Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mersin'de YÖK
tedipginliği
"U A>JKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yükseköğretim
Kurulu'nun (YÖK) "Basın
yoluyla kurulu küçük
düşürmek" gerekçesıyle
Mersin Üniversitesi"nde
başlattığı sonışturmanın
genişletileceği öğrenildi.
YÖK Denetleme Kurulu
üyeleri Prof. Dr. Sait Dilik,
Prof. Dr. Erkan Öngel ve
Gürkan Tekın'ce başlatılan
soruşturma hakkında Mersin
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Vural Ülkü'ye ve rektör
yardımcılanna bilgı
verilmediği öğrenildi. Rektör
Ülkü, YÖK'ün Mersin
Unıversitesi'ni "dağıtmaya
çahştığı" yönünde duyumlar
aldıklannı \e bu nedenle
tedırgin olduklanru söyledi.
Çatalca'da
bayrak krizi
• İstanbul Haber Servisi -
Çatalca'nın 74. kurtuluş
yıldönümü olan 8 Ekim'de
düzenlenen törende,
kürsüdekj belediye
ambleminin kaldınlması
Çatalca Belediyesı ıle
Çatalca Kaymakamlığı
arasında knze neden oldu.
Merkezı ve yerel idare
arasındaki uyumsuzluğun
uzun süredir devam ettiğini
belirten Çatalca Belediye
Başkanı Fırat Aykut,
"Kürsüden beledıyenin
amblemi kaldınlarak yerine
Türk ba>Tağı konulmuştur.
Bayrak Yasasrnın 7.
maddesine göre Türk bayrağı
masa ve kürsülere asılamaz"
dedı
Sendjkada işçi
kıyırm
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sendikanm parasını
güvence göstererek
Zonguldakspor'a ve bir yapı
kooperatıfine
kullandırmasının ardından
düzenlediğı olağanüstü genel
kurulla yenıden Genel
Maden-lş Genel
Başkanlığı'na seçılen Türk-lş
Genel Sekreteri Şemsi
Denızer, sendikada çalışan
15 işçınin sözleşmelerini
feshetti.
YüzdeSO
zamma tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye lşçı
Emeklileri Cemiyeti (TlEC)
Genel Başkanı Ethem Ezgü,
hükümetin gelecek yılın ilk 6
ayı için öngördüğû yüzde
30'luk zamma. "sosyal
patlama" olacağı uyansıyla
tepki gösterdi
Türkeş ifade
verdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -MHP Genel
Başkan Yardımcısı Tuğrul
Türkeş, 18-19 Mayıs
tarihlerinde yapılan
kurultaydaki olaylar
nedeniyle Ankara
Adliyesi'nde ifade verdi.
Türkeş'in, ifadesinde divan
başkanlığını suçladığı
öğrenildi.
Türban eylemi
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul Üniversitesı
RektÖTİüğü'nün kimlik
kartlan için başörtüsüz
fotoğraf istemesini gerekçe
gösteren başörtülü
öğrencıler, üniversite
gırişinde bir süre önce
başlattıklan oturma eylemine
dün de devam ettiler.
TYS'den kmama
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Yazarlar Sendikası
(TYS) Yönetim Kurulu
yaptığı yazılı açıklamada,
DGM soruşturmalannın artık
sanat eserlerine yöneldiğini
belirterek, Berfin
Yayınlan'ndan çıkan
kapatılan DEP Milletvekili
Mahmut Alınak'ın "Şiro'nun
Ateşı" romanıyla, yine aynı
yayınevi tarafindan
yayınjlanan Latif Özdemir'in
"Tarihin Şiırcesi" kitabının
toplatılmasını kınadı.
Civan davası
• İstanbul Haber Servisi -
Eski Emlak Bankası genel
müdürlerinden Engin
Civan'tn yaralanması
olayında "azmettirici"
olduğu öne sürülen 8.
Cumhurbaşkanı merhum
Turgut Özal'ın kızı Zeynep
Özal'm, 6 yıla kadar hapis
cezası istemiyle
yargılanmasına dün Şişli 5.
Asliye Ceza
Mahkemesı'ndeki
duruşmayla devam edildi.
Duruşma. aralannda Dündar
Kılıç'ın da bulunduğu
tanıklann dınlenmesi için
ileri bırtanhe bırakıldı.
Başbakan Mesut Yılmaz'm, 8 okulun daha açılacağmı söylemesi tepkilere yol açtı
YOK yeni üniversiteye karşı
EBRU TOKTAR
ANKARA- 1992 yılın-
da siyasi baskılarla kuru-
lan 23 üniversite, bütçe ve
akademik personel yeter-
sizliği ile kıvranırken Baş-
bakan Mesut Yumaz'ın 8
yeni üniversite daha kurul-
ması için yasa tasansı ha-
zırladıklannı açıklaması,
Yüksek Öğretim Kuru-
lu'nun (YÖK) tepkisine
yol açtı.
YÖK'ten bir yetkili,
üniversite sayısının arttınl-
ması yerine, mevcut ünı-
versitelerin kalitesinin art-
tmlması gerektığini savu-
narak "Bunun 8 üniversite
üe de sınırlı kalacağuıı sanmıyoruz. İpin u-
cu bir kere kaçü mı her milletvekili kendi
yöresine bir üniversite yapörmak isteye-
cek" dedi. Taşradaki 23 üniversitenin mev-
cut sorunlarına çözüm bulunmadan. hükü-
metin 8 yeni üniversite daha açmak isteme-
si, siyasi çıkarlann eğitimin önüne geçme-
si nedeniyle eleştiriliyor. YÖK'ten bir yet-
kili, yükseköğretimde kalitenin arttınlma-
sı için öncelikJe mevcut üniversitelerin du-
rumlannın iyileştirilmesi gerektiğini vur-
gulayarak "Oy hesabıyia üniversite acılma-
malı. Türkiye'de milletvekili baskılanyla
kasabalara bile fakülte açıldı. Ama buralar-
da öğretim etemanı yok" dedı.
1 öSYS'de ek yerleştirmeler 1
Sonuçlar açıklandı
ANKARA (AA)-1997 Öğrenci Seçme ve Yerleştir-
me Sınavı (ÖSYS) sonuçlanna göre yüseköğretim
programlanna yapılan ek yerleştirme sonuçlan açıklan-
dı. OSYM Başkanı Dr. Fetni Toker'in, verdiği bilgiye
göre Açık Öğretim Fakültesi dahil toplam 432 bin 716
kontenjana, 25 bin 954 aday yerleştirildi. Ek yerleştir-
me sonuçlan lnternet adresinden ve 900'lü telefon nu-
maralanndan da öğrenilebüecek.
lnternet adresi: http://ekoys97.metu.edu. tr/
900'lü telefonlar 0 900 910 1001,0 900 910 1002,
0 900 910 1003, 0 900 910 1004. 0 900 909 1000, 0
900 909 1011,0 900 909 1111.
1 öğrenciler eylem hazırlığında 1
Boykot için çağn
İstanbul Haber Servisi -TÖDEF, tüm öğrenci ve öğ-
retim üyelerini YÖK'ü, kuruluş tarihi 6 Kasım'da
boykot etmeye çağırdı. İstanbul Tabip Odası'nda
TODEF adına basın açıklaması yapan İYÖ-DER
Basın Sözcüsü Tülin Soyhan YÖK ve uygulamala-
n sonucunda üniversitelerdeki eğitimin bilimsellik-
ten uzaklaştığını, üniversitelerin topluma bilim üre-
ten lcurumlar olmaktan çıkanldığinı belirtti. Oni-
versitelerin *kışla''ya dönüştüruldüğünü vurgula-
yan Soyhan, boykot çalışmalannın tüm okullarda
oluşturulacak boykot komiteleriyle yürütülmesi ge-
rektiğini kaydetti.
Çok sayıda üniversite açmanın değil,
"katiteti eğitim sunmanuT hedeflenmesı
gerektiğini vurgulayan yetkili, "Hele bele
bu meslek sahibi olacak insanlar içinse da-
ha da önemli. 8 yeni ünhersite kurulmasıv-
la iş bitme\ecek. Diğer milletvekilleri de
devreye girerek biz de isteriz dijecek" diye
konuştu.
Yetkili. hükümetin 8 yeni üniversitenin
nerelerde kurulacağı konusunda hüküme-
tin kendilenne bilgi vermediğini belirterek
" YÖK, yeni üniversitelere tamamıyla kar-
şı" dedi. Harran Ünıversıtesi Rektörü Prof.
Dr. Mahmut Sert, Devlet Planlama Teşki-
latı'ndan teknolojik araştırmalar için iste-
dikleri 134 milyar lirayı alamadıklannı be-
lirterek "G AP içindeki bir üniversiteye ge-
rekli kaynak aktanlmıyor" diye tepki gös-
terdi.
Yeni üniversitelerin kurulmasının önem-
li olmadığını vurgulayan Sert. "Türldye'de
tüm üniversiteler ilkelh'k sergütyor. Ulke-
nin sorunlarına sahip çıkmak, bilimsel çer-
çevede sorunlan irdelemek \ok. Güneydo-
ğu meselesi kalkuıma, milli bütünlük mese-
lesi. Ama böyle bir mücadelede yeri olan
üniversiteye kaynak yok" dedi.
Kahramanmaraş Sütçü Imam Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Serin, ye-
terli kaynaklara sahip üniversiteler açılma-
sı gerektiğini belirterek
"Gerçekten üniversite ola-
cak özeHikte üniversiteler
açılmah. LJse gibi üniversi-
te açılmamalı. O tarzda
olanlan da kapatmah" di-
ye konuştu.
Yeni üniversitelerin ku-
ruluş ve geliştirme tasar-
rufunun arttınlması gerek-
tiğini vurgulayan Serin,
bütçelerinin yüzde 40'ının
serbest olmaması nedeniy-
le gerekli yatınmlarda bu-
lunamadıklanna işaret et-
ti.
Mustafa Kemal Oniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr.
Haluk İpek, üniversitele-
rin sorunlar yumağı oldu-
ğunu, devletin yeni üniversitelerin gerek-
sinimlerini karşılayamadığını söyledi.
Altyapısı olmayan yerde eğitim verile-
meyeceğini kaydeden İpek, yeni kurulan
üniversitelerde görev yapan öğretim üye-
lerinin ücretlerinde iyileştirme yapılması
gerektiğini vurguladı.
Gaziantep Oniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Hüseyin Füiz, ödenek ve personel sı-
kıntısı çektilderini bildirdi. Filiz, tıp fakül-
tesinde öğrenim gören öğrencilerin eğitim
kalitesinin yükseltilmesi ve yöre insanla-
nna sağlık hizmetleri verilebilmesi için
üniversite hastanesinin hızla bitirilmesini
istedi.
CHP lideri Baykal, Atatürk'ün büyük eserinin kamuoyundan uzak tutulduğunu söyledi
'Söylev başucu kitabı yapılmab'
İstanbul Haber Servisi - CHP
Genel Başkanı Deniz BaykaL Ata-
türk'ün büyük Söylev'inin tüm
Cumhuriyet kuşaklannın başucu
kitabı olması gerektiğini belirte-
rek, Söylev okunmadan, anlaşıl-
madan, sindırilmeden, ne geçmi-
şe ne bugüne ne de geleceğe yö-
nelik siyasi tartışma yapılamaya-
cağını kaydetti. Baykal, morali bo-
zulan siyasetçilere, Söylev'in her-
hangı bir yerini okuyarak, güç ko-
şullarda nelerin başanlabildiğini
anımsamalannı tavsiye etti.
Baykal, Çağdaş Yaşamı Destek-
leme'Derneği (ÇYDD) ve Türk-
çağ Vakfı'nca Atatürk Külrür
Merkezi'nde dün düzenlenen Söy-
lev etkinliğinin açılış konuşması-
nı yaptı. Söylev'in Türk tarihinın
en önemli dönüm noktasını yansıt-
masınakarşm kamuoyundan uzak
tutulduğunu, halkın dıkkatinden
adeta saklandığını belirten Bay-
kal, Söylev'in ülke siyasetinde ta-
şıması gereken önemi taşır nokta-
ya getirilememesınden yakındı.
Bu konuda devleti, hükümetleri,
özel sektörü, bankalan ve partile-
ri eleştıren Baykal. Söylev'in
Cumhuriyet kuşaklannın başucu
kitabı haline getirilmesı için her-
Cözaltına alındı
ÇYDD ve Türkçağ Vaknnca düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Baykal yapta. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
kesin üzerine düşeni yapmasını is-
tedi. Söylev değerlendirilmeden
siyasal tartışma yapılamayacağını
vurgulayan Baykal, Söylev'in,
söylev olmanın ötesinde tarih, sa-
nat ve edebiyet eseri olarak da bir
başyapıt olduğunu kaydetti. Bay-
N
kal şunlan söyledi:
"Söylev, anlatbğı o somut tarih
kadar gerçek, büyük ve güzeldir. O
büyük tarihi dönüşümü yaratan
Mustafa KemaL Sö>1e\'in de yaza-
ndır. Mustafa Kemal, Söylev'de ta-
rih ile hesaplaşmaktadır. Ve Ata-
türk tarihte ilk kez gerçekkştirilen
bir l lusal Kurtuluş Sa>aşı'ıu Söy-
le\
1
de orta\a koymuştur. Söylev 'de
orta>a konan müli irade. berabe-
rinde Cumhuriyeu, demokrasiyi.
laikJiği. yurttaş bilincini \e kadın
erkek eşjttiğini getirmiştir. Benim
siyasetçilere önerim moraDeri bo-
zulup yılgınlı^a kapddıklan vakit,
Söylev'i herhangi bir yerinden
okusunlar. Ve ne güç şarnarda
nelerin başanbbiktiğini görsünler.
Ben bir Atatürk ve Sövlev tutkunu
olarak böyle yapıyonun."
ÇYDD tkincı Başkanı Necla
Arat da, Söylev'in bir toplum bil-
im ve siyaset bilim başyapıtı ol-
duğuna dikkat çekerek. "Tarih ya-
pan ve tarih yazan Atatürk. nere-
den hangi koşullarda bir devletin
kurulduğunu Söyle\ 'de anlatmak-
tadır."
YağmurderelTye
yine kelepçe
İstanbul Haber Servisi -
Yargıtay'ın hakkındaki ha-
pis cezasını onaması nede-
niyle 23 yıl 3 ay cezaevin-
de kalacak olan ve önceki
gece gözaltına alınan avu-
kat Eşber Yağmurdereli,
dün asayiş şubesi, Kadıköy
Adliyesi ve İstanbul DGM
arasında mekik dokudu.
Polis, Samsun Ağır Ceza
Mahkemesi'nin Yağmur-
dereli hakkındaki şartlı
tahliye karannm iptal edil-
diğini belirten bir yazı ne-
deniyle yazan gözaltına al-
dığını belirtti. Ancak İstan-
bul DGM ile cezayı infaz
etmesi gereken Kadıköy
İnfaz Savcılığı'nın Yağ-
murdereli hakkında yaka-
lama emri çıkarmadığı or-
taya çıktı. Avukatlar, Yağ-
murderelfnin "kanunsuz
biçHnde" gözaltında tutul-
duğunu belirttiler.
Kanal D Televizyo-
nu'nda yayımlanan ve Fa-
tih Altayh'nın hazırlayıp
sunduğu "Teke Tek" prog-
ramma önceki gece konuk
olan Yağmurdereli, prog-
ram sonrastnda Asayiş Şu-
be Müdürlüğü'ne bağlı po-
lislerce gözaltına alınarak
şubeye götürülmüştü. Ge-
ceyi burada geçiren Yağ-
murdereli, dün saat
ll.OO'de İstanbul DGM'ye
getirildi. Yağmurdereli'nin
burada görüştüğü avukat-
lanna cezasının affedüme-
sini istemediğini söylediği
bildirildi.
Yağmurdereli'nin gözal-
tına alınmadan bir süre ön-
ce, cumhurbaşkanından
cezasının affedilmesi için
yapılacak olan her türlü gi-
rişimi reddedeceğini belir-
ten bir dilekçeyi de noter-
den tasdik ettirdiği ortaya
çıktı.
DGM'de yanm saat ka-
lan Yağmurdereli, hakkın-
da verilen kararla ilgili ola-
rak yakalama tutanağı çı-
kanlmadığı için cezasının
infazının yapılması gere-
ken, ikametgâhının bulun-
duğu Kadıköy Cumhuriyet
Savcılığı'na götürüldü.
Kadıkö> İnfaz Savcılı-
ğı'nın da Yağmurdereli
hakkında yakalama tutana-
ğı çıkarmadığını belirtme-
si üzerine polis Yağmurde-
reli'yi tekrar tstanbul Asa-
yiş Şube Müdürlüğü'ne
götürdü. Kadıköy infaz
Savcılığı'nın dün öğleden
sonra Samsun İnfaz Savcı-
lığı'na yazı yazarak Yağ-
murdereli hakkında ne ya-
pılması gerektiğini sordu-
ğu bildinldi. Avukat Os-
man Ergin, "Yağmurdere-
li kanunsuz olarak gözal-
tında tutuluyor. Samsun
Ağır Ceza Mahkemesi
şartlıtahliye karannm iptal
ediküğini Yağmurdereli've
bildirmek zorunda\dL Bu
nedenle bu karar da kesin-
leşmemiş saydıyor" dedi.
Almanya, Yağmurdere-
li'nin gözaltına alınmasını
kmayarak olayı "Türki-
ye'de ifade özgürlüğü ve
boşgörünün engeflenraesi"
olarak niteledi. Almanya
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada, Al-
man hükümetinın Yagmur-
dereli'ye yapılacak her
muameleyi yakından takip
edeceği ve girişımlerde bu-
lunacağı bildirildi.
T.C.
YEDİTEPE ÜTSİVERSİTESİ
Üniversitemizi ek kontenjan'la
kazanan öğrencilerimize duyuru...
Üniversitemizi ek kontenjanla kazanan öğrenciler sınav kartlannın kendi-
lerine postayla ulaşmasını beklemeksizin gazetelerve lnternetaracıhğı ile han-
gi fakülte ve bölümlerimizi kazandıklannı öğrenip ön kayıtlannı 23.10.1997
Perşembe ve 24.10.1997 Cuma günleri saat 9.00 -18.00,25.10.1997 Cumarte-
si günü ise 9.00 -12.00 arasında Acıbadem Kampusümüzde yapüracaklar-
dır.
Öğrenciler Cumartesi saat 14.00'te Acıbadem Kampusü Ingilizce Hazuiık
Okulu'ndaki "Proficiency" (Hazırlık Atlama) sınavına girecekler ve öğreni-
me 3 Kasım 1997 Pazartesi günü saat 9.00'da başlayacaklardır.
ÖSYM başan kartlan en geç 24 Kasım 1997'de teslim edilecekve kesin ka-
yıt tamamlanacaktır.
Önemle duyurulur...
Adres: Yeditepe Üniversitesi Acıbadem Kampusü îbrahimağa Mah.
Köftüncü Sok.
Acıbadem / İstanbul
Tel: (0 216) - 326 34 15 - 21 (dahili 212/213)
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Universitelerimiz
Ünivefsitelerimiz sorunlaria yüklü olarak yeni öğ-
retim yılına başladılar. Öğrencilerin sorunlan başka,
öğretim üyelerinin sorunları başka. Yöneticilerin so-
runlan ise bambaşka...
Ders verdiğim İstanbul Üniversitesi Iktisat Fakül-
tesi dahil pek çok fakültede, dekanlık seçimleri ya-
pıldı. "Seçim" diyoruz ama, aslında biribirimizi kan-
dınyoruz. Işin aslı "öğretim üyelerinin tercihlerini be-
liriemesi". Atamanın bu tercihe göre olup otmaya-
cağını, "büyüklerimiz" (!) biliyor. Klmi zaman öğre-
tim üyelerinin tercihleri dikkate alınıyor, kimi zaman
da alınmıyor. Ve yapılan atamanın "gerekçelerini"
de, kimse bilmiyor. Dedim ya, "Büyüklerimiz bizden
iyibilir..."
Aralık ayında İstanbul Üniversitesi'nin öğretim
üyeleri, rektörlük seçiminı yapacaklar, daha doğru-
su tercih belirtecekler. Bu "seçim" sonrasında en faz-
la oy alan 6 isim YÖK'e bildirilecek. YÖK bu isimler-
den 3'ünü seçerek (artık neye göre seçecekse...)
Cumhurbaşkanı'na sunacak. Ve Sayın Cumhurbaş-
kanı da bu 3 isimden birini rektöriüğe atayacak. (Ar-
tık neye göre belirleyecekse...)
Eğer YÖK kendisine gönderilen 6 adaydan, en
çok oy alan üçünü Cumhurbaşkanı'na gönderse ve
Sayın Cumhurbaşkanı da bu üç aday içinden en çok
oy alan adayı atasa, mesele yok. Ama her zaman
böyle olmuyor. Bir bakıyoruz; en çok oy alan aday
değil, onun yansı kadar oy alan aday atanıyor. Ne-
ye göre olduğunu da anlamıyoruz.
En çok oy alan adayın atanmamasının bir nedeni
olmalı, bir gerekçesi olmalı. Ama bizi adam yerine
koyarak, kimse bunu açıklamak iht'yacını duymuyor.
Aynca rektörtük için "sakıncalı" bulunan bir öğretim
üyesi, ders vermeye devam ediyor. Eğer meslektaş-
lannın güvenini kazanarak en çok oyu toplayan bir
adayın, "sakıncalı"biryanı varsa, aynı "sakınca", o-
nun ders vermesine de engel olsa gerek. Vallahi, akıl
fikir erecek bir tutum değil.
Kaldı ki; biz "seçim" diye kendimizi avutuyoruz.
Bizler bir kişiye oy veriyoruz ama, YÖK'e attı aday
bildiriliyor. Demokratik bir seçimin en basit ilkelerin-
den biri, "Seçmenlerin, seçilecek temsilci sayısına
eşit" adaya oy vermeleridir. Bir seçim bölgesinden
dört milletvekili seçilecekse, seçmenler bir adaya
değil, dört adaya oy verirler. Bunun aksini düşünmek
bile mümkün değildir. Ama bizim 12 Eylül yönetimi
düşünmüş ve bulmuş. Kılavuzu Ihsan Doğramacı
olanın...
İstanbul Üniversitesi'ni, yirmi yıldan fazla bir süre-
den beri tıp fakülteleri kökenli rektörler yönetiyorlar.
Eskiden fakülteler arası "rotasyon" uygulanırdı. Ya-
ni her dönem bir başka fakültenin aday öğretim üye-
leri arasından seçim yapılırdı. Rotasyon kalktığın-
dan beri, kimse tıplılardan seçimi alamıyor. Sayıca
öylefazlalarki...
Insanın aklına, "Yahu, doktor adam yönetıcilığe
neden heves eder" sorusu geliyor. Ama biraz düşü-
nünce "/ş/ns/mna "vakıf oluryorsunuz. Kadrolann ve
olanaklann dağıtımında söz sahibi olmak, söz sahi-
bi olmamaktan çok daha iyi...
Bizim üniversitenin rektörlüğü için, şimdilik dört a-
day var. Ikisi tıp kökenli, ikisi de iktisat kökenli. Yo-
ğun bir propagandaya giriştiler. Bakalım ne olacak,
Ancak tıp kökenli adaylardan birinin garip bir pro-
paganda yöntemi var. Şu andaki Sayın rektörümü-
zün danışmanı olarak yıllardan beri İstanbul Üniver-
sitesi'nin tüm önemli kararlannda katkısı (!) olan bu
aday, değişik fakültelere propagandaya gıderken,
yanında kendi atadıklan dekanlan ve rektör yardım-
cılannı da götürüyormuş.
Diş Hekimliği Faküttesi'ne bir dizi dekan götüımüş.
Geçenlerde Siyasal Bikjilar Fakültesi'ne de iki rek-
tör yardımcısı ve dört atanmış dekanla gitmiş. Bu de-
kanlar ve rektör yardımcılan; herhalde, bu adayın
"ne kadarbecerikli biryönetici olduğunu" anlatıyor-
lar diğer öğretim üyelerine.
Öğretim üyeleri de çok saf olduklan için, "Bu bü-
yük adamlarövdüklerinegöre, bu adayda iş var..."
diyecekler ve oylannı kendi fakültelerinden çıkan
adaya değil, bu adaya verecekler.
Öğretim üyeleri çok saf olduklan için, "Yahu, bu
rektör yardımcılannı ve dekanlan atayan sizsiniz.
Şimdi bunlanyanınızda taşımanız uygun mu' deme-
yecekler.
öğretim üyeleri çok saf olduklan için, bu dekan-
lara ve rektör yardımcılanna, "Sizin burada ne işinız
var. Sizler tarafsız olması gereken yöneticilersiniz..
bir adayın seçim propagandasına malzeme olma-
nız hiç yakışmıyor" demeyecekler.
Ne kadar kıymetliymiş bu koltuklar?..
Bir milletvekili adayı, seçim propagandasına böl-
geden beş vali ile çıksa ve valilere kendini övdürse,
yer yerinden oynar, kıyamet kopar. Ama bir rektör
adayı, kendi atadıklan dekanlara bunu yaptırabiliyor.
Galiba bize YÖK de az geldi...
Rektörlük seçiminde oyumu çoktan açıkladığım
için, rahatım. Arrıa bir sürü meslektaşım baskı altın-
da. Bir de yanlannda dekan taşıyarak terör estiriyor-
lar. Umanm ters teper...
Çok demokrat olduğunu iddia eden kimi "aklı ev-
veller", akıllanna geldikçe "TBMM halkın elli sene
gerisinde" diye inciler döktürürier. Bu pariamento
Hikmet Çetin gibi değerli bir insanı başkanlığa se-
çecek kadar sağduyulu olduğunu gösterdi. Bakalım
bizim üniversitenin öğretim üyeleri, parlamentomuz
kadar sağduyulu bir seçim yapabilecek mi?
Zaman her şeyi çok değiştiriyor. Ama "değişim"
ileriye doğru olursa değişimdir, gelişimdir. Eğer ge-
riye doğru olursa, bunun adına "yozlaşma" denir.
Acaba yozlaşıyor muyuz?
Ümraniye'de alacak anlaşmazlığı
Kahvehaneyi basan
2 kişi, 2 kişiyi öldürdü
tstanbul Haber Servisi -
Ümraniye'de birkahvehane-
yi basan silahlı 2 kişi, alacak
anlaşmazlığı nedeniyle 2 ki-
şiyi öldürdü. Saldırganlar
olaydan sonra kactı.
Ümraniye Mustafa Ke-
mal Mahallesi 3014 Sokak
üzerinde bulunan lmranlılar
Kıraathanesi'ne gelen 20
yaşlannda kimliği henüz be-
lirsiz 2 kişi, lsmail Çevik'i
(35) sordu. Kıraathanede bir
masada oruran Çevik'in
"Benim" demesi üzerine
saldırganlar tabancalannı
çekerek bu kişiyi başından
vurdu. Çevik ile aynı masa-
da oturan AB Ertakak ın sal-
dırganlan durdurmak için
müdahale etmesi üzerine Er-
takak 'ı da başmdan \uran
saldırganlar, daha sonra 34
EUK 73 plakalı bir otomo-
bille kaçtılar. HADEP ve Pir
Sultan Abdal Derneği üyesi
olduğu öğrenilen Ertakak o-
lay yerinde ölürken, Çevik
kaldınldığı Haydarpaşa Nu-
mune Hastanesi'nde yaşa-
mını yitirdi. Polis olay yerin-
de yaptığı incelemede, 9 mm
çapında 13 adet kurşun bul-
du. tlk belirlemelere göre
olayın kumarborcu nedeniy-
le ortaya çıkan alacak-vere-
cek anlaşmazlığından kay-
naklandığı belirtildi.