Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
TJJIUCITE
istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
16
15
14
14
18
16
10
14
Sınop Y 19 Adana Y 22
Samsun Y 20 Mersin Y 21
Trabzon Y 19 Diyarbakır Y 20
Giresun Y 19 Şanlıurfa Y 21
Ankara Y 13 Mardin 24
Eskişehir Y 13 Siirt 19
Konya Y 14 Hakkâri 16
Sıvas Y 15 Van 11
ZongukJak Y 15 Antalya Y 22 Kars 15
Bütün bölgeler çok
bulutlu, Marma- ___
ra'nın batısı ile Kıyı Qslo
Egedışındatürnyurt HİÜiHki
yağışlıgeçecek.Ya-
ğışlar.yağmuryery-
ersağanakşeklinde
oiacak. Akdenız. Amsterdam
Dogu ve Güneydo- Brüksel
ğu Anadolu'da ya- Paris
ğrşlar etkıli ve sürek- Bonn
li oiacak Münih
ÂSYÂ
• PB 10
Y 60 Milano
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tifiis
Kahire
Y
PB
B
PB
PB
PB
PB
Y
6
29
23
24
22
24
22
24
Şam 19
Parçalı bulutlu ({223 Bulutlu LÇokbulutkj
G U N C E L CÜNEYTARCAYTREK
H Baştarafı 1. Sayfada
"dışarıdan destek" CHP?
Başbakan Yılmaz'ın "siyasal kararlılığının
gerçeğe dönüşebilmesi", hükümeti oluşturan
partilerden çok, CHP'ye bağlı.
OysaCHP, bir ANAP'lının benzetmesini doğ-
rulayan biçimde muhalefet yapıyor.
Genel Başkan Deniz Baykal, hemen konu-
yu hükümetle sürekli "tartışıyor".
Genel Sekreter Adnan Keskin ise hükümet-
le "kavga ediyor".
Bir de Cindoruk faktörü var ki bugünden ya-
rına hangi kapıyı çalacağını, hangi davula tok-
mak vuracağını kestirmek zor. Ege'de bir yer-
lerde esnafa uygulanan faizleri indirmezlerse,
"bu hükümette 'yok' olacaklannı" söylüyor-
du.
Üstelik, CHP Genel Başkanı Baykal'la hükü-
meti oluşturan genel başkanlar arasında; ya-
kındır, bir rejim tartışması da başlayabilir.
Bifiyorsunuz; Başbakan Yılmaz, 55. hükü-
metin kuruluşundaki hikmetı "demokrasinin
erdemine vezaferine" bağlayan demeçler ver-
mişti. Ne ki son günlerde hafif yön değiştirdı
ve ülkeyi REFAHYOL'dan kurtaran eylemlere
askerierin öncülükyaptığını söylemeye başla-
dı.
Başbakan Yılmaz, hükümetin "bir ara rejim
ürünü" olduğu yolundaki savlara hemen hiç
deginmiyor. fktidardan düşmüş. Fakat "ikti-
darda kalması için öne sürülen koşullan red-
dettiğini" söyleyerek aklanmaya çabalayan
Şaibe Hanım da durmadan tepeden kuman-
dalı, "ara rejim hükümeti" gibi suçlamalar ya-
pıyor.
Bugün tutmayan, ne ki yann ulusumuzun
zayrf bilinci sayesinde geçeriilik kazanması ola-
sı savlar...
Çıktık mı çıkmadık mı?
Bu türden tartışmalara düne kadar girmeyen
Deniz Baykal, "ülkenin 'bunalımlı bir dönem-
den
1
çıktığını" anımsattıktan sonra şöyle di-
yor:
"Türkiye, REFAHYOL iktidanndan sonra
parlamento içinde oluşturulmuş dengelere
dayalı bir hükümetle yönetilme durumuna gir-
di.
Bu bir ara rejim dönemi hükümetidir."
Kuşkusuz; Baykal, usta bir politikacı ve ko-
nuşmacı:
Zevahiri kurtarmanın yollarını çok iyi biliyor.
Günümüzü "makul ve makbul" göstermek
amacıyla hükümetin "hangi koşullar içinde"
oluştuğunu anımsatıyor ve "Ama, ihtiyaç var-
dtr ve meşrudur. Demokratik koşullar içinde
ortaya çıkmıştır" diye konuşuyor.
Eli değmişken hem hükümetin demokratik
yoldan kurulduğunu hem de ara rejim içinde
bulunduğumuzu nasıl bağdaştınyor, bir de
açıklayıverse demokrasimize gerçekten de-
ğerii bir hizmet yapmış oiacak!
REFAHYOL döneminin "bilinmeyen tarafla-
n" henüz aydınlığa kavuşmadığı için Baykal'ın
sözlerinden, başbakanın demokrasi zaferi ta-
nımlamasından, hatta cumhurtiaşkanının "kâ-
bustanyeni çıktık" vurgulamasından neyi mu-
rat eyledikleri pek anlaşılmıyor.
Demirel, "Aynca kâbustan ne kadar çıktığı-
mız da belli değil" diyor. Bu cümlelerden RE-
FAHYOL "kâbusunu" mu amaçladığı, yoksa 6
kez gidip 7 kez gelirken yaşadığı kâbusları mı
anımsatmak istiyor. Doğrusu, pek açık değil.
Neyse; bir gün gelir kayınbirader Ali Şener
"istihbaratı güçlü" yazar kadrosuna o günleri
yazdınr ve bizler de gerçekleri öğrenme mut-
luluğunu yaşarız.
Söz açılmışken Köşk'ün bütçeden aldığı
25.3 trilyonun nerelere harcanacağını bir türiü
öğrenemediklerinden yakınan gazeteci arka-
daşlanmız, genel sekreterden önce niçin Ali
Şener'e başvurmuyorlar?
Ara rejim, para rejim, kara rejim derken...
Olan biteni anlamak, tanımak veya tanımla-
mak giderek zorlaşıyor.
Nedeni mı: Şükrü Elekdağ yazdr.
Nobel ödüllü ekonomi profesörü Morton
Miller, bir konferansta "... ve iki Çillerde hâlâ
hapiste değiller" diyor.
Bilmesi gerekirdi: Dışanda olması gereken-
ler hapiste... Hapiste olması gerekenler dışa-
nda.
Amerikalının, Türkiye'yi "çok iyi" tanıdığını
söylüyorlar.
Âmma da tanıyormuş!
Kart
ANAP'tan türban baskısı
• ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) - ANAP
Genişletilmiş Bakanlık Divanı Genel Başkan
Yardımcısı Agah Oktay Güner'in başkanlığmda
toplandı. Toplantı sonunda açıklama yapan Güner,
başörtülü öğrencilerin bazı ümveTsitelere ginşinin
engellendiğini belirterek üniversitelerin kıyafetle
değil, genç kız ve erkeklerin beyinleriyle ilgilenmesi
gerektiğıni söyledi.
Tüpkiye'den ateşkes uyarısı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Kuzey
Irak'taki rakip Kürt gruplan Kürdistan Demokratik
Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler BırliğTni
(KYB) ateşkese uymalan konusunda uyardı. Dışişleri
Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, dün
düzenJediği basın toplantısında bir soru üzerine. KDP
ve KYB'nın ateşkese uymalan için gerekli
girişimlerin yapıldığmı belirtti.
MKE taşmmazları satıbyor
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- MKE Genel
Müdürü Recai Önder, kurumun işletme niteliği
taşımayan atıl durumdaki bazı taşınmazlannın
satılacağını açıkladı. Önder, taşınmazlann satışından
elde edilecek geiinn, TSK için silah ve mühimmat
madde üretim teknolojilerinin modernızasyonunda
kullanılacağmı bildirdi.
Gültepe'de molotof
• İstanbul Haber Servisi - Kağıthane Gültepe Yahya
Kemal Mahallesi Gülen Sokak'ta bulunan bir eve dün
06.00 sıralannda molotofkokteyli atıldı. Olayda ölen
ya da yaralanan olmazken saldınyı düzenleyen 2 kişi
yaya olarak kaçtı.
Midilli'den Ege'ye zeytîn dah
I Baştarafı 1. Sayfada
yetine teşekkür etti. Halklann çıkan-
nın banş oldugunu vurguladı. Ortak
kültürle Ege'nin ayıran değil, birleşti-
ren dostluk denizi oldugunu söyledi.
Asıl vurgusu ıse banşın somut adım-
larla talep edilmesi üstüneydi. "tste-
mek yetmez" dedi ve ekJedi: "THktiği-
miz zeytin fidanı büyüyor. Zafer bizim
oiacak. Bizieri yönetenlere göstermeli-
yiz ki halklann taJebi banşOr. Bunu bs-
temekyetmez. Pratikte de uygulanma-
sını diHyoruz."
Bu sıcak değerlendırmeler yenında
buluşmaya gelmeyen. toplantılara ka-
tılmayan Midilli Belediye Başkanı gi-
bi "soğukrüzgârlar" estirenler de var-
dı. Ömeğın Yunanistan'ın Ege Bakan-
lığı Genel SekTeten Grannis Maheri-
dis, kendi yönetimini "es" geçerek
"ekonomik gflcünü askeri harcamala-
ra ayıran" Türk hükümetlerinı suçla-
dı. Bu durumun kendilen açısından
tehdit oluşturduğunu savundu. Bu ko-
nuda en sağhklı değerlendirmeyi Ko-
münist Parti Milletvekili StratisKora-
kas yaptı. Gerçek banş savunucusu
Korakas, yeni dünya düzeniyle birlik-
te emperyalist politikalara şöyle dik-
kat çektı:
"Bizieri ayıran tek nokta. emperya-
list güçlerin yaratüğı böl ve yönet poli-
tikalandır. NOTA üyesi olarak gerek
Yunanistan gerek Türkiye ABD'nin en
iyi silah müşterüeri. Bu gerilim olma-
saydı iki ülke silahlanma yanşına gjr-
mezdi Böl ve yönet politikaJan, silah-
lanma yanşım nrmandınyor. Bunun
bedelini de iki ülke halklanödüyor. Bu-
na karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Biz
bölge halklanolarakonlann çıkan için
birbirimizi öMürmeyeceğiz.''
Sisam Valisi PASOK'lu GiriHas da
şiddet ve tehdit politikalannın dışında
kalınması gerektiğıni belirtti. Son ge-
rilime dikkat çekerken Türkiye'nin
AB'ye üyeliği konusunda mücadele
edilmesi gerekliliğmi vurguladı. Bu
arada Yunanistan Sol Ittifak Milletve-
kili Mustafa Mustafa da gerginlik or-
tamında yükselen ırkçı seslerin tehli-
ke yarttığına dikkat çekti.
Türk heyetine gelince bir bütün ola-
rak "banş" vurgulamalan "ceküıce-
lerden" daha uzaktı. Ömeğin Foça Be-
lediye Başkanı Nihat Dirim, beldesin-
de yaşayan akdenızfoklan gibi iki ül-
ke halklannın Ege'de "serbestçeveöz-
gür dolaşmasını" dıledi. Aliağa Bele-
diye Başkanı Hakkı Ülkü, daha somut
adımlarla iki ülke sendikacılannın,
işadamlanrun, sivil toplum örgütleri-
nin buluşmasının silah satıcılannın hı-
zını keseceğini söyledi.
Urla Belediye Başkanı Bülent Ba-
ratah, Türk-Yunan dostluğunda birdi-
zi etkin projenin yaşama geçirilmesi-
ni istedi. Didim Belediye Başkanı
Mehmet Soysalan, "yaşam gibi banşı"
istediklerini vıırguladı. Çevre konusu-
na gelince bazı Yunanlı yetkililer,
Ege'yi Türkiye'nin kirlettiğini savun-
du. Buna yanıt olarak Baratalı, Midil-
li gibi diğer büyük adalardan atıklann
denize antılmadan bırakıldığını anım-
sattı. Öte yandan Izmir'de korumacı
çevrecilerin bazı projelerinden ötürü
"kuşkuyta bakbklan" Prof. Dr Or-
han Uslu'nun heyette yer alması ve
Ege'deki kirliliğin önlenmesiyle ilgilı
konferans vermesi "anlaşıhr'' bulun-
madı. Bu arada Marmara BelediyeleT
Birliği Genel Sekreteri Fikret Tok-
söz'ün dikkat çektiği bir konu önem-
liyidi. Toksöz, Ege'deki kirlilikle ilgi-
li Türk tarafının hazırladığı projelerin
Avrupa'da Yunanistan'ın vetosu nede-
niyle ele alınamadığını anımsatıyor-
du. Eski bir sinema salonundan boz-
ma Rum mimarisinin güzelliğini yan-
sıtan toplantı salonunda eskıden kalma
Frankestien afışine "Bizim Krankesti-
enimiz savaş" göndermesi yapılıyor-
du. Yavaş yavaş büyüyen zeytin fıda-
nına Midilli'de yeniden banş suyu ve-
rildi.
Terör Amasya'da Susurluk ifadelerî
I Baştarafı 1. Sayfada
meyen diğer terörist ise silahıyla bir-
likte yakalandı. Hangi örgüte bağlı bu-
lunduklan açıklanmayan teröristlerin
tamir için getirdikleri araçta. bir el
bombası ve telsiz ile çok sayıda sahte
plaka bulundu.
Batman'ın Beşiri ilçesinde düzen-
lenen operasyonlarda da 17 kişi
PKK'ye yardım ve yataklık yaptıkla-
n iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan-
lar arasında Kıyanç da bulunuyor. Kı-
yanç'ın DTP'li olduğu açıklanırken
DTP Genel Merkezi'nden yapılan
açıklamada ise Kıyanç'ın partıye üye-
lik başvurusunun kabul edilmediği
bildirildi.Önceki gün Hakkâri'nin
Yüksekova ilçesinde Telekom ve em-
niyet müdürlüklerine ait binalann ara-
sında park edilen bir araçta meydana
gelen patlama ile ilgili soruşturma sür-
dürülüyor.
• Baştarafı 1. Sayfada
Şafak, Of uz'un ifadesinde, Tö-
nik'ın Ankara'da üst düzey bir
istihbaratçı oldugunu söylediği-
ni öne sürererek 600 milyon li-
ra tazminat isteminde bulundu.
Hüseyin Oğuz'un avukatı Ya-
şar Altürk, yanıt dılekçesinde,
müvekkilinin dönemin Jandar-
ma Genel K<>mutam Teoman
Koman'm bilgisi ve emri doğ-
rultusunda komisyona ıfade
verdiğini kaydederek komisyo-
nun araştırmalan sırasmda
Oğuz'un değerlendirmelerine
yer verdiğini savundu. İstihba-
ratçı olarak görev yapan
Oğuz'un bildiklerini komisyo-
na anlattığını belirten Altürk.
"Çete ilişkifcrinin üzerine sıcağı
sıcağına gidilmemtşse,gidOeme-
mişse. kimileri bilinçli bir şekil-
de koUanmışsa, kanıtlarda ob-
jektif kişi ve kurumlar bertaraf
edilmtşse, soruşturma organla-
n değişik şekillerde etküenmiş-
se, bir yerlerde i>i işlemeyen bir
şeyler var demektir. Bunun so-
rumhısu da emekliastsubay Hü-
seyin Oğuz değildir'' dedi. Ob-
jektıf hukuk kurallanna bağlı
şekilde işlemeyen bir sürecin
sorumluluğunun Oğuz'a yıkıl-
masının kolaycılık olacağını,
ancak toplumun adalet inancı ve
hakkaniyet duygusuy la bağdaş-
mayacağmı belirten Altürk,
"Belirtilen noktalar aydınlığa
kavuşmadan. müvekkilimizin
tazminat iklemeye mahkûm
edihnesinin istenmesini de hu-
kuk etiği ile bagdasüramıyoruz.
Bu nedenle, mdavanın reddedfl-
mesini talep ediyoruz" dedi.
Mersin Belediye
Başkanı Merzeci öldü
ADANA(CumhuriyetGüne>tlleri Bürosu)- Mer-
sin Anakent Belediye Başkanı Okan Merzeci, bir
süredir tedavi gördüğü Almanya'da yaşamını yitir-
di. Mersın'de ilk kez 1984-89 döneminde belediye
başkanlığı yapan Merzeci. 1994 yılındaki seçimler-
de de ANAP'tan belediye başkanı seçilmişti. Mer-
sin'de 1939 yılında doğan Okan Merzeci ilk, orta ve
lise öğrenimini Malatya'da yapmış daha sonra Al-
manya'ya giderek Münih Ûniversitesi'nde inşaat
mühendısliği eğitımi almıştı. 1968 yıhndan bu yana
inşaat müteahhitliği yapan Merzeci, 1984-89 ara-
sında Avrupa Konseyi Çe\Te ve Planlama Komisyo-
nu'nda devamlı delegelık görevinde bulunmuştu.
lngılizce ve Almanca bilen Okan Merzeci, evh
ve iki kız çocuk babasıydı. Belediyenin içine düştü-
ğü parasal kriz nedeniyle gergin günler geçiren ve
bir süre önce ANAP'tan istifa eden Merzeci, şakacı
kişiliği ile tanınıyordu. Yardımseverliğı ile Mersın-
lilerce çok sevilen Merzeci, 2.5 yıl kadar önce "500
mflyar Hra verene parti değçtiririm. RP ve HADEP
hariç" demişti.
OC
<
BUGUN
SAAT : 23.20
LU
00
ANADOPITT
Jf.
1 1
1 1
r
^
11
SAN ATI
0L
<
C9
Y A P I M C I
Baştan sona ışık ve pırıltı
dolu bir program:
• Düşünceleri, felsefeleri,
hayalleri mücevhere dönüş-
türen ustalar...
• Çağdaş Türk mücevher tasarımları yorumları...
• Mücevher sanatımızın ABD'de satışa sunulan en seçkin örnekleri...
NİLGÜN SUNA
ÖZGE AKKOYUNLU
TMEN I
NİLGÜN SUNA J
OSuİLkar . Gök guruftulO
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Türkiye'nin hizmetinde yüz akıyla yüz
gün..."
Memleket var, hizmet var, yüz akı var... Da-
ha ne olsun.
Peşrevi kısa tutup yüze gelelim. Yılmaz'ın
değeriendiımelerini dört bölüme ayırabiliriz:
- Devralınan enkaz...
- Enkaz n üzerine yüz günde yapılanlar.
- Önümüzdeki dönem kısa vadede yapıla-
caklar.
- Üç yıl içinde yapılması planlananlar.
Enkaz bölümü malum. Artık kazlar bile an-
lamıştır. Zaten 55. hükümet hiçbir şey yapma-
sa bile, "Geçen dönemdekı gibi devlete zarar
vermedim" diyerek artısı oldugunu iddia ede-
bihr.
Devralınan enkazın üzerine yapılanlar bölü-
münde ise gözle görünür ilk artı, sekiz yıllık te-
mel eğitim yasasının çıkanlmış olması. Bura-
dan bakarsak, hükümetin ıcraatının yüzde se-
kiz oldugunu söyleyebiliriz. Olağanüstü halin
üç ilde kaldırılmış olması. Güneydogu'da iyim-
ser olmak için yeterti değil.
Yılmaz, basın toplantısının sunuş bölümün-
de, Susurluk'un adını anmadan, "Devlet için-
deki olumsuz yapılanmalann ortaya çıkanlma-
sı için çaba harcanıyor" dedi. Soru-yanıt bö-
lümünde de tatmin edici açıklama yoktu. Oy-
sa iktidara geleceği günlerde Susurluk olayını
iki ay içinde çözeceğini söylemişti. Bugüne
dek değil olayın çözülmesı, kimi dosyalann ipi
bile çözülmedi.
Önümüzdeki dönem yapılması planlanan-
laria ilgili vaatler ise sanınm en çok müteahhit-
lerimizi sevindirmiştir. Tek tek dağıtılacak.. af-
federsiniz ihaleye çıkanlacak yatırımları art ar-
da sıralayan Yılmaz'ın, hükümetlerin gereksi-
nimi olan önemli bir desteği arkasına aldığını
söyleyebiliriz.
İlk yüz günde form var, reform yok. Başta
vergi olmak üzere devletin yeniden yapılan-
ması için planlanan reformlar için üç yıllık ön-
görü var. Bu alanlarda adım atmanın çok güç
oldugunu biliyoruz ama, anlaşılan hükümetimi-
zin pek de acelesi yok.
Ecevit ise hükümetin Güneydoğu ve dış ko-
nularia ilgili yüzünü anlattı.
Yeni hükümet, Türkiye'nin dış politikasının
geleneksel rayına oturması için ciddi çabalar
harcadı. Politika rayına oturdu, sıra sistemin
hareket ettirilmesinde.
Akım derken...
Yılmaz ve Ecevit, sanki geçen haziranda se-
çim yapılmış, RP ve DYP seçimi kaybetmiş, ye-
-rine 55. hükümet kurulmuş görünümü çizdiler.
Bir başka tanımla, REFAHYOL döneminde ya-
şanan gerginliğin tamamen ortadan kalkmış
olduğu düşüncesiyle hareket ediyorlar.
Yüz günde tüm sorunlann üstesinden gelin-
mesi beklenemez. Bunun altını bir kez daha çi-
zelim. Ama, başta irticayı besleyen kaynakla-
rın kurutjlması ve bunların devlet içindeki
uzantılannın ortadan kaldınlması olmak üzere,
devlet yapısını sağhklı kılacak adımlar atılmış
değil.
Hükürret, "Altematifim yok" mantığıyla ha-
reket eder, buradan devamla, "Zamanım çok"
derse hata eder.
Hükümet ilk yüz güne, "yüz akı" diyor. Bu
"a>c"lı, "toeyaz"lı tanımlamalara yabancı deği-
liz.
55. hükümet kendisınden beklenen neleri
yaptı, sorusunu sayfanın başına yazıp altını
doldurmaya çalışırsak sayfanın pek çok yeri
"ak" kalır.
Bu hükümete, REFAHYOL'un ülkeyi içine
sürüklediği durumu sürekli göz önünde tuta-
rak bakamayız. O bir kâbustu.
Yılmaz özellikle basın taplantısının birinci bö-
lümünde, REFAHYOL'un olumsuzluklanna da-
yanarak hükümetini anlattı. Oysa, o dönemin
olumsuzluklanna dayanmak değil, onlan orta-
dan kaldrmak gerekiyor.
Yılmaz ve Ecevit'in uyumu, basın toplantsın-
da da dikkati çekiyordu. Aynı uyum Bakanlar
Kurulu'nda da yaşanıyor. Bu yüzden, Bakan-
lar Kurulu'nun "içine bakmanın" heyecanı kal-
madı.
Sözü bağlarsak... İlk yüz günün başına "yüz
akı" demenin gereği yoktu. O yorumu izleyen
yapmalıydı...
Asıl ak-kara Meclis'in çalışmaya başlamasıy-
la belli oiacak...
Dileyelim ki, "ak"\m derken... Bugünü ara-
mayalım..
Çiller'in sahtecilik soruşturması
• ANKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) - ABD
yönetiminın. Ozer Çiller hakkındaki "e\Takta
sahtecilik" soruşturması ile ilgili gönderdiğı yanıtın,
soruşturma sürecini etkileyecek nitelikte olmadığı
bildirildi. Cumhuriyet'e açıklama yapan Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bir yetkili, "'ABD'den
gelen yazı bizim için önemli değil" dedi. Aynı yetkili,
Ozer Çiller'in. ABD'deki mal varlığı ile ilgili evrakta
sahtecilik yaptığına ilışkin başka delillerin
bulunduğunu belirtti.
TBMM Danışma KUPUIU
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Danışma
Kurulu, Hikmet Çetin'ın TBMM Başkanlığı'na
seçilmesinin ardından başkanlık divam üyeliği için
siyasi parti gruplanna düşen kontenjanlan belirledi.
Meclis Başkanı'nın partiler üstü niteliği nedeniyle
partiyi temsil etmediğini savunan CHP temsilcilerinın,
divanda 2 üyeyle temsil istemi konusunda uzlaşmaya
vanlamayınca Danışma Kurulu bugün yeniden
toplanma karan aldı.
Vedat Altun anıldı
• İstanbul Haber Servisi- Eskı SHP Kars
Milletvekili Vedat Altun, ölümünün birinci
yıldönümünde Esenyurt'taki mezan başında anıldı.
Ailesi, yakınlan ve Esenyurt Belediye Başkanı Dr.
Gürbüz Çapan ve dostlannın katıldığı anma töreninde
konuşan Dr. Gürbüz Çapan, "O, bizim her
sıkıntımızda tutunduğumuz bır dayanaktı. Boşluğu
doldurulamaz" dedi.