Baykam,Orhan Cem Çetin, Meh-
met Ergüven v e Cengiz Ozakıncı'nin ko-
nuk olarak katılacaklan 'Fotoğrar,'Ger-
çekveötesi' temalı panel 8 Kasım'da Ital-
yan Kültür Merkezi'nde gerçekleşririle-
cek. Paneli Merih Akoğul yönetecek.
Etkinlik kapsamında yer alan '7. Foto-
maraton' v e '2. Dia Gösterisi' yanşmala-
nna katıunak ısteyenler gerekli bilgi için
lFSAK'a başvurabilırler.f24J 14 01-292
18 07)
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Sanatçı ve Aşkları
Aşk sözünün geçtiği yerde insanlann ilgisinin bir-
den harlanıvermesini nasıl açıklamalı? İnsana özgü
bir zaaf olduğu apaçık.
Ancak insanlann bu yanını olur olmaz kullanmaya
kalkanlara ne demeli?
Shakespeare ve Goethe'nin aşk hayatlanna iliş-
kin savlaria ortaya çıkanlardan sonra, şimdi de sıra
Brecht'e gelmiş görünüyor.
Gelecek yıl, yani 1998, Brecht'in doğumunun yü-
züncü yılı. Tüm yıl boyunca süreceğini sandığım an-
ma ve kutlama etkinlikleri şimdiden başlamış görü-
nüyor.
Almanya'nın çok sabşlı haftalık defgilerinden "Stem"
16.10.97 tarihli sayısında Brecht'in fotoğraflaria ya-
şamından, aşklanndan kesitlervermeye başladı. Di-
zi yazı gelecek haftalarda da sürecekmiş.
Kimi fotoğraflan ilk kez görüyorum, ilgimi çekti.
Gelgelelim, resimlerin altlannda verilen bikjilerpekya-
van: ilk aşkı şuymuş da, ikincisi buymuş vb.
Brecht'in yüzüncü doğum yılının gündemlerinden
birini onun aşklannın oluşturacağı şimdiden belli.
Bu alandan söz ederken onun çalışma düzenine
değinmek gerek:
Brecht, şaırliğıyle değil, oyun yazarlığıyla geçiniyor.
Hayatının odak noktasında oyun yazmak. bunlann sah-
nelenmesini sağlamak var. Oyun yazmayı ise tek ba-
şına giriştiği bır eylem olmaktan çok, çevresindeki in-
sanlarla birlikte kotardığı bır uğraş olarak sürdürmek-
ten hoşlanıyor. O yüzden oyuncusundan müzikçisi-
ne, dekorcusundan yaptmasına geniş bir arkadaş top-
luluğu içinde, neredeyse onlarla birlikte yaşıyor. Bu
birliktelik yalnızca Almanya yıllannda değil, sürgün yıl-
lannda da sürüyor.
Sözgelimi Margarette Steffin adı, Brecht'in 1932-
40 arasında yazdığı pek çok oyunun giriş sayfasın-
da geçer; "Margarette Steffin ile birlikte çalışılmış-
tır" bıçiminde. Çünkü Ana oyununun sahnelenmesi
sırasında tanıştığı bu insan, ölümüne dek Brecht ai-
lesiyle birlikte yaşamış, türlü yazım işlerinin yanında
olağanüstü yeteneğiyle sürgün gittikleri Danimarka,
Isveç ve Finlandiya dillerini kolaylıkla öğrenerek,
Brecht'in bu ülkelerdeki çalışmalannı kolayiaştırmış-
tır.
Verem olan Steffin, sağaltım için Moskova'ya gi-
derken Brecht unutulmaz şiirierinden biri olan "On
Bihnci Sone"yi yazmıştr.
Seni bu yabancı ülkeye göndenrken
En kalın pantolonlan (güzelim) bacaklanna
İyi örûlmüş çoraplan ayaklanna
Çok soğuk kışlan düşünerek aradım.
Bir başka çalışma arkadaşı Ruth Berlau, Kopen-
hag Kraliyet Tiyatrosu'nda ünlü bır oyuncuydu. Ta-
nışmalanndan sonra Brecht'in çevirmeni ve yardım-
cısı olarak çalışt. Brecht'in konuklannı karşılayıp ağır-
ladı, ona otomobil buldu, yolculuklannı düzenledi.
Brecht, Danimarka'yı terk etmek zorunda kalınca
Ruth Berlau da ailesini ve ülkesinı terk ederek onun
yakın çevresinden aynlmadı. ABD'de Brecht Kalifor-
niya'da yaşarken, o New York'ta oyunlannın sahne-
lenmesi için uğraştı. Savaştan sonra da Brecht'in
yerieştiği Doğu Berlin'e gitti. Anılannda, Brecht'in
kendisine armağan ettiği birtaşın üstüne etprope et
procul sözcüklerinin baş harflen olan epep harfleri-
ni kazıyıp bunun "yakında ve uzakta" anlarruoag*l-
diğini söylediğini yazıyor. (fîrecht'in Lai-tu'su, Inter
Yayınlan, s. 211) Brecht onun için de şiirter yazmış-
tır.
Kişi ve şiir örneklerini uzatabilinz.
Sonunda aşk da, şiir de hayata ilişkin şeylerdir.
Fotoğraflara bakarak gölün derinliğini anlayamayız.
Paçalan sıyınp içine girmek gerek.
Aynı dergide, onunla ilgili biryazının da başlığı şöy-
le: "Brecht, Gulliver'di, bizler cüceleriz. °
Devlerin dünyalannın başta gelen özelliği ise derin-
likleridir.
TTB öykü ve anlatı ödiilleri
• ANKARA (AA) - Türk Tabipler Birliği (TTB)
öykü ve anlatı 1997 ödülleri sahiplerini buldu.
Birinciliğe Alper Akçam 'Nesi Varmış', ikinciliğe
Müzeyyen Soyalp 'Mor Bebek', üçüncülüğe ise
Necdet Tamamoğullan 'Umudun Kör Ebesi' adlı
yapıtlanyla değer görüldü. Nihat Kıraç'ın 'Bir
Temmuz Sabahf, Müzeyyen Soyalp'in 'Son Dans'
ve Emel Avcı'nın 'Beş Günlük Gelin' adlı öyküleri
de dikkate değer bulundu. Anlatı dalında ise
birinciliği Necdet Tamamoğullan'nın 'Şairin
Ölümü', ikinciliği Akın Yıldız'ın 'Kan Kardeşi',
üçüncülüğü de Melih Elçin'in 'Sevgi Yansıması'
adlı yapıtlan aldı. Anlatı dalında yanşmaya katılan,
geçen yılın birincisi Tolga Ersoy'un 'Yolda Oç
Kadın' adlı yapıtı, genel değerlendirme dışında
tutularak onur ödülüne layık görüldü.
Bahçelievlep Belediye Tıyatrosu
• Kültür Servisi - lstanbul'un üçüncü büyük
belediye tiyatrosu olan Bahçelievler Belediye
Tiyarrosu, Yılmaz-Türkan Gruda'nın yazıp i
yönettiği 'Kasetçi' adlı oyunla perdelerini açıyor.
Yapımı 8 ayda tamamlanan tiyatro, 31 Ekim'de
açılıyor. Tiyatro, daha sonraki günlerde 'Bilgi ile
Saygf adlı oyunu sahneleyecek.
Kaddtöylü Sanatcılar resim sergtsi
• Kültür Servisi - KadiKÖy Belediyesi Sağlık ve
Sosyal Dayamşma Vakfı Kültür Sanat Komitesi'nce
düzenlenen Kadıköylü Sanatçılar resim sergisi,
Kadıköy Belediyesi başkanlık girişinde açıldı. 30
Kadıköylü sanatçının resimlerinin yer aldığı sergi,
27 Kasım tarihine dek 10.00 - 18.00 saatleri
arasında gezilebilir.
K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K
KAMİL MASARACI
Wm %&