04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA 10 KULTUR Almanya'da geçirdiği beş ameliyattan sonra yürüyebilecek duruma gelen Ağaoğlu, trafijcten yakındı 6 Başıma gelen bireysel bir sorun deKühür Servisi - "Bu toplantıyı edebi- yat üzerine yapmayı, bir edebiyat soru- nunu tarüşmayi isterdim ama trafik ka- zalannda ölenler her zaman konuşamı- yorlar. Ben konuşabildiğim için bu fir- saü bu şekilde değerlendirmek istedim." Yaklaşık bir buçuk yıl önce geçirdi- ği trafik kazasımn ardından birçok ame- liyat geçiren ve son olarak Frankfurt'ta- ki Giessen Üniversite Hastanesi'nde beş ameliyat daha olarak yürüyebilecek du- ruma gelen Adalet Ağaoğlu. dün trafik saldınsının sonuçlanyla şimdikı duru- mu üzerine bilgi vermek amacıyla The Marmara Oteli'nde bir basın toplantısı düzenledi. Bu son olumlu durum karşısında bu anı paylaşma ihtiyacı duydugunu belir- ten Ağaoğlu, hem hayatın içinde, hem de dışında olma durumunun yakınlan ta- rafından bir sorun haline getırildiğini söyledi. Kendi sorunlannın da tıpkı Tünciye gibi olduğunu söyleyen Ağaoğlu, ken- dini sistemi bir türlü oturamayan Tür- kiye gibi hissettiğini vurguladı. Başına gelen bu durumun bireysel ve tekil bir özellik taşımadığına da değinen Ağaoğ- lu, evinden dışan çıkma özgürlüğünü kul- landığını ve korkunç bir sonuçla karşı- laştığmı dile getirdi. "Evinden çıkıp birotobüse binerek, işi- A. aklaşık bir buçuk yıl önce geçirdiği trafik kazasımn ardından birçok ameliyat geçiren ve son olarak Frankfurt'taki Giessen Üniversite Hastanesi'nde beş ameliyat daha olarak yürüyebilecek duruma gelen Adalet Ağaoğlu'nun iki ay içinde eski sağhğına kavuşması bekleniyor. Kendi sorunlanmn da tıpkı Türkiye gibi oldugunu söyleyen Ağaoğlu, kendini sistemi bir türlü oturamayan Türkiye gibi hissettiğini vurguladı. ne gitmeözgürlüğünü kullanan insanlar trafik kazalannda yok olup gidiyorlar. Kaç gazeteciyi. kaç yazar arkadaşımıo, düşünürümüzü kaybettik bu kazalar- da... Almanya'dan döner dönmez kor- kunç rakamlara ulaşan trafik kazala- rryiakarşilaşnm.Bunedenkdedunıınu- nıu hiçbir zaman tekil bir sorun gibi al- güamadım." Kazadan sonra kaldınldığı hastanede hayata döndürüldü, ancak kendisini hiç- bir zaman hayatın içinde hissedemedi Ağaoğlu. Şimdi ise söz özgürlüğünü kullanabildiği için kendisini tekrar ha- yatın içinde hissedıyor yazar. Bir buçuk yildır kendisine moral ve- ren okuyuculanna ve dostlanna çok şey borçlu oldugunu söyleyen Ağaoğlu. "bu moral olmasaydı akümı l diyor. Türk doktorlann elinden gelen her şeyi yaptığını fakat teknik imkânsız- lıklar nedeniyle bir sonuç alamadıkla- nnı vıırgulayan yazann, geçirdiği son beş ameliyattan sonra iki ay içinde eski sağ- hğına kavuşması bekleniyor. "Alman- ya'da bacağun, üpkı bir kalp gibi mili- metre karelere bölünerek anjiyoya tabi tutuldu. Bacağımda enfeksiyon duru- mu olduğu saptandı ve tedavi yapıkh. Üç ay kadar hastanede bu tedavinin so- nucunu bekledik. Bu defa teşhis yapıktı vetedavi sonuç verdi. Şu an ayağunda ba- lenli botlarla yürüyorum ama bunlan da iki ay sonra çıkaracağım." Kazanın üzenndekı etkisinin kitap- lanna nasıl yansıyacağını bilemiyor Adalet Ağaoğlu ama her yazara nasip olmayan bu farklı birikimın masa başı- na geçıldiği zaman kendini ele verece- ğini de zamana bırakmayı tercih edıyor. Yarım kalan hikâye kitabını hasta ya- tagında el yazısıyla bıtirdığıni belirten Ağaoğlu, ileride yazacağı anılarkitabı- na, geçirdiği bu dönemin girmemesı- nin mümkün olmadığını da vurguluyor. Yaşaması için kendisine destek veren dostlanna ve okurlanna çok şey borç- landığını söyleyen Ağaoğlu. kitaplan- nı borçluluk duygusu ıle yazdığını da her fırsatta dıle getınyor. 16- İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA YAYINEVLERİNDEN YENİ KİTAPLAR Memet Fuat, Piraye ve Nâzım ADAM YAYINLARI Kültür Servisi - Adam Yay ınla- n'nın Kitap Fuan'nda yeralacak kitaplar arasında öncelikJe Me- met Fuat'ın 'Gölgede Kalan Yıl- lar' adlı kıtabı göze çarpıyor. 1920'Ierden 1950'lere Memet Fuat'ın çocukluk, ilkgençlık, ya- zarlığa gınş anılannı ıçeren ki- tapta, Nâzım Hikmet ve çevresin- deki insanlann yanı sıra o döne- min Çamlıca ve Erenköy'ünün sakinleri anlatılıyor. Kitabın arka kapağında "Bu ki- tabi yazmaya başladığıında akmış dokuz yaşındaydım; bitirdiğim- de, yetmiş bir... İki yıl sürdü_ Ara- da bir gidip gelme de var. Yoğun bakımda gözkrimi açbğunda,' Bir ay daha yaşayıp kitabımı bıtırebil- sem!' diye kayguanıyordum._ Bir ay daha!" diyen Memet Fuat'ın ki- tabı annesi Piraye Hanım'ın ölü- müyle başlıyor. "21 Mart 1995 Salı günü gece yansına doğru, ba- takhğa dönmüş dünyamızdan. iyi- liğin, dürüstlüğün. onunın, bağb- lığuı, özverinin simgesi bir kaduı aynku-. Bu sabrlan yazarken altnuş do- kuz yaşındayım. Annem seksen dokuz yaşuıdaydı. Beni yirmi ya- şındayken doğurmuş. Arada on- dan uzak kaldığım, dedemin ya- nında oturduğum yıllar oldu, ama bana hiç aynlmamışız gibi geli- yor. En eski anını üç ya da dört ya- şımdayken yaptıklaruna kadar gittiğine göre demek ki altnuş beş yıl onun çevresinde birtakun anı- lar biriktirerek yaşamışun." Biriken anılar, 620 sayfalık bir kitaba dönüşüyor geçmişin çok etkileyici güzellikteki belgeleriy- le, fotoğraflanyla bezenerek. Göl- gede Kalan Yıllar, Nâzım Hik- met'in, Piraye'nin ve Nâzım'ın çevresinden ünlü sanatçılann ya- nı sıra Erenköylülenn, Çamlıca- lılann o güzel insanlann sevgiyle kuşatılmış dün- yalanna katıyor bızleri. Bu kitap aynı zamanda en yakın tanıktan, Memet Fuat'ın inanılmaz aynntı- larla anımsadığı geçmişle, Nâzım ile Piraye'nin büyük aşkını; ve bu aşkın yarattığı 'benzersiz ld- şiliği'yle Memet Fuat'ı ilk kez yakından tanıma olanağı veriyor. Server Tanilli, yeni kitabı 'Yaratıcı Aklın Sen- tezi' (Felsefeye Giriş)'te yaşamın anlamı. bilim ve teknik ile insan ilişkileri. aşk, ahlak gibi ınsan ve toplum üstüne temel sorunlan okurlanyla tartışı- yor, aydınlatıyor ve yol gösteriyor. Aynca Tanil- li'nin 'Yüzyıllann Gerçeği ve Mirası' adlı kitabı- nın 19. yüzyılı anlatan beşinci cildi de yayımlan- mış olacak. Zehra İpşiroğlu, 'Eğhimde Yeni Arayışlar' ad- 1 rjfemet Fuat'ın 1920'lerden 1950'lere uzanan anılannı içeren 'Gölgede Kalan Yıllar' adlı kitabı ve yeni şiir dizisi Adam Yayınlan'nın yeni kitaplan arasında. lı kitabında eğitim sistemini tar- tışarak aydın ve demokratik ke- sim, çürümüş bir eğitim sistemi içinde ne yapılabilir sorusuna ya- nıtlar getiriyor. Kaan Arslanoğtu, 'Kişilikler' adlı romanında seksen kuşağı dev- rimcilerinin acılannı edebiyatı- mızda benzeri görülmedik bir mü- kemmellikte işliyor. Fethi Naci'ye göre 'Kişilikler', son yıllann en önemli romanı. tlhan Berk, 'Galata'sını yeni- den düzenleyerek yeni basımını hazırladı. RefikDıırbaş,'Yasenım ve Marti' adlı kitabında. ülkemi- zin önde gelen şairleriyle yaptığı konuşmalan ve şiir üzerine yazı- lan bir araya toplarruş. Aynca 'Düşfer Şairi Refik Durbaş' adlı şiir kitabında son yıllarda yazdı- ğı yeni şiirlerini bir araya getiri- yor. Salah BirseL 'Sevdim Seni Ey Insan' ile son şiirlerini okurlany- la paylaşıyor. Ataol Behramoğtu iki yeni deneme kitabı "Nâzıma Bir Gûz Çelengi'', "Mekanik GözyaşlarT ile Veşim Sabnan, ye- ni şiirlerini topladığı 'Zaman Ki- tabı'yla okur karşısına çıkıyor. Thilda-Yaşar Kemal çeviri siy- le Albert Vklalie'nin Fransa'nın taşra yaşamını aktaran, Roger Va- dimın Brigitte Bardot'nun yo- rumuyla sinemaya aktardığı "Ayışığı Kuyumculan", Samih Rifat'ın çevirisiyle Mabeyinci Pavtos'un şiirlerinden oluşan "Al- tın Yağmur" da yeni çıkan kitap- lar arasında. Adam Yayınlan bu yıl kitap fuannda yeni bir şiir di- ziyle de okurlann karşısında ola- cak. Bu dizisiyle Türk şiirinin bü- yük ustalannı en güzel şiirleri. şiir üstüne düşünceleri, yaşamöy- küleriyle aktanlıyor. Bu yeni şiir dizisinde Memet Fuaf ın deriemesiyle Nâzım Hik- met, Sabri Altınel, Edip Cansever,Oktay Rifat, Ca- hh Külebi ve Orhan Veli'nın. Salah Birsel. tlhan Berk, Ataol Behramoglu. Refik Durbaş'ın kitap- lan ise kendi derlemelenyle. Özdemir Asaf ın da ailesince düzenlenerek hazırlanmış. Mefih Cevdet Anday'm kitabı ise daha önce kendi şiirlerinden yaptığı bir seçmeye dayanılarak derlenmiş. Adam Yayınlan aynca Nâzım Hikmet'in 28 ciltlik bütün yapıtlannı-yakında Piraye'ye Mek- tuplar 2. Cilt yayımlanacak-, Aziz Nesin'in bütün yapıtlannın yanı sıra yeni yayımlanan 4 kitabını -Sıvas Acısı. Böyle Gelmiş Böyle Gıtmez 3, Bir Takım Azizlikler, Gözünüz Aydın Efendim-, Sa- lah Birsel'in bütün şiirlerini. Yaşar Kemal'ın 32 kitaptan oluşan toplu yapıtlannı, Fakir Baykurt'un 9 büyük romanını kitapseverlere sunacak fuarda. KonuMan Maalouf,Luzi ve Ash YAPI KREDİ YAYINLARI Amin Maalou afrikah leo KûltürServisi- Yapı Kredi Ya- yınlan, 16. lstanbul Kitap Fuan kapsamında Mario Luzi, Amin Maalouf ve JohnAsh' i ağırhyor bu yıl. 1949'da Lübnan'da dünyaya ge- len Maalouf, ekonomi ve toplum- bilim eğitiminin ardından gazete- ciliğe başladı. 1976yılındadaha- len yaşamını sürdürmekte olduğu Paris'e yerleşti. Maalouf, çeşitli yayın organlannda yöneticilik ve köşe yazarlığı yaptıktan sonra vak- tinin çoğunu kıtaplanna ayırmaya başladı. Yapıtlannda çok iyi tanıdığı As- ya ve Akdeniz çevresi kültürleri- nin söylencelerini basanyla işleyen yazar "Les Croisades vues par les Arabes" (1983, Araplann Gözüy- le Haçhlar) iletanmdı. Bukitapçev- rildiği dillerde büyük başan kaza- nırken 1986'da yayımlanan ve ay- nı yıl Fransız-Arap dostluk ödülü- nü kazanan ikinci kitabı (ilk roma- nı) "Leonl'Africanr (Afrikah Le- on) dünya yazınının klasiklerin- den biri olarak kabul edildi. Amin Maalouf'un 1988'de ya- yımlanan ikinci romanı "Samar- cande" da (Semerkant) büyük il- gı görerek pek çok dıle çevrildi. Ya- zar daha sonra "Les Jardinsde Lu- miere" (1991, Işık Bahçeleri) ve "Le Premiere Siecle apres Beatri- ce" (1992, Beatnce'den Sonra Bı- rinci Yüzyıl) adlı yapıtlannı kale- me aldı. Maalouf un 1993'te ya- yımlanan son romanı "Le Rocher de Tanios" (Tanios Kayası) ise Goncourt Ödülü'nü kazandı. 'Af- rikafa Leon', 'Semerkant', 'Tanios Kayası' ve "Doğu'nun UmanlarT adlı yapıtlan YKY tarafından Türk- çeye de kazandınldı. 20. yüzyıl Italyan şiirinin Unga- retti, Quasünodo ve Montale'den sonraki döneminde üne kavuşan en önemli temsilcisi sayılan Mario Luzi, çocukluğun- da Siena'da geçirdiği birkaç yıl dışında Floran- sa'dan hiç aynlmadı. 1930'larda Frontespizio ve Campo di Marte gibi kapalı şiirin sözcülüğünü üstlenen dergilerdeki diğer şairlerin turumuna kar- şı çıkmış ve "söz agırhkh şür" yerine "insan ağır- hkh" şiiri benünsemiş. Luzi üzerine, "L'Unita e il MohepBce" isimli kitabı olan Işıl Saatçıoğlu. Lu- zi'nin şiirlerinde bir doğa tutkusunun egemen ol- dugunu söylüyor. Doğa. Luzi için Pascoö'nin de- diği gibi "somlann sorulduğu, cevaplann beklen- diği dindar bir annedir". Ama toprak inatçı ve hü- zünlüdür. Bu hüzün Luzi'nin şiirlerinde insana ta- şınmış ve insanın dalgalanmalannın sözcüsü hali- ne dönüşmüş. YKY'den 'Simone Martini'nin Dün- yevi ve Semavi Yolculuğu' adlı kitabı çıkan Mario Maalouf, Mario Luzi ve John Ash yeni yapıtlanyla birlikte fuarda kendilerini ve yapıtlannı anlatacaklan çeşitli söyleşilere katılacaklar. Luzi'nin yayımlanan kitaplan ara- sında "La Barca", "Avvento Not- turno", "Un brindisi", -Quader- DoGotico", "Primizie dd deserto", "Onore del vero*", "Nel Magma" "Dal Fondo delle campagne", "Su fondamenti invisibili". "AI fuoco della contraversia, "Per il battesi- mo dei nostri frammenti*", v e "Fra- si e incisi di un canto salutare" ad- lı kitaplan bulunu>or. Fransız ve Amerikan şiırindekı deneysel zorlamalardan esınlenen 'Seçme Şiirleri' YKY'den yayım- lanan John Ash de fuann konuğu. Binningham Üniversitesi'nde eği- tim gören Ash, yayımlanan 6 şiir kitabının yanı sıra çeşitli dergiler- de de yazdi. Ash'in 1918^mda yayımlanan ilk kitabı "Casino-Ku- marhanc" Fransız simgeciliğinin etkisinden kurtulma yolunda bir girişim. 1981 yılında yayımlanan "The Bed-Yatak" ise Ash'in Av- rupa modernizmi üzerine çalışır- ken yaşadığı biçem belirsizliğini ortaya koyuyor. Şair, 1982 yılın- da yayımlanan "Goodbyes-Veda- laşmalar" isimli kitabında da top- lumsal aynntıyı "şehir pastoraH" adını verdiğı çoğu zaman mizahi bir tarza dönüştürerek vurgular. "The Branching Stairs" ise "ho- caa" John Ashbery'nin yapıtlan- na benzetılıyor. Kültüre yönelik bir ımgeleme sahip olan Ash'in şiirleri. insan malzemesinin hem güzelliğinı hem de kınlganlığını ta- şıyor. Fuar kapsamında 2 Kasım'da Amin Maalouf ve Nedhn Gürsel "Tarihsel Romanın Çekiciliği''; 4 Kasım'da Mano Luzi, EnisBatur ve Işıl Saatçıoğlu "Mario Luzi'nin Şiiri Etrannda Lirik Şiir ile Avan- gard Arası Çağımız Şiirine Baktş": 7 Kasım'da da John Ash. Güven Turan \ e Roni Margulîes 'Şairüı BirGezginOtarakPortresi'başlıklı söyleşilere ka- tılacaklar. YKY'nin edebiyat. şiir. sanat, cogito, iletişim. Tübitak-özel dizi, Doğan Kardeş, Tenten Albüm- leri gibi dızilerde bu yıl >ayımladığı kitaplan ara- sında en yenilen ise New Yorklu bır burju\'a aile- sinin oğlu Holden Caulficld'm 'büyümeye dair' keyifli ve hüzünlü öyküsünü içeren "ÇavdarTar- lasında Çocuklar". SelçukDemirerin "tz'i". Ba- nşPirhasan'ın "Usta BeniÖldürsene"sı. Sabahat- tin AH'nin Toplu Öy külen I- II ve "My Lady Di(es)". Aynca Gülten Akıa, Sabaharün Kudret AksaL, Ece Ayhan, Fünızan. Ercümend Behzat Lav, Behçet Necatigil, Tezer Özlü, Cemal Süreya ve Nermi Uy- gurbütün eserlenyle Yapı Kredi Yayınlan'ndayer alıyor. Her gün bir belgesel Kühür Servisi - Belgesel Si- nemacılar Derneği. "hayata ta- nıklık" eden, "toplumsal hafı- za"yı oluşturan ve yeterince il- gi görmeyen belgesel sinemayı halka sevdirebilmek için belge- sel film gösterileri düzenledi. Dernek lokalinde yapılacak olan gösteriler, "Hitit Güneşi r adlı filmle başladı. Belgesel film gösterileri, her gün saat 14.00- 18.00 arasında değişik bir film- le devam edecek. Böylece Tür- kiye'de ilk kez sadece ve sürek- li belgesel film gösterimi yapı- lan bir cep sineması oluşturu- lacak. Bu arada, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Atatürk ile ilgili, Halit Refig'in yönettiğı "Atatürk w Sanat" ile uhami Al- gör'ün yönettiği "Fikriye" adlı belgeseller bugün gösterilecek. 13. ÎFSAKFotoğrafGünleri başlıyorsamında lOsergi,5diagösterisi,2fotoğ- luDevletGüzelSanatlarGalerisı'nde,iki herkesin yapıtıyla katılabileceği sergide Kültür Servisi - tstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) ta- rafından bu yıl 13 'üncüsü düzenlenen İs- tanbul Fotoğraf Günleri etkinlikleri 31 Ekim - 29 Kasım tarihleri arasında ger- çekleştirilecek. 4 hafta süreli etkinlik kap- raf yanşması ve bir de panel yer alıyor. 13. İstanbul Fotoğraf Günleri, 31 Ekim'- de 'Alman Reklam Fotoğrafçdan 1925- 1988' başlıklı sergi ile Mimar Sinan Üni- versitesi Osman Hamdi Bey Sergi Salo- nu'nda açılacak. Etkinliğe yapıtlanyla konuk olarak katılan Slovakyalı fotoğraf sanatçısı Karol Kallay'ın sergisi 3 Ka- sım'da Emlakbank Tünel Sanat Galeri- si'nde açılacak. Izmir Fotoğraf Sanatçı- lan Derneği (tFOD), etkinliğe 'Uzak, Ya- kuı' başlıklı sergisiyle katılıyor. Sergi, 1- 15 Kasım tarihleri arasında Tank ZaferTu- naya Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda ızlenebilir. Fotoğraf sanatçısı tbrahim Göğer'in çalışmalannı derleyerek oluştur- duğu 'Gıyabında Fotoğraflar" başlıklı ser- gisi 5-27 Kasım tarihleri arasında Basın Müzesi'nde görülebilir. iFSAK'ta çalış- malannı sürdüren 'tlteriş Tezer Atölyesi' ve 'Doğa Fotoğrafçüan Grubu', Beyoğ- ayn tema üzerine ortak bir sergi açıyor- lar. 'Bir Yakadan, Diğer Yakaya' ve 'Su' başlıklı sergiler, 15-28 Kasım tanhleri arasında izlenebılecek. 'Getecekteld Pey- zaj' başlıklı sergi Mehmet Arslan Gü- ven'in Polaroid çalışmalanndan oluşu- yor. Sergi, 17-28 Kasım tarihleri arasın- da Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde yer alacak. Etkinlik kapsamında 18 Ka- sım - 1 Aralık tanhleri arasında Cemil Ağacıkoğhı'nun sinema diline göndeıme- ler yaptığı siyah-beyaz çalışmalanndan oluşan 'Bir Günde' ve Ozer Kanburoğ- hı'nun renkli baskılanndan oluşan 'Detay- lar' başlıklı sergileri Taksim Sanat Ga- lerisi'nde görülebilir. 9 Kasım Pazar günü etkinlik değişik bir sergiye ev sahipliği yapacak. İTÜ'nün Taşkışla Binası'da saat 14.00'te gerçek- leştirlecek olan serginin başlığı: 'Fotoğrafınla Gel'. Fotoğrafsever olan konu serbest. Etkinliğin gösteri bolümü kapsamında ise 6 Kasım'da. Bünyat Dinç'in 'Portfol- yo', 24 Kasım'da Kamil Fırat'ın 'Perva- neninÖyküsü' başlıklı gösterileri Tank Za- fer Tunaya Kültür Merkezi'nde yer alıyor. 13 Kasım'da Merih Akoğul'un 'Dönü- şümler". 20 Kasım'da Nusret Nurdan Eren' in' Yansımalardaki Sonbahar' baş- lıklı gösterileri ise Aksanat'ta ızlenebilir. Bedri Baykam,Orhan Cem Çetin, Meh- met Ergüven v e Cengiz Ozakıncı'nin ko- nuk olarak katılacaklan 'Fotoğrar,'Ger- çekveötesi' temalı panel 8 Kasım'da Ital- yan Kültür Merkezi'nde gerçekleşririle- cek. Paneli Merih Akoğul yönetecek. Etkinlik kapsamında yer alan '7. Foto- maraton' v e '2. Dia Gösterisi' yanşmala- nna katıunak ısteyenler gerekli bilgi için lFSAK'a başvurabilırler.f24J 14 01-292 18 07) DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Sanatçı ve Aşkları Aşk sözünün geçtiği yerde insanlann ilgisinin bir- den harlanıvermesini nasıl açıklamalı? İnsana özgü bir zaaf olduğu apaçık. Ancak insanlann bu yanını olur olmaz kullanmaya kalkanlara ne demeli? Shakespeare ve Goethe'nin aşk hayatlanna iliş- kin savlaria ortaya çıkanlardan sonra, şimdi de sıra Brecht'e gelmiş görünüyor. Gelecek yıl, yani 1998, Brecht'in doğumunun yü- züncü yılı. Tüm yıl boyunca süreceğini sandığım an- ma ve kutlama etkinlikleri şimdiden başlamış görü- nüyor. Almanya'nın çok sabşlı haftalık defgilerinden "Stem" 16.10.97 tarihli sayısında Brecht'in fotoğraflaria ya- şamından, aşklanndan kesitlervermeye başladı. Di- zi yazı gelecek haftalarda da sürecekmiş. Kimi fotoğraflan ilk kez görüyorum, ilgimi çekti. Gelgelelim, resimlerin altlannda verilen bikjilerpekya- van: ilk aşkı şuymuş da, ikincisi buymuş vb. Brecht'in yüzüncü doğum yılının gündemlerinden birini onun aşklannın oluşturacağı şimdiden belli. Bu alandan söz ederken onun çalışma düzenine değinmek gerek: Brecht, şaırliğıyle değil, oyun yazarlığıyla geçiniyor. Hayatının odak noktasında oyun yazmak. bunlann sah- nelenmesini sağlamak var. Oyun yazmayı ise tek ba- şına giriştiği bır eylem olmaktan çok, çevresindeki in- sanlarla birlikte kotardığı bır uğraş olarak sürdürmek- ten hoşlanıyor. O yüzden oyuncusundan müzikçisi- ne, dekorcusundan yaptmasına geniş bir arkadaş top- luluğu içinde, neredeyse onlarla birlikte yaşıyor. Bu birliktelik yalnızca Almanya yıllannda değil, sürgün yıl- lannda da sürüyor. Sözgelimi Margarette Steffin adı, Brecht'in 1932- 40 arasında yazdığı pek çok oyunun giriş sayfasın- da geçer; "Margarette Steffin ile birlikte çalışılmış- tır" bıçiminde. Çünkü Ana oyununun sahnelenmesi sırasında tanıştığı bu insan, ölümüne dek Brecht ai- lesiyle birlikte yaşamış, türlü yazım işlerinin yanında olağanüstü yeteneğiyle sürgün gittikleri Danimarka, Isveç ve Finlandiya dillerini kolaylıkla öğrenerek, Brecht'in bu ülkelerdeki çalışmalannı kolayiaştırmış- tır. Verem olan Steffin, sağaltım için Moskova'ya gi- derken Brecht unutulmaz şiirierinden biri olan "On Bihnci Sone"yi yazmıştr. Seni bu yabancı ülkeye göndenrken En kalın pantolonlan (güzelim) bacaklanna İyi örûlmüş çoraplan ayaklanna Çok soğuk kışlan düşünerek aradım. Bir başka çalışma arkadaşı Ruth Berlau, Kopen- hag Kraliyet Tiyatrosu'nda ünlü bır oyuncuydu. Ta- nışmalanndan sonra Brecht'in çevirmeni ve yardım- cısı olarak çalışt. Brecht'in konuklannı karşılayıp ağır- ladı, ona otomobil buldu, yolculuklannı düzenledi. Brecht, Danimarka'yı terk etmek zorunda kalınca Ruth Berlau da ailesini ve ülkesinı terk ederek onun yakın çevresinden aynlmadı. ABD'de Brecht Kalifor- niya'da yaşarken, o New York'ta oyunlannın sahne- lenmesi için uğraştı. Savaştan sonra da Brecht'in yerieştiği Doğu Berlin'e gitti. Anılannda, Brecht'in kendisine armağan ettiği birtaşın üstüne etprope et procul sözcüklerinin baş harflen olan epep harfleri- ni kazıyıp bunun "yakında ve uzakta" anlarruoag*l- diğini söylediğini yazıyor. (fîrecht'in Lai-tu'su, Inter Yayınlan, s. 211) Brecht onun için de şiirter yazmış- tır. Kişi ve şiir örneklerini uzatabilinz. Sonunda aşk da, şiir de hayata ilişkin şeylerdir. Fotoğraflara bakarak gölün derinliğini anlayamayız. Paçalan sıyınp içine girmek gerek. Aynı dergide, onunla ilgili biryazının da başlığı şöy- le: "Brecht, Gulliver'di, bizler cüceleriz. ° Devlerin dünyalannın başta gelen özelliği ise derin- likleridir. TTB öykü ve anlatı ödiilleri • ANKARA (AA) - Türk Tabipler Birliği (TTB) öykü ve anlatı 1997 ödülleri sahiplerini buldu. Birinciliğe Alper Akçam 'Nesi Varmış', ikinciliğe Müzeyyen Soyalp 'Mor Bebek', üçüncülüğe ise Necdet Tamamoğullan 'Umudun Kör Ebesi' adlı yapıtlanyla değer görüldü. Nihat Kıraç'ın 'Bir Temmuz Sabahf, Müzeyyen Soyalp'in 'Son Dans' ve Emel Avcı'nın 'Beş Günlük Gelin' adlı öyküleri de dikkate değer bulundu. Anlatı dalında ise birinciliği Necdet Tamamoğullan'nın 'Şairin Ölümü', ikinciliği Akın Yıldız'ın 'Kan Kardeşi', üçüncülüğü de Melih Elçin'in 'Sevgi Yansıması' adlı yapıtlan aldı. Anlatı dalında yanşmaya katılan, geçen yılın birincisi Tolga Ersoy'un 'Yolda Oç Kadın' adlı yapıtı, genel değerlendirme dışında tutularak onur ödülüne layık görüldü. Bahçelievlep Belediye Tıyatrosu • Kültür Servisi - lstanbul'un üçüncü büyük belediye tiyatrosu olan Bahçelievler Belediye Tiyarrosu, Yılmaz-Türkan Gruda'nın yazıp i yönettiği 'Kasetçi' adlı oyunla perdelerini açıyor. Yapımı 8 ayda tamamlanan tiyatro, 31 Ekim'de açılıyor. Tiyatro, daha sonraki günlerde 'Bilgi ile Saygf adlı oyunu sahneleyecek. Kaddtöylü Sanatcılar resim sergtsi • Kültür Servisi - KadiKÖy Belediyesi Sağlık ve Sosyal Dayamşma Vakfı Kültür Sanat Komitesi'nce düzenlenen Kadıköylü Sanatçılar resim sergisi, Kadıköy Belediyesi başkanlık girişinde açıldı. 30 Kadıköylü sanatçının resimlerinin yer aldığı sergi, 27 Kasım tarihine dek 10.00 - 18.00 saatleri arasında gezilebilir. K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K KAMİL MASARACI Wm %&
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle