03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özdemir'in görevden alınması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakaru Oltan Sungurlu, Bayrampaşa Cumhuriyet Savcısı Necati Özdemir'in, görevden alınmadığını belırterek "Görevlendirme süresı birtiği için eski görev yeri Afyon'a gönderildı" dedi. Bu arada HSYK'nin, Bayrampaşa Cezaevi savcılığından alındıktan sonra gazete ve televizyon kanallanna çeşitli açıklamalarda bulunan Necati Özdemir'in sözlerini incelemeye aldığı öğrenildi. Yûksek kurul, yapılan açıklamalarda suç unsuru saptaması dunımunda Özdemir hakkında suç duyurusunda bulunacak. Yılmaz'a ÇiUer somısu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP tçel Milletvekili Fikri Sağlar. Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanıtlaması ıstemıyle verdiğı soru önergesınde, "Tansu Çiller başbakanlığı dönemınde kımlere silah hediye etmıştir'" sorusunu yöneltti. Sağlar. önergesinde Yılmaz'dan şu sorulann yanıtını istedi: "Çiller kımlere silah hediye etmıştir? Bu sılahlann adet. cins ve modelleri nedir? Bu silahlar hangi gerekçelerle verilmiştir?" Gündüz ilade verdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aczmendi lideri Müslüm Gündüz, Sıvas'ta yayın yapan Sancak FM'de yaptığı konuşmada "adliyenın manevi şahsiyetını alenen tahkir ve tezytf ettıği" gerekçesiyle hakkında l yıldan 6 yıla kadar hapıs cezası istemıyle yargılandığı davayla ilgili ifade verdi. Gündüz, "Ben demokrasiye, laikliğe ters düşen bir adamım. Benim bu fikirlerim itikadidir, siyasi değildir" dedı. Atatürk'e hakaret • \L KEMALPAŞA (AA) - Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesınde yayın yapan Süper Kanal adlı yerel radyoda, canlı yaymda Atatürk'e hakaret ettikleri iddiasıyla 2 kişı gözaltına alındı. Programı dinleyen vatandaşlann ihban üzerine radyoya gelen polis. 16 yaşındaki R.G. ve l.D. adlı radyo çalışanlannı gözaltına alarak soruşturma başlattı. Gökçek'inkurslan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ankara Millervekıli Yılmaz Ateş'in soru önergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Hıkmet Uluğbay, RP'li Anakent Belediyesi'nce sürdüriilen Meslek Edindiıme Kurslan'nm izinsiz açıldığmı bildirdı. Uluğbay, kurslarda verilen dıploma ve serti- fıkalann geçersiz olduğunu belırtırken, kurslann amacını bilmedıklenni kaydetti. Ateş, Ankara'nın fıilen bir talan zi- hniyetinın ışgalı altında olduğunu ve bakımsızlığa i- tildiğini savundu. TJm Yılmaz, TBMM Başkanı'na dokunulmazlıklar konusunda halkm beklentileri olduğunu söyledi Çetiıı: Yargnnn önü açıhnah TBMM Başkanı Çetin'in önceliği Susuriuk ve dokunulmazlıklar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, TBMM Başkanı HikmetÇetin'i ziyaret ederken, kamuoyunun dokunuhnazlıklarla ilgili olarak TBMM'den beklentilerine dikkat çekti. Çetin de "Parlamentonun hakh. haksız sa>gınlığını zedeleyen bir konu bu. Yargının önünü açmakgereku-" dedi. Çetin'i dûn Başbakan Yılmaz'ın yanı sıra eskj TBMM Başkanı Mustafa Kalemii. Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta GüngörÖzden ile eski YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Dogramacı ziyaret etti. Yılmaz, ziyareti sırasında hükümetin • Yılmaz, TBMM Başkanı Çetin'e, kamuoyunun "özellikle bazı konulann açığaçıkması için dokunulmazlıklann sınırlandınlması" konusunda TBMM'den beklentileri olduğunu söyledi. Çetin de "Hem milletvekili arkadaşlanmızm onurunu koruyacağız hem de vatandaşlann beklentilerini yerine getireceğiz" dedi. kuruluşunda olduğu gibi, TBMM Başkanı seçiminde de geniş bir uzlaşma sağlanmasının demokrasi açısından önemini vurguladı. Kamuoyunun TBMM'den beklentilerine dikkat çeken Yılmaz, "Özellikle bazı konulann açığa çıkması için dokunulmazlıklann sınırlandınlmasına döniik beklentiler var" dedi. Çetin de parlamentoyu "koruma" zorunluluğunu vurgulayarak "Hem milletvekili arkadaşlanmızın onurunu koruyacağız hem de vatandaşlann beklentilerini yerine getireceğiz'" dedı. Çetin, dokunulmazlıklarla ilgili olarak TBMM'de uzlaşma sağlamp sağlanamayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: "Uzlaşma olacağuıa inanryorum. Bekleyen fezlekeler var. Yargının önünü açmak gerekir, elbette miUervekillerinin yasama görevini koruyarak. Aynca milletvekili dokunulmazlığuun sınırlandınlması ile ilgili olarak Meclis gündeminde bekleyen bir anayasa değişikliği önerisi var. MilletvekJlinin söz, oy serbestisi korunarak bir sınırlama söz konusu. Millervekilini sıkacak. üzecek bir durum söz konusu değil. Bunun bir an önce parlamento gündemine alınmasmda yarar görüyorum. Parlamentonun haklı haksız saj gınhğını zedeliyor bu konu. Yargının önünü açmak gerekir.'' Kalemli'yi kabul etti Çetin, Başbakan Yılmaz'la görüşmesinin ardından görevi devraldığı eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'yi makamında kabul ederek bir süre görüştü. Kalemii, Çetin'e görevi devrettiği gün iletmesi gereken bilgileri iletemediğini, 2 yılhk çalışmaları hakkında bilgi vermek için bu ziyareti gerçekleştirdiğini söyledi. Çetin de Kalemii"nin deneyim ve birikimlerinden her zaman yararlanmayı kendisine görev bildiğini söyledi. Ankara'daki Özgürlük ve Dayanışma Partisi büyük kurultayma 10 bin kişi katılacak Kaya: Isyan ateşini körüldedikANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin "Özgürlüğe, Dayanışmaya, Banşa Koşuyoruz" sloganıyla başlayacak büyük kurultayına 10 bin kişinin ka- tılacağı bildirildi. ÖDP Genel Baş- kan Yardımcısı Yüdınm Kava, Bahcelievler davası Sanıklara kırmızı bülten ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Türkiye lşçi Partisi (TÎP) üyesi 7 üniversite öğrencisini. Ankara'nm Bahçelievler semtınde öldürdükleri gerekçesiyle yargılanan gıyabi tutukJu 3 sanık hakkında "larmızı bülten" çıkartılmasına karar verdi. Ağır ceza mahkemesinde davanın dûn görülen duruşmasına, müdahil avukatlar katılırken, sanıklar ve avukatlanndan gelen olmadı. Mahkeme Başkanı Mehmet Koçak, sanıklardan Kürşat Poyraz'ın savunmasının alınması amacıyla Fransa yetkili makamlanna yazılan müzekkere yanıtı ile sanıklardan Ünal Osman Ağaoğlu, Kürşat Puyraz ve Mahmut Korkmaz'ın. gıyabi tutukluluk kararlannın yerine getirilmesi için talimat yanıtlannın gelmediğini bildirdi. Koçak, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunan iki kişinin, dava ile ilgili olarak ifade vermek istediklerini bildirdiklerini belirterek, olay tarihinde bu kişilerden birinin 5, diğerinin de 7 yaşında olduğunu söyledi. Duruşmada söz alan müdahil avukatlardan Erşen ŞansaL Bahçelievler katliamının. daha önce verilen kararlarla da tespit edildıği gibi netleşmiş ve açık bir olay olduğunu savunarak, yeni bir konunun dosyaya girmesinin mümkün olmadıgmı, bu nedenk ifade vermek isteyen kişilerin ifadelerinin alınmasına gerek olmadığını belirtti. Mahkeme. Mahmut Korkmaz'ın yakalanıp serbest bırakılmasıyla ilgili duyumlann araştınlması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasını kararlaştırdı. "Kongrede, aşkın ve devrimin ço- cuklan özgürlüğe,banşa doğru sür- dürdükleri koşunun startını verecek. Sadece soklaki taşlan değU, sağdaki isyan ateşini de körükledik" dedı. ÖDP'nin 23 Ekim'de başlayıp 4 gün sürecek 1. Olağan Büyük Kon- ferans ve Kurultayı için hazırlıklar tamamlandı. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Kaya, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, konferans ve kurultay konusunda bilgi verdi. Ka- ya, 3 gün sürecek olan konferanslar- da. "sivasal tslam ve kadın". "ordu, hukuk, toplum ve askeri harcama- lar". "toikKk", "çevreveulaşım" gi- bi bir dizi konuda görüş alışverişin- de bulunulacağını kaydetti. Konfe- ransın ılk gününde kitaplaştınlan 19 karar tasansının görüşüleceğini be- lirten Kaya, 3. gününde de 100 kişi- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Sevgili Eşber'in aydınlık dünyasını Idmler karartmak istiyor? den oluşan parti meclisi ve merkez disiplin kurulunun seçileceğini bil- dirdi. Kaya, konferanslara 2 bin 106 delegenin katılacağını, konferansta alınan kararlann kurultayda öneri olarak sunulacağını kaydetti. Kaya, kurultaya aynca farklı siyasi parti- lerden 30 yabancı delegenin de ka- tılacağını bildirdi. Kurultaya 10 bin kişinin katılmasının beklendiğini söyleyen Kaya, partınin Genel Baş- kanı Üfiık Uras'ın tek aday olduğu- nu belirtti. 'Otel delegesi yok' Türkiye'nin gereksinımi doğrul- tusunda 21 aydır çalışmalannı sür- dürdüklerini vurgulayan Kaya şöy- le konuştu: "Bu kongrede aşkın ve devrimin çocuklan özgürlük, da>°anışma koşu- sunun startını verecek. Kurumsal iş- leyişin adımı atıldı. Çoğulcu parti fikrini hem sola hem de diğer parti- lere gösterdik. Sıvas'ta ÖDP'ye MHP'den kanhm oldugu gibi, 2 ima- mın da partimize katıldığı görüldü. Biz sadece soklaki taşlan değil, sağ- daki isyan ateşini de körüklemeye başladik.'' ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Kaya. 62 il. 385 ilçe örgütü ve 400'ün üzerinde beldede örgütlen- diklerini kaydetti. Konferans ve ku- rultaya katılan delegelerin lüks otel- lerde değil, Ankara delegesinin ev- lerinde kalacağını belirten Kaya, "Biz devrimci bir partiyiz. ÖDP Türkiye'nin ihtiyacı olan bir parth- di. Atatürk posterlerini döşümiizde taşımakla değü, cumhuriyet kaza- nımlanna yenilerini ekleyerek Ata- türkçü olunur" diye konuştu. Kon- feranslara katılan delegelerin 1 mil- yon lira giriş parası ödeyeceğini anımsatan Kaya, "Bizim partimizde genel başkan ile delege eşit Hepimiz aidat ödüyonız. Konferanslar süre- sinde herkese eşit söz hakkı veri- lecek" dedi. Kurultay, Yeni Türkü konseriyle sona erecek. Kutlu Savaş'm raporu 16 Mart davasma delil olacak Istanbul Haber Servisi- Başbakan- lık Yüksek Denetleme Kurulu Baş- kanlığı'nca Susuriuk olayının açığa çıkması amacıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanvekili Kutlu Savaş ta- rafından yürütülen soruşturmanın belgeleri "16 Mart" davası dosyası- na konulacak. 16 Mart davasında he- yet, eski MÎT Kontrterör Daire Baş- kanı Mehmet Eymür ve MİT görev- lisi KorkutEken'in dinlenmesine ge- rek görmedi. 16 Mart 1978 tarihinde Istanbul Üniversitesı Merkez Kam- pusu önüne atılan bombayla 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan davaya Istan- bul 6. Ağır Ceza Mahkemesf nde de- vamedildi Sanıklar LatifAkt ve Öz- gün Koç ile gıyabi tutuklu Mustafa Doğan'ın katılmadığı duruşmaya des- tek amacıyla gelen Barış Partilıler müdahil avukatlara çiçek verdıler. SİP Genel Başkanı AydemirGükr'in da izlediği dünkü oturumda söz alan müdahil avukat Cem Alptekin, delıl- lerin toplanması sırasında zamanın aleyhlerine işlediğini belirterek emnı- yet güçlerinın, yargının işlenni zor- laştırdıklannı söyledi. Mahkeme he- yeti, Kutlu Savaş tarafından yaptınlan soruşturmanın ilgili başkanlıktan is- tenmesine ve bu davayla ilgili elleri- ne ulaşan bigilenn mahkemeye gön- derilmesine karar verdi. Mahkeme aynca daha önce sanıklarla ilgili elle- rinde bilgi olmadığını belirten MÎTten tekrar bilgi istenmesine de karar verdi. Korkut Eken ve Mehmet Eymür'ün dinlenmesine de gerek gö- rülmediğine karar veren mahkeme duruşmayı 24 Aralık tarihine erteledi. Sungurlu yakındı 'Şahit çağıracak pulparamız bile yok' GAZİANTEP(AA)- Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Türk hukuk sisteminin sorunlannı tek başına düşünmemek gerektiğini belirterek "mahkemelere şahit celbedecek pul paralannın olmadığuu" söyledi. Yargının içinde bulunduğu sorunlan anlatan Oltan Sungurlu, mahkemelerde bina, bilgisayar sıkıntısı yaşandığını. tapu ve nüfus kayıtlannın muntazam olmadığını, Adli Tıp'ın da tam oturmadığından yakınarak " İ lkedeki sorunlar, aynen hukuka dayamyor'' dedi. Bakanlar Kurulu"nun her toplantısında "pul paralannın olmadığını söylediğini" kaydeden Sungurlu, "pul paranuz olmadığından dolayı; hâkim, şahit celbedemiyor. Polise bildiriyor, polis şahiti ahp getiriyor. bu da hukuka aykın. Polisle götürme işi, pul parasından daha masraflı. Aynca, her zaman celbetmeye mecbur da değü"' diye konuştu. Sungurlu, pul parası nedeniyle davalann uzadığmı. celselerin atıldığını vurgulayarak şunlan söyledi: "Yargı uzuyor, deniliyor. Ben, pul parasuun obnamasından dolayı elbette üzülüyorum. Asıl üzüldüğüm, kamuouyunun. yargı uzadığında bütün bunlann suçunu mahkemelerde hulması. Pul parası ounadığından hâkim bilirkişiyi davet edenûyor, arabamız yok, binrkişiyi götüremiyoruz. Sanığı mahkemeye götüreceğiz Id müdafaasını \apsın, dava görülsün. Sanığı mahkemeye götürecek arabamız da yok. Bunlara rağmen, Türkiye bir hukuk devletidir. Ana prensip, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti \e yargının bağunsız olduğunu unutmamaktır. Bütün bu eksiklikler hukukun, yargının eksikliği değU.*' Avukatlıkta şirketleşmeyı teşvik etmek amacıyla hazırlanan tasannın TBMM'ye sevk edildiğini kaydeden Sungurlu, "Şirketleşmede, serbest pazar ekonomisüıin koşullan uygulanacak. Şirket avukatlan Avrupa hukukunu bümezse. rekabet edemezler. A\ ukatlann şirketleşmesinin, Türk hukukçulannın dünya hukukuna intibakuu süratlendireceği kanaatindeyim" diye konuştu. YAZI IORHAN BİRGİT Cumhurbaşkanı Demirel, yurtdı- şınagittiğizamanlarda kendisine de vekâlet edecek olan TBMM Başkan- lığı'na Hikmet Çetin'in seçilmiş ol- masından duyduğu memnuniyeti, dünkü "Hürriyef'te Ismet Solak'ın "Ankara Kulisi"ne şöyle anlatıyordu: "Meclis'te, liderterin kanşmadığı bir uzlaşma ile seçilmesiyle, büyük meselelerden biri daha menşeinde çözüme kavuşmuş oldu. Fevkalade büyük bir merhale... Ben bu sonuç yüzünden, şu kazandı bu yenildi, bi- ri ötekine gol attı gibi değeriendir- melere katılmıyorum." Demirel'ın bu gözlemi, kendisinin satt cumhurbaşkanlığı ile sınırlı de- ğil. O ülkemizde en deneyimli ve de- neyimlerinin meyvelerini de başarı ile derlemiş olan bir-iki politika ada- mından birisi olarak bu değeriendir- meleri yapıyor. Ama bazı yorumculanmız ve hele bazı politika mihraklan böyle düşün- müyor. Onlar için Meclis'in yeni baş- kanının, bugünkü koalisyonun birin- ci partisinden seçilmemiş olması, hele başbakanın desteklediği bir kimse olmayışı, ANAP için açık ye- nilgidir. Üstelik, yeni başbakanın parlamentonun beşinci sırada üye- ye sahip bir partisinden seçilmiş ol- Hikmet Çetin'i Kim Seçtirdi? ması ise o parti kurmaylarının, özel- likle "siyasilideriiğinin"zaferi! Bunu aklı başında bilinen yorumculanmız yazıyor ve üstelik bu iddiayla ilgili sürekli bir propaganda, o beşinci partinin liderlik katından beslenip yayılıyor. Bazı gazete haberlerine göre Hikmet Çetin'in TBMM Başka- nı oluşu, Deniz Baykal'ın CHP Ge- nel Başkanı seçilişinden bu yana Türkiye'nin siyaset gündemini sap- tama alışkanlığının doğal bir sonu- cudur. Başka bazı haberler, misyonu CHP'nin üç zirve adamına, Baykal, Onur Kumbaracıbaşı ve Önder Sav'a ortak olarak dağrtmakta, se- kiz yılhk kesintisiz öğrenim yasası partamentoda geceler boyu görü- şülürken, bu üçlünün böyle bir de- ğerlendirmeyi ortaya çıkartıp sonu- ca ulaştırdığı senaryolan ile süslen- mektedir. Bir başka kaynak, DYP'li Gölhan, hem de basın toplantısı düzenleye- rek açık açık "Hikmet Çetin'i dör- düncü tura biz taşıdık" demektedir. Hemen söylemeliyim: Bu tür ha- berter, öncelikle Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nin 20. başkanını, yani bizzat Gaziantep Milletvekili Hikmet Çetin'i rahatsız edecek boyutlarda- dır. Çetin, elbette kendi arkadaşlan- nın verdiği desteğe, diğer partilerin milletvekillerininkinden daha sıcak bakacaktır. Ama eğer sorun böyle bir seçimde onun isminin nasıl ve ne zaman ortaya atıldığının bilinmesi ise şayet Anavatan içerisinde Kalem- li'nin adı etrafında bir çekişme olur- sa, deneyimli bir politikacı olarak Hikmet Çetin böyle bir görevden kaçmaması gerektiğini önce kendi- si düşünmüş ve yakın çevresine de açmıştır. Yani, adayhğını ilk düşünen Hik- met Çetin olmuştur. Gelişmeler, Anavatan milletvekil- lerinin oylarının dağılması, Meclis çoğunluğunun Refahlı bir başkanı devletin "2" numaralı makamında görmek istememesi yönünde olun- ca, Çetin'in ismi bir an önce çözüm isteyenler için adeta sisler arasında görünen bir deniz feneri gibi olmuş- tur. Dahası, kendi adayının seçilme şansı olmadığını anlayan RP'lilerde bu fenere doğru yönelmiştir. Böylece parlamento tutanakları, ayrı partilerden önemli sayıda bir milletvekili çoğunluğunun siyaset kültürümüzü yeni bir bakış açısı ile değeriendirmelerine tanık olmuştur. Hikmet Çetin, farklı görüşlerdeki mil- letvekillerinin saygın bir isim etrafın- da çözüm bulabileceklerinin somut örneği olarak bir anda ileri fıriamış- tır. Ama insan her zaman bir göreve talip de olmayabiliyor. Tıpkı Çetin'in bundan yirmi yıl önce parlamento üyeliğine adaylığı sırasında yaşadık- lan gibi. 1977 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Yönetim Kurulu, merkez adaylarını saptamak için toplanmıştı. Genel Başkan Ece- vit'çe hazırianmış bir öneri listesi, çoğunluğu bürokrat ve öğretim üye- si ile bir iki de gazeteciyi içeriyordu. Bürokratlann arasında mesela Aysel Oymen gibi isimler vardı. Gazeteci olarak da rahmetli Kemal Aydar'ı anımsıyorum. Aysel, üyelerin bir bö- lümünün karşı önerisi ile eşi Altan Öymen'e yerini bırakınca, Aydar son anda liste dışında kalmış, Ece- vit'in "plancı, ekonomist" aday öne- risi için Hikmet Çetin adı masanın üzerine getirilmişti. Aday listesinin kesinleşmesine sadece on beş da- kika kalmış bir zaman dilimi içerisin- de hiçbir şeyden habersiz, Devlet Planlama Müsteşariığı'ndaki göre- vinden evine gitmekte olan Çetin, merdivenlerden döndürülerek baş- vuru formaliteleri tamamlanmıştı. Ecevit'in, CHP Gençlik Kollan üyeliğinden tanıdığı Çetin'e, böyle- likle önce milletvekilliği, hemen son- rasında da başbakan yardımcılığı yolunu açan bu anıyı biraz da Çe- tin'in siyaset maratonunda ihtiras- tan uzak ve itidal ile attığı adımlar için yazıya çeşni yaptım. Asıl söylemek istediğim, özellikle parlamentonun bu yeni yasama dö- neminde "Benim babam senin ba- bana gol atıyor" mantığının, bazı po- litikacılanmızın çok da hoşuna gitse, aslı astarı olmayışı bir yana, hiç kim- seye yarar sağlamayacağının altını bir kez daha çizmektir. Özellikle bu yasama yılında TBMM Başkanı'ndan, rejimi tıkayan bunca birikmış sorunu ve en başta dokunulmazlık gibi konuları açacak bir çalışma temposu ve üslubu bek- leniyorsa... CHP'den İcisleri Bakanına 'Tarsus'taki öğretmen cinayetleri aydınlatılsın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPlçel Milletvekili ve Grup Başkanvekili Oya Arash, kamu görevlilcrine yönelik saldınlann arttğını behrterek, Tarsus'taki öğretmen cinayetlerinin aydınlatılması için lçişleri Bakanı Murat Başesgioğhı'na çağnda bulundu. Oya Araslı yaptığı yazılı . açıklamada, bir süre önce Tarsus'ta Oktay Bohınve Mustafa Ozkao isimli öğretmenlerin öldürüldüğünü anımsatarak, cinayete kurban giden kamu görevlileri arasında ilk sırayı ögretmerlerin aldığına dikkat çekti. Arash, Tarsus'taki cinayetlerüı ideolojik kökenli olabileceğini vurgulayarak, "Cinayetierin işleniş biçimleri uygariığm, çağria^Jığın, laikKğin düşüncetodeki aydınlığını karartamayacaklaruu, yürelderdeld Atatürk sevgisini boğamayacaklannı anlayan yobaziann, bunîan öğretenkri öklürmek yotumı seçtikierini akla getirmektedir" dedi. Kamu görevlilerinin saldınlar nedeniyle huzur içinde çalışamaz duruma geldiklerini kaydeden Oya Arash. lçişleri Bakanı'na Tarsus'taki cinayetlerle birlikte kamu görevlilerine yönelik tüm saldınlann faillerinin en kısa zamanda bulunması çağnsı yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle