03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Sirketler INGJKBARINGS •LNG BARINGS kurumsal ve yatinm bankacüığı kuruluşu, Türkiye'de temsikilik düzeyinde sürdürdüğü faaliyetlerini şube düzeyine çıkarma kararı aldı. Konuyla ilgili bir basuı toplantısı düzenleyen banka yetkilileri, faaüy etler için kurduklan şubeye 25 milyon dolaruk bir sermaye ayırmayı düşündüklerini belirttüer. • YAKLAŞIK 5 yıldan beri "terör" olaylan nedeniyle üretim yapılmayan Şırnak Kömür Ocaklan yeniden açıldı. İSMMMÜ(İs.tanbul Serbest Muhasebeci ve Maii Müşavirler Odası) Başkanı Yahya Ankan. beyannamdi ve ücretli vcrgi mükelleiieri için katlanılabilir bir düzeye çekilmesi ve yayılnıası gerektiğini söyleyerek KDV, gelir ve kurumlar vergisinden indirim yapüarak hayat standardı ve götürii verginin kaldınlması gerektiğini vurguladı. • "PARA SÎHİRBAZI" lakabıyla uluslararası spekülatif amaçlı yatınmlann önde gelen isimlennden George Soros, Rus>a"ya malı yardımdan bulunmayı planhyor. New York Times gazetesinin haberine göre Soros, Rusya'ya 3 yıl-içinde 500 milyon dolar mali yardımda bulunacak. • DÜNYA BANKASI Avrupa-Asya Direktörii Ajay Chbber ve beraberindeki heyetie Hazine Müsteşar Yardımcısı Cüneyt SeL GAP'ta incelemelerde bulunmak üzere Şanlıurfa'ya gittL Heyet Şanlıurfa'da dar gelirlfler için yapılacak toplu konutlarda, incelemelerde bulunacak. •GAP, uluslararası havaalanına kavuşuyor Kasım ayında ihaleye çıkanlacak ve bu yılki ödeneğil 7 trilyon lira olan uluslararası havaalanı, Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesi yakınlannda yapılacak. • Eskı BORSA Başkanı Tuncay Artun'un geçirdiği rahatsızlık sonucu yaşamını yitırmeden önce Ümranıye Mevlana Lisesi"nde yaptırdığı ve 4 rrulvar liraya mal olan laboratuvar törenle açıldı. • ESKt EMLAKBA\K Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürii Sinan Solok. Emlakbank'ın 19% >üı bilançosunun bağımsız denetim kuruluş tarafindan onaylandığını belirterek bilançoda bir oynamanın söz konusu olmadıgını söyledL Solok, "Bankanın, zarardayken kar gösterdiğir yolundaki iddialann ise Bahçeşehir konudan ile ilgUi hesaplann kesinleşmesinden kay naklandığını belirtti. Aklını belli bir fıkir, inanç ya da ideoloji ile sınırlamış. bunun dışında düşünmeyi reddeden, sadece itaat eden insanlara değil; bilimsel düşünceye açık, özgür ve çağdaş genç kuşaklara ihtiyacımız var... ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI Td: 0212-276 28 99 Faks: 0212-286 13 54 VahfbankEtilerŞb.Çev Bağış Hesap \o: 2012776 DİE'nin 'Nisan 1997 Hane halkı İşgücü Anketi' sonuçlan açıklandı Çahşahflir nüfusıın yansı işsizANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Türkiye'de çahşabilir du- rumdaki nüfiîsun yansı işsiz. Eği- timli genç nüfusun işsizlik ora- m. bir yıl içinde yüzde 26'dan yüzde 29.4'e çıktı. DÎE'nin "Nisan 1997 Hane- halkj İşgücü Anketi"nin geçici sonuçlan açıklandı. Türkiye'nin 62 milyon 207 bine ulaşan nüfu- sunun yüzde 56'sımn kentlerde yaşadığı belirlendi. Göç sorunu- nıın yoğun olarak yaşandığı Tür- kiye'de, kentlerde yaşayan nüfus- ta 900 bin kışilık artış gerçekle- şirken, kırsal nüfusta 105 bin ki- şilik azalma oldu. Ankette, çahşabilir yaş grubu- nun 959 bin kişilik artışla 46 mil- yon 565 bine ulaştığı. ancak top- İam işgücünün 272 bin azalarak 22 milyon 537 bin düzeyinde ol- duğu kaydedildi. Ankete göre Ekim 1996-Nisan 1997 döne- minde istihdam edilen 497 bin kişi ışini kaybetti. Istihdamdaki gerileme bir yıl için ele alındı- ğında 175 bin kişi istihdam dışı- na çıktı. İşsizlik oranının bir yıl içinde yüzde 6.3"den yüzde 5.9'a gerilediği belirtilen ankete göre Nisan 1997 itibanyla Türkiye'de g Türkiye'de istihdam ve işsizlik g tstfindam {bm kişi) > Türkıye 1 Kent Kır . . lşsizfllcoranıf%;a Türkiye • Kent • Eğıtımli Genç f j ^ > : Kır '96 Nisan L 1 21.376 1 9.316 U-^Tfc.060 • 6.3 • 9.3 "V 28-4 • 3JL- Eksik istihdam oranı (%)fü^^^ Türkiye Kent Kır 6.3 6.5 &2 •96 Ekım 21.689 9.385 12.313 5.8 9.3 30.3 Z9 &2 5.8 6.6 97 Nisan 21.201 9.343 11.858 5.9 9.2 31.1 3.2 5.1 5.9 4.4 ' 0 Kentsel yerienje 15-24 ysş gnjbu içinde. lıse ve daha yütee* eğıtımli olanlar • Nüfüs-istihdam dengesi tersine döndü • 65 milyonluk Türkiye'de 21 milyon insan çalışıyor • Eğitimli gençler iş bulamıyor • Nüfiıs artıyor istihdam azalıyor • Çahşabilir nüfusun işsizleri içinde en büyük grubu ev kadınlan oluşturuyor. yalnızca 1 milyon 336 bin işsiz bulunuyor. DtE verileri, eğitimli genç nü- fusun işsizlik oranında belirgin bir artış olduğuna dikkat çekiyor. Ankette, eğitimli gençler arasm- da işsizliğin kentlerde daha yay- gın olduğu vurgulanırken "Buna göre kentsel yerlerde eğitimli gençler arasında işsizlik. erkekler- deyüzde 28.8. kadmlarda ise yüz- de 33.9 olarak tahmin edilmiş- tir" denildi.Ankette, ekonomi- nin yeterli istihdam olanağı sağ- lamadığı ve işsizlik sigortasının bulunmadığı ülkelerde, "insanla- nn, bulduklan işlerde, işinnite- liğine ve elde edecekleri ücrete bakmaksızın çaltşmak zonında olduklan'1 . bu durumun istihda- mı artınp işsizlıği aşağı çeker- ken "eksik istihdam'' kavramıy- la tanımlanan sorunlan yarattığı- na dikkat çekildi. Eksik istihda- mın işgücü ıçindeki oranının da bir yıl içinde yüzde 6.3 'den yüz- de 5.1 'e gerilediği belirtilen an- kette, kırsal yerlerde bu oranın yüksekliği vurgulandı. Eksik is- tihdamın, kırsal yerlerde erkek işgücü içinde yüzde 6.4, eğitim- li genç erkekler içinde de yüzde 11.2'lik orana sahip olduğu kay- dedildi. Ankette, işgücü içinde yer almayan ve çahşabilir nüfu- sun yüzde 52"likbölümünü kap- sayan 24 milyon 28 bin kişinin ev kadınlan, öğrenciler, çalışamaz halde olanlar ve emeklılerden oluştuğu belirtildi. Türkiye'de ça- hşabilir nüfusun işsizleri içinde en büyük grubu 11 milyon 599 bin kişiyle ev kadınlannın oluş- turduğu vurgulanırken 7 milyon 971 bin ev kadınının da kentler- de yaşamasına dikkat çekildi. Sanayide istihdam artmıyor DİE anketi, toplam istihdamın 175 bin kişi azalarak 21 milyon 201 bine düştüğünü ortaya ko- yarken istihdam dağılımın tanmın aleyhine, hizmet sektörünün le- hine döndüğünü saptadı. Anke- te göre sanayırun istihdam için- deki yüzde 21.6'hk payı sabit kalırken tarımın payı yüzde 45.6'dan yüzde 45.3'e düştü. Hizmet sektörünün istihdamda- ki payı ise yüzde 32.8'den yüzde 33.1 'e çıktı. Ankette, tarımsek- töründe çalışan 9 milyon 607 bin kişilik nüfusun yüzde 57'sinin "ücretsiz aile işçisi" konumunda olduğu. bu durumdaki kişilerin yüzde 71'ni de kadınlann oluş- turduğuna dikkat çekildi. Dolar ve mark, tekstilden elektronik eşyaya, gıdadan sanayiye kadar egemen oldu Türk Lirası piyasalardan çekfldi RVTMAKOŞAR Hızla "dünyanın en değersiz para birimi" olma yönünde ılerleyen Türk Lirası, nere- deyse ekonominin her alanında artık geçer- lılığini yitiıdi. Amenkan Dolan veAbnan Mar- kı, tekstilden elektronik eşyaya, gıda söktö- ründen hızla sanayileşen oyuncak sektörüne ve otomotive kadar artık her alana egemen. Konut sektöründe daire fıyatlan ve kıralan- nın dolar ve markla ıfade edilmeye başlan- masıyla boyutlanan, oyuncaktan. fotoğraf makinesine ve bütünüyle elektronik eşyaya, otomobile kadar sıçrayan dövize fıyat en- deksleme ve dövız kuruna göre fıyat belir- leme modası yayılıyor. Alışvenş noktalannda Türk Lirası'yla öde- me yaparak aldığımız ürünlen bile aslında dö- viz karşıhğındaalıyoruz. DünyaBankasrnın, yabancı sermayeye hem finansman hem üre- time dönük yannmlar için altyapı hazuia- masıyla yoğunlaşan küreselleşme, Türki- ye'ye daha çok "özeOeştirme" olarak yansır- ken halk bunun faturasını '"dövize endeksii ürün"lerle ödüyor. Dünyada büyük bir hızla gelişen küresel- leşmeden payına düşeni alan Türkiye'ye, ya- bancı sermayenin gırmesiyle birlikte Türk Lirası döviz karşısında hızla değer kaybe- derken piyasalar ürün fiyatlannı dövize en- dekslemeye devam ediyor. Ülkemizdeki özel- leştirmeden, tanm ve hayvancılık politikala- nna. konuttan otomotive kadar bütün sek- törlerdekı politikalan dolaylı yoldan Dünya Bankası belirlıyor. Bunun sonucunda, son yıllarda, Türki- ye'nin politikasını, kredi desteği vererek yön- lendiren Dünya Bankası 'nın ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), yabancı sermayeyi, ülkelerin, stratejik alanlanna çekebilme ama- cı Türkiye'de gerçekleşıyor. Küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) özelleştirilmesinden son- ra telekomünikasyon ve petrol gjbi çok önem- li alanlann özelleştirilmesine de soyunan Tür- kiye. düşük ücret politikalannı yaşama geçi- rirken dünyaylaentegre olmakadma lirayı unu- tuyor. Eski tktısadı Kalkınma Vakfı Danışmanı ve tstanbul Üniversitesi Iktişim Fakültesi Öğ- retim Görevlisi Prof. Dr. ArifEsin, "Kötiipa- ra, girdiği yerde iyi parayı kovar. Kötü para vergilendirilmemiş, yani kontrol edDemeyen, kara para diye tanımladığunız paradır" de- dı. Esın. "Vergilendirilnıemiş. kontrol edile- meyen para büyüdükçe, TL zayifladı. Böy- lece, küçük tasarrufçular da Türk lirasTıu hızlı birşeldlde kötüyie değiştirmeye yöneldi'' diye konuştu. lstanbul'da Hilton Oteli'nin önünde döviz karşıhğında ayakkabı boyana- bileceğini işaret eden Esın, Türkiye'de, sürek- li fiy_at artışı söz konusu olduğunu anımsat- tı. "Cretid ve satKL sürekli zam yapıyor gö- rüntüsü vermemek için ürünü Merkez Ban- kaa'nın kurunaayarkyor" diye konuşan Esin, yoğun talep olmasının dövizin değerini art- nrdığına da değindi. Villa Döviz Işletme Müdürü Ahmet Do- ğan da dargelirlinin son yıllarda dövıze yö- neldiğini belirterek maaşlann alındığı tarih- lerde döviz satışının arttığını ifade etti. Do- ğan, "Ayın başında ve ortasında maaşını alan dövizbürosunakoşuyor.Biam sadşlarunız da gözlegörülürbirşekikJeartıyor r 'dedi. Türk Lirası'nın değennı yıtırmesınden dolayı bü- yük sıkıntı çektiklerinı ifade eden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, üre- ticinin dövız kuru ve altın fiyatmı göz önü- ne alarak fıyat verdiğini belirtti. Reis, **Tür- kiye'deenflasyon arûşu en büyük Hkınüy ı es- nafayaşanyor" diye konuştu. Türk Lirasrnın yaptınm gücünün kalmamasından dolayı konut sektörünün hızla daraldığına işaret eden Türkıye Kent Kooperatıfleri Merkez Bırligi Genel Başkanı OğuzSoydan da "Biam hedefkitfcmizcnflasyonun yükseHşi karşısın- da eriyen ücrederleçahşan dargelirii kesim ol- duğundan, bu gelişme, bütün işleri etkilediği gibikonutu da olumsuzyöndeetkJSyor" dedi. Corolla98 Sorunsuz. Corolla ile ilgili yaşayacağınız tek sorun ondan ayrı kalmaktır. Corolla, otomobilde kalite kavramının Türkiye'deki öncüsu. O değerli bir yatırım; yalnızca ilk alındığında değil, yıllarca yepyeni, hep güvenü, hep kaliteli. "Ekstra masraf" Corolla'nın hiç alışkın olmadığı bir kavram. Corolla hem alırken, hem kullanırken, hem de satarken avantajlı. Güvenliği, konforu, performansı, satış ve satış sonrası servisiyle mükemmel bir otomobil: Corolla '98. Toyota Plaza'larda sizi bekliyor... TOYOTA © Kalite hayatınızı değiştirir! ® TOYOTA Ozellestirme 10 termik santral satıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Faiz ödemeleri nedeniyle kaynak sıkıntısı çeken hükümet özelleştir- meye hız verdı. Başbakan Mesut Yılmaz, 10 termik santralın mülkiyet hakkı devlette kalmak koşuluyla 20 yıl süreyle ışletme hak- kmın devredilmesine iliş- kin ıhalemn sonuçlandığı- nı açıkladı. Enerji ve Tabıi Kaynak- lar Bakanlığı'nca gerçek- leştirilen termik santral iha- lelerinde. TunçbOek' i Tem- taş; Çayırhan'ı Park Ener- ji; Kangal'ı Koç Holding- Demir Export- Peabody; Orhaneli ve Soma A-B'yi Süzer Holding: Yatağan \ e Yeniköy- Kemerköy'ü Ba- yındır-National Power-Mı- mag-Pasificorp; Çatalağzı B'yi Korona Mühendislik- Avrupa ve Amerika Hol- ding-Üçel-Ege Metal şir- ketleri aldı. Başbakan Yılmaz. hü- kümetin 100 gününü değer- lendırmek amacıyla düzen- lediği basın toplantısında, ihaleleri tamamlanan 10 santralın işletme hakkı dev- rinden toplam 1 miryar240 milyon dolar gelır elde edi- leceğini belirtti. 25 elektrik dağıtım şebe- kesinin özelleştinlmesinde tekliflerin değerlendirilme- sinin sürdüğünü anlatan Başbakan Mesut Yılmaz. "GSM lisanslannın devri, elektrik sanrrallan ile dağı- tımının özeüeştiribnesi ve diğer satışlarla beraber yıl sonuna kadar toplam 4 mil- yar dolann ü/erinde gelir elde edüecektir. Böylece,özel- leştirmede 6 ay gibi kısa bir sürede son yıllann rekoru- nu kırmış olacagız" dedi. Termik santrallann satı- şından 620 milyon dolar pe- şinat alınırken dağıtım iha- lelerinin sonuçlandınlma- sından da ilk taksitte 1 mıl- yar 240 milyon dolar elde edilecek. Hükümet, böylece yıl so- nuna kadar gereksinim du- yulan kaynağı bulabilecek. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Krediyi Tüketme Toplumun verdiği en yüksek krediyi, en hızlı tü- ketme, eksiye çevirme rekoru, hangi liderimiz, hangi partimiz, fıangi hükümet ya da koalisyona ait acaba? Sağolsunlar başka konularda yarışamazlarsa da bu alanda hepsi dereceye girmenin ötesinde, birbirlerinin rekorlarını kırarak ipi göğüsleyecek performansa sahipler. Biz de seçmen olarak belleksizlik, geçmişe sün- ger çekme, bağışlama özelliklleri ile donanımlı ol- duğumuzdan, hep bol keseden yüksek kredi ver- me sonra da düş kınklığına uğramayı bir kader gi- bi yaşıyoruz. Işin en acıklı yanı da belki, aynı yük- sek krediyi aynı programlara, bazen da aynı kişi- lere hem de daha önce canımızın yandığı konu- larda bile vermemiz olmalı. Örneğin şeriata ödün verme ve demokrası ilke- lerinde sadakatsizlikte bizi sayısız kez en can alı- cı ölçülerde acıtmış Süleyman Demirel'i, son ko- alisyon başbakanlığına, 12 Eylül'ün yasaklı düze- ninden kurtaracak demokrasi havarisi gibi oturt- tuk. "12 Eylül'den ders almış" yüksek beklentile- rimizle, başbakanlığının çelişen uygulamalanndan düş kırıklığımız yetmedi. Bu kez cumhurbaşkan- lığında, REFAHYOL iktidarının can yakıcı uygula- malannda, birkaç dengeli çıkışı oldu diye, bunla- rın zaten yenı görev ve rolünün kaçınılmaz sonuç- lan olduğunun hesabını yapmadan, gerek demok- rasi, gerekse şeriatla savaşımda en yüksek kredi notlarına layık, önemli bir misyon sahibi olarak gördük. Şimdi devlet başkanlığı sistemini tartışma- ya açması, bu krediyi kendi kazanç hanesine yaz- mak istemesi ile bir kez daha düş kınklığına düş- müş bulunuyoruz. Burada tek tek saymanın gereği ve anlamı yok, ama sağdan ve soldan hem partı liderieri, hem par- tiler hem de iktidarlara ilişkın benzer akışın sayı- sız örneklemelerini geliştirebiliriz. Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan tipleme- lerinin ise haksız yüksek kredi alma ve sonra da ölçüsüz kötüye kullanmada özel örnekler olduk- laYı için bu anlamda ayrı değerlendirilmeleri gere- kiyor. Onların durumunun benzerlerini azgelişmiş ülkelerin genel halleri içinden de pek göstereme- yiz. Kimi özel ömeklerinden çıkarabiliriz. Belki Pe- ron diktatörlüğünden, halkına verdiği acılardan sonra Izabel Peron'un bir kurtancı olarak görüle- bilmesi, öylesine sevilebilmesindeki çarpıklık ve ne- denleri, Türkiye'de Çiller-Erbakan tiplemelerinin en zirveye kadar çıkabilmelerini, bunca kirli çama- şırlarından sonra hâlâ lider olarak durabilmelerini açıklayabilir. Özetle bir Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yıl- maz benzeri örnekleri, ıniş-çıkışları, gelişmiş de- mokrasilerde pek olağan göremesek de bizım için çok olağan oluyor. Şimdi de Yılmaz hükümetine gerek rejimi kollama, gerekse şeriatla savaşım, demokrasiye sahip çıkma, dahası ekonomide den- geleri sağlama.. sözün kısası yaşamsal her alan- da en yüksek krediyi vermek zorunluluğu ile ne- rede ise günü birlik düş kırıklıklarını yaşamanın çırpınışlan içindeyız. REFAHYOL iktidarının bir benzerini düşüneme- yecek konumda olduğumuzdan ve siyasi partile- rin hiçbirine, bu haliyle seçimlere de umut bağla- yamadığımızdan, yeni bir deneyime girmeyi de göze alamayarak Yılmaz hükümetinin kendi kre- disini hızla aşağı çeken uygulamalarını görmemek için nerede ise gözlerimizi kapatır bir haldeyiz. Dün kazara ayrı bakanlıkları yakından bılen bir- kaç arkadaşla birlikteydik. Milli Eğitim, Çalışma, Kül- tür, Sağlık bakanlıklarındaki can damarı işlere, alanlara yönelik partizanlıklardan birkaç örnek, işin vahametini sergilemeye yetip de artıyor.. Hep aynı kötü senaryolarla yazılmış, kötü flim- leri, bir daha bir daha, birbirinden kötü kopyala- rından seyrediyor gibiyiz. "Bu bir kader olabilir mi" soruma, Türkiye'ye her gelişinde bir çay içim- lik uğrayan Ergin Ytldızoğlu'nun yanıtı çok yalın: "Hepsi ne derse desin, aynı programı, aynı reçe- teleri, kalman bir yerlerden yama gibi uyguluyor- lar. Aynı kulübün, kökü dışarda reçetelerinden başka birşey düşünemiyoriar. En önemlisi de 12 Eylül'ün getirdiğiyıkımdan kurtaramıyor, demok- rasilerde yaşanan olağan kredi verme ve krediyi yitirme süreçlehni de yaşayamıyoruz.." anlamın- da bir durum değerlendirmesi yapıyor. Bu durumun bir "kader" olmaması için herke- sin, her yerde, önüne çıkan çarpıklıklaria savaşı- mının, güçbirliği ve örgütlülüğün anlam ve önemı daha bir çarpıcı ortaya çıkıyor. Devlet Bakanı Isın Celebi 'Memurun satm alma gücü çok düştü' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Devlet Bakanı Işın Çelebi. memurlann satın al- ma gücünün çok düştüğünü, bunun arttınlması gerektiği- nı söyledi Hükümetin eko- nomik programının Ulusla- rarası Para Fonu'nca (IMF) tutarlı bulunduğunu anlatan Çelebi. hükümetin temel yön- temınin dışa açık büyüme ve ihracatm arttınbnası ol- duğunu kaydettı. Devlet Bakanı Çelebi. Slo- vak Cumhuriyeti ile Türkiye arasındakı serbest tıcaret an- laşmasını Ekonomi Bakanı Narol Cesnek ile ımzaladı. tki ülke arasında telekomü- nikasyon, sağlık, konut ve enerji alanlarında işbırliği yapılacağı belırtilirken; Çe- lebi, kısa süre sonra Polon- ya ve Bulgaristan'la da SCT- best ticaret anlaşması yapı- lacağını bildirdı. Çelebi, tören sonrasında gazetecılerin sorulannı ya- nıtlarken, dengelenn yerli yerine orurması için enflas- yonun düşmesi gerektiğini söyledi. Memur ve emekli- lere verilecek zammın gele- cek için öngörülen enflasyon oranına göre belırleneceği- ni belırten Çelebi, "Önemli olan satın almagücüdür. Me- murun satın alma gücü çok düşmüştür. Bunu y<eniden ar- ürmak gereldyor" diye ko- nuştu. Çelebi, kredi faizlerinin yüksekliğiyle ilgili eleştirile- ri "Ekonomiyi gerçek ban- na oturtmak gerekmektedir. Halk Bankası'nın 300trilyon lira, Ziraat Bankası'nm da 1 katrityon liradan fazla gö- rev zaran var. Halk Banka- sı'na 88 trilyon lira, Ziraat Bankası'na da 270 trilyon li- ra kaynak aktarmak zorun- dakâldık" diye yanıtladı. IMF'nin ekonomik prog- ramı tutarlı bulduğunu kay- deden Çelebi. yabancı ser- mayenin Türkiye'ye ılgısı- nin arttığını söyledi. Son bir ıki ayda Londra Borsası'nda Türkiye kâğıtlanna büyük il- gi olduğunu belırten Çelebi, büyük bir kaynak transferi bekledıklerini anlattı. 27 Ekim'de ABD'ye gıderek Ha- zine Genel Sekreteri Lawres Summers ile göriişeceğini kaydeden Çelebi, görüşme- nin büyük önem taşıdığını vurguladı. thracat seferberliği için Eximbank'ın sermayesinin 50 trilyon liraya çıkanldığını belirten Çelebi, kur politikası ile ilgili sorulan, "Merkez Bankası gerekli müdahaleieri yapıyor" diye yanıtladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle